SCIENCE JOURNAL OF TURKISH MILITARY ACADEMY. Cilt : 26 Sayı : 2

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SCIENCE JOURNAL OF TURKISH MILITARY ACADEMY. Cilt : 26 Sayı : 2"

Transkript

1 SCIENCE JOURNAL OF TURKISH MILITARY ACADEMY Cilt : 26 Sayı : 2 Aralık 2016

2

3 MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ KARA HARP OKULU BİLİM DERGİSİ SCIENCE JOURNAL OF TURKISH MILITARY ACADEMY ISSN (Basılı): ISSN (Online): Kara Harp Okulu Bilim Dergisi İmtiyaz Sahibi/ Licensee Baş Editör/Editor-in-Chief İsmail GÜZELLER Genel Sorumlu/Responsible Editor Önder YALÇINTAŞ Editörler/Editors Doç. Dr. Cem Harun MEYDAN Doç. Dr. Mustafa POLAT Muharrem KARADENİZ Türkçe Düzeltmen/Turkish Proofreader Mustafa Ali ANDAÇ İngilizce Düzeltmen/English Proofreader Sibel ERDEVECİ Danışma Kurulu/Advisory Board A.Kadir VAROĞLU (Başkent Üniv.) Hamdullah Nejat BASIM (Başkent Üniv) Mehmet Mete DOĞANAY (Çankaya Üniv.) Güner GÜRSOY (Okan Univ.) Bilçin MEYDAN (Uludağ Üniv.) Azmi YALÇIN (Çukurova Üniv.) Çetin BEKTAŞ (Gaziosmanpaşa Üniv.) Yavuz ERCİL (Başkent Üniv.) M.Atilla ÖNER (Yeditepe Üniv.) Akif TABAK (İzmir Katip Çelebi Üniv.) Haldun YALÇINKAYA (TOBB ETÜ Üniv.) Serhat BURMAOĞLU (İzmir Katip Çelebi Ü.) Asena Altın GÜLOVA (Celal Bayar Üniv.) Ramazan AKTAŞ (TOBB ETÜ Üniv.) Yayın Kurulu/Editorial Board E-posta/ Cem Harun MEYDAN(Kara Harp Okulu) Mustafa POLAT (Kara Harp Okulu) Haluk GÖZDE (Kara Harp Okulu) Hakan Soner APLAK (Kara Harp Okulu) Gonca ALTMIŞDÖRT (Kara Harp Okulu) Haluk KARADAĞ (Kara Harp Okulu) Bülent YILMAZ (Kara Harp Okulu) Efdal AS (Kara Harp Okulu)

4 KARA HARP OKULU BİLİM DERGİSİ SCIENCE JOURNAL OF THE TURKISH MILITARY ACADEMY ISSN: E-ISSN: DERGİ HAKKINDA Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Dekanlığı tarafından 2006 yılından itibaren hakemli olarak yayımlan Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, yılda iki kez yayımlanan (Haziran-Aralık), sosyal bilimlerle ilişkili bilimsel makalelere yer veren, hakemli bir dergidir. Dergiye gönderilen çalışmalar isimsiz olarak alanında uzman iki hakem tarafından değerlendirilmektedir. Dergi, TÜBİTAK/ULAKBİM Sosyal Bilimleri Veri Tabanı, ASOS İndex, Arastirmax Bilimsel Yayın İndeksi, Google Scholar, Scientific Indexing Service tarafından taranmaktadır. Dergide yayımlanan makalelerin bilim ve dil sorumluluğu yazarlarına aittir. Dergide yayımlanan makaleler yazarların bireysel görüşünü yansıtmaktadır; Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin görüşlerini yansıtmamaktadır. ABOUT THE JOURNAL Science Journal of Turkish Military Academy is an international, double-blind refereed journal, published semiannually (June-December) by the Dean s Office of Turkish Military Academy since The Journal is indexed/abstracted by, ASOS Index, Arastirmax Scientific Publication Index, Google Scholar and Scientific Indexing Services. The views expressed in the journal are solely of the authors and do not necessarily reflect the views of the Ministry of Defense or The Turkish Armed Forces..

5 KARA HARP OKULU BİLİM DERGİSİ SCIENCE JOURNAL OF THE TURKISH MILITARY ACADEMY AMAÇ VE KAPSAM KHO Bilim Dergisinin amacı, sosyal bilimler alanlarında araştırma ve uygulamalara yer vermek; araştırmacılar ve uygulamacılar arasındaki etkileşimi destekleyerek bilimsel gelişime hizmet etmektir. Dergimizin ana hedefi; bilimsel normlara ve bilim etiğine uygun, nitelikli ve özgün çalışmaları titizlikle değerlendirerek, öncelikli dergiler arasında yer almaktır. Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanabilen makaleler, derginin son sayfasındaki ya da dergi internet adresindeki Yazarlara Rehber bölümüne göre hazırlanıp gönderilmelidir. AIM AND SCOPE The aim of the journal is to contribute to scientific development by providing a medium for researchers in social sciences; and to strengthen the interaction among researchers and practitioners. Our vision is to be cited among prestigious journals in social sciences, by maintaining a high standard in evaluating original and qualified research in line with scientific norms and ethics. Articles, written either in Turkish or English, must follow the formatting rules (Author Guidelines) of the journal, which is outlined at the end of the journal or the Journal s web site. Yazışma Adresi / Correspondence: Bilim Dergisi Kara Harp Okulu Dekanlığı Bakanlıklar - ANKARA Tel : /4453 E-posta : khobilimdergisi@kho.edu.tr Web :

6

7 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2). İçindekiler/Contents Finansal Okuryazarlık Düzeyinin Belirlenmesi: Üniversite Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma Determination Of Financial Literacy Levels: A Study On University Students Emre DANIŞMAN, Durmuş SEZER, Umut Tolga GÜMÜŞ Sayfa/Pages 1-37 Üniversite ve Meslek Tercihini Etkileyen Unsurlara Yönelik Bir Alan Araştırması A Field Study For The Factors Influencing The University and Occupational Choice Kemal KÖKSAL A Study On Detecting The Needs In Vocatıonal English Courses and Defining Esp Criteria For A Better Instruction Mesleki İngilizce Derslerinde Gereksinimlerin Belirlenmesi ve Daha İyi Bir Öğretim İçin Özel Amaçli İngilizce Kriterlerinin Tanimlanmasi Üzerine Bir Çalişma Gonca ALTMIŞDÖRT Tarihsel Süreçte Savunma Planlaması Yaklaşımları ile Savunma Tedarik Sistemleri Arasındaki İlişki Relationship Between Defence Procurement Systems and Defence Planning Aproaches In History Çağdaş Akif KAHRAMAN Aidiyet Perspektifinden Çatışma Yönetimi Üzerine Kuramsal Bir Çalışma A Theoretical Study On Conflict Management From The Organizational Belonging Perspective Güven DERE, Etem KILIÇ Kara Harp Okulu Bilim Dergisine Katkıda Bulunacak Yazarlar İçin Rehber Author Guidelines

8

9 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi Science Journal of Turkish Military Academy Aralık / December 2016, Cilt/Volume 26, Sayı/Issue 2, ISSN (Basılı) : ISSN (Online): FİNANSAL OKURYAZARLIK DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Emre DANIŞMAN 1 Yrd. Doç. Dr. Durmuş SEZER 2 Yrd. Doç. Dr. Umut Tolga GÜMÜŞ 3 Öz Teknoloji ve beraberinde küreselleşmede yaşanan hızlı değişimler, bu bağlamda ihtiyaçlarında değişerek artmasına neden olmuştur. Toplumun geleceğini yönlendirecek olan genç bireylerin ilgi sahalarındaki disiplinlerde yeterli bilgiye sahip olması, kıt olan finansal kaynakların doğru kullanılmasına katkı sağlayacaktır. Bugüne kadar yapılan birçok akademik çalışmadan toplumsal ve bireysel yaşamda finansal sorunlara yönelik optimal çözümlerin yeterli bilgiye ve farkındalığa bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Finansal okuryazarlık düzeyi, yeterli finansal bilgi sonucu alınan finansal kararlardaki doğruluk ve elde edilen farkındalık ile ilişkilidir. Finansal okuryazarlık kavramının temel alındığı bu çalışma, giriş bölümüyle başlayıp toplam iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde finansal okuryazarlık kavramına ilişkin literatür incelemesi yapılmış; finansal okuryazarlığın önemine, finansal okuryazarlık ve finansal eğitime, finansal yeteneğe, finansal eğitim programlarına değinilmiştir. Toplumların yaşadığı ekonomik problemlere kimi zaman dolaylı kimi zaman direkt etkisi bulunan yanlış finansal kararların bireysel nedenli olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada söz konusu yanlış finansal kararlar konusunda geniş bir bakış açısına sahip olabileceği öngörülen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencileri seçilmiş ve üç yüz doksan kişiye anket uygulanmıştır. Bu çalışmadaki amaç, verdikleri cevaplarla toplumun geleceğini şekillendirecek olan genç yaştaki bireylerin finansal okuryazarlık düzeyini ölçmektir. Anahtar Kelimeler: Finansal Okuryazarlık, Finansal Eğitim, Finansal Piyasa 1 ADÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Öğrencisi 2 ADÜ Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme ABD 3 ADÜ Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme ABD Makale Geliş Tarihi: Makale Kabul Tarihi:

10 2 Danışman, Sezer ve Gümüş DETERMINATION OF FINANCIAL LITERACY LEVELS: A STUDY ON UNIVERSITY STUDENTS Abstract Technology and globalization along with the rapid changes, have led to an increase in needs in this changing context. Young people shape the future of our society and when they have sufficient knowledge in the disciplines at their interest, this will contribute to the correct use of scarce financial resources. In the academic studies that have been made so far, it has been understood that optimal solutions towards individual and social life are based on adequate knowledge and awareness. Financial literacy level is associated with adequate financial information received as a result of accuracy in financial decisions and awareness that is achieved. This study is based on the concept of financial literacy and it consists of two parts. In the first section, literature review was conducted on financial literacy and the importance of financial literacy, financial education, and financial education programs were mentioned. It is known that wrong financial decisions that have direct or indirect effect on economic problems are individual oriented. In this study, Economics and Administrative Sciences Faculty students who were believed to have a broad point of view were selected and a questionnaire was given to 390 people. The aim of this study was to assess the level of financial literacy of young individuals who are going to shape the future of the society with the answers they gave. Keywords: Financial Literacy, Financial Education, Financial Market Giriş Finansal okuryazar olan bireyler, finansal ürünler hakkındaki gerekli bilgiye ulaşma yollarını bilen, doğru bilgi sahibi olan ve bu bilgi dağarcığı ile aldığı finansal kararlardan tasarruf ve tüketim dengesini sağlayarak fayda elde edenlerdir. Finansal okuryazar olan bireylerden sergilenmesi beklenen finansal davranışların rasyonellik düzeyi, teknoloji, tüketimi özendiren pazarlama anlayışı, iletişim hızındaki artış, ekonomik olaylarda yaşanan hızlı değişimler ve bunun yarattığı belirsizlikler ile ekonomik olayları takip etme zorluğu gibi bireyin dışındaki bazı faktörlere de bağlıdır. Ekonomideki genel denge arz ve talebin kesişmesini sağlayan koşulların varlığıyla gerçekleşir. Sağlıklı ekonomi için gerek duyulan

11 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), gelişme, üretici ve tüketicilerin arz ve taleplerindeki istikrarlı optimal etkileşimdir. Bu etkileşim için üretici ve tüketicilerin ekonomik gelişmeleri yorumlayarak içinde bulunduğu ve gelecek dönemin şartlarını değerlendirebilen finansal bilgi sahibi olması kısaca finansal okuryazar olması gereklidir. Bu durum pazarda etkinliğin artmasını da sağlayacaktır. Bireylerin finansal güvenlik talebi de finansal okuryazarlığın gelişimine katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle kredi kartı kullanımı, tüketici kredileri, sigorta, bireysel emeklilik planları, konut kredileri, re finansman, finansal verileri izleme ve kaydetme gibi finansal hizmetlere ilişkin var olan bilgi eksikliklerinin giderilmesi önem taşımaktadır. Finansal okuryazarlık düzeyinin yükseltilmesi, bireyleri finansal ürün ve hizmetlerin nasıl işlediği ve hangilerinin çıkarlarına daha uygun olduğuna ilişkin bilgilendirerek finansal karar almada yardımcı olmaktadır. Finansal okuryazarlığın geliştirilmesi finansal sistem hakkında daha fazla bilgi sahibi olmayı ve finansal riskleri daha iyi yönetmeyi olanaklı kılmaktadır (Temizel ve Bayram, 2011:74). Finansal eğitim birçok ülkede eğitim sistemine ait bir konu başlığı olarak görülmemiştir. Dünyanın geneli dikkate alındığında çocuk ve gençlerin kendiliğinden finansal yetenek sahibi olmaları beklenmektedir. Yakın geçmişe kadar finansal eğitime karşı ilgi düzeyi yetersiz kalmıştır ve finansal cehaleti ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerde bulunulmamıştır(gökmen, 2012:41). Finansal okuryazarlık, bireylerin paranın kullanımı ve yönetimi konusunda elde ettiği tasarrufların ve alacağı yatırım kararlarının doğru finansal araçların tercih edilmesini sağlayacak şekilde bilgi, beceri ve yeterlilik temelli yaklaşım sergileyerek bireylerin finansal refahını arttırma çabasıdır(gutnu ve Cihangir, 2015:415). Bunun yanında finansal okuryazarlık, paranın şimdiki ve gelecekteki kullanımı ve yönetimi konusunda etkili kararlar alma yeteneğidir (Ludlum vd., 2012:27). Bir kişinin finansal okuryazar olarak nitelenebilmesi için bir banka hesabında gelir gider dengesini sağlaması, bütçe hazırlaması, gelecek için tasarruf etmesi, borçtan kaçınmak ya da borcu yönetmek için stratejiler öğrenmesi gerekir (Marcolin ve Abraham, 2006:2). Finansal okuryazarlık kavramı toplumun her kesiminden bireyi etkileyen bir kavramdır. Elindeki sınırlı finansal kaynaklar ile maksimum fayda temin etmek isteyen her bireyin belirli düzeyde finansal anlamda okuryazar olması gereklidir(hayta,2011:245). Finansal okuryazarlık aynı

12 4 Danışman, Sezer ve Gümüş zamanda, parayı ve günlük yaşamda paranın kullanımını anlamada temel bir kavramdır(sarıgül, 2014:208). Literatür Amerika Birleşik Devletleri nde yürütülen eğitim programlarında cinsiyetler arası bilgi düzeyi incelendiğinde hem lise hem üniversite öğrencileri arasında mali konular bakımından erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha fazla bilgi seviyesine sahip olma eğilimi gösterdikleri anlaşılmıştır. 1980'lerin sonlarında üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir çalışmada erkeklerin sigorta ve bireysel krediler hakkında daha fazla bilgi sahibi iken kızların genel mali yönetim hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğu tespit edilmiştir. Araştırmalar neticesinde tasarruf ve harcama konusunda cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu belirlenmiştir. Buna göre; erkek öğrencilerin daha fazla miktarda tasarrufta ve harcamada bulundukları anlaşılmıştır. Erkek öğrenciler haftalık olarak ortalama ABD doları tasarruf ederken buna karşın kızların ABD doları tasarrufta bulunduğu görülmüştür. Erkekler haftalık olarak ortalama dolar harcarken kızların ABD doları harcadığı görülmüştür(danes ve Haberman, 2007:50-52). Yapılan diğer bir çalışmada ise, finansal okuryazarlık sorularının tümüne doğru olarak yanıt verenlerin çoğunluğunun Almanya ve İsviçre de yaş arası ve erkek, Amerika Birleşik Devletleri ve Hollanda da yaş arası ve erkek olduğu gözlemlenmiştir. Bununla birlikte finansal okuryazarlık ve ebeveynler arasında bir bağlantı olduğu da belirlenmiştir. Babaların eğitimli olması ile onların kız çocuklarının finansal okuryazarlığına yönelik olumlu etkisi arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (Lusardi ve Mitchell, 2014:18-21). Diğer taraftan, Rusya da tüketici borçlanmasının hızla artmasına rağmen tüketicilerin sadece % 41'inin bileşik faizin işleyişini anladığını ve sadece % 46 sının enflasyon hakkında sorulan basit bir soruya cevap verebildiği anlaşılmıştır(klapper, Lusardi ve Panos, 2012:2). Kılıç, Ata ve Seyrek (2015) in yaptığı çalışmada; öğrencilerin finansal okuryazarlıkla ilgili en fazla bilgiye sahip oldukları alanın bireysel bankacılık konusu olduğu en az bilgiye sahip oldukları alanın ise yatırım konusu olduğu gözlemlenmiştir. Finansal uygulamaların öğrencilerin gündelik yaşamında ne kadar sık kullanıldığına bağlı olarak finansal bilgi düzeylerinin yüksek olması

13 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), beklenebilir. Birçok öğrenci finansal olarak ailelerine bağlı oldukları için yaşamlarında çok ciddi finansal kararlarla karşılaşmamaktadırlar. Bütçe yönetimi, planlama, sigortacılık, araç kaskosu vb. gibi konularla gündelik hayatlarında karşılaşan öğrencilerin sayısının oldukça az olması öğrencilerin bu konulardaki bilgi düzeylerinin düşük olmasını açıklayabilmektedir. Bunun yanı sıra birçok öğrenci kredi kartı ve internet bankacılığı kullanmaktadır. (Kılıç vd., 2015: ). Bayram (2015: ) tarafından Anadolu Üniversitesi öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen bir çalışmada finansal okuryazarlık kavramının algılanmasına ait bulguya göre düzenli olarak para biriktirme, faturaları ödemelerini geciktirmeme ve finansal kayıtları muhafaza etme kapsamıyla sınırlı bir algı mevcuttur. Bireylere ait fonların yatırım araçları arasında faydayı en çoklayacak seçeneğe doğru yönlendirilmesi, tüketim aralığının belirlenmesi, bireysel bütçeye uygun olarak paranın yönetilmesi sırasında risk, gelir ve maliyet unsurlarının dikkate alınması ve buna uygun finansal davranış sergilenmesi finansal açıdan doğru karar almak olarak tanımlanmaktadır (Coşkun,2016:2248). Bireyin doğru finansal kararlar alma yeteneği diye tanımlanan finansal okuryazarlık için finansal konulara yönelik bilgi gerekmektedir. Finansal okuryazarlığın bilgiyi temel almasıyla birlikte aile gelir seviyesi, tecrübe ile düzenli olarak aynı finansal davranışı sergileme gibi değişkenler bütçelemeye ait kararlara tesir edebilecektir(barış, 2016:34). Finansal Okuryazarlığın Önemi Serbest piyasa ekonomisinin yaygınlık kazanması finansal okuryazarlığın önemini hızla arttırmıştır. Finansal okuryazarlığın öneminin artmasında etkili faktörlerden bir tanesi de üç boyutlu yapısıdır. Tasarruf, yatırım ve finansal dolandırıcılığı kapsayan bu yapı kavramın çok yönlü ilgi görmesine yol açmaktadır(temizel,2010:9).finansal tüketicilerle, yatırımcıların finansal ürünler hakkında bilgi düzeylerini geliştirmesi ve gerçek tavsiyelere uyarak finansal bilgilerini artırması ve doğru finansal kararları alarak uygulama yapmasına yarayan süreç finansal farkındalık sağlama sürecidir (Yardımcıoğlu ve Yörük,2016:176). Finansal okuryazarlık ve finansal farkındalığı artırmanın ilk basamağı finansal eğitimdir. Bu eğitim içeriğinde para ve sermaye hususlarında para ve sermaye olarak finansal riskleri azaltarak finansal doğruluk esasına göre

14 6 Danışman, Sezer ve Gümüş piyasalarda likiditenin çoğalması sağlanmaktadır (Yardımcıoğlu ve Yörük,2016:206). ABD de gençlerin finansal okuryazarlığı konusuna özel bir önem verilmektedir. Bu konuda lise ve üniversite öğrencilerine yönelik birçok araştırma yapılmaktadır. Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre gençlerin finansal okuryazarlığı iyi bir durumda değildir. Bulgular birçok öğrencinin para kazanma, harcama, tasarruf ve yatırıma dair temel finans ilkelerini anlamadığını göstermektedir. Ebeveynlerin ise bu eğitimi vermek için hazırlıksız ve yetersiz oldukları görülmektedir. ABD de yapılan çalışmaların sonuçlarına göre iki farklı görüş ortaya konmuştur. Bir görüşe göre, lisede kişisel finans eğitimiyle gençlerin bilgisi, davranışı ve kendine yeterliliği olumlu olarak etkilenmektedir. Diğer görüş ise, lisede verilen kişisel finans eğitiminin faydalı olmadığı ve finansal okuryazarlığı arttırmadığı yönündedir. Ders günü ve saati ile öğrencinin öğrenmeye hazır olmasının önemli olduğu düşünülmektedir. Aynı çalışmalardan elde edilen başka bir sonuç ise, lisede alınan kişisel finans veya para yönetimi derslerinin öğrencilerin finansal okuryazarlıklarını geliştirmediğidir. Lise öğrencilerinde finansal okuryazarlık için motivasyonun önemli olduğu vurgulanan çalışmalarda finansal okuryazarlık düzeyinin lise öğrencilerinde çok düşük olduğu ve bu konuda önemli bir gelişme yaşanmadığı ifade edilmektedir(gökmen, 2012:55-57). Amerikan Muhasebe Derneği tarafından oluşturulan Bedford Komitesi tarafından 1986 yılında yapılan Geleceğin Muhasebe Eğitimi adlı çalışmada muhasebe eğitiminin öğrencileri kamu ve özel sektör uygulamalarına hazırlayamadığı vurgulanmıştır(atik, Köse ve Yılmaz, 2016:165). Sezer ve Demir (2015:73) in çalışmasında düşük finansal okuryazarlık seviyesine sahip bireylerde borca dayalı sorunlar yaşanacağı, mülk, kıymetli eşya vb. sahipliğini elde etme ve bunları idarede yeterli olunamayacağı, ekonomide finansal sıkıntıların yaşandığı zamanlarda borç alma ve gelirleri harcama ile emeklilik konusunda aksaklıkların olacağı belirtilmektedir. Gathergood ve Weber (2017:21) in çalışmasında ev sahibi olmak açısından genç yaştaki hane halkı için finansal okuryazarlığın önemli olduğu belirtilmektedir. Söz konusu çalışmada elde edilen sonuçlara göre finansal okuryazarlığın genç hane halklarının ev sahibi olma tercihlerini önemli uzun

15 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), vadeli olarak etkileyebileceğini göstermektedir(gathergood ve Weber, 2017). Finansal Okuryazarlık ve Finansal Eğitim Finansal eğitim, ekonomilere olan etkileri sonucunda tüm dünyada hızla önem kazanmıştır. Bu farkındalık uluslararası ve ulusal çalışmaları da beraberinde getirmiştir. Dünyada finansal eğitim ile ilgili çalışmaların, ülkelerin ekonomik ve sosyal yapılarına göre oluşturulması gerekliliği de farklı eğitim stratejilerini ortaya çıkarmıştır(temizel ve Özgüler, 2015:5). Finansal eğitimin olası etkilerinin değerlendirildiği araştırmalara bakıldığında finansal eğitimin bireyin ve toplumun genel tasarruf düzeyini artırdığı, finansal bilgi birikimi ile finansal davranışlar ve tercihler arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmüştür. Yine finansal eğitim seminerlerin bireylerin emekliliğe dönük planlarında ve düşüncelerinde ciddi değişimlerin gözlendiği yapılan eğitim seminerlerinin bireylerin bilgi birikimi ve donanımlarını dikkat çekici ölçüde artırdığı gözlenmiştir(gutnu ve Cihangir, 2015:417). Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2005 yılında Finansal Okuryazarlığı İlerletmek, Sorunların ve Politikaların Analizi başlığıyla yayımladığı kitapta finansal eğitimi aşağıdaki şu şekilde tanımlamıştır; Finansal eğitim, finans tüketicilerinin/yatırımcıların finansal ürünler ve kavramlara dair anlayışlarını ilerlettikleri ve (finansal) risk ve fırsatların farkına varmak, bilgiye dayalı kararlar vermek, yardım almak üzere nereye başvurabileceklerini öğrenmek ve finansal refah ve korunmalarını artırabilmek maksadıyla diğer etkili davranışları gösterebilmek için enformasyon, öğretim ve/veya objektif tavsiyeler sayesinde beceri ve güven geliştirdikleri süreçtir. OECD nin tanımından finansal eğitim ve okuryazarlığın birbiriyle ilişkili yakın iki kavram olduğu anlaşılmaktadır. Finansal eğitimle finansal okuryazar olunacağı bilinmelidir (Gökmen, 2012:20-21). Finansal eğitim tüm yaş ve gelir düzeyindeki tüketicilere faydalı olabilir. Genç yetişkinlerin çalışma yaşamının henüz başlangıcında, bütçeleme ve tasarruf etme gibi temel araçları masraflarını ve borçlarını kontrol altına alma konusunda temin eder. Finansal eğitim, ailelere evleri yada çocuklarının eğitimi için tasarruf etme disiplini kazanmasına yardımcı olabilir. Yaşlı çalışanlara konforlu bir emeklilik için yeterince birikimlere sahip olmasını temin ederek hem emekli maaşı planları hem de herhangi

16 8 Danışman, Sezer ve Gümüş kişisel tasarruf planlarıyla anlamlı yatırım seçenekleri seçmek için bilgi ve yeteneklerle onlara yardımcı olabilir (OECD,2005:113). Finansal okuryazarlığı arttırmak için finansal eğitim yolu tercih edilmelidir (Alkaya ve Yağlı, 2015:586). Finansal okuryazarlık tanımlarında üç kavramın vurgulandığı görülmektedir. Vurgulanan kavramlar finansal tutum, finansal davranış ve bunları şekillendiren finansal bilgidir (Tuna ve Ulu, 2016:139). Bugünün değişen dünyasında fırsatları yakalamak ve mali açıdan güvende olacak finansal sonuçları sağlamak için finansal yetenekler finansal okuryazarlık için önemlidir. Finansal yeteneklerden biri finansal bilgi ve anlamadır. Finansal yeteneklerle para kavramı vurgulanmaktadır. Bireylerin farklı seçenekler arasından optimal finansal kararı alabilmeleri ve gündelik yaşamlarında finansal açıdan güvenliklerinin sağlanması bireylerin finansal bilgi seviyelerinin yüksek olmasına bağlıdır (Öztürk ve Demir, 2015:116). Öğrenciler arasında yapılan bir araştırma sonucunda finansal bilgi düzeyi düşük öğrencilerin mali problem sahalarının bir sonraki yıl içinde artarak devam ettiği tespit edilmiştir. Söz konusu araştırmanın sonuçlarına yer verilen çalışmada bireysel ve aile ilişkilerinde evlilik yaşantısında olan sorunların finansal problemlerle eşzamanlı olarak ortaya çıktığı belirtilmiştir. Söz konusu çalışmada belirtilen tespitlerin nedeni olarak finansal okuryazarlık seviyesinin düşüklüğü gösterilmiştir(coşkun,2016:2250). Ebeveynlerin genç erişkinlerin finansal bilgi, tutum ve davranışlarını şekillendirmesinde algılanan etkide aile kaynak yönetimi teorisi ve sosyal öğrenme teorisi göz önüne alınmaktadır. Sosyal öğrenme teorisine göre çocuklar, gözlemler, olumlu ve olumsuz kazanımlar, uygulamalar ve ebeveynlerinin talimatları yoluyla finansal öğrenme deneyimlerine sahip olmaktadır. Ebeveynler, değerlere, inançlara ve bilgiye dayalı olarak nasıl davranacaklarını çocuklara öğretir(jorgensen ve Savla, 2010: ). Sekita (2011:12) nın Japonya da yaptığı araştırma sonucuna göre; finansal okuryazarlık eğitimle oldukça ilgilidir ve eğitim düzeyi yüksek olanların finansal okuryazarlık düzeyi ile ilgili sorulara verdiği cevapların doğruluk oranı da yüksektir(sekita, 2011:12). Finansal eğitim, aşağıda yer alan nedenlere bağlı olarak önemlidir( Öztürk ve Demir, 2015:119). Finansal enstrümanlarda gelişmeler Ürün çeşitliliğin artması, ürünlerin daha karmaşık hâle gelmesi

17 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Çapraz ürün satışlarının artmasının beraberinde getirdiği bilgi ihtiyacı Finansal enstrümanların henüz yeterince bilinmeyen bir alan olması Finansal piyasaların daha karmaşık hâle gelmesi Finansal yatırım araçlarına olan ilginin artması Bireyler tarafından finansal yatırım araçlarının kullanımın artması Kredi, emeklilik ve sigorta gibi ürünlerde bireysel sorumluluğun atması Yaşam süresinin uzaması, geleceğe dönük planlama yapılması gerekliliği. Finansal Yetenek Finansal yetenek kavramını oluşturan unsurlardan biri finansal beceriler ve yetkinliktir. Hem kişisel durumları hem de kişinin etki alanı dışında kalan durumları içeren finansal konular hakkında bilgi sahibi olma ve bu konuları anlama finansal beceriler sayesinde olmaktadır. Aynı şekilde finansal beceriye sahip olma herhangi bir bilgi donanımı olmadan ve bu bilgiyi kullanmasını bilmeden mümkün değildir. Finansal konularda yetkin olan kişi finansal sorunları tanımlar ve bu sorunların üstesinden gelebilmek için etkin ve verimli çözümler geliştirir(öztürk ve Demir, 2015:116). Finansal Eğitim Programları Finansal bilgi düzeyinin düşük olması bireyleri finansal kararlar alırken zora düşürmektedir. Hayta nın yaptığı çalışmaya göre (2011); finansal eğitim farklı yaş kategorisindeki bireyleri kapsıyor olsa da gençlere yönelik finansal eğitimin önemi daha çoktur. Bunun nedeni, gençlerin ailelerine kıyasla daha çok finansal riskle ve karmaşık finansal araçla karşılaşmalarıdır. Gençler finansal hizmetlerle cep telefonları, banka hesapları, kredi kartları aracılığı ile çok erken yaşlarda tanışmaktadırlar. Bu nedenle bireylere çok erken yaşlardan itibaren finansal eğitim verilmelidir (Hayta,2011:264). İsviçre de gençlerin finansal okuryazarlığı politikacılar arasında son yıllarda önemli bir farkındalık konusu olmuştur. İsviçre de ülke çapında bir ölçekte devlet okulları örneği gibi kamu ve özel sektörde finansal eğitime yönelik girişimler adına önemli yatırımlar yapılmıştır (Brown, Henchoz ve Spycher, 2017:27).

18 10 Danışman, Sezer ve Gümüş OECD raporuna göre, finansal eğitim almış tüketiciler ekonomiye önemli faydalar sağlayabilir. Finansal açıdan eğitimli tüketiciler ihtiyaçlarına yönelik daha duyarlı olacakları için talepleriyle, tedarikçileri yeni ürünleri ve hizmetleri geliştirmeye cesaretlendirirler. Böylece finansal piyasada yenilik ve gelişimde rekabet kalite içinde artar (OECD, 2005:113). İnsanlar hayattaki maddi hedeflerine finansal sistemi kullanarak daha erken varabilirler. Örneğin, iyi bir kariyere sahip olmak isteyen bir öğrenci eğitimini kredi kullanarak tamamlayabilir ve sonuçta sağlam bir kariyer edinebilir. Uzun bir süre beklemeden ev sahibi olmak isteyen bir aile konut kredisiyle bunu yapabilme imkânına sahip olabilir. Finansal eğitim programlarının geliştirilmesinde en önemli motivasyonlardan biri de, temel düzeyde finansal okuryazar olma durumudur. Finansal araç ve hizmetlerin arz edildiği bir piyasa içinde bu araç ve hizmetleri kullanacak bireylerin varlığı bir gereksinimdir. Bu nedenle bireylerin etkin ve etkili karar verme süreçlerinde finansal okuryazar olmalarını sağlayacak eğitim finansal eğitim olarak değerlendirilmektedir Bu nedenle kişisel etkenler de göz önüne alınarak farklı öğretim metotları kullanılarak finansal eğitim içerikleri oluşturmak ve sunmak büyük önem taşımaktadır. Ayrıca hedef kitlelere yönelik finansal eğitim programları oluşturarak finansal okuryazarlık düzeyini artırmak gerekmektedir. Daha erken yaşlarda öğrenilen ve uygulanan finansal davranışlar daha kalıcı olarak yaşamın sonraki aşamalarında bireylerin finansal davranışlarının belirleyicisi olabilir. Konuyla ilgili olarak öğrencilere yönelik yapılan bir çalışmada; finansal okuryazarlıkla ilgili en fazla bilgiye sahip oldukları alanın bireysel bankacılık konusu olduğu en az bilgiye sahip oldukları alanın ise yatırım konusu olduğu gözlemlenmiştir(kılıç, Ata ve Seyrek,2015:129). Finansal eğitim programları tasarlanırken bu programlara ilişkin bir değerlendirme formu da hazırlanmalı ve bu form çerçevesinde veriler bir araya getirilip analiz edilmelidir. Bunun sonucunda finansal eğitimde yer alması gereken konuları şu şekilde sıralayabiliriz ; Gönüllü tasarruflar konusunda finansal eğitim Yatırımlar konusunda finansal eğitim Finansal dolandırıcılıktan korunma konusunda finansal eğitim Borç yönetimi konusunda finansal eğitimdir (Hayta,2011: 255).

19 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Bu çalışmanın devamında üniversite öğrencilerinin finansal okuryazarlık düzeylerine ilişkin olarak yapılan anket çalışmasına ait bulgular ve bunlara ait sonuçlar yer almaktadır. Uygulama Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye deki öğrencilerin finansal okuryazarlık seviyesini saptamak ve geleceği şekillendirecek olan öğrencilerde finansal farkındalığı arttırmaktır. Bu amaçla iktisadi ve idari bilimler öğrencilerine anket çalışması uygulanmıştır. Anket çalışması daha önce belirlenmiş bir sıralamada ve yapıda oluşturulan sorulara cevaplayıcıların karşılık vermesiyle veri elde etme yöntemi olarak tanımlanabilir (Gutnu ve Cihangir, 2015:420). Çalışmanın verileri öğrencilere uygulanan anketlerden elde edilmiştir. Cevaplayıcılardan toplanan verilerin analizi ile elde edilecek bulguların Türkiye deki öğrencileri temsil edebilir olduğu varsayılmıştır. Yöntem ve Veri Anket formu üç alt başlıktan oluşmaktadır. İlk alt başlıkta, cevaplayıcıların demografik özelliklerine ilişkin sorular ile katılımcının gelirine ilişkin sorular bulunmaktadır. İkinci alt başlıkta, cevaplayıcılara temel ve ileri finans bilgisine ait çoktan seçmeli sorular, üçüncü alt başlıkta, finansal kavramları ve finansal davranışları içeren 5 li likert ölçekli katılım soruları bulunmaktadır. Üç alt başlıkta yer alan soruların hazırlanmasında çeşitli kaynaklardan faydalanılmıştır. Cronbach alpha katsayısı ile anket sorularının ölçek güvenilirliği kontrol edilmiştir. Analiz sonucunda ölçeklere ait cronbach alpha değeri 0,781 olarak bulunmuştur. Bulunan cronbach alpha katsayısı 0,50 değerinden büyük çıktığı için ölçek güvenilirliğinin sağlandığı görülmüştür. Cronbach alpha değeri belirlenirken, demografik değişkenler analize dâhil edilmemiştir. Güvenirlilik analizi, finansal kavramları ve finansal davranışları içeren 5 li likert ölçekli sorulara uygulanmıştır. Bulgular SPSS, Statistical Packages for the Social Sciences kavramının anlamlı bir kısaltmasıdır. Türkçede Sosyal Bilimler için İstatistik Paketi

20 12 Danışman, Sezer ve Gümüş anlamına gelen SPSS programına anketlerden elde edilen verilerin girişi yapılmaktadır(durmuş, Yurtkoru ve Çinko, 2013:29). Toplamda 390 anketin istatistiki analizleri yapılmıştır. Anketler SPSS programı aracılığıyla çözümlenerek sonuçlar frekans analizi, ki-kare analizi ve korelasyon analizi yardımıyla yorumlanmıştır. Tablo 1: Katılımcıların Demografik Özellikleri Cinsiyet Adet % Erkek Kadın Yaş , , ve üstü - - Eğitim Durumu Lisans Yüksek Lisans 3 0,8 Doktora - - Babanızın Eğitim Durumu Okuryazar Değil 4 1 Okuryazar - - İlköğretim ,6 Lise ,5 Üniversite 25 6,4 Lisansüstü 1 3 Annenizin Eğitim Durumu Okuryazar Değil 3 8 Okuryazar 11 2,8 İlköğretim ,2 Lise ,7 Üniversite 10 2,6 Lisansüstü - - Okuduğunuz Bölüm İşletme İktisat 48 12,3 Kamu Yönetimi ,8 Maliye 4 1

21 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Adet % Uluslararası İlişkiler 92 23,6 Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ekonometri Ekonomi- Finans 36 9,2 Kaçıncı Sınıfta Okuyorsunuz? Hazırlık Sınıfı 6 1,5 1.Sınıf ,1 2.Sınıf ,2 3.Sınıf 57 14,6 4.Sınıf Genel Not Ortalaması Kaçtır <2, ,9 2,01-3, ,5 3,01-4, ,6 Aylık Aile Geliriniz TL , TL , TL 8 2, TL TL ve üstü 1 3 Ailenin Geçim Kaynağını Oluşturan Ana Gelir grubu Maaş- Ücret ,6 Kira Geliri 16 4,1 Faiz Geliri 1 3 Kar Payı Geliri 8 2,1 Diğer - - Gelirinizden En yüksek Payı Alan Harcama Hangisidir. Eğitim ,6 Yakıt 1 3 Otomobil/Ev Taksiti 3 8 Kredi Kartları 25 6,4 Sağlık 1 3 Yiyecek 65 16,7 Kira 41 10,5 Diğer 6 1,5

22 14 Danışman, Sezer ve Gümüş Tablo 1, anketi yanıtlayan katılımcıların demografik özelliklerine ait frekans analiz bilgilerini içermektedir. Anketi cevaplayanların %51 i erkek, %49 u kadındır. Katılımcıların %99,2 si yaş aralığında iken %0,8 i yaş aralığındadır. Katılımcıların %99,2 si lisans öğrencisi, %0,8 i ise yüksek lisans öğrencisidir. Katılımcıların %11 i işletme bölümü, %12,3 ü iktisat bölümü, %42,8 i kamu yönetimi bölümü, %1 i maliye bölümü, %23,6 sı uluslararası ilişkiler bölümü, %9,2 si ise ekonomi ve finans bölümünde okumaktadır. Katılımcıların %1,5 i hazırlık sınıfı, %44,1 i birinci sınıf, %39,2 si 2.sınıf, %14,6 sı 3.sınıf, %5 i de 4.sınıfta eğitim almaktadır. Katılımcıların genel not ortalamalarına bakıldığında %7,9 u <2,00 %80,5 i 2,01-3,00 arasında, %11,6 sı 3,01-4,00 arasındadır. Aylık aile gelirine baktığımızda %45,6 sı TL, %51,8 i TL, %2,1 i TL arası, %3 ü TL, %3 ü 8000TL ve üstündedir. Katılımcılara sorulan aile geçim kaynağını oluşturan ana gelire baktığımızda %93,6 sı maş ücret, %4,1 i kira geliri, %3 ü faiz geliri, %2,1 ise kâr payı gelir grubudur. Son olarak gelirden en yüksek pay alan harcama listesine baktığımızda en yüksek oranla çarpıcı bir şekilde eğitime harcandığı görülmektedir. Çalışmada öğrencilerin faiz hesaplamasına ilişkin bilgi düzeyini ölçmek için aşağıdaki soru sorulmuş ve öğrencilerin verdikleri cevaplar Tablo 2 de gösterilmiştir. Bankada yatırım hesabınızda 1000 TL niz var. Bankanın ödediği faiz oranı aylık % 2 ise, 5 ay sonra yatırım hesabınızdaki paranız ne kadar olur? Sınıf Not Aralığı * 1020 TL den daha fazla * 1020 TL * 1020 TL den daha az Tablo 2: Temel Faiz Bilgisi Doğru Cevap Verenler Doğru Cevap Veremeyenler Hazırlık Sınıfı sınıf sınıf sınıf sınıf 1 1 <2, ,01-3, ,01-4, İşletme 39 4 İktisat 42 6 Kamu yönetimi x 2 p 40,539 0,000 5,814 0,213

23 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Bölüm Doğru Cevap Verenler Doğru Cevap Veremeyenler Maliye 3 1 Uluslar arası 86 6 İlişkiler Çalışma Ekonomisi ve - - Endüstri İlişkileri Ekonometri - - Ekonomi- Finans x 2 p 76,681 0,000 Tablo 2 de görüldüğü gibi temel faiz bilgisinin sınıf değişkenine bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare testi sonucunda değişkenler arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (X 2 =40,539; p=0,000). Ancak temel faiz bilgisinin genel not ortalaması değişkenine bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare testi sonucunda değişkenler arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (X 2 =5,814; p=0,213). Diğer taraftan, temel faiz bilgisinin öğrenim gördüğü bölüm değişkenine bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare testi sonucunda değişkenler arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (X 2 =76,681; p=0,000). Tablo 3:Alt Grupların Temel Faiz Bilgisi ve Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkenin İlişkilerine Katkı Düzeyleri Bölüm Doğru Cevap Verenler Doğru Cevap Veremeyenler Gözlen en Beklen en X 2 Gözlen en Beklen en X 2 İşletme 39 38,5 0, ,5 0,05 İktisat , ,2 Kamu Yönetimi ,4 0, ,5 5,15 Maliye 3 3,6 0, ,25 Uluslar arası 86 82,3 0, ,6 1,35 İlişkiler Ekonomi- Finans 20 32,2 4, ,2 Tablo 3 te alt grupların temel faiz bilgisi ve okuduğu bölüm değişkeninin ilişkilerine katkı düzeyleri görülmektedir. Bu bağlamda saptanmış olan gruplar arası farklılığa en çok ekonomi-finans bölümü okuyan ve soruya yanlış cevap vermiş olan öğrencilerin neden olduğu görülmektedir.

24 16 Danışman, Sezer ve Gümüş Katılımcıların faizin işleyişine ilişkin bilgi alındıktan sonra tahvil fiyatı ile faiz oranı arasında nasıl ilişki olduğu aşağıdaki soru yardımıyla sorulmuş ve alınan yanıtlar Tablo 4 te gösterilmiştir. Eğer Piyasa Faiz Oranı Düşerse Tahvil Fiyatları Bundan Nasıl Etkilenir? Cinsiyet Bölüm *Yükselir * Bilemiyorum * Düşer Tablo 4: Faiz oranı- Tahvil Fiyat ilişkisi Doğru Cevap Doğru Cevap Verenler Veremeyenler Erkek Kadın İşletme İktisat Kamu Yönetimi Maliye 1 3 Uluslar arası İlişkiler Çalışma - - Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ekonometri - - Ekonomi Finans x 2 P 1,185 0,553 19,732 0,032 Tablo 4 te görüldüğü gibi, temel faiz oranı tahvil fiyat ilişkisinin cinsiyet değişkenine bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare (chi-square) testi sonucunda değişkenler arasındaki bağımlılık anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (X 2 =1,185; p=0,553.). Temel faiz bilgisinin öğrenim gördüğü bölüm değişkenine bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare (chi-square) testi sonucunda değişkenler arasındaki bağımlılık anlamlı bir ilişki bulunmuştur (X 2 =19,732;p=0,032).

25 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Tablo 5: Alt Grupların Faiz Oranı- Tahvil Fiyat İlişkisi ve Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkenin İlişkilerine Katkı Düzeyleri Bölüm Doğru Cevap Verenler Doğru Cevap Veremeyenler Gözlene n Beklene n X 2 Gözlene n Beklene n X 2 İşletme 12 14,6 0, ,4 0,238 İktisat 16 16,2 0, ,7 0,002 Kamu 68 56,5 2, ,4 1,17 Yönetimi Maliye 1 1,4 0, ,12 Uluslararası 19 31,1 7, ,8 3,40 İlişkiler Ekonomi ,2 0, ,8 0,60 Finans Tablo 5 te alt grupların faiz oranı tahvil fiyat ve okuduğu bölüm değişkeninin ilişkilerine katkı düzeyleri görülmektedir. Bu bağlamda saptanmış olan gruplar arası farklılığa en çok uluslararası ilişkiler bölümü okuyan ve soruya doğru cevap vermiş olan öğrencilerin neden olduğu görülmektedir. Katılımcıların hisse senedi ile tahvilin risk derecesine ilişkin bilgi düzeyini ölçmek için aşağıdaki ifadenin doğru olup olmadığı sorulmuş ve alınan cevaplar Tablo 6 da gösterilmiştir. Hisse senetleri normal olarak tahvillerden daha risklidir ifadesi ile ilgili olarak ne söylersiniz? * Doğru * Yanlış * Bilmiyorum * Cevap Vermiyorum

26 18 Danışman, Sezer ve Gümüş Cinsiyet Bölüm Tablo 6: Hisse Senedi-Tahvil Bilgisi Doğru Cevap Doğru Cevap Verenler Veremeyenler Erkek Kadın İşletme 42 1 İktisat Kamu Yönetimi Maliye 4 0 Uluslararası İlişkiler Çalışma - - Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ekonometri - - Ekonomi- Finans x 2 P 6,211 0,102 44,585 0,000 Tablo 6 da görüldüğü gibi hisse senedi tahvil bilgisi cinsiyet değişkenine bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare testi sonucunda değişkenler arasındaki bağımlılık anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. (X 2 =6,211; p=0,102.). Temel faiz bilgisinin öğrenim gördüğü bölüm değişkenine bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare (chi-square) testi sonucunda değişkenler arasındaki bağımlılık anlamlı bir ilişki bulunmuştur (X 2 =44,585;p=0,000). Tablo 7: Alt Grupların Hisse senedi-tahvil Bilgisi ve Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkenin İlişkilerine Katkı Düzeyleri Bölüm Doğru Cevap Verenler Doğru Cevap Veremeyenler Gözlene n Beklene n X 2 Gözlene n Beklene n X 2 İşletme 42 37,2 0,61 1 8,5 0,61 İktisat 38 41,5 0, ,1 0,0009 Kamu ,3 0, ,7 2,61 Yönetimi Maliye 4 3,5 0, Uluslararası 75 79,5 0, ,8 0,17 İlişkiler Ekonomi ,1 0, ,6 0,75 Finans Tablo 7 de alt grupların hisse senedi-tahvil bilgisi ve okuduğu bölüm değişkeninin ilişkilerine katkı düzeyleri görülmektedir. Bu bağlamda

27 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), saptanmış olan gruplar arası farklılığa en çok maliye bölümü okuyan ve soruya yanlış cevap vermiş olan öğrencilerin neden olduğu görülmektedir. Çalışmaya katılan öğrencilerin harcama araçlarına ilişkin bilgi düzeyini ölçmek için aşağıdaki seçenekler sunulmuş ve yanıtlar Tablo 8 de gösterilmiştir. Cinsiyet Bölüm Aşağıdaki enstrümanlardan hangisi ile harcama yapılmaz? * Nakit * Kredi Kartı * Bankamatik Kartı * Vadeli Mevduat Tablo 8: Harcama Araçları Bilgisi Doğru Cevap Verenler Doğru Cevap Veremeyenler Erkek Kadın İşletme 43 0 İktisat 45 3 Kamu Yönetimi Maliye 4 0 Uluslararası 91 1 İlişkiler Çalışma - - Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ekonometri - - Ekonomi- Finans 32 4 x 2 P 2,100 0,552 31,053 0,009 Tablo 8 de görüldüğü gibi, harcama araçları bilgisinin cinsiyet değişkenine bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare testi sonucunda değişkenler arasındaki bağımlılık anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (X 2 =2,100; p=0,0552). Temel faiz bilgisinin öğrenim gördüğü bölüm değişkenine bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare testi sonucunda değişkenler arasındaki bağımlılık anlamlı bir ilişki bulunmuştur (X 2 =31,053;p=0,009).

28 20 Danışman, Sezer ve Gümüş Tablo 9: Alt Grupların Harcama Araçları Bilgisi ve Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkenin İlişkilerine Katkı Düzeyleri Doğru Cevap Verenler Doğru Cevap Veremeyenler Gözlenen Beklenen X 2 Gözlenen Beklenen X 2 İşletme 43 41,9 0, İktisat 45 46,8 0, ,81 Kamu Yönetimi ,7 0, ,6 16,7 Maliye 4 3,9 0, ,9 4,9 Bölüm Uluslararası 91 89,6 0, ,4 9,48 İlişkiler Ekonomi- Finans 32 35,1 0, ,6 Tablo 9 da alt grupların harcama araçları bilgisi ve okuduğu bölüm değişkeninin ilişkilerine katkı düzeyleri görülmektedir. Bu bağlamda saptanmış olan gruplar arası farklılığa en çok kamu yönetimi bölümü okuyan ve soruya yanlış cevap vermiş olan öğrencilerin neden olduğu görülmektedir. Çalışmaya katılan öğrencilerin kredi kartını ne amaçla kullandığını görmek amacıyla nakit çekim yapıp yapmadıkları sorulmuş ve yanıtlar Tablo 10 da gösterilmiştir. Kredi kartından nakit çekim işlemi yapıyor musunuz? * Evet * Hayır Aylık Gelir Toplam Tablo 10:Kredi Kartından Nakit Çekim Bilgisi Evet Hayır x 2 P TL TL TL TL 0 1 6,935 0, TL ve üstü 1 0 Toplam Tablo10 da görüldüğü gibi, aylık aile geliri ile kredi kartından nakit çekme işlemi arasındaki analiz bilgisinin bağımlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan ki-kare (chi-square) testi sonucunda değişkenler arasındaki bağımlılıkta anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (X 2 =6,935 p=0,139).

29 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Ankete katılan öğrencilerin tahvil ile ilgili bilgi sahibi olup olmadıkları ilişkin bilgi soru aşağıdaki gibi olup alınan cevaplar Tablo 11 de verilmiştir. Aşağıdaki İfadelerden Hangisi Doğrudur? Bir Kişi, B Şirketinin Tahvilini Satın Aldığında; * Kişi B Şirketinin Bir Kısmına Sahiptir. * Kişi B Şirketine Borç Para Vermiştir. * Kişi B şirketinin Borçlarından Dolayı Sorumludur. * Hiçbiri * Bilmiyorum. * Cevap Vermiyorum. Tablo 11: Tahvil Bilgisi Cinsiyet Korelasyon Katsayısı P Bölüm Erkek Kadın İşletme İktisat Kamu Yönetimi Maliye Uluslararası İlişkiler Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ekonometri Ekonomi- Finans Sınıf Hazırlık Sınıfı 1.sınıf 2.sınıf 3.sınıf 4.sınıf 0,42 0,413 0,168 0,001-0,60 0,235 Çalışmanın bu bölümünde, üniversitede eğitim gören İ.İ.B.F öğrencilerinin tahvil bilgisi sırasıyla; cinsiyet, bölüm, sınıf değişkeni arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bu ilişkiye ilişkin hipotezler aşağıdaki gibidir. H0: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Tahvil Bilgisi İle Cinsiyet Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Yoktur. H1: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Tahvil Bilgisi İle Cinsiyet Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Vardır.

30 22 Danışman, Sezer ve Gümüş H0: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Tahvil Bilgisi İle Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Yoktur. H1: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Tahvil Bilgisi İle Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Vardır. H0: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Tahvil Bilgisi İle Sınıf Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Yoktur. H1: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Tahvil Bilgisi İle Sınıf Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Vardır. Tablo 11 e bakıldığında anlamlılık değerinin p>0.05 olduğu görülmektedir. Bu da üniversitede eğitim gören İ.İ.B.F öğrencilerinin tahvil bilgisi ile cinsiyet değişkeni arasında zayıf ve negatif yönlü bir ilişki olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak korelasyon analizinden elde edilen bulgulara göre tahvil bilgisi ile cinsiyet değişkeni arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığından dolayı H0 kabul edilirken H1 reddedilir. Öğrenim gördüğü bölüm değişkenine bakıldığında değerinin p<0.05 olduğu görülmektedir. Buna göre üniversitede eğitim gören İ.İ.B.F öğrencilerinin tahvil bilgisi ile öğrenim gördüğü bölüm değişkeni arasında çok zayıf, pozitif anlamlı bir ilişki görülmektedir. Korelasyon analizinden elde edilen bulgulara göre tahvil bilgisi ile öğrenim gördüğü bölüm arasında anlamlı bir ilişki bulunduğundan dolayı H0 reddedilirken, H1 kabul edilir. Son olarak sınıf değişkenine bakıldığında p>0.05 olduğunu görüyoruz. Bu durumda tahvil bilgisi ile sınıf değişkeni arasında orta düzeyde negatif yönlü anlamsız bir ilişki olduğu görülmektedir. Analizden elde edilen bulgulara göre H0 kabul edilirken H1 reddedilir. Katılımcılara sorulan diğer bir soru ise, hisse senedi sahipliği ile ilgili olup katılımcılardan alınan yanıtlar Tablo 12 de gösterilmiştir. Aşağıdaki İfadelerden hangisi doğrudur? Bir kişi menkul kıymet piyasasında B şirketinin hisse senedini satın aldığında; * Kişi B Şirketinin Bir Kısmına Sahiptir. * Kişi B Şirketine Borç Para Vermiştir. * Kişi B Şirketinin Borçlarından Dolayı Sorumludur. * Hiçbiri * Bilmiyorum. * Cevap Vermiyorum.

31 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Tablo 12: Hisse Senedi Bilgisi Cinsiyet Korelasyon Katsayısı P Bölüm Erkek 0,127 0,012 Kadın İşletme İktisat Kamu Yönetimi Maliye Uluslararası İlişkiler Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ekonometri Ekonomi- Finans -0,006 0,903 Çalışmanın bu bölümünde ise; üniversitede eğitim gören İ.İ.B.F. öğrencilerinin menkul kıymet piyasası bilgisi ile cinsiyet ve bölüm değişkeni arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bu ilişkiye ilişkin hipotezler aşağıdaki gibidir. H0: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Menkul Kıymet Piyasası Bilgisi İle Cinsiyet Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Yoktur. H1: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Menkul Kıymet Piyasası Bilgisi İle Cinsiyet Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Vardır. H0: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin, Menkul Kıymet Piyasası Bilgisi İle Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Yoktur. H1: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Menkul Kıymet Piyasası Bilgisi İle Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Vardır. Tablo 12 e bakıldığında anlamlılık değerinin p<0.05 olduğu görülmektedir. İ.İ.B.F. öğrencilerinin cinsiyeti ile menkul kıymet piyasası bilgisi arasında zayıf pozitif yönlü anlamlı bir ilişki görülmektedir. Korelasyon analizinden elde edilen bulgulara göre menkul kıymet piyasası bilgisi ile cinsiyet değişkeni arasında anlamlı bir ilişki bulunması nedeniyle H0 reddedilirken, H1 kabul edilir.

32 24 Danışman, Sezer ve Gümüş Öğrenim gördüğü bölüm değişkenine baktığımızda yine anlamlılık değerinin p>0.05 olduğu görülmektedir. İ.İ.B.F. öğrencilerinin öğrenim gördüğü bölüm ile menkul kıymet piyasasına ilişkin bilgi değişkeni arasında zayıf ve negatif yönlü bir ilişki görülmektedir. Elde edilen bu bulgulara göre menkul kıymet piyasası bilgisi ile öğrenim görülen bölüm değişkeni arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığından dolayı H0 kabul edilirken H1 reddedilir. Katılımcıların finansal okuryazarlık düzeylerini ölçmek için ayrıca paranın zaman değerini bilip bilmediklerine ilişkin sorulan soru ve alınan yanıtlar Tablo 13 te verilmiştir. Yakın bir arkadaşınızın eline bugün için TL, oğlunun ise 3 yıl sonra bugün 10000TL lik miras geçeceğini kabul edelim. Miras nedeniyle hangisi daha zengindir? * Arkadaşınız * Arkadaşınızın Oğlu * Her ikisi de Eşit Oranda Zengindir. * Bilmiyorum * Cevap Vermiyorum Tablo 13: Paranın Zaman Değeri Bilgisi Ölçümü Cinsiyet Bölüm Erkek Kadın İşletme İktisat Kamu Yönetimi Maliye Uluslararası İlişkiler Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ekonometri Ekonomi- Finans Korelasyon Katsayısı P 0,127 0,01 2 0,219 0,00 0 İ.İ.B.F. öğrencilerinin paranın zaman değeri bilgisi ile cinsiyet ve bölüm değişkeni arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bu ilişkiye ilişkin hipotezler aşağıdaki gibidir.

33 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), H0: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Paranın Zaman Değeri Bilgisi İle Cinsiyet Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Yoktur. H1: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Paranın Zaman Değeri Bilgisi İle Cinsiyet Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Vardır. H0: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Paranın Zaman Değeri Bilgisi İle Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Yoktur. H1: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin Paranın Zaman Değeri Bilgisi İle Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Vardır. Tablo 13 e bakıldığında anlamlılık değerinin p<0.05 olduğu görülmektedir. Üniversitede eğitim gören İ.İ.B.F. öğrencilerinin paranın zaman değeri bilgisi ile cinsiyet değişkeni arasında çok zayıf, pozitif yönlü bir ilişki görülmektedir. Sonuç olarak korelasyon analizi sonuçlarına göre paranın zaman değeri ile cinsiyet değişkeni arasında anlamlı bir ilişki bulunduğunda dolayı H0 reddedilirken H1 kabul edilir. Öğrenim gördüğü bölüm değişkenine bakıldığında ise değerinin p<0.05 olduğu görülmektedir. Üniversite öğrencilerinin, paranın değer muhafazası fonksiyonu bilgisi ile öğrenim gördüğü bölüm değişkeni arasında çok zayıf pozitif anlamlı bir ilişki görülmektedir. Korelasyon analizinden elde edilen bulgulara göre paranın zaman değeri bilgisi ile öğrenim gördüğü bölüm arasında anlamlı bir ilişki bulunduğundan dolayı H0 reddedilirken H1 kabul edilir. Öte yandan katılımcılara kredi kartı ile ilgili olarak yanlış olanı işaretleyiniz sorusu sorulmuş ve aşağıdaki seçenekler sunulmuştur. * Asgari Tutar Ve Üzerinde Ödenirse Akdi Faiz Uygulanır Ve Toplam Borçta Artış Olur. * Asgari Ödeme Tutarının Altında Ödenirse Gecikme Faizi Uygulanır. * Asgari Tutar Ödenerek Toplam Borçta Artış Olmaz.

34 26 Danışman, Sezer ve Gümüş Tablo:14 Kredi Kartı Kullanım Bilgisi Bölüm İşletme İktisat Kamu Yönetimi Maliye Uluslar Arası İlişkiler Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ekonometri Ekonomi- Finans Korelasyon Katsayısı P 0,352 0,000 Üniversitede eğitim gören İ.İ.B.F. kredi kartı kullanım bilgisi ile bölüm değişkeni arasındaki ilişki araştırılmıştır Bu ilişkiye ilişkin hipotezler aşağıdaki gibidir. H1: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin, Kredi Kartı Kullanım Bilgisi İle Öğrenim Gördüğü Bölüm Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Vardır. H0: Üniversitede Eğitim Gören İ.İ.B.F Öğrencilerinin, Kredi Kartı Kullanım Bilgisi İle Sınıf Değişkeni Arasında Anlamlı Bir İlişki Yoktur. Tablo 14 te öğrenim gördüğü bölüm değişkenine bakıldığında değerin p<0.05 olduğu görülmektedir. Tablodan da anlaşılacağı üzere üniversitede eğitim gören İ.İ.B.F. öğrencilerinin, kredi kartı kullanım bilgisi ile öğrenim gördüğü bölüm arasında zayıf, pozitif anlamlı bir ilişki görülmektedir. Elde edilen bulgulara göre kredi kartı kullanım bilgisi ile öğrenim gördüğü bölüm arasında anlamlı bir ilişki bulunduğundan H0 reddedilirken H1 kabul edilir. Çalışmada katılımcılara çeşitli seçenekler sunularak finans ile ilgili bilgileri hangi kanallardan elde ettikleri sorulmuş ve elde edilen cevaplar Tablo 15 te gösterilmiştir.

35 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Tablo 15:Finansal Bilgi Kaynakları N % Kümülatif Yüzde Aile Üyeleri ,3 53,3 Arkadaşlar 99 25,4 78,7 Meslektaşlar 1,3 79,0 İş Arkadaşları 5 1,3 80,3 Gazeteler 4 1,0 81,3 Okul 50 12,8 94,1 Tv-Radyo Reklamları 6 1,5 95,6 Kendi Yaşam Tecrübeniz 3,8 96,4 İnternet 13 3,3 99,7 Banka 1,3 100 Total ,0 Tablo 15 teki sonuçlara bakıldığında katılımcıların öncelikle finansal bilgilerini aile üyelerinden elde ettiği göze çarpmaktadır. En düşük sonuç ise sırasıyla meslektaşlar, banka, kendi yaşam tecrübesi, gazeteler ve iş arkadaşlarından elde edilen bilgi olarak gözükmektedir. Öğrencilerin finansal kararlar alırken aile üyelerinin tecrübesine ve finansal bilgisine güvendikleri sonucu da çıkarılabilir. Aile bireylerinin ortak rasyonel finansal kararlar alması aile ekonomisi için önemlidir. Ailelerin, çocuklarına finansal okuryazarlık nosyonu kazandırma görevi olduğu anlaşılmaktadır. Katılımcıların harcama ve tasarruf alışkanlıklarının yanında temel bazı finansal bilgileri edinip edinmediklerini ölçmek amacıyla 5 li likert ölçeğinde sorular sorulmuş ve yanıtlar Tablo 16 da gösterilmiştir.

36 28 Danışman, Sezer ve Gümüş Tablo16: Harcama, Tasarruf ve Temel Finansal Bilgi Ölçümü 1- Kesinlikle Katılmıyorum 2- Katılmıyorum 3- Fikrim Yok 4- Katılıyorum 5- Kesinlikle Katılıyorum Kredi Kartı Faturamı Her Ay Zamanında Öderim Sahip Olduğumdan Daha Fazla Parayı Harcamaktan Kaçınırım. Her Ay Bir Miktar Düzenli Olarak Tasarruf Ederim Enflasyon Paranın Satın Alma Gücünü Azaltır. Türkiye de Enflasyon Oranı %10 un altındadır. Türkiye deki Menkul Kıymetlerin Adı Borsa İstanbul dur. Borsalarda Sadece Hisse Senedi Alımı ve Satımı Yapılmaktadır. Ons, Altın gibi Madenlerin Ölçüm Birimidir. 1,8 2,1 16,2 75,1 4,9 3,1 3,8 3,3 83,3 6,4 14,9 9,2 6,7 67,2 2,1 2,1 3 4,9 86,4 6,4 1 1,5 22,1 71,8 3,6 5 2,1 34,9 56,2 6,4 4,1 6,9 33,1 54,4 1,5 1,5 26,2 65,9 6,4 - Tablo 16 da elde edilen sonuçlar incelendiğinde, katılımcıların büyük çoğunluğunun kredi kartı faturalarını zamanında ödediği ve sahip olduğumdan daha fazla parayı harcamaktan kaçındığı sonucu ortaya çıkmıştır. Bunun yanında, her ay bir miktar düzenli olarak tasarruf ettikleri ve enflasyon paranın satın alma gücü üzerinde olumsuz etkiye sahip olduğunu beyan etmişlerdir. Türkiye deki menkul kıymetlerin adı Borsa İstanbul dur. sorusuna %56,2 ile en yüksek cevap olan katılıyorum cevabı verilirken borsalarda sadece hisse senedi alımı ve satımı yapıldığına ilişkin %54,4 ile katılıyorum cevabı verilmiştir. Son olarak altın birimi olarak kullanılan Ons konusunda katılımcıların bilgi düzeyi oldukça düşük olup yaklaşık %28 lik kısmı kesinlikle katılıyorum ve katılıyorum cevabı vermiştir. Son olarak katılımcıların bankaların sundukları ürünler konusunda bilgileri olup olmadığını görmek amacıyla 5 li likert ölçeğinde sorular sorulmuş ve cevaplar Tablo 17 de gösterilmiştir.

37 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Finansal Kavramlar Tablo 17: Temel Bankacılık Ürünlerine İlişkin Bilgi Ölçümü Kesinlikle Bilmiyorum Bilmiyorum Duydum Ama Ayrıntısını Bilmiyorum Tablo 17 de elde edilen sonuçlara bakıldığında, 11 kavram hakkında katılımcıların bilgi seviyeleri tespit edilmiş ve 312 kişi kredi kartı, 159 kişi Vadesiz Mevduat Hesabı ve 148 kişi de vadeli mevduat hesabı kavramlarını iyi bildiği anlaşılmıştır. Burada en çok göze çarpan durum katılımcıların Mortgage ve yatırım fonu hakkında çok az bilgiye sahip olduğudur. Havale- EFT, banka kredisi kavramları iyi bilinirken 51 kişi emeklilik fonları hakkında iyi biliyorum cevabını vermiştir. Sonuç ve Öneriler İyi Biliyorum Kesinlikle iyi Biliyorum Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Frekans Yüzde Mortgage 36 9, , ,1 33 8,5 2 0,5 İnternet Bankacılığı , , , ,9 Emeklilik Fonları , ,1 12 3,1 Vadeli İşlemler Banka Kredisi Vadesiz Mevduat Hesabı Hisse Senedi Yatırımı Tahvil Yatırımı Yatırım Fonu Kredi Kartı Havale- EFT 23 5,9 38 9, , ,7 11 2,8 7 1,8 24 6, ,6 Finansal okuryazarlık kısaca, bireylerin gelir gider dengesini sağlamaya yönelik bütçe oluşturma becerisi ile etkili finansal kararlar alabilmektir. Finansal kararlar, mevcut şartlara göre bireyin dolayısıyla toplumun refah düzeyine olumlu katkı sağlamaktadır. Bu olumlu katkı ülke ekonomisinin istikrarı için önemlidir ,1 25 6,4 19 4,9 33 8, , ,8 13 3,3 6 1,5 14 3, , ,8 5 1,3 6 1,5 12 3, , , ,1 19 4, , ,1 5 1, ,5 11 2, ,6 5 1,3 6 1,5 17 4, , ,1

38 30 Danışman, Sezer ve Gümüş Bugünün öğrencileri, toplumun geleceğinin şekillendirilmesinde söz sahibi olacak potansiyel icracı, yönetici ve liderlerdir. Bu nedenle ekonomik gelişmeler hakkında yorum yapabilecek finansal gelişmeler karşısında doğru finansal kararlar alabilecek becerilere sahip olmaları gerekmektedir. Öğrencilerin finansal okuryazarlık düzeyleri ve demografik özellikleri öğrenim gördüğü bölüm ve finansal kavramlar ile temel finans bilgileri arasındaki ilişkiyle ilgili olarak anketten elde edilen verilere frekans, ki-kare ve korelasyon analizleri yapılarak ölçülmüştür. Ankette yer alan faiz, tahvil, hisse senedi, paranın yönetimi, paranın zaman değeri ile ilgili sorular temel ve ileri düzey finans bilgilerine yöneliktir. Katılımcıların temel finans bilgi düzeyini ölçen soruları çoğunlukta doğru yanıtladığı tespit edildiğinden temel düzeyde finansal okuryazar oldukları anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra ileri finansal okuryazarlık düzeyine ait frekans sayısı düşüktür. Ki-kare analizinden cinsiyet, yaş, anne ve baba eğitim durumu, öğrenim görülen bölüm ve gelir durumu ile finansal okuryazarlık arasındaki ilişkinin durumu tespit edilmiştir. Elde edilen bazı tespitler sonucunda; Sınıf ile temel faiz bilgisi arasında anlamlı ilişki vardır. Öğrenim görülen bölüm ile temel faiz bilgisi arasında anlamlı ilişki vardır. Not ortalaması ile temel faiz bilgisi arasında anlamlı ilişki yoktur. Cinsiyet ile temel tahvil bilgisi arasında anlamlı ilişki yoktur. Öğrenim görülen bölüm ile temel tahvil bilgisi arasında anlamlı ilişki vardır. Cinsiyet ile hisse senedi bilgisi arasında anlamlı ilişki yoktur. Yaş ile hisse senedi bilgisi arasında anlamlı ilişki vardır. Cinsiyet ile paranın yönetimi arasında anlamlı ilişki yoktur. Öğrenim görülen bölüm ile paranın yönetimi arasında anlamlı ilişki vardır. Korelasyon analizinde cinsiyet, yaş, öğrenim görülen bölüm ile finansal okuryazarlık arasındaki ilişkinin derecesi ve yönü tespit edilmiştir. Buna göre; cinsiyet ve sınıf durumunun finansal okuryazarlık düzeyi ile ilişkisi bulunamamıştır. Cinsiyet durumunun menkul kıymet piyasası ile

39 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), ilişkisi bulunmuştur. Kamuoyunda, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinin finansal okuryazarlık düzeyleri bakımından ortalamanın üstünde bulunmaları beklentisi vardır. Ancak verilere göre temel finansal okuryazar olarak kabul edilen sayısal çoğunluk söz konusu beklentiyi karşılayacak yeterlikte değildir. Kredi kartı kullanımı ile öğrenim görülen bölüm arasında zayıf ve pozitif yönlü ilişki bulunmuştur. Kamuoyunda gelir seviyesi yüksek olan bireyler içinde finansal okuryazarlık bakımından çoğunlukla doğru kararlar verdikleri kanısı mevcuttur. Analize göre gelir durumu ile finansal okuryazarlık arasında ilişki bulunamamıştır. Elde edilen analiz sonuçları doğrultusunda, ekonomi, finans ve muhasebe derslerini alan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinin tamamının mezun olmadan önce en az asgari standartlar ölçüsünde temel finansal okuryazarlık düzeyine erişmesi sağlanmalıdır. Üniversitelerin öğretim vizyonuna mezuniyet hakkına sahip olacak öğrencilerin ileri düzey finansal okuryazarlık yeterliliğine eriştirme hususu dahil edilmelidir. Böylece ülkemizin ekonomik geleceğinin sağlıklı olarak sevk ve idare edilmesi sağlanacaktır. Yaşam kalitesi yüksek, refah bir toplum atmosferi oluşturma hedefini gerçekleştirecek öğretim metod ve teknikleri iyileştirilmeli ve sürekli yenilenmelidir. Bu öğretim metod ve teknikleri üniversitelerimizin diğer bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin ders programlarına göre uygun hâle getirilmelidir.

40 32 Danışman, Sezer ve Gümüş Kaynakça Alkaya, A. ve Yağlı, İ. (2015). Finansal Okuryazarlık-Finansal Bilgi, Davranış ve Tutum: Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İİBF Öğrencileri Üzerine Bir Uygulama. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8(40), Atik, M., Köse, Y. ve Yılmaz, B. (2016). Muhasebe ve Finans Derslerinin Askeri Yükseköğretim Programındaki Önemi ve Askerlik Niteliğinin Kazandırılmasındaki Rolü. Muhasebe, Finans ve Denetim Çalışmaları Dergisi, 2(1), Barış, S. (2016). Finansal Okuryazarlık ve Bütçeleme Davranışı:Üniversite Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma. TESAM Akademi Dergisi, 3(2), Bayram, S. S. (2015). Finansal Okuryazarlık ve Para Yönetimi Davranışları:Anadolu Üniversitesi Öğrencileri Üzerine Uygulama. Uluslararası İşletme ve Yönetim Dergisi, 2(2), Brown, M., Henchoz, C. ve Spycher, T. (2017). Culture and Financial Literacy. University of St. Gallen Swiss Institute of Banking and Finance.Working Papers on Finance No. 2017/3, Coşkun, S. (2016) Üniversite Öğrencilerinin Finansal Davranış ve Tutumlarının Belirlenmesi: Finansal Okuryazarlık Algıları Üzerine Bir Araştırma. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 5 (7), Danes, S. M. ve Haberman, H. R. (2007). Teen Financial Knowledge, Self- Efficiency, and Behavior: A Gendered View.Association for Financial Counseling and Planning, 18(2), Durmuş, B.,Yurtkoru, E.S. ve Çinko, M. (2013). Sosyal Bilimlerde SPSS le Veri Analizi. İstanbul:BetaYayınları. Gathergood, J. ve Weber, J. Financial Literacy: A Barrier To Home Ownership For The Young? Retrieved April 01, 2017, from Financial_Literacy_A_Barrier_to_Home_Ownership for the Young. Gökmen, H. (2012). Finansal Okuryazarlık. İstanbul: Hiperlink Yayınları.

41 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Gutnu, M.M. ve Cihangir M. (2015). Finansal Okuryazarlık: Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Personeli Üzerinde Bir Araştırma. Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 3(10), Hayta, A.B. (2011). Aile Finans Sistemi İlişkileri: Finansman Yönetimi Finansal Okuryazarlık. Ankara: Gazi Kitapevi. Jorgensen, B.L. ve Savla, J. (2010). Financial Literacy of Young Adults: The Importance of Parental Socialization. Interdisciplinary Journal of Applied Family Studies. Family Relations 59, Kılıç, Y.,Ata, H.A. ve Seyrek, İ. H. (2015). Finansal Okuryazarlık: Üniversite Öğrencilerine Yönelik Bir Araştırma. Muhasebe ve Finansman Dergisi, 17(66), Klapper,L.,Lusardi,A. vepanos G. A. (2012). Financial Literacy and the Financial Crisis. Network Study on Pensions, Aging and Retirement Discussion Papers, Ludlum, M.,Tilker,K., Ritter,D., Cowart, T., Xu,W. ve Smith, B. (2012).Financial Literacy and Credit Cards: A Multi Campus Survey. International Journal of Business and Social Science, 3(7), Lusardi, A. vemitchell, O. (2014). The Economic Importance of Financial Literacy: Theory and Evidence. Journal of Economic Literature, 52(1), Marcolin,S. ve Abraham, A. (2006). Financial Literacy Research: Current Literature and Future Opportunities. University of Wollongong Research Online(3rd International Conference of Contemporary Business), OECD (2005). Improving Financial Literacy: Analysis of Issues and Policies. OECD Journal: Financial Market Trends, 2005/2(89), Öztürk, E. ve Demir, Y.(2015). Finansal Okuryazarlık Ve Para Yönetimi: Süleyman Demirel Üniversitesi Akademik Personel Üzerine Bir Uygulama. Muhasebe ve Finansman Dergisi, 17(68), Sarıgül, H. (2014). A Survey of Financial Literacy Among University Students. The Journal of Accounting and Finance,

42 34 Danışman, Sezer ve Gümüş Sekita, S. (2011). Financial Literacy And Retirement Planning In Japan. Institute Of Social And Economic Research, Osaka University. Working Paper 108/11, Sezer, D. ve Demir, S.(2015). Yatırımcıların Finansal Okuryazarlık ve Bilişsel Yetenek Düzeylerinin Psikolojik Yanılsımalar İle İlişkisi. Muhasebe Ve Finansman Dergisi, 17(66), Temizel, F. (2010), Mavi Yakalılarda Finansal Okuryazarlık, İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. Temizel, F. ve Bayram, F. (2011). Finansal Okuryazarlık: Anadolu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğrencilerine Yönelik Bir Araştırma. C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 12(1), Temizel, F. ve Özgüler, İ. (2015). Finansal Eğitime Bakış. Uluslararası İşletme ve Yönetim Dergisi 3(1), Tuna, G. ve Ulu, M.O. (2016). Üniversite Öğrencilerinin Finansal Okuryazarlık Düzeylerini Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi: İşletme Bölümü Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma. Uluslar arası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi ICAFR 16 Özel Sayısı, Yardımcıoğlu, M. ve Yörük, A. (2016). Türkiye de ki Finansal Okuryazarlığın ve Finansal Farkındalığın Durumu. Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Dergisi, 9 (2),

43 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Extended Summary DETERMINATION OF THE LEVEL OF FINANCIAL LITERACY: A RESEARCH ON UNIVERSITY STUDENTS Introduction Financially literate individuals are people who know how to access the necessary information about financial products, who have the right information, and who benefit from their financial decisions by ensuring the savings and consumption balance. The rationality level of financial behaviors expected to be exhibited by financially literate individuals also depends on some factors outside the individual, such as technology, the marketing understanding that encourages consumption, the increase in communication speed, the rapid changes in economic events and the uncertainties they create and the difficulty of following economic events. The general equilibrium in the economy takes place in the presence of conditions that provide the intersection of supply and demand. The development needed for a healthy economy is a stable optimal interaction with producers and consumers in supply and demand. For this interaction, it is necessary for producers and consumers to be financially literate because they have financial information with which they can interpret the economic developments and predict the conditions of the following period. This will also increase the efficiency of the market. Literature In their study, Kılıc, Ata and Seyrek (2015) observed that students are the most knowledgeable in individual banking and the least knowledgeable in investments. Consideration of risk, income and cost factors in the management of money in accordance with the individual budget and showing the appropriate financial behavior are defined as taking the right decision financially (Coşkun, 2016:2248). Knowledge of financial issues is needed for financial literacy, which is defined as the ability of an individual to make the right financial decisions. According to Barış (2016:34), family income level, experience and financial behavior may influence budgetary decisions together with the knowledge of financial literacy.

44 36 Danışman, Sezer ve Gümüş The Importance of Financial Literacy The prevalence of free market economics has rapidly increased the importance of financial literacy. One of the effective factors in increasing the importance of financial literacy is its three-dimensional structure. This structure, which includes savings, investment and financial fraud, leads to a multifaceted interest in the concept (Temizel, 2010 :9). The process by which financial investors improve the level of knowledge about financial products and increase their financial knowledge in accordance with actual recommendations and make necessary adjustments by taking the right financial decisions is the process of providing financial awareness (Yardımcıoğlu and Yörük, 2016:176). The first step in increasing financial literacy and financial awareness is financial education (Yardımcıoğlu and Yörük, 2016:206). Financial Literacy and Financial Education Financial literacy should be preferred to increase financial literacy (Alkaya and Yağlı, 2015: 586). It appears that three definitions of financial literacy are emphasized. These concepts are financial attitudes, financial behavior and financial information shaping them (Tuna and Ulu, 2016: 139). Financial Capability Financial skills and competence are the elements that form the concept of financial ability. It is through financial skills to have knowledge and understanding of financial issues that include both personal circumstances and situations outside the person's domain of influence. Having financial skills in the same way is not possible without any knowledge or using this knowledge. The person who is competent in financial matters defines financial problems and develops effective and efficient solutions to overcome these problems (Öztürk and Demir, 2015:116). Financial Education Programs The low level of financial knowledge makes it difficult for individuals to make financial decisions. According to Hayta's work (2011); financial education includes individuals in different age categories, but for young people financial education is more important. The reason for this is that they confront more financial risks and have more complex financial instruments than older families. Young people are exposed to financial

45 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), services through mobile phones, bank accounts, credit cards at very early ages. For this reason, financial education should be given to individuals from very early ages (Hayta, 2011: 264). The financial literacy of young people in Switzerland has become a major awareness issue among politicians in recent years. In Switzerland, significant investments have been made on behalf of public and private sector initiatives for financial education, such as the case of public schools at a national scale (Brown, Henchoz and Spycher, 2017: 27). Results and Suggestions Financial literacy is, in short, able to make effective financial decisions with the ability to budget for individuals to balance income and expenditure. Financial decisions make a positive contribution to the individual's social welfare level according to current conditions. This positive contribution is important for the stability of the country's economy. Today's students are potential executives, managers and leaders who will have a say in shaping the future of society. For this reason, they need to have the ability to make accurate financial decisions in the face of financial developments that can comment on economic developments. The data obtained from the questionnaire regarding frequency of financial literacy and demographic characteristics of students, in relation to the department and financial concepts and basic financial information are measured by frequency, chi-square and correlation analysis. In line with the analysis results obtained; all students of the Faculty of Economics and Administrative Sciences, who take courses in economics, finance and accounting, should reach the level of basic financial literacy at least to the minimum standards before graduation. Universities' inclusion of access to advanced financial literacy competence for students with the right to graduate should be included in the teaching vision. Thus, the economic future of our country will be ensured to be managed and administered in a healthy manner. The teaching methods and techniques to realize the goal of creating a social atmosphere with a high quality of life must be improved and constantly renewed. These teaching methods and techniques should be tailored in accordance with the curriculum of the students in other parts of our universities.

46 38 Danışman, Sezer ve Gümüş

47 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi Science Journal of Turkish Military Academy Aralık / December 2016, Cilt/Volume 26, Sayı/Issue 2, ISSN (Basılı) : ISSN (Online): ÜNİVERSİTE VE MESLEK TERCİHİNİ ETKİLEYEN UNSURLARA YÖNELİK BİR ALAN ARAŞTIRMASI Kemal KÖKSAL 1 Öz Bu çalışmanın amacı, ülke güvenliği için çalışacak personeli yetiştiren üniversite ve dolaylı olarak meslek tercihini etkileyen faktörleri ve bu faktörlerin demografik (cinsiyet, sınıf, anne-babanın eğitim ve gelir durumu, bölge, okul türü ve lise ortalaması) değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmektir. Bu maksatla araştırmacılar tarafından hazırlanan ölçek uygulanarak veriler toplanmıştır. Ölçek geliştirme çalışmaları kapsamında ilk aşamada öğrencilere açık uçlu sorular sorulmuş ve tercih nedenlerini belirtmeleri istenmiştir. Çalışmanın sonucunda tercih nedeni olarak öne çıkan faktörlere göre üç farklı ana boyut (sekiz alt boyut) olduğu değerlendirilmiştir. Geliştirilen ölçeğin yapı geçerliliğini incelemek için keşfedici faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizi sonuçları araştırmacılar tarafından tasarlanan sekiz boyutlu yapıyla örtüşmektedir. Hipotezlerin testi için t testi ve ANOVA analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda kültürel değerlerin, yetenek algısının ve statü kazanma isteğinin üniversite ve meslek tercihinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca üniversite ve meslek tercihini etkileyen faktörlerle demografik faktörler arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Üniversite Tercihi, Meslek Seçimi, Alan Araştırması A FIELD STUDY FOR THE FACTORS INFLUENCING THE UNIVERSITY AND OCCUPATIONAL CHOICE Abstract The aim of this study is to determine the factors affecting the university and indirectly occupational choices. For this purpose data were collected by applying a scale prepared by the researchers. In the first stage of the scale development, open-ended questions were asked to indicate students 1 Öğretim Görevlisi, Kara Harp Okulu, Dekanlık, İşletme Bölümü, kkoksal@kho.edu.tr Makale Geliş Tarihi: Makale Kabul Tarihi:

48 40 Köksal preferences. As a result of the study, three main dimensions have been identified. Factor analysis is used to establish the construct validity of the measures. To measure the internal consistency of the scale and subdimension, the Cronbach s alpha values were calculated. When analyzing the results, the overall reliability coefficient of the survey is 0,862. An independent sample t-test and one-way ANOVA is used to test whether the average of a sample differ significantly from a population mean. Findings reveal that cultural values, perception of ability and gaining status is effective in the choice of university and occupation. There is a significant relation among the factors which affect university and occupational choices and demographical variables. Keywords: University Choice, Occupational Choice, Field Research Giriş İnsanın yaşamını devam ettirebilmek için yaptığı, yoğun bir eğitim ve çalışma sonucunda kazanabildiği unvana meslek adı verilmektedir. Genelde her meslek grubu, o mesleğin değerlerini ve gerektirdiği becerileri öğreten ve bunların gelişimini sağlayacak kuruluşlara sahiptir. Dünyada binlerce meslek bulunurken Türkiye de tanımlanmış 600 civarında meslek söz konusudur. Her bir meslek için görev alanı, kullanılan araç ve gereçler, çalışma koşulları, iş bulma olanakları, meslek eğitiminin verildiği yer, meslek eğitimine giriş koşulları, eğitimin süresi ve içeriği, meslekte ilerleyebilme ve yeni meslekleri seçebilme olanakları farklı özellikler göstermektedir. Meslek kişi için saygı görme, başkaları ile ilişki kurma, toplumda bir yer edinme ve işe yaradığı duygusunu yaşatan bir etkinlik alanıdır. Bütün bunlardan dolayı meslek seçimi birey yaşamında önemli dönüm noktalarından biri olarak görülmektedir. Çünkü birey meslek seçerken bir yaşam biçimini de seçmiş olmaktadır (Sarıkaya ve Khorshid, 2009:394). Çalışmaya ihtiyacı olmayan insanların da yeteneklerini kullanmak ve kendini geliştirmek için meslek seçtikleri görülmektedir. Meslek seçimi bireyin kişiliği, umutları, dünya görüşü ve manevi değerleri ile de ilişkidir (Can vd., 2010:2). Meslek seçimi bireyin vermesi gereken önemli bir karardır. Bireyin bu kararını etkileyen birçok faktör vardır. Bireyin değer yargıları, ilgi alanları, inançları (Genç vd., 2007: 50), bilgi birikimleri, kişisel özellikleri, elde edecekleri tatmin (Tokar vd., 1998:115), ekonomik durum ve aile

49 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), (Brown, 2002:48) gibi faktörlerin meslek seçiminde etkili olduğu görülmektedir. Askerlik, insanlık tarihindeki en eski mesleklerden biridir. Sosyal hayata geçişle birlikte insanoğlunun güvenlik ihtiyacı ön plana çıkmıştır. Bu ihtiyaç öncelikle grup üyesi erkeklerin kolluk gücü olarak görev yapması ile sağlanırken zamanla kaynakların idaresi ve paylaşımındaki gelişmeler ile tek görevi topluluğun savunma ve saldırı ihtiyaçlarını karşılamak olan askerler ortaya çıkmıştır. Askerlik, Türk toplumunda kutsal bir yere sahiptir ve geçmişten bugüne kültürel bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Askerlik, kahramanlık, yurtseverlik gibi erdemlerle ve erkekliğin ispatı ile birleştirilen bir kavram olmuştur (Bröckling, 2001:10). Türk toplumunda askerliğe verilen önemden dolayı, askerliğin meslek olarak seçilmesinin çok çeşitli faktörler tarafından etkilendiği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada askerliğin meslek olarak seçilmesini etkileyen faktörler ve bu faktörlerin sınıf, cinsiyet, bölge, gelir durumu, ailenin eğitim durumu, lise not ortalaması gibi faktörlere göre değişip değişmediği incelenecektir. Kavramsal ve Kuramsal Çerçeve Meslek seçimi birey ve toplum açısından son derece önemli bir konudur. Birey açısından bireyin kişiliğine uygun mesleğin seçimi yaşam kalitesini etkilemekte, toplum açısından ise ülke kaynaklarının verimli ve etkin kullanılmasını sağlamaktadır. Hem toplum hem de birey için önemli bir karar olan meslek seçimi birçok faktörden etkilenmektedir. Blau ve arkadaşları (1956) meslek seçimini etkileyen faktörlere yönelik kapsamlı bir model (Şekil 1) geliştirmişlerdir (s ).

50 42 Köksal Şekil 1: Meslek Seçim Modeli Meslek Seçimi Bireyin tercih ve beklentileri İdeal standartlar ve gerçekçi tahminler 1. Meslek Tercihini Doğrudan Etkileyen Faktörler Mesleki bilgi Teknik beceri Sosyal rol özellikleri 1. Meslek Tercihini Doğrudan Etkileyen Faktörler İstihdam seviyesi İstenilen beceriler Ücret politikaları 2. Sosyo-psikolojik Özellikler Genel kültür seviyesi Yetenekleri ve eğitim seviyesi Sosyal pozisyonu ve ilişkileri Mesleki yaşama adaptasyonu 2. Organizasyonların Sosyoekonomik Özellikleri Mesleklerin dağılımı İş gücü devir oranı Mesleklerin yaşam ömrü 3. Bireyin Kişisel Gelişimi Eğitimi Sosyalleşme Süreci Ekonomik İmkânları Ailenin Etkisi 3. Tarihsel Gelişim Sosyal Hareketlilik Endüstrileşme Toplumsal Organizasyonların Gelişimi Biyolojik Özellikler SOSYAL YAPI Toplumsal Sınıf Düzeni Kültürel Değerler Demografik Unsurlar Ekonomik Yapı Teknolojik Gelişme Çevre Şartları Kaynaklar İklim Coğrafya (Kaynak: BLAU vd.1956: 534) Model meslek tercihini etkileyen bireysel ve toplumsal faktörler olarak iki başlık altında oluşturulmuştur. Birey içinde yaşadığı toplumdan bağımsız düşünülemeyeceği için sosyal yapı hem bireyi hem de toplumu etkileyen genel bir faktör olarak belirtilmiştir. Sosyal yapı başlığı altında

51 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), toplumun sınıf düzeni, kültürel değerler, nüfusun yapısı (yaş, cinsiyet, eğitim vb.) toplumun ekonomik ve teknolojik gelişmişlik seviyesi sıralanmıştır. Modele göre bireyin tercih ve beklentilerini oluşturan ve meslek seçimini doğrudan etkileyen faktörler olarak bireyin meslek hakkındaki bilgisi, teknik becerisi, toplumdaki üstlendiği rolün özellikleri (örneğin erkeklerin baba, asker, usta vb., kızların anne, hemşire, ev işleri vb.) ve kazanmak istedikleri ücrete yönelik beklentileri sıralanmaktadır. Bireyin mesleğe ilişkin beklentilerini oluşturan diğer (dolaylı) unsurlar ise, sosyopsikolojik özellikler olarak genel kültür seviyesi, eğitim seviyesi, kazandığı yetenekler, toplumdaki statüsü, diğer insanlarla kurduğu iletişim ve mesleki yaşama adaptasyonu (asker, polis, öğretmen, sanatçı vb. mesleklere sahip ailelerin çocuklarının ilgili mesleğe olan yakınlığı) sıralanmıştır. Bireyin kişiliğinin oluşmasında etkili olan almış olduğu eğitim, sosyalleşme süreci, maddi imkânları ve aile ve çevrenin etkisi de meslek seçimini dolaylı etkileyen unsurlar olarak gösterilmiştir. Son olarak bireyin biyolojik (fiziksel) özellikleri de kişisel, sosyo-psikolojik ve diğer faktörleri etkileyen başlıca unsur olarak gösterilmiştir. Modelde toplumsal faktörlerden meslek tercihini doğrudan etkileyen ve bireyin beklenti ve tercihlerinin oluşmasında da etkili olan unsurlar olarak ilgili meslek için istihdam olanakları, gerek duyulan beceriler ve ücret politikaları sayılmıştır. Toplumdaki organizasyonların sosyoekonomik özellikleri olarak mesleklerin dağılımı, meslekteki iş gücü devir oranı, mesleklerin halk tarafından benimsenmesi ve hükümet destekleri sıralanmaktadır. Toplumun tarihsel gelişimi de meslek tercihini etkileyen bir diğer unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumdaki sosyal hareketlilik, toplumun endüstrileşme seviyesi, toplumsal örgütlerin tarihsel gelişimi ve tüketim ihtiyaçlarındaki değişme tarihsel gelişim çerçevesinde sıralanan unsurlardır. Son olarak ülkenin bulunduğu coğrafya, bu coğrafyadaki kaynaklar ve iklim şartları da meslek tercihlerinde etkili olmaktadır. Ülkemizde meslek tercihi genelde üniversite tercihi ile birlikte anılmaktadır. Gençlerin üniversite tercihlerini etkileyen değişik faktörler bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar üniversitenin akademik kadrosunun nitelik ve nicelik açısından durumu, yayın sayısı, kamuoyunda olumlu anlamda bilinir

52 44 Köksal olması, saygın bir kurum olarak anılması, genel olarak eğitim kalitesi gibi unsurlar saygınlık ve kurum imajının öğeleri olarak üniversite tercihini etkilediğini göstermektedir (Landrum vd., 1998; Baker ve Brown, 2007; Keling vd., 2007; Mourad, 2011). Üniversitenin bulunduğu şehir, bireyin buraya olan yakınlığı, ulaşım kolaylığı, şehrin sosyal olanakları ve şehirdeki iş imkânları gibi coğrafik faktörler de üniversite tercihini etkileyen bir diğer faktör olarak karşımıza çıkmaktadır (Welki ve Navratil, 1987; Absher ve Crawford,1996; Shank ve Beasley 1998; Soutar ve Turner, 2002; Moogan ve Baron, 2003; Ming, 2010). Üniversite tercihini etkileyen bir diğer faktör de ekonomik koşullardır. Ekonomik koşullar üniversitede okumanın genel maliyetini (barınma, ulaşım, yaşamsal zorunluluklar vb.) ve üniversite bittikten sonra elde edilebilecek meslek sonucunda kazanılabilecek toplam ücreti kapsamaktadır (Chapman, 1981; Briggs ve Wilson, 2007). Yapılan araştırmalar sonucunda, üniversitenin sağladığı imkânların, alt yapısının ve sosyal tesislerinin, günün koşullarını yakalamış ve hatta ötesine ulaşmış laboratuvar ve dersliklerinin, geniş ve güzel bir yerleşkenin öğrenci tercihini etkilediği bulunmuştur (Absher ve Crawford, 1996; Lin, 1997). Üniversitenin fiziki olarak sağladığı imkânların yanında akademik ve finansal olarak sağlanan fırsatlar ve olanaklar da öğrenci tercihlerini etkilemektedir (Paulsen, 1990; Murray vd., 1997; İsmail, 2009). Öğrencilerin üniversite hakkında sahip olduğu bilgi de üniversite tercihini etkileyen bir diğer faktördür. Öğrencinin arkadaş, öğretmen, rehberlik ve aile tavsiyesi, üniversitelerin web sayfaları, ağızdan ağıza pazarlama, gazete, dergi reklamları gibi bilgi kaynaklarının üniversite tercihini etkilediği tespit edilmiştir (Briggs ve Wilson, 2007; Moogan ve Baron, 2003). Son olarak öğrencilerin cinsiyetleri, gelir durumları, yaşadıkları bölge, anne-babanın eğitim durumu, sosyal statü gibi demografik değişkenlerin meslek ve üniversite tercihinde önemli faktörler olduğu yapılan çeşitli araştırmalarla bulunmuştur (Ayalon, 2003; Ware ve Lee, 1988; Croson ve Gneezy, 2009). Öğrencilerin üniversite ve meslek tercihini etkileyen faktörleri araştırma kapsamında tespit edebilmek için aşağıdaki hipotezler oluşturulmuştur:

53 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), H1: Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörler cinsiyete göre farklılık göstermektedir. H2: Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörler okunulan sınıfa göre farklılık göstermektedir. H3: Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörler anne-babanın eğitim durumuna göre farklılık göstermektedir. H4: Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörler ailenin gelir durumuna göre farklılık göstermektedir. H5: Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörler öğrencinin yaşadığı coğrafi bölgeye göre farklılık göstermektedir. H6: Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörler öğrencinin yaşadığı yerleşim yerine göre farklılık göstermektedir. H7: Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörler mezun olunan okul türüne göre farklılık göstermektedir. H8: Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörler lise ortalamasına göre farklılık göstermektedir. Yöntem Lise öğrencilerinin meslek ve üniversite tercihlerini etkileyen faktörlerin bilinmesi durumunda, kurumlar tarafından uygulanan bilgilendirme faaliyetleri daha etkin bir şekilde yapılandırılabilecektir. Böylelikle adaylar kendilerine en çok uyan ya da istedikleri okulları ya da meslekleri tercih edebilecek ve bireylerin yaşam kalitesi artarken ülke kaynakları da etkin kullanılmış olacaktır. Örneklem Araştırma evrenini birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfta okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. Evrendeki tüm öğrencilere anket formu elektronik ortamda gönderilmiş olup bu formları kendilerine verilen sürede doldurmaları istenmiştir. Toplam 1746 öğrenci anketi cevaplamıştır. Ölçüm Aracı Çalışmada öğrencilerin üniversite ve meslek tercih nedenlerini tespit etmek için araştırmacılar tarafından geliştirilen Üniversite Tercih

54 46 Köksal Nedenleri anketi kullanılmıştır. Anket mesleğe duyulan ilgi, aile ve arkadaş çevresi ve üniversite imkânları boyutlarını içeren kırk beş ifadeden ve tercih nedenlerini belirtecekleri açık uçlu bir sorudan oluşmaktadır. Ölçek (1) Hiç Katılmıyorum, (2) Katılmıyorum, (3) Kısmen Katılıyorum, (4) Katılıyorum, (5) Tamamen Katılıyorum şeklinde beşli Likert tipinde hazırlanmıştır. Askerlik kutsal bir meslektir., Bu mesleği maaşı iyi olduğu için seçtim., Karşılaştığım fiziki engelleri aşmak benim için kolaydır. şeklinde ifadeler vardır. Mesleğe duyulan ilgi boyutunun kültürel nedenler, maddi nedenler, yetenek, statü kazanma, kariyer hedefi boyutlarından oluşmaktadır. Aile ve arkadaş boyutu aile boyutu ve arkadaş boyutlarına ayrılmıştır. Üniversite imkânları ise tek boyutla ölçülmüştür. Güvenilirlik ve Geçerlilik Üniversite ve meslek tercih nedenlerini tespit etmek için araştırmacılar tarafından ölçek geliştirme çalışmaları kapsamında ilk aşamada; birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfta okuyan tüm öğrencilere açık uçlu sorular sorulmuş ve tercih nedenlerini belirtmeleri istenmiştir. İlk aşamada 1886 anket geri toplanabilmiş ve açık uçlu sorulara verilen yanıtlar konularına göre sınıflandırılmıştır. Çalışmanın sonucunda tercih nedeni olarak öne çıkan faktörlere göre üç farklı ana boyut (sekiz alt boyut) olduğu değerlendirilmiştir. Bunlar mesleğe duyulan ilgi, aile-çevrenin etkisi ve üniversitenin sağladığı imkânlardır. Mesleğe duyulan ilgi boyutuna etki eden faktörler alan yazın taraması ve öğrencilerin verdikleri cevaplara göre beş farklı alt boyuta ayrılmıştır. Bu boyutlar kültürel nedenler, mesleğin sağladığı maddi imkânlar, statü kazanma isteği, bireyin kişisel yeterliliği (yeteneği) ve kariyer hedefidir. Diğer bir boyut olan aile-çevrenin etkisi ise ailenin etkisi ve çevrenin etkisi olarak iki alt boyuta ayrılmıştır. Son olarak üniversitenin sağladığı imkânlar tek boyut olarak tasarlanmıştır. İkinci aşamada 50 kişi üzerinde oluşturulan ölçeğin ön testi yapılmıştır. Test sonucunda ölçeğe son şekli verilerek üçüncü aşamaya geçilmiştir. Bu aşamada; birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfta okuyan tüm öğrencilere elektronik posta ile anket formu tekrar gönderilmiştir. Toplanan anketlerden uygun doldurulmayanların çıkarılması ile kalan 1746 anket formu üzerinden analizler yapılmıştır. Geliştirilen ölçeğin yapı geçerliliğini incelemek için keşfedici (açıklayıcı) faktör analizi yapılmıştır. Örneklemin faktör analizi için uygunluğu Kaiser-Meyer-Olkin (KMO-örneklem yeterliliği istatistiği) katsayısı ve Barlett s Test of Sphericitiy (Barlett küresellik) testi ile

55 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), incelenmiştir. Barlett testinin p değeri 0,05 anlamlılık derecesinden düşük olması değişkenler arasında yeterli oranda ilişki olduğunu göstermektedir. Tablo 1: Üniversite Tercih Nedenleri Ölçeği Keşfedici Faktör Analizi Sonuçları Maddeler Mesleğe Duyulan İlgi Aile ve Çevrenin Etkisi Üniversite İmkânları 1.Faktör Kültür 2.Faktör Maddi 3.Faktör Yetenek 4.Faktör Statü 5.Faktör Kariyer 6.Faktör Aile 7.Faktör Çevre 8.Faktör Üniversite S1,807 S2,806 S3,798 S4,754 S5,748 S6,731 S7,688 S8,685 S9,650 S10,623 S11,513 S12,849 S13,847 S14,835 S15,799 S16,811 S17,731 S18,728 S19,701 S20,550 S21,523 S22,793 S23,678 S24,626 S25,863 S26,859 S27,703 S28,877 S29,840 S30,596 S31,876 S32,856 S33,559 S34,717 S35,667 S36,636 S37,631 S38,603 S39,504

56 48 Köksal KMO katsayısının 0,60 tan yüksek olması da değişkenlerin kabul edilebilir seviyede hatasız tahmin edilebileceğini göstermektedir. Bu oranın bire yaklaşması çok iyi uyumu göstermektedir (Durmuş, Yurtkoru ve Çinko, 2013). Yapılan analiz sonucunda KMO değeri 0,906, Barlett küresellik test sonucu ise anlamlı (p=0,00) çıkmıştır. Faktör analizi sonuçları değerlendirildiğinde özdeğeri 1 den büyük sekiz boyut tespit edilmiştir. Bu sonuç araştırmacılar tarafından tasarlanan sekiz boyutlu yapıyla örtüşmektedir. Ankette yer alan ifadelerin faktör yükleri incelenmiş ve birden fazla boyutta benzer yük alan altı ifade anketten çıkartılmıştır. Faktör analizi sonucunda ölçekte 39 ifade kalmıştır. Ölçekteki ifadelere ilişkin faktör yükleri Tablo 1 de gösterilmiştir. Ölçeğin üç ana boyut altında toplam sekiz alt boyutlu yapısı ile açıklanan varyansın oranı %62,743 olarak bulunmuştur. Güvenilirlik Analizi Ölçeğin iç tutarlılığını ölçmek için alt boyutlar için ve ölçeğin Cronbach değerleri hesaplanmıştır (Tablo 2). Sonuçlar incelendiğinde anketin genel güvenilirlik katsayısının 0,862 olduğu, alt boyutlarında da 0,670 ile 0,910 arasında değişim gösterdiği görülmektedir. Statü boyutundaki soru sayısının az olmasından Cronbach değeri 0,67 olarak hesaplanmıştır. Soru sayısının az olduğu durumlarda 0,60 ve üzerindeki Cronbach değerleri güvenilir olarak değerlendirilmektedir (Durmuş, Yurtkoru ve Çinko, 2013). Tablo 2: Üniversite Tercih Nedenleri Ölçeğinin İç Tutarlılık Analiz Sonucu Boyutlar Alt Boyutlar Cronbach Alpha Ölçeğin Genel Güvenilirliği 0,854 Kültürel Nedenler 0,910 Maddi İmkânlar 0,905 Mesleğe Duyulan İlgi Yetenek 0,800 Statü 0,670 Kariyer Hedefi 0,837 TOPLAM 0,830 Aile-Çevrenin Etkisi Ailenin Etkisi 0,716 Çevrenin Etkisi 0,802 TOPLAM 0,792 Üniversite İmkânları Üniversitenin İmkânları 0,779 Analiz ve Bulgular Toplanan verileri analiz etmek için SPSS yazılımı kullanılmıştır. Çalışmada ölçeklerin geçerliliği faktör analizi, farklılıkların analizi ise

57 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), bağımsız grup t testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile test edilmiştir. Örneklemdeki demografik değişkenlere ait frekans dağılımları Tablo 3 te gösterilmiştir. Örneklemde yer alan öğrencilerin aile eğitim durumları incelendiğinde öğrencilerin yaklaşık %40 ının ailesinin ilkokul mezunu, yaklaşık %20 sinin ise üniversite seviyesinde olduğu görülmektedir. Öğrencilerin ailesinin %57,5 inin aylık toplam gelirinin 2001 TL nin altında; %86,5 inin 3001TL nin altında kaldığı görülmektedir. Ailenin aylık gelirine ilişkin sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde öğrencilerin %86,5 gibi büyük bir oranının orta ve ortanın alt seviyesi gelir grubundan olduğu görülmektedir. Öğrencilerin yaşadıkları coğrafik bölgelere göre dağılımı değerlendirildiğinde üniversiteyi tercih eden öğrencilerin yarısından fazlasının (%56,3) İç Anadolu ve Marmara Bölgesinden geldiği görülmektedir. Katılımcıların yaşadıkları yerleşim yerine göre dağılımları incelendiğinde %67 sinin ilde yaşadığı görülmektedir. Üniversiteyi tercih eden öğrencilerin bölgelere göre dağılımının nüfus dağılımı ile (rakamlar TUİK 2014 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemi üzerinden oluşturulmuştur) orantılı olduğu görülmektedir. Bir başka ifade ile ülkenin bölgelere göre dağılımı ile üniversitedeki öğrencilerin dağılımı genel olarak benzerlik göstermektedir. Tablo 3: Demografik Değişkenler Frekans Dağılımları Demografik Değişkenler Frekans Yüzde Cinsiyet Erkek ,6 Kadın 148 8,4 Toplam Sınıf İkinci sınıf ,6 Dördüncü sınıf ,7 Üçüncü sınıf ,7 Birinci sınıf ,0 Total ,0 Baba Eğitim Durumu İlkokul ,1 Üniversite ,6 Lise ,8 Ortaokul ,6 Toplam Anne Eğitim Durumu İlkokul ,1 Üniversite ,9 Lise ,3 Ortaokul 101 5,7 Toplam

58 50 Köksal Demografik Değişkenler Frekans Yüzde Ailenin Aylık Toplam Geliri TL , TL , TL , TL 152 8, TL 47 2, ve üzeri 40 2,3 Toplam Demografik Değişkenler Frekans Yüzde Yaşanılan Bölge İç Anadolu Bölgesi ,3 Marmara Bölgesi ,0 Ege Bölgesi ,7 Akdeniz Bölgesi ,0 Karadeniz Bölgesi ,0 Doğu Anadolu Bölgesi 104 5,9 Güneydoğu Anadolu Bölgesi 72 4,1 Toplam İkamet Edilen Yerleşim Yeri İl ,2 İlçe ,3 Büyükşehir ,3 (İstanbul/Ankara/İzmir) Köy ,2 Toplam Mezun Olunan Okul Türü Anadolu Lisesi ,8 Askerî Lise ,0 Lise ,4 Anadolu Öğretmen Lisesi 116 6,6 Diğer 20 1,1 Fen Lisesi 11 0,6 Sosyal Bilimler Lisesi 8 0,5 Toplam Mezuniyet Ortalaması 4,1-4, ,4 3, ,1 3,1-3, ,0 4, ,1 2, ,3 2-2,5 21 1,2 Toplam Mezun olunan okul türüne göre katılımcıların durumu incelendiğinde; üniversiteye genel olarak sırasıyla anadolu lisesi, askerî lise ve düz lise olmak üzere üç ana kaynaktan öğrenci geldiği ifade edilebilir. Geçmiş seneye göre süreç değerlendirildiğinde (birinci sınıf öğrenci sayısına göre) askerî liseden gelenler toplam gelen öğrencilerin %46 sını, anadolu lisesi %34 ünü, düz lise %11 ini teşkil ederken geriye kalan %9 luk kesim diğer (fen lisesi, öğretmen lisesi vb.) kaynaklardan oluşmaktadır.

59 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Tablo 4: Mezun Olunan Lise Türünün Sınıflara Göre Dağılımı Anadolu Öğretmen Lisesi Sosyal Bilimler Lisesi Anadolu Lisesi Askeri Lise Lise Fen Lisesi Diğer Toplam Dördüncü sınıf %11 %5,8 %7,3 %2,0 %0,1 %0,5 %0,0 %26,7 Üçüncü sınıf %7,6 %6,0 %5,9 %1,8 %0,2 %0,1 %0,1 %21,7 İkinci sınıf %13,0 %7,6 %7,8 %1,6 %0,3 %0,2 %0,1 %30,6 Birinci sınıf %7,2 %9,7 %2,4 %1,1 %0,1 %0,3 %0,3 %21,0 Toplam %38,8 %29 %23,4 %6,6 %0,6 %1,1 %0,5 %100 Mezuniyet ortalamasına göre (beş üzerinden) katılımcıların durumu incelendiğinde not ortalaması dört ve üzeri olanların oranının %45,5 olduğu görülmektedir. Tablo 5: Sınıflara Göre Lise Ortalamalarının Dağılımı 2-2,5 2,6-3 3,1-3,5 3,6-4 4,1-4,5 4,6-5 Dördüncü sınıf %0,8 %10,4 %18,9 %24,0 %32,5 %13,4 Üçüncü sınıf %1,0 %9,4 %22,5 %19,9 %36,6 %10,5 İkinci sınıf %1,5 %10,2 %16,7 %28,3 %31,5 %11,9 Birinci sınıf %1,3 %6,5 %19,1 %27,0 %38,5 %7,5 Toplam %1,2 %9,3 %19,0 %25,1 %34,4 %11,1 Mezun olunan lise türüne göre ortalamalar değerlendirilecek olursa (Tablo 6), dört ve üzeri not ortalamasına sahip %45,5 lik kesimin %20,4 ü anadolu lisesi, %9,6 si askerî lise, %9,7 si düz lise, %4,6 sı ise Anadolu öğretmen lisesi, %1,1 i ise geriye kalan lise türlerinden mezundur. Tablo 6: Mezun Olunan Lise Türüne Göre Lise Ortalamalarının Dağılımı* 2-2,5 2,6-3 3,1-3,5 3,6-4 4,1-4,5 4,6-5 Anadolu Lisesi %0,3 %3,3 %5,8 %9,0 %15,9 %4,5 Askerî Lise %0,4 %2,9 %7,4 %8,7 %7,4 %2,2 Lise %0,3 %2,6 %4,8 %6,0 %6,9 %2,8 Anadolu Öğretmen %0,1 %0,2 %0,6 %1,1 %3,5 %1,1 L. Fen Lisesi %0,0 %0,0 %0,1 %0,1 %0,2 %0,2 Sosyal Bilimeler L. %0,0 %0,0 %0,1 %0,1 %0,3 %0,0 Diğer %0,1 %0,2 %0,3 %0,2 %0,2 %0,2 Toplam %1,2 %9,3 %19,0 %25,1 %34,4 %11,1 *Yüzdeler ankete katılan toplam öğrenci sayısına göre hesaplanmıştır.

60 52 Köksal Üniversite tercih nedenlerini belirlemeye yönelik oluşturulan sorulara cevap bulabilmek için fark analizleri yapılmıştır. İfade kolaylığı olması için bundan sonra genel meslek boyutu meslek ; meslek boyutunu oluşturan alt boyutlardan kültürel faktörler kültür ; maddi unsurlar maddi, bireyin yeteneğine ilişkin algısı yetenek ; statü kazanma isteği statü ve son olarak kariyer elde etme isteği de kariyer olarak ifade edilecektir. Üniversite tercihini etkileyen diğer bir boyut olan ailenin etkisi genel boyut olarak aile, yakın çevre boyutu ise çevre olarak ifade edilecektir. Araştırmadaki değişkenlere ait betimleyici istatistikler tablo 7 de gösterilmiştir. Tablo incelendiğinde öğrencilerin üniversite tercihlerini etkileyen en önemli unsurların, ilk olarak kültürel nedenler (yurt sevgisi, ordu millet anlayışı vb.), daha sonra bireyin askerlik mesleğinin fiziki gerekliliklerini taşıdığını düşünmesi ve kendini bu konuda yetenekli görmesi, son olarak da toplumda statü kazanma isteği olduğu görülmektedir. Tablo 7: Değişkenlere Ait Betimleyici İstatistikler DEĞİŞKENLER TOPLAM Min. Mak. Ort. SS MESLEĞE DUYULAN İLGİ ,43 0,45 Kültürel Nedenler ,83 0,36 Maddi Nedenler ,64 0,78 Yetenek ,00 0,69 Statü Kazanma ,07 0,82 Kariyer Hedefi ,63 0,98 AİLE ve ÇEVRENİN ETKİSİ ,07 0,74 Aile ,27 0,89 Çevre ,87 0,87 ÜNİVERSİTE İMKÂNLARI ,08 0,82 Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörlerin cinsiyete göre farklılık gösterip göstermediğini test etmek için t testi yapılmıştır. Yapılan analiz sonucuna göre mesleğe duyulan ilgi boyutunun alt boyutu olan yetenek ortalamaları cinsiyet faktörüne göre istatistiki olarak anlamlı bir şekilde farklılaşmaktadır. Farkın hangi gruptan kaynaklandığını tespit etmek için ortalamalar incelenmiştir. Buna göre bayan öğrencilerin mesleğin fiziki gerekliliklerini taşıdığı algısının ortalamaları, erkek öğrencilerin ortalamalarına göre düşük olduğu tespit edilmiştir. Üniversitenin sağladığı imkânlar boyutunun ortalamalarında da cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir fark vardır. Farkın hangi gruptan kaynaklandığını tespit etmek için grup istatistikleri incelenmiştir. Buna göre bayan öğrencilerin ortalamasının, erkek öğrencilerin ortalamasından daha yüksek olduğu görülmektedir. Diğer boyutlarda ise istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edilememiştir.

61 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Değişkenler Tablo 8: Cinsiyete Göre t Testi Sonuçları Ortalama Farkı Standart Hata Farkı t Değeri Serbestlik Derecesi (df) p Değeri MESLEĞE DUYULAN İLGİ,07329, , ,058 Kültürel Nedenler -,00801, , ,798 Maddi Nedenler,02625,06755, ,698 Yetenek,28397, , ,000 Statü Kazanma,01735,07090, ,807 Kariyer Hedefi,04689,09528, ,623 AİLE ve ÇEVRENİN ETKİSİ -,04491, , ,480 Aile -,04037, , ,601 Çevre -,04945, , ,509 ÜNİVERSİTE İMKÂNLARI -,13827, , ,050 Araştırmanın bundan sonraki hipotezlerini test etmek için ANOVA testi yapılmıştır ANOVA analizi yapabilmek için ilk önce Levene testi ile grup varyanslarının homojen olup olmadığı araştırılmıştır. Grup varyanslarının homojen olduğu kabul edilen durumlarda (p>0,05) ANOVA testi, grup varyanslarının homojen olmadığı durumlarda (p<0,05), bir başka ifade ile ANOVA testinin yapılmasının uygun olmadığı durumlarda kullanılan Welch ve Brown-Forsythe testleri uygulanacaktır. Bu testler gürbüz (robust) testler olup F istatistiğinin alternatifi olarak kullanılır (Durmuş vd., 2013:133). Değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olması durumunda bu farkın hangi gruptan kaynaklandığını bulmak için ANOVA analizinde Tukey; Welch ve Brown-Forsythe analizinde ise Tamhane sonuçları değerlendirilmiştir. Okunulan sınıfa göre algılama farklılığını tespit etmek için yapılan ANOVA testi sonucuna göre çalışmadaki değişkenlerden maddi, yetenek kariyer, imkân ve meslek boyutlarında sınıfa göre farklılık tespit edilmiştir (Tablo 9). Maddi boyutunda bu farkın birinci sınıf ile iki ve dördüncü sınıf ortalamalarından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu durum, birinci sınıf öğrencilerin mesleğin sağladığı faydaları okul tercihlerinde ikinci ve dördüncü sınıflara oranla daha fazla etkili bulduğu şeklinde yorumlanabilir; fakat genel ortalamanın her dört sınıfta da düşük olduğu unutulmaması gereken bir konudur. Yetenek boyutunda Tukey test sonuçları incelendiğinde birinci sınıf ile dördüncü sınıf ortalamaları arasında

62 54 Köksal ve ikinci sınıf ile üç ve dördüncü sınıf ortalamaları arasında anlamlı bir fark olduğu görülmektedir. Bu durum bir ve ikinci sınıfta öğrencilerin kendilerine yönelik yetenek algısının daha yüksek olduğu şeklinde yorumlanabilir. Ortalamalardan görüldüğü üzere üçüncü ve dördüncü sınıfta bu algı düşmektedir. Ortalamalar düşse de yine de genel olarak yetenek algısının yüksek seviyede olduğu dikkate alınmalıdır. Kariyer boyutunda birinci sınıfların ortalamasının iki, üç ve dördüncü sınıfların ortalamasına göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum meslekteki kariyer yapma imkânlarının diğer sınıflara göre birinci sınıf öğrencilerinin okul tercihinde daha etkili olduğu şeklinde ifade edilebilir. Üniversitenin imkânlarına yönelik algıda da birinci sınıf ortalamalarının diğer sınıflara göre daha yüksek olduğu görülmektedir; fakat genel ortalamalarının tüm sınıflar için düşük olduğuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Tablo 9: Sınıflara Göre ANOVA, Welch ve Brown-Forsythe Sonuçları Değişkenler Sınıf N Ortalama F Değeri p Değeri ANOVA Welch Brown- Forsythe Maddi Nedenler Birinci sınıf 371 1,7689 6,336,000 İkinci sınıf 540 1,5616 Üçüncü sınıf 382 1,6944 Dördüncü sınıf 471 1,5929 Yetenek Birinci sınıf 371 4, ,940,000 İkinci sınıf 540 4,1000 Üçüncü sınıf 382 3,9568 Dördüncü sınıf 471 3,8712 Meslek Birinci sınıf 371 3, ,040,000 İkinci sınıf 540 3,4213 Üçüncü sınıf 382 3,4311 Dördüncü sınıf 471 3,3506 Kariyer Birinci sınıf 371 3, ,431 36,040,000 İkinci sınıf 540 2,5235 Üçüncü sınıf 382 2,5995 Dördüncü sınıf 471 2,3984 Ünvr. İmkânları Birinci sınıf 371 2, ,689 11,284,000 İkinci sınıf 540 2,0602 Üçüncü sınıf 382 2,0899 Dördüncü sınıf 471 1,9575 Katılımcıların anne-babalarının eğitim durumuna göre tercih nedenleri algılamasında bir farklılık olup olmadığı incelenmiştir. Test sonuçlarına göre kültür yetenek ve statü boyutlarında babanın eğitim durumuna göre istatiksel olarak anlamlı bir fark söz konusudur. Farkın hangi gruptan kaynaklandığını bulmak için Tukey ve Tamhane sonuçları

63 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), incelenmiştir. Buna göre kültür ve yetenek boyutunda babası ilkokul mezunu olanlar ile üniversite mezunu olanlar arasında; statü boyutunda ise babası ilkokul mezunu olanlar ile lise mezunu olanlar arasında ortalamaların farklı olduğu görülmektedir. Ortalamalar incelendiğinde babası ilkokul mezunu olanların kültürel değerler algılamasının, babası üniversite mezunu olanlara göre daha fazla olduğu görülmektedir. Yetenek boyutunda da aynı şekilde babası ilkokul mezunu olanların kendilerini askerlik mesleği konusunda yetenekli olarak algılamasının üniversite mezunlarına göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Mesleğin sağlayacağı statüye babası ilkokul mezunu olanlar, lise mezunu olanlara göre daha fazla inanmaktadır. Yapılan test sonucuna göre aile boyutunda annenin eğitim durumuna göre anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Annesi ilkokul mezunu olanların üniversite mezunu olanlara göre daha yüksek ortalaması vardır. Bu durum annesi ilkokul mezunu olanların üniversite mezunu olanlara göre daha fazla aile etkisi yaşadığı şeklinde değerlendirilebilir. Tablo 10: Eğitim Durumuna Göre ANOVA Sonuçları Değişkenler Eğitim Durumu N Ortalama F Değeri p Değeri BABA EĞİTİM DURUMU Kültür ANOVA Welch Brown- Forsythe İlkokul 654 4,8614 3,441 2,684,016 /,045 Ortaokul 310 4,8296 Lise 384 4,8134 Üniversite 416 4,7983 Yetenek İlkokul 654 4,0668 1,705,014 Ortaokul 310 3,9946 Lise 384 3,9661 Üniversite 416 3,9351 Statü İlkokul 654 4,1448 2,213,021 Ortaokul 310 4,0484 Lise 384 3,9835 Üniversite 416 4,0673 ANNE EĞİTİM DURUMU Aile İlkokul ,3122 2,534,024 Ortaokul 245 2,2449 Lise 235 2,2241 Üniversite 101 2,0495 Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörlerin ailenin gelir durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemek için yapılan analiz sonucuna

64 56 Köksal göre yetenek ve meslek boyutunda ailenin gelir durumuna göre istatiksel olarak anlamlı bir fark söz konusudur. Farkın hangi gruptan kaynaklandığını tespit etmek için Tukey test sonuçları incelenmiştir. Buna göre yetenek ve meslek boyutlarında ailenin toplam gelir durumu TL aralığında olanlar ile TL aralığında olanlar arasında bir fark görülmektedir. Ortalamalar incelendiğinde düşük gelir grubuna sahip olan bireylerin yetenek algısının ve genel olarak mesleğe duyulan ilgi algılamasının yüksek gelir grubuna göre daha fazla olduğu görülmektedir. Bu durum gelir durumu düşük olan öğrencilerin diğer gruba göre kendilerini yetenekli gördükleri ve genel olarak da mesleğe daha fazla ilgi duydukları şeklinde yorumlanabilir. Tablo 11: Gelir Durumuna Göre ANOVA Sonuçları Değişkenler Gelir N Ortalama F Değeri p Değeri ANOVA Welch Brown- Forsythe Yetenek TL 285 4,1123 3,827 3,785, TL 728 4, TL 512 3, TL 152 3, TL 47 3, ve üzeri 40 3,8250 Meslek TL 285 3,5001 2,420, TL 728 3, TL 512 3, TL 152 3, TL 47 3, ve üzeri 40 3,3616 Öğrencilerin yaşadığı coğrafi bölgeye göre tercih nedenlerinde algılama farklılığı olup olmadığı analiz edilmiştir. Test sonucuna göre öğrencilerin geldikleri coğrafi bölgeye göre üniversitenin sağladığı imkânlar boyutunda bir algılama farklılığı tespit edilmiştir. İç Anadolu Bölgesi ile Ege ve Marmara Bölgelerinin ortalamaları arasında anlamlı bir fark vardır. Buna göre İç Anadolu Bölgesi nden gelen öğrenciler, Ege ve Marmara Bölgesi nden gelen öğrencilere oranla üniversite imkânlarının okul tercihlerinde daha fazla etkili olduğunu düşünmektedir.

65 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Tablo 12: Coğrafi Bölgeye Göre ANOVA Sonuçları Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörler öğrencinin yaşadığı yerleşim yerine göre algılama farklılığını tespit etmek için yapılan analiz sonucuna göre öğrencilerin yaşadıkları yerleşim yerine göre yetenek, genel aile ve üniversite imkânları boyutunda istatiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Farkın hangi gruptan kaynaklandığını bulmak için Tukey test sonuçları incelenmiştir. Buna göre her üç boyutta da büyükşehirde yaşayanlarla köyde yaşayanların ortalamalarının farklı olduğu görülmektedir. Ortalamalar incelendiğinde büyükşehir ortalamalarının her üç boyutta köyde yaşayanların ortalamasına göre düşük olduğu tespit edilmiştir. Bu durum yetenek, ailenin etkisi ve üniversitenin imkânları boyutlarında köyde yaşayan öğrencilerin büyükşehirde yaşayanlara göre daha yüksek etkilenmesinin olduğu şeklinde değerlendirilebilir. Tablo 13: Yerleşim Yerine Göre ANOVA Sonuçları Değişkenler Coğrafi Bölge N Ortalama F Değeri p Değeri ANOVA Welch Brown- Forsythe Üniversite Akdeniz Bölgesi 194 2,0412 5,037 4,680,000 İmkânları Doğu Anadolu Bölgesi 104 2,0865 Ege Bölgesi 224 1,9033 Güneydoğu Anadolu B. 72 2,1042 İç Anadolu Bölgesi 623 2,2025 Karadeniz Bölgesi 176 2,1184 Marmara Bölgesi 371 2,0058 Değişkenler Yerleşim Yeri N Ortalama F Değeri p Değeri ANOVA Welch Brown- Forsythe Yetenek Büyükşehir 323 3,9045 2,342,002 İl 850 3,9876 İlçe 375 4,0458 Köy 216 4,1211 Aile Büyükşehir 323 2,0155 2,899,034 İl 850 2,0602 İlçe 375 2,0996 Üniversitenin İmkânları Köy 216 2,1968 Büyükşehir 323 1,9902 3,989,008 İl 850 2,0643 İlçe 375 2,1476 Köy 216 2,2091

66 58 Köksal Öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörlerin, mezun olunan okul türüne göre farklılık gösterip göstermediğini test etmek için yapılan analiz sonuçlarına göre genel ailenin etkisi ve üniversite imkânları boyutlarında mezun olunan okul türüne göre istatiksel olarak anlamlı bir fark vardır. Farkın hangi gruptan kaynaklandığını tespit etmek için Tukey sonuçları incelendiğinde her iki boyutta da askerî lise ortalamalarının diğer liselere göre daha düşük olduğu görülmektedir. Tablo 14: Mezun Olunan Okul Türüne Göre ANOVA Sonuçları Değişkenler Yerleşim Yeri N Ortalama F Değeri p Değeri ANOVA Welch Brown- Forsythe Aile Askerî Lise 512 1,9355 4,990 0,00 Lise 412 2,1780 Anadolu Lisesi 685 2,1073 Sosyal Bilimler Lisesi 8 2,1875 Anadolu Öğretmen Lisesi 116 2,1595 Fen Lisesi 11 1,9545 Üniversite İmkânları Diğer 20 2,1333 Askerî Lise 512 1, ,358,000 Lise 412 2,2864 Anadolu Lisesi 685 2,2151 Sosyal Bilimler Lisesi 8 2,7917 Anadolu Öğretmen Lisesi 116 2,2055 Fen Lisesi 11 2,1667 Araştırmanın son hipotezi olan öğrencilerin akademik ortalamalarına göre öğrencilerin tercihlerini etkileyen faktörlerin değişip değişmediği analiz edilmiştir. Analiz sonucuna göre statü, kariyer, meslek ve üniversitenin imkânları boyutlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardır. Farkın hangi gruptan kaynaklandığı Tukey analizi ile tespit edilmiştir. Buna göre statü, kariyer, meslek ve üniversite imkânları boyutlarında ortalaması dördün altında olanlarla dördün üzeri olanlar arasında fak vardır. Bu durum yüksek ortalamaya sahip bireylerin statü ve kariyer elde etmek için üniversiteyi tercih ettikleri, genel olarak mesleğe daha fazla ilgi duydukları ve üniversitenin imkânlarından etkilendikleri şeklinde yorumlanabilir. Sonuç olarak akademik ortalaması dört ve üzeri olan öğrenciler, statü kazanma, kariyer yapma ve eğitim imkânlarından, akademik ortalaması dördün altında olanlara göre daha fazla etkilenmektedir.

67 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Değişkenler Tablo 15: Akademik Ortalamaya Göre ANOVA Sonuçları Akademik Ortalama N Ortalama F Değeri p Değeri ANOVA Welch Brown- Forsythe Statü 2-2,5 21 4,1746 2,582,025 2, ,0528 3,1-3, ,0407 3, ,9887 4,1-4, ,1122 4, ,2171 Kariyer 2-2,5 21 2,2063 5,340,000 2, ,4085 3,1-3, ,6042 3, ,5226 4,1-4, ,7734 4, ,7521 Meslek 2-2,5 21 3,3704 3,695,002 2, ,4022 3,1-3, ,4292 3, ,3749 4,1-4, ,4799 4, ,4919 Üniversitenin İmkânları 2-2,5 21 2,0952 4,980,000 2, ,9583 3,1-3, ,0372 3, ,9845 4,1-4, ,1975 4, ,1615 Araştırma sonucunda kabul edilen hipotezler Tablo 16 da gösterilmiştir. Tablo 16: Araştırma Hipotezlerinin Sonuçları DEĞİŞKENLER H1 H2 H3 H4 H5 H6 H7 H8 MESLEĞE DUYULAN İLGİ Kültürel Nedenler Maddi Nedenler Yetenek Statü Kazanma Kariyer Hedefi AİLE ve ÇEVRENİN ETKİSİ Aile Çevre ÜNİVERSİTE İMKÂNLARI

68 60 Köksal Öğrencilere, tercihlerinde daha çok neyin etkili olduğu açık uçlu soru ile sorulmuştur. Örneklemde yer alan öğrencilerin verdikleri yanıtların dağılımı ise şu şekildedir. SEÇİLME ÜNİVERSİTE TERCİH NEDENLERİ MİKTARI Mesleğe Duyulan İlgi / Saygınlık / Statü 695 Eğitim İmkânları (Akademik, Askerî, Spor) 346 Üniversitenin İmajı-Köklü Geçmişi 197 Kültürel Faktörler (Vatan Sevgisi) 197 Üniversitenin Fiziki İmkânları/Kolaylık Tesisleri 171 Üniformaya Olan İlgi 51 Çift Diploma 37 Meslek Sahibi Olma Garantisi 32 Üniversitenin Konumu (Ankara) 27 Lisansüstü Eğitim-Harp Akademisi 20 Aile ve Yakınların Yönlendirmesi 5 Sonuç ve Değerlendirme Üniversite ve meslek tercihinde etkili olan faktörlerin ortaya konulması için yapılan bu çalışmada eğitim öğretim yılında 1764 öğrenciden, araştırmacılar tarafından geliştirilen üniversite tercihi ölçeği ile veri toplanmıştır. Örneklemde yer alan öğrencilerin tercihlerini etkileyen en önemli unsurların ilk olarak kültürel nedenler (yurt sevgisi, ordu millet anlayışı vb.), daha sonra bireyin askerlik mesleğinin fiziki gerekliliklerini taşıdığını düşünmesi ve kendini bu konuda yetenekli görmesi, son olarak da toplumda statü kazanma isteği olduğu görülmektedir. Kariyer hedefi alt boyutunda ortalamanın düşük olduğu görülürken maddi nedenler boyutunun en düşük ortalamaya sahip olduğu görülmektedir. Aile ve çevre boyutu ile üniversite imkânları boyutlarının da ortalamaları incelendiğinde onların da oldukça düşük olduğu görülmektedir. Türklerin günümüze kadar kurmuş olduğu tüm devletlerde öne çıkan özellik askerî temeller üzerine kurulan savaşçı bir millet olmasıdır. Türklerde askerlik, özel bir meslek değildir. Çocuğundan yaşlısına, erkeğinden kadınına herkes savaşmayı bilmekte ve gerektiğinde orduya katılmaktadır. Türklerin tarihinde çocuklarına küçük yaştan itibaren ata binmeyi, kılıç kullanmayı ve ok atmayı öğreterek onları asker gibi yetiştirmeleri yer almaktadır. Türk halkının gerektiğinde

69 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), ordusunun yanında bulunması, tarihin her devrinde söz konusu olmuştur. Bu bakımdan Türk toplumu ordu-millet deyimi ile nitelendirilmektedir. Aileler çocuklarını asker gibi yetiştirmekte, küçük yaşta üniforma giydirmekte, askerliğe büyük önem vermektedir. Askerlik adam olmanın (toplumda belli bir statüyü kazanma) ön şartı olarak kabul edilmektedir. Evlenmenin, iş bulmanın ilk şartlarından biri olarak görülmektedir. Bu kültürel öğrenmenin, gençlerin askerliği bir meslek olarak tercih etmelerinde de alt yapı oluşturduğu değerlendirilmektedir. Askerlik mesleğinin tercih edilmesinde etkili olan bir diğer faktör olarak da yurt sevgisi karşımıza çıkmaktadır. Yurdunu seven onu her türlü tehditlere karşı savunmak isteyen bireylerin yapabileceği meslekler arasında birinci sırada askerlik mesleğinin geldiği değerlendirilmektedir. Bu bağlamda askerlik mesleği yurt sevgisi olan gençlere daha yakın bir meslek olabilmektedir. Türk toplumunda erkek çocukları bu kültürel yapıya bağlı olarak askerlik mesleğinin gerektirdiği bireysel yetenekleri kazanarak büyüyebilmektedir. Erkek çocuğunun savaşabilecek kabiliyetlerinin olması çevresi tarafından övülen özellikler arasında yer almaktadır. Bu tarzda yetiştirilen bir bireyin askerlik mesleğine kendini daha yakın ve yetenekli görebileceği değerlendirilmektedir. İnsanlar içinde yaşadıkları sosyal yapının bir parçası olarak bu yapıda uygun bir yer edinebilmek, sosyal bir kimlik kazanmak isterler. Askerlik mesleğinin toplumda saygın mesleklerden biri olarak bireylerin bu ihtiyacına cevap verebilecek potansiyele sahip olduğu düşünülmektedir. Çalışma, öğrencilerin araştırma kapsamında ele alınan üniversiteyi tercih etme nedenlerini tespit ederek üniversite tanıtımının etkinliğinin artırılmasını amaçlamaktadır. Bu kapsamda ulaşılan sonuçlar değerlendirilecek olursa; birinci sınıfa başlayan öğrencilerin mesleğin sağladığı faydalardan daha fazla etkilendiği, öğrencilerin kendilerini yetenekli gördüğü, kariyer ve üniversite imkânlarından daha fazla etkilendiği görülmektedir. Tanıtım stratejisi belirlenirken üniversitenin ve dolayısıyla mesleğin sağlayacağı faydalara, eğitimlerde ve görevlerde kullanılan silah araç ve gereçlere, kariyer ve üniversite imkânlarına vurgu yapılabileceği değerlendirilmektedir. Ulaşılan bir diğer sonuç ise eğitim düzeyi yüksek olmayan aile çocuklarının kültürel değerlerden fazlasıyla etkilendiği, kendilerini daha yetenekli gördüğü, aile etkisinde kalarak karar verdiği ve mesleğin sağlayacağı statüden daha fazla etkilendiğidir. Aile geliri yüksek olmayan bireylerin mesleğe daha fazla ilgi duydukları ve

70 62 Köksal kendilerini daha yetenekli gördüğü; kırsal kesimde yaşayan bireylerin tercihlerinde üniversite imkânları ve aile etkisinin önemli rol oynadığı ifade edilebilir. Son olarak akademik başarısı yüksek olan bireylerin okul tercihinde kariyer ve üniversite imkânlarından etkilendikleri görülmektedir. Ulaşılan sonuçlara göre üniversite tanıtımı yapılırken hedef kitleye göre farklı konulara vurgu yapılarak tanıtım stratejisi oluşturulabilir. Üniversiteyi tercih edenlerin akademik başarısı yüksek bireyler olması istenmekte ise kariyer ve üniversite imkânlarına vurgu yapılabilecekken kültürel değerlere önem veren bireyler istenmekte ise aile eğitim ve gelir grubuna göre tanıtım yapılacak bölge-okul seçilebilir. Üniversite ve meslek tercihi konusunda yapılmış daha önceki çalışmalar incelendiğinde üniversite tercihinde kurum imajı, üniversitenin bulunduğu şehir, ulaşım, sosyal ve iş imkânları, ekonomik koşullar ve üniversitenin yerleşkesi gibi faktörlerinin etkili olduğu görülmektedir (Chapman, 1981; Welki ve Navratil, 1987; Briggs ve Wilson, 2007; Absher ve Crawford, 1996; Lin, 1997; İsmail, 2009). Araştırma kapsamında ele alınan üniversite tercihinin aynı zamanda bir meslek tercihi de olması ve tercih edilen mesleğin askerlik gibi kültürel geçmişimizle yakından ilgili olması nedeniyle ulaşılan sonuçların daha önce yapılan çalışma sonuçlarından farklılaştığı değerlendirilmektedir. Tercih nedenleri sorulan öğrenciler okulda belli bir süre kaldıklarından üniversitenin dolayısıyla mesleğin kültüründen etkilenmeleri araştırmanın kısıtını oluşturmaktadır. Bu kapsamda sonraki çalışmalarda üniversite kayıt aşamasında tercih nedenleri sorularak elde edilen bulguların araştırma sonuçları ile karşılaştırılabileceği değerlendirilmektedir. Üniversite tercihini etkileyen faktörlerin tespit edilmesine yönelik geliştirilen ölçek araştırma kapsamında ele alınan üniversite ile benzerlik gösteren diğer okullarda da uygulanarak ölçeğin geçerliliği ve güvenilirliği test edilebilir.

71 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), KAYNAKÇA Absher, K. and Crawford, G. (1996). Marketing the community college starts with understanding students perspectives. Community College Review, 23(4), Ayalon, H. (2003). Women and men go to university: Mathematical background and gender differences in choice of field in higher education, Sex Roles, 48, Baker, S. and Brown, B. (2007). Images of excellence: Constructions of institutional prestige and reflections in the university choice process. British Journal of Sociology of Education, 28, ( 3), Blau, P. M., Gustad, J. W., Jessor R., Parnes, H. S., Wilcock, R. C. (1956). Occupational choice: A conceptual framework, Industrial and Labor Relations Review, 9, 4, Blau, P. M., Gustad, J. W., Jessor R., Parnes, H. S., Wilcock, R. C. (1956), Occupational Choice: A Conceptual Framework, Industrial And Labor Relations Review. P.534 Briggs, S. and Wilson, A., (2007). Which university? A study of the influence of cost and information factors on Scottish undergraduate choice, Journal of Higher Education Policy and Management, 29, 1, Brown, D. (2002). The Role of Work and cultural values in occupational choice, satisfaction, and success: A theoretical statement, Journal of Counseling & Development, 80, Bröckling, U.,(2001). Disiplin, Askeri İtaat, Üretiminin Sosyolojisi ve Tarihi, Ayrıntı Yayınları, İstanbul. Can, A. V., Karaca N. ve Gökgöz A. (2010). Balkan kökenli muhasebecilerin muhasebe mesleğini seçme nedenleri üzerine bir araştirma: sakarya ili örneği, 2. Uluslararası Balkanlarda Sosyal Bilimler Kongresi, Prizen Kosova. Chapman, D. (1981). A model of student college choice. Journal of Higher Education, 52, 5,

72 64 Köksal Croson, R.ve Gneezy, U. (2009). Gender differences in preferences, Journal of Economic Literature, 47, 2, Durmuş, B., Yurtkoru, E. S., ÇİNKO, M. (2013). Sosyal Bilimlerde SPSS le Veri Analizi, Beta Yayınevi, İstanbul. Genç, G., KAYA, A., GENÇ, M. (2007). İnönü üniversitesi tip fakültesi öğrencilerinin meslek seçimini etkileyen faktörler, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2007, 8, 14, İsmail, N. (2009). Mediating effect of information satisfaction on college choice, Paper presented in Oxford Business & Economics Conference Program. UK. Keling, S. B., Krishnan, A. and Nurtjahja, O., (2007). Evaluative criteria for selection of private universities and colleges in Malaysia, Journal of International Management Studies, 2, 1, Korkut, F. Kepir, D. D., Özdemir, S., Ulaş, Ö. ve Yılmaz, O. (2011). Üniversite Öğrencilerinin Bölüm Seçme Nedenleri, XI. PDR Kongresi, Ekim. Landrum, E. R., Turrisi, R. and Harless, C., (1998). University image: The benefits of assessment and modeling, Journal of Marketing for Higher Education, 9, 1, Lin, L. (1997). What are the student education and educational related needs?, Marketing and Research Today, 25, 3, Ming, J. S. K. (2010). Intuitional factors influencing students college choice decision in Malaysia: A conceptual framework, International Journal of Business and Social Science, 1, 3, Moogan, Y. J. and Baron, S. (2003). An analysis of students characteristics within the student decision making process, Journal of Further and Higher Education, 27, 3, Mourad, M. (2011). Role of brand related factors in influencing student s choice in Higher Education market, International Journal of Management in Education, 5, 2-3, Murray, J., Murray, R. and Lann, L., (1997). Growth strategies for U.S. colleges and universities, Journal of Marketing for Higher Education, 8, 1,

73 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Paulsen, M. B. (1990). College choice: Understanding student enrollment behavior, Report No. EDO-HE , Washington, D.C.: ERIC clearing house on higher education. Sarıkaya, T. ve Khorshid, T. (2009). Üniversite öğrencilerinin meslek seçimini etkileyen etmenlerin incelenmesi: Üniversite öğrencilerinin meslek seçimi, Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 7, 2, Shank, M. D. and Beasley, F. (1998). Gender effects on the university selection process, Journal of Marketing for Higher Education, 8, 3, Soutar, G. and Turner, J. (2002). Students preferences for university: A conjoint analysis, The International Journal of Educational Management, 16, 1, Tokar, D. M., Fisher, A. R., Subich, L.M. (1998). Personality and vocational behavior: A selective review of the literature, Journal of Vocational Behavior, 53, Ware, N and Lee, V. (1988). Sex differences in choice of college science majors, American Educational Research Journal, 25, 4, Welki, A. M., Navratil, F. J. (1987). The role of applicants perceptions in the choice of a college, College and University, 62, 2,

74 66 Köksal Extended Summary A FIELD STUDY FOR THE FACTORS INFLUENCING THE UNIVERSITY AND OCCUPATIONAL CHOICE Introduction Choosing occupation is also a lifestyle choice, which is seen as one of the important milestones in an individual's life. Occupational choice is not seen as essential element to maintain life. People, who don t need to work, also choose occupations to use their talents and improve them. Occupational choice is related to an individual s personality, hopes and values. There are many factors that affect the choice of occupation. An individual s values, personal interests, beliefs, intellect, character traits, economic status and family values affect his/her occupational choice. Soldiership is one of the oldest occupations in human history. With the advent of urbanization, the need for security has gained importance. This need was first met with the men in a group. In time, the military profession emerged, in which the soldiers only duty was to protect the community. Military service has deemed sacred by Turkish society and appears as a cultural asset from the past to the present. Choosing a career in the military is considered to be affected by many factors in Turkish society. This study will examine the factors in choosing a military career and whether these variables depend on high school graduation point average, social class, gender, region, income level, and parent s level of education. Literature Review Career choice is an important issue for the individual and society as a whole. When a career choice is in harmony with a person s personality traits, it affects that individual s quality of life in a positive way. As a result, the national resources are used efficiently and effectively. Blau et al (1956) have developed a comprehensive model for the factors influencing the choice of occupation. In the model, social structure is a factor that affects individuals and society. Social structure includes social stratification system, cultural values and norms, demographic characteristics, type of economy and technology.

75 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), According to the model, the individual factors that directly affect the choice of occupation are occupational knowledge, technical skills, social role and expected income. The other factors that indirectly affect occupational choice are level of knowledge, abilities and educational level, social position and relations, orientation to occupational life. Methodology This study tries to answer the following questions. What are the factors affecting the choice of university and occupation? Do factors influencing the choice of students differ according to gender, class, parent s education level, parent s income, geographical regions, residential district, graduated school type, GPA? Sample The study included all students in academic year Questionnaire forms were sent to all students via and 1746 data were collected. Instrument The questionnaire of university choice included three components: (1) interest in occupation, (2) friends and immediate family members, and (3) higher educational opportunities. Forty-five factor dimensions were utilized by measuring occupational choice factors attributes on a 5-point scale from 1 (strongly disagree) to 5 (strongly agree). The first section contained demographic questions regarding respondents gender, residency status, region, etc. Reliability and Exploratory Factor Analysis In the first stage of the scale development study, the students were asked open-ended questions to indicate their preference survey was collected back and answers to open-ended questions are categorized by subject. As a result of the study, three main dimensions have been identified. Upon factor analyzing the items in the scale, 6 items were dropped from the scale that had cross load on other factors.

76 68 Köksal To measure the internal consistency of the scale and sub-dimension, the Cronbach s alpha values were calculated. When analyzing the results, the overall reliability coefficient of the survey is 0,862, and sub-dimensions vary between 0,670 with 0,910. Analyses and Findings Descriptive findings reveal that mean value of interest in occupational choice is high. The mean value of Cultural Reasons subconstruct is very high among others. This result can be interpreted as participants are highly affected by cultural reasons. Competence and Status are the other two sub-constructs of interest in occupational choice that received high attention by participants. The career goal sub-construct mean is low and financial reasons have the lowest average size. When an overall evaluation of descriptive statistics are carried out, important factors affecting the university preferences are found as cultural reasons, to possessing the required physical fitness of the profession, and the desire to gain status in the community. Conclusion and Evaluations The first hypothesis is partially supported. Female students have relatively lower mean value in competence construct than male students. In addition, female students are more heavily affected by opportunities that universities offer than male students. This hypothesis is not supported in the other constructs. The second hypothesis is supported in four constructs. Accordingly, opportunities that occupations offer affected freshmen more than the other students. It is found out that freshmen and sophomores consider themselves more competent than the other students. Freshmen are more heavily affected by career opportunities than the other students. Besides, freshmen has the highest perception of interest of all the students. It was also found out that the students university preferences change in accordance with their parents level of education. The results show that, students whose fathers are primary school graduates are affected by cultural factors and occupational status more than others. It can be expressed that students whose mothers are primary school graduates are more affected by immediate family members. In addition, rural life perceive them more capable for the occupation and affected by immediate family members than urban life. Low income group students are generally more interested in the occupation and identify them more capable.

77 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), When analyzed, factors influencing the choice of students differ according to geographical regions. The results show that students from Central Anatolia Region consider that higher educational opportunities more effective in their preferences than students from Aegean and Marmara Region. The last hypothesis was analyzed. The results show that students who have over four point GPA chose the university to gain status and career and were very interested in their occupations and, were affected by higher educational opportunities.

78 70 Köksal

79 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi Science Journal of Turkish Military Academy Aralık / December 2016, Cilt/Volume 26, Sayı/Issue 2, ISSN (Basılı) : ISSN (Online): A STUDY ON DETECTING THE NEEDS IN VOCATIONAL ENGLISH COURSES AND DEFINING ESP CRITERIA FOR A BETTER INSTRUCTION Gonca ALTMIŞDÖRT 1 Abstract The aim of this study is to investigate the characteristics of these programs and to define very specific features of this process. In the study, under the umberella of ESP, the main items of the program are analyzed. In this analysis, the learners, the teachers, the course process, the activities, the materials, the measurement and evaluation are focused on and the basic criteria of the ESP programs are determined. This study also investigates the perceptions and needs of the students and teachers on ESP programs in order to review and develop the program in many ways. The data were collected through two different types of interviews which were with the students and with the teachers. The students who attended to the interviews were university students taking vocational English courses. In the other interview, the thoughts and expectations of the teachers about ESP (vocational English teaching) and the ESP programs were also asked. The interview questions were prepared through literature review and important items were selected to ask in the interviews. All the interviews were implemented separately. After getting collected the data students and teachers answers and ideas were evaluated in two parts, and the common points were grouped in a table. To see the percentage of these answers, the percentage rations were calculated. The results were listed through percentage rations. These results show which features were at the the top of importance for the students and teachers. In addition to this, the results of the students and teachers interviews were compared and by this comparison some similarities and differences were detected. The results show that both the teachers and the students are aware of the importance of the learners needs and expectations in the program. Also, the self-study 1 Yrd.Doç.Dr., Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu, İng.Öğ.Üyesi Makale Geliş Tarihi: Makale Kabul Tarihi:

80 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), and creating different opportunities to motivate students are common opinions shared by them. The results reveal that the basic language skills can be taught integratedly, or the skills can be taught as separate courses depending on the objectives and the general aim of the ESP program. In addition to this, in the study the recent studies were searched and the weak and powerful points of the ESP programs all over the world were focused on and the suggestions of the researchers were submitted. Also, in the study with a recent literature review, common points of ESP instruction and programs were searched, the problems were listed. The solutions and suggestions according to the researchers were defined. At the end of the study, with the detailed literatute review, an ESP program evaluation criteria checklist was developed. Keywords: English for Specific Purposes, needs analysis, language teaching programs, program evaluation MESLEKİ İNGİLİZCE DERSLERİNDE GEREKSİNİMLERİN BELİRLENMESİ VE DAHA İYİ BİR ÖĞRETİM İÇİN ÖZEL AMAÇLI İNGİLİZCE KRİTERLERİNİN TANIMLANMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA Öz Bu çalışmanın amacı Özel Amaçlı İngilizce Programlarının özelliklerinin belirlenmesi ve bu sürecin önemli özelliklerinin tanımlanmasıdır. Çalışmada Özel Amaçlı İngilizce şemsiyesi altında programın temel unsurları analiz edilmiştir. Bu analizde, öğrenciler, öğretmenler, ders süreci, etkinlikler, malzemeler, ölçme ve değerlendirme üzerine odaklanılmıştır. Çalışmada ayrıca Özel Amaçlı İngilizce Programlarının gözden geçirilmesi ve geliştirilmesi için öğrenci ve öğretmenlerin bu program hakkındaki düşünce ve gereksinimleri araştırılmıştır. Çalışmada bulgular öğrenci ve öğretmenlerle yapılan iki farklı görüşme ile elde edilmiştir.. Görüşmelerden elde edilen bulgular iki farklı grup altında incelenmiştir. Elde edilen veriler yüzdelik sırasına göre listelenmiştir. Çalışmada ayrıca alanyazın taraması yapılarak son çalışmalar incelenmiş ve dünyada Özel Amaçlı İngilizce Programlarında yaşanan sorunlar incelenmiştir. Bu çalışma ile Özel Amaçlı İngilizce Programlarında son zamanlarda var olan programın zayıf ve güçlü

81 73 Altmışdört noktaları saptanmaya çalışılmıştır. Araştırmacıların Özel Amaçlı İngilizce Programlarının geliştirilmesine yönelik önerileri saptanmıştır. Çalışmada ayrıca Özel Amaçlı İngilizce Programlarının eksik noktalarının saptanması ve geliştirilmesi için ayrıntılı bir alanyazın taramasından elde edilen bilgiler ışığında Özel Amaçlı İngilizce Programlarını değerlendirme kriterleri oluşturulmuştur. Çalışmanın sonunda ise yapılan araştırmaların sonucu olarak ve öğretmen ve öğrenci görüşmelerinden elde edilen bulgular ışığında araştırmacı tarafından etkin bir Özel Amaçlı İngilizce Programı için öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Özel Amaçlı İngilizce, gereksinim analizi, dil öğretim programları, program değerlendirme Introduction English for Specific Purposes (ESP) is defined to meet specific purposes and needs of the learners. Both the content and the language are learned simultaneously. The content and the language depend entirely on the learners reasons for learning English. English is taught as a tool to teach specific subject field. It is not separated from the language used in the real world. Strevens (1988) stated that ESP is a particular case of the general category of special-purpose language teaching. As English is spoken by millions of people and also used as a second language by many millions more, it gained an international place for communication in various fields. Besides, the revolution in linguistics, a new focus on the learner also contributed to the emergence of ESP in 1960s and 1970s. English became necessary in academic and business life. The universities started to offer English courses for different specific purposes. As ESP is focused on the needs and the interests of the learners, the demand for ESP has continued to increase worldwide since 1960s (Dudley-Evans and St. John, 2001). Throughout the years, ESP has developed into international language as a result of the fast development of the world economy, technology and science. Furthermore people s needs for communication became another factor for the swift spread of the use of ESP. In this study, the characteristics of these programs and the perceptions of teachers and students were searched. Also, in the study with a recent literature review, common points on ESP instruction in recent years

82 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), were searched, the problems and solutions were designated. In this search, with a literatute review the learners, the teachers, the course process, the activities, the materials, the measurement and evaluation were focused on in order to create a criteria list to evaluate ESP programs. What is ESP and Vocational English? Hutchinson and Waters (2004), defined English for Specific Purposes as an approach to language teaching in which all decisions as to content and method are based on the learner s reason for learning. In The Encyclopedic Dictionary of Applied Linguistic ESP is described as the language programs designed for groups of individuals who are learning with an identifiable purpose and clearly specifiable needs (1998). There are many sub-branches of ESP. Some of them are English for Science and Technology (EST), English for Academic Purposes (EAP), and English for Occupational Purposes (EOP). These branches are all grouped under the umberalla of English for Specific Purposes(Hutchinson and Waters, 2004; Crandall, 1979). Vocational English is one aspect of English for Specific Purposes. ESP emphasizes English for professions and highly skilled occupations vocational English refers to English for semi-skilled, skilled, para-professional, or technical employment (Crandall, 1979). Vocational English courses emphasize vocabulary, language functions related to occupation (Gage, Prince, 1982). According to Hutchinson and Waters (2004) there are some reasons for the emergence of ESP. One of the reasons is that there was a broad demand of new world needs in 1960s and 70s. These needs have emerged from the development of the world economy, the progress of science and technology, the use of English as the international language of technology, science and commerce, the economic power of the oil-rich countries and the great number of overseas students studying in the USA, UK and Australia (Hutchinson and Waters, 2004: 6-8). By the development of ESP, the focus on the language used in real communication and in specific areas have been increased. Hutchinson and Waters (2004) state that the language of specific context in which English is used varies. So, if language varies in different situations, it is possible to implement language teaching to meet the learner s needs and expectations in specific areas. ESP is generally addressed to adults, usually at an intermediate or advanced level in English, having some basic notions of the language

83 75 Altmışdört system. ESP students learn English in order to achieve specific field beyond the language itself. In ESP courses, the learners are usually adults since the ESP aims to reach the needs of the students in academic, business, scientific area. The students generally know English and they learn the language in order to meet their needs in real life. They learn professional language in a specific field. As English became international language, English has turned out to be essential in many areas. Technology, science, tourism, medicine, business, military, banking, accounting are some of these areas. ESP teaches specialized vocabulary, discourse, genre, correspondence, negotiations etc. In English for Academic Purposes (EAP), the learners study English because they need to access academic texts written in English. The main aim in ESP is to achieve the required English proficiency level for the situation in which the language is going to be used. Hutchinson and Waters (2004) classified the learners needs as target needs, what the learner needs to do in the target situation, and learning needs. Learners use different learning strategies, different skills, and are motivated by different needs and interests. The characteristics of ESP There are some basic characteristics of ESP. It consists of English Language Teaching which is designed to meet specified needs of the learners. It focuses on the language appropriate to a specific subject field or context. It is related in content to particular disciplines such as occupations, academics, science, technology etc. It is centred on the language in compliance with those activities, in syntax, lexis, discourse, semantics, etc. Teaching skills can vary in accordance with the objectives (Strevens, 1988). Dudley-Evans and St. John (2001), also defined some characteristics of ESP. According to them ESP is based on the language appropriate to activities in terms of grammar, lexis, register, study skills, discourse and genre. According to them ESP may be used, in specific teaching situations, a different methodology from that of general English. ESP makes use of underlying methodology and activities of the discipline it serves. In ESP the needs of the students are more readily identified within academic, occupational, or professional settings (Johns and Price-Machado, 2001, p. 43). Learners needs are critical to have effective teaching and learning. Cunningsworth (2002) claims that ESP is goal-oriented and based

84 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), on the awareness of learners needs. Bloor and Bloor (1986), states that the goals of ESP courses are more likely to be achieved as long as learners needs are satisfied. Therefore, the first goal thing in ESP courses is to reach the learners needs. ESP is centred on the appropriate language, skills and discourse. It focuses more on language in context than on teaching grammar and language structures. It is a kind of collaboration between the subject teacher and English teacher (Cohen et al., 1979). Authentic topics are used as materials in many different ESP programs. Evan Frendo (2008) states that a needs analysis is unique to a specific training situation. It entails exercising judgment and finding compromises to make the best use of resources in a particular teaching context. It is about working with learners to decide on the best way forward. According to these data, the methods and the techniques of the program are developed. Belcher explains that ESP assumes that the problems are unique to specific learners in specific contexts and thus must be carefully delineated and addresed with tailored-to-fit instruction. ESP specialists, therefore, are often needs assessors first and foremost, then designers and implementers of specialized curricula in response to identified needs (Belcher, D.D., 2006). The needs analysis involve defeciency analysis or assessment of the learning gap (West, 1997). The ESP specialists tap into the ongoing subjective needs of the learners such as self-knowledge, awareness of target situation, life goals and instructional expectations (Tudor, 1997). Needs analysis is an ongoing process; it continues through the end of the course. Even, as the course is finished, a general program evaluation is implied and the data are collected to identify the needs, lacks, expectations and succsess. How to teach ESP? There is not a definite way of teaching people to learn ESP. However, what and how to teach should be taken into consideration according to the aim of the program and the age of the students. The need which are determined by the needs analysis help to define the types of methods and techniques that will be used in the class. The teaching methods should be based on the needs of the learners, because the main goal in teaching/learning ESP is to meet the students needs. Traditional and new teaching methods can be chosen according to the learning situation of the students. Besides, the classroom activities are chosen by the ESP teacher in

85 77 Altmışdört accordance with the age, needs, expectations and present or future career of the learners. The teaching of English was centred mostly on language structure in 1960s and 1970s, English for Special Purposes was widely interpreted as teaching special language defined in terms of formal linguistic properties, lexical items, collocations and sentence structures (Mackay, Mountford: 1978). Today, ESP programsa re generally based on the requirements of the learners; and the methods are selected through using different kinds of authentic materials. It is important to consider and determine the right method and techniques in teaching and learning ESP. Hutchinson and Waters (2004) claimed that there is no such thing as an ESP methodology. ESP is often seen as a materials-driven rather than a methods-driven enterprise (Master, 1997). First of all needs analysis should be done in order to design a program. According to the ESP theorists, needs analysis is the starting point for any course design. Needs analysis refers to the activities carried out to gather information which will develop a curriculum for meeting the learning needs of a specific group of students (Brown, 1995).The objectives of the program can be determined by the results of the needs analysis. It constitutes the basis for developing curriculum, syllabus, materials, teaching activities etc. (Brown, 1995; Dudley-Evans & St. Johns, 2001; Richards, 2001; Hutchinson & Waters, 2004). In ESP, the general aim of the program is to choose which skills should be taught. These skills can be integrated in the lessons. In General English teaching, the four language skills (listening, reading, speaking and writing) are often equally focused on. However, ESP teaching sometimes focus on a certain skill required depending on learner s needs. It can be said that the percentage of these skills in the courses can differ according to the learners professions. Reading and writing are interrelated skills not only in general language but also in ESP and should be exercised together. Carson and Leki (1993) states that reading can be, and in academic setting nearly always is, the basis for writing. However, the importance of listening in language learning can not be ignored. By listening the learners get the mental messages by the help of the input subconsciously. An important factor in listening comprehension in ESP is authenticity of listening materials. Authenticity in ESP implies real language, which is used in a specific field.

86 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), The teachers should know how their students will use the ESP in real life. They should be careful about choosing the right teaching methods, materials and activities. In ESP courses, the role of the teacher is not only to teach language but also to teach different areas. Knowledge of the subject area is the main requirement of the ESP teacher. The teacher should know the specific area taught in ESP programs. Besides, they should know the language requirements in this program. In order to have knowledge of the subject area, the ESP teacher has to collaborate with specialists in the field. The teachers in ESP has many responsibilities such as determining the needs of the learners and the program, detecting the aims and objectives, selecting materials, designing syllabus, lessons, developing an interactive and motivating learners, and assessing learners progress. The needs, aims and objectives are defined according to the learners target situation. A close interaction between the teacher and the learners and their needs is also beneficial to the teaching process. According to Dudley-Evans (1998), the ESP teachers are language consultants, course designers and material providers, researchers, collaborators, evaluators. The syllabus, materials, assessment and the other elements in ESP Hutchinson and Waters (2004) state that the syllabus in the course design process has several approaches like the language-centred and skillscentered approach. To design a syllabus in ESP, first of all the target situation should be determined. In order to define the target situation, needs analysis should be done. According to these results the method, the teaching materials, activities and exercises, evaluation instruments should be determined. The selection of materials is also very important in ESP. The selection of the materials must be made according to the learners needs, program targets and expectations. ESP courses make use of authentic materials in the specific areas and are based on the learners needs and expectations for the general aim of the ESP program. For that reason, the choice of materials should be determined by several factors. The materials in ESP courses should meet the specific requirements of the target situation and include authentic tasks. Materials can have varying degrees of authenticity from clearly authentic materials found in the target discourse community to semi-authentic materials produced by the ESP practioners (Belcher, 2006). Effective ESP materials enable the students to learn the language easily in a specific area.

87 79 Altmışdört Motivation is another key feature to be taken into consideration in setting up an ESP course. In the case of meeting the needs of the students, the course becomes much more motivational. Dudley-Evans (1997) and Robinson (1991) have suggested that, rather than deep content knowledge, the most critical qualifications to cultivate are respect for learner knowledge and perspectives, intellectual curiosity and flexibility, and enjoyment of improvisational problem-solving. In ESP course, the teaching should be flexible and should be adapted to the learners needs. Learners are encouraged to set their own objectives and to adopt realistic goals. Another important element in the process of teaching/learning ESP is assessment. It helps students to monitor themselves and receive feedback. In addition to this, assessment leads to making important decisions about the program. Teachers can evaluate their students progress, knowledge and abilities. The evaluation should be done during and at the end of the course. In evaluation, the teachers have to know why, what and who is being assessed. The assessment should include what the students learn such as the knowledge, skills, and attitudes in the program. The ESP programs have very different dimensions such as program designing, course process, selecting and adapting the materials and measurement and evaluation. Of course, all of these are very important issues in the program. However, in ESP programs there are some factors which differ ESP from the other language teaching programs. These are the needs of the learners and the role of the teachers in ESP programs. Before designing a program, these features should be considered in detail to reach success in the program. In order to create a sound program, the characteristics of the ESP should be known. Although these are basic characteristics of an ESP program, what are the crucial features in ESP programs from the students and the teachers perspective? In this study, an interview was held with the teachers and the students in an ESP program in order to find out the answers of the following questions: 1. What are the needs and the expectations of students and teachers in an ESP program? 2. What do they suggest in order to develop ESP programs?

88 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Methodology The purpose of this study is to search the characteristics of ESP programs and to investigate the perceptions of the teachers and students about the specific features of ESP programs. In this study, quantitative and qualitative methods are used. Also, in the study with a recent literature review, common points of ESP instruction and programs are searched, the problems were listed and solutions and suggestions according to the researchers were defined. In addition to this, in the study with a detailed literature review very important features of ESP programs are scrutinized and an ESP program evaluation criteria checklist is developed. Research Setting and Instruments In the present study, ESP programs and their effectiveness were searched. This study is carried out in a university which has ESP programs in Ankara, Turkey. The data were collected through the interviews conducted with the students and instructors of the department having vocational English courses. The interview questions are focused on teachers and students own ideas describing the effectiveness of their programs. Sample and Procedure To determine the thoughts of the students and teachers about ESP and the ESP programs, the interviews were arranged. The interview was held with 43 students who were randomly selected in vocational English department in a university in Ankara. The student participants were purposively sampled from the students who took vocational ESP courses. These participants are upper intermediate English learners. The ages of all of these participants were 18 to 22. The participants were also of different classes: freshman, sophomore, junior, senior students) The teacher interviews were held with 20 teachers who instruct ESP in the same department in this university. In fact they are English language teachers. They are experienced teachers (at least 8 to 17 year of experiences in teaching language). All data collection was implemented in L1. Although findings can not be generalised to the whole population, it may provide a general idea about the common attitudes of English teachers.

89 81 Altmışdört In the interview the students were asked what they thought about the ESP programs in general. As for qualitative data collection, the interview for students included questions related with their needs, expectations, success in the ESP programs. The interview lasted almost 3-5 minutes for each person. The answers of the students were noted down. The answers were grouped in different headings. The bulk of data was classified into themes. In the teachers interview, the questions about the ESP programs were asked. In the interview, teachers expectations, thoughts, suggestions were determined. The answers of the students and the teachers were analyzed and the distribution of the results were listed in accordance with the percentage of the answers in two groups. The results of interviews are summarized in Table 2 and in Table 3. Data Analysis This qualitative and quantitative study examines the thoughts and perceptions of the students and teachers about ESP education programs. Some sample students and instructors were selected randomly from the whole group. In the study, the features of the ESP programs and the students and teachers impacts on these programs have been searched, and variations and similarities of the perceptions are analyzed. Drawing on a database of interviews, the study finds out the effectiveness of the ESP programs, the beliefs and the perceptions of the students and the teachers about ESP. In the study, the participants responded to open-ended questions developed by the researcher. The interviews were conducted face to face, and the answers were noted down on paper. Teachers and the students were asked to respond to the following questions in the interviews. Interview Research question: 1. Do you think that your ESP (vocational English) courses are enough to be successful? 2. What are the positive sides of your courses? 3. What can you say about the lacks and negative sides of the program? 4. What do you think about the course process, materials, evaluation and measurement?

90 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), What do you think about the factors that must be involved in ESP programs to reach success? 6. Are there four-skills lessons? Do you think that they are enough? 7. Do you think that grammar shoul be more emphasized in the courses? 8. Do the students and teachers have enough time to prepare, to study or review the lesson? 9. What are your needs and expectations about the ESP programs? 10. Do you have any suggestions about the ESP programs and courses? The students and the teachers were asked to describe their views on ESP and the ESP programs in general and to verbalize the needs and lacks of the courses. Thus, the similarities and differences have been systematically analyzed. Findings Interviews were also particularly conducted to gather qualitative data and to have a better understanding about the participants personal opinions. The ratio of these answers were determined. The data were analyzed both quantitatively and qualitatively. The qualitative data were thematically analyzed. Then the researcher compared and contrasted the conclusions derived from the analyses of the interviews of the students and teachers. The results were listed from the highest to the lowest percentage. The results show which features should be placed at the the top of list according to their the importance in ESP programs. The results of the students and teachers interviews, some similarities and differences were detected. The factors that must be taken in to consideration while planning an ESP programs are listed. The distribution levels of these factors are shown in Table 1 and in Table 2. Based on the collected data (interviews) participants have a very positive attitude towards ESP. The data derived from the open-ended questions in the interviews helped to get deeper understanding of the participants perceptions. Most of the students described their expectations and experiences with ESP. They stated that the ESP programs are helpful. In fact, the data show that the participants have some expectations to be much

91 83 Altmışdört more successful in the program. The students responses are shown in Table 1 below: Table 1: Students responses % 1 Students should have free time for self-study. 92,6 2 Teachers should guide the students how to study and learn. 91,6 3 Different opportunities should be offered to students to learn ESP. 91,6 4 Authentic materials should be used in ESP programs. 91,4 5 Some courses can be taught by native speakers. 89,3 6 Measurement and evaluation criteria should be determined. 88,6 7 s should be increased at upper levels. 84,9 8 ESP courses should include main content in accordance with the aim. 81,8 9 Grammar should not be given in detail. 73,3 10 English should be spoken throughout the lesson. 47,3 11 The program should include real future targets Four-skills should be given in the courses. 4,8 13 The background knowledge about content should be increased. 4,8 14 Extra-curricular supplementary materials should be given. 2,4 The teachers responses are shown in Table 2 below: Table 2: Teachers responses % 1 The students needs should be emphasized in ESP programs The students should have more free time to have self study The motivation of the students should be increased There should be rich materials in the ESP lessons The teachers should have enough time to make necessary preparations 19 for the lessons. 6 Teachers need teacher training programs in ESP. 9 % 7 A new syllabus should be redesigned according to the targets. 9 8 The measurement and evaluation techniques should be reviewed 9 continuously. 9 A definite method should be picked according to the aim of the program The numbers of the studens in an ESP lesson is important. 4 In the study, also, recent ESP programs of many different countries are examined. With the comparison of these studies, the current ESP programs and their features are searched. By getting information about the programs the powerful and weak points of ESP programs are determined. In

92 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), addition to this, the suggestions of researchers are submitted. Table 3 shows the weak, powerful points which were determined in the studies. And in the table the most important suggestions of the researchers are submitted below: Table 3: Recent Studies on ESP and their contents as a summary Researcher Title of the Studies Weak Areas mentioned Eik, 2017 Introducing English for Academic Purposes Antic and Milosavljev ic, 2016 Bielousova, 2016 Hoa, Mai, 2016 Some suggestions for modelling a contemporary medical English cou rse design based on need analysis Using Internet Reseources in ESP Teaching. Difficulties in teaching ESP: Empirical Study in Vietnam Universities necessity to search student s needs not meeting English require ments of employers Powerful Areas mentioned interacting for social, political, pedagogical, and logistic constraints using software and internet in ESP Suggestions interconnecte dness with different disciplines determining what their future needs benefits of using Internet resources determining the factors related to teaching ESP Researcher Title of the Studies Weak Areas mentioned Chantoem, Techniques through Rattanavich, Web Technologies 2016 for Vocational Stud ents' Reading and Casteneda, 2016 Writing Abilities Methodologies for Teaching English to Adult Students in Spanish Vocational Education Programs older adult learners face many obstacles in oral comprehension Powerful Areas mentioned achievements of vocational stu dents, their reading and writing abilities Suggestions using web technologies İmplemention of real-life practice, repetition, skilloriented tasks, and collaborative or cooperative learning in ESP

93 85 Altmışdört Popescu, 2015 Ciortescu,C ecal, 2015 Otilia, 2015 Sidorova, Bogovaya,2015 Specificity in Teaching English for Specific Purposes, Developing a Skills- Based Syllabus for Business English St udents. Needs Analysis in ESP. Features and Teacher s Role at Educating ESP -communicative needs of the students -lack of different course materials today, the tasks of needs analysis is much more complex problem of developing of ESP courses increasing students motivation with designing a qualified courses developing a skills-based syllabus collecting information about the learners and defining the target situation and environment the need for program evaluation As the Table 3 indicated, the recent studies focus on the general needs of the ESP programs, new implications and suggestions of the researchers. Eik (2017), in his study titled Introducing English for Academic Purposes, focused on the English for Academic Purposes that specialization under English for Specific Purposes. It mentions that EAP teachers, students and administrators have interconnectedness with different disciplines. They interact for social, political, pedagogical, and logistic constraints. Antic and Milosavljevic (2016), in their study focused on the linguistic needs of medical students and the most problematic areas for their future careers. In the study it is obtained that there is necessary not only to analyze the current students learning needs but also to determine what their future needs would be and that was done by including the medical doctors and the teaching staff. Bielousova (2016), investigates teachers and students benefits of using Internet resources in teaching ESP. In the study, there is an overview of how Internet resources can be used for English language teaching. Also the researcher focuses on the software that was developed at the Technical University. Hoa and Mai, (2016), defines that in recent years

94 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), teaching ESP at Vietnam universities has received a lot of attention. However, students after graduation do not meet English requirements of employers, so unemployment becomes more serious. The study includes a survey of teachers and students at universities in Hanoi by listing the factors related to teaching ESP. Chantoem and Rattanavich, (2016), in their study Techniques through Web Technologies for Vocational Students' Reading and Writing Abilities compares the English language achievements of vocational students, their reading and writing abilities. Also, in the study it is searched that students attitudes towards learning English and just-intime teaching techniques through web technologies. Casteneda, (2016), explores strategies used by teachers of English in Spain. The findings indicate that older adult learners face numerous obstacles in oral comprehension and language production. These problems are related with the translation and grammatical methodologies. He suggests that special attention is paid to the methodologies used by teachers of age-diverse groups. These should include real-life practice, repetition, skill-oriented tasks, and colloborative learning. Popescu, (2015), in the study offers guideliness in to ESP teaching. He suggests that the methods of translation and designing a qualified courses increase students motivation. The communicative needs of the students and different course materials can be effective in the program. Ciortescu and Cecal, (2015), develop a skills-based syllabus for Business English Students. Otilia, (2015), mentions that needs analysis is considered to be the cornerstone of ESP. Nowadays, the tasks of needs analysis is much more complex: it aims at collecting information about the learners and at defining the target situation and environment of studying ESP. Sidorova and Bogovaya, (2015) also deals with the problem of developing of ESP courses and they suggest the importance of program evaluation and program development studies. As it is seen in Table 3, there are some problems in ESP teaching in the World. These problems are the lack of needs analysis, obstacles in meeting expectations of the students, difficulties in oral production, limited course materials and communicative needs of the students. In addition to this, the program development studies are not enough to review the program. However, there are new implementations in ESP programs.

95 87 Altmışdört Especially it can be said that the technology and technological aparatus are very vital in ESP teaching today. The students have a lot of opportunities in web, internet and distant learning. Also, they can reach many different materials by usuing computers and they have chance to develop their fourskill abilities with these technological ways. The researchers suggest that first of all the importance of the needs analysis should not be forgotten. They focus on the interconnectedness with different disciplines and implementation of the real-life practice, repetition, skill-oriented tasks, and collaborative or cooperative learning in ESP. To increase motivation of the students, different types of materials should be used. Also, they focus on the importance of the program evaluation and program development studies periodically in ESP teaching. Results When Table 1 is scrutinized, it can be seen that the learners rate free time for the self study is as the highest priority. Teacher guidance has the second place in the list of importance. The factor which is the most important for the students is to have opportunities in the program. According the students, the authentic materials have the fourth place in the Table. The % 89 of students think that to have native speakers in some courses is very important. The other results can be listed as follows: determining the measurement and evaluation criteria is % 88.6; increasing reading activities is % 84.9; the role of the aim in content is % The % 73.3 of the students think that grammar should not be given in detail. Other results whic are lower than % 50 are shown in Table 1. When Table 2 is interpreted, it can be said that the teachers rate the needs of the students as the most important feature in the ESP programs. Students free time for self study has the second place as the most important item. As the third the most important item in ESP programs according to teachers is necessary time for teachers to have preparations for the lessons. "Having teacher training programs, designing syllabus according to the targets, reviewing the measurement and evaluation techniques and deciding on a definite method has the same ratio. The results reveal that the teachers and the students in ESP know the importance of the learners in the program. According to them, the the needs and the expectations of the learners are utmost importance. Similarly,

96 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), having free time for self-study is a common opinion shared by both the teachers and students. The results reveals that the motivation of the learners in ESP courses should be increased by creating different opportunities for them. Having rich real-life authentic materials in the courses provide an effective course process in ESP programs. The basic language skills can be taught integratedly, or the skills can be taught as separate courses depending on the objectives and the general aim of the ESP program. In addition to this, the students think that the reading activities can be increased the fields the ESP program offers. The students and the teachers state the importance of the compatibility of the contents and general aim of the courses in ESP programs. Both the teachers and the learners explain the importance of the defining measurement and evaluation techniques and reviewing these techniques continuously. In addition to these, the students think that speaking English throughout the lessons, having background knowledge about the content and having supplementary materials are important in ESP courses. The teachers state teacher training is very important because they should integrate language with the content area. Besides, the teachers emphasize that syllabus should be updated according to the results of the needs analysis. Also, the teachers state that other effective factors in reaching success in ESPprograms are the number of students in classrooms and the methods that are adapted. In addition to this, as it is seen in Table 3, it can be said that the recent studies reflect the important place of ESP courses in many different areas in the world. Although there are are a lot of program development studies, still some problems have not been solved to reach aimed success in these programs. According to the researchers the first thing is to implement a detailed needs analysis which should include the administrators, teachers and students. Secondly, the common problem in ESP courses is not having real-life authentic materials or they are limited in numbers. Thirdly, the methods in the course process are not modern. The researchers suggest that to have high motivation and success there should be variable real-life authentic materials and the methods of the courses should be based on current needs of the students such as skill-based and colloborative language learning. In addition to this, using web Technologies will be more effective in this program.

97 89 Altmışdört Conclusion With the increasing importance of the ESP throughout the world, it should be remembered that designing and implementing the ESP programs are not easy tasks. The people who are related with ESP in some way, should be aware of the crucial factors in this program such as needs analysis, course process, authentic materials, teacher training, students needs and expectations, measurement and evaluation and the success of the program. In order to be successful in all these areas, some key factors about ESP should be at the forefront. This paper aimed to reveal the perceptions of the ESP students and ESP teachers about the ESP programs in general. To design and implement a successful ESP program, the perceptions of the students and the teachers can not be ignored. There should be a continuous focus on the ideas of the learners and the teachers. Of course, there are many aspects to be considered when teaching ESP as suggested by means of the criteria listed in the study. Nevertheless, one thing that shouldn t be forgatten is that the learners and the teachers are the keystones in the ESP programs. Throughout the last decades, many efforts have been made in order that the program reach its objectives. However, recently by taking the learners needs into account the importance of the learners have started to be focused. In ESP, the teachers are also the learners. If they are language teachers, they should learn the subject area which they would teach. Therefore, the needs and the perceptions of the learners and the teachers should be identified and in light of these data, the ESP programs should be reviewed and redesigned. The success in any ESP program is inevitable when those requirements are met. In light of the data gathered via the interviews with teachers and learners, this study has revealed that what both groups share and celebrate in ESP programs are submitted as follows: 1. It should meet the specified needs of the learners. 2. The students should have free time for self-study. 3. Teachers should guide the students. 4. Different opportunities should be offered to the students. 5. Authentic materials should be used. 6. Native speakers should have some courses. 7. Measurement and evaluation criteria should be continuously reviewed.

98 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), There should be more reading activities. 9. A goal-directed teaching process should be implemented. 10. The emphasis on grammar should be limited. In this study, with literature review (Frendo, 2008, Belcher, 2006; Hutchinson, Waters, 2004; Johns, Dudley-Evans, 2001; Price-Machado, 2001; Dudley-Evans, 1998; Tudor, 1997; Robinson, 1991; Strevens, 1988, Bloor, Bloor, T. 1986; Mackay, Mountford, 1978), the basic criteria of the ESP programs are determined and a criteria list is submitted. In the case of designing, developing or evaluating an ESP program, these criteria would be helpful for the practitioners. These criteria are submitted in Table 4. Table 4: The Basic Criteria for Evaluating an ESP Program Basic Criteria in ESP A comprehensive needs analysis is designed to meet the specific needs of the target situation. The syllabus meets the needs and the expectations of the learners. A goal-directed teaching process is implemented. Content and method are based on the learners reasons for learning. It meets the specified needs of the learners. The subject is integrated with the learners needs. Language is taught as a subject part of the real world. It focuses more on language in context than on teaching grammar and language structures. The emphasis on grammar is limited. The acquisition of specialized vocabulary is focused. The language activities are in accordance with the syntax, lexis, discourse, semantics, grammar, register, discourse and genre. ESP teaching sometimes focuses on a certain skill or skills required in the learners professions. The ESP trainers determine the learners needs and set the aims and objectives. Language teachers collaborate with subject teachers.

99 91 Altmışdört ESP trainers are interacted closely with the learners and their needs There is team-work among trainers. ESP practitioner gathers information via a needs analysis. The effective interaction between all participants in the teaching is needed. There is close collaboration between content experts and the curriculum developers. The ESP practitioner is also a course designer. The ESP practitioner selects and adapts relevant and authentic materials. The teachers develop an interactive and motivating learning environment. The ESP teacher often undertakes various types of evaluation. ESP makes use of core activities of the discipline it serves. The methodology differs according to the general aim. The real-life oriented and authentic materials are used. The use of multimedia technologies, of various educational software and of the internet are applied. ESP materials should serve the overall goals of the program. The materials can be used either for independent study or in the classroom. Learners are responsible for the learning outcomes. The learners are motivated by different needs and interests. The learners are encouraged to set their own objectives and to adapt realistic goals. Learners use different learning strategies and skills. The learners autonomy in learning is encouraged. The students are encouraged to conduct research using a variety of different resources. The learners self-learning and self-evaluation skills are encouraged. Evaluation and assessment take place before, during and after course process. Evaluation includes what is taught in the courses. The evaluation determines whether the objectives are reached. Program evaluation is made in order to develop the program.

100 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), These criteria help the ESP program designer to evaluate and to develop the course process in the syllabus. For the future studies in this area, the researchers can design ESP programs by making use of the criteria mentioned above.

101 93 Altmışdört References Antic, Z. Milosavljevic, N. (2016) Some suggestions for modelling a contemporary medical English course design based on need analysis. Lingua. 184, Belcher, Diane D., (2006), English for Specific Purposes: Teaching to Perceived Needs and Imagined Futures in Worlds of Work, Study, and Everyday Life, TESOL Quarterly, Vol.40, No.1 Bloor, M. & Bloor, T. (1986). Language for specific purposes: Theory and practice. Trinity College Dublin: Centre for Language and Communication Studies. Bielousova, R. (2016), Using Internet Reseources in ESP Teaching. Proceedings of the International Multidisciplinary Scientific GeoConference SGEM. Vol. 3, p p. Brown, J. (1995). The elements of language curriculum. A systematic approach to curriculum development. Boston: Heinle & Heinle. Carson, J., Leki, I., (1993), Introduction. In J.Carson and Leki (Eds), Reading in the composition classroom: second language perspectives (pp1-7). Boston, MA: Heinle and Heinle. Casteneda, S.B., (2016), Methodologies for Teaching English to Adult Students in Spanish Vocational Education Programs. Journal of Professional, Continuing and Online Education, 2,1-23. Chantoem, R., Rattanavich, S. (2016), Techniques through Web Technologies for Vocational Students' Reading and Writing Abilities English Language Teaching,9 (1) Cohen, A., Glasman, H., Rosenbaum-Cohen, P. R., Ferrara, J. and Fine, J. (1979). Reading English for specialized purposes: Discourse analysis and the use of student informants. TESOL Quarterly, 13 (4), Ciortescu, E. Cecal, A. (2015), Developing a Skills-Based Syllabus for Business English Students. Romanian Journal for Multidimensional Education / Revista Romaneasca pentru Educatie Multidimensionala. 7 (2),

102 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Crandall, JoAnn. Language in Education: Theory and Practice, Adult Vocational ESL. Arlington: Center for Applied Linguistics. Cunningsworth, A. (2002). Choosing Your Coursebook. Shanghai: Shanghai Foreign Language Education Press. Dudley-Evans, T. (1998). An Overview of ESP in the 1990s. The Japan Conference on English for Specific Purposes Proceedings, 5. Dudley-Evans, T. & St. John, M. J. (2001). Developments in English for specific purposes: A multidisciplinary Approach. Cambridge: Cambridge University Press. Eik, T. (2017), Introducing English for Academic Purposes. English for Specific Purposes. 45, Frendo, E.(2008), How to teach business English, Harlow: Longman. Gage, J., Prince, D., (1982), Vocational English: Preparing for a first job.tesol Quarterly, 16, No:3. Gramley, S. and Pätzold, K. M., (2004), A survey of modern English. 2nd. London: Routledge, p.158. Hoa, N.T, Mai, R.T. (2016), Difficulties in teaching ESP: Empirical Study in Vietnam Universities. Higher Education Studies, 6 (2), Hutchinson, T., & Waters, A. (2004). English for specific purposes: A learning-centered Approach. Cambridge: Cambridge University Press. Johnson, H. K. and Johnson(eds.), (1998), English for specific purposes (ESP). The Encyclopedic Dictionary of Applied Linguistics: A Handbook for Language Teaching. Oxford, UK: Blackwell, p Mackay, R. and Mountford, A. (eds.), (1978), English for Specific Purposes. London: Longman, p. 4. Johns, A., & Price-Machado, D. (2001). English for Specific Purposes: Tailoring Courses to Student Needs and to the Outside World. In M. Celce-Murcia, (Ed.), Teaching English as a Second or Foreign Language (3rd ed., pp.43-54). Boston: Heinle and Heinle. Otilia, S.M. (2015), Needs Analysis in ESP. Annals of 'Constantin Brancusi' University of Targu-Jiu. Economy Series. 2 (1),54-55.

103 95 Altmışdört Popescu, D. (2015), Specificity in Teaching English for Specific Purposes, Annals of the Constantin Brancusi University of Targu Jiu-Letters & Social Sciences Series. p p. Richards, J. (2001). Curriculum development in language teaching. Cambridge: Cambridge University. Robinson, P.(1991). ESP today: A practioners guide. New York: Prentice Hall. Sidorova, N.A., Bogovaya, O.V. (2015), Features and Teacher s Role at Educating ESP. In the World of Scientific Discoveries / V Mire Nauchnykh Otkrytiy. 63(3.7), Strevens, P. (1988), ESP after twenty years: A re-appraisal. In M. Tickoo (Ed.), ESP: State of the Art, Singapore: SEAMEO Regional Center. West, R., (1997), Needs analysis, State of the art. In R. Howard and G. Brown (Eds), Teacher Education for LSP (pp.68-79). Clevedon, England: Multilingual Matters. Tudor, I., (1997), LSP or language Education? In R. Howard and G. Brown (Eds.), Teacher Education for LSP (p.p ). Clevedon, England: Multilingual Matters.

104 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Genişletilmiş Özet MESLEKİ İNGİLİZCE DERSLERİNDE GEREKSİNİMLERİN BELİRLENMESİ VE DAHA İYİ BİR ÖĞRETİM İÇİN ÖZEL AMAÇLI İNGİLİZCE KRİTERLERİNİN TANIMLANMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA Giriş Bu çalışmanın amacı Özel Amaçlı İngilizce Programlarının özelliklerinin belirlenmesi ve bu sürecin çok önemli özelliklerinin tanımlanmasıdır. Çalışmada Özel Amaçlı İngilizce şemsiyesi altında programın temel unsurları analiz edilmiştir. Bu analizde, öğrenciler, öğretmenler, ders süreci, etkinlikler, malzemeler, ölçme ve değerlendirme üzerine odaklanılmıştır. Çalışmada ayrıca, Özel Amaçlı İngilizce Programlarının gözden geçirilmesi ve geliştirilmesi için öğrenci ve öğretmenlerin bu program hakkındaki düşünce ve gereksinimleri araştırılmıştır. Çalışmanın Amacı, Yöntem ve Bulgular Çalışmada ilk olarak Özel Amaçlı İngilizcenin anlamı, önemi, tarihsel süreci ve çeşitleri üzerinde bir durulmuştur. Özel Amaçlı Yabancı Dil belirli bir alana yönelik dil ve terminolojinin öğretilmesidir. Özel Amaçlı İngilizce, öğrencilerin belirli bir alana yönelik dil ile ilgili gereksinim ve beklentilerinin karşılanma sürecidir. Bu öğretim sürecinde dil ile konular eş zamanlı olarak öğretilir (Strevens, 1988). Günümüzde İngilizcenin milyonlarca kişi tarafından konuşulduğu ve birçok kişi tarafından yabancı dil olarak kullanıldığı gerçeğinden yola çıkılırsa küreselleşen dünyada pek çok alanda İngilizce yabancı dil bilgisi bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır ve 70li yıllarda İngilizcenin akademik ve iş alanında bir gereksinim olarak ortaya çıkması ile üniversiteler farklı alanlara yönelik İngilizce öğretimine başlamıştır. Günümüze kadar devam eden bu ihtiyaç nedeni ile Özel Amaçlı İngilizce dünya üzerinde her geçen gün önemini arttırmaktadır (Dudley-Evans and St. John, 2001).

105 97 Altmışdört Hutchinson and Waters (2004), Özel Amaçlı İngilizceyi öğrencilerin ihtiyaçlarına yönelik konu ve dilin birlikte öğretimi olarak tanımlarlar. Özel Amaçlı İngilizce; Akademik İngilizce, İş ve Mesleki İngilizce, Bilim ve Teknoloji İngilizcesi, Turizm İngilizcesi, Tıp İngilizcesi, Askerî İngilizce gibi alt gruplara ayrılır (Hutchinson and Waters, 2004; Crandall, 1979). Mesleki İngilizce, Özel Amaçlı İngilizcenin alt grubudur ve profesyonel, yarı-profesyonel, teknik İngilizce olarak tanımlanabilir (Crandall, 1979). Mesleki İngilizce öğretiminde sözcük ve meslekle ilgili dil işlevlerine yer verilir (Gage, Prince, 1982). Özel Amaçlı İngilizce Öğretimi, öğrencilerin gereksinimleri, beklentileri, yaşı, mesleklerine göre çeşitlilik gösterebilir. Bu öğretim programında bir izlence oluşturulması için ilk olarak ihtiyaç analizi yapılır ve sınıf içinde uygulanacak yöntem ve teknikler belirlenir ve 70li yıllarda Özel Amaçlı İngilizce Öğretimi dilsel yapıların, sözcüksel unsurların ve cümle yapılarının ele alınması ile sağlanırdı (Mackay, Mountford: 1978). Bu öğretimde metottan ziyade malzemeye dayalı bir öğretim tercih edilir. Gereksinim analizinden elde ediler bulgular ışığında genel amaç ve hedefler belirlenir ve programın aşamaları oluşturulur (Brown, 1995; Dudley-Evans & St. Johns, 2001; Richards, 2001; Hutchinson & Waters, 2004). İzlence oluşturulurken dil-merkezli ya da beceri-merkezli iki farklı yöntemden biri kullanılabilir (Hutchinson and Waters (2004). Ders sürecinde kullanılan malzemeler özgün, gerçek yaşama dönük malzemeler olmalıdır (Belcher, 2006). Öğrencilerin motivasyonunun arttırılması ve ders sürecinde bu faktörün öncelik kazandırılması bu programın önemli unsurlarındandır. Dudley-Evans (1997) ve Robinson (1991) ders sürecinde öğrencilerin konu ile ilgili araştırmacılık ruhunun geliştirilmesinin sağlanması, entelektüel gelişim, problem-çözme ve yaratıcılık yönlerinin geliştirilmesinin önemini belirtirler. Özel Amaçlı İngilizce Öğretimi nde bir diğer önemli nokta ölçme ve değerlendirme sürecidir. Ölçme ve değerlendirme programın tüm aşamalarında uygulanmalı; böylelikle öğrenci, öğretmen, program, malzeme tüm yönleri ile değerlendirilmelidir.

106 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Özel Amaçlı İngilizce Programlarında yukarıda belirtilen özelliklerin dışında günümüzde değişen koşullar altında öğrenci ve öğretmenlerin bakış açısına göre programın eksik ve geliştirilmesi gereken yönleri nelerdir? Bu çalışmada Özel Amaçlı İngilizce Programı nda yer alan öğrenci ve öğretmenlerden yararlanılarak aşağıdaki soruların yanıtları bulunmaya çalışılmıştır: 1. Özel Amaçlı İngilizce Programlarında öğrenci ve öğretmenlerin gereksinim ve beklentileri nelerdir? 2. Özel Amaçlı İngilizce Programlarının geliştirilmesi için öğretmen ve öğrenciler neler önermektedirler? Çalışmada, bulgular öğrenci ve öğretmenlerle yapılan iki farklı görüşme ile elde edilmiştir. Çalışmada ayrıca, alanyazın taraması yapılarak son çalışmalar incelenmiş ve dünyada Özel amaçlı İngilizce Programlarında yaşanan sorunlar incelenmiştir. Bu çalışma ile Özel Amaçlı İngilizce Programlarında son zamanlarda var olan programın zayıf ve güçlü noktaları saptanmaya çalışılmıştır. Araştırmacıların Özel Amaçlı İngilizce Programlarının geliştirilmesine yönelik önerileri saptanmıştır. Çalışmada yer alan öğrenciler ve öğretmenler Ankara da Özel Amaçlı Mesleki İngilizce dersi verilen bir üniversiteden rastgele yöntemle seçilmiştir. Görüşmelerde sorulan sorular, ilk olarak alanyazın taraması ile belirlenen başlıklar altında belirlenmiş ve konu alanında uzman kişilerin görüşleri alınarak görüşme soruları hâline dönüştürülmüştür. Görüşmeler öğrenci ve öğretmen görüşmeleri olmak üzere farklı iki tür olarak uygulanmıştır. Görüşmelerden elde edilen bulgular iki farklı grup altında incelenmiştir. Elde edilen veriler yüzdelik sırasına göre listelenmiştir. Öğrenci ve öğretmenlerden elde edilen bulgular karşılaştırılarak öğrenci ve öğretmenlerin ortak yanıtları tespit edilmiştir. Çalışmanın Sonucu Görüşmelerden elde edilen sonuçlar göstermektedir ki öğrenci ve öğretmenler Özel Amaçlı İngilizce Programı nda bazı unsurların programda daha fazla başarı sağlanması için hayati öneme sahip olduğunu düşünmektedirler. Öğrenci ve öğretmenler programın geliştirilmesi için ilk

107 99 Altmışdört olarak ayrıntılı bir gereksinim analizi yapılması gerekliliği husunda hemfikirdirler. Bunun yanı sıra, bireysel çalışma olanaklarının sağlanması, öğrenci motivasyonunun arttırılması ve farklı ders içi olanakların sağlanması öğrenci başarısının ve program etkinliğinin artmasına neden olacağı her iki grup tarafından belirtilmiş ortak bir kanıdır. Görüşmelerden elde edilen sonuçlara göre bütüncül, dört temel dil becerisine dayanan bir öğretim metoduyla Özel Amaçlı İngilizce Programlarında hedeflenen amaca ulaşılacaktır yılına ait yapılan alan yazın taramasında konu ile ilgili makaleler incelenmiş ve genel olarak günümüzde Özel Amaçlı İngilizce Öğretimi nde yeterli gereksinim analizinin yapılmadığı, öğrencilerin beklentilerinin tam olarak karşılanmadığı, yetişkin öğrencilerin sözlü üretimde problem yaşadığı, farklı türde ders malzemelerinin bulunmadığı ve program geliştirme çalışmalarının yeterince yapılmadığı ortaya çıkmıştır. Bunların yanısıra günümüzde Özel Amaçlı Dil Öğretimi nde yeni uygulammalara da yer verildiği; bunların başında da internet ve web kullanımıyla çeşitli ders içi ve ders dışı öğretim etkinliklerinin sağlandığı görülmüştür. Bilgisayar ve teknolojinin kullanılması ile öğrenciler ve öğretmenler farklı malzemelerden yararlanabilmektedir. Araştırmacılar, genelde ihtiyaç analizi eksikliğinin var olduğunu bunun Özel Amaçlı Dil Öğretimi nde temel teşkil ettiğini vurgulamaktadırlar. Bu programda diğer disiplinlerle birlikte çalışılmasının oldukça yararlı olacağı gerçek-hayata yönelik malzeme ve etkinliklerin uygulanmasının başarıyı arttıracağı ve sürekli program değerlendirme ve geliştirme çalışmalarının yapılması gerekliliği önerilerinde bulunmuşlardır. Çalışmada ayrıca Özel Amaçlı İngilizce Programlarının eksik noktalarının saptanması ve geliştirilmesi için ayrıntılı bir alanyazın taramasından elde edilen bilgiler ışığında Özel Amaçlı İngilizce Programlarını değerlendirme kriterleri oluşturulmuştur. Bu kriterler listelenerek bu alanda program değerlendirme sürecine katkı sağlayacak bir kontrol listesi hazırlanmıştır. (Kriter Listesi makalede yer almaktadır) Çalışmanın sonunda ise yapılan araştırmaların sonucu olarak ve öğretmen

108 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), ve öğrenci görüşmelerinden elde edilen bulgular ışığında araştırmacı tarafından etkin bir Özel Amaçlı İngilizce Programı için öneriler sunulmuştur: Özel Amaçlı İngilizce Programlarında, 1. Öğrencilerin gereksinimlerini karşılamalıdır. 2. Öğrencilere bireysel çalışma için boş vakit ayrılmalıdır. 3. Öğretmenler öğrencileri yönlendirmelidir. 4. Öğrencilere ders sürecinde farklı fırsatlar sağlanmalıdır. 5. Özgün malzemelerden yarlanılmalıdır. 6. Doğal konuşmacılardan yararlanılmalıdır. 7. Sürekli programın her aşamasında çeşitli ölçme-değerlendirme çalışmaları yapılmalıdır. 8. Dil bilgisine fazla ağırlık verilmemelidir. 9. Daha fazla okuma etkinliklerine yer verilmelidir. 10. Amaca-yönelik öğretim süreci uygulanmalıdır.

109 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi Science Journal of Turkish Military Academy Aralık / December 2016, Cilt/Volume 26, Sayı/Issue 2, ISSN (Basılı) : ISSN (Online): TARİHSEL SÜREÇTE SAVUNMA PLANLAMASI YAKLAŞIMLARI İLE SAVUNMA TEDARİK SİSTEMLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ Çağdaş Akif KAHRAMAN 1 Öz Savunma planlaması ve savunma tedariki birbirleriyle çok yakından ilişkili konulardır. Çalışmanın amacı, savunma planlaması yaklaşımlarındaki paradigma değişimleri ile savunma tedarikindeki değişimin arasında ne tür bir ilişki olduğunu ortaya koymak ve savunma planlamasında önümüzdeki dönemlerde olabilecek değişimlerin tedarik sistemlerini nasıl değiştirebileceğine ilişkin bir öngörüde bulunmaktır. Tarihsel süreçte savunma planlamasında kadro, tehdit, yetenek ve senaryo uzayına dayalı yetenek temelli planlama yaklaşımları geliştirilirken; savunma tedarikinde de aynı dönemlerde çeşitli değişimler gözlemlenmiştir. Önceleri savunma harcamalarına ilişkin tasarruf söz konusu değilken, daha sonraki süreçte ekonomik kaygılar ve kısıtlı bütçeler nedeniyle tedarik yaklaşımlarında da değişimler meydana gelmiştir. Bu süreçte proje ofisi yaklaşımları, bürokratik işlemlerin azaltılmasıyla süreçlerin hızlandırılması çabaları söz konusu olmuş ve son dönemde gelişen teknolojinin etkisiyle evrimsel tedarik yaklaşımı geliştirilmiştir. Önümüzdeki dönemde ise savunma planlamasında senaryo uzayına dayalı yetenek temelli yaklaşımın simülasyon tabanlı olarak tedarikte ise evrimsel tedarik yaklaşımının devam edeceği öngörülebilir. Anahtar Kelimeler: Savunma planlaması, savunma tedariki. 1 Doktora Öğrencisi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, cakifkahraman@gmail.com Makale Geliş Tarihi: Makale Kabul Tarihi:

110 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), RELATIONSHIP BETWEEN DEFENCE PROCUREMENT SYSTEMS AND DEFENCE PLANNING APROACHES IN HISTORY Abstract Defence Planning and Defence Acquisition are in a very close relationship to one another. The purpose of the study is to find out the relationship between the paradigm changes in defence planning approaches and changes in the defence procurement procedure and predict how likely changes in the future may changes the procurement systems. While capability-based planning approaches based on cadre, threat, talent and scenario space were developed in the course of history, variety of changes occurred in the defence procurement in the same periods. Although there were no savings on the defence budget at the beginning, changes took place also in the procurement approaches afterwards because of economic worries and limited budgets. During this period, project office approaches were developed and there were efforts to decrease bureaucracy. Also, evolutionary procurement approach was developed with the advent of new technology. In the long run, it can be predicted that Capability-based approach based on scenario space and simulation will continue to exist in defence planning and evolutionary procurement approach will continue to exist in procurement, as well. Keywords: Defence planning, defence procurement. Giriş Savunma planlaması, ülkelerin ordularını verilecek görevleri yerine getirebilecek seviyede hazırlıklı hâlde bulundurmak amacıyla yaptıkları hazırlık ve planlamalardır. Bu planlamalar çağın gereklerine uygun olarak dönemsel değişimlere uğramıştır. Bu değişimler gerek kuvvet yapısı planlamalarında gerekse orduların ihtiyaçlara göre donatılması için kullanılan harp silah araç ve gereçlerinde yaşanmıştır. Orduların donatılması amacıyla yapılan tedarik faaliyetleri de süreç içerisinde ihtiyaçlara uygun olarak çeşitli değişimler geçirmiştir. Savunma planlamalarında ve tedarik yaklaşımlarındaki değişimde tehdit algısı ve ülkelerin savunma için ayırdıkları bütçelerdeki daralma en önemli etken olmuştur. Savunma planlama yaklaşımları Birinci Dünya Savaşından bugüne kadar tehdit algısına göre değişmiş, her dönemde farklı yaklaşımlar

111 103 Kahraman uygulanmıştır. İkinci Dünya Savaşı na kadar kadro temelli yaklaşım, İkinci Dünya Savaşı ndan sonra soğuk savaş döneminde tehdit temelli yaklaşım, soğuk savaş sonrası dönemde yetenek temelli yaklaşım ve 2001 sonrası dönemde senaryo uzayına dayalı yetenek temelli yaklaşım uygulanmıştır (Asch ve Hosek, 2004; Gargan, 1999, Korkmazyürek ve Şeşen, 2008). Değişen planlama uygulamalarına en çok tehdit algısı ve daralan savunma bütçeleri etki etmiştir. Aynı dönemde savunma tedariki yaklaşımlarında da bir değişim gözlemlenmektedir. Savunma anlayışındaki değişim, teknolojik gelişmeler ve her alanda sürat ve zamanla yarışma anlayışı, askerî tedarik sistemlerinde değişikliğe neden olmuştur. Önceleri Görev İhtiyaç Dokümanı ile başlayan ve bütçeden kaynak tahsisiyle devam eden ve sonucunda da aradan uzun bir süre geçtikten sonra ancak projeye başlanabilen klasik bir tedarik anlayışı varken (Şeşen, 2008) bu anlayış günümüz tehditlerine ve sürat ihtiyacına cevap veremez duruma gelmiştir. Bu ihtiyaç savunma tedarikinde aksamalara neden olmaya başladıktan sonra ABD de evrimsel tedarik, ülkemizde ARGE ye dayalı tedarik, İngiltere de akıllı tedarik olarak adlandırılan ve yetenek gelişimi ve ihtiyaçlara daha süratli cevap verebilen tedarik sistemleri geliştirilmiştir. Bu sistemler savunma tedarikine ayrılan bütçelerdeki azalmaya da çözüm niteliğinde yaklaşımlar olarak görülmüştür. Çalışmanın amacı, savunma planlaması yaklaşımlarındaki paradigma değişimleri ile savunma tedarikindeki değişimin arasındaki ilişkinin türünü ortaya koymak ve savunma planlamasında önümüzdeki dönemlerde olabilecek değişimlerin tedarik sistemlerini nasıl değiştirebileceğini ortaya koymaktır. Yazında savunma planlama yaklaşımları ve savunma tedarik yaklaşımları ile ilgili birçok çalışma olmasına rağmen bu yaklaşımlardaki değişimin nasıl bir ilişki içerisinde olduğunu birlikte ele alan çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmanın amacı, savunma planlaması ve savunma tedariği ile ilgili yazında bulunan bilgilerin toparlanması ve tarihsel süreçte savunma planlama yaklaşımlarıyla tedarik yaklaşımları arasındaki ilişkiyi ortaya koymasıdır. Çalışmanın, birbiri ile çok ilişkili olduğu düşünülen bu

112 GSYİH ya Oran Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), iki alanın tarihsel süreçte etkileşimini ortaya çıkaracağı ve gelecekte birbirlerine olası etkileri hakkında öngörüde bulunabileceği planlanmaktadır. Soğuk Savaş Öncesi Dönem ( ) Bu dönemde savunma planlamasındaki temel düşünce belli bir arazi kesiminin, hava veya deniz alanının elde tutulması idi (Korkmazyürek ve Şeşen, 2008). Özellikle dünya savaşları öncesi dönemde, savunulması planlanan alan ne kadar ise, o alanı kapatmak için gereken birlikler harita üzerinden hesaplanır, personel ve malzeme kadroları belirlenir ve bu kadroların doldurulmasıyla yeterli kuvvete ulaşıldığı kabul edilirdi. En az karşıdaki düşman kuvvetleri kadar veya daha fazla birlik ve silah/silah sistemlerine sahip olmak üstünlük için en önemli gösterge olarak kabul edilirdi. O dönemde silahların ateş ve manevra gücü ve etkililiğinden ziyade, sayısı kuvvet karşılaştırmalarında en önemli unsur olarak kabul edilmekteydi. Ülkelerin savunma bütçelerinin geniş olması, yapılan harcamalara hesap sorulmaması, devasa birliklerin oluşmasına zemin hazırlamıştır. (Korkmazyürek ve Şeşen, 2008) Yıllık Bütçeler Şekil-1: Arası ABD Savunma Harcamaları (web, 2017) Bu dönemin en önemli özelliklerinden birisi de düşmanın sahip olduğu gücün ve uygulayacağı doktrinin belirgin olmasıdır. Belirsizliğin az olması, düşmanın ve gücünün belli olması, ülkelerin de düşmanın gücünden

113 105 Kahraman daha fazlasına sahip olma düşünceleri istenilen savunma bütçesinin ayrılabilmesini sağlamaktadır arası ABD savunma harcamaları şekil-1 dedir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı esnasında savunma harcamalarının gayri safi yurt içi hasılaya oranı %40 ların üzerine çıkmıştır. Bu dönemde maliyeti ne olursa olsun ihtiyaçların tedarik edilmesi esas düşüncedir ve savunma sanayii de üretim odaklı olarak faaliyet göstermektedir (Fox, 2001). Üretim odaklılık, ana silah sistemlerinden planlamayla ortaya çıkan ihtiyacı karşılayacak sayıda üretmektir. Üretilen silah sistemleri ana silah sistemleri olarak adlandırılan tank, top, uçak, gemi, denizaltı vb. komple harp araçları olarak değerlendirilmektedir (Fox, 2011). Asıl olan tasarımlama değil, daha fazla sayıda üretmektir. Bu dönemde silah sistemleri bütün olarak düşünülmekte ve üretim de komple bir silah sistemi üretmeyi amaçlamaktadır (Fox, 2011). Bu dönemin en büyük gücü ABD de 1947 de Savunma Bakanlığı kurulmadan önce savunma tedarikinin koordine edilmesi gibi bir anlayış yoktu ve her kuvvet kendi ihtiyacı olan sistemleri maliyet gözetmeksizin satın almaktaydı (Fox, 2011). Soğuk Savaş öncesi dönemde etkili olan savunma planlaması ve tedarik yaklaşımları Tablo-1 dedir. Tablo-1: Soğuk Savaş Öncesi Dönem Planlama Yaklaşımı Tehdit Bütçe Teknolojinin Yansıması Tedarik Yaklaşımı Savunma Sanayii Odağı Kadro Temelli Planlama Tehdit ve sahip olduğu güç belirgin ve iyi tanımlanmıştır. Silahlanmaya ayrılan bütçede herhangi bir kısıtlama yoktur Teknolojik gelişmelerin savunma sanayine yansıması yavaş olmaktadır. İhtiyaçlar maliyetine bakılmaksızın tedarik edilmektedir. Esas olan planlamayla ortaya çıkan ihtiyacın karşılanmasıdır. Üretim odaklıdır. Kaynak: Öztürk (2006), Korkmazyürek ve Şeşen (2008) ve Fox (2011).

114 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Soğuk Savaş Dönemi ( ) Soğuk savaş döneminin en belirgin özelliği dünyanın iki kutuplu hâle gelmesidir. Bu kutuplardan birisi ABD önderliğinde NATO, diğeri ise SSCB önderliğinde Varşova Paktı dır. Her iki taraf için de düşman/tehdit bellidir. Tüm senaryolar bilinen bu tehdidi karşılamak üzere planlanmaktadır lı yıllarda iki büyük cephede ve bir de küçük bir cephede (2,5) savaş; 1970 li yıllarda tek büyük cephede ve bir de küçük bir cephede (1,5) savaş; 1980 li yıllarda ise çok cepheli küresel bir savaş tehdidi planlamalara esas olan tehditlerdir (Davis, 1994). Bu dönemde düşmana karşı sayıca üstün kuvvetlere sahip olmak değil, düşmanın tehdidini karşılayabilecek yeterli kuvvete sahip olmak amaçlanmıştır. Önceki dönemlerde tank, uçak, gemi gibi silah sistemlerinin sayıları karşılaştırılıp düşman kadar veya daha fazlasına sahip olma anlayışı planlamalara esas olurken bu dönemde düşmanın silah sistemlerinin bir kısmının muharebe öncesi yok edilebileceği, muharebeye giren unsurların başlangıç miktarına göre daha az olacağı düşünülmektedir (Korkmazyürek ve Şeşen, 2008). Her iki kutup da belirgin olan tehdide karşı planlamalar yapmasına (Young, 1995) karşın hiçbir zaman savaşa girmeyeceklerini bilmektedirler. Çünkü mevcut nükleer silahlar her iki taraf için de yeterli bir caydırıcı güç olmaktadır (Davis, 1994). Ancak bu dönemde planlanan en büyük tehdit senaryosu gerçekleşmemiş olsa da Kore ve Vietnam Savaşları ile Küba krizi tarafların karşı karşıya geldiği savaşlar/krizler olmuştur. Soğuk savaş döneminin süper gücü konumundaki ABD de bu süreçte savunma tedariki ile ilgili olarak aşağıdaki gelişmeler olmuştur. Bu dönemde, önceki dönemlerden farklı olarak savunma harcamalarında kısıtlamalara gidilmeye ve yapılan harcamaların hesabı sorulmaya başlanmıştır. Çünkü İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyada yeniden inşa dönemi başlamış, ülkeler savunmaya ayıracakları bütçeyi kalkınmaya ayırmayı amaçlamıştır. Toplumda da kalkınma düşüncelerinin hâkim olmasından dolayı bütçeden yeterli payı alabilmek için tehdidin belirgin bir şekilde ortaya konması gerekmektedir. Tehdit temelli planlamaların yapılmasında bütçeden pay alabilme çabalarının olduğu da söylenebilir. Azalan bütçeler sınırsız bir şekilde savunma harcamaları yapmayı engellemektedir. Bu dönemde yapılan savunma harcamaları GSYİH nın %5-10 u arasında kalmıştır. Bu durum savunma sanayinin üretim odaklılıktan tasarım odaklılığa geçmesine neden olmuştur (Fox,

115 107 Kahraman 2011). Tasarım odaklılık, ana silah sistemini komple üretmekten farklı olarak teknolojik imkânları da kullanarak tehdide cevap verebilecek yeni ekipmanlar ve silahlar üretmektir lerde ABD de ana silah sistemi üreten şirket sayısında önceki yıllara göre bir azalma olmuş; ancak silah ve ekipman üretiminin geliştirilmesine yönelik çalışmalarda artış meydana gelmiştir (Fox, 2011). Artık sayısız silah sistemleri üretimi yerine tehdide cevap verebilecek ve AR-GE, test ve değerlendirmeye dayalı üretime daha çok önem verilmiştir (Fox, 2011) ABD Savunma Bakanlığı, tüm kuvvetleri bir araya toplayıcı bir teşkilatlanma olarak 1947 yılında kurulmuştur (Web, ABD S.B.) Bu tarihten önce kuvvetler (Kara, Deniz, Hava) her konuda kendi planlamalarını kendileri yapmaktaydılar. Tedarik konusunda da genel bir koordinatörün olmaması, her kuvvetin kendi ihtiyacı olan ürünü kendisinin tedarik etmesine neden olmaktaydı. Kore Savaşından sonra General Bernard A.Schriever tarafından resmî bir tedarik politikası oluşturulmuş ve tedarik anlayışında bir sistem değişikliğine gidilmiştir (Fox, 2011). Artık tüm kuvvetlerin ihtiyaçları karşılanırken her sistem için bir proje ofisi kurulmaya başlanmıştır. Bu proje ofisinde genelde subay olan bir yönetici, mühendisler, lojistikçiler, şartname uzmanları, bütçe yöneticileri, test ve geliştirme personeli bulunmaktadır. Bu ofisler sorumlu oldukları silah sistemlerini en etkin ve verimli bir şekilde tedarik etmeyi amaçlamışlardır; ancak bu ofisler de beklentileri karşılayamamış; silah sistemleri başlangıçta istenen performansa ulaşamamış, tedarik süresi uzamış ve maliyetler de hesaplanandan iki kat fazla gerçekleşmiştir (Fox, 2011). Bu çabalardan da sonuç alınamamasının ardından tedarik süreçlerinde yeni düzenlemeler yapılma ihtiyacı duyulmuştur. Tedarikteki sorunların giderilebilmesi ve etkin bir tedarik sistemi kurulabilmesi amacıyla çalışmalar başlatılmıştır. ABD nin bugünkü savunma tedarik sistemlerinin temeli 1971 yılında Savunma Bakanı Packard döneminde hazırlanan ve savunma tedarik politikalarını belirleyen direktifi ve savunma tedarik sistemleri uygulamalarını düzenleyen talimat ile atılmıştır (Fox, 2011). Bu direktif ve talimatlar günümüze kadar birçok kez revize edilmiştir. Bu direktif ve talimatlar ile sorumluluk program yöneticileri seviyesine indirilmiştir. Direktifler, geliştirme maliyeti

116 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), milyon dolar ve üretim maliyeti 200 milyon dolar üzerindeki veya acil kapsamdaki tedarik projelerinin uygulamasını düzenlemektedir (Fox, 2011:74). Soğuk savaş döneminde etkili olan savunma planlaması ve tedarik yaklaşımları Tablo-2 dedir. Tablo-2: Soğuk Savaş Dönemi Planlama Yaklaşımı Tehdit Temelli Planlama Tehdit Tehdit ve sahip olduğu güç belirgin ve iyi tanımlanmıştır Bütçe Silahlanmaya ayrılan bütçede kısıtlamalara gidilmeye başlanmıştır. Teknolojinin Yansıması Teknolojik gelişmeler hız kazanmış ve savunma sanayine yansıması da hızlanmıştır. Tedarik Yaklaşımı İhtiyaçlar ve tedarik süreci tüm kuvvetleri kapsayacak şekilde tek elden planlanmaya başlanmıştır. Tedarik sorumluluğu program yöneticilerinde olmak üzere daha alt seviyeye indirilmiştir. Savunma Sanayii Odağı Tasarım odaklıdır. Ar-Ge, test ve değerlendirmelere dayanmaktadır. Kaynak: Öztürk (2006), Korkmazyürek ve Şeşen (2008) ve Fox (2011). Soğuk Savaş Sonrası Dönem ( ) Her iki kutbun başını çeken ABD ve SSCB soğuk savaş süresince silahlanmaya çok fazla kaynak ayırmışlardır. Silahlanma yarışı SSCB nin ekonomisinde ağır yaralar açmış ve birlik 1991 yılında dağılmıştır. Böylece 1945 yılından beridir süregelen iki kutuplu dünya yıkılmış, ABD tek süper güç olarak kalmıştır. Tehdit temelli yaklaşımda tüm planlamalar belirgin bir tehdide göre yapılmaktayken yeni gelinen durumda tanımlanacak belirgin bir tehdit kalmamıştır (Hartman, 1997). Artık tehditler asimetrik hâle gelmiştir. Karşılaştırılacak simetrik bir tehdit olmadığından kadroya veya tehdide dayalı bir planlama yapılamamaktadır. Yeni dönemin en belirgin özelliği belirsizlik altında savunma planlaması yapılması gerekliliğidir (Davis, 1994). Davis (1994) e göre belirsizlik altında planlama amacıyla düşünülen yöntemlerden bazıları şöyledir:

117 109 Kahraman Çevreyi şekillendirme konsepti: Bu konsepte, bölgesel barışın desteklenmesi ve diğer devletlerin süper güç olma isteklerinin azaltılması denebilir. Savunma bütçesinin kontrollü olarak azaltılması: Savunma bütçesi temkinli olarak azaltılacak, altyapı korunarak ihtiyatlı bir şekilde kuvvet yapısı azaltılacak, bunun yanında sürekli hazırlıklı olunacaktır. Tek taraflı hareket yerine koalisyonlar kurulması: NATO ve diğer ittifakların varlığı koalisyonlar için önemlidir. Yeni askerî görevler: Barışı koruyucu ve barışı tesis edici görevler yeni tip görevlerdir. Kapsamlı taşıma ve konuşlandırma planlarının yapılması. En uygun bütçe planlamasının yapılması: Ne kadar kuvvet yapısının ve savunma bütçesinin yeterli olduğuyla ilgili birçok düşünce vardır. Hiçbiri tek başına ikna edici değildir. Çünkü ne kadarının yeterli olduğunu hesaplamanın bir yolu yoktur. Ana birliklerin büyüklüğü, yapısı, etkinliğinin yeniden değerlendirilmesi: Mevcut birliklerde görev ihtiyaçlarına göre düzenlemeler yapılabilir. Bu kapsamda birliklerin küçültülmesi ve aradaki kademelerin azaltılması değerlendirilmelidir. Şehirde, ormanda ve dağlık arazide harekâta uygun hareketli hafif birlikler oluşturulmalıdır. Barışı koruma ve barışı tesis etme harekâtlarıyla, havadan atma gibi harekât olasılıklarına gereken önem verilmelidir. Tehdit temelli planlamadan yetenek temelli planlamaya geçilmesi: Belirsizliklere rağmen etkili bir şekilde savaşacak gerekli yetenekler planlanmalıdır. Belirsizliklerle baş edebilmek için her bölgede birçok sefer planı yapmalı ve her planda harekât hedefleri ve görevleri belirlenmelidir. Sonra da bu hedefler ve görevler için en uygun yetenekler bir araya getirilmelidir. Bütçeden yeterli ödeneği alabilmek için yetenek planlaması üzerine odaklanılmalıdır. Operasyon planlarının çok hızlı kuvvet kullanımı ve adaptasyon yeteneğini temin edecek şekilde yeniden yapılandırılması. Bu dönemde planlamalar yapılırken birlik veya silah sistemleri sayısı veya karşı koyabileceği tehditten ziyade, birliklerin sahip olduğu mevcut yeteneklerin geliştirilmesi göz önünde bulundurulmuştur (Pennie, 2001).

118 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Amaç hızla gelişen teknolojiyi birliklerin yeteneklerini geliştirecek tarzda kullanarak daha küçük birliklerle daha çok görevi yerine getirebilmektir. Savunma harcamalarına bütçelerden ayrılan payların giderek azalması maliyet etkin bir şekilde maksimum yetenek elde etme gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Yetenek ihtiyaçları, mevcut durumla ihtiyaç arasındaki fark (Henault, 2001) olarak ifade edilmektedir. Yetenek ihtiyacı belirlenirken icra edilecek ana görevler ve bu görevler için gerekli askerî fonksiyonlardan(yetenek) oluşan bir matris üzerinde görev/fonksiyon ikilileri belirlenerek ana görevlerin icrası için ihtiyaç duyulan yetenekler ortaya konmaktadır. Örnek bir yetenek havuzu matrisi ektedir. Geliştirilen yetenekler her zaman tedarik edilmemektedir. Çünkü elde edilen yetenek belki de hiç kullanılmayacaktır. Hiç kullanılmayacak yeteneğin de tedariki gereksiz harcamalara neden olacaktır. O nedenle geliştirilen yeteneklerin büyük bir bölümü günü geldiğinde kullanılmak üzere yetenek raflarında bekletilmektedir. Yetenek sahibi olmak, günü geldiğinde kullanabilecek kapasitede olmak demektir ve yeteneğe sahip olmak, yetenek sahibine yeterince güç kazandırmaktadır. Elde edilen yetenekler ileride geliştirilecek yeni yetenekler için de basamak niteliğindedir. Türkiye nin M60 tanklarının modernizasyonunda elde ettiği zırh üretebilme yeteneğini yeni üretilen Altay tanklarında kullanması bu yetenek gelişimi basamağına örnek olarak verilebilir. Soğuk savaş sonrası dönemde savunma tedariki ile ilgili yapılan en önemli değişiklik, tedarik sistemlerindeki süreci yavaşlatan maliyetleri artıran bürokratik işlemlerin azaltılması ve tedarik süreçlerinin hızlandırılması gayretleridir (Edward ve Birmingham, 2004). İlk değişim çok detaylı hazırlanması gereken şartnamelerin kaldırılması olmuştur (Kaminski, 1996). Yeni politika ile ulaşılmak istenen, birlikleri yeni teknolojilerle donatmak, sayıca küçük; ancak hızlı hareket eden ve çabuk konuşlanabilen, teknolojik silahlarla donatılmış, bilgi teknolojilerini kullanan ve savaşı kendi istediği gibi şekillendiren ordulara sahip olmaktır (Piggee, 2002). Bu dönem sivil tedarik süreçleri de incelenerek yeni tedarik yöntemlerinin geliştirilmeye çalışıldığı bir dönemdir (Edward ve Birmingham, 2004). Alınacak ürünün ticari piyasadaki en üst performans standardı ne ise onu istemek, eğer ticari standardı yoksa da ihtiyaç sahibince standart belirlemek suretiyle ihtiyaç belirlenerek yüksek standartlarda ürünü tedarik etmek hedeflenmiştir (Kaminski, 1996).

119 111 Kahraman Kaminski (1996) tedarik politikasındaki değişimi şu şekilde belirtmiştir: Savunma Bakanlığının yayımladığı yeni politika dokümanı ile takım çalışması, yetkilendirme, en iyi uygulamalar gibi önemli düzenlemeler yapılmıştır Bu düzenlemeler katı kuralları ve düzenlemeleri azaltıp tedarik makamlarının takdir yetkilerini artırmıştır. Yeni politika, bilgi sistemleri ve silah sistemleri tedarikini birleştirmiş, sıkı prosedürlerin sadece ana programlarda uygulanmasını düzenlemiş, entegre üretim takımlarının oluşumunu sağlamış, eskisine göre daha kısa bir politika metni oluşturulmuş, kâğıt işini azaltmış, tedarik karar sürecini kısaltmış, yenilikçiliği teşvik etmiştir. Değişen politika ile zaman ve maliyetlerde %15-50 arasında azalma sağlanmıştır. Savunma tedarik stratejisinin yenilenmesindeki amaç, ne alındığını, nasıl alındığını ve bu sürecin nasıl yürütüldüğünü daha etkili hâle getirmek olmuştur. Aynı dönemde tedarikte ömür devri kavramı gündeme gelmiştir. İlk olarak 1984 yılında başlatılan ömür devri çalışmaları 1991 yılında ABD nin ana silah sistemleri tedariki politikası hâline gelmiştir (Karadeniz, 2008). Geliştirilen tedarik politikası CALS (Continious Acquisition Life Cycle Support - Sürekli Tedarik Ömür Boyu Destek) olarak adlandırılmıştır. CALS tedarik edilen malzemenin ve sistemin AR-GE sürecinden başlayarak envantere alınması ve envanterden çıkarılmasına kadar geçen ömür devri boyunca tedarik ve sözleşme yönetimi dahil geçirdiği safhaları kapsayacak şekilde bir planlamayı gerektirmektedir. Soğuk savaş sonrası dönemde tedarikle ilgili yapılan çalışmalar, tedarik sistemini hantallıktan kurtarmak, maliyetlerini düşürmek ve belli bir düzene girmesini sağlamaya yönelik olmuştur. Artan bilgi teknolojilerinin desteğiyle de bu süreçler düzenlenmiştir. Belirsizlik altında planlama ile daha hızlı, daha küçük; ama daha yetenekli birlikler elde etmek amaçlanmaktadır. Bu birliklerin dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelebilecek krizlere en kısa zamanda müdahale edebilecek, barışı koruma ve destekleme görevleri gibi sıcak çatışmadan ziyade caydırıcılık gerektiren görev yerlerine daha çabuk ulaşabilecek kapasitede olmaları hedeflenmektedir. CALS tedarik politikası gereği ihtiyaç olan yetenekler kullanımda kaldığı sürece ve yeterli miktarda üretilmeyi amaçlamaktadır. Belirsizlik altında planlamada da ihtiyaç duyulan büyüklükte ve yetenekte

120 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), birliklerin oluşturulması hedeflenmektedir. CALS politikası bu planlama yaklaşımının ihtiyaçlarını karşılayabilecek yapıdadır. Bu politika savunma tedariğinde hareket kabiliyetlerini artırıcı ve silah sistemlerinin yaşam döngüsü maliyetlerini azaltıcı yönde katkı sağlamıştır (Kaminski, 1996). Örneğin, Çöl harekâtının hava harekâtı kısmında kullanılan silahların sadece %2 si hassas güdümlü mermi iken Bosna Harekâtı nda bu oran %90 ları bulmuştur. Bu durum günümüz muharebelerinde artık tek silahla tek hedefin vurulacağı, hassas sensörler ve güdümlü silahların gerekliliğini ortaya çıkarmıştır (Kaminski, 1996). Bosna da Komuta, Kontrol, Muhabere için 80 milyon dolarlık bilgi iletişim harcaması yapılmıştır. Bu harcamalarla iletişim yeteneği artırılmış, bu yeteneklerle her askere alıcı antenler sağlanmış ve kriptolu ve kimlik doğrulama güvenlik sistemleriyle aynı anda bilgi erişimi sağlanmıştır (Kaminski, 1996). Soğuk savaş sonrası dönemde etkili olan savunma planlaması ve tedarik yaklaşımları Tablo-3 dedir. Planlama Yaklaşımı Tehdit Bütçe Teknolojinin Yansıması Tedarik Yaklaşımı Savunma Sanayii Odağı Tablo-3: Soğuk Savaş Sonrası Dönem Yetenek Temelli Planlama Tehdit belirsiz ve tanımlanamamaktadır. Silahlanmaya ayrılan bütçede ciddi kısıtlamalara gidilmektedir. Teknolojik gelişmelerin hızı artmış ve savunma sanayine yansıması önceki dönemlere oranla daha da hızlanmıştır. Özellikle komuta, kontrol, haberleşme ve bilgi sistemlerinde gelişim çok hızlıdır. Ömür devri kavramı ve tedarikin kategorilere ayrılmasıyla maliyet ve süreçlerin kısaltılması hedeflenmiştir. Tasarım odaklıdır. Ar-Ge, test ve değerlendirmelere dayanmaktadır. Öztürk (2006), Korkmazyürek ve Şeşen (2008) ve Fox (2011). 11 Eylül Sonrası Yeni Dönem (2001 Sonrası) 11 Eylül 2001 de Dünya Ticaret Merkezi ne yapılan terörist saldırı savunma planlama yaklaşımlarında yeni bir dönüm noktası olmuştur. Bu tarihten itibaren dünyanın dikkatleri uluslararası terörizme odaklanmıştır. Artık tanımlanabilecek düşman bulunmadığı gibi tehditler de gittikçe asimetrik hâle gelmeye başlamıştır. Bugüne kadar yapılan tehdit tanımları

121 113 Kahraman yeniden değerlendirilmeye, yeniden tanımlanmaya çalışılmıştır. Gelinen durumda uluslararası terörizm, kitle imha silahlarının yaygınlığı, yerel ve etnik anlaşmazlıklar/çatışmalar, kökten dinci terörizm ve politik ve ekonomik istikrarsızlık gibi yeni tehdit boyutları tanımlanmıştır (Öztürk, 2006). Gelişen durumda belirsizliğin giderek artması planların tehdide göre ya da senaryoya göre yapılmasının ihtiyacı karşılamamasından dolayı, her iki yaklaşımı yetenek temelli planlama çatısı altında birleştiren yeni bir planlama sistemi geliştirmeye zorlamıştır (Goss, 2005). Bu planlama yaklaşımına Senaryo uzayına dayalı yetenek temelli planlama adı verilmektedir (Altunok vd., 2010). Senaryo uzayı, belli bir bölgede askerî anlamda meydana gelebilecek tüm ihtimalleri değerlendirilerek her bir ihtimal için oluşturulan senaryoların bir araya gelmesiyle oluşan senaryolar havuzu olarak tanımlanabilir (Davis, 1994). Bu senaryo uzaylarından her bir bölge için ayrı ayrı yapılacağı düşünülürse önceki savunma planlama yaklaşımlarının ele aldığı tüm bölgeler için birkaç belli senaryo oluşturma yaklaşımının belirsizliğin arttığı dönemde işe yaramayacağı söylenebilir. Belirsizliklerin giderek artması, tehditlerin asimetrik olması, her türlü alternatifi içeren planlamalar yapmayı gerektirmektedir ve bu da senaryo uzayı yaklaşımıyla karşılanabilecek bir ihtiyaçtır. Önceki dönemlerde yapılan nokta senaryo yaklaşımları gelinen durumda ihtiyaçlara cevap verememektedir (Davis vd., 2002). Senaryo uzayı yaklaşımının yetenek temelli planlama ile entegrasyonunda ele alınan senaryolara karşı ihtiyaç duyulan yeteneklerin ortaya konması ve yetenek açıklarının giderilmesi için planlama yapılması amaçlanmaktadır (Troxell, 1997). Senaryo uzayı yaklaşımı iki aşamalı bir yaklaşımdır (Davis vd., 2002). Birinci aşamada, dünyanın belli bölgelerinde ortaya çıkabilecek muhtemel senaryolar belirlenmektedir. Örneğin, önümüzdeki yirmi yıl içerisinde Kuzey Buz Denizi ndeki petrol yataklarını ele geçirmek için Rusya, Kanada, ABD arasında ortaya çıkabilecek olası bir savaş durumu Afrika daki bir ülkede çıkacak iç savaşın komşu ülkelere de sıçramasıyla oluşabilecek büyük çaplı bir savaş senaryosu veya barışı

122 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), koruma veya destekleme operasyonu gerektirecek bir bölgesel kriz gibi senaryolar birinci adımda tanımlanmaktadır. İkinci adımda ise, tanımlanan her bir senaryo için hava, arazi, askerî strateji, ikaz zamanı, müttefik devletler gibi faktörler ele alınarak mevcut senaryolar çeşitlendirilerek bir senaryo uzayı oluşturulmaktadır. Mevcut senaryolar için yetenek açıkları belirlenerek bu açıkların giderilmesi yönünde planlamalar yapılmaktadır. Senaryo uzayı yaklaşımında altı boyut bulunmaktadır (Davis, 1994:82). Bu boyutlar birinci adımda oluşturulan senaryoların ikinci adımda zenginleştirilerek çoğaltılmasında göz önünde bulundurulan boyutlardır. Politik-askerî durum: Krizin başlangıcı, müttefikler, sınır durumu, ikaz süresi, konuşlanma, birliklerin intikali vb. Operasyonel amaçlar ve stratejiler: Kendimiz, müttefikler, düşmanlar ve diğer üçüncü devletler için. Silahlı kuvvetler ve diğer güç unsurları: muharebe düzeni, birlik yapılar vb. Silah sistemleri ve bireysel kuvvet yetenekleri: kullanılan silahların etkililiği, zırhlı birliklerin kullanım oranı, komuta kontrol sistemlerinin etkililiği, personelin moral, motivasyonu ve eğitim durumu. Coğrafi ve diğer çevresel faktörler: Hava, arazi, ulaştırma ağları, hava ve deniz limanları durumu vb. Askerî operasyonların yönetim süreçleri: Muharebenin yönetilmesi. Bu dönemde yetenek temelli planlama yaklaşımıyla birlikte tedarik sistemlerinde de değişim gözlenmektedir. Bütçeden ayrılan payın azalması, tedarik edilecek silah sisteminin daha kısa sürede envantere girme ihtiyacı ve geliştirme safhasında yeni gelişecek teknolojilerin de silah sistemine entegre edilmesi ihtiyaçları ABD de evrimsel tedarik, ülkemizde ARGE ye dayalı tedarik, İngiltere de akıllı tedarik olarak adlandırılan ve yetenek gelişimi ve ihtiyaçlara daha süratli cevap verebilen tedarik sistemlerinin ana tedarik yöntemi olmasını sağlamıştır (Müslüm vd. 2012). ABD Savunma Sistemleri Yönetim Okulu nun tanımına göre evrimsel tedarik ihtiyaç duyulan bir yeteneğin elde edilmesinde yetenek geliştirme, üretme ve kullanıma sunma süreçlerinin tamamında yeteneğin evrim geçirmesine odaklanan tedarik sistemidir (Şeşen, 2008). Maliyetlerin proje başlangıç tahmininden çok fazla gerçekleşiyor olması ve üründen

123 115 Kahraman istenen performansın da zamanla artması gibi nedenler evrimsel tedarikin gerekliliğini ortaya koymaktadır (Müslüm vd., 2010). Mevcut tedarik yöntemlerinde, ürün geliştirme safhasından envantere alınana kadar geçen sürenin çok uzun olması başlangıçta amaçlanan üründen çok farklı ürünlerin tedarik edilmesine neden olmaktadır. Evrimsel tedarik, tedarik projelerindeki değişime en çok uyan yöntem olduğundan (Sylvester ve Ferrara, 2003) ABD dahil birçok önde gelen ülkede kullanılan bir yöntemdir. ABD temel savunma tedarik dokümanında (DOD , 2003) operasyonel ihtiyaçlara en iyi cevap veren tedarik sisteminin evrimsel tedarik sistemi ve spiral geliştirme modeli olduğu vurgulanmış ve bu tedarik sisteminin ana tedarik sistemi olduğu belirtilmiştir. Evrimsel tedarik aşamalı geliştirme ve spiral geliştirme olmak üzere iki şekilde uygulanmaktadır. Spiral geliştirme yaklaşımı, envantere alınma zamanında son yetenek ihtiyacının tam olarak tanımlanamadığı durumda, tedarik süresince meydana gelebilecek teknolojik değişimler veya tehdit algısındaki değişimlerin ihtiyaçlarda değişiklik gerektirdiğinde veya öngörülen geliştirmenin iyi tanımlanmış aşamalara ayrılamadığında aşamalı yaklaşım ise, envantere alınma zamanında son yetenek ihtiyacı iyi bilindiğinde veya geliştirme süreci iyi tanımlanmış aşamalara ayrılabildiğinde uygundur (Müslüm vd., 2010). Senaryo uzayı yaklaşımı altı boyut etrafında olabildiğince çok senaryo üretmeyi amaçlamaktadır. Bu senaryolar arttıkça, çeşitlendikçe ihtiyaç duyulan yetenekler de değişebilecektir. Planlamanın yapıldığı dönemdeki ihtiyacı karşılayacak sabit bir yeteneğin/silah sisteminin elde edilmesi üzerine kurulu bir tedarik anlayışı, senaryoların geliştirilmesi, çeşitlendirilmesiyle ortaya çıkacak yetenekleri karşılamayacaktır. Tedarik süreçlerinin de uzun olması dikkate alındığında ihtiyacın belirlendiği senaryolarla tedariğin yapıldığı senaryoların yetenek ihtiyaçları birbirlerinden oldukça farklı olabilecektir. Bu nedenle tedariğin amacı sabit bir yeteneğin elde edilmesinden çok, yeteneğin zaman içerisinde ortaya çıkabilecek yetenek açıklarını kapatabilecek tarzda, ihtiyaçlara göre yenilenebilecek bir tedarik sistemi olmalıdır. Bu amacı karşılayan en uygun

124 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), tedarik yöntemi de evrimsel tedariktir. O nedenle savunma planlamasında senaryo uzayı yaklaşımı benimsendiğinde tedarikte de bu değişime ayak uydurabilecek yeni tedarik yaklaşımı olan evrimsel tedarik yaklaşımı benimsenmiştir. Türkiye den örnek verecek olursak, Altay tankı hâli hazırda geliştirilirken üzerinde bulunan silah sistemi klasik tank topu olarak düşünülmüş ve bu şekilde üretime başlanmıştır. Ancak bu silah sisteminin uzun yıllar envanterde kalacağı ve yeni teknolojilere ayak uydurması gerekeceği düşünülürse, belki de otuzuncu parti üretimden sonra klasik tank topu yerine lazer topu atabilen bir yapıya kavuşturulması gerekebilecektir. Evrimsel tedarik yöntemi ile savunma planlamasında ortaya çıkabilecek bu ihtiyaç tespit edilip istenilen zamanda tedarik edilebilecektir. Tehdit algısının belirsizliğini artırdığı ve tehdit çeşitliliğinin arttığı, birlik sayılarının 1/3 oranında artmasına rağmen konuş durumunun üç katına çıktığı (Kaminski, 1996) 2001 sonrası dönemde, tedarik süreçlerinde meydana gelen sürat ve son yetenek ihtiyacının o günün koşullarına uyma zorunluluğu yeni dönemin en belirgin özellikleridir sonrası dönemde etkili olan savunma planlaması ve tedarik yaklaşımları Tablo-4 dedir. Tablo-4: 11 Eylül Sonrası Yeni Dönem (2001 Sonrası) Planlama Yaklaşımı Yetenek Temelli (Senaryo Uzayı) Planlama Tehdit Bütçe Teknolojinin Yansıması Tedarik Yaklaşımı Değişken, tanımlanan çoklu senaryolar içinde belirli ve belirsizdir. Silahlanmaya ayrılan bütçede ciddi kısıtlamalara gidilmektedir. Teknolojik gelişmelerin hızı hiç olmadığı kadar artmıştır. Evrimsel tedarik Savunma Sanayii Odağı Tasarım odaklıdır. Ar-Ge, test ve değerlendirmelere dayanmaktadır. Kaynak: Öztürk (2006), Korkmazyürek ve Şeşen (2008) ve Fox (2011).

125 117 Kahraman Sonuç Birinci Dünya Savaşı ndan günümüze savunma planlama yaklaşımları, kuvvet miktarları, sahip olunan yetenekler sürekli bir değişim göstermiştir. Tehdit algısının tamamen belli olduğu dönemlerde sırasıyla kadroya dayalı ve tehdide dayalı planlamalar yapılırken soğuk savaş sonrası dönemde tehdidin belirsizleşmesi, görev alanlarının çeşitlenmesi, bütçeden savunma harcamalarına ayrılan payın giderek azalması, mevcut kaynakları en etkin şekilde kullanmaya odaklı yetenek temelli planlama ve sonrasında da senaryo uzayı yaklaşımları savunma planlamasında kullanılan yaklaşımlar olmuştur. Savunma planlamasındaki bu değişime paralel olarak savunma tedarik stratejilerinde de değişiklikler meydana geldiği görülmektedir. Bütçeden kaynak tahsisinin sınırsız olduğu dönemlerde her kuvvet ayrı ayrı ihtiyaçlarını belirleyip tedarik ederken, bütçede kısıtlamalara gidilmesiyle birlikte kaynakların etkili kullanımı gündeme gelmiştir. İlk olarak tüm kuvvetlerin tedarik faaliyetleri tek elden idare edilmeye başlanmış ve her ana proje için proje ofisleri kurulmuştur. İlerleyen dönemlerde teknolojik gelişmelere paralel olarak son ihtiyacın tanımlanamaması evrimsel tedariğe giden yolu açmıştır. Günümüzde birçok önde gelen ülke savunma tedarikinde evrimsel tedarik yöntemini kullanmaktadır. Tarihsel süreçte etkili olan savunma planlaması ve tedarik yaklaşımları Tablo-5 dedir. Tarihsel süreçteki değişimler dikkate alınırsa gelecekte savunma harcamalarına ayrılan bütçelerde giderek azalma olacağı, tehdit durumunun günden güne belirsizliğini artıracağı ve icra edilen harekâtların çeşidinin de artacağı öngörülebilir. Gelecekte tüm orduların amacı birliklerini yeni teknolojilerle donatmak, sayıca küçük; ancak hızlı hareket eden ve çabuk konuşlanabilen, teknolojik silahlarla donatılmış, bilgi teknolojilerini kullanan ve savaşı kendi istediği gibi şekillendiren ordulara sahip olmak olacaktır (Piggee, 2002). Gelecekte planlama yaklaşımlarında da değişiklik olabilecektir. Belirsiz tehdit karşısında belirsizliği en aza indirecek senaryo uzayı yaklaşımı, teknolojik imkânları da kullanarak simülasyon tabanlı yapılabilecek, ihtiyaçlar bu simülasyonlarla ortaya çıkarılarak daha gerçekçi

126 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), planlamalar yapılabilecektir. Bilgi teknolojilerindeki gelişme önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceği düşünüldüğünde savunma planlamasında ve savunma tedarikinde bu teknolojiden azami yararlanılması gerekeceği öngörülebilir. Oluşturulacak senaryoların simülasyon tabanlı yapılacağı ve her duruma uygun senaryolar üretilebileceği, bu senaryolara uygun gerekli yetenekler bilgi sistemleri vasıtasıyla hesaplanıp her senaryo için yetenek açıklarının belirlenebileceği öngörülebilir. Bütçelerin daha da kısıtlı hale geleceği varsayılırsa, simülasyonlarla belirlenen yetenek açıklarından hangilerinin giderildiğinde daha çok senaryoya cevap verilebileceği belirlenebilecektir. Böylece kısıtlı bütçeden belli yeteneklere pay ayrılarak modüler yapı sayesinde daha çok senaryoya cevap verilebileceği öngörülebilir. Örneğin, radar sistemlerinde elde edilecek bir yetenek hem kara radarlarında hem hava araçlarında hem de deniz araçlarında kullanılarak bir yetenekle her üç kuvvetin de ihtiyaçları karşılanabilecektir. Bunun için her üç kuvvetin tedarik yapısının entegre olması gerekecektir. Tablo-5: Tarihsel Süreçte Savunma Planlaması ve Tedarik Yaklaşımları Soğuk Savaş Öncesi Dönem Soğuk Savaş Dönemi Soğuk Savaş Sonrası Dönem ( ) 11 Eylül Sonrası Yeni Dönem (2001 Sonrası) Planlama Yaklaşımı Kadro Temelli Planlama Tehdit Temelli Planlama Yetenek Temelli Planlama Yetenek Temelli (Senaryo Uzayı) Planlama Tehdit Tehdit ve sahip olduğu güç belirgin ve iyi tanımlanmıştır. Tehdit ve sahip olduğu güç belirgin ve iyi tanımlanmıştır Tehdit belirsiz ve tanımlanamamaktadır. Değişken, tanımlanan çoklu senaryolar içinde belirli ve belirsizdir. Bütçe Silahlanmaya ayrılan bütçede herhangi bir kısıtlama yoktur Silahlanmaya ayrılan bütçede kısıtlamalara gidilmeye başlanmıştır. Silahlanmaya ayrılan bütçede ciddi kısıtlamalara gidilmektedir. Silahlanmaya ayrılan bütçede ciddi kısıtlamalara gidilmektedir.

127 119 Kahraman Soğuk Savaş Öncesi Dönem Soğuk Savaş Dönemi Soğuk Savaş Sonrası Dönem ( ) 11 Eylül Sonrası Yeni Dönem (2001 Sonrası) Teknolojinin Yansıması Teknolojik gelişmelerin savunma sanayine yansıması yavaş olmaktadır. Teknolojik gelişmeler hız kazanmış ve savunma sanayine yansıması da hızlanmıştır. Teknolojik gelişmelerin hızı artmış ve savunma sanayine yansıması Teknolojik önceki dönemlere gelişmelerin hızı hiç oranla daha da olmadığı kadar hızlanmıştır. Özellikle artmıştır. komuta, kontrol, haberleşme ve bilgi sistemlerinde gelişim çok hızlıdır. Savunma Sanayii Odağı Üretim odaklıdır. Tasarım odaklıdır. Ar-Ge, test ve değerlendirmelere dayanmaktadır. Tasarım odaklıdır. Ar-Ge, test ve değerlendirmelere dayanmaktadır. Tasarım odaklıdır. Ar-Ge, test ve değerlendirmelere dayanmaktadır Soğuk Savaş Öncesi Dönem Soğuk Savaş Dönemi Soğuk Savaş Sonrası Dönem ( ) 11 Eylül Sonrası Yeni Dönem (2001 Sonrası) Tedarik Yaklaşımı İhtiyaçlar maliyetine bakılmaksızın tedarik edilmektedir. İhtiyaçlar ve tedarik süreci tüm kuvvetleri kapsayacak şekilde tek elden planlanmaya başlanmıştır. Tedarik sorumluluğu program yöneticilerinde olmak üzere daha alt seviyeye indirilmiştir. Ömür devri kavramı ve tedarikin kategorilere ayrılmasıyla maliyet ve süreçlerin kısaltılması hedeflenmiştir. Evrimsel tedarik Kaynak: Öztürk (2006), Korkmazyürek ve Şeşen (2008) ve Fox (2011).

128 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Günümüzde olduğu gibi gelecekte de başta terörist faaliyetler olmak üzere asimetrik tehditlerin ülkeler açısından en önemli tehdit olacağı ve giderek artacağı öngörülebilir. Ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde yaşanan tehditler düşünüldüğünde asimetrik tehditlerin büyük gruplar tarafından değil, bireysel saldırılarla gerçekleştirileceği ve günümüz ordularının bireysel tehditlere ve/veya şehir savaşlarına yönelik senaryolar üretmek zorunda kalacağı öngörülebilir. Ülkelerin karşısında belirgin bir tehdit olmaması yaşanacak olayları önceden haber alıp önleyici tedbirler alınmasını zorunlu kılacaktır. Terörist grupların veya üyelerinin sosyal ağ analiziyle belirlenmesi hem senaryoların çeşitlenmesinde hem de önleyici tedbirlerin alınmasında rol oynayabilecektir. Bu nedenle savunma planlamalarında kuvvetlerin kazanacakları yetenekler kadar siber ortamda oluşan ağların çözümleyecek yeteneklerin de önemli rol oynayacağı öngörülebilir. Tedarik sistemlerinde ise, gelecekte istenilen yer ve zamanda istenilen malzemenin hazır edilebilmesi (Piggee, 2002) hedefiyle tedarik süreçlerini kısaltabilecek malzemeler veya silah sistemleri envantere alınırken en son teknolojiyi barındırabilecek şekilde bir tedarik sistemi geliştirilebilecektir. Modüler yaklaşım, bilgi teknolojileriyle birleştirilerek çok maksatlı sistemler geliştirilebilecektir. ABD hava kuvvetlerinde görev yapan bir generalin geçmişte uçak alınıp elektronik parçalar üzerine eklenirken günümüzde bilgisayarlar alınıp üzerine kanat takılmaktadır (Fox, 2011) sözlerinden teknolojik ilerlemelerin silah sistemlerindeki gelişimi nasıl etkilediği anlaşılabilmektedir. Bu gelişimin hız kesmeden devam edeceğini düşünürsek gelecekteki tedarik süreçlerinin de bu hıza ayak uyduracak şekilde gelişebileceği söylenebilir. Ülkemiz açısından bakıldığında Ar-Ge ye dayalı savunma tedarikinin gelişme kaydettiği söylenebilir. Son dönemde üretimi gerçekleştirilen Fırtına Obüsü, Altay Tankı, Millî Gemi, Atak Helikopteri, Millî İHA, Göktürk Uyduları vb. harp silah araç gereçleri düşünüldüğünde Ar-Ge ye dayalı tedarikin gelişme kaydettiği söylenebilir. Bu gelişme Savunma Sanayi Müsteşarlığının 2015 yılı faaliyet raporunda (sayfa 28) (2016, web) da belirtilmektedir. Şöyle ki; tedarik yaklaşımları 1990 lara kadar hazır alım, arasında ortak üretim, arasında kısmi tasarım, arasında özgün tasarım (yerli üretim) yöntemleriyle tanımlanırken arasında mutlak yerlilik, ömür devri yönetimi ve performansa dayalı lojistik yaklaşımlarıyla temel ve ileri teknolojilerde gelişme kaydedilmesi hedeflenmektedir.

129 121 Kahraman Kaynakça ABD Savunma Harcamaları web (2017). Erişim tarihi, Altunok,T., Korkmazyürek. H., Sığrı, Ü. ve Hazır, K. (2010). Stratejik Savunma Yönetimi: Yeni Perspektifler/Yeni Yaklaşımlar. Bizim Büro Yayınları. Ankara. Asch, B. ve Hosek, J. (2004). What Does Transformation Mean for Military Manpower and Personnel Policy? RAND Publications, Davis, P.K. (1994). New Challenges For Defense Planning: Rethinking How Much is Enough? RAND Publications.Santa Monica. Davis, P.K., McEver J.,Wilson, B. (2002). Measuring Interdiction Capabilities in The Presence of Anti-Access Strategies: Exploratory Analysis to Inform Adaptive Strategy For The Persian Gulf. Rand Publications. Santa Monica. DOD (2003). ABD Savunma Bakanlığı Direktifi, The Defense Acquisition System, 12 Mayıs Edward, W. R. ve Birmingham, R.P. (2004). A Ten-Year Review Of The Vision For Transforming The Defense Acquisition System. USA (Ret), DARJ. Fox, J. (2011). Defense Acquisition Reform, : An Elusive Goal. U.S. Army, Centre of Military History. Washington D.C. Gargan, J. (1999). To Defend a Nation: An Overview of Downsizing and the U.S. Military Management, 2(3), Goss, T. (2005). Building A Contingency Menu: Using Capabilities-Based Planning for Homeland Defence and Homeland Security. U.S. Naval Post Graduate Scholl, Yüksek Lisans Tezi. Hartman, P.L. (1997). International Armament Cooperations in the Post Cold War Era. U.S.Air Force Institute of Technology Yüksek Lisans Tezi. Henault, R. (2001). The Canadian Forces, Staying Relevant in a Changing World. First Magazine.

130 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2), Karadeniz, M. (2008). Bir Lojistik ve Pazarlama Yönetimi Olarak CALS (Sürekli Tedarik, Ömür Boyu Destek) Stratejisi. Journal of Naval Science and Engineering, 4(1), Kaminski, P.G. (1996). The Defense Acquisition System A New Direction; A New Emphasis. US Special Operations Command (USSOCOM) Advanced Planning Briefing to Industry. Tampa, FL Korkmazyürek, H. ve Şeşen, H. (2008). Savunma Yönetiminde Yeni Planlama Yaklaşımları: Kavramsal Bir Analiz. KHO Bilim Dergisi, 18(1), Müslüm, S., Topçu. M.K. ve Mala, M. (2010). Savunma Tedarikinde Güncel Yaklaşımlar: Evrimsel Tedarik Stratejisi ve Türkiye Açısından Bir Değerlendirme. Savunma Bilimleri Dergisi, 9(2), Öztürk, Y. (2006). Savunma Planlamasında Yeni Yaklaşımlar ve Türk Silahlı Kuvvetleri nde Bir Senaryo Uzayı Çalışması. Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara Pennie, K. (2001). Strategic Thinking in Defence. Canadian Military Journal, 2(3), Piggee, A.F. (2002). Transformation Revolution in Military Logistics. U.S. Army War College. Carlisle Barracks, Pennsylvania. Sylvester, R.K. ve Ferrara, J.A. (2003). Conflict and Ambiguity Implementing Evolutionary Acquisition. Acquisition Review Quarterly, Şeşen, H. (2008). Evrimsel Tedarik: Türkiye nin Milli Ana Muharebe Tankı Tedariki İçin Bir Model Önerisi. KHO Bilim Dergisi, 18(2). Troxell, J. (1997). Force Planning in an Era of Uncertainty: Two MRCs as a Force Sizing Framework. Carlisle, U.S. Army War Collage. Web. ABD Savunma Bakanlığı. < Erişim tarihi: Web. Acquisition. < 20Category.html> Erişim zamanı: Young, T. (1995). Capabilities-Based Defense Planning: The Australian Experience. Armed Forces and Society, 21(3).

131 123 Kahraman

132 Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Aralık 2016, 26 (2),

FİNANSAL OKURYAZARLIK DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

FİNANSAL OKURYAZARLIK DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Kara Harp Okulu Bilim Dergisi Science Journal of Turkish Military Academy Aralık / December 2016, Cilt/Volume 26, Sayı/Issue 2, 1-37. ISSN (Basılı) : 1302-2741 ISSN (Online): 2148-4945 FİNANSAL OKURYAZARLIK

Detaylı

ÖNSÖZ ---------------------------------------------------------------------------------------- XI

ÖNSÖZ ---------------------------------------------------------------------------------------- XI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ---------------------------------------------------------------------------------------- XI GİRİŞ --------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT Muğla Üniversitesi SBE Dergisi Güz 2001 Sayı 5 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET Erdoğan GAVCAR * Meltem ÜLKÜ

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat İŞL YL 501

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat İŞL YL 501 Müfredat I. Yarıyıl Bilimsel Araştırma Yöntemleri Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat İŞL YL 501 Kredi AKTS Güz 3 3 6 Dili Seviyesi Yüksek Lisans Türü Zorunlu Amacı Öğrencilerin bilim ve bilim felsefesi konusunda

Detaylı

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ 1 İçerik Finansal Yönetim, Amaç ve İşlevleri Piyasalar, Yatırımlar ve Finansal Yönetim Arasındaki İlişkiler İşletmelerde Vekalet Sorunu (Asil

Detaylı

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ 359 BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ Osman ÇİMEN, Gazi Üniversitesi, Biyoloji Eğitimi Anabilim Dalı, Ankara, osman.cimen@gmail.com Gonca ÇİMEN, Milli

Detaylı

Turizm ekonomisi (TUR 510) Ders Detayları

Turizm ekonomisi (TUR 510) Ders Detayları Turizm ekonomisi (TUR 510) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Turizm ekonomisi TUR 510 Güz 3 0 0 3 7.5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası FĐNANSAL EĞĐTĐM VE FĐNANSAL FARKINDALIK: ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER Durmuş YILMAZ Başkan Mart 2011 Đstanbul Sayın Bakanım, Saygıdeğer Katılımcılar, Değerli Konuklar

Detaylı

Kurumsal Şeffaflık, Firma Değeri Ve Firma Performansları İlişkisi Bist İncelemesi

Kurumsal Şeffaflık, Firma Değeri Ve Firma Performansları İlişkisi Bist İncelemesi T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Finans Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Özeti Kurumsal Şeffaflık, Firma Değeri Ve Firma Performansları İlişkisi Bist İncelemesi Prof.

Detaylı

MALİYE ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

MALİYE ARAŞTIRMALARI DERGİSİ MALİYE ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Cilt: 4, Sayı: 1, Mart 2018 Vol: 4, No: 1, March 2018 ISSN: 2149-5203 www.maliyearastirmalari.com Mart / March 2018, Cilt / Volume:4, Sayı / Issue:1 Maliye Araştırmaları Dergisi

Detaylı

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Psikososyal Güvenlik İklimi Psikososyal güvenlik iklimi, örgütsel iklimin spesifik bir boyutu olup, çalışanların psikolojik

Detaylı

FİNANSAL OKURYAZARLIK DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ: DİCLE ÜNİVERSİTESİ İİBF ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA

FİNANSAL OKURYAZARLIK DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ: DİCLE ÜNİVERSİTESİ İİBF ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA Öz FİNANSAL OKURYAZARLIK DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ: DİCLE ÜNİVERSİTESİ İİBF ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA Yunus YILMAZ Mehmet TUNCE ** Finansal okuryazarlık, tüketicilerin parayı kullanması ve yönetmesinde

Detaylı

ÖZGEÇMĠġ VE ESERLER LĠSTESĠ

ÖZGEÇMĠġ VE ESERLER LĠSTESĠ ÖZGEÇMĠġ Adı Soyadı: Erol YENER Doğum Tarihi: 20/06/1970 Öğrenim Durumu: ÖZGEÇMĠġ VE ESERLER LĠSTESĠ Derece Bölüm Üniversite Yıl Lisans İşletme Böl. Karadeniz Teknik Üniversitesi 1992 Y. Lisans İşletme

Detaylı

Özgeçmiş ve Eserler Listesi. Mehmet KARAKAŞ

Özgeçmiş ve Eserler Listesi. Mehmet KARAKAŞ Özgeçmiş ve Eserler Listesi Mehmet KARAKAŞ Doğum Tarihi: 28.11.1970 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Lisans Maliye İstanbul Üniversitesi 1994 Y. Lisans Bütçe ve Mali Planlama İstanbul Üniversitesi

Detaylı

Kredisi AKTS Finansal Tablolar Analizi

Kredisi AKTS Finansal Tablolar Analizi Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Saat Kredisi AKTS Finansal Tablolar Analizi 3 + 0 3 4 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Zorunlu Dersin - Koordinatörü Dersi Verenler - Dersin - Yardımcıları

Detaylı

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity İskender GÜMÜŞ* Nebi Sümer, Nevin Solak, Mehmet Harma İşsiz Yaşam: İşsizliğin

Detaylı

Bölüm 1. Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz?

Bölüm 1. Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz? Bölüm 1 Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz? DR. HÜLYA ÜNLÜ 1-2 Sunumlar bilgi amaçlıdır. Tek başına yeterli değildir. Sunumlarda kullanılan Birincil Kaynak Mishkin in Kitabıdır. Finansal

Detaylı

Matematiksel Finansa Giriş (MATH 313) Ders Detayları

Matematiksel Finansa Giriş (MATH 313) Ders Detayları Matematiksel Finansa Giriş (MATH 313) Ders Detayları Ders Adı Matematiksel Finansa Giriş Ders Kodu MATH 313 Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Kredi AKTS Saati Güz 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı ve Soyadı: Serdar YAMAN Doğum Tarihi: 06/10/1991 Doğum Yeri: Uludere / Şırnak Akademik Unvanı: Öğretim Görevlisi İş Telefonu: +90 486 616 59 08 (Dahili Hat:123)

Detaylı

İşletme Finansman BBA Prof.Dr. Abdulgaffar Ağaoğlu, Doç.Dr. Güner Gürsoy

İşletme Finansman BBA Prof.Dr. Abdulgaffar Ağaoğlu, Doç.Dr. Güner Gürsoy DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U+L Saat Kredi AKTS İşletme Finansman BBA 343 1 3+0+0 3 6 Ön Koşul Dersleri BBA 241, BBA 242 Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : PAZARLAMA İLKELERİ Ders No : 00005000 : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi

Detaylı

1. Adı Soyadı: M. Ali BİLGİNOĞLU 2. Doğum Tarihi: 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu:

1. Adı Soyadı: M. Ali BİLGİNOĞLU 2. Doğum Tarihi: 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: 1. Adı Soyadı: M. Ali BİLGİNOĞLU 2. Doğum Tarihi: 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Hacettepe Üniversitesi 1976 Y. Lisans Mezuniyet

Detaylı

ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ (ETÜ- İİBF) İŞLETME BÖLÜMÜ ÖĞRETİM PROGRAMI

ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ (ETÜ- İİBF) İŞLETME BÖLÜMÜ ÖĞRETİM PROGRAMI ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ (ETÜ- İİBF) İŞLETME BÖLÜMÜ ÖĞRETİM PROGRAMI I. SINIF I. YARIYIL II. YARIYIL İŞL101 Muhasebe I 3 0 3 6 İŞL102 Muhasebe II 3 0 3 6 İŞL103

Detaylı

Araştırma Metodları ve İletişim Becerileri (MMR 501) Ders Detayları

Araştırma Metodları ve İletişim Becerileri (MMR 501) Ders Detayları Araştırma Metodları ve İletişim Becerileri (MMR 501) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Araştırma Metodları ve İletişim Becerileri MMR 501 Her

Detaylı

T+U Saat Doğal Kaynaklar Ve Çevre Ekonomisi Ön Koşul Dersleri. Dersin Adı Kodu Yarıyılı. Türkçe Seçmeli

T+U Saat Doğal Kaynaklar Ve Çevre Ekonomisi Ön Koşul Dersleri. Dersin Adı Kodu Yarıyılı. Türkçe Seçmeli Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Saat Kredisi Doğal Kaynaklar Ve Çevre Ekonomisi 7 3 + 0 3 6 Ön Koşul Dersleri AKTS Dersin Dili Dersin Türü Dersi Veren Dersin Amacı Dersin Öğrenme Çıktıları Dersin İçeriği

Detaylı

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Evliya Çelebi Yerleşkesi (3100) KÜTAHYA Doğum Yeri ve Yılı: Isparta/Yalvaç Cep Telefonu: Telefon:765031-58 E-posta:

Detaylı

İKTİSAT LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

İKTİSAT LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ İKTİSAT LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ Genel Bilgiler Programın Amacı Kazanılan Derece Kazanılan Derecenin Seviyesi Kazanılan Derecenin Gerekleri ve Kurallar Kayıt Kabul Koşulları Önceki Öğrenmenin Tanınması

Detaylı

İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ Genel Bilgiler Programın Amacı Kazanılan Derece Kazanılan Derecenin Seviyesi Kazanılan Derecenin Gerekleri ve Kurallar Kayıt Kabul Koşulları Önceki Öğrenmenin Tanınması

Detaylı

Kredisi AKTS Mikro İktisat II Ön Koşul Dersleri

Kredisi AKTS Mikro İktisat II Ön Koşul Dersleri Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Saat Kredisi AKTS Mikro İktisat II 4 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Türü Dersi Veren Dersin Amacı Dersin Öğrenme Çıktıları Dersin İçeriği Türkçe Zorunlu Tam

Detaylı

Ulusal Eğitim Derneği Cumartesi Konferansları

Ulusal Eğitim Derneği Cumartesi Konferansları Ulusal Eğitim Derneği Cumartesi Konferansları PISA ARAŞTIRMALARI ve TÜRKİYE Yrd. Doç. Dr. Ergül Demir Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ankara, 21 Kasım 2015 1 PISA Nedir? Uluslararası eğitim

Detaylı

KAYNAKLAR Hüseyin, Şahin, Türkiye Ekonomisi, Ezgi Kitabevi, 2007.

KAYNAKLAR Hüseyin, Şahin, Türkiye Ekonomisi, Ezgi Kitabevi, 2007. Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Saat Kredisi AKTS Güncel Ekonomik Sorunlar 8 3 + 0 3 6 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Türü Dersi Veren Dersin Amacı Türkçe Seçmeli Teorik bilgilerin, güncel ekonomik

Detaylı

FİNANSMAN SORUNLARINA GÖRE KREDİ KULLANIM ORANLARI VE YATIRIMLARDA KREDİLERİN ETKİSİ ÜZERİNE ARAŞTIRMA

FİNANSMAN SORUNLARINA GÖRE KREDİ KULLANIM ORANLARI VE YATIRIMLARDA KREDİLERİN ETKİSİ ÜZERİNE ARAŞTIRMA Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Mustafa Kemal University Journal of Social Sciences Institute Yıl/Year: 2012 Cilt/Volume: 9 Sayı/Issue: 19, s. 445-449 FİNANSMAN SORUNLARINA

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı Kredisi AKTS. Finansal Tablolar Analizi [0-2] Ön Koşul Yok Dersleri. Dersi Veren

Dersin Adı Kodu Yarıyılı Kredisi AKTS. Finansal Tablolar Analizi [0-2] Ön Koşul Yok Dersleri. Dersi Veren T+U Dersin Adı Kodu Yarıyılı Kredisi AKTS Saat IKT300-5 3 + 0 3 4 Finansal Tablolar Analizi 2012 [0-2] Ön Koşul Yok Dersleri Dersin Dili Dersin Türü Dersi Veren Dersin Amacı Dersin Öğrenme Çıktıları Dersin

Detaylı

İŞLETME ve İŞLETME İkinci Öğretim BÖLÜMLERİ 1. SINIF (Bahar Dönemi) 2. SINIF (Bahar Dönemi)

İŞLETME ve İŞLETME İkinci Öğretim BÖLÜMLERİ 1. SINIF (Bahar Dönemi) 2. SINIF (Bahar Dönemi) İŞLETME ve İŞLETME İkinci Öğretim BÖLÜMLERİ İŞL.102 Davranış Bilimleri II 3 4 İŞL.202 İşletme Yönetimi İŞL.104 Genel Muhasebe II İŞL.208 Örgütsel Davranış (ÖŞ: İŞL.102 Davranış Bilimleri II) İŞL.110 Borçlar

Detaylı

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar 1. Belli miktarda bir mal veya kıymetin ve bunların karşılığı olan paranın işlemin ardından el değiştirmesini sağlayan piyasalara ne ad verilir? A) Swap B) Talep piyasası C) Spot piyasa D) Vadeli piyasa

Detaylı

Uluslararası Ticari ve Finansal Kuruluşlar (LOJ 402) Ders Detayları

Uluslararası Ticari ve Finansal Kuruluşlar (LOJ 402) Ders Detayları Uluslararası Ticari ve Finansal Kuruluşlar (LOJ 402) Ders Detayları Ders Adı Ders Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Kodu Saati Saati Saati Uluslararası Ticari ve Finansal Kuruluşlar LOJ 402 Her

Detaylı

ÜNİTE:6 Teknik Analiz ÜNİTE:7 Yatırım Politikaları ÜNİTE:8 Yatırım Şirketleri

ÜNİTE:6 Teknik Analiz ÜNİTE:7 Yatırım Politikaları ÜNİTE:8 Yatırım Şirketleri ÜNİTE:1 Finansal Piyasaların Organizasyonu/Yapısı ÜNİTE:2 Menkul Kıymetlerin Fiyatlanması ÜNİTE:3 Menkul Kıymet Yatırımları ÜNİTE:4 Yatırım İçin Bilgi Kaynakları ÜNİTE:5 Temel Analiz 1 ÜNİTE:6 Teknik Analiz

Detaylı

Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları

Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Saati Saati Saati Uluslararası Siyasi İktisat IR211 Güz 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Yok

Detaylı

SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ OKUR- YAZARLIĞI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ OKUR- YAZARLIĞI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Uluslararası 9. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Kongresi SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ OKUR- YAZARLIĞI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Yalçın UYAR - Hakan SUNAY yuyar@ankara.edu.tr- hsunay@ankara.edu.tr

Detaylı

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLERDE OTORİTE KAYNAK: SourceOECD

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLERDE OTORİTE KAYNAK: SourceOECD İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLERDE OTORİTE KAYNAK: SourceOECD Metin TUNÇ Ekonomik İşbirliği ve Gelişme Örgütü, 1948 yılında aralarında kurucu üye olarak Türkiye nin de bulunduğu Avrupa ülkeleri tarafından Organization

Detaylı

İŞLETME ve İŞLETME İkinci Öğretim BÖLÜMLERİ 1. SINIF (Bahar Dönemi) 2. SINIF (Bahar Dönemi)

İŞLETME ve İŞLETME İkinci Öğretim BÖLÜMLERİ 1. SINIF (Bahar Dönemi) 2. SINIF (Bahar Dönemi) İŞLETME ve İŞLETME İkinci Öğretim BÖLÜMLERİ İŞL.102 Davranış Bilimleri II 3 4 İŞL.202 İşletme Yönetimi İŞL.104 Genel Muhasebe II İŞL.208 Örgütsel Davranış (ÖŞ: İŞL.102 Davranış Bilimleri II) İŞL.110 Borçlar

Detaylı

(EK-C) TİCARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ SİGORTACILIK VE RİSK YÖNETİMİ PROGRAMI TYYÇ BİLGİ PAKETİ ÖRNEĞİ

(EK-C) TİCARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ SİGORTACILIK VE RİSK YÖNETİMİ PROGRAMI TYYÇ BİLGİ PAKETİ ÖRNEĞİ (EK-C) TİCARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ SİGORTACILIK VE RİSK YÖNETİMİ PROGRAMI TYYÇ BİLGİ PAKETİ ÖRNEĞİ Genel Bilgi BAŞKENT Üniversitesi Sigortacılık ve Risk Yönetimi Bölümü (Türkçe) Başkent Üniversitesi Sigortacılık

Detaylı

BASIN DUYURUSU ŞUBAT AYI ENFLASYONU, İLERİYE YÖNELİK BEKLEYİŞLER VE FAİZ ORANLARI

BASIN DUYURUSU ŞUBAT AYI ENFLASYONU, İLERİYE YÖNELİK BEKLEYİŞLER VE FAİZ ORANLARI Sayı: 2002-21 14 Mart 2002 BASIN DUYURUSU ŞUBAT AYI ENFLASYONU, İLERİYE YÖNELİK BEKLEYİŞLER VE FAİZ ORANLARI I. GENEL DEĞERLENDİRME 1. TÜFE ve TEFE aylık artışları Şubat ayında sırasıyla yüzde 1,8 ve yüzde

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU SPK 7. ARAMA KONFERANSI NDA YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 ARALIK

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ Doç. Dr. Deniz Beste Çevik Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı beste@balikesir.edu.tr

Detaylı

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1 58 2009 Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı:25, s.58-64 ÖZET EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1 Bu çalışmanın

Detaylı

Reyting Metodolojisi. Fonmetre Metodoloji Dokümanı Temmuz, 2012. 2012 Milenyum Teknoloji Bilişim Ar-Ge San. Tic. Ltd. Şti.

Reyting Metodolojisi. Fonmetre Metodoloji Dokümanı Temmuz, 2012. 2012 Milenyum Teknoloji Bilişim Ar-Ge San. Tic. Ltd. Şti. Reyting Metodolojisi Fonmetre Metodoloji Dokümanı Temmuz, 2012 İçerik Giriş Tarihçe Kategori Bazında Gruplama Yatırımcı İçin Anlamı Nasıl Çalışır? Teori Beklenen Fayda Teorisi Portföy Performans Ölçümü

Detaylı

2014 Ekim-Aralık Dönemi Banka Kredileri Eğilim Anketi 09 Ocak 2015

2014 Ekim-Aralık Dönemi Banka Kredileri Eğilim Anketi 09 Ocak 2015 214 Ekim-Aralık Dönemi Banka Kredileri Eğilim Anketi 9 Ocak 215 Banka Kredileri Eğilim Anketi nin 214 yılı dördüncü çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından 9 Ocak 215 tarihinde

Detaylı

Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi

Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi Fatma GÖLPEK SARI Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim

Detaylı

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU. İşletme Yönetimi Programı. Kredisi AKTS Eğitim Dili Tipi: Zorunlu/ Saat

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU. İşletme Yönetimi Programı. Kredisi AKTS Eğitim Dili Tipi: Zorunlu/ Saat İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU DERSİN KODU VE ADI: 142 MAKRO EKONOMİ Eğitim-Öğretim Yılı:2017-2018 BÖLÜM/PROGRAM Yönetim ve Organizasyon Bölümü İşletme Yönetimi Programı

Detaylı

FİNANSAL PLANLAMA EĞİTİM PROGRAMI

FİNANSAL PLANLAMA EĞİTİM PROGRAMI MODÜL KONU BAŞLIKLARI ÖĞRENME HEDEFLERİ VE KAZANIMLAR 1 SÜRESİ MUAFİYETLER Finansal Planlamanın Temel İlkeleri 1. Finansal planlama süreci 2. Finansal hedeflerin belirlenmesi 3. Finansal planlama uygulaması

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ NAZİLLİ İİBF İKTİSAT BÖLÜMÜ VE AVRUPA ARAŞTIRMALAR MERKEZİ TARAFINDAN DÜZENLENEN GÜNCEL EKONOMİK SORUNLAR KONGRESİ NDE YAPACAĞI Açılış Konuşmasının

Detaylı

YATIRIMCI EĞİTİMİ. Başkan

YATIRIMCI EĞİTİMİ. Başkan YATIRIMCI EĞİTİMİ Attila Köksal, CFA Başkan 21 Aralık 2011 Ajanda 1 Mevcut Yatırımcılar 2 Yatırım ve Algı Araştırması 3 Yatırımcı Eğitiminin İşlevi 4 Yatırımcı Seferberliği 2 Yerli Tasarrufların Dağılımı

Detaylı

MALİYE ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

MALİYE ARAŞTIRMALARI DERGİSİ MALİYE ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Cilt: 3, Sayı: 1, Mart 2017 ISSN: 2149-5203 www.maliyearastirmalari.com Mart/ March 2017, Cilt / Volume:3, Sayı / Issue:1 Maliye Araştırmaları Dergisi RESEARCH JOURNAL OF PUBLIC

Detaylı

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Saati Saati Saati Uluslararası Ekonomi Politik IR502 Seçmeli 3 0 0 3 7.5 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

DERS PROFİLİ. Tarım Ekonomisi ECO351 Güz Yrd. Doç. Dr. Sevinç Rende

DERS PROFİLİ. Tarım Ekonomisi ECO351 Güz Yrd. Doç. Dr. Sevinç Rende DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Tarım Ekonomisi ECO351 Güz 5 3+0+0 3 6 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin Amaçları

Detaylı

Finansal Yönetim Giriş

Finansal Yönetim Giriş Finansal Yönetim Giriş İKTİSAT İKTİSAT 1900 LÜ YILLARIN BAŞI FİNANSMAN 1900 LERİN BAŞI İYİ BİR FİNANSMANCI 1930 LARA KADAR Firmayı kredi kuruluşlarına karşı en iyi biçimde takdim eden Firmaya en fazla

Detaylı

T+U Saat. Dersin Adı Kodu Yarıyılı. Kredisi AKTS. Banka ve Finansal Kurumlar Türkçe Zorunlu

T+U Saat. Dersin Adı Kodu Yarıyılı. Kredisi AKTS. Banka ve Finansal Kurumlar Türkçe Zorunlu Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Saat Kredisi AKTS Banka ve Finansal Kurumlar 7 3 + 0 3 6 Dersin Dili Dersin Türü Dersi Veren Dersin Amacı Dersin Öğrenme Çıktıları Türkçe Zorunlu Bankacılığın gelişimiyle birlikte

Detaylı

Yıl: 2, Sayı: 7, Haziran 2017, s Büşra TÜFEKÇİ

Yıl: 2, Sayı: 7, Haziran 2017, s Büşra TÜFEKÇİ Yıl: 2, Sayı: 7, Haziran 2017, s. 58-72 Büşra TÜFEKÇİ Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme anabilim Dalı, Muhasebe-Finansman Bilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi, tufekcibusra@gmail.com.

Detaylı

Seminer (PR 403) Ders Detayları

Seminer (PR 403) Ders Detayları Seminer (PR 403) Ders Detayları Ders AdıDers Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Seminer PR 403 Bahar 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü Dersin Seviyesi

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ DERS İÇERİĞİ Ders Adı Ders Türü Finansın İlkeleri Zorunlu DERS HEDEFİ Finansın İlkeleri dersini alan öğrenciler aşağıdaki becerileri kazanacaktır: Finans nedir ve çalışma alanları nelerdir sorularına cevap

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI FİNANSAL YÖNETİM MAN 328 6 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI FİNANSAL YÖNETİM MAN 328 6 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI FİNANSAL YÖNETİM MAN 328 6 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri İşletme Finansı Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İSTATİSTİK ANADOLU Yüksek Lisans İŞLETME / SAYISAL YÖNTEMLER ANADOLU 1999

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İSTATİSTİK ANADOLU Yüksek Lisans İŞLETME / SAYISAL YÖNTEMLER ANADOLU 1999 ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı E-posta : Metin BAŞ : metin.bas@dpu.edu.tr Telefon : 2207 Doğum Tarihi : 30 Eylül 1971 Ünvanı : Yardımcı Doçent Doktor Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans İSTATİSTİK

Detaylı

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Fulya USLU, Rıdvan KETE Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi,

Detaylı

T.C. ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ

T.C. ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ T.C. ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ İÇ KONTROL SİSTEMİ EĞİTİMİ DEĞERLEMESİ RAPORU Mart 2010 1 ÖNSÖZ İç kontrol sistemi eğitiminin değerlendirmesi amacıyla Ç.K.Ü. de 253 yanıtlayıcıya uygulanan anket çalışması,

Detaylı

Cilt:7 Sayı: 1 Volume:7 Issue:1 ISSN: ISPARTA

Cilt:7 Sayı: 1 Volume:7 Issue:1 ISSN: ISPARTA Cilt:7 Sayı: 1 Volume:7 Issue:1 ISSN: 2146-2119 2 0 1 7 ISPARTA SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ Teknik Bilimler Dergisi Cilt:7 Sayı: 1 Yıl: 2017 SÜLEYMAN DEMİREL UNIVERSITY Journal of Technical Science Volume:7

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İKTİSADA GİRİŞ I Ders No : 0020050004 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1 Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 3(1): 191-198 Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1 Özet Bu çalışmanın amacı, üniversite

Detaylı

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2 Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3 Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 Bankacılık Sektörü ve Banka Yönetimi ÜNİTE:5 1 Para Arzının Belirlenmesi ve

Detaylı

2017 ÖNCESİ NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT NÖ-İÖ BÖLÜMLERİ LİSANS ÖĞRETİM PLANI

2017 ÖNCESİ NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT NÖ-İÖ BÖLÜMLERİ LİSANS ÖĞRETİM PLANI I. YIL İKT101 Z Davranış Bilimleri Behavioral Sciences 3+0-3 3 İKT103 Z Genel Muhasebe I General Accounting I 3+0-3 5 İKT105 Z Matematik I Mathematics I 3+0-3 3 İKT107 Z Hukuka Giriş Introduction to Law

Detaylı

Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi The International Journal of Economic and Social Research ISSN: 1306-2174 http://www.iibf.ibu.edu.tr Cilt/Volume: 4 Yıl/Year: 4 Sayı/Issue:2 Güz/Autumn 2008 Cilt/Volume: 4 Yıl/Year: 4 Sayı/Issue:2 Güz/Autumn

Detaylı

Eğitim Fakültesi, Kimya Öğretmenliği Programı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi. 1999-2004 Eğitim Fakültesi, Kimya Öğretmenliği Lisansla

Eğitim Fakültesi, Kimya Öğretmenliği Programı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi. 1999-2004 Eğitim Fakültesi, Kimya Öğretmenliği Lisansla Ünvanı : Yrd. Doç. Dr. Adı Soyadı : Nail İLHAN Doğum Yeri ve Tarihi : Osmaniye- 1981 Bölüm: İlköğretim Bölümü E-Posta: naililhan @ gmail.com naililhan @ kilis.edu.tr Website: http://atauni.academia.edu/naililhan

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ ÜNİTE FİNANSAL YÖNETİM VE FONKSİYONLARI 1. GİRİŞ... 19

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ ÜNİTE FİNANSAL YÖNETİM VE FONKSİYONLARI 1. GİRİŞ... 19 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ ÜNİTE FİNANSAL YÖNETİM VE FONKSİYONLARI 1. GİRİŞ... 1 2. FİNANSAL YÖNETİMİN FONKSİYONLARI... 2 2.1. Yatırım Kararları... 2 2.1. Finansman Kararları... 3 2.1. Dividant Kararları... 4

Detaylı

MALİYE BÖLÜMÜ 2013 VE SONRASI GİRİŞLİ ÖĞRENCİ MÜFREDATI

MALİYE BÖLÜMÜ 2013 VE SONRASI GİRİŞLİ ÖĞRENCİ MÜFREDATI MALİYE BÖLÜMÜ 2013 VE SONRASI GİRİŞLİ ÖĞRENCİ MÜFREDATI 1. Yarıyıl (Güz Dönemi) 1006101 1009101 2 3 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I 1 Zorunlu 1006102 1009102 2 2 TÜRK DİLİ I 1 Zorunlu 1006103 1009109

Detaylı

2015 NİSAN-HAZİRAN DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

2015 NİSAN-HAZİRAN DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ 21 NİSAN-HAZİRAN DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ 1 Temmuz 21 Banka Kredileri Eğilim Anketi nin 21 yılı ikinci çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından 1 Temmuz 21 tarihinde

Detaylı

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department 71 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2009, 71-76 Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin Başarılarına Etki Eden Değişkenler Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 7. Yayınlar 7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

ÖZGEÇMİŞ. 7. Yayınlar 7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities) ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Gonca ATICI 2. Doğum Tarihi: 07.05.1975 3. Unvanı: Doçent 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İngilizce İktisat İstanbul Üniversitesi 1997 Y. Lisans Para-Banka

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Doç. Dr. Mehmet KARAKAŞ. Yalova Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat Bölümü Öğretim Üyesi. Üniversite. Üniversitesi

ÖZGEÇMİŞ. Doç. Dr. Mehmet KARAKAŞ. Yalova Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat Bölümü Öğretim Üyesi. Üniversite. Üniversitesi Doğum Tarihi: 28.11.1970 ÖZGEÇMİŞ Doç. Dr. Mehmet KARAKAŞ Doğum Yeri: Medeni Hali: Kişisel E-posta: İstanbul Evli (2 Çocuk) karakasmehmet34@gmail.com Mevcut Konum Yalova Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat Bölümü

Detaylı

Finansal Ekonometri. Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri

Finansal Ekonometri. Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri Finansal Ekonometri Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri RİSK Tanım (Oxford English Dictionary): Risk bir tehlike, kötü sonuçların oluşma şansı, kayıp yada şansızlığın ortaya çıkmasıdır. Burada bizim üzerinde

Detaylı

MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE

MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN YAŞAM GİDERLERİNİN ERKEK ÖĞRENCİ DEĞİŞKENİNE GÖRE İNCELENMESİ, DÜZCE MYO ÖRNEĞİ Yrd.

Detaylı

The International New Issues In SOcial Sciences

The International New Issues In SOcial Sciences Number: 4 pp: 89-95 Winter 2017 SINIRSIZ İYİLEŞMENİN ÖRGÜT PERFORMANSINA ETKİSİ: BİR UYGULAMA Okan AY 1 Giyesiddin NUROV 2 ÖZET Sınırsız iyileşme örgütsel süreçlerin hiç durmaksızın örgüt içi ve örgüt

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 40 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Programları Bilimsel Araştırma Yöntemleri I Dr. M. Volkan TÜRKER 7 Bilimsel Araştırma Süreci* 1. Gözlem Araştırma alanının belirlenmesi 2. Ön Bilgi

Detaylı

ULUSLARARASI TİCARET BÖLÜMÜ MEZUN ÖĞRENCİ ANKET RAPORU T.C. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI TİCARET BÖLÜMÜ MEZUNLARI

ULUSLARARASI TİCARET BÖLÜMÜ MEZUN ÖĞRENCİ ANKET RAPORU T.C. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI TİCARET BÖLÜMÜ MEZUNLARI T.C. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI TİCARET BÖLÜMÜ MEZUNLARI İKÜ Uluslararası Ticaret Eğitimini Değerlendirme Anketi Raporu 2015-2016 Akademik yılında Uluslararası Ticaret Bölümünden mezun olacak

Detaylı

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders) Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders) Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Dersin Kodu Dersin Adı T U/L Kredi ECTS EYD-504 Eğitim

Detaylı

Türkiye de Faizsiz Bankacılık Alanında Yayınlanmış Tezlerin Analizi. Dr. Mustafa Tevfik KARTAL Borsa İstanbul A.Ş.

Türkiye de Faizsiz Bankacılık Alanında Yayınlanmış Tezlerin Analizi. Dr. Mustafa Tevfik KARTAL Borsa İstanbul A.Ş. Türkiye de Faizsiz Bankacılık Alanında Yayınlanmış Tezlerin Analizi Dr. Mustafa Tevfik KARTAL Borsa İstanbul A.Ş. Giriş Çalışmanın Amacı Çalışmanın Kapsamı Uygulama ve Sonuçlar 2 Giriş GSYH lerden daha

Detaylı

(EK-C) TİCARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ MUHASEBE VE FİNANSAL YÖNETİM PROGRAMI TYYÇ BİLGİ PAKETİ ÖRNEĞİ

(EK-C) TİCARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ MUHASEBE VE FİNANSAL YÖNETİM PROGRAMI TYYÇ BİLGİ PAKETİ ÖRNEĞİ TİCARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ MUHASEBE VE FİNANSAL YÖNETİM PROGRAMI TYYÇ BİLGİ PAKETİ ÖRNEĞİ (EK-C) BAŞKENT Üniversitesi Muhasebe ve Finansal Yönetim Bölümü (Türkçe) Genel Bilgi Muhasebe ve Finansal Yönetim

Detaylı

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

HOŞGELDİNİZ. Diaverum HOŞGELDİNİZ 1 HEMODİYALİZ HASTALARININ DİYALİZ KLİNİKLERİNDEN BEKLENTİLERİ Gizem AKYOL¹, Nergiz TEKYİĞİT¹,Ayşegül TEMİZKAN KIRKAYAK¹,Fatma KABAN²,Filiz AKDENİZ²,Tevfik ECDER²,Asiye AKYOL³ 1-Diaverum Özel

Detaylı

Tez adı: Bankalarda Fon Yönetimi:Sistematik Analiz ve Duyarlılık Analizi (1992) Tez Danışmanı:(ALİ BÜLENT PAMUKÇU)

Tez adı: Bankalarda Fon Yönetimi:Sistematik Analiz ve Duyarlılık Analizi (1992) Tez Danışmanı:(ALİ BÜLENT PAMUKÇU) GÜRMAN TEVFİK DOKTOR ÖĞRETİM ÜYESİ E-Posta Adresi gurmantevfik@esenyurt.edu.tr Telefon (İş) Telefon (Cep) Faks Adres 2124449123-0000000000 İstanbul Esenyurt UniversitesiEsenyurt/İstanbul Öğrenim Bilgisi

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ DİL ADI SINAV ADI PUAN SEVİYE YIL DÖNEM. İngilizce ÜDS 65 İYİ 2002 Bahar PROGRAM ADI ÜLKE ÜNİVERSİTE ALAN DİĞER ALAN BAŞ.

ÖZGEÇMİŞ DİL ADI SINAV ADI PUAN SEVİYE YIL DÖNEM. İngilizce ÜDS 65 İYİ 2002 Bahar PROGRAM ADI ÜLKE ÜNİVERSİTE ALAN DİĞER ALAN BAŞ. ÖZGEÇMİŞ TC KİMLİK NO: PERSONEL AD: SOYAD: DOĞUM TARİHİ: ERDİNÇ KARADENİZ 1/4/78 12:00 AM SİCİL NO: UYRUK: EHLİYET: B DİL ADI SINAV ADI PUAN SEVİYE YIL DÖNEM İngilizce ÜDS 65 İYİ 2002 Bahar PROGRAM ADI

Detaylı

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ Yüksek Öğretim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Fakültesi 2 Giriş Dünyadaki hızlı

Detaylı

Ders Planı - AKTS Kredileri: II. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS Mikro İktisat Zorunlu

Ders Planı - AKTS Kredileri: II. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS Mikro İktisat Zorunlu Ders Planı - AKTS Kredileri: II. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS Mikro İktisat Zorunlu 3+0 3 4 AKTS Kredisi Toplam 4 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl Z/S T+U Saat Kredi AKTS Mikro

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme Fatma Kübra ÇELEN & Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Accounting and Finance Hull University

ÖZGEÇMİŞ. Accounting and Finance Hull University ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Arzu ŞAHİN İletişim Bilgileri Adres : Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Ziyapaşa Yerleşkesi, Kurtuluş Mah. Sabuncu Bulv. MNS Plaza no:50, 01130, Seyhan / Adana / Türkiye Telefon

Detaylı

(EK-C) TİCARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ BANKACILIK ve FİNANS PROGRAMI. Genel Bilgi

(EK-C) TİCARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ BANKACILIK ve FİNANS PROGRAMI. Genel Bilgi (EK-C) TİCARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ BANKACILIK ve FİNANS PROGRAMI Genel Bilgi Bankacılık ve Finans Bölümü 4 yıllık lisans eğitimi vermektedir. Dersler ve ders içerikleri, öğrencilerin yeterli mesleki altyapıyı

Detaylı

1. YARIYIL (GÜZ) 2. YARIYIL (BAHAR)

1. YARIYIL (GÜZ) 2. YARIYIL (BAHAR) T.C. HARRAN UNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ MALİYE BÖLÜMÜ ÖRGÜN ÖĞRETİM LİSANS DERS LİSTESİ 1. YARIYIL (GÜZ) 1006120 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ I* ZORUNLU 2 2 1006102 TÜRK DİLİ

Detaylı

Para Teorisi ve Politikası (ECON 303T) Ders Detayları

Para Teorisi ve Politikası (ECON 303T) Ders Detayları Para Teorisi ve Politikası (ECON 303T) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Para Teorisi ve Politikası ECON 303T Güz 4 0 0 4 6 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı BULGULAR Çalışma tarihleri arasında Hastanesi Kliniği nde toplam 512 olgu ile gerçekleştirilmiştir. Olguların yaşları 18 ile 28 arasında değişmekte olup ortalama 21,10±1,61 yıldır. Olguların %66,4 ü (n=340)

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : MAKRO İKTİSADİ ANALİZ Ders No : 0020060027 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı