Anafilaksi: Tan ve Tedavi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Anafilaksi: Tan ve Tedavi"

Transkript

1 Anafilaksi: Tan ve Tedavi Dr. Sevim BAVBEK Ankara Üniversitesi T p Fakültesi, Göğüs Hastal klar Anabilim Dal, Allerjik Hastal klar Bilim Dal, ANKARA Anaphylaxis: Diagnosis and Treatment Anahtar Kelimeler: Anafilaksi, tan, tedavi Key Words: Anaphylaxis, diagnosis, treatment Anafilaksi, allerjinin tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen en ciddi klinik tablosudur. Yayg n olarak kabul edilmiş bir tan m olmamakla birlikte anafilaksi; mast hücre ve bazofilden sal nan mediatörlerle ortaya ç kan, hayat tehdit edecek kadar şiddetli sistemik reaksiyonlar tan mlar. Hem tan m ndaki sorunlar hem de genelde olgular n bildirimlerinin yap lm - yor olmas nedeniyle anafilaksinin gerçek görülme s kl ğ bilinmemekte ancak epidemiyolojik çal şmalar art yor olduğunu düşündürmektedir. Hayat n herhangi bir döneminde anafilaksi görülme prevalans %2 ile %0.05 aras nda, herhangi bir nedenle anafilaksi görülme oran ise 0.4-2/milyon/y lda olarak bildirilmektedir. G dalarla birlikte ilaçlar en s k anafilaksi nedenleri olarak ilk iki s rada yer almaktad r. Anafilaksi prevalans üzerinde etkili olabilecek bir grup neden üzerinde çal ş lm şt r. Bunlar; yaş, rk, cinsiyet, ekonomik durum, yaşan lan bölge, antijenle karş laşma yolu, süreklilik ve atopidir. Irk ve yaşan - lan bölgenin pek etkisi olmad ğ gösterilmiştir. On beş yaş na kadar erkeklerde, sonraki yaşlarda kad nlarda s kt r. G da ilişkili anafilaksiler genç erişkin ve ergenlik döneminde s k görülürken, ilaçlar ve venom nedenli anafilaksiler erişkinlerde s k görülmektedir. Antijenle oral, subkütan, intramusküler, intravenöz, intranazal, intraoküler, kütanöz, intravajinal, intrarektal ve endotrakeal gibi tüm karş laşmalarda anafilaksi görülebilir ancak enjeksiyon yoluyla karş laşmada, oral yola göre daha s k rastland ğ bildirilmiştir. Atopi ise antijenin özelliğine göre risk faktörüdür. Penisilin, insülin, kas gevşetici ve venom ile anafilaksi için atopi bir risk faktörü değilken, lateks ve radyokontrast madde anafilaksisi için önemli bir risk faktörüdür. Bunun d ş nda idiyopatik anafilaksi ve egzersiz induced anafilaksi için de atopi bir risk faktörüdür (1-3). PATOGENEZ Anafilaksi 100 y l aşk nd r bilinmekle birlikte olay n patogenezi tümüyle aç klanamamaktad r. Son y llarda yap lan hayvan çal şmalar anafilaksiye kat lan mekanizmalar aç klamaya yönelik ipuçlar vermiştir ancak hâlâ pek çok mediatörün olaya nas l ve nerede kat ld klar aç klanmay beklemektedir. Yine de elimizde var olan bilgiler eşliğinde anafilaksi patogenezi anlat lmaya çal ş lmaktad r (4). Avrupa kaynakl yay nlar anafilaksiyi; allerjik ve nonallerjik anafilaksi olarak iki gruba ay rarak patogenezini incelemektedir. IgE, IgG ya da kompleman arac l immün kompleksler gibi immünolojik mekanizmalarla ortaya ç kan anafilaksi allerjik anafilaksi olarak adland r l r. Bunlar aras nda IgE arac l ğ yla meydana gelenler IgE arac l allerjik anafilaksi, diğer immün mekanizmalarla görülenler non-ige arac l allerjik anafilaksi olarak tan mlan r. Nonimmünolojik mekanizmalarla meydana gelen anafilaksi ise, etken ne olursa olsun nonallerjik anafilaksi olarak isimlendirilir (5,6). Amerikan kaynaklar ise başlang çta anafilaksiyi IgE arac l mekanizmalarla ortaya ç kan sistemik reaksiyonlar tan mlamada kullan rken, ayn klinik görünüme yol açan ancak IgE nin kat lmad ğ fakat diğer immün veya nonimmün mekanizmalarla ortaya ç - 44

2 kan sistemik reaksiyonlar için anafilaktoid ifadesini tercih etmişlerdir (7). Ancak son y llarda bu grubun da Avrupa Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneğinin s n flamas na uygun s n flama yapt klar ve anafilaksi patogenezini bu şekilde tan mlad klar, sadece allerjik yerine immünolojik tan m n tercih ettikleri dikkati çekmiştir (8). Şekil 1 de bu yeni görüş doğrultusunda anafilaksi s n flamas ve bu mekanizmay en s k kullanan tetikleyiciler, sonuçta olaya arac l k eden temel hücreler, mediatörler ve bunlar n hedef organlar üzerindeki etkileri gösterilmiştir. Pek çok anafilaksi olay nda IgE arac l mekanizmalar rol almaktad r. Allerjene maruziyet ile IgE sentezlenmekte ve sentezlenen IgE ler mast hücre ve bazofil üzerindeki IgE reseptörlerine bağlanmaktad r. Allerjenle tekrar karş laşma sonras nda reseptöre bağl IgE ile bu allerjen bağlanmakta ve bağlanman n olduğu mast hücre ve bazofillerin degranüle olmas ile mediatör sal n m ve mediatörlerin hedef organlarda yol açt ğ değişiklikler ile erken tip aş r duyarl k reaksiyonu kliniği ortaya ç kmaktad r (2,8,9). Bu mekanizma ile en s k anafilaksiye yol açan nedenler; g dalar, ilaçlar, böcek sokma reaksiyonlar ve egzersiz ilişkili baz durumlard r. Tablo 1 de IgE arac l ğ yla anafilaksiye yol açan nedenler ayr nt l olarak gösterilmiştir. Diğer potansiyel immün mekanizmalara ise immünagregatlar, IgG, IgM, plateletler, T lenfositler, kompleman ve koagülasyon sistemlerinin aktivasyonu kat labilir. Kompleman n antijen-antikor kompleksleri veya moleküler agregatlarla uyar m ile protamin, dekstran, albumin ve transfüzyonlar s ras nda görülen anafilaksi ortaya ç kar. Uygunsuz kan transfüzyonlar sonucu sitotoksik mekanizma ile anafilaksi görülür. Baz ilaçlar örneğin radyokontrast maddeler (RKM); kompleman, p ht laşma, p ht erimesi ve kontakt sistemler yoluyla anafilaksiye neden olur. PATOGENEZ Mekanizma Tetikleyiciler mmünolojik IgE/FcεRI Böcek sokmas G da laç Di er mmünolojik-di er mmünagregatlar Kompleman aktivasyonu P ht laflma sistemi aktivasyonu Otoimmün mekanizma Nonimmünolojik Egzersiz So uk Baz ilaçlar Di er Hücreler Mast Bazofil Mediatörler Histamin Triptaz Karboksi Kimaz PAF PGs LTs Di er peptidaz Hedef organlar Deri K zar kl k Kafl nt Ürtiker Anjiyoödem Solunum sistemi Öksürük Nefes darl Ses k s kl Stridoz Wheezing Gastrointestinal sistem Bulant Kusma shal Kar n a r s Kardiyovasküler sistem Bafl dönmesi Hipotansiyon fiok nkontinans Santral sinir sistemi Bafl a r s Şekil 1. Anafilaksi s n flamas ve bu mekanizmay en s k kullanan tetikleyiciler, olaya arac l k eden temel hücreler, mediatörler ve bunlar n hedef organlar üzerindeki etkileri. 45

3 Bavbek S Tablo 1. IgE arac l anafilaksinin en s k nedenleri. laçlar Besinler Böcek s rmalar Afl lar Lateks Kan komponentleri ve biyolojik s v lar Allerjen ekstreleri ve immünoterapi Antibiyotikler (penisilin ve di er antibiyotikler) Genel anestezikler Kas gevfleticiler Analjezikler (aspirin, opiatlar) nsülin Protamin Progesteron Volüm geniflleticiler Yer f st, kabuklu deniz ürünleri Renk vericiler, koruyucu katk maddeleri Ar venomu Yumurta içeren formüller Jelatin, protein komponentleri, koruyucu madde içeren afl lar (örn. timerosal) Seminal s v Antiserumlar İdiyopatik anafilaksi olgular nda da IgE reseptörleri otoimmün mekanizmalar yoluyla uyar lmaktad r. Nonimmünolojik anafilaksi ise klinik olarak IgE arac l anafilaksiye benzer. Mast hücre ve bazofilden IgE arac l ğ olmadan direkt mediatör sal nmaktad r. Başta ilaçlar olmak üzere bir grup etken bu yolla anafilaksiye neden olur. Klinik uygulamada en iyi örnek analjezikler ve RKM kullan m ile gözlenen reaksiyonlard r. Ayr ca, fizik uyar lara anafilaksi, bir grup egzersiz-induced anafilaksi ve idiyopatik anafilaksi de bu mekanizma ile ilişkilidir. Venom, RKM ve baz ilaçlar gibi tetikleyiciler bazen birden fazla mekanizma ile anafilaksiye yol açar. İmmünolojik veya nonimmünolojik tüm bu mekanizmalar da sonuçta temel hücre olarak mast hücre ve bazofilin degranüle olmas na neden olarak anafilaksiye neden olmaktad r. Bu hücrelerden sal nan histaminler, proteazlar (triptaz, karboksipeptidaz-3, kimaz), lipidler [platelet aktivating factor (PAF), prostaglandinler: PGs, lökotrienler: LTs], kemokinler ve sitokinler hedef organlar üzerindeki etkileriyle anafilaksi kliniğini oluşturur (Şekil 1). TANI Anafilaksi tan s öncelikle hastan n öyküsüne dayan r. Anafilaksiye yol açma potansiyeli olan bir etkenle karş laşma, karş laşma ile reaksiyon aras nda geçen zaman, reaksiyonun özelliği ve reaksiyonun düzelme süresi öyküde önemli noktalard r. Anafilaksi geçiren kişilerin %90 nda hedef organ olarak deri tutulumu olmakta, bunu %70 ile solunum sistemi, %30-45 ile gastrointestinal sistem, %10-45 ile kardiyovasküler sistem, %10-15 ile santral sinir sistemi izlemektedir. Anafilaksi 100 y l önce tan mlanm ş olmakla birlikte tan kriterlerinde bir fikir birliği sağlanamam şt r. Oluşan reaksiyonun anafilaksi olarak tan mlanmas için hipotansiyon olmas n esas alanlar olduğu gibi bir grup da hayat tehdit edecek kadar ciddi bronkospazm olmas n esas al r. Baz lar ise hipotansiyon veya ciddi bronkospazm olmadan görülebilen sistemik reaksiyonlar anafilaksi kabul eder. Anafilaksi tan s ndaki klinik kriterlere ait bu kar ş kl k anafilaksi ile ilgili epidemiyolojik, patofizyolojik ve tedavi yaklaş mlar nda sorunlara yol açmaktad r. Bu sorunlar çözmek için 2006 y l nda Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Allerji Der- 46

4 neklerinin bir araya gelmesi gerçekleştirilen bir sempozyumda anafilaksi tan s nda geniş kabul görecek ve anafilaksi olgular n n pek çoğunu içine alacak klinik kriterler tan mlanm şt r (10). Başlang ç için bir öneri aşamas nda olan bu kriterlerin anafilaksi olgular n n %95 ini içine alacağ düşünülmekle birlikte, ancak gerçekte bunlar n ne kadar yararl olacağ klinik kullan mlar yla tekrar gözden geçirilmelidir. Bu sempozyumda anafilaksi için klinik kriterler şöyle tan mlanm şt r: 1. Deri ve mukozalar n kat ld ğ akut başlang ç (dakikalar-saatler) ve aşağ dakilerden en az biri; a. Solunum yolu kat l m, b. Kan bas nc düşüklüğü. 2. Muhtemel bir allerjenle karş laşma sonras nda (dakikalar-saatler) aşağ daki reaksiyonlardan iki veya fazlas n n görülmesi; a. Deri-mukoza tutulumu, b. Solunum yolu tutulumu, c. Kan bas nc azalmas veya eşlik eden bulgular, d. Gastrointestinal yak nmalar. 3. Bilinen bir allerjene maruziyetten sonra (dakikalar-saatler) kan bas nc azalmas ; a. Çocuk: Sistolik bas nç (yaşa özel) veya > %30 (bazal değerden), b. Erişkin: Sistolik bas nç < 90 mmhg veya > %30 (bazal değerden). Anafilaksi öyküsü ve kliniği olmas durumunda akut dönemde tan y destekleyecek laboratuvar testleri olarak plazma histamin düzeyi, plazma veya serum total triptaz düzeyi ölçümleri kullan labilir. Ancak iki mediatörde yükselmiş olmay p, sadece biri de yüksek bulunabilir. Bu mediatörler farkl zaman dilimlerinde ortaya ç kar ve kaybolur. Reaksiyonu izleyen dakikada histamin, dakikada ise triptaz ölçümü en uygun zaman dilimleridir ve bu dönemlerde ölçülmelidir. Anafilaksiden bir saat sonra ölçülecek serum histamin düzeyinin tan sal önemi pek olmazken idrarda histamin veya metabolitleri anlaml olabilir. Yükselmiş triptaz düzeyleri de anafilaksiden sonraki beş saate kadar yüksek kalabilir. Ancak zamanlara bu kadar uyulsa bile her iki mediatörün düzeyi normal s n rlar içinde kalabilir. Tek bir ölçüm yerine aral kl triptaz ölçümleri daha anlaml olacakt r (1,9). Anafilaksi s ras nda alfatriptaz yüksekliği daha önemli olmakta ve sistemik mastositozdan ay r m nda total triptaz n beta-triptaz n oran n n > 20 ng/ml olmas mastositoz lehine iken, < 10 ng/ml olmas anafilaksinin mastositozdan bağ ms z olduğunu düşündürür. Diğer mast hücre mediatörleri şu anda ölçülememektedir ancak bunlar ölçecek teknolojik gelişimler ortaya ç kt ğ nda anafilaksi tan s nda yararl olacaklar beklenmektedir (11). Anafilaksinin akut dönem geçtikten sonra değerlendiriminde öyküde anafilaksiye yol açan nedenin kesin olarak bulunmas bundan korunmak ve olay n tekrarlanmas n önlemek ad na önemlidir. IgE arac l ğ yla anafilaksiye yol açan bir etken durumunda deri testleri ve allerjene spesifik IgE ölçümü ile bu etken kesinleştirilmelidir. İn vivo deri testleri, in vitro testlerden daha duyarl d r ve bu nedenle tercih edilen tan sal yöntemdir. Mümkün olduğunca standardize ekstraktlar ve doğru teknikler kullan lmal d r. İn vitro yöntemlerin duyarl l ğ ise bu yöntemlerin varl ğ na, bunlar n doğru yorumlanmas na ve hastan n kliniği ile uyumlu olmas na bağl d r. Bu yöntemlerle; g da, lateks, ar venom ve bir grup ilaç ilişkili anafilaksi nedeni kesin olarak ortaya konabilir. Ancak ilaçlar n çoğu için standardize in vivo ve in vitro testlerin mevcut olmad ğ unutulmamal d r (1,2,8,9). Deri testleri, spesifik IgE veya her ikisinin kullan lmas na rağmen tam tan konulamayan olgular için kuşkulu g da veya ilaçla provokasyon testleri yap lmal d r. Teknik ekipman ve eğitilmiş personelle donat lm ş allerji merkezlerinde deneyimli kişilerce provokasyon testleri de yap labilir ancak hem zaman al c hem de riskli olabileceği unutulmamal d r (8). AYIRICI TANI Anafilaksi yak nma ve bulgusuna benzer özellikler gösteren olgular ay r c tan da dikkate al nmal d r. Akut dönemde anafilaksi olgusu ile karş laşan doktorlar taraf ndan ay r c tan da düşünülmesi gereken hastal klar Tablo 2 de gösterilmiştir. En s k kar şan durum ani tansiyon düşüklüğü yapan vazodepresör reaksiyonlard r. Çoğunlukla korku veya emosyonel travmalarla ortaya ç kan vazodepresör reaksiyonlar hipotansiyon, solukluk, bulant, kusma, hatta bazen bilinç kayb na neden olabilir ancak bradikardi olmas ile anafilaksiden ayr l r. Bunun yan nda panik atak, miyokard infarktüsü, pulmoner emboli, hipoglisemi, nörolojik problemler de dikkate al nmal d r. Yayg n k zar kl k ile seyreden fluşing sendromlar, şoklar, nonorganik durumlar ay r c tan da düşünülmesi gereken diğer klinik tablolard r (9). 47

5 Bavbek S Tablo 2. Anafilakside ay r c tan. 1. Flufling sendromlar Karsinoid tümörler Postmenopozal sendrom Klorpramid-alkol kullan m Tiroid medüller karsinomas Otonomik epilepsi 2. Restoran sendromlar Mono sodyum glutamat (MSG) Sülfitler Scombroidosis 3. Di er floklar Hemorajik Kardiyojenik Endotoksik 4. Endojen histamin sal n m yapan klinik tablolar Sistemik mastositozis Urticaria pigmentosa Bazofilik lösemi Akut promiyelositik lösemi Kist hidatik 5. Organik olmayan hastal klar Panik atak Munchausen s stridor Vokal kord disfonksiyonu Globus histerikus 6. Di er Herediter anjiyoödem Progesteron anafilaksisi Ürtikeryal vaskülit Feokromasitoma Hiper IgE sendromu Red man sendromu (vankomisin) Kapiller kaç fl sendromu Nörolojik (nöbetler, stroke) TEDAVİ BASAMAKLARI Anafilaksi, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen ciddi bir klinik tabloya sahip olduğu için, klinisyenler taraf ndan doğru tan ve ay r c tan yap larak h zla ve uygun şekilde tedavi edilmesi büyük önem taş - maktad r. Anafilaksi tedavisi olay n erken ve geç dönemi için şöyle özetlenebilir (7-9,12): a. Erken Girişim 1. Hava yolu, solunum, dolaş m ve bilinç değerlendirilmelidir. 2. Epinefrin uygulamas. 1/1000 lik epinefrin ml (çocuklara 0.01 mg/kg, maksimum 0.3 mg) intramusküler verilmelidir. Bu doz semptom kontrolü ve kan bas nc na göre beş dakika arayla tekrarlanmal d r mg/kg l k intramusküler uygulama h zl ve yüksek plazma düzeylerine neden olur. Epinefrinde gecikme ölüme neden olacağ ndan uygulama zaman nda yap lmal d r. b. Epinefrin Yan t na Göre Düzenlenecek Diğer Tedaviler 1. Hastan n bacaklar yükseltilmelidir. 2. Hava yolu aç kl ğ sağlanmal d r. Bu amaçla yüz maskesi, ambu, endotrakeal entübasyon ve krikotiroidotomi kullan lacak yöntemlerdir. 3. Oksijen. Anafilaksinin uzad ğ, hipokseminin ortaya ç kt ğ veya miyokardiyal disfonksiyon durumun- 48

6 da nab z oksimetri veya kan gaz takibiyle oksijen tedavisi uygulanmal d r. 4. Damar yolu aç larak serum fizyolojik desteği yap lmal d r. İlk beş dakikada 5-10 ml/kg, gerekirse 7 L serum fizyolojik uygulanabilir. 5. H 1 ve H 2 antihistaminler anafilaksi tedavisinde destekleyicidir. Anafilaksinin ürtiker, anjiyoödem ve kaş nt yak nmalar için erişkinlerde mg difenhidramin yavaş infüzyonla verilmelidir. Ranitidin ve simetidin gibi H 2 antihistaminlerin kullan m tart şmal d r, ancak H 1 ve H 2 antihistaminlerin birlikte verilmesi tek baş na H 1 antihistaminlere göre daha etkili bulunmuştur. Erişkinlerde 50 mg, çocuklarda mg ranitidin uygun dozdur. Simetidinin dozu erişkinlerde intravenöz olarak 4 mg/kg olup, çocuk dozu bilinmemektedir. 6. Erken dönemde verilen epinefrine rağmen bronkospazm sürüyorsa beta-agonist (nebülize albuterol, mg) uygulanmal d r. 7. Epinefrin ve s v yüklemesine rağmen hipotansiyonun sürdüğü durumlarda vazopresör ilaçlar. Hemodinamik monitörizasyon alt nda dopamin infüzyonu (500 ml dekstroz içinde 400 mg dopamin 2-20 µg/kg/dakika) sistolik bas nç 90 mmhg olacak şekilde verilmelidir. 8. Beta-bloker kullanan hastalar için glukagon infüzyonu yap lmal d r. Glukagon 1-5 mg (çocuklarda µg/kg/, maksimum 1 mg) dozda intravenöz olarak yavaş, klinik yan ta göre gerekirse 5-15 µg/dakika infüzyon uygundur. 9. Sistemik steroidler. İdiyopatik anafilaksi, ast m, ciddi ve uzam ş anafilaksisi olan hastalar için sistemik steroid. Steroidler, anafilaksinin uzamas n veya tekrar n önler. Metilprednizolon intravenöz olarak 1-2 mg/kg/gün olarak alt saat arayla, daha hafif anafilaksi olgular için 0.5 mg/kg oral önerilir. 10. Hastan n gerekirse acil servis veya yoğun bak ma nakledilmesi düşünülmelidir. c. Kalp-Solunum Durmas Durumunda Tedavi 1. Kardiyopulmoner resüsitasyon ve yaşam desteği, 2. Yüksek doz intravenöz epinefrinin (önce 1-3 mg, daha sonra 3-5 mg, 1/ suland r lm ş) yavaş infüzyonu (üç dakika) verilmeli, daha sonra gerekirse 4-10 µg/dakika infüzyon, 3. H zla volüm genişleticiler, 4. Asistoli durumunda atropin ve transkütan pacemaker, 5. Genç ve sağl kl kişilerde gerekirse uzun süreli resüsitasyon yap lmal. d. Gözlem ve Uzam ş İzlem Başlang ç bulgular na göre uzam ş veya bifazik anafilaksiyi tahmin etmek güç olduğu için takip dönemi her hastaya göre belirlenmelidir. Akut anafilaksi atlat ld ktan sonra hastan n öyküsüne ve yaşad ğ yerin en yak n acil servis olanaklar na uzakl ğ na göre izlemi planlanmal d r. Anafilaksi geçiren her birey allerjist-immünolojist taraf ndan değerlendirilmelidir. Allerjist-immünolojist hastadan detayl bir öykü alarak ve bu öyküye uygun tan sal testleri yaparak kesin tan koymada en yetkin kişidir. Ayr ca, hastaya anafilaksi nedeninden kaç nma, uzun dönemde önerilecek tedavilerin yarar ve zararlar n belirleme ve hastaya gerekirse epinefrin otoenjektörü önerme ve bunun uygulamas için eğitim verme görevlerini üstlenecek hekimler uzmanl k alan allerji ve immünoloji olan hekimlerdir. KORUNMA Sağl k görevlilerinin, öğretmenlerin, hastane ve g - da endüstrisi çal şanlar n n ve genel olarak toplumun anafilaksi konusunda bilgilendirilmesi önemlidir. Hastalar yanlar nda klinik durumlar n belirten bir bilezik, kolye ya da cüzdan kart taş mal d r. Hastalar hayat tehdit edici olabilecek semptomlar ve ona göre uygun önlem konusunda eğitilmelidir. Hastalara duyarl olunan etkenden ve onunla çapraz reaksiyon verebilecek maddelerden korunma yolu öğretilmelidir. Risk alt nda olan hastalarda; beta-bloker, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörü, ACE reseptör blokeri, monoamin oksidaz inhibitörü ve baz trisiklik antidepresanlar n kullan m ndan kaç n lmal - d r. Ast ml hastalar da anafilaksiden ölüm riski taş - d klar için özel olarak eğitilmelidir. Gelecekteki olas reaksiyon riskleri konusunda hastalar uyar lmal ve eğitilmelidir. Hastalar n spesifik tan ve tedavi yöntemleri aç s ndan değerlendirilmesinde allerji uzman na dan ş lmal d r. Risk alt ndaki hastalara adrenalin oto enjektör kullan m teknikleri öğretilmeli ve bunu yanlar nda taş - malar anlat lmal d r. Adrenalin Haz r Oto Enjektörleri Hayat tehdit edici düzeyde allerjisi olan ve önceden anafilaksi geçirme hikayesi olan hastalara yanlar nda sürekli olarak taş yacaklar ve gereğinde kendi kendilerine (self-enjeksiyon) uygulayabilecekleri intramusküler epinefrin enjektörleri reçete edilmelidir. Ülkemizde ve dünyada yayg n olarak EpiPen ad yla bilinen adrenalin haz r oto enjektörlerinin farkl ticari formlar da Fastjekt (Allergopharma) mg 49

7 Bavbek S Fastjekt Jr ve 0.33 mg Fastjekt IM; Anapen 0.3 mg/0.3 ml (Celltech), Adreject mg/2 ml (ALK-Abelló), Twinject 0.15, 0.3 mg (Verus Pharmeceuticals) bulunmaktad r (13). Epinefrin enjektörlerinin erişkinler için EpiPen 0.3 mg/0.3 ml 1/1000, çocuklar için ise EpiPen Jr 0.15 mg/0.3 ml 1/2000 (ALK-Abelló) olmak üzere iki formu mevcuttur. Hastalar adrenalin içeren kitleri her zaman yanlar nda bulundurmal ve hastalara ne zaman, nas l kullanacaklar ayr nt l olarak anlat lmal d r. Bir doz Epi- Pen enjeksiyonunun etkisi yaklaş k dakika kadar sürmekte, dolay s yla hastalar EpiPen uygulad ktan sonra mutlaka acil servis ya da bir allerji servisine başvurmalar gerektiği konusunda uyar lmal d r. Mevcut epinefrin preparatlar nda sadece iki farkl doz olmas ve de iğne boyu nedeniyle optimal doza ulaşma sorunu vard r. Üstelik retrospektif çal şmalar bireylerin %16-35 inin ikinci doz epinefrine gereksinim duyduğunu göstermiştir. Ancak hastalar n kendilerine epinefrin yapma konusunda gönülsüz olduklar gözlenmiştir. Bu nedenle yeni epinefrin uygulama yollar örneğin sublingual epinefrin tabletleri geliştirilmiştir. Ancak henüz bunlar araşt rma aşamas ndad r ve günlük kullan ma girmemiştir (14,15). Sonuç olarak; anafilaksi olgular nda geleceğe yönelik riskleri değerlendirmek ve bu riskleri azaltmaya çal şmak için olay n karmaş k patogenezini anlamak durumunday z. Anafilaksiye götüren olaylar ve bunlar n anafilaksiye yol açma biçimlerini yeterince anlad ğ m z zaman tan, tedavi ve korunma aç s ndan yap labilecekler çok daha doğru ve fazla olacakt r. Bu noktada özellikle hayvan modelleri çok yararl olacakt r. Ayr ca, anafilaksinin farmakolojik tedavisinde; yeni epinefrin uygulama yollar, immünmodülatuvar tedaviler gibi ilerlemeler de 100 y l önce tan mlanan allerjinin bu en ciddi klinik tablosu ile mücadelede daha başar l olmam z sağlayacakt r. KAYNAKLAR 1. The diagnosis and management of anaphylaxis. Joint Task Force on Practice Parameters, American Academy of Allergy, Asthma and Immunology, American College of Allergy, Asthma and Immunology, and the Joint Council of Allergy, Asthma and Immunology. J Allergy Clin Immunol 1998; 101: Wasseman SI. Anaphylaxis. In: Kaplan AP (ed). Allergy. Philadelphia: WB Saunders, 1997: Liberman P, Camargo CA Jr, Bohlke K, et al. Epidemiology of anaphylaxis: Findings of the American College of Allergy, Asthma and Immunology Epidemiology of Anaphylaxis Working Group. Ann Allergy Asthma Immunol 2006; 97: Golden DBK. What is anapylaxis? Curr Opin Allergy Clin Immunol 2007; 7: Johannson SGO, Hourihane JOB, Bousquet J, et al. A revised nomenclature for allergy. An EAACI position statement from the EAACI nomenclature task force. Allergy 2001; 56: Johannson SGO, Bieber T, Dahl R, et al. Revised nomenclature for allergy for global use: Report of the Nomenclature Review Committee of the World Allergy Organization, October J Allergy Clin Immunol 2004; 113: Lieberman P, Kemp SF, Oppenheimer J, et al. The diagnosis and management of anaphylaxis: An updated practice parameter. J Allergy Clin Immunol 2005; 115: Simons EFR. Anaphylaxis. J Allergy Clin Immunol 2008; 121: Lieberman PL. Anaphylaxis and anapylactoid reactions. In: Adkinson NF Jr, Yunginger JW, Busse W, Bochner BS, Holgate ST, Simons FER (eds). Middleton s Allergy, Principles and Practice. 6 th ed. Pennsylvania: Mosby, 2003: Sampson HA, Muñoz-Furlong A, Campbell RL, et al. Second symposium on the definition and management of anaphylaxis: Summary report-second National Institute of Allergy and Infectious Disease/Food Allergy and Anaphylaxis Network symposium. J Allergy Clin Immunol 2006; 117: Simons FER, Frew AJ, Ansotegui IJ, et al. Risk assessment in anapylaxis: Currenet and future approaches. J Allergy Clin Immunol 2007; 120: Johnson SL, Unsworth J, Gompels MM. Adrenaline given outside the context of life threatening allergic reactions. BMJ 2003; 326: Muraro A, Roberts G, Clark A, et al. EAACI Task Force on Anaphylaxis in Children. The management of anaphylaxis in childhood: Position paper of the European Academy of Allergology and Clinical Immunology. Allergy 2007; 62: Rawas-Qalaji MM, Simons FE, Simons KJ. Fast-disintegrating sublingual epinephrine tablets: Effect of tablet dimensions on tablet characteristics. Drug Dev Ind Pharm 2007; 33: Rawas-Qalaji MM, Simons FE, Simons KJ. Epinephrine for the treatment of anaphylaxis: Do all 40 mg sublingual epinephrine tablet formulations with similar in vitro characteristics have the same bioavailability? Biopharm Drug Dispos 2006; 27: YAZIŞMA ADRESİ Prof. Dr. Sevim BAVBEK Ankara Üniversitesi T p Fakültesi Göğüs Hastal klar Anabilim Dal Allerjik Hastal klar Bilim Dal Cebeci-ANKARA 50

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı Uzman Dr. M. Tuğba Çöğürlü Alerji-İmmünoloji Bilim Dalı 27.03.2018 Prof.

Detaylı

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ ANAFLAKSİ Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ Hayatı tehdit eden birçok hastalığın ilk tanı ve tedavisi Acil Servis te yapılıyor Anafilaksi gibi, bu hastalıkları içeren kılavuzlar diğer kliniklerce

Detaylı

Anafilaksi İle Başvuran Olgu

Anafilaksi İle Başvuran Olgu Anafilaksi İle Başvuran Olgu Dr Ebru ARIK YILMAZ Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Allerji & İmmünoloji Bilim Dalı ebruarik@yahoo.com A.Ç 14 yaş erkek Daha önceden bilinen hastalığı yok Evde aniden

Detaylı

Anafilaksi. Dr. Sevim Bavbek. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hst. ABD Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı

Anafilaksi. Dr. Sevim Bavbek. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hst. ABD Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı Anafilaksi Dr. Sevim Bavbek Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hst. ABD Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı Allerjik ı Hastalıklar Bilim Dal Plan Tanım ve klinik tanı kriterleri Prevelans-risk faktörleri

Detaylı

Anafilaksi. Türk Toraks Derne i Okulu. TTDO 10. Y ll k Kongresi Kurslar. Prof. Dr. Sevim BAVBEK

Anafilaksi. Türk Toraks Derne i Okulu. TTDO 10. Y ll k Kongresi Kurslar. Prof. Dr. Sevim BAVBEK Anafilaksi Türk Toraks Derne i Okulu Prof. Dr. Sevim BAVBEK Ankara Üniversitesi, T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar Anabilim Dal, Allerjik Hastal klar Bilim Dal, ANKARA e-mail: bavbek@medicine.ankara.edu.tr

Detaylı

Anafilaksi de ANAFİLAKSİ

Anafilaksi de ANAFİLAKSİ Kazalar hiçbir zaman planlı değildir Dr Afşın İPEKCİ Okmeydanı EAH Acil Tıp Kliniği İSTANBUL ANAFİLAKSİ Anafilaksi de İlk olarak 1902yılında Portierve Richettarafından tariflenmiştir. EPİDEMİYOLOJİ Gerçek

Detaylı

Allerji ve Anaflaksi

Allerji ve Anaflaksi Allerji ve Anaflaksi Tanım Anafilaksi: Hipotansiyon veya havayolu tıkanıklığı ile karakterize IgE bağımlı mast hücre mediatörlerinin oluşturduğu ciddi sistemik aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Anafilaktoid:

Detaylı

Dr. Hülya ERCAN SARIÇOBAN

Dr. Hülya ERCAN SARIÇOBAN Dr. Hülya ERCAN SARIÇOBAN 8 aylık, kız, Üç gündür devam eden öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı 1 saat önce başlayan döküntüsü var Son bir aydır aralıklı olarak öksürük ve hırıltı şikayetleri

Detaylı

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite Fizyopatolojisi İmmün sistem kemoterapötik ya da biyoterapötik

Detaylı

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI TİP I TİP II TİPII TİPIII TİPIV TİPIV TİPIV İmmün yanıt IgE IgG IgG IgG Th1 Th2 CTL Antijen Solübl antijen Hücre/

Detaylı

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi ALLERJİ AŞILARI Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi Allerji aşıları Allerjen immunoterapi Allerjik bir hastaya giderek artan miktarlarda allerjen

Detaylı

WAO/EAACI Allerji Tanımlamaları

WAO/EAACI Allerji Tanımlamaları WAO/EAACI Allerji Tanımlamaları Allerji ile ilgili kavramların isimlendirilmesi çeşitlilik göstermektedir. Bu önemli konuya açıklık getirmek ve sağlıkla ilgilenenler arasında en iyi iletişimi sağlamak

Detaylı

ANAFLAKSİ. Derya Ufuk Altıntaş. Ç.Ü Tıp Fakültesi Çocuk Allerji ve İmmünoloji BD

ANAFLAKSİ. Derya Ufuk Altıntaş. Ç.Ü Tıp Fakültesi Çocuk Allerji ve İmmünoloji BD ANAFLAKSİ Derya Ufuk Altıntaş Ç.Ü Tıp Fakültesi Çocuk Allerji ve İmmünoloji BD TANIM Vücuda alınan yabancı maddelere karşı gelişen hayatı tehdit eden allerjik bir reaksiyondur. TERMİNOLOJİ ANAFİLAKSİ İmmünolojik

Detaylı

AŞI ve ALERJİ. Prof Dr Zeynep Tamay Istanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Çocuk İmmunolojisi ve Alerji BD

AŞI ve ALERJİ. Prof Dr Zeynep Tamay Istanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Çocuk İmmunolojisi ve Alerji BD AŞI ve ALERJİ Prof Dr Zeynep Tamay Istanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Çocuk İmmunolojisi ve Alerji BD Aşı reaksiyonları Non-alerjik reaksiyonlar (Hipersensitivite ) Alerjik reaksiyonlar

Detaylı

ANAFİLAKSİ YÖNETİMİ. Dr. Rana IŞIK AMERİKAN HASTANESİ ERİŞKİN İMMÜNOLOJİ ve ALLERJİ HASTALIKLARI

ANAFİLAKSİ YÖNETİMİ. Dr. Rana IŞIK AMERİKAN HASTANESİ ERİŞKİN İMMÜNOLOJİ ve ALLERJİ HASTALIKLARI ANAFİLAKSİ YÖNETİMİ Dr. Rana IŞIK AMERİKAN HASTANESİ ERİŞKİN İMMÜNOLOJİ ve ALLERJİ HASTALIKLARI Olgu 1 45 y, e hasta, memur Ani bir hareketle bel ağrısı başlıyor IM diklofenak 15 dakika sonra yüzde kızarıklık,

Detaylı

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr Türk Toraks Derneği Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı www.toraks.org.tr Editörler HAZIRLAYANLAR Prof. Dr. Münevver Erdinç Ege Üniversitesi

Detaylı

HEKİM GÖZÜ İLE ANAFLAKSİ Olgularla. Dr. Aytül Z. Sin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji ve İmmünoloji BD

HEKİM GÖZÜ İLE ANAFLAKSİ Olgularla. Dr. Aytül Z. Sin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji ve İmmünoloji BD HEKİM GÖZÜ İLE ANAFLAKSİ Olgularla Dr. Aytül Z. Sin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji ve İmmünoloji BD Olgu-1 Anafilaksi 47 yaşındaki sağlık memuru erkek hasta. Daha önce

Detaylı

GIDA ĠLĠġKĠLĠ ANAFLAKSĠ. Dr SUNA ASĠLSOY BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ, ADANA

GIDA ĠLĠġKĠLĠ ANAFLAKSĠ. Dr SUNA ASĠLSOY BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ, ADANA GIDA ĠLĠġKĠLĠ ANAFLAKSĠ Dr SUNA ASĠLSOY BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ, ADANA OLGU 8 aylık erkek bebek, Bir haftadır burun akıntısı arada öksürük yakınması var Ani geliģen tıkanıklık morarma ve nefes darlığı baba

Detaylı

ALLERJĠDE ACĠLLER. Dr Suna Asilsoy BaĢkent Ün. Çocuk Allerji- Ġmmunoloji, Adana

ALLERJĠDE ACĠLLER. Dr Suna Asilsoy BaĢkent Ün. Çocuk Allerji- Ġmmunoloji, Adana ALLERJĠDE ACĠLLER Dr Suna Asilsoy BaĢkent Ün. Çocuk Allerji- Ġmmunoloji, Adana Allerjik hastalıklar son yıllarda artıģ göstermektedir. Tip 1 kaynaklı reaksiyonlar hızlı baģlayıp ölüme neden olabilir. Hızlı

Detaylı

Anafilaksi Nedenleri, Tan s ve Tedavisi

Anafilaksi Nedenleri, Tan s ve Tedavisi Karaman ve ark. Anafilaksi Nedenleri, Tan s ve Tedavisi Güncel Pediatri 2006 ; 2 : 8-12 Anafilaksi Nedenleri, Tan s ve Tedavisi Özkan Karaman*, Arzu Babayi it**, Duygu Ölmez** * Dokuz Eylül Üniversitesi,

Detaylı

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem IV : 4 iş günü : Cebeci Hastanesi : İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı Kliniği,

Detaylı

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

Arı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz )

Arı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz ) Arı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz ) artış gösterilmesi tanıyı doğrular. VIT ve böcek sokmalarında

Detaylı

%5 Her iki ebeveyn atopik

%5 Her iki ebeveyn atopik ALLERJİ TESTLERİ Dr.ALEV ÖKTEM Düzen Laboratuvarlar Grubu Allerji Allerji vücudumuzun bağışıklık sisteminin çevremizde bulunan ve zararlı olmayan bazı maddelere karşı, ki bunlara allerjen denir, aşırı

Detaylı

Anafilaksi, mast hücresi ve bazofillerden IgE aracılıklı immünolojik reaksiyon

Anafilaksi, mast hücresi ve bazofillerden IgE aracılıklı immünolojik reaksiyon DERLEME Hacettepe T p Dergisi 2005; 36:98-104 Anafilaksi Özlem Keskin 1, Ayfer Tuncer 2 1 Uzman Dr., Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerji ve Astım Ünitesi,

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

PROF. DR. A. FÜSUN KALPAKLIOĞLU Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD, İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

PROF. DR. A. FÜSUN KALPAKLIOĞLU Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD, İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD PROF. DR. A. FÜSUN KALPAKLIOĞLU Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD, İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD ANAFLAKSİ TANIM Anafilaksi; mast hücreleri ve bazofillerden ani ve hızlı

Detaylı

İnek sütü, Yumurta, Fıstık, Buğday, Soya, Balık, Midye, Ceviz, Fındık, Susam alerjik reaksiyona en sık sebep olan gıdalardır.

İnek sütü, Yumurta, Fıstık, Buğday, Soya, Balık, Midye, Ceviz, Fındık, Susam alerjik reaksiyona en sık sebep olan gıdalardır. GIDA ALERJİSİ Gıda alerjisi gıda veya gıda katkı maddelerine karşı ortaya çıkan beklenmedik, aşırı alerjik reaksiyonlardır. Gıda alerjilerinin büyük kısmı en çok tüketilen gıdalara karşı oluşur. En sık

Detaylı

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Otakoidler ve ergot alkaloidleri Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"

Detaylı

DERLEME / REVIEW. Anafilaksi. Anaphylaxy Ayşe Tolunay OFLU. Özel Park Tıp Merkezi, Pediatri Kliniği, Afyonkarahisar

DERLEME / REVIEW. Anafilaksi. Anaphylaxy Ayşe Tolunay OFLU. Özel Park Tıp Merkezi, Pediatri Kliniği, Afyonkarahisar Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 16: 77-82/Ocak 2015 DERLEME / REVIEW Anafilaksi Anaphylaxy Ayşe Tolunay OFLU Özel Park Tıp Merkezi, Pediatri Kliniği, Afyonkarahisar Geliş Tarihi / Received:

Detaylı

ANAFİLAKSİ. Dr Suna Asilsoy

ANAFİLAKSİ. Dr Suna Asilsoy ANAFİLAKSİ Dr Suna Asilsoy Akış şeması Tanım Patogenez Sıklık Nedenleri Klinik bulgular Tanı Tedavi Tanım Yaşamı tehdit eden ani başlangıçlı sistemik aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Genellikle IgE kaynaklıdır

Detaylı

ACİL SERVİSTE ŞOK YÖNETİMİ

ACİL SERVİSTE ŞOK YÖNETİMİ ACİL SERVİSTE ŞOK YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Z. Defne DÜNDAR Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fak. Acil Tıp AD. KONYA ŞOK Sistemik doku perfüzyonu bozulduğu ve dokulara oksijen sunumunun azaldığı klinik

Detaylı

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri ÖNEMLİ! İlaçlarınızı düzenli kullanmanız çok önemlidir. Kilonuza dikkat ediniz. Ani bir kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) durumuna karşı yanınızda her zaman birkaç adet şeker bulundurunuz. Mutlaka egzersiz

Detaylı

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem IV : 4 iş günü : Cebeci Hastanesi : İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı Kliniği,

Detaylı

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 18 Aral k 1979 da Birle mi Milletler Genel cinsiyet ayr mc l n yasaklayan ve kad n haklar n güvence alt na alan

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar

İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar Hepatik reaksiyonlar Çoğu ilaç kolestatik ya da hepatoselüler karaciğer değişikliklerine neden olur. Paraaminosalisilik asit, sülfonamidler, fenotiazinler karaciğerin

Detaylı

Anafilaksi ve Anafilaksideki Gelişmeler

Anafilaksi ve Anafilaksideki Gelişmeler doi:10.5222/j.child.2011.043 Derleme Anafilaksi ve Anafilaksideki Gelişmeler Mahmut DOĞRU *, İlknur BOSTANCI * Anafilaksi ve Anafilaksideki Gelişmeler Anafilaksi, ani başlayan ve ölüme yol açabilen ciddi

Detaylı

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Kronik ürtikerde güncel tedaviler Kronik ürtikerde güncel tedaviler Dr. Emek Kocatürk Göncü İstanbul Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi Sunum akışı EAACI/GALEN/EDF/WAO Ürtiker Kılavuzu Amerikan Allerji İmmunoloji Akademisi Ürtiker Kılavuzu

Detaylı

ANAFİLAKSİSİ OLAN HASTANIN YÖNETİMİ

ANAFİLAKSİSİ OLAN HASTANIN YÖNETİMİ ANAFİLAKSİSİ OLAN HASTANIN YÖNETİMİ Doç. Dr. Hayri Levent YILMAZ Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Tıp Ünitesi Tanım: Anafilaksi: Çeşitli uyaranlara karşı ani olarak gelişen, mast hücrelerinden

Detaylı

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi izmir@maden.org.

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi izmir@maden.org. 719 İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ Alpaslan ERTÜRK Maden Yüksek Mühendisi izmir@maden.org.tr Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi izmir@maden.org.tr

Detaylı

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. Horlama ve Uyku Apne Sendromu BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Polikliniği rtibat : 0212 453 17 00 GH-02 V;01/2010 Horlama ve Uyku Apne Sendromu

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı Uzm. Dr. M. Tuba Çöğürlü Prof. Dr. Metin Aydoğan Kocaeli Üniversitesi Tıp

Detaylı

İZMİR METROPOL İLÇELERİNDE YAPILAN ASANSÖR DENETİMLERİ VE GÜVENLİK SEVİYESİNDEKİ GELİŞMELERİN İNCELENMESİ

İZMİR METROPOL İLÇELERİNDE YAPILAN ASANSÖR DENETİMLERİ VE GÜVENLİK SEVİYESİNDEKİ GELİŞMELERİN İNCELENMESİ 401 İZMİR METROPOL İLÇELERİNDE YAPILAN ASANSÖR DENETİMLERİ VE GÜVENLİK SEVİYESİNDEKİ GELİŞMELERİN İNCELENMESİ M. Berkay ERİŞ, Halim AKIŞIN, Zafer GÜNEŞ Makina Mühendisleri Odas akm@mmo.org.tr ÖZET Kentimizde

Detaylı

ALERJİ. Alerji neden olur:

ALERJİ. Alerji neden olur: ALERJİ Alerji normalde zararlı olmayan maddelere karşı vücudun verdiği abartılı cevaptır. Bu abartılı cevap bazen tüm vücutta bazen vücudun bir kısmında olabilir: Gözde olursa; alerjik konjoktivit, Üst

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a

Detaylı

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) 1 GÜNDEM Tanım Epidemiyoloji (Hastalığın Yayılımı) Mücadele Soru-Cevap 2 Afrika Hastalığı Nedir? Sivrisinek, kene ve sokucu sineklerle

Detaylı

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar

Detaylı

KULLANMA TALİMATI SOMATOSTATİN EUMEDICA 250 µg i.v. İnfüzyon için Liyofilize Toz içeren Flakon Damardan uygulanır. Etkin madde: Her flakonda etkin madde olarak, 250 µg somatostatine eşdeğer miktarda hidratlanmış

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır. KULLANMA TALİMATI ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ml çözelti 2 mg ondansetron baza eşdeğer miktarda ondansetron hidroklorür dihidrat

Detaylı

Anafilaksi olgu senaryoları

Anafilaksi olgu senaryoları Anafilaksi olgu senaryoları Sekiz aylık bebek, kahvaltıda aile için hazırlanan sahanda yumurtadan ekmeğin ucuyla verilmesinden 20 dakika sonra tüm vücunda yaygın kızarma, dudaklarda şişme ve göğsünde hırıltı

Detaylı

Çocuğum Krup Oldu! Türkischer Elternratgeber Krupp. Doktorunuzla birlikte çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz.

Çocuğum Krup Oldu! Türkischer Elternratgeber Krupp. Doktorunuzla birlikte çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz. Türkischer Elternratgeber Krupp Çocuğum Krup Oldu! Doktorunuzla birlikte çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz. Anne babalar için yararlı ipuçları: Bir krupnöbetinde ne yapmalı? Krupa karşı hangi ilaçlar

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

Hasta Bilgilendirme. Sağl k sigortan z AOK`n n yeni Diyabet Tip 2 program. AOK-Curaplan Daha fazla yaşam kalitesi!

Hasta Bilgilendirme. Sağl k sigortan z AOK`n n yeni Diyabet Tip 2 program. AOK-Curaplan Daha fazla yaşam kalitesi! Hasta Bilgilendirme Sağl k sigortan z AOK`n n yeni Diyabet Tip 2 program AOK-Curaplan Daha fazla yaşam kalitesi! Başlang çtan itibaren yan n zday z AOK Curaplan nedir? AOK Curaplan, Tip 2 Diyabet hastal

Detaylı

Bronş Provokasyon Testleri

Bronş Provokasyon Testleri Bronş Provokasyon Testleri Doç.. Dr. Gül G l KARAKAYA Hacettepe Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Göğüs s Hastalıklar kları AD Erişkin Allerji Ünitesi Bronş aşırı duyarlılığı ığı Değişik ik uyaranlara karşı

Detaylı

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Bölüm 25 Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Dr. Fevzi DEMİREL Nefesle Alınan Kortizonlu İlaçların Yan Etkileri Astım tedavisinde kullanılan

Detaylı

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet Diyabet te Sağlık Önerileri Diyabet BR.HLİ.041 Diyabette Sağlık Önerileri Her sağlıklı birey gibi diyabetli birey de bireysel bakımını sağlamalı; diyabete bağlı gelişen özellikli durumlarda gereken uygulamaları

Detaylı

SEPSİS OLGULARI. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

SEPSİS OLGULARI. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı SEPSİS OLGULARI Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı OLGU 1 30 yaş, erkek, Ateş, bilinçte kötüleşme FM: bilinç bulanık, ateş 37.5C,

Detaylı

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL HASTAYI POLİKLİNİKTE NASIL DEĞERLENDİRELİM? 1) Klinik özellikler ( semptom, bulgu, eşlik eden hastalıklar) Reaksiyon ilaç aşırı duyarlılık

Detaylı

ANAFLAKTİK ŞOK. Dr. Ayça Açıkalın Akpınar Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği

ANAFLAKTİK ŞOK. Dr. Ayça Açıkalın Akpınar Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği ANAFLAKTİK ŞOK Dr. Ayça Açıkalın Akpınar Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği ŞOK, ŞOK, ŞOK!!! ANAFLAKTİK ŞOK!!! ANAFLAKTİK ŞOK Önceden tahmin edilemeyen Ani başlayan hızlı seyreden

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

BÖCEK ALLERJİLERİ. Doç. Dr. Emel Kurt Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD- Allerji Bilim Dalı

BÖCEK ALLERJİLERİ. Doç. Dr. Emel Kurt Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD- Allerji Bilim Dalı BÖCEK ALLERJİLERİ Doç. Dr. Emel Kurt Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD- Allerji Bilim Dalı Konuşma akışı Epidemiyolojik bilgi Arılar Reaksiyon özellikleri Tanı Tedavi Anaflaksi ile

Detaylı

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD Astım-Yeni biyolojik tedaviler Omalizumab (Anti-IgE) Mepolizumab

Detaylı

Allerjik reaksiyonlar

Allerjik reaksiyonlar 1 Allerjik reaksiyonlar Antijenik uyarı sonucunda, ani başlangıçlı, hafif lokal erüpsiyonlardan hayatı tehdit edebilen multisistemik acillere dönüşme potansiyeli olan reaksiyonlardır. 2 Anaflaksi Sensitize

Detaylı

KULLANMA TALİMATI FERICOSE

KULLANMA TALİMATI FERICOSE KULLANMA TALİMATI FERICOSE 100mg/5ml İ.V. Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: 5 ml lik her bir ampul, 100 mg (20 mg/ml) elementer demire eşdeğer 2700 mg demir hidroksit

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI TİSİNON 10 mg kapsül Ağızdan alınır. Her kapsül; Etkin madde: 10 mg nitisinon Yardımcı maddeler: Prejelatinize nişasta ve opak beyaz gövde / opak lacivert kapak No:3 sert jelatin kapsül

Detaylı

ANAFİLAKSİ. İnt. Dr. Hande Engin Kasım 2011

ANAFİLAKSİ. İnt. Dr. Hande Engin Kasım 2011 ANAFİLAKSİ İnt. Dr. Hande Engin Kasım 2011 Ani Hızlı Sistemik Fatal ANAFILAKSI ; Duyarlı kişilerde yabancı antijenle karşılaşma sonucunda oluşan, IgE aracılığı ile mast ve bazofil hücrelerinden kimyasal

Detaylı

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları HEPATİT B TESTLERİ Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları Hepatit B virüs enfeksiyonu insandan insana kan, semen, vücut salgıları ile kolay bulaşan yaygın görülen ve ülkemizde

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı Uzman Dr. M. Tuğba Çöğürlü KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer Solunum sistemi farmakolojisi Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 Havayolu, damar ve salgı bezlerinin regülasyonu Hava yollarının aferent lifleri İrritan reseptörler ve C lifleri, eksojen kimyasallara,

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

ZOR VAKALAR Doç. Dr. Cuma Yıldırım

ZOR VAKALAR Doç. Dr. Cuma Yıldırım ZOR VAKALAR Doç.. Dr. Cuma YıldY ldırım SORU: Hangi vaka ZOR vakadır? OLGU-1 17 yaşında erkek hasta, 3 gündür olan göğüs ağrısı tarifliyor. Gece 23. 00 de acil servise kardeşleri tarafından getirildi.

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

Endokrin Testler Cep K lavuzu

Endokrin Testler Cep K lavuzu Deomed Medikal Yay nc l k Endokrin Testler Cep K lavuzu Prof. Dr. fiazi mamo lu Prof. Dr. Canan Özyard mc Ersoy Uzm. Dr. Sinem K y c Uzm. Dr. Metin Güçlü Uzm. Dr. Özen Öz Gül Uzm. Dr. Soner Cander Uzm.

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

Hipotermi Suda boğulma Anaflaksi

Hipotermi Suda boğulma Anaflaksi Hipotermi Suda boğulma Anaflaksi Doç. Dr. Lale YÜCEYAR Hipotermi Tanım: Kor sıcaklığı < 35 C (düşük okuyabilir termometre) (Özofageal, rektal,timpanik) Hafif 32-35 C Orta 30-32 C Ağır < 30 C Hipotermi

Detaylı

Hipoglisemi Tedavisi. Dr. Ömer Salt. Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye

Hipoglisemi Tedavisi. Dr. Ömer Salt. Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye Hipoglisemi Tedavisi Dr. Ömer Salt Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye Hipoglisemi sınıflaması Hafif hipoglisemi adrenerjik bulgular kan şekeri

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. PRENT Film Kaplı Tablet. Ağız yoluyla alınır.

KULLANMA TALİMATI. PRENT Film Kaplı Tablet. Ağız yoluyla alınır. KULLANMA TALİMATI PRENT Film Kaplı Tablet Ağız yoluyla alınır. Etkin madde: Asebutolol Yardımcı maddeler: Selüloz, mısır nişastası, povidon 25, magnezyum stearat, hipromelloz, makrogol, kuru nane esansı,

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

Levosimendanın farmakolojisi

Levosimendanın farmakolojisi Levosimendanın farmakolojisi Prof. Dr. Öner SÜZER Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AbD 1 Konjestif kalp yetmezliği ve mortalite 2 Kaynak: BM Massie et al, Curr Opin Cardiol 1996

Detaylı

AŞI UYGULAMALARI. Dr. Sevtap GÜNEY Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Sosyal Pediatri Bilim Dalı, ANTALYA

AŞI UYGULAMALARI. Dr. Sevtap GÜNEY Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Sosyal Pediatri Bilim Dalı, ANTALYA AŞI UYGULAMALARI Dr. Sevtap GÜNEY Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Sosyal Pediatri Bilim Dalı, ANTALYA 1 HBV 0,1,6 ay BCG 2. ay KPA 2,4,6,12. ay DaBT-IPA

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır. ESTRIOL Vajinal Krem, 1 mg Vajinal yolla veya haricen uygulanır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: 1 gramında 1 mg östriol bulunur. Yardımcı maddeler: Dekalinyum klorür, Parfüm yağı, Dokusat sodyum, Propilen

Detaylı

Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı. Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı. Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Göğüs ağrısı ile ne sıklıkta karşılaşıyoruz? Göğüs ağrısı ile ne sıklıkta karşılaşıyoruz? İngiltere

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. SPRAMAX 1.5 M.I.U film kaplı tablet Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: Her kaplanmış tablet; 1.500.000 IU Spiramisin içerir. Yardımcı maddeler: Hidroksipropil selüloz, Prejelatinize Mısır Nişastası,

Detaylı

ANKARA NUMUNE EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ NEFROLOJİ KLİNİĞİ HEMODİYALİZ KURSU HEMŞİRE SINAV SORULARI 16.08.2011

ANKARA NUMUNE EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ NEFROLOJİ KLİNİĞİ HEMODİYALİZ KURSU HEMŞİRE SINAV SORULARI 16.08.2011 ANKARA NUMUNE EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ NEFROLOJİ KLİNİĞİ HEMODİYALİZ KURSU HEMŞİRE SINAV SORULARI 16.08.2011 1. Hemodiyaliz sırasında kan akımının yetersizliğinin nedenleri nelerdir? (en az 4 adet)

Detaylı

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü İKYD Kardiyak Arrest Algoritmi Tüm nabızsız kardiyak arrest vakalarında ritim (Şoklanabilir ve Şoklanamaz): Ventriküler fibrilasyon/nabızsız Ventriküler Taşikardi (Şoklanabilir) Nabızsız Elektriksel Aktivite

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sayın hast, Hastalıkların teşhisi ve tedavisinde son on yılda çok büyük gelişmeler kaydedildi.

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir. KULLANMA TALİMATI ASİST 1200 mg toz içeren saşe Ağızdan alınır. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir. Bu ilacı

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

CROSSMATCH (ÇAPRAZ KARŞILAŞTIRMA TESTİ)

CROSSMATCH (ÇAPRAZ KARŞILAŞTIRMA TESTİ) CROSSMATCH (ÇAPRAZ KARŞILAŞTIRMA TESTİ) Dr. İhsan Karadoğan V. Ulusal Kan Merkezleri ve Transfüzyon Tıbbı Kongresi 18-22 Kasım 2012 Antalya 1111 1111 1111 1111 UYGULAMA BASİT YORUM SON DERECE KARMAŞIK

Detaylı

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, sarkopeni nin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu Günümüzde sarkopeni,

Detaylı

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİ? Egzersiz reçetesi bireylere sistematik ve bireyselleştirilmiş fiziksel aktivite önerileri yapılmasıdır. EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir. KULLANMA TALİMATI KONTİL çiğneme tableti Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir. Yardımcı maddeler: Sodyum siklamat, povidon K-30, sukroz,

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu

Detaylı