6 Neoplazi ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Öneriler. Bu üniteyi çalıştıktan sonra,

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "6 Neoplazi ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Öneriler. Bu üniteyi çalıştıktan sonra,"

Transkript

1 ÜNİTE 6 Neoplazi Bu üniteyi çalıştıktan sonra, Amaçlar tümör tanımını ve adlandırılmasını, iyi ve kötü huylu tümörlerin özelliklerini, kanserin yayılma yollarını, tümörlerin organizma üzerine etkilerini, tümör oluşturan nedenleri öğrenmiş olacaksınız. İçindekiler Giriş Adlandırma Benign ve Malign Tümörlerinin Özellikleri Metastaz Yolları Kanserlerin Derecelendirme ve Evrelendirmesi Tümörlerin Etkileri Tümör Etyolojisi Özet Değerlendirme Soruları Sözlük ve Kavram Dizini Sözlük ve Kavram Dizini Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar Öneriler Eğitim yıllarında görmüş olduğunuz patoloji ders notlarınızı gözden geçirmeniz ve birinci dönemde öğrendiğiniz dersleri pekiştirmeniz üniteyi daha kolay anlamanızı sağlayacaktır. Değerlendirme sorularını kitaba bakmadan cevaplandırmaya çalışınız.

2 1. GİRİŞ Neoplazi yeni bir doku oluşmasını ifade eder. Oluşan bu kitleye neoplazm denir. Aslen şişlik anlamına gelen tümör deyimi de neoplazm anlamında kullanılmaktadır. Tümör, normal dokuların gelişmesini aşan, normal dokulara uyum göstermeyen ve kendisini oluşturan uyaranın yok olması durumunda bile büyümeye devam eden anormal bir doku kitlesidir. Kanser terimi ise, tüm kötü huylu tümörleri kapsayan bir deyimdir. Benign (selim, iyi huylu) ya da malign (habis, kötü huylu) tüm tümörlerin, çoğalan neoplastik hücreler ile bunlara çatkı görevini sağlayan bağ dokusu ve kan damarlarından oluşan iki ana komponenti vardır. İnsan organizmasındaki tüm doku ve hücrelerden tümör gelişebilir. Tümörler Hippokrat (M.Ö ) zamanından beri bilinmektedir. Hücre çoğalması ile ilgili patolojik olaylardan bir bölümü organizmanın yararına yöneliktir. Örneğin, herhangi bir zedelenme ya da hastalık sonucu dokuda yıkıma uğrayan hücrelerin yeri,o dokudaki diğer hücrelerin çoğalması ile doldurulmaya çalışılır (reperatif proliferasyon). Bu durum, hücre çoğalması ile ilgili olaylar zincirinin en başında yer almaktadır. Daha sonra hiperplazi, metaplazi ve displaziye kadar değişen olaylar gelir ki, bunların temel özelliiği geriye dönüşün olabilmesidir (Bakınız; Ünite 2, Hücre Zedelenmesi). Ancak displaziden geriye dönüş daha güçtür. Displazinin bir basamak ilerisinde ise geriye dönüşün mümkün olmadığı neoplazi gelmektedir. Etyoloji, tanı ve tedavisinde birçok karanlık noktaların var oluşu nedeniyle, neoplastik hastalıklar günümüzde en çok araştırılan konulardan birini oluşturmaktadır.? Tümör terimini tanımlayınız. 2. ADLANDIRMA Tümörler, biyolojik davranışlarına göre benign, malign ve ikisi arasında yer alan intermediyer olmak üzere üçe ayrılır. İntermediyer olanların nasıl bir klinik gidiş göstereceğini belirlemek güçtür. Bazen iyi huylu tümörler de, yerleşim bölgelerine bağlı olarak kötü bir klinik gidiş gösterebilirler. Tümör adlandırmasında en çok kullanılan yöntem histolojik ya da sitolojik sınıflamadır ve doku ya da hücre adının sonuna kimi eklerin bağlanması ile yapılır. Om ya da -oma eki benign tümörleri simgeler. Malign tümörler için bu ek, tümör epitel kökenli ise "karsinom", bağ ve destek dokusu kökenli ise "sarkom"dur. Örneğin, fibröz dokunun benign tümörü fibrom, malign tümörü fibrosarkom, değişici epitelin (transizyonel) benign tümörü transiz

3 yonel hüc-reli papillom, malign tümörü transizyonel hücreli karsinomdur. Tümör adlandırmasında kullanılan "blastom" ya da "blastoma" eki ise tümörün embriyonel hücreleri taklit ettiğini belirtir. Bu eki alan tümörler genellikle çocukluk çağında gözlenen malign tümörlerdir. Örneğin, retinadan orijin alan retinoblastom, böbrekten orijin alan nefroblastom gibi. Mikroskopik yapısına ya da dış görünümüne dayanılarak da adlandırılan pek çok tümör türü vardır.? Tümör adlandırmasında -oma, "karsinom", "sarkom" ve "blastom" ekleri neleri simgelemektedir? 3. BENİGN VE MALİGN TÜMÖRLERİN ÖZELLİKLERİ Benign ve malign tümörler arasındaki farklılıklar 4 ana grupta toplanabilir (Bkz.: Resim 6.1, 6.2, 6.3, Şekil 6.1) Diferansiyasyon ve Anaplazi Diferansiyasyon, tümörün kökenini aldığı normal hücrelere yapısal ve fonksiyonel olarak benzerliğini anlatır. Genel olarak bütün benign tümörler iyi diferansiyedir. Malign tümörler ise iyi diferansiye formdan hiç diferansiyasyon göstermemeye (anaplazi) kadar değişen geniş bir spektrum içerisinde bulunurlar. Diferansiyasyon yokluğunda, tümör hücrelerinde belirgin morfolojik ve fonksiyonel değişiklikler vardır. Hücreler ve çekirdekleri şekil, hacim ve boyanma özellikleri bakımından birbirlerinden ve köken aldığı hücrelerden önemli ayrıcalıklar gösterir. Çekirdekleri büyüktür, koyu renk boyanır ve genellikle büyük nukleoluslar (çekirdekcik) içerir. Tümörlerde diferansiyasyon kötüleştikçe genel olarak mitoz sayısı artar ve normalden farklı mitoz şekilleri ortaya çıkar. Tümörlerde, özellikle hızlı bir büyüme gösteren malign türlerinde, kanlanma gereksinimi büyüme hızına paralel olarak sağlanamadığından nekroz alanları görülür. Neoplastik hücrelerin fonksiyonel diferansiyasyonları tabidir ki yapısal diferansiyasyonu ile paralellik gösterir. Endokrin organların benign tümörleri ve iyi diferansiye karsinomları kökenleri ile uyumlu hormonları yaparlar. Bazen endokrin dışı organ tümörlerinin de

4 hormon ya da benzeri salgıları olabilmektedir Büyüme Hızı Benign tümörler genellikle yavaş, kanserler hızlı büyür ve zamanla yayılarak hastayı ölüme götürür. Özellikle hormona bağımlı benign tümörlerin büyüme-si bir süre sonra durabilir, hatta küçülebilirler. Örneğin, uterus düz kasının benign tümörü (leiomyoma uteri) menopoz sonrası küçülebilir. Çok nadir de olsa kanserlerin de küçüldüğü, hatta aniden kaybolduğu görülmüştür İnvazyon Malign tümörlerin komşu dokuya yayılması olayıdır. Benign tümörler kitlesini genişleterek büyürler ve genellikle kapsülleri vardır. Kanserler ise büyürlerken çevre dokuların içerisine ilerler ve onları harab ederek yerlerini alırlar. Bu nedenle çevre dokudan iyi sınırlı görünmezler. Preinvaziv dönemde tesbit edilen kanserlere karsinoma in situ denir. Kanser henüz örtü epiteli içersinde olup bazal membranı geçmemiştir Metastaz Kanserin, birincil (primer) odakla aralarında bir devamlılık olmaksızın vü-cudun başka doku ve organlarına yayılması olayıdır. İnvazyon kabiliyeti olan kanser hücreleri kan ve lenf damarlarına veya vücut boşluklarına girerek vücudun başka organ ve dokularına yayılır ve oralarda yeni tümör odakları oluşturur. Genel olarak büyük, kötü diferansiye ve hızlı büyüyen malign tümörlerin metastaz yapma kabiliyetleri yüksektir.? İyi ve kötü huylu tümörlerin özelliklerini karşılaştırınız. Resim 6.1: Epidermisin iyi huylu tümör (papillom) örneği olan verruka vulgaris (siğil) (Kaynak; Histopathology of the Skin, 1975, s. 348)

5 Resim 6.2: Uterus serviksinin çok katlı yassı epitelinde in situ karsinom odağı. Epitelin tüm katlarında atipik epitel hücreleri görülüyor. Karsinom bazal membranı henüz aşmamış (Kaynak; Robbins Pathologic Basis of Disease, 1989, s. 1144). Resim 6.3: Derinin çok katlı yassı epitel hücreli karsinomu. Nisbeten hafif atipi gösteren hücrelerin epitel altında invazyon oluşturduğu görülüyor (Kaynak; Histopathology of the Skin, 1975, s. 477)

6 Şekil 6.1: Gland epitelinden orijin alan tümörlerin şematik görünümü. (1). Fibröz doku kılıfı ile çevrili normal gland. (2, 3). Benign tümör (adenom) oluşumu. Yapı iyi taklit edilmiş ve çevresinde kapsül mevcut. (4, 5, 6, 7, 8, 9, 10). İyi diferansiye formdan anaplaziye kadar değişen derecelerde malign tümör oluşumu (Kaynak; General Pathology, 1974, s. 327)

7 4. METASTAZ YOLLARI Kanserler başlıca; vücut boşlukları ve yüzeyleri, lenf damarları, kan damarları yoluyla yayılırlar Vücut Boşlukları ve Yüzeyleri Yoluyla Yayılma Malign neoplazmın vücut boşluklarını çevreleyen yüzeylere ulaşması ile, tümörden kopan hücreler tohum rolü görerek o vücut boşluğuna komşu diğer doku ve organlara yayılabilir. Bu yolla yayılma en sık peritoneal boşlukta (karın boşluğu) ve özellikle over kaynaklı kanserlerde görülür Lenf Damarları Yoluyla Yayılma Karsinomların yayılması genellikle bu yolla olmaktadır. Sarkomlar nadiren lenfatiklerle yayılır. Ancak lenf damarları ve kan damarları arasında pek çok bağlantılar olduğu için, lenf yoluyla yayılma sırasında kan yoluyla yayılma da söz konusu olabilir. Lenf yollarına giren kanser hücreleri bölgesel lenf düğümlerine ulaşır ve burada tutularak kanserin yayılmasına bir süre engel oluşturulur. Ancak lenf düğümü kanser hücreleri ile dolduğunda veya lenf düğümüne erişen kanser hücrelerinin burada yerleşip büyümelerinden bir müddet sonra diğer lenf düğümlerine yayılma olabilir. Malign tümörün bulunduğu doku ya da organa ait bölgesel lenf düğümlerinde büyüme saptanması, her zaman metastaz varlığı anlamına gelmez. Zira tümör hücre artıkları veya tümör antijenleri reaktif tabiatta bir büyümeye neden olabilir Kan Damarları Yoluyla Yayılma Sarkomlar daha çok bu yolla yayılırlar. Ancak, karsinomlar da bu yolu kullanabilirler. Özellikle venöz damarların çeperi kanser hücreleri tarafından kolayca invaze edilebilir ve koparak kan akımına giren kanser hücreleri başka organ ve dokulara yayılabilir (Bkz.: Şekil 6.2). Ayrıca sonuçta venöz dolaşıma katılan lenf akımı nedeniyle de, lenf yollarına giren tümör hücreleri kan akımına karışabilir. Arter duvarları ise tümör invazyonuna oldukça dirençlidir

8 Kan dolaşımı yoluyla metastazlar en sık karaciğer ve akciğerde görülür. Vücutta geniş bir yer tutan iskelet kaslarına metastaz oluşumu nadirdir. Bunun sebebi tam olarak bilinmemektedir. Tümör dokusunda küçük kan damarlarının tümör hücreleri ile invaze edilmiş olması her zaman metastazın varolduğu anlamına gelmez.? Kanserler başlıca hangi yollarla yayılırlar? 5. KANSERLERİN DERECELENDİRME VE EVRELENDİRMESİ Kanserler tümör hücrelerinin diferansiyasyon kabiliyetlerine ve mitoz sayılarına göre, malignite düzeyini saptamak amacıyla I'den IV'e kadar derecelendirilirler. Grade olarak ifade edilen bu derecelendirmede Grade I iyi diferansiyasyonu ifade eder ve genelde hastalığın daha iyi bir gidiş göstereceği anlamına gelir. Stage olarak ifade edilen evrelendirme ise kanserin yayılma düzeyinin saptanması amacıyla primer tümörün büyüklüğü, bölgesel lenf düğümü metastazı bulunuşu, uzak organ ve doku metastazlarının olup, olmayışı dikkate alınarak yapılır. Evrelendirme, hastalar için uygun tedavi seçiminde önem taşır.? Grade ve Stage terimlerini tanımlayınız

9 Şekil 6.2: Tümörün basamaklar halinde kan damarları yoluyla yayılması (Kaynak; Robbins Pathologic Basis of Disease, 1989, s. 256). 6. TÜMÖRLERİN ETKİLERİ İyi ya da kötü huylu olsunlar, tümörlerin vücut üzerinde etkileri: Bulundukları yer ve hacimleri ile çevre dokular üzerinde oluşturdukları basınç atrofisi ve istila, Hormon sentezi gibi fonksiyonel aktivite gösterebilmeleri,

10 Değişik miktarlarda kanama ve sekonder infeksiyonlara neden olmaları, Yırtılma gibi nedenlerle oluşturdukları akut semptomlara bağlı olarak ortaya çıkar. Ayrıca kanserlerin son döneminde şiddetli kilo kaybı, iştahsızlık, güçsüzlük ve anemi ile karakterli "kaşeksi" tablosu görülür. Bir tümörün biyolojik davranışını etkileyen pek çok etken vardır. Bunların bir kısmı tümöre, diğerleri ise konağa özgüdür.? Kanserlerin son döneminde ortaya çıkan klinik tabloya ne denir? Özellikleri nelerdir? 7. TÜMÖR ETYOLOJİSİ Karsinojen terimi, epitelyal malign tümör oluşturan etkenler anlamına gelmekle beraber, tümör yapan nedenler anlamında kullanılmaktadır. Nedenlerin bazıları organizmaya ait (endogen), bir kısmı ise dış kaynaklıdır (eksogen) Endogen Etkenler Endogen etkenler genellikle kansere eğilim oluşturan nedenlerdir. Bunlar; kalıtım (heredite), ırk ve coğrafik faktörler, yaş, alışkanlıklar ve sosyal koşullar, cinsiyet ve hormonlar, immunolojik faktörler, prekanseröz hastalıklar ve lezyonların mevcudiyeti şeklinde sınıflandırılabilir Kalıtım Annesi ve babası kanserden ölen şahısların sıklıkla akıllarına gelebilen bir soru, kendilerinin de kansere yakalanıp yakalanmayacakları konusudur. İnsan kanserlerindeki genetik temeli çevresel etkilerden ayırdetmek zordur. Genetik yapı kanser oluşumu için yeterli bir şart olmamakla beraber önemli bir yardımcı etken olabilir. İnsanda seyrek olarak görülen bazı tümörler kalıtsal olarak soylara taşınmaktadır. Örneğin, gözden çıkan bir tümör olan ve genellikle ilk üç yaş içerisinde ortaya çıkan retinoblastom %40 olguda ailevidir. Kolonlarda çok sayıda poliplerle (iyi huylu tümör) karakterli bir hastalık olan familyal polipozis koli de herediter tümörlerdendir ve olgularda, 50 yaş civarında %100 oranında kolon karsinomu gelişir

11 Heredite ile ilgili olan ikinci bir tip yol ise, tümör oluşumuna zemin hazırlayan hastalıkların soylara taşınmasıdır. Örneğin heredite ile ilgili immun yetmezlik sendromlarında, immun sistemle ilgili ya da ilgisiz hücrelerden tümörler çıkabilir Irk ve Coğrafik Faktörler Coğrafik bölge ve ırka bağlı olarak kanser türlerinin görülme oranında tesbit edilen farklılıkların çoğu iklim şartları, toprak ve su, diyet, alışkanlıklar gibi çevresel faktörlere bağlıdır. Amerikalı kadınlarda çok sık gözlenen meme kanseri, Japon kadınlarında seyrektir. Deri kanserleri beyaz ırkta sık, zencilerde ise seyrektir Yaş Her yaş grubunda tümör görülebilmekle beraber, kanserler daha ziyade 55 yaşın üzerindeki insanlarda ortaya çıkmaktadır. Erişkinlerde tümörler sıklıkla vücudun dış ve iç yüzeylerini döşeyen epitel ve yaşlanmakla birlikte bazı değişikliklere uğrayan organlardan (örneğin erkeklerde prostat, kadınlarda meme, uterus ve overler) köken alır. Çocuklarda ise tümörler çoğunlukla hızla gelişme gösteren doku ve organlardan köken alır. Örneğin kemik iliği, kemik, olgunlaşmamış sinirsel elemanlar gibi Alışkanlıklar ve Sosyal Koşullar Alkol alışkanlığı, ağız, yutak, gırtlak ve yemek borusu kanseri riskini artırmaktadır. Ayrıca alkolik siroz oluşumuna da yol açarak dolaylı yoldan karaciğer karsinomu riskini artırmaktadır. Amerika'da, 1989'da, kanser nedenli ölümlerin birinci sırasını kadın ve erkeklerde akciğer kanseri almaktadır. Kadınlarda meme kanseri akciğer kanserinden 3 kat daha fazla görülmekle beraber, tedavi oranının yüksek olması nedeniyle kanser nedenli ölümlerin ikinci sırasında yer almaktadır. Akciğer kanserlerinin gelişmesinde, erkeklerde %77 oranında, kadınlarda ise %43 oranında sigara alışkanlığı sorumlu tutulmaktadır. Sigara alışkanlığı olanlarda ağız, yutak, gırtlak, yemek borusu, pankreas ve mesane kanseri riski de artmaktadır. Meslekleri nedeniyle fiziksel ve kimyasal karsinojenlerle çeşitli yollardan temaslarda da ilgili doku ve organlarda kanser riski artar

12 Cinsiyet ve Hormonlar Bazı tümörlere erkeklerde, bazılarına ise kadınlarda daha çok rastlanılır. Bu durum daha ziyade seks hormonları ile ilişkili görünmekle beraber, alışkanlıklar, meslek ve çevre koşulları, immunolojik ve genetik faktörler de etkin olabilir. Deney hayvanlarıyla yapılan çalışmalar, insanlarda bazı tür tümörlerin hormon tedavisine cevap vermesi ve yine tümör tedavisinde endojen hormon kaynaklarının ortadan kaldırılması (overlerin, testislerin çıkarılması gibi) operasyonlarının uygulanması, hormonlar ile bu hormonların hedef olduğu organ kanserleri arasında bir ilişki olduğunu yeterince vurgulamaktadır İmmunolojik Faktörler Konağın immunolojik durumu tümör oluşumu için önemli bir faktördür. İmmunitesi kusursuz bir konakta oluşan kanserler belkide hücresel bağışıklık nedeniyle yok ediliyor olabilirler. Zira gerek heredite ile geçen immun yetersizliklerde, gerekse immun sistemi baskılayıcı ilaç alanlarda kanser sıklığı artmaktadır Prekanseröz Hastalıklar ve Lezyonlar Bazı rejeneratif, hiperplastik ve displastik proliferasyonlarla karakterize klinik durumlar, malign neoplazmaların orijinini teşkil etmek açısından önemlidirler. Endometrial hiperplazinin bazı tipleri ile endometrial karsinom, servikal displazi ile servikal karsinom arasında bir ilişki vardır. Sigara tiryakilerinde, kanser öncesinde bronş mukozasında metaplazi ve displazi görülür. Karaciğer karsinomları %80 oranında sirotik bir karaciğerden gelişmektedir. Kronik atrofik gastrit, solar keratoz, colitis ülseroza, ağız ve vulvanın lökoplazisi gibi bazı neoplastik olmayan bozukluklarda da lezyonlu bölgelerde kanser riski artmıştır. Benign neoplazmalardan kanser gelişmesi ise nadir de olsa gözlenen bir bulgudur Eksogen Etkenler Kimyasal maddeler, fiziksel etkenler ve canlı etkenler olmak üzere üç grupta toplanabilir

13 Kimyasal Maddeler (Kimyasal Karsinojenler) Deney hayvanları üzerinde yapılan araştırmalardan alınan sonuçlara göre, tümör oluşumunun bazı evrelerden geçtiğine dair görüşler ileri sürülmüştür. Başlangıç değişikliği (inisiyasyon) ve promosyon olmak üzere iki basamak halinde gerçekleştiği öne sürülen tümör oluşumunda, tabii veya sentetik kimyasal maddeler, vücuda alındıktan sonra ya herhangi bir kimyasal değişime uğramadan (direkt etki ile) ya da metabolizmaları sırasında ortaya çıkan ürünleri vasıtası ile (indirekt yolla) başlangıç değişikliğini oluştururlar. Bu değişikliğin hedefi öncelikle DNA'dır. İkinci basamak olan promosyon hücre çoğalmasını sağlayarak tümörü oluşturur. Promosyonu sağlayan nedenler kimyasal maddeler olabileceği gibi, hücre çoğalmasına sebep olan nedenlerle de (örneğin; karaciğerin bir kısmının çıkarılması, kronik iltihaplar ve fiziksel travmalar gibi) oluşturulabilir. Kimyasal karsinojenlerle oluşan tümör tipleri, karsinojenin verildiği yola bağlıdır. Örneğin deriye uygulandığında yassı epitel tümörleri oluşturan bir kimyasal karsinojen, derin dokulara enjekte edilirse sarkom oluşturur. Bazı karsinojenler ise hangi yolla verilirlerse verilsinler belirgin organlarda tümör meydana getirirler. Kimyasal karsinojenlere genellikle uzun süre maruz kalındığında tümör ortaya çıkmaktadır. Kimyasal karsinojenlerle ilgili ilk çalışmalar 1775'de, bir İngiliz cerrahı olan POTT'un, baca temizleyicilerinde gözlenen deri kanserlerinin baca kurumuna (katrana) bağlı olduğunu ileri sürmesi ile başlanmıştır yılında, katran içerisindeki birçok kimyasal maddeden yüksek dereceli karsinojen etkiye sahip bir hidrokarbon olan Benzpyrene izole edilmiştir. Daha sonra ise değişik kaynaklardan yüzlerce kimyasal madde bulunmuştur. Kimyasal karsinojenlerin başlıcaları şunlardır: Alkilleştirici maddeler Polisiklik ve heterosiklik aromatik hidrokarbonlar Aromatik aminler, amidler, azo boyaları Bitki ve mikrobiyal ürünler Diğerleri (Örneğin; Vinyl chloride gibi endüstriel ürünler, krom, nikel, asbest gibi inorganik maddeler, bazı ilaçlar) Fiziksel Etkenler Fiziksel etkenler başlıca radyasyon, ısı ve mekanik etkilerdir. Radyasyon: Ultraviyole ışınları (U.V.) ve iyonizan radyasyonun (X ve gamma ışınları, alfa ve beta partikülleri, protonlar, nötronlar) somatik mutasyona sebep olarak insan ve

14 deney hayvanlarında tümör oluşturduğu tesbit edilmiştir. Olayda, radyasyonun cinsi, dozu, maruz kalma süresi ve kişiye ait faktörlerin (yaş, hormonal durum, immunite vs.)de rolü vardır. Radyasyona maruz kalma ile neoplazmanın meydana gelmesi arasındaki sessiz dönem birkaç yıldan, yıla kadar değişir. Nötronlar ve alfa partikülleri, X ışınları (röntgen) ve gamma ışınlarından daha tehlikelidir. Fetuslar, bebekler ve çocuklar erişkinlere göre daha duyarlıdır. Örneğin boyun bölgesi süt çocukluğu döneminde X ışınlarına maruz kalmış şahıslarda tiroid kanseri gelişme riski, erişkin yaşta maruz kalanlara oranla daha fazladır. Radyasyonla oluşan kanserler arasında birinci sırayı lösemiler (kan kanseri) almaktadır. İkinci sırada meme, akciğer ve tükrük bezi kanserleri gelmektedir. Deri, kemik ve gastrointestinal yol nisbeten dirençlidir. Tedavi gayesiyle kullanılan radyasyonun bile karsinojenik olabildiği gösterilmiştir. Isı: Yanma nedeniyle oluşan nedbe yerlerinden çıkan karsinom oranı yüksektir. Mekanik etkiler: Bir kezlik fizik yaralanmanın (travma) kansere sebep olabileceği çok şüphelidir. Ancak travma ile örneğin bir nevüs'ün (ben) malign tümöre dönüşebileceği bilinmektedir. Ayrıca iyi oturmayan diş protezlerinin sürekli tahrişi ile ağız karsinomları gelişebilir. Safra ve böbrek taşları ile beraber karsinom görülme sıklığı da fazladır. Hastalarda kullanılan yapay protezlerle de tümör oluşma ihtimali akıldan çıkarılma-malıdır Canlı Etkenler Canlı etkenler arasında en önemlisi viruslardır. Bakteri ve parazitlerle oluşan kronik iltihap bölgelerinden tümörler çıkabilmektedir. Ancak burada etken iltihabın oluşturduğu kronik tahriştir. Kanserojen (onkojen) viruslar hayvanlarda gözlenen tümörlerde önemli bir yer tutmaktadır. İnsan kanserlerinin bazı türlerinin viral kaynaklı olabileceğine dair deliller ise günden güne artmaktadır. Onkojen viruslar başlıca RNA ve DNA virusları olmak üzere iki kategoriye ayrılırlar. Virusların kanserojen etkilerini nasıl oluşturduklarına dair mekanizmalar kesin olarak bilinmemekle beraber, deney hayvanlarından elde edilen verilere göre şu şekilde açıklanmaktadır: DNA virusları doğal olarak konakladıkları hücreye girdiğinde çoğalarak hücre ölümüne sebep olur. Ancak doğal olarak konaklamadıkları hücrelere girdiklerinde kendine benzer virusları oluşturamayan viruslar, koşullar uygun ise, hücrelerin çekirdeğinde bulunan

15 genetik yapıya katılır ve birlikte çoğalırlar. Bu şekilde değişime uğrayan hücre, tümör hücresi özelliği kazanır. Onkojenik RNA virusları ise, reverse transcriptase enzimi (RNA'dan DNA yapan) içerirler ve bu vasıta ile kendi RNA'larının DNA örneğini çıkarırlar. Bu yeni ve yabancı DNA, hücrenin kalıtsal maddesine girerek malign transformasyona yol açabilir. İnsan tümörlerinin etyolojisinde rolü olduğu düşünülen onkojenik viruslar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Virus Beraberinde gözlenen tümör cinsi Diğer risk faktörleri: Hepatitis B Karaciğer kanseri Alkol, sigara, mantar toksinleri, diğer viruslar İnsan papilloma virusları -Genital, laringeal ve deri papillomları -Deri kanseri Güneş ışınları, muhtemelen immun sistemi etkileyen genetik bozukluklar - Vulva ve serviks uteri kanserleri -Larinks kanseri X ışınları, sigara Ebstein-Barr -Burkitt lenfoması Sıtma -İmmunoblastik lenfoma İmmun yetmezlik (Örneğin böbrek nakledilenler, AIDS) - Nazofaringeal karsinom Histokompatibilite antijen genotipi İnsan T hücreli lösemi virusu Erişkin T hücreli lösemi/lenfoma? Tümör etyolojisinde rol oynayan endogen ve ekzogen nedenleri örneklerle anlatınız

16 Özet Organizmada yeni bir doku gelişmesine neoplazi, oluşan kitleye de neoplazm ya da tümör denir. Tümörler davranışlarına göre selim (benign) ve habis (malign) olmak üzere ikiye ayrılır. Davranış bakımından ara tipler de vardır. Benign olanları hücre ya da doku adının sonuna -om veya -oma eki nin takılması ile, malign olanlar ise, epitel kökenli tümörlerde "karsinom", bağ ve destek dokusu kökenli tümörlerde "sarkom" eki ile adlandırılır. Benign tümör hücreleri hemen daima iyi diferansiyedir ve kökenini aldığı hücrelere benzer. Kanser hücrelerinde ise az ya da çok diferansiyasyon kusuru vardır. Tümörün büyüme oranı diferansiyasyon derecesi ile paralellik gösterir. Yani malign tümörler daha hızlı büyürler. Malign tümörleri benign tümörlerden ayıran önemli bir özellik invazyon kabiliyetidir. Malign bir tümörde hücrelerin yayılarak vücudun başka bölgelerinde yeni odaklar oluşturmasına metastaz denir. Kanserler başlıca kan, lenf damarları ve doğal vücut boşluklarına girerek yayılırlar. Kanserlerin malignite ve yayılma düzeylerini saptamak amacıyla derecelendirme ve evrelendirme yapılır. Tümörler, bulundukları yer ve hacimleri, fonksiyonel aktivite gösterebilmeleri, kanama, yırtılma ve sekonder infeksiyonlara neden olmaları ile konak vücudu etkilerler. Ayrıca kanser olgularında kaşeksi durumu ortaya çıkar. Tümör etyolojisinde nedenlerin bir kısmı organizmaya ait olup, bunlar; kalıtım, ırk ve coğrafik faktörler, yaş, alışkanlıklar ve sosyal koşullar, cinsiyet ve hormonlar, immunolojik faktörler, prekanseröz hastalıklar ve lezyonların mevcudiyetidir. Dış kaynaklı nedenler ise kimyasal maddeler, fiziksel etkenler ve canlı etkenlerdir. Değerlendirme Soruları 1. Organizmada yeni bir doku gelişmesiyle oluşan kitleye ne ad verilir? A) Sarkom B) Karsinom C) Neoplazm D) Kanser E) Hiçbiri

17 2. Doku veya hücre adının sonuna -om veya -oma ekinin bağlanması hangi tür tümörleri simgeler? A) Benign tümörleri B) Epitel kökenli malign tümörleri C) Bağ ve destek dokusu kökenli benign tümörleri D) Epitel kökenli benign tümörleri E) Hiçbiri 3. Aşağıdaki özelliklerden hangisi benign tümörler için yanlıştır? A) Genel olarak iyi diferansiyedirler B) Endokrin organ kökenli olanları, kökenleri ile uyumlu hormonları yaparlar C) Genellikle yavaş büyürler ve kapsülleri vardır D) Metastaz yaparlar E) Hiçbiri 4. Karsinomlar daha çok hangi yolla metastaz yaparlar? A) Lenf damarları B) Vücut boşlukları ve yüzeyleri C) Kan damarları D) Komşu dokuları invaze ederek E) Hiçbiri 5. Kanserlerin malignite düzeylerini saptamak amacıyla tümör hücrelerinin diferansiyasyon kabiliyetlerine ve mitoz sayılarına göre yapılan derecelendirme hangi sözcükle ifade edilir? A) Stage B) Evrelendirme C) Grade D) Anaplazi E) Hiçbiri 6. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Tümörler yırtılma ve tıkanmalara sebep olabilirler B) Uterus leiyomlarının gelişmesi menopozdan sonra çoğu kez hızlanır C) Kanserlerin son döneminde kaşeksi tablosu ortaya çıkar D) Tümörler hormon sentezi gibi fonksiyonel aktivite gösterebilirler E) Hiçbiri

18 7. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) Sigara, siroz oluşumuna da yol açarak karaciğer karsinomu riskini artırmaktadır B) Çocuklarda tümörler sıklıkla vücudun dış ve iç yüzeylerini döşeyen epitelden köken alır. C) Deri kanserleri zencilerde sık, beyaz ırkta seyrek görülür. D) İmmun sistemi baskılayıcı ilaç alanlarda kanser sıklığı artar. E) Hiçbiri. 8. Aşağıdakilerden hangisi prekanseröz bir lezyon değildir? A) Endometrial hiperplazi B) Servikal displazi C) Karaciğer sirozu D) Retinoblastom E) Hiçbiri 9. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Fetuslar, bebekler ve çocuklar radyasyonun karsinojenik etkisine daha duyarlıdırlar. B) Radyasyonla oluşan kanserler arasında en sık görüleni lösemilerdir. C) Kemiklerin daha önce kırılan bölgelerinden çıkan malign tümör oranı yüksektir. D) Safra ve böbrek taşları ile beraber karsinom görülme sıklığı fazladır. E) Hiçbiri. 10. Tümör etyolojisinde rol oynayan canlı etkenler arasında en önemlileri aşağıdakilerden hangileridir? A) Bakteriler B) Viruslar C) Parazitler D) Mantarlar E) Hiçbiri Sözlük ve Kavram Dizini Preinvaziv İmmunoloji : İnvazyon öncesi. : Bağışıklıkla ilgili konuları inceleyen bilim dalı. Rejenerasyon : Hastalıklar sonucunda oluşan lezyonları onarma amacını güden ve hücrelerin çoğalması ile sağlanan faaliyet. Hiperplazi Metaplazi : Organ ve dokularda parankim hücrelerinin sayıca artması. : Olgun bir dokunun başka tipteki olgun bir dokuya değişmesi

19 Displazi : Aynı tipten olgun hücrelerin, hacim, biçim ve birbirine karşı durumu, yani organizasyon ve oryantasyonu bakımından ayrıcalıklar göster-mesi, gelişme bozukluğu. Solar Keratoz : Özellikle yaşlı kimselerde güneşe maruz kalan bölge derisinde gözlenen esmer renkli displastik lezyon. Colitis Ülseroza : Kalın barsakların, özellikle rektumda başlayan, otoimmun hastalık olduğu öne sürülen, nüks ederek seyreden kronik ülseratif iltihabi hastalığı. Lökoplazi : Mukozalarda, özellikle ağız içi, larinks, vulva ve kollum uteride beyaz lekeler halinde gözlenen, mikroskopik olarak epitelyal displazi gösteren lezyon. Atrofi : Normal büyüklükteki bir organın, dokunun ya da hücrenin sonradan küçülmesi. Somatik mutasyon : Somatik hücrelerin kromozomlarında değişiklik oluşması. Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar CANDA, Ş.M., Canda, T.: Temel Patoloji, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları/ A-1, İzmir, COTRAN, S.R., Kumar, V., Robbins, S.L.: Robbins Pathologic Basis of Disease, Chapter: 6, pp , W.B. Saunders Company, Philadelphia, KAZANCIGİL, A.: Anderson Patoloji, Cilt: I, (Anderson, W.A.D., Kissane, J.M.; Pathology Seventh Ed. Çevirisi) Güven Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş., Ankara, LEVER, W.F.: Histopathology of the Skin, 5th Edition, J.B. Lippincott Company, Philadephia, WALTER, J.B., Israel, M.S.: General Pathology, 4th Edition, Churchill Livingstone Longman, Edinburg and London, YENERMAN, M.: Genel Patoloji, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Yayın No: 118, İstanbul,

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N yasemin sezgin Neoplazi Yeni bir doku oluşmasını ifade eder. Oluşan bu kitleye neoplazm denir. Aslen şişlik anlamına gelen tümör deyimi de neoplazm anlamında kullanılmaktadır.

Detaylı

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser Nedir? Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk

Detaylı

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ Gökhan Erdem GATA Tıbbi Onkoloji BD 19 Mart 2014 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, 19-23 Mart 2014, Antalya EPİDEMİYOLOJİ Epidemiyoloji, sağlık olaylarının görünme

Detaylı

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN 2005 DEN 2030 A DÜNYADA KANSER 7 milyon ölüm 17 milyon 11 milyon yeni vaka 27 milyon 25 milyon kanserli kişi

Detaylı

Prof Dr Sergülen Dervişoğlu. Neoplazi tanım İsimlendirme sınıflama

Prof Dr Sergülen Dervişoğlu. Neoplazi tanım İsimlendirme sınıflama Prof Dr Sergülen Dervişoğlu Neoplazi tanım İsimlendirme sınıflama Tanımlama İsimlendirme Sınıflama Neoplazi-Tümör Neoplazi Yeni gelişme/büyüme Patolojik bozuk büyüme Aşırı büyüme Hücrelerin kesintisiz

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

KANSER GELİŞİMİ VE RİSK FAKTÖRLERİ DR BURÇAK ERKOL HAYDARPAŞA NUMUNE EAH TIBBİ ONKOLOJİ 05.02.2014

KANSER GELİŞİMİ VE RİSK FAKTÖRLERİ DR BURÇAK ERKOL HAYDARPAŞA NUMUNE EAH TIBBİ ONKOLOJİ 05.02.2014 KANSER GELİŞİMİ VE RİSK FAKTÖRLERİ DR BURÇAK ERKOL HAYDARPAŞA NUMUNE EAH TIBBİ ONKOLOJİ 05.02.2014 Tümör Kötü huylu-iyi huylu tümörler İyi huylu tümörler genellikle yayılma sıçrama yapmazlar Kötü huylumaligntümörlerin

Detaylı

Genel tümör bilgisi ve kanser cerrahisinin temel prensipleri. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Genel tümör bilgisi ve kanser cerrahisinin temel prensipleri. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Genel tümör bilgisi ve kanser cerrahisinin temel prensipleri Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Tanımlar Tümör şişlik anlamına gelir Onkos tümor anlamına

Detaylı

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ ANALKANS

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ ANALKANS TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ Sİ DERNEĞİ ANALKANS ER TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHĠSĠ DERNEĞĠ ANAL KANSER NEDİR? Vücudumuzdaki normal hücrelerin çoğalması sırasındaki kontrol mekanizmalarının değişmesi (genetik

Detaylı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Malignite ve Transplantasyon Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Sunum Planı -Pretransplant malignitesi olan alıcı -Pretransplant malignitesi olan donör -Posttransplant de

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

NEOPLAZİ-III KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Esin Kaymaz BEÜTF Patoloji AD

NEOPLAZİ-III KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Esin Kaymaz BEÜTF Patoloji AD NEOPLAZİ-III KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ Dr. Esin Kaymaz BEÜTF Patoloji AD 1)Coğrafik ve çevresel faktörler 2)Genetik faktörler 3)Yaş 4)Kalıtsal olmayan predispozan faktörler COĞRAFIK FAKTÖRLER Kanser insidansı

Detaylı

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polipte Kanser Dr.Cem Terzi Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polip ve polipoid karsinoma POLİP Epitelyal yüzeyden kaynaklanan çıkıntı HİSTOLOJİK POLİP TİPLERİ

Detaylı

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 1 Tümör (kanser), Vücudumuzun herhangi bir hücre veya hücre topluluğunun kontrolsüz bir şekilde çoğalması, büyümesi,

Detaylı

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, MİTOZ Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, sitoplazma ve çekirdekten meydana gelmiştir. Hücreler büyüme ve gelişme sonucunda belli bir olgunluğa

Detaylı

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI RAPOR BÜLTENİ İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI Tarih: 10/09/2015 Sayı : 8 Dünya Lenfoma Farkındalık Günü 15 Eylül 2015 Hazırlayan Neşet SAKARYA Birkaç dakikanızı ayırarak ülkemizde 2011

Detaylı

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLİ HASTALARIN KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLERİ: -Çok Merkezli Retrospektif Çalışma- Türk Onkoloji Grubu

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLİ HASTALARIN KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLERİ: -Çok Merkezli Retrospektif Çalışma- Türk Onkoloji Grubu TÜRKİYE DE MİDE KANSERLİ HASTALARIN KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLERİ: -Çok Merkezli Retrospektif Çalışma- Türk Onkoloji Grubu TÜRKİYE ve ABD de ERKEKLERDE GÖRÜLEN KANSERLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Türkiye (1986-1990)

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

MEME KANSERİ. Öğr.Gör.Dr.Aylin ERDİM M.Ü. SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ CERRAHİ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI

MEME KANSERİ. Öğr.Gör.Dr.Aylin ERDİM M.Ü. SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ CERRAHİ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI MEME KANSERİ Öğr.Gör.Dr.Aylin ERDİM M.Ü. SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ CERRAHİ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI KANSER Cancer İngilizce yengeç YENGEÇ düşmanını kıstırdıktan sonra sıkıca tutuyor, yavaş

Detaylı

KANSER TANIMA VE KORUNMA

KANSER TANIMA VE KORUNMA KANSER TANIMA VE KORUNMA Uzm. Dr Dilek Leyla MAMÇU Sunum İçeriği Genel Bilgiler Dünyada ve Ülkemizdeki son durum Kanser nasıl oluşuyor Risk faktörleri neler Tedavi seçenekleri Önleme mümkün mü Sorular/

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

ERKEK GENİTAL SİSTEMİ. Webmaster tarafından yazıldı. Pazartesi, 12 Ocak 2009 11:39 - Son Güncelleme Perşembe, 15 Ocak 2009 09:19

ERKEK GENİTAL SİSTEMİ. Webmaster tarafından yazıldı. Pazartesi, 12 Ocak 2009 11:39 - Son Güncelleme Perşembe, 15 Ocak 2009 09:19 1) Çocuklarda en sık görülen testis tümörü aşağıdakilerden hangisidir? (1998 NİSAN) a) Klasik seminom b) Teratom c) Yolk sak tümörü d) Kariokarsinom e) Spermatositik seminom Testisde en sık görülen tümör

Detaylı

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin Hücre Zedelenmesi Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin Hastalık bilimi anlamına gelen patoloji hastalıkların altında yatan hücre, doku ve organlarda meydana gelen yapısal ve fonksiyonel değişiklikleri inceler

Detaylı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar

Detaylı

KARSİNOGENEZ. Prof.Dr.Şevket Ruacan

KARSİNOGENEZ. Prof.Dr.Şevket Ruacan KARSİNOGENEZ Prof.Dr.Şevket Ruacan Kanser anormal bir doku kitlesidir. Büyümesi normal dokulardan daha hızlıdır ve onlarla uyumlu değildir. Bu bozukluk değişimi başlatan uyarı ortadan kalktıktan sonra

Detaylı

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır. HODGKIN LENFOMA HODGKIN LENFOMA NEDİR? Hodgkin lenfoma, lenf sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır. Lenf sisteminde genç lenf hücreleri (Hodgkin ve Reed- Sternberg hücreleri) çoğalır ve vücuttaki lenf

Detaylı

Öz olarak : ÖNCEDEN YAPILAN KANSER SİGORTASI HASTAYI TEŞHİS ESNASINDA MADDİ KAYGILARDAN ARINDIRMAYA FAYDALI OLACAKTIR.

Öz olarak : ÖNCEDEN YAPILAN KANSER SİGORTASI HASTAYI TEŞHİS ESNASINDA MADDİ KAYGILARDAN ARINDIRMAYA FAYDALI OLACAKTIR. Cilt kanseri hariç her türlü kanser teşhisi (sigorta başlangıç tarihinden önce olmayan ) Sonucu sigortalıya ödeme yapan bir sigorta sistemidir. Aşağıda ilgili sigorta özel şartlarından ilgili hususlar

Detaylı

IYE'D -' """ A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T.

IYE'D -'  A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rlfik Rl 'Rt;l'T. TU lt@ IYE'D -' """ A 1 IGI Editörler Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R ANKARA NUMUNE HASTANESİ'NDE 1985-1990 YILLARI ARASINDAKİ

Detaylı

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

Konu: Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme

Konu: Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme Konu: Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme Hücre bölünmesi tüm canlılarda görülen ortak bir özelliktir. Hücre büyüyüp gelişirken madde ve enerji gereksinimleri artar. Sitoplâzma hücre zarına oranla daha hızlı

Detaylı

Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü urlara denir.

Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü urlara denir. Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü urlara denir. Genel anlamda ise kanser, hücrelerde DNA'nın hasarı sonucu hücrelerin

Detaylı

KARSİNOGENEZ Prof.Dr.Şevket Ruacan

KARSİNOGENEZ Prof.Dr.Şevket Ruacan KARSİNOGENEZ 2007 Prof.Dr.Şevket Ruacan Kanser anormal bir doku kitlesidir. Büyümesi normal dokulardan daha hızlıdır ve onlarla uyumlu değildir. Bu bozukluk değişimi başlatan uyarı ortadan kalktıktan sonra

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

DERS X Küresel Sağlık Sorunları

DERS X Küresel Sağlık Sorunları DERS X Küresel Sağlık Sorunları Dünyada gerçekleşen ölümlerin yaklaşık % 23 ü çevresel etkilerle gerçekleşmektedir. Düşük ve orta gelirli ülkelerde çevresel hastalıklar daha fazla görülmektedir. Erkekler,

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #16

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #16 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #16 1) Topraktaki azotlu bileşik miktarını, I. Denitrifikasyon bakteri sayısındaki artış II. Saprofit bakterilerce gerçekleşen çürüme III. Şimşek ve yıldırım olaylarındaki artış

Detaylı

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Dr. Handan Onur XXI. Düzen Klinik Laboratuvar Günleri, Ankara, 23 Ekim 2011 MEME KANSERİ Meme Kanseri Sıklıkla meme başına

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR?

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR? ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR? Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hast. Ve Doğum AD Jinekolojik Onkoloji Ünitesi Serviks Epiteli Skuamoz epitel: Ektoserviks Kolumnar epitel: Endoserviks

Detaylı

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ Prof.Dr.Fikri İçli ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİNDE 1990 YILINDA GÖRÜLEN KANSERLERİN DAĞILIMI (PATOLOJİ KAYITLARI) Erkek 1898

Detaylı

Karsinogenez. Karsinogenez 5/23/2014 KARSİNOGENEZ - I. Doç. Dr. Yasemin Özlük

Karsinogenez. Karsinogenez 5/23/2014 KARSİNOGENEZ - I. Doç. Dr. Yasemin Özlük KARSİNOGENEZ - I Doç. Dr. Yasemin Özlük Normal somatik veya germ hücresinin neoplastik transformasyon proliferasyon invazyon-metastaz aşamalarında etkili faktörlerin incelenmesini amaçlar Başlıca üç ana

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1.Hücresel yapıdan oluşur 2.Beslenir 3.Solunum yapar 4.Boşaltım yapar 5.Canlılar hareket eder 6.Çevresel uyarılara tepki gösterir 7.Büyür ve gelişir (Organizasyon) 8.Üreme

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER AKCİĞER KANSERİ Akciğer kanseri; akciğerlerde anormal hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması sonucu ortaya çıkar. Kanser hücreleri akciğerlere, komşu dokulara veya vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Sağlık hizmeti sunumu sırasında sağlık çalışanları, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklarını tehdit eden pek çok riske maruz

Detaylı

Radyasyona Bağlı Hücre Zedelenmesi. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Radyasyona Bağlı Hücre Zedelenmesi. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Radyasyona Bağlı Hücre Zedelenmesi Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Radyasyon nedir? «Yüksek hızlı partiküller ya da dalgalar şeklinde yayılan enerji» Radyasyon kaynakları 1- Doğal kaynaklar 2- Yapay kaynaklar

Detaylı

Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN. Genel Cerrahi A.B.D.

Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN. Genel Cerrahi A.B.D. Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN İ.Ü.. Cerrahpaşa a Tıp T p Fakültesi Genel Cerrahi A.B.D. Polip:Epitelyal yüzeyden doğan bir çıkıntı anlamındad ndadır Kolon Polipleri 1. Neoplastik:adenomatöz poliplerdir. a)tubüler

Detaylı

Prof Dr Sergülen Dervişoğlu. Tümör büyümesi İnvazyon ve Metastaz Tümör konak ilişkileri

Prof Dr Sergülen Dervişoğlu. Tümör büyümesi İnvazyon ve Metastaz Tümör konak ilişkileri Prof Dr Sergülen Dervişoğlu Tümör büyümesi İnvazyon ve Metastaz Tümör konak ilişkileri Çift sayıya ulaşma zamanı Doubling time Tümör büyümesi için önemli 10milimikron çap karsinom hücre topluluğu 20 ciftleşme

Detaylı

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Basit Guatr Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Amaç Basit (nontoksik) diffüz ve nodüler guatrı öğrenmek, tanı ve takip prensiplerini irdelemek. Öğrenim hedefleri 1.Tanım 2.Epidemiyoloji 3.Etiyoloji ve patogenez

Detaylı

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur. Polipler küçük ve çoğu zaman iyi huylu küçük tümoral oluşumlardır. Vücutta rahim ağzı, rahimin içi (endometrium), ses telleri ve barsaklar gibi pekçok değişik bölgede görülebilir. Endometrial polip rahimin

Detaylı

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi) Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi (Nöro-Onkolojik Cerrahi) BR.HLİ.018 Sinir sisteminin (Beyin, omurilik ve sinirlerin) tümörleri, sinir dokusunda bulunan çeşitli hücrelerden kaynaklanan ya

Detaylı

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Tiroid kanserleri bütün kanserler içinde yaklaşık % 1 oranında görülmekte olup, özellikle kadınlarda

Detaylı

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl Karaciğer ve safra yolu hastalıklar klarında laboratuvar bulguları Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı 5.Yarıyıl 2006-2007 2007 eğitim e yılıy Karaciğer ve safra yolu hastalıklarında

Detaylı

HODGKIN DIŞI LENFOMA

HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf

Detaylı

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? İMMUNİZASYON Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı? Canlıya antijen verdikten belli bir süre sonra, o canlıda

Detaylı

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ Dr. Nimet Karadayı Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Kliniği Lenf nodları metastatik malignitelerde en

Detaylı

YAŞLILIK VE KANSER. Kanser Nedir?

YAŞLILIK VE KANSER. Kanser Nedir? YAŞLILIK VE KANSER ------------------------------------------------ Doç Dr M Mahir ÖZMEN Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi Kliniği-ANKARA -----------------------------------------------

Detaylı

Prostat bezi erkeğin üreme sisteminin önemli bir parçasıdır. Mesanenin. altında, rektumun (makat) önünde yerleşmiş ceviz büyüklüğünde bir bezdir.

Prostat bezi erkeğin üreme sisteminin önemli bir parçasıdır. Mesanenin. altında, rektumun (makat) önünde yerleşmiş ceviz büyüklüğünde bir bezdir. Prostat nedir? Ne işe yarar? Prostat kanseri nedir? Prostat kanserinin nedenleri nelerdir? Kimler risk altındadır? Prostat kanserinin belirtileri nelerdir? Erken teşhis mümkün müdür? Teşhis nasıl koyulur?

Detaylı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM 9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot

Detaylı

Onkolojide Sık Kullanılan Terimler. Yrd.Doç.Dr.Ümmügül Üyetürk 2013

Onkolojide Sık Kullanılan Terimler. Yrd.Doç.Dr.Ümmügül Üyetürk 2013 Onkolojide Sık Kullanılan Terimler Yrd.Doç.Dr.Ümmügül Üyetürk 2013 Kanser Hücrelerin aşırı kontrolsüz üretiminin, bu üretime uygun hücre kaybıyla dengelenemediği, giderek artan hücre kütlelerinin birikimi..

Detaylı

HEMATOLOJİ, İMMUNOLOJİ VE ONKOLOJİ DERS KURULU SINAV GÜNLERİ. 1. KURUL SORUMLUSU ve SINAV SALON BAŞKANI: 1. KURUL SORUMLU YARDIMCISI :

HEMATOLOJİ, İMMUNOLOJİ VE ONKOLOJİ DERS KURULU SINAV GÜNLERİ. 1. KURUL SORUMLUSU ve SINAV SALON BAŞKANI: 1. KURUL SORUMLU YARDIMCISI : KÜTAHYA SAĞLK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM III I. KURUL AKADEMİK TAKVİM VE DERS PROGRAMI 17.09.2018-19.10.2018-5 HAFTA DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM Tıbbi Patoloji

Detaylı

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri DOKU Dicle Aras Doku ve doku türleri Doku Bazı özel görevler üstlenmiş hücre topluluklarıdır. Bir doku aynı yönde özelleşmiş hücre ve hücreler arası maddelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İntrauterin

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik

Detaylı

Kanser Hastalığı (Cilt Kanseri hariç)

Kanser Hastalığı (Cilt Kanseri hariç) Kanser sigortası Kanser Hastalığı (Cilt Kanseri hariç) Kanser Kanser Hastalığı, yeni anormal hücrelerin fokal otonom bir şekilde çoğalarak normal dokulara yayılması olarak tanımlanır. Böyle bir kanser,

Detaylı

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur?

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur? OVER KANSERİ Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over hücrelerinden kaynaklanan kanserdir. Kadınlarda yumurtalıklara over denir. Over ler döllenme için gerekli yumurtaların hazırlandığı ve kadın hormonlarının

Detaylı

Oral Prekanserözlerde Tanı Bakımından Dişhekiminin Rolü

Oral Prekanserözlerde Tanı Bakımından Dişhekiminin Rolü Oral Prekanserözlerde Tanı Bakımından Dişhekiminin Rolü Prof. Dr. Semih Özbayrak Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı Bşk. 1 Ağız-perioral ve orofarengeal

Detaylı

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın KOLOREKTAL POLİPLER Prof. Dr. Mustafa Taşkın -Polip,mukozal örtülerden lümene doğru gelişen oluşumlara verilen genel isimdir. -Makroskopik ve radyolojik görünümü tanımlar. -Sindirim sisteminde en çok kolonda

Detaylı

HPV ve Adenoviruslar. Prof. Dr. Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Dalı

HPV ve Adenoviruslar. Prof. Dr. Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Dalı HPV ve Adenoviruslar Prof. Dr. Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Dalı İNSAN PAPİLLOMA VİRUSLARI (HPV) Familya : Papovaviridae Subfamilya

Detaylı

DETAYLI KADIN CHECK- UP

DETAYLI KADIN CHECK- UP DETAYLI KADIN CHECK- UP Detaylı kadın check-up programında : tam kan sayımı anemi ( kansızlık ), enfeksiyon hastalıklarının taraması, tam idrar tahlili, açlık kan şekeri, 3 aylık kan şekeri bilançosu,

Detaylı

ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ)

ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ) ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ) Diğer adı ve kısaltma: α fetoprotein, AFP. Kullanım amacı: Primer karaciğer, testis ve over kanserlerinin araştırılması ve tedaviye alınan cevabın izlenmesi amacıyla

Detaylı

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ - Canlı vücudunu meydana getiren hücre, doku ve organların çıplak gözle görülemeyen (mikroskopik) yapılarını inceleyen bir bilim koludur. - Histolojinin sözlük anlamı

Detaylı

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ Bağışıklık sistemini etkileyen (uyaran veya baskılayan) maddeler özellikle kanser ve oto-bağışıklık hastalıklarının sağaltımında kullanılan ilaçlar Organ nakillerinde reddin

Detaylı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 Ameliyat Yapılmadan İlgilendiği Konular: Sıvı ve Elektrolit tedavisi Şok Yanık tedavisi 2 Travma Hastaları Kesici karın travmaları: Karın bölgesini içine alan kurşunlanma,

Detaylı

RADYOTERAPİYE BAĞLI KANSERLER

RADYOTERAPİYE BAĞLI KANSERLER RADYOTERAPİYE BAĞLI KANSERLER Dr. Ahmet Dirier Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Gaziantep Onkoloji Hastanesi Radyasyon Onkolojisi AD TOD-;14 Haziran 2008 RADYASYONUN GEÇ ETKİLERİ Toplumda kanser oranının

Detaylı

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ

Detaylı

PARAZİTLERİN EVRİMİ VE KONAK İLİŞKİSİ

PARAZİTLERİN EVRİMİ VE KONAK İLİŞKİSİ PARAZİTLERİN EVRİMİ VE KONAK İLİŞKİSİ 1.Parazitin Konakta Yerleşme Yerine Göre; A.Dış parazitlik (Ektoparazitizm) : Parazitlerin, konak vücudunun dış yüzeyinde ya da deri altında bulunmasıyla görülen parazitliktir.

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İŞ HİJYENİ-4 PROF. DR. SARPER ERDOĞAN İş Hijyeni-4 Işınlar İyonizan olmayan ışınlar İyonizan ışınlar Eşik değerler 1 Işınlar

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI B) ÇEVRESEL (PERİFERAL) SİNİR SİSTEMİ Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir

Detaylı

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14 HEREDİTER SFEROSİTOZ İNT.DR.DİDAR ŞENOCAK Giriş Herediter sferositoz (HS), hücre zarı proteinlerinin kalıtsal hasarı nedeniyle, eritrositlerin morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7 1) 48 saat karanlıkta bekletilen bir saksı bitkisinden bu sürenin sonunda bir yaprak kopartılmış (1. yaprak) ve bitki aydınlık ortamda 12 saat bekletilmiştir. Bu sürenin sonunda

Detaylı

Kolon Kanseri Nedir? Prof. Dr Tahsin ÇOLAK. MEÜ Tıp Fakültesi. Kolorktal Cerrahi Ünitesi. Genel Cerrahi AD

Kolon Kanseri Nedir? Prof. Dr Tahsin ÇOLAK. MEÜ Tıp Fakültesi. Kolorktal Cerrahi Ünitesi. Genel Cerrahi AD Kolon Kanseri Nedir? Nasıl Tanıyacağız? Prof. Dr Tahsin ÇOLAK MEÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD Kolorktal Cerrahi Ünitesi Kolorektal Kanser (CRC) 1. Dünyadaki dağılımı ve yaygınlığı (Epidemiology) 2.

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ. Doç.Dr.Filiz Koşar

AKCİĞER KANSERİ. Doç.Dr.Filiz Koşar AKCİĞER KANSERİ Doç.Dr.Filiz Koşar Akciğer Kanseri Nedir? Kanserler genellikle ilk ortaya çıktığı dokuya göre adlandırılır. Akciğer kanseri ilk önce akciğerde başlar Akciğerler göğüs boşluğumuzun büyük

Detaylı

1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ

1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 9.Hafta ( 10-14 / 11 / 2014 ) 1.)İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ 2.) İLAÇLARIN VERİLİŞ YOLLARI VE ETKİSİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER Slayt No : 13 1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ

Detaylı

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi; DHEA-s Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi; DHEA sülfat böbrek üstü bezi tarafından üretilen zayıf bir erkeklik hormonudur ( androjen ). DHEA- sülfat hem kadın hem erkeklerde üretilir. Kadınlarda

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG)

METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG) METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG) Metastatik tümörler en sık görülen beyin tümörleridir. Her geçen yıl çok daha fazla sayıda

Detaylı

6 Pratik Dermatoloji Notları

6 Pratik Dermatoloji Notları AİLE HEKİMLERİ İÇİN 6 Pratik Dermatoloji Notları En Sık Görülen Dermatolojik Hastalıklar İçindekiler Siğil Skuamöz Hücreli Karsinom Bazal Hücreli Karsinom Melanom Lipom Nörofibromatözis 2 Siğil 3 Siğil

Detaylı

Özofagus Tümörleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2016

Özofagus Tümörleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2016 Özofagus Tümörleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2016 Özofagus tümörleri Benign / iyi huylu tümörler Malign / kötü huylu tümörler daha fazla! Skuamöz /yassı hücreli karsinom (SCC) Dünyada en çok görülen özofagus

Detaylı

Fizyoloji Nedir? 19/11/2015. FİZYOLOJİ KAVRAMI ve HÜCRE. Yaşayan organizmaların karakteristik özellikleri nelerdir?

Fizyoloji Nedir? 19/11/2015. FİZYOLOJİ KAVRAMI ve HÜCRE. Yaşayan organizmaların karakteristik özellikleri nelerdir? Fizyoloji Nedir? FİZYOLOJİ KAVRAMI ve HÜCRE Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Canlıyı oluşturan doku ve organların fonksiyonlarını ve bu fonksiyonların nasıl yerine geldiklerini inceleyen bilim dalıdır. Yaşayan

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

Genellikle 50 yaş üstünde görülür ancak seyrekte olsa gençler de de görülme olasılığı vardır.

Genellikle 50 yaş üstünde görülür ancak seyrekte olsa gençler de de görülme olasılığı vardır. Erkek üreme sisteminin önemli bir üyesi olan prostatta görülen malign (kötü huylu)değişikliklerdir.erkeklerde en sık görülen kanser tiplerindendir. Amerika'da her 5 erkekten birinde görüldüğü tespit edilmiştir.yine

Detaylı

TEDAVİSİ. Dr. Oğuz ÇETİNKALE. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı

TEDAVİSİ. Dr. Oğuz ÇETİNKALE. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı DERİ TÜMÖRLERİ VE TEDAVİSİ Dr. Oğuz ÇETİNKALE İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı epidermis Bazal hücre tabakası dermis deri altı yağ tabakası

Detaylı

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM Tanım Az diferansiye tiroid karsinomları, iyi diferansiye ve anaplastik

Detaylı