TÜM SERAMİK SİSTEMLERDE KULLANILAN ADEZİV SİMANLARIN İN VİTRO VE İN VİVO OLARAK İNCELENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜM SERAMİK SİSTEMLERDE KULLANILAN ADEZİV SİMANLARIN İN VİTRO VE İN VİVO OLARAK İNCELENMESİ"

Transkript

1 T.C EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI TÜM SERAMİK SİSTEMLERDE KULLANILAN ADEZİV SİMANLARIN İN VİTRO VE İN VİVO OLARAK İNCELENMESİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi: Ece TAMAÇ Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Suna TOKSAVUL İZMİR 2007

2 ÖNSÖZ Tezimin hazırlanması sırasında her türlü yardım ve bilgilerini benden esirgemeyen çok değerli hocam Sayın Prof. Dr. Suna TOKSAVUL a ve bu çalışmamın her aşamasında bana yardımcı olan Sayın Dr.Muhittin TOMAN a ve Dt. Kadir FİRİDİNOĞLU na, ayrıca beni her zaman destekleyen aileme çok teşekkür ederim. Saygılarımla. İzmir-2007 Stj. Dişhekimi Ece TAMAÇ

3 İÇİNDEKİLER Sayfa Giriş ve Amaç Genel Bilgiler Bölüm I Tüm Seramik Restorasyonlar Tüm Seramik Sistemlerin Endikasyonları Tüm Seramik Sistemlerin Kontrendikasyonları Tüm Seramiklerin Avantajları Tüm Seramik Sistemlerin Dezavantajları Tüm Seramik Sistemlerin Sınıflandırılması Seramik Alt Yapıların İçeriklerine Göre Sınıflandırılması Güçlendirilmiş Tüm Seramik Core Sistemleri Alümina İle Güçlendirilmiş Porselen Jaket Kronlar Cam İnfiltre Yüksek Dayanıklı Seramik Core Sistemleri Saf Alümina Core Sistemleri Rezin Bazlı Cam Seramikler Mika Bazlı Cam Seramikler Hidroksilapatit Bazlı Cam Seramikler Lösit Bazlı Cam Seramikler Lityumdisilikat ve Apatit Kristalleri ile Güçlendirilmiş Cam Seramikler Zirkonyum Oksit İçeren Core Sistemleri Yapım Tekniklerine Göre Tüm Seramik Sistemlerin Sınıflandırılması Kimyasal Yapılarına Göre Cam Seramiklerin sınıflandırılması...15

4 1.6.Tüm Seramik Kronların Kalıcı Simantasyonunda Kullanılan Simanların Sınıflandırılması Çinkofosfat Siman Polikarboksilat Siman Silikofosfat Siman Cam İyonomer Siman Rezin Modifiye Cam İyonomer Siman Polimer Simanlar Akrilik Simanlar Rezin Kompozit Simanlar.. 17 Bölüm II 19 1.Adezyon 19 2.Serbest Yüzey Enerjisi ve Islanma Dental Adezyon Diş Dokusuna Adezyonu Etkileyen Faktörler Mine Dokusunun yapısı ve Adeziv Özellikleri Dentin Dokusunun yapısı ve Adeziv Özellikleri Smear Tabakası 25 4.Adeziv Teknik ve Tüm Seramik Restorasyonların Simantasyonunda Kullanılan Rezin Simanlar Bağlayıcı Ajanlar Dentinin Yüzey Koşullarının Değiştirlmesi Azalan Yüzey Enerjisinin Yükseltilmesi Bağlayıcı Ajan İnfiltrasyonu Dentin Bağlayıcı Sistemlerin Sınıflandırılması..30

5 4.2.1.Birinci Kuşak Bağlayıcı Sistemler İkinci Kuşak Bağlayıcı Sistemler Üçüncü Kuşak Bağlayıcı Sistemler Dördüncü Kuşak Bağlayıcı Sistemler Beşinci Kuşak Bağlayıcı Sistemler Rezin Kompozit Simanlar Rezin Kompozit Simanların Sınıflandırılması Kimyasal Yolla Polimerize Olan Rezin Kompozit Simanlar Işık ile Polimerize Olan Rezin Kompozit Simanlar Hem Kimyasal Hem de Işık ile Polimerize Olan Rezin Kompozit Simanlar.35 5.Tüm Seramik Restorasyonların Simantasyonunda Yeni Yaklaşımlar.37 6.Tüm Seramik Restorasyonların Klinik Uygulama Basamakları Ağızdışı ve ağıziçi Muayene ve Anamnez Birinci Ölçü ve Çenelerarası İlişki Kaydı Model Analizi ve Tedavi Planı Diş Preparasyonu Ölçü Alınması Simantasyon 41 Gereç ve Yöntem 43 Bulgular..45 Tartışma..50 Sonuç..59 Özet.60 Kaynaklar...62

6 GİRİŞ VE AMAÇ: Porselen restorasyonların tercih edilmelerinin nedeni daha üstün estetik özellik göstermelerinin yanı sıra çiğneme kuvvetlerine karşı olan tutunma ve dirençlerinin de iyi olmasıdır. Bu tutunma ve direnci sağlamak için porselen restorasyonların uygulanmasında uygun teknik ve siman kullanılması çok önemlidir. Adeziv restorasyonlarla ilgili ilk çalışmalarda bir çok klinik başarısızlığın, simantasyon yüzeylerinden kaynaklandığı gösterilmiştir. İç yüzeylerde oluşan gerilim stresleri nedeniyle klinik uygulamalarda bu yüzeylerin ileri ki bölümlerde detaylı şekilde açıklanacak bazı yöntemlerle güçlendirilmesi gerekmektedir (2). Çiğneme fonksiyonu sırasında oluşan farklı yönlerdeki kuvvetler restorasyonlar üzerinde farklı sonuçlar doğururlar. Sert bir besinin ısırılması sırasında restorasyon üzerine dik gelen kuvvetler simanda bir basma gerilimi oluştururken, yapışkan bir besin çiğnendiğinde restorasyonun giriş yolunun tersi yönde oluşan kuvvetler simanda bir çekme gerilimi oluştururlar. Bu nedenle yapılan restorasyonların bu kuvvetleri karşılayacak iyi bir tutunma özelliği olmalıdır. Çiğneme sırasında oluşan horizontal yönlü kuvvetler ise restorasyonlar üzerinde istenmeyen makaslama gerilimleri ve hatta kaldıraç hareketlerine de neden olmalarından, restorasyonun bu yatay kuvvetlere karşı koyacak yeterli direnci de olmalıdır (3). Kuvvetlerin olumsuz etkilerinden kaçınmak için özellikle simantasyon yüzey alanı az olan restorasyonlarda dayanıklılığı ve tutuculuğu yüksek adeziv rezin simanların kullanılması klinik olarak büyük avantaj sağlamaktadır. Bu doğrultuda gerçekleştirilen çalışmamızda klinik uygulamalarda kullanmakta olduğumuz kompozit rezin simanların basma ve çekme dayanıklılıkları in vitro olarak incelenmiş ve farklı sistemlerle yapıştırılan porselen restorasyonların uzun süreli klinik başarıları hakkındaki literatür bilgileri de karşılaştırılmıştır.

7 GENEL BİLGİLER: BÖLÜM 1 1.TÜM SERAMİK RESTORASYONLAR: Porselenin restoratif bir materyal olarak kullanılmaya başlanması ile estetik diş hekimliğinde yeni bir dönem başlamıştır. Ancak porselenin dental restorasyon materyali olarak günümüzdeki halini alması için daha sonraki dönemlerde pek çok ilerleme ve gelişme kaydedilmiştir. Porselenin gelişiminden bu yana en çok ilgiyi metal destekli porselen (MDP) uygulamalar görmüş, hatta günümüzde bile ön bölge restorasyonlarında MDP leri daha iyi bir estetik sonuç elde etmek için kullanan dişhekimi sayısı oldukça fazladır. Ancak MDP uygulamalarında tüm seramik restorasyonlarla karşılaştırıldığında ışık geçirgenliklerinin olmamalarına bağlı olarak estetik problemler oluşmaktadır. Doğal dişler, metal bir alt yapının olmadığı seramik jaketler ve döküm cam seramik kronlar ışığın iletilmesine izin verirler li yıllara kadar, estetik dişhekimliğinin temeli, diş yapısının en iyi şekilde taklit edilebilmesiydi. Bu dönemden günümüze kadar olan dönemde ise bir kaç metal destekli seramik kron sistemi geliştirilmiş ve tüm seramik sistemler içerisine dahil edilmiştir. Bu sistemlerin geliştirilmiş fiziksel ve mekanik özellikleri, adeziv teknolojideki mineye ve dentine bağlanma, porselen pürüzlendirme ve silanizasyon gibi yeniliklerle birleştirilerek birçok yeni protetik tedavi seçenekleri ortaya çıkarılmıştır. 1.1.Tüm seramik sistemlerin endikasyonları a) Çürüme, aşınma, renklenme, uzama gibi nedenlerle doğal kronu kaybolmuş dişlerde, b) Dişlerde var olan estetik bozukluları veya çapraşıklıkları gidermek amacıyla

8 c) Diş yapısının ve periodontal sağlığın mutlak korunması gerektiği durumlarda d) Kanal tedavisi görmüş dişlerin daha sonraki dönemde çürümeleri ve renklenmeleri durumunda e) Eksik kalmış, sürmemiş dişlerini yerini almış diğer dişlere ortodontik tedavi uygulanamadığı durumlarda yapılabilirler.(4,5) 1.2.Tüm seramik sistemlerin kontrendikasyonları a) Diş kesimi sonrası kapanış mesafesinin 1mm den daha az olduğu durumlarda b) Örtülü kapanış ve ileri itimin önemli ölçüde artmış olduğu vakalarda c) Kesimden sonra retansiyonun en alt düzeyde olacağının düşünüldüğü kısa veya yetersiz desteğe sahip dişlerde madde kaybının artışına paralel seramik kalınlığının da normalden fazla olacağı vakalarda d) Daha önceden basamaksız kesim yapılmış ya da özellikle arka dişlerde lingualde basamaklı kesimin olanaksız olduğu vakalarda e) Ön dişlerde lingual yüzeylerin çok konkav olması durumunda veya hiç singulum olmaması durumunda f) kuvvetli ve aktif bir kas sistemine sahip olan, pipo kullanımı ve bazı meslek alışkanlıklarına sahip olan bireylerde de tam seramik kuronlar uygulanmamalıdır.(4,5) 1.3. Tüm seramiklerin avantajları a) Yüksek dirençli seramik restorasyonlar biyolojik olarak daha uyumludurlar. b) Alerjik reaksiyon oluşturmazlar. c) Işığın köke kadar ulaşmasını sağlayarak dişeti bölgesindeki gölgelenmeyi ortadan kaldırırlar.

9 d) Işık geçirgenliği, yapının bölgesel olarak renklendirilebilmesi ve boyanabilmesi sayesinde estetik açıdan çok üstündürler. e) Isısal irritasyonları minimumdur. f) Metal destekli seramik restorasyonlarda metal nedeni ile ortaya çıkan oksidasyon problemi ortadan kalkar ve opak fırınlama aşamalarına gerek kalmaz. g) Post-core uygulamalarında preparasyon renginin veya simanın, restorasyonun genel rengini etkilemesini engeller. h) Dişetinde irritasyon oluşturmadığı için dişeti çekilmesi riskini ortadan kaldırmaları gibi bir avantaja sahiptirler. (6,7,8,9) 1.4. Tüm seramik sistemlerin dezavantajları 1. Laboratuar çalışmaları daha fazla dikkat ve titizlik gerektirir. 2. Diş kesimi daha dikkatle yapılmalıdır. 3. Özellikle üst çene arka diş bölgesinde basamaklı kesimin uygulanma zorluğu vardır. 4. Daha pahalıdırlar. (10) Tüm seramik sistemlerin diğer protetik amaçlı malzeme ve sistemlere göre üstünlüğü ve kullanımındaki yaygınlaşma genel bir kabul görse bile, farklı tüm seramik sistemleri incelendiğinde, estetik dayanıklılık, adeziv sistemlere uyumluluk, karşıt doğal dentisyonda oluşan aşınma gibi istenilen temel özelliklerin hepsini içeren tek bir tür sistem halen mevcut değildir. Çıkarılan her yeni sistem bu temel kriterlere biraz daha yaklaşmaktadır. Bu alandaki hızlı gelişmeler, ileride tüm kriterlere uyan tüm seramiklerin de piyasaya çıkacağının adeta bir habercisi sayılmaktadır. (11)

10 1.5. Tüm seramik sistemlerin sınıflandırılması: Tüm seramik sistemler içeriklerine, yapım teknikleri ve kimyasal yapılarına göre gruplandırılabilir Seramik alt yapıların içeriklerine göre sınıflandırılması; Güçlendirilmiş Tüm Seramik-Core Sistemleri Yapılan ilk tüm seramik kron uygulamalarında, seramiğin kırılma sorununun önüne geçilememiştir. Her ne kadar porselenin vakum altında pişirilmesi tekniği ile gözenekli yapısı azalmış, translüsensi özelliği gelişmiş ve bükülme direnci % 20 oranında artmış olsa da bu gelişmeler yetersiz kalmıştır. Araştırmalar, kronların iç yüzeyindeki çatlaklardan gelişen kırıkları önleyebilecek yeterli güç ve dayanıklılığa sahip çekirdek (core) seramiği geliştirme çabası ile sürdürülmüştür(12, 13) Alümina ile güçlendirilmiş porselen jaket kronlar İlk güçlendirilmiş tüm seramik kron sistemleri; McLean ve Hughes tarafından geliştirilmiş ve platin folyo üzerinde uygulanmıştır. Feldspatik porselenle kaplanmış (VitaDur N, Vita) porselen kor materyali %50 alüminyum oksitle güçlendirilerek bükülme direncinde artış görülmüştür(14). Bunun nedeni; alümina taneciklerinin, camdan çok daha güçlü olup, çatlaklar karşısında bir stoper gibi davranmasıdır. Alüminöz core seramiğinin bükülme direnci MPa olup, feldspatik porselenin yaklaşık 2 katı kadardır. Bu tür seramik ile üst ön bölge restorasyonları yapılabilir(l2,15). Uygulamalarında rezin simanlar kullanılmakta ve simantasyon öncesinde hidroflorik asitle porselenin iç yüzeyinde retantif yüzey oluşturulmaktadır. Ancak bu konvansiyonel anlamda bir retansiyon değildir. Esas olarak kumlama ve silan uygulaması ile retansiyon sağlanır. Renk dezavantajı nedeniyle genellikle alt tabakalarda kullanılır Southan ve Jorgensen, porselen jaket kuron yapımı sırasında platin folyoyu porselen ile ıslatmanın zorluğuna değinmişler

11 ve ısıya dayanıklı bir güdüğün daha iyi ıslanabildiğini bulmuşlar; dolayısıyla daha iyi kenar uyumu sağlanabileceğini ileri sürmüşlerdir. Bunu takiben, alüminöz porselen jaket kuronu, ısıya dayanıklı güdük üzerine işlernek yolu ile Hi-Ceram sistemi geliştirilmiştir. Bu, In-Ceram sisteminin geliştirilmesinde önemli bir adım olmuştur. İlk büzülme eğilimi göstermeyen (shrink-free) porselen sistem ise klasik feldspatik porselenle kaplanmış ve enjeksiyon şeklinde dökümle hazırlanmış opak alüminöz bir kordan oluşmaktadır. Bu boyutsal küçülmeye uğramayan porselenlerde hacmin kontrolü amacıyla alüminyum oksite magnezyum oksit katılmıştır (Cerestore). (16) Avantajları kor seramiğin fırınlanması sırasındaki büzülmenin en aza indirilmiş olmasıdır ancak bu fırınlama işlemi sırasında pörozite ve marjinal düzensizlikler de oluşabilmektedir Cam İnfiltre Yüksek Dayanıklı Seramik Core Sistemleri Alüminöz kor fabrikasyonunda başka bir yöntem ise 1985 yılında Sadoun tarafından geliştirilen slip-cast tekniğidir; bu teknikte slip denilen su içinde alüminyum partikülleri dağılmış haldedir ve bu sıvının içine alçı güdük daldırıldığında kapiller basınç nedeniyle alçı suyu emer ve böylece alüminyum partikülleri alçıya kenetlenmiş olur. Güdük kuruduktan sonra 1120 C' de losaat sinterize edilir. Bu sinterizasyon işlemi sırasında, sadece katı faz sinterizasyonu gerçekleşir. Sıvı faz sinterizasyonu ve alumina tozunun tam yoğunlaşması için gereken ısı çok yüksektir. Sonuçta elde edilen seramik gözenekli bir yapıda olup, dayanıklılığı 6-10 MPa arasındadır. Bu pöröz yapı daha sonra l100 C' de 4-6 saat pişirilerek düşük viskosite gösteren sodyum lantan cam solusyonu ile infiltre edilir. Cam, gözenekli yapıdaki alumina içine dağılarak, alumina taneciklerinin aralarındaki boşlukları doldurur. Yeni oluşan seramiğin bükülme direnci MPa'dır. Yüksek bükülme direnci ile hem ön hem arka bölgede tüm seramik kron

12 yapımında uygulanabilir. İlk olarak Inceram (Vita) ismiyle piyasaya sürülmüştür. İki aşamalı bu seramiklerin fırınlanması sinterizasyon ile olur. Pöröz tebeşirimsi yapıdaki sinterize edilmiş alüminyum partiküllerinden oluşan korun ilk aşaması olukça dayanıksız olduğu halde cam tabakayla (Na, Ca, AlO, AlSi) kaplandığı ikinci aşama sonunda dayanıklı hale gelirler. Dezavantajları genelikle korun üzerine kaplanan porselenle kor arası bağlantının bozulması ve uyuşmazlıklar gözlenmesidir. Bu sistemin bir devamı olan In-Ceram Spinell (magnesia) daha düşük sertlik değerlerine sahip olmasına karşın yüksek translüsensi nedeniyle daha iyi optik özellikler göstermektedir. Bu nedenle, estetiğin önemli olduğu ön bölge tek kron uygulamalarında kullanılması önerilmektedir. In-Ceram seramik sistemi günümüzde, zirkonyum oksitten oluşan bir alt yapı ile güçlendirilmektedir. In-Ceram Zirconia adı verilen seramik sistemiyle, özellikle arka bölgede çok üyeli köprü yapımı olasıdır (17,18,19). Bu teknolojinin kullanıldığı dental seramikler her yerde aynı renktedir ancak üzerine daha sonra boyama yapılarak kullanılabilirler. Tek diş restorasyonlarında renk uyumunu sağlamak oldukça zor olmaktadır Saf Alumina Core Sistemleri Bir diğer alüminöz porselen ise alümina kor üzerine CAD/CAM sistemin uygulanmasıdır (PROCERA). Saf alumina core seramiği içeren Procera All Ceram Sistemi (Nobel Biocore, Köln) CAD/CAM teknolojisini temel alan bir sistemdir. Bu sistem 1993 yılında Andersson ve Oden tarafından tanıtılmıştır. Bu yöntemde kesilmiş dişlerin modelleri, bilgisayar destekli özel tasarlanmış bir aygıt ile okunup, alüminanın sinterizasyon büzülmesini karşılayacak oranda genişletilerek metal güdük hazırlanır. Elde edilen veriler modem aracılığı ile asıl üniteye aktarılır. Çok yüksek sertlikte üretilmiş % 99,5'luk alüminyum oksit tozunun, hazırlanan özel

13 güdükler üzerine basınç ile sıkıştırılmasıyla elde edilen alt yapılar 1550 C'de 1 saat süre ile yoğun olarak sinterize edilir. Daha sonra core üzerine uygun bir üst yapı seramiği uygulanır.(17,18,20) Yaklaşık 700 MPa'a kadar çıkabilen bükülme dirençleri ve artmış translusensi özellikleri bu sistemin avantajlarıdır. Günümüzde bu özellikleri ile kullanım alanı bulmaktadır Rezin bağlı seramikler-cam seramikler a)lösitle güçlendirilmiş feldspatik cam seramikler (IPS-Empress, Finesse) b)lityum disilikat ve apatit içeren cam seramikler (Empress 2) c)apatit bazlı cam seramikler (Florapatit-Empress 2, hidroksilapatit- Cerapearl) d)fluoromica cam seramikler (Dicor) Mika bazlı cam seramikler Jones'a (21) göre ilk defa 1923 yılında Wain tarafından ortaya atılan porselenin döküm tekniği, Mac Culloch tarafından 1968'de geliştirilerek dökülebilir cam porselenden fabrikasyon hareketli protez dişleri ve ilk döküm cam porselen kronu yapılmıştır. Ardından Mc Lean'e (22) göre 1983'te Gross-man, tetrasilisikfluormika kristalleri içeren döküm cam kronları geliştirmiştir. İlk dental cam seramik sistem %45 cam, %55 tetrasilisikformika kristali içeren Dicor ticari ismiyle (Dentsply İnternational York,PA) tanıtılmıştır. Bu cam porselen, 1370 C'de refraktör güdük içerisinde santrifüj tekniği ile dökülür. Daha sonra kristalizasyon işlemi için ısı uygulanır. Porselenin renklendirilmesi yüzey cilası veya ince tabaka porseleni uygulaması ile yapılır (23). Son yıllarda, Dicor kronların dış boyama ve translüsent yapısından kaynaklanan estetik sınır lamaların üstesinden gelmek amacıyla, döküm porselen core üzerine feldspatik porselen pişirilmektedir.

14 Dökülebilir cam porselenin kullanım alanlarının tek üyeli restorasyonlarla sınırlı olması nedeniyle, porselenin yapısını güçlendirmek amacıyla içine zirkonyum oksit ve alüminyum oksit ilave edilmiş ve elde edilen porselenin esneme ve kırılma direncinde artış olduğu kaydedilmiştir Hidroksilapatit bazlı cam seramikler; Hobo ve Iwata doğal diş yapısını taklit etmek için sentetik hidroksilapatitin en ideal restoratif materyal olacağı düşüncesiyle 1985 yılında indirekt bir teknik geliştirmişlerdir. Cera-Pearl (Kyocera Corp. Kyoto, Japonya) adı verilen bu sistemin tekniği Dicor cam porselene benzemektedir. Bu sistemde kalsiyum fosfat esaslı cam, kontrollü ısı uygulamasıyla kısmen kristalin bir yapıya dönüştürülür. Bu ilk kristalin faz oksiapatit yapısındadır. Suyun varlığında hemen hidroksilapatite çevrilir. Işığı kırma özelliği, yoğunluğu ve termal iletkenliği doğal mineye benzer bulunmuştur Lösit bazlı cam seramikler Lösit ile Güçlendirilmiş Metal DesteksizPorselen Sistemi [(Ips Empress (Ivoelar), Finesse (Ceramco)] 1983 yılında geliştirilmiş bir sistemdir. Mum modelaj ve mum atımı tekniği kullanılan bu sistemde, refraktör güdük içinde kısmen ön işlemlere tabi tutulmuş ve renklendirilmiş cam-lösit tabletler ısıtılıp preslenmektedir. Bu teknik için geliştirilmiş olan cam porselen materyali esas olarak feldspatik porselen olup lösit kristalleri ile güçlendirilmiştir, iki farklı yapım tekniğine sahiptir, ilk teknikte renksiz porselen kullanılarak yapılan restorasyon, yüzey renklendirmesine tabi tutulur, ikinci teknikte renklendirilmiş dentin tabletleri kullanılır. Restorasyonun son formu, veneer porselen materyali ile tabakalama tekniği kullanılarak verilir. Basınç altında pişirmenin ardından yapılan tabakalama yada boya uygulaması gibi fırınlama işlemlerinin, lösit kristallerinin yoğunlaşması ile cam faz içinde daha homojen bir yapı sağladığı ve bunun da dayanıklılığı önemli

15 ölçüde arttırdığı bildirilmekle birlikte ilave fırınlama işlemlerinin core materyalin direncine bir etkisi olmadığını ifade etmişlerdir. Ayrıca O'Brain'ın belirttiğine göre Sorensen ve arkadaşları, lösit ile güçlendirilmiş kronlarda esneme direncinin kron kalınlığı ile artmadığı kaydedilmiştir. Bununla birlikte, cam ve kristallerin termal genleşme katsayılarının farklı olması sonucu porselen içinde oluşan streslerin, yapının dayanıklılığını arttırdığı bilinmektedir. Bu sistemle inley, onley, tek kron ve laminate veneerler yapılabilmektedir. Esas olarak bir feldspatik porselen olan IPS Empress'in kristalin yapısı, lösit kristallerinden (Si0 2 - Al K 2 0) oluşmaktadır. Lösit ile güçlendirilmiş porselen çekirdekleri elde etmek üzere, öncelikli olarak esas cam yapı eritilir. Kristalizasyon ve çekirdekleşme için ısıl işleme tabi tutulduktan sonra öğütülür. Toz halindeki yapıya, stabilize edici kimyasal katkı maddeleri, fluoresans bileşikler skalalardaki renkleri sağlayacak şekilde boyalar katılır. Daha sonra çekirdekler şeklinde preslenip yaklaşık 1200 C de ısıl işleme tabi tutularak kullanıma hazır hale getirilir. Boyama tekniği için yarı şeffaf hazırlanan çekirdekler C'de, kendilerine özgü fırınlarında preslenir. Lösit ile güçlendirilmiş porselen sistemin de, kontrol edilmiş yüzey kristalizasyonu söz konusudur. Kontrol edilmiş yüzey kristalizasyonunda kristaller, cam partüküllerinin yüzeyinden merkezine doğru büyüme gösterir. Temel yapıyı oluşturan camdaki kristalizasyon ve çekirdekleşmenin ilk safhası, cam tozunun, gren sınırları içerisinde başlar, kısa bir ısıl işlemden sonra, yüzey kristalizasyonu sonucunda, küçük lösit kristalleri gelişir. Kristaller, kristalizasyonun merkezinden, çiçek yaprağı şeklinde büyümeye başlar ve 1200 C'lik ısıl işlem sırasında da gelişmeye devam ederler. SEM de yapılan çalışmalarda, Empress çekirdeklerindeki lösit kristallerin

16 kümeler halinde gruplaştığı ve camsı fazın geniş sahalarında yerleşmiş olduğu gözlenmiştir. Buna rağmen basınç fırınından çıkan Empress'de, lösit kristallerinin daha iyi dağılım gösterdiği saptanmıştır. Cam yapı içinde kristallerin bu dağılımı, porselenin dayanıklılığındaki artışı açıklayabilir. Dayanıklılığın artışındaki diğer bir unsur da, tekrarlanan fırınlama işlemleri esnasında, cam ile kristallerin farklı ısısal genleşme katsayılarından dolayı gelişen farklı gerilimlerdir. Lösit kristalleri, yüksek oranda ısısal genleşme gösterirler. Soğuma esnasında, düşük ısısal genleşme katsayısına sahip cam yapı içinde yüzeysel sıkışma gerilimleri (tangential compressive stress), yüksek ısısal genleşme katsayısına sahip lösit kristallerinde ise merkezden çevreye doğru gerilimler (radial stressier) gelişir. Daha sonra, yüzeysel gerilimler, lösit kristalleri arası, bağlanma dayanıklılığından (cohesive strenght) daha yüksek değere ulaştığında, küçük çatlaklar gelişir. Bu sırada, lösit kristallerinin bir kısmının, cam yapıdan ayrıldığı görülür. Başlangıçtaki kuvvetler dengesi, daha sonra yerini baskı kuvvetlerinin egemenliğine bırakır. Cam yapının, baskı kuvvetlerine karşı dayanıklılığı, ara yüzlerdeki baskı kuvvetlerini karşılayacak kadar yüksektir. Lösit ile güçlendirilmiş ve ısı-basınç tekniği ile şekillendirilen bir diğer sistem Finesse All Ceramic (Dentsply Ceramco, Burlington, NJ) sistemidir. Bu sistem de kayıp mum tekniği esasına dayanır. Konvansiyonel yüksek ısı porselenlerinin olumlu özelliklerine ek olarak diğer dental seramiklerde bulunmayan kendine özgü olumlu özellikler de içeren bir düşük ısı seramik sistemidir. Bu sistemde, ısı ve basınçla şekillendirme işlemi 850 C de yapılmaktadır. Boyama ve tabakalama teknikleri uygulanabilmektedir. Diğer sistemlerle karşılaştınldığında, laboratuar işlemlerinin

17 daha düşük ısıda gerçekleştirildiği görülmektedir. Çekirdek seramiği hazırlandıktan sonra, Finesse seramiği 760 C düşük ısıda tabakalama tekniği ile pişirilir. Finesse seramiğinin düşük ısıda pişirilmesinin bazı avantajları vardır: 1) Kenar uyumları daha iyi olan restorasyonlar yapılabilir. 2) Isı-basınç yöntemi ile şekillendirmenin ardından, restorasyon yüzeyinde revetman artıkları kalmaz. 3) Klinikte seramik yüzeyine, polisaj lastikleri ile cila yapılabilir. 4) Karşıt dişlerde oluşturduğu aşınma en az düzeydedir. 5) Aşınması, doğal dişin aşınmasına yakındır. Finesse All Ceramic sistemi; inley, onley, lamina ve tek kron seramik restorasyonların yapımında kullanılabilir Lityum Disilikat ve Apatit Kristalleri ile Güçlendirilmiş Cam Seramikler Empress2 (IvoclarVivadent, Schaan, Liechtenstein) bir lityum disilikat cam seramiğidir. Kristal fazı lityum disilikat kristallerinden oluşmaktadır. Bu kristaller cam seramiğin hacimce % 70'ini kaplamaktadır. Lityum disilikatın mikro yapısı; birbirine kilitlenmiş, küçük, plaka tarzında rasgele dağılmış kristallerden oluşan değişik bir yapı gösterir. Kristallerin bu düzeni dayanıklılık açısından idealdir. Bu cam seramiğin mekanik özellikleri lösit cam seramiklerden çok daha üstündür. Bükülme direnci MPa'dır ve kınlma dayanıklılığılösit cam seramiğin yaklaşık 3 katı kadardır. Cam matriksi ve kristal fazı arasındaki optik uyuma bağlı olarak. ışığın malzeme içinden geçerken saçılmasının en aza indiği ve bu cam seramiğin oldukça translüsent olduğu ileri sürülmektedir. Empress2 cam seramiğinin geliştirilmesindeki asıl amaç, tüm seramik köprü yapabilmektir. Bu sistemin diğer geliştirilme hedefleri arasında; 250 MPa' ı aşan direnç sağlamak, doğal dişe yakın

18 trans1üsensi oluşturmak, l200 C'nin altında visköz akış uygulanabilen laboratuvar işlemlerine olanak tanımak sayılabilir Zirkonyum Oksit İçeren Core Sistemleri Diş hekimliğinde tüm seramik sistemler içinde en son geliştirilen core sistemleri, ytrium tetragonal zirconia polikristalleri (Y - TZP) içeren materyallerdir. Saf zirkonyum kübik halden tetragonal hale dönüştüğü polimorfik fazdan cismi kararsız yapan sinterizasyondan sonra yüksek sıcaklıklardan soğutulduğunda yüksek bir hacim değişiminin eşlik ettiği monoklinik faza dönüşür. (Yanagida ve ark) buna rağmen %3-6 w-t lik Y ilavesi zirkonyumu oda sıcaklığında başka yolla karalı olmayan tetragonal fazda stabilize eder. (Green ve ark 89, Yanagida ve ark. 96) zirkonyumu tamamen stabilize etmek için gerekli olandan daha az konsantrasyonlarda Y eklenmiş zirkonyum, sinterize seramik kübik ve tetragonal fazların bir karışımını içerdiğinde YPSZ adını alır. (Green ve ark.1989, Yanagida ve ark. 1996) YPSZ fiziksel özellikleri optimize eder ve alumina seramiğe göre daha çok kırılma direnci ve kuvveti sergiler.(takagi ve ark.1985, Rieger 1989). 80 lerin sonundan bu yana, YPSZ ortopedide kalça protezlerinde de kullanılmaktadır.(christel1989, Cales 1994). Diş hekimliğinde YPSZ hayvanlarda oral implant materyali olarak başarıyla test edilmiştir.(akagawa ve ark. 1993) son yıllarda, endodontik olarak tedavi gören dişler için YPSZ postlar tanıtılmış (Sandhaus ve Pasche 1994,Meyenberg ve ark. 1995, Simon ve Paffrath1995, Dietschi ve ark. 1997, Kern ve ark. 1997) ve halen dental implantlar için YPSZ üst yapılar geliştirilmektedir. Bu sistemlerden biri olan Cercon (DCS-Precident) beyaz renkli bir core içerir; bu nedenle kullanım alanı sınırlanabilir. Diğer bir sistem Lava ise nispeten daha translusent bir core kullanır.zirkonyum oksit esaslı tüm seramik sistemlerin avantajları şu şekilde sıralanabilir:

19 Zirkonyum oksit esaslı sistemlerin biyouyumluluğu bir çok in vivo çalışma ile değerlendirilmiş ve restorasyon çevresindeki bakteri kümelenmesi açısından karşılaştınldığında titanyumdan daha iyi sonuçlar verdiği görülmüştür Yapım tekniklerine göre tüm seramik sistemlerin sınıflandırılması a) Platin folyo tekniği: (Renaissance, Sunrise) : %50 alüminyumoksit içeren Vita-dur, MgO içeren Magnezyum kor bu gruba dahildir. Refraktor güdük üzerine platin folyo uyumlandırılır. Bunun üzerine Al 2 O 3 veya MgO ile güçlendirilmiş porselen fırınlanır. Yeni folyo sistemleri: Renaissance (Williams Gold Refining Co., AB.D), Flexobond (Elephant Edel-metaal, Hollanda), Platideck (Schone Edelmetaal, Degussa, Hollanda). Porselenin kırılma direncini arttırmak için geleneksel jaket kronların içinde bulunan platin folyo grimsi bir renk oluşturması nedeniyle altın folyo kullanılmıştır. Renaissance ve Sunrise denilen bu tip porselenlerin kırılma direncinin geleneksel jaket kronlardan daha düşük olması ve çok üyeli restorasyonlarda başarısız olması kullanım alanlarını sınırlamıştır. : Kristalin lösit içeren ve core kullanılmaksızın tam porselen kron yapımında kullanılan bir başka sistem de Optec HSP'dir. Optec lösit kristallerinden oiuşur. Sulu kıvamda hazırlanarak ısıya dayanıklı güdük üzerinde şekillendirilir. Daha sonra fırınlanarak (1035 C) son haline getirilir. Core materyali değildir. Folyo veya refraktör güdük model üzerinde yapılabilen bu sistem, feldspatik porselenden daha dirençli olmakla birlikte core içeren porselenlere göre beklentileri yerine getirememiştir. En önemli avantajı üç üyeli köprü de yapılabilmesidir. Dezavantajı ise yarı şeffaf bir yapı sergilemesi nedeni ile estetiği sağlamak güçtür.

20 b) Isıya dayanıklı refrakter model üzerinde hazırlanan tüm seramik restorasyonlar: (Cerestore, Hi-Ceram, In-Ceram ) Örneğin; Cerestore\Allceram: % Al 2 O 3, % 8-10 MgO (MgAl 2 O 3 ) içerir. Core materyali olarak kullanılır. Üzeri yüzey porseleni ile kaplanarak restorasyon son haline getirilir. Geleneksel porselen jaket kronlarda platin yapı kullanılması ve porselenin fırınlama büzülmesine ait sorunların ortadan kaldırılması amacıyla Wall ve Cipra'ya göre Sozia ve Riley tarafından 1983 yılında büzülmesiz tam porselenler (Cerestore) geliştirilmiştir. Epoksi güdük üzerinde yapılan büzülmesiz porselen core, uzun bir ısı uygulamasına tabi tutulur. Alumina ve magnezyum oksidin reaksiyonuyla Magnezyum aluminate spinel kristalleri oluşur.bu reaksiyonda, pişirme sırasında oluşan fırınlama büzülmesini önleyen hacim artışı meydana gelir. Bu core üzerine geleneksel porselenler pişirilir. c) Dökülebilir cam seramikler: Dicor, Cerapearl d) Isı ve basınçla şekillendirilen seramikler: IPS-Empress, Empress 2, I max Pres, Finesse, Evopress, Optec 3G, Carrara pres e) Bilgisayarlı freze tekniğine dayalı sistemler: CAD-CAM restorasyonlar: Cerec, Procera, Cicero, Duret f) Kopyalama freze tekniğine dayalı sistemler: Celay (Mikrona,Almanya), Celay In-Ceram kombine, Cercon Kimyasal yapılarına göre cam seramikler sınıflandırılacak olursa: a) Mika bazlı cam seramikler; Dicor-Dentsply b) Hidroksilapatit bazlı cam seramikler; Cerapearl-Kyocera c) Lösit bazlı cam seramikler; IPS Empress-Ivoclar, Finesse-Ceramco (düşük lösit içerikli), Carrara-Elephant, Evopress- Wegold&De d) Lityum disilikat bazlı cam seramikler; Empress 2-lvoclar

21 e) Flor apatit bazlı cam seramikler; Empress 2-Ivoclar, IPS d.sign-ivoclar 1.6. Tüm seramik kronların kalıcı simantasyonunda kullanılan simanların sınıflandırılması Çinkofosfat siman [Harward (Richter& Hoffmann), Phosphatzement (Kulzer)]: toz-likit şekline üretilmiştir.basma ve çekme dayanımı oldukça yüksektir. Ancak kimyasal bağ kuramaz ve ph ının düşüklüğü sebebiyle biyouyumluluğu da oldukça kötüdür. Ağız sıvılarında çözünerek kenar sızıntılarına da neden olabilirler. Genellikle pulpa kourunmasının gerekmediği kanal tedavili dişler ve uzun metal alt yapılı porselen körülerin yapıştırılmasında kullanılabilir Polikarboksilat siman [Poly-F (Dentsply& DeTrey), Durelon (3M ESPE)]: toz-likit şeklide bulunmaktadır. Likiti, polikarboksilik asit ve kopolimerinin sulu çözeltisini içerir. Bu nedenle oldukça asidik bir ph a sahip olmasına rağmen karıştırma anında nötralize olmaktadır. Az basınç alan bölgelerdeki duyarlı dişlerin üzerine yapılan restorasyonların simantasyonlarında kullanılırlar. Hidrofiliktirler ve dentinle de kimyasal bağ kurabilirler. Flor salınımları nedeniyle antikaryojenik özellikleri de vardır. Ancak, basma dayanımları düşüktür ve sertleşme sonrasında plastik deformasyon ve daha sonraki dönemde de kenar sızıntısı oluşturabilirler Silikofosfat siman [Drala Steinzement (Detax), Trans-Lit (Merz)]: yine toz likit şeklindedir.asidiktir.yarı şeffaf bir renkte ve ince film kalınlığına (2,5µm) sahip olması en önemli avantajlarındandır. Ancak bu siman da kimyasal bağ kuramaz, ağız sıvılarında çözülür, biyouyumlu değildir. Ön bölgede kesici dişlere uygulanan jaket kronların simantasyonunda kullanılır Cam iyonomer siman [Ketac Cem (ESPE), Fuji I (GC), Aquacem (DeTrey), Aqua Meron (Voco)]: toz likit şeklindedir. Toz içeriği aynı kalmakla birlikte likiti polialkenoik asit yada su olmak üzere 2 çeşittir. Dentine kimyasal

22 olarak bağlanabilir ve antikaryojenik özellik gösterir. Fakat neme duyarlılığı, yüksek çözünürlüğü ve 48 saatlik uzun sertleşme süresi nedeniyle oldukça dezavantajlıdır Rezin modifiye cam iyonomer siman [Vitremer (3M)]: toz-likit yada kapsül formunda üretilmektedirler. Toz içeriğinde %80 CİS, %20 oranında kompozit bulunmaktadır. Dayanıklılıklarının artması, çalışma zamanının uzaması, sertleşme zamanının kısalması, neme dayanımının artması bedeniyle konvansiyonel CİS simanlara göre daha avantajlıdırlar. Genellikle metal alt yapılı sabit protezlerin simantasyonunda kullanılırlar Polimer simanlar Akrilik (PMMA polimetilmetakrilat) simanlar Geleneksek akrilik rezin simanlar [Lamel Resin (Knapstein)]: piyasaya toz/likit şeklinde sunulmuşlardır. Ekonomiktir ve çözünmezler. Biyouyumlulukları kötü,kimyasal ve termik olarak travmatiktirler. Geliştirilmiş akrilik rezin simanlar [Super-Bond C&B (Sun Medical)]: likit içeriği reaksiyon başlatıcı ve adezyon sağlayıcı maddelerle geliştirilmiştir. Dişe, metale, porselene adeziv olarak bağlanma özelliğine sahiptir. Ancak kullanımları zor ve yerlerinden çıkarılmaları çok travmatiktir. Her türlü sabit protezin adeziv simantasyonunda kullanılabilir Rezin kompozit simanlar İleriki bölümlerde çok daha detaylı olarak ele alınacaklardır. Ancak genel içerik olarak iki grup altında toplanabilirler. Bis-GMA (Bisfenolglisin Glisidildimetakrilat) bazlı simanlar [Variolink II (Vivadent), Rely-X ARC (3M),

23 Twinlook (Kulzer), Sono-cem (ESPE)]: pasta-pasta şeklinde üretilmişlerdir. Kimyasal, ışık ya da ikili polimerizasyonla sertleşirler. Yüksek dayanım ve düşük çözünürlük özelliklerine sahiptir. Ancak dişte bağlayıcı ajan, metalde silikat kaplama, porselende asitleme ve silanlama gibi nedenlerden dolayı kullanımgüçlüğü vardır. Metal alt yapısız tüm seramik sabit protezlerin adeziv simantasyonunda kullanılırlar. Silan ( γ MOPS-Gama Metakriloksipropil silan) bazlı rezin kompozit simanlar [Panavia EX, Panavia 21, Panavia F (Kuraray Dental)]: pasta-pasta şeklinde üretilip dual-cure şeklinde polimerize olmaktadırlar. Kullanımları, dişte,metalde yada porselende ön hazırlık gerektirmediği için daha kolaydır. Işık almayan derin kesimlerde polimerizasyonlarında yetersizlik görülebilmesi, çıkarılmasının travmatik olması dezavantajlarıdır. Metal alt yapılı yada tüm seramik sabit protezlerin adeziv simantasyonlarında kullanılmaktadırlar.

24 BÖLÜM 2 1. Adezyon Adezyon farklı moleküller arasındaki çekim kuvveti yada, birbiri ile tam temasa getirilen iki maddeyi bir arada tutan kuvvet gibi farklı şekillerde tanımlanmıştır. Daha geniş kapsamlı olarak ise, birbiri ile tam temas halindeki farklı türden iki maddenin molekülleri arasındaki çekim kuvveti olarak tanımlanabilir. Eğer bu çekim kuvveti aynı türden moleküller arasında oluşuyor ise kohezyon adı verilir. Kohezyon sayesinde bir maddeyi oluşturan moleküller bir arada tutunurlar. Maddenin katı, sıvı veya gaz halinde olmasına göre molekülleri arasındaki uzaklık değiştiği için aynı maddenin farklı hallerinde kohezyon gücü de değişmektedir. 2. Serbest Yüzey Enerjisi ve Islanma İki farklı türden madde arasında oluşan adezyonun kalitesi yüzey enerjisiyle yakından ilişkidedir. Temas halindeki maddelerin temas yüzeyleri boyunca yüzey molekülleri birbirlerini çekme eğilimindedirler. Ancak her iki maddenin de katı olması durumunda adezyon oluşması beklenemez. Çünkü yüzey olarak ne kadar pürüzsüz olsalar da sadece yüksek noktalar temas edecek ve bu noktalar toplam yüzey alanının çok az bir bölümünü oluşturacaklardır.(26) Adezyon en etkili şekilde bir katı ve bir sıvı madde arasında gerçekleşmektedir. Bu durumda adezyonu oluşturan maddelerden katı olanına aderent ya da yapışan, sıvı olana ise adeziv ya da yapıştırıcı adı verilmektedir. Katı maddelerin örgü yapısının en dışında bulunan yüzey atomları her taraftan eşit olarak çekilmedikleri için enerjileri, iç kısımdaki atomların enerjilerinden daha yüksektir. Bu durum katıların serbest yüzey enerjisi olarak bilinmektedir. İşte adezyonun başlamasını sağlayan bu enerjidir. Bunun yanı sıra aderent yüzeyi ile ilişkiye geçen adeziv damlasının yüzeye tam olarak yayılabilmesi ve onu ıslatabilmesi de oluşacak adezyon kalitesinde önemli bir

25 faktördür. Serbest yüzey enerjisinin yer çekimi altında sıvılarda oluşan şekli ise yüzey gerilimi olarak bilinmektedir. Sıvı haldeki adezivin, katı aderent yüzeyine yayılabilmesi ve onu ıslatabilmesi için yüzey geriliminin, aderentin serbest yüzey enerjisinden daha düşük olması gerekmektedir. Islanabilirlik temas açısı ile ölçülmektedir. Temas açısı; katı taraf yüzeyine damlatılan sıvının oluşturduğu küre parçasına, her iki maddenin birleşim yerine çizilen teğet ile katı taraf yüzeyi arasında oluşan açıdır. Bu açının büyüklüğü sıvının kendi molekülleri arasındaki çekim kuvvetleri (kohezyon kuvvetleri) ile sıvı katı arasındaki çekim kuvvetlerinin (adezyon kuvvetleri) göreceli büyüklüğüne bağlıdır. Kohezyon kuvvetlerinin büyüklüğü, adezyon kuvvetlerinin büyüklüğünden ne kadar fazla ise, sıvı-katı arasındaki temas açısı o denli büyük olur. Diğer bir ifade ile büyük bir temas açısı sıvı-katı çekim kuvvetlerinin azlığının, küçük bir temas açısı ise bu kuvvetlerin büyük olduğunun göstergesidir. Ayrıca temas açısının büyüklüğü, katı yüzeyin düzlüğü ve temizliğinden başka sıvının saflık derecesine de bağlıdır. (Resim-1a,b) RESİM -1a) Saf su damlasının, b) Islatma maddesi içeren su damlasının parafin yüzeyde oluşturdukları temas açıları İdeal olarak ıslanmanın tam olabilmesi için temas açısının sıfır dereceye yakın olması gerekmektedir. Bu durumda adezyonu oluşturan taraflar arasındaki kuvvetli çekim, sıvı tarafın yüzeyine akarak çok küçük bir açı oluşmasına neden olur.(resim-1b) Tarafların yüzey molekülleri arasındaki çekim kuvvetinin az

26 olduğu durumlarda sıvı, katı yüzeyine yayılmaz ve küre biçiminde toplanır. Böylece değim açısı büyür.(resim-1a) 3. Dental Adezyon Adezyonun gerçekleşebilmesi için; iki yüzey birbiri ile çok yakın temasta olmalıdır. Moleküller arası kuvvetlerin meydana gelmesi için mutlaka moleküllerin nanometre düzeyinde birbirlerine yaklaşmaları gerekmektedir. Ancak, katı yüzeylerde bu durum imkansız gibidir. Bu da, görünür temas alanı ile gerçek temas alanı arasında büyük fark olduğunu göstermektedir. Arada kalan bu boşlukların bir adeziv ile doldurulması gerekmektedir. Kullanılan adeziv, her iki yüzey ile de yakın temas sağlayabilmeli ve yüzeyleri mükemmel şekilde ıslatabilmelidir. Dişhekimliğinde mine adezivleri veya restoratif materyaller olarak kullanılan en hidrofobik rezinler için, yüksek yüzey enerjileri ve tamamıyla kuru yüzeyler gerekmektedir. Bunun da en net göstergesi temas açısıdır. Eğer yüzey, ıslatıcı sıvı ile uyum sağlarsa sıvı olabildiğince geniş bir yüzey kaplamaya çalışır (düşük temas açısı). Yüzey ile uyumsuzluk söz konusu olursa da yüksek temas açısı meydana gelir ve sıvı yüzey üzerinde dağılım gösteremez. Ayrıca yüzeyler arasındaki gerilimi de azaltmak için yüzeyin mümkün olduğunca geniş olması sağlanmalıdır. Adeziv bir protetik restorasyon çalışmasında dayanak diş ile protetik apareyin temas eden yüzeyleri aderent olarak kabul edilirse, bu iki tarafı birbirine bağlayan yapıştırıcı tabakasının adeziv olarak görev yaptığı görülür. Buonocore un çalışmasını(1955) takiben adeziv teknolojinin diş hekimliğinde belirmesi ile yeni bir sınıflama oluşmuştur. Bu rezin retansiyonlu köprülerin tutunmaları büyük ölçüde yapıştırıcı materyallerin adeziv özelliklerinden sağlanır(1). Rezin simalarla yapıştırılan bu sabit restorasyonların klinik uygulamalarında rezin

27 simanın seramiğe güçlü ve stabil bir şekilde bağlanmaları gerekmektedir. Önceki uygulamalarda seramik inleyler ve posterior kronların cam iyonomer simanla yapıştırılmaları sonucunda başarısız sonuçlar alınması daha sonraları bunların kompozit simanlarla yapıştırılmasına yol açmıştır Diş dokusuna adezyonu etkileyen faktörler Mine dokusunun yapısı ve adeziv özellikleri Mine dokusu ağırlıkça %95 inorganik, % 1 organik, %4 su ve diğer maddelerden oluşmaktadır. İnorganik kısım hidroksiapatit kristallerinden, organik kısım ise kollagenden oluşmaktadır. Sağlıklı mine yüzeyinin yüzey gerilim değerinin dyn/cm 2 olduğu bilinmektedir. Bu durumda, mine yüzeyine uygulanacak adezivin yüzey gerilimi de bu değerin altında olmalıdır. Sağlıklı mine yüzeyinin yüzey gerilim değerini etkileyen daha birçok faktör bulunmaktadır. Örneğin, mine dokusunun yüzeyi ağız içinde organik pelikül ile kaplıdır. Organik pelikül ile kaplı olan mine yüzeyinin gerilimi ise, 28 dyn/cm 2 olarak saptanmıştır. Preparasyon çalışmaları sırasında ortaya çıkan smear tabakasının ise, ıslanabilirliği olumsuz etkilediği bilinmektedir. Preparasyonda kullanılan aletlerin oluşturduğu girinti ve çıkıntılar da, adeziv ve aderent arasındaki temas açısını değiştirirler, temas alanını genişletirler ve mekaniksel adezyona katkıda bulunurlar. Dişin yüzey gerilim değeri, uygulanan kimyasal ajanlardan da etkilenir. Diş yüzeyine florlu bileşikler uygulanması, yüzey gerilim değerini düşürerek adezyonu olumsuz etkiler. M.G. Buonocore yaklaşık 50 yıl önce rezin uygulamasında ilk olarak minenin fosforik asitle pürüzlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Daha sonra bu uygulama adeziv diş hekimliğinin birinci adımı olan mineye bağlanmanın sağlanması için yapılan temel işlem olmuştur. Çünkü herhangi bir işlem görmemiş olan minenin yüzey enerjisi oldukça düşüktür yani bağlanmaya elverişli değildir. Ayrıca üzerinde

28 tükrükten kaynaklanan glikopolisakkaritlerden oluşan biyofilm tabakasıyla örtülüdür. Bu biyofilm tabakanın uzaklaştırılıp mineyi sn %37 lik fosforik asit çözeltisiyle pürüzlendirerek hem minenin yüzey enerjisi belirgin oranda yükselir hem de seçici çözünme nedeniyle kompozit rezinlerin matrisini oluşturan mineye bağlanma ajanları olarak kullanılan hidrofobik diakrilat rezinlerin ideal biçimde penetre olabileceği retantif bir yüzey yaratılmış olunur. Uygulanan asitin konsantrasyonuna ve uygulama süresine bağlı olarak üç tip pürüzlenme oluşabilir. Birinci tip pürüzlenmede, mine prizmalarının merkezleri çözünerek uzaklaşır ve balpeteği görüntüsü oluşur. İkinci tip pürüzlenmede prizma periferleri çözünmüştür ve kaldırım taşı benzeri bir görüntü ortaya çıkar. Üçüncü tip pürüzlenmede ise, prizmaların merkezleri ve çeperleri kısmen çözülmüş olup silik bir görüntü ortaya çıkmıştır. Silverstone bu farklı prizma görüntülerinin minede pürüzlendirilmiş bölgenin prizma yapısından, minenin yaşından, kullanılan asitin farklı süre ve konsantrasyonundan kaynaklandığını ileri sürmüştür (27). Bu Üç tip arasından adeziv uygulamalar için en elverişli olanı, birinci tip pürüzlenmedir. Asitleme işleminden sonra ortamdaki asidin tamamen uzaklaştırılması, kalsiyum fosfatın çözülmesi ve asitlenmiş mine yüzeyinin nem ve tükrükten korunması rezinmine bağlanmasının uzun ömürlü olması açısından oldukça önemlidir. Asit kalıntıları mine yüzeyinde monokalsiyum fosfat kristalleri oluşturarak polimerizasyonu engeller. Pürüzlendirilmiş mine yüzeyi tükrük ile tekrar temas ederse tükrükteki kalsiyum ve fosfor pürüzlendirmeyi olumsuz olarak etkiler. Bu nedenle işlem tekrarlanmalıdır. Mine bonding ajanları asitle pürüzlendirilen mine yüzeyine fırça ile sürülür. Bonding ajanları mineye, mine prizmalarının dış yüzeyleri arasında oluşturdukları makrotag ve mine prizmaları içinde ağ şekline dağılımlarıyla oluşan mikrotagler aracılığıyla tutunurken, kompozitin matrisine de kimyasal yolla

29 bağlanır. Su, tükrük, kan, sulkus sıvısı ve diğer kontaminasyon öğeleri bağlanmanın kalitesini bozmaktadır. %37 lik fosforik asit solüsyonu, minedeki madde kaybı ile yüzey morfolojisindeki histolojik değişikler arasında dengeyi en iyi sağlayan materyal olarak görünmektedir. 30 sn lik asitleme sonunda mineden 10µm madde kaybı olduğu gözlenmiştir Dentin dokusunun yapısı ve adeziv özellikleri Dentine bağlanma ise daha karmaşıktır. Ancak mikromekanik bir bağlanma elde edilir ise bu bağlanma sağlam olabilmektedir. Dentinin asitle pürüzlendirilebildiği ve bunun pulpaya zararının olmadığı, ayrıca nemli ortamına rağmen asitlenmiş dentin yüzeyi içersine hidrofilik rezinlerin penetre olabildiği de kanıtlanmıştır. Dentin dokusunun hacimce %25 'lik gibi büyük bir bölümünü su oluşturur. %25'i organik yapı, yani tip 1 kollagen, %50'lik kısmı ise inorganik yapı oluşturur. Bunların dentin dokusu içinde dağılımı homojen değildir. Bu nedenle dentin dokusu heterojen bir yapıya sahiptir. Dentin dokusu içerisinde pulpa odasından başlayıp dentinin yüzeyine kadar devam eden çok sayıda dentin tübülleri vardır ve bunlar dentin dokusunun çok fazla geçirgen olmasına neden olmaktadır. Dentin tübülleri içerisinde canlı pulpa ile direkt temasta olan odontoblastik uzantılar vardır. Mine dokusunun aksine dentin dokusu canlı ve dinamik bir dokudur. Böylece dıştan gelen etkenlere karşı kendini koruyabilir. Dentin tübülleri intertübüler dentine göre daha iyi mineralize olmuş peritübüler dentin ile çevrilidir. Dentin dokusunun pulpa odasına yakın olan kısmında dentin tübülleri içindeki likitin oranı %22 iken, pulpadan yüzeye yaklaştıkça dentin içindeki sıvı da azalır. Bu yüzden dentin dokusunun iç kısmı daha nemli bir yapıya sahiptir ve mineye uygulanan ve tutuculuğu arttıran asitleme veya mekanik retansiyonlar dentinde başarılı olamaz. Dentinin nemli olması ayrıca dentin tübüllerinin uzunluk ve çaplarına, dentin

30 likitinin viskozitesi ve içinde çözülen moleküllerin boyutuna, pulpa basıncının miktarına ve açıkta kalmış dentin yüzey miktarına da bağlıdır. Dentin lenfi pulpa kaynaklı extraselüler bir sıvı olup tübülleri odontoblast uzantıları ile doldurur. Dentin lenfinin akış yönü tıkalı olmayan tübüllerde ve vital dişlerde intrapulpal basınç ve kapilarite nedeniyle dışa doğrudur. Dentin, dentin lenfi yüzünden hidrofil özelliktedir, bu yüzden hidrofobik kompozit maddeler ile temas ettiğinde tutuculuk problemleri oluşur Smear tabakası Mekanik bir retansiyon açmak dentinde smear tabakasını meydana getirir ve bu tabaka dentin tübüllerini tıkadığı gibi rezin simanların da dentin yüzeyi ile direkt temasını engeller. Frez ya da el aletleri gibi kesici aletler ile yapılan kesme ve aşındırma işlemleri sonucunda dentin yüzeyi kan, tükrük, bakteriler apatit kristalleri ve denatüre kollagenden oluşan smear tabakası ile kaplanır. Eick ve arkadaşları tarafından ilk kez 1970 yılında tanımlanan bu tabaka yaklaşık 1-5µm kalınlığında olup gözenekli bir görünümdedir. Smear tabakası dentin tübüllerinin ağzını tıkadığında 1-2µm uzunluğunda smear tıkaçları oluşur. Dentin tübüllerinin ağızlarının tıkalı olması mikroorganizmaların pulpaya girmesini engeller ancak toksinlerin pulpaya girmesini engelleyemez. Bunun dışında smear tabakası bakterilerin yerleşmesi ve çoğalması için son derece elverişlidir. Ayrıca tübüllerin tıkanması dentin lenfinin akışını da etkiler. Dentin preparasyonu sırasında meydana gelen smear tabakası asit ile uzaklaştırılabilir. Ancak, asitin direkt olarak dentin yüzeyinde uygulanması bazı araştırmacılarca sakıncalı bulunduğundan smear tabakası ile kompozit materyal arasında kimyasal bir bağ oluşturulması düşünülmüş ve smear tabakasını kaldırmak yerine modifiye edebilen bonding ajanlar geliştirilmiştir.

31 4.Adeziv teknik ve Tüm Seramik Restorasyonların Simantasyonunda Kullanılan rezin simanlar Günümüz modern dental adeziv sistemleri bugünkü durumlarına gelene kadar pek çok gelişme kaydetmişlerdir. Bu konudaki en büyük atılımlardan birini De Trey/Amalgamated Dental Company de çalışan bir kimyacı olan Oskar Hagger, 1949 yılında geliştirdiği Sevriton Cavity Seal adındaki adeziv ürünle atmıştır. Asidik yapıdaki bu ilk adeziv ürün dentin yüzeyi ile moleküler düzeyde etkileşmektedir. Bu temel kavramı nedeniyle dental adezivlerin babası olarak anılmaktadır. Hagger ın bu teorisinin yakın zamanda başka araştırmacılar tarafından uyarlanmasından sonra yeni jenerasyonlar geliştirilmiştir. Dental adezivlerin başarısının dentin ve minenin asitlenmesiyle oluşan mikromekanik retansiyona bağlı olduğunun kabul edilmesinden yıllar sonra bile, bugün yeni geliştirilmiş modern adeziv sistemlerde hala Dr. Hagger ın adezivler hakkındaki ilk ortaya attığı fikri geçerlidir (23). Dentin bağlayıcı sistemlerin kimyasal analizlerinde bu ürünlerin genellikle Bisfenil-A glisidil metakrilatın (BİS-GMA) halofosfor esterleri, ayrıca poliüretan ve etilmetakrilat esasına dayandığı görülmektedir. Fakat günümüzde bir çok dental firmanın ürettiği sistemlerde bazı ilaveler yapılmıştır. İyi bir dentin adezivinin Biyouyumlu olması, pulpaya zarar vermemesi Dentine yapışması Nemli yüzeylerde uygulanabilmesi Minimal film kalınlığına sahip olup, 20µm den az olması Kolay uygulanabilmesi ve mümkün olduğunca az işlem basamağı içermesi Dentine mikromekanik bağlanabilmesi

32 Mikrosızıntı ve ikincil çürükleri önleyebilmesi Çiğneme kuvvetlerini ve polimerizasyon büzülmesinin oluşturduğu streslere karşı koyabilmesi Dentin kanallarının tümünü ya da bir bölümünü kapatarak uygulama sonrası duyarlılığı önlemesi Termal genleşmeye ve büzülme karşı dayanıklı olması Raf ömrünün uzun olması Uzun süreli klinik çalışmalarda denenmiş olması gerekmektedir. (27) 4.1. Bağlayıcı Ajanlar Bağlayıcı ajanlar genel olarak üç aşama halinde uygulanmaktadırlar Dentinin yüzey koşullarının değiştirilmesi (Conditioning) Dentine conditioner uygulanması dentin yüzeyinin ve tübüllerin demineralizasyonunu sağlayıp kollagen yapının ortaya çıkarılmasını sağlar. Bu işlemde smear tabakası ya tamamen uzaklaştırılır ya da modifiye edilir. Böylece bağlayıcı ajanın infiltre olabileceği uygun bir ortam hazırlanır. Bağlayıcı ajan gerek intratubuler gerekse intertubuler alana yayılabilir. Bu aşamada amaç, dentin yüzeyinin mikromekaniksel adezyona uygun hale getirilmesidir. Kimyasal olarak çeşitli asitler ve EDTA etilen daimin tetraasetik asit gibi kalsiyum şelatörlerinden, ısısal olarak lazerden, mekaniksel olarak ise abraziv araçlardan yararlanılabilir. Fakat bu sayılanlar arasında en yoğun olarak asitler kullanılmaktadır. Bunlar; %10 luk fosforik asit, %2,5 lik maleik asit, %10 luk sitrik asit ve %2,5 lik nitrik asit gibi maddeler olabilir. Bu asit solüsyonlarına demir klorür, kalsiyum klorür, aluminyum oksalat gibi maddeler de eklenmektedir. Bu sonradan eklenen maddeler smear tabakasının uzaklaştırılma hızına etki ederler ve rezin bağlanma dayanıklılığını arttırırlar. Yüzeyi birkaç mikronluk derinlikte dekalsifiye etmek için dentin yüzeyi

CAD-CAM SİSTEMLERİYLE HAZIRLANAN TÜM SERAMİKLER

CAD-CAM SİSTEMLERİYLE HAZIRLANAN TÜM SERAMİKLER T.C Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş TedavisiAnabilim Dalı CAD-CAM SİSTEMLERİYLE HAZIRLANAN TÜM SERAMİKLER BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Abdüssamed KALKAN Danışman Öğretim Üyesi: Prof.

Detaylı

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Cam iyonomer simanların aşınmalarının fazla olması ve translüsentlik eksiklikleri sebebiyle geliştirildiler 1. REZIN MODIFIYE CIS 2. POLIASIT

Detaylı

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Cam iyonomer simanların aşınmalarının fazla olması ve translüsentlik eksiklikleri sebebiyle geliştirildiler. 1. REZIN MODIFIYE CIS 2. POLIASIT

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 1. hafta Konservatif Diş Tedavisine giriş, Diş yüzeyi terminolojisi 2. hafta Kavite sınıflandırması ve kavite terminolojisi (Sınıf I ve II kaviteler)

Detaylı

Vivaglass cem Yüksek translüsensi özellikte, kimyasal sertleşen cam iyonomer siman

Vivaglass cem Yüksek translüsensi özellikte, kimyasal sertleşen cam iyonomer siman Vivaglass cem Yüksek translüsensi özellikte, kimyasal sertleşen cam iyonomer siman Son derece estetik İnanılmaz kolay Estetik sonuçlar Kendinden sertleşen cam iyonomer siman Vivaglass CEM, verimlilik,

Detaylı

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TÜM SERAMİK RESTORASYONLARDA FARKLI YÜZEY HAZIRLAMA İŞLEMLERİ SONRASI TRİBOLOJİK ÖZELLİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Doktora Tezi Diş Hekimi Rahime TÜZÜNSOY

Detaylı

TÜM SERAMİK RESTORASYONLAR VE ADEZİV SİMANTASYON

TÜM SERAMİK RESTORASYONLAR VE ADEZİV SİMANTASYON T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı TÜM SERAMİK RESTORASYONLAR VE ADEZİV SİMANTASYON BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Nurcan YILMAZ Danışman Öğretim Üyesi: Prof.

Detaylı

GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu Geçici restorasyonlar Sabit protetik restorasyonların yapılması sırasında, hastalarda kaybolan estetik, fonksiyon ve fonasyonun tekrar kazandırılması,

Detaylı

Sabit Protezler BR.HLİ.011

Sabit Protezler BR.HLİ.011 Sabit Protezler Beyin Tümörleri Sabit Protezler Sabit Protez Nedir? Sabit protez, eksik veya aşırı derecede madde kaybı görülen dişlerin, renk ve dokusuna benzer malzeme kullanılarak yerine konması işlemidir.

Detaylı

Dentin Bağlayıcı Sistemler

Dentin Bağlayıcı Sistemler Dentin Bağlayıcı Sistemler Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Diş sert dokuları ile restoratif materyaller arası bağlanma (adezyon), restorasyonların başarısı açısından büyük önem taşır. Adezyon, iki yüzeyin birleşmesi

Detaylı

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler (2)

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler (2) Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler (2) Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Asitleme ve yıkamadan sonra, bağlayıcı ajan nemli dentine uygulanmalı. Kollagen fibriller arasında 15-20nm aralığı koruyup

Detaylı

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ - Ürün şırınga formunda olmalıdır. - Ürün şırınga içinde kalan miktar görülebilecek yapıda olmalıdır. - Ürün ambalaj miktarında en az 3 ml olmalıdır. - Ürün mavi renkte olmalıdır.

Detaylı

BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi: Mehmet Ali HACIOĞLU. Danışman Öğretim Üyesi:Prof. Dr. S. Mübin ULUSOY

BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi: Mehmet Ali HACIOĞLU. Danışman Öğretim Üyesi:Prof. Dr. S. Mübin ULUSOY T.C Ege üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş tedavisi Anabilim Dalı TÜM SERAMİK RESTORASYONLAR BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi: Mehmet Ali HACIOĞLU Danışman Öğretim Üyesi:Prof. Dr. S. Mübin ULUSOY

Detaylı

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI 1. Kendiliğinden polimerize olacak ışık uygulaması gerektirmeyecektir. 2. Florid salınımı yapacaktır. 3. Dentine bağlanma kuvveti en az 3 Mpa olacaktır. 4. Diş sert dokuları

Detaylı

REVETMAN. Prof Dr Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

REVETMAN. Prof Dr Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi REVETMAN Prof Dr Övül KÜMBÜLOĞLU Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi REVETMAN Mum örneğin metal yapıya dönüştürülmesi için kullanılan yardımcı madde

Detaylı

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI Protetik diş tedavisi, dişlerin şekil, form, renk bozuklukları ve diş eksikliklerinin tedavi edilmesinde, fonasyon, estetik ve çiğneme etkinliğinin sağlanmasında etkili

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJE KESİN RAPORU EGE UNIVERSITY SCIENTIFIC RESEARCH PROJECT REPORT

EGE ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJE KESİN RAPORU EGE UNIVERSITY SCIENTIFIC RESEARCH PROJECT REPORT EGE ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJE KESİN RAPORU EGE UNIVERSITY SCIENTIFIC RESEARCH PROJECT REPORT PROJE NO: 2009-DİŞ-031 (Araştırma) FARKLI ADEZİV SİMANLARLA YAPIŞTIRILAN TÜM SERAMİK KRONLARIN MİKROSIZINTILARININ

Detaylı

N-Cement Collection. Ivoclar Vivadent - Yapıştırıcı maddeler. Güçlü bir bağlantı desteği sağlar ve güveni artırır

N-Cement Collection. Ivoclar Vivadent - Yapıştırıcı maddeler. Güçlü bir bağlantı desteği sağlar ve güveni artırır N-Cement Collection Ivoclar Vivadent - Yapıştırıcı maddeler Güçlü bir bağlantı desteği sağlar ve güveni artırır Variolink N GERÇEK ESTETİK Varlionk N, lityum disilikat, cam seramik ve kompozit rezin restorasyonları

Detaylı

FARKLI YÖNTEMLER İLE ÜRETİLEN TÜM SERAMİK RESTORASYONLARIN UYUMU İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERİN İNCELENMESİ

FARKLI YÖNTEMLER İLE ÜRETİLEN TÜM SERAMİK RESTORASYONLARIN UYUMU İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERİN İNCELENMESİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı FARKLI YÖNTEMLER İLE ÜRETİLEN TÜM SERAMİK RESTORASYONLARIN UYUMU İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERİN İNCELENMESİ BİTİRME TEZİ

Detaylı

ÖZET all ceramic all you need

ÖZET all ceramic all you need ÖZET BİLİMSEL RAPOR Vol. 01 / 2001 2011 amic all cer need u all yo IPS e.max BİLİMSEL RAPOR Vol. 01 / 2001 2011 Özet IPS e.max sistemi, pres ve CAD/CAM teknolojileri için lityum disilikat (LS2) cam seramik

Detaylı

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir:

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir: Laminate kaplama (Laminat Vener-dental veneer) nedir? (Laminey, Lamine ya da lamina olarak da bilinir.=yaprak Porselen) Görünüşünüzü olumsuz yönde etkileyen bir çok diş bozukluklarında mükemmel bir kozmetik

Detaylı

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Nuran Ulusoy, nulusoy@neu.edu.tr Ders Sorumluları: Prof. Dr. Nuran Ulusoy, nulusoy@neu.edu.tr Prof. Dr. Hikmet Solak, hsolak@neu.edu.tr Prof. Dr. Arzu

Detaylı

Hasta bilgilendirme broşürü. Tam-seramik. ile mükemmel dişler

Hasta bilgilendirme broşürü. Tam-seramik. ile mükemmel dişler Hasta bilgilendirme broşürü Tam-seramik ile mükemmel dişler Güzel dişler için doğal bir istek Güzel dişlerin arzu edilmesi çok doğaldır, bu da restorasyonun kalitesine ve seçimine dikkat etmek için iyi

Detaylı

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Diş sert dokuları ile restoratif materyaller arası bağlanma, restorasyonların başarısı açısından büyük önem taşır. Adezyon,

Detaylı

ZİRKONYUM OKSİT ALT YAPILI RESTORASYONLARIN LABORATUAR VE KLİNİK AŞAMALARININ İNCELENMESİ

ZİRKONYUM OKSİT ALT YAPILI RESTORASYONLARIN LABORATUAR VE KLİNİK AŞAMALARININ İNCELENMESİ T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilimdalı ZİRKONYUM OKSİT ALT YAPILI RESTORASYONLARIN LABORATUAR VE KLİNİK AŞAMALARININ İNCELENMESİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Deniz

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJE KESİN RAPORU EGE UNIVERSITY SCIENTIFIC RESEARCH PROJECT REPORT

EGE ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJE KESİN RAPORU EGE UNIVERSITY SCIENTIFIC RESEARCH PROJECT REPORT EGE ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJE KESİN RAPORU EGE UNIVERSITY SCIENTIFIC RESEARCH PROJECT REPORT PROJE NO: 2007-DiĢ-019 (Araştırma) TÜM SERAMĠKLERDE YÜZEY PÜRÜZLENDĠRME ĠġLEMĠNĠN BAĞ DAYANIMI ÜZERĠNE

Detaylı

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dişhekimliğinde MUM Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MUM Dişhekimliğinde kullanılan mumlar genellikle 2 veya daha fazla

Detaylı

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız.

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız. Ağız ve Diş Sağlığı Medikal Kadromuz Dr. Dt. Özgür ÖZTÜRK Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. Yıldız ÖZTÜRK ORTAN Ortodonti Uzmanı Dr. Dt. Burak SAYDAM Ağız ve Diş Çene Cerrahisi Uzmanı Dt. Tuğçe KAYA

Detaylı

2. Kimyasal adezyon, primer ve sekonder kimyasal bağların etkisi ile olur.

2. Kimyasal adezyon, primer ve sekonder kimyasal bağların etkisi ile olur. 3. SINIF TEDAVİ DERS NOTLARI / PROF.DR.OSMAN GÖKAY Temel Adezyon Prensipleri Diş sert dokuları ile restoratif materyaller arasında güçlü ve kalıcı bağların oluşması oldukça önemlidir. Bu nedenle, dolgu

Detaylı

METAL DESTEKSİZ PORSELEN SİSTEMLERİ

METAL DESTEKSİZ PORSELEN SİSTEMLERİ Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt 5, Sayı 2, 2002 METAL DESTEKSİZ PORSELEN SİSTEMLERİ Arş. Gör. Dr. Akın COŞKUN* ÖZET Geçmişten günümüze koruyucu ve restoratif diş hekimliğinin

Detaylı

İLERİ SOL JEL PROSESLERİ

İLERİ SOL JEL PROSESLERİ İLERİ SOL JEL PROSESLERİ Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Kaplama ve İnce Filmler Sol-jel kaplamalar birçok fonksiyona sahiptir. Bunlardan en belli başlı olanı, görünür ışık dalga boyunda transparan oksitlerin

Detaylı

BÖLÜM#5: KESİCİ TAKIMLARDA AŞINMA MEKANİZMALARI

BÖLÜM#5: KESİCİ TAKIMLARDA AŞINMA MEKANİZMALARI BÖLÜM#5: KESİCİ TAKIMLARDA AŞINMA MEKANİZMALARI Kesici Takımlarda Aşınma Mekanizmaları Aşınma, kesicinin temas yüzeylerinde meydana gelen malzeme kaybı olarak ifade edilir. Kesici Takımlarda Aşınma Mekanizmaları

Detaylı

LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU

LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU 1. Keskin undercut ve revetman modelleri ile tüm seramik tekniklerinde güdük dublikasyonu için kullanılmalıdır. 2. Yüksek derecede akışkan olmalıdır. 3. 24 saat sonraki sertliği

Detaylı

diastema varlığında tedavi alternatifleri

diastema varlığında tedavi alternatifleri diastema varlığında tedavi alternatifleri Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Etken Muayene Tedavi Planı Etiyoloji Süt/daimi diş geçiş

Detaylı

IvoBase. Injector. Kompakt, buharsız. Ful anatomik enjeksiyon cihazı

IvoBase. Injector. Kompakt, buharsız. Ful anatomik enjeksiyon cihazı IvoBase Injector Ful anatomik enjeksiyon cihazı Kompakt, buharsız Bir tuşla protez üretimi Ful otomatik ve buharsız IvoBase Injector IvoBase Injector ile sistemle uyumlu, özel PMMA rezin materyalleri için

Detaylı

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning) Boya sisteminden beklenilen yüksek direnç,uzun ömür, mükemmel görünüş özelliklerini öteki yüzey temizleme yöntemlerinden daha etkin bir biçimde karşılamak üzere geliştirilen boya öncesi yüzey temizleme

Detaylı

GC Türkİye. Kış. Kampanyaları

GC Türkİye. Kış. Kampanyaları GC Türkİye Kış Kampanyaları 2012-2013 G-ænial G-ænial Bond Görünmez Estetik restorasyonlar yaratma sanatı Tek aşamalı, çift seçenekli bonding ister mineyi asitle, ister direkt uygula Eşsiz Bir kompoziyon:

Detaylı

Metacem, rezin bazlı, Dual-cure, yüksek dayanıklılıkta, daimi yapıştırma simanıdır.

Metacem, rezin bazlı, Dual-cure, yüksek dayanıklılıkta, daimi yapıştırma simanıdır. Meta Biomed METACEM için Kullanım Talimatları Metacem, rezin bazlı, Dual-cure, yüksek dayanıklılıkta, daimi yapıştırma simanıdır. ENDİKASYONLAR: - Kron ve köprüler (Seramik, kompozit, porselen metali)

Detaylı

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride) Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ

Detaylı

PROF.DR.L.ŞEBNEM TÜRKÜN

PROF.DR.L.ŞEBNEM TÜRKÜN CAM İYONOMER SİMANLAR Prof. Dr. L. Şebnem Türkün 1972 de Wilson ve Kent tarafından bulundu ve 1974 de Mc Lean ve Wilson tarafından geliştirildiler. Toz ve likitten oluşurlar. İlk geliştirilenler, Alüminyum

Detaylı

Hasta Bilgilendirme. InLine IPS. Kişisel gülümsemeniz için

Hasta Bilgilendirme. InLine IPS. Kişisel gülümsemeniz için Hasta Bilgilendirme IPS InLine Kişisel gülümsemeniz için InLine gülümseyin! Çekici bir gülümsemeye sahip insanlar çoğunlukla daha mutludur ve profesyonel hayatlarında daha başarılıdır. Daha sempatik ve

Detaylı

Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler)

Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler) Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler) Kas iskelet sisteminin hasar görmüş parçaları ve hastalıklı parçaların yer değiştirilmesi ve onarılması için kullanılan seramik grubunun adı bio seramikler olarak

Detaylı

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI TC. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ENDODONTİ ANABİLİM DALI DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Javid JAFARZADA Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr. M. Kemal ÇALIŞKAN

Detaylı

SERAMİKTEKİ KIRIK NEDENLERİ VE ONARIMINDA BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

SERAMİKTEKİ KIRIK NEDENLERİ VE ONARIMINDA BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı SERAMİKTEKİ KIRIK NEDENLERİ VE ONARIMINDA BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Alize Su ÜLGEN Danışman

Detaylı

CAM İYONOMER SİMANLAR ŞEBNEM TÜRKÜN. Prof. Dr. L. Şebnem Türkün

CAM İYONOMER SİMANLAR ŞEBNEM TÜRKÜN. Prof. Dr. L. Şebnem Türkün CAM İYONOMER SİMANLAR Prof. Dr. L. Şebnem Türkün 1972 de Wilson ve Kent tarafından bulundu ve 1974 de Mc Lean ve Wilson tarafından geliştirildiler. Toz ve likitten oluşurlar. İlk geliştirilenler, Alüminyum

Detaylı

SinterlenmişKarbürler. Co bağlayıcı ~ Mpa Sertlikliğini 1100 ⁰C ye kadar muhafaza eder Kesme hızları hız çeliklerine nazaran 5 kat fazladır.

SinterlenmişKarbürler. Co bağlayıcı ~ Mpa Sertlikliğini 1100 ⁰C ye kadar muhafaza eder Kesme hızları hız çeliklerine nazaran 5 kat fazladır. SinterlenmişKarbürler Co bağlayıcı ~ Mpa Sertlikliğini 1100 ⁰C ye kadar muhafaza eder Kesme hızları hız çeliklerine nazaran 5 kat fazladır. Seramikler 3 Katogoride Toplanır: 1) Alumina (Al2O3) 2) Alumina

Detaylı

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010 METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010 WEBSİTE www2.aku.edu.tr/~hitit Dersler İÇERİK Metalik Malzemelerin Genel Karakteristiklerİ Denge diyagramları Ergitme ve döküm Dökme demir ve çelikler

Detaylı

YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI

YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI YAPI MALZEMELERİ Herhangi bir yapının projelendirmesi ve inşaatı aşamasında amaç aşağıda belirtilen üç koşulu bir arada gerçekleştirmektir: a) Yapı istenilen işlevi yapabilmelidir,

Detaylı

KEIM Soldalit. Sol-silikat boyanın yeni jenerasyonu

KEIM Soldalit. Sol-silikat boyanın yeni jenerasyonu KEIM Soldalit Sol-silikat boyanın yeni jenerasyonu KEIM Soldalit Sol-silikat boyanın yeni jenerasyonu Üstün özellikleri ile silikat ürünler Silikat kaplamanın tartışmasız avantajları son derece uzun kullanım

Detaylı

ADEZİV REZİNLERİN KLİNİK UYGULAMA YÖNTEMLERİ

ADEZİV REZİNLERİN KLİNİK UYGULAMA YÖNTEMLERİ ADEZİV REZİNLERİN KLİNİK UYGULAMA YÖNTEMLERİ (RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ DERSİ) Prof.Dr. Nuran Ulusoy DENTİNİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ VE GEÇİRGENLİĞİ Dentin, kimyasal olarak %70 inorganik, %20 organik, %10 su

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl ÖZGEÇMİŞ 1 ) Adı, Soyadı : Bülent DAYANGAÇ 2 ) Doğum Tarihi : 05 Temmuz 1946 3 ) Ünvanı : Profesör 4 ) Öğrenim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Y. Lisans Dişhekimliği Fakültesi Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

6.WEEK BİYOMATERYALLER

6.WEEK BİYOMATERYALLER 6.WEEK BİYOMATERYALLER Biyomedikal Uygulamalar İçin Malzemeler Doç. Dr. Ayşe Karakeçili 3. BİYOMATERYAL TÜRLERİ METALİK BİYOMATERYALLER Hard Tissue Replacement Materials Metalik materyaller, biyomateryal

Detaylı

Tam Seramik Restorasyonlar

Tam Seramik Restorasyonlar Tam Seramik Restorasyonlar Tam Seramik Restorasyonlar eramikler, metaller ile karşılaştırıldıklarında, düşük kırılma direnci sergilerler. Metal-seramik sistemler, seramiklerin estetik özellikleri ile metallerin

Detaylı

SERAMİK ALT YAPI MATERYALLERİNİN MİNE VE DENTİNE BAĞLANMA DAYANIMI ÜZERİNE ADEZİV REZİN SİMANLARIN ETKİSİ. Mustafa GÜNDOĞDU

SERAMİK ALT YAPI MATERYALLERİNİN MİNE VE DENTİNE BAĞLANMA DAYANIMI ÜZERİNE ADEZİV REZİN SİMANLARIN ETKİSİ. Mustafa GÜNDOĞDU SERAMİK ALT YAPI MATERYALLERİNİN MİNE VE DENTİNE BAĞLANMA DAYANIMI ÜZERİNE ADEZİV REZİN SİMANLARIN ETKİSİ Mustafa GÜNDOĞDU Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Tez Danışmanı Prof. Dr. Lütfü İhsan ALADAĞ

Detaylı

3M Oral Care. 3M post ve kor çözümleri. Karmaşık işlemler şimdi daha basit.

3M Oral Care. 3M post ve kor çözümleri. Karmaşık işlemler şimdi daha basit. 3M Oral Care 3M post ve kor çözümleri. Karmaşık işlemler şimdi daha basit. 3M post ve kor çözümleri. RelyX Fiber Post 3D nin sağladığı faydalar. Daha kısa sürede öngörülebilir sonuçlar. Biliyoruz ki endodonti

Detaylı

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ CAD/CAM VE KOPYA FREZE YÖNTEMİ İLE ELDE EDİLEN TÜM SERAMİK ALTYAPILARININ İNTERNAL UYUM, KENAR UYUMU VE SIZDIRMAZLIK YÖNÜNDEN KARŞILAŞTIRMALI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Detaylı

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ CAM SERAMİK MATERYALLERDEN ELEMENT SALINIMININ İN VİTRO VE İN VİVO OLARAK ARAŞTIRILMASI.

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ CAM SERAMİK MATERYALLERDEN ELEMENT SALINIMININ İN VİTRO VE İN VİVO OLARAK ARAŞTIRILMASI. T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ CAM SERAMİK MATERYALLERDEN ELEMENT SALINIMININ İN VİTRO VE İN VİVO OLARAK ARAŞTIRILMASI Doktora Tezi Diş Hekimi Mine DÜNDAR DANIŞMAN Prof. Dr. Celal ARTUNÇ

Detaylı

DİŞ HEKİMLİĞİNDE KULLANILAN ADEZİVLER

DİŞ HEKİMLİĞİNDE KULLANILAN ADEZİVLER T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı DİŞ HEKİMLİĞİNDE KULLANILAN ADEZİVLER BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi:Mersudin SALİHOVİC Danışman Öğretim Üyesi: Prof.

Detaylı

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD HAYVAN TESTLERİ Genellikle memeli hayvanlar üstünde yapılan biyouyumluluk testleridir fare, kedi, köpek, koyun, maymun bu testler değişkenleri kontrol etmek zordur etik açıdan tartışmalı, uzun süreli ve

Detaylı

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Başlık KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Tanım İki veya daha fazla malzemenin, iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da ortaya yeni bir özellik çıkarmak için, mikro veya makro seviyede

Detaylı

DENTİN HASSASİYET GİDERİCİ AJANLARIN ADEZİV SİMANTASYONDAKİ BAĞLANTIYA ETKİSİNİN İN VİTRO OLARAK ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

DENTİN HASSASİYET GİDERİCİ AJANLARIN ADEZİV SİMANTASYONDAKİ BAĞLANTIYA ETKİSİNİN İN VİTRO OLARAK ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı DENTİN HASSASİYET GİDERİCİ AJANLARIN ADEZİV SİMANTASYONDAKİ BAĞLANTIYA ETKİSİNİN İN VİTRO OLARAK ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Detaylı

EGETEK. Endüstriyel Zemin Kaplama Sistemleri

EGETEK. Endüstriyel Zemin Kaplama Sistemleri EGETEK Endüstriyel Zemin Kaplama Sistemleri Zeminlere sadece üzerinde yürünen bir alan olarak bakılmamalıdır, zira onlar operasyonel altyapının temel elemanıdır. Bunlardan dolayı zemine üretim hattının

Detaylı

Multilink Automix Adeziv simantasyon sistemi

Multilink Automix Adeziv simantasyon sistemi Multilink Automix Adeziv simantasyon sistemi Güçlü Bağlantı, klinik kullanımı onaylanmış klinik onaylı Multilink Aut güçlü BAĞLANTI Farklı özellikleri ile birlikte günümüzde kullanılan çeşitli restorasyon

Detaylı

Fiber ile güçlendirilmiş kompozit rezin uygulamaları

Fiber ile güçlendirilmiş kompozit rezin uygulamaları PROTETİK DİŞ HEKİMLİĞİNDE KONSERVATİF BİR SEÇENEK: Fiber ile güçlendirilmiş kompozit rezin uygulamaları Doç. Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU Prof. Dr. Gökhan YILMAZ Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Sağlık Bilimleri Enstitüsü

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Sağlık Bilimleri Enstitüsü T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Sağlık Bilimleri Enstitüsü Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Doktora Programı çerçevesinde yürütülmüş olan bu çalışma aşağıdaki jüri tarafından Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.

Detaylı

FARKLI KALINLIKLARDAKİ CAD/CAM ZİRKONYA, HİBRİT SERAMİK VE REZİN NANO-SERAMİK ONLEYLERİN KIRILMA DAYANIKLILIKLARININ İN-VİTRO OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI

FARKLI KALINLIKLARDAKİ CAD/CAM ZİRKONYA, HİBRİT SERAMİK VE REZİN NANO-SERAMİK ONLEYLERİN KIRILMA DAYANIKLILIKLARININ İN-VİTRO OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI KALINLIKLARDAKİ CAD/CAM ZİRKONYA, HİBRİT SERAMİK VE REZİN NANO-SERAMİK ONLEYLERİN KIRILMA DAYANIKLILIKLARININ İN-VİTRO OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI

Detaylı

T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı TÜM SERAMİK KRONLAR BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi Öykü ÇELİK

T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı TÜM SERAMİK KRONLAR BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi Öykü ÇELİK T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı TÜM SERAMİK KRONLAR BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Öykü ÇELİK Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Gökhan AKSOY İZMİR 2010 ÖNSÖZ

Detaylı

Baumit SilikatColor. (SilikatFarbe) Boya

Baumit SilikatColor. (SilikatFarbe) Boya Baumit SilikatColor (SilikatFarbe) Boya Ürün Dış ve iç cephelere el veya makine ile uygulanabilen, sodyum silikat bazlı, kullanıma hazır mineral esaslı bir boyadır. Bileşimi Mineral esaslı dolgu maddeleri

Detaylı

LaboratUVAR. Güven. Dayanıklılık. Estetik. Empress IPS. Mükemmel estetik restoratif sistem

LaboratUVAR. Güven. Dayanıklılık. Estetik. Empress IPS. Mükemmel estetik restoratif sistem IPS Empress Sistem I LaboratUVAR Güven Dayanıklılık Estetik IPS Empress Mükemmel estetik restoratif sistem SiStem ZAMAN İÇİNDE KENDİNİ KANITLAMIŞ BİR SİSTEM YENİ OLANAKLAR SUNAR Yaklaşık 20 yıldır Empress

Detaylı

İdeal Ortaklar. SpeedCEM Multilink Automix Variolink II Variolink Veneer. IPS e.max IPS Empress IPS InLine / IPS InLine PoM.

İdeal Ortaklar. SpeedCEM Multilink Automix Variolink II Variolink Veneer. IPS e.max IPS Empress IPS InLine / IPS InLine PoM. İdeal Ortaklar Modern simantasyon materyalleri SpeedCEM Multilink Automix Variolink II Variolink Veneer Tam seramikler, metal-seramikler ve kaplama kompozitleri için: IPS e.max IPS Empress IPS InLine /

Detaylı

Etkileyici Ölçüler Virtual

Etkileyici Ölçüler Virtual Etkileyici Ölçüler Hidrofilik hassas ölçü maddesi Hidrofilik: Doğru anda Hidrofili ve temas açısı Mükemmel Islanabilirlik Mükemmel nem değiştirme karakteristikleri Hidrofili suya olan afinite hassas ölçü

Detaylı

TOKLUK VE KIRILMA. Doç.Dr.Salim ŞAHĠN

TOKLUK VE KIRILMA. Doç.Dr.Salim ŞAHĠN TOKLUK VE KIRILMA Doç.Dr.Salim ŞAHĠN TOKLUK Tokluk bir malzemenin kırılmadan önce sönümlediği enerjinin bir ölçüsüdür. Bir malzemenin kırılmadan bir darbeye dayanması yeteneği söz konusu olduğunda önem

Detaylı

Baumit SilikatTop. (SilikatPutz) Kaplama

Baumit SilikatTop. (SilikatPutz) Kaplama Baumit SilikatTop (SilikatPutz) Kaplama Ürün Kullanıma hazır, macun kıvamında, mineral esaslı, silikat ince son kat dekoratif kaplamadır. Dış ve iç cepheler için, Tane veya Çizgi dokuya sahip sıva dokulu

Detaylı

KRON KÖPRÜ REVATMANI

KRON KÖPRÜ REVATMANI PORSELEN METALİ 1. Yüksek korozyon direnci sunmalı ve özellikle dental porselenler için üretilmiş olmalıdır. 2. DIN 17006 ve DIN 13912 standartlarına uygun olmalıdır. 3. Ağırlıklı olarak Nikel-Krom alaşımından

Detaylı

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Suyun Fizikokimyasal Özellikleri Su bitkinin yaşamında yaşamsal bir rol oynar. Bitki tarafından yapılan her gram başına organik madde için kökler tarafından 500 gr su alınır. Bu su, bitkinin bir ucundan

Detaylı

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir.

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir. Hidrolize engel olmak veya hidroliz hızını yavaşlatmak için alınabilecek önlemler nelerdir? 1-pH ayarlanabilir. 2-Çözücü tipi değiştirilebilir. 3-Kompleks oluşturulabilir. 4-Yüzey aktif maddeler ilave

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

ÖN VE ARKA DİŞLERDE TAM SERAMİK KRONLARIN KENAR UYUMLARININ SİMANTASYON ÖNCESİ VE SONRASI DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖN VE ARKA DİŞLERDE TAM SERAMİK KRONLARIN KENAR UYUMLARININ SİMANTASYON ÖNCESİ VE SONRASI DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖN VE ARKA DİŞLERDE TAM SERAMİK KRONLARIN KENAR UYUMLARININ SİMANTASYON ÖNCESİ VE SONRASI DEĞERLENDİRİLMESİ Dt. Saniye EREN HALICI Protez Programı

Detaylı

İki malzeme orijinal malzemelerden elde edilemeyen bir özellik kombinasyonunu elde etmek için birleştirilerek kompozitler üretilir.

İki malzeme orijinal malzemelerden elde edilemeyen bir özellik kombinasyonunu elde etmek için birleştirilerek kompozitler üretilir. KOMPOZİTLER Kompozit malzemeler, şekil ve kimyasal bileşimleri farklı, birbiri içerisinde pratik olarak çözünmeyen iki veya daha fazla sayıda makro bileşenin kombinasyonundan oluşan malzemelerdir. İki

Detaylı

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR KURŞUN ve ALAŞIMLARI DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR 1 KURŞUN ve ALAŞIMLARI Romalılar kurşun boruları banyolarda kullanmıştır. 2 KURŞUN ve ALAŞIMLARI Kurşuna oda sıcaklığında bile çok düşük bir gerilim

Detaylı

SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir.

SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir. SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir. Yüzeydeki molekül için durum farklıdır Her yönde çekilmediklerinden

Detaylı

Uygulama Rehberi GLUMA Bond Universal ile Intraoral tamirler

Uygulama Rehberi GLUMA Bond Universal ile Intraoral tamirler Uygulama Klavuzu Uygulama Rehberi GLUMA Bond Universal ile Intraoral tamirler Giving a hand to oral health. Giriş Uzun zamandan beri, restorasyonların tamiri profesyonel olmayan bir şekilde, kısa süre

Detaylı

Daha güzel bir gülümseme mi istiyorsunuz?

Daha güzel bir gülümseme mi istiyorsunuz? Hasta Bilgilendirme Bize danışın! Uygulama ekibiniz size yardımcı olmaktan memnun olacaktır. Daha güzel bir gülümseme mi istiyorsunuz? Klinik kaşesi IPSe.max all ceramic all you need 640689/0612/e www.ivoclarvivadent.com

Detaylı

Geçici dolgu maddeleri

Geçici dolgu maddeleri (Prof. Dr. Osman Gökay) 3.SINIF-MADDELER-BİLGİSİ (2015)- Dolgu maddeleri kullanım sürelerine göre daimi dolgu maddeleri ve geçici dolgu maddeleri olmak üzere ikiye ayrılır. Daimi dolgu maddeleri ise kullanım

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

www.velle.com.tr Metal Pigment Kaplamalar Tel.: +90 (216) 701 24 01 Faks.: +90 (216) 701 24 02

www.velle.com.tr Metal Pigment Kaplamalar Tel.: +90 (216) 701 24 01 Faks.: +90 (216) 701 24 02 www.velle.com.tr Metal Pigment Kaplamalar hava Tel.: +90 (216) 701 24 01 Faks.: +90 (216) 701 24 02 Metal Pigment Kaplamalar Metal Pigment Kaplamalar metal yüzeylerde korozyon olarak r. Bunun ötesinde

Detaylı

Sabit Protezlerde İdeal Restoratif Materyal Seçimi

Sabit Protezlerde İdeal Restoratif Materyal Seçimi Sabit Protezlerde İdeal Restoratif Materyal Seçimi Prof. Dr. A. Ersan Ersoy** Dt. N.Esra Bağdatlı* ** Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi, Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı * Doktora

Detaylı

MUMLAR (WAXES) Yrd. Doç. Dr. Seda CENGİZ

MUMLAR (WAXES) Yrd. Doç. Dr. Seda CENGİZ MUMLAR (WAXES) Yrd. Doç. Dr. Seda CENGİZ Mumlar genel olarak oda ısısında katı halde bulunan termoplastik materyaller olarak tanımlanır. diş hekimliğinde kullanılan mumların içinde şu maddeler bulunabilir:

Detaylı

Metallerde Döküm ve Katılaşma

Metallerde Döküm ve Katılaşma 2015-2016 Güz Yarıyılı Metalurji Laboratuarı I Metallerde Döküm ve Katılaşma Döküm:Metallerin ısı etkisiyle sıvı hale getirilip uygun şekilli kalıplar içerisinde katılaştırılması işlemidir Döküm Yöntemi

Detaylı

T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ) Dt. İ. AYLİN GENÇAY İLHAN PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİMDALI

T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ) Dt. İ. AYLİN GENÇAY İLHAN PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİMDALI T.C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DİREKT KOMPOZİT İNLEY, İNDİREKT KOMPOZİT İNLEY VE İNDİREKT PORSELEN İNLEY İLE RESTORE EDİLEN DİŞLERİN, KIRILMA DAYANIMLARI AÇISINDAN KARŞILAŞTIRMALI OLARAK

Detaylı

BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ

BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ Yüzey Teknikleri Hakkında Genel Bilgiler Gelişen teknoloji ile beraber birçok endüstri alanında kullanılabilecek malzemelerden istenen ve beklenen özellikler de her geçen gün artmaktadır.

Detaylı

ExciTE F IŞIKLA SERTLEŞEN T O T A L - E T C H - A D E Z İ V. ExciTE F DSC D U A L SERTLEŞEN. Bonding uygulaması şimdi ışıklı ve ışıksız!

ExciTE F IŞIKLA SERTLEŞEN T O T A L - E T C H - A D E Z İ V. ExciTE F DSC D U A L SERTLEŞEN. Bonding uygulaması şimdi ışıklı ve ışıksız! ExciTE F IŞIKLA SERTLEŞEN T O T A L - E T C H - A D E Z İ V ExciTE F DSC D U A L SERTLEŞEN T O T A L - E T C H - A D E Z İ V Bonding uygulaması şimdi ışıklı ve ışıksız! İyi bir bağlantı kimyanın konusudur

Detaylı

THERMAL SPRAY KAPLAMA

THERMAL SPRAY KAPLAMA THERMAL SPRAY KAPLAMA ANTİ KOROZYON UYGULAMALARI Tel malzemenin ısıtılıp, eriyik veya yarı eriyik halde, itici gaz aracılığı ile iş parçasına püskürtülmesi ile yapılan kaplamalardır. Thermal Spray sistemleri,

Detaylı

Nexco Flask. Laboratuvar kompozitleri ile pres tekniği için mufla. Çabucak venerleme

Nexco Flask. Laboratuvar kompozitleri ile pres tekniği için mufla. Çabucak venerleme SR Nexco Flask Laboratuvar kompozitleri ile pres tekniği için mufla Çabucak venerleme Birçok küçük bileşen harika bir sonuç ortaya çıkarıyor Esneklik her detaya yansıtılıyor Uzmanlar tarafından geliştirildi

Detaylı

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU Prof. Dr. HASAN NECDET ALKUMRU Basamaklı diş kesiminde kendi geliştirdiğim yöntem olan dişin önce bir yarısının prepare edilerek kesim miktarının gözlenmesi ve olası hataların

Detaylı

ADEZİV VE TÜM SERAMİK İNLEY UYGULAMALARI SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER

ADEZİV VE TÜM SERAMİK İNLEY UYGULAMALARI SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı ADEZİV VE TÜM SERAMİK İNLEY UYGULAMALARI SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Elif Ezgi KAYA Danışman Öğretim

Detaylı

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride) Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ

Detaylı

Her şey geçiciler için

Her şey geçiciler için Telio Her şey geçiciler için Telio CAD Telio LAB Telio CS Telio Doğru planlanmış bir geçici başarılı bir restorasyon yapılmasını sağlar Geçici restorasyonlar tedavi planlamasında çok önemli bir rol oynar.

Detaylı

TAKIM DİŞLER VE ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

TAKIM DİŞLER VE ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi TAKIM DİŞLER VE ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi TAKIM DİŞLER VE ÖZELLİKLERİ Tam protezlerde porselen takım

Detaylı

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI a) Kullanış yeri ve amacına göre gruplandırma: 1) Taşıyıcı malzemeler: İnşaat mühendisliğinde kullanılan taşıyıcı malzemeler, genellikle betonarme, çelik, ahşap ve zemindir. Beton, çelik ve ahşap malzemeler

Detaylı