Kan Fizyolojisi Dr. Mehmet İNAN
|
|
- Müge Yakin
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Kan Fizyolojisi Dr. Mehmet İNAN 1
2 Ekstrasellüler sıvının (hücre dışı sıvısı) bir parçası olan kan, plazma adı verilen sıvı ortam içinde kan hücrelerinin (eritrosit, lökosit, trombosit) süspansiyon halinde dağıldığı, damar sisteminin içini dolduran ve kalbin pompa gücü sayesinde bu sistem içinde tüm vücudu dolaşan bir dokudur. 2
3 Kanın Görevleri: Taşıma Düzenleme Savunma olmak üzere üç grup altında toplayabiliriz. 3
4 Kanın taşıma görevi: İnsan organizmasının yaklaşık %60 ı sıvıdır. Bu sıvının ortalama %40 ı hücreler içinde (intrasellüler sıvı), %20 si ise hücrelerin dışında (ekstrasellüler sıvı) bulunur. Ekstrasellüler sıvının da %15 i interstisyel sıvıdan, %5 i ise kan plazmasından oluşmaktadır. Ekstrasellüler sıvı devamlı hareket halinde olan bir sıvıdır. Bu hareketliliğin nedeni; kan dolaşımına, kan ile interstisyel sıvı arasındaki sürekli alış verişe bağlıdır. İnterstisyel sıvı daha öncede sözü edildiği gibi hücrelerin etrafını çevreleyen ve hücrelerin atmosferi gibi davranan bir sıvıdır. 4
5 Hücreler her türlü besin maddelerini bu sıvıdan alıp, oluşturdukları metabolizma artıklarınıda bu sıvı ortamına bırakırlar. Kan, interstisyel sıvıya O2 birlikte hücrelerin kullanacağı besin maddelerini getiren ve aynı zamanda hücrelerin oluşturduğu metabolizma artıkları ve CO2 buradan götüren bir sistemi oluşturmaktadır 5
6 Düzenleme görevi: Düzenleyici görevini iç ortamın ph ve sıcaklığını değişmez tutulmasına katkıda bulunarak ve taşıdığı hormonlarla organlar arasındaki karşılıklı işbirliğini sağlayacak mesajları ileterek gerçekleştirmektedir. Kanın bileşimi ve fiziksel özellikleri vücut hücrelerini dolaşması sırasında bazı organlar tarafından sürekli kaydedilmektedir. Kanın bileşimi ve fiziksel özellikleri iç ortamı ve iç ortamdaki değişiklikleri yansıtır. Böylece, kandan, iç ortamın yapısında herhangi bir değişikliği bildiren şekilde mesaj alınması sinir ve endokrin sistemin devreye girmesine ve durumu düzeltecek organlara gerekli emirlerin gönderilmesine neden olmaktadır. Ayrıca kan taşıdığı bir takım elemanlarla pıhtılaşma fonksiyonu gerçekleştirir ve bunu düzenler 6
7 Savunma görevi: Bileşiminde bulunan çeşitli moleküller ve lökositler (Akyuvarlar) yardımı ile organizmayı mikroorganizmalara ve organizmanın kendine yabancı bulduğu her türlü etkene karşı savunur. 7
8 Kanın yapısal özellikleri Dolaşımda bulunan kan hacmi, 70 kg bir insan için ağırlığının %8 i veya 5600 ml civarındadır. Vizkozitesi suya göre kıyaslandığı zaman suyun 5 mislidir. Kan vizkozitesini; plazmanın su oranı, protein miktarı ve eritrosit (Alyuvarlar) sayısı etkiler. Eritrosit sayısı fazlalaştığı, protein miktarı arttığı ve plazmada su oranı azaldığı zaman kanın vizkozitesi artar. 8
9 Kanın Bileşenleri Plasma Hücreler 9
10 Plasma Plazmanın %91-92 sini su, %8-9 unu ise çözünmüş halde bulunan organik ve inorganik maddeler oluşturur. Plazmadaki organik maddelerin büyük oranını plazma proteinleri oluşturur. Plazma proteinleri globulinler (alfa, beta, gama globulinler), fibrinojen ve albumindir. Plazma proteinlerinin çok önemli görevleri vardır ve bunlar şu şekilde sıralanabilir: a) Plazma proteinlerinin yarattıkları ozmotik güce, kolloid ozmotik basınç = onkotik basınç adı verilmektedir. Bu ozmotik güç plazmada suyu, tutan en önemli güçtür ve plazmadaki suyun damar dışına kaçmasını engeller. Bu ozmotik gücün %70 inden sorumlu olan protein, albumindir. Albumin yapımının yetersizliği veya herhangi bir nedenle albumin kayıpları suyun damar dışına kaçmasına ve dokular arasında birikmesine, diğer bir deyişle ödemlere neden olur. 10
11 b) Proteinler kan ph nın düzenlenmesinde görev alan önemli bir tampon sistemidir. c) Hormonlar, ilaçlar ve metaller gibi bir çok madde kanda proteinlere bağlanarak taşınmaktadır. d) Kanın damar sistemi içerisinde dolaşması sırasında eritrositlerin sedimantasyonunu (eritrositlerin rulo formu oluşturarak birbirleri üzerine yığılmaları) düzenlerler. e) Kan vizkozitesini etkilerler. Plazmada proteinlere ilaveten şekerler yağlar ve hormonlar gibi çok sayıda organik maddeler bulunmaktadır. Plazmada bulunan inorganik maddelere Na+, K+, Ca2+, HC03-, P3 -,Fe2+, Mg2+, örnek verilebilir. İnorganik maddeler kanın ozmotik gücünün ve ph ının ayarlanmasından sorumludurlar. 11
12 Kanın Şekilli Elemanları, Hematokrit Kanın şekilli elemanlarını eritrositler (%99), Lökositler (%<1) ve trombositler (%<1) oluşturur. Kanın hücresel bölümünün, kan hacmine olan oranına, kanın hematokrit değeri denilmektedir. Antikoagulan (kanın pıhtılaşmasına engel olan madde) ilavesi ile pıhtılaşması engellenmiş kan özel bir tüpe alınıp 10 dk santrifüj edildiği zaman, tüpün alt tarafında hücresel elementlerin, üst tarafında sarı renkte plazmanın ayrıldığı görülür. Normal koşullarda bu şekildeki bir ayrımda 100 ml kanın %44-46 sını hücresel elemanlar, % sını plazma oluşturur. Hücresel elemanların % si hematokrit değerini gösterir. Hematokrit değerine birincil olarak etki eden kan hücreleri, eritrositlerdir. Eritrosit sayısında artış, plazmada azalma hematokrit değerini yükseltir. 12
13 Hematokrit 13
14 Serum nedir. Kan, antikoagulan ilave edilmeden bir tüpe alınıp pıhtılaşmaya terk edildiği zaman, oluşan pıhtı yumağından sarı renkte bir sıvının ayrıldığı gözlenir. Bu sıvıya serum adı verilmektedir. Plazma ile serum, bir önemli fark dışında, yapı olarak aynıdır. Aralarındaki en önemli fark serumda kanın pıhtılaşmasında görev alan bazı pıhtılaşma faktörleri veya proteinlerin,özellikle fibrinojenin, bulunmamasıdır. Bu nedenle seruma fibrinojensiz plazma da denilmektedir. 14
15 KAN HÜCRELERİ Kan hücreleri eritrositler (alyuvarlar, kırmızı kan hücreleri), lökositler (Akyuvarlar, beyaz kan hücreleri) ve trombositlerdir (kan pulcukları, plateletler). Yetişkinlerde eritrosit, trombosit ve lökositlerin büyük kısmı kemik iliğinde yapılmaktadır. Lökositlerin bir kısmı kemik iliğine ilaveten lenfoid organ ve dokularda (lenf düğümleri, tosillalar,dalak ve timus bezi gibi) yapılmaktadır. Fetüsde kan hücreleri kemik iliğine ilaveten karaciğer ve dalakta da yapılmaktadır. Çocukluk yıllarında,kan hücreleri tüm kemiklerin kemik iliğinde yapılırken 20 yaşından sonra uzun kemiklerin kemik iliği kan hücresi üretimini durdurur ve kan hücreleri yassı kemiklerde özellikle; vertebralar, kostalar ve sternumun kırmızı kemik iliğinde yapılmaktadır. 15
16 Eritrositler (alyuvarlar) Organizmada sayıları en yüksek olan hücre grubudur. Sayıları, 1 mm 3 kanda kadınlarda ortalama 4.8 milyon, erkeklerde 5.4 milyondur. Görünüşleri bikonkav disk (orta bölgeleri alt ve üstten basık) biçiminde olup, kolayca şekil değiştirebilme özelliğine sahiptirler. Kolayca şekil değiştirebilme yetenekleri sayesinde en dar çaplı kılcal damarlardan kolayca geçebilirler. Eritrositlerin başlıca fonksiyonları hemoglobin taşımaktır. Hemoglobin, yapısında 2+ değerlikli Fe atomu bulunduran büyük bir protein molekülüdür ve başlıca görevi dokulara oksijen taşımaktır. Oksijen, hemoglobin molekülünde Fe2+ atomuna bağlanarak taşınır. 16
17 17
18 Eritrositlerin oluşumu Dolaşımdaki tüm hücreler kemik iliğindeki hemopoietik kök hücre olarak adlandırılan tek hücreden oluşur. Kemik iliğinde bölünen hücreler dolaşıma retikülosit olarak geçer ve 1-2 gün içinde çekirdek ve organellerini kaybeder hemoglobin içermeye başlar. Bölünerek çoğalma özelliğini kaybeder ve eritrosite dönüşür. Kan dolaşımında bulunan eritrositler çekirdek taşımazlar ve dolaşımdaki ömürleri ortalama 120 gün kadardır. 18
19 Eritrosit üretiminin düzenlenmesi Organizmada eritrosit yapımı hipoksi (dokularda oksijen azalması) tarafından uyarılır. Kanama dolayısı ile düşük kan hacmi, anemi, HgB azlığı, azalmış kan akımı, AC hastalıkları doku oksijenizasyonunu azaltan faktörlerdir. Hipoksi böbreklerden eritropoietin hormonunun salgılanmasına neden olur, eritropoietin de kemik iliğini eritrosit yapımı yönünde uyarır. Hipoksi sonucu dakikalar içinde artan eritropoietin hormanı 4-5 gün içinde eritrosit yapımı artışı olarak kendini gösterir. 19
20 Eritropoietin hormonu ağırlıklı olarak %90 böbrekten %10 KC den salgılanır. Eritrositlerin yapımı için aminoasit,lipit ve karbohidratlara ek olarak demir, folik asit ve vitamin B12 gerekir. Fe hemoglobin yapımında kullanılır, eksikliğiğinde daha küçük eritrositler olur. Demir eksikliği anemisine yol açar. B12 ve folik asit DNA sentezi için gereklidir. Eksikliğinde eritrositler büyük olur ve bu nedenle megaloblastik anemi görülür. 20
21 Hemoglobin Eritrositler Hemoglobin denilen ve eritrosit ağırlığının üçte birini oluşturan bir protein içerir. Hemoglobin O2 taşınmasında rol oynar. Kandaki O2 in %97 si HgB ile taşınır. Geriye kalan %3 kanda çözülmüş olarak taşınır. HgB proteini 4 adet hem ve ikisi alfa diğer ikisi beta olmak üzere 4 adet polipeptit zincirinden oluşur. 21
22 Hemoglobin molekülünün protein kısmını oluşturan polipeptid zincirlerindeki amino asitlerin sayı ve dizilişlerindeki farklılıklar, farklı hemoglobin tiplerinin oluşmasına neden olur; HbA, HbF, HbS gibi. HbA normal erişkin hemoglobinidir, HbF fetüs hemoglobini, HbS orak hücreli anemi olarak bilinen bir tip anemi hastalığında bulunan hemoglobin tipidir. 22
23 Hemoglobin 23
24 24
25 Hem grupları O2 bağlar, her molekülde 4 hem grubu vardır, dolayısı ile 4 O2 atomu bağlayabilir. O2 bağlı HgB ne oksihemoglobin denir. Oksijenden doymuş kan parlak kırmızı renkte görülür. (Arteriyel kan) 1 veya 2 O2 kaybeden hemoglobine Deoksihemoglobin denir. Bu tür kanlar venöz kandır ve kanın koyu olmasını sağlar. 25
26 Parsiyel oksijen basıncı ile Hgb bağlanma arasındaki ilişkiye oksihemoglobin disosiasyon eğrisi ile gösterilir. 26
27 Demir Metabolizması Fe Hemoglobin için önemlidir. Vücutta toplam 4-5 gm. demir bulunur ve bunun %65 i HgB dedir. Demir ince barsaklardan emilir ve plazmadaki apotransferin ile birleşerek transferini oluşturur. Hücrelerdeki apoferritin ile birleşerek depo demiri olan ferritin olarak depo edilir. Ayrıca hemosiderin olarak bilinen formu çözülmeyen formudur. Demir kanama veya feçesle atılır. 27
28 Hemoliz Eritrosit zarlarının yırtılması sonucunda, parçalanmasına hemoliz denir. Hb molekülünün hücre dışına çıkmasıdır. Nedenlerine bağlı olarak iki tip hemoliz tanımlanmaktadır. Ozmotik hemoliz ve hemositoliz 28
29 Ozmotik hemoliz: Eritrosit hücreleri kendi içlerindeki sıvıdan daha hipotonik bir sıvı ortamı içine bırakılacak olurlarsa, bir müddet sonra şiştikleri ve giren su miktarı, zarlarının gerilebilme kapasitesini aştığında ise zarlarının yırtılması ile Hb molekülünün dışarı çıktığı gözlenir. Normal eritrositlerin %0.9 luk NaCl çözeltisinden (izotonik tuz çözeltisi) başlayarak %0.8, %0.7, %0.6, %0.5, %0.4 şeklinde gittikçe hipotonikleşen tuz çözeltileri içine konulduklarında su alıp şişmelerine rağmen hemoliz gözlenmez. Bunun nedeni, hem zarlarının esnekliği hem de eritrositlerin sitoplazmik materyal miktarının hücre içi hacmine oranla düşük olmasına bağlı olarak içi boş bir torba gibi davranabilmeleridir. Çözeltinin konsantrasyonu %0.4 ten daha düşük olunca normal eritrositlerde hemoliz görülmüye başlar. Buradan saf suda tüm eritrositlerin hemolize uğrayacağı anlaşılmalıdır. 29
30 Bazı anemi tiplerinde eritrositlerin zarlarının esnekliğinin azalmasıyla, su alıp şişebilme kapasiteleri düştüğü için hipotonik ortama dayanma güçleri azalır ve %0.7 lik tuz çözeltisinde derhal hemolize uğrayabilirler. Herediter sferositoz bu tip bir anemiye örnektir. 30
31 Hemositoliz: Bazı genetik hastalıklar, mekanik, fizik ve kimyasal etkenlerle zar yapısındaki lipid tabakasının erimesi, farklı algılanmasına yol açar. Bunun sonucunda görülen hemolizdir. Donma - çözülme, sıcaklık, akrep-yılan zehirleri, bazı bakteri toksinleri, safra tuzları, deterjanlar, eter, kloroform gibi maddeler bu tip hemolize neden olur. Kalıtsal kan hastalıklarından talasamia buna ayrıca örnektir. Hemolizin nedeni ne olursa olsun sonunda kanda bilirubin (sarı renkte, pigment özelliğinde bir madde, safranın sarı rengini veren de bilirubindir) artışına ve sarılığa neden olur. Bilirubin hücrelerden dışarı çıkan hemoglobinin parçalanıp metabolize edilmesi sonucunda oluşan bir son üründür. Böylece organizmada normalin üstünde bir eritrosit harabiyeti varsa sonunda bilirubin yükselmesi ile sarılık gelişebileceği unutulmamalıdır. 31
32 Sedimantasyon Pıhtılaşmasına engel olunmuş kanın eritrositlerinin rulo formu oluşturarak para yığınları şeklinde çökme hızları olarak tanımlanmaktadır Westergren adı verilen bir aletle ölçülmektedir 200 mm dereceli pipetlere konulan 2 ml kan dik bir şekilde bir saat bekletilir, bu süre içinde eritrositler yavaş yavaş çökerken üstte sarı renkte plazma ayrılır. Çökme hızına eritrositlerin şekil ve büyüklükleri ile plazmanın yapısı özellikle proteinleri etkilidir. Sedimantasyonun normal değerleri; erkeklerde 3-8 mm /saat, kadınlarda 7-12 mm / saat (kadın ve erkek arasındaki bu fark eritrosit sayısının farkından kaynaklanmaktadır), gebelerde 40 mm /saat olarak verilmektedir. Plazmada fibrinojen ve globulin artışı sedimantasyon hızını artırır. Albumin yükselmesi ise azaltır. Akut ve kronik iltihaplarda, doku harabiyetinde, alyuvar sayısının azalmasında (anemilerde olduğu gibi) sedimantasyon hızı yükselir. 32
33 Sedimentasyon 33
34 Anemi (kansızlık) Eritrosit sayısının veya hemoglobin miktarının normalden düşük olması anemi olarak tanımlanmaktadır. Anemi nedeni kalb debisi artar ve bu neden ile kalbin iş yükü artmaktadır. Eritrosit sayısı; kanamalarda olduğu gibi kayba bağlı olarak, hemolize bağlı olarak yıkımın artması sonucu (hemolitik anemiler), kemik iliği hastalıklarına bağlı olarak üretimin yetersizliği sonucu (aplastik anemiler) azalabilir. B12 vitamini yetersizliğinde (pernisiyöz anemi) ve (megaloblastik anemiler). Fe2+ eksikliğinde (demir eksikliği anemisi) gelişmektedir. 34
35 Polistemi Eritrosit sayısının normalden fazla olmasıdır. Polistemi hipoksiye bağlı olarak gelişebildiği gibi kemik iliğinin maliğn hastalığı sonucunda da ortaya çıkabilir. Hipoksinin nedeni atmosferdeki oksijen azalmasına (örneğin deniz seviyesinden yükseklerde yaşamak gibi), kalp yetersizliğine, akciğer hastalıklarına bağlı olabilir. Etkeni ne olursa olsun hipoksi eritrosit yapımını uyararak eritrosit sayısını normalin üstüne çıkarmaktadır. 35
36 Kan grupları Eritrositlerin zar yapısında bulunan bazı glukoprotein molekülleri, eritrositlere antijenik özellik kazandırmaktadır. Eritrositlere antijenik özellik kazandıran bu moleküllere aglutinojenler denilmektedir. İnsanlar kanlarına göre sınıflandırılırken bu aglutinojenler esas alınmaktadır. Eritrosit zarlarında çok sayıda aglutinojen bulunmasına rağmen insanların kanlarına göre gruplandırılmaları A ve B olmak üzere iki aglutinojene göre yapılmaktadır. A ve B aglutinojenleri esas alınarak yapılan sınıflamada insanlar kanları yönünden 4 grup altında toplanmaktadır. Bir kişinin eritrositlerinde A aglutinojeni varsa A grubu, B aglutinojeni varsa B grubu, her iki aglutinojeni bir arada bulunduruyor ise AB grubu, bu iki aglutinojeni bulundurmuyor ise 0 grubudur. 36
37 Antijenik özellikteki A ve B aglutinojenleriyle reaksiyon verebilecek antikorlar ise kanın plazmasında doğal olarak bulunmaktadır. Kanın plazmasında bulunan bu antikorlara aglutininler denilmektedir. A aglutinojeninin aglutinini Anti-A veya alfa, B aglutinojenininki ise Anti-B veya beta dır. Anti-A aglutinini A aglutinojenini taşıyan eritrositlerle karşılaşacak olursa, bir anda çok sayıda eritrositi kendine bağlayıp eritrositlerin kümeleşmesine (Aglutinasyon) daha sonrada hemolize neden olur. Diğer bir deyişle bu tip reaksiyon eritrosit yıkımı ve kaybına neden olmaktadır. 37
38 Genel kurala göre bir kişinin plazmasında, eritrositlerinde taşımadığı antijene karşı aglutinin bulunmaktadır. Bu kural çerçevesinde; eritrositlerinde A aglutinojeni taşıyan kişinin plazmasında anti-b,b aglutinojeni taşıyanda anti-a,a ve B aglutinojenlerinin her ikisinide taşıyanlarda hiç aglutinin yok iken bu her iki aglutinojenden yoksun 0 grubu kişilerin plazmasında anti-a ve anti-b aglutininlerin her ikiside bulunmaktadır. 38
39 Rh faktörü: Kan gruplarında A ve B sistemine ilaveten eritrosit membranlarında bulunan diğer bir antijenik yapı Rh faktörüdür. Eğer bir kişi eritrositlerinde Rh antijeni taşıyor ise Rh (+), taşımıyor ise Rh (-) dir. İnsanların % 80 i Rh (+) dir. Rh antijeninin A ve B den en önemli farkı doğal antikorunun olamamasıdır. Rh antijenine karşı antikor oluşması; Rh antijenini taşımayan (Rh (-) bir kişiye, eritrositlerinde Rh antijenini taşıyan (Rh (+) bir kişinin kanı verildikten bir müddet sonra alıcının kanında görülmektedir. 39
40 Kan grupları kan nakillerinde (kan transfüzyonu) çok önemlidir. Uygun olmayan gruplardan kan nakli yapıldığı zaman eritrositlerin hemolizi ile gelişen hemolitik trasfüzyon reaksiyonları ortaya çıkmaktadır. Kan nakillerinde dikkat edilecek en önemli nokta, vericinin kanındaki aglutinojenlerdir. Eğer alıcının kanında vericinin eritrositlerindeki aglutinojenlere karşı aglutinin varsa reaksiyon ortaya çıkar. Örneğin, A grubundaki bir kişiye B grubu kan verilecek olursa vericinin eritrositlerindeki B aglutinojeni ile alıcının plazmasındaki anti-b aglutininin reaksiyonu sonucu aglutinasyon ve hemoliz gelişir. Hemolizin şiddetine bağlı olarakta sarılık gözlenebilir. 40
41 A ve B aglutinojenlerini taşımayan 0 grubu kan, genel verici kan grubu olarak tanımlanır ve sınırlı miktarlarda ve kontrollü olmak koşulu ile diğer gruplara kan verebilir, ancak yalnızca kendi grubundan kan alır. AB grubu ise her iki aglutinojeni taşıdığı için hiç bir gruba kan veremez, fakat tüm gruplardan sınırlı olmak koşulu ile kan alabilir. Bu nedenle AB grubuna genel alıcı denilmektedir. 41
42 Yeni doğanın hemolitik hastalığı (eritroblastosis fetalis): Anne ve babanın kan gruplarının Rh antijeni yönünden uyaşmazlığına bağlı olarak çocuklarında gelişen bir klinik tablodur. Rh (- ) bir anne ile Rh (+) bir babanın anne karnındaki bebekleri babadan Rh (+) lik karakterini aldığı zaman, hamileliğin son aylarında özellikle doğum sırasında bebekten anneye Rh antijenleri geçmektedir. Rh antijenlerinin geçişinden bir müddet sonra annenin bağışıklık sistemi anti-rh antikorlarını oluşturmaya başlar ve annede oluşan bu antikorlar iki veya üç yıl dolaşımda kalabilir. 42
43 Annenin daha sonra ikinci bir Rh(+) bebeğe hamile kalması ile antikorlar dolaşım yolu ile bebeğe geçmeye başlar. Antikorların geçişi ile bebeğin eritrositleri hemoliz sonucu sürekli yıkılır. Sonuçta, bebek ya anne rahminde iken ölür ya da anemik ve sarılıklı olarak doğar. Sarılığın nedeni bilirubin düzeyinin yükselmesidir. Bebeklerde bilirubin düzeyinin yükselmesi, beyin dokusuna kolayca geçebilmesi neden olur. Bilirubin beyin dokusunda birikerek geriye dönüşsüz hasarlara neden olabilmektedir. 43
44 Annenin Rh (-) bebeğe hamile kalması yukarıda anlatılan şekildeki sorunlara neden olmaz. Günümüzde Rh uyuşmazlığına bağlı olarak gelişebilen bu durumu önleyici ilaçlar vardır. Örneğin, RhoGAM. Bu ilaç ilk Rh (+) bebeğini dünyaya getiren anneye doğumdan sonra ilk 72 saat içinde uygulanmaktadır. İlaç anneye geçen Rh antijenlerini antikor oluşturmaya fırsat vermeden dolaşımdan uzaklaştırmaktadır. 44
45 Lökositler (Akyuvarlar) Organizmanın savunma sisteminin hareketli elemanları olan lökositler, organizmayı bakterilere,virüslere, parazitlere ve tümörlere karşı savunurlar. 1 mm3 kandaki sayıları arasında değişebilir. Ortalama 7000 dir. Sayılarının 4000 nin altına düşmesine lökopeni, nin üstüne çıkmasına ise lökositozis denilmektedir. Lökositler çekirdekli hücreler olup çekirdek ve sitoplazma yapılarına bağlı olarak granülositler, monositler ve limfositler olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Dolaşımdaki lökositlerin % i granülosit, % 2-8 i monosit, % ı lenfosittir. Granülositler ve monositler yalnızca kemik iliğinde yapılır. Lenfositler ise az miktarda kemik iliğinde, büyük oranda lenfoid organ ve dokularda yapılmaktadır. 45
46 Granülositler Sitoplazmalarında belirgin granüller içerirler ve çekirdekleri çok parçalıdır. Granüllerinin ve çekirdeklerinin boyanma özelliklerine bağlı olarak kendi içlerinde nötrofiller, bazofiller ve eozinofiller olarak üç gruba ayrılırlar. Her üçünün de aktif olarak fagozitoz yeteneği vardır (bakteri, parazit gibi mikro organizmaları endositoz ile içlerine alıp yok etmeleri), eozinofil ve bazofillerin sayısı allerjik reaksiyonlarda artış gösterir. Eozinofillerin sayıları ayrıca paraziter hastalıklarda da artmaktadır. Granülositlerin % ini nötrofiller, % 1-4 ünü eozinofiller, % 0.4 ünü bazofiller oluşturur. 46
47 Mikroskop altında kan örneği. Disk şeklindeki açık kırmızı hücreler eritrositler (alyuvar); büyük, loblu çekideğe sahip açık renkli hücre bir polimorfonükleer lökosit yani PMN; ok ile gösterilen ise bir dairesel (yuvarlak) trombosit agregasyonu 47
48 Monositler Işık mikroskobu altında sitoplazmasında belirgin granüller göstermeyen, çekirdekleri böbrek şeklinde ve tek parçalı olan lökositlerdir. Dokular arasına geçip, burada gelişip büyüyerek doku makrofajları adı verilen hücreleri oluştururlar. Makrofajlar hemen hemen her dokuda vardır ve bazı dokularda özel isimlerle anılırlar. Örneğin; karaciğerde kupffer hücreleri gibi. Monositler ve makrofajlar da aktif fagozitoz yeteneğine sahip hücrelerdir 48
49 Lenfositler Kan, lenfatik dolaşım ve dokular arasında sürekli dolaşan, yuvarlak, tek parçalı çekirdeğe sahip ve ışık mikroskobunda sitoplazmalarında belirgin granüller göstermeyen hücrelerdir. Bağışıklık sisteminin hücreleri olup, organizmayı bakterilere, virüslere, mantarlara, yabancı dokulara ve tümörlere karşı dirençli kılmak için çalışırlar. Kendi içlerinde T ve B olmak üzere iki alt gruba ayrılırlar. B lenfositler antijenlere karşı antikor veya immünoglobulinler adı verilen özel protein moleküllerini sentezlerler. T lenfositler ise hem B lenfositlerin antikor üretimini düzenleyen hem de antijenlerle doğrudan savaş verebilen hücrelerdir. Bu nedenle T lenfositlerin oluşturduğu bağışıklığa hücresel bağışıklık, B lenfositlerinkine ise humoral bağışıklık adı verilmektedir. 49
50 Lökositlerin yaşam süreleri fonksiyonlarına bağlı olarak farklılık göstermektedir. Granülositlerin yaşam süreleri ortalama 12 saattir, ancak bir enfeksiyon oluşmasında bu süre 2-3 saate düşebilir. Monositlerin ömürleri biraz daha uzundur, lenfositlerin ise gün kadar olduğu kabul edilmektedir. 50
51 Trombositler Kemik iliğindeki dev megakaryosit hücrelerinden oluşurlar. Megakaryositler parçalanıp sistemik dolaşıma girmesi ile trombosit adını alır. Sayıları 1 mm3 kanda civarındadır. Damar yaralanmalarında, kanamanın durmasında (hemostaz) ve pıhtı oluşmasında görev alan hücrelerdir. 51
52 Trombositler bir yüzeye yapışma eğilimdedirler ama damar duvarını kaplayan endotele yapışmazlar. Zarar görmüş endotelden açığa çıkan kallojen bağ dokusu trombositlerin o bölgeye yapışmasını sağlar. Kollejenle temas eden trombositten bir takım granüller açığa çıkar (ADP), bu granüller trombositlerin birbiri üzerine yapışmasına yol açar ki (agregason), buda trombosit tıkacına yol açar. Endotel hücresi tarafından salgılanan Von Willebrand Fatörü (vwf) trombositlerin hasarlı dokuya tutunmasını sağlar. Eksikliğinde koagülasyon bozukluğu görülür. Sağlam endotel bölgesinde Prostoglandin salgılanır (PGI2) bu trombosit agregasyonunu engeller ve pıhtıların hasarlı doku haricinde başka bir yerde olmasını önler. 52
53 KANAMANIN DURMASI VE KANIN PIHTILAŞMA MEKANİZMASI Kanamanın durması hemostaz, kanın pıhtılaşması koagulasyondur. Bir damar yaralandığı zaman bazı mekanizmalar sırasıyla işlerlik kazanarak kanama durdurulur. Bu mekanizmalar şunlardır: Vazokonstriksiyon veya vazospazm: Damar büzülmesi, damar yaralanmalarından sonra kanamayı durdurmak için devreye giren ilk mekanizmadır. Trombosit tıkacının oluşması: Trombositler yaralanmış damar yapısı ile karşılaşınca yapıları değişime uğrar, yüzeylerinde ışınsal çıkıntılar oluşur ve yapışkanlaşır. Bunun sonucunda yaralı damar bölgesinde bir araya toplanarak bir tıkaç oluştururlar ve damar duvarındaki deliği kan akımını engellemeden tıkarlar. Kanamanın durması için önemli olan üçüncü mekanizma koagulasyondur. 53
54 Koagulasyonda birbiri ardına işleyen üç temel mekanizma vardır a. Protrombin aktivatörünün oluşması b. Oluşan protrombin aktivatörünün Ca2+ iyonlarının beraberliğinde protombinden (plazmada bulunan bir protein molekülü) trombin oluşturması c. Trombinin fibrinojene etki ederek fibrin ipliklerini oluşturması. Fibrin iplikleri kan hücrelerini ve plazmayı içine alarak bir kitle oluşturur, buna pıhtı adı verilmektedir. 54
55 Protrombin aktivatörünün oluşmasında ekstrinsik ve intrinsik olmak üzere iki esas yol vardır. Bu yolların her ikisinde de kan pıhtılaşma faktörleri adı verilen ve birden on üçe kadar roman rakamları ile gösterilen protein yapısındaki maddeler görev alır. Bu faktörlerin birinin eksikliği, kişilerde pıhtılaşma mekanizmasının yetersizliği sonucu en ufak bir travma veya yaralanmalarda aşırı kan kayıplarına neden olmaktadır. Örneğin faktör VIII in yokluğunda hemofili A veya faktör IX eksikliği sonucu hemofili B olarak adlandırılan hastalık ortaya çıkmaktadır. Heparin ve antitrombin-heparin pıhtılaşmayı engelleyen ajanlardır. 55
Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler
EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin
DetaylıKan dokusu. Hematokriti hesaplamak için eritrositlerle dolu olan tüpün uzunluğu kanla dolu tüpün uzunluğuna bölünüp, çıkan sonuç 100 ile çarpılır.
Kan dokusu Kan, hücrelerden ve plazma adı verilen bir sıvıdan oluşmuştur. Hücreler eritrositler (kırmızı kan hücreleri), lökositler (beyaz kan hücreleri) ve trombositlerdir. Hücrelerin % 99 undan fazlasını
DetaylıBio 103 Gen. Biyo. Lab. 1
GENEL BİYOLOJİ LABORATUVARI 4. Laboratuvar: KAN DOKU Kan dokusunun görevleri 1 Kan dokusunun yapı elemanları 2 Kan grupları 12 İnce yayma kan preparatı tekniği 15 1. GİRİŞ Kan doku, atardamar, toplardamar
DetaylıDolaşım Sistemi. Dolaşım sistemi, kan, kan plazması, şekilli elemanları. Dicle Aras
Dolaşım Sistemi Dicle Aras Dolaşım sistemi, kan, kan plazması, şekilli elemanları 3.9.2015 1 Dolaşım Dolaşım sistemi taşıyıcı bir sistemdir. İki başlık altında incelenir. Kardiyovasküler sistem; kan, kalp
DetaylıHAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ
HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ 4. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL 1 Dolaşım Fizyolojisi Kan Kan, vücutta damarlar içinde devamlı halde dolaşan bir dokudur. Kan, plazma içinde süspansiyon halinde bulunan eritrosit
DetaylıKanın bileşimi iki kısımdan oluşur:
KAN FİZYOLOJİSİ Kan Dokusu Plazma veya serum adı verilen sıvıda, süspansiyon halindeki hücresel elementleri içeren dokuya kan dokusu denir. " Total miktarı vücut ağırlığının ~ % 8 idir." Kanın bileşimi
DetaylıKAN KAN. Kanın yapısı. Kanın Görevleri 19/11/2015. Kanın Yapısı. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire
KAN KAN Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Kan plazma sıvısından ve kan hücrelerinden oluşan, damarlar içinde sürekli dolaşan kırmız renkli akışkan bir dokudur. Bu dokunun organizmada taşıma, düzenleme, savunma
DetaylıLÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:
LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop
DetaylıBEDEN SIVILARI KAN dolaşım sistemi 1. kan vücut ağırlığının %8 i 2. damarlar kanın dokulara ulaşımı 3. kalp pompa kan hücreleri eritrositler; kırmızı kan hücreleri, alyuvarlar lökositler; beyaz kan
DetaylıERİTROSİTLER ANEMİ, POLİSİTEMİ
ERİTROSİTLER ANEMİ, POLİSİTEMİ 2009-2010,Dr.Naciye İşbil Büyükcoşkun Dersin amacı Eritrositlerin yapısal özellikleri Fonksiyonları Eritrosit yapımı ve gerekli maddeler Demir metabolizması Hemoliz Eritrosit
DetaylıKanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler
KAN VE EGZERSİZ KAN VE EGZERSİZ ASİT-BAZ DENGESİ VE EGZERSİZ - Damarlarda dolaşan kırmızı renkli sıvıya kan adı verilir. - Vikoz bir sıvıdır. - Sudan daha koyu ve yoğundur. - Suyun vizkositesi 1.0 - Kanın
DetaylıKanın Bileşenleri. Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08. Plazma :%55 Hücreler : %45. Plazmanın %90 su
KAN DOKUSU Kanın Bileşenleri Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08 Plazma :%55 Hücreler : %45 Plazmanın %90 su Kan Hücreleri Eritrosit Lökosit Trombosit Agranulosit Lenfosit Monosit Granulosit Nötrofil
DetaylıKAN FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ
KAN FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ Kan Kan damarlarında dolaşan kırmızı renkli sıvıya kan adı verilir. Özellikleri ; Kan sudan daha kalın, daha yapışkan ve daha yoğundur. Sudan 4-5 kata daha yavaş akar.
DetaylıTRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar
TRANSFERRİN Transferin kanda demiri taşıyan bir proteindir. Her bir trasferrin molekülü iki tane demir taşır. Transferrin testi tek başına bir hastalığı göstermez. Beraberinde serum demiri, ferritin, demir
DetaylıADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI
ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık
DetaylıKAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN
KAN DOKUSU Prof. Dr. Levent ERGÜN 1 Kan Dokusu Plazma (sıvı) ve şekilli elemanlarından oluşur Plazma fundememtal substans olarak kabul edilir. Kanın fonksiyonları Transport Gaz, besin, hormon, atık maddeler,
DetaylıKAN VE KAN HASTALIKLARI. YRD. DOÇ. DR. Kadri KULUALP
KAN VE KAN HASTALIKLARI YRD. DOÇ. DR. Kadri KULUALP KANIN YAPISI VE ELEMANLARI Kan, kardiyovask üler sistem içerisinde KANIN GÖREVLERİ 1) Kan oksijeni akciğerlerden alıp hücrelere taşır, 2) Dokulardan
DetaylıKanın Yapısı ve Fizyolojisi. Hazırlayan: Uz.Dr. Neşe ATEŞ
Kanın Yapısı ve Fizyolojisi Hazırlayan: Uz.Dr. Neşe ATEŞ 1 Sunu Planı Giriş Kanın Görevleri Dolaşan Bir Sıvı Olarak Kan Kan Hücreleri Yapımı ve Görevleri Plazma ve Yapısı Hemostaz 2 Giriş 3 Dolaşım Sistemi
DetaylıKuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya
HEMATOPOETİK SİSTEM Hematopoetik Sistem * Periferik kan * Hematopoezle ilgili dokular * Hemopoetik hücrelerin fonksiyon gösterdikleri doku ve organlardan meydana gelmiştir Kuramsal: 28 saat 14 saat-fizyoloji
DetaylıTam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count
TAM KAN SAYIMI Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count Tam kan sayımı kanı oluşturan hücrelerin sayılmasıdır, bir çok hastalık için çok değerli bilgiler sunar. Test venöz kandan yapılır. Günümüzde
DetaylıKan ve kan bozuklukları ile ilgili araştırmaların yapıldığı ve tedavinin geliştirildiği bilim dalına hematoloji (kan bilim) denilir.
KAN KİMYASI Kan; atardamar, toplar damar ve kılcal damarlardan oluşan damar ağının içinde dolaşan ;akıcı plazma ve hücrelerden meydana gelmiş kırmızı renkli hayati bir sıvıdır. Kan ve kan bozuklukları
DetaylıCANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER
CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı
DetaylıLaboratvuar Teknisyenleri için Lökosit (WBC) Sayımı Nasıl yapılır?
Lökosit (WBC) Sayımı Laboratvuar Teknisyenleri için Lökosit (WBC) Sayımı Nasıl yapılır? Araç ve Gereçler: Thoma Lamı, akyuvar sulandırma pipeti, türk eriyiği, lamel,mikroskop Thoma lamının hazırlanışı:
DetaylıFizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.
Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma
DetaylıTam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ
Tam Kan Analizi Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Tam kan analizi, en sık kullanılan kan testlerinden biridir. Kandaki 3 major hücreyi analiz eder: 1. Eritrositler 2. Lökositler 3. Plateletler
DetaylıHEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14
HEREDİTER SFEROSİTOZ İNT.DR.DİDAR ŞENOCAK Giriş Herediter sferositoz (HS), hücre zarı proteinlerinin kalıtsal hasarı nedeniyle, eritrositlerin morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk
DetaylıEĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM. (1 Mayıs Haziran 2017 )
Dekan V. Baş Koordinatör Dönem I Koordinatörü Dönem I Koordinatör Yardımcısı Dönem I Koordinatör Yardımcısı Kurulun amacı: 2016 2017 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN
DetaylıKLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR
KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR BİYOKİMYA LABORATUVARI Laboratuvarın çoğunlukla en büyük kısmını oluşturan biyokimya bölümü, vücut sıvılarının kimyasal bileşiminin belirlendiği bölümdür. Testlerin çoğunluğu,
DetaylıYGS ANAHTAR SORULAR #3
YGS ANAHTAR SORULAR #3 1) Bir insanın kan plazmasında en fazla bulunan organik molekül aşağıdakilerden hangisidir? A) Mineraller B) Su C) Glikoz D) Protein E) Üre 3) Aşağıdakilerden hangisi sinir dokunun
DetaylıKan ve sıvı-elektrolitler. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL
Kan ve sıvı-elektrolitler Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL VÜCUT SIVILARI VE ELEKTROLİTLER Vücut Sıvıları Su, insan hayatı için oksijenden sonra gelen en önemli yaşam kaynağıdır ve beslenmemizin vazgeçilmez unsurudur.
DetaylıCanlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.
Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen
DetaylıHÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ
HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ Hücre içi ve hücre dışı sıvılar bileşimleri yönünden oldukça farklıdır. Hücre içi sıvı intraselüler sıvı, hücre dışı sıvı ise ekstraselüler sıvı adını alır.
DetaylıDÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ
DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın
DetaylıBÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...
BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4
DetaylıORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI
ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen
DetaylıDoku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ
Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem Prof.Dr.Mitat KOZ Mikrodolaşım? Besin maddelerinin dokulara taşınması ve hücresel atıkların uzaklaştırılması. Küçük arteriyoller her bir doku
DetaylıVÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings
VÜCUT SIVILARI Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Su Dengesi Vücudumuzun önemli bir bölümü sudan oluşur ve su dengesi vücudun en önemli sorunlarından birisidir. Günlük olarak alınan ve vücuttan atılan su miktarı
DetaylıGELECEĞĠN KAN BAĞIġÇILARININ KAZANIMI ĠÇĠN TEKNĠK DESTEK PROJESĠ
GELECEĞĠN KAN BAĞIġÇILARININ KAZANIMI ĠÇĠN TEKNĠK DESTEK PROJESĠ Kan Bağışı LİSELER İÇİN BİLGİLENDİRME SEMİNERİ Kahraman olmak için ne yapmak lazım? Sadece 15 dakikanızı ayırarak hiç tanımadığınız 3 insanın
DetaylıAkdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;
TALASEMİ Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; Talasemi kırmızı kan hücrelerinin üretimini bozan genetik hastalıklardır. Ülkemizde çok sık görülmektedir. Hastaların kırmızı
DetaylıSıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını. birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların
Sıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların uzandığı fibroelastik bir kapsülle sarılıdır. Dalağın orta çizgisindeki hilumda kapsül
DetaylıBağışıklık sistemi nasıl çalışır?
On5yirmi5.com Bağışıklık sistemi nasıl çalışır? İnsanda bağışıklık sistemi, özellik ve görevleri nelerdir? Kaç çeşit bağışıklık sistemi vardır? Yayın Tarihi : 23 Ekim 2012 Salı (oluşturma : 10/3/2017)
DetaylıADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3
ADIM ADIM YGS LYS 184. Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 2) Geri Emilim (Reabsorpsiyon) Bowman kapsülüne gelen süzüntü geri emilim olmadan dışarı atılsaydı zararlı maddelerle birlikte yararlı maddelerde kaybedilirdi.
DetaylıFİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU
FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki
DetaylıT. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM
T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I Dekan Baş Koordinatör Dönem I Koordinatörü Dönem I Koordinatör Yardımcısı Dönem I Koordinatör Yardımcısı Kurulun
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)
11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı
DetaylıBAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ Bağışıklık sistemini etkileyen (uyaran veya baskılayan) maddeler özellikle kanser ve oto-bağışıklık hastalıklarının sağaltımında kullanılan ilaçlar Organ nakillerinde reddin
DetaylıT. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM
T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I Dekan Baş Koordinatör Dönem I Koordinatörü Dönem I Koordinatör Yardımcısı Dönem I Koordinatör Yardımcısı Kurulun
DetaylıProf. Dr. Neyhan ERGENE
DEKAN BAŞKOORDİNATÖR BAŞKOORDİNATÖR YARDIMCILARI DÖNEM II KOORDİNATÖRÜ DÖNEM II KOORDİNATÖR YARCIMCILARI Prof. Dr. Neyhan ERGENE Prof. Dr. Taner ZİYLAN Yrd. Doç. Dr. Füsun SUNAR Yrd. Doç. Dr. Şerife ALPA
DetaylıİLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL
İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Vücudun İlaçlara Etkisi (Farmakokinetik Etkiler) Farmakokinetik vücudun ilaca ne yaptığını inceler. İlaçlar etkilerini lokal veya sistematik
Detaylı4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI
4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI DERS 1: HEMOLİTİK ANEMİLER Bir otoimmun hemolitik aneminin tanısı için aşağıda yazılan bulgulardan hangisi spesifiktir? a. Retikülosit artışı b. Normokrom normositer aneminin
DetaylıT.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ VÜCUT SIVILARI- ELEKTROLİTLERİ VE KAN
T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ VÜCUT SIVILARI- ELEKTROLİTLERİ VE KAN Ankara, 2015 Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve Öğretim Programlarında yer alan yeterlikleri
DetaylıHematopoetic Kök Hücre ve Hematopoez. Dr. Mustafa ÇETİN 2013-2014
Hematopoetic Kök Hücre ve Hematopoez Dr. Mustafa ÇETİN 2013-2014 Konunun Başlıkları 1. Hematopoetik sistem 2. Hematopoez 3. Hematopoetik kök hücre Karekteristiği Klinik kullanımı Hematopoetik Sistem Hemato
DetaylıKan ve sıvı-elektrolitler. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL
Kan ve sıvı-elektrolitler Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL VÜCUT SIVILARI VE ELEKTROLİTLER Vücut Sıvıları Su, insan hayatı için oksijenden sonra gelen en önemli yaşam kaynağıdır ve beslenmemizin vazgeçilmez unsurudur.
DetaylıDOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri
DOKU Dicle Aras Doku ve doku türleri Doku Bazı özel görevler üstlenmiş hücre topluluklarıdır. Bir doku aynı yönde özelleşmiş hücre ve hücreler arası maddelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İntrauterin
DetaylıAnatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri
Anatomik Sistemler Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistem İskelet Sistemi İskeletin Görevleri Vücuda şekil verir. Vücuda destek sağlar. Göğüs kafes ve kafatası kemikleri
DetaylıENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA
ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ADRENAL BEZ MEDULLA BÖLGESİ HORMONLARI Böbrek üstü bezinin öz bölgesi, embriyonik dönemde sinir dokusundan gelişir bu nedenle sinir sisteminin uzantısı şeklindedir. Sempatik
DetaylıKAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI
KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI Prof. Dr. Mehmet Sönmez KTÜ Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Trabzon TRANSFÜZYON=TRANSPLANTASYON KAN TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI Sıklığı: % 5-10 % 10 % 1
DetaylıSolunum Sistemi Fizyolojisi
Solunum Sistemi Fizyolojisi 1 2 3 4 5 6 7 Solunum Sistemini Oluşturan Yapılar Solunum sistemi burun, agız, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trakea (soluk borusu), bronslar, bronsioller, ve alveollerden
DetaylıKansız kişilerde görülebilecek belirtileri
Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın
DetaylıİNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ LABORATUVAR TEKNİKLERİ PROGRAMI II DERS İÇERİKLERİ:
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ LABORATUVAR TEKNİKLERİ PROGRAMI II DERS İÇERİKLERİ: HEMATOLOJİ (2 4 6) 1 Hematolojiye giriş-tanımı, Hastaların genel değerlendirilmesi, 2 Kan,
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU
11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan
DetaylıProf. Dr. Selmin TOPLAN
384 ĐÇĐNDEKĐLER 1 Kanın Reolojik Özellikleri 1.1. Kanın Viskoz Özelliği 1.2. Kan Elemanlarının Reolojik Özellikleri 1.3. Eritrosit Süspansiyonun Dar Tüplerde Akışı ve Fahraeus-Lindqvist Etkisi 2. Kapiller
DetaylıSU VE HÜCRE İLİŞKİSİ
SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin
Detaylı5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR?
DERS : KONU : MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KAN VE KAN ÜRÜNLERİ TRANSFÜZYONU 1.) Kanın en önemli görevini yazın : 2.) Kan transfüzyonunu tanımlayın : 3.) Kanın içinde dolaştığı damar çeşitlerini yazın : 4.)
DetaylıE vitamininin kimyasal adı Tokoferol dur E vitamini etkinliği gösteren alfa, beta ve gama tokoferoller ve tokotrienoller denilen moleküller vardır En
E vitamininin kimyasal adı Tokoferol dur E vitamini etkinliği gösteren alfa, beta ve gama tokoferoller ve tokotrienoller denilen moleküller vardır En etkin olanı alfa tokoferoldür Tokoferoller antioksidan
DetaylıÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ
ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ İdrar oluşturmak... Üriner sistemin ana görevi vücutta oluşan metabolik artıkları idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırmak ve sıvı elektrolit dengesini korumaktır. Üriner
DetaylıDOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire
DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Dokuların oksijen ve besin ihtiyacını karşılayan, kanın vücutta dolaşmasını temin eden, kalp ve kan damarlarının meydana getirdiği sisteme dolaşım
DetaylıAHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM -ÖĞRETİM YILI DÖNEM I / DERS KURULU VI KAN ve LENF SİSTEMİ (29 Nisan Haziran 2019)
AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM -ÖĞRETİM YILI DÖNEM I / DERS KURULU VI KAN ve LENF SİSTEMİ (29 Nisan 2019 03 Haziran 2019) VI. DERS KURULU: KAN ve LENF SİSTEMİ Süre: Yöntem: Ölçme
DetaylıPlazma Proteinlerinin Fonksiyonları -1-
PLAZMA PROTEİNLERİ Plazma Proteinlerinin Fonksiyonları -1-1. Kanın osmotik ve onkotik basıncının sağlanması. 2. Plazmada bulunan birçok maddeyi ilgili yerlere taşıma. 3. Plazma suyunu damar yatağı içinde
Detaylıİnsanda Dolaşım Sistemi ve Vücudun Savunulması
İnsanda Dolaşım Sistemi ve Vücudun Savunulması A. DOLAŞIM SİSTEMİ Gelişmiş canlılarda hücrelerin gereksinim duydukları maddeleri hücreye taşıyan, hücrede oluşan artıkları hücreden uzaklaştırarak sabit
DetaylıKAN FİZYOLOJİSİ. Prof.Dr.MİTAT KOZ
KAN FİZYOLOJİSİ Prof.Dr.MİTAT KOZ Kan Kan damarlarında dolaşan kırmızı renkli sıvıya kan adı verilir. Özellikleri ; Kan sudan daha kalın, daha yapışkan ve daha yoğundur. Sudan 4-5 kata daha yavaş akar.
DetaylıAkıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır
9.Sınıf Biyoloji 1 Akıllı Defter vitaminler,hormonlar,nükleik asitler sembole tıklayınca etkinlik açılır sembole tıklayınca ppt sunumu açılır sembole tıklayınca video açılır 1 VİTAMİNLER ***Vitaminler:
DetaylıBELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!!
DERS : BİYOLOJİ KONU: HÜCRE BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!! Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimidir.( Virüsler hariç) Şekil: Bir hayvan
DetaylıBMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK
BMM307-H02 Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK ziynetpamuk@gmail.com 1 BİYOELEKTRİK NEDİR? Biyoelektrik, canlıların üretmiş olduğu elektriktir. Ancak bu derste anlatılacak olan insan vücudundan elektrotlar vasıtasıyla
DetaylıENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler
ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN
DetaylıHİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin
HİSTOLOJİ DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ - Canlı vücudunu meydana getiren hücre, doku ve organların çıplak gözle görülemeyen (mikroskopik) yapılarını inceleyen bir bilim koludur. - Histolojinin sözlük anlamı
DetaylıFizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 13 a
Fizyoloji PSİ 123 Hafta 13 Sağkalım için hücreler çevreleri ile madde alışverişi yapmalıdır O2 ve besin maddelerinin alınıp, CO2 ve atık maddelerin verilmesi Difüzyon madde taşınımında kısa mesafeler için
DetaylıİSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI
İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI 1- Vücuda şekil vermek 2- Kaslara bağlantı yeri oluşturmak ve hareketlerin yapılmasına olanaksağlamak 3- Vücut ağırlığını taşımak 4- Vücudun yumuşak kısımlarını korumak
DetaylıKloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.
Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü
DetaylıYGS YE HAZIRLIK DENEMESi #4
YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #4 1) Bir hücrenin X maddesini difüzyonla almakta olduğu görülmüştür. Bu hücre ve içerisinde bulunduğu ortamla ilgili, I. Ortamdaki X yoğunluğu hücreden daha fazladır. II. X in
DetaylıCanlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP
Tamamı karbon ( C ) elementi taşıyan moleküllerden oluşan bir gruptur. Doğal organik bileşikler canlı vücudunda sentezlenir. Ancak günümüzde birçok organik bileşik ( vitamin, hormon, antibiyotik vb. )
DetaylıDERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM. ANATOMİ 23 4x2 27. HİSTOLOJİ ve EMBRİYOLOJİ 27 5x2 32. FİZYOLOJİ 39 3x2 42 BİYOFİZİK BİYOKİMYA 7-7
YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI Dönem II TIP 2020 DOLAŞIM SOLUNUM SİSTEMLERİ DERS KURULU 05.11.2018-28.12.2018 DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM 23 4x2 27 EMBRİYOLOJİ
DetaylıHEMOSTAZİS S VE DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD.
HEMOSTAZİS S VE TRANSFÜZYON TEDAVİSİ DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD. HEMOSTAZ MEKANİZMALARI Damar Cevabı Trombosit aktivitesi Pıhtılaşma mekanizması Fibrinolitik sistem Damar cevabı Kanama
DetaylıGOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II II. KURUL
II. Kurul Dolaşım Sistemi ve Kan II. Kurul Süresi: 7 hafta II. Kurul Başlangıç Tarihi: 4 Kasım 2009 II. Kurul Bitiş ve Sınav Tarihi: 21 22 Aralık 2009 Ders Kurulu Sorumlusu: Yrd. Doç. Dr. Fatih EKİCİ 4
DetaylıHAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111
HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ
DetaylıYAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI BİYOLOJİ
YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI BİYOLOJİ CEVAP 1: (TOPLAM 9 PUAN) 1.1: Eğer terleme ve su emilimi arasındaki ilişkide ortam sıcaklığının etkisini öğrenmek istiyorsa; deneyi aynı sayıda yaprağa sahip aynı tür
DetaylıFARMAKOKİNETİK. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN
FARMAKOKİNETİK Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN 2 İlaç Vücuda giriş Oral Deri İnhalasyon Absorbsiyon ve Doku ve organlara Dağılım Toksisite İtrah Depolanma Metabolizma 3 4 İlaçların etkili olabilmesi için, uygulandıkları
Detaylı2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?
DEMİR EKSİKLİĞİ 1. Demir eksikliği anemisi nedir? Demir eksikliği anemisi : kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan demirin dışarıdan besinlerle yetersiz alınması yada vücuttan aşırı miktarda kaybedilmesi
DetaylıMİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI
MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar
DetaylıBÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?
BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar
DetaylıYARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger
YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük
DetaylıKİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK
KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Lokomotor sistemi oluşturan yapılar içinde en fazla stres altında kalan kıkırdaktır. Eklem kıkırdağı; 1) Kan damarlarından, 2) Lenf kanallarından, 3) Sinirlerden yoksundur.
DetaylıYAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf
YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf DOĞRU YANLIŞ SORULARI Nitel gözlemlerin güvenilirliği nicel gözlemlerden fazladır. Ökaryot hücrelerde kalıtım materyali çekirdek içinde bulunur. Ototrof beslenen canlılar
DetaylıGENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM
GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)
DetaylıDr. Aydoğan Lermi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
RETİKÜLOSİT SAYIMI RETİKÜLOSİTLER Dr. Aydoğan Lermi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Retikülositler olgunlaşmalarını henüz tamamlamamış eritrositler dir. Yani çekirdeklerini kaybetmeye
DetaylıARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU
ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU Arı Zehiri - Tanım Arı zehiri, bal arıları tarafından öncelikle memelilere ve diğer iri omurgalılara karşı
DetaylıKemik İliği Ne İşe Yarar? Turkish Edition
Kemik İliği Ne İşe Yarar? Turkish Edition Kemik İliği Ne İşe Yarar? Resimler: Kirk Moldoff Çeviri: Dr. Zulkhumor Yunusova, Taşkent, Özbekistan. The Myelodysplastic Syndrome Foundation, Inc. tarafından
DetaylıDESTEK ve HAREKET SİSTEMİ. Kemiklerin Görevleri: - Destek ve hareket sistemimiz: iskelet sistemi, eklemler ve kas sisteminden meydana gelir.
DESTEK ve HAREKET SİSTEMİ - Destek ve hareket sistemimiz: iskelet sistemi, eklemler ve kas sisteminden meydana gelir. İskelet Sistemi - İskelet sisteminin oluşturan yapılar kemiklerdir. - Kemikler şekillerine
DetaylıHemoglobin Yıkımı Yaşlı eritrositler makrofajlar tarafından fagosite edilmesi sonucu ortaya çıkan Bilirubin, karaciğerde Glukuronid ile birleşerek safra yoluyla sindirim kanalına verilir. Burada feces
DetaylıKANIN GÖREVLERİ NELERDİR?
Dr. Nazan ÇALBAYRAM KAN NEDİR? KANIN GÖREVLERİ NELERDİR? Kan Ürünleri Nelerdir? Kan Transfüzyonu Kan transfüzyonu, kan ürününün doğrudan bir canlının dolaşım sistemine verilmesidir. Kan Transfüzyonu İçin
Detaylı