ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Nazlı GAZOZCUZADE SİLİFKE YAYLA KÖYLERİNDE DOMATES ÜRETİMİNDE HASTALIK YÖNETİMİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI ADANA, 2010

2 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SİLİFKE YAYLA KÖYLERİNDE DOMATES ÜRETİMİNDE HASTALIK YÖNETİMİ Nazlı GAZOZCUZADE YÜKSEK LİSANS TEZİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Bu tez.../.../... Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oy Çokluğu İle Kabul Edilmiştir. İmza İmza İmza Prof. Dr. Mehmet BİÇİCİ Prof. Dr. Ali ERKILIÇ Doç. Dr. H.Yıldız DAŞGAN DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu tez Enstitümüz Bitki Koruma Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü Bu Çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından desteklenmiştir. Proje No: ZF2009YL14 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

3 ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ SİLİFKE YAYLA KÖYLERİNDE DOMATES ÜRETİMİNDE HASTALIK YÖNETİMİ Nazlı GAZOZCUZADE ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Danışman:Prof. Dr. Mehmet BİÇİCİ Yıl: 2010, Sayfa:83 Jüri : Prof. Dr. Mehmet BİÇİCİ Prof. Dr.Ali ERKILIÇ Doç.Dr. H.Yıldız DAŞGAN Bu çalışmada; 2009 yılı Mayıs-Ekim ve 2010 yılı Mayıs-Ağustos döneminde Silifke nin yayla köylerinde açıkta domates yetiştirilen alanlarda hangi fungal hastalıkların görüldüğü ve bu hastalıklara karşı kullanılan fungisitlerin neler olduğu, bunların doğru olarak seçilerek zamanında uygun doz ve formülasyonda uygun bir ekipmanla uygulanıp uygulanmadıkları, son fungisit uygulaması ile hasat arasında geçen zaman sınırlamasına dikkat edilip edilmediği, üretimde uygulanan pestisitlerle ilgili hasat edilmiş domates meyvelerinde bir kalıntının olup olmadığı belirlenmiştir. Yörede her iki üretim yılında kök ve kökboğazı çürüklükleri, iletim demeti solgunluğu, külleme, erken yaprak yanıklığı, yaprak küfü, sarı yaprak kıvırcıklık virüsü, kırmızıörümcek, yeşilkurt, beyaz sinek, yaprak galeri sineği ve 2010 yılında domates güvesi yoğun olarak görülmüştür. Sulama suyu 1 defa gübreli 1 defa gübresiz şekilde ve havuzlarda dinlendirildikten sonra damlama sulama yöntemi ile uygulanmaktadır. İlaçlamalar sırt pülverizatörü veya ilaçlama motoru (atomizör) ile 1,5-2mm delik çapı olan meme başlıkları ile yapılmaktadır. Yönetimli ve yönetimsiz tarlalardan alınan domates meyvelerinin 157 farklı pestisit kalıntısı analiz sonuçları incelendiğinde domates meyvelerinin bir kısmında pestisit kalıntısı saptanmış ancak hiç biri maksimum kalıntı limitinin üzerinde olmamıştır. Fakat bir örnekte domateste ruhsatlı olmayan dodine etkili maddesinin kalıntısı saptanmıştır. Sörvey yapılan köylerde Newton, Bona, Dino, Halay, Kardelen, Swanson ve Alsancak domates çeşitleri yoğun olarak yetiştirilmektedir. Domates üretim sezonunda kez fungisit, insektisit ve akarisit uygulaması yapılmaktadır. Üreticilerin son ilaçlama ve hasat arasındaki sürenin tam olarak ne anlama geldiğini bilmedikleri belirlenmiştir. Bir üründe ruhsatlı olan bir fungisitin ruhsatlı olmadığı başka bir üründeki aynı hastalığa karşı kullanıldığı gözlenmiştir ki bu doğru değildir. Kabakgillerde ruhsatlı külleme ilaçları, domateste görülen külleme hastalığına karşı yoğun olarak kullanılmaktadır. Kullanılan fungisitlerin ve diğer pestisitlerin uygulama dozlarının sağlıklı olarak belirlenmediği, boş pestisit ambalajlarının gelişi güzel çöpe veya araziye terk edildiği, ilaç uygulayıcılarının eğitimsiz oldukları, tarımsal uygulamalar nedeniyle havanın, suyun ve toprağın kirlenebileceğinin dikkate alınmadığı anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Domates, fungal hastalıklar, pestisit kalıntısı, insan ve çevre. I

4 ABSTRACT MSc THESIS DISEASE MANAGEMENT İN TOMATO PRODUCTION OF SILIFKE S PLATEAU VILLAGES Nazlı GAZOZCUZADE DEPARTMENT OF PLANT PROTECTİON INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES THE UNIVERSITY OF CUKUROVA Supervisor: Prof. Mehmet BİÇİCİ Year : 2010, Pages: 83 Jury : Prof. Mehmet BİÇİCİ Prof. Ali ERKILIÇ Assoc.Prof. H.Yıldız DAŞGAN In this study, it is determined that which fungal diseases are seen autdoors Silifke s plateau villages in which tomatoes are grown in the term of May-October, 2009 and May-August, 2010 and what are the fungicides which are used against these diseaes and if these fungicides are aplied with a suitable team correctly and appropriate dosage and formulation, if it is paid attetion the time limit between the last fungicide application and harvest and it is determined if there is a residue in harvested tomatoes in the neighbourhood, It is densely seen in both production years, root and crown rot, fusarium wilts, powdery mildew, early blight, leaf mold, yellow leaf curly virus, red mite, greenworm, whitefly, leaf gallery fly and tomato moth in Irrigation water is applied once heads which have 1,5 or 2 mm hole scale. When 157-different pesticits residue results of tomatoes which are taken from controlled and uncontrolled fields are investigated, it is indicated pesticide residue in some of the tomatoes but none of them is over maximum residue limit. But it is indicated a residue of dodine-effective substance in tomato in on example. It is densely grown Newton, Bona, Dino, Halay, Kardelen, Swanson and Alsancak tomato varieties in investigated villeges. In tomato production season it is done times fungicide, insecticide and acaricide application. It is indicated that the producers don t know what the time between the last pesticide aplication and harvest means. One fungicide which is used to care one diseaes can not be used to care the same diseaes in another plant. But it is observed to be used. Registered powdery mildew pesticide in cucurbits are densely used against the powdery mildew diseaes in tomatoes. It is understood that the application dosage of the used fungicides and the other pesticides are not healthy determined and the free pesticides packings are left to field or rubbish at random and the pesticide applicators are uneducated and it is not take into consideration the pollution of the weather, water and soil through agricultural applications. Key Words: Tomato, fungal diseases, pesticide residue, human and enviranment II

5 TEŞEKKÜR Tez çalışmam boyunca her zaman yakın ilgisini gördüğüm, çalışmalarım süresince değerli katkılarını ve yardımlarını esirgemeyen danışman hocam, Prof.Dr. Mehmet BİÇİCİ ye sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Araştırma süresince yardımlarını esirgemeyen ve her aşamada bana destek veren sayın hocam Prof. Dr. Ali ERKILIÇ a çok teşekkür ederim. Laboratuar çalışmaları ve analizler sırasında yardımlarını gördüğüm yardımlarını esirgemeyen Zir.Yük.Müh. Esra UYANIK ve Zir.Yük.Müh. Işılay LAVKOR a teşekkür ederim. Araştırmamın başlangıcından bitimine kadar her aşamada yardımlarını gördüğüm arkadaşlarım, Zir.Yük.Müh. Begül (GÜLDALI) SAMYÜREK ve Zir.Müh. Zahide ÇINAR a tüm bölüm olanaklarından yararlandığım Bitki Koruma Bölümü Başkanlığı na ve çalışmamı parasal olarak destekleyen Ç.Ü. Rektörlük Araştırma Fonu na teşekkür ederim. Beni her zaman destekleyen aileme çok teşekkür ederim. Bu çalışmada emeği geçen adı geçmeyen tüm arkadaşlarıma da sonsuz teşekkür ederim. III

6 İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ. I ABSTRACT.. II TEŞEKKÜR.. III İÇİNDEKİLER. IV ÇİZELGELER DİZİNİ. VI ŞEKİLLER DİZİNİ.. VIII SİMGELER VE KISALTMALAR... X 1.GİRİŞ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Fungal Hastalıklara Karşı Fungisit Uygulamalarının Etkileri Kök ve Kök Boğazında İnfeksiyonlara Neden Olan Fungal Patojenler Pestisitler ve Pestisit Kalıntılarının Belirlenmesi Gübreleme ve Gübrelerin Çevreye Olan Etkilerinin Belirlenmesi Bazı Fungal Hastalıklar ve Alternatif Mücadele Yöntemleri MATERYAL ve METOD Materyal Metod Sörvey Çalışmaları İnfekteli Bitki Materyallerinden Patojenlerin İzolasyonu Domates Kök ve Kök Boğazı İnfeksiyonlarına Neden Olan Fungusların Tanılanması Patojenite Çalışmaları ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Sörvey Çalışmaları ve Patojenlerin İzolasyonu. 35 IV

7 4.2. Pestisitler ve Pestisit Kalıntı Analizlerinin Sonuçları Sörveyler Yapılan Köylerde Sıklıkla Karşılaşılan Hastalık, Zararlı ve Yabancı Otlar SONUÇLAR VE ÖNERİLER 63 KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ EKLER.. 78 V

8 ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 4.1. Sörvey yapılan alanlarda kök, kökboğazı ve toprak üstü aksamdaki hastalık çıkışı ve hastalık şiddeti değerleri.. 37 Çizelge 4.2. Sörvey yapılan yönetimli tarlalarda kök, kökboğazı ve toprak üstü aksamdaki hastalık çıkışı ve hastalık şiddeti değerleri.. 38 Çizelge 4.3. Sörvey yapılan yönetimsiz tarlalarda kök, kökboğazı ve toprak üstü aksamdaki hastalık çıkışı ve hastalık şiddeti değerleri. 39 Çizelge 4.4. Sörvey yapılan aylara ait Silifke nin İlçe merkezden alınan bazı meteorolojik veriler Çizelge 4.5. Sörvey yapılan aylara ait Canbazlı Köy ünde ölçülen bazı meteorolojik veriler. 41 Çizelge 4.6. Her köyde belirlenmiş olan yönetimli ve yönetimsiz tarlaların toprak tahlili sonuçları (A:Yönetimli, B:Yönetimsiz). 42 Çizelge 4.7. Sörvey yapılan köylerde yoğun olarak kullanılan fungisitlerin etkili maddeleri, preperat isimleri ve ilaç formülasyonları.. 57 Çizelge 4.8. Sörvey yapılan köylerde yoğun olarak kullanılan insektisitlerin etkili maddeleri, preperat isimleri ve ilaç formülasyonları.. 58 Çizelge 4.9. Sörvey yapılan köylerde yoğun olarak kullanılan akarisitlerin etkili maddeleri, preperat isimleri ve ilaç formülasyonları Çizelge Sörvey yapılan köylerde yoğun olarak kullanılan herbisitin etkili madde, preperat isimleri ve ilaç formülasyonu.. 58 VI

9 VII

10 ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 4.1. Silifke yayla köylerinde sörvey yapılan alanlardan izole edilen fungal hastalıklar ve izole edilme oranları 44 Şekil 4.2. Sörvey yapılan yayla köylerinde fusarium türlerinin yaygınlık oranları. 45 Şekil 4.3. Tanısı yapılan fungus izolatların PDA ortamı üzerindeki görüntüleri Şekil 4.4. Tanısı yapılan fusarium izolatların PDA ortamı üzerindeki görüntüleri Şekil 4.5. Fusarium türlerinin mikroskobik görüntüleri.. 50 Şekil 4.6. Tanısı yapılan fungusların mikroskobik görüntüleri VIII

11 IX

12 SİMGELER VE KISALTMALAR FAO : Gıda ve tarım örgütü ha : Hektar da : Dekar µg : Mikrogram mg : Miligram g : Gram kg : Kilogram ml : Mililitre ppm : Milyonda bir kısım mm : Milimolar LD 50 : Letal doz % : Yüzde o C : Derece Santigrad N : Azot P : Fosfor K : Potasyum Fe : Demir Zn : Çinko C : Bakır Mn : Mangan X

13 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE GİRİŞ Domatesin (Lycopersicon esculentum Mill, 1768), anavatanı Güney Amerika da Peru ve civarıdır. Orta çağda Avrupa ya getirilen domatese çok az kimse rağbet etmiş, meyvesini zehirli bir bitki sanarak bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirmeye başlamışlardır. Daha sonraki yıllarda bunun çok faydalı bir sebze olduğu anlaşılarak yetiştiriciliği yaygınlaşmıştır. Ülkemizde domates yetiştiriciliği ise 1900 lü yıllarda Adana da başlamıştır (Yoksuloğlu, 2001). Ülkemiz ekonomisinde çok önemli bir yeri olan domates, yetiştiriciliği yapılan bölgelerde çiftçilerimizin önemli gelir kaynaklarından birisidir. Özellikle Marmara, Akdeniz ve Ege bölgelerimizde büyük boyutlarda domates yetiştirilmektedir. Domates dünyada en çok üretilen, tüketilen ve ticarete konu olan tarım ürünlerinin başında gelmesi, insan beslenmesinde vazgeçilmez ürünlerden olması bakımdan önemlidir. Domates dünyada birçok ülkede yetiştirilmekle birlikte, Türkiye uygun iklim koşulları nedeniyle domates üretiminde önemli ülkelerden biridir. Domates taze olarak, yemeklerde diğer sebzelerle pişirilerek, dayanıklı domates suyu, konsantre domates suyu, turşu, konserve, salça, ketçap, sos, pulp ve püresi dondurularak veya kurutularak değerlendirilmektedir. Domatesin ülkemizde çok amaçlı tüketimi ve gıda sanayisinin önemli bir ürünü olması nedeniyle ekim alanları son yıllarda artmıştır. Ancak, üretim sırasında ileri gelen ürün kayıpları ve bunları önlemek için yapılan mücadele masrafları üretim maliyetini arttırmaktadır. Zirai mücadelenin kimyasal mücadele olarak algılandığı ülkemizde, pestisitlerin %19 u sebze alanlarında kullanılmaktadır (Erkin ve Kişmir, 1996). Bu durum sebzelerde üretim maliyetini arttırmanın yanı sıra üründe kalıntı ve benzeri sorunları beraberinde getirmektedir. Domatesin dünya daki üretim miktarı ha alanda tondur. Türkiye üretim miktarı bakımından ton ile Çin ve Amerika dan sonra 3. sırada yer almakla birlikte, yetiştirme alanı bakımından ha alanla diğer domates üreticiliği yapan ülkeler arasında 4. sıradadır. Nitekim 2010 yılı 1

14 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE itibariyle dünya taze domates üretiminin %7,7 si Türkiye tarafından gerçekleştirilmiştir (FAO, 2010). Domates Türkiye de açıkta tarla sebzeciliği şeklinde ve örtü altı üretimi şeklinde üretilmektedir. Mersin in Silifke ilçesinde açık alanda, toplam da alanda ton tarla domatesi üretilmektedir. Bu çalışmanın yapılacağı; Silifke nin yayla köylerinden Cambazlı, Hüseyinler, Sömek, Seydili, Şahmurlu, Örenköy, Yeğenli köylerinde ise; toplam dekarlık açık alanda yaklaşık ton domates üretilmektedir. Türkiye 2007 yılında tona yakın domates üreterek Avrupa domates üreticisi ülkeler içinde birinci sıraya yerleşmiştir. Türkiye'nin arkasında kalan İtalya ise 6-7 milyon ton domates üretmektedir. Bu iki ülkeyi sırayla İspanya, Yunanistan, Portekiz, Fransa, Hollanda, Romanya, Polonya ve Belçika takip ederken İspanya ve Yunanistan dışındaki ülkeler domates üretiminde 1 milyon tona bile ulaşamamışlardır. Bütün bunlara rağmen Türkiye domatesinin çok az bir kısmını ihraç edebilmektedir ton domates üreten Hollanda bile Türkiye'den daha fazla domates ihracatı yapmaktadır. Türkiye nin 2007 yılındaki ihracatı tondur (FAO, 2009). Yıllara göre değişmekle birlikte ihracatımızda son yıllarda önemli payı olan ülkeler; Rusya, Romanya, Yugoslavya, Suudi Arabistan, Yunanistan ve Almanya dır (Keskin ve Gül, 2004). Domatesin İklim İsteği: Domates ılık ve sıcak iklimlerden hoşlanır. Güneşli sıcak iklimlerde domates meyveleri şekerce zengin, renkleri koyu ve olgun olur. Domates yaz mevsimi serin ve çok bulutlu geçen yerlerde tam olgunlaşamaz. Bitkiler (-2)-(-3) C sıcaklıkta ölebilirler. Bundan dolayı ilkbaharda don tarihleri geçmeden fideler dışarıya çıkartılmamalıdır. Fidelerin yetiştirildiği dönemde en uygun sıcaklıklar gündüz C, gece C dir. Kök gelişimi için ise toprak sıcaklığının C nin üzerinde olması gereklidir (Abak ve ark., 2000). Bu dönemde gece sıcaklığının düşük olması erkencilik açısından sakıncalıdır. Domates en iyi gelişimini C arasındaki sıcaklıklarda gösterir. 30 C nin üzerindeki sıcaklıklarda da bitki gelişmesi devam eder fakat döllenme olmaz, çiçekleri dökülür, çekirdeksiz küçük meyveler meydana gelir. Gece-gündüz sıcaklıkları arasındaki fark hem meyve bağlamayı olumlu yönde etkiler hem de olgunlaşan meyvede renk 2

15 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE maddeleri oluşumunu sağlar. Domatesin büyüme döneminde yüksek nem olumlu etki yaparken, meyve olgunlaşması döneminde ise hastalık ve zararlıların artmasına yol açar. Lycopersicon cinsinde büyük genetik varyabilite zenginliği vardır. Domates çok değişik çevre koşulları ve kullanımlara adaptasyon gösterme özelliğindedir. Tüm bu hususlar domates çeşitlerinin geliştirilmesine yansır (Tigchelaar, 1986). Bununla birlikte domatesin özellikle ekstrem sıcaklıklar, tuzluluk, kuraklık, çevre kirliliği gibi bir çok çevresel stres koşullarına hassas olduğu bilinen bir gerçektir. Genellikle sıcaklıklar 35ºC yi aşınca tohumun çimlenmesi, fide gelişimi, meyve tutumu ve olgunlaşması olumsuz yönde etkilenmektedir (Kaloo, 1988). Kaloo (1991) domatesin yüksek sıcaklıklara en hassas olduğu dönemin meyve tutumu safhası olduğunu bildirmiştir. Yüksek sıcaklıklarda meyve tutumundaki azalmanın başlıca sebepleri arasında stigma uzaması (Charles ve Harris, 1972; Rick ve Dempsey, 1969; Rudich ve ark., 1977), düşük polen canlılığı (Charles ve Harris, 1972; El Ahmadi ve Stevens, 1979), polen tüpü gelişiminin yavaş olması (Weaver ve Timm, 1989), anter konisinin açılması (Levy ve ark, 1978) sayılabilir. Domatesin Toprak İsteği: Domates seçici olmamakla birlikte süzek, humus ve organik maddece zengin, su tutma kabiliyeti iyi, tınlı topraklardan hoşlanır. Kumlu-tınlı topraklarda erkencilik gösterir. Killi ağır topraklarda bitki gelişmesi daha yavaş, ancak bitki sürekli olarak gelişip yeni sürgünler meydana getirdiğinden, verim daha yüksek olur. Domates ph olan topraklarda daha iyi yetişir. ph 5 ten aşağı düştüğü ortamlarda kireç uygulaması yapmak gerekir. Ekim Nöbeti: Aynı alanda art arda domates veya aynı familyadan olan biber ve patlıcan yetiştiriciliği yapılması durumunda, bu ürünler aynı türden besin maddelerini tüketecekleri için toprağın zayıf düşmesine neden olurlar. Ayrıca, bu durum hastalık ve zararlıların artmasına da yol açabilir. Bu yüzden toprak verimliliği ve hastalıklar açısından 3-5 yıllık bir münavebe programı uygulanabilir. Arada baklagil bitkileri veya hububat ekimi yapılmalıdır. Bu ürünlerin ekilmesi ile topraktaki organik maddenin ve azot miktarının artması sağlanır. Domates yetiştiriciliği: Bunun için, önce toprak hazırlığı yapılır. İlkbaharda çiftlik gübresi toprağa verildikten sonra toprak işlenir. Daha sonra diskaro geçirilerek dikime hazır hale getirilir. Tarlaya dikim elle veya makineli olarak 3

16 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE yapılabilir. Domates fidelerinin tarlaya dikiminde dikkat edilecek hususlar; fidelerin yerlerine dikimi donlar geçtikten sonra yapılmalı, toprağın tavlı olmasına dikkat edilmelidir. Dikimde fidelerin ilk yapraklarının toprak üstünde kalmasına dikkat edilir ve kökboğazı 1-1,5 cm toprakla örtülüp bastırılmalıdır. Hemen can suyu verilmelidir. Dikim sabahın erken saatlerinde veya akşam serinliğinde yapılmalıdır. Domates yetiştiriciliğinde sıra arası ve sıra üzeri bırakılacak aralıklar çeşidin sırık veya yer çeşidi oluşuna, büyüme ve yayılma özelliğine, toprak şartlarına ve yapılacak bakım işlerinin elle veya makineli olarak yapılmasına göre değişir. Ülkemiz şartlarında sıra araları yer domateslerinde cm, sırık çeşitlerinde 75 cm, sıra üzeri mesafeler ise yer çeşitlerinde 60 cm, sırık çeşitlerinde ise 50 cm olarak bırakılmalıdır. Gübreleme: Taze ahır gübresi domateslere verilirse hastalıkların çoğalmasına neden olur. Bundan ötürü tarlaya verilecek çiftlik gübrelerinin iyi hazırlanmış bir kompost olmasına dikkat etmelidir. Dekara 2-3 ton iyi yanmış çiftlik gübresi verilmelidir. Toprak analiz sonuçlarına göre de ayrıca kimyasal gübreler verilmelidir. Bu amaçla, ortalama olarak saf 30 kg Azot, 16 kg Fosfor, 45 kg Potasyum verilmelidir (Anonymous, 2007 a). Çapalama: Fideler esas yerlerinde gelişmeye başladığı andan itibaren yaklaşık iki hafta sonra birinci çapa yapılır. Boğaz doldurma işlemi dikimden gün sonra en fazla 3-5 cm. kadar olacak şekilde yapılmalıdır. Birinci çapadan 2-3 hafta sonra 2. çapa yapılmalıdır. Genellikle sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak, yabancı ot mücadelesi yapmak ve toprağın havalandırılmasını sağlamak amacıyla domates bitkisinin yaprakları toprak yüzeyini kapatana kadar 1-2 çapa daha yapılır. Sulama: Sulama karık veya damla sulama yöntemi ile yapılabilir. Tesis masrafının yüksek olmasına rağmen; avantajlarından ötürü damla sulama yöntemi tercih edilmelidir. Domates yetiştiriciliğinde sulamaya çok dikkat etmek gerekir. Çimlenmeden veya şaşırtmadan sonra gelişme dönemi boyunca fazla sulamadan kaçınmak gerekir. Bu dönemde yapılacak sulama bitkinin daha çok boya kaçmasına sebep olur ve bitki mahsule geç yatar. Bu dönemde çapalama ile mevcut suyun kullanılmasına çalışılmalıdır. Havaların çok sıcak ve kurak gitme durumunda 1-2 4

17 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE defa sulama yapılabilir. İlk meyve görüldükten sonra sulama önem kazanır. Sulama toprak neminin en iyi seviyede tutulmasını sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Sulama sabah ve akşam saatlerinde yapılmalı ve suyun bitkinin yapraklarına değmemesine özen gösterilmelidir. Hereğe Alma: Sırık domatesi yetiştiriciliğinde en çok kullanılan yöntemdir Bu amaçla meşe, kestane, akasya gibi sıkı ve sağlam dokulu ağaçlardan genellikle 2 m uzunluğunda 5 cm çapında düzgün dallar hazırlanır. Bitkiler yaklaşık 35 cm boy aldığında ikinci çapa ile beraber bitkinin kuzey tarafına ve 10 cm kadar uzağına gelecek şekilde herek toprağa sıkıca sokulur. Bitkinin dip kısmından itibaren 2-3. yaprağın dibinden rafya ile şeklinde bağlanır. Bağlama işi bitkiler boylandıkça cm de bir tekrarlanır. Modern tesislerde, telli terbiye sistemi kullanılarak bitkiler seralardaki gibi ip yardımı ile tellere bağlanarak, destek verilmektedir. Budama: Hereğe alınmış sırık domateslerinde budama yapmak gerekir. Budama koltuk alma ve uç alma olmak üzere iki şekilde yapılır. Koltuk alma gövde ile ana yaprakların birleştiği yerde oluşan sürgünlerin alınmasına denir. Her günde bir tekrarlanır. Uç alma bitkiler bağlandıkları herek veya askı telinin tepe seviyesine geldiğinde uçları alınır. Uç alma, bırakılması istenen son salkımın iki yaprak üstünden bitkinin tepe sürgününün koparılması suretiyle yapılır. Uç alma genellikle temmuz ayı ortalarından ağustos ayının sonuna kadar yapılabilir. Hasat: Domates yetiştiriciliğinde hasat, yetiştirme amacına, pazarın uzak ve yakınlığına, çeşidin meyve özelliklerine göre beyaz olum döneminde başlayarak kırmızı olum evresine kadar olan herhangi bir devrede yapılabilir. Hasat sırasında çiçek ve meyvelerin dökülmemesine özen göstermek gerekir. Hasat 3-5 defa elle toplanarak yapılır. Hasat sırasında dikkat edilecek hususlar; tarla yaşken hiçbir zaman hasat yapılmamalı, hasatta tarla içinde mümkün olduğu kadar az yürünmeli, tarla hasattan sonra hemen sulanmalı ve hırpalanan bitkinin kendisini çabucak toparlaması sağlanmalıdır. Olgunlaşan domatesleri 3-5 gün depolamak mümkündür. Depolama sıcaklığı 4 C civarında olmalıdır (Anonymous, 2006). 5

18 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE Domateslerde görülen başlıca fungal hastalıklar; Diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi açık alanlarda yetiştirilen domates bitkisi birçok hastalığın etkisi altındadır. Bitkilerin hastalanması ve dolayısıyla bitki hastalık epidemilerinin gelişimi ekolojik koşullarla sıkı sıkıya ilgilidir. Bu nedenle bir bitki hastalığının oluşması için patojen ve konukçu faktörlerinin yanında özellikle sıcaklık, ıslaklık, nisbi nem, ph, besin durumu, rüzgar, ışık, o çevrede bulunanan diğer organizmalar hep belirleyici unsurlardır. Tüm bu etken koşulların uygun olması durumunda bir bitki hastalığı gelişebilecektir. Bir bitki hastalığının vücut bulması durumunda onun zaman ve mekan içerisinde artış kaydetmesi yine ekolojik koşulların el vermesine bağlıdır. Bu hastalık artışının ekolojik koşullar paralelinde devam etmeyip durması da olasıdır. Bütün bu nedenlerle bir bitki hastalığı ile mücadele etmek için öncelikle bu hastalığın meydana gelmesine iştirak eden dinamikler üzerinde durmak gerekir. Böyle bir yaklaşım ekolojik bir olay olan bitki hastalığının gelişiminde etkili olan birden çok faktörün yönetimi demektir. Bu bakımdan bir bitki hastaliğı ile mücadelede; patojenleri ürün ekosistemlerinden dışlamak, patojenlerin populasyonlar halinde artış yapamayacakları bir ürün ekosistemi kurarak onlardan sakınmak, patojenleri yok etmek veya azaltmak, patojenlerin hastalandıramayacakları dayanıklı ürün çeşitleri yetiştirmek, bitkileri patojenlerden korumak ve hastalıkların gelişebilecekleri koşulları önceden tahmin ederek, gereken birden fazla yöntemi birlikte uygulamak gibi esas yöntemlere başvurulur. Bitki hastalıklarıyla mücadele stratejisi böyle de olsa çiftçiler, tarım uzmanları ve resmi otoriteler bitki hastalıkları ile mücadelede çoğu kez daha çabuk ve kesin sonuç veren, ancak çevreye ve insana olan toksik etkileri göz ardı edilebilen kimyasalların kullanıldığı koruma işlevlerine yönelirler. Kimyasallarla bitki hastalıklarının önlenmesi için önce hastalık nedeni mikroorganizmanın, hastalık epidemiyolojisinin ve hastalıklara karşı kullanılan kimyasallar olan fungisitlerin iyi bilinmesi gerekir. Aksi takdirde hastalık önlenemediği gibi zaman ve parasal kayıpla birlikte çevre kirliliği oluşur. Bu bakımdan bitki hastalıkları ile mücadelede kullanılan kimyasalların doğru ve zamanında uygulanması büyük önem taşır. Fungal hastalıkların neden olduğu kayıplar çok ciddi boyutlara ulaşabildiğinden, açık alanlarda yetiştiriciliği yapılan domateslerde fungal 6

19 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE hastalıkların önemi büyüktür. Ancak, bu hastalıkların birçoğu ile kimyasal mücadele mümkündür. Bu hastalıklar arasında kök çürüklüğü, fusarium ve verticillium solgunluğu, gri küf, beyaz çürüklük, erken yaprak yanıklığı, yaprak küfü, mildiyö ve külleme hastalıkları yer almaktadır. Mantar hastalıkları tüm dünyada üretilen ürünlerde her yıl ortalama %14 civarında verim kaybına neden olmaktadır (Agarwal and Sinclair, 1987; Agrios, 1997). Bu hastalıklar ayrıca sebze yetiştirilen dünyanın diğer alanları için de önemlidir (Gullino,1995a,b; Jarwis,1992; Malathrakis, 1995). Sebze fidelerinde kök çürüklüğü (çökerten) hastalığı etmenleri; Phythium spp., Rhizoctonia spp., Fusarium spp., Alternaria spp., Sclerotinia spp. dir. Hastalık fide devresinde görülür. Aynı zamanda çıkıştan önce zarar meydana gelebilir. Fide döneminde fidelerin toprakla temas eden kök boğazlarından itibaren yattıkları görülür. Gerek çıkış öncesi gerekse çıkış sonrası meydana gelen ölümlerden sonra ocaklar halinde boşluklar oluşur. Hastalık yurdumuzda fide üretilen bütün alanlarda yaygındır. Fusarium oxysporium f.sp. Iycopersici domateste solgunluk meydana getiren önemli bir fungal etmendir. Fide devresinde hastalık belirtisi ilk önce solgunluk olarak kendini gösterir ve daha sonra fideler ölebilir. Yaşlı bitkilerde oluşturduğu belirtiler ise yaprak damarlarının açılması, bitkilerin bodurlaşması, alt yapraklarının sararması, adventif kök (yan kök) oluşumu, yaprak ve dalların solması ve yaprak kenarlarında nekrozların oluşumu şeklindedir. Daha yaşlı bitkilerde ise ilk simptomlar yaşlı yaprakların sararması ile başlar. Bu tür simptomlar sıklıkla bitkide tek bir yönde görülür ve günün en sıcak saatlerinde solgunluk oluşur. Solgunluk bitki devrilip ölünceye kadar devam eder. Meyve enfeksiyonlarına ender rastlanır ve meyve içindeki iletim dokusundaki renk değişikliği ile belirlenebilir (Jones ve ark, 1991). Köklerdeki belirtiler ise özellikle yan köklerin siyah bir renk alması, daha sonra çürümesi şeklindedir. Köklerin ölmesinden dolayı bitkiler sararır ve solar. Bitkilerin toprak yüzeyine yakın gövdesinden enine kesit alındığında iletim demetlerinde kahverengi halka görülür. Bu renk değişimi gövdenin üst kısımlarına kadar ilerler. Fusarium oxysporium f.sp. radicis-iycopersici nin neden olduğu kök çürüklüğü ve solgunluk hastalığı domates bitkilerinin kökleri ile toprağa yakın gövde 7

20 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE kısımlarında görülen diğer bir fungal hastalıktır. Bu hastalık bir önceki fusariumdan farklı belirti gösterir. İletim demetlerinin kararması gövdede zamanla cm yukarı doğru ilerleme gösterir. Bazen genç fidelerin ölmesine rağmen, bazen de yetiştirilen bitkilerde ilk meyve tutumuna kadar hiç solgunluk belirtisi görülmeyebilir. Meyve bağladıktan sonra solgunluk belirir, bitki yana yatar ve daha ileri aşamalarda ölebilir. Verticillium dahliae ve V. albo-atrum un neden olduğu solgunluklar genellikle ağır, drenajı iyi olmayan topraklarda ortaya çıkar. Hastalık toprak, rüzgâr ve su ile etrafa yayılır. Özellikle kurak koşullarda yapraklar pörsüyerek solar. Alt yaprakların uç kısımları sararır ve bitki boylarında farlılık görülür. Genellikle yaprakların bir tarafı yeşil kalırken diğer yarısı soluk olarak görülür. Yaprak ayasında kahverengi ve kül grisi lekeler belirir. Yaprak sapları uzun süre yeşilliğini muhafaza eder ve sağlıklı gibi görülen bitkilerin gövdesi kesildiğinde kahverengi lekeler görülür. Yan kök oluşumu görülebilir. Bitki ölümü nadir olarak görülür. Fakat alt yaprakların tamamı kuruduğundan dolayı verim büyük ölçüde düşer. Domateste külleme (Leveillula taurica) hastalığı özellikle havanın sıcak ve kurak olduğu dönemlerde yaygın olarak görülür. Bu hastalık durumunda sulama sorunu olan yerlerde nem çok daha az olduğu için hastalığı durdurmak güçleşir. Domates bitkisinin yapraklarında fungusun beyaz renkli miselleri, konidi taşıyıcıları ve konidiler geliştiğinden kül serpilmiş gibi bir görüntü ortaya çıkar. Bu belirtiler yaprağın üst kısmında başlar, bazen yaprağın alt kısımlarında da görülür. Misellerin ve diğer yapıların geliştiği yerlerde kurumalar görülür. Hastalığın şiddetine bağlı olarak bitkinin tüm yaprakları kuruyabilir. Bu durum fotosentezi aksattığı için önemli verim kayıpları meydana gelir. Domates mildiyösü (Phytophthora infestans) hastalığında ilk belirtiler, yaprak ve gövde üzerinden bakıldığında, soluk yeşil renkte büyük, daha sonra esmerleşen sınırları belirsiz lekelerdir. Rutubetli havalarda yaprağın altına bakıldığında grimsi renkte ince bir misel tabakasının meydana geldiği görülür. Meyvede ise sapa bağlı kısma yakın küçük, gri kahverenginde lekeler meydana gelir. Bu lekeler süratle büyüyerek kesin sınırları belli olmayan kahverenginde benekli bir çürüklük halini alır. Koşullar uygun olduğu takdirde hastalık tüm bitkiye yayılır ve 8

21 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE bitkinin kurumasına neden olur. Hastalığın gelişimi için serin ve rutubetli havalar önemli rol oynar. Sıcaklık C ve orantılı nem %80 ve üzerinde olduğunda salgın yapar. Domateste kurşuni küf (Botrytis cinerea) hastalığı bitkilerde birbirinden farklı belirtilere neden olur. Hastalık gövde ve meyvede hasar meydana getirir. Lekeler önceleri toplu iğne başı büyüklüğünde olup bitkinin iç kısmında gelişerek genişler ve dokulara yayılır. Bitki dokusu çatlar ve bitki su kaybeder. Bitkinin çiçeklenme zamanında taç yaprakları hastalığa duyarlıdır. Hastalık etmeni bu kısımdan girerek meyveye geçer ve meyve çürüklüğünü başlatır. Hastalığın gelişimi için en uygun koşullar C sıcaklık ve %95 98 oransal nemdir. B. cinerea nın neden olduğu kurşuni küf hastalığı büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır (Delen ve ark., 1984; Gullino, 1992). Bunun başlıca nedeni ise, etmenin heterokaryotik yapıda olması ve hızlı sporulasyon nedeniyle fungisitlere çok hızlı dayanıklılık kazanabilme yeteneğinde olmasıdır (Hansen ve Smith, 1932; Dekker, 1982, 1986). Domates erken yaprak yanıklığı (Alternaria solani) hastalığı bitkinin her devresinde görülür. Erken devrede fidelerde kök çürüklüğü ve kökboğazı yanıklığı yapar. Yeşil aksamda ilk belirtiler yaşlı yapraklarda görülür. Yaprak, sap ve meyvede gayri muntazam, küçük kahverengi lekeler halinde başlar. Lekeler iç içe daireler şeklinde 1-2 cm büyür. Hastalığın şiddetli olması halinde bütün yapraklar kurur. Meyve sapları hastalığa yakalanırsa çiçekler dökülür, meyvelerde genellikle sapın tutunduğu kısımda koyu renkli çökük lekeler oluşur. Hastalık için uygun gelişme sıcaklığı C dir. Domateste yaprak küfü (Cladosporium fulvum) hastalığı bitkinin yaprakları üzerinde önce sarı lekeler oluşur daha sonra bu lekelerin alt kısmına rastlayan yerde zeytin renginde veya kahverengimsi bir küf gelişimi meydana gelir. Hastalık kısa zamanda bütün yaprakları kaplar ve bitkiyi kurutur. Hastalık için en uygun koşullar C sıcaklık ve %95 orantılı nemdir (Blancard, 2003; Anonymous, 2007 b; Anonymous, 2008 ). Bu hastalıkların birkaçına etki edebilen geniş spektrumlu kimyasallar kullanılmaktadır. Özellikle, çökerten, mildiyö ve erken yaprak yanıklığı hastalıklarına karşı bakır kompleksi+mancozeb %21+%20 (300gr/100lt), 9

22 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE chlorothanil+bakır oksiklorid %25+25 (250gr/100lt), azoxystrobin 250gr (75ml/100lt), maneb %80 (200gr/100lt), captan %50 (300gr/100lt), mancozeb %80 (200gr/100lt), cymoxanil+mancozeb %5+45 (300gr/100lt) uygulanmaktadır (Yücer, 2009). Diğer yandan bu hastalıkların mücadelesinde kullanılan ilaçların ve uygulamaların maliyeti verimlilik açısından önemlidir. Dünyadaki toplam pestisit üretimi yıllık 3 milyon ton civarında olup, parasal değeri ise yaklaşık 30 milyar dur (Delen, 2008). Türkiye de pestisit üretimi yıllık ortalama ton preparat olup parasal değeri milyon $ dır (Turabi, 2007). Dünya pestisit piyasasındaki payın %80 i gelişmiş ülkelere ait iken Türkiye nin payı %0.6 dır (Özmen, 2007, Öztürk, 2007). Türkiye de yıllık pestisit tüketimi, yıllık iniş ve çıkışlara rağmen, yılları arasında %270 oranında artmıştır (Delen, 2008). Bu değer yıllık olarak %9.64 e karşılık gelmektedir. Özellikle son yıllardaki önemli artışlar dikkat çekicidir. Pestisit tüketimimiz, 2002 yılında ton iken, 2006 yılında yaklaşık %50 artış ile ton ve 2007 de de %24,22 artarak ton olmuştur. Buna göztaşı ve toz kükürt dahil değildir. Mantar hastalıkları meyvesi yenen sebzelerin büyüme ve gelişmeleri esnasında hüküm süren çevre koşullarına bağlı olarak, ürünün yeşil aksam ve köklerini hastalandırmak suretiyle ciddi ürün kayıplarına neden olurlar. Sebze üreticileri bu tür ürün kayıplarının bilincinde olması nedeniyle ürünlerinde herhangi bir hastalık belirtisi gördüklerinde piyasada mevcut bir çok fungisitle, her 7-10 gün ara ile bir mevsimde yaklaşık kez fungisit püskürtmesi yaparak ürünlerini korumaya çalışırlar. Böyle bir koruyucu yaklaşım hastalıkları önlemede etkin olabilir. Ancak, bu tür yaklaşımlar çoğu zaman gereksiz yere fungisit kullanılmasına yol açtığı gibi, eğer ürün hasada gelmişse sebzelerin besin olarak tüketilen kısımları üzerine püskürtülmüş kimyasal kalıntıları ile insan sağlığı için bir tehdit oluşturur. Ayrıca aşırı fungisit kullanımı nedeniyle toprağa, yeraltı sularına ve atmosfere sokulan bu maddeler çevre kirliliği yaratır. Bitki mantar hastalıkları mücadelesi için fungisitlerin uygulanmasında ayrıca sorunlar vardır. Sebze ürünlerinin fungisitlerle korunmasında uygulayıcı, uygulama aleti, uygulama hacmi ve dozu ile ilgili iyileştirmeler zorunludur. Patojenlerin 10

23 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE fungisitlere direnç kazanamayacakları şekilde bir ilaç seçimi ve ilaç uygulama yöntemi için dikkatli olunmalıdır. Bunun için ancak eğitimli bir uygulayıcı ve diğer teknik koşulların yerine getirilerek son uygulama ile hasat arasında geçmesi gereken zaman faktörüne dikkat edilmek suretiyle güvenli, etkin, ekonomik ve karlı bir fungisit uygulaması yapılmış olacaktır. Buraya kadar açıklanan bilgilerden bu çalışmanın amacı; 1. Silifke nin yayla köylerinde domates yetiştirilen alanlarda hangi fungal hastalıkların görüldüğü ve bu hastalıklara karşı kullanılan fungisitlerin neler olduğu, 2. Bunların doğru olarak seçilerek zamanında uygun doz ve formülasyonda uygun bir ekipmanla uygulanmasının yönlendirilmesi, 3. Son fungisit uygulaması ile hasat arasında geçen zaman sınırlamasına dikkat edilip edilmediği, 4. Üretimde uygulanan pestisitlerle ilgili hasat edilmiş domates meyvelerinde bir kalıntının olup olmadığının, belirlenmesinden ibarettir. 11

24 1. GİRİŞ Nazlı GAZOZCUZADE 12

25 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Nazlı GAZOZCUZADE 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.1. Fungal Hastalıklara Karşı Fungisit Uygulamalarının Etkileri PCNB (Pentachloronitrobenzene) yoğun olarak Rhizoctonia spp., Sclerotium rolfsii, S. cepivorum gibi toprak kaynaklı fungal patojenlerin kontrolünde kullanılmaktadır, fakat, Pythium, Fusarium ve Phytophthora türlerine etkisizdir (Subhash ve Vyas, 1989). Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde tesadüfen seçilen sera ve açık domates ekim alanlarında elde edilmiş olan yaklaşık 60 A. solani izolatının zineb, maneb, mancozeb, propineb, metiram, thiram, captan, dichlofluanid, chlorothalonil, vinclozolin, iprodione ve prochloraz olmak üzere 12 fungisitin değişik dozlarına karşı laboratuvar koşullarında duyarlılık düzeyleri belirlenmiştir. Kimyasal savaşım olanakları ile ilgili olarak yürütülen denemelerde A. solani ye en etkili fungisitlerin dichlofluanid, iprodione, maneb ve mancozeb olduğu belirlenmiştir. Bilindiği gibi erken yaprak yanıklığı hastalığı, son yıllarda özellikle yüksek nem nedeniyle önemli bir problem olarak ortaya çıkmakta ve üreticiler tarafından bu hastalığa karşı yoğun bir şekilde fungisit kullanılmaktadır. Bu çalışma ile A. solani de fungisitlere karşı bir dayanıklılık sorunu ile karşı karşıya olunduğu söylenemez. Ancak bu bulgular, bilinçsiz ve yoğun fungisit kullanımının ileride fungisit dayanıklılığı gibi çok önemli bir sorunun oluşabileceğini işaret etmektedir (Delen ve Benlioğlu, 1991). Delen ve ark (1991), yaptıkları çalışmada Antalya, Muğla domates seralarından ve Bursa ile Balıkesir açık alanlarından periyodunda A. solani izolatları toplamışlardır. İzolatların İprodione a ve diğer fungusitlere duyarlılık düzeyleri, miselyal gelişimi %50 engelleyen dozu (ED 50 ) temel alarak saptamalar yapmışlardır. İprodione un domateslerde sorun olan patojenleri başarıyla önleyen bir fungisit olduğunu, ancak orta derecede dayanıklılık riskinin bulunduğunu saptamışlardır. Yoğun ve bilinçsiz kullanımların, bu etkili maddenin diğer bazı patojenlere olduğu gibi A. solani ye de etkisinin giderek azalacağını bildirmişlerdir. Bourbos ve Skoudridakis (1994), ısıtmasız domates serasında Botrytis cinerea nın entegre şekilde kontrol edilmesi ile ilgili yaptıkları çalışmada, biyolojik 13

26 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Nazlı GAZOZCUZADE preparatların (Trichoderma harzianum) bu hastalığı tedavideki etkinliğini %74-78, bakırlı bileşiklerle ise %89-90 arasında bir etkinlik sağlandığını saptamışlardır. Domateste, Phytophthora infestans ın neden olduğu domates mildiyösüne karşı kullanılan metalaxyl in üreticiye önerilen dozun üzerine çıkıldığında yaprak mezofil tabakası hücreleri ile stomalarda, doz artışına paralel olarak artan bir deformasyon saptanmıştır. Ayrıca yine metalaxyl uygulanmış domates yapraklarında, hem üst hem alt yüzeylerde stoma anomalilerine rastlanmıştır (Öztürk, 2000). Domates seralarında bitkilerin toprak üstü kısımlarında en büyük sorun oluşturan hastalıklar erken yanıklık (Alternaria solani (Ell. and Mart.) L.R. Jones and Grout), kurşuni küf (Botrytis cinerea Pers. Ex Fr.) ve geç yanıklık (Phytophthora infestans (Mont) de Bary) olarak ifade edilen domates mildiyösüdür. Bunlar bitkilerde önemli ürün kayıplarına neden olmaktadır. Antalya, Muğla ve İzmir illeri seralarında yapılan sörvey çalışmasında seraların %43 ünden fazlasında B. cinerea görülmüştür ve tüm bölgelerde sorun olduğu belirlenmiştir (Yiğit ve Boyraz, 2003). Birçok araştırmada fungisidlerden özellikle maneb, mancozeb, propineb, iprodion, chlorothalonil, flusilazol ve bakırlı preparatların A. solani ye; procymidon, iprodion, vinclozolin, benomyl, fenhexamid B. cinerea ya; metalaxyl, metalaxyl + mancozeb, oxadixyl + mancozeb, chlorothalonil in P. infestans a karşı etkili olduğu görülmüştür (Yiğit ve Boyraz, 2003). Seralarda bazı önemli domates hastalıklarına (Alternaria solani, Botrytis cinerea ve Phytophthora infestans) karşı ilaçlama programı uygulaması ile ilgili çalışmalarda, fungisidlerle yapılan düzenli bir ilaçlama programı ile domateste Alternaria solani, Botrytis cinerea ve Phytophthora infestans in hem etkin kontrolünü sağlamak hem de bu uygulamayı üreticilerin geleneksel tarımsal mücadele alışkanlıklarıyla karşılaştırmak amacıyla üretim mevsiminde iki ayrı plastik sera seçilmiştir. Çalışmada 14 farklı formülasyonu seçilerek Kasım ayının ilk haftasından Mart ayının son haftasına kadar gün aralıklarla 12 kez ilaçlama yapılmıştır. Her ayın son haftasında hastalık yüzdeleri kaydedilmiştir. Çalışma sonunda deneme serasında mildiyönün hiç görülmediği, erken yanıklık ve kurşuni küf hastalıkları ortalama olarak %6.25 ve %0.18 olarak tespit edilmiştir. Kontrol serasında ise erken yanıklık, kurşuni küf ve mildiyö hastalıkları sırasıyla %24.9, %10.3 ve %5.5 olarak gözlenmiştir. Her iki serada tüm 14

27 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Nazlı GAZOZCUZADE tarımsal işlemlerin aynen yapılmasına rağmen, deneme serasından 20 ton/da ürün alınırken kontrol seradan 14.5 ton/da ürün alınmıştır. Bu çalışmada seralarda hastalıklarla etkin bir mücadele yapılabilmesi için hastalıkların önemi ve çıkış dönemleri göz önüne alınarak uygun bir ilaçlama programının yapılması gerektiği ortaya konulmuştur (Yiğit ve Boyraz, 2003). Muğla ili Fethiye ilçesinde sera koşullarında yetiştirilen ülkemiz için ekonomik öneme sahip domates bitkilerine etiketlerinde önerilen dozlarda Akrobat (%9 dimethomorph + %60 mancozeb) ve Sandofan (%10 oxadixyl + %56 mancozeb) fungisitleri uygulamış ve bunların domates bitkisi üzerindeki olası anatomik ve fizyolojik etkileri incelenmiştir. Her iki fungisit uygulamasında kontrol gruplarına göre stoma indeksi, yaprak ile gövde enine kesit tabaka kalınlıkları ve meyvedeki içsel hormonlardan indol-3-asetik asit (IAA) ile absisik asit (ABA) miktarlarının azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca, uygulama gruplarında anormal stomalara rastlamış, yaprak enine kesitlerde palizat ile sünger parankiması hücrelerindeki deformasyonları açıkça gözlenmiştir (Tort ve ark, 2004) dan başlayarak fenhexamid ile yapılan sürekli testlerde, Ege ve Akdeniz Bölgeleri domates seralarından elde edilen Botrytis cinerea izolatları arasında fungisite duyarlılığı azalmış olanlara rastlanmamıştır ve fenhexamid B. cinerea ya yüksek düzeyde etkili olarak bulunmuştur (Delen ve ark., 2004). Oidium neolycopersici ortaya çıktığında tüm dünya çapında hızla yayılmaya başlamıştır. Test edilen tüm ticari domates çeşitlerinin O. neolycopersici ye duyarlı olduğu bulunmuş ve esas olarak, hastalığın etkili bir şekilde kontrol altına alınması yalnızca fungisitlerin kullanımıyla başarılmıştır. Etkili aktif ilaçlar benomyl, bitertanol, bupirimate, carbendazim, fenarimol, pyrazophos, thiabendazol, triforine ve çeşitli kükürt preperatlarını içermektedir, buna rağmen nisbi etkinin değişiklik gösterdiği ortaya çıkmıştır. Şu sıralar İngiltere de bupirimate, fenarimol ve kükürt ruhsatlıdır. Buna ek olarak, diğer küllemelerin yol açtığı enfeksiyonları önlediği bilinen bir Quinoline fungisiti olan quinoxyfen; O. neolycopersici nin çimlenmesini ve farklılaşmasını engellemede fazla etki göstermiştir. Kanola yağı, mısır yağı, üzüm çekirdeği yağı, yerfıstığı yağı, soya fasulyesi yağı ve ayçiçek yağı gibi bazı yenebilir yağların O neolycopersici'nin etkisini azalttığını bulmuşlardır. Bu yağlar arasında en 15

28 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Nazlı GAZOZCUZADE etkilisinin ayçiçek yağı olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada ayçiçek yağının en etkili konsantrasyonunun % 0.05 olduğu saptanmıştır (Ozan ve Maden, 2006) Kök ve Kök Boğazında İnfeksiyonlara Neden Olan Fungal Patojenler Çukurova bölgesinde sebzelerde çökertene Pythium sp., R. solani, F. offine, A. alternata ve Phytopthora sp. nin, Adana da domates kurumalarına ise en çok F. oxysporum un neden olduğu bildirilmiştir (Akyalçın, 1971; Hasenekoğlu, 1991). Domateslerin çiçek ve meyveye yatma dönemlerinde kurumalara daha çok Phytophthora capsici nin neden olduğu tespit edilmiştir. Domatesin P. capsici ye karşı erken dönemde oldukça duyarlı olduğu, P. capsici nin P. parasitica ya oranla daha uzun lezyon oluşturduğu bildirilmiştir (İren ve Maden, 1976; Sağır ve Yıldız, 1985). Akdeniz Bölgesi nde yetiştirilen domateslerde görülen kök ve kökboğazı etmeni Phytophthora türlerinin saptanması üzerine yapılan çalışmada; enfeksiyonlara neden olan etmenlerin teşhisinde biyokimyasal yöntemler kullanılmıştır. Hasta bitkilerden izole edilen fungal etmenlerin Phytophthora cinsinin iki farklı türüne ait olduğu bulunmuştur. Bunların tampon çözeltisi içinde eriyebilir proteinlerin poliakrilamid disk elektroforez yöntemi ile yapılan ayrımı sonucu, türler Phytophthora capsici ve Phytophthora nicotianae var. parasitica olarak tanımlanmıştır. Phytophthora nicotianae var. parasitica etmeninin ülkemizdeki varlığı ilk defa bu çalışma sonucu ortaya konulmuştur (Çınar, 1979). A. solani ve A. alternata domateslerin kökboğazı ve meyvelerinden izole edilmiştir. A. alternata nın domateslerin kökboğazı ve köklerin çürümesine neden olduğu kaydedilmiştir (Patterson ve Powell, 1988). 1987, 1988 ve 1989 yıllarında Türkiye de önemli domates üretim bölgelerinden toplanan hasta bitki örneklerinden değişik belirti tiplerine göre yapılan tüm izolasyonlarda, Pyrenochaeta lycopersici, Fusarium spp. ve Colletotrichum coccodes en yüksek oranda izole edilen funguslar arasındadır. Bunlar dışında, daha düşük oranlarda Pythium spp., Phytophora spp., Rhizoctonia solani ve Alternaria spp. gibi funguslar da izole edilmiştir. Gerek sera ve gerekse açıkta domates 16

29 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Nazlı GAZOZCUZADE yetiştiriciliği yapılan pek çok ülkede, hasta domates köklerinden oranları değişmekle birlikte benzer funguslar izole edilmiştir. Bunlardan kahverengi kök çürüklüğü (P. lycopersici) hem sera hem de tarla domates yetiştiriciliğinde değişik ülkelerde bulunan ve önemli verim düşüklüğüne neden olan bir hastalık etmeni olarak bildirilmektedir. Özellikle kahverengi kök çürüklüğünün tipik belirtileri olan mantarlaşmış köklerden yapılan izolasyonlarda P. lycopersici nin diğer belirti tiplerine oranla daha yüksek oranda izole edildiği izlenmiştir. Benzer bulgular, sera koşullarında İngiltere de ve tarla koşullarında Lübnan da rastlanmıştır. Türkiye de patlıcangiller solgunluğu hastalığına neden olarak bilinen C. coccodes fungusu, kökler üzerinde oluşturduğu ve siyah noktacıklar halindeki belirti tipiyle kendini belli etmektedir. İzole edilen funguslar arasında Fusarium spp. nin önemli bir yer tutmuş olduğu, genelde kök çürüklükleri kompleksi içinde pek çok Fusarium türünün yer aldığı belirtilmiştir. Yine aynı çalışmada Pythium spp., Phytophthora spp. ve Rhizoctonia solani gibi toprak funguslarının domates bitkilerinin kök ve kök boğazından izole edildikleri bildirilmiştir (Yıldız ve ark., 1991). Domateslerde kahverengi kök kök çürüklüğü (Pyrenochaeta lycopersici) ve patlıcangiller solgunluğu (Colletotrichum coccodes) hastalıklarının gelişimini etkileyen bazı faktörler üzerine yapılan bir çalışmada, P. lycopersici, artan inokulum yoğunluğuna bağlı olarak en yüksek etkiyi göstermiştir. Bu etki C. coccodes birlikteliğinde de sürmüştür. C.coccodes te inokulum yoğunluğuna bağlı çok farklı bir etki gözlenmemiştir. 15 C sıcaklıkta P. lycopersici bitki gelişimini en yüksek düzeyde engellemiştir. Bu etki diğer sıcaklıklarda P. lycopersici ve C. coccodes birlikteliğinde de sürmüştür. Buna karşın, C. coccodes değişik sıcaklıklarda bitki gelişimi ve kök zararlanmaları üzerine çok farklı bir etkide bulunmamıştır. Tarla denemelerinde C. coccodes in şaşırtma ile birlikte inokulasyonu en yüksek hastalık çıkışına neden olmuştur. Her iki fungusun teksel ve birlikte uygulamaları verim üzerinde istatistiki önemde bir fark oluşturmamıştır (Uslu ve Yıldız, 1995). Aynı araştırıcılar, yaptıkları başka bir çalışmada, domates kaynaklı 35 P. lycopersici ve 33 C. coccodes izolatının gelişimi üzerine sıcaklığın (15, 20, 25, 30 C) etkisini araştırmışlardır. Her iki fungus en iyi gelişmeyi 25 C göstermiştir. C. coccodes in gerek 20 C de ve gerekse 30 C lerde P. lycopersici ye oranla daha iyi bir gelişme 17

30 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Nazlı GAZOZCUZADE gösterdiğini bildirmişlerdir. Ayrıca düşük sıcaklık patojeni olarak bilinen P. lycopersici nin yerel izolatlarının, in vitro koşullarda yüksek sıcaklığa adapte olduğunu gözlemlemişlerdir. Domatesin fide döneminde Sclerotinia sclerotiorum ıslak çürüklük şeklinde kendini göstermiştir. Elazığ ilindeki hastalıklı domateslerden R. solani, F. solani, F. oxysporum, P. capsici, P. parasitica, A. solani izole edilmiştir (Kırbağ ve Parlak, 1996). Aydın ili ve ilçelerinde açıkta domates tarımı yapılan alanlarda bitkilerin kök ve kökboğazında sorun olan Fusarium spp. yi saptamak amacıyla yıllarında sörvey çalışmalarında belirti gösteren bitkilerden yapılan izolasyonlarda büyük çoğunlukla Fusarium türleri (%81.08) elde edilmiştir. Patojen olduğu saptanan Fusarium türleri içinde en büyük grubu Fusarium oxysporum f. sp. lycopersici (%48.15) oluştururken, bunu Fusarium solani (%33.33) ve Fusarium equiseti nin (%18.52) izlediği saptanmıştır. Domateste vasküler solgunluğa neden olan toprak kökenli fungal etmenler içinde en başta gelenleri Fusarium oxysporum un alt türleri ve son yıllarda önem kazanan Fusarium oxysporum f.sp. radicis-lycopersici nin oluşturduğu Fusarium kök boğazı çürüklüğü önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde de sorun olan toprak kaynaklı fungal hastalıklar üzerine yapılan çalışmalarda Fusarium türlerinin, özellikle de F.oxysporum f. sp. lycopersici, Fusarium equiseti, Fusarium solani nin en fazla karşılaşılan etmenler olarak önemli oldukları ifade edilmiştir (Yıldız ve Döken, 2001). Ankara ili Ayaş, Beypazarı ve Nallıhan ilçeleri domates ekiliş alanlarında solgunluk ve kök ve kökboğazı çürüklüğüne neden olan hastalık etmenlerini, bulunuş oranlarını, yaygınlıklarını ve çıkış zamanlarını tespit etmek amacıyla yıllarında Mayıs-Ekim ayları arasında yapılan çalışmada, Ankara ilinde domates ekilen alanlarda solgunluk, kök ve kökboğazı çürüklüğüne neden olan fungusların önemli verim kayıplarına sebep olduğu tespit edilmiştir. Hastalıklı bitkilerden elde edilen funguslar ve bulunuş oranları şöyledir: Pyrenochaeta lycopersici % 17.2, Fusarium oxysporum f.sp. radicis-lycopersici % 0.96, Fusarium solani % 0.32, Rhizoctonia solani % 0.91, Alternaria alternata % 2.95, Verticillium dahliae % Phytophthora nicotiana var. parasitica ise Nallıhan ilçesinde tek bir tarlada tespit 18

31 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Nazlı GAZOZCUZADE edilmiştir. Joker, Gökçe ve Falcon domates çeşitlerinde yapılan patojenite testlerinde, Fusarium oxysporum f.sp. radicis-lycopersici, Fusarium solani, Rhizoctonia solani ve Verticillium dahliae patojen bulunmuştur. Solgunluk, kök ve kökboğazı çürüklüğü diğer bölgelerimiz için de önemli olup, bu konuda yapılan çalışmalarda Fusarium oxysporum f.sp. radicis-lycopersici, Fusarium solani, Fusarium oxysporum f.sp. lycopersici, Rhizoctonia solani, Verticillium dahliae, Pyrenochaeta lycopersici ve Phytophthora parasitica etmenlerinin domateste solgunluk ve kök ve kökboğazı çürüklüğüne neden olduğu belirlenmiştir (Ozan ve Maden, 2004). Malatya ili ve ilçelerinde sebze alanlarında yapılan bir çalışmada, domateslerde Rhizoctonia solani %10, Fusarium solani %20, Fusarium oxysporium %10, Phytophthora capsici %16.66, Alternaria solani %10, Alternaria alternata 6.66, Macrophomina phaseolina %10, Sclerotinia sclerotiorum %3.33, Pythium ultimum var. ultimum %13.33 olarak bulunmuştur (Kırbağ ve Turan, 2006) Pestisitler ve Pestisit Kalıntılarının Belirlenmesi PCNB (Pentachloronitrobenzene) nin bazı funguslar için selektif etkiye sahip olması dolayısıyla PCNB ye tolerant fungus populasyonlarının arttığı ve bu fungisitin antagonistik biyolojik ajanlar üzerine toksik etki yaparak bunların populasyonlarını azalttığı saptanmıştır. PCNB içeren topraklardaki bitki artıklarında PCNB bulunmayan topraklara göre bu fungisite tolerant fungusların oranının daha fazla olduğu tespit edilmiştir (Yigit, 2003). Otacı ve ark., (1972) tarafından yılları arasında gerçekleştirilen bir çalışmada, İstanbul ve Adana da çeşitli pazarlardan getirilen domates, sivribiber, patlıcan, hıyar, kabak ve dolmalık biberden oluşan sebze örneklerinde kalıntıların tolerans seviyesinin altında olduğu bildirilmiştir. Yine aynı şekilde Türkiye nin çeşitli yörelerinde yapılan bazı çalışmalarda bulunan kalıntıların çoğunun tolerans limitlerinin altında olduğunu tespit edilmiştir (Güvener ve ark., 1977; Tufan, 1984; Hışıl ve Tufan, 1984). 19

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİTKİSEL ÜRETİM VE UYGULAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ AKADEMİ MERKEZİ FAALİYETLERİ ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE HAZIRLAYAN:Kübra

Detaylı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal

Detaylı

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta ÖNEMLİ ZARARLILARI Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) Ergin 20 mm yumurta Larva 35-40 mm ÖNEMLİ ZARARLILARI ÇİÇEK TRİPSİ (Frankliniella tritici) Küçük sigara şeklinde 1,3 mm uzunluğunda, genelde sarı renkli

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok yerinde acı-tatlı taze biber, dolmalık, kurutmalık ve sanayi tipi (salçalık) biber yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte

Detaylı

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AHUDUDU Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Ahududu, yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir. Taze tüketildikleri

Detaylı

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da

Detaylı

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli

Detaylı

İÇİNDEKİLER VII. SULAMA GİRİŞ SULAMANIN GENEL PRENSİPLERİ Sulamanın Amacı ve Önemi... 32

İÇİNDEKİLER VII. SULAMA GİRİŞ SULAMANIN GENEL PRENSİPLERİ Sulamanın Amacı ve Önemi... 32 İÇİNDEKİLER TOPRAK VE GÜBRELEME GİRİŞ... 1 1. BAHÇE TOPRAĞI NASIL OLMALIDIR... 2 1.1. Toprak Reaksiyonu... 2 1.2. Toprak Tuzluluğu... 3 1.3. Kireç... 4 1.4. Organik Madde... 4 1.5. Bünye... 5 1.6. Bitki

Detaylı

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI Hastalığa neden olan etmen obligat bir parazittir. Hücrelerarası gelişir,

Detaylı

AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Patlıcan her türlü yemeği kolayca pişirilen, garnitür ve salata olarak değerlendirilen bir sebzedir. Bunun dışında reçeli ve turşusu da yapılabilir. 100 gr

Detaylı

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin

Detaylı

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan çilek bitkisi üzümsü meyveler grubunda olup meyvesi en kısa sürede olgunlaşmaktadır. İnsan beslenmesi ve sağlığı bakımından

Detaylı

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İncirin iklim İstekleri İncir bir yarı tropik iklim meyvesidir. Dünyanın ılıman iklime sahip bir çok yerinde yetişebilmektedir. İncir

Detaylı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA LİF BİTKİLERİ PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA Ön bitki pamuk ise toprak işlemesine çubuk kesme ile başlanır. Sap kesiminden sonra toprak pullukla 20-30 cm derinden sürülür. Kışa doğru tarlanın otlanması

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı

AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ

AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Domates ülkemizde en çok üretilen ve tüketilen sebzedir. Dünyada taze olarak, yemeklerde diğer sebzelerle pişirilerek, dayanıklı domates suyu, konsantre domates

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER. Doç. Dr. Murat AKKURT

BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER. Doç. Dr. Murat AKKURT BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER Doç. Dr. Murat AKKURT BAĞLARDA TOPRAK İŞLEME Amaçlar : Yabancı ot kontrolü Havalandırma ve sıcaklığın düzenlenmesi - mikroorganizma faaliyeti Kaymak tabakasının kırılması Besin

Detaylı

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza İçindekiler I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza 1. Sebzeciliğin Önemi... 3 1.1. İnsan Beslenmesindeki Önemi...4 1.1.1. Sebzelerin Besin Değeri... 5 1.1.1.a. Su... 5 1.1.1.b. Protein... 6 1.1.1.c. Karbonhidratlar...

Detaylı

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi Kaplan 86 Cevizi Dik, yayvan bir taç gelişmesi gösterir. 5 yaşındaki bir ağacın ortalama verimi 4-5 kg'dır. Meyve salkımı 2-3'lü olur. Meyveler elips şeklinde olup, kabuktan kolay ayrılır. Taze ceviz olarak

Detaylı

KONU 6: BİBER, PATLICAN, KABAKGİL FUNGAL HASTALIKLARI. BİBERLERDE PHYTOPHTHORA YANIKLIĞI (Phytophthora capsici)

KONU 6: BİBER, PATLICAN, KABAKGİL FUNGAL HASTALIKLARI. BİBERLERDE PHYTOPHTHORA YANIKLIĞI (Phytophthora capsici) KONU 6: BİBER, PATLICAN, KABAKGİL FUNGAL HASTALIKLARI BİBERLERDE PHYTOPHTHORA YANIKLIĞI (Phytophthora capsici) Hastalık biberin dışında domates, patlıcan, kabak, balkabağı, kavun, karpuz gibi bitkileri

Detaylı

Patates te Çözümlerimiz

Patates te Çözümlerimiz Patates te Çözümlerimiz Sürdürülebilir Tarım, yeterli ve kaliteli miktarlarda gıda maddesinin uygun maliyetlerde üretimini, dünya tarımının ekonomik canlılığını, çevrenin ve doğal tarım kaynaklarının

Detaylı

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile uygulanan kültürel önlemlerden biri de tarım ilacı uygulamalarıdır.

Detaylı

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8 Ayvalık(Edremit Zeytini) Yağı altın sarısı renginde, meyve kokusu içeren, aromatik, kimyasal ve duyusal özellikleri bakımından birinci sırada yer alır. Son yıllarda meyve eti renginin pembeye döndüğü dönemde

Detaylı

ZİRAİ MÜCADELEDE KULLANILAN İLAÇLAR (ETKEN MADDELERİ)

ZİRAİ MÜCADELEDE KULLANILAN İLAÇLAR (ETKEN MADDELERİ) ZİRAİ MÜCADELEDE KULLANILAN İLAÇLAR (ETKEN MADDELERİ) Bu yazımızda sizler için zirai mücadele kullanılan etken maddelerinin hangi hastalıklara karşı (Fungal - Bakteriyel) kullanıldığından bahsedeceğiz.

Detaylı

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME (MARUL- ISPANAK- LAHANA) İnsan beslenmesinde büyük önemi olan sebzelerin yetiştirme teknikleri, ıslahı ve bitki koruma konularında ülkemizde bilimsel çalışmalar yapılmış

Detaylı

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR Prof. Dr. Habil Çolakoğlu 1 Prof. Dr. Mehmet Yıldız 2 Bitkilerin yeterli ve dengeli beslenmesi ile ürün

Detaylı

Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği. 04 Şubat 2014 İzmir

Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği. 04 Şubat 2014 İzmir Modern (Bodur) ve Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği 04 Şubat 2014 İzmir Ajanda Geleneksel Meyve Yetiştiriciliği (GMY) Modern Meyve Yetiştiriciliği (MMY) GMY ve MMY Farkları GMY Nasıl MMY Çevrilir 2 Geleneksel

Detaylı

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması Pestisit; herhangi bir istenmeyen canlının (zararlı organizma), yayılmasını engelleyen, uzaklaştıran ya da ondan koruyan her türlü bileşik ya da bileşikler karışımıdır. Tarımda pestisitler, zararlı organizmaları

Detaylı

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Buğday ve Arpa Gübrelemesi Buğday ve Arpa Gübrelemesi Ülkemizde en geniş üretim alanı bulunan buğday ve arpa çok farklı toprak tiplerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toprak ph isteği bakımından hafif asitten kuvvetli alkalin

Detaylı

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 Sera nedir? Bitki büyüme ve gelişmesi için gerekli iklim etmenlerinin

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç

Detaylı

ANTEPFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ. GAP TEYAP Kerem AKDOĞAN

ANTEPFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ. GAP TEYAP Kerem AKDOĞAN ANTEPFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ GAP TEYAP Kerem AKDOĞAN Toprak İsteği Derin Kumlu- tınlı Kısmen kireç içeren Süzek topraklar İdeal toprak Kuru koşullarda Tabanda su tutabilen killi topraklar daha verimli

Detaylı

TURUNÇGİLLER İÇİN YILLIK ÇALIŞMA TAKViMi

TURUNÇGİLLER İÇİN YILLIK ÇALIŞMA TAKViMi OCAK Uçkurutan (mal secco), Turunçgil dal yanıklığı (pseudomonas syringae), Antraknoz ve kahverengi meyve çürüklüğü (Phytophthora citrophthora)'ne karşı ilaçlama yapılır. Bahçede zararlı (unlu bit, kırmızı

Detaylı

KAVUN Orijin ve Tarihçe: Kokulu kavunlar: Afrika Anadolu-İran-Hindistan Dünya Yazlık kavunlar: Güney Anadolu (Adana kavunları) Kışlık kavunlar: Batı

KAVUN Orijin ve Tarihçe: Kokulu kavunlar: Afrika Anadolu-İran-Hindistan Dünya Yazlık kavunlar: Güney Anadolu (Adana kavunları) Kışlık kavunlar: Batı KAVUN Orijin ve Tarihçe: Kokulu kavunlar: Afrika Anadolu-İran-Hindistan Dünya Yazlık kavunlar: Güney Anadolu (Adana kavunları) Kışlık kavunlar: Batı Anadolu (Kasaba tipi kavunlar) Kantalop kavunları: Van

Detaylı

Budama, seyreltme, gübreleme gibi bahçe işleri daha kolay ve ekonomik olarak yapılabilir.

Budama, seyreltme, gübreleme gibi bahçe işleri daha kolay ve ekonomik olarak yapılabilir. Son yıllarda ekonomik şartlar ve Pazar isteklerinin değişmesi nedeniyle modern meyveciliğin yapılması gerekmektedir. Bu ise anacak bodur elma bahçesi tesisi veya yarı bodur elma bahçesi tesisi ile olmaktadır.modern

Detaylı

BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola

BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola BAĞ MİLDİYÖSÜ İbrahim DEMRAN Köksal AKSU Didem SAYMAN MANİSA TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ BİTKİ KORUMA ŞB. MD. Manisa ilinde 1980 yılından buyana uygulanan Bağ Tahmin ve Erken Uyarı Projesi kapsamındadır. Salgınlar

Detaylı

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Âlim Çağlayan 1 Ertan Demoğlu 1 Besinlerin rolü Yeterli bir gübreleme programı sadece bütün besinlerin temel görevleri açık bir

Detaylı

Sulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi

Sulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi FİDAN ÜRETİMİNDE BAKIM ÇALIŞMALARI Sulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi SULAMA Sulamada kullanılan suyun miktarı; toprağın

Detaylı

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum Sülfat Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum sülfat gübresi (MgSO4 7H 2 O) bitkilerdeki magnezyum eksikliğiniz gidermeye uygun, suda tamamen eriyebilen saf ve kristal bir gübredir. Bünyesinde % 15

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KASIMPATI (KRZANTEM) YETİŞTİRİCİLİĞİ-1

Detaylı

Gemlik Zeytini. Gemlik

Gemlik Zeytini. Gemlik Gemlik Meyve ve çekirdekleri orta irilikte olup % 29.9 oranında yağ içerir. Siyah sofralık olarak değerlendirilir. Meyveleri yağ bakımından zengin olduğundan sofralık kalite dışındaki taneler yağlık kolarak

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir ŞEKER PANCARI Kullanım Yerleri İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir Orijini Şeker pancarının yabanisi olarak Beta maritima gösterilmektedir.

Detaylı

İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ

İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ Bertina İspanyol orijinli bir badem çeşidi olup gec çiçeklenir.ağaç gelişimi mükemmel olup gelişimi çok hızlıdır.kendine verimli bir türdür..iç piyasada tutalan ve ihracat şansı yüksek olan bir çeşittir.meyve

Detaylı

Malatya da Yetiştirilen Bazı Sebzelerde Kök Ve Kökboğazı Çürüklüğüne Neden Olan Fungal Etmenler

Malatya da Yetiştirilen Bazı Sebzelerde Kök Ve Kökboğazı Çürüklüğüne Neden Olan Fungal Etmenler Fırat Üniv. Fen ve Müh. Bil. Der. Science and Eng. J of Fırat Univ. 18 (2), 159164, 2006 18 (2), 159164, 2006 Malatya da Yetiştirilen Bazı Sebzelerde Kök Ve Kökboğazı Çürüklüğüne Neden Olan Fungal Etmenler

Detaylı

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU TERRA FARM ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ÜRÜNLERİN ORAN VE İÇERİK BİLGİLERİ BİR SONRAKİ SAYFADA VERİLMİŞTİR. Verilen değerler ürünlerimizde bulunan minimum değerlerdir Ürün İçerik Toplam

Detaylı

AYVANIN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

AYVANIN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AYVANIN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN Ayvanın İklim İstekleri Ayva bir ılıman iklim meyve türüdür. Kışın yapraklarını dökerek dinlenmeye girer. Ilıman deniz ikliminden hoşlanır.

Detaylı

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI No: 217 Menşe Adı Tescil Ettiren BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun Geçici 1 inci Maddesi uyarınca Mülga 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında

Detaylı

BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit

BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit -18, 2-4 arasında ise 40 lt su ile Hum Elit 15 uygulaması

Detaylı

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta Tuta absoluta Bu nesne Türkiye Tarımsal Öğrenme Nesneleri Deposu kullan-destekle kategorisinden bir öğrenme nesnesidir. Kullan-Destekle nesneleri bilimsel çalışmalarda kaynak gösterilerek kullanmak istisna

Detaylı

Salamura Asma Yaprağı Üretimi ve Pazarlanmasında Gıda Güvenliğinin Sağlanması

Salamura Asma Yaprağı Üretimi ve Pazarlanmasında Gıda Güvenliğinin Sağlanması Salamura Asma Yaprağı Üretimi ve Pazarlanmasında Gıda Güvenliğinin Sağlanması Dr. Mehmet GÜLCÜ Gıda Yük. Müh. Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü GİRİŞ Asma insanoğluna hem meyve olarak hem

Detaylı

BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ

BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ MEYVE AĞAÇLARINDA TERBİYE SİSTEMİ VE BUDAMA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BAHÇIVANLIK EĞİTİMİ KURSU Ankara MEYVE AĞACININ KISIMLARI 1- KÖK Toprak altı organıdır Meyve ağacının

Detaylı

Badem Yetiştiriciliğinde Genel Bahçe İlaçlama Programı Nasıl Olmalıdır?

Badem Yetiştiriciliğinde Genel Bahçe İlaçlama Programı Nasıl Olmalıdır? Badem Yetiştiriciliğinde Genel Bahçe İlaçlama Programı Nasıl Olmalıdır? Badem bahçelerinde genel olarak ikaçlama programını 5 farklı ketagoride ele alabiliriz. 1:İLKBAHARDA İlk baharda genel koruma için

Detaylı

Örtü Altı Sebze Yetiştiriciliğinde Toprak Kökenli Hastalıklar ve Mücadele Metotları

Örtü Altı Sebze Yetiştiriciliğinde Toprak Kökenli Hastalıklar ve Mücadele Metotları Örtü Altı Sebze Yetiştiriciliğinde Toprak Kökenli Hastalıklar ve Mücadele Metotları Doç. Dr.Seral YÜCEL Adana BMAİ 1 Sebze yetiştiriciliğinde; Yetiştiricilik (çeşit seçimi, fide yetiştirme, aşılı fide,

Detaylı

Yabancı Ot Standart İlaç Deneme Metotları

Yabancı Ot Standart İlaç Deneme Metotları I İÇİNDEKİLER Sayfa No: ANASON TARLALARINDA YABANCI OTLARA KARŞI STANDART İLAÇ DENEME METODU... 1 AYÇİÇEĞİ TARLALARINDA YABANCI OTLARA KARŞI STANDART İLAÇ DENEME METODU... 6 BAĞDA YABANCI OT VE KÜSKÜTE

Detaylı

Budama. Örtüaltı tarımında. Bitkiyi dikine doğru büyütmek Işıklanma havalandırmayı daha effektif sağlamak

Budama. Örtüaltı tarımında. Bitkiyi dikine doğru büyütmek Işıklanma havalandırmayı daha effektif sağlamak SEBZELERDE YAPILAN KÜLTÜREL İŞLEMLER Budama Örtüaltı tarımında Bitkiyi dikine doğru büyütmek Işıklanma havalandırmayı daha effektif sağlamak BUDAMA Sürgün budaması (koltuk) Uç alma Yaprak alma Çiçek budaması

Detaylı

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ einak@ankara.edu.tr GENEL ZARARLILAR TEMEL KAVRAMLAR Pestisit(Pesticide): Pest cide (Zararlı

Detaylı

Sert çekirdekli meyvelerde görülen depo hastalıkları

Sert çekirdekli meyvelerde görülen depo hastalıkları Sert çekirdekli meyvelerde görülen depo hastalıkları Diğer meyvelerde olduğu gibi sert çekirdekli meyvelerde hasattan sonraki dönemde yaralanmalara ve patojen efeksiyonlarına oldukça hassas olup meyve

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİNLERDE

Detaylı

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını belirlemenin en iyi yolu yaprak-toprak analizleridir.

Detaylı

a) Oksin b) Etilen c) Gibberellinler d) Maleic Hydrazide 3) Yedi noktalı gelin böceği aşağıdaki zararlı böceklerden hangisi ile beslenmektedir?

a) Oksin b) Etilen c) Gibberellinler d) Maleic Hydrazide 3) Yedi noktalı gelin böceği aşağıdaki zararlı böceklerden hangisi ile beslenmektedir? 1) Aşağıdaki hastalıklardan hangisi bağlardaki ana hastalıktır? a) Kav b) Kurşuni küf c) Ölü kol d)külleme 2) Aşağıdakilerden hangisi bitkisel hormon değildir? a) Oksin b) Etilen c) Gibberellinler d) Maleic

Detaylı

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu Prof. Dr. Celal TUNCER, Doç. Dr. İsmail ERPER 25.11.2016/SAKARYA ÇALIŞTAY SONUÇ BİLDİRİSİ Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu Sakarya Ticaret Borsası Sakarya İli Fındık

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Aylara

Detaylı

YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ

YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI Sayı : 91 Eylül 2013 YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ 2013 YILI AĞUSTOS AYI YAĞIŞ RAPORU GENEL DURUM : Yağışlar genel olarak normalinden ve geçen yıl Ağustos

Detaylı

Yabancı Ot Standart İlaç Deneme Metotları

Yabancı Ot Standart İlaç Deneme Metotları I II İÇİNDEKİLER Sayfa No: ANASON TARLALARINDA YABANCI OTLARA KARŞI STANDART İLAÇ DENEME METODU... 1 ASPİR TARLALARINDA YABANCI OTLARA KARŞI STANDART İLAÇ DENEME METODU... 5 AYÇİÇEĞİ TARLALARINDA YABANCI

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

: Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı Kale/DENİZLİ Ürünün Adı

: Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı Kale/DENİZLİ Ürünün Adı Koruma Tarihi : 18.12.2008 Başvuru No : C2008/049 Coğrafi İşaretin Türü Başvuru Sahibi : Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 KALSİYUM

Detaylı

ŞEFTALİNİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

ŞEFTALİNİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN ŞEFTALİNİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN Şeftali bir ılıman iklim meyve türüdür. Kış mevsiminde dinlenmeye girer ve yapraklarını döker. Dünya üzerinde kış mevsiminde hava

Detaylı

Kumluca İlçesi Sera Alanlarında Toprak ve Yaprak Kökenli Fungal Hastalık Etmenlerinin Belirlenmesi

Kumluca İlçesi Sera Alanlarında Toprak ve Yaprak Kökenli Fungal Hastalık Etmenlerinin Belirlenmesi Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt 20, Sayı 1, 111-122, 2016 Süleyman Demirel University Journal of Natural and Applied Sciences Volume 20, Issue 1, 111-122, 2016 DOI: 10.19113/sdufbed.78364

Detaylı

ELMANIN GÜBRELENMESİ

ELMANIN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

TÜRKİYE DE PESTİSİT KONUSUNDA YAPILAN ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNİN SON DURUMU

TÜRKİYE DE PESTİSİT KONUSUNDA YAPILAN ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNİN SON DURUMU TÜRKİYE DE PESTİSİT KONUSUNDA YAPILAN ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNİN SON DURUMU Dr. Suat KAYMAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Sunu Planı Dünya

Detaylı

Domates tarımı yapılan her yerde bulunur. Hastalık domateslerin yanı sıra patlıcan, domates ve Solanum sp. yide etkilemektedir.

Domates tarımı yapılan her yerde bulunur. Hastalık domateslerin yanı sıra patlıcan, domates ve Solanum sp. yide etkilemektedir. BAHÇE BĠTKĠLERĠ HASTALIKLARI I: KONU 5: DOMATES FUNGAL HASTALIKLARI ERKEN YANIKLIK ETMENĠ (Alternaria solani) Domates tarımı yapılan her yerde bulunur. Hastalık domateslerin yanı sıra patlıcan, domates

Detaylı

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ Badem Anadolu nun en eski meyve türlerinden birisidir. Ancak ülkemizde bademe gerekli önem verilmemekte, genellikle tarla kenarlarında sınır ağacı olarak yetiştirilmektedir. Ülkemizde

Detaylı

GENEL BAKIŞ Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'

GENEL BAKIŞ Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu' ORGANİK GÜBRE GENEL BAKIŞ Günümüzde yaklaşık 7 milyar insanın yaşadığı dünyada 1 milyardan fazla insan açlıkla mücadele etmektedir. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun belirlemelerine göre dünya nüfusunun

Detaylı

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı Sunu Planı Dünya da Tarım İlacı Kullanımı Türkiye de Tarım İlacı Kullanımı İlaç Alet

Detaylı

FİDE YETİŞTİRİCİLİĞİ ve BAKIMI. Ceren EKŞİ Ziraat Yüksek Mühendisi

FİDE YETİŞTİRİCİLİĞİ ve BAKIMI. Ceren EKŞİ Ziraat Yüksek Mühendisi FİDE YETİŞTİRİCİLİĞİ ve BAKIMI Ceren EKŞİ Ziraat Yüksek Mühendisi Sebze türleri yetiştirme şekillerine göre farklılık gösterirler. Soğuk ve sıcağa karşı hassas olmayan sebzelerin tohumları direk olarak

Detaylı

Ferragnes Badem Çeşidi ve Özellikleri. Badem Yetişriciliği İklim ve Toprak Özellikleri

Ferragnes Badem Çeşidi ve Özellikleri. Badem Yetişriciliği İklim ve Toprak Özellikleri Ferragnes Badem Çeşidi ve Özellikleri Fransız orijinlidir. Bir Cristomorto X Ai melezlemesinden elde edilmiştir ve atalarının en olumlu özelliklerini almıştır: Ağaçlar çabuk meyveye yatar,hastalıklara

Detaylı

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ. Dr. İlhan KURAL

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ. Dr. İlhan KURAL PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ Dr. İlhan KURAL SUNUŞ DAYANIKLILIĞIN Tarihçesi Tanımı Kaynağı Dayanıklılığı etkileyen faktörler Dayanıklılığın mekanizması Dayanıklılığın

Detaylı

Antepfıstığında Gübreleme

Antepfıstığında Gübreleme Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.

Detaylı

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ FĐZĐK ÖĞRETMENLĐĞĐ

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ FĐZĐK ÖĞRETMENLĐĞĐ HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ FĐZĐK ÖĞRETMENLĐĞĐ Dersin Adı:Kimya Laboratuarı Konu: Meyve ve sebzelerin yapılarının bozulma nedenleri Proje Sorumlusu:Prof.Dr.Đnci MORGĐL Hazırlayanlar: Fatma

Detaylı

ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ

ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ 01 Haziran 2011 ADANA COPYRIGHT Bu kitabın her hakkı mahfuzdur. Mahreç gösterilerek dahi iktibas edilemez. İmtiyaz Sahibi : T.C. DOĞU AKDENİZ ZEYTİN BİRLİĞİ Editörler : Mehmet

Detaylı

Taksonomi. Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof)

Taksonomi. Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof) Taksonomi Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof) Anavatanı Hindistan Türkmenistan Baykal Gölü Çevresi Sibirya D.Akdeniz Türkiye Ülkemizde Şikori Akdeniz Böglesinde

Detaylı

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ

PESTİSİTLERE KARŞI DAYANIKLILIK GELİŞİMİ VE DAYANIKLILIĞIN YÖNETİMİ SUNUŞ PESTİSİTLERE KARŞI GELİŞİMİ VE Dr. İlhan KURAL Nisan 2002 1 DAYANIKLILIĞIN Tarihçesi Tanımı Kaynağı Dayanıklılığı etkileyen faktörler Dayanıklılığın mekanizması Dayanıklılığın yönetimi Yasal dayanaklar,

Detaylı

BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU

BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU www.kilercioglutarim.com BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU İçindekiler 4 6 8 KLR FOSFOR- ÇINKO KLR NITROGEN KLR ZINC 10 12 14 KLR POTASYUM KLR AMINO KLR BOR-ÇINKO 16 18 20 KLR CYTO KLR HUMIK 20-20-20-TE

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr. 1 BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) C r y p t o m e r i a j a p o n i c a ( K a d i f

Detaylı

HAVUÇ YETİŞTİRİCİLİĞİ (Daucus carota L.)

HAVUÇ YETİŞTİRİCİLİĞİ (Daucus carota L.) HAVUÇ YETİŞTİRİCİLİĞİ (Daucus carota L.) TOPRAK İyi bir havuç toprağı, aşağıda belirtilen özelliklerine sahip olmalıdır : Hafif, kumlu topraklar tercih edilir. İyi yapıya sahip olmalıdır. Zemin suyu, düzenli

Detaylı

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur.

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur. Elma Tarihçe İklim İstekleri Elma ılıman, özellikle soğuk ılıman iklim bitkisidir. Akdeniz Bölgesinde 800 m. den yukarı yerlerde yetişir. Yüksek ışık yoğunluğu elmada çok iyi renk oluşumunu sağlar. Elma

Detaylı

DOMATESİN GÜBRELENMESİ

DOMATESİN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

Havuçda Görülen Depo Hastalıkları

Havuçda Görülen Depo Hastalıkları Havuçda Görülen Depo Hastalıkları Kurşuni Küf Botrytis cinerea Patojen enfeksiyonları kökün çeşitli yerlerinde oluşabilse de kökün uç ve tepe kısımlarında daha yaygındır. Enfekteli dokular, ilk başta açık

Detaylı

ELMANIN GÜBRELENMESİ

ELMANIN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER 7-F Miray DAĞCI Ömür Mehmet KANDEMİR DANIŞMAN ÖĞRETMEN NİLÜFER DEMİR İZMİR - 2013 İÇİNDEKİLER 1. Projenin Amacı ve Hedefi.. 2 2. Afit

Detaylı

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton) NARENCİYE DOSYASI Kökeni Güneydoğu Asya olan turunçgillerin, çağdaş anlamda üretimi 19. yüzyılda ABD`de başlamış ve hızla yayılmıştır. Turunçgil yetiştiriciliği dünyada 40 derece kuzey enlemi ile 40 derece

Detaylı

DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ

DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ (Lycopersicon Esculentum) Zir. Müh. Sabahattin TÜZÜN GAP-TEYAP Batman-Siirt BYU 1. TANIMI VE ÖNEMİ 1.1.Anavatanı: Domatesin anavatanı Orta ve Güney Amerika (Peru da And Dağları)

Detaylı

Meyva Bahçesi Tesisi

Meyva Bahçesi Tesisi Meyva Bahçesi Tesisi Meyve bahçesi tesisinde dikkate alınması -gereken koşullar 1. Yer seçimi 2. Tür ve çeşit seçimi 3. Anaç seçimi 4. Tozlanma isteğinin bilinmesi 5. Dikim sistemleri ve dikim sıklığı

Detaylı

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı Doç. Dr. Seral YÜCEL Dr. Hale GÜNAÇTI Adana Biyolojik Mücadele Araştırma İstasyonu Dünyanın en önemli sorunlarından biri hızla artan nüfusudur. Dünya nüfusunun gittikçe

Detaylı

son hacim 20 30 litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, 10 15 cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir.

son hacim 20 30 litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, 10 15 cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir. TKİ HÜMAS ın Kullanım Zamanı, Şekli ve Miktarı Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) HÜMAS; tarla bitkileri, sebzeler, sera bitkileri, süs bitkileri, çim, fide, bağ ve meyve ağaçları olmak üzere bu kılavuzda

Detaylı