Firudinbey Köçerli (Şuşa, Gence, 1920)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Firudinbey Köçerli (Şuşa, 1863 - Gence, 1920)"

Transkript

1 Firudinbey Köçerli (Şuşa, Gence, 1920) XIX-XX. yy. Azerbaycan Edebiyatında ilk profesyonel tenkitçi ve Edebiyat tarihçisidir. 1863'te Şuşa'da doğdu. Babası Ahmet Ağa Köçerli, Karabağ'ın açık fikirli aydmlarındandı. İlk tahsilini Şuşa'da, Mirze Kerim Münşuzâde'nin mektebinde almış, 1876'da ise, babasının arzusu üzerine Rus okuluna devam etmişti. 1879'da Gori'deki Transkafkaz öğretmen okuluna girmiş, 1885'te bu okuldan mezun olmuştu. ^ 'te İrevan ortaokulunda şeriat ve Azerî Türkçesi öğretmeni olarak çalıştı. Aynı zamanda yerli aydınlardan Mirze Mehemmed Gemerli'nin yardımı ile millî kültürün toplanılması ve araştırılmasına başladı. Rus dilini ve Rus Edebiyatını mükemmel bilen Köçerli, bu yıllarda tercümecilikle de meşgul oldu ve Rus şairlerinden Puşkin'in, Lermontov'un, Tolstoy'un vb. eserlerini Azerî Türkçesi'ne çevirdi. 1895'te, Transkafkaz öğretmen okulunun Azerbaycan bölümü nezaretçisi görevine atanan Firudinbey Köçerli, Transkafkaz'm kültür hayatında önemli bir rol oynamaya başladı. Millî basın ve yayının olmaması nedeniyle Azerbaycan Edebiyatı tarihine dair ilk makalelerini Rus dilinde yazar ve Rus mecmualermde yayınlatırdı. Meselâ, 1895'te Tiflis'te çıkan "Novce Obozrenie" gazetesinde, Azerbaycan millî dram sanatının tahminen yarım asırlık gelişmesini kapsayan "Azerbaycan Komedileri" dizisi yayınlanmıştı. Firudinbey, Azerbaycan Edebiyatı tarihim konu alan "Azerbaycan Türklerinin Edebiyatı" eserini de Rus dilinde yazmak zorunda kalmış ve onu 1903'te Tiflis'de yayınlatmıştı. Azerbaycan Edebiyatı tarihi üzerine bu ilk ilmî araştırma, bu dönemde yalnız Azerî aydınları arasında değil, Rusya'da yaşayan bütün Türkler arasında da büyük ilgi doğurmuştu ve araştırmacıyı, bu prob- lemle daha sürekli ve daha geniş çapda meşgul olmaya teşvik etmişti 'de, Transkafkaz öğretmen okulunda çalışan Köçerli, bir tarafdan millî aydınların yetiştirilmesine yoğun bir çaba gösteriyor, öbür taraftan Transkafkaz'da, İran'da, Türkiye'de onlarla adamla mektuplaşarak, Azerbaycan Edebiyatı tarihi ile ilgili malzemeler topluyor, Bakü'de, Tiflis'de ve başka yerlerde, Azerbaycan Edebiyatı ile ilgili konferanslar veriyor ve bütün bunlarla bir arada millî Azerbaycan mektepleri için ders kitaplarının hazırlanması alanında çalışıyordu. 1908'de, ilkokul öğrencileri için hazırlanmış "Balalara Hediyye" ders kitabını yazıp bitirir. Bu kitabı türlü engellerle uğraşarak, 1912'de Bakü'de yayınlatır yılı, birinci Rus ihtilâlinden sonra, Köçerli'nin aktivitesi ve matbuatla ilişkileri daha da artar. Geçmiş ve çağdaş Azerbaycan Edebiyatıyla ilgili araştırmalarını "Kaspi", "Kavkaz", "Irşad", "Hayat", "Terakki", "Açık Söz", "Rehber" vb. gazete ve dergilerde yayınlatır. Aynı zamanda muasırı olan bir çok Azerbaycan yazar ve şairleri ile sıkı ilişkiler kurarak, onların eserlerini konu ve tür açısından tasnif eder. Değerli tavsiyeleri ve sanat araştırmalarıyla Sâbir, Abbas Sehhet, Yusif Vezir Çemenzeminli, Abdulla Şâik, Sultan Mecid Genizâde gibi sanatçılara yardımcı olur. Abbas Sehhet, şiirlerinin birinde, Firudinbey'in bu sanat yardımını minnettarlıkla yâdederek ona şöyle hitabediyordu; "Yazmısan taze ne şeyler?"- deye sordun menden, Ruhumun tarma mizrab sen oldun, kardeş. Sâbir ile bele mektubu çox aldık senden, Her ne yazdıksa ona bani sen oldun, kardeş..."

2 Firudinbey Köçerli, 1916'dan sonra, Azerbaycan'da öğretmenler hazırlayan bir okulun açılması için mücadele veriyordu Rus ihtilalinden sonra onun bu arzusu gerçekleşmişti. 1918'de Gori öğretmen okulunun Azerbaycan bölümünü Kazak'a naklederek burada bağımsız bir öğretmen okulu kurmuş ve onun ilk müdürü olmuştu. Köçerli Rus şovenizmini yakından tanıyordu ve bu yüzden de imparatorluk Rusya'sının çöküşünden sonra, asla tereddüt etmeden, millî değerleri destekleyen ve Azeri-Türk milliyetçiliğini savunan aydınların tarafına geçti yılının Mayıs ayında, Bolşeviklere karşı Gence'de ayaklanan isyan bastırıldıktan sonra tutuklananlar arasında, Edebiyat uzmanı ve öğretmen Firudinbey Köçerli de vardı. Silahlı isyanla hiç bir ilişkisinin olmamasına rağmen Köçerli, Kızıl ordunun Ermeni ve Rus asıllı komutanları tarafından, mahkemesiz kurşuna dizildi. Hatta eski dostu, aynı dönemde Azerbaycan'ın cumhurbaşkanı olan, yazar ve devlet adamı Neriman Nerimanov da onun hayatını koruyabilmemişti. 1911'den sonra, bütün çabalarına rağmen şaheserini -Azerbaycan Edebiyatı Tarihi'niyaymlatabilmemişti. Bu eserin büyük bir kısmı ÇK-KGB arşivlerinde kaybolmuş, kalan bölümüyse ilk defa 1925'de, yazarın adı belirtilmeden "Azerbaycan Edebiyatı Materialları" adıyla yayınlanmıştı. Firudin Köçerli'nin Edebiyat tarihi konseptinde Türkçe faktörü önemli rol oynamaktaydı. Bu açıdan da o, Nizami'nin, Hâkânî'nin bir Azerbaycan şairi olduğu fikrini kabul ve tasdik etmekle beraber; Azerbaycan Edebiyatı'nm tarihini, eserlerini bu dilde yazmış Fuzûlî'den başlatırdı. 1904'de "Şark-î Rus" gazetesinde yayınlattığı bir makalesinde; "Bir milletin Edebiyatı demek olar ki, onun meişetinin ayinesidir. Her bir milletin dolanacağını, övza-i meişetini, dereceyi terekkisini, mertebeyi kemalim, kudret ve celalim onun Edebiyatından bilmek olar"-sözlerini yazan Köçerli, bu Edebiyatın yalnız araştırıcısı değil, aynı zamanda usta toplayıcısıydı. Onlarca nâmalum şairin eseri yalnız Köçerli'nin araştırmalarıyla günümüze yetişmiştir. Eserleri: Tarix-i muqeddes, Mahmut Efendizade ile birlikte Tiflis-1899, Feteli Axundov Hezretlerinin Fevellüdünden Yüz, İl Mürur Etmesi Münasibeti ile Yazılmış Risaley-i Yadigâranedir- Tiflis-1911; Literatura Aderbidjanskix Tatar (Azerbaycan Türkleri'nin Edebiyatı), Tiflis, 1903; Balalara Hediyye, Bakı, 1912-, Azerbaycan Edebiyatı Materialları, c.i-ii, Bakı, 1925; Seçilmiş Eserleri, Bakı, 1963; Azerbaycan Edebiyatı, c. I-II, Bakı, ; Balalara Hediyye (tekrar neşr) Bakı, Kaynakça: Bekir Nebiyef. Firudinbey Köçerli, Bakı, 1963; Kamal Talıbzâde. XX. Esr Azerbaycan Edebî Tenkiti, Bakı, 1966; Rugiyye Kanbarkızı Firudinbey Köçerli ve Onun "Azerbaycan Edebiyatı" eseri. Azerbaycan Edebiyatı kitabında, c. I, Bakı, 1978, s BİR NECE SÖZ " Azerbaycan Edebiyatı" kitabının müqeddimesinden (Firudinbey Köçerli, Azerbaycan Edebiyatı, I, II, Bakü , el, s.77-81)... Azerbaycan Türklerinin dexi özlerine mexsus edebiyatları vardır. Bu Türkler Zaqafqaziya'mn şerq ve cenubundal süknâ eden Seki, Şirvan, Salyan, Gence, Bakı, Qazax, Çarabağ, İrevan ve Naxçıvan ehalisinden2 ve İran dövletinin şimâl-i şerqinde3 güzerân eden eqvâm ve tevâifden ibaretdir. Azerbaycan Türklerinin danışdıqları dilin şivesi çox ise de, binası ve kökü birdir. Yüz sene insan üçün, bir esr ve lisan üçün bir dövrdür. Esr ü zamanlar mürur etdikce he'yetictimaiyye-yi insan ve onunla müttefiq lehçe ve şive-yi islâm dexi neçe-neçe tebdîlât ve teğyîrâta düçâr olur. Edib-i fâzil Ahmet Cövdet Efendinin buyurduğuna göre "ebkar-i efkar sanki her mövsimde bir güne qeba-yi letafetnümaye bürünüyor ve her cemiyyetde milel nüket 4 ile ve mezaye ile görülüyor. Binaünileyh her lisanın üsul-i te'lim-i edebiyyatı5 mazac-i dövre teqsim tövfiq olunmaq lazım gelir". Buna göre Azerbaycan Türklerinin dili dexi, mürur-i eyyam6 ile deyişdirilib. Özge7 bir terkib ve qaydaya8 düşüb de. Bele ki, indi istemal9 olunan Türk-i cedîd ezelki Türk-i gedime ox- şamazlo. Hal-hazırda danışılan dilin başqa üslubu olduğundan elave Türk-i qedime nisbet bu dil hem dövletli de, şirin lehceli ve gözel şiveli bir dil hesab olunur. Din-i mübin-i islamm Türklere yetirdiyi şerafet-i e'tiqadiyesinden eleve böyük bir xeyri de bu olubdur ki, onun feyz ve bereketinden Türkler Ereb ve Fars lisanından tedricli çox sözler, gözel ibareler alıb öz dillerini dövletlendiribler ve mürur-i eyyam ile exz ü iqtibas olunan kelmeler ve istilahlar o qeder işlenib tehruf ve teşrif olunubdur ki, Türk dili ile onlar qaynayıb qarışıbdır ve onlarsız Türk dili bir me'nanı ifade etmekde acizdir. Ereb ve Fars dillerinden götürülmüş sözler ve ibareler bir derecede Türkleşibdir ki, savadıll az olan adamlar onları mehzl 2 Türk sözleri hesab edib esla güman etmezler ki, "sohbet" ve "zehmet" sözleri Erebce'den, "reneber", "kefgir", "Xakendaz" sözleri Farsça'dan almıbdır. Ereb ve Fars dillerinden götürülmüş sözlerin çoxu Türkleşib, evvelki terkibinden özge bir hala düşübdür. Bu nehv ile Azerbaycan Türklerinin dili Ereb ve Fars sözleri ile mexlut ve memzucis olmaqla bele, bir lisan-i le- 1. güneyinde 2. halkından 3. kuzeye doğru 4. nükteler 5. edebiyat öğretimi, yöntemi, usûlü 6. günlerin geçmesi 7. yabancı 8. kurala 9. kullanılan 10. benzemez 11. bilgisi 12. ancak 13. karıştırılmış ve karma

3 tiferesan olubdur ki, onunla zül ve fünuna dair her qisim metalib-i efkare-aliyye ve hekemiyyeni ve mesail-i siyasiyye ve edliyyeni şerh ve beyan etmek mümkündür. Bu yolda Osmanlılar bizim Azerbaycan Türklerine sibqet edibler ve daha ziyade öz dillerini Ereb ve Fars lüğet ve elfazı ile dövletli qılıblar. Ve lakin Ereb ve Fars kelme ve ibarelerinin şövg ve hevesinde olub, ehtiyac olmadığı halda onları ana diline qatıb-qarışdırmaq bizim eqidemizcel, böyük sehvdir2. Veqta ki, ana dilinde şeyin özünün mexsusi adı var ve yainki ana dili ile bir me'nanı beyan etmek ve bir ehvalatı nece ki, lazımdır söylemek mümkün olur, insaf deyil ki, elm göstermek ve mollalıq izhar etmek iddiasına düşüb kelamı qeliz ibareler3 ile ve çetin anlaşılan Erebi ve Fersi sözler ile doldurub, esil me'nanı daha da derine salmaq ve onun üzerine Ereb ve Fars dillerinden behme gelmiş qelizmüğleq ibareler ile toxunmuş perde çekmek. Ol cehetdendir ki, bizim vaizlerin ekseri mescidlerde ve'z ve nesihet etdiyi esnada ibareperdazlıq edib öz ve ve'z nesayehlerini o qeder qeliz ve çetin ifadeler ile söyleyirler ki, onlara qulaq asanın çoxu bir şey anlamayıb esi met- Ieb4 neden ibaret olduğunu başa düşmürler5 ve heyretde qalırlar. Hasil-i kelam bu olur ki, ne ve'z eden ve ne moizeye 6 qulaq asan-ne öyreden ve ne öyrenen esil meqsede yetişmeyib gözel vaxtlarmı bîhude serf edirler. Habele7 qezetlerimizde dere olunan qeliz ibare ile yazılmış be'zi siyasî, edebî ve fennî meqaleleri oxuyanlar anlamayıb me'yus olurlar ve qezet oxumaqdan ikrah edirler. Bu açıq heqiqeti nedense qezet ve jurnal verenler başa düşmürler ve Osmanlı qezetçilerine müqellidlikden el çekmirler. Dil ne qeder açık, sade ve güşade olsa, bir o qeder gözel, göyçek ve meqbul olar. Ahmet Hikmet Bey'in verdiği me'lumata göre Türk dili özlüyünde xeyli metin, revan ve dövletli bir dildir. Veli qedrini bilenler olmayıb da, be'zi sebeplerden dolayı unudulurdu ve onun yerini Ereb ve Fers kelmelerinin bir xelitesi8 tuturdu. Bir derecedir ki, esil Türk dili ancaq kendlerde? ve ümmâio arvadlar arasında mühafize edilebildi. Dövr-i intibahdanll sonra Türkler'de ve başqa milletlerde olduğu kimi, bir hiss-i milli, bir vicdanimilli doğulub büyümekdedir. Türklerde damarlarında esi bir qanm axdığım duydular ve öz xalis dillerine rövneq vermeki2 fikrine düşdüler. Milli dilin terefdarları günden-güne artıb çoxalmaqdadırlar ve onların himmeti ile İstanbul'da "Türk demeyi", "Türk yurdu" ve "Xalqa doğru" ve Osmanlı'nın be'zi yerlerinde milli cerideler te'b ve neşr olunmaqdadır. Azerbaycan Türklerinin edebiyatı az zamandan beri başlayıbdır ki, kök ve kişe salıbl3 bina tutmağa. Keçmişde şövket ve qüvvet sahibi olan İran dövleti müddet-i mütemeddiye ile temami Azerbaycan vilayetine sahiblik ve hökmranlıq et- mişdir. Azerbaycan Türkleri bu dövlet-i ezimenin teht-i hökumetinde xeyli zindeganlıqi 4 etmişler. Bu cehete İran'ın nüfuz ve te'siri Azerbaycan Türklerine hedden ziyade olubdur. Zaqafqaziya'da ana dili ancaq az vaxtdanl5 beridir ki, Azerbaycan Türklerinin diqqetini celb edib, özü üçün bir növl6 hörmet ve ehemiyyet kesb etmeye başlayıbdır. MOLLA MEHEMMED BAĞDADÎ "FUZÛLÎ" TEXELLÜS17 (c. I, s ,92) Molla Mehemmed Bağdadî Türk şairlerinin babası hesab olunur. Ona binaen, Azerbaycan şüera ve üdebâsındani8 behs edib de, onların server-i pişrevil9 meqâmında olan Füzûli'nin ism-i şeriflerini zikr etmemek bir növ haqqı ve emeyi itirmek kimidir. Bir halda ki, ol fesâhet ve belâğet kânının te'siri bu esrdeki şüerâmızm asar ve eş'ânnda20 dexi müşahide olunmaqdadır. Egerçi şâirin Türk lisanında şe'r ve qezel yazmağına umde bunu sebeb gösterir ki, Türk tayfalarının sahib-i şövq ve mezaqları2l dexi onun büstan-i kelamından şükûfeler derib behremend22 olalar ve bu teklifi ona güya bir nigar-i mişkinxette etmişdir ve lakin hegirin anladığına göre, Fuzûlî özü Türk oğlu olduğuna binâen öz ana dilini artıcaq sevib de, ona rövneq vermeyi baş vezifelerinden biri hesab edirdi. Ve insafen demek olur ki, Türk Edebiyyatınm bânisi23 Molla Mehemmed Bağdadî olubdur. Eğerçi ondan müqeddem Türklerden de be'zi mö'teber şairler olubdur. Veli onun kimi müqtedir ve cemi lisana malik ve câme-i fünûn-i nezm ve nesr olmayıbdır. Ve heqiqetde demek olur ki, Türk diline rövneq veren ve onu xâr ü xaşekden24 temizleyib bir göyçek25 ve sefalı çemene benzeden Fuzûlî olubdur. Ve bununla biz Türklerin üste ve ümumen ve Azerbaycan Türklerinin boynuna xüsusen böyük minnet qoyubdur. Burada bunu dexi elave etmek lazımdır ki, Fuzûlî özünden müqeddem veya öz dövründe olan âli ve reqiq26 bir şair bulub da, onun eserlerine teqliden vücude bir şey getirmemişdir. Nesr ve nezmde bir şexs onun ustâdı olmayıbdır. Ezim-i üdebâdan bir neferinin âsârmı sermeşq ve ittixaz27 etmeyibdir.... Onun müqellid olmadığı xüsusda Mehemmed Celâl bele yazır: "Eğer bir şexs bize bu güne sual verse: "Belke Füzûlî'den evvel Erebler, Ecemler "Leylî ve Mecnûn"u, "Yusif ve Züleyxa"nı, "Xosrov ve Şirin"i yazmış olsunlar ve Fuzûlî de teqlid etmiş olsun?" Biz buna cavab veririz: "Xeyr. Hetta mer humun ruh-i letifi dile gelib bize bu bâbde28 "Ben de müqellidem"-demiş olsa, inanmayınız. Ehtimal ki, bu böyük şairin zehnine fikr-i teqlid gelmiş olsun. Feqet "Leylî ve Mecnûn" teqlid olmaq üzre yazılan asardan deyil. Bes nedir? 1. inancımızca 2. hatadır 3. kaba ifadeler 4. maksat 5. anlamıyanlar 6. konuya 7. bunun gibi 8.karmaşı 9. köylerde 10. okuma-yazma bilmeyen 11. uyanış devrinden 12. canlılık-yenilik vermek 13. dalbudak salıp 14. uzun süre yaşamışlar 15. zamandan 16. yeni 17. maklas alma 18. şairler ve edebiyatçılarından 19. en önde olanı 20. eserlerinde ve şiirlerinde 21. şevk ve zevk sahipleri 22. hissedar 23. kurucusu 24.diken ve çalılardan 25. güzel 26. ince 27.esas almamıştır 28. konuda

4 Bütün göz yaşlarıdır. Lakin burasını düşünmeli: İqtibas başqa, teqlid yene başqadır. Binâünileyh "Leylî ve Mecnûn" bütün-bütün Füzûlî'ye aiddir. Bu xezine-yi qiymetdâre heç bir ecnebî müdaxile edebilmez"... Füzûlî'nin âsâr-i qelemiyyesinin hele daha çox zamanlar heyat üzre davam edib ter ü tezel qalmağına iki umde sebeb vardır. Onlardan birisi budur ki, haman eserlerin tamamisi pâk, heqiqi ve tebii hissiyyatdan ne'şet etmiş eserlerdir ki, eşq-i heqiqiden behs edir. Füzûlî'nin özü âşiq olduğu üçün kelâmı dexi başdan ayağa âşiqânedir. O, pâkizelik 2 ve letafet ve naziklik ve nezaket ki, Füzûlî'nin şe'rlerinde hiss olunur, heç bir şairin kelamında o derecede mehsus deyildir. Bilaferq Füzûlî'nin hansı qisim kelamını mütalie etmek isteseniz, mütalie buyurun, onun hüsn-i te'sirini oxuduqda öz vücudunuzda hiss edeceksiniz. Ve bu te'sirden içeri aleminiz bir növ temizlenib paka çıxacaqdır, vicdanınız uyqudan ayılan kimi olacaqdır. Fikir ve xeyalınız sizi başqa bir âli meqâmame'neviyyat âlemine teref çekecekdir3... YUSİF NẬBİ (c. I, s. 100,105,106, ) Molla Mehemmed Bağdadîden sonra Azerbaycan şüerâ ve üdebâsına şüâra-yi selefden4 artıq nüfuzu olanı Yusif Nâbi olmuşdur. Nâbi efendi Türklerin müqtedir ve zor şairlerinden biri hesab olunur. Divan-i Nabi'de ki, zexim bir kitabdan ibaretdir, her qisim kelam mövcuddur. Temamisi nezm ile inşâd olunubdur5.... Yusif Nâbi nece ki, eserlerinden me'lum olunur6, hikmet ve me'rifet ehli imiş. Onun da Fuzûlî Bağdadî kimi âsâr-i hekimanelerinde xeyli derin me'nâlar,- uca 7 fikirler, müsteqim ve metin re'yler vardır ki, daim'ül-övgat zinde ve baqi qalacaqdır. Bundan elave merhum Nâbi'nin oğlu Ebülxeyir Mehemmed Çelebi'ye xitaben yazdığı delâyil-i âqilâne8 ve nesayih-i müşfiqane 9 ki, neticesi cümleyi nâse aiddir, bizim dünyevi seadetimiz, üxrevi nicatımız ve menevi tereqqimiz üçün en meqbul ve mö'teberio bir destûr'ül-emeldir.... Elbette, Fuzûlî Bağdadî'nin âsâr-i nefiselerinde olan fesahet ve belağet, onun e'şar-i âşiqânelerinde hiss olunan letafet ve teravetn Nabi efendinin kelâmlarında müşahide olunmur ve lakin hikmet ve felsefe nöqte-yi nezerince Nâbi'nin kelamlarına diqqet yetirilse 12, ve Füzûli'nin bu qisim âsâr-i qelemiyyeleri ile tetbiq olunsal3, belke Nâbi efendinin kelam-i hikmet ürefâ ve üqelâ nezerinde Füzûli'nin kelamlarından eksik olmaya. Bâinhemel 4 her iki şairin özlerine mexsus rütbe ve meqamları vardır: her birisinin şîve-yi lisanları ve terzi kelamları başqadır; her birinin teb'-i revanperverlerinde başqa bir etir ve râyihel5 hiss olunur; her birisinde başqa bir zövq ve sefa bulunur ki, onları yalnız erbabı ve serrafı teşxis ve temyiz edebiler. Bele ki, bunlardan birisini qeyrisine tercih vermek müşkül emrlerden biridir. Bu ise bizim vezifemizden bâlâ ve qüdretimizden xâricdir. Bele pürqiymet dürrler bizim tenqid terezimizde çekilesi daşlar deyil.... Ancaq Nâbi efendinin bir nesihetini qebul ede bilmedik ki, o da şexsin mehzi6 bir salamatlığınıl? ve xetadan eymen olmağını! 8 icab edirse de, onu terîq-i istiqâmetden ve rastrevişlikden bir növ eyriliye ve nefsperestliye sövq edir. Nâbi efendi hifz-i cani 9 ve âsûde-yi ten20 üçün tövsiyye edir ki, "kaman2l misal kec ol", ye'ni kaman kimi bükülüb ve qatlanıb künc ü selametde salamat otur, heqîr ve üftâde ol, gerdenkeşlik ve serefrâzılıq etme, tek ve tenha özünü meydan-i müharibeye atma, seni tapdalayıb22 ezerler, başına belâlar geler; eğer sen de düz ve rast geden ox kimi vadi-yi telaşda se'y etsen23, onda yeqîn ki, daşa ve qayaya toxunub, murada vâsil olmamış smacaqsan. Elbette, tek öz nefsinin salamatlığını menzurda tutmayıb, umum nâsın xeyir ve salamatlığı yolunda se'y ve telaş eden şexsin başında belâlar çoxdur, neinki ol adamın ku, cümle mexlûq ile müdâra edib, her işde vahid öz şexsi menfeetini gözleye. Elbette, restrovluqda24, dürüskirdârlıqda ve haqperestlikde xeta ve xeter çoxdur, neinki heq söylemekden çekinib, mehz öz selâhı üçün künc-i ferâqetde sükûnet ixtiyâr etmekde. Amma bununla bele, bizim ixtiyârımız yoxdur ki, xalqı haqq söylemekden, dürüstkirdarlıqdan ve haqq yolunda fedakârlıqdan dâşmdıraq25. Bil'eks, her bir sahibivicdanın ve ehl-i danış ve me'rifetin evvelinci vezifesi ebnâ-yi milleti düzlüye ve doğruluğa de'vet etmekdir. Veten uğrunda ve milletin tereqqisi ve tealisi yolunda onları candan ve başdan keçmeye, cür'etli, şeci ve müsteqim olmağa terğib ve teşviq etmekdir. Ve illâ adam bir öz başını ve nefsini qorumaqla, öz menfeeti şexsiyyetini güdmekle, her qisim cövr ve siteme tâb getirib, her bir bâr-i töhmet ve mezemmete mütehemmil olmaqla ve bu qeder xâr ve zelîl olub qeyrilerin teht-i hökumetinde esirvâr güzerân edib bu güne dolanmağın adını müdâra qoymaqla heqiqi seadete ve heqiqi nicata vâsil olmaz. Bele dolanmağın neticesi qorxaqlıq, kemcür'etlikl26 ve yasarlıqdan 2 7 başqa, zillet ve meşeqqetden sevâ bir şey olmaz. Öz re'y ve fikrimizi açıq demekden çekinib eyri ile doğruya haqq qoymayıb haqqa ve nâhaqqa "beli, beli" demekle, bele fena hâla düşmüşük. Bizim eqîdemize göre, tereqqi ve seadetimize lazım olan esbâblardan birisi de cür'etli, fedakâr ve dürüstkirdar olmaqdır. MOLLA PENAH "VÂQİF" TEXELLÜS (c. I, s. 159) Azerbaycan Türklerinin meşhur ve müqtedir şâiri Molla Penah hesab olunur ki, bizim edebiyyatımızın banisi ve müessisi adlanmağa onun haqqı vardır. Molla Penah öz zamanında bir çox ulûm ve fünuna vâqif olduğu üçün özüne "Vâqif" texellüs28 intixâb etmişdir canlı ve yeni 2. saflık, arılık 3. yönetecektir 4. eski şairlerden 5. yazılmıştır 6. bilinir 7. yüce 8. akılcı deliller 9. merhametli öğütler 10. benimsenmiş ve saygın 11. tazelik 12. edilse 13. karşılaştırılsa 14. bununla birlikte 15. koku 16. mutlak 17. doğruluğunu 18. hatadan uzak olmasın 19. ruhun korunması 20. bedenin sakatlığı 21. keman 22. tepeleyip hiçe sayıp 23. çalışsan 24. doğrulukda 25. caydıralım 26. korkaklık 27. beceriksizlikden 28. takma adını (mahlasını) 29. seçmiştir.

5 Müasirleri onun derin elmini ve mollalığını müşahide edib haqqmda demişdir: "Her oxuyan Molla Penah olmaz" ve bu istilan indi de Zaqafqaz Türkleri arasında bir mesel-i meşhurdur 1. Milli şâirlerimizden onun kimi sade ve açıq lisanda ve ana dilimizin şivesinde şe'r ve qezel yazan az olmuşdur. Müasirleri ona nezîre yazmağa se'y 2 ve telaş ediblerse de, onun kimi mühessenatlı3, gözel ve açıq kelam söylemekde âciz qalıblar. Vâqif ziyade zövq ü sefa ehli olduğu üçün gözel medhinde xeyli merğûb 4 ve nâzik şe'rler yazmışdır ki, onların cümlesi qelbden neşet eden hissiyyatdır ki, oxuyanlara dexi sirayet edib onları şövq ü hevese getirir. Molla Penah artıq fesîh ve şirinzebân5 ve hazırcavab bir vücûd imiş ki, her qism metlebi öz meqâmmda, münasib-i hâl söyler imiş. MİRZE FETELİ AXUNDOV (c. ı, s )... Mirze Feteli'nin komediyalarına geldikde qeti suretde deyebilerik ki, Rus drama yazanlarının babası Qoqol ve Fireng drama yazanlarının babası ve üstadı Molyer olan kimi, Türk-Azerbaycan ediblerinin ve komediyanevislerinin atası ve yolgöstereni merhum Mirze Feteli Axundov olubdur. O yazdığı komediyalarm mislini teze yazıcılarımız hele yazıb bitirebilmeyibler. Veli onun sayesinde bir nece müqtedir edibler vücuda gelibler. O cümleden Necefbey Vezirov, Ebdürrehimbey Haqverdiyev, Nerimanbey Nerimanov ve Mirze Celil Memmedquluzade cenablarıdır ki, her birinin bir nece 6 komediyaları ve dramaya mexsus eserleri vardır ki, indiki meişetimizi7n be'zi övzâ-i ehvâlini ve ehl-i zemanenin fikr ü xeyalatını ve ne yolda çalışmaqlarım eni ile yazıb öz eserlerinde gösterirler. Bu ediblerin ve Mirze Feteli'ye peyrevilik 8 eden sair dramnevislerin vücuda getirdikleri eserler bâresinde^ öz meqâmında müfessel me'lumat verilecekdir. Komediya yazmaq her bir edibin işi deyil. Edebiyyatm bu növündeio eserler vücuda getirmek üçün elm ve savaddanl 1 başqa tecrübe, bilik ve milletin meişetine etraflı belediyyetl2 dexi lazımdır. Bunlardan elave fitrî bir iste'dad ve yaratıcı bir qüvve, bir te'b-i füsûnsâzl 3, beistilâh-i Türki "Allah vergisi" lazımdır ki, bir yandan görüb-eşitdiyini götürüb yetirebilsin ve bir terefden öz fikr ü xe~ yalatı ile yoxdan var etsin. Bu "Allah vergisi", yoxdan var etmek qüvvesi merhum Mirze Feteli'de kemâlmca var imiş. Bu sözlerin doğru olmağına onun komediyaları möhkem delil ve âdil şahiddir. Nece ki, Qoqol'un Qorodniçi'si, Xlestakov'u, Dobçinski'si, Bobçinski'si halhazırda Rusiya'nm be'zi yerlerinde müşahide olunmaqdadırlar, habelel 4 de Mirze Feteli'nin Hatemxan ağa'sı, Hacı Qara'sı, Molla rbrahimxelü'i, Namaz'ı, Zabca'sı, Ağa Kerim Miyançı'sı ve qeyrileril5 bu hâlda sağ ve salamat bizim içerimizde dolamb her biri öz fe'l ü emellerini işletmendedirler. Mirze Feteli'nin komediyaları yazılan zamandan bizim vaxtadek altmış-yetmiş sene gelib keçibdir. Bu uzun müdetin erzinde ki, yarım esrden ziyâdedir, meişetimizde dürüst diqqet edilse, artıq bir tereqqi eseri görünmez; ata-babadan qalma köhnelö âdetler ve âyinler üzre güzerân edibi 7 yaşamaqda varıq. Xeyir ve şer ittifaqlarda işlenen bîhûde mesaruf ve mexarice diqqet olunsa, sözümüz tesdiq olunar. Ata-babalarımızm bâtil eqîdelerine, kesâlet ve betâletlerine vâris olmuşuq. Bu âxır vaxtlarda seherlerde az-çox tereqqi ve temeddün eserleri görünürse de, ehl-i dehat ireliki^8 qerar üzre avam- Iıql9 halında yaşayırlar, onların imdadına yeten yoxdur. Amma onları soyan ve qaret eden çoxdur: bir terefden tamahkâr ruhaniler, bir yandan zülmkar polis me'murları ve üçüncü terefden yalancı millet dostları ki, ibaret olsun yarımçıq elm kesb edenlerimizden ve quru isim ile medeni olan nücebâlarımızdan. Her halda Mirze Feteli'nin komediyaları meişetimizin teeccüblü bir aynasıdır ki, zahirimizi ve bâtinimizi de eynile gösterir. Mürûr-i eyyam ile bu aynanın üzerine toz qonubdur. Bu tozu silib aynanın üzüne sığal verib 20 diqqet ile ona baxsaq öz suretimizi onda görerik ve biribirimizi tamyarıq. Batini âlemimize, e'mâl-i nemeşrumize ve e'fal-i şe'nimize diqqet yetirsek, xecâlet çekib yeqîn ederik ki, bu yarım esrin müddetinde çox da uzağa getmemişik, cüz'i degşiriliyimiz2i ve tevafütümüz22 olubsa, o da zahiridir. Batini terefimiz me'nen ve exlâqen ireliki qerar üzre bâqidir. Odur ki, Axundov'un komediyalarını oxuyan besîret ehli bir terefden gülürse, o biri terefden de ağlayıb göz yaşı tökür. Gülmek görünür, amma ağlamaq görünmür, onun ağır damcıları23 üreyin üstüne düşüb onu yaralayır, delir... HACI SEYİD EZİM ŞİRVÂNÎ (c. II, s ,35) Hacı Seyid Ezim Şirvânî neinki yalqız24 Şirvan vilayetinin, belke tamami Azerbaycan Türklerinin azim şüerâsmdan biri olub. Onun nam ü şöhreti ve şe'n ü rütbesi hal-hazırda ebnâ-yi vetenimiz mabeyninde kamâlmca25 intişâr olmayıbsa 26 da, gelecekde olmasına şübhe yoxdur. Hacı Seyid Ezim Şirvânî'nin ve Qasımbey Zâkir Qarabağî'nin bu hâla kimi ne tercüme-yi halları ve ne e'şar ü âsârı kemâlmca27 öyrenilmeyibdir ve bu qeflet ve keme'tinalıq bizim hâlâ cehalet ve kesâret içerisinde yaşayıb qalmağımıza böyük delildir. Hacı Seyid Ezim'in, Âsi'nin ve merhum Mirze Feteli'nin vefatlarına geldikde, bunların haqqmda izhar olunan bîe'tinalıq ve biedebliyi28 dile getirmesek yaxşıdır. Ancaq mâye-yi tesellimiz bu ola biler ki, bizim ediblerin qedr ü qiymeti öz vaxtlarmda bilinmeyibse de, ve bu halda dexi bilinmeyirse de, şayed gelecekde qeflet yuxusundan 1. meşhur sözdür 2. çalışır 3. güzelliklerle dolu 4. rağbet gören 5. tatlı dilli 6. kaç 7. hayatımızın 8. özleyen, 9. konusunda 10. türünde 11. bilgiden 12. tanışıklık 13. büyüleyici bir yaratılış 14. böylece 15. başkaları 16. eski 17. geçip 18. ileriki 19. cahillik 20. temizleyip 21. kişmi değişikliğimiz 22. farklılaşmaya 23. damlaları 24. yalnız 25. yeterince 26. yaymlanmamışsa 27. özensizlik 28. özensizlik ve edepsizlik

6 ayılmış milletimizin zirek 1 ve qedirşünas balaları onların nam ü şöhretlerini uca meqâma qalxızsınlar2 ve unudulmuş eserlerini teb ü intişâr etdirmekle, adlarını zinde qılsmlar. Çünki onlar cismen ölüb fövt olublarsa da, ruhen ve me'nen helak olmayıblar. Farsların Se'di'si ve Hâfiz'i diri qalan kimi bizlerin de Zâkir'i ve Seyid'i, Nebâti'si, Sâlik'i, Arifi, Kâmi'si gerekdir diri qalsmlar. Merhum Seyidin bu beyti ki, onun qebir daşma yazılıbdır, bizim arzumuzun gelecekde neticebexş olmasına şehadet vermekdedir: Mövt-i cismâni ile sanma menim ölmeyimi, Seyyidâ, ölmerem, âlemde sesim var menim. Bu beyt ile Seyyid özü ebedî fövt olmağını nehy buyurub âlemlerde onun sövtü 3 sedası beqi qalmağını xeber verir. Merhum Seyid egerçi tüfûliyyetden köhne ve qedimi qayda4 üzre tehsil alıb, Avropa medeniyyetinden bir növ 5 behremendö olmamışdı, akademiya ve universitet görmemişdi ve lakin iste'dad-i cibilli ve şüûr-i fitri sayesinde, nece ki, yuxarıda zikr olundu, enva'-i ülûmü fünûna dara olub7 öz esrinde müsafirleri arasında en meşhur ediblerden, en zerif ürefâlardan ve en mö'teber 8 ve müqtedir şüerâdan birisi hesab olunur. O merhumun adâb ü exlaqı dexi e'lâ derecede müstehsen olduğundan füzelâ vü ürefâ meclisinde heme veqt sedrnişin olub, fünun-i şe'rde bînezir 9 olduğundan maeda bediheguluqda Türk şairleri arasında misi ü beraberi yox idi. Bu bârede Hacı Seyid Ezim Rusların Puşkin'ine, İngilislerin Bayron'una ve Polyaklarm Mitskeviç'ine beraber imiş. Be'zi vaxt meclisin qızğm halında şair zövq ü şövqe gelib ve onun te'b-i gövherrizinin çeşmesi açılıb peyderpey, bilâvâsile gözel, müselsel ve mövzun şe'rler deyermiş ki, tamami meclis ehlini heyrete getirermiş çevik 2. yüceltsinler 3. yasaklayıp 4. kural 5. çeşit 6. hissedar 7. sahip olup 8. muteber, saygınlıklı 9. benzersiz

Neriman Nerimanov (Tiflis, 14 Nisan 1870 - Moskova, 19 Mart 1925)

Neriman Nerimanov (Tiflis, 14 Nisan 1870 - Moskova, 19 Mart 1925) Neriman Nerimanov (Tiflis, 14 Nisan 1870 - Moskova, 19 Mart 1925) Tanınmış yazar, doktor ve devlet adamıdır. 14 Nisan 1870'de Tiflis'te doğdu. Babası Kerbelâyı Necef küçük esnaf, annesi Helime Hanım ise

Detaylı

Hesenbey Zerdâbi (Zerdab, 7 Haziran 1842 - Bakı, 28 Kasım 1907)

Hesenbey Zerdâbi (Zerdab, 7 Haziran 1842 - Bakı, 28 Kasım 1907) Hesenbey Zerdâbi (Zerdab, 7 Haziran 1842 - Bakı, 28 Kasım 1907) Azerbaycan millî basınının ve millî tiyatronun kurucusu, eğitimci, gezeteci-yazar, tebiatşinasuzmandır. 7 haziran 1842 r de Göyçay ilinin

Detaylı

Memmed Arif (Bakû,1904 - Baku, 1975)

Memmed Arif (Bakû,1904 - Baku, 1975) Memmed Arif (Bakû,1904 - Baku, 1975) Tenkitçi, edebiyatçi, mütercim, pedagog, naşir, yabancı diller doktoru (1955), profesör (1955), Azerbaycan İlimler Akademisi asil üyesi (1958), "emekdar elm xadimi"

Detaylı

X - Letif eler - Fıkralar

X - Letif eler - Fıkralar X - Letif eler - Fıkralar Molla Nesreddin Yeqin Dovşan Azıbdı Bir gün Molla Nesreddin bazara çıxır. Bazarda gezende görür ki, bir ovçu iki dovşan satır. Molla cebinde olan pulunu 1 verib dovşanlarm ikisini

Detaylı

ISLAMIC CIVILISATION IN CAUCASIA PROCEEDINGS OF THE INTERNATIONAL SYMPOSIUM BAKU-AZERBAIJAN, 9-11 DECEMBER 1998. Edited by

ISLAMIC CIVILISATION IN CAUCASIA PROCEEDINGS OF THE INTERNATIONAL SYMPOSIUM BAKU-AZERBAIJAN, 9-11 DECEMBER 1998. Edited by 1 1 1 ~. ı KAFKASYA'DA İSLAM MEDENİYETİ MiLLETLERARASI SEMPOZYUMU TEBLİGLERİ BAKÜ-AZERBAYCAN, 9-11 ARALIK 1998 ISLAMIC CIVILISATION IN CAUCASIA PROCEEDINGS OF THE INTERNATIONAL SYMPOSIUM BAKU-AZERBAIJAN,

Detaylı

Üzeyir Hacıbeyli (Ağcabedi, 18 Eylül 1885 - Baku, 23 Kasım 1948)

Üzeyir Hacıbeyli (Ağcabedi, 18 Eylül 1885 - Baku, 23 Kasım 1948) Üzeyir Hacıbeyli (Ağcabedi, 18 Eylül 1885 - Baku, 23 Kasım 1948) XX. yy. Azerî müziğinin büyük klasiği, Türk- Müslüman dünyasında ilk operanın müellifi, gazeted-yazar ve dram yazarı, kültür tarihçisidir.

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

BEXTİYAR VAHABZADE TÜRK DÜNYASININ İSTİQLAL ŞAİRİDİR

BEXTİYAR VAHABZADE TÜRK DÜNYASININ İSTİQLAL ŞAİRİDİR BEXTİYAR VAHABZADE TÜRK DÜNYASININ İSTİQLAL ŞAİRİDİR Ramazan Qafarlı, Doktor-professor (Azerbaycan) Türk dünyasının ikinci minillikde yetirdiyi böyük şexsiyyetlerden biri, Azerbaycan edebiyyatının, bütövlükde

Detaylı

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATININ OLUŞUMU KAZANIMLAR.Osmanlı Devleti ni güçlü kılan sosyal, siyasi düzenin bozulma nedenlerini.batı düşüncesine,

Detaylı

Memmed Emin Resûlzâde (Bakû/Novhanı, 31 Ocak 1884 - Ankara, 6 Mart 1955)

Memmed Emin Resûlzâde (Bakû/Novhanı, 31 Ocak 1884 - Ankara, 6 Mart 1955) Memmed Emin Resûlzâde (Bakû/Novhanı, 31 Ocak 1884 - Ankara, 6 Mart 1955) Türk-İslâm dünyasında ilk cumhuriyetin kurucusu, politikacı, gazeteci, yazar, edebiyat ve tarih uzmanıdır. 31 Ocak 1884'te Baku

Detaylı

BAKI DÖVL8T UNİVERSİTETİ İLAHİYY AT F AKÜLT8SİNİN ELMİ M8CMU8Sİ

BAKI DÖVL8T UNİVERSİTETİ İLAHİYY AT F AKÜLT8SİNİN ELMİ M8CMU8Sİ BAKI DÖVL8T UNİVERSİTETİ İLAHİYY AT F AKÜLT8SİNİN ELMİ M8CMU8Sİ N2 02 (02) İYUL (TEMMUZ) 2004 Mahmud Kaşğarinin "Divanü Lüğat-it Türk" asarinda rum smm 209 MAHMUD KAŞGARİNİN "DİV ANÜ LÜGAT-İT TÜRK" asarinda

Detaylı

BAYRAK Arif Nihat ASYA Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü. Işık ışık, dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Sana benim

Detaylı

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray Mehmet Saray 1942'de Afyon'un Dinar kazasında doğdu. Orta öğrenimini Çivril ve Isparta'da yapan Saray, 1961-1966 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. 1968-1978 yılları

Detaylı

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir. BİRSEN YAYCI (SAYAN) 1950 den önceki dönemlerde il genel meclisi üyesi olarak Iğdır ı temsil eden Hüseyin Yaycı, kişiliği ve kültürüyle Iğdır ın vazgeçilemez renkli bir şahsiyeti ve başarılı bir ticaret

Detaylı

Ebdürrehim Haqverdiyev (Şuşa, 1870 - Bakı, 1933)

Ebdürrehim Haqverdiyev (Şuşa, 1870 - Bakı, 1933) Ebdürrehim Haqverdiyev (Şuşa, 1870 - Bakı, 1933) Ebdürrehimbey Esedbey oğlu Hagverdiyev (Hagverdili), 17 Mayıs 1870 yılında, Şuşa'ya bitişik Ağbulag köyünde, asilzade bir ailede doğdu. Babası Esed Bey,

Detaylı

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır. Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

Töfiq Mahmud (Nahavan, 9 Kasım 1931)

Töfiq Mahmud (Nahavan, 9 Kasım 1931) Töfiq Mahmud (Nahavan, 9 Kasım 1931) Mehdiyev Tevfik Mahmudoğlu, Nahçıvan'ın Şahbuz kasabasında doğdu. Aynı yıl ailesi Bakü'ye göçtü. İlk ve orta öğrenimini burada tamamlayan Tevfik, Azerbaycan Devlet

Detaylı

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz PROF. DR. 133 Prof. Dr. Alaattin AKÖZ SÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Hiç unutmadım ki! Akademik olarak hem yüksek lisans, hem de doktora

Detaylı

Program. AÇILIŞ 15 EKİM 2014 10:00-12:00 İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans Salonu

Program. AÇILIŞ 15 EKİM 2014 10:00-12:00 İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans Salonu Program AÇILIŞ 15 EKİM 2014 10:00-12:00 İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans Salonu TEBLİĞLER 15-17 EKİM 2014 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Konferans Salonları KAPANIŞ OTURUMU 17 Ekim

Detaylı

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı. MUSA TAKCI KİMDİR? İyi bir öğretmen, koruyucu bir ağabey, saygılı bir evlat, şefkatli bir baba, merhametli bir eş, çok aranan bir kardeş, güçlü bir şair, disiplinli bir yazar, hayırlı bir insan, güzel

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Kazanımlar Osmanlı

Detaylı

Elm ve Din, Ziddiyyetler ve Oxşar Cehetler Gündüz SÜLEYMANOV

Elm ve Din, Ziddiyyetler ve Oxşar Cehetler Gündüz SÜLEYMANOV C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi XII/2-2008, 481-486 Elm ve Din, Ziddiyyetler ve Oxşar Cehetler Gündüz SÜLEYMANOV Abstract The science is objectively existing valid system of knowledge which generalizes

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Tağışahbazi Simurg. (2 Temmuz 1892, Baku - 21 Nisan 1937,?)

Tağışahbazi Simurg. (2 Temmuz 1892, Baku - 21 Nisan 1937,?) Tağışahbazi Simurg (2 Temmuz 1892, Baku - 21 Nisan 1937,?) XX. yy. başlarındaki Azerî Edebiyatı'nda küçük hikaye ustası olarak tanınır. 2 Temmuz 1892'de, Baku'nun İçerişeher denilen eski bölgesinde, tüccar

Detaylı

TANZİMAT I. DÖNEM: ŞAİR VE YAZARLAR. * Şinasi *Ziya Paşa *Namık Kemal. * Ahmet Mithat Efendi *Şemsettin Sami

TANZİMAT I. DÖNEM: ŞAİR VE YAZARLAR. * Şinasi *Ziya Paşa *Namık Kemal. * Ahmet Mithat Efendi *Şemsettin Sami TANZİMAT I. DÖNEM: ŞAİR VE YAZARLAR * Şinasi *Ziya Paşa *Namık Kemal * Ahmet Mithat Efendi *Şemsettin Sami İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871 İBRAHİM ŞİNASİ İstanbul da doğdu. Arapça, Fransızca, Farsça dersleri

Detaylı

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM ÖZELLİKLERİ İlk özel gazete Tercüman-ı Ahval ile başlar. Toplum için sanat anlayışı benimsenmiştir. Halkı aydınlatma amacıyla eser verildiği için

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

NECİP FAZIL KISAKÜREK

NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK kimdir? Necip fazıl kısakürekin ailesi ve çocukluk yılları. 1934e kadar yaşamı 1934-1943 yılları hayatı Büyük doğu cemiyeti 1960tan sonra yaşamı Siyasi fikirleri

Detaylı

Memmed Araz (Nahcıvan-Şahbuz, 14 Ekim 1933)

Memmed Araz (Nahcıvan-Şahbuz, 14 Ekim 1933) Memmed Araz (Nahcıvan-Şahbuz, 14 Ekim 1933) İbrahimov Memmed 14 Ekim 1933'te Nahcıvan Muxtar Respııblikası'nm Şahbuz bölgesinin Nurs köyünde doğmuştur. Babasının adı İnnTdir. Orta öğrenimini burada tamamladıktan

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Tevafuk birbirine denk gelmek, birbiriyle uygun vaziyet almak demektir. Tevafuklu Kur anda tam 2806 Allah lafzı pek az müstesnalar

Detaylı

Nadirezheri. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Nadirezheri. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.11.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Neriman Hesenzâde (Kazak 1931)

Neriman Hesenzâde (Kazak 1931) Neriman Hesenzâde (Kazak 1931) Neriman Hesenzâde, Kazak bölgesinde, Poylu adlı bir demiryolu kasabasında doğdu. Babası Almehemmed bir demiryolu işçisidir. İlk öğrenimini doğduğu kasabada, orta öğrenimini

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ TDE729 1 3 + 0 6 Sosyal bilimlerle ilişkili

Detaylı

İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871

İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871 İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871 Hayatı ve Edebi Kişiliği İbrahim Şinasi 5 Ağustos 1826 da İstanbulda doğdu. 13 Eylül 1871 de aynı kentte öldü. Topçu yüzbaşısı olan babası Mehmed Ağa 1829 da Osmanlı Rus savaşı

Detaylı

Mirze İbrahimov (Serab, 1911-Baku, 1994)

Mirze İbrahimov (Serab, 1911-Baku, 1994) Mirze İbrahimov (Serab, 1911-Baku, 1994) Mirze İbrahimov, 1911 yılında, Güney Azerbaycan'ın Serab şehri yakınlarındaki Eve köyünde doğmuştur. Babasının adı Ejder'dir. 1918 yılında aileyi ile Bakü'ye gelmiş,

Detaylı

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni ÖĞRETİCİ METİNLERİN ÖZELLİKLERİ VE YAZILIŞ AMAÇLARI Öğretici metinler, bir konuyu

Detaylı

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz?

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz? On5yirmi5.com İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz? İmam Hatip Liseleri Son günlerin en gözde hedefi Katsayı, Danıştay, ÖSS ve başörtüsüyle oluşan okun saplandığı tam 12 noktası. Kimilerinin ötekileri Yayın Tarihi

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler GÜNAH ve İSTİĞFAR Israr etmek kişiyi nasıl etkiler Peygamber (s.a.v) Efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Hiçbir küçük günah yoktur ki, ısrarla işlenilmeye devam edildiği halde büyümesin. Ve

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Herkes bir arayış içinde

Herkes bir arayış içinde Euzubillahimineşşeytananirracim Bismillahirrahmanirrahim Herkes bir arayış içinde Ayberk Efendi Berlin 2oo8 La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil Azim. Meded ya Sultanul Evliya, meded ya Şeyh Nazım

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI Süreyya Hami ŞEHİDOĞLU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 24, Cilt: VIII, Temmuz 1992 Nafiz KOTAN İsmail Habip, Kurtuluş Savaşı nı anlatırken:...

Detaylı

6. TEMA ETKİN VATANDAŞLIK

6. TEMA ETKİN VATANDAŞLIK 6. TEMA ETKİN VATANDAŞLIK Çocuk Hakları Sorumluluklarımız Sosyal Kulüpler Bağımsızlık ve Bireysel Özgürlük TBMM ve Bizim Bayramımız 4. Sınıf Sosyal Bilgiler 1 1. Aşağıdaki çocuklardan hangilerinin verdiği

Detaylı

Bu vesileyle hem vefk usülü tarihi hem de zaman içinde husule gelen bazı hissiyatımızı ifade eden manzumeleri bir araya getirmek istedik.

Bu vesileyle hem vefk usülü tarihi hem de zaman içinde husule gelen bazı hissiyatımızı ifade eden manzumeleri bir araya getirmek istedik. Yad-ı Pir-i Sübhani Beyan-ı Meram Bu çalışmadan maksadımız Hatem el-müçtehidin Gavs ül-vasıliyn Hazret-i Pir Nureddin (ks) Efendimiz in 300 üncü sene-i devriyesi vesilesiyle aziz hatırasını yad etmektir.

Detaylı

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ 2 Meserret DĐRĐÖZ PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ ÖZGEÇMĐŞĐ: Enis Alapaytaç ve Hafize Hanım ın kızları olarak 1923 te Tarsus ta doğdu. Đlkokul ve ortaokulu Tarsus ta, liseyi de Đstanbul da Kandilli Kız Lisesi

Detaylı

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun olduktan (1972) sonra bir süre aynı bölümde kütüphane memurluğu yaptı (1974-1978). 1976 da Türk

Detaylı

Başvuru Referans Mektubu

Başvuru Referans Mektubu - Giriş Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim Resmi, bayan alıcı, bilinmeyen isim Resmi, bilinmeyen alıcı ismi ve cinsiyeti Sayın Yetkililer, Sayın Yetkililer, Resmi, birden çok adı bilinmeyen insana veya

Detaylı

Mirze Feteli Âhunzâde (Seki, 1812-Tiflis, 10 mart 1878)

Mirze Feteli Âhunzâde (Seki, 1812-Tiflis, 10 mart 1878) Mirze Feteli Âhunzâde (Seki, 1812-Tiflis, 10 mart 1878) Modern Azerbaycan Edebiyatının kurucusu, Türk-Tsîâm dünyasının ilk dram yazan, alfabe ıslahatçısı, şair, tenkitçi, ve filozof, 1812'de, eski Seki

Detaylı

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin AŞKIN ACABA HÂLİ Varoluştan bu yana herhangi bir metoda uydurulup bu doğrultuda devam edilemeyen belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin hatlarla

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : YENİ TÜRK EDEBİYATI III Ders No : 0020110023 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

Reşidbey Efendiyev (Şeki, 1863 - Seki, 1942)

Reşidbey Efendiyev (Şeki, 1863 - Seki, 1942) Reşidbey Efendiyev (Şeki, 1863 - Seki, 1942) Şair, dram yazarı ve eğitimcidir. 1863'te, Azerbaycan'ın kültür merkezlerinden biri olan Şeki'de doğdu. Babası ruhanî olsa da, evlatlarına çağdaş bir eğitim

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY EKİM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI EDEBİYATININ OLUŞUMU ÖĞRETİCİ METİNLER 2 KAZANIMLAR 1. Osmanlı Devleti ni güçlü kılan sosyal, siyasi düzenin bozulma nedenlerini belirler.

Detaylı

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayın Kataloğu 2013 2 TAHRÎRU USÛLİ L-HENDESE VE L-HİSÂB EUKLEIDES İN ELEMANLAR KİTABININ TAHRİRİ Nasîruddin Tûsî (ö. 1274) Meşhur Matematikçi Eukleides in (m.ö.

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 1) Ali Rıza Efendi nin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı nda Asakir-i Milliye Taburu ndaki geçici

Detaylı

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ! KİM BU ZINDIK! Hamd Allah ındır. O na hamd eder ondan yardım ve mağfiret dileriz nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülüklerinden ona sığınırız. Allah ın yol göstericilik ettiğini hiç kimse saptıramaz.

Detaylı

Alibey Hüseynzâde Turan (Salyan, 1864 - İstanbul, 1941)

Alibey Hüseynzâde Turan (Salyan, 1864 - İstanbul, 1941) Alibey Hüseynzâde Turan (Salyan, 1864 - İstanbul, 1941) Türkçülük akımının öncülerinden biri olan siyaset adamı, gazeteci-yazar ve hekimdir. 1864'te Azerbaycan'ın Salyan kasabasında doğdu. Babası bir öğretmendi

Detaylı

Çingiz Hüseynov (Baku, 20 Nisan 1929)

Çingiz Hüseynov (Baku, 20 Nisan 1929) Çingiz Hüseynov (Baku, 20 Nisan 1929) Çingiz Hüseynov, 20 Nisan 1929'da Bakü'de doğmuştur. Babasının adı Hasen'dir. Orta öğrenimini Bakü'de tamamladıktan sonra Azerbaycan Devlet Üniversitesi'nin Filoloji

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm... 7 ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... 8 Türk Dillerinin Sınıflandırılması... 14 Türk Dillerinin Ses Denklikleri Bakımından Sınıflandırılması... 16 Altay Dilleri Teorisini Kabul

Detaylı

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir.

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir. ŞİİR TÜRLERİ 1. EPİK ŞİİR Epik, destan niteliğinde olan, destansal demektir. Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir. Destanlar, epik şiirin

Detaylı

Yakup Şakir Ali MEKTEP VE MİLLİ DİL. Parlaq fikir, teren aqıl qazanılır mektepte, Bundan maxrum qalan adam aqir olur elbette.

Yakup Şakir Ali MEKTEP VE MİLLİ DİL. Parlaq fikir, teren aqıl qazanılır mektepte, Bundan maxrum qalan adam aqir olur elbette. Yakup Şakir Ali (Bahçesaray, 1890-1930) Yakup Şakir Ali 1890 yılında Bahçesaray'da doğdu. Babası esnaf olan şâir, bahçesaray'daki orta okulu bitirdikten sonra, 1905 yılında "Tercüman" gazetesinin matbaasında

Detaylı

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI BAKİ SARISAKAL SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI Mümeyyiz 1 Kasım 1869 İzmir de Neşrolunan Empirasyon Gazetesinin Selanik ten Aldığı Tahriratın Sureti mütercimesidir:

Detaylı

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ... 15 MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 SAFAHAT TA DEĞERLERİMİZ... 41 Adâlet... 43 Adamlık... 47 Ahlâk... 50 Azim... 42 Birleştiricilik...

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Avukat, Siyasetçi, Aktivist

Avukat, Siyasetçi, Aktivist ÖZEL ARŞİVLER KOLEKSİYONU *Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı- Özel Arşivler Koleksiyonu/Süreyya Ağaoğlu Özel Arşivi Süreyya AĞAOĞLU (1903-1989) Avukat, Siyasetçi, Aktivist SÜREYYA AĞAOĞLU

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

Kültür. 44 www.irs-az.com

Kültür. 44 www.irs-az.com Kültür 44 www.irs-az.com Mirza Rasul İsmaİlzade İlahiyatçı KUR AN-İ KERİM İN TÜRK DİLLERİNE TERCÜMESİ www.irs-az.com 45 Kültür Müslümanların kutsal kitabı olan Kur an-i Kerİmİn Şark medeniyetinin gelişimini

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI MUSTAFAKEMALPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ I. DÖNEM 11

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI MUSTAFAKEMALPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ I. DÖNEM 11 AYI 016 017 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI MUSTAFAKEMALPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ DÖNEM 11. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS I VE LERİ GÜN 14 016 DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI

Detaylı

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim

Detaylı

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI KONU ÖZETİ Bu başlık altında, ünitenin en can alıcı bilgileri, kazanım sırasına göre en alt başlıklara ayrılarak hap bilgi niteliğinde konu özeti olarak

Detaylı

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder. Hak dostlarından Üftâde Hazretleri(*), bir gün müritleriyle bir kır sohbetine çıkar. Emri üzerine bütün dervişler, kırın rengârenk çiçeklerle bezenmiş yerlerini dolaşarak hocalarına birer demet çiçek getirirler.

Detaylı

ENVER NACİ GÖKÇEN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI

ENVER NACİ GÖKÇEN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI ENVER NACİ GÖKÇEN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI \ ' I \ f T (_ U f>iz/l ENVER NACİ GÖKŞEN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR ANKARA ÜNİVERSİTESİ BASIMEVİ.1970 TDK TANITMA YAYINLA R I TÜRK DlLlNE EMEK

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali Marifet nefsi silmek değil, bilmektir. Hacı Bektaş-ı Veli Nefsin, azgın bir binek atından daha çok şiddetle gemlenmeye muhtaçtır. Hasan Basri Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa,

Detaylı

SOVYET DÖNEMİ AZERBAYCAN EDEBÎ TENKİTİNDE MİLLÎ FOLKLOR

SOVYET DÖNEMİ AZERBAYCAN EDEBÎ TENKİTİNDE MİLLÎ FOLKLOR 797 SOVYET DÖNEMİ AZERBAYCAN EDEBÎ TENKİTİNDE MİLLÎ FOLKLOR HACIYEVA, Maarife AZERBAYCAN/AZERBAIJAN/АЗЕРБАЙДЖАН ÖZET Folklor ürünlerinin derlenmesi, yayını, araştırılması konuları Azerbaycan da XIX. yüzyılın

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

ÖZEL ANAKENT İLKOKULU. 2013-2014 EĞİTİM ve ÖĞRETİM DÖNEMİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ MART NİSAN FEDAKARLIK FEDAKARLIK BİLİNCİ

ÖZEL ANAKENT İLKOKULU. 2013-2014 EĞİTİM ve ÖĞRETİM DÖNEMİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ MART NİSAN FEDAKARLIK FEDAKARLIK BİLİNCİ ÖZEL ANAKENT İLKOKULU 2013-2014 EĞİTİM ve ÖĞRETİM DÖNEMİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ MART NİSAN FEDAKARLIK FEDAKARLIK BİLİNCİ FEDAKARLIK & YARDIMSEVERLİK 02.05.2014 3K Yardım Kampanyamızla Kardeş Okulumuza

Detaylı

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN Cömert, cefakâr, cana yakın bir insandır Musa Doğan (1923-1992). Dostlarını seven; vefa ve yardımını kimseden esirgemeyen örnek bir insandır o. Siyasete il genel meclisi

Detaylı

Avukat Bekir Berk abinin mahkemedeki müdafaalarından hakimlerin ağzı açık kalmış

Avukat Bekir Berk abinin mahkemedeki müdafaalarından hakimlerin ağzı açık kalmış MEHMET KUBAT Avukat Bekir Berk abinin mahkemedeki müdafaalarından hakimlerin ağzı açık kalmış *Kendinizi tanıtır mısınız? 1954-de Adıyaman-ın Kamışlı köyünde dünyaya geldim. *Risale-i Nuru nasıl,nerede

Detaylı

Elekberzade Ebulhesen (Şamaxı, 1906 - Şamaxı, 1986)

Elekberzade Ebulhesen (Şamaxı, 1906 - Şamaxı, 1986) Elekberzade Ebulhesen (Şamaxı, 1906 - Şamaxı, 1986) Ebulhesen Elekberzade, 1906 yılında, Şamaxı şehrinin Baskal köyünde, dokumacı bir ailenin çocuğu olarak doğmuş, ilk tahsilini Rus-Tatar mektebinde, orta

Detaylı

ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de

ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de Çaturanga, dört çatu yol ranga anlamlarına gelir. Şatranc-ı Urefa,

Detaylı

AZERBAYCAN SAHASI TÜRK EDEBĐYATINDA ĐLK SÜRELĐ YAYIN FAALĐYETLERĐ VE MOLLA NESREDDĐN DERGĐSĐ

AZERBAYCAN SAHASI TÜRK EDEBĐYATINDA ĐLK SÜRELĐ YAYIN FAALĐYETLERĐ VE MOLLA NESREDDĐN DERGĐSĐ AZERBAYCAN SAHASI TÜRK EDEBĐYATINDA ĐLK SÜRELĐ YAYIN FAALĐYETLERĐ VE MOLLA NESREDDĐN DERGĐSĐ ÖZET Mitat DURMUŞ Azerbaycan sahası Türk edebiyatında ilk süreli yayın çalışmaları 19. yüzyılın sonunda başlar.

Detaylı

(Dış Kapak Örneği) T.C. ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ ve EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ TEZ ADI BİTİRME TEZİ

(Dış Kapak Örneği) T.C. ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ ve EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ TEZ ADI BİTİRME TEZİ (Dış Kapak Örneği) T.C. ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ ve EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ TEZ ADI BİTİRME TEZİ Hazırlayan Adı Soyadı Danışman Unvan Adı Soyadı Niğde Ay, Yıl

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI Türk ve dünya edebiyatında ortaya konan eserler, amaçları ve içerikleri açısından farklı özellikler taşırlar. Bu eserler genel olarak üç ana başlıkta toplanır. Ancak son dönemde bu sınıflandırmaların sınırları

Detaylı

MEHMET AKİF ERSOY UN EDEBÎ KİŞİLİĞİ 1

MEHMET AKİF ERSOY UN EDEBÎ KİŞİLİĞİ 1 MEHMET AKİF ERSOY UN EDEBÎ KİŞİLİĞİ 1 Türk edebiyatında Mehmet Akif kadar hayatı, edebiyat anlayışı ile şiirleri arasında büyük bir uygunluk bulunan pek az şair vardır. 2 Akif II. Meşrutiyet in ilan edildiği

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı