HAC SÛRESİ Nuzul 91 / Mushaf 22

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "HAC SÛRESİ Nuzul 91 / Mushaf 22"

Transkript

1 Surenin Adı: HAC SÛRESİ Nuzul 91 / Mushaf 22 Sûre adını 25. âyet ve devamında ele alınan hac ile ilgili pasajdan alır. Bununla beraber hac bu sûreyle değil daha sonra inen Bakara ve Âl-i İmran la farz olmuştur. Sûre Hac adını daha Rasulullah ın hayatında almış görünmektedir (Ebu Davud ve Tirmizî). Surenin Nuzul Yeri ve Zamanı: Hac suresinin indiği dönem hakkında üç görüş vardır: Mekke de inmiştir. Medine de inmiştir. Bir kısmı Mekke de bir kısmı da Medine de inmiştir. İbn Abbas, Mücahid ve Ata hariç Mekkî olduğu görüşündedirler. İbn Abbas, tertibinde de sûreyi Zelzele- Hadid arasına yerleştirir. Yine İbn Abbas a dayanan Cabir b. Zeyd tertibinde hayli geç döneme, Nur-Munâfıkun arasına yerleştirilir. İbn Abbas, Dahhak ve Katade ye isnat edilen bir başka rivayete göre sûre, hariç Medenî dir. Müfessirlerin çoğu sûrenin Mekkî ve Medenî karışık olduğunu, fakat bunu belirlemenin zor olduğunu söylemişlerdir. Sûrenin girişi (muhtemelen ilk 24 âyeti) hem konu hem üslûp açısından Mekkî sûrelere benzer. Mukatil, Zemahşerî ve Râzi gibi müfessirler buna dayanarak sûreyi Mekkî sayarlar. Fakat (muhtemelen 58 ve devamındaki âyetlerle birlikte) Medine de nâzil olmuş olmalıdır. Konusunu esas alırsak, sûrenin Mekke döneminin sonlarıyla Medine döneminin başlarında indiğini söyleyebiliriz. Bazergan, Seyr-i Tâhâvvul-i Kur an da buna yakın bir sonuca varmıştır. Bu bize de isabetli görünmektedir. 1607

2 MEKKE Mina Müzdelife Arafat KABE MEDİNE 1608

3 MEDİNE Surenin Konusu: Surenin girişi insanda bir deprem etkisi yapar. Zira Kur an daki kıymet sahneleri içerisinde tereddütsüz en etkileyicilerinden biri Hac suresidir. Ey insanlık! Rabbinize karşı sorumlulukunuz farkında olun! Çünkü son saatin depremi korkunç olacaktır. O depremi gördüğünüz gün, emziren her emzikli anne emzirdiği (bebeğini) unutur; yine her gebe (o an) çocuğunu düşürür; ve insanlar sarhoş olmadıkları halde sen onları sarhoşmuş (gibi) görürsün. Fakat Allah ın azabının (ondan) daha şiddetli olduğu kesindir (1-2). Peşinden insanın elementer ve embriyolojik yaratılış sürecine geçilir (5). İlahi emeğe böylesine muhatap olmuş bir varlığı Allah başı boş bırakır mı? Bu kadar emek versin de, onu anlamsız ve amaçsız yaratsın, bu olacak şey mi? İnsanın bir yaratılış amacı vardır. Kendisine verilen hayatı ve imkanları yaratılış amacı istikametinde harcayıp harcamadığı bir gün gelecek insandan sorulacaktır. Sûre ilk 24 âyetinde, insanın ebedi istikbaline dair bilgiler vermekte ve insanı yaratılış amacına uygun bir hayatı inşa etmeye çağırmaktadır. 25. âyetle birlikte hac konusuna girmekte ve muhataplarını dinî sembollerin sembolize ettikleri hakikatler ve asıl anlamlar üzerinde durmaya çağırmaktadır. İşin gerçeği hacla ilgili semboller, gerçek anlamlarını inananların yüreğinde bulur (32). Özellikle de kurban şiarının sembolize ettiği hakikat üzerinde sıkı durulur: Onların ne etleri, ne de kanları Allah a ulaşır; fakat sizden O na ulaşan yalnızca O na karşı gösterdiğiniz derin sorumluluk bilincidir (37). 1609

4 İnsanın kökenine dair ilk pasajlarla hacdan söz eden pasajlar arasındaki örtülü bağlantı müthiştir: Hac, köklere dönmektir; baba ocağına ana kucağına geliş, insanı yeryüzünde konuk eden ilk mekâna vefa ziyaretidir. 78. âyetinde cihadı zaman ve zeminden bağımsız olarak emreden sûre (krş. Furkan: 52), 39. âyetinde savaşa ancak izin verildiğini söyleyecektir. Allah ın gör dediği yerden bakan, şöyle bir kör tarifiyle karşılaşır: Gözler kör olmaz, fakat asıl kör olan göğüslerde bulunan kalplerdir (46) âyetler arasında peygamberlik kurumuna karşı inkarcıların aldığı tavır eleştirilirken, âyetler, insanın geçici hayattaki mücadelesiyle ebedi hayatı arasında bağlantı kurar. Surenin son ayeti, her mü minin kulağına küpe olması gereken bir cümleyi haykırır; O, sizi Müslüman olarak isimlendirdi (78). Allah ın verdiği Müslüman ismini beğenmeyen ve onun yerine mezhebini, meşrebini, cemaatini, hizbini, tarikatını koyabilir. Fakat şunu iyi bilmelidir ki, Alla ın mü minler için seçip beğendiği isim Müslüman ismidir. 1610

5 RAHMÂN RAHÎM ALLAH IN ADIYLA ب س م للا الر ح من الر ح يم ي ا ا ي ا الن اس ات ق وا ر ب ك م ا ن ز ل ز ل ة الس اع ة ش ی ء ع ظ يم ١ 1 EY insanlık! Rabbinize karşı sorumluluğunuzun farkında olun! Çünkü Son Saat in depremi korkunç olacaktır!(1) (1) Vahiy dışında hiçbir kaynak, insanın ebedi istikbaline dair sahih bilgi taşıyamaz. ي و م ت ر و ن ا ت ذ ل ك ل م ر ض ع ة ع م ا ا ر ض ع ت و ت ض ع ك ل ذ ات ح م ل ح م ل ا و ت ر ى الن اس س ك ا رى و م ا م ب س ك ا رى و لك ن ع ذ اب للا ش د يد ٢ 2 O (depremi) gördüğünüz gün, emziren(2) her kadın emzirdiği (bebeğini) unutur;(3) yine her gebe kadın (o an) çocuğunu düşürür; ve insanlar sarhoş olmadıkları halde sen onları sarhoşmuş (gibi) görürsün. Fakat, Allah ın azabının (ondan) daha şiddetli olduğu kesindir.(4) (2) Murdı atin, emzirmenin niteliğine değil, emzirme fiiline delalet eder. Emzikli kadın anlamına gelen murdı yerine kapalı ta ile gelmiş olması bunun gerekçesidir. (3) Hedef dilin yetersizliği sonucu mecburen unutma karşılığı verdiğimiz zuhûl, kişinin içine düştüğü dehşet ve kaygılı durumun sonucu olan unutmaya delalet eder (Râğıb). Zuhûl, önemsememekten kaynaklanan unutma anlamına gelen nisyân dan farklıdır ve sadece burada geçer. Parantez içi açıklamalar, metindeki işaret ve ilgi zamiri mercilerinin metne taşınmasının sonucudur. (4)..kesindir karşılığı, lâkinne de mündemiç olduğu için parantez içine alınmamıştır. Buradaki azab kıyamete mahsus olan o benzeri görülmemiş azab tır (Enbiya: 103). (Nuzul 79 / Mushaf 21 : Enbiya 103 Aşağıdadır.) ل ي ح ز ن م ال ف ز ع ا ل ك ب ر و ت ت ل قي م ال م لئ ك ة ذ ا ي و م ك م ال ذ ى ك ن ت م ت وع د ون ١٠١ 103 Onları, (kıyamete mahsus) o benzeri görülmemiş dehşetli panik dâhi tasalandırmayacak;(104) zira melekler kendilerini Bu, işte size vaad edilen o (mutlu) gündür! diye karşılayacaklar. (104) Krş. Neml: 89 ve Sebe : 51. el-feza, büyük telaş, dehşete düşmek, ürkme, panik anlamlarına gelir. Kıyamette yaşanacak olan dehşetin verdiği korkunç telaşa delalet eder. و م ن الن اس م ن ي ج اد ل ف ى للا ب غ ي ر ع ل م و ي ت ب ع ك ل ش ي ط ان م ريد ١ 3 Ne ki yine de insanlar içerisinden, Allah ı bilmeden tartışma konusu yapan Ve haddini bilmez her tür şeytanın peşine takılan kimseler çıkabilmektedir.(5) (5) şeytânin deki belirsizlik çeviriye her tür olarak yansımıştır. Bunlar, görünen ve görünmeyen, somut ve soyut her tür varlıktan olabilir (Râzî). Âyette kastedilenler, Allah ın varlığını değil gücünü ve kudretini tartışma konusu yapıyorlar. 1611

6 ك ت ب ع ل ي ا ن م ن ت و ل ف ا ن ي ض ل و ي د ي ا لى ع ذ اب الس ع ير ٤ 4 (Şeytan) hakkında kayıt şöyle tutulmuştur: Elbet onu veli edinenler çıkar; Ve elbet (şeytan) o tipleri saptırır ve yakıp kavurucu bir azaba yönlendirir. ي ا ا ي ا الن اس ا ن ك ن ت م ف ى ر ي ب م ن ال ب ع ث ف ا ن ا خ ل ق ن اك م م ن ت ر اب ث م م ن ن ط ف ة ث م م ن ع ل ق ة ث م من م ض غ ة م خ ل ق ة و غ ي ر م خ ل ق ة ل ن ب ي ن ل ك م و ن ق ر ف ى ا ل ر ح ام م ا ن ش اء ا لى ا ج ل م س م ى ث م ن خ ر ج ك م ط ف ل ث م ل ت ب ل غ وا ا ش د ك م و م ن ك م م ن ي ت و فى و م ن ك م م ن ي ر د ا لى ا ر ذ ل ال ع م ر ل ك ي ل ي ع ل م م ن ب ع د ع ل م ش ي پ ا و ت ر ى ا ل ر ض ام د ة ف ا ذ ا ا ن ز ل ن ا ع ل ي ا ال م اء ا ت ز ت و ر ب ت و ا ن ب ت ت م ن ك ل ز و ب يج ٥ 5 EY insanlık! (6)Eğer (ölümden sonra) diriliş konusunda kuşku içindeyseniz, unutmayın ki Biz sizi; (İlkin) bir tür topraktan,(7) Sonra bir damlacık döl suyundan, (8) Sonra rahim cidarına asılıp tutunan döllenmiş yumurtadan, (9) Sonra (asli unsurları) oluşmuş fakat (tali unsurları) henüz oluşmamış bir ceninden yarattık: (10) Bu size (menşeinizi) açıklamak için yaptığımız (bir uyarıdır). (11) Derken; (Doğmasını) dilediğimizi belirlenmiş bir süreye kadar (annelerinin) rahimlerinde tutarız; Sonra sizi bir bebek olarak dünyaya getirtiriz; Nihayet sizler olgunluk çağına, (işte bütün bu süreçlerden geçerek) ulaşırsınız: Ama içinizden kimilerine ölüm (erken yaşlarda) tattırılır, Kimileri de ömrün en düşkün çağına kadar ertelenir; öyle ki, sonunda o, bilen biriyken hiçbir şey bilmez hale gelir. (12) Bu, şuna benzer) ki; önce yeryüzünü kupkuru bir halde görürsün; fakat ona indirdiğimiz suyun ardından canlanır, kabarır ve her türden gözalıcı bitkilerle yeşerir.(13) Sperma Yumurta Buluşması (Döllenme) 1612

7 Embriyo (Alaka): Sperma-Yumurta buluşmasıyla oluşan hücrenin ard arda mitoz bölünme geçirerek hücre sayısının artmasına denir. Hücre oluşması ile temel organların belirlenmesine kadar geçen süre Embriyo süresidir. Embriyo (Alaka) 1613

8 (6) Nida ile ilgili bir açıklama için bkz. Bakara: 21 (7) Turabin deki belirsizlik çeviriye bir tür olarak yansımıştır. Unutulmamalı ki toprak yanıp sönmüş bir ateşin küllerinden doğmuş bir hayat anasıdır. (8) Bu âyette olduğu gibi, insanın toprak türünden ve önemsiz bir su dan (Mûrselât: 20) yaratıldığını ifade eden tüm âyetlerin amacı, insanı yaptıklarının sorumluluğunu üstlenmeye ikna, dolayısıyla Hesap Günü inancına davettir (krş. Bakara: 30-34; krş. İnsan: 1). Öldükten sonra dirilmeyi inkar eğiliminin, sorumluluğu inkarın bir sonucu olduğu bu üslûpla vurgulanmaktadır. (9) Alaka nın insan yaratılışının özelliğini ifade eden bir bağlamda sevgi ve alâka olarak çevrilmesi için bkz. Alak: 2. Burada kelime embriyolojik bir bağlamda geçmektedir ve vurgusu da embriyolojiktir. Arapça da sülük için bu kelimenin kullanıldığı hatırlanacak olursa, insanın dünyaya gelişiyle ilgili embriyolojik süreç içerisinde döllenmiş yumurtanın rahim duvarına asılıp tutunması ve etrafında bir kan havuzcuğu oluşması aşamasını ifade ettiği anlaşılır. (10) Mudğa, yaklaşık yedinci haftadan başlayan embriyolojik aşamayı ifade eder. Önce bir parmak boğumu uzunluğunda ve et parçası görünümünde olan cenin daha sonra yedi santime kadar gelişir. Bu aşamada başta kalp olmak üzere beyin, göz, kulak, burun gibi temel organların oluşumu tamamlanır. Sinir sistemi hızla gelişir, kol ve bacak çıkıntıları belirir. Artık kemiklerin ve kasların oluşumuna sıra gelmiştir (Bunların da dile getirildiği bir âyet için bkz. Mü minûn: 12-14). Âyetteki (kısmen) oluşmuş ve (kısmen) oluşmamış ibâresinin gerekçesi budur. (11) İnsana menşeinin ne kadar sıradan fakat potansiyelinin ve imkanlarının ne kadar muhteşem olduğu gösteriliyor. Böylece, anılmaya bile değmeyen bir durumdan yaratıklar evreninin zirvesine taşımayı dileyen Rabbine teslim olması ve kendisine yabancılaşmaması öğütleniyor. (12) Krş. Nahl: 70. Zımnen: İnsan aklı ermez olarak doğmuştu, sonunda yine başa döner. Bu, derin düşünen için yeniden dirilişin habercisidir. (13) Kuru toprağı sulayıp onun bağrında can alıcı güzellikler ortaya çıkaran kudret, insanın yaratılış sürecinde de aynısını yapmaktadır. Özetle insanı yeniden diriltecek olan da işte bu kudrettir. Toprağın ve insanın tabi olduğu bu evrensel yasayı inkar nasıl abes ise, aynı yasanın sahibi tarafından konulan insanın yeniden dirilişi yasasını inkar da öyle abestir. 1614

9 (Nuzul 94 / Mushaf 2 : Bakara 21 Aşağıdadır.) ي ا ا ي ا الن اس اع ب د وا ر ب ك م ال ذ ى خ ل ق ك م و ال ذ ين م ن ق ب ل ك م ل ع ل ك م ت ت ق ون ٢١ 21 EY insanlık!(28) Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz ki takvaya eresiniz! (28) Ey! diye başlayan tüm cümleler çağrı (nida) cümlesidir. Her çağrıda iki taraf bulunur: Çağıran ve çağrılan. Kur an ın bir çok yerinde olduğu gibi burada da çağıran Allah, çağırılan tüm fertleriyle insan cinsidir. Nida, muhataba olur. Nida, çağıranın çağrısını işitecek kimseye yapılır. Nida, çağıranın çağrısını duyacak kadar yakın olana yapılır. Nida, çağıranla çağırılan arasındaki samimiyet ve tanışıklığa işaret eder. Nida, mutlaka ya suale cevap ya duaya icâbet gerektirir. Nida eden Âlemlerin Rabbiyse insana düşen lebbeyk demektir. (Nuzul 35 / Mushaf 77 : Mürselat 20 Aşağıdadır.) ا ل م ن خ ل ق ك م م ن م اء م ين ٢٠ 20 Sizin yaratılış sürecinizi basit ve zayıf bir sıvıdan başlatmadık mı? (5) (5) Min edatı, sürecin başlangıcına (ibtida) delalet eder. Bu âyeti Enbiya 30 ile birlikte okumak daha açıklayıcıdır: (hareket edebilen) her canlıyı sudan var ettik. (Nuzul 94 / Mushaf 2 : Bakara Aşağıdadır.) و ا ذ ق ال ر ب ك ل ل م لئ ك ة ا ن ى ج اع ل ف ى ا ل ر ض خ ل يف ة ق ال وا ا ت ج ع ل ف ي ا م ن ي ف س د ف ي ا و ي س ف ك الد م اء و ن ح ن ن س ب ح ب ح م د ك و ن ق د س ل ك ق ا ل ا ن ى ا ع ل م م ا ل ت ع ل م ون ١٠ 30 (41)HANİ, senin Rabbin melaikeye(42) Ben yeryüzünde bir halife(43) tayin edeceğim (44) dediği zaman da şöyle sormuşlardı: Yeryüzüne fesat çıkaran ve kan dökmekte olan birini mi atayacaksın; üstelik biz seni hamd(45) ile tesbih ve takdis edip dururken? (46) (Allah) cevap verdi: Şu kesin ki, ben sizin bilmediğiniz şeyleri de bilirim. (47) (41) Burada çeviriye mânasıyla değil işleviyle yansımış olan bir vav vardır. Vav ın ibtidaiyye işlevi çeviriye paragraf başı olarak yansımıştır. Bu kıssanın ana fikri şudur: İnsanın yeryüzündeki varlık amacı, ne melekliktir ne de şeytanlık; hatası ve kusuruyla insanlıktır, insanlık İşbu yüzden, insan beşer doğar, irade ve akılla insan olur. Vahiy irade ve aklı doğru kullanma talimatıdır. (42) Melâike, melek in çoğuludur. Sonundaki ta yı çoğula delalet eden müenneslik ta sı değil de allâme ve nessâbe gibi mübalağa ta sı olarak niteleyen bir ekol de vardır. Melek in türetildiği milâk bir varlığın kendisine dayandığı şeydir. Yani bir şeyin meleği onu ayakta tutan nokta/kuvvettir. Araplar şöyle der: Kâlp cesedin milakidir. Bu açıklamayı kendisine borçlu olduğumuz Râğıb, Kur an daki kullanımlarından yola çıkarak meleğin bir şeyi yönetmekle görevli ruhanî varlıklar olduğunu, dolayısıyla her melek in melâike olduğunu, lâkin her melâike nin melek olmadığını söyler. Ona göre melâike daha çok ibadet ve zikr ile meşgul olan ruhanî varlıklar demektir. Melâike nin maddî âleme ait unsurları yönetmesi gerekmez (Müfredât). Kelimenin melk ten türetilmiş olduğunu söyleyenler de kuvvet, dinamik anlamına geldiğini ifade ederler. İnsanda bir tavır ve davranışın otomat bir biçimde iyice yerleşik hâle gelmesi de aynı kökten gelen meleke sözcüğüyle ifade edilir. 1615

10 İsrâ 95 te, aynı cümle içinde hem tekil (meleken) hem çoğul (melâike) olarak gelmesi, tekil ve çoğul arasındaki bu keskin ayrıma ihtiyatla yaklaşmamız gerektiğini akla getirse de, âyetteki kullanımın tamamen farklı bir gerçeği vurgulamak olduğu açık. Râzi, Âdemoğlu nun emrine âmâde olan meleklerin özellikle yeryüzü melekleri olduğunu söyler ki, bu sözkonusu farklı gerçeğin püf noktasını teşkil eder. (43) Halife, hem ismi fail hem de ismi mef ul kalıbı. Fail olarak bir başkasına vekalet eden, Mef ul olarak bir başkasına vekalet veren. Bu ikinci anlamda insanın halifeliği nesillerin birbiri ardınca gelişidir. Çoğulu halâif tir. Hulefa ise halif in çoğuludur. Halîf ile halîfe arasında mahiyet farkı vardır: Halife, iyi olanın vekili, yardımcısı, sözcüsü, temsilcisi iken; Halif kötü olanın yerine geçen, onu temsil eden, ona vekalet eden anlamına gelir. Âyette halife her ne kadar tekil gelmişse de, tıpkı ilk atalarının adıyla anılan Türk, Ari, Sami, Mudar kavim ve kabileleri gibi Âdem de tüm insan soyunu sembolize ettiği için insan neslinin tümüne delalet eder (Zemahşerî). Kur an ın hiçbir yerinde bu kelime tekil ya da çoğul olarak Allah a izafetle kullanılmıyor. Ne ki En âm 165 te yeryüzüne izafetle yeryüzünün halifeleri olarak kullanılıyor (krş. A râf: 69; Yûnus: 73; Fâtır: 39; Sâd: 26). Bu kullanımın açıkça gösterdiği şey birinin yerine vekalet ve niyabet anlamına değil, tıpkı siyasal alanda kullanıldığı gibi tedbir ve imar anlamına geldiğidir. Özetle insan yeryüzünün kalfası kılınmıştır. (44) İnni ca ilun ibaresine inni hâlikun anlamı vermek bizce isabetli değildir. Ce ale fiili, bağlamına -aldığı mef ule- göre birden fazla anlam içeren fiillerdendir. Kur an da özellikle insanın yaratılış ve çoğalış serüveninin niceliğiyle ilgili âyetlerde ce ale fiili kullanılmaktadır. Hatta kimi âyetlerde aynı cümle içerisinde ilk yaratılışı ifade için halaka (yarattı) fiili kullanılırken (Nisâ: 1), ondan sonraki gelişim sürecini ifade için ce ale fiili kullanılmaktadır. (En âm: 1; A râf: 189; Fâtır: 11; Hucurât: 13) Halîfe/halâif in kullanıldığı tüm âyetlerde yüklem olarak ısrarla ce ale nin kullanılması dikkat çekicidir (Ca l ve halk farkı için bkz. Nebe : 9). (45) Hamd için bkz. Fâtiha: 1. (46) Burada adı geçen üç eylem de (hamd, tesbih, takdis) Kur an-ı Kerim de, şuurlusu ve şuursuzu, iradelisi ve iradesiziyle tüm varlıkların ortak eylemi olarak geçer. Hamd, tesbih ve takdis, sadece konuşan iradeli canlı olan insana has değildir. İnsan bu evrensel koroya bilinçli olarak katılırsa, insanın sesi evrenin sesiyle uyum arz etmiş olur. Kozmik uyumu bozmanın cezası, doğaya ve doğasına yabancılaşmadır. Hamd, tesbih ve takdisin üçü de namaz ibadetinde Fâtiha, tesbihat ve secde ile temsil edilmiştir. Tüm varlık kategorilerinin namazda temsil edildiğini ifade etmek için kimi alimler kıyamı dağların, rükuu hayvanların ve secdeyi de bitkilerin temsil edildiği bir ibadet olarak te vil ederler. (47) Bu âyette sembolize edilen şey, insanın Allah nezdindeki müstesna yeri ve değeridir. Bu değer, meleklerin de aday oldukları bir makama insanın lâyık görülmesiyle ifade edilmektedir. İnsan dahil hiçbir yaratık, sahip olduğu değer ve meziyetlere kendiliğinden sahip değildir. Tüm diğer varlıklar gibi insan da kerametini Allah a borçludur. و ع ل م اد م ا ل س م اء ك ل ا ث م ع ر ض م ع ل ى ال م لئ ك ة ف ق ال ا ن ب ٶ ن ى ب ا س م اء ؤ ل ء ا ن ك ن ت م اد ق ين ١١ 31 Ve Âdem e(48) tüm isimleri öğretti,(49) bunun ardından onları meleklere takdim etti ve dedi ki: Hadi, eğer sözünüzün arkasında duruyorsanız şunların isimlerini(50) bana bir bir haber verin! (51) (48) Kur an da 25 yerde geçen Âdem ismi 7 yerde Âdemoğlu (beni âdem) şeklinde gelir. el-edeme Ferrâ ya göre aracı, vesile demektir. Zemahşerî ise bu kelimenin bir toplumun lideri, öncüsü anlamına kullanıldığını söyler (Esâs I, 7). 30. âyetin dipnotunda da belirtildiği gibi bu kıssada Âdem soyunu temsilen yer almaktadır. Bu kıssanın nakledildiği âyetlerde kullanılan zamirler şaşırtıcı bir değişkenlik gösterir. 29. âyette yeryüzündeki her şeyin insan için yaratılmasından söz edilirken ikinci çoğul şahıs (siz) kullanılırken, müteakip âyetlerde Âdem e işaretle ikinci tekil şahsa (sen) geçilmekte. Daha da ilginci bu kıssanın detaylı bir biçimde aktarıldığı A râf 11 de Âdem in yaratılışı ikinci çoğul zamirle, siz: Âdem diyebileceğimiz bir formüle yol vermektedir. Kur an, Âdem için kullandığı ifadeleri insan için de kullanır (Mü minûn: 12, 13). İnsan sûresinin 2. âyetinde nutfe den aratıldığı söylenen ve türün tüm üyelerini içeren el-insan lafzı Âdem i de kapsar. (49) Öğrenme yeteneğine, hassaten eşyaya isim koyma yeteneğine delalet eder. Talim, kalıp olarak bir süreç içinde öğrenmeyi ifade eder. Ta limu l-esmâ yı en güzel Rahmân 3-4 açıklar: O insanı yarattı; ona kendini ifade etmeyi öğretti. 1616

11 Sözün özü: Bilmek içkin değil aşkın bir eylemdir. Bilgi elde edilmiş değil verilmiş bir şeydir ve kaynağı Allah tır. İnsanın şerefi Allah ın öğrencisi olmaktan kaynaklanır. Bu âyet, insanın da meleğin de bilgisinin yoktan var edilmiş (ibda) değil, alınmış ve keşfedilmiş (ahz ve keşf) olduğunu gösterir. Alınan her bilgi sonradandır, geçicidir, sınırlıdır. Ayrıca, bu âyetten yola çıkılarak dilin ilk nüvesinin fiiller değil isimler olduğu sonucuna varılabilir. (50) Buradaki aradahum eğer esmâ a dönseydi aradahâ (ve bi-esmâihâ) şeklinde gelmesi gerekirdi. Fakat bilinçli varlıklar için kullanılan formla gelmiş. Bu şu anlama gelir: burada meleklere sunulanlar isimler değil, o isimlerin bizzat müsemmalarıdır. Bunların bilinçli varlıklar olması hâlinde, insan dışında da bir çok bilinçli varlığın olması gerekirdi ki biz bunları bilmiyoruz. Bilinçliler için kullanılan zamir ve işaret isimleri, onların aklına delalet eden nitelikler için de kullanılır (msl. İsra: 36). Bu mânada esmâ akıl, gönül, duyma, işitme ve konuşma gibi bilinçli varlıkta bulunan yeti ve niteliklere delalet edebilir. Daha temelde, insana yaratılıştan verilmiş ben idrakine ve hudurî bilgiye delalet edebilir. Allah en doğrusunu bilir. (51) Akla ilk gelen soru şudur: Melekler nasıl bildi? Allah ın, görünmez varlıkları (cinler), insanlardan daha önce yarattığı Hicr 27 de ifade edilir. Bu durumda cinlerin, yeryüzünde insandan önce halife kılındığı sonucuna varılır. Cinler insandan önce böyle şeyler yapmış olmalıdırlar ki, melekler bu tecrübeye dayanarak itiraz etmiş olsunlar. Zaten şeytan ın durumu da bu açıklamayı güçlendirmektedir. Bir başka açıklama da şöyle yapılabilir: Kur an da beşerin insanlaşma sürecinin sudan başlayıp çok uzun bir aşamada (etvâr) gerçekleştiği ifade edilir (Nûh: 14). İnsan adlı canlı, kendisini insan yapan ruh üflenmeden önce kan dökmüş fesat çıkarmış olabilir. Eğer durum böyleyse, melekler bu tecrübeye dayanarak bunları söylemiş olmalıdırlar. Bu açıklamadan, bir değersizleştirme ve indirgeme operatörü olan Darwin e asla bir pay çıkmaz. Allahu a lem. ق ال وا س ب ح ان ك ل ع ل م ل ن ا ا ل م ا ع ل م ت ن ا ا ن ك ا ن ت ال ع ل يم ال ح ك يم ١٢ 32 (Melekler) cevapladılar: Sen tek otoritesin,(52) bizim Senin bize öğrettiğinden başka bir ilmimiz olamaz;(53) yalnızca Sensin her şeyi tam bilen, her hükmünde tam isabet kaydeden. (52) Burada tenzih ve takdis amaçlı kullanılmıştır. Tüm olumsuzluklardan mutlak olarak arındırma ve tüm olumlu özelliklerin en mükemmeliyle nitelendirme O nun tartışılmaz otoritesine yapılan bir vurgudur. Bu nedenle tek otoritesin şeklinde çevirdik. (53) Bu âyet, meleklerin, insanoğlu gibi bilgi üretemediklerine, sadece kendilerine verilmiş bilgiyi kullandıklarına delalet eder. ق ال ي ا اد م ا ن ب ئ م ب ا س م ائ م ف ل م ا ا ن ب ا م ب ا س م ائ م ق ال ا ل م ا ق ل ل ك م ا ن ى ا ع ل م غ ي ب ال س مو ات و ا ل ر ض و ا ع ل م م ا ت ب د ون و م ا ك ن ت م ت ك ت م ون ١١ 33 (Allah) buyurdu: Ey Âdem! şunların isimlerini onlara bildir. (54) Onların isimlerini (meleklere) bildirince de; Size dememiş miydim Ben bilirim göklerin ve yerin sırrını; gizlediklerinizin ve açıkladıklarınızın tümünü de ben bilirim diye? (55) (54) Bilginin öğretilmesi (ta lim) Allah a isnat edilirken, bilginin aktarılması (inbâ ) insana isnat edilir. Dilin insan düşüncesinin deposu olduğu hatırlanacak olursa, ilk insanın düşünce dağarcığını Allah ın doldurduğunu, yani düşüncenin ilk sermayesini insana Allah ın verdiğini ifade eder. İnsan ilk sermayenin veriliş amacına sonradan sadâkat de gösterebilir, ihanet de edebilir. (55) Bu ifade şöyle de yorumlanabilir: Ben, insanın fesatçılığı ve kan dökücülüğü konusunda açığa vurduğunuz endişeleri bildiğim gibi, kendinizi bu makama Âdem den daha lâyık görme hususunda gizlediğiniz duyguları da çok iyi bilirim. و ا ذ ق ل ن ا ل ل م لئ ك ة اس ج د وا ل د م ف س ج د وا ا ل ا ب ل يس ا بى و اس ت ك ب ر و ك ان م ن ال ك اف ر ين ١٤ 34 İşte o zaman meleklere demiştik ki: Âdem(oğlu) için emre âmâde olun!(56) İblis(57) hariç, hepsi emre âmâde olmuştular. O (ise) emre karşı geldi, büyüklük tasladı ve nankörlerden oldu. (56) Âdem i Âdemoğlu olarak çevirimiz ve bu secdenin mahiyeti için bkz. A râf: 11. (57) İblis, şeytanın ismi değil içine düştüğü açmazı en güzel bir biçimde ifade eden sıfatıdır. el-iblâs, belanın şiddeti karşısında düş kırıklığına uğrayarak umutsuzluğa kapılmak anlamına gelir (Râ- ğıb). Kur an da kelime bu anlamda kullanılmıştır (En âm: 44; Rûm: 12, 49). Zira onu iblisleştiren, umutsuzluktur. Allah la ilişkisinin anlatıldığı yerlerde İblis, Âdem le ilişkisinin anlatıldığı yerlerde şeytan olarak anılır (şeytan için bkz. Tekvir: 25). Sözün özü: Allah tan umut kesmek insanı iblisleştirir. 1617

12 (Nuzul 32 / Mushaf 76 : İnsan 1 Aşağıdadır.) ل ا تى ع ل ى ا ل ن س ان ح ين م ن الد ر ل م ي ك ن ش ي پ ا م ذ ك ور ا ١ 1 İnsanın (1) üzerinden, o tarih sahnesine çıkıncaya (kadar), tüm zamanlar içinden belirsiz ve uzun bir süre geçmemiş miydi (ki), henüz o (bu süre zarfında) anılmaya değer bir varlık bile değildi? (2) (1) İns-cinn karşıtlığı için bkz. En âm: 112. İbn Abbas İnsân ı unutmak mânasındaki nisyan a nisbet etmiştir. Ona göre insan, Allah la yaptığı sözleşmeyi unuttuğu için bu adı almıştır (Taberî, Hicr: 26 nın tefsirinde). (2) İstifham-ı takriri olan hel etâ (geçmemiş miydi), aslında kad etâ (elbet geçmişti) gibi tekit vurgusu taşır. Bunun anlamı şudur: soru, aynı zamanda cevabın ta kendisidir. Bununla insanın yokluktan varlık âlemine çıkışı da, ruh üflenmeden önceki beşer hali de kastedilmiş olabilir. Birinci ihtimalde âyet, Allah ın varlığının bedihiliğine delalet eder. Zira, yokun varlığı faile bağlıdır. Fakat âyet hiçbir şey değildi demek yerine anılmaya değer bir şey değildi diyerek ikinci ihtimali doğrulamaktadır. Yani beşer, kendisini irade ve akıl sahibi kılan ruh üfleninceye kadar anılacak bir isme sahip olmayı hak etmemişti. Doğal olarak daha eşyaya isim verme yeteneğine de (krş. Bakara: 31) sahip değildi. (Nuzul 2 / Mushaf 96 : Alak 2 Aşağıdadır.) خ ل ق ا ل ن س ان م ن ع ل ق ٢ 2 O insanı sevgi ve alâkadan yarattı. (3) (3) Alak ve alaka maddî olarak embriyo ve hücre, mânevî olarak sevgi ve ilgi-alaka anlamına gelir. Doğru tercih ikincisidir. Zira hem bu pasaj insanın embriyolojik kökenini değil mânevî boyutunu ele almaktadır, hem de âyetin başındaki el-insan dan dolayı buradaki alak ın, sadece insan soyuna ait bir şey olması gerekir. Oysa embriyolojik mânada alak (embriyo, hücre) diğer memeli canlıları da kapsayan ortak bir özelliktir. İbn Fâris el- alâka yı el-hubbu l-lazım li l-kalb (kalb için gerekli olan sevgi) diye tanımlar (Mekâyîs). İnsanın anne karnındaki embriyolojik gelişim sürecini ele alan Hac 5, Mü minûn 14, Mü min 67, Kıyame 37 den farklı olarak bu bağlamda, embriyolojik olmaktan çok ontolojik olmak durumundadır. Bunu destekleyen bir husus da geçtiği tüm diğer yerlerde (5 kez) dişil formda alakâ olarak gelirken sadece burada alak formunda gelir. İlginç bir tevafuktur ki, Allah isminin mücerredi olan e-le-he nin tüm formlarının ortak anlamı sevgi dir. Bu, gerçekten dikkat çekicidir. (Nuzul 80 / Mushaf 23 : Mü minun Aşağıdadır.) و ل ق د خ ل ق ن ا ا ل ن س ان م ن س ل ل ة م ن ط ين ١٢ 12 DOĞRUSU Biz insan türünü,(10) bir nevi(11) konsantre bir balçıktan yarattık;(12) (10) el-insan daki belirlilikten dolayı türün tüm bireylerini kapsar. (11) Bir nevi, sulâle ve tîn deki belirsizliğin anlama yansımasıdır (krş. Hicr: 26-27). (12) İnsanın embriyolojik yaratılış sürecini işleyen bu âyetler, insan var oldukça sürecek yaratılış yasasına dikkat çekmektedir. Yarattık şeklindeki geçmiş zaman kipi, yaratılış yasası takdir ettik anlamını içerir. Taberî sulâle yi hulâsa ile karşılar. Kelimenin ait olduğu fu âle vezninin bir şeyi mümkün olan en aza indirmeye" delalet ettiği hatırlanacak olursa, bizim tercih ettiğimiz konsantre kelimesi bunun en uygun karşılığıdır. Aynı veznin bir fiilin son amacına delalet etmesinden yola çıkarak da bu süzülme işleminin hayat tohumu elde etmek amacıyla yapıldığı sonucuna ulaşılmış olur. İnsanın balçıktan yaratılmasının hem elementer, hem embriyolojik hem de doğduktan sonraki biyolojik varlık süreçlerinin tamamını toprağa borçlu olduğunun bir ifadesidir (Ayrıca bkz. Hicr: 26-27). Çamur, toprakla suyun bileşimini temsil eder. İnsanı besleyen tüm bitkisel ve hayvani besinler toprak ve suyun bileşiminden elde edilmiş olur. Toprakta mevcut olan element ve minerallerin insanda da yaklaşık olarak bulunduğu gerçeği bunu doğrular. Bu âyet aynı zamanda, insanın ilk canlı dan son canlıya kadar yeryüzündeki serüveniyle, anne karnındaki spermadan doğuma kadarki serüveni arasında paralellik olduğunu da îmâ eder. 1618

13 ث م ج ع ل ن ا ن ط ف ة ف ى ق ر ار م ك ين ١١ 13 Epey sonra onu, karar kılacağı (rahimde) yer tutan bir hayat tohumu kıldık;(13) (13) Nutfe, sadece hayat suyu olan meninin adı değil, onun içindeki hayat tohumu nun, yani sperma nın adıdır. Zira rahimde sağlama alınan, meni değil ondaki hayat tohumu olan spermadır (Nutfe için bkz. Nahl: 4). ث م خ ل ق ن ا الن ط ف ة ع ل ق ة ف خ ل ق ن ا ال ع ل ق ة م ض غ ة ف خ ل ق ن ا ال م ض غ ة ع ظ ام ا ف ك س و ن ا ال ع ظ ام ل ح م ا ث م ا ن ش ا ن ا خ ل ق ا اخ ر ف ت ب ار ك للا ا ح س ن ال خ ال ق ين ١٤ 14 Daha sonra, hayat tohumundan döllenmiş hücreyi yarattık; hemen sonra döllenmiş hücreden cenini yarattık; ve ceninden de kemikleri yarattık; en sonunda kemiklere kas giydirdik; sonuçta, onu bağımsız(14) bir varlık olarak inşa ettik: işte her şeyi en güzel şekilde yaratan Allah ın(15) şanı böyle yücedir! (16) (14) Lafzen: diğer, başka. Burada anne-cenin irtibatının mucizevi tabiatına (ki anne bünyesi kendisine yabancı olan bu hücreyi tıbben kabul etmemesi lazım) ve bebeğin anneden bağımsız bir birey olarak varlık dünyasına katılmasına atıf yapılmaktadır. (15) Veya, ahsen in ism-i tafdil anlamıyla: yaratanların en güzeli olan Allah ın.. Halk bir çok yerde olduğu gibi burada da yoktan var etme (ibda) değil, var olanların terkibinden bir başka varlık çıkarma (icad) anlamındadır. Bu anlamıyla hem Allah için, hem de insan için kullanılabilir (bkz. Âl-i İmran: 49). Allah, yoktan var etmede rakipsiz, vardan var etmede emsalsizdir. Buradaki yaratma, takdir etme olarak anlaşıldığında, bu yaratılışın yasasını koyma anlamını taşır (Râzî). Bu âyet, O, sizi çeşitli aşamalardan geçirerek yaratmıştır (Nûh: 14) âyetinin açılımıdır. (16) Tebâreke, bereket ten uzama ve artma, burûk dan sebat ve devam anlamlarına gelebilir. Bu durumda mâna şöyle olur: Varlık alanındaki her türlü oluş, artış, süreklilik ve kalıcılığın kaynağı olan Allah yaratanların en güzelidir. Hicr sûresinin 26. âyeti ile birlikte düşünüldüğünde, elementer kökeni temsil eden dört unsurla embriyolojik süreci temsil eden dört unsur arasında şöyle bir eşleştirme yapılabilir: tıyn-nutfe (meni), salsal-alaka (ceninin ilk evresi), hamein mesnun-mudğa, fahhar-ızam (kemik). Birinci sürecin sonucunu ifade eden nefha-i ruh (ruh üşeme), ikinci sürecin sonu için de aynen geçerlidir. (Nuzul 74 / Mushaf 16 : Nahl 70 Aşağıdadır.) و للا خ ل ق ك م ث م ي ت و ف يك م و م ن ك م م ن ي ر د ا لى ا ر ذ ل ال ع م ر ل ك ى ل ي ع ل م ب ع د ع ل م ش ي پ ا ا ن للا ع ل يم ق د ير ٠٠ 70 Sizi de Allah yarattı, sonra canınızı alacak. İçinizden kimileri ömrün en düşkün çağına kadar ulaştırılır. Hatta öyle ki, bilirken hiçbir şey bilmez olur: (ama) unutmayın ki Allah her şeyi bilir, sınırsız kudret sahibidir.(77) (77) Mâ meleket eymânuhum, bir efendi hesabına çalışan herkesi ifade eder. Bu bağlamda patron hesabına çalışan işçiyi de kapsar. Hz. Ömer in, Allah Rasulü nün hanımlarını boşadığı haberi üzerine yaptıklarını anlattığı ünlü hadiste Rasulullah ın Bilal isimli kölesine vardım.. dediğine göre (Müslim ve Tirmizî), o dönemde hizmet görenler de köle diye anılabiliyordu. ذل ك ب ا ن للا و ال ح ق و ا ن ي ح ي ال م و تى و ا ن ع لى ك ل ش ی ء ق د ير ٦ 6 Bütün bunların (gösterdiği) nihai bir amaç(14) vardır ki, o da mutlak olanın yalnızca Allah olduğu gerçeğidir.(15) Zira sadece O dur ölüyü dirilten; ve her şeye gücü yeten de yalnızca O dur. (14) Bâ edatının gaye işlevine dayanarak (İtkân II, 184). (15) Büyümek ve gelişmek için zamana mahkûm olmak, kendi kendine yetmeyip terbiye edici bir Rabbe muhtaç olmak demektir. و ا ن الس اع ة ات ي ة ل ر ي ب ف ي ا و ا ن للا ي ب ع ث م ن ف ى ال ق ب ور ٠ 7 Hem unutma ki, Son Saat kuşku götürmez bir biçimde gelip çatacaktır; yine unutma ki, Allah kabirlerde yatan herkesi kaldıracaktır. 1619

14 و م ن الن اس م ن ي ج اد ل ف ى للا ب غ ي ر ع ل م و ل د ى و ل ك ت اب م ن ير ٨ 8 Ne ki yine de insanlar içerisinden herhangi bir bilgiye, yol gösterici bir kılavuza ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışan kimseler çıkabilmektedir. (16) (16) Krş. Lokman: 20 nin sonu. (Nuzul 75 / Mushaf 31 : Lokman 20 Aşağıdadır.) ا ل م ت ر و ا ا ن للا س خ ر ل ك م م ا ف ى الس م و ات و م ا ف ى ا ل ر ض و ا س ب غ ع ل ي ك م ن ع م ظ ا ر ة و ب اط ن ة و م ن الن اس م ن ي ج اد ل ف ى للا ب غ ي ر ع ل م و ل د ى و ل ك ت اب م ن ير ٢٠ 20 İŞTE (ey insanlar), görmez misiniz ki Allah göklerde ve yerde bulunan her şeyi emrinize âmâde kılmıştır; açıktan ve gizli olarak size nimetlerini bol bol ihsan etmiştir? (26) Ne ki yine de insanlar içerisinden herhangi bir bilgiye, yol gösterici bir kılavuza ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışan kimseler çıkabilmektedir.(27) (26) Gerçek keşif, kanunları değil, o kanunları koyanı keşfetmektir. (27) Aynı ibâre için Hac 8. ve onunla bağlantılı Hac 3. âyete bakınız. Bu âyette inkârın üç sebebi zikrediliyor: 1) Herhangi bir bilgiye dayanma ihtiyacı duymayanlar: Bir sonraki âyette bunun gerekçesi babaları taklit olarak veriliyor. Yani kafalarını kullanmayanlar. 2) Yol gösterici bir kılavuza dayanmayanlar: İlle de taklit edeceklerse, doğru yoldan giden bir rehberi izlemeleri gerekirken, yanlış rehberi izleyenler. Bunlar birincilerden daha aşağıdadırlar. 3) Bir belgeye dayanmayanlar: Kur an vahyinden önceki vahiylerden hiç birini gündemine almamış olanların tartışmak için geriye tek dayanakları kalıyor: ya Nadr b. Haris in yaptığı gibi Pers mitolojisi ya da atalar yolu nostaljisi. ث ان ى ع ط ف ل ي ض ل ع ن س ب يل للا ل ف ى الد ن ي ا خ ز ى و ن ذ يق ي و م ال ق يم ة ع ذ اب ال ح ر يق ٩ 9 Bunlar Allah yolundan çevirebilmek için gerdan kırarlar.(17) Bu tipin dünyadaki payı onursuzluktur;(18) ama Kıyamet Günü nde ona yakıp kavurucu bir azabı tattıracak (ve diyeceğiz ki): (17) Mânası konusunda farklı yorumlar yapılan sâniye ıtfihi ye Mücahid in verdiği boynunu bükmek mânasından ilhamla (Taberî). Bununla, küfürde direnenlerin insanları Allah yolundan döndürebilmek için yaptıkları işve ve cilveler dile getirilse gerektir. (18) Hızy kökünün onursuzluk anlamı ve gerekçesi için bkz. Tâhâ: 134 (Nuzul 44 / Mushaf 20 : Taha 134 Aşağıdadır.) و ل و ا ن ا ا ل ك ن ا م ب ع ذ اب م ن ق ب ل ل ق ال وا ر ب ن ا ل و ل ا ر س ل ت ا ل ي ن ا ر س و ل ف ن ت ب ع اي ات ك م ن ق ب ل ا ن ن ذ ل و نخ زى ١١٤ 134 Ve eğer Biz, onları (elçi göndermeden) (126) önce bir helâke uğratarak cezalandırmış olsaydık, bu kez de Ey Rabbimiz! Eğer Sen, şu zillet verici ve onur kırıcı duruma (127) düşmeden önce bize bir elçi göndermiş olsaydın ona hemen uyardık! diyecekleri kesindi! (128) (126) Bir sonraki cümle, buradaki o zamirinin Elçi ye gittiğini açıkça göstermektedir. (127) Nahzâ nın türetildiği hızy kökü, insan onurunun bir dış müdahaleyle ya da bir iç muhasebeyle kırılışını ifade eder. Muhtemelen ilk kullanıldığı yer burasıdır. Bağlamına göre onursuzluk, mahcubiyet, utanç anlamlarına gelir. Peygamber in şu kullanımı sözcüğün anlam alanını göstermektedir: Allah ım, bizi onursuz ve pişmanlar arasında diriltme! (Râğıb) Dilciler, kelimenin bazen tevazu çağrışımı yapan olumlu bir anlamda kullanıldığını söylese de, Kur an da hiç olumlu mânada gelmez. Kelime türevleriyle birlikte en çok Ra d sûresinde kullanılır. (128)..diyecekleri kesindi ifadesi, pekiştirme lâm ının çeviriye yansımasıdır. 1620

15 ذل ك ب م ا ق د م ت ي د اك و ا ن للا ل ي س ب ظ ل م ل ل ع ب يد ١٠ 10 İşte bu senin kendi ellerinde kazanıp getirdiklerindir; unutma ki Allah ın kullarına zulmetme ihtimali asla bulunmamaktadır! (19) (19) Çevrimizin gerekçesi, nefyin haberinin bâ ile gelmesidir. Bu, öznenin bahis konusu işi yapma imkan ve/veya ihtimalinin bulunmayışına delalet eder. Bu kalıp, olumsuzlanan şeyin kategorik olarak dışlandığını ifade eder. و م ن الن اس م ن ي ع ب د للا ع لى ح ر ف ف ا ن ا اب خ ي ر اط م ا ن ب و ا ن ا اب ت ف ت ن ة ان ق ل ب ع لى و ج خ س ر الد ن ي ا و ا ل خ ر ة ذل ك و ال خ س ر ان ال م ب ين ١١ 11 Yine insanlardan kimileri de vardır ki, Allah a (iman ve küfrü birbirinden ayıran) sınırda kulluk eder; öyle ki, eğer kendisine bir iyilik dokunsa onunla tatmin olup sevinç duyar; fakat başına bir musibet gelse yüzüstü dönüverir; dünyayı da âhireti de kaybeder: nitekim telafisi en zor kayıp da budur.(20) (20) Lafzen: en açık olanı.. Mubîn in türetildiği beyn in bu mânası için bkz. Nahl: 66 (Nuzul 74 / Mushaf 16 : Nahl 66 Aşağıdadır.) و ا ن ل ك م ف ى ا ل ن ع ام ل ع ب ر ة ن س ق يك م م م ا ف ى ب ط ون م ن ب ي ن ف ر ث و د م ل ب ن ا خ ال ا س ائ غ ا ل لش ار ب ين ٦٦ 66 Yine sizin için sağmal hayvanlarda da alınacak bir öğüt vardır: size hayvanın karnında(69) sindirilen şeylerden oluşan,(70) atıklarından ve kanından ayrışarak süzülüp gelen(71) saf ve lezzetli, sindirimi kolay bir süt içiriyoruz. (69) Lafzen: şeylerden. Mimma birleşik edatının anlam alanına sindirilen lafzı doğal olarak dahil olduğu için paranteze alma gereği duymadık. (70) Lafzen: arasından. Beyn, hem seçip ayırma hem de birleştirme ve buluşturma anlamlarına gelen zıt anlamlı bir kelimedir (Lisân). Kelimenin bu yapısı bizi sentez ve analiz zıt anlamına götürür. Bağlamına göre kimi zaman ikisinden birini, kimi zaman da her ikisini birden içerdiği görülür (krş. İtkân II, 188). Bu bağlam, kelimenin iki anlamını da kapsamaktadır: Hayvanın karnında sindirilen şeylerin posa ve atıklarıyla kana dönüşen unsurları ayrıştırıldıktan sonra, üçüncü bir unsur olarak bir de sütün süzülüp gelmesi İbaredeki min edatı, çeviriye süzülüp gelen şeklinde yansımıştır. Min beyni ibaresinin lafzî manası olan arasından karşılığı, sütün ne kan gibi zaruri, ne de atık gibi yararsız bir madde olmayıp, ikisi arasında bir mahiyette oluşuna atıf olarak da yorumlanmıştır (Esed). (71) Parantez içi açıklamamız, hem şunu, hem de bunu formundaki cümlenin söz dizimi gereğidir. Ve bağlacından sonra elde edilen rızkın hasenen (iyi, güzel, yararlı) diye nitelendirilmesinden, öncekinin zımnen de olsa bunun tersi olduğunu çıkarmak mümkündür. Said b. Cübeyr de sekeran (sarhoşluk veren) kelimesini, hasenen in zıddı olarak anlamış, İbn Abbas tan da bu yönde bir görüş aktarılmıştır (Taberî). Esasen içkinin kötülüğü Medine dönemiyle sınırlandırılamayacak bir şeydir. A raf 33 bunun delilidir. Mekkeliler de hiç kuşkusuz, her insan gibi içkinin kötülüklerini bizzat biliyorlardı. Hz. Ömer cahili hayatında da içki kullanmamakla övünürdü. Hanişerin içkinin kötülüğü aleyhine sözleri ve yergi şiirleri dilden dile okunuyordu (Umeyye b. Ebi s-salt es-sekafi örneği için bkz. İbn Kuteybe, eş-fii r-ve ş-şu arâ, Beyrut, 1405, s ). 1621

16 ي د ع وا م ن د ون للا م ا ل ي ض ر و م ا ل ي ن ف ع ذل ك و الض ل ل ال ب ع يد ١٢ 12 O kimse, Allah dışında, kendisine ne zarar veren ne de yarar sağlayan nesnelere yalvarıp durur: kişiyi (haktan) uzaklaştıran en vahim sapıklık da zaten budur. ي د ع وا ل م ن ض ر ا ق ر ب م ن ن ف ع ل ب ئ س ال م و لى و ل ب ئ س ال ع ش ير ١١ 13 (Kimi zaman da) zararı yararından daha fazla olan insanlara yalvarıp yakarır: o ne berbat efendi, o ne kötü yoldaştır! ا ن للا ي د خ ل ال ذ ين ام ن وا و ع م ل وا ال ال ح ات ج ن ات ت ج رى م ن ت ح ت ا ا ل ن ار ا ن للا ي ف ع ل م ا ي ريد ١٤ 14 Şüphesiz ki Allah; iman eden, dürüst ve erdemli davrananları zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere yerleştirecektir: Zira Allah dilediği şeyi mutlaka gerçekleştirir. م ن ك ان ي ظ ن ا ن ل ن ي ن ر للا ف ى الد ن ي ا و ا ل خ ر ة ف ل ي م د د ب س ب ب ا ل ى الس م اء ث م ل ي ق ط ع ف ل ي ن ظ ر ل ي ذ ب ن ك ي د م ا ي غ يظ ١٥ 15 Her kim, Allah ın kendisine(21) dünya ve ahrette(22) asla (doğrudan) yardım etmeyeceğini düşünüyorsa, bir sebebe(23) tutunup göğe uzanıversin ve (Allah dışında yalvardıklarıyla ilişkiyi) kessin;(24) daha sonra görsün bu tedbiri kendisini öfkelendiren şeyin kökünü kazıyacak mı (kazımayacak mı)?(25) (21) Hu zamirinin Hz. Peygamber i gösterdiği görüşü sûrenin bağlamıyla uyuşmamaktadır. Baştan beri Hz. Peygamber e hiç atıf yapılmaması bir yana, konu tevhid muhatap da insan cinsidir. 1622

17 (22) Yani:..her zaman ve mekânda.. (23) Sebeb, hurma ağacına çıkmak için hurmanın tepesine bağlanarak aşağı sarkıtılan ipe denir. Âyet, Allah a ulaşmada doğru vesilenin dua olduğu imasını içerir. (24) Veya 31. âyetin ışığında: o ipi kessin (de kendini parçalanmak üzere yere bıraksın). Parantez içi açıklamaların gerekçesi âyetin bağlamı, özellikle de âyetlerdir. Sınırda kulluk edenlerden imanı Allah a has kılmaları istenmektedir. (25) Hel soru edatının genellikle cevabın olumluluğuna delalet ettiği hatırlanmalıdır. Keyd in müsbet anlamı için bkz. Yusuf: 76. Bu belagat şahikası âyetin konumu da, mefhumu da emeği gerektirmektedir. Birinci ve ikinci sınıfı 8 ve 11. âyetlerde dile gelen insanların bir üçüncü sınıfı da olabilir mi? Bağlaçsız gelmesi ve mine n- nâsi men.. kalıbının kullanılmaması üçüncü bir sınıf olma ihtimalini zayıflatıyor. Geriye 11. âyetteki sınırda kulluk edenler içinden birileri olma ihtimali kalıyor ki, doğrusu bu olsa gerektir. Burada resmi çizilen tip iman küfür sınırında tereddüt eden bir tiptir. Uzak tanrı düşüncesi öylesine yer etmiş ki, bu yüzden ne Allah a aracısız kulluk edilebileceğine, ne de Allah ın yardım edeceğine aklı yatıyor. Bu düşünce ile Allah ın dininden çıkmak istiyor, onu da yapamıyor. Neticede öfkeden patlayacak hale geliyor. Bu âyet işte bu tipe ironik bir îmâ ile öfkesinden kurtulmanın yolunu tarif ediyor ve zımnen diyor ki: Aracısız ne kulluk olur, ne de Allah ın yardımı gelir düşüncesini aklından kazı! Bunun tek yolu bu! Allah uzak değil, şahdamarından yakındır. Eğer bu hakikate inanmak yerine bir adım daha atınca küfre düşecekmiş gibi sınırda inanmaya devam edersen, bu seni teskin ve tatmin etmek yerine öfkelendirir. Bu takdirde işte sana öfkeden kurtulmanın kestirme yolu.. (Nuzul 71 / Mushaf 12 : Yusuf 76 Aşağıdadır.) م ع ل يم ٠٦ ف ب د ا ب ا و ع ي ت م ق ب ل و ع اء ا خ ي ث م اس ت خ ر ج ا م ن و ع اء ا خ ي ك ذل ك ك د ن ا ل ي وس ف م ا ك ا ن ل ي ا خ ذ ا خ ا ف ى د ين ال م ل ك ا ل ا ن ي ش اء للا ن ر ف ع د ر ج ات م ن ن ش اء و ف و ق ك ل ذ ى ع ل 76 Bunun ardından, (Yusuf un huzuruna getirildiler). O, öz kardeşinin yükünden önce diğerlerinin yüklerini aratarak işe başladı. Sonunda onu öz kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte Yusuf un (arzusunu gerçekleştirmek) için böyle bir planı yürürlüğe Biz koyduk. Eğer Allah böyle dilememiş olsaydı, kralın hukuk sistemine göre kardeşini alıkoyması doğru olmazdı.(76) Biz, dilediğimiz kimseyi (ilmen) kat kat yüceltiriz; fakat her bilenin üstünde her şeyi bilen bir (Allah) vardır. (76) Doğru olmazdı şeklindeki tercümemiz, Kur an daki mâ kâne li kalıbı kullanılan cümlelerin genel karakteristiğine uygundur. Bu gibi hukuki olmayan konumlarda bu kalıp düşünülemez olanı ya da yakışık almaz ve şık düşmez olanı ifade eder (bkz. Ra d: 38; İbrahim: 11; Ahzab: 36; Mü min: 78). Öte yandan, krallıkların tabiatı düşünüldüğünde, alıkoyamazdı gibi bir anlam vakıaya uygun düşmemektedir. و ك ذل ك ا ن ز ل ن ا اي ات ب ي ن ات و ا ن للا ي د ى م ن ي ريد ١٦ 16 İşte böylece Biz, bu (mesajları) hakikatin apaçık belgeleri olarak indirmiş bulunuyoruz; ama şu da bir gerçek ki, Allah isteyen kimseyi doğru yola yöneltmeyi diler.(26) (26) Çevirimizin gerekçesi olan yeşâ fiilinin çift özneyi gören konumuna ilişkin ayrıntılı bir tahlil için bkz. Yûnus:

18 (Nuzul 69 / Mushaf 10 : Yunus 25 Aşağıdadır.) و للا ي د ع وا ا لى د ار الس ل م و ي د ى م ن ي ش اء ا لى ر اط م س ت ق يم ٢٥ 25 Böylelikle Allah (insanı) mutluluk ve güvenlik zeminine çağırmakta(43) ve isteyeni dosdoğru bir yola yöneltmeyi dilemektedir.(44) (43) Bir üstteki âyetten de anlaşılacağı gibi, bizim zemin ile karşıladığımız dâr, sadece öte dünyada değil bu dünyada da insanın, kendisiyle, çevresiyle ve Rabbiyle barışık yaşadığı bir ortamın oluşturulması çağrısıdır. (44) Çevirimizin gerekçesi için Ra d 27 ve notuna bkz. Hidayet ya da dalalet, birinci çoğul şahıs kipiyle (biz) neşâ formunda gelen 19 âyetten sadece birinde kullanılır (Şûrâ: 52). Onda da mücerret olarak biz doğru yola yöneltiriz şeklinde değil, bir mef ûlü bih ile Onun için bir ışık yaratırız, dilediğimizi o ışık sayesinde doğru yola iletiriz şeklinde gelir. Bu da hedâ ve dalâl ile kullanılan yeşa fiilinin, mutlak irade sahibi Allah ile mukayyet irade sahibi insan arasında mülazemet olduğunu destekler niteliktedir. (Ayrıca iniş sürecinde ilk kullanıldığı yer olan Müddessir 31 in ilgili notuna bkz.) Bu âyetin zımni açılımı şudur: Allah herkesi ebedi saadete çağırıyor; ne var ki herkes içerisinden bu çağrıyı kabul edenleri ebedi saadetin kutlu yoluna yöneltiyor. للا ع لى ك ل ا ن ال ذ ين ام ن وا و ال ذ ين اد وا و ال اب پ ين و الن ا رى و ال م ج وس و ال ذ ين ا ش ر ك وا ا ن للا ي ف ل ب ي ن م ي و م ال ق يم ة ا ن ش ی ء ش يد ١٠ 17 Şüphesiz (sizden); iman eden kimseler, yahudileşen kimseler, Sabiiler,(27) Hıristiyanlar, Mecusiler(28) ve Şirk koşan kimseler arasındaki hükmü Kıyamet Günü Allah verecektir: kuşku yok ki Allah her şeye şâhittir. (27) Sabiiler için bkz. Bakara: 62 (28) Öğretileri Zend-Avesta da toplanan Zerdüşt ün kurucusu olduğu din. Biri iyilik tanrısı (Ahuramazda) diğeri kötülük tanrısı (Ehrimen) olan çift tanrıcı bir inançtır. Temel zaafı tanrısal bir cevher atfettiği kötülüğü meşrulaştırmasıdır. (Nuzul 94 / Mushaf 2 : Bakara 62 Aşağıdadır.) ا ن ال ذ ين ام ن وا و ال ذ ين اد وا و الن ا رى و ال اب پ ين م ن ام ن ب ا لل و ال ي و م ا ل خ ر و ع م ل ال ح ا ف ل م ا ج ر م ع ن د ر ب م و ل خ و ف ع ل ي م و ل م ي ح ز ن ون ٦٢ 62 Hiç kuşkusuz; bu kitaba inanan kimselerden, Yahudileşen kimselerden,(113) Hıristiyanlardan ve Sabiîlerden(114) her kim, Allah a ve âhiret gününe inanır, ıslah edici iyilik işlerse, işte onlar için Rableri katında yaptıklarının karşılığı vardır.(115) Onlar gelecekten endişe etmeyecek, geçmişten dolayı da üzüntü duymayacaklar.(116) (113) Ellezîne hâdû formuyla gelen ibareleri, el-yehûd ya da Yehûdiyyen ile eşitleyip Yahudiler şeklinde çevirmek gramatik açıdan isabetli değildir. Nisâ 46, Mâide 41, 44, 69, En âm 146, Nahl 118 ve daha başka âyetler buradaki formun aynısıyla gelir. 1624

19 Müfessirler şu notu düşerler: Ellezîne hâdû demek yahudileşenler (tehevvedû) demektir (Râzî, Mefatîh XXX, 7). Lügatler tehevvedû fiilini sâra yehûdiyyen (yani: sonradan Yahûdî olanlar) şeklinde açıklar (Muhtaru s-sıhah). Bunun en doğru tercümesi yahudileşti dir. Ünlü Her çocuk fıtrat üzere doğar, onu anne-babası yahudileştirir hadisinde kullanılan fiil yuhevvidanihi dir (Buhârî, Cenaiz 29:91; Müslim, Kader 6). Ellezine hâdû formu, önceden Müslüman olan İsrailoğulları nın yahudileştiklerini vurgulama amacı taşır. Çevirimizin gerekçesi budur (bkz. En âm: 146). (114) Sabiîler için bkz. Mâide: 69 ve Hac: 17. Bunların tümü de Medine de inen âyetlerdir. Müşriklerin Hz. Peygamber e ve mü minlere dönek anlamına sâbiî dedikleri hadis kaynaklarında kayıtlıdır (Buhârî, Menakıb 3). Gerçekte Sâbiî Arapça değil, bu dine mensup olanların konuştuğu ve Aramca nın bir diyalekti olan Mandence dir. Suya dalmak, vaftiz olmak ya da boy abdesti almak anlamına gelen sabaa dan türetilmiş bir isimdir ve Sabiîler e komşuları tarafından verilmiştir. Burada kastedilen Harran ve Mezopotamya kökenli gnostiklerdir. Peygambere ihtiyaç olmadığını düşünüyorlar, yıldızlara akıl ve irade atfediyorlardı. (115) Lehum ecruhum daki zamirler çoğul değil de âmene fiilindeki tekil özneye uyarak lehu ecruhu şeklinde tekil gelmesi gerekmez miydi? Bu sorunun cevabı bellidir: men, ism-i mübhem olarak hepsi için de kullanılır. (116) Bu âyet benzeri olan Mâide 69. âyetle birlikte, 136. âyet ışığında anlaşılmalıdır. Bakara da Hıristiyanların Sabiîlerden öne alınması, inanç açısından Hıristiyanlığın Sabiîlikten daha öncelikli olmasıyla, Hac ve Mâide de Sabiîliğin önce gelmesi ise, zaman açısından Hıristiyanlıktan önce oluşuyla açıklanmıştır. (Besâir I, 144) Kur an hiçbir inancı ve mensuplarını sırf mensubiyetten dolayı ne toptan mahkûm eder ne de aklar (bkz. Âl-i İmran: 112; Mâide: 66-68; A râf: 159, 169,170,181; Hadîd: 28). Kitap ehline mensup oldukları hâlde doğrudan kâfir olan zümreleri açıkça vurgular (Nisâ: 150; Mâide: 71; Mâide: 73). Kur an a göre Allah a iman O nun indirdiği ilâhî mesajların tümüne ve o mesajları gönderdiği Peygamberlerin tümüne iman etmeyi içerir (bkz. Bakara: 136). Bu içeriğiyle Allah a iman eden, âhirete iman eden ve sâlih amel işleyen (bkz. Bakara: 25) herkes kurtuluşa erecektir. ا ل م ت ر ا ن للا ي س ج د ل م ن ف ى الس مو ات و م ن ف ى ا ل ر ض و الش م س و ال ق م ر و الن ج وم و ال ج ب ال و الش جر و الد و اب و ك ث ير م ن الن اس و ك ث ير ح ق ع ل ي ال ع ذ اب و م ن ي ن للا ف م ا ل م ن م ك ر م ا ن للا ي ف ع ل م ا ي ش اء ١٨ 18 (EY İNSAN!) Göklerde ve yerde bulunan herkesin, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların ve hayvanların (ister istemez) Allah ın emrine âmâde olduğunu görmez misin? (29) İnsanlardan niceleri (bilinçli tercihlerinden dolayı ödülü hak etmiş),(30) niceleri ise azabı hak etmişlerdir. İmdi, Allah her kimi alçaltırsa artık onu kimse yüceltemez: kuşkusuz Allah dilediğini daima gerçekleştirir. (29) Parantez içi açıklama şu âyete dayanmaktadır: Oysa ki bütün göktekiler ve yerdekiler ister istemez O na teslim oldular, çünkü hepsi (sonunda) O na varacaklar. (Âl-i İmran: 83; ayrıca: Ra d: 15 ve Fussilet: 11.) Men ilgi zamiri, çoğunlukla bilinç sahibi varlıklar için kullanılır. Burada insanın da gök ve yer gibi iradesiz varlıklarla birlikte anılması, onun iradesinin görmezden gelindiği anlamını taşımamaktadır. Ancak bu, iradenin sınırlı ve kayıtlı tabiatına işaret etmektedir. İnsan, makro planda ilâhi iradenin dışına çıkamaz. İnsana bahşedilen irade ve özgürlük de, ilâhi takdirin bir parçasıdır. İnsanı var eden mutlak güç, ona varoluş amacını gerçekleştirecek imkanı bahşeden gücün ta kendisidir. İnsan, kendisine emanet edilen bu imkanı nasıl kullandığının hesabını verecektir. (30) Râzî ye göre, bu ibârenin muhtemel iki anlamından biri, kesirun mine n-nâs ibâresini mahzuf bir haberin mübtedası saymaktır. Tercihimiz bu gerekçeye dayanmaktadır. 1625

20 ذ ان خ م ان اخ ت م وا ف ى ر ب م ف ال ذ ين ك ف ر وا ق ط ع ت ل م ث ي اب م ن ن ار ي ب م ن ف و ق ر ؤ س م ال ح م يم ١٩ 19 Birbirlerine karşıt konumlarda bulunan bu iki gurup, Rableri konusunda hep çatışa gelmişlerdir. Onlardan inkarda direnenlere, ateşten elbiseler biçilecek; başlarının üzerinden yakıp kavuran bir (gam) boca edilecek: (31) (31) Başlarından aşağı boca edilen şeyin ne olduğu açıkça yer almasa da, 22. âyetten bu şeyin onları derin bir umutsuzluk ve pişmanlığa sevk eden gam ve keder olduğunu anlıyoruz. ي ر ب م ا ف ى ب ط ون م و ال ج ل ود ٢٠ 20 Bununla onların içlerinde olan her şey ve deriler eriyip akacak;(32) (32) Herhangi bir özneye nisbet etmeksizin deriler ( derileri değil) şeklindeki bu kullanım, eriyip akan bu derilerin onlara ait deriler değil, adeta bir maske gibi taşıdıkları eğreti kimlikler olduğunu akla getirir. Zımnen: Hesap Günü tüm maskeler düşecek, insanlar gerçek kimlikleriyle arz-ı endam edecekler. و ل م م ق ام ع م ن ح د يد ٢١ 21 Ve onlar(ı bağlamak) için demirden boyunduruklar olacak;(33) (33) Mekâmi, demir bukağı, metal boyunduruk anlamına gelen mekme a nın çoğuludur. Kelimenin kökeni olan kame a boyunduruk geçirdi, tasma taktı anlamlarına gelir. Âhirette bu, ya mahkemesini bekleyen suçluların tutukluluğuna, ya da azaba mahkûm olan hükümlülerin mahkûmiyetlerine delalet eder. ك ل م ا ا ر اد وا ا ن ي خ ر ج وا م ن ا م ن غ م ا ع يد وا ف ي ا و ذ وق وا ع ذ اب ال ح ر يق ٢٢ 22 Gam ve kederden (bunalıp) da ne zaman oradan çıkmak isteseler, hemen oraya geri döndürülecekler ve (onlara şöyle denilecek): Yakıp kavurucu azabı tadın bakalım! ا ن للا ي د خ ل ال ذ ين ام ن وا و ع م ل وا ال ال ح ات ج ن ات ت ج رى م ن ت ح ت ا ا ل ن ار ي ح ل و ن ف ي ا م ن ا س او ر م ن ذ ب و ل ؤ ل ؤ ا و ل ب اس م ف ي ا ح رير ٢١ 23 Buna karşın Allah; iman eden ve imanıyla uyumlu davranış sergileyenleri zemininden ırmaklar çağıldayan cennetlere yerleştirecek; orada onlar altın künye ve bilezikler takınıp incilerle bezenecekler: dahası orada sınırsız bir özgürlük üniforması taşıyacaklar.(34) (34) Veya: onların oradaki elbiseleri ipekten olacak. (Çevirimizin dilsel gerekçesi için bkz. İnsan: 12.) Bu âyette ahrette mü minlere vaad edilen bu güzellikler, dünyada bu gibi şeylerden uzak duran mü minlere gönüllü mahrumiyetlerinin bir ödülü olarak verilecektir (bkz. Kehf: 31). (Nuzul 32 / Mushaf 76 : İnsan 12 Aşağıdadır.) و ج زي م ب م ا ب ر وا ج ن ة و ح رير ا ١٢ 12 Ve sabırlarına karşılık onlara cennet bahçeleri ve tarifi imkansız özgür bir (hayat) bahşedecek. (16) (16) Veya: Tüm kinlerinden kurtulup özgür kalacaklar. 1626

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106 KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106 Surenin Adı: Kureyş sûresi, adını, Kur an da geçtiği tek yer olan ilk âyetinden alır. Kureyş kelimesi iki köke nispet edilir. Birincisi; köpek balığı anlamına gelen

Detaylı

TEKASÜR SÛRESİ Nuzul 16 / Mushaf 102

TEKASÜR SÛRESİ Nuzul 16 / Mushaf 102 Surenin Adı: TEKASÜR SÛRESİ Nuzul 16 / Mushaf 102 Sûre tutkuyla çoğaltma anlamına gelen adını ilk âyetinden alır. Çoğaltma tutkusu sizi oyalayıp durdu, ta ki siz mezarlıklara varıncaya dek (1-2) Modern

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ استواء االله عرشه ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman el-berrâk Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 استواء االله عرشه» باللغة ال ية «عبد الر ن ال اك

Detaylı

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Question Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Answer: Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR 4O HADIS HER YIL 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA --- --- --- --- --- --- --- --- --- ---

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ (DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI) 50-KAF SURESİ Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) âyettir. "Kaf" harfi ile başladığı için bu adı almıştır. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. 1.

Detaylı

Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları. Üç Hareke

Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları. Üç Hareke ب س م الل ه الر ح ن الر ح ي م Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları Üç Hareke ا ل ر ك ات الث الث ة Kesra(Esre) - Damme (Ötre) - ف ت ح ة - (Üstün) Fetha ض م ة ك س ر ة (i) (u) (a) Sükûn(Cezm) Şedde - - س

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm 11 1 Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm Müslümanların, bilhassa idareci konumundakilerin

Detaylı

KUR'AN SÛRELERİNİN RESMİ VE İNİŞ SIRALAMASI

KUR'AN SÛRELERİNİN RESMİ VE İNİŞ SIRALAMASI GÜNÜMÜZDEKİ RESMİ SIRALAMA KUR'AN SÛRELERİNİN RESMİ VE İNİŞ SIRALAMASI YAYGIN İNİŞ SIRALAMASI - OSMAN BİN AFFAN FARKLI İNİŞ (NÜZÛL) SIRALAMALARI (TERTİPLERİ) Sûre No Sûre Adı Nüzul Sırası Âyet Sayısı Nüzul

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B Kimi sayılar aralarında asal dır. Hangi sayıların aralarında asal olduğunu belirlemek için ortak bölenlerin en büyüğünü (O.B.E.B.) bulmak gerekir. Örnek: O.B.E.B. kavramını açıklamak için 12 ve 18 sayılarını

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

1. BÖLÜM SAHİH FİİLLER MAZİ FİİL Fiili Mazi iki kısımdır: a) Mazi Malum b) Mazi Meçhul MAZİ MALUM: Mazi malum üç şekil üzere bulunur: gibi. آ ت ب gelir. kalıbında ف ع ل 1) gibi. ع ل م gelir. kalıbında

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 ع لكمة الطاغوت» باللغة الت ية «مد صالح املنجد رمجة: ممد مسلم شاه مراجعة:

Detaylı

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur: İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur: و ا ذ ق ال ر ب ك ل ل م لا ي ك ة ا ن ي ج اع ل ف ي ا لا ر ض خ ل يف ة ق ال وا ا ت ج ع ل ف يه ا م ن ي ف س د ف يه ا و ي س ف ك الد م

Detaylı

Kur'an ve Anlam. Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın. Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN:

Kur'an ve Anlam. Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın. Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN: Kur'an ve Anlam Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN: 978-605-2233-19-1 1. Baskı Aralık, 2018 / Ankara 2000 Adet Yayınları Yayın No: 284 Web: grafikeryayin.com

Detaylı

HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla

HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir 8. İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah hakkında tartışır; ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olmadan!..

Detaylı

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir. Hiçbir müzisyen, bülbülün ötüşünden daha güzel bir şarkı söyleyemez. Bütün bu güzel şeyleri Allah yapar ve yaratır. Allah ın güzel isimlerinden biri de HAMÎD dir. HAMÎD, övülmeye, hamd edilmeye, şükür

Detaylı

NASR SÛRESİ Nuzul 111 / Mushaf 110

NASR SÛRESİ Nuzul 111 / Mushaf 110 NASR SÛRESİ Nuzul 111 / Mushaf 110 Surenin Adı: Sûre zafer garantili yardım mânasına gelen adını ilk âyetinden alır. İlk mushaf ve tefsirlerde bu adla yer alır. Buhârî nin Hz. Aişe den naklettiği bir rivayette

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ 1.NCİ YILDA İNEN SURELER

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ 1.NCİ YILDA İNEN SURELER 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ 1.NCİ YILDA İNEN SURELER Bu Yılda İnen Sureler; Muhammed Suresi Tegabün Suresi Bakara Suresi Muhammed Suresi; (Ey Muhacir ve Ensar) Ey İman edenler.

Detaylı

YILLIK DERS PLANI DERSİN ADI : KUR AN-I KERİM EK ÖĞRETİM 5.KUR (HATİM) ÖĞRETİM YILI: KURSUN ADI : KUR AN KURSU SINIF / DÖNEM :...

YILLIK DERS PLANI DERSİN ADI : KUR AN-I KERİM EK ÖĞRETİM 5.KUR (HATİM) ÖĞRETİM YILI: KURSUN ADI : KUR AN KURSU SINIF / DÖNEM :... 4 SFA SFALAR 1 6 2 6 3 6 4 6 1.Saat Fatiha + 1-4 Fatiha + Bakara 1-5 2.Saat 5-8 Bakara 30-37 3.Saat 9-12 Bakara 80-82 4.Saat 13-16 Bakara 109-112 5.Saat 17-20 Bakara 120-121 6.Saat 21-24 Bakara 151-157

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ Varlıklar Âlemi Evrende bulunan varlıklar yalnızca duyularımızla algılayabildiklerimizden ibaret değildir. Âlemde görünen ve görünmeyen sayısız varlık bulunmaktadır.

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ 76 KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ Kadına dübüründen yanaşmak haramdır. Dolayısıyla erkeğin kadına dübüründen yanaşması haram olup bazı imamlar bunu zina olarak değerlendirmişlerdir. Her ne kadar livata

Detaylı

Tam Fiil- Nakıs Fiil Her bir fi il içün bir merfû,yani fail (özne ) lâzımdır. Eğer fi il, o merfu ile, kelâm yönünden tamâm olup, başka bir şeye

Tam Fiil- Nakıs Fiil Her bir fi il içün bir merfû,yani fail (özne ) lâzımdır. Eğer fi il, o merfu ile, kelâm yönünden tamâm olup, başka bir şeye Tam Fiil- Nakıs Fiil Her bir fi il içün bir merfû,yani fail (özne ) lâzımdır. Eğer fi il, o merfu ile, kelâm yönünden tamâm olup, başka bir şeye muhtâc olmazsa, o fiile tam fiil, merfû una da fâ il (özne)

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com HİDAYET Hidâyet kelimesi türevleriyle birlikte 316 âyet- i kerimede yer almaktadır. Arap dilinde "hedâ" kökünden gelir.

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

Arapça 4 konu 4. Mukarebe, reca ve şuru fiilleri

Arapça 4 konu 4. Mukarebe, reca ve şuru fiilleri Arapça 4 konu 4 Mukarebe, reca ve şuru fiilleri Öyle demeyelim de başka fiile muhtaç fiiller diyelim isterseniz. Bunlar Türkçede anlam karşılığı olan fakat yapısal karşılığı olmayan fiiller. Bu fiiller

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Hz. Peygamber'in ilk muhatapları olan Mekkelilerle mücadelesini anlatan Kur'ân'da tam

Hz. Peygamber'in ilk muhatapları olan Mekkelilerle mücadelesini anlatan Kur'ân'da tam 2. Ders İLK MUHATAPLAR NEDEN KUR'ÂN'A İMAN ETMEDİLER? Sahâbe demek ne demektir? 1. Beşeriyetlerin İzharı 2. Zaafiyetlerin Islahı 3. Kabiliyetlerin İnşası 4. Mesuliyetlerin İdraki 5. Rehberiyetlerin İhyası

Detaylı

Murat eğitim kurumları. Arapça 4 konu 2. İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy)

Murat eğitim kurumları. Arapça 4 konu 2. İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy) Murat eğitim kurumları Arapça 4 konu 2 İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy) İlk önce iyi haber bu konu kolay. Bilmemiz gereken birkaç harfimiz bir de fiilimiz var. Harfler: ال, ل ن, ل م ve.لم ا

Detaylı

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Tirmizi nin Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Ebu İsa Muhammed İbni İsa Tirmizi (209H-274H) Cami'u Sünen Tirmizi www.almuwahhid.com 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İmam Tirmizi de kendi dönemindeki hadis

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. (Al-i Imran suresi, 85) Icindekiler - Bu dine neden Islam

Detaylı

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص Ünlü İslam bilgini Taberi, tefsirinde, mukattaa harfleri ile ilgili, Abdullah b. Abbas, Said b. Cübeyr ve Abdullah b. Mesud dan şu görüşü nakletmiştir: Her bir

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

HÜMEZE SÛRESİ Nuzul 34 / Mushaf 104

HÜMEZE SÛRESİ Nuzul 34 / Mushaf 104 HÜMEZE SÛRESİ Nuzul 34 / Mushaf 104 Surenin Adı: Adını ilk âyetinden alır. Hümeze-Lümeze gibi kavram çiftleri genelde bir mananın iki kutbunu ifade eder. Gizli-Açık, Arkadan-Önden manası kelimenin bu yapısından

Detaylı

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) ا ي اك ن ع ب د و ا ي اك ن س ت ع ني (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) 1 و م ا ا م ر وا ا ل ل ي ع ب د وا الل م ل ص ني ل ه الد ين ح ن ف اء و ي ق يم وا الص

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

EN ÂM SÛRESİ Nuzul 73 / Mushaf 6

EN ÂM SÛRESİ Nuzul 73 / Mushaf 6 EN ÂM SÛRESİ Nuzul 73 / Mushaf 6 Surenin Adı: En âm sûresi sığırlar anlamındaki adını, icat edilmiş sahte kutsallıktan söz eden 136 ve devamındaki âyetlerden alır. Sûrede bu kelime altı kez geçer. Daha

Detaylı

25/12/2014 Bilgilendirme: Nur 24/35 Allah, semaların/boyutların ve arzın nuru/ışığı/enerjisidir. Onun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandile benzemesidir. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça,

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

Kur ân-ı Kerîm sûrelerinin sondan sayılması 1

Kur ân-ı Kerîm sûrelerinin sondan sayılması 1 Kur ân-ı Kerîm sûrelerinin sondan sayılması 1 Bu bölümde Kur ân-ı Kerîm sûrelerini sondan sayalım. Örnek: Sondan birinci sûre Nâs sûresidir. Sûrenin sondan sıra numarası Sûrenin adı 1 Nâs 6 Sûrenin içerdiği

Detaylı

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN IÇERIK ÖNSÖZ 13 Giriş DİN VE AKAİT Günümüzde Din Algısı Sosyal Bilimcilere Göre Din İslam Açısından Din Dinin Anlam Çerçevesi İslam Dini İslam ın İnanç Boyutu Akait İman İman-İslam Farkı İman Bakımından

Detaylı

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua DUANIN ÖNEMİ Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan,

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 01 ER-RAB

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 01 ER-RAB Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 01 ER-RAB ALLAH Alemlerin Rabbi Konuşuyor Nasıl Bir Allah sın İNSAN Nasıl Bir Allah sın? Sorusuna Allah ın verdiği cevap Alemlerin Rabbi olan bir Allah

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Dr. Öğr. Ü. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com EĞİTİM Bireyin kendi iradesi ile belirli bir program dahilinde davranış kazandırma, davranış geliştirme, davranış değiştirme

Detaylı

İkili Simetrik Kitap ❸

İkili Simetrik Kitap ❸ 19 lu Gruplar Halinde Sûrelerin Numaraları ve Âyet Sayıları Bu bölümde Kur ân-ı Kerîm de bulunan sûrelerin sıra numarlarını ve âyet sayılarını 19 lu gruplar halinde birlikte inceleyeceğiz. İlk 19 sûrede

Detaylı

TARIK SÛRESİ Nuzul 38 / Mushaf 86

TARIK SÛRESİ Nuzul 38 / Mushaf 86 TARIK SÛRESİ Nuzul 38 / Mushaf 86 Surenin Adı: Gecenin konuğu anlamındaki adını birinci âyetinden alır. Sema ve gece gelen konuk şahit olsun (1) Sabahı müjdelediği için sabah yıldızına da Tarık denilmiştir.

Detaylı

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. س ي د ن ا و ن ب ي ن ا م ح م د صلى تعالى عليه و سل م İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. 1 ا ب ى ب ك ر ب ن الص د يق 30 ث اب ت ب ن ا ق ر م 2

Detaylı

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet. BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene

Detaylı

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur. 3 1 Değerli Kardeşim; Unutma! Dünya hayatı çabuk geçer, önemli olan bu dünya hayatında kendine, ailene, ümmete ve tüm insanlığa ne kadar faydalı olduğuna bakman ve bunun muhasebesini yapmandır. Toplumun

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Zengin Sayılar (abundant numbers or excessive numbers) σ(n) > 2n

Zengin Sayılar (abundant numbers or excessive numbers) σ(n) > 2n Zengin Sayılar (abundant numbers or excessive numbers) n pozitif bir tamsayı olmak üzere, n nın pozitif bölenlerinin toplamı σ(n) dir. Şâyet, σ(n) > 2n ise, n zengin bir sayıdır. Örnek: 12 nı ele alalım.

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

İslâm Dininde Orman ve Suyun Önemi

İslâm Dininde Orman ve Suyun Önemi İslâm Dininde Orman ve Suyun Önemi Prof. Dr. Mehmet Emin AY Bursa İl Müftüsü 6 Şubat 2014 Perşembe İslam Dini nin Temel kaynakları olan Kur an-ı Kerim de ve Peygamberimizin Hadislerinde, Orman kavramıyla

Detaylı

YASİN SURESİ İniş Sırası: 41 Mushaf Sırası: 36 Mekki Sure 83 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla

YASİN SURESİ İniş Sırası: 41 Mushaf Sırası: 36 Mekki Sure 83 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla YASİN SURESİ İniş Sırası: 41 Mushaf Sırası: 36 Mekki Sure 83 Ayettir Rahmân Rahîm Allah ın adıyla 1. Ya, Sin. 2. HİKMETLİ (akıl tabiata uygun) Kur an a yemin olsun! 3. Gerçekten sen gönderilmiş elçilerdensin.

Detaylı

Ali imran 139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz.

Ali imran 139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz. Ali imran 139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz. 122.EY İSRAİLOĞULLARI! Size lütfettiğim o nimetleri hatırlayın (bir zamanlar) sizin diğer

Detaylı

Question. Kur an ın (Defaten Ve Tedricî) İnişi. Dr.İbrahimiyan

Question. Kur an ın (Defaten Ve Tedricî) İnişi. Dr.İbrahimiyan Question Kur an ın (Defaten Ve Tedricî) İnişi Dr.İbrahimiyan Answer: Kur an-ı Kerim; aziz ve hekim Allah ın, aziz ve alîm Allah ın, diri ve yarattıklarını tedbîr eden Allah ın, rahman ve rahim Allah ın,

Detaylı

Bismillahirrahmanirrahiym Elhamdü lillahi Rabbil Alemiyn, Vessalatü vesselamu ala Rasülina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmeiyn.

Bismillahirrahmanirrahiym Elhamdü lillahi Rabbil Alemiyn, Vessalatü vesselamu ala Rasülina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmeiyn. ŞERHUL EMSİLE Bismillahirrahmanirrahiym Elhamdü lillahi Rabbil Alemiyn, Vessalatü vesselamu ala Rasülina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmeiyn. Kaynaklarda, Hz.İmam Aliyyül Mürteza (kv) efendimizin

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır. »ب ن ي ال س ل م ع ل ى خ م س : ش ه اد ة أ ن ل إ ل ه إ ل الل و أ ن م ح م د ا ر س ول الل و إ ق ام الص ل ة و إ يت اء الز ك اة و ال ح ج و ص و م ر م ض ان «İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah tan başka

Detaylı

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349) »ا ل م س ل م م ن س ل م ال م س ل م ون م ن ل س ان ه و ي د ه و ال م ؤ م ن م ن أ م ن ه الن اس ع ل ى د م ائ ه م و أ م و ال ه م» Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI 1- Soru: Allah ın insanlar arasından seçip vahiy indirdiği kişiye ne ad verilir? Cevap: Peygamber/Resul/Nebi denir. 2- Soru: Kuran da peygamber hangi kelimelerle ifade edilmektedir? Cevap: Resul ve nebi

Detaylı

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Tevafuk birbirine denk gelmek, birbiriyle uygun vaziyet almak demektir. Tevafuklu Kur anda tam 2806 Allah lafzı pek az müstesnalar

Detaylı

Uzun ve kısa sûreler. Uzun sûreler kümesi

Uzun ve kısa sûreler. Uzun sûreler kümesi Kur ân-ı Kerîm sûrelerini iki kümeye ayıralım: 1. Uzun sûreler kümesi 2. Kısa sûreler kümesi Bu iki küme eşit sayıda sûre içersin. Kümelerden birinde bulunan sûrelerin âyet sayıları diğer kümede bulunan

Detaylı

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 1. Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşı sebebiyle ikramda bulunursa Allah yaşlılığında ona ikram edecek kimseleri mutlaka takdir eder. Bu hadiste verilen mesaj aşağıdaki ayetlerin hangisinde

Detaylı

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun. 7 KUR'ÂN'A İMAN ETMEK, ONU TANIYIP, HÜKÜMLERİNE UYMAK * Yüce Allah, insanlara örnek ve rehber olsun diye ilk insandan itibaren peygamberler göndermiş, gerçeği ve doğruyu göstermesi için de kitaplar indirmiştir.

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME 190 HATA İLE ÖLDÜRME Hata ile öldürme iki kısma ayrılır: 1- Öldürülen kimsenin isabet alması istenmemesine rağmen ona isabet etmesi ve onu öldürmesidir. Bir ava atış yapılırken bir insana isabet etmesi

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır EYLÜL 2014 VE ÖNCESİ TARİH BASKILI ARAPÇA IV DERS KİTABINA İLİŞKİN CETVELİ Değiştirilen kelimeler yuvarlak içinde gösterilmiştir. 1. Ünite 1, sayfa 5, son satır 4. ت ض ع أ ن ث ى الا خ ط ب وط تم وت ج وع

Detaylı

Gençlik Eğitim Programları DAVET

Gençlik Eğitim Programları DAVET Gençlik Eğitim Programları DAVET Gençlik Programları 1. HAFTA DAVET tebliğ nedir, nasıl anlaşılmalıdır? İslam a davetin anlamı Ezber ayeti: Yusuf 108 Davetçi bir Müslüman için İslam ı öğrenmenin, yaşamanın

Detaylı

MUHTASAR KUR AN RİSALESİ

MUHTASAR KUR AN RİSALESİ MUHTASAR KUR AN RİSALESİ Kur ân-ı Kerîm âlemlerin Rabbi 1 Allah (cc) katından 2 indirilmiştir 3. Âyetleri hikmetlerle dolu 4, apaçık 5 bir Kitap tır 6. Onlar Allah (cc) 'ın mesajları 7 ve belgeleridir

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez.

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez. Ders : 8 Konu : SALiH AMEL Amel kelimesi, sevap veya günahla karşılık bulan her türlü iş, çalışma ve fiil demektir. Kur ân-ı Kerim ve hadisi Şeriflerde daha çok emir, yasak ve tavsiyeler anlamında olup,

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça Dabbetü l-arz Tevrat ta Dabbe Yahudi ve Hıristiyan Teolojisinde (Tanrı biliminde), İslam

Detaylı