TÜRK SĠYASĠ TARĠHĠNDE DEMOKRAT PARTĠ FARKLILIĞI VE DIġ POLĠTĠKAYA YANSIMASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRK SĠYASĠ TARĠHĠNDE DEMOKRAT PARTĠ FARKLILIĞI VE DIġ POLĠTĠKAYA YANSIMASI"

Transkript

1 T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ TARĠHĠ ANABĠLĠM DALI YÜKSEK LĠSANS TEZĠ TÜRK SĠYASĠ TARĠHĠNDE DEMOKRAT PARTĠ FARKLILIĞI VE DIġ POLĠTĠKAYA YANSIMASI Tibet ĠNAL DanıĢman Yrd. Doç. Dr. Bülent UĞRASIZ 2010

2 Yemin Metni Yüksek Lisans Tezi olarak sunduğum Türk Siyasi Tarihinde Demokrat Parti Farklılığı ve DıĢ Politikaya Yansıması adlı çalıģmanın, tarafımdan, bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düģecek bir yardıma baģvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım eserlerin kaynakçada gösterilenlerden oluģtuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmıģ olduğunu belirtir ve bunu onurumla doğrularım. Tarih.../.../... Tibet ĠNAL ii

3 ÖZET TÜRK SĠYASĠ TARĠHĠNDE DEMOKRAT PARTĠ FARKLILIĞI VE DIġ POLĠTĠKAYA YANSIMASI Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden 1950 li yıllara gelinceye kadar geçen sürede, dünya politikasında baģat rol oynayan güçlü Avrupa devletleri arasındaki güç dengesini gözeten bir dıģ politika takip etmeye çalıģmıģtır. Ancak, II. Dünya SavaĢının sona ermesiyle birlikte Türkiye, bu politikasını daha fazla devam ettiremeyeceğini anlamaya baģlamıģtır. DP iktidarı ile birlikte Türkiye dıģ politikasında aktif ve dinamik bir tutum sergilemeye baģlamıģtır. Siyasi tercihini Batı ile askeri, siyasi ve ekonomik alanlarda bütünleģmek olarak ortaya koymuģtur. Bu karar zaten DP iktidara gelmeden önce CHP tarafından verilmiģ ancak tam anlamıyla baģarıya ulaģılamamıģtı. DP iktidara geldikten sonra bu yaklaģım aynen sürdürüldü. Batı ile iģbirliğine gidilen somut olaylar özellikle Kore SavaĢı na asker gönderme kararı ve NATO ya katılma gibi dönemin önemli dıģ politik geliģmelerinde kendisini somut olarak göstermiģtir. Türkiye nin Batı ile siyasi ve askeri anlamda bütünleģmeye gitmesinin sebepleri çok çeģitlidir. Ancak bunlardan en önemlisi, II. Dünya SavaĢı sonrası Türkiye nin üzerinde hissetmeye baģladığı Sovyet baskısıdır. Türkiye kuzey komģusundan duymaya baģladığı bu rahatsızlığın sonucunda Batı devletleri ve Arap ülkeleriyle II. Dünya SavaĢı nın sonrasında iliģkilerini iyileģtirme yolları aramaya baģlamıģtır. Bunun dıģında ülkenin kalkınmak için ihtiyaç duyduğu dıģ kaynakları ve askeri yardımı Batı ülkelerinden temin etmek zorunda olması Sovyet baskısı kadar zorlayıcı olmasa da Türkiye yi Batı ile iģbirliğine iten diğer sebeplerdendir. Bu çabaların neticesinde Truman Doktrini, Marshall Planı adlarıyla bilinen ve ABD tarafından baģlatılmıģ olan askeri ve ekonomik nitelikli düzenlemelerin bir parçası olarak, daha sonrasında da NATO içerisine dahil olma kararıyla, Türkiye ve Batı arasında baģlayan siyasi, askeri ve ekonomik entegrasyon süreçleri önemli ve somut bir noktaya ulaģmıģtır. Ancak II. Dünya SavaĢı sonrası özellikle Ortadoğu nun ve Arap coğrafyasının, ABD ve SSCB arasında etkinlik kurma çabalarının rekabete iii

4 dönüģtüğü bir bölge olması, Türkiye nin bölgedeki Arap devletlerinin büyük bir kısmıyla II. Dünya SavaĢı sonrası Sovyet tehdidi nedeniyle baģlayan olumlu iliģkilerini olumsuz etkilemiģtir. Demokrat Parti döneminde Türk dıģ politikası, hem Avrupa nın güçlü devletlerinin hem de ABD nin Orta Doğu ya bakıģını göz önüne alarak II. Dünya SavaĢından önceki dıģ politikasından farklı bir Ģekilde yol almıģtır. Bu da özellikle Bağlantısızlık Hareketini ve Doğu Blok unu oluģturan ülkelerle Türkiye nin arasında ciddi siyasi anlaģmazlıklar yaģanması ve kimi konularda çatıģma içine düģülmesi sonucunu doğurmuģtur. YaĢanmıĢ olan tüm bu siyasi geliģmeler II. Dünya SavaĢı ve sonrasında CHP nin izlediği ama tam anlamıyla baģaramadığı Batı ile yakınlaģma politikasının DP döneminde baģarılı olması yönüyle CHP döneminden farklılıklar taģıyarak neticeye ulaģtığı sonucunu doğurur. Bilindiği gibi NATO ya Türkiye nin dahil edilmesi için DP iktidara gelmeden önce CHP hükümetleri baģvurularda bulunmuģtu ancak olumlu bir cevap alınamamıģtı. Bu dönemde ABD, Ġngiltere gibi Batı yı temsil eden dönemin önemli güçlerinin hangi sebeplerden dolayı Türkiye nin Batı ile iliģkilerini geliģtirme çabalarına baģlangıçta kayıtsız kaldıkları ve yine hangi sebeplerden dolayı bu politikalarından aniden vazgeçerek Türkiye nin Batı ittifakı içinde yer almasına yeģil ıģık yaktıkları çalıģmamızda ayrıntılı olarak ele alınmıģtır. Bu çalıģmayı hazırlarken, sahip olduğu geniģ akademik bilgisi ve birikimiyle beni sürekli verimli çalıģmalar yapmaya yönlendiren Yrd. Doç. Dr. Bülent UĞRASIZ a, aileme ve yakın arkadaģlarıma gönülden teģekkürler. Tibet ĠNAL Ġzmir, iv

5 ABSTRACT DEMOCRAT PARTY DIFFERENCE ON TURKISH POLITICAL HISTORY AND ITS REFLECTION TO FOREIGN POLICY Turkish Republic followed a foreign policy from its foundation to the 1950 s which based on multilaterality and considering balance of power among the dominant European world powers. But, after the Second World War Turkey understood that it could not follow this foreign policy. When DP was in power Turkish foreign policy was changed dynamically and it became more active. Turkey s political choice was economic and political integration choice with the Western World. This decision of choice was given by CHP before the DP elected. CHP completely could not reach to accomplishment related to integration with Western Bloc. After DP was in power, there was no change in the Turkish foreign policy. In the way of cooperation with the West, specifically take in part in Korean War and entering the NATO were considered concrete steps in the development Turkish foreign policy. There were several reasons that Turkey s integration with the West politically and militarily. But, the most important factor the Turkey s integration with the West, was the threat of Soviets. Turkey decided to have a better relations with the West and Arabic countries. With the exception of this, another reason related to Turkey s integration with Western Bloc was necessity economic and military aid for development of Turkish economical system although it was not coercive like Soviet pressure. After Turkey s integration efforts with the West, Turkey economically and militarily especially after take in part in NATO were considered positively because, Turkey benefited Truman Doctrine and Marshall Plan which were initiated by the US. After the Second World War the US and USSR entered the influence competition over the Middle East region. This fact affected Turkey s relations with v

6 the Arabic countries negatively. In the Democrat Party period Turkish foreign policy was changed because of European dominant powers and US approaches to Middle East considerable different than the past. All these developments caused Turkey s relations with Non-alignment and Eastern block negatively. After the Second World War, CHP decided to have a close relations with the West and DP followed the same foreign policy. DP reached to accomplishment related to integration to Western Bloc manifesting differences than CHP. For instance, CHP when was in power in Turkey tried to insert Turkey to NATO but it could not be successful. This attempt reached to accomplishment when the DP was in power. In this period, US and UK which were the dominant powers of the West firstly approached to Turkey indifferently. But after the developments in the Middle East, the behaviours of dominant Western powers changed in a positive way toward Turkey. In this study I am very thankful to my adviser because of his academic helps. He encouraged me to complete this thesis. I also thank to my family and my close friends. Tibet INAL Izmir, vi

7 TÜRK SĠYASĠ TARĠHĠNDE DEMOKRAT PARTĠ FARKLILIĞI VE DIġ POLĠTĠKAYA YANSIMASI YEMĠN METNĠ...ii ÖZET...iii ABSTRACT.v ĠÇĠNDEKĠLER...vii KISALTMALAR xii GĠRĠġ BÖLÜM: ĠKĠNCĠ DÜNYA SAVAġI SONRASINDA DÜNYA VE TÜRKĠYE Türkiye yi Çok Partili Hayata Götüren Süreç ve Sonuçları Dörtlü Takrir ve Demokrat Parti nin KuruluĢu Demokrat Parti nin DıĢ Politika YaklaĢım BÖLÜM: DEMOKRAT PARTĠ DÖNEMĠNDE ARTAN VE ÇEġĠTLENEN TÜRKĠYE-ABD ĠLĠġKĠLERĠ VE ĠLĠġKĠLERĠN STRATEJĠK ORTAKLIK BOYUTUNUN ĠKĠ YÖNLÜ ANALĠZĠ Ġkinci Dünya SavaĢı Sonrasında BaĢlayan ve Demokrat Parti Döneminde Artarak Devam Eden Amerikan Yardımları Truman Doktrini Doktrinin Ġlanı ve ĠĢleyiĢi Marshall Planı...58 vii

8 Marshall Planının UygulanıĢı NATO nun KuruluĢu ve Türkiye nin NATO ya GiriĢi Türkiye nin NATO ya GiriĢ Süreci Kore SavaĢı ve Türkiye nin NATO ya GiriĢ Süreci Arasındaki ĠliĢki BÖLÜM: DEMOKRAT PARTĠ NĠN ORTADOĞU POLĠTĠKASI Türkiye nin Arap Dünyasını Batı Ġttifakına Çekme Çabaları Ortadoğu Komutanlığı Projesi J. Foster Dulles ın Ortadoğu Ziyareti ve Kuzey KuĢağı Projesi Türkiye-Irak KarĢılıklı ĠĢbirliği AntlaĢmasının Ġçeriği ve AntlaĢmaya Yönelik Tepkiler Ortadoğu Krizleri ve Türkiye SüveyĢ Krizi Türkiye-Suriye Krizi Irak Ġhtilali Lübnan ve Ürdün Olayları Ġsrail ve Ġran la ĠliĢkiler.163 viii

9 Ġsrail le ĠliĢkiler Ġsrail Devletinin KuruluĢ AĢamasında Arap Devletleriyle Ġsrail Arasında YaĢanan Sorunların Türkiye-Ġsrail ĠliĢkilerine Etkisi Ekonomik ve Kültürel ĠliĢkiler Siyasi ĠliĢkiler SüveyĢ Krizinin Türkiye-Ġsrail ĠliĢkilerine Etkisi Ġsrail in Çevre Stratejisi ve Hayalet Pakt Ġran la ĠliĢkiler Musaddık Dönemi Bağdat Paktı ve CENTO da Türkiye ve Ġran ın Rolü BÖLÜM: DEMOKRAT PARTĠ NĠN BALKAN POLĠTĠKASI II. Dünya SavaĢı Sonrası Balkanlarda Genel Durum Balkanlarda Yugoslav-Sovyet ÇatıĢması Yugoslavya nın Kominformdan Ġhraç Edilme Süreci Yugoslavya nın Komünist Dünyadan DıĢlanmasının Demokrat Partinin Balkan Politikasına Etkisi Yunan Ġç SavaĢı 221 ix

10 SavaĢın AĢamaları ve SavaĢın Seyrine Etki Eden DıĢ Faktörler Yunan Ġç SavaĢının Sonuçlarının Türk-Yunan ĠliĢkilerine ve Demokrat Partinin Balkan Politikasına Etkisi Balkan Paktı Balkan Paktının KuruluĢ Süreci ve Amaçları Paktın Ġçeriği ve Sonuçları Balkan Ġttifakı BÖLÜM: DEMOKRAT PARTĠ NĠN KIBRIS POLĠTĠKASI VE BDT ĠLE ĠLĠġKĠLER Ġkinci Dünya SavaĢı Sonrası Kıbrıs ta YaĢanan Siyasi GeliĢmeler SavaĢ Sonrası Artan Enosis Talepleri ve Türkiye nin Tutumu Kıbrıs Sorununun Uluslararası Platforma TaĢınması ve Londra-Zürich AntlaĢmalarına Giden Süreç Londra Konferansı ve 6-7 Eylül Olayları Türkiye nin Kıbrıs ta Ġki Toplumlu Demokratik Çözüm Tezini Benimsemesi Bağımsız Kıbrıs Çözümü Zürich ve Londra Konferansları..277 x

11 Kıbrıs Cumhuriyetinin KuruluĢuna ĠliĢkin Temel AnlaĢma Garanti ve Ġttifak AntlaĢması AntlaĢmanın Askeri Tesisler Kısmıyla Ġlgili Ġngiliz Hükümeti Bildirisi Bağlantısızlık Hareketi ve Bağlantısızlık Kavramı Hareketin GeliĢimi Bandung ta Bağlantısızlar ve Türkiye SONUÇ KAYNAKLAR xi

12 KISALTMALAR ABD: AKEL: BAC: BM: CEEC: CENTO: CHP: CIA: ÇHC: DP: EAM: ECA: EDES: EKKA: ELAS: EOKA: IBRD: IMF: KGB: MAH: MC: MI6: MOSSAD: NAM: NATO: OEEC: SAVAK: SEATO: SSCB: TUDEH: Amerika BirleĢik Devletleri ÇalıĢan Halkın Ġlerici Partisi BirleĢik Arap Cumhuriyeti BirleĢmiĢ Milletler Avrupa Ekonomik ĠĢbirliği Komitesi Merkezi AnlaĢma TeĢkilatı Cumhuriyet Halk Partisi Merkezi Haber Alma Örgütü Çin Halk Cumhuriyeti Demokrat Parti Ulusal KurtuluĢ Cephesi Ekonomik ĠĢbirliği Ġdaresi Ulusal Cumhuriyetçi Yunan Cephesi Ulusal ve Toplumsal KurtuluĢ Hareketi Halkın Ulusal KurtuluĢ Ordusu Kıbrıs Mücadelesi Ulusal Örgütü Uluslararası Ġmar ve Kalkınma Bankası Uluslararası Para Fonu Sovyet Gizli Haber Alma TeĢkilatı Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti Milletler Cemiyeti Ġngiliz DıĢ Ġstihbarat Servisi Ġstihbarat ve Özel Operasyonlar Enstitüsü Bağlantısızlar Hareketi Kuzey Atlantik AnlaĢması Organizasyonu Avrupa Ekonomik ĠĢbirliği Örgütü Ġran Ġstihbarat TeĢkilatı Güneydoğu Asya AnlaĢma TeĢkilatı Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Ġran Kitlelerinin Partisi xii

13 y.a.g.e. : yukarıda adı geçen eser y.a.g.m. : yukarıda adı geçen makale y.a.g.t. : yukarıda adı geçen tez y.a.g.r. : yukarıda adı geçen rapor xiii

14 GĠRĠġ Türk dıģ politikası, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluģundan günümüze kadar geçen süre içerisinde çok farklı aģamalardan geçmiģ; birbirinden çok farklı siyasi iklimler yaģamıģtır arasında yaģanan kısmi özerklik döneminde Türkiye, savaģtan yeni çıkan ve kendisini toparlamaya çalıģan Avrupalı devletlerin birbirlerine karģı duydukları güvensizliklerin en üst düzeyde olduğu bir siyasi ortamda göreceli olarak bağımsız bir dıģ politika takip etmiģtir. Türkiye bu dönemde sahip olduğu siyasi ve askeri gücüyle elde edebileceği siyasi kazanımlardan çok daha fazlasını, Avrupa devletleri arasındaki rekabet ve güvensizlik ortamından faydalanarak, akıllı bir denge politikası takip ederek ve taraflardan birinin, rekabette olduğu diğer devlet ve ya devletlerin durumuna kıyasla, uluslararası siyaset arenasında daha avantajlı bir konum yakalamasını sağlayan siyasi, askeri ve ekonomik nitelikli ikili anlaģmalar imzalayarak elde edebilmiģtir. Türkiye nin bu uzun dönemde çeģitli siyasi taktiklerle elde ettiği önemli kazanımları, DP döneminde yöntem değiģikliğine giderek ve sahip olduğu farklı stratejik değerleri öne çıkararak nasıl koruyup sürdürmeye çalıģtığı çalıģmamızda ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Türkiye yi Batı ittifakına sokma konusunda CHP ile aynı düģünceye sahip olan ancak farklı bir yöntemi benimseyen DP nin iktidar olduğu süre boyunca sergilediği bu yöntem farklılığı çalıģmamızın odak noktasını oluģturacak, bu tema o dönem için aktüel olan dıģ politika konularıyla birlikte tüm ayrıntılarıyla sürekli iģlenecektir. DP, CHP gibi yalnızca Sovyet tehdidini ortaya koyarak ve Batı dünyası ile bütünleģmek için ABD ile olan iliģkileri ön plana alarak Batı ittifakına girmenin yollarını aramayacak özellikle ve yoğun olarak Kore SavaĢı sonrasında CHP iktidarı döneminde kullanılan bu söylemlerle birlikte, Orta Doğu coğrafyasında Türkiye, Ġngiltere ve diğer Batılı büyük güçler arasında oluģturulacak bir iģbirliği mekanizmasının Batı dünyasının Orta Doğu da tehlikede olan çıkarlarının korunması ve sürdürülmesinde en etkin stratejik tercih olacağını en üst düzey görüģmelerde sürekli ve çok ısrarlı bir Ģekilde dile getirerek Türkiye ye karģı muhalif bir tutum takınmıģ olan Ġngiltere yi bu tutumunu değiģtirmesi için ABD nin de desteğiyle ikna edecektir. Sonraki süreçte, Ġngiltere ve ABD nin desteğiyle Batı dünyasında kendisine muhalif olan diğer ülkeleri de ikna etmeyi baģaracaktır. BaĢka 1

15 bir deyiģle Türkiye nin Batı ittifakına kabul edilmesinin Orta Doğu da Ġngiltere, ABD ve Batı dünyasının çıkarlarına hizmet edecek bu tür bir oluģumun meydana getirilmesinde en önemli itici güç olacağı, CHP nin söyleminden farklılıklar taģıyarak DP nin Türkiye yi Batı ittifakına sokma konusunda kullandığı temel dıģ politika söylemi olacaktır. Türkiye, II. Dünya SavaĢı öncesindeki dönemi kapsayan yıllarda uyguladığı politikalar sayesinde hem kendisine ekonomik kolaylıklar sağlayan güçlü müttefikler bulmuģ hem de iģbirliği yaptığı devletin alternatifi olan diğer devletlerle yapılan anlaģmalarda, siyasi değerini ve pazarlık payını yükseltmiģtir. Avrupa devletlerinin bu dönemde içinde bulundukları duruma ve bu durumun Türkiye ye yansımalarına bazı örnekler verebiliriz yılında Avrupa devletlerinin büyük bir kısmını içine alan Locarno AnlaĢmaları imzalanmıģtır. Bu anlaģmayla Fransa, Ġngiltere, Almanya gibi büyük devletler birbirlerinin toprak bütünlüklerine saygı göstereceklerini ifade ediyorlardı. Bu tarihten itibaren Avrupa da yaklaģık 5 yıllık bir altın dönem yaģanmıģtır. 1 Bu dönemde ABD, Almanya nın ekonomik açıdan toparlanması için Almanya ya kredi verecektir. Alman ekonomisinin toparlanmasıyla Almanya, Ġngiltere ve Fransa ya savaģ tazminatından doğan borcunu ödeyecek, Ġngiltere ve Fransa da savaģ sırasında ABD den aldıkları borçları bu parayla ABD ye geri ödeyeceklerdir. Sonuç olarak ABD baģlangıçta Almanya ya verdiği krediyi fazlasıyla geri alacaktır. Bu sistem 1929 Dünya Ekonomik Bunalımına kadar devam edecek, Alman ve Avrupa ekonomisinin sarsılmasıyla geçerliliğini kaybedecektir. Almanya nın radikalleģmeye baģlaması ve ilerleyen yıllarda Hitler e iktidar yolunu açan geliģmeler bu süreçte aranmalıdır Briand-Kellogg Paktı, 1930 Londra Deniz Silahlarını Sınırlandırma Konferansı gibi Avrupa devletlerini birbirine yaklaģtıran düzenlemelerin bu dönemde gerçekleģmesinin tesadüf olduğunu söylemek zordur. O dönemde Türkiye gibi yeni kurulmuģ olan Sovyetler Birliği Avrupa daki bu geliģmeleri yakından takip ediyordu. Özellikle Locarno AnlaĢması nda Almanya nın doğu sınırlarının açık bırakılması Sovyetler de Ġngiltere ve Fransa nın, Almanya yı bilinçli olarak doğu sınırları geniģletme konusunda serbest bıraktığı izlenimini doğurdu. Aslında Almanya ve Sovyetler Birliği arasında 1922 yılında imzalanan Rapollo AnlaĢması iki ülke 1 Oral Sander (2007). Siyasi Tarih , Ġmge Yayınları, Ankara, s

16 arasında bir yakınlık doğmuģtu; çünkü Sovyetler, emperyalist cepheden kendisine bir dost kazandığını düģünüyordu ama bu durum geçici olmuģtur yıllarını kapsayan dönemde, Türkiye nin Ġngiltere, Fransa, Ġtalya, Almanya ve ABD ile olan iliģkilerini, Türk-Sovyet iliģkilerine olan etkileriyle beraber incelersek dönemini BarıĢı Kurma döneminiyse SavaĢı Önleme adıyla iki dönem olarak ele almak ve incelemek mümkündür. 3 Londra Deniz Silahlarını Sınırlandırma Konferansında ABD için asıl amaç Avrupa ülkelerinin deniz kuvvetleri konusundaki mevcut durumlarıyla ilgili değiģiklikler ve düzenlemelerden daha çok Japonya nın Pasifik te silahsızlandırılmasıydı yılında Almanya, MC ye girince Sovyetler Birliği ile iliģkileri büyük ölçüde yara aldı. Almanya ile olan sınırlarından endiģe etmeye baģlayan Sovyetlerin Türkiye ile 17 Aralık 1925 tarihinde Dostluk ve Tarafsızlık AnlaĢması imzalamaya karar vermesi oldukça ilgi çekicidir Ticaret AnlaĢması ve 1925 anlaģmasının 2 yıl daha uzatılmasıyla ilgili olan 1929 Protokolü yine bu dönemlerde imzalanmıģtır. Türkiye Musul sorunu nedeniyle zor durumda olduğu ve Ġngiltere ile iliģkileri kötü olduğu için bu adımları atmayı uygun görmüģtü. 4 SSCB ise doğusunda Japonya nın batısında ise Almanya nın hareketlerinden tedirginlik duyduğu için Türkiye ile olan dostluk iliģkilerine önem vermiģ bu adımları atmayı uygun görmüģtü. SSCB nin 1934 te MC ye dahil olmasını ve uluslararası barıģa ve iģbirliğine daha çok vurgu yapmaya baģlamasını bu anlamda değerlendirebiliriz. Türkiye, Sovyetlerin Avrupa daki geliģmelerden duyduğu tedirginlik sebebiyle kendisine bu dönemde önemli bir dost bulmuģtur. Ġlerleyen dönemlerde yine Avrupa daki güç dengesi ile paralel olarak Türkiye nin menfaatleri doğrultusunda çeģitli ülkelerle anlaģmalar yapılmıģtır. Örneğin, 30 lu yıllarda Almanya yı demiryolu, hava ve deniz taģımacılığı alanlarında neredeyse Türkiye nin tek ticari ortağı haline getiren iliģkiler bu türdendir. Yine, bu dönemde Almanya ile birçok Kliring 5 anlaģması imzalanmıģtır. Bu dönemde hemen hemen bütün Alman 2 Cenk ġen (2006). Stalin Döneminde Türk-Sovyet ĠliĢkileri , YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta, s.62 3 ġen (2006). y.a.g.t. s Erel Tellal (2008). SSCB yle ĠliĢkiler, Baskın Oran (ed.), Türk DıĢ Politikası, KurtuluĢ SavaĢından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, cilt I, 13. Baskı, Ġstanbul, ĠletiĢim Yayınları, s * Ülkeler arasında iki yanlı ticaret anlaģmalarının temelde malla ödemeyi öngören bir türü. Kliringde anlaģmalı ülkeler arasında ithalat ve ihracat iģlemleri döviz kullanılmadan, mahsup ve takas yolu ile ve kliring kurumları aracılığıyla gerçekleģir. Kliring kurumları, merkez bankası ya da kliring ofisidir. 3

17 çelik, elektrik ve kimya Ģirketleri Türkiye ile iģ yapar hale gelmiģlerdi. Bu ticari iliģkileri de Deutsche Bank ve Deutsche Orient Bank gibi kuruluģlar yürütüyordu. 6 Türk-Alman iliģkilerinin bu dönemdeki belirleyici unsuru iki ülke arasındaki ticari faaliyetlerdeki canlılık olmuģtur. Bu durum kısa zamanda siyasi iliģkilere de yansıyacaktır. Almanya nın Türkiye üzerinde etkisini arttırmasından rahatsızlık duymaya baģlayan Ġngiltere Mayıs 1938 de, Türkiye ye sterlinlik bir kredi açmıģtır. Buna karģılık olarak, Türkiye yi iktisadi açıdan kaybetmekten korkan Almanya, Türkiye ile Ekim 1938 de 10 yıl süreli marklık bir kredi anlaģması imzalamaya karar vermiģ, söz konusu anlaģma 16 Ocak 1939 da Berlin de imzalanmıģtır. Sonunda Ankara, Türkiye nin dıģ ticaretinde giderek artan Alman ağırlığından endiģe duymaya baģladı. Öyle ki, Almanya, Türkiye nin toplam dıģ satımının % 50 sini alırken, Türkiye nin toplam dıģalımının da % 45 ini sağlar hale gelmiģti. Türkiye bu endiģeleri sebebiyle 1936 yılında Karabük Demir Çelik Fabrikalarının yapımını daha iyi koģullar sunan Alman Krupp firması yerine Ġngiliz Brassert firmasına vermeyi tercih etmiģtir. Ardından Çanakkale Boğazının tahkimi konusunda anlaģma yine Ġngilizlerle yapıldı. Aslında Türkiye üzerinde artan Alman iktisadi etkisinden Ġngilizler ve Fransızlar da rahatsız olmuģlardı. Bu yüzden, Ġngiltere yle Eylül 1936 da, Fransa yla da Haziran 1937 de Kliring anlaģmaları imzalanmıģtır. 7 Görüldüğü gibi Türkiye, bu dönemde dıģ politikasında çok yönlülük ve taraflar arası denge prensibine bağlı kalarak siyasi ve ekonomik menfaatler elde etme yoluna gitmiģtir. Bu politikasında da uzun bir süre baģarı sağlamıģtır. Türkiye, dıģ politikasında çok yönlülük anlayıģıyla paralel olarak bu dönemde, savunma sanayi konusunda da Batılı ülkelerin silah sanayi üzerinde faaliyet gösteren, dünyada Kliring anlaģması imzalayan ülkelerde ithalatçılar, ithal ettikleri malların bedelini kendi ülkelerinde ulusal parayla öderler. Bu paralar anlaģmalı ülkeye ihracatta bulunmuģ kiģilere alacaklarının ödenmesinde kullanılır. Böylece dövizle ödeme yapma zorunluluğu ortadan kalkar. Kliring uygulaması daha çok mallarını serbest dövizle satamayan ülkelerin baģvurduğu bir yoldur ve çoğu durumda, bir ülkenin dıģ ticaretini gittikçe bağımlı kıldığı için tercih edilmez. Bunun en iyi örneği, Ġkinci Dünya SavaĢı öncesi ve sırasındaki Türk-Alman dıģ ticaretidir. Kliring anlaģmaları genellikle kısa dönemler ( genellikle 1 yıl ) için yapılır. Dönem sonunda iki ülke arasında ihracat ve ithalat birbirine eģitlenmediği taktirde yani taraflardan birinin alacaklı ve ya borçlu olması durumunda hesapların altın ve ya konvertibl dövizlerle denkleģtirilmesi gerekmektedir. Erel Tellal (2008). Kliring Kutusu, Baskın Oran (ed.), Türk DıĢ Politikası, KurtuluĢ SavaĢından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, cilt I, 13. Baskı, Ġstanbul, ĠletiĢim Yayınları, s Ġlhan Uzgel (2008). Almanya yla ĠliĢkiler, Baskın Oran (ed.), Türk DıĢ Politikası, KurtuluĢ SavaĢından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, cilt I, 13. Baskı, Ġstanbul, ĠletiĢim Yayınları, s Uzgel (2008). y.a.g.m. s

18 söz sahibi olan, bu konuda uzmanlaģmıģ Ģirketleriyle bir takım lisans ve üretim anlaģmaları yaparak savunma konusundaki dıģ harcamalarda tercih Ģansını çeģitlendirmeye çalıģmıģtır yılında Alman Junkers firmasının, Türkiye de faaliyet göstermesine izin verilmesi, 1932 yılında Amerikan Curtiss Aeroplane and Motor Company Inc. firması ile bir sözleģme yapılarak Curtiss Hawk ve Fledgling uçaklarının lisanslı olarak Türkiye de üretilmeye baģlanması, 1936 yılında Alman Goathaer Waggon Fabrik A.G. ve Polonyalı Panstwowe Zaklady Lotnicze (PZL) firmalarıyla yapılan lisans anlaģmaları ve 1940 yılında Ġngiliz Philips and Powis Aircraft Ltd. ile yapılan lisans anlaģması, Türkiye nin bu dönemde savunma sanayi alanında da dıģ politika anlayıģıyla doğru orantılı olarak tek bir ülkeye bağlı kalmama anlayıģına özen gösterdiğini ortaya koymaktadır. 8 Türkiye nin sınır komģularıyla olan iliģkileri de dönemin genel siyasi iklimiyle uyumlu olmuģtur. Ġran, Irak ve Afganistan ın yer aldığı, Türkiye nin hazırlanmasında baģat rol oynadığı Sadabad Paktı, aslında adının çağrıģtırdığı gibi bir askeri ittifak anlaģması değildi. Esas itibariyle bir saldırmazlık ve dostluk anlaģmasıydı. Bu paktın imzalanmasında önem sırasına göre iki esas neden vardı: Sınır sorunlarının kalıcı biçimde çözülmesi isteği ve ülkelerin bağımsızlıklarını ve egemenliklerini vurgulama isteği. 9 Suriye, Irak la arasında bir takım sınır sorunları olduğu için bu anlaģmaya katılmayacaktır. Ayrıca Türkiye ile Suriye arasında da ilerleyen dönemde Hatay meselesi ortaya çıkacaktır. Suriye, Hatay ile ilgili olarak Türkiye nin bazı hareketlerinden rahatsız olduğu için Dersim olaylarında isyancılara gücünün yettiği oranda gizlice destek vermiģ Türkiye nin yıpranarak içiģlerine dönmesini ve bu meseleyle uğraģmasını, Hatay la ilgilenmekten vazgeçmesini sağlamaya çalıģmıģtır. 2 Ekim 1935 te Cenevre de Ġran, Irak ve Türkiye arasında anlaģma parafe edildi. Bir ay sonra Afganistan da yapılan davete uyarak katıldı. Ama imza için iki yıla yakın bir süre beklendi. Çünkü Irak imzadan kaçınıyordu. Irak ın bu tutumunun iki nedeni vardı: Birincisi, Irak ile Ġran arasında ġattülarap sorunu çözülmemiģti. 8 Fethi ġahbaz (2007). Savunma Sanayinin DıĢ Politika Üzerindeki Etkisi ve Türkiye Örneği, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara, s Atay Akdevelioğlu ve Ömer Kürkçüoğlu (2008). Ortadoğu yla ĠliĢkiler, Baskın Oran (ed.), Türk DıĢ Politikası, KurtuluĢ SavaĢından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt I, 13. Baskı, Ġstanbul, ĠletiĢim Yayınları, ss

19 Zaten asıl amacı saldırmazlık ve güven ortamı oluģturmak olan böyle bir anlaģmanın, Ġran ile Irak arasında bu durum sağlanmadan imzalanması gerçekçi olmazdı. Ġkincisi, Irak dört devlet içinde tek Arap ülkesi olmak istemiyordu. Özellikle 1936 da Türkiye ile Suriye arasında Hatay sorununun ortaya çıkmasının ardından, Arap dünyasından koparak Türkiye nin yanında yer alıyor görünümünü vermek istemiyordu. 10 Türkiye ile Irak arasında savaģtan önce yapılan bu iģbirliği iki ülke iliģkilerinde olumlu bir iz bırakmıģtır. II. Dünya SavaĢı sonrasında özellikle DP nin iktidara gelmesiyle birlikte Nuri Said ve Menderes, 1958 Irak Ġhtilaline kadar Türkiye-Irak iliģkilerini her derecede en üst düzey iģbirliği ve stratejik ortaklık seviyesine çıkaracaklardır. Ekim 1936 da Bekir Sıtkı PaĢa bir darbeyle HaĢemi yi indirdi ve yerini Hikmet Süleyman ı baģbakan yaparak kendisi arka planda kaldı. Hem Bekir Sıtkı PaĢa hem de Hikmet Süleyman Irak ın komģularıyla sorunlarını bir an önce çözmeyi düģündüklerinden, 4 Temmuz 1937 de Tahran da Ġran ile Irak sınır hattı anlaģması imzalanabildi. Bu anlaģmayla Ġran ın istediği biçimde ġattülarap ta sınır, talveg hattı (akarsuyun en derin yerlerini birleģtiren hat) oldu. Bu anlaģmadan dört gün sonra 8 Temmuz 1937 de Tahran da Sadabad sarayında dört ülkenin dıģiģleri bakanları Türkiye adına (T. R. Aras) Cenevre de parafe edilen metni imzaladı. 25 Haziran 1938 de onay iģlemleri tamamlanan Pakt yürürlüğe girdi. Daha önce de değinildiği gibi bu Pakt, adının çağrıģtırdığının aksine bir askeri ittifak değil, bir tarafsızlık ve saldırmazlık anlaģmasıydı. 11 Paktın imzalanması Ġngiltere tarafından olumlu karģılanmıģtı. Ġngiltere nin yardımı olmasaydı bu paktın imzalanması mümkün olmayabilirdi. Çünkü dıģiģleri yönünden Ġngiltere ye bağlı olan Irak ın izinsiz olarak bu anlaģmayı imzalaması imkansızdı. 12 Musul sorunu Türkiye nin istemediği bir Ģekilde çözülmüģ olmasına rağmen 1926 yılından sonra Türkiye-Ġngiltere iliģkileri hızla iyileģmiģ iki ülke pek çok konuda iģbirliğine gitmiģtir. O dönemde Ġngiltere nin yönetiminde önemli bir kontrol gücüne sahip olduğu Irak ın Türkiye ile iģbirliği yapmasına Ġngiltere nin izin vermesi hatta desteklemesi bunun en açık örneklerindendir. 10 Akdevelioğlu ve Kürkçüoğlu, (2008). y.a.g.m. s Akdevelioğlu ve Kürkçüoğlu (2008). y.a.g.m. s Turan Silleli (2005) den Günümüze Türkiye-Irak ĠliĢkileri, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta, ss

20 Pakta göre, taraflar birbirlerinin içiģlerine karıģmayacaklar, sınırların dokunulmazlığına saygı gösterecekler, birbirlerine karģı savaģmayacaklar, barıģın tehlikeye girmesi durumunda danıģma toplantıları yapacaklar ve birbirlerine karģı kıģkırtma ve gizli örgütlere olanak bırakmayacaklardı. Taraflardan hiçbiri Pakt tan ayrılma müracaatı yapmadığına göre, bugün de hukuken Sadabad Paktının yürürlükte olduğundan söz edilebilir. Ancak Ġkinci Dünya SavaĢından sonra bölgede CENTO örgütünün kurulması, 1979 yılında Afganistan da komünist bir rejimin iktidara gelmesi, 1980 lerin Ġran-Irak savaģı ve Irak ın 1990 da Kuveyt i iģgalinden sonra, Pakt ın herhangi bir anlamı kalmıģ değildir. 13 Bu dönemde Türkiye nin uluslararası alanda status quo nun 14 devam edebilmesi için attığı baģka adımlar da olmuģtur. Bunlardan birisi Türkiye nin MC ye girme kararı diğeri de Balkan Antantı dır Locarno anlaģmalarıyla Almanya nın Batı sınırları güvence altına alınırken doğu sınırlarının söz konusu edilmemesi, zaten Ġtalya nın ilgisinden rahatsız olan statükocu Balkan devletlerini, Almanya nın Ġngiltere ve Fransa tarafından doğuya yöneltildiği endiģesiyle rahatsız ediyordu. Bu tehdit algılamaları sonucunda, Türkiye ile Yunanistan arasında yaģanan ikili yakınlaģma çabaları daha geniģ perspektife kavuģarak Balkan ülkeleri arasında iģbirliğini kuvvetlendirecek adımların atılmasına yol açtı. 15 Sovyetlerin doğuda Japon, batıda Alman baskısına maruz kalması bu ülkenin statükocu, anti-revizyonist gruba kaymasına sebep oldu. Bu durum da Türkiye nin MC ye giriģini hızlandırmıģtır. Ayrıca, Türkiye nin Ġngiltere ve Yunanistan la yaģadığı sorunlar, 1932 yılına gelindiğinde büyük ölçüde 13 Sander (2007). y.a.g.e. s * Status quo (statüko) politikası tarihin belli bir anındaki güç dağılımını korumak ve sürdürmektir ve bu haliyle güç dengesi politikasına benzemektedir; ancak daha çok bir savaģ sonrası politikası olarak bilinmektedir. Çünkü devletler genellikle savaģ sonunda elde edilen yerleri yapılan birtakım anlaģmalarla kodifiye etmeye çalıģırlar. BaĢka bir deyiģle taraflar savaģtan sonra oluģan statükoyu aralarında antlaģmalarla, ittifaklarla ve diğer ikili ve çok taraflı sözleģmelerle korumak isterler. Zaten barıģ antlaģmalarının asıl amacı savaģın sonunda ortaya çıkan yenilgi ve zaferin güçler dağılımında yol açtığı değiģiklikleri hukuki terimlerle ifade etmek ve yeni güçler dağılımını hukuki Ģartlara bağlayarak istikrara kavuģturmaktır. Örneğin 1815 ten 1848 e kadar statükocu bir politika izleyen Avrupa devletleri Napolyon SavaĢlarını sona erdiren 1815 barıģ antlaģmasını savunmuģlardır. Bunun için Avrupa nın mutlakiyetçi rejimleri kendi aralarında önce kutsal ittifakı oluģturdular ardından da yaptıkları sürekli konferans ve toplantılarla statükonun korunmasına çalıģtılar. I. Dünya SavaĢı na kadar devam eden bu düzen yine statükonun savunucularından Avusturya-Macaristan Ġmparatorluğu nun savaģı baģlatmasıyla bozuldu. Tayyar Arı (Ağustos 2008). Uluslararası ĠliĢkiler ve DıĢ Politika, MKM Yayıncılık, 7. Baskı, Bursa, s Melek Fırat (2008). Yunanistan la ĠliĢkiler, Baskın Oran (ed.), Türk DıĢ Politikası, KurtuluĢ SavaĢından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt I, 13. Baskı, Ġstanbul, s

21 çözülmüģtü. MC içinde yer alan bu iki devletle çözülmemiģ sorunları olan bir ülkenin MC ye dahil olması düģünülemezdi. Milletler Topluluğu üyesi olunca Türkiye, toplu güvenlik sisteminin oluģturulmasına katkıda bulunmuģ ve Sovyet siyasetini desteklemiģtir. Türkiye 1933 yılında Sovyetler Birliği nin öncülüğünde ve baģta Doğu Avrupa ülkelerinin imzaladığı, saldırganların saptanmasına iliģkin Londra Konvansiyonlarını imzalayanlar arasındadır. Türk diplomasisinin etkin katılımı ile imzalanan bölgesel anlaģmalarda bu ülkelerin konumunun yeniden ortaya konulması ilginçtir Balkan Ġttifakı ile 1937 Sadabad Paktı örnek olarak düģünülebilir. Balkan ve Orta Doğu ülkeleri ile baģlatılan süreçler bir araya getirildiğinde, Ankara kendi güvenliğini sağlamakla kalmadığını, ayrıca Avrupa da oluģan gruplaģma sisteminde dengenin sağlanması sürecinde önemli bir rol üstlenebileceğini hesaplamıģtır. 16 Türkiye bu oluģumların içinde yer alırken aynı zamanda Avrupa da yaģanan problemlerin silah kullanılmadan, Avrupa lı devletler arasında silahlı bir çatıģma meydana gelmeden çözülmesi gerektiği konusunda bir mesaj vermiģtir. II. Dünya SavaĢı nın artık iyice yaklaģtığı bir ortamda, Türkiye, Ġngiltere ve Fransa arasında bir yakınlaģma meydana gelmiģtir. Hatay ın Türkiye ye katılması konusunda Türkiye nin çabalarına, Ġngiltere nin de telkinleriyle Fransa nın sert olmayan bir tavır sergilemesi, 1936 yılında imzalanan Montreux Boğazlar SözleĢmesiyle Türkiye nin egemenlik haklarının arttırılması gibi siyasi geliģmelerde bu yakınlaģmanın payının olduğunu belirtmek gerekir. Bu üç devlet arasında yaģanan bu yakınlaģmaların neticesinde, 12 Mayıs 1939 da Ġngiltere ve 23 Haziran 1939 da Fransa yla imzalanan bildirgeler çerçevesinde, Akdeniz de bir savaģ çıkarsa yardımlaģma taahhüdü ve bu maksatla bir antlaģma yapma konusunda niyet beyanı ilgili devletler tarafından ortaya konulmuģtur. 17 Tüm bu anlaģmaların dıģında Türkiye nin çeģitli devletlerle dönemin Türk dıģ politikasına iliģkin yaptığı bir takım anlaģmalar olmuģtur. 1 Eylül 1939 tarihine kadar yani II. Dünya SavaĢının baģladığı, Almanya nın Polonya ya saldırdığı tarihe kadar yukarıda sayılanların dıģında Türkiye yi hukuksal taahhüd altına sokan diğer anlaģmalar Ģunlardır: 16 Boris B. Potskhveriya (1992) ve 1930 lu Yıllarda Türk-Sovyet ĠliĢkileri, Türk-Rus ĠliĢkilerinde 500 Yıl , TTK Yayınları, Ankara, s Mustafa Aydın (2008). Ġkinci Dünya SavaĢı ve Türkiye , Baskın Oran (ed.), Türk DıĢ Politikası, KurtuluĢ SavaĢından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt I, 13. Baskı, Ġstanbul, s

22 1. SavaĢı uluslararası politikanın aracı olmaktan çıkartan 1928 Briand- Kellogg Paktı, Mayıs 1928 de Afganistan la imzalanan Dostluk ve Tarafsızlık (Saldırmazlık) AntlaĢması ve uzatma protokolleriyle üstlenilen tarafsızlık ve saldırmazlık taahhüdü Mayıs 1928 de Ġtalya yla imzalanan Tarafsızlık, UzlaĢtırma ve Yargısal Çözüm AntlaĢması çerçevesinde içlerinden birine karģı yöneltilmiģ hiçbir siyasal ya da ekonomik anlaģmaya ve hiçbir tertibe katılmama yükümlülüğü ve saldırıya uğrama durumunda tarafsız kalma taahhüdü Aralık 1932 de Ġran la imzalanan Dostluk AnlaĢması ile Güvenlik, Tarafsızlık ve Ekonomik ĠĢbirliği AntlaĢması çerçevesinde saldırmazlık ve tarafsızlık taahhüdü. 18 II. Dünya SavaĢının baģlamasıyla birlikte Türkiye kendisini ateģten bir çemberin içinde bulmuģtur. Almanların kısa sürede ilerleyerek Bulgaristan sınırına kadar ulaģmaları Türkiye yi zor durumda bırakmıģ, müttefiklerine verdiği sözleri yerine getirememiģtir. Türkiye nin tarafsızlık politikası takip etmede baģarılı olduğu söylenebilir. Türkiye güçsüzlüğünü çok önemli bir diplomatik silaha dönüģtürmüģ ve dünyayı sarsan büyük yıkımdan yara almadan kurtulmuģtur. Türkiye nin savaģ boyunca izlediği genel politika Ģöyle özetlenebilir: Türkiye nin askeri güçsüzlüğü, Almanya ya da SSCB den gelebilecek bir saldırıya karģı onu ciddi sıkıntılar içinde bırakmıģtı. Modern hava kuvvetlerine ve mekanize kara kuvvetlerine sahip devletlere karģı boğazları korumak neredeyse imkansızdı. Buna rağmen bu zayıflığı bir diplomatik avantaja dönüģtürmeyi baģaran Ġnönü, Türkiye nin askeri açıdan hazırlıksız olduğu konusunu vurgulamıģ ve müttefiklerinin baskılarından kurtulmuģtur. Aynı zamanda Ġngiltere ve ABD nin Türkiye yi savaģa sokma konusundaki görüģ ayrılıklarından faydalanmayı baģarmıģtır. 19 Müttefiklerin Türkiye yi savaģa sokma çabaları daha savaģın baģlarından itibaren görülmeye baģlamıģtı. Churchill 31 Ocak 1941 tarihinde CumhurbaĢkanı Ġsmet Ġnönü ye bir mektup göndererek Almanya nın ilerlemesini 18 Aydın (2008). y.a.g.m. s Ahmet Özgüven (2007). II. Dünya SavaĢı Sonrası Sovyet Rusya Tehdidine KarĢı Türkiye nin Aldığı Mülki ve Askeri Önlemler, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Kafkas Üniversitesi, Kars, s

23 durdurmak amacıyla Ġngiliz uçaklarını ve uçaksavar toplarını Türkiye ye göndermeyi önerdi. Türkiye bu öneriyi kabul etmemiģtir. 26 ġubat 1941 de Ġngiltere DıĢiĢleri Bakanı Eden Ankara ya gelmiģtir. Eden, Almanya Yunanistan a saldırırsa Türkiye nin Almanya ya savaģ açmasını istemiģtir. Türkiye, Ġngilizlerin bu isteğini de reddetmiģtir. Ġlerleyen dönemde bir teklif de Almanlardan gelmiģtir. 23 Eylül 1943 günü DıĢiĢleri Bakanı Numan Menemencioğlu nu ziyaret eden Alman Büyükelçisi Von Papen, Mussolini nin, Almanya ya On Ġki Ada nın Türkiye ye verilmesini teklif ettiğini söylemiģtir. Türkiye bu öneriye de soğuk yaklaģmıģtır. 20 Türkiye nin Almanya ile ittifak yaparak Ġngiltere ye savaģ ilan etmesi durumunda savaģ sonunda ne kazanacağı belirsizdi ama Türkiye nin yerle bir olacağı kesindi. Ġngiltere ile ittifak yapılarak 1945 öncesi Almanya ya savaģ ilan edilseydi aynı durum yine geçerliydi. Bu yüzden Türkiye nin savaģ dıģı konumunu sürdürmesi kendisi için en gerçekçi tercih olmuģtur. Tahran Konferansından aylar önce müttefikler Türkiye yi savaģa sokmak için çalıģmalarını yoğunlaģtırdılar. 14 Ocak 1943 tarihinde Casablanca da Churchill ile Roosevelt bir araya geldiler. Bu görüģmede savaģın ne Ģekilde yürütüleceğine dair Amerikan ve Ġngiliz Genelkurmaylarının ortak bir plan hazırlamaları kararlaģtırıldı. Bu plana göre Türkiye nin de savaģa katılması gerekiyordu. 21 Churchill 30 Ocak 1943 tarihinde Ġnönü ile görüģmek üzere Adana ya geldiğinde bu öneriyi Ġnönü ye bildirdi. Ancak Türkiye, savaģa girmek için yeterli askeri teknik donanıma sahip değildi. Ayrıca Sovyetlere karģı duyulan güvensizlik de devam ediyordu. Tüm bu sebeplerden Türkiye savaģ dıģı konumunu sürdürmeye devam etme kararı vermiģtir. SavaĢ devam ederken, Almanların Rusya da, Stalingrad ta önce durdurulup sonra da geri çekilmeye baģlaması, Ġtalya nın teslim olması gibi geliģmelerden ardından Müttefiklerin de Türkiye üzerinde yaptıkları baskı iyice artmaya baģlamıģtır. Mihver in düģüģü ve Müttefiklerin yükselmeye baģlaması Türkiye yi de doğal olarak Müttefik devletlerle iliģkilerini geliģtirmeye yöneltmiģtir. Afrika da zaferin belli olmasının ardından durumu yeniden değerlendirmek için Roosevelt ve Churchill Mayıs 1943 te Washington da biraraya geldiler. GörüĢmelerde Sicilya ya asker çıkarma konusu konuģulurken durumunu Ġtalya ya göre ayarlayan Türkiye nin savaģa katılmasını mümkün kılmak, böylece Almanya nın 20 Onur Öymen (2002). Silahsız SavaĢ, Remzi Kitabevi, Ġstanbul, ss Öymen (2002). y.a.g.e. ss

24 kullanımındaki Romanya petrol alan ve tesislerine Türk hava alanlarından saldırıda bulunabilmek ve Balkanlarda ikinci bir cephe açmak konuları da ele alındı. Churchill in ikinci cephenin Balkanlarda açılma arzusuna karģılık Roosevelt ManĢ ta bir çıkarma yapılmasında ısrar ediyordu. Quebec (Kanada) konferansı bu Ģartlar altında Ağustos 1943 te toplandı. Esas amacı ManĢ çıkarmasının onaylanması olan konferansta Türkiye konusu da ele alındı. Müttefikler yanında savaģa katılması için erken olduğuna, buna karģılık Balkanlarda açılacak yeni bir cephe için gerekli olan Türk havaalanlarının derhal Müttefiklerin kullanımına açılmasına istenmesine karar verildi. Quebec de ayrıca Türkiye nin askeri gücüne katkı yapmaya devam edilmesiyle, Türkiye ye Almanya ya ihraç ettiği kromu durdurması ve Boğazlardan geçen Alman gemilerini engellemesi gibi konularda baskının arttırılmasına karar verildi Ekim-1 Kasım 1943 tarihlerinde Moskova da, ABD, Ġngiltere ve Sovyet DıĢiĢleri Bakanları, Hull, Eden ve Molotov un katılımıyla gerçekleģtirilen bir toplantıda Türkiye den savaģa katılmasının ortaklaģa talep edilmesi kararlaģtırıldı. 23 Türkiye, Rusların Türkiye nin yıpranmasını istediklerinden Ģüphelenerek bu öneriyi geri çevirmiģtir. Ġlerleyen dönemde Sovyetler taktik değiģtirerek, Türkiye ye baskı yapılmasına gerek olmadığını Türkiye nin kendi kaderine terk edilmesi gerektiğini söylemeye baģlamıģtır. Bunun dıģında Sovyetler, Balkanlarda ikinci bir cephe açılarak Ġngiliz ve Amerikan askerlerinin bu bölgeye girme olasılığından rahatsız olduğu için de Türkiye nin savaģ dıģı konumunu sürdürmesi gerektiğini düģünüyordu. Ġlerleyen dönemlerde müttefiklerin Türkiye nin Almanya ya yaptığı krom satıģını kesmesi konusunda baskılar artacaktır. Ocak-ġubat 1944 döneminde Türkiye nin Almanya ya yaptığı Krom satıģı 1943 le kıyaslandığında tondan tona çıkacaktır ancak yine de bu satıģ oranı, o dönem için makul olarak kabul edilen tonluk sınırın altındaydı. 24 Birinci ve Ġkinci Kahire Konferanslarıyla, Tahran Konferansında da müttefikler genel olarak Türkiye nin savaģa girmesi yönünde görüģ belirtmiģlerdi. Ancak Tahran Konferansında Sovyetlerin hesabı 22 Aydın (2008). y.a.g.m. ss Öymen (2002). y.a.g.e. s Selim Deringil (1989). Turkish Foreign Policy During The Second World War: An Active Neutrality, Cambridge University Press, UK, p

25 baģkaydı. Stalin tüm baskılara rağmen Türkiye nin savaģa girmeyeceğini biliyordu. Ancak Türkiye ye bir teklif daha yapılması gerektiğini düģünüyordu. Bu teklif iģini de ona göre Ġngiltere ve ABD yapmalıydı. Türkiye nin olumsuz cevabı ABD ve Ġngiltere de memnuniyetsizlik yaratacak bu da Sovyetlerin iģine gelecekti. Sovyetler, Türkiye ile ABD ve Ġngiltere nin arasını bozarak, Türkiye üzerindeki amaçlarına daha rahat ulaģmak istiyordu. 25 ABD ve Ġngiltere savaģ sonrasında özellikle Ġran olaylarından ardından Sovyetlerle olan iliģkilerini gözden geçirmeye karar verecekler ve kısa süre sonra bu ülkeye karģı açıkça cephe alarak Türkiye nin Sovyetler karģısında yalnız olmadığını ifade edeceklerdir. SavaĢın Avrupa da sona ermesine 7 hafta kala 19 Mart 1945 de Sovyet DıĢiĢleri Bakanı Molotov, Türkiye Büyükelçisi Selim Sarper i makamına davet ederek, SSCB nin 20 yıldır Türk-Sovyet iliģkilerine yön vermiģ olan 17 Aralık 1925 Dostluk ve Tarafsızlık (Saldırmazlık) AntlaĢmasının süresini uzatmayacağını ve özellikle Ġkinci Dünya SavaĢında sırasında meydana gelen köklü değiģiklikler nedeniyle, 7 Kasım 1935 tarihli protokol hükümlerine uygun olarak bu anlaģmanın feshini istediklerini bildiren bir nota verdi. Türkiye nin korktuğu Ģey nihayet baģına geliyordu. Türkiye Sovyetlerin 19 Mart notasına 4 Nisan da cevap vererek ne gibi önerileri olduğunu sordu ve yeni bir pakt önerdi. Molotov, Sarper i 7 Haziran da bakanlığa davet ederek, iki ülke arasında antlaģmanın yenilenebilmesi için iki ülke arasındaki bazı sorunların halledilmesi gerektiğini söyleyecektir. Bu sorunların, 1. Türkiye nin doğu sınırlarında değiģiklik yapılması (Kars ve Ardahan bölgelerinin Sovyetlere terki.) 2. Boğazlarda ortak savunma sağlamak için Sovyetlere üs verilmesi. 3. Montreux nün yeniden gözden geçirilmesi olduğu görüģmeden sonra anlaģılacaktır. Aslında bunların tümü daha 1940 da Sovyetlerin Mihver e katılmak karģılığında Almanya dan talep ettiklerinin aynısıydı. Görüldüğü gibi Sovyetlerin Türkiye yle ilgili arzuları konusunda savaģ boyunca bir süreklilik vardır. 26 Konuyla ilgili bir ABD resmi raporunda, SSCB nin boğazlara iliģkin talepleri ve buna karģı ABD ve Ġngiltere nin tavrıyla ilgili önemli bilgiler bulunmaktadır. 25 Aydın (2008). y.a.g.m. ss Aydın (2008). y.a.g.m. ss

26 ABD ve İngiltere hükümet yetkilileri ülkelerinin görüşlerini değişik zamanlarda birçok kez ifade etmişlerdir. Boğazlar konusundaki anlaşmazlık Türkiye nin boğazları koruma konusundaki sorumluluklarının ve haklarının korunmaya devam ettiği bir şekilde ve konuya hukuksal açıdan taraf olan devletlerin onayıyla çözülmelidir. Eğer bu bölge ciddi bir saldırıya uğrar ve ya tehdide maruz kalırsa konu Postdam da alınan kararlar doğrultusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde ABD ve İngiltere nin de katılımıyla yeniden ele alınmalı ve yeni bir geçiş sistemi uygulamaya sokulmalıdır Türkiye, kendisine yapılan tüm baskılara rağmen savaģın dıģında kalmayı baģardı. SavaĢ sona erdiğinde Türkiye üzerindeki pazarlıklar henüz bitmiģ değildi. Hem Avrupa geliģmelerini hem de Uzakdoğu da devam eden savaģı ele almak için toplanan Postdam Konferansında (17 Temmuz-2 Ağustos 1945) Sovyetler, Boğazlar ve Türkiye ile ilgili taleplerini yine gündeme getirdiler. ABD ve Ġngiltere savaģ esnasında Sovyetlerle baģlayan yakın iģbirliğinin etkisiyle Sovyet taleplerine açıkça cephe almadılar. Ancak ilerleyen dönemde ABD ve Ġngiltere nin Sovyetler ile anlaģtıkları noktalarda farklı yorumlamalar nedeniyle sorun çıkacak ve bu da ABD ve Ġngiltere nin Türkiye nin görüģlerine yakınlaģmasıyla sonuçlanacaktır. Aradan geçen süre içerisinde, Ġngiltere nin ġubat 1946 da 1939 Üçlü Ġttifakının halen yürürlükte olduğunu ve saldırıya uğraması halinde Türkiye ye yardım etme yükümlülüğü bulunduğunu bildiren notu Türkiye ye iletmesi, ardından daha savaģ sürerken ABD de vefat eden Türkiye nin Washington Büyükelçisi M. Ertegün ün naaģının diplomatik nezaketin ötesine geçen bir jestle Türkiye ye getiren Amerikan zırhlısı Missouri nin 5 Nisan 1946 da Ġstanbul limanına demir atması Türkiye nin savaģ sonrası yalnızlığının sona erdiğini gösterecektir. 28 Sovyetler savaģ sonrasında bir yandan Türkiye ve Yunanistan üzerindeki istek ve giriģimleri ile Doğu Akdeniz ve Orta Doğu bölgesinde yayılmaya çalıģırken diğer yandan Avrupa da iģgali altında olan bulunan ülkelerde komünist rejimleri yerleģtirerek bir Sovyet Bloğu oluģturma çabası içindeydi. Ayrıca Uzak Doğu da da Sovyet yayılmacılığı artmıģtı. Dikkat edilirse bu üç yön geleneksel olarak Ġngiltere nin hayati ilgi ve çıkar alanlarıdır. Her üç bölge de, Ġngiltere nin SSCB ye karģı 19. yy. da en hassas noktaları olmuģtur. Fakat II. Dünya SavaĢı Ġngiltere 27 Foreign Relations Of The United States, FRUS (1951). Vol. 5, p Aydın (2008). y.a.g.m. ss

27 üzerinde öyle bir tahribat yapmıģtı ki, artık Ġngiltere nin bu bölgeleri savunmak için SSCB ye karģı koyacak gücü yoktur ve Ġngiltere ye göre, yeniden canlanan Sovyet emperyalizminin karģısına dikilecek tek kuvvet ABD dir. 29 Burada Ġran olaylarından bahsetmek yerinde olacaktır. Ġran olayları, Ġkinci Dünya SavaĢı sonrasında soğuk savaģı hızlandıran olaylar arasında en önemlilerinden birisidir. Sovyetler in savaģ sırasında Ġngiltere ile yaptığı anlaģmaya göre savaģ bittikten 6 ay sonra Ġran daki Sovyet birliklerinin geri çekilmesi gerekiyordu. 30 Ancak Sovyetler bu anlaģmaya uymadı. Bölgede Mahabad Kürt Devletini ve kendisine bağlı bir Azeri devletini kurdurarak komünist ideolojiyi bu iki kukla devlet aracılığıyla Ġran a sokmaya çalıģtı. ABD nin bu geliģmelere tepkisi çok sert olmuģtur. Bu olaylardan sonra Sovyetler ve müttefikler arasında ipler kopmuģ ve ABD hızla Türkiye ye yaklaģmaya baģlamıģtır. Türkiye, II. Dünya savaģı sonrasına birçok sıkıntıyla girecektir. SavaĢ dönemi boyunca ağırlaģan hayat Ģartları ve buna bağlı olarak halkın yönetime karģı duyduğu haklı tepki ve güvensizlik, II. Dünya savaģının getirdiği özel Ģartlardan yararlanarak çok ciddi kazançlar sağlayan zengin burjuvazinin ekonomik hayatta artan tekelci ağırlığı, ve ülkeyi çok uzun bir süredir yöneten CHP nin yıpranmıģlığı Türkiye nin içeride mücadele ettiği ve çözmesi gereken sorunlardı. Bu dönemde zenginleģen kesim II. Dünya savaģı sonrasında Türkiye de oluģacak yeni düzenden siyasi pay kapma çabasına giriģecektir. SavaĢı kazanan ABD nin de yeni dünya düzeninde demokrasi rejiminden yana tavır koymasıyla birlikte Türkiye de çok partili hayata geçiģ süreci baģlayacaktır. DıĢ politikada ise, ülkeye girmesi gereken dıģ kaynak ve kredilerin nasıl ve hangi ülke tarafından karģılanabileceği sorusu, artan Sovyet tehdidi, sürekli savaģa hazır halde tutulması gereken büyük bir ordunun masraflarının nasıl karģılanabileceği gibi sorular yönetimi düģündürüyordu. ĠĢte böyle bir ortamda Türkiye-ABD iliģkileri hızlı bir yakınlaģma sürecine girmiģtir. SavaĢtan sonra iki kutuplu bir dünya düzenin ortaya çıkması ve dünyadaki birçok devletin bu iki kutup etrafında toplanmaya baģlaması Türkiye yi de bir karar verme noktasına getirmiģti. Türkiye yüzyıllardır süreklilik arz eden bir ekonomik, siyasi ve askeri iliģkiler ağı içerisinde bağlı 29 Ahmet Aras (2007). Amerikan Belgelerinde II. Dünya SavaĢı Sonrası Türkiye ( ), YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara, ss Turgay Murat (2006). Sovyetler Birliğinin Ortadoğu Politikası ( ), YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi, Elazığ, s

28 bulunduğu Batı ülkeleri ile bütünleģme yolunu seçmiģtir. Truman Doktrini ve Marshall Planı gibi savaģ sonrası ABD tarafından baģlatılan askeri ve ekonomik nitelikli düzenlemelerin içerisinde yer alarak, ABD nin Ortadoğu politikalarında bu ülkeyle sıkı bir iģbirliğine giderek ve NATO içerisine dahil olma kararıyla Türkiye üstüne düģen iģbirliğinin gerektirdiği somut adımları atmaya baģlamıģtır. DP, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde iktidara gelmesinin ardından özellikle Ortadoğu krizlerinde ABD ile yakın bir iģbirliğine gitmiģ, Türkiye dıģ politikasını Batı nın bölgedeki hedefleriyle uyumlulaģtırma çabası içinde olmuģtur. DP iktidarının ABD yi, Türkiye nin askeri ve ekonomik açılardan sıkıntıya düģtüğü zamanlarda baģvurulacak önemli bir askeri ve ekonomik yardım kaynağı olarak görmesi bu iliģkinin süreklilik göstermesinin Türkiye açısından en önemli sebebidir. ABD ise bu dönemde Sovyetler ile birlikte dünya siyaset sahnesinde liderlik mücadelesi veriyordu. Soğuk savaģ; Ortadoğu bölgesinde var olan yandaģ devletler vasıtasıyla iki süper güç arasında silahlı ve ideolojik bir mücadeleye dönüģmüģtü. Bölgede var olan çok önemli petrol ve doğalgaz kaynakları ABD ve Sovyetlerin ilgisine buraya çekmiģ bu devletler, bölge devletlerini askeri ve ekonomik yardımlarla kendi taraflarına çekmeye çalıģmıģlardır. SavaĢ sonrası Sovyetlerden Ġran ve Türkiye ye yönelen saldırgan davranıģlar, Washington un, Sovyetlerin etkisini dünyanın sadece bir bölümüyle sınırlandırmaya yöneltti. Bunun dıģında ABD nin Ġngiltere nin Ortadoğu da kaybolmaya baģlayan etkisini hissetmeye baģlaması, Amerika nın stratejik ilgisinin Ġngiltere nin kaybolan etkisi ölçüsünde Ortadoğu ya yönelmesine sebep olmuģtur. 31 ABD, Türkiye ile olan dostluk ve müttefiklik iliģkilerinin en çok Ortadoğu bölgesinde anlamlandığını düģünüyordu. Bu yüzden DP nin iktidarda olduğu arasında meydana gelen Ortadoğu krizlerinde iki devlet çok sıkı bir iģbirliğine gitmiģtir. Türkiye bu krizlerde ABD ye verdiği desteğin karģılığını ekonomik ve askeri açıdan, kredi ve yardımlarla almıģtır. 31 Hüseyin Çakal (2006). The Origins Of The Cold War In The Middle East : The Turkish Case, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Bilkent Üniversitesi, Ankara, pp

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU İran ın Nükleer Programı ve Türkiye nin Güvenliğine Etkileri Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU www.mustafakibaroglu.com Bilkent Üniversitesi Uluslararası ĠliĢkiler Bölümü 15 Ekim 2009 Atılım Üniversitesi Ankara

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı. MUSUL SORUNU VE ANKARA ANTLAŞMASI Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmadan önce Osmanlı Devleti'nin elinde idi. Ancak ateşkesin imzalanmasından dört gün sonra Musul İngilizler tarafından işgal edildi.

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Türk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün 2008 Yılı Rekabet Durumu (II)

Türk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün 2008 Yılı Rekabet Durumu (II) Türk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün 2008 Yılı Rekabet Durumu (II) 2- Tekstil ve Hazır Giyim Ticaretinde Kotalar ve Çin in Sektöre Etkisi Hande UZUNOĞLU Dünyada tekstil ve hazır giyim ticaretinde kota

Detaylı

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN i 1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ Ömer Faruk GÖRÇÜN ii Yayın No : 2005 Politika Dizisi: 1 1. Bası Ağustos 2008 - İSTANBUL ISBN 978-975 - 295-901 - 9 Copyright Bu kitabın bu basısı

Detaylı

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... İçindekiler ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... 5 I.1. Arnavutluk Adının Anlamı... 5 I.2. Arnavutluk Adının Kökeni... 7 I.3.

Detaylı

STATÜKOCULUK TAN ÇOK YÖNLÜ DIġ POLĠTĠKA YA : KOMġULARLA SIFIR SORUN DEĞERLENDĠRMESĠ

STATÜKOCULUK TAN ÇOK YÖNLÜ DIġ POLĠTĠKA YA : KOMġULARLA SIFIR SORUN DEĞERLENDĠRMESĠ T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER ANABĠLĠM DALI STATÜKOCULUK TAN ÇOK YÖNLÜ DIġ POLĠTĠKA YA : KOMġULARLA SIFIR SORUN DEĞERLENDĠRMESĠ Kemal GÖKÇAY Yüksek Lisans Tezi

Detaylı

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Polonya İlişkileri; Fırsatlar ve Riskler ( 2016 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 ( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,

Detaylı

Demokrat Parti Dönemi Türkiye nin Ortadoğu Politikası ( )

Demokrat Parti Dönemi Türkiye nin Ortadoğu Politikası ( ) Demokrat Parti Dönemi Türkiye nin Ortadoğu Politikası (1950-1960) Turkey s Middle Eastern Policy during the Democrat Party Era (1950-1960) Behçet Kemal Yeşilbursa * Özet Bu makalede, İngiliz belgelerine

Detaylı

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk.

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk. TÜRKĠYE SĠYASĠ GÜNDEM ARAġTIRMASI-NĠSAN 2013 AraĢtırma; Kantitatif AraĢtırma tekniklerinden ( Yüzyüze görüģme ) yöntemi uygulanarak 04-10 Nisan 2013 tarihleri arasında 21 il'de toplam 3.473 denek ile görüģme

Detaylı

TÜRKĠYE SOSYAL, EKONOMĠK VE POLĠTĠK ANALĠZ II

TÜRKĠYE SOSYAL, EKONOMĠK VE POLĠTĠK ANALĠZ II TÜRKĠYE SOSYAL, EKONOMĠK VE POLĠTĠK ANALĠZ II EKĠM - KASIM 2011 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren

Detaylı

İNGİLİZ BÜYÜKELÇİLİĞİ YILLIK RAPORLARINDA TÜRKİYE (1939-1941)

İNGİLİZ BÜYÜKELÇİLİĞİ YILLIK RAPORLARINDA TÜRKİYE (1939-1941) , s.s.177-189 İNGİLİZ BÜYÜKELÇİLİĞİ YILLIK RAPORLARINDA TÜRKİYE (1939-1941) Yonca ANZERLİOĞLU * Özet Makalede, Ġkinci Dünya SavaĢının baģlangıç yıllarında (1939-1941) Türkiye nin iç ve dıģ siyasetindeki

Detaylı

Uluslarası Antlaşmalar Işığında Ege Adaları Sorunu The Aegean Islands Issue under the Light of International Treaties

Uluslarası Antlaşmalar Işığında Ege Adaları Sorunu The Aegean Islands Issue under the Light of International Treaties ISSN: 1309 4173 (Online) 1309-4688 (Print), p. 1-13, November 2012 Uluslarası Antlaşmalar Işığında Ege Adaları Sorunu The Aegean Islands Issue under the Light of International Treaties Dr. Neslihan ALTUNCUOĞLU

Detaylı

Amerikan Stratejik Yazımından...

Amerikan Stratejik Yazımından... Amerikan Stratejik Yazımından... DR. IAN LESSER Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve Jeopolitik Aldatma veya bağımsız bir Kürt Devletinden yana olmadığını ve NATO müttefiklerinin bağımsızlığını

Detaylı

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ 18 Temmuz 2018 Harran Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu Osmanbey YerleĢkesi, ġanlıurfa Harran Üniversitesi Kalite Koordinatörlüğü

Detaylı

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam 978-605-5952-27-3 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam 978-605-5952-27-3 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011 Seri/Sıra No 2000 li Yıllar / 6 Kitabın Adı Türkiye de Dış Politika Editör İbrahim KALIN Yayın Hazırlık Arter Reklam ISBN 978-605-5952-27-3 BBaskı Tarihi Ağustos-2011 Ofset Baskı ve Mücellit Ömür Matbaacılık

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

İktisat Tarihi

İktisat Tarihi İktisat Tarihi 7.5.18 SAVAŞLAR VE EKONOMİK PERFORMANS Savaş 10 milyon askerin ölümüne, 20 milyonunun yaralanmasına neden oldu. Ekonomik açıdan uzun dönemde fizik yıkımdan daha zararlı olan normal ekonomik

Detaylı

T.C. B A Ş B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG.0.12-010-06/5464 30 NĠSAN 2010 GENELGE 2010/11

T.C. B A Ş B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG.0.12-010-06/5464 30 NĠSAN 2010 GENELGE 2010/11 GENELGE 2010/11 Dokuzuncu Kalkınma Planında yer alan Ġstanbul un uluslararası finans merkezi olması hedefini gerçekleģtirmek üzere yapılan çalıģmalar kapsamında, Ġstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi

Detaylı

T.C. B A ġ B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG.0.12-010-06/14200 3 ARALIK 2009 GENELGE 2009/18

T.C. B A ġ B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG.0.12-010-06/14200 3 ARALIK 2009 GENELGE 2009/18 I. GİRİŞ GENELGE 2009/18 2007-2013 döneminde Avrupa Birliğinden Ülkemize sağlanacak hibe niteliğindeki fonlar Avrupa Konseyinin 1085/2006 sayılı Katılım Öncesi Yardım Aracı Tüzüğü ve söz konusu Tüzüğün

Detaylı

DÖKÜM VE DÖVME ÜRÜNLERĠ DEĞERLENDĠRME NOTU (MART 2009)

DÖKÜM VE DÖVME ÜRÜNLERĠ DEĞERLENDĠRME NOTU (MART 2009) DÖKÜM VE DÖVME ÜRÜNLERĠ DEĞERLENDĠRME NOTU (MART 2009) Döküm ve dövme ürünleri, otomotivden beyaz eşya sanayine, demir-çelik sanayinden çimento sanayine, savunma sanayinden gemi inşa sanayine, tarımdan

Detaylı

SĠRKÜLER (2019/39) Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK nun 516,518,565 ve 610.ncu maddeleri hükümlerine göre;

SĠRKÜLER (2019/39) Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK nun 516,518,565 ve 610.ncu maddeleri hükümlerine göre; Ġstanbul, 24.02.2019 SĠRKÜLER (2019/39) Konu Yıllık Faaliyet Raporları Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK nun 516,518,565 ve 610.ncu maddeleri hükümlerine göre; Anonim ġirketler ve kooperatiflerde yönetim

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Volkan TATAR 2. Doğum Tarihi : 08.04.1977 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Doktora Derece Alan Üniversite Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001 Y.Lisans Uluslararası

Detaylı

11.04.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ

11.04.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ 11.04.2014 CARİ İŞLEMLER DENGESİ ġubat ayı cari iģlemler açığı piyasa beklentisi olan -3,1 Milyar doların hafif üzerinde ve beklentilere yakın -3,19 milyar dolar olarak geldi. Ocak-ġubat cari iģlemler

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE Başkan, Nebojša Vučinić, Yargıçlar, Paul Lemmens, Egidijus Kūris, ve Bölüm Yazı

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ (YÖK FORMATINDA)

ÖZGEÇMİŞ (YÖK FORMATINDA) ÖZGEÇMİŞ (YÖK FORMATINDA) 1) Adı, Soyadı Ġsmail Kapan 2) Doğum Tarihi 01.04.1956 3) Unvanı Yardımcı Doç. Dr. 4) Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hukuk Ġstanbul Üniversitesi 1982 Yüksek

Detaylı

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE Fevzi Karamw;o TARIH 10 FEN LisESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 i

Detaylı

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ STRATEJİK VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ Ekonomi, Enerji ve Güvenlik; Yeni Fırsatlar ( 20-22 Nisan 2016, Pullman İstanbul Otel, İstanbul ) Karadeniz - Kafkas coğrafyası, tarih boyunca

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU Adı Soyadı : Emre ARSLANBAY Unvanı : Uzman Konu : Hollanda ÇalıĢma Ziyareti Görev Yeri : HOLLANDA Görev Tarihi : 05-10.03.2017 RAPOR

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR 112 3 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR 112 3 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR 2 3 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri PSIR Dersin Dili İngilizce Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları 1. Almanya ve İtalya'nın; XIX. yüzyıl sonlarından itibaren İngiltere ve Fransa'ya karşı birlikte hareket etmelerinin en önemli nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gösterilebilir? A) Siyasi birliklerini

Detaylı

ERASMUS+ ÖĞRENCĠ HAREKETLĠLĠĞĠ

ERASMUS+ ÖĞRENCĠ HAREKETLĠLĠĞĠ ERASMUS+ ÖĞRENCĠ HAREKETLĠLĠĞĠ Prof. Dr. AyĢen Wolff Erasmus Kurum Koordinatörü ArĢ. Gör. ÇağdaĢ Dedeoğlu ArĢ. Gör. Ülkü Bildirici ArĢ. Gör. Serdar Yılmaz Uzman Özde Nalan Köseoğlu ERASMUS+ Programı? Avrupa

Detaylı

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. 339 GENEL LİSE Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. Yeniçağ 3. Yeniçağda Avrupa 6. Eğitim, kültür, bilim ve

Detaylı

E-İmza Paketi Teklifi Sayfa 1 / 7 12.08.2014 GİZLİDİR

E-İmza Paketi Teklifi Sayfa 1 / 7 12.08.2014 GİZLİDİR E-ĠMZA PAKETĠ TEKLĠFĠ E-İmza Paketi Teklifi Sayfa 1 / 7 12.08.2014 1. YÖNETĠCĠ ÖZETĠ: Bu doküman Mersis Projesi için hazırlanan e-imza paketi teklifimizi içermektedir. E-imza Paketi; Ürün / Hizmet E-GÜVEN

Detaylı

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 STRATEJİK VİZYON BELGESİ ( TASLAK ) TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Arjantin İlişkileri: Fırsatlar ve Riskler ( 2014 Buenos Aires - İstanbul ) Türkiye; 75 milyonluk

Detaylı

THE RELATIONS OF TURKEY-ROMANIA(1930-1938)

THE RELATIONS OF TURKEY-ROMANIA(1930-1938) - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/4, Fall 2012, p. 3199-3213, ANKARA-TURKEY TÜRKİYE-ROMANYA İLİŞKİLERİ(1930-1938) Selman YAŞAR * ÖZET Türkiye-Romanya

Detaylı

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ekim 2009

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ekim 2009 TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI Ekim 2009 BU SONUÇLAR, SONAR YAYINCILIK LTD. ġtġ RAPOR ABONELERĠ ĠÇĠN GERÇEKLEġTĠRĠLEN ARAġTIRMADAN ALINMIġTIR. 2 Sonar AraĢtırma A.ġ. nin, Ekim ayında

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu 2016 yılında 126 ülkenin ordusu değerlendirilmiş ve dünyanın en güçlü orduları sıralaması yapılmıştır. Ülkenin sahip olduğu silahlı gücün yanında nüfusu, savaşabilecek ve askerlik çağına gelen insan sayısı,

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN

ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN Melisa KORKMAZ Günümüz koģullarında ülkeler arası entegrasyonun artması sonucu ekonomik faaliyetler daha geniģ bir coğrafya üzerinde gerçekleģmeye baģlamıģ;

Detaylı

SİLVERLİNE ENDÜSTRĠ VE TĠCARET ANONĠM

SİLVERLİNE ENDÜSTRĠ VE TĠCARET ANONĠM SİLVERLİNE ENDÜSTRĠ VE TĠCARET ANONĠM ġġrketġ 01.01.2009/31.12.2009 DÖNEMĠ FAALĠYET RAPORU Mustafa LAÇĠN Genel Müdür Değerli Ortaklarımız; 1994 yılında aspiratör üretimi ile baģlayan yolculuğumuza 2009

Detaylı

ĠġYERĠ EĞĠTĠMĠ PROTOKOLÜ. Taraflar Madde 1 Bu protokol, ile Fırat Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi arasında. /. /20 tarihinde imzalanmıģtır.

ĠġYERĠ EĞĠTĠMĠ PROTOKOLÜ. Taraflar Madde 1 Bu protokol, ile Fırat Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi arasında. /. /20 tarihinde imzalanmıģtır. ĠġYERĠ EĞĠTĠMĠ PROTOKOLÜ Taraflar Madde 1 Bu protokol, ile Fırat Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi arasında. /. /20 tarihinde imzalanmıģtır. Kapsam Madde 2 Bu protokol, Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi

Detaylı

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ 2013 2014 AKADEMĠK YILI ÖĞRENCĠLER ĠÇĠN ERASMUS STAJ HAREKETLĠLĠĞĠ DUYURUSU

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ 2013 2014 AKADEMĠK YILI ÖĞRENCĠLER ĠÇĠN ERASMUS STAJ HAREKETLĠLĠĞĠ DUYURUSU HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ 2013 2014 AKADEMĠK YILI ÖĞRENCĠLER ĠÇĠN ERASMUS STAJ HAREKETLĠLĠĞĠ DUYURUSU LLP/Erasmus Programı Öğrenci Staj Hareketliliği çerçevesinde 2013 2014 Akademik Yılında programdan yararlanmak

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS PLANLARI Z ULI5302 ULI5328

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS PLANLARI Z ULI5302 ULI5328 EK: 1/7 SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS PLANLARI ULUSLARARASI İLİŞKİLER BİLİM DALI / PROGRAMI ULUSLARARASI İLİŞKİLER/ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL / GÜZ II. YARIYIL

Detaylı

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Fransa İlişkileri; Fırsatlar ve Riskler ( 2016 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen ekonomisi

Detaylı

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin kuruluģ amacını,

Detaylı

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK { Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz Soğuk Savaş sonrası değişimler: Çin in ekonomik ve askeri yükselişi Güney Kore nin ekonomik ve askeri anlamda güçlenmesi Kuzey Kore nin

Detaylı

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA SOVYET TEHDİDİ KARŞISINDA KALAN TÜRKİYE'NİN BATI İLE İŞBİRLİĞİ YAPMA SÜRECİ * ÖZET

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA SOVYET TEHDİDİ KARŞISINDA KALAN TÜRKİYE'NİN BATI İLE İŞBİRLİĞİ YAPMA SÜRECİ * ÖZET - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, p. 919-958, ANKARA-TURKEY İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA SOVYET TEHDİDİ KARŞISINDA KALAN TÜRKİYE'NİN BATI İLE

Detaylı

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( ) TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ (1923-2010) Teorik, Tarihsel ve Hukuksal Bir Analiz Dr. BÜLENT ŞENER ANKARA - 2013 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii TABLOLAR, ŞEKİLLER vs. LİSTESİ... xiv KISALTMALAR...xvii

Detaylı

MİLLETLERARASI ANDLAŞMA

MİLLETLERARASI ANDLAŞMA 29 Nisan 2010 PERġEMBE Resmî Gazete Sayı : 27566 HĠBE ANLAġMASI MİLLETLERARASI ANDLAŞMA Hazine MüsteĢarlığı tarafından temsil edilen Devlet Bakanı ve BaĢbakan Yardımcısı vasıtasıyla hareket eden Türkiye

Detaylı

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu DÜNYA EKONOMİSİ Teknoloji, nüfus ve fikir hareketlerini içeren itici güce birinci derecede itici güç denir. Global işbirliği ağıgünümüzde küreselleşmişyeni ekonomik yapının belirleyicisidir. ASEAN ekonomik

Detaylı

Araştırma Notu 15/179

Araştırma Notu 15/179 Araştırma Notu 15/179 27.03.2015 2014 ihracatını AB kurtardı Barış Soybilgen* Yönetici Özeti 2014 yılında Türkiye'nin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 3,8 artarak 152 milyar dolardan 158 milyar dolara

Detaylı

IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015

IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015 IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015 TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge ġubesi Koordinatörlüğünde IV. Uluslararası PolimerikKompozitler

Detaylı

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ INSTITUTE FOR STRATEGIC STUDIES S A E STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ KASIM, 2003 11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ 11 EYLÜL SALDIRISI SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ FİZİKİ SONUÇ % 100 YIKIM

Detaylı

Salih Uygar KILINÇ Avrupa Birliği - EUROCONTROL Sivil Havacılık Düzenlemeleri ve Türkiye

Salih Uygar KILINÇ Avrupa Birliği - EUROCONTROL Sivil Havacılık Düzenlemeleri ve Türkiye Salih Uygar KILINÇ Avrupa Birliği - EUROCONTROL Sivil Havacılık Düzenlemeleri ve Türkiye 1944 Şikago/ICAO Sivil Havacılık Rejimi Avrupa Birliği Sivil Havacılık Düzenlemeleri - Tek Avrupa Hava Sahası I

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR (BaĢvuru no. 63017/11) Namık Kemal BATAR ve Diğerleri / TÜRKİYE T.C. Adalet Bakanlığı, 2014. Bu gayriresmî çeviri, Adalet

Detaylı

Kerkük, Telafer, Kerkük...

Kerkük, Telafer, Kerkük... Kerkük, Telafer, Kerkük... P R O F. D R. Ü M İ T Ö Z D A Ğ A L A E D D İ N PA R M A K S I Z BAĞIMSIZ TÜRKMENELİ CUMHURİYETİ Kerkük Krizi ve Türkiye'nin Irak Politikası gerekçelerden vazgeçerek konuyu

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI 5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ Prof. Dr. Atilla SANDIKLI Karadeniz bölgesi; doğuda Kafkasya, güneyde Anadolu, batıda Balkanlar, kuzeyde Ukrayna ve Rusya bozkırları ile çevrili geniş bir havzadır.

Detaylı

DEMOKRAT PARTĠ DÖNEMĠ TÜRK DIġ POLĠTĠKASI NA MARKSĠST YAKLAġIM A Marxist Approach to the Turkish Foreign Policy in the Period of the Democratic Party

DEMOKRAT PARTĠ DÖNEMĠ TÜRK DIġ POLĠTĠKASI NA MARKSĠST YAKLAġIM A Marxist Approach to the Turkish Foreign Policy in the Period of the Democratic Party DEMOKRAT PARTĠ DÖNEMĠ TÜRK DIġ POLĠTĠKASI NA MARKSĠST YAKLAġIM A Marxist Approach to the Turkish Foreign Policy in the Period of the Democratic Party Yrd. Doç. Dr. Caner SANCAKTAR * Özet: 1945-1950 döneminde

Detaylı

1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN

1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN I. KENDİ KADERİNİ TAYİNİN ANLAMI...5 A. Terim Sorunu...8

Detaylı

87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ

87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ 87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ ILO Sözleşmesi 18 Haziran 2015 Perşembe ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1948 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Kasım 1992 / 3847 Resmi Gazete

Detaylı

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç 2007 MALÎ YILI GENEL VE KATMA BÜTÇE KANUN TASARILARI İLE 2005 MALÎ YILI GENEL VE KATMA BÜTÇE KESİNHESAP KANUNU TASARILARININ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU GÖRÜŞME TUTANAKLARI BAġKAN: Sait AÇBA BAġKANVEKĠLĠ:

Detaylı

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/02/2012-29/02/2012)

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/02/2012-29/02/2012) T.C. ADALET BAKANLIĞI KANUNLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 14/03/2012 AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/02/2012-29/02/2012) İÇİNDEKİLER 1- DĠĞER FAALĠYETLER... 3 1.1- TÜRKĠYE BÜYÜK MĠLLET MECLĠSĠNDE YAPILAN TOPLANTILAR...

Detaylı

2. SURĠYE NĠN BÖLGESEL POLĠTĠKALARININ TÜRKĠYE NĠN DIġ POLĠTĠKASINA ETKĠLERĠ

2. SURĠYE NĠN BÖLGESEL POLĠTĠKALARININ TÜRKĠYE NĠN DIġ POLĠTĠKASINA ETKĠLERĠ 2. SURĠYE NĠN BÖLGESEL POLĠTĠKALARININ TÜRKĠYE NĠN DIġ POLĠTĠKASINA ETKĠLERĠ 2.1. GiriĢ Yrd. Doç. Dr. BarıĢ DOSTER Marmara Üniversitesi Türkiye ve Suriye uluslararası sistem içindeki konumları farklı olan

Detaylı

SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ

SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ Sağlıkta yapılan dönüģümü değerlendirirken sadece sağlık alanının kendi dinamikleriyle değil aynı zamanda toplumsal süreçler, ideolojik konumlandırılmalar, sınıflararası

Detaylı

TURKISH FOREIGN POLICY TOWARD THE MIDDLE EAST: CONTINUITY AND CHANGE

TURKISH FOREIGN POLICY TOWARD THE MIDDLE EAST: CONTINUITY AND CHANGE TÜRKİYE NİN ORTA DOĞU POLİTİKASI: SÜREKLİLİK VE DEĞİŞİM Mehmet ŞAHİN Özet Türkiye nin Orta Doğu ya yönelik politikasında Batı ile ilişkilerinin seyri her zaman ana belirleyici etken olmuştur. 1950 lere

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

BELEDĠYE BĠRLĠKLERĠNDE EĞĠTĠM ÇALIġMALARI

BELEDĠYE BĠRLĠKLERĠNDE EĞĠTĠM ÇALIġMALARI BELEDĠYE BĠRLĠKLERĠNDE EĞĠTĠM ÇALIġMALARI YEREL YÖNETĠM REFORMU SÜRECĠNDE BELEDĠYELERĠN EĞĠTĠM ĠHTĠYACINI BELĠRLEME ÇALIġTAYI 25-26 Ocak 2006 / Ankara Birliklerin Hukuki Dayanakları Anayasanın 127 nci

Detaylı

HÜRRİYET GAZETESİ: 1948-1953 DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI

HÜRRİYET GAZETESİ: 1948-1953 DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI HÜRRİYET GAZETESİ: 1948-1953 DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI Doktora Tezi Selda Bulut Tez Danışmanı Prof.Dr.Korkmaz Alemdar Ankara-2007

Detaylı

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı. TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ HAFTA 2 Roma Antlaşması Avrupa Ekonomik Topluluğu AET nin kurulması I. AŞAMA AET de Gümrük Birliğine ulaşma İngiltere, Danimarka, İrlanda nın AET ye İspanya ve Portekiz in AET ye

Detaylı

İkinci Bölümde; Global hazır giyim ticareti senaryoları ve Türkiye için hedefler oluģturulmaktadır.

İkinci Bölümde; Global hazır giyim ticareti senaryoları ve Türkiye için hedefler oluģturulmaktadır. SUNUŞ Türk hazır giyim sektörü her dönem sürdürdüğü yatırım eğilimi ve özellikle dıģ talebe bağlı üretim artıģı ile ekonomik büyümenin itici gücü olmakta, yatırım, kapasite ve üretim artıģı ile emek yoğun

Detaylı

2012/4 SAYILI DÖVĠZ KAZANDIRICI HĠZMET TĠCARETĠNĠN DESTEKLENMESĠ HAKKINDA TEBLĠĞ

2012/4 SAYILI DÖVĠZ KAZANDIRICI HĠZMET TĠCARETĠNĠN DESTEKLENMESĠ HAKKINDA TEBLĠĞ 2012/4 SAYILI DÖVĠZ KAZANDIRICI HĠZMET TĠCARETĠNĠN DESTEKLENMESĠ HAKKINDA TEBLĠĞ 2012/4 SAYILI TEBLĠĞ TEMEL ÖZELLĠKLER Hizmet Sektörlerinin Desteklenmesine Yönelik En Kapsamlı Tebliğ Hedef Sektörlerin

Detaylı

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ocak - 2010

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ocak - 2010 TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI Ocak - 2010 BU SONUÇLAR, SONAR YAYINCILIK LTD. ġtġ RAPOR ABONELERĠ ĠÇĠN GERÇEKLEġTĠRĠLEN ARAġTIRMADAN ALINMIġTIR. 2 AMAÇ Bu çalıģmanın ana amacı, Türk

Detaylı

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır. 1992 yılına gelindiğinde çevresel endişelerin sürmekte olduğu ve daha geniş kapsamlı bir çalışma gereği ortaya çıkmıştır. En önemli tespit; Çevreye rağmen kalkınmanın sağlanamayacağı, kalkınmanın ihmal

Detaylı

2012/4 SAYILI DÖVĠZ KAZANDIRICI HĠZMET TĠCARETĠNĠN DESTEKLENMESĠ HAKKINDA TEBLĠĞ

2012/4 SAYILI DÖVĠZ KAZANDIRICI HĠZMET TĠCARETĠNĠN DESTEKLENMESĠ HAKKINDA TEBLĠĞ 2012/4 SAYILI DÖVĠZ KAZANDIRICI HĠZMET TĠCARETĠNĠN DESTEKLENMESĠ HAKKINDA TEBLĠĞ TANIMLAR Sağlık KuruluĢu: Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmıģ veya Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluģlar, üniversite

Detaylı

İÇİNDEKİLER ULUSLARARASI SİVİL HAVACILIK REJİMİ

İÇİNDEKİLER ULUSLARARASI SİVİL HAVACILIK REJİMİ ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER TABLOLAR LİSTESİ ŞEKİLLER LİSTESİ KISALTMALAR İÇİNDEKİLER v vii xv xvii xxi GİRİŞ 1 Birinci Bölüm ULUSLARARASI SİVİL HAVACILIK REJİMİ 1. ULUSLARARASI SİVİL HAVACILIK REJİMİNİN TEMELLERİ:

Detaylı

TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL

TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL 21 MART 2011 HOġ GELDĠNĠZ IFAC in Sayın Başkanı, Kurul Üyeleri, Dünyanın dört bir yanından gelmiş

Detaylı

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI TÜRKİYE ULAŞTIRMA ve LOJİSTİK MECLİSİ KOORDİNASYON TOPLANTISI

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI TÜRKİYE ULAŞTIRMA ve LOJİSTİK MECLİSİ KOORDİNASYON TOPLANTISI ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI TÜRKİYE ULAŞTIRMA ve LOJİSTİK MECLİSİ KOORDİNASYON TOPLANTISI TREYLER SEKTÖRÜ Türkiye deki treyler parkı TÜĠK kayıtlarına göre 10 senede 75.000 adetten 230.000

Detaylı

BLOG ADRESİ :

BLOG ADRESİ : BLOG ADRESİ : http://ozel-buro.tumblr.com ÖZEL BÜRO İSTİHBARAT GRUBUNA AİT TUMBLR BLOGUNDA HALEN İŞLENEN VE İLERİDE İŞLENECEK OLAN KONULAR AŞAĞIDA GAYET AÇIK VE BİR ŞEKİLDE YER ALMAKTADIR. MAKALE VE ARAŞTIRMA

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNĠVERSĠTESĠ YAKIN DOĞU ENSTĠTÜSÜ GÜVENLĠK AKADEMĠSĠ GÜVENLĠK KAVRAMI VE UYGULAMALARI

YAKIN DOĞU ÜNĠVERSĠTESĠ YAKIN DOĞU ENSTĠTÜSÜ GÜVENLĠK AKADEMĠSĠ GÜVENLĠK KAVRAMI VE UYGULAMALARI YAKIN DOĞU ÜNĠVERSĠTESĠ YAKIN DOĞU ENSTĠTÜSÜ GÜVENLĠK AKADEMĠSĠ GÜVENLĠK KAVRAMI VE UYGULAMALARI Sertifika Programı (12 Hafta) 05 Mart 21 Mayıs Cumartesi 2016, LefkoĢa KONU ve KAPSAMLAR 21nci Yüzyılda

Detaylı

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU OCAK 2012 İçindekiler Bölüm 1 : Sağlık Turizminde Türkiye deki Gelişmeler... 2 Bölüm 2 : Kurumsal Kimlik Çalışmaları ve Yazışmalar... 3 Bölüm 3: Basılı Materyaller... 4 Bölüm4

Detaylı

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU 2012 ĠÇĠNDEKĠLER ÜST YÖNETĠCĠ SUNUġU I- GENEL BĠLGĠLER A- Misyon ve Vizyon.. B- Yetki, Görev ve Sorumluluklar... C- Ġdareye

Detaylı

İÇTÜZÜK TADİL METNİ DOW JONES İSTANBUL 20 A TİPİ BORSA YATIRIM FONU İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ

İÇTÜZÜK TADİL METNİ DOW JONES İSTANBUL 20 A TİPİ BORSA YATIRIM FONU İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ İÇTÜZÜK TADİL METNİ DOW JONES İSTANBUL 20 A TİPİ BORSA YATIRIM FONU İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ Finansbank A.ġ. Dow Jones Istanbul 20 A Tipi Borsa Yatirim Fonu içtüzüğünün 1.2, 5.3, 5.4, 10.2, 10.3, 10.4, 14.1,

Detaylı

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ, SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ, Araştırma grubumuza destek amacıyla 2000-2015 seneleri arasındaki konuları içeren bir ARŞİV DVD si çıkardık. Bu ARŞİV ve VİDEO DVD lerini aldığınız takdirde daha önce takip edemediğiniz

Detaylı

ĠSHAKOL. Ġġ BAġVURU FORMU. Boya Sanayi A.ġ. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız. No:.. ÖNEMLĠ NOTLAR

ĠSHAKOL. Ġġ BAġVURU FORMU. Boya Sanayi A.ġ. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız. No:.. ÖNEMLĠ NOTLAR Ġġ BAġVURU FORMU ĠSHAKOL Boya Sanayi A.ġ. No:.. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız ÖNEMLĠ NOTLAR 1. BaĢvuru formunu kendi el yazınızla ve bütün soruları dikkatli ve eksiksiz olarak doldurup, imzalayınız. ĠĢ

Detaylı

Devletin Yükümlülükleri

Devletin Yükümlülükleri Yrd. Doç. Dr. Özge Yücel Dericiler Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sosyal Haklar ve İnsan Hakları Hukuku Çerçevesinde Devletin Yükümlülükleri Refah Devletinin Krizi Ekseninde Bir İnceleme İÇİNDEKİLER

Detaylı

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - İtalya İlişkileri: Fırsatlar ve Güçlükler ( 2014 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen

Detaylı

Türk Dış Politikası II (INT 304) Ders Detayları

Türk Dış Politikası II (INT 304) Ders Detayları Türk Dış Politikası II (INT 304) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Türk Dış Politikası II INT 304 Güz 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR 1 2 DR.FEVZİ-MÜRÜVET UĞUROĞLU ORTAOKULU 2016-2017 / 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILLARI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE EYLEM PLANI Eğitim ortamında ortamlarında uyuģturucu

Detaylı

ĠġLETME ve ĠġLETME Ġkinci Öğretim BÖLÜMLERĠ 1. SINIF (Bahar Dönemi) 2. SINIF (Bahar Dönemi) Kodu

ĠġLETME ve ĠġLETME Ġkinci Öğretim BÖLÜMLERĠ 1. SINIF (Bahar Dönemi) 2. SINIF (Bahar Dönemi) Kodu ĠġLETME ve ĠġLETME Ġkinci Öğretim BÖLÜMLERĠ İŞL.102 Davranış Bilimleri II 3 4 İŞL.202 İşletme Yönetimi İŞL.104 Genel Muhasebe II İŞL.208 Örgütsel Davranış (Öġ: İŞL.102 Davranış Bilimleri II) İŞL.110 Borçlar

Detaylı

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 2 7 Ekim 2012

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 2 7 Ekim 2012 ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 2 7 Ekim 2012 TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi Büyükçekmece İstanbul İÇİNDEKİLER SAYFA 1. ARAŞTIRMANIN KONUSU 3 1.1.ARAŞTIRMANIN AMACI 3 1.2.ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ VE ÖRNEK

Detaylı