30 Haziran 2008 tarihi itibariyle Ara Dönem Faaliyet Raporu

Transkript

1 Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. 30 Haziran 2008 tarihi itibariyle Ara Dönem Faaliyet Raporu

2 1-GENEL BİLGİLER Banka nın kuruluş tarihi, başlangıç statüsü, anılan statüde meydana gelen değişiklikleri ihtiva eden Banka nın tarihçesi : Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. nin ( Banka ) kurulmasına 12/05/1950 tarih ve 3/11203 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla izin verilmiş, söz konusu karar 12/05/1950 tarihli T.C. Başbakanlık Muamelat Umum Müdürlüğü Kararlar Müdürlüğü tarafından yayımlanmıştır. Banka nın statüsü 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu nda yer alan sınıflamaya göre Kalkınma ve Yatırım Bankası dır. Bankanın Mevduat Kabul Etme yetkisi bulunmamaktadır. Banka nın kuruluş tarihinden bugüne kadar Kalkınma ve Yatırım Bankası statüsünde herhangi bir değişiklik olmamıştır. Banka nın sermaye yapısı, yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortakları, varsa bu hususlarda dönem içindeki değişiklikler ile dahil olduğu gruba ilişkin açıklama: Banka nın sermaye yapısı, yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortağı, Türkiye İş Bankası A.Ş. dir. Dönem içinde Banka nın ortaklık yapısında önemli bir değişiklik meydana gelmemiştir. Dönem içerisinde Banka nın, yönetim kurulu üyeleri, denetim kurulu üyeleri ile genel müdür ve yardımcıları ile ilgili değişiklikler: 25 Mart 2008 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısında; Yönetim Kurulu Denetçilik görevlerine Zeynep Hansu Uçar ve Mete Uluyurt'un bir yıl süre ile görev yapmak üzere seçilmelerine, karar verilmiştir. 18 Nisan 2008 tarihinde Banka nın Yönetim Kurulu üyesi Ali Onur Özbilen bu görevinden istifaen ayrılmıştır. 30 Nisan 2008 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında, Türk Ticaret Kanunu nun 315. Maddesi çerçevesinde yapılacak ilk Genel Kurul un onayına sunulmak üzere, Mustafa Baran Tuncer in Yönetim Kurulu Üyesi olarak şeçilmesine karar verilmiştir. 29 Nisan 2008 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında, Banka nın Denetim Komitesi Üyeliğinden ayrılan Burhanettin Kantar ın yerine Denetim Komitesi üyesi olarak Kemal Serdar Dişli seçilmiştir. 28 Temmuz 2008 tarihinde Banka nın Yönetim Kurulu üyesi Cem Demirağ bu görevinden istifaen ayrılmıştır. Yerine 30 Temmuz 2008 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında; Sayın Remzi Altınok un seçilmesine karar verilmiştir. 2-DÖNEM İÇİNDE MEYDANA GELEN EKONOMİK GELİŞMELER 2008 yılı ilk altı ay ekonomik gelişmeler 2008 yılında global piyasalarda artan petrol ve gıda fiyatlarının etkisiyle Türkiye ekonomisinin üzerindeki enflasyonist riskler arttı. Bu nedenle Merkez Bankası geçen sene Eylül ayında başladığı faiz indirimlerine Mart ayından sonra ara vererek, ekonomi üzerindeki enflasyonist etkileri en aza indirgeme amacıyla Mayıs, Haziran ve Temmuz toplantılarında 50 şer baz puanlık faiz arttırımlara giderek borçlanma faiz oranını %16.75 e yükseltti. Enflasyonun Mayıs ayında yıllık bazda çift hanelere taşınmasının ardından Merkez Bankası ve Hükümet %4 olarak belirlenmiş olan enflasyon hedefine daha yavaş ve kademeli olarak ilerlemeyi

3 sağlayacak yeni bir hedef patikası sundu. Yeni enflasyon patikasına göre 2009 yılsonu için %7.5, 2010 için %6.5 ve 2011 için %5.5 hedefleniyor. Enflasyon rakamlarına bakıldığında yıllık TÜFE ilk altı ayda %10.61 e ulaşırken, yıllık ÜFE %17.03 seviyesine kadar yükseldi. Türkiye ekonomisi 2008 yılı ilk çeyrekte potansiyelin üzerinde yıllık %6.6 oranında büyüdü. Geçmiş yıllarda küçülen tarım sektörü, beklentilerin aksine çeyreğinde %5.6 büyüdü. Üretim kısmında en büyük büyüme %9.4 ile ticaret sektöründen geldi. Harcalamalar yöntemiyle bakıldığında en yüksek büyüme rakamı, %12.2 ile, ihracat kaleminden geldi. Yıl sonunda büyümenin %4 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Son açıklanan verilere göre oniki aylık cari işlemler açığının 47.1 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. Cari işlemler açığının finansmanına baktığımızda sürdürülebilir cari açık deyiminin 2008 yılı ilk altı ayda tehlikeye girdiğini, son aylarda cari açığın rezerv varlıklar kaleminden karşılandığını görüyoruz. Rezerv varlıkların içinde bulunan resmi rezervlerin ise, 2007 yılının Ocak-Mayıs döneminde 5.1 milyar ABD doları artarken, bu yılın aynı döneminde 1.1 milyar ABD doları azalma gösterdiğini takip ediyoruz. Petrol fiyatlarında yaşanan yükseliş cari açık beklentilerini olumsuz etkilemeye devam ediyor yılı ilk beş ayda gelen veriler dış ticaret hacminin (ithalat+ihracat) geçmiş yıllara göre daha yüksek seyrettiğini gösteriyor. Mayıs ayı itibariyle hacimdeki yıllık artış %31.9 a ulaşamış durumda. Son açıklanan Mayıs ayı verilerine göre 12 aylık dış ticaret açığı 69.7 milyar dolara kadar yükseldi Mayıs ayında %61.2 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2008 Mayıs ayında %64.8 olarak gerçekleşti. Yılın ilk iki ayında olumlu performans gösteren merkezi yönetim bütçesi Mart ve Nisan ayı sonuçlarıyla bozulma göstermişti. Son bir aylık dönemde Hükümet Orta Vadeli Mali Çerçeve (OVMÇ) adı altında planlamalarını açıkladıktan sonra, Hükümetin yeni Maliye politikası eleştirilmişti. Yılın ilk altı ayında mali performans oldukça iyi seyretti. Geçen sene ilk altı ayda 5.9 milyar YTL açık veren bütçe, bu yıl aynı dönemde 1.9 milyar YTL fazla verdi yılı Ocak-Haziran döneminde 21.9 milyar YTL fazla veren faiz dışı denge bu yıl aynı dönemde %7.8 oranında artarak 22.7 milyar YTL oldu. Böylece bu yıl için öngörülen hedefin ilk 6 ayda %59.6 sına ulaşıldı. Piyasalar Piyasalar temelde ABD olmak üzere yurtdışı gelişmelerden etkilenirken, yurtiçindeki siyasi belirsizlik piyasalar üzerinde baskı oluşturuyor. ABD de Temmuz-Ağustos 2007 de başlayan konut kredileri ile ilgili kriz, kredi veren finansal kuruluşlarda zararla birlikte, konut kredisi ilişkili menkul kıymetlerde değer düşüşünden etkilenen finansal kurumlar, tüketici davranışlarında değişim ve diğer sektörlere etkileri ile birlikte ekonomik yavaşlama şeklinde etkili olmaya devam ediyor. Bu ortamda resesyon beklentileri ve mali piyasalardaki sıkıntılar FED in politika faizlerini indirmeye yöneltti. %5.25 seviyesinden başlayan faiz indirimleri ile birlikte politika faizinin %2 seviyesine kadar gerilediği görüldü. Ancak başta petrol olmak üzere artan emtia fiyatlarının yarattığı enflasyonist baskılar sonucunda FED faiz indirim politikasını Haziran ayı toplantısında durdurdu. Petrol fiyatları yıl başından beri %50 den fazla artış gösterirken, bütün dünyada enflasyon endişelerini de gündemin ilk sıralarına taşıdı. Zayıf dolar kuru ve süre gelen talep kaynaklı dinamiklerle hammadde bazlı emtia fiyatlarında görülen artışların, buğday, pirinç gibi temel gıda maddelerinin fiyatlarına da yansıdığı gözlendi. Girdi maliyetlerindeki bu artışların yaratacağı enflasyonist baskılar karşısında merkez bankalarının faiz artırımlarına gidebileceği beklentisinin, uluslararası hisse senedi piyasalarında olumsuz karşılandığı gözlendi. Yurt dışı piyasalar artan petrol fiyatları ve enflasyon korkuları ile uğraşırken, yurt içinde ayrıca siyasi belirsizlik etkili oldu. Yılın ikinci yarısında mevcut siyasi belirsizliğin ortadan kalkması beklenirken, siyasi arenada gelişmeler, ABD kaynaklı başta büyüme, konut sektörü ve enflasyon olmak üzere ekonomik veriler ile birlikte petrol fiyatlarının seyri piyasalarda takip edilecektir. Yurtiçinde enflasyon artışı ile birlikte Merkez Bankası nın para politikası ve Hazine nin borçlanmaları da piyasaların seyrinde belirleyici olacak gelişmelerdir. IMKB 2008 yılının ilk yarısında genel olarak IMKB de düşüş yönlü bir trendin izlendiği görüldü. ABD deki finansal krizin yansımaları global piyasalarla birlikte IMKB de de görülürken, başta petrol olmak üzere artan emtia fiyatları, yüksek cari açığa sahip olan Türkiye için risk algılamasını artırdı. Gelişmekte olan

4 piyasalara kıyasla IMKB de daha yüksek kayıplar görüldü. Nisan ayında ise gündemin ilk sırasına oturan siyasi belirsizlik, IMKB deki aşağı yönlü seyrin daha da ivmelenmesine neden oldu. Bu gelişmeler çerçevesinde ise 2008 yılına 55,000 seviyelerinde başlayan İMKB100 endeksi ilk 6 ay sonunda %37 e varan bir kayıpla 35,000 seviyelerine gerilediği görüldü. Temmuz ayının ilk günlerinde ise kayıp %40 ı aştı. Tahvil ve bono piyasası Yılbaşında %16.60 seviyesinde olan bileşik faizler yıl boyunca yükselerek Haziran ayında %22.50 seviyesini denedi. Artan enflasyonla birlikte Merkez Bankası ndan faiz indirim beklentilerinin kırılması ve Mayıs ayından itibaren artırımın başlaması ile yurtiçi siyasi risk algılamasında artış bileşik faizlerin yükselişinde etkili oldu. Özellikle yılın ikinci çeyreğinden itibaren yurtdışı yerleşiklerin menkul kıymet yatırımlarında düşüş yaşandı. Hazine nin Temmuz va Ağustos ayı itfalarının yükseliği ve hem yurtiçi hem de yurtdışı gelişmelerden etkilenen piyasalarda Hazine nin borçlanma performansı endişe yaratırken, Temmuz ayında Hazine nin planladığına yakın, itfasının %65 i seviyesinde borçlandığı izlendi. Döviz piyasası 2008 yılında piyasalardaki risk algılamasında artış ve bunun hisse senedi ve bono piyasalarına yansımasına karşılık döviz piyasasında TL değer kaybı nispeten sınırlı oldu. Dolar ve euro kurlarında yılbaşından beri Nisan ayı ortasında görülen en yüksek seviyeye göre takip eden aylarda %10 a varan gerileme görüldü. Haziran sonu itibari ile ise doların TL karşısında yılbaşından itibaren %5, euronun ise, euro/dolar paritesindeki yükselişin etkisinde %13 değer kazandığı izleniyor. Bankacılık Sektörü Bankacılık sektöründe mevduat, kalkınma ve yatırım bankaları yılın ilk yarısında kredilerini TL bazında %20, mevduatını %14 artırmıştır. Kredilerde büyüme ağırlıklı olarak toplam içinde %66 paya sahip ticari kredilerde yaşanan %21 artıştan kaynaklanmıştır. Aynı dönemde bireysel kredilerde de TL bazında %17 artış gerçekleşmiştir. Sektörde mevduatın kredi plasmanında kullanımı artmaya devam etmiştir. Özellikle yılın ikinci çeyreğinde faiz oranlarında artış sonucunda menkul değer plasmanlarında gerileme görülmesi ile ilk 6 ayda artış %5 seviyesinde kalmış ve menkul değerlerin hem mevduata göre büyüklüğü hem de bilanço büyüklüğü içinde payı küçülmüştür. BDDK aylık raporlarından izlendiği kadarı ile sektörün net faiz karlılığında da yılın ilk 5 ayında sınırlı bir gerileme görülmektedir yılına başlarken sahip olunan büyüme endişelerine karşılık kredi büyümesinde görüldüğü gibi sektörde şube açma hızında da yavaşlama görülmemiş, özel sermayeli ve yabancı sermayeli mevduat bankalarının atılımları ile mevduat bankaları şube sayısını %7 artırmıştır. Değişim (2007/ /6) YTL cinsinden USD cinsinden Kurfarkından arındırılmış Krediler 19.9% 15.2% 18.6% Mevduat 13.8% 9.3% 12.2% Kaynak: BDDK 2007/ /3 2008/6 Kredi / Mevduat 77.5% 80.0% 81.7% Menkul Değerler / Mevduat 46.8% 46.6% 43.3% Kaynak: BDDK 3-GENEL KURUL Banka nın yıllık olağan genel kurulu 25 Mart 2008 tarihinde Genel Müdürlük binasında gerçekleşmiştir.

5 2007 yılı olağan Genel Kurul toplantısı, 400 milyon YTL lik ödenmiş sermayemizin % 63,13 ünü veya 252 milyon 528 bin 901 YTL lik kısmını temsil eden Pay Sahiplerinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Toplantıda, Pay Sahipleri tarafından, Banka Ana sözleşmesine göre Başkanlık Divanı teşkil ve Olağan Genel Kurul toplantı zaptının Başkanlık Divanınca imzalanması hususunda karar alınması, Banka nın 2007 yılı hesap ve muamelelerine dair Yönetim Kurulu, Denetçi ve Bağımsız Denetim Raporlarının okunması ve müzakeresi, Yıl içinde Yönetim Kurulu Üyeliğinden ayrılan üyelerin yerine yapılan yeni üye seçimlerinin onaya sunulması, Banka nın 2007 yılı bilanço ve kar zarar hesabının incelenip onaylanması, Yönetim Kurulu üyeleri ve Denetçilerin ibrası. Dağıtılacak karın tespit ve tevzii hususunda karar alınması, temettü dağıtım tarihinin tespiti. Denetçilerin seçimi. Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetçilere ödenecek tahsisatın tespiti. Konularında ki önergeler oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Yönetim Kurulu nun tarihli toplantısında almış oldugu karar uyarınca, Genel Kurul tarafından onaylanan Kar Dağıtım tablosu aşağıda yer almaktadır yılı net kârı olan ,60 YTL nin yürürlükteki mevzuata ve Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesine göre aşağıdaki şekilde ayrılmasına ve dağıtılmasına; 1. Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesinin (a) fıkrasının 1 inci bendine göre net kârın %5 i olan ,28 YTL nin kanuni yedek akçe olarak ayrılmasına, 2. Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesinin (a) fıkrasının 2 nci bendine göre net kârın %5 i olan ,28 YTL nin ileride meydana gelebilecek zarar karşılığı olarak ayrılmasına, Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5-(1)/e maddesine göre ,32 YTL nin gayrimenkul satış karı olarak özkaynaklarda özel bir hesapta tutulmasına, 4. Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesinin (b) fıkrasına göre, 1 yeni kuruş itibari değerde bedelli ve bedelsiz 40 milyar hissenin, (%6 hesabıyla) beherine 0,06 yeni kuruş olmak üzere toplam ,- YTL birinci kâr payı olarak ayrılmasına, 5. Yukarıda 1-4 sayılı maddelerdeki kalemlerin indirilmesinden sonra kalan ,72 YTL kâr bakiyesinin Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesinin (c) fıkrasına göre, a) %5 i (ödenmiş sermayenin YTL lik bölümü ile sınırlı) olan brüt 2.008,86 YTL nin beher kurucu hissesine 20,09 YTL hesabıyla kurucu hisselerine dağıtılmasına, b) %0,5 i olan brüt ,27 YTL nin Yönetim Kurulu üyelerine dağıtılmasına, c) %3 ü olan brüt ,64 YTL nin Yönetim Kurulu kararı ile çalışanlara dağıtılmak üzere ayrılmasına, 6. Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesinin (d) fıkrasına göre 1 yeni kuruş itibari değerde bedelli ve bedelsiz 40 milyar hissenin, (%15 hesabıyla) beherine 0,15 yeni kuruş olmak üzere toplam ,- YTL ikinci kâr payı olarak ayrılmasına, 7. Türk Ticaret Kanunu nun 466 ncı maddesinin 2 nci fıkrasının 3 numaralı bendine göre ,48 YTL kanuni yedek akçe olarak ayrılmasına, 8. Geriye kalan ,47 YTL nin olağanüstü yedek akçe olarak ayrılmasına, 9. Yukarıda 4 ve 6 sayılı maddelerde sözü edilen birinci ve ikinci kâr payları toplamı olan ,- YTL nin tamamının, Bankamız sermayesinin ,- YTL den ,-

6 YTL ye artırılması sebebiyle artan ,- YTL nin ,- YTL lik karşılanmasında kullanılmak üzere hisse senedi olarak verilmesine, kısmının yılı ,- YTL lik bedelsiz kaydi pay şeklindeki temettünün dağıtımının, sözkonusu hisse senetlerinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kayda alınmasını müteakiben başlamasına, Karar verilmiştir. 4-ARA DÖNEMDE GERÇEKLEŞEN ÖNEMLİ GELİŞMELER Bu dönemde, Yönetim Kurulu tarafından iki adet yurtdışından sağlanacak uzun vadeli kaynak anlaşması çalışmaları için Genel Müdürlüğe yetki verilmesi kararı gerçekleşmiştir. Banka, misyonuna uygun olarak AYB ve Dünya Bankasından halihazırda temin etmekte oldugu kaynaklara ek olarak imzalanması planlanan bu anlaşmalarla, Türk reel sektörü yatırımlarına finansman sağlama konusunda önemli miktarda kaynak sağlamış olacaktır. Bu anlaşmalardan ilki Avrupa Yatırım bankası'ndan (AYB) Türkiye genelinde özel sektör firmaları tarafından yapılacak ve özellikle çevre ve enerji sektörlerinde enerji verimliliği, doğal gaz dağıtımı, kirliliği önleme ve yenilenebilir enerji alanlarını da içerecek şekilde gerçekleştirilecek sabit sermaye yatırımlarını finanse etmek üzere alınacak 200 milyon Euro tutarındaki Çevre ve Enerji Çerçeve Kredisi dir. Kredi T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından garanti edilecektir. Sözkonusu kredi, 08 Mayıs 2008 tarihinde Ankara da imzalanmıştır. İkincisi kaynak anlaşması ise Türkiye genelinde özel sektöre ait ihracatçı firmaların işletme sermayesi ve sabit sermaye yatırımlarının finansmanı amacıyla, T.C. Hazine Müsteşarlığı'nın garantörlüğünde, Bankamızın borçlu sıfatıyla Dünya Bankası'ndan temin edeceği ve ticari bankalar ve finansal kiralama şirketleri aracılığıyla kullandıracağı ABD Doları ya da eşdeğeri döviz limite kadar "İhracat Finansmanı Aracılık Kredisi IV (EFIL IV) dir. Bankamızın, Dünya Bankası'ndan T.C. Hazine Müsteşarlığı garantisiyle temin edeceği 197,4 milyon ABD Doları ve 65 milyon Euro tutarındaki İhracat Finansmanı Aracılık Proje Kredisi IV (EFIL IV) sözleşmesi 28 Mayıs 2008 tarihinde İstanbul'da imzalanmıştır Banka Yönetim Kurulu nun 24 Nisan 2008 tarihli toplantısında alınan karar çerçevesinde, 25 Nisan 2007 tarihinde imzalanan ve 30 Nisan 2008 tarihinde vadesi dolan sendikasyon kredisinin, 105 milyon dolar olarak 1 yıl vade ile yenilenmesi amacıyla sendikasyon kredi anlaşması, yedi bankadan oluşan uluslararası konsorsiyumla (Dresdner Bank AG, American Express Bank Ltd., Bayerische Hypo-und Vereinsbank AG, Citibank N.A., Commerzbank Aktiengesellschaft, Natixis ve The Bank of Nova Scotia), 28 Nisan 2008 Pazartesi günü imzalanmıştır. Ayrıca, 25 Ocak 2008 tarihinde, Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody s Investors Service, Inc., Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. nin uzun vadeli yerel para cinsinden mevduat kredi notunu Baa1, mali güç notunu D+, uzun dönemli döviz cinsinden mevduat kredi notunu B1 ve görünümünü de durağan olarak teyit etmiştir. 30 Mayıs 2008 tarihli Bankamız yönetim kurulunda alınan karar çerçevesinde, Türkiye'deki işletmelerin, ağırlıklı olarak Kanada menşeli mal ve hizmet ithalatlarının finansmanında kullanılmak üzere Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.'nin (TSKB), Kanada Kalkınma ve İhracat Bankası'ndan (EDC) temin edeceği toplam 50 milyon ABD Doları tutarındaki orta vadeli krediye ilişkin teklif mektubu, 30 Mayıs 2008 tarihinde imzalanmıştır. Bankamız, Financial Times ve bir Dünya Bankası Grubu üyesi olan IFC (International Finance Corporation) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen 2008 Financial Times Sürdürülebilir Bankacılık Ödülleri kapsamında Gelişmekte Olan Ülkeler kategorisinde Doğu Avrupa da Yılın Sürdürülebilir Bankacılık ödülünü almıştır. Jüri üyeleri, TSKB nin yenilenebilir enerji portföyünü son beş yılda önemli ölçüde geliştirdiği ve şu anda bölgesinde açık ara lider durumda olduğu görüşünde birleştiler. TSKB, kuruluşundan bu yana, Türkiye nin sürdürülebilir gelişmesine önemli katkılarda bulunmaktadır. Bankamız, ülkemizdeki kurumsal yönetişim ve sosyal sorumluluk politikaları uygulayan öncü kuruluşlar arasında yer almakta ve yıllardır, sosyal sorumluluk ilkesine bağlı büyük uluslararası finansal kuruluşların yerel ortağı olarak hizmet vermektedir. Aynı zamanda, sürdürülebilir kalkınma projelerine global fonlar sağlayan etkili ve sorumlu bir distribütör olarak tanınmaktadır. TSKB, finanse ettiği bütün projelerin olası çevresel etkilerini ayrıntılı olarak değerlendirmekle kalmayıp, özellikle sürdürülebilir ve çevre odaklı yatırımları finanse etmek için tasarlanmış krediler de sağlamaktadır. Yalnızca yenilenebilir enerji kredilerinde, 53 bağımsız projeyle, TSKB, finanse edilen proje sayısı bakımından yerel bir lider konumunda bulunmaktadır. Çevre yönetimi sistemleri nedeniyle ISO14001 Çevre Yönetim Sertifikası

7 almaya hak kazanmış ilk ve tek Türk bankası olan TSKB, çevresel ve sosyal katma değer yaratmak için sürekli olarak yenilikçi finansal çözümler ve sosyal sorumluluk projeleri geliştirmektedir. Bankamızın çıkarılmış sermayesinin YTL den YTL ye artırılmasının tarihinde İstanbul Ticaret Sicili Memurluğunca tescil edildiği bildirilmiştir. 30 Temmuz 2008 tarihinde Türkiye İş Bankası ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası nca Akfen Grubu nun inşa etmekte olduğu Accor Otelleri Projesi ile ilgili olarak Akfen GYO firmasına kullandırılacak olan toplam 100 milyon Euro tutarlı proje finansmanı kredisine ilişkin Sözleşme taraflar arasında imzalandı. 5-ARA DÖNEMDE MEYDANA GELEN FİNANSAL GELİŞMELER Doğru tanımlanmış iş stratejilerinin belirlediği büyüme ve gelişme patikasındaki sağlıklı yolculuğunu sürdüren TSKB, 30 Haziran 2008 itibariyle bir önceki yılın aynı dönemine göre; Özkaynaklarını % 3 oranında artırarak bin YTL ye Kredilerini % 23 artırarak bin YTL ye Aktif toplamını % 10 artırarak bin YTL ye Net kârını % 31 artırarak bin YTL ye çıkartmıştır. Dönem içerisinde, orta ve uzun vadeli kredi kullandırımları 401 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. Bankanın takipteki krediler oranı %0.5 e düşmüştür. 30 Haziran 2008 tarihi itibariyle sermaye yeterlilik rasyosu ise % 21.6 olarak hesaplanmıştır. 6-RİSK YÖNETİMİ Piyasa Riski : Piyasa riski, piyasa fiyat ve oranlar ndaki (faiz oranları, kur, hisse senedi ile emtia fiyatlarını içerecek şekilde) dalgalanmalardan dolayı bankanın finansal durumunun kötü yönde etkilenmesi ihtimalidir. Piyasa riski, faiz/fiyat seviyelerindeki dalgalanmalar, riske maruz değer hesaplamaları (tarihi simülasyon ve varyans kovaryans) gibi uygun ölçümler kullanılarak, belirlenen risk limitlerine uyum, risklerin tanımlanması, farkında olunması ve uygun kontrollerin yerleştirilmesi, piyasa riski raporlamalarının gerekli tüm seviyelere raporlanması gibi kriterler göz önünde bulundurularak yönetilir. Piyasa riskini yönetmek ve taşınan riskleri sınırlamak amacıyla Yönetim Kurulu tarafından piyasa riski kapsamında limitler tespit edilmiştir. Nominal ve oransal bazlı limit sistemleri kullanılmakta, Yönetim Kurulu na, ilgili komitelere ve üst düzey yönetime risk bilgilendirimini içeren raporlama yapılmaktadır. Risk Yönetim Müdürlüğü ve Üst Düzey Risk Komitesi nden oluşan Risk Yönetim Grubu tarafından organizasyon, sorumluluk, faaliyet alanları gibi konuların belirlendiği dahili yönetmelikler hazırlanarak Yönetim Kurulu nca onaylanmıştır. Risk Yönetimi Politikaları belirlenerek Yönetim Kurulu onayını takiben Banka genelinde duyurulmuştur. Yasal olarak, konsolide ve konsolide olmayan bazda piyasa riskinin ölçümünde standart yöntem kullanılmaktadır. Standart yönteme ek olarak, Banka, geliştirdiği ve geriye dönük testlerle başarısını kontrol ederek geliştirmeye devam ettiği parametrik ve tarihi simülasyon bazlı içsel modellerle menkul kıymet portföyünün ve döviz pozisyonunun günlük bazda RMD (Riske Maruz Değer) hesaplamalarını yapmakta, senaryo analizleri ve stress testleri uygulamaktadır Kur Riski : Taşınan pozisyonlar nedeniyle oluşan kur riskleri standart metot kapsamında aylık dönemler itibarıyla hesaplanmakta, sonuçlar BDDK ya ve Banka üst yönetimine raporlanmaktadır. Parametrik RMD yöntemiyle kur riski haftalık olarak Banka üst yönetimine ve Aktif Pasif Komitesi ne raporlanmaktadır.

8 Yabancı Para Net Genel Pozisyonu raporu kapsamında açık pozisyon bilgileri BDDK ya haftalık olarak raporlanmaktadır. Müşteri işlemlerinden kaynaklanabilecek herhangi bir kur riski doğduğunda karşı pozisyon alınarak kur riski taşınmamaktadır. Varlıkların, yükümlülüklerin ve bilanço dışı kalemlerin faize duyarlılığı Banka tarafından ölçülmektedir. Vade dağılım (Gap) analizi ile her bir vade diliminde ortaya çıkan nakit ihtiyacı belirlenmektedir. Uygulanan faiz oranlarında ise pasif maliyeti ile aktif getirisi arasında her zaman artı bir farkın (spread) olması sağlanmaktadır. Faiz oranlarındaki değişikliklerin banka bilançosuna etkileri gap analizi, senaryo analizleri ve stres testleri ile kontrol edilmekte, Faiz oranlarındaki dalgalanmalar veya likiditedeki zorluklar sonucunda aktif veya özkaynakların olumsuz etkilenmesini engellemek için risk politikaları kapsamında sürekli kontroller yapılmakta ve üst yönetim, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu sürekli bilgilendirilmektedir. Likidite Riski : Piyasa ve likidite riskinin yönetilmesinde, mevcut pozisyonlar ve Banka'nın gelecekteki nakit akımı dikkate alınmaktadır. Likit olmayan piyasalarda veya likit olmayan enstrümanlara yatırım yapılmamaktadır. Aktif-pasif yönetimi kapsamında vade uyumu ve likidite ihtiyacının her zaman karşılanabilir olması gözetilmekte, likidite oranları takip edilmektedir. Banka, likidite gereksinimini karşılamak amacıyla likit aktiflerin elden çıkarılması, kısa dönemli borçlanmaların arttırılması, likit olmayan aktiflerin azaltılması, sermayenin arttırılması yollarından birini veya birden fazlasını seçebilir. Banka da likidite idaresi, bankanın itibarı gözetilerek ve tüm taahhütlerin zamanında ve tam olarak yerine getirilmesi sağlanarak yapılır. Acil ve beklenmeyen durumlarda likidite riskinin belirlenmesine yönelik olarak çeşitli ters senaryolar altında nakit akımı projeksiyonları, fonlanma gereksinim tahminleri yapılır. 7-BU DÖNEMDE BANKA FAALİYETLERİNİ ÖNEMLİ DERECEDE ETKİLEYEN GELİŞMELERE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR YUKARIDA SUNULMUŞTUR. DİĞER BİLGİLER İÇİN 2007 YILINA AİT YILLIK FAALİYET RAPORUNA AŞAGIDAKİ ADRESDEN ULAŞILABİLİR: