13. YÜZYILDA FELSEFE
|
|
- Bariş Enver
- 6 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 ULUSLARARASI 13. YÜZYILDA FELSEFE SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ Editörler Doç. Dr. Murat Demirkol Ar. Gör. M. Enes Kala
2 Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Yayınları: 1 ULUSLARARASI 13. YÜZYILDA FELSEFE SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ Editörler Doç. Dr. Murat Demirkol Ar. Gör. M. Enes Kala T. C. YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ (Sertifika No: 26056) Kapak / Mizanpaj CİNAS GRAFİK Baskı / Cilt KALKAN MATBAACILIK Büyük San. 1. Cad. 99/32 İskitler Tel: Ankara ISBN: Basım Tarihi Şubat 2014 Bu bildiriler kitabı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Biriminin sağladığı destekle yayımlanmıştır YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Cinnah Cad. No: 16 Çankaya/ANKARA Tel: (0 312) / 01 Fax: (0 312 ) Web:
3 ULUSLARARASI 13. YÜZYILDA FELSEFE SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ Editörler Doç. Dr. Murat Demirkol Ar. Gör. M. Enes Kala Ankara 2014
4 İslam Felsefesinin 13. Yüzyıl Latin Ortaçağa Etkisi Süleyman Dönmez yüzyıl pek çok yönden incelemeye tabii tutulabilir. Biz ilgi alanımızı, düzenlenen bilgi şöleninden beklenen hedefler doğrultusunda sınırlandıracağız. Çalışma sahamın felsefe olması ise, çizilen çerçeveye felsefî bir refleksle katkı sağlayamaya çalışacağım anlamına gelmektedir. Zaten Bilgi şöleni için tercih edilen üst başlığın da 13. yüzyılda Felsefe olması, incelemelerin felsefe içerikli olması yönünde bir beklenti doğurmaktadır. Esasen başlık 13. yüzyıla bütüncül bir yaklaşımı gerektirmektedir. Ancak bilgi şöleni davet yazısında Niçin 13. yüzyılda felsefe? sualine bir yanıt aranırken kabul gören sunumlarda İslam felsefesi ve düşüncesinin ağırlık kazanacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle biz de tertip heyetinin beklentilerine saygı duyarak 13. yüzyıl Latin ortaçağını İslam felsefesi bağlamında okumayı deneyeceğiz. Bu çerçevede bizce yapılması gereken ilk açıklama; 13. yüzyılda felsefeden ne anlaşıldığı olmalıdır. Söz konusu yüzyılda gerek İslam gerekse Hıristiyan felsefesinin etkin olduğu coğrafyalarda felsefeden daha ziyade felsefî ilimlerden söz edilir. Felsefî ilimler denilince de septem artes liberales olarak bilinen yedi özgür sanat dalı akla gelir. Trivium ve quadrium olarak iki ana kategoriye ayrılan bu yedi özgür sanat dalı, günümüzde müstakil alanlara dönüşmüştür. O dönemde ise felsefe ağacının dallarıdırlar. Diğer yandan dinî ilimlerden de söz edilebilir. İlerde bu sınıflamanın detayları kısaca verilmeye çalışılacaktır. Öyle görünüyor ki, karşımızda keskin ayrımlara sahip olmasa da din ve felsefe olarak belirginleşen iki ayrı çizgi vardır. Bu yarılma, yaygın ve genel kullanımı ölçü alırsak din, dar anlamda teoloji, bilim ve felsefe ilişkisi üzerine düşünce üretmeyi gerektirmektedir. Özellikle teolojiyi 13. yüzyıl Latin ortaçağında felsefî ilimlerden biri yapma gayretleri dikkat çekicidir. Bilhassa 13.yüzyıl Avrupa sında Büyük Albertus un yol açıcı, talebesi Thomas Aquinas ın tamamlayıcı ve sistemleştirici çalışmaları, teolojinin felsefî bir bilim sayılması girişimlerinde belirleyici bir fonksiyona sahip görünür. Demek ki, 13. yüzyıl Latin Ortaçağda felsefe denilince önce ikiye ayrılan, ardından da bir parçanın üçe, diğer parçanın ise dörde ayrıldığı bir tasnif akla geliyordu. Burada başta ikiye ayrılanın ne olduğu belli olmasa de, trivium denilen üçlü grup, gramer, diyalektik ve retorikten; quadrium ise, aritmetik, geometri, müzik ve gökbilimden müteşekkildi. Esasen felsefe adı altında yarı bilimsel bir aktivite söz konusuydu. Teoloji de bunun dışında kalmak istemiyordu. Ancak gerek felsefe gerekse teoloji adına Aristo mantığının desteğiyle yapılan temellendirmeler ve elde edilen veriler, daha önceki süreçte etkin olmuş olan ve 13. yüzyılda da geçerli olan dinî bakışı rahatsız etmiş ve bir tehlike olarak algılanmaya başlanmıştır. Doğal olarak bu da bir takım çatışmaları ve çözüm önerilerini belirginleştirmiştir. Bu bağlamda bir sonuca gitmek gerekirse, her dönemin düşünsel bağlamda yüzleşmek durumunda olduğu temel bir problem vardır. Nedir o? diye bir sual tevcih edecek olursak, verebileceğimiz en kestirme 1 Doç. Dr. Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri/Felsefe Tarihi
5 DOĞU BATI ETKİLEŞİMİ ǁ 477 yanıt, sıradan insanların inanışlarına, değerlerine ve tutumlarına felsefî bir mantıksal temel bulabilme şeklinde olabilir. İşte 13. yüzyıl Latin Ortaçağda bunun Hıristiyan hakikatine bir biçim verme tarzında cereyan ettiği iddia edilebilir. 2 Bu durumda bizim İslam felsefesi bağlamında 13. yüzyıl Latin ortaçağa yönelen incelememiz, genel anlamda din, bilim ve felsefe kavramları etrafında şekillenecek demektir. Hiçbir dönem nevi şahsına münhasır felsefî problemlere sahip değildir. Öncesi ve sonrası vardır. Bu nedenle 13. yüzyıl Latin Ortaçağın karşısında bulduğu problem, aslında sadece Hıristiyan inancının felsefî olarak temellendirilmesi değil, aynı zamanda 12. yüzyıldaki düşünsel çıkışları da hazmetmektir. Kısaca ifade etmek gerekirse, 12. yüzyıla rengini veren yaklaşım, daha Hıristiyan bir felsefe 3 olarak netleştirilebilir. 13. yüzyıl, 12. yüzyıla hâkim olan daha Hıristiyanca bakışın İslam felsefesinin etkisiyle yeniden düzenlenmesidir. Mesela 13. yüzyıl için temel bir düşünür olan Thomas Aquinas için başat sorun, Hıristiyanlığın Tanrı anlayışını, insan ve doğa hakkında içerdiklerini Latin ortaçağ için yeni olan bir takım fikirlerle buluşturmaktı. Çünkü Thomas ın önünde bizim İslam felsefesi ile yakın ilişkisi olduğundan kuşku duymadığımız yeni bir dünya ve bilgiler vardı. Bu, doğal bilgiden beslenen bir yaklaşımdı. Ancak Thomas, İslam felsefesinden aldığı kuvvetli destekle Hıristiyan anlayışını pagan bakıştan ayırma şansı da buldu. Öyle ki, eski Yunan fizikçilerin düşündüğü doğal nedenselliğe bağlı olaylardan örülü kapalı sistem, Hıristiyanlar için üzerinde kurtuluş dramının açılım kazandığı hür bir sahne dekoruna dönüşmüştü. 4 Thomas, dayanaklarını ifşada çok dürüst davranmayan bir teologdur. Özellikle İbn Rüşd söz konusu ise, bu tavır çok daha belirgileşir. Hatta karşıt bir duruşa dönüşür. İslam filozoflarından yapılan çevirilerle Antik çağı keşfeden batı, genel itibariyle İslam filozoflarının düşünce dünyalarına yaptıkları katkıyı görmek istemezler. Mesela Thomas için İbn Rüşd, aslında Aristoteles i yanlış yorumlayan bir sapkındır. Elbette bu, doğru değildir. Esasen İbn Rüşd, Thomas a Aristoteles i tanıtan filozoftur. Dikkatli bir inceleme, Thomas tarafından İbn Rüşd e atfedilen düşüncelerin gerçeği yansıtmadığını; dahası Thomas ın gizli bir İbn Rüşdcü olduğunu kolayca görmemizi sağlayacaktır. 5 Demek ki, Aquinas ın hanesine yazılan Aristoteles felsefesi üzerinden bir araya getirdiği Helenizm ile Hıristiyanlığın taşıdığı mesajın oluşturduğu sentezin tamamlayıcısı olma 6 payesine karşısında durduğunu iddia ettiği İbn Rüşd ün ve sıkça atıflar yaparak açık takipçisi olduğu İbn Sina nın göz ardı edilemez bir katkısı vardır. Bu nedenle Le Golf un bildirdiği Tanrıya inanan, başıboş yaşamayan ve özgür 2 Krş W. T. Jones: Ortaçağ Düşüncesi / Batı Felsefesi Tarihi, C. 2, Çeviren: Hakkı Hünler. Paradigma Yayınları, İstanbul, 2006, s Jones, a. g. e., s Jones, a.,g., e., s. 329 ve Bkz. S. Dönmez: İbn Rüşd ve Thomas Aquinas Bağlamında Hıristiyanlığın Rasyonel Yorumuna İslam Felsefesinin Etkisi, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 7 (2), Adana 2007, s Jacqueline Russ: Avrupa Düşüncesinin Serüveni. Antik Çağlardan Günümüze Batı Düşüncesi, Çeviren: Özcan Doğan, DoğuBatı, Ankara 2011, s. 69.
6 478 ǁ ULUSLARARASI 13. YÜZYILDA FELSEFE SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ düşünemeyen Latin ortaçağ insanı 7 Antik çağın ve İslam felsefesinin etki alanından korunabilmiş kesimler için geçerli bir genelleme olabilir. Russ un da dikkat çektiği üzere Le Golf un belirlemesi, daha ziyade 11. yüzyıl ile 12 yüzyılın ilk çeyreğine hasredilebilecek bir yaklaşımdır. Söz konusu devirler Latin ortaçağ için Âdem in Havva tarafından ayartılmasıyla ikiye bölünen insan tipine gönderme yapar. Bu dönemin İnsanı Âdem in işlediği günahın bedelini ödeyen günahkâr ve kötümser bir varlıktır. 12. yüzyılda değişmeye başlayan ve 13. yüzyıla hâkim olan insan ise, Tanrı nın yansıması olan iyimser bir tiptir. 8 Bu dönüşümde ana saik nedir? Hıristiyanlığın teolojisi, bu sorunu çözme noktasında çok da başarılı görünmez. İnsanlığın kurtuluşu adına çarmıhı tercih ederek kendini feda eden İsa inancı, sözü edilen olumlu modeli kurma ve geliştirmede etkin olsaydı, son dönemlerde birçok araştırmacı tarafından 12. yüzyıl bağlamında dile getirilen Rönesans 9 Latin ortaçağda çok daha önce yaşanması gerekirdi. 12. yüzyılda kitleleri harekete geçiren uyanışın 13. yüzyılda büyük bir dönüşümle aydınlanmayı 10 doğurması da iç sâiklerin dış etmenler vasıtasıyla harekete geçebildiğini kuşkusuz hâle getirmektedir. Dış sâikten kastın İslam felsefesinin makaslanarak Antik çağa hasredilen bir etkileşim olmadığının altı kalınca çizilmelidir. Zira 13. yüzyılda yaşanan dönüşümü, sadece Antik çağdan gelen etkiyle açıklamak tutarlı görünmemektedir. Artık şu soruyu yöneltebiliriz: Acaba aydınlanma olarak yorumlanan bu dönemde yaşanan nasıl bir dönüşümdür? Dönüşümün dayanaklarının insan ve doğa arasında kurulan ilişkide yoğunlaştığı ifade edilmelidir. Yeniden hatırlarsak, 13. yüzyıl insanı Tanrı ile olumlu bir ilişkiye girmeyi becermişti. Bu ise, cennetten yalınayak kovulmakla dünyası başına yıkılan insanın hem kendisine hem de kendi dışındakilere yaklaşımını olumluya çevirecektir. Artık Tanrının bir yansıması olarak doğayı insanın hizmetine sunan bir insandır öne çıkan. İşte Tanrının yansıması olan insanın yine Tanrı tarafından ona lütfedilmiş doğayla kurduğu ilişki, önceki yüzyıllarda görülmeyen yeni bir akılcılığı doğuracaktır. 11 Buradaki akılcılığın kökenleri Heraklietos a kadar götürebildiğimiz logos üzerinden kurulmuş bir bakış olduğu ifade edilmelidir. Dolayısıyla bizim rasyonel yeti olarak anladığımız logos dayanaklı akılcılığın, yine Anaxagoras a kadar indirmek mümkün görünen nous merkezli akılcılıktan farklı bir açılıma sahip olduğu unutulmamalıdır. Antikçağda nous kavramsal olarak vardır. Ama onun ne olduğu açık değildir. Bu nedenle nous esaslı felsefenin mekânı tarihsel olarak 10. yüzyıla kadar kolayca inebildiğimiz Anadolu dur. Anadolu, gönlü esas alarak logosu nousla birleyebilen içli dünyadır. Latin ortaçağ ise, nousu logos ile açma yoluna gitmiş- 7 J. Le Golf: L homme médiéval, Points Histoire-Seuil, s. 10. (Russ un adı geçen eserinden alıntı, s. 69). 8 Russ, a. g. e., s Bkz. Russ, a. g. e., s Bkz. Russ, a. g. e., s Bkz. Russ, a. g. e., s. 70.
7 DOĞU BATI ETKİLEŞİMİ ǁ 479 tir. Ancak bu, mümkün olmamıştır. Doğal bir sonuç olarak da nous ile logosun arası açılmıştır. Bu ayrılma 14. yüzyılda özellikle devlet anlayışında öne çıkan modern yaklaşımı kaçınılmaz kılacaktır. Esasen hem 14. yüzyıldaki modern devlet oluşumu hem de 13. yüzyıl aydınlanması, ilk etapta İslam felsefesinden alınan daha sonraki süreçte ise Antikçağdan doğrudan alınmaya çalışılan kavramlara Latin havzada yeni bir ruh üfleme gayretidir. Niçin geç kalmış bir doğum söz konusudur? Pek çok batı eğilimli değerlendirme 5. ve 9. yüzyıllar arasında Latin ortaçağı etkisi altına alan sıkışmışlığa dikkat çeker. Bu, nasıl bir daralmadır? diye soracak olursak; sıklıkla öne sürülen dayanak, Helenistik düşünceye karşı kayıtsız kalındığıdır. Bu fikrin batılı bakışa sıcak gelmesinde Helenistik kavramının hatırı sayılır bir payı vardır. Batı, İslam felsefesinin baskın tesirinden eski Yunan kültürü ile cilalanan bir yorumla kurtulabileceğini düşünmüştür. Kurgusu da Aristo mantığı ölçülerinde tutarlı görünmektedir. Zira bu mantığa göre eski Yunan felsefesinin ihya ettiği bir İslam felsefesi vardır. Demek ki, aslolan eski Yunan felsefesidir. Hayat veren odur. Lakin bir takım iç ve dış etkenler, batılı dünyayı sözü edilen yüzyıllar arasında bu can suyuyla buluşma yollarında bariyerler oluşturur. Ancak batılı dehalar, Arapçadan Latinceye yapılan tercümeler sayesinde engellerin nasıl kaldırılacağını görür. Batılının tercümeler vasıtasıyla gördüğü neydi? Batılı bakış için bu, tabi ki, İslam felsefesine de ruh vermiş olan eski Yunan düşüncesiydi. Batılı temellendirmede, fark edildiği üzere, İslam felsefesine biçilen rol, sadece bir uyandırıcılıktır. Zaten 12. yüzyılda yaşanan uyanışın İslam felsefesinin yaptığı etkiden daha ziyade, yine batıda vuku bulmuş olan corpus Juris civilis in ortaçağa yeniden uyarlanmasıyla da yakın ilişkisi vardı. Çünkü corpus Juris civilis Romalı Kral Justinien tarafından temel hukuk metni hâline getirilmiş bir düzenlemeydi. 12 Bu durumda Latin ortaçağın 13. yüzyıldaki aydınlanması ve 14. yüzyıldaki modern devlet yapılanması için dâhili ortam hazırdı. Sadece bir ateşleyiciye ihtiyaç duyulmaktaydı. Esasen kendi içinde tutarlı görünen bu okuma, farkında olmadan İslam felsefesine bağışladığı uyandırıcılık rolünün daha öte bir anlam ifade ettiğini farkında olmadan itiraf etmektedir. Gerçekten de 13. yüzyıl Latin ortaçağında yunan ve Latin kavramlarına yeniden bir ruh verme faaliyeti vardır. Bizce ayırt edici sual şudur: Ruh verme işlemine kalkışanları harekete geçiren ruh nereden gelmektedir? 13. yüzyılda yaşanan kutuplaşmaların başında averroizm olarak bilinen İbn Rüşd hayranlığının felsefe adına olumlu bir etki alanına sahip olması, sözü edilen ruhun kaynağı hakkında yeterince fikir vermektedir. Bir başka ifadeyle İslam felsefesinin Latin ortaçağı doğrudan etkilediği, tartışma götürmez bir realitedir. Pek çok araştırmacı tarafından sıkça tekrarlandığı gibi, 12. yüzyılda yaşanan uyanış, tartışmasız Arapçadan Latinceye çevrilen eserlerle sağlanan bir değişimdir. Gözle görülür en belirgin değişim, eğitim ve öğretim alanında yaşanır. Okullar açılır. O güne kadar adı dahi duyulmayan filozofların eserleriyle tanışılır. 12 Bu çerçevede daha geniş bilgi için bkz. Russ, a. g. e., s. 71.
8 480 ǁ ULUSLARARASI 13. YÜZYILDA FELSEFE SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ Mesela Plâtoncu okula bağlı kalmaya çalışan Chartes şehrinde Platon un Timaios diyalogundan bir bölüm meraklısının elinden düşmez olur. Aristoteles in fiziği ilgi çeker. Müslüman filozofların yorumları taraftar bulur. Böylece Şehirleşme başlar. Medeniyet algısı hızla değişir. 12. yüzyıl Latin ortaçağında yükselen bir akıl vardır. Diyalektiğe dayalı bir düşünüş zihinleri biçimlendirmeye başlamıştır. Ulaşılan nokta ise, sezgisel bir tavırdan kopmaya çalışan diyalektik esasta akılcı bir tümdengelimdir. Esasen düşünmede erişilen bu seviye, genel olarak ortaçağ bilimsel mantığına temel olur. Bu mantıkta Tanrı, bilginin konusu olmaya devam eder. Ancak insan zihni sadece kalbe değil, felsefî yöntemlere ve akılcı düşünceye de başvurma gerekliliğine inanır. Rasyonel yetinin ve zekânın inancı aydınlatmaya çalıştığı bir tavır öne çıkar. Oysa 11. yüzyılda felsefeye açık bir saldırı vardır yüzyıl ise uzlaşma arayışlarının daha çok öne çıktığı bir evredir. Elbette çatışmaların bütünüyle bittiğini söylemek mümkün değildir. Bu nedenle burada yüzyıllar içine sıkıştırdığımız belirlemeler, değişimin yönünü tayin etmek içindir. Artık olumlu bir açılım olan bu yeni yolun temel sâiki İslam felsefesinin özellikle 13. yüzyıldaki durumundan kısaca söz edilebilir. Zira bu çalışmada çürütmek istediğimiz asıl iddia, İslam felsefesinin Gazalî sonrası gerilemeye başladığı ve bu sürecin 13. yüzyıla gelene kadar iyice belirginleştiği, dolayısıyla felsefe bayrağının Latin ortaçağa kaptırıldığıdır. Gazali sonrası İslam felsefesinin gerilediği tezi, geçen yüzyılda müsteşrik De Boer tarafından ileri sürülmüştür. 14 Müslüman coğrafyada yaygınlaşmış ve sıkça da taraftar bulmuş olan bu görüşün tutarlı olmadığı çok açıktır. Zira İslam felsefesi 12. yüzyılın ilk çeyreğinde vefat eden Gazali den sonra da yoluna hızla devam etmiş ve birçok Müslüman filozof yetişmiştir. Sadece 13. yüzyıla bir kala hakkın rahmetine kavuşan İbn Rüşd ü bile hatırlatmak, sanırım Gazalî sonrası felsefî seviyeyi görmek için yeterlidir. Ya 13. yüzyıl, İslam felsefesinin gerilediği bir dönem midir? Hayır. 13. yüzyıl da oldukça verimli bir çağdır. Özellikle söz konusu dönemlerde felsefenin bir ilimler bütünü olduğu anımsanırsa, bugün anladığımız manada sadece felsefede değil, diğer ilmî alanlarda da canlılığın korunduğu ortadadır. Hatta batının daha sonraki süreçte övündüğü matematik temelli ölçülebilir bilimsel atılımın İslam filozoflarının katkısıyla mümkün olduğu ifade edilmelidir. İslam düşüncesinin güncel sıkıntısı, daha çok geçmişten haberdar olup olmamakla alakalıdır. Batılı gözlükten kurtulduğumuz an, gerçekleri daha iyi görmeye başlayacağımızdan kuşku yoktur. Hakikatin gizlenemeyeceğini tarihsel tecrübeler insanlığa öğretmektedir. Bu nedenle batıda da ortaçağ algısı süratle değişmektedir. Mesela pek çok çağdaş ortaçağ uzmanı, bir zamanlar geri kalmada önemli bir paya sahip olduğu iddia edilen skolastik düşünüşü, daha dinamik bir perspektiften okumaktadır. Yukarıda da sıkça dile getirdiğimiz gibi, 12. yüzyılın bir Rönesans 13. yüzyılın ise bir 13 Krş. Russ, a. g. e., s. 72, Tjitze J. De Boer: Geschichte der Philosophie im Islam, Fr. Frommanns Verlag, Stuttgard 1901, s. 150.
9 DOĞU BATI ETKİLEŞİMİ ǁ 481 aydınlanma olarak yorumlama girişimleri, bu yeni tavrı ortaya koymaktadır. Bu yeni yaklaşımın skolastik kavramına da yeni açılımlar getireceği açıktır. 15 Skolastik sıkça ortaçağdaki düşünüş biçimini nitelemek için kullanılsa da esasen 13. yüzyıla ait bir kavramdır. Zira kavramın okullaşma ve kurumsallaşmayla yakın ilişkisi vardır. 16 Gerçekten de 13. yüzyıl Latin ortaçağı, üniversiteler ve loncalar yüzyılıdır. 17 Bu oluşumun içinin doldurulmasında da İslam felsefesi yön vericidir. Öyle ki, ağırlıklı olarak İbn Rüşd ün şerhleri üzerinden 12. yüzyılın sonunda keşfedilmeye başlanılan Aristoteles, 13. yüzyılda Latin meşşaliğinin temellerinin atılmasını sağlar Sonuç itibariyle de skolastik, söz konusu yüzyılda altın çağını yaşar. Ancak bu süreçte revaçta olan fikirler, büyük kutuplaşmaların da doğmasına sebebiyet verir. Kutuplaşmanın özünde de İslam felsefesinin etkisi altında felsefe yapmaktan gocunmayanlarla karşısında olduğunu iddia edenler vardır. Mesela Thomas Aquin in İbn Rüşd ve İbn Rüdçülere karşı takındığı tavırda bu kutuplaşmanın detayları rahatça takip edilebilir. 18 İslam felsefesine mesafeli durmaya çalışan bazı yorumcular, İslam felsefesinin yoğun etkisi altında kalan bazı skolastik devrin düşünürlerini İbn Meymun üzerinden Yahudi külte bağlama gayretindedir. En azından 13. yüzyıl Latin ortaçağa yön verenlerin tek bir kaynaktan beslenmeyen bir harmanlayıcı oldukları düşüncesini savunmak isterler. Mesela bizim nazarımızda İbn Rüşd ün sadık bir talebesi olan Thomas Aquin in Tanrı kanıtlarından birisini İbn Meymundan aldığı bilgisi, böylesi bir gayretin ürünüdür. Dikkat çeken husus şudur. Thomas ın meşhur beş kanıtından hangisi için bu bilgi geçerlidir? Bu, yeterince açık değildir. Diğer yandan bu kanıtın hangisi olduğu ve İbn Meymun dan alındığı netleştirilse bile, gerçekten İbn Meymun İslam felsefesinden ayrı mütalaa edilebilecek bir filozof mudur? Söz konusu iddiayı dile getirenler, Albertus Magnus un ve Thomas ın Rabbi Moyses (İbn Meymun) üzerine çalışmış olmaları ihtimalinin ötesinde somut bir delil ileri sürememektedir. 19 Bizce İbn Meymun un bir Yahudi olduğunu öne çıkararak onu İslam felsefesinden koparma gayretleri doğru değildir. İbn Meymun, Müslüman coğrafyada İslam felsefesinin kavramlarıyla düşünen ve üreten birisidir. Dini tercihinin felsefesini etkilemesi ise gayet doğaldır. Aslında diğer İslam filozofları için de Yahudi veya Hıristiyan kaynaklardan etkilenme genel bir durumdur. Felsefe icra ederken dini mensubiyet bağının belirleyici olması zorunlu değildir. Bu nedenle bizi ilgilendiren kimin hangi dini referans alarak felsefe yaptığından daha ziyade ortaya konulan felsefenin ayrımlarıdır. İslam felsefesini eski Yunandan veya diğer felsefelerden farklı kılan noktalarının neler olduğu bugünün İslam felsefecilerinin ortaya koymakta geciktikleri bir husustur. Öyle ki, İslam felsefesi, iç dinamikleri esas alınarak bütüncül bir 15 Bkz. Süleyman Dönmez: Skolâstik Üzerine Kavramsal Bir Analiz, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 5 (2), Adana 2005, s Jacques Le Goff: Die Intellektuellen im Mittelalter, dtv, München 1993, s Bkz. Russ, a. g. e., s Bu bağlamda daha geniş bilgi için bkz. S. Dönmez: Aklın Birlikten Çokluğa Yolculuğu, Birleşik Yayınları, Ankara 2009, s Bkz. Russ, a. g. e., s. 78.
10 482 ǁ ULUSLARARASI 13. YÜZYILDA FELSEFE SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ bakış açısıyla henüz okunmuş değildir. Eğer bu yapılabilirse, İbn Meymun un Yahudi olmasına rağmen, bir İslam filozofu olduğu kolayca görülebilir. 20 Böylece bazı batı felsefesi tarihçilerinin İbn Meymun gibi filozofların dini tercihlerini öne çıkararak İslam felsefesiyle olan bağı zayıflatma girişimlerinin temelsizliği gösterilmiş olur. Zira batılı okumada sadece İbn Meymun bağlamında değil, diğer Müslüman olmayan bazı filozoflar ele alınırken de İslam felsefesinin baskın etkisinden kurtaracak bir kanal açma gayreti genelde bakidir. 21 Oysa İbn Meymun, E. Mittwoch un da belirttiği gibi İbn Tufeyl in ve İbn Rüşd ün öğretilerini benimser yüzyıl Latin ortaçağ, gerçekten felsefe tarihi adına büyük değişimlerin yaşanmaya başlandığı bir çağdır. Ancak felsefe lehine olan girişimler aslında mahdut sayıdadır. Buna rağmen dikkate değer bir çatışma ortamı doğmuştur. Hızlı bir kutuplaşma söz konusudur. Kabaca bir sınıflama yapılmak istenirse; kilise taraftarı olanlar, kilisenin hedefinde olanlar ve elinde aforoz gibi bir sopa bulunduran kilisenin baskısı karşısında bir köprü kurmaya çalışanlar şeklinde olabilir. Bu gruplamada daha ince ayrımlara dikkat edilerek sayı artırılabilir. Ancak derdimiz bu değil. Asıl fark ettirmek istediğimiz; 13. yüzyıl Latin ortaçağında hâkim zihniyetin kilise merkezli, kilisenin de felsefeye karşı mesafeli; hatta düşman olduğudur. Ama kilise, otoritesini sarsan bir dizi dış mihraklı fikrin gittikçe yaygınlık kazanmasından korkmaktadır. Buradaki dış mihraklı fikir den en çok akla geleni Latin İbn Rüşdcülüğüdür. 16. yüzyılın sonlarına kadar etkisi hissedilen bu akım, 13. yüzyıl düşünürlerini karşı karşıya getirmiştir. Bir kısmı alenî bir kısmı ise gizli İbn Rüşdcü olmuşlardır. Tabii ki, bu İbn Rüşdcülüğün İbn Rüşd le olan fikri bağlılığı sorunludur. Çünkü tercümeler üzerinden okunan bir İbn Rüşd söz konusudur. Bir dizi yanlış anlamalar vardır. Mesela bu tür yanlış algılamalardan en belirgini çifte hakikat öğretisidir. 13. yüzyıl Latin ortaçağında da çifte hakikat öğretisi İbn Rüşd e atfedilir. Çift hakikatçilere göre; felsefe ve din iki ayrı dünyadır. Her iki alanın kendine has doğruları vardır. Her iki alanın ulaştığı sonuçlar da kendi sınırları dâhilinde doğrudur ve geçerlidir. Bu tarz ikili bir hakikat öğretisini İbn Rüşd e dayandırmak mümkün görünmemektedir. Zira İbn Rüşd ikili bir hakikati savunmaz. Onun nazarında hakikat tektir. Din ile felsefe de aynı hakikatten beslenen sütkardeştir. 20 İslam felsefesinin Yahudi felsefesi üzerindeki etkisi ayrıca çalışılması gereken bir konudur. E. Renan ın Averroes et L Averroisme adlı çalışmasında da ifade edildiği şekliyle Yahudi Felsefesi Maimonides ten itibaren ancak Müslüman felsefesinin bir yansıması olmuştur. Bkz. E. Renan: Averroes et L Averroisme, Paris 1852, s Yahudi kaynakların Latin ortaçağa etkisi, bizde çalışılması gereken bakir bir alandır. Yahudilik, Hıristiyanlığa doğrudan dayanak, İslam ın kültürel mirasında da etkili bir oyuncudur. Ancak bizim iddiamız, felsefenin sürekliliği içinde, İslam felsefesinin gerek Hıristiyanlığın gerekse Yahudiliğin etki alanı dışında nevi şahsına münhasır bir yetkinliğe ve orijinalliğe sahip olduğudur. Bu bir iddiadır. Lehte ve aleyhte bakışlar söz konusudur. Ancak lehte ve aleyhte yer alan iddialar çerçevesinde henüz tartışılmış değildir. Sanıyorum, 13. yüzyıl sempozyumu böyle bir felsefî muhasebenin kapısını açabilir. 22 E. Mittwoch: İbn Meymun maddesi, İslam Ansiklopedisi, Ans. 5/11, 773 a, b.
11 DOĞU BATI ETKİLEŞİMİ ǁ 483 Çifte hakikat öğretisi, bizce Latin ortaçağ felsefecilerinin kilisenin bakısından kurtulmak için ürettiği bir ara çözümdür. Bu düalist bakışın daha sonraki süreçte düşünme biçimini tamamen belirleyeceği başta pek kestirilememiştir. Ama bu kilise baskısından kurtuluş reçetesinin din, felsefe ve bilim arasında batı dünyasında gittikçe klasikleşecek bir ayrışmaya yol açtığı artık açıkça görülebilmektedir. Elbette kilise bu zihinsel ayrışmayı, ilk etapta kendi lehine engellemeye çalışmıştır. Ancak başarılı olamaz. Din felsefeden ve bilimden gittikçe ayrılmaya başlar. Dinin hakikatleri bir inanç meselesine dönüşür. Günümüz batı zihniyeti için de geçerli olan bu zihin yarılmasında temel sâik İslam felsefesidir. İşte 13. yüzyıl bu ayrışmanın sistemleştirildiği devirdir. Baş aktör de Thomas Aquinas tır. Thomas, sorunu teoloji lehinde birlik esasında çözmeyi dener. Tavrını teolojiden yana koyar. Ama yine de bir dizi fikrinden dolayı aforoz tehlikesiyle yüz yüze gelir. Kutuplaşmalarda bir takım çıkar hesaplarıyla mezhep taassubunun da rol oynamış olabileceği unutulmamalıdır. Lakin çatışmalarda hangi iç dinamik etkin olursa olsun, sahneye çıkan fikirler İslam filozofları üzerinden yürütülür. Mesela Thomas ın Hocası Büyük Albetus, Aristoteles in fikirlerinin Yunanca üzerinden anlamanın zorluğuna dikkat çekerek, onları İslam filozoflarının yorumlarıyla etüt etmiştir. Bu çerçevede seleflerinin felsefeye bulaşmakla birlikte felsefeyi anlayamadıklarından şikâyet eder. Kastettiği selefler içinde Anselmus, Abelardus, Erigena da vardır. 23 Demek ki, genel olarak İslam felsefesinin Latin ortaçağla tanışıklığı daha erken dönemlere gitmektedir. Bu durumda 13. yüzyıl için belirleyici ayrımın İbn Rüşd olduğu söylenebilir. Gerçekten de İbn Rüşd, Aristoteles e büyük kıymet veren 13. yüzyıl Latin skolastik düşünüşün inşasına doğrudan katkı sağlayan özel bir isimdir. İbn Rüşd ün ekolleşmesi, batı dünyasının din ve felsefe algısında belirleyici olmuştur. Öyle ki, gerek Albetus un gerekse Thomas ın genelde İslam felsefesinin özelde ise İbn Rüşd ün etkisi bağlamında tuttukları yol, din ile felsefenin arasını açmak olmuştur. Zira dışarıdan gelen, içerdeki Hıristiyan teolojiye uymamaktadır. Tehlike ise felsefenin teolojiye nazaran daha açık bir görünüme sahip olmasından gelmektedir. Çünkü kitleler gizemli olana ilgi duysalar da sonunda açık olandan yana tavır koymaktadır. Felsefenin daha açık bir dil kullandığını bizzat kilisenin içinden olan Albertus da itiraf etmektedir. Belki de onu felsefeye çeken bu daha açık bilme iştiyakıdır. Albertus, felsefi bilimlerden yana tavır alırken fazla sistemli değildir. Bitkiler, hayvanlar, insanlar hakkında pek çok kitap yazmıştır. 13. yüzyılda Albertus u ayırıcı kılan deney ve gözleme dayalı bir metodu benimsemesidir. Felsefe dediği ağırlıklı olarak tabii bilimlerdir. Bu yolda yürüyen diğer en dikkat çekici düşünür de Roger Bacon dur. Albertus biyolojiye ağırlık verirken Bacon un ilgisini daha çok matematik ve optik çeker. Her iki düşünürü de bu tarz bir araştırmaya sevk eden baskın unsur, hayran kaldıkları İslam bilim ve felsefesidir. Thomas da İslam felsefesi gözlüğünü takar, ama daha politik davranır. 23 Krş. Gülnihal Küken: Ortaçağda Eğitim Felsefesi, Alfa yayınları, İstanbul 2001, s. 549.
12 484 ǁ ULUSLARARASI 13. YÜZYILDA FELSEFE SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ Albertus felsefede talebesi Thomas kadar becerikli değildir. Thomas, felsefeyi teolojinin hizmetine almak için büyük bir gayret sarf eder. Ama bunu felsefe maskesi altında yapar. Teolojinin felsefi bir bilim olmaması için geçerli bir neden yoktur ona göre. Nasıl felsefede ilk ilkeler varsa teolojide de vardır. Ancak onlar Tanrı tarafından konulmuştur. Thomas, İbn Rüşd ü hedef alır görünerek, Farabi, İbn Sina ve Gazali üzerinden bir sistem inşa eder. Fakat İbn Rüşd karşıtlığı, ifade edildiği üzere, esasen fikri değil, politiktir. Ağırlıklı olarak söz dalaşına girer. Akılların birliği düşüncesinde olduğu gibi, bazı yanlış anlamalar da bu üslupta pay sahibidir yüzyılı Latin ortaçağın İslam felsefesiyle olan ilişkisinin yüzyıla rengini veren her bir filozof ve teologun öne çıkan görüşleri üzerinden genişletilerek incelenmesi, iki dünya arasında sanılandan çok daha kuvvetli bağların var olduğu gerçeğini alenen ortaya koyacaktır. Esasen hayatı algılamada ve sorunlara çözüm üretmede iç-dış bağlamında ciddi ayrımlar söz konusu olsa da birbirlerini körükleyen fikirlerin felsefeleri doğurduğu açıktır. 13. yüzyıl Latin ortaçağda düşünsel anlamda bir aydınlamadan söz edilebiliyorsa, bu aydınlamada İslam felsefesinin gözle görülür bir etkisi vardır. Metaforik bir söylemle bitirirsek özelde ortaçağın genelde batının aydınlanması üzerlerine düşen İslam felsefe ve düşünce güneşiyle gerçekleşen fenomenal bir yansımadır. Dıştan içe gitmek isteyen bir ışıktır bu. Logos üzerinden gerçekleşmiştir. İçe sirayet edemediği için de iç ile dışı bir birinden ayırmak zorunda kalmıştır. Oysa dışarıdan gelen içerde bir karşılık bulsa idi, aydınlanma içten dışa bir dönüşümle gerçekleşecekti. Lakin batı, İslam felsefesinin sunduğu bu fırsatı hakkıyla değerlendirememiş görünmektedir. 24 Bkz. Süleyman Dönmez: İbn Rüşd de Heyulani Aklın Birliği 13. Yüzyıl Latin İbn Rüşdçülüğü Çerçevesinde Bir Yanlış Anlamanın Düzeltilmesi, Diyanet İlmi Dergi, 2012, cilt: LXVIII, sayı: 3, s
ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS
ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin
DetaylıDERS ÖĞRETİM PLANI. Prof. Dr. Yaşar AYDINLI
DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE 1 Dersin Adı: Ortaçağ ve Rönesans ta Felsefe 2 Dersin Kodu: FLS 1012 3 Dersin Türü: Zorunlu 4 Dersin Seviyesi: Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 6 Dersin Verildiği Yarıyıl: 7 Dersin
DetaylıKitap Tanıtımı -I. Yrd. Doç. Dr. Önder BİLGİN
Kitap Tanıtımı -I Yrd. Doç. Dr. Önder BİLGİN Süleyman Dönmez, Aklın Birlikten Çokluğa Yolculuğu XIII. Yüzyıl Latin İbn Rüşdcülüğü Bağlamında Aklın ya da Akılların Birliği Problemi, Birleşik Yayınları,
DetaylıSkolastik Dönem (8-14.yy)
Skolastik Felsefe Skolastik Dönem (8-14.yy) Köklü eğitim kurumlarına sahip olma avantajı 787: Fransa da Şarlman tüm kilise ve manastırların okul açması için kanun çıkardı. Üniversitelerin çekirdekleri
DetaylıSOSYOLOJİSİ (İLH2008)
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN SOSYOLOJİSİ (İLH2008) KISA ÖZET-2013
Detaylı11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?
Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde
DetaylıGÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi
DetaylıDersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV
Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV 2+0 2 2 Ön Koşul Dersler Yardımcıları Amacı Öğrenme Bu dersin genel amacı; felsefe adı verilen rasyonel faaliyetin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı,
DetaylıİSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.
İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya ISBN 978-605-4829-05-7 869 sayfa, 45 TL. VII. yüzyılın başlarında kadim medeniyet havzalarında canlılığını neredeyse kaybetmiş olan felsefe,
DetaylıDersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler
Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin
DetaylıDersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler
Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları
DetaylıBONAVENTURA'DA DĐN FELSEFE ĐLĐŞKĐSĐ Muammer Đskenderoğlu, Değişim yay. 2008, 151 s.
sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 18 / 2008, s. 237-243 tanıtım-değerlendirme BONAVENTURA'DA DĐN FELSEFE ĐLĐŞKĐSĐ Muammer Đskenderoğlu, Değişim yay. 2008, 151 s. Yakup ÖZKAN Đslam dünyasının
DetaylıTanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011)
Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011) Tanıtan: Tamer YILDIRIM * 1Din Felsefesi Derneği ve İSAM işbirliği ile düzenlenen Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar adlı atölye
DetaylıDERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ I SDT
DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ I SDT203 3 3 + 0 3 4 Ön Koşul Dersleri Yok Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü
DetaylıÖğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;
Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM FELSEFE TARİHİ I Ders No : 0070040158 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili
DetaylıYrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN
Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1994-2000 Lisans Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Pr. 2000-2003 Yüksek Lisans Hacettepe Üniversitesi Edebiyat
Detaylı6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı
6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Teşkilatı(ISSA) işbirliği ile Stratejik İnsan Kaynakları Politikaları ve İyi Yönetişim
Detaylı1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus
1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı
Detaylıphilia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi
FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde
DetaylıAVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ
AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Antik Devir de eğitim, genel olarak müzik ve beden eğitimine önem verilmiştir.
DetaylıİMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER
İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel
DetaylıGoldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN
117 Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis Oryantalizm tarihinde, Yahudi kökenli bir Macar olan Goldziher in ayrı bir yeri vardır. Zira o, gerek Batı da, gerekse Doğu da görüşleriyle çok sayıda araştırmacı üzerinde
Detaylı- İslam dünyası hiçbir zaman özgün bir felsefe geleneğine sahip olmadı.
Bazı çevreler İslam felsefesinin Yunan felsefesinin bir devamı hatta sadece çevirisi olduğunu iddia etmekteler. Böylece İslam filozoflarını birer filozof olarak değil de bir mütercim ve bir yorumcu olarak
DetaylıMİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ
DetaylıJORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN
JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES (1899-1986) ARJANTİNLİ ŞAİR, DENEME VE KISA ÖYKÜ YAZARIDIR. 20. YÜZYILIN EN ETKİLİ
DetaylıMatematik Ve Felsefe
Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel
Detaylıİktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017
İktisat Tarihi I 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi Biliminin Doğuşu 18. yüzyıla gelene değin özellikle sosyal bilimler felsefeden bağımsız olarak ayrı birer bilim disiplini olarak özerklik kazanamamışlardı Tarih
Detaylı2. ISRAIL VE YAHUDILIK KONFERANSI BANDIRMA DA GERÇEKLESTI
Portal Adres 2. ISRAIL VE YAHUDILIK KONFERANSI BANDIRMA DA GERÇEKLESTI : www.salom.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 31.10.2018 : http://www.salom.com.tr//haber-108505-2_israil_ve_yahudilik_konferansi_bandirmada_gerceklesti.html
DetaylıHİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU
HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI T U : Teorik ders saati : Uygulamalı ders saati : Dersin redisi : Avrupa redi Transfer Sistemi 1.SINIF 1.SINIF ODU I. YARIYIL/GÜZ
Detaylı3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül 2014 17 Ekim 2014 )
3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül 2014 17 Ekim 2014 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her
DetaylıTemel Kavramlar Bilgi :
Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba
DetaylıHAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları
HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde
DetaylıESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;
TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.
DetaylıAhlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar
Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim
DetaylıOn Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes. Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Ders: 03/10/2016
On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Ders: 03/10/2016 Yenilik Çabalarının, Keşiflerin, İcatların, Buluşların Kaynağı Tin kendisini kendinde
DetaylıGiorgio Colli, Felsefenin Doğuşu / Çev. Fisun Demir Dost Yayınları, Ankara, 2007, s. 94.
Giorgio Colli, Felsefenin Doğuşu / Çev. Fisun Demir Dost Yayınları, Ankara, 2007, s. 94. Dominique Folscheid, Felsefe Akımları / Çev. Muna Cedden Dost Yayınları, Ankara, 2005, s. 160. * Tanıtan: Tamer
DetaylıBölüm 1: Felsefeyle Tanışma
İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.
DetaylıÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER. Murat DEMİRKOL. Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Reşadiye-Tokat/1969.
ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER Adı-Soyadı: Unvan: Doğum Yeri ve Yılı: Bölüm: Murat DEMİRKOL Doç. Dr. (Assoc. Prof. Dr.) Reşadiye-Tokat/1969 Felsefesi) Tlf: 0312 324 15 55 Cep tlf: 0545 467 10 87 E-Posta: m.demirkol@ybu.edu.tr
DetaylıTel: / e-posta:
1-Sempozyuma Davet: ULUSLARARASI CÂMİ SEMPOZYUMU (SOSYO-KÜLTÜREL VE MİMARÎ AÇIDAN) 01-02/ Ekim/ 2018 Tarih boyunca câmiler Müslümanların itikat, ibadet, ilim, sosyal, kültürel ve mimari açıdan hayatın
DetaylıT.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ
T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ DANIŞMAN:Özer YILMAZ HAZIRLAYAN: Erşad TAN,Tacettin TOPTAŞ İÇİNDEKİLER GİRİŞ I-İNANÇ TURİZMİ A- İnanç Kavramı
Detaylıİletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος
PLATON Kratylos PLATON (Atina, MÖ 427/428 - MÖ 347), antik Yunan filozofu ve Batı dünyasındaki ilk yüksek öğretim kurumu olarak kabul edilen Atina Akademisi nin kurucusudur. Hocası Sokrates, en ünlü öğrencileri
DetaylıGörsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı
SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Gotik Sanat Ortaçağ: Antik Çağ ın sona ermesinden (6. yüzyılın ilk yarısından) Rönesans a kadar olan yaklaşık bin yıllık dönem - klasik çağ
DetaylıDİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI
DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI 4. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 4.1. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kültürler arası etkileşimin hızlandığı
DetaylıFARABİ DE BEŞ TÜMEL. Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı,
FARABİ DE BEŞ TÜMEL Yakup ÖZKAN Giriş Farabi (ö. 950) ortaçağın en önemli felsefecilerinden biridir. Eserlerinin arasında Mantık Bilimi ile ilgili olanları daha fazladır. Farabi, mantıkçı olarak İslam
Detaylı2012 YGS Soru Değerlendirmesi
2012 YGS Soru Değerlendirmesi Unutulmamalı YGS yi istediği gibi sonuçlandıran adaylarda bir rahatlama gözlenirken, sınavı istediği şekilde sonuçlanmayan adaylarda ise bir huzursuzluk gözlenmektedir. Sınavın
Detaylı2015 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU. Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku
2015 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku DÜZENLEYEN Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü SEMPOZYUMUN AMACI VE GEREKÇESİ Etnik, dini ve siyasi
DetaylıKAMU YÖNETİMİ PROGRAMI
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 7. ERKEN MODEN DÖNEMDE SİYASAL DÜŞÜNCE 7 ERKEN MODEN DÖNEMDE
DetaylıBİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N
BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N İnsan var olduğu günden bu yana, evrende olup bitenleri anlama, tanıma, sırlarını çözme ve doğayı kontrol altına alarak rahat ve
DetaylıİSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ
Editörler Prof. Dr. İsmail Erdoğan - Doç. Dr. Enver Demirpolat İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Yazarlar Prof. Dr. İsmail Erdoğan Doç.Dr. Enver Demirpolat Doç.Dr. İrfan Görkaş Dr. Öğr.Üyesi Ahmet Pirinç
DetaylıBAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,
Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : MANTIK Ders No : 0070040047 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön
Detaylı2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2014-2015 Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK) KODU DERSİN ADI T U Kredi AKTS İLH001 ARAPÇA 26 0 26 26 Konu
DetaylıWILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair
WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair WILHELM SCHMID 1953 te Almanya da Bavyera-Süebya (Schwaben) bölgesinde doğdu. Berlin, Paris ve Tübingen de felsefe eğitimi aldı. Çeşitli Alman üniversitelerinde
DetaylıİSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,
Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü
DetaylıYAŞAM İÇİN EĞİTİM. Lena Merkle Yeşildağ - Cavit Yeşildağ
YAŞAM İÇİN EĞİTİM Waldorf Eğiṫiṁiṅe Giriş Lena Merkle Yeşildağ - Cavit Yeşildağ YAŞAM İÇİN EĞİTİM Waldorf Eği tiṁiṅe Giriş Yazar: Lena Merkle YEŞILDAĞ - Cavit YEŞILDAĞ ISBN: 978-605-81351-1-6 Kitap içeriğinin
DetaylıİRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN
İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGIN SETA Abdullah YEGİN İstanbul
DetaylıERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK) KODU DERSİN ADI Kredi İLH001 ARAPÇA 26 0 26 26 Konu Başlıkları (Yıllık) T
DetaylıÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir
ÖN SÖZ Hepimiz biliyoruz ki, felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir. Bu, felsefede ortaya konulan görüşlerden çok, onların nasıl oluşturulduklarına dikkat çekmek bakımından son derece önemlidir. Felsefeyi
DetaylıDBY Ajans. This book has been supported by the Office of Scientific Research Projects of Istanbul Medeniyet University Istanbul, Turkey - March 2014.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimince desteklenmiştir. Proje Numarası: 458 Kitabın Adı: Büyük Doğu Kapaklarında Portreler, Toplum ve Gençlik Yazarlar: Ahmet
DetaylıI.İlkçağ, Ortaçağ Felsefesi ve Modern Felsefe (BİR PERSPEKTİF)
I.İlkçağ, Ortaçağ Felsefesi ve Modern Felsefe (BİR PERSPEKTİF) Felsefe Tarihi Perspektif Felsefede üç merkez vardır, bunlardan biri zemin tutularak diğerleri anlaşılır. Tanrı Kainat İnsan Felsefe Tarihi
DetaylıFELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ
FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ FEL-101 Felsefeye Giriş Felsefenin temel problem, kavram, akım ve alt disiplinlerine genel bir giriş. FEL-103 Eskiçağda Felsefe Kredi (Teorik-Pratik-Lab.)
DetaylıİÇİNDEKİLER 1. Bilim Tarihine Genel Bir Bakış / 1 2. Bilimde Paradigmalar ve Bilimin Doğası / Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı / 59
İÇİNDEKİLER 1. Bilim Tarihine Genel Bir Bakış / 1 ESKİÇAĞDA BİLİM / 5 Mısır ve Mezopotamya'da Bilim / 6 Hindistan ve Çin de Bilim / 8 Antik Grek (Yunan) Dünyasında Bilim / 9 ORTAÇAĞDA BİLİM / 12 İslam
DetaylıYirminci Yüzyılın Yalnız ve Bilge Yolcusu: Roger Garaudy
Bahar 2012. Cilt 2. Sayı 3 Yirminci Yüzyılın Yalnız ve Bilge Yolcusu: Roger Garaudy Mustafa ARSLAN 1 Bir âlem daha göçtü... Âlimin ölümü âlemin ölümü gibidir. Geçtiğimiz günlerde İslam âleminin yaşayan
DetaylıDers Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS
DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İSLAM EĞİTİM TARİHİ ILA323 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin
DetaylıDers Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH
DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH 427 7 3+0 3 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin
DetaylıMitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1
Mitoloji ve Animizm, Fetişizm Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Animizm Canlıcılık olarak da bilinin animizmin mitolojinin gelişmesinde önemli rolü vardır. İlkel devirde, eski insanlar her bir doğa olayının, eşyanın,
DetaylıMerkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.
Adı Soyadı Ünvan Doğum Yeri Bölüm E-posta : Bülent AKOT Doç. Dr. Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı. bulentakot@hotmail.com EĞİTİM BİLGİLERİ Derece Bölüm Program Üniversite
DetaylıV. Descartes ve Kartezyen Felsefe
V. Descartes ve Kartezyen Felsefe Rönesans tan sonra düşüncedeki salınım birliğe kapalılığa doğru bir yol aldı. Descartes la birlikte bilgi felsefesi ön plana çıktı ve kapalı bir sistem meydana geldi.
DetaylıBİLİM TARİHİ VE JEOLOJİ 6
BİLİM TARİHİ VE JEOLOJİ 6 ROMALILARDA BİLİM http://www.tarihbilimi.gen.tr/icerik_resimler/roma-imparatorlugu.jpg Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü GİRİŞ M.Ö.3.y.y. da Romalılar bütün
DetaylıKİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s.
KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s. Evren Erman Rutli * Aristoteles ve Platon, hiç kuşkusuz felsefe
DetaylıHIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ 2
HIRİSTİYAN SİYASİ DÜŞÜNCESİ 2 Geçen Hafta Feodal toplum Roma nın zayıflaması, kavimler göçü ve Cermen akınları Hıristiyan siyasi düşüncesinin dönemleri Doğu Roma Batı Roma Ayrışması Hıristiyanlığın din
DetaylıT.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi
T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl
DetaylıEditörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ
Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ Yazarlar Prof. Dr. Kemal Sözen Prof. Dr. Mevlüt Uyanık Doç. Dr. Ali Kürşat Turgut Doç. Dr. Aygün Akyol Doç. Dr. Hamdi
DetaylıEĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI
KASIM EKİM 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı TARİH VE TARİH YAZICILIĞI
DetaylıAŞKIN BULMACA BAROK KENT
AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm
DetaylıETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI
FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENLERİNİN YETİŞTİRİLMESİNDE DEĞİŞİM VE GEREKÇELER Öğrencinin performansını yükseltmek istiyorsanız kaliteli öğretmen yetiştirmek zorundasınız Alan bilgisi Genel eğitim ve kültür dersleri
DetaylıTARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER
TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER Onur BAKIR MSG Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Giriş Bu çalışmanın amacı, Türkiye de tarımsal istihdam alanında 1980 den bugüne yaşanan dönüşümü temel
DetaylıDerece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989
ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ Adı Soyadı: Nuri ADIGÜZEL Doğum Tarihi: YAHYALI 13 MART 1962 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi 1985 Y. Lisans Sosyal Bilimler
DetaylıEĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ
KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Allah
Detaylı3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (07 Eylül-16 Ekim 2015 )
3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (07 Eylül-16 Ekim 2015 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her 6
DetaylıDERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel
DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No 14420 ISBN 978-975-995-900-5 1. Baskı Mayıs 2018 Dizi Editörü Cahid Şenel Dizi Kapak Tasarımı Işıl Döneray Kapak Uygulama Ercan Patlak
Detaylı15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu
Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye
DetaylıT.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü *BE6PBEU9V* Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı Sayı :72907556/105.04/E.81294 14/09/2017 Konu :Ders Programları SOSYAL
DetaylıDersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS. Seçmeli. Bu dersin sonunda öğrenci; 1. Ogrenciler bilimin doğasını anlar.
Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön KoĢul Dersler Dersin Dili Dersin Türü Türkçe Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin
DetaylıERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 01-014 Eğitim Öğretim Yılı 1.ve.Öğretim (010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK) KODU DERSİN ADI İLH001 ARAPÇA 0 Konu Başlıkları (Yıllık) T Sözlü
DetaylıESTETİK (SANAT FELSEFESİ)
ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik
DetaylıFen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü
http://ogr.kocaeli.edu.tr/koubs/bologna/genel/listesi_prn.cfm?ed=0 1 / 5 22.05.2018 15:50 Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Adı 2017/2018 Listesi 1. YARIYIL TLU Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
DetaylıYeni Yöneticinin 8 Sıra Dışı İnancı (Özelliği)
Presentation title Yeni Yöneticinin 8 Sıra Dışı İnancı (Özelliği) Akın Aksekili Temmuz 2012 Presentation title Geoffrey James En iyi yöneticilerin işyeri, şirket ve takım dinamikleri hakkında temelde farklı
DetaylıİSLÂM FELSEFESİ. TARİH ve PROBLEMLER. editör M. Cüneyt Kaya
İSLÂM FELSEFESİ TARİH ve PROBLEMLER editör M. Cüneyt Kaya İSAM Yayınları 152 İlmî Araştırmalar Dizisi 63 İSLÂM FELSEFESİ Tarih ve Problemler editör M. Cüneyt Kaya Bu kitap İsam Yönetim Kurulunun 21.10.2011
Detaylı4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.
4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. Kazanımlar: 1- Immanuel Kant ın etik görüşünü diğer etik görüşlerden ayıran
DetaylıSPORDA STRATEJİK YÖNETİM
SPORDA STRATEJİK YÖNETİM 5.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1 STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİ STRATEJİK PLANLAMA GELECEĞE BAKIŞ Kuruluşlar, bu aşamada, misyon ve vizyonlarını ifade edecek, temel değerlerini belirleyecek,
DetaylıBILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri
BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.
DetaylıSANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni
SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan
Detaylıİslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.
Türk İslam Bilginleri: İslam dini insanların sadece inanç dünyalarını etkilemekle kalmamış, siyaset, ekonomi, sanat, bilim ve düşünce gibi hayatın tüm alanlarını da etkilemiş ve geliştirmiştir Tabiatı
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: BİLİM NEDİR? NE DEĞİLDİR?
İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: BİLİM NEDİR? NE DEĞİLDİR? Bilim Tanımı ve Kökeni... 2 Bilimsel İçerik... 6 a. Kuram (Teori)... 6 b. Olgu... 7 c. Yasa... 8 d. Hipotez... 9 Bilimsel Yöntem (Süreç)... 10 Bilgi Edinme
DetaylıAYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI
ALANLAR ve ÖNCELİKLER AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI 1- Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı na dair araştırmaları 1. Kur an tarihi 2. Kıraat
DetaylıKURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ
KURAMIN FARKLI YÖNLERİ i) Kuramsallaşmanın yönü; tümdengelimci ya da tümevarımcı ii) İnceleme düzeyi; mikro, makro ya da mezo iii) Tözel ya da formel bir kuram olarak odağı iv) Açıklamanın biçimi; yapısal
DetaylıMODÜLDE KULLANILAN SEMBOLLER
Bilimin bizden istediği şey, kullanılmış otomobil alırken ya da TV reklamlarından gördüğümüz ağrı kesicilerin kalitesini denerken gösterdiğimiz kuşkuculuğu diğer konularda da kullanmak. Carl SAGAN MODÜLDE
DetaylıİLETİŞİMDE TASARIM TASARIMDA İLETİŞİM KONULU ULUSLARARASI KATILIMLI SEMPOZYUM VE SERGİ GERÇEKLEŞTİ
İLETİŞİMDE TASARIM TASARIMDA İLETİŞİM KONULU ULUSLARARASI KATILIMLI SEMPOZYUM VE SERGİ GERÇEKLEŞTİ Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü, yaklaşık bir yıllık hazırlık sürecinin
DetaylıYENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com
YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com Bilginin hızla yenilenerek üretildiği çağımızda birey ve toplumun geleceği, bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretme
Detaylı