GÖLÜNYAZI (EYMİR) GÖLÜ NÜN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ. Faruk MARAŞLIOĞLU 1 Ali SALUR 2 ÖZET

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GÖLÜNYAZI (EYMİR) GÖLÜ NÜN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ. Faruk MARAŞLIOĞLU 1 Ali SALUR 2 ÖZET"

Transkript

1 GÖLÜNYAZI (EYMİR) GÖLÜ NÜN BİYOÇEŞİTLİLİĞİ Faruk MARAŞLIOĞLU 1 Ali SALUR 2 1 Hitit Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu, Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü 2 Hitit Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü ÖZET Çorum Osmancık yolunun 18. kilometresinde bulunan ve doğal göl olan Gölünyazı Gölü, Çorum un canlı envanterini varlığını desteklemektedir. Bu göl küresel ısınmanın son yirmi yılda artmasıyla birlikte kuruma, yok olma tehlikesi altındadır. Bu çalışma, göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan Gölünyazı Gölü nde günümüze kadar yapılan canlı envanter saptama çalışmalarının ve faunistik ve floristik arazi çalışmaları sonucunda elde edilen orijinal veriler biraraya getirilerek oluşturulmuştur. Metin içerisinde Gölünyazı Gölü nün genel özellikleri, faunası ve florası fotoğraflar, tablolar ve haritalarla desteklenerek verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Gölünyazı Gölü, Fauna, Flora, Biyoçeşitlilik, Çorum BIODIVERSITY OF LAKE GÖLÜNYAZI (EYMİR) ABSTRACT Lake Gölünyazı, a natural lake and located at 18th kilometers of the Çorum Osmancık road, not only represents but also supports the presence of the living inventory of Çorum. This lake is under the danger of extinction and aridness due to an increase in global warming for the last twenty years. This study has been formed by gathering living inventory determination studies and obtained original data of floristic and faunistic land studies of Gölünyazı Lake which is located on the migration route of migratory birds. The general characteristics of Gölünyazı Lake and fauna and flora of it has been supported with photographs, charts and maps in the text. Key Words: Lake Gölünyazı, Fauna, Flora, Biodiversity, Çorum 289

2 1. GİRİŞ Gölünyazı (Eymir) Gölü, merkez ilçeye bağlı Çorum ili Osmancık karayolu 18. km sinde bulunan Kırkdilim mevkiinde yaklaşık m² alan kaplayan zengin biyoçeşitliliğe ve ekosisteme sahip bir göldür (Anonim, 2011). Gölünyazı sulak alanı, daha önceleri etrafında bulunan tarım arazileri için su kaynağı olarak kullanılmış fakat 21 Mayıs 2003 tarihinde göl, onarım, bakım ve koruma amaçlı olarak Çorum Valiliği nin talebi üzerine, Maliye Bakanlığı nın izni ve o dönemki adıyla Çevre ve Orman Bakanlığı nın uygun görüşüyle aynı yıl İl Özel İdaresi ne tahsis edilmiş ve bu tarihten itibaren valiliğin aldığı kararlar ile sulak alandan sulama amaçlı su çekimi ve avcılık yasaklanmıştır. Bu kapsamda göl etrafı koruma amaçlı tel örgüyle çevrelenmiştir. Su kaynaklarımızın başında sulak alanlar gelir. Bataklıklar, turbalıklar, taşkın düzlükleri, nehirler, göller, tuzlalar, mangrovlar, deniz çayırı yatakları, mercanlar, gelgit anında altı metreden derin olmayan deniz kıyısı alanları gibi kıyı sulak alanları, atık su arıtım gölcükleri ve rezervuarlar gibi insan yapımı sulak alanlar da sulak alan tanımına dahildir. Dünyadaki toplam su miktarı 141 milyar m 3 iken tuzlu sular toplam suyun %97,6 sını, tatlısu kaynakları toplam suyun %2,4 ünü oluşturur. Tatlısuların göllerde, akarsularda ve barajlarda bulunan kısmı ise %0,3 tür. Bu oranlardan anlaşılacağı gibi kullanılabilecek suyun miktarı oldukça azdır (Yıldız ve diğerleri, 2000). Su varlığına göre ülkeler sınıflandırıldığında; yılda kişi başına düşen ortalama kullanılabilir su miktarı m 3 ten az olan ülkeler su fakiri, m 3 ten az olan ülkeler su azlığı yaşayan, m 3 ten fazla olan ülkeler ise su zengini olarak kabul edilmektedir. Türkiye de kişi başına düşen teknik ve ekonomik olarak kullanılabilir yıllık su miktarı yaklaşık m³ civarındadır ve ülkemiz su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır. Türkiye İstatistik Kurumu nun tahminlerine göre 2030 yılında ülkemizin nüfusunun 100 milyona ulaşacak, bu durumda kişi başına kullanılabilir su miktarı m³ e düşecek ve Türkiye su fakiri bir ülke olmaya doğru gidecektir. Türkiye dünyanın en hızlı nehirlerinden birkaçına sahip olsa da su rezervleri bakımında alt sıralarda yer almaktadır. Türkiye de su kaynaklarının yönetiminde uluslararası standartlarda iyi ve sürdürülebilir bir yönetim politikası benimsenmediği için geleceğe yönelik tehditler hızla artmaktadır. Tatlı su ekosistemleri, yeryüzündeki toplam su varlığının %1 inden azını kaplamasına karşın, dünyadaki tüm canlı türlerinin %40 ını barındırır. Sulak alanlarımız; Yeni tarım, yerleşim ve rekreasyon alanları açmak için kurutulmakta ya da zarar görmekte, Gereğinden fazla yapılan tarımsal sulamalar ya da sulak alanları dikkate almadan tasarlanan su yönetim projeleri sebebiyle kurumakta, Tarımda pestisitlerin bilinçsiz kullanımı ve aşırı gübre kullanılması sonucu, Evsel ve endüstriyel atıklar doğrudan veya dolaylı olarak göl, akarsu ve deniz gibi sulak alanlara yeterince işlem görmeden boşaltılması, Üreme dönemlerinde ve yasaklanmış usullerle yapılan avcılık ve balıkçılık nedeniyle ülkemizdeki sulak alanlarımızın yapısı bozulmaktadır. 290

3 Türkiye`de son 40 yıl içerisinde yaklaşık bin hektar sulak alan; kurutma, doldurma ve su sistemlerine müdahaleler nedeniyle ekolojik ve ekonomik özelliğini yitirmiştir. Türkiye deki toplam sulak alanların 2,5 milyon hektar olduğu düşünüldüğünde, son 40 yılda sulak alanlarımızın yarısını kaybettiğimizi söyleyebiliriz. Gölünyazı Gölü Çorum da çoğumuzun bildiği, zaman içerisinde giderek küçülüp canlı çeşitliliğinin azaldığı gözlenen göllerdendir. Gölünyazı Gölü nde canlı çeşitliğinin giderek azaldığı ve bunun sonucu olarak da gölün canlılarının hayatlarının tehlike altında olması durumu bilimsel bir çalışma sonucunda ortaya çıkan yargı değil sadece kaba bir tespitten ibarettir. Bir alanın canlı türlerinin tespitini yapılmadan oranın nasıl korunacağı üzerine konuşmak ya da eylem planları hazırlamak çok bilimsel değildir. Bugüne kadar Gölünyazı Gölü nün de koruma amaçlı, iyi niyetli yapılmış çalışmalar olmasına karşın bu çalışmalar hareket planı olarak maalesef bilimsel temelli olmamıştır. Dolayısıyla iyi niyetle yapılan bu çalışmaların bazıları göl canlılarını korumaktan ziyade göl ve göl civarında yaşayan canlıları mağdur etmiştir. Buna en tipik örnek, sadece sulak alanın başladığı sınırı çevreleyen göl civarındaki dikenli teldir. Bir diğer örnek kaçak avcılara karşı gölün bekçi tarafından gözlenmesi ve korunması durumunun işlerliğinin bulunmamasıdır ki buda kaçak avlanmanın devam etmesine sebep olmaktadır. Bu çalışmada ülkemizdeki popülerliği az ama içerdiği canlı çeşitliliği açısından ve özellikle su kuşları açısından önemli bir sulak alan olan Gölünyazı Gölü sahasında, gerçekleştirilmiş olan arazi çalışmaları sonucunda elde edilmiş olan farklı canlı gruplarına ait canlı envanteri sonuçları bir araya getirilerek Gölünyazı Gölü ndeki biyoçeşitlilik bilimsel bir temele oturtulmaya çalışılmıştır. Yurdumuzda son yıllarda bir bir kaybetmeye başladığımız sulak alanlarımızı düşündüğümüzde bu çalışmayla Çorum için önemli bir sulak olan bu gölde bundan sonra yapılacak önlem planlarına bir temel oluşturmak ve göldeki canlılığının korunması adına yapılmış yanlış uygulamaların tespitinin yapılarak bunların düzeltilmesi adına ortaya bir yargının konması hedeflenmektedir. 2. LİTERATÜR TARAMASI Gölünyazı Gölü nde direk göl orjinli yapılmış çok fazla çalışmaya rastlanmamakla birlikte göl sahasını da içerisine alan Çorum orjinli çeşitli canlı envanteri tespiti çalışmalarında Gölünyazı Gölü ne de değinilmiştir. Salur ve Mesci tarafından Çorum ilinin Odonatları çalışmasında (2007), Darılmaz ve arkadaşları tarafında Çorum ve Yozgat illerinin Coleopterleri çalışmasında (2010) ve yine Salur ve Mesci tarafından Çorum ilinin Nepomorphan faunası çalışmalarında (2011) Gölünyazı Gölü omurgasız faunasına ait canlılarından söz edilmiştir. Yine Çorum Valiliği bünyesinde İl Özel idaresinin yürütmüş olduğu Çorum ilinin Karasal ve İç Su Ekosistemleri Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi kapsamında da Gölünyazı Gölü sahasına ait kuşlar hariç omurgalı canlılar faunası çıkartılmıştır (Anonim, 2016c). Gölün kuşlarıyla ilgili rastlanan tek kayıt ise Gazi Üniversitesi, Çorum Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından yayınlanan Çevreye Genç Bakış 291

4 dergisinde, bir lisans öğrencisi tarafından yapılmış olan bir çalışmada çoğunluğu sucul olan kuşlar olmak üzere gölün kuş faunasının tespit edilmesi şeklindedir (Anonim, 2004). Gölünyazı Gölü nde şu ana değin kayıtlara geçmiş göl odaklı ve bilimsel nitelikli tek çalışma Özakkoyunlu (2007) tarafından Kasım 2005 ile Eylül 2006 tarihleri arasında göl suyunun fiziksel ve kimyasal parametreleri üzerine yapılmış bir yüksek lisans tezi olmuştur. Tezde civardaki canlı çeşitliliğinden kısmen söz edilse de çalışmanın asıl amacının gölün su kalitesi üzerine olmasından dolayı gölün biyoçeşitliliği yansıtmada yeterli olmamıştır. 3. YÖNTEM a. Çalışma Alanı Çorum ili, merkez ilçe Kırkdilim Köyü sınırları içinde bulunan Gölünyazı Gölü, diğer adıyla Eymir Gölü; toplam 23 hektar büyüklüğünde bir alan olup, 1100 m rakımda K, D koordinatlarında yer alan doğal bir göl oluşumudur. Göl, Çorum-Laçin karayoluna 150 m, Çorum şehir merkezine de 22 km mesafede bulunmaktadır (Şekil 1). Sulak alanın hâkim bitki örtüsü kamışlardır. Şekil 1 deki uydu fotoğrafından da görüleceği üzere göl alanının yaklaşık 2/3 ü kamışlar tarafından çevrelenmiştir. Kamışları özellikle su kuşlarının hem besin kaynağı olarak hem de barınak olarak kullandıkları göz önüne alındığında buradaki kuş çeşitliliğini anlamlandırmak kısmen mümkün hale gelmektedir. Alanda içlerinde ördekgiller familyasından elmabaş patka (Aythya ferina) ve balıkçılgiller familyasından gri balıkçıl (Ardea cinerea) türleri gibi su kuşları başta olmak üzere toplam 19 kuş türü olup, bunların bazıları göçmendir. Bu kuşların listesi arazide yapılan gözlemlere ve ilgili literatüre (Anonim, 2004) dayalı olarak bulgular bölümündeki omurgalı hayvanlar başlığı altında verilecektir. Gölünyazı, kuşların özellikle ilkbahar göçü sırasında birçok göçmen kuşa dinlenme, konaklama ve üreme olanağı vermektedir. Gölde kuşları gözlemlemeye imkân sağlayan bir kule bulunmaktadır. Sulak alanın etrafı tarım arazileri ile kaplıdır ve arazilerde genellikle buğday ve şeker pancarı tarımı yapılmaktadır. Gölünyazı Gölü doğal bir izole tatlı su ekosistemi olup herhangi bir yerüstü su kaynağı ile beslenmemektedir. Beslenişi tamamen mevsimlik yağışlar ve yeraltı sularıyladır. Geçmişte göldeki su seviyesini artırmak için alanın kuzeyinde bulunan Gözlük Deresi nin yatağı sulak alana doğru çevrilmiş, fakat yağışlı mevsimlerde deredeki su debisinin artması sebebiyle göl alanındaki su seviyesinin artması sonucu göl çevresindeki tarım alanlarında su taşkınlarının oluşması sebebiyle bu uygulamaya son verilmiştir. 292

5 Şekil 1. Gölünyazı Gölü uydu görüntüsü ( Gölünyazı diğer adıyla Eymir Gölü 2003 yılına kadar ciddi manada antropojenik temelli avlanma, kamışların kesimi ve yakımı, sulama suyu olarak suyun çekilmesi gibi olumsuz etkiler sebebiyle yok olma tehdidiyle karşı karşıyaydı. O yıl, bu sulak alanın bakanlıktan Çorum valiliğine devredilmesi sonucu valiliğinin aldığı karar uyarınca göl koruma altına alınmıştır. Gölde sulama amaçlı su çekiminin, kamışların kesiminin ve balık avcılığının yasaklanmış olması gölün en azından insan kaynaklı antropojenik etkilerden zarar görmesini kısmen azaltsa da tamamen yok edememiştir. Günümüzde yasak olmasına karşın göl alanında hala kaçak avcılık ve kamış kesimi yapılmaya devam etmektedir. Hatta son yıllarda göldeki biyoçeşitlilik adına meydana gelen en vahim olaylardan birisi de maalesef yine insan kaynaklı olmuştur yılında sulak alan civarında tarım yapan köylülerin civardaki tarlaları yakması sonucunda göl alanındaki kamışlık alan büyük oranda yanmış ve göl faunasındaki birçok kuş çeşidi (Sakarmekeler, balıkçıllar v.b. türler) o dönemde zarar görmüştür (Anonim, 2010) yıllarındaki kurak mevsimin ardından sulak alan tamamen kurumuş ve göldeki fauna ve flora neredeyse tamamen yok olmuştur. Sonraki yıllarda ( ) yağışların önceki yıllara nazaran bol geçmesi sonucu göl alanı tekrar dolmaya başlamış ve özellikle kuş çeşitliliği tekrar artmaya başlamıştır. Fakat bu göldeki biyoçeşitlilik adına yaşanan ilk ve son felaket olmamıştır. Kayıtlara göre (Anonim, 2014), 2014 yılı yaz ayında yine göldeki kamışların yer aldığı alanda çıkan yangında 80 dönümlük bir alan yok olmuş ve yanan alanda bazı ördek yavrularına ait yuvaların zarar gördüğü yapılan tespitler arasındadır. O dönemde yangının sıcak havadan kaynaklandığı tahmini yapılmış olmasına karşın antropojenik kökenli olması yüksek ihtimal dâhilindedir. b. Su Örneklerinin Alınması Gölün tohumsuz bitki flora yapısı hakkında genel bir bilgi edinmek amacıyla Şubat 2006 tarihinde üç farklı noktadan su örnekleri alınarak laboratuvara getirilmiştir. Arazi ile 293

6 laboratuvar arasındaki mesafe yakın olması sebebiyle alınan su örneklerine organizmaların korunması amaçlı herhangi bir kimyasal uygulama yapılmamıştır. Getirilen su örnekleri Olympus CX21 marka ışık mikroskobunda, hazırlanan geçici preparatlarda bakılarak cins düzeyinde teşhisleri yapılmıştır. Seçilen üç istasyonun ikisi kıyıdan biri ise 5 metre açıktaki su kitlesinden alınmıştır. Her üç su örneği de, gölün kuş gözlem istasyonu önündeki alandan alınmıştır. Türlerin teşhisinde John ve diğerleri (2003) ile Krammer ve Lange-Bertalot (1991a, 1991b, 1999a, 1999b) eserlerinden yararlanılmıştır. 4. BULGULAR a. Göl Suyunun Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri Göl suyunun ortalama sıcaklığı 12 C civarında olup rengi mavi ile kahverengi arasında değiştiği özellikle yazları çoğu zaman bulanık olduğu tespit edilmiştir. Özakkoyunlu (2007) tarafından tarihleri arasında yapılan göl suyuna ait bazı kimyasal parametrelerin ortalama değerleri Tablo 2 de verilmiştir. Tablo 2. Gölünyazı Gölü bazı kimyasal parametrelerinin ortalama değerleri (Özakkoyunlu, 2007) PARAMETRE ORTALAMA SU KALİTE SINIFLARI Sıcaklık, C 11,5 I., II. Sınıf ph 7,6 I, II, III. Sınıf Elektriksel iletkenlik, µs/cm 1,400 II. Sınıf Alkalinite, CaCO3 mg/l 225,8 Kalsiyum, mg/l 23,7 Magnezyum, mg/l 21,6 Toplam sertlik, CaCO3 mg/l 147,9 Nitrit azotu, mg/l 0,08 III. Sınıf Nitrat azotu, mg/l 0,30 I.Sınıf Amonyum azotu, mg/l 0,0 Sülfat, mg/l 153,3 Fosfat, mg/l 0,05 I. Sınıf Çözünmüş oksijen, mg/l 5,8 II. Sınıf Biyokimyasal oksijen ihtiyacı, mg/l 17,9 III. Sınıf b. Çevrenin İklimi Gölünyazı Gölü nün bağlı olduğu Çorum ilinin uzun yıllara ait ( ) aylık ortalama yağış ve hava sıcaklığı verilerine bakacak olursak maksimum hava sıcaklığının 294

7 21,2 C ile Temmuz ve Ağustos aylarında, minimum hava sıcaklığının ise -0,3 C ile çoğunlukla Şubat ayında görüldüğü tespit edilmiştir. Yine Çorum ilinin anılan yıllarda ait yağış verilerine bakacak olursak maksimum yağışın 61.1 kg/m 2 ile Mayıs ayında, minimum yağışın ise 13.3 kg/m 2 ile Ağustos ayında tespit edildiği görülmüştür (Anonim, 2016a). Çorum ilinin uzun yıllara ait ( ) aylık ortalama yağış ve hava sıcaklığı değerleri Tablo 3 de verilmiştir. Tablo 3. Çorum ilinin uzun yıllara ait ( ) aylık ortalama yağış ve sıcaklık değerleri ( Aylar Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Ortalam a Sıcaklık ( C) Ortalam a Yağış (kg/m 2 ) İçerisinde Çorum ilinin de yer aldığı 2014 yılına ait Türkiye geneli kuraklık değerlendirme haritası Şekil 2 de verilmiştir. SPI Metoduna göre yapılan bu kuraklık analizinde 2014 yılında, Doğu Akdeniz Bölümü nde, Erzurum hariç Doğu Anadolu Bölgesinin orta ve doğusunda ve Samsun, Amasya, Tokat, Mardin, Simav, Salihli, Bolvadin, Akşehir, Ulukışla ve Anamur çevrelerinde değişen şiddetlerde meteorolojik kuraklık mevcuttur. Diğer kesimlerde normal civarı nemli şartlar mevcuttur. En kurak merkezler, Tercan, Bafra ve Ceyhan olmuştur (Anonim, 2016b). 295

8 Şekil yılına ait Türkiye geneli kuraklık değerlendirme haritası ( c. Biyolojik Özellikler i. Bitkiler Grubu 1. Tohumlu Bitkiler Sulak alanın hâkim bitki örtüsü buğdaygillerler (Poaceae) familyasından adi kamış olarak ta bilinen Phragmites australis bitki türüdür. Ayrıca suda makrofit adını verdiğimiz, akvaryumlarda yosunlaşmayı önlemesi ve balık yavrularına barınma ortamı sağlaması bakımından çokça tercih edilen, çam bitkisi olarak adlandırılan sucul bitkilerden Ceratophyllum demersum türü gölün taban kısmını tamamıyla kaplamış durumdadır. Ayrıca havaların ısınmasıyla özellikle Mayıs-Haziran başlarında ortaya çıkan ve yaklaşık 5-6 ay civarında göl florasın da kalabilen Su Çoban Değneği adıyla bilinen Polygonum amphibium sucul bitkisi ve Lemnaceae familyasına ait su mecimeği ismiyle bilinen tohumlu bitki grubu da Gölünyazı Gölü göl florasına katkı sağlamaktadır. 2. Tohumsuz Bitkiler Gölde, özellikle yazın sıcakların artışı ile kıyı bölümlerinde yoğunluğu artan yeşil algler bölümünden Cladophora glomerata türüne sıkça rastlanmıştır. Ayrıca lentik ve lotik 296

9 sistemlerin baş elemanı olan tohumsuz bitkiler grubundan gerek bentik gerekse pelajik bölgeye ait alg örneklerine rastlanmıştır. Bu taksonları cins düzeyinde Tablo 4 de görmemiz mümkündür. Tablo 4. Gölünyazı Gölü ne ait bazı tohumsuz bitkilerinin cins düzeyinde isimleri ii. Hayvanlar Grubu 1. Omurgalılar Grubu TAKSONLAR Üst alem: Eukaryota Alem: Chromista Şube: Bacillariophyta Amphora spp. Cocconeis spp. Cymbella sp. Diatoma spp. Fragilaria sp. Gomphonema sp Navicula spp. Nitzschia spp. Rhoicosphenia sp. Stauroneis sp. Şube: Chlorophyta Ankistrodesmus sp. Chlorella sp. Cladophora glomerata Gölünyazı Gölü ve civarında bulunan bazı omurgalı hayvanların (Balık, iki yaşamlılar, sürüngen, memeli sınıflarına ait) listesi ise Tablo 5 de verilmiştir. Tablo 5. Gölünyazı Gölü ve civarında yayılış gösteren omurgalıların isimleri (Anonim, 2004; 2016c) Latince adı Alem: Animalia Şube: Chordata Alt şube: Vertebrata Cyprinus carpio TAKSONLAR Türkçe adı Hayvanlar Kordalılar Omurgalılar Sınıf: Pisces (Balıklar) Sazan 297

10 Sınıf: Amphibia (İki yaşamlılar) Tiruturus karelini (ivanbureschi) Pürtüklü Semender Bufotes variabilis Gece Kurbağası Pelophylax ridibundus Ova kurbağası Sınıf: Reptilia (Sürüngenler) Mauremys caspica Çizgili Kaplumbağa Testudo graeca Tosbağa Parvilacerta parva Cüce Kertenkele Lacerta (Darevskia) trilineata İri Yeşil Kertenkele Ophisops elegans Tarla Kertenkelesi Ablepharus chernovi Chernov kertenkelesi Coluber (Dolichopis) caspius Hazer Yılanı Elaphe quatuorlineata Sarı Yılan Natrix natrix Yarısucul Yılan Natrix tasellata Su Yılanı Malpolon monspessulanus Çukurbaşlı Yılan Coluber (Dolichopis) caspius Hazer Yılanı Elaphe quatuorlineata Sarı Yılan Sınıf: Aves (Kuşlar) Motacilla alba Merops apiaster Parus majör Aythya ferina Delichon urbica Ardea cinerea Turdus merula Sitta europea Buteo rufinus Corvus corax Tachybaptus ruficollis Corvus cornix Parus caeruleus Fulica atra Pica pica Acrocephalus arundinaceus Circus aeruginosus Sturnus vulgaris Erinaceus concolor Crocidura suaveolens Myotismystacinus Pipistrellus pipistrellus Lepus europaeus Cricetulus migratorius Ak Kuyruksallayan Arı Kuşu Büyük Baştankara Elmabaş Patka Ev Kırlangıcı Gri Balıkçıl Karatavuk Sıvacı Kuşu Kızıl Şahin Kuzgun Küçük Batağan Leş Kargası Mavi Baştankara Sakarmeke Saksağan Büyük Kamışçın Saz Delicesi Sığırcık Sınıf: Mammalia (Memeliler) Kirpi Küçük Beyazdişli Böcekçil Bıyıklı Yarasa Cüce Yarasa Yaban Tavşanı Cüce Hamster 298

11 Microtus levis Microtus guentheri Meriones tristrami Cricetulus migratorius Nannospalax nehringi Apodemus flavicollis Mus macedonicus Apodemus flavicollis Canis aureus Vulpes vulpes Mustela nivalis Martes foina Sus scrofa Tarlafaresi Gunther Faresi Türkiye Çöl Sıçanı Cüce Hamster Anadolu Körfaresi Sarı Boyunlu Ormanfaresi Sarı Evfaresi Sarı Boyunlu Ormanfaresi Çakal Kızıl Tilki Gelincik Kaya Sansarı Yaban Domuzu 2. Omurgasızlar Grubu Gölünyazı Gölü ve civarında bulunan bazı omurgasız hayvanların (Arthropoda, Mollusca, Annelida şubelerine ait) listesi ise Tablo 6 de verilmiştir. Tablo 6. Araştırma alanında yaşadığı tespit edilen bazı omurgasız hayvanlara ait taksonlar (Özakkoyunlu, 2007; Salur ve Mesci, 2007, 2011; Darılmaz ve diğerleri, 2010) ŞUBE Arthropoda (Eklem bacaklılar) ALT ŞUBE /SINIF Insecta (Böcekler) TAKIM Odonata (Kızböcekleri) Coleoptera (Kınkanatlılar) TAKSONLAR Anaciaeschna isosceles Crocothemis erythraea Ischnura elegans ebneri Libellula depressa Noterus clavicornis Agabus biguttatus Agabus bipustulatus Agabus nebulosus Anacaena limbata Anacaena lutescens Colymbetes fuscus Cybister lateralimarginalis torquatus Haliplus lineatocollis Hydrobius fuscipes Hydroglyphus geminus Hydroporus palustris Hygrotus impressopunctatus Hygrotus inaequalis Hyphydrus ovatus Ilybius fuliginosus fuliginosus 299

12 Mollusca (Yumuşakça lar) Annelida (Halkalı solucanlar) Crustacea (Kabuklular) Gastropoda (karından bacaklıgiller) Clitellata Laccophilus minutus Laccophilus poecilus Peltodytes caesus Scarodytes halensis halensis Diptera Chironomus sp. (İki kanatlılar) Culex sp. Corixa sp. Gerris argentatus Hesperocorixa sp. Hemiptera Micronecta pusilla (Yarımkanatlı Naucoris maculatus lar) Plea minutissima Sigara iactans Sigara lateralis Sigara striata Cyclopoida Cyclops sp. Cladocera Daphnia sp. (su piresi) (Su pireleri) Hygrophila Planorbis sp. (Tabak salyangozu) Hirudinida (Sülükler) Hirudinea medicinalis (Tıbbi sülük) 5. SONUÇ VE TARTIŞMA Gölünyazı Gölü nde şimdiye kadar yapılan fauna - flora envanter çalışmaları literatürlerine ve yine göl sahasında yapılan arazi çalışmalarının orijinal sonuçlarına göre, Gölünyazı Gölü ve civarında 55 tür grubu taksonuna ait omurgalı hayvan, 39 tür grubu taksonuna ait omurgasız hayvan, 13 cinse ait tohumsuz bitki ve 4 cinse ait tohumlu bitki grubuna ait taksonlar tespit edilmiştir. Ayrıca son yıllarda göl sahasında amatör kuş gözlemcileri tarafından Ardea purpurea (Erguvani balıkçıl), Ixobrychus minutus (Küçük balaban), Botaurus stellaris (Bayağı balaban), Gallinula chloropus (Su tavuğu), Rallus aquaticus (Su kılavuzu), Tadorna ferruginea (Angıt), Circus pygargus (Çayır delicesi), Anas platyrhynchos (Yeşilbaş), A. querquedula (Çıkrıkçın) ve A. crecca (Çamurcun) türlerine ait kuş türleri gözlemlendiği bildirilmesine (Anonim, 2010) karşın teşhisleri bilimsel bir kayıt niteliği taşımaması sebebiyle bu türlere bulgular bölümünde yer alan Tablo 5 de yer verilmemiştir. Gölünyazı Gölü nün su kalitesine yönelik Özakkoyunlu (2007) tarafından tarihleri arasında yapılan araştırmaya göre göl çözünmüş oksijen, sülfat, fosfat, amonyum, nitrat, ph, kalsiyum, magnezyum ve toplam sertlik bakımından Avrupa Topluluğu tarafından tavsiye edilen değerler ile uygunluk göstermektedir (Anonim, 1988). Orman ve Su İşleri Bakanlığının Yüzeysel Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliğinde yer alan Kıta içi su 300

13 kaynaklarının su kalite kriterlerine göre yukarıda saymış olduğumuz parametreler değerleri bakımından I. ve II. sınıfa girmektedir. BOİ5 ve nitrit değerleri bakımından ise suyun kalitesi daha düşük bulunmuştur (Anonim, 2015). Gölün bulunduğu alanın etrafında sadece tarımsal arazilerin bulunması ve yapılan yoğun gübrelemeler sonucu suyun sülfat, fosfat ve azot bakımından daha kirli olması beklenirken bu parametrelere ait değerlerin çok fazla oranda çıkmamasının baş sebebinin gölde yoğun olarak bulunan Phragmites australis türü kamışların suda bulunan bu maddeleri bünyesinde depolama özelliğine sahip olmasından kaynaklandığı (Hışır, 2004) ve böylelikle bu bitkilerin Gölünyazı Gölü için doğal arıtma özelliği gösterdiği Özakkoyunlu (2007) tarafından tespit edilmiştir. Ayrıca göl alanında gerçekleştirilen bazı arazi çalışmalarında göl kıyılarında su mercimeklerine rastlanmış olması göl suyunun azot değerlerinin düşük çıkmasında su mercimeklerinin sudaki azotu bünyelerine absorbe edebilme özelliğinin etkili olduğu fikrini bize düşündürmüştür. Yine göl suyunun çözünmüş oksijen, fosfat, amonyum, nitrat değerleri açısından iyi kalitede çıkmasına göl florasında bulunan Ceratophyllum demersum türünün de etkili olduğu yapılan diğer çalışmalarda tespit edilmiştir (Foroughi, 2011). Dünya üzerinde ve ülkemizde bulunan bu tür alanlar önceleri atık alanlar ve atık suların deşarj edilebileceği uygun alanlar olarak algılanmışlardır. Doğal sulak alanların değerleri son yıllarda anlaşılmıştır. Ancak bu zamana kadar insanların bu alanlara verdiği zararlar nedeniyle ve artan ihtiyaçları karşılamak amacıyla yapay sulak alanlar atık su arıtımında kullanılmaya başlanmıştır. Bu nedenle Gölünyazı Gölü ve ülkemizde bulunan buna benzer alanların korunmasına önem verilmelidir. Özakkoyunlu (2007) nun çalışma yaptığı yıllarda gölde kaçak balık avcılığı yapıldığından ve göldeki bu yasak avcılığın balıkların neslini tüketeceğinden bahsetmiştir. Maalesef günümüzde artık bu tehlikeden de söz edemiyoruz. Çünkü son yıllarda kurak geçen yaz mevsimleri sebebiyle su miktarının gölde yok denecek kadar az düzeyde seyretmesi sebebiyle direk olarak suya bağımlı yaşayan balıklar, sülükler gibi canlı grupları göl faunasında neredeyse yok denecek kadar az düzeydedir. Gölünyazı Gölü ne yaptığımız sayısız gezilerde her defasında göl kıyılarında boş fişek kalınlarına rastlanmıştır. Buda yasak olmasına karşın yasak kuş avcılığı yapıldığını göstermektedir. Yine göl kıyılarında pestisid ilaç kalıntılarına rastlanmış olması çevredeki tarım arazilerinde sülfat, fosfat ve azot kaynaklı gübre kullanımının yanında çok zararlı bu böcek ilaçlarının da tarımda bitkilerdeki zararlılara karşı kullanıldığını göstermektedir. Tarım arazilerindeki bu zararlı maddelerin bir süre sonra yağışlarla göle ulaşması kaçınılmazdır. Göle ulaşmış olan gerek sülfat, fosfat ve azot kaynaklı gübrelerin gerekse pestisid kaynaklı kimyasalların göldeki makrofitler ya da algler tarafından kısmen temizleniyor olması bizleri sevindirmemelidir. Çünkü bu makrofit ya da alglerin bu maddeler sebebiyle aşırı çoğalmaları gölün ötrifikasyonuna ve bir süre sonra göl tabanının bu bitkilerle dolarak distrof göl dediğimiz bataklığa dönüşmesi kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Bu sebeple özellikle göl etrafında bulunan tarım arazilerinde yapılan gübreleme ve diğer kimyasal uygulamaların 301

14 azaltılması sağlanarak göle taşınan kirlilik yükünün kontrol altına alınması bu sulak alanın korunması açısından önem arz etmektedir. Yine gölle ilgili başka bir problem ise adi kamış adını verdiğimiz bitkilerin göldeki su sahasını oldukça baskı altına alarak göldeki su sahasını çok daraltmasıdır. Öyle ki bu baskı gölge iki olumsuzluğu tetiklemektedir. Birinci olumsuzluğu kamışların göldeki süksesyonu tetikleyerek göl tabanını doldurmaya başlaması ve böylelikle göldeki hacimsel olarak su alanını daralmaktadır. İkinci olumsuzluğu ise kamışların göl sahasını ufak ufak sulak alanlara bölmesiyle göldeki ötrifikasyonu tetiklemesi gölün devamlılığı açısından tehlike arz etmektedir. Çünkü bu ufak su alanları kamışlar sebebiyle rüzgarın suda oluşturacağı dalgalanma ve sonucunda suyun oksijence zenginleşmesi durumundan yararlanamamakta ve akabinde bu ufak su alanları durgun su haline gelerek oksijence fakir sahalara dönüşmektedir. Bunun sonucunda da bu alanlarda ötrifikasyon kaçınılmaz bir hal almaktadır. Sonuç olarak, Gölünyazı Gölü nün gerek sulak alan olarak korunması gerekse göl ve çevresindeki mevcut canlı çeşitliliğinin devamlılığının sağlanması için en büyük tehdit maalesef insanoğludur. Nihayetinde insanın müdahil olmadığı bir doğa kendisini yenilemeyi bir şekilde başarmaktadır. Nihayetinde önceki yıllarda kurak mevsimler sebebiyle kuruma noktasına gelmiş Gölünyazı Gölü nde günümüzde su seviyesi tekrar eski düzeyine ulaşmış ve çok sayıda kuş çeşidi göl faunasında tekrar gözlenir hale gelmiştir. Buna göre belki aklımıza ilk gelen çözüm insanların izole edildiği bir çevre oluşturmak diyebiliriz fakat bu çoğu zaman mümkün olmamaktadır. İçerisinde insanların yer almadığı bir çevreyi tasavvur edemeyeceğime göre tek çözüm insanlarımızın çevre konusunda daha fazla eğitilmesi ve bilinçlendirilmesidir. Doğaya ve içindekilerine duyarlı insan olmak bir anlayış felsefesi olup bu anlayışın topluma enjektesi oldukça uzun bir süreç gerektirmesi sebebiyle gölün korunması adına alınabilecek en acil çözümlerden birisi çevresini tellerle çevreleme yerine bu alandaki kontrollerin sıklaştırılması şeklinde olmalıdır. Göl çevresi ya kamulaştırılarak gezi alanına dönüştürülmeli ya da göl civarında yapılan tarımın organikleştirilmesi teşvik edilmelidir. Ayrıca göl çevresinde kamulaştırılacak tarım arazileri meralara dönüştürülerek günümüzde Samsun Kızılırmak deltasında uygulandığı üzere o alanda Manda (Çamız) ya da süt verimi yüksek inekler beslemek suretiyle göl ve çevresi korunmuş, doğal örnek bir sulak haline dönüşmüş olur. Böylelikle alan aynı zamanda gerek ortaöğretim öğrencileri gerekse yükseköğretim öğrencilerinin gezi ve gözlem yapabilecekleri ve uygulamalı ders işleyebilecekleri mükemmel bir eğitim sahasına da dönüştürülmüş olur. Bu sebeple gölü çevreleyen tellerin ya sahası genişletilmeli ya da tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Çünkü insanların göl alanına başıboş yani izinsiz şekilde girmelerini önleme amaçlı yapılmış olan telleme çalışması insanların giriş kapılarını kırması sebebiyle artık göl alanına insanların girişi engelleme işlevini görmediği gibi mevcut çevrili dikenli tel sulak alana ait çeşitli kuş ve hayvanların alana girmelerine engel olur hale gelmiştir. Çevresindeki tel örtü bu şekliyle yani neredeyse göle sıfır düzeyindeki tel çevrelemesi haliyle kuşların göle iniş yaparken takılmalarına sebep olmaktadır. Nihayetinde göle yapılan gezilerde teller üzerine takılmış halde azımsanmayacak sayıda kuş örneğine rastlanmıştır. Gölünyazı sulak alanının devamlılığının korunması adına karşılaşabilecek ikinci büyük problem ise yağış ve sıcaklığa bağlı doğa olayları sonucu göl alanının kuruması tehlikesidir. 302

15 Nihayetinde yakın geçmişte gerek yağışların azlığı gerekse ortalamanın üzerinde seyreden hava sıcaklıkları sebebiyle böylesi ciddi tehlikelerle karşılaşılmıştır. Özelikle yaz aylarında göl kuruma noktasına gelmiş ve mevcut canlı çeşitliliğinin çoğunluğunu yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, hatta o dönemde sulak alan flora ve faunasına ait çoğu türü kaybetmiştir. Gölün böylesi bir felaketi tekrar yaşamaması için daha önceki yıllarda denenmiş olan, kuzeyindeki Gözlük Deresi veya kuzey doğusunda yer alan ikinci bir derenin yatağı tekrar sulak alana çevrilmelidir. Daha önceleri yağışlı aylarda suların fazlalığı sebebiyle yaşanmış olan su taşkınlarının yaşanmaması için de Gözlük Deresi veya diğer derenin su debileri üzerinde kapsamlı bir çalışma yapılmalı ve ölçüm sonuçlarına göre gerekirse dere birkaç kola ayrılarak debisi azaltılan kollardan birisi göl alanına yönlendirilmelidir. Bu dereler ile ilgili diğer bir seçenek ise derenin yatağını değiştirmeden dereden göl alanına ulaşan bir kanal yapılması ve kurak geçen mevsimlerde göl alanının kurumaması için göl alanına kontrollü bir şekilde su bırakılması şeklinde uygulanabilir. Nihayetinde benzeri uygulamaları ülkemizin değişik sulak alanlarında da görmekteyiz. Örneğin Amasya Yedikır Baraj gölü, kendisini besleyen Tersakan çayı üzerinde bulunmamasına karşın benzeri bir uygulama ile ihtiyaca binaen çaydan baraj alanına su pompalanmaktadır. 303

16 KAYNAKLAR Anonim, (1988). Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği, Resmi Gazete, Ankara, Anonim, (2004). Gölünyazı Kuşları, Çevreye Genç Bakış. 5: 29 Anonim, (2006). Gölünyazı Gölü Uydu Fotoğrafı, Anonim, (2010). Çorum Fotoğrafcılar Kulübü üyesi Ercan Ayancı nın Yeniden hayat bulma adlı internet haberi. Anonim, (2011). Çorum İl Çevre Durum Raporu. Çorum Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Anonim, (2014). Göçmen Kuşların Konakladığı Sazlıkta Yangın başlıklı internet haberi. Anonim, (2015). Orman ve Su İşleri Bakanlığı nın 15 Nisan 2015 tarih ve sayılı Resmî Gazete yayınlanmış Yüzeysel Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği. Anonim, (2016a). Çorum ilinin uzun yıllara ait aylık ortalama hava sıcaklığı ve yağış miktarları. istatistik.aspx?m=corum#sfb Anonim, (2016b). SPI Metoduna göre 2014 yılına ait Türkiye geneli kuraklık değerlendirme haritası. Anonim, (2016c). Çorum İl Özel İdaresi, Çorum ilinin Karasal ve İç Su Ekosistemleri Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi, 2. Ara raporu Darılmaz, M.C., Salur, A. ve Mesci, S. (2010). Aquatic Coleoptera fauna of Çorum and Yozgat Provinces (Turkey). Biological Diversity and Conservation, 3(2): Foroughi, M. (2011). Investigation of the influence of Ceratophyllum demersum to refine diluted compost latex. J. Appl. Sci. Environ. Manage. 15 (2): Hışır, P. (2004). Yapay Sulak Alanlar Araştırması ve Örnek Uygulama, Yüksek Lisans Dönem Projesi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 11, 14, 46. John, D.M., Whitton, B.A. ve Brook, A.J. (2003). The Freshwater Algal Flora of the British Isles: An identification guide to freshwater and terrestrial algae. The Natural History Museum and The British Phycological Society, Cambridge University Press, 702 syf. Krammer, K. ve Lange-Bertalot, H. (1991a). Sübwasserflora von Mitteleuropa. Bacillariophyceae, 3. Teil. Centrales, Fragillariaceae, Eunoticeae, Gustav Fischer Verlag, Stuttgart, 576 syf. Krammer, K. ve Lange-Bertalot, H. (1991b). Sübwasserflora von Mitteleuropa. Bacillariophyceae, 4. Teil. Achnanthaceae, Kritische Erganzungen zu Navicula (Lineolate) und Gomphonema Gesamtliterat. Gustav Fischer Verlag, Stuttgart, 436 syf. Krammer, K. ve Lange-Bertalot, H. (1999a). Sübwasserflora von Mitteleuropa. Bacillariophyceae, 1. Teil. Naviculaceae. Spectrum Acad. Verlag, Berlin, 876 syf. Krammer, K. ve Lange-Bertalot, H. (1999b). Sübwasserflora von Mitteleuropa. Bacillariophyceae, 2. Teil. Bacillariaceae, Epithemiaceae, Surirellaceae, Spectrum Acad. Verlag, Berlin, 610 syf. Özakkoyunlu, S. (2007). Gölünyazı Gölü nün (Çorum) Su Kalitesinin Fiziksel ve Kimyasal Yöntemlerle Tespit Edilmesi ve Göl Civarında Yaşayan Bazı Hayvanların Belirlenmesi. Yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Bilimleri ABD, Ankara. Salur, A. ve Mesci, S. (2011). Nepomorphan Fauna of Çorum Province (Hemiptera: Heteroptera). Mun. Ent. Zool. 6 (2): Salur, A. ve Mesci, S. (2007). Additional Records for the Odonata Fauna of Çorum Province (Turkey). 2 (1): Yıldız, K., Sipahioğlu, Ş. ve Yılmaz, M. (2000). Çevre Bilimi, Gündüz Eğitim ve Yayıncılık, Ankara. 304

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon. Ötrofikasyon

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon.   Ötrofikasyon ÇEV 219 Biyoçeşitlilik Ötrofikasyon Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ötrofikasyon Eutrophication (Bataklıklaşma) kelimesi eski Yunancadaki eutrophos kelimesinden gelmektedir. Eutrophos:

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar

Detaylı

İSTİLACI TÜR TEHLİKESİ

İSTİLACI TÜR TEHLİKESİ İSTİLACI TÜR TEHLİKESİ Türkiye çok geniş flora ve faunaya sahiptir. Ülkemiz bu zenginliğin kıymetini bilmemekle beraber istilacı türlere bilerek veya bilmeyerek kapı açmaktadır. 12.01.2011 tarihinde Kuş

Detaylı

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Karada bir su ürünleri işletmesi kurulacaksa, su kaynağı olarak kaynak suyu, dere, ırmak, akarsu, göl, baraj suları veya yeraltı suları kullanılabilir. Yetiştiriciliğin

Detaylı

TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ

TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığından

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

KENTLERDE SU YÖNETİMİ İLE UYUM POLİTİKALARI. Dr. Tuğba Ağaçayak

KENTLERDE SU YÖNETİMİ İLE UYUM POLİTİKALARI. Dr. Tuğba Ağaçayak KENTLERDE SU YÖNETİMİ İLE UYUM POLİTİKALARI Dr. Tuğba Ağaçayak İÇERİK Türkiye Ortalama Sıcaklık, Yağış Değerleri İklim Değişikliği ve Su Sorunları Kentler ve İklim Değişikliği Türkiye de Su Kaynakları

Detaylı

Sorun Analizi (Sorunların Sektörlere Ayrılarak Belirlenmesi)

Sorun Analizi (Sorunların Sektörlere Ayrılarak Belirlenmesi) 1.1 Sorun Analizi I. Beş Yıllık Yönetim planı sürecinde oluşturulan sorun analizi, II. Beş Yıllık Yönetim Planı sürecinde gerçekleştirilen anket ve saha çalışmaları, ayrıca yönetim planı hazırlama sürecinde

Detaylı

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır. ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır. 2017 Dünya Su Günü Bildirisi 2016 yılı, ilk kayıtların tutulduğu 1880 yılından bu yana en sıcak yıl olarak kayda geçti. 2 yüzyıl, dünya ortalama

Detaylı

TÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa

TÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa TÜRKİYE SULAKALANLAR KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ 22-23 Mayıs 2009 Eskikaraağaç Bursa Ülkemizde sulakalanların tarihi, bataklıkların kurutulmasının ve tarım alanı olarak düzenlenmesinin tarihiyle birlikte

Detaylı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.

Detaylı

Hidroloji ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ. 5. Hafta Sulak Alan Canlıları Hayvanlar ve Mikroorganizmalar. Dr. Öğr. Ü.

Hidroloji ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ. 5. Hafta Sulak Alan Canlıları Hayvanlar ve Mikroorganizmalar. Dr. Öğr. Ü. Sulak alanların 3 Temel Özelliği ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ Jeo-morfoloji Su seviyesi, akış, sıklık Hidroloji iklim 5. Hafta Sulak Alan Canlıları Hayvanlar ve Mikroorganizmalar Fiziko-Kimyasal Çevre

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

Gübre Kullanımının Etkisi

Gübre Kullanımının Etkisi 1 Gübre Kullanımının Etkisi Tarımsal üretimi artırmanın en kolay yollarından biri gübre Dünyada gübre kullanımı sürekli artıyor. En çok tüketilen azotlu ve fosforlu gübreler Kirlilik açısından ahır gübresi

Detaylı

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİK BİRİMLER *Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. Ekolojik birimlerin küçükten büyüye doğru sıralaması: Ekoloji

Detaylı

Arzu Morkoyunlu Yüce, Tekin Yeken. Kocaeli Üniversitesi, Hereke Ö.İ. Uzunyol MYO. Giriş

Arzu Morkoyunlu Yüce, Tekin Yeken. Kocaeli Üniversitesi, Hereke Ö.İ. Uzunyol MYO. Giriş İzmit Körfezi (Marmara Denizi, Türkiye) Fitoplanktonu ile Çevresel Parametreler Arasındaki İlişkinin Kanonik Uyum Analizi (CCA) Yöntemiyle Değerlendirilmesi Arzu Morkoyunlu Yüce, Tekin Yeken Kocaeli Üniversitesi,

Detaylı

İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI. Hazırlayan : Bahar Bilgen

İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI. Hazırlayan : Bahar Bilgen İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI Hazırlayan : Bahar Bilgen Genel Tanıtım Alanın Genel Yerleşimi Genel Tanıtım - Cemal Turgay 1972 (Kocaeli fuarı) Kıyı alanı:36.43 ha. Su basar alan: 83.58 ha. Toplam: 120.01 ha.

Detaylı

Çevre ve Orman Bakanlığından SULAK ALANLARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi : 17/05/2005 Resmi Gazete Sayısı : 25818 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 - Bu Yönetmeliğin

Detaylı

Biyolojik Çeşitlilik

Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik çeşitlilik dünyada yaşayan canlıların ve yaşam şekillerinin eşitliliği demektir. Bir bölgede yaşayan canlı türleri, tür cinsindeki farklılıklar ve farklı yaşam biçimleri

Detaylı

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ Yazarlar Doç.Dr.Hasan Genç Doç.Dr.İbrahim Aydın Doç.Dr.M. Pınar Demirci Güler Dr. H. Gamze Hastürk Yrd.Doç.Dr. Suat Yapalak Yrd.Doç.Dr. Şule Dönertaş Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

ÇEVRE OLÇUM VE ANALİZLERİ ON YETERLİK BELGESİ

ÇEVRE OLÇUM VE ANALİZLERİ ON YETERLİK BELGESİ C T.C. T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE OLÇUM VE ANALİZLERİ ON YETERLİK BELGESİ : ÖY-48/242/2013 Kapsam Düzenleme Tarihi : : Su, Atık Su, Deniz Suyu, Numune Alma : Adres : ALM Binası Zemin Kat

Detaylı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar

Detaylı

BuNLarI BiLiYOr muyuz?

BuNLarI BiLiYOr muyuz? BuNLarI BiLiYOr muyuz? D B Turmepa Kimdir? eniztemiz Derneği/ TURMEPA, ülkemiz kıyı ve denizlerinin korunmasını ulusal bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz denizlerin kucakladığı yaşanabilir

Detaylı

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler 1. HAVZA KORUMA PLANI KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN 2. SAĞLANMASI 3. ATIK SU ve ALTYAPI YÖNETİMİ 3.1. Göl Yeşil Kuşaklama Alanındaki Yerleşimler Koruma Planı'nda önerilen koşullarda önlemlerin

Detaylı

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ Dr. Jale SEZEN Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Koruma Şubesi,Tekirdağ TABİAT VARLIKLARI VE KORUNAN ALANLAR Jeolojik devirlerle, tarih öncesi

Detaylı

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR Osman İYİMAYA Genel Müdür Enerji hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olarak başta sanayi, teknoloji,

Detaylı

Ötrifikasyon. Ötrifikasyonun Nedenleri

Ötrifikasyon. Ötrifikasyonun Nedenleri Ötrifikasyon Ötrifikasyon, göllerin olgunlaşma aşamalarında meydana gelen dogal bir olay. Genç göller düşük oranlarda besin içermekte dolayısıyla biyolojik aktivite az..oligotrofik göller Yaşlı göller,

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ Atmosfer de bulunan su buharı başlangıç kabul edilirse buharın yoğunlaşarak yağışa dönüşmesi ve yer yüzüne ulaşıp çeşitli aşamalardan geçtik ten sonra tekrar atmosfere buhar

Detaylı

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Rapor No. :1 Tarihi: 04/12/2012 IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Projenin Adı: Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır İli Aralık İlçesinde

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi TARIMSAL FAALİYETİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ Toprak işleme (Organik madde miktarında azalma) Sulama (Taban suyu yükselmesi

Detaylı

Önemleri. rk Prof. Dr. İzzet. II. Ulusal Taşkın n Sempozyumu Mart Afyonkarahisar

Önemleri. rk Prof. Dr. İzzet. II. Ulusal Taşkın n Sempozyumu Mart Afyonkarahisar nların Çevresel Yrd. Doç.. Dr. Ali Ertürk rk Prof. Dr. İzzet Öztürk II. Ulusal Taşkın n Sempozyumu 22-24 24 Mart Afyonkarahisar Taşkın n Nedir? Hidrolojik tanım: Suyun yükselerek akarsu kenarlarını aşması

Detaylı

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com SULAMANIN ÇEVRESEL ETKİLERİ SULAMANIN ÇEVRESEL ETKİLERİ Doğal Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Biyolojik ve Ekolojik Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Sosyoekonomik Etkiler Sağlık Etkileri 1. DOĞAL KAYNAKLAR ÜZERİNDEKİ

Detaylı

Dersin Kodu 1200.9133

Dersin Kodu 1200.9133 Çevre Bilimi Dersin Adı Çevre Bilimi Dersin Kodu 1200.9133 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi 3,00 Haftalık Ders Saati (Kuramsal) 3 Haftalık Uygulama Saati 0 Haftalık Laboratuar Saati

Detaylı

ISSN Online; ISSN Print 3/2 (2010) Aquatic Coleoptera fauna of Çorum and Yozgat Provinces (Turkey)

ISSN Online; ISSN Print 3/2 (2010) Aquatic Coleoptera fauna of Çorum and Yozgat Provinces (Turkey) www.biodicon.com Biological Diversity and Conservation ISSN 1308-8084 Online; ISSN 1308-5301 Print 3/2 (2010) 89-96 Aquatic Coleoptera fauna of Çorum and Yozgat Provinces (Turkey) Mustafa Cemal DARILMAZ

Detaylı

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır ili Türkiye nin en kurak ili olup yıllık yağış miktarı 250 mm civarındadır (Meteoroloji kayıtları). Yağan yağış ya da

Detaylı

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ Sudan Sofraya Balık Güvenliği Ülkeler, insan yaşamı ve sağlığı için yüksek düzeyde bir koruma güvencesi sağlamak zorundadırlar. Bu yaklaşım çerçevesinde güvenli ve sağlıklı

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT YÖNETİCİ ÖZETİ Düzce Valiliği ve Düzce Üniversitesi nin birlikte düzenlemiş olduğu

Detaylı

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ Sulama? Çevre? SULAMA VE ÇEVRE Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ SULAMA: Bitkinin gereksinimi olan ancak doğal yağışlarla karşılanamayan suyun toprağa yapay yollarla verilmesidir ÇEVRE: En kısa tanımıyla

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

23 Temmuz 2016 CUMARTESİ

23 Temmuz 2016 CUMARTESİ 23 Temmuz 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29779 YÖNETMELİK Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığından: TARIMSAL KAYNAKLI NİTRAT KİRLİLİĞİNE KARŞI SULARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ

Detaylı

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Sanayi tesislerinin alıcı ortama olan etkilerinin ve kirlilik yükünün azaltılması, yeni tesislerin kurulmasına karar verilmesi aşamasında alıcı ortam kapasitesinin dikkate alınarak

Detaylı

- Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak.

- Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak. Çevre Koruma Faaliyetleri - Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak. - Orman envalinin izinsiz tahribatının önüne geçilmesi ve kaçak yapılaşmanın engellenmesini

Detaylı

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ Yrd. Doç. Dr. Şehnaz ŞENER Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Göl 482 km² yüzölçümü ile Türkiye nin 4. büyük gölü aynı zamanda 2.

Detaylı

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması Pestisit; herhangi bir istenmeyen canlının (zararlı organizma), yayılmasını engelleyen, uzaklaştıran ya da ondan koruyan her türlü bileşik ya da bileşikler karışımıdır. Tarımda pestisitler, zararlı organizmaları

Detaylı

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İZİN VE DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ÖLÇÜM VE İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İZİN VE DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ÖLÇÜM VE İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İZİN VE DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ÖLÇÜM VE İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI EVSEL VE ENDÜSTRİYEL KİRLİLİK İZLEME PROGRAMI 1 Ergene Havzası Su Kalitesi İzleme Raporu

Detaylı

FAUNISTIC STUDY ON NOTERIDAE AND DYTISCIDAE (COLEOPTERA: ADEPHAGA) IN RAMSAR SITE KUYUCUK LAKE (TURKEY), WITH FURTHER DISTRIBUTIONAL NOTES

FAUNISTIC STUDY ON NOTERIDAE AND DYTISCIDAE (COLEOPTERA: ADEPHAGA) IN RAMSAR SITE KUYUCUK LAKE (TURKEY), WITH FURTHER DISTRIBUTIONAL NOTES 441 FAUNISTIC STUDY ON NOTERIDAE AND DYTISCIDAE (COLEOPTERA: ADEPHAGA) IN RAMSAR SITE KUYUCUK LAKE (TURKEY), WITH FURTHER DISTRIBUTIONAL NOTES Mustafa Cemal Darılmaz*, Ahmet Polat**, Ümit İncekara** and

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3 Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km3 tür. Bu suyun % 97'si denizlerde ve okyanuslardaki tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan yalnızca % 2'si tatlı su kaynağı olup çeşitli amaçlar için kullanılabilir

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

TOPRAK. Bitki ve Toprak İlişkisi ÇAKÜ Orman Fak. Havza Yönetimi ABD. 1

TOPRAK. Bitki ve Toprak İlişkisi ÇAKÜ Orman Fak. Havza Yönetimi ABD. 1 TOPRAK TOPRAK Toprak arz yüzeyini ince bir tabaka halinde kaplayan, Kayaların ve organik maddelerin türlü ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen, İçerisinde ve üzerinde geniş bir canlılar alemini

Detaylı

Adaptation to Climate Change and Protection of Biodiversity through Conserving and Sustainable Use of Wetlands in Turkey. Wetlands & Climate Change

Adaptation to Climate Change and Protection of Biodiversity through Conserving and Sustainable Use of Wetlands in Turkey. Wetlands & Climate Change Adaptation to Climate Change and Protection of Biodiversity through Conserving and Sustainable Use of Wetlands in Turkey Wetlands & Climate Change İklim Değişikliğinin Etkisinin Azaltılması ve Biyolojik

Detaylı

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ SU KALİTE ÖZELLİKLERİ Su kirliliği Su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı yoldan biyolojik

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 20142012 YILI ALANSAL YILI YAĞIŞ YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2014

Detaylı

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR ILIMAN KUŞAK GÖLLERİNDE MEVSİMLERE BAĞLI OLARAK GÖRÜLEN TABAKALAŞMA VE KARIŞMA Ilıman veya subtropikal bölgelerde 20 metreden derin ve büyük göllerde mevsimsel sıcaklık

Detaylı

Gübre Kullanımının Etkisi

Gübre Kullanımının Etkisi Gübre Kullanımının Etkisi Tarımsal üretimi artırmanın en kolay yollarından biri gübre Dünyada gübre kullanımı sürekli artıyor. En çok tüketilen azotlu ve fosforlu gübreler Kirlilik açısından ahır gübresi

Detaylı

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UYGULAMA ÖRNEĞİ. Çeşme/ İZMİR,2015

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UYGULAMA ÖRNEĞİ. Çeşme/ İZMİR,2015 ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UYGULAMA ÖRNEĞİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRE BAŞKANLIĞI Çevre Koruma ve Kalite Kontrol Şube Müdürlüğü Çeşme/ İZMİR,2015 2 3 2014 YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCE İlçe Sayısı: 5 Nüfus:

Detaylı

Türkiye bir gölünü daha göz göre göre öldürdü!

Türkiye bir gölünü daha göz göre göre öldürdü! Türkiye bir gölünü daha göz göre göre öldürdü! Yusuf Yavuz Yılardır kirlilikle boğuşarak yetkililerin gözü önünde can çekişen Bafa Gölü sonunda isyan etti. Yaz aylarında gölde oluşan alg patlamaları ve

Detaylı

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Milli Parklar Daire Başkanlığı Cihad ÖZTÜRK Orman Yüksek Mühendisi PLANLAMA NEDİR? Planlama, sorun

Detaylı

Çevre Sorunlarının Nedenleri. Nüfus Sanayileşme Kentleşme Tarımsal faaliyet

Çevre Sorunlarının Nedenleri. Nüfus Sanayileşme Kentleşme Tarımsal faaliyet Çevre Sorunlarının Nedenleri Nüfus Sanayileşme Kentleşme Tarımsal faaliyet Başlıca çevre sorunları Hava kirliliği Su kirliliği Toprak kirliliği Gürültü kirliliği Katı atıkların oluşturdukları kirlilikler

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta

Detaylı

1. Nüfus değişimi ve göç

1. Nüfus değişimi ve göç Sulamanın Çevresel Etkileri Doğal Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Biyolojik ve Ekolojik Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Sağlık Etkileri 1.Nüfus değişimi ve göç 2.Gelir düzeyi ve işgücü 3.Yeniden yerleşim 4.Kültürel

Detaylı

EKOLOJİ #1 EKOLOJİK TERİMLER EKOSİSTEMİN CANSIZ BİLEŞENLERİ SELİN HOCA

EKOLOJİ #1 EKOLOJİK TERİMLER EKOSİSTEMİN CANSIZ BİLEŞENLERİ SELİN HOCA EKOLOJİ #1 EKOLOJİK TERİMLER EKOSİSTEMİN CANSIZ BİLEŞENLERİ SELİN HOCA EKOLOJİK TERİMLER EKOLOJİ: Canlıların kendi aralarındaki ve çevreleri ile olan ilişkilerini inceleyen bilim dalına EKOLOJİ denir.

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ e) Memeliler Hayvanlar aleminin en gelişmiş sınıfıdır. Dünyanın her yerinde dağılış göstermişlerdir.

Detaylı

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Türkiye Çevre Durum Raporu 2011 www.csb.gov.tr/turkce/dosya/ced/tcdr_20 11.pdf A3 Su ve Su Kaynakları 3.4 Kentsel

Detaylı

2-TUZ GÖLÜ ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ. Nesli Tehdit ve Tehlike Altında Olan Tür ve Habitatların Korunması Peygamber Çiçeği.

2-TUZ GÖLÜ ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ. Nesli Tehdit ve Tehlike Altında Olan Tür ve Habitatların Korunması Peygamber Çiçeği. - GÖLBAŞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ 00 NA KADAR GERÇEKLEŞTİRİLEN Çevre Eğitimi Yerel Yönetimler 99-Sürekli Eymir ve Mogan Göllerinin Korunmasına Yönelik Jeoloji ve Hidrojeoloji İncelemesi Anadolu Botanik

Detaylı

Yaşayan bir dünya için. Buket Bahar DıvrakD. 27 Mart 2008, İzmir

Yaşayan bir dünya için. Buket Bahar DıvrakD. 27 Mart 2008, İzmir Yaşayan bir dünya için SUYA DOĞRU BAKMAK Akarsu havzalarının n korunması ve sürdürülebilir su yönetimi y için i in adımlar... Buket Bahar DıvrakD WWF-Türkiye 27 Mart 2008, İzmir YAŞAMIN ÖZÜ: SU SU YOKSA

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI EK-2 FAALİYET BAŞVURU FORMU

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI EK-2 FAALİYET BAŞVURU FORMU 1. Başvuru sahibine ilişkin bilgiler: 1.1 Adı Soyadı 1.2 Adresi 1.3 T.C. Kimlik No 1.4 Telefon (GSM) 1.5 E-Posta 2. Firmaya ilişkin bilgiler: 2.1 Firma Adı 2.2 Adresi 2.3 Telefon No 2.4 Faks No 2.5 Sicil

Detaylı

AVRUPA TOPLULUĞU PEGASO PROJESİ

AVRUPA TOPLULUĞU PEGASO PROJESİ AVRUPA TOPLULUĞU PEGASO PROJESİ 20 Şubat 2013 KÖYCEĞİZ - DALYAN ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ ALAN ÇALIŞMALARI AKDENİZ KIYI VAKFI Tanım BARSELONA SÖZLEŞMESİ 16 Şubat 1976 da, Barselona da Akdeniz ülkeleri

Detaylı

GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET

GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu 197 GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ Sibel MERİÇ Jeoloji Yüksek Mühendisi Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Ankara,TÜRKİYE sibelozilcan@gmail.com Seçkin

Detaylı

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde

Detaylı

Horzumalayaka-ALAŞEHİR (MANİSA) 156 ADA 17 PARSEL DOĞAL MİNERALLİ SU ŞİŞELEME TESİSİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

Horzumalayaka-ALAŞEHİR (MANİSA) 156 ADA 17 PARSEL DOĞAL MİNERALLİ SU ŞİŞELEME TESİSİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU Horzumalayaka-ALAŞEHİR (MANİSA) 156 ADA 17 PARSEL DOĞAL MİNERALLİ SU ŞİŞELEME TESİSİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan,

Detaylı

YAPAY SAZLIKLARDAN BARAJLARIN EKONOMİK ÖMRÜNÜN UZATILMASI VE ATIK SULARIN TEMİZLENMESİ İÇİN YARARLANILMASI

YAPAY SAZLIKLARDAN BARAJLARIN EKONOMİK ÖMRÜNÜN UZATILMASI VE ATIK SULARIN TEMİZLENMESİ İÇİN YARARLANILMASI YAPAY SAZLIKLARDAN BARAJLARIN EKONOMİK ÖMRÜNÜN UZATILMASI VE ATIK SULARIN TEMİZLENMESİ İÇİN YARARLANILMASI Öğrenciler: Mehmet ÇETİN Ertuğrul ÖZ Danışman Öğretmen: Uğur TÜRE TURHAL ŞEKER ANADOLU ÖĞRETMEN

Detaylı

USBS Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi

USBS Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi USBS Ulusal Su Bilgi Sistemi Projesi USBS YAPISI 08.12.2014 Su Yönetimi Genel Müdürlüğü İzleme ve Su Bilgi Sistemi Dairesi Başkanlığı Su Bilgi Sistemi Şube Müdürlüğü 1 Sunum Planı Geçmiş Süreçler Gelecek

Detaylı

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı,

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı, GELECEĞİN SORUNLARI SU Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı, ekonomik kalkınma, enerji üretimi,

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI-3 COĞRAFYA-1 TESTİ 18 HAZİRAN 2017 PAZAR Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının

Detaylı

Ekosistem ve Özellikleri

Ekosistem ve Özellikleri Ekosistem ve Özellikleri Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ekosistem Belirli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim halindeki canlılar (biyotik faktörler) ve cansız

Detaylı

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR www.teknolojikarastirmalar.com ISSN:1305-631X Yapı Teknolojileri Elektronik Dergisi 2006 (1) 43-50 TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR Kısa Makale Yılmaz İÇAĞA 1, Yalçın BOSTANOĞLU 2, Erhan KAHRAMAN 1 1 Afyon Kocatepe

Detaylı

Karadeniz ve Ortadoğu Bölgesel Ani Taşkın Erken Uyarı Projesi

Karadeniz ve Ortadoğu Bölgesel Ani Taşkın Erken Uyarı Projesi Karadeniz ve Ortadoğu Bölgesel Ani Taşkın Erken Uyarı Projesi Hayreddin BACANLI Araştırma Dairesi Başkanı 1/44 İçindekiler Karadeniz ve Ortadoğu Ani Taşkın Erken Uyarı Projesi. Gayesi. Model Genel Yapısı.

Detaylı

VALİDEBAĞ KORUSU DERESİ İNCELEME RAPORU TEKNİK TESPİT RAPORU

VALİDEBAĞ KORUSU DERESİ İNCELEME RAPORU TEKNİK TESPİT RAPORU VALİDEBAĞ KORUSU DERESİ İNCELEME RAPORU TEKNİK TESPİT RAPORU TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ 09 Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak 24.01.2015 tarihinde yaptığımız teknik inceleme

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA CEVAP 1: (TOPLAM 10 PUAN) 1.1: 165 150 = 15 meridyen fark vardır. (1 puan) 15 x 4 = 60 dakika = 1 saat fark vardır. (1 puan) 12 + 1 = 13 saat 13:00 olur. (1 puan) 1.2:

Detaylı

AKVARYUM BİTKİLERİ. Yrd. Doç. Dr. Süleyman BEKCAN :10:26 SB 1

AKVARYUM BİTKİLERİ. Yrd. Doç. Dr. Süleyman BEKCAN :10:26 SB 1 AKVARYUM BİTKİLERİ Yrd. Doç. Dr. Süleyman BEKCAN 25.05.2017 23:10:26 SB 1 SU BİTKİLERİ Su bitkileri, su bulunan ortamlarda bulunan yararlı olan canlılardır. Besin pramidinin ilk halkasını oluşturan canlılardır.

Detaylı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı On5yirmi5.com Türkiye'de Toprakların Kullanımı Türkiye de arazi kullanımı dağılışı nasıldır? Yayın Tarihi : 14 Kasım 2012 Çarşamba (oluşturma : 12/13/2018) Ülkemiz topraklarının kullanım amacına göre dağılımı

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI Dr. Gülnur GENÇLER ABEŞ Çevre Yönetimi ve Denetimi Şube Müdürü Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 06/02/2016 YENİLENEBİLİR ENERJİ NEDİR? Sürekli devam eden

Detaylı

AQUATIC COLEOPTERA FAUNA (ADEPHAGA: DYTISCIDAE, HALIPLIDAE, NOTERIDAE) IN SIVAS, TURKEY

AQUATIC COLEOPTERA FAUNA (ADEPHAGA: DYTISCIDAE, HALIPLIDAE, NOTERIDAE) IN SIVAS, TURKEY 46 Mun. Ent. Zool. Vol. 9, No. 1, January 2014 AQUATIC COLEOPTERA FAUNA (ADEPHAGA: DYTISCIDAE, HALIPLIDAE, NOTERIDAE) IN SIVAS, TURKEY Mustafa Cemal Darılmaz*, Gani Erhan Taşar**, Ahmet Polat***, Ümit

Detaylı

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? Canlıların hareket etme, büyüme ve yaşamlarını sürdürebilmeleri

Detaylı

YÜZME SUYUNDA UYGUNSUZLUK YÖNETİMİ. Uzm. Bio. Zinnet OĞUZ 3 KASIM 2014

YÜZME SUYUNDA UYGUNSUZLUK YÖNETİMİ. Uzm. Bio. Zinnet OĞUZ 3 KASIM 2014 YÜZME SUYUNDA UYGUNSUZLUK YÖNETİMİ Uzm. Bio. Zinnet OĞUZ 3 KASIM 2014 SUNUM İÇERİĞİ İlgili mevzuat Uygunsuzluk yönetiminde amaç Uygunsuzluk yönetiminde ilgili kurumlar Uygunsuzluk durumları Uygunsuzluk

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) YRD.DOÇ.DR.IŞIL KAYMAZ, 2017, ANKARA ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BU SUNUMU KAYNAK GÖSTERMEDEN KULLANMAYINIZ YA DA ÇOĞALTMAYINIZ! Peyzaj kavramı insanlar tarafından algılandığı

Detaylı

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 İçindekiler 1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10 1. BÖLÜM: BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI ve BİYOLOJİ... 12 A. BİLİMSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ... 12 1. Bilim İnsanı ve Bilim... 12 B. BİLİMSEL YÖNTEMİN AŞAMALARI...

Detaylı

MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI

MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI 1 İÇERİK 1. HAVZA KORUMA EYLEM PLANLARI 2. MARMARA VE SUSURLUK HAVZALARI 3. ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ 4. HAVZA YÖNETİM YAPILANMASI 5. NEHİR HAVZA YÖNETİM

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

ÇEVRE KORUMA SU KİRLİLİĞİ. Öğr.Gör.Halil YAMAK

ÇEVRE KORUMA SU KİRLİLİĞİ. Öğr.Gör.Halil YAMAK ÇEVRE KORUMA SU KİRLİLİĞİ Öğr.Gör.Halil YAMAK 1 Su Kirliliği Tabii sular, çözünmüş ve askı halinde bulunan yabancı maddeleri ihtiva ederler. Çoğunlukla, suyu kullanılabilir hale getirmek için bu maddeler

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildirimi,

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. MARDİN İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı