Şekil 1. Yün Lifinin Fiziksel Yapısı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Şekil 1. Yün Lifinin Fiziksel Yapısı"

Transkript

1 YÜN Birçok ülkede yün elde edilmesi için koyun üretimi önemli bir endüstri dalı olarak kabul edilir. Dünyanın çeşitli yörelerinden elde edilen yün, kalite farklılıkları gösterir. Genellikle koyun cinsine de bağlı olarak değişebilen kaliteler temel alınacak olursa dünyada merinos yünleri, melez yünleri ve Asya yünleri olmak üzere 3 farklı yün cinsi sayılabilir. Şekil 1. Yün Lifinin Fiziksel Yapısı Merinos yünleri ince ve yumuşak liflerden elde edilir. Merinos koyunları genellikle Avustralya, Güney Amerika ve Güney Afrika'da yetiştirilir. Güney Afrika da üretilen merinos yünleri çok kıvrımlı ve dalgalıdır. Yıkandıktan sonra iyi bir beyazlık derecesine sahip olurlar. Güney Amerika merinoslarının yünleri Afrika ve Avustralya merinoslarınınkinden biraz daha düşük kalitelidir. Çeşitli Avrupa ülkeleri ile ülkemizde de az miktarda merinos yünleri üretilmektedir. Melez yünler, merinos koyunlarının çeşitli İngiliz ırkı koyunlarla melezleştirilmesinden elde edilen koyun tiplerinden üretilir. Bunlar içinde Cheviot ve Shetland yünleri önemlidir. Asya yünleri Çin, Türkiye veya Sibirya gibi Asya nın çeşitli bölgelerinde üretilir. Bunlar düşük kalitede uzun ve kaba liflerdir. Koyunun yetiştiği iklim koşulları ve beslenmesi yünün kalitesine etki eder. Ayrıca yün lifinin inceliği, uzunluğu ve temizliği kırpıldığı vücut bölgesine göre değişir. En ince ve uzunluğu en iyi olan yün, koyunun omuz kısmından kırpılan yündür. Göbek ve gövde yanlarından orta kalitede yün lifi elde edilir. Boyun ve sırttan kırpılan yün lifi ise uzun, kıvırcıklı ve kalındır. Karın ve bacak aralarından kırpılan yün ise kirli ve keçeleşmiştir. Kafadan kırpılan yün lifi kısa ve değersizdir. Bacakların dışından kırpılan yün lifleri kalın, pıtraklı ve kuyruktan kırpılan yün ise genellikle hayvan pisliği bulaşığıdır. Yün lifinin inceliği onun en önemli özelliğidir. Bu yüzden yün lifinin fiyatını belirleyen en önemli özellik lif inceliğidir. Yün; karbon, hidrojen, oksijen, azot ve kükürt elementlerinden oluşan bir protein lifidir. Ortalama inceliği 2 ile 50 dtex arasında değişir. Yün lifinin inceliği çoğu kez mikron cinsinden belirtilir. Bu birimle belirtecek olursak, yün lifinin inceliği 18 ile

2 60 mikron arasında değişir. Ortalama lif uzunluğu ise 55 ile 300 mm arasında değişir. Özgül ağırlığı 1.32 g/cm 3 tür. Yün, iplikhaneye gelmeden önce yıkanır. Yıkamanın amacı, yapağı içerisindeki yağ, ter, toz, toprak ve bitkisel artıkları uzaklaştırmaktır. Yıkamadan ve kurutmadan sonra kalitesine göre sınıflandırılarak iplik işletmelerinde kullanıma hazır hale gelir. Yün liflerinin taşıdığı özellikleri nedeniyle ticari değerleri oldukça yüksektir. Yaylanma yeteneği, esneklik, keçeleşme, nem çekme gibi özellikleri diğer liflerle kıyaslandığında ona üstünlük sağlar. Bir tutam lif demetini sıkıştırdıktan sonra basıncın kalkması ile demetin eski biçimini ve hacmini almasına yaylanma yeteneği denir. Halı, döşemelik ve yatak yapılacak yün liflerinde bu özellik aranır. Yün liflerinde en önemli özellik uzama ve esnekliktir. Yaş haldeki yün, başlangıçtaki uzunluğunun % 70 ine kadar uzatılabilir. Çekim kuvveti kısa sürede kaldırılırsa eski boyutlarına ulaşır. Kuru yün ise biraz çekildikten sonra kuvvet kaldırılırsa, başlangıçtaki uzunluğunun yarısına hemen, diğer yarısına da daha uzun bir sürede geri döner. Devamlı kullanma sonucu buruşan ve torbalanmalar meydana gelen yünlü kumaştan yapılmış giysiler, bu özellikten dolayı bir süre askıda durmakla yeniden düzelir. Yün liflerinde görülen keçeleşme özelliği, sıcaklık, basınç ve asidik veya bazik çözeltilerin etkisiyle mekanik hareketler sonucu elyafın boyca ve ence kısalmasıdır. Keçeleşen yünlü materyalde doku sıkılaşır, boyca ve ence kısalma görülür. Yünün keçeleşmesi için ortamda su bulunması ve hareket halinde olması yeterlidir. Keçeleşme daha çok ince yünlerde kendini gösterir. Battaniye ve fötr şapkalık kumaşlar keçeleştirme işlemi ile yapılır. Sık yıkanması gereken yünlü materyalde istenmeyen bir özellik gibi görünen bu olaydan, bu şekilde bazı durumlarda yararlanılmış olur. Yün ve kıl kökenli liflere özgü olan biçimlenme yeteneği geçici veya devamlı olarak meydana gelir. Islatılmış bir yünlü materyal kurutulurken belli bir basınçta istenen şekilde tutulursa, kuruduğunda bu şekli alır ve kuru kaldığı sürece şeklini muhafaza eder. Ancak ıslatıldığında, yeniden eski biçimine döner. Bu yaklaşıma bayanların saçlarına uyguladıkları fön işlemini örnek gösterebiliriz. Yün oldukça dayanıksız bir liftir. Az miktarda hidrojen bağı oluşturmasından dolayı kopma mukavemeti düşüktür. Islandığında dayanıklılığı daha da azalır. Yün liflerinde incelik çok önemlidir ve lifin kalitesini belirler. İncelik "s derecesi" ile ifade edilir. Bu birim en düşük 32 s ve en yüksek 120 s olmak üzere sıralanabilir. Yünden yapılan takım elbiselerde ve ceketlerin iç etiketlerinde bu kalite sınıflandırılmasını görmek mümkündür. Yün en fazla nem çeken elyaftır. Kendi ağırlığının yarısı kadar nem çekebilir. Ticari nem değeri % 18 dir. Yün liflerinin en önemli özelliği, nem çekme sırasında fazla miktarda ısı açığa çıkarmasıdır. Bu nedenle konfor ve sağlık bakımından kışın kullanılacak en uygun tekstil materyalidir. 150ºC de basınç altında, yün proteini hidroliz olur ve yapısındaki bağlar kopar. Hem asitlerle hem de bazlarla reaksiyon verebilen bir liftir. Bu özelliği, boyamada

3 büyük kolaylık sağlar. Anyonik ve katyonik boyarmaddelerle iyonik bağlar yaparak boyanır. Yakıldığında yanık saç kokusu çıkarır. 1. Yün Lifinin Fiziksel Yapısı Koyun derisi üzerindeki kıllar kıl kökü ve kıl gövdesi olmak üzere iki kısımdır. Kırkım yolu ile elde edilen yünlerde kıl kökü bulunmaz tabak yünü ve post yapağısında kıl kökleri de bulunduğundan kalite düşer. Deri içinde ayrıca kıl besleyici kan damarlan, ter ve yağ bezleri vardır. Bir yün lifinin enine kesiti incelendiğinde üç tabakadan oluştuğu görülür: a) Epidermis (Kütiküla, örtü hücreleri, pul) tabakası b) Korteks tabakası c) Medulla tabakası (Mıh kanalı) a) Epidermis (Kütiküla, örtil hücreleri, pul) tabakası: Kütikül de denilen epidermis tabakası elyafın en dış yüzeyidir. Lifin mikroskop altında görünen yüzeyi bu tabakadır. Birbiri üzerine kapanan pul şeklinde hücrelerden ibarettir. Bu hücreler sert ve boynuzsu yapıdadır. Balık pullan veya çatıdaki kiremitlere benzer görünüştedir. Bu görünüm mikroskop altında kolayca incelenebilir ve yün lifinin tanınmasında karakteristiktir. Pulların serbest uçları dışa doğru çıkıntılar yapar. Bu tabaka elyafın iç kısmının korunmasına yardım eder ve ona bir miktar sertlik verir. Pul tabakası hücrelerinin alt kısımları, kendilerinden sonra gelen hücrelerin üst kısmıyla örtülmüş durumdadır ve hücreler lif ekseniyle belli bir açı oluşturacak konumda bulunmaktadırlar. Üst kısımlarının hafifçe yukarı kalkmış ve uçlarının serbest durumda olması nedeniyle, yün liflerinin yüzeyi belli bir düzende ve yönde pürüzlülük kazanmaktadır. Bu düzenli pürüzlü yüzey yapısı ise, yün liflerinin keçeleşme ve kohezyon özelliklerinde önemli bir rol oynamaktadır. Pulcukların sayısı ve boyutları yün lifinin cinsine göre önemli farklılıklar göstermektedir. Elektron mikroskobuyla yapılan arştırmalar epidermis (kütiküla) tabakasının da: epikütiküla, ekzokütiküla ve endokütiküla tabakalarından oluştuğunu göstermiştir. En dışta bulunan 3-10 nm kalınlığındaki epikütiküla zarının da esas itibarıyla bir protein olduğu son araştırmalarla kanıtlanmıştır. Fakat bu ince zarın normal yün keratininden farklı olan bazı özellikleri vardır ve epikütiküla zarı en dışta bulunduğundan, bu farklı özellikler tüm yün lifinin özelliklerini etkilemektedir. Yün lifinin üzerindeki pulların şekli ve dizilişleri, lifin temel özelliklerine etki eder. İnce yünlerde tek bir pul, lifin tamamını sarar. Kalın liflerde ise, çap ile birlikte pulların sayısı da artar. Pulların düzgün ve yüksek oluşu da lifin yüzeyinin düzgün olmasına, buna bağlı olarak da parlak olmasına yoi açar. Örneğin, lifler arasındaki sürtünmenin beklenmeyen derecede düşük olması; lif yüzeyinin yüksek derecede hidrofob olması ve lif yüzeyinin kimyasal maddelerin enzimlerin etkilerine karşı, lifin esas kısmına nazaran daha dayanıklı olması, epikütiküla zarının varlığından ileri gelmektedir. Boyama ve terbiye işlemleri sırasında

4 bu zar frenleyici bir etki göstermektedir. Diğer taraftan gerek hava koşulları, gerekse mekanik zorlamalar sonucu liflerin üzerindeki epikütiküla zarı yer yer uzaklaştığından, liflerin yüzeyi sulu flottelere, kimyasal maddelere, enzimlere karşı yer yer farklı özellikler göstermektedirler. Yün tebiyesi sırasında yünlü mamüllerin homojen bir şekilde flotteyle ıslatılamamasının, emdirilememesinin en önemli nedenlerinden birisi de bu durumdan kaynaklanmaktadır. Şekil 2. Yün Lifinin Boyuna Ve Enine Kesit Görünümü b) Korteks Tabakası: Lifin ana parçasıdır ve ortalama % 90 ını oluşturur. Uzun, kat kat ve iğ şeklinde hücrelerden yapılmıştır. Yünün dayanıklılığı, elastik özellikleri, doğal rengi ve boyanabilme yeteneği, bu kortikal hücre1e rin yapısı ile ilgilidir. Bu hücrelerin yapısında makrofibriller vardır. Makrofibriller, mikrofibril denilen daha küçük yapıdaki birimlerden oluşmuştur. Mikrofibriller de 11 tane protofibrilden meydana gelmiştir. Şekil 3. Bir yün polimerinde alfa keratin zincirinin spiral konfigürasyonu

5 Bir protofibril üç tane alfa-keratin zincirinden oluşmuştur; 500 nm uzunluğunda 2nm çapındadır. Mikrofibrillerin birleşmesiyle meydana gelen makrofibriller de nm çapındadır. Kortikal hücre içinde bu makrofibriller birbirlerine proteinle bağlıdır. Kortikal hücrelerin boyu 100 mikron, çapı ise 2.5 mikronmetredir. Elyaf ekseni boyunca birbirlerine paralel bir şekilde sıralanırlar. Korteks hücreleri, yapılarındaki keratinin farklı modifikasyonda olması ve farklı miktarlarda sisitin içermeleri nedeniyle; kimyasal dayanıklılığı ve izoelektrik nokta gibi diğer özellikleri farklı iki ayn bölümden ibarettir. Lifin enine kesiti incelendiğinde bu fark açıkça görülür. Bunlardan kimyasal reaktif ve enzimlere daha az dayanıklı olan bölgeye ortokorteks, daha dayanıklı olan bölgeye ise parakorteks denir. Şekilde elektron mikroskobu altında yünün enine kesiti görülmektedir. Koyu renkli kısımlar düzgün ve küçük ortokorteks hücrelerini, açık renkli kısımlar ise, düzensiz parakorteks hücrelerini göstermektedir. Yündeki bu farklı yapıya bilateral yapı da denilmektedir. Şekil 4. Bir Yün Lifinde Kıvrım. Bu iki kısım bazı özellikleri bakımından farklılıklar göstermektedir: 1- Ortokorteks daha kolay şişebilmekte, kimyasal maddeleri de daha kolaylıkla ve daha fazla alabilmektedir. 2- Ortokorteks enzimler tarafından daha kolay etkilenebilmektedir. 3- Ortokorteks çeşitli ayıraçlar içerisinde daha kolaylıkla ve daha fazla çözülmektedir. 4-Ortokorteksin bazik boyarmaddelere affinitesi parakorteksin anyonik boyarmaddelere affinitesi vardır. 5- Parakorteksin izoelektriksel noktası ortokorteksin izoelektriksel noktasından daha yüksektir. Yünde tuz bağı ile birbirine bağlanmış olan aminoasit molekülleri elektrikçe nötraldirler. Bu durumlarında herhangibir reaksiyon göstermezler ve çözeltinin ph derecesine anıinoasitlerin izoelektriksel noktası denir. 6- Liflerin kopması sırasında önce parakorteks kısmının koptuğu varsayımı ağırlık kazanmaktadır. Parakorteks hücreleri lifin içbükey yüzeylerinde, ortokorteks hücreleri ise lifın dışbükey yüzeylerinde bulunur. Bu iki farklı yapı yün liflerinin kıvnmlı bir şekil göstermelerine sebep olur.

6 İnce liflerde 1 cm de 10, orta kalınlıkta yünlerde 4-8, kaba liflerde ise 1-2 kıvrım bulunur. Korteks tabakası gelişmemiş liflerde kütikül tabakası kalın ve kabadır. Bu tür lifler, kısa ve kalın olup; boyamada güçlük çıkarır. Bunlara kemp veya köpek kılı denir. Kemp kıllarının dörtte üçü medula bölgesidir. Renkleri parlaktır. Yünde bu tür liflerin fazla oranda bulunması kaliteyi düşürür. Farklı özellikteki kortikal hücrelerinin (parakorteks ve ortokorteks hücrelerinin) lif içerisindeki dağılım durumu çeşitli yünlere göre farklılık göstermektedir ve bu durumun liflerin kıvırcıklığı ile yakından ilgisi olduğu ortaya çıkanimıştır. Korteks tabakası simetrik veya asimetrik bir bir yerleşim durumuna sahip olabilir. Simetrik yerleşim durumu lif kıvrımlarının az olması sonucunu doğurmaktadır. Örneğin hemen hemen tümüyle parakorteksten oluşan insan saçı düz, ortokorteksten oluşan oğlak tiftik lifleri de çok hafif dalgalıdır. Az kıvrımlı olan kaba yün liflerinde de simetrik bir yerleşme izlenmektedir. Asimetrik yerleşme durumu ise, lif kıvrımlarının fazla olması sonucunu doğurmaktadır. Bunun en güzel örneği ince kıvrımlı merinos yünlerin- de görülmektedir. Bunlarda parakorteks hücreler lif kıvrımlarının iç bükey kımlarında ortokorteks hücreler ise lif kıvrımlarının dış bükey kısımlarında bulunacak şekilde yerleşmişlerdir. Böyle bir yerleşim ancak korteks hücrelerin, fibrillerin, eksen çevresinde belli bir açı yaparak sarmal (helezonlu) yerleşmeleri sonucu sağlanabileceğinden, bu yerleşin durumu ile lifin kıvırcıklığı arasındaki bağlantı daha iyi anlaşılabilir. c) Medulla (Mıh Kanalı) Korteks tabakasının orta kısımlarında, elyaf boyunca uzanan ve medula hücreleri ile gevşek şekilde doldurulmuş dar bir kanaldır. Içleri hava ile dolu olduğundan mikroskop altında incelenirken siyah renkte görünür. Çok ince liflerde yoktur. İnce yünlerde ise dar bir tek kanal halindedir. Kaba liflerde medulla bölgesi birbirine paralel birkaç kanal halindedir. Bu kanalın çapı hayvanların ırkına yapısına ve bakım durumuna göre büyük farklılıklar gösterir. Lif kabalaştıkça mıh kanalının kalınlaştığı ve lif inceldikçe yavaş yavaş ortadan kalkarak mikroskop altında görülemez hale geldiği söylenebilir. 30 mikronmetreden daha ince liflerde mıh kanalına ender rastlanır. Fakat bu prensip kesin olmayıp mıh kanalına rastlanmayan çok kaba lifler de vardır. Mıh kanalı, lifin deride meydana gelişi sırasında, ortasında yer alan gevşek yapılı geniş hücrelerin sonradan kurumaları ile oluşmaktadır. 2. Yün Lifinin Kimyasal Yapısı Yünün kimyasal yapısı keratin denilen proteinli maddelerden oluşur. Yün lifleri henüz herhangi bir işleme tabi tutulmadan, koyunlardan elde edildiği şekilde incelendiklerinde beraberlerinde birtakım kimyasal maddelerle yabancı maddelerin bulunduğu görülür. Temizlenmemiş bu yünde deri içindeki yağ ve ter bezlerinden ileri

7 gelen yağlar ve vakslarla ter tuzlan vardır. Bunun yanında hayvanın yaşadığı ortamdan gelen ot, yaprak, toprak ve dışkı artıklan da bulunur. Bu bakımdan ham haldeki yün ile yıkanmış yünün bileşimi oldukça farklıdır. Yıkandıktan sonra %100 e yakın bir kısmı keratin olan yünün, ham haldeyken bileşimi aşağıdaki gibidir: Keratin (Yün proteini) % 33 Ter tuzlan % 28 Kir ve Pislik % 26 Yün Vaksı % 12 Anorganik Maddeler % 1 Keratin Yün doğal bir hayvansal protein lifidir. Yün makromolekülleri çeşitli aminoasitlerden su çıkması ile meydana gelen bir makropeptit zinciridir. Yünü oluşturan proteine keratin denilir. Yünün kimyasal yapısı şekilde gösterilmiştir. Bütün hayvansal lifler, polimeriize olmuş aminoasitlerin oluşturduğu polipeptit zinciri olan keratinden meydana gelir. Keratinin yapısında karbon, hidrojen, oksijen ve azottan başka kükürtte bulunur. Bunlardan ilk dördü düğer bütün aminoasitlerde vardır. Fakat kükürt yalnız yünde ve diğer keratin içeren hayvansal maddelerin bileşimlerinde bulunur. Keratinin yapısındaki elementlerin oranları şöyledir Karbon(C) %50 52 Oksijen (0) % Azot (N) % Hidrojen (H) % Kükürt (S) % 34 Yünün kimyasal yapısını oluşturan proteinler, genel olarak büyük moleküller halinde bulunurlar. Fakat bunlar yün lifinin her tarafında aynı homojen kimyasal yapıya sahip değildirler. Örneğin epidermis hücrelerinin proteinleriindeki kükürt miktarı korteks tabakasının proteinlerindekinden daha fazlacadır. Proteinler aminoasitlerin polikondenzasyon ürünleridir. Çeşitli aminoasitleri proteinin yapı taşlarını oluştururlar. Gerek insan, gerek hayvan gerekse bitkilerin bünyelerinde bulunan çeşitli proteinler de aminoasitlerin değişik şekillerde sıralanması ve birbiriyle birleşmesi sonunda meydana gelirler. Proteinler herhangi bir bünyeye besin maddesi halinde girip bazı faktörlerin etkisiyle aminoasitlerine kadar parçalandıktan sonra bu aminoasitleri dahil bulundukları bünye tarafından bir takım yeni, proteinlerin yapımında kullanılır. İnsan ve hayvanların vücutlarında oluşan kıl ve yün lifleri işte bu şekilde meydana gelmiş olur. AMİNO ASİTLERİ BİRLEŞTİREN ÖZEL BAĞLAR Atomları ve molekülleri birarada tutan çeşitli kimyasal bağlar vardır. Bu bağlar iyonik, kovalent ve zayıf bağlar olarak üçe ayrılır. Bunlardan kovalent bağlar,

8 proteinlerin yapı taşı olan amino asitlerdeki atomları birarada tutarlar. Zayıf bağlar ise amino asit zincirini, katlanarak aldığı özel üç boyutlu biçimde sabit tutarlar. Yani eğer zayıf bağlar olmasa, amino asitlerin biraraya gelmesiyle oluşan proteinlerin üç boyutlu fonksiyonel biçimlerini almaları imkansızdır. Proteinlerin olmadığı bir ortamda ise canlılıktan söz edilemez. İşin ilginç yanı ise, hem kovalent bağların hem de zayıf bağların ihtiyaç duydukları ısı aralığının yeryüzünde hüküm süren ısı aralığı oluşudur. Oysa zayıf bağlar ile kovalent bağların yapıları ve özellikleri birbirinden tamamen farklıdır, aynı ısıya ihtiyaç duymalarını gerektiren hiçbir doğal sebep yoktur. Buna rağmen her iki kimyasal bağ da, ancak yeryüzündeki dar ısı aralığı içinde kurulabilir. Eğer kovalent bağlar ile zayıf bağlar farklı ısı aralıklarında işleselerdi, canlılardaki protein oluşumu yine imkansız hale gelirdi. Çünkü proteinlerin oluşumu bu iki kimyasal bağın da aynı anda birlikte kurulmasına bağlıdır. Yani amino asit dizilimini sağlayan kovalent bağların kurulabildiği ısı aralığı, zayıf bağlar için uygun olmasa, protein üç boyutlu son şeklini alamaz, anlamsız ve etkisiz bir zincir olarak kalırdı. Aynı şekilde, zayıf bağların kurulabildiği bir ısıda kovalent bağlar kurulamasa, amino asitler birleşemeyeceği için daha ortaya bir protein zinciri bile çıkamazdı. Keratinde üç tür kimyasal bağ bulunur. Bunlar peptit bağları, tuz bağları ve sistin bağlandır. Yapısındaki bu üç farklı bağ ve yapı şekli, yünün fiziksel ve kimyasal özelliklerine etki eder. Yün lifinde keratin; katyonik, anyonik, hidroksil içeren, kükürt içeren, polar ve hidrofob karakterde 22 çeşit aminoasitten oluşabilmektedir. Bunlardan en önemlisi kükürt içeren sistindir. Çünkü miktar olarak en fazla bu aminoasit bulunur ve makromoleküller arasındaki kovalent bağlar sistinin neden olduğu disülfür köprüleridir. Sistin diaminodikarboksilli asittir. Yün lifinde kabadan inceye doğru kükürt içeriği %3-4 arasındadır. Kaba liflerde kükürt içeriğinin az olması medula tabakasının daha fazla yer kaplaması ve bu tabakanın hiç kükürt içermemesi, dolayısıyla tüm lifteki kükürt oranının etkilenmesidir. Isı, ışık, nem ve hava etkisiyle sistin değişikliğe uğradığından bu etkilere maruz kalan liflerde örneğin tulubun dışarıyla fazla temas eden kısımlarında daha az kükürt vardır. Yün lifleri tüm doğal ve yapay lifler arasında en fazla çeşitte moleküller arası çekim kuvvetlerinin bulunduğu liflerdir. Çekim kuvvetlerinin en önemlisi makropeptit zincirini birbirine bağlayan kovalent bağ yani disülfür köprüleridir. Disülfür köprüleri bazların etkisiyle monosülfür köprülerine dönüşebilmektedir. Nem ve sıcaklık etkisiyle de bu disülfür köprüleri hidrolitik olarak parçalanmakta, oluşan sülfon asidinin dayanıksızlığı nedeniyle çeşitli tepkimelerle yeni köprü bağları oluşmaktadır. Proteinlerin monomeri olan alfa-amino asitlerin moleküllerinde karbon atomunda NH amino grubu vardır ve genel formülü; H2N-CHR-COOH djr.

9 Bu formülde R ile gösterilen kısım alifatik ve aromatik gruplar içerebilen çeşitli yapıdaki gruplardır ve yan zincir olarak isimlendirilirler. R grubunun farklılaşması aminoasidin değişmesi anlamına gelir. Alfa-amino asitler birbirleriyle bir mol su ayrılmasından oluşan kondenzasyon reaksiyonu verirler. Bu reaksiyon sonucu iki molekül arasında peptit bağı denilen bir kovalent bağ oluşur. İki molekül amino asitten oluşan bu bileşiğe de dipeptit denilir. Bu bileşiğe bir üçüncü aminoasidin aynı şekilde kondenzasyonuyla meydana gelen yeni peptide ise tripeptid denilir. Bileşiklerin artış sayısına göre peptidler tetra, pentapeptid olarak isimlendirilir. Yün lifinin yapısında bulunan 22 farklı aminoasidin polikondenzasyonu sonucu bir makropeptiti zinciri oluşmaktadır. Peptit bağları yapıda bulunan C=O ve NH gruplan arasında, katyonik ve polar aminoasit yapıtaşları, hidroksil veya tioalkol grubu içeren aminoasitler ile anyonik veya polar yapıdaki aminoasit yapılan arasında oluşan hidrojen köprüleridir. Bu köprüler nedeniyle oluşan makromoleküllerdeki sarmal yapı nedeniyle yün lifleri yüksek bir elastikiyete sahiptir. hidrojen köprüleri protein zincirlerinin farklı şekilde düzenlenmelenne neden olmaktadır. Bu farklı yapılardan en dayanıklı olan iki tanesi aşağıda verilmiştir. a) Alfa-helezon şekli: Hidrojen köprüleri aynı protein zinciri içerisinde oluşursa zincirin düşey bir eksen etrafında helezon şeklinde kıvrılmasına neden olur. Bu yapıya a-helezon şekli denilir. Bu köprüler 4 aminoasit biriminde bir tekrarlanır. b) Beta-şekli: Hidrojen köprüleri farklı protein zincirleri arasında da oluşabillir. Zincirin zigzag şekilde dizildiği bu durumda R yan grupları aynı veya zıt yönde sıralanabilir. Aynı yönde sıralanmışsa paralel, zıt yönde sıralanmışsa antiparalel yapı görülür. Alfa-helezon şekli yünde bulunan alfa-keratinin yapısında, Beta-şeklindeki proteinler ise ipek fıbroininin ve kuş tüyünde bulunan Beta-keratinin yapısında görülür. Bazik grup içeren aminoasit yapıtaşları ile asidik grup içeren aminoasit yapıtaşlarındaki katyon ve anyonlar arasında oluşan elektrostatik çekim kuvvetleri nedeniyle tuz bağları oluşur. Yün lifınde yapı karalıyken yani isoiyonik noktada ki bu değer ph 4, 9 dur bu bağların sayısı maksimumdur. Ph 4, 9 ise yün lifi H2N-CHR-COOH şeklindedir. İsoiyonik nokta üzerinde yani ph >4, 9 iken yapı H2N-CHR-C00 şeklindedir. İsoiyonik nokta altında yani ph <4, 9 iken yapı H3N-CHR-COOH şeklindedir. İsoiyonik noktada yün lifi nötr olması nedeniyle en fazla sayıda tuz bağı içerdiğinden en kararlı haldedir. Bu noktada terbiye ve boya baskı işlemleri çok zor olur. Tuz bağları bütün ph değerlerinde oluşur ancak asidik ortamda amonyum, bazik ortamdaysa karboksilli grup sayısının fazla olmasından dolayı lif + veya - özellik gösterebilir.

10 Hidrofob yapıdaki apolar grupların sulu ortamda birbirlerine yaklaşmak istemesi sonucunda hidrofob yani zayıf çekim kuvvetleri oluşur. Ter Tuzları Ter, yüksek sıcaklıklarda temizleme özelliğine sahip olduğu gibi, yün liflerini güneş ışığının zarar verici etkilerinden korur. Ter ve ter maddelerinin yünde bulunan miktarları hayvanın kişiliklerine, cinsiyetlerine, terleme yeteneklerine bağlı olarak değişir. Terleme yeteneği aynı zamanda bir ırk niteliği olduğundan her ırkın içerdiği ter maddeleri arasında fark vardır. Terin içinde bulunan başlıca maddeler potasyumun çeşitli yağ asitleri ile oluşturduğu tuzlardır. Bunun yanında ayrıca az miktarda sülfat. fosfat, klorür ve azotlu maddeler mevcuttur. Terin sulu çözeltisinin ph değeri arasında olup, hafif asitlikten zayıf alkaliliğe doğru değişir. Asitlik serbest halde bulunan zayıf organik asitlerden alkalilik ise yağ asitlerinin potasyumla oluşturdukları tuzlarının suda hidrolize olmalarından ileri gelir. İşte bu ham yünden sulu ekstraksiyon sonucu ayrılabilen maddelere ter tuzları denir. Kırkım yününe oranla tabak yünündeki ter maddeleri daha az olur. Çünkü derinin soyulması işleminde uygulanan ıslatma ve bazı kimyasal maddeler yağ, ter maddeleri, yün yağı ve deri döküntülerinin büyük bir kısmını eritmiş olur. Kir ve pislik Bunlar yün gömleğine sonradan ve dışarıdan katılan yabancı maddelerdir. Başlıcaları; kum, gübre, ot, saman, yem, tohum, diken, pıtrak. çöp gibi bitkisel maddelerdir. Bu maddeler hayvanın yaşadığı çevre şartlarına göre gömlekte değişik miktar ve oranlarda bulunurlar. Aynı zamanda gömleğin çeşitli kısımlarında farklı miktarda olurlar. Mevsimlere göre oranları değişir. Genellikle kurak mevsimlerde kum ve toprak miktarı daha fazla olur. Yünde bu gibi yabancı maddelerin bulunması değerini düşürür. Özellikle diken ve pıtrak gibi maddelerin temizlenmesi güçtür. Taramaya ve eğrilmeye başlanmadan önce bütün bunların yünden temizlenmesi gerekir. Bu kirler yün vaksının yapışkanlığı nedeniyle lif üzerinde tutunurlar. Bunun için çeşitli yollara başvurulur. Toz, toprak ve kum gibi maddeler yünlerin didiklenmesi ve açılması sırasında kısmen giderilebilir. Geri kalan kısımları ise yıkama yoluyla uzaklaştırılır. Yünler arasına karışan bitkisel maddelerin bazıları bu tip işlemler sırasında giderilebilirse de, geri kalan kısımlan pıtrak kırıcı, taraklama ve ince tarama gibi kuvvetli mekaniksel işlemler ile veya karbonizasyon gibi kimyasal yollar ile yok edilebilir. Yün yıkandığında ağırlığında bir azalma olur. Kaba elyaf ağırlığının üçte birini, ince elyaf yarısından fazlasını kaybeder. Yün Yağı (Yün vaksı) Koyunların derisi içinde kıl foliküllerinin yanında bulunan yağ bezleri tarafından çıkarılan yağlı çözeltiye yün yağı denir. Koyunun gömleğinde bulunan yün liflerinin her biri bu yağlı madde ile kaplanmış durumdadır. İnce ve kaliteli yünler daha fazla yün yağı içerirler. Doğal yağların çoğu, karbonlu yağ asitlerinin (karboksilik asit) bir trialkol olan gliserinle yapmış olduğu esterlerdir. Vaks denilen bileşikler ise, büyük moleküllü

11 alkollerin büyük moleküllü karboksilli asitlerle yaptıkları esterlerdir. Ham yünde bulunan ve suda çözünmeyen kısım kolesterol ve izokolesterol adı verilen yüksek karbonlu monohidroksi alkollerin yağ asitleri ile yaptıkları esterler karışımlarıdır. Bu nedenlerden dolayı yünün suda çözünmeyen kısmı, yün vaksı olarak ifade edilmelidir. Çoğunlukla yanlış olarak yün yağı da denilmektedir. Yün vaksı, sarımsı beyaz renkte ve organik çözücülerde çözünebilen bir maddedir. Alkollü potasyum hidroksitle bile zor sabunlaşır. Ham yünden vaksın uzaklaştırılması işlemi yapağı yıkama işlemi sırasında emülsiyon haline getirilerek yapılır. İstenildiğinde yıkama banyosundan geri kazandırılır. Yıkama banyosundan ilk ayrıldığında kirli san renkte veya koyun kokusunda olan yağ, temizlendikten sonra, kokusuz açık sarı renkte, erime noktası C olan pazarlama değeri yüksek bir madde haline geçer. Temizlenmiş yün vaksı, parafin ve su ile karıştırılarak kozmetik sanayinde kullanılan lanolin elde edilir. Anorganik Maddeler Terin suda eriyen madensel maddeleri yanında yün liflerinin yapısına dahil olan madensel maddeler de vardır. Bunlar suda erimezler. Lifler yakıldığı zaman geriye kül olarak kalırlar. Na, K, Ca tuzlan ile kükürtlü bileşiklerden ibaret olan bu organik maddelerin bileşimleri, koyunun yetiştiği yere ve koşullara göre değişir. 3. Yün Liflerinin Kimyasal Özellikleri 1. Suyun Yün Liflerine Etkisi Su molekülleri yün liflerinin içine nifuz ederek, liflerin enine kesitlerinin % 25 kadar artmasına yol açarlar. Ancak bu durum lifleri oluşturan makromolekül ve fibrillerin çeşitli çekim kuvvetleri ile birbirlerine bağlı olmaları ile yakından ilgilidir. Örneğin, tuz köprüleriinin en fazla olduğu izoiyonik bölgede şişme en az olmaktadır. Keratine, su molekülleri, soğukta ve sıcakta farklı şekilde etkir. Soğuk suyun etkisiyle makromoleküller arasındaki H-köprüleri ve tuz köprüleri kısmen koptuğundan, yün liflerinin yaş kopma dayanımları, kuru kopma dayanımlarından daha düşüktür(% u kadardır.). Sıcak suyla uzun süre işlem görmesi halinde H köprüleri ve tuz köprülerinin yanında, bir miktar disülfür köprüsü (sistin bağları) de kopmaktadır. Bunun sonucu olarak da, uzun süre suyla kaynatılan yün lifleriinin bileşimindeki kükürt miktarında bir azalma görülmektedir. Ancak bu kopmadan sonra materyal kurutulduğunda ve soğutulduğunda yeniden molekül içi bağlar teşekkül eder. (Biçimlenme yeteneği). Su özellikle yüksek sıcaklıklarda makromoleküller arasındaki çeşitli bağları önemli derecede kopardığından, basınç altında 100 C nin üzerindeki sıcaklıklarda, su buharıyla uzunca süre işlem gören yün lifleri zarar görebilir. Ancak bir yandan da bu sıcaklığın yükselmesi fikse işleminde kalıcılığı arttırır. Bu nedenle yünlü mamüllerde fiksaj C, ancak süre kısa tutularak yapılmalıdır. Sıcaklık arttıkça suyun etkisi de artar. 150 C de basınç altında yün proteini hidroliz olur, peptid bağları kopar. (parçalanma olur) Liflerin soğuk suyla ıslanması zor ve yetersizdir. Bunun önemli bir nedeni dış zar tabakası olan epikütiküla zarıdır. Lif yüzeyinin hidrofob (su itici) bir özellik

12 göstermesine rağmen, liflerin nem tutma yeteneği yüksektir. Havadaki nem miktarına da bağlı olarak, yün lifleri ele yaş gelmeden, ağırlıklarımn % 33 üne kadar varan miktarda higroskopik nem içerebilmektedirler. Diğer lifler içinde en fazla nem içerebilen lif yündür. 2. Yün Liflerinin Amfoter Özelliği Yün proteini yan gruplarda asidik (-COOH) ve bazik (- NH2) gruplar içerir. Bu gruplar tüm moleküle hem asidik hem de bazik özellikler kazandırır. Bu bakımdan yün, Hem asitlerle hem de bazlarla reaksiyon verebilen amfoter bir maddedir. Bu özelliği, boyamada büyük kolaylık sağlar. Anyonik ve katyonik boyarmaddelerle iyonik bağlar yaparak boyanır. 3. Asitlerin Yün Liflerine Etkisi Yün elyafları asitlere karşı bazlardan daha dayanıklıdır. Ancak (derişik) kuvvetli asitler ile yüksek sıcaklıklarda elyaflar zarar görür hatta sürenin uzaması sonucu parçalanarak çözünebilirler. Bu nedenle, yünün terbiyesi sırasında kuvvetli anorganik asitler yerine, asetik asit, formik asit gibi zayıf organik asitlerin kullanılması daha güvenlidir. İsoiyonik bölgede keratin makromoleküllerinde iyon halinde bulunan asidik ve bazik grupların sayısı birbirine eşit olduğundan tuz köprü bağ- ları sayısı en fazladır. Bu bölgede yün elyafının şişmesi ve herhangi bir tepkimeye girme yeteneği en azdır. Daha kuvvetli asidik ortamlarda, ph değeri 5 ten aşağıya düştükçe, asit iyonu artar ve makromoleküller arasındaki tuz köprülerini kopararak elyaflara bağlanır. Böylece yün elyafları daha fazla esneyebilir, şişebilir hale gelir ve keratin makromoleküllerindeki amfoterik aminoasitler nedeniyle asidik ortamda yün baz gibi davranarak belirli bir miktarda asidi tuz oluşturarak bağlayabilmektedir. Bu nedenle daha önce asitle muamele edilen bir yünün asit boyalara karşı ilgisi, herhangi bir işleme tabi tutulmamış yüne nazaran, daha fazla olacağından iyi ve düzgün bir şekilde boyanması mümkün olur. Makromoleküllerdeki disülfür köprüleri (sistin bağları) kopmadığı sürece, elyafların zarar görmesi söz konusu olmadığından elyaflar çok derişik olmayan asitlerle, çok yüksek sıcaklıklarda uzun süre çalışmamak koşuluyla muamele edilebilirler. Örneğin 100 g yün, seyreltik HCI ile muamele edildiğinde; 80 ml HCI yünle birleşir. Bağlanan bu asit, yünü su ile çalkalamakla giderilmez. Yün-NH2 + HCl yün-NH3 +Cl Yünün ağırlığına göre % 10 u geçmeyen asit miktarları seyreltik konsantrasyonlarda ve soğukta yüne etki etmez; dayanıklılıkta bir azalma görülmez. % 80 e kadar derişik asit çözeltileri soğukta ve kısa sürede, yünün dayanıklılığını azaltır. Bu etki sıcaklık ve temas süresi arttıkça artar. Dayanıklılıkta azalmanın sebebi, zincirler arasındaki karşılıklı bağların kopması ve tuz bağları ile peptit bağlarının

13 hidrolizi sonucunda parçalanmadır. Sülfirik asitle yapılan karbonizasyon işleminde peptit bağlarının yüks k olan dayanıklılığı kısmen azalarak hidrolitik parçalanma oluşabilir. Zayıf asitlerin iyonlarına ayrışmayan molekül kısımları lifler tarafından elektrostatik çekim kuvvetleriyle peptit gruplarına bağlanır. 4. Bazların (Alkalilerin) Yün Liflerine Etkisi Yünler alkalilere karşı çok hassastırlar. Baz çözeltilerinde kolayca çözünürler. Bazlar yündeki yalnız tuz bağlarını değil, sistin köprülerini de etkiler. Yünün mekanik özellikleri yanında keratinin yapısındaki kükürt miktarını da azaltır ve bazın konsantrasyonuna bağlı olarak bir miktar keratini çözündürür. Yündeki bu etkiler, bazın cinsine, sıcaklığa, süreye ve konsantrasyona bağlı olarak değişir. Yalnız sodyum karbonat, potasyum karbonat, trisodyum fosfat, amonyak, sabun gibi nispeten zayıf alkali çözeltileri dikkatli bir şekilde kullanılırsa yünlülere pek zaran olmazlar. Ayrıca bu işlemlerin uygulanmasında çözeltinin sıcaklık derecesi de önemlidir. Çözelti sıcaklığı 60 C nin üzerine çıkmamalıdır. Bozunma özellikle yüksek sıcaklıklarda daha çabuktur. Ayrıca çözeltinin konsantrasyonunun da önemli olduğu unutulmamalıdır. Örneğin % 5 lik sodyum hidroksit çözeltisi yün üzerine soğukta belli şekilde etki etse de erime ve parçalanmasına sebep olmaz. Fakat esnekliğinden, sağlamlığından ve boyarmaddelere karşı affinitesinden ve keçeleşme özelliğinden kaybeder. Bunlara karşılık parlaklık kazanır. Sodyum hidroksitin yüne olan zararı konsantrasyonunun ve sıcaklığın yükselmesi ile artar. Bu alkalinin yüne en zararlı olduğu konsantrasyon % 15 tir. Bu orandan yukarı çıkıldıkça, Yüne olan zararlı etki çoğalmaz, tersine azalır. % 30 luk alkali çözeltileri ile işlem gören yünler beyazlık ve parlaklık kazanır. Ayrıca mukavemetlerinde de bir miktar artma olur. Kuvvetli alkali çözeltilerinin yüne etkileri üç şekilde olur. a) Yün bünyesindeki polipeptit zincirleri hidrolize olarak aminoasitler sodyum tuzlan haline geçer ve birbirinden ayrılırlar. b) Yünün bünyesindeki tuz bağları parçalanır. c) Yünün bünyesindeki sistin çapraz bağı hidrolize olur ve yün bu suretle parçalanır. Alkali çözeltilerinde sıcaklığın artması bunların yüne etkisini ve zararlı olma oranını arttırır. Nitekim %5 lik sodyum veya potasyum hidroksit çözeltisinde kaynatılan yün, birkaç dakikada tamamen çözünür. Peptit bağlarının kopması sonucunda keratin. aminoasitlere kadar parçalanır. Pratikte bu olaydan faydalanarak yünün diğer lifirle karışım numunelerinde karışım miktarlarını bulmada yararlanılır. 5. Tuzların Yün Liflerine Etkisi Alkali ve toprak alkali metallerin nötral tuzlan yün tarafından az miktarda absorblanır. Bu tuzların sulu çözeltilerinin de etkisi aynıdır. Tuz çözeltisinin konsantrasyonu % 5 i aştığında kaynar çözeltilerde ve uzun sürede, yün kısmen çözünür. Bir miktar keratin çözünür ve dayanıklılık azalır.

14 Bazı madensel tuzlar Yün mamüllerinin ağırlıklarını arttırmak için kullanılırlar. Bu işleme Şarj denir. Bu ipekte de kullanılan bir yöntemdir. Bu maksatla en çok magnezyum klorür (MgCl2) kullanılır. Aynı şekilde magnezyum sülfat (MgSO4) ve çinko klorür (ZnCİ2) tuzlarının kullanıldıkları da görülebilir. Bu tuzların kullanılma amacı kalitesi düşük yünlü mamüllere belli bir ağırlık vermektir. Yün, kalsiyum ve magnezyum iyonları içeren sert sularla kaynatıldığında sararır. 6. İndirgen Maddelerin Yün Liflerine Etkisi Yün liflerinin indirgen maddeler ile ılıman koşullar altında işlem görmesi sonucu, lifler önemli bir değişikliğe uğramaz ve zarar görmez. Bu nedenle yünlü mamüllerin indirgen maddelerle (kükürt dioksit gazı gibi) yapılan ağartması eskiden beri yapılmaktadır. Ağır veya özel koşullar altında ise, indirgen maddeler yardımıyla, yün liflerindeki makromoleküller, fibriller arasındaki disülfür köprüleninin önemli bir kısmı kopabilmektedir. Sulu ortamda çalışıldığı takdirde, makromoleküller arasındaki tuz köprüleri ve H-köprülerinin de önemli kısmı kopacağından, lifler böylece kolaylıkla şekil veriilebilir konuma geçmektedirler. İndirgen maddelerle yapılan işlemlerin ardından tekrar yapılacak işlemlerle, kopan disülfür köprülerinin yeniden oluşması veya bunların yerine daha dayanıklı yeni köprülerin oluşturulması yün liflerinin kimyasal fiksaj işlemlerinin esasını oluşturmaktadır. 7. Yükseltgen Maddelerin Yün Liflerine Etkisi Yün liflerinin yükseltgen maddeler ile ılıman koşullar altında işlem görmesi sonucu, lifler zarar görmez. Bu nedenle yünlü mamüllerin hidrojenperoksit ile ağartılması son yıllarda artmıştır. Ancak ağartmada kullanılan yükseltgen maddeler, lifin özelliklerini ve bileşimini değiştirici yönde etki ederler. Ortamda ışık ve hava oksijeni olması etkiyi arttırır. Sistin bağları hidrolitik bozunmaya uğrar. Diğer taraftan yünlü mamüllerin başta klor olmak üzere, bazı vükseltgen maddelerle işlem görmesi sonucu keçeleşme özelliği de azalmaktadır. Klorlu yükseltgenler sararmaya neden oldukları için yünün ağartılmasında kullanılmazlar. 8. Yün Liflerine Işığın Etkisi Uzun süre ışık altında kalan yün lifleri kınigan (kopma dayanımları azalır) ve gevşek bir hale gelir. Boyarmaddelere karşı ilgisi azalır. Renginde sararma görülür. Bunun sebebi UV ışınlarının peptid ve disülfür bağlarına etki etmesi ve bazı aminoasit yapıtaşlarının parçalanarak renkli parçalanma ürünleri oluşturmasıdır. Mavi ışınlar yün lifini ağartır, morötesi ışınlar sarartır. Bu nedenle H202 ağartması sonrası ard işlemin iyi yapılmasına dikkat etmek gerekir. Optik beyazlatıcı kullanılması, yünün sararmasını hızlandırır. Optik beyazlatıcı kullanımında güneşte kurutmaktan kaçınılmalıdır.

15 Uzun süre güneş ışığına maruz kalan yünlü mamüllerin kopma ve sürtme dayanımları önemli ölçüde (%70) azaldığından, aynı yünlü mamülün uzun süre vitrinde tutulmasından kaçınılmalıdır. 9. Yün Liflerine Isı Etkisi Yün C de uzun süre tutulduğunda bileşiminden su kaybeder. Sert ve dayanıksız bir hal alır, hafif sararma gösterir C arasında kuru yünün ısıtılması sonucu elyaflardaki bazı yapıtaşları parçalanabilmektedir. 140 C nin üzerinde bozunma başlar, amonyak ve hidrojen sülfür gazları açığa çıkarve 200 C nin üzerinde kahverengiye dönüşmektedir. Yün yakıldığında yanık boynuz kokusu duyulur. Nontermoplastiktir. 10. Randıman Kirli yünle temizlenmiş yünün arasındaki orandır. Yün lifi için önem taşıyan bir özelliktir. Bir yün lifinin, temizlenmiş halinin, kirli haline oranına randıman denir. Genellikle ince lif veren merinos yünlerinin randımanı çok düşüktür. Bunun sebebi yağıltının fazla olmasıdır. Randıman % olarak belirtilir. Randımanı % 50 ye kadar olan lifler ince, % arası olanlar orta liflerdir. Kaba liflerin yabancı maddeleri yapılarında tutma özellikleri daha azdır. 11. Karbonizasyon Yün lifinin H2S04 ile işleme tutulmasıdır. Karbonizasyonda asit düşük oranda kullanılmalıdır. Genellikle %15 lik asit banyosuna kirli lifler bırakılır ve böylece bitkisel maddelerdeki selüloz parçalanarak kömürleşir. Bu olayların yün lifine hiçbir etkisi olmaz. Daha sonra lif yıkanır. Asit kalkar ve kömürleşmiş kısım atılarak, lifler durulanıp kurutulur. Bu lifler asit köklerini bünyesine aldıklarından boya alma özellikleri artar. Fakat mukavemetleri azalır.

T.C ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMI ÜNİTE PLANI HAYVANSAL LİFLER (YÜN) ÇETİN ERDEM USANMAZ

T.C ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMI ÜNİTE PLANI HAYVANSAL LİFLER (YÜN) ÇETİN ERDEM USANMAZ T.C ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMI ÜNİTE PLANI HAYVANSAL LİFLER (YÜN) ÇETİN ERDEM USANMAZ 617080662 1.1 TEKSTİL TANIMI VE TARİHİ 1.1.1 TEKSTİLİN TANIMI Tekstil, Latince

Detaylı

ERSAN İNCE MART 2018

ERSAN İNCE MART 2018 ERSAN İNCE MART 2018 YÜN NEDİR? Keratin (yün proteini): % 33, Kir ve Pislik: % 26, Ter tuzları: % 28, Yün vaksı: % 12, Anorganik maddeler: % 1. -Epiderm (pul) tabakası, korteks (orta) tabaka ve medüla

Detaylı

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur). Bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere

Detaylı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri : Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. EVDE KİMYA SABUN Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. CH 3(CH 2) 16 COONa: Sodyum stearat (Beyaz Sabun) CH 3(CH 2) 16 COOK:

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ Ankara, 2014 1 2. HAYVANSAL LİFLER 2.1. Yün Tekstilde kullanılmak amacıyla hayvanlardan elde edilen liflerin başında yün gelir. Yün elyafı hayvansal liflerin

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEKSTİL TEKNOLOJİSİ Ankara, 2014 1 2.7. İpek Doğal ipek(resim 2. 15), Doğu Asya ile bazı Akdeniz ülkelerinde yetişen bombyxmori adı verilen ipekböceğinin ürünüdür. İpekböceğinin

Detaylı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani madde yani bileşik

Detaylı

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME 8. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 3. ÜNĐTE: MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ KONU: BAZLAR ÇALIŞMA YAPRAĞI

Detaylı

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. Zeytinyağlı sabun Kükürtlü sabun Yosunlu sabun Isırgan özlü

Detaylı

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması)

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) Gerek hayvansal yağlar gerekse bitkisel (nebati) yağlar, yağ asitlerinin gliserin (gliserol) ile oluşturdukları oldukça kompleks esterlerdir. Bu

Detaylı

Tekstil Liflerinin Sınıflandırılması

Tekstil Liflerinin Sınıflandırılması Tekstil Liflerinin Sınıflandırılması Dersimizin Amacı: Tekstil liflerinin tanımının ve sınıflandırmasının öğrenilmesi. Lif özelliklerinin öğrenilmesi Yakma testi sonucunda lifleri tanıyabilme Tekstil Liflerinin

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla

ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla kendinden farklı atomlara dönüşemezler. Atomda (+) yüklü

Detaylı

Kimya Eğitiminde Proje Destekli Deney Uygulaması

Kimya Eğitiminde Proje Destekli Deney Uygulaması Kimya Eğitiminde Proje Destekli Deney Uygulaması Hazırlayan: Kübra TOP 20534284 Deneyin Adı: OKSiJENiN SABUN KÖPÜĞÜNÜ ARTTIRMASI Deneyin Amacı: Hidrojen peroksitin parçalanmasıyla açığa çıkan Oksijenin

Detaylı

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprakta bulunan katı (mineral ve organik madde), sıvı (toprak çözeltisi ve bileşenleri) ve gaz fazları sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bunlar

Detaylı

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H 2.Radyoaktif izotoplar biyologları için önemlidir? Aşağıda radyoakif maddelerin kullanıldığı alanlar sıralanmıştır.bunlarla

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

ORGANĠK BĠLEġĠKLER. 2. ÜNİTE 6. Bölüm

ORGANĠK BĠLEġĠKLER. 2. ÜNİTE 6. Bölüm ORGANĠK BĠLEġĠKLER 2. ÜNİTE 6. Bölüm Organik ve Anorganik BileĢiklerin Ayırt Edilmesi Kimya bilimi temelde organik ve anorganik olmak üzere ikiye ayrılır. * Karbonun oksitleri (CO, CO 2 ) * Karbonatlar

Detaylı

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin HÜRESEL BOYAMANIN TEMEL PRENSİPLERİ Hem fiziksel hem kimyasal faktörler hücresel boyamayı etkilemektedir BOYAMA MEKANIZMASı Temelde boyanın

Detaylı

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ KİMYASAL TÜR 1. İYONİK BAĞ - - Ametal.- Kök Kök Kök (+) ve (-) yüklü iyonların çekim kuvvetidir..halde

Detaylı

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ Karbonun önemi Hücrenin % 70-95ʼ i sudan ibaret olup, geri kalan kısmın çoğu karbon içeren bileşiklerdir. Canlılığı oluşturan organik bileşiklerde karbon atomuna

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

T.C ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMI ÜNİTE PLANI HAYVANSAL LİFLER (YÜN)

T.C ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMI ÜNİTE PLANI HAYVANSAL LİFLER (YÜN) T.C ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON PROGRAMI ÜNİTE PLANI HAYVANSAL LİFLER (YÜN) RESİM A ÜNİTE PLANI Ünite Adı: Hayvansal Lifler (Yün) İçerik: Bu ünite, tekstilin tanımı ve tarihi,

Detaylı

ARES 1-ASİTLER. MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ

ARES 1-ASİTLER. MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ ARES EĞĠTĠM [Metni yazın] MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ 1-ASİTLER Suda çözündüklerinde ortama H + iyonu verebilen bileşiklere asit denir. ASİTLERİN ÖZELLİKLERİ

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ E BİLEŞİKLER VE FRMÜLLERİ (4 SAAT) 1 Bileşikler 2 Bileşiklerin luşması 3 Bileşiklerin Özellikleri 4 Bileşik Çeşitleri 5 Bileşik

Detaylı

ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR

ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR 1. ASİTLER Sulu çözeltilerine Hidrojen İyonu veren maddelere asit denir. Ör 1 HCl : Hidroklorik asit HCl H + + Cl - Ör 2 H 2 SO 4 : Sülfürik asit H 2 SO 4 2H + + SO 4-2 Ör 3 Nitrik

Detaylı

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile Su Kimyası Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile canlılık için gerekli ortamı sunar. Canlıların

Detaylı

Bileşikteki atomların cinsini ve oranını belirten formüldür. Kaba formül ile bileşiğin molekül ağırlığı hesaplanamaz.

Bileşikteki atomların cinsini ve oranını belirten formüldür. Kaba formül ile bileşiğin molekül ağırlığı hesaplanamaz. BİLEŞİKLER Birden fazla elementin belirli oranlarda kimyasal yollarla bir araya gelerek, kendi özelligini kaybedip oluşturdukları yeni saf maddeye bileşik denir. Bileşikteki atomların cins ve sayısını

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Oluşumunda Kimyasal Ayrıştırma Etmenleri Ana kayanın kimyasal bileşimini değiştirmek

Detaylı

5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu)

5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu) 5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu) Mg +2 Na + K + Li + Bu gruptaki katyonların hepsini çöktürebilen ortak bir reaktif yoktur. Na, K ve Li alkali metaller grubunun üyeleridir. NH 4 da bileşikleri alkali metal

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU 9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

TEKQUEST P 129. Kuvvetli bir iyon tutucu ve yıkama malzemesi

TEKQUEST P 129. Kuvvetli bir iyon tutucu ve yıkama malzemesi Kuvvetli bir iyon tutucu ve yıkama malzemesi ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Kimyasal Yapısı Kopolimer karışımı Đyonik

Detaylı

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su KARBONHİDRATLAR Karbonhidratlar yapılarında.. (C),.. (H) ve. (O) atomu bulunduran organik bileşiklerdir. Karbonhidratların formülü ( ) ile gösterilir. Nükleik asitlerin, ATP nin, hücre, bitkilerde yapısına

Detaylı

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR İki atom veya atom grubu

Detaylı

KARBOKSİLLİ ASİTLER#2

KARBOKSİLLİ ASİTLER#2 KARBOKSİLLİ ASİTLER#2 ELDE EDİLME TEPKİMELERİ KİMYASAL ÖZELLİKLERİ KULLANIM ALANLARI ELDE EDİLME TEPKİMELERİ 1. Birincil (primer) alkollerin ya da aldehitlerin yükseltgenmesiyle elde edilir. Örnek: İzobütil

Detaylı

5) Çözünürlük(Xg/100gsu)

5) Çözünürlük(Xg/100gsu) 1) I. Havanın sıvılaştırılması II. abrika bacasından çıkan SO 3 gazının H 2 O ile birleşmesi III. Na metalinin suda çözünmesi Yukardaki olaylardan hangilerinde kimyasal değişme gerçekleşir? 4) Kütle 1

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif

Detaylı

ELEMENT VE BİLEŞİKLER

ELEMENT VE BİLEŞİKLER ELEMENT VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri: a) Elementler: Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

4. GRUP KATYONLARI (TOPRAK ALKALİLERİ GRUBU)

4. GRUP KATYONLARI (TOPRAK ALKALİLERİ GRUBU) 4. GRUP KATYONLARI (TOPRAK ALKALİLERİ GRUBU) Ba +2, Ca +2, Sr +2 Bu grup katyonlarının bir grup altında toplanmalarına neden olan ortak özellikleri, amonyak (NH 4 OH) amonyum klorür (NH 4 Cl) tamponu ile

Detaylı

ALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu

ALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu ALKOLLER ve ETERLER Kimya Ders Notu ALKOLLER Alkan bileşiklerindeki karbon zincirinde H atomlarından biri yerine -OH grubunun geçmesi sonucu oluşan organik bileşiklere alkol adı verilir. * Genel formülleri

Detaylı

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3 İLK ANYONLAR Cl -, SO -, CO -, PO -, NO - İLK ANYONLAR Anyonlar negatif yüklü iyonlardır. Kalitatif analitik kimya analizlerine ilk anyonlar olarak adlandırılan Cl -, SO -, CO -, PO -, NO - analizi ile

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON)

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) 12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) STOMA Genellikle yaprakta bulunan bitkide gaz alışverişini sağlayan küçük gözeneklerdir. Bitkinin yaşadığı iklim koşuluna bağlı olarak konumu

Detaylı

BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ Bileşikler ve Formülleri Bilinen yaklaşık 120 çeşit element vardır. Bu elementlerin yaklaşık % 90 ı tabiatta bulunur. Ancak bugün bilinen yaklaşık 30 milyon bileşik vardır. Buna

Detaylı

Elyaf Karışımlarının Boyanması

Elyaf Karışımlarının Boyanması Elyaf Karışımlarının Boyanması 1 Karışım Liflerin Gerekliliği Karışım terimi, iplik üreticileri tarafından, iki ya da daha fazla iplik çeşidinden komponent liflerin karışımıyla oluşmuş iplikleri, tek bir

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

Dispergatör: Dispers boyar maddenin flotte içinde disperge hâlinde kalmasını sağlar.

Dispergatör: Dispers boyar maddenin flotte içinde disperge hâlinde kalmasını sağlar. 1. Dispersiyon Boyar Maddeleriyle Polyesterin Boyanması Dispers boyar maddenin polyester liflerine karşı afinitesi oldukça yüksektir. Fakat elyaf içine difüzyonu oldukça yavaştır. Dispers boyar maddelerin

Detaylı

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Esentepe Kampüsü, 54187, SAKARYA Atomlar Arası Bağlar 1 İyonik Bağ 2 Kovalent

Detaylı

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6 PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6 Periyodik sistemde yatay sıralara Düşey sütunlara.. adı verilir. 1.periyotta element, 2 ve 3. periyotlarda..element, 4 ve 5.periyotlarda.element 6 ve 7. periyotlarda

Detaylı

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning) Boya sisteminden beklenilen yüksek direnç,uzun ömür, mükemmel görünüş özelliklerini öteki yüzey temizleme yöntemlerinden daha etkin bir biçimde karşılamak üzere geliştirilen boya öncesi yüzey temizleme

Detaylı

Element ve Bileşikler

Element ve Bileşikler Element ve Bileşikler Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere element denir. Bir elementi oluşturan bütün atomların

Detaylı

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ 7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri Çalışma Yaprağı Konu Anlatımı-Değerlendirme çalışma Yaprağı- Çözümlü

Detaylı

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek bir madde

Detaylı

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR KARIŞIMLAR İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek

Detaylı

PERİYODİK CETVEL

PERİYODİK CETVEL BÖLÜM4 W Periyodik cetvel, elementlerin atom numaraları esas alınarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemede, kimyasal özellikleri benzer olan (değerlik elektron sayıları aynı) elementler aynı düşey sütunda yer

Detaylı

KARBOKSİLLİ ASİT TÜREVLERİ-I

KARBOKSİLLİ ASİT TÜREVLERİ-I KARBOKSİLLİ ASİT TÜREVLERİ-I KARBOKSİLLİ ASİT VE TÜREVLERİ (OH grubunun kopması ile oluşan bileşikler) Su ile etkileştiğinde karboksil asit oluşumuna neden olan organik bileşiklere karboksilik asit türevleri

Detaylı

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır.

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır. ATOM ve YAPISI Elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Atom Numarası Bir elementin unda bulunan proton sayısıdır. Protonlar (+) yüklü olduklarından pozitif yük sayısı ya da çekirdek yükü

Detaylı

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Yeryüzündeki yaşam su içinde ortaya çıkmış ve canlıların karalar üzerine yayılışından önceki 3 milyar yıl boyunca su içinde

Detaylı

Doğal Boyalar İle Sentetik Boyaların Karşılaştırılması

Doğal Boyalar İle Sentetik Boyaların Karşılaştırılması 1 TÜBİTAK Eğitimde Bilim Danışmanlığı Projesi Proje Adı Doğal Boyalar İle Sentetik Boyaların Karşılaştırılması Grup Adı EBRULÎ Hazırlayanlar Meral BENLİ Hayrunnisa KALENDER Haziran-2008 2 Projenin Adı

Detaylı

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Doç. Dr. Atilla Evcin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Çözelti Özellikleri Elektro-eğirme sırasında kullanılacak çözeltinin özellikleri elde edilecek fiber yapısını

Detaylı

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı 1 Deri en geniş ve en ağır organ (9 kg) tüm vücut ağırlığının ~ % 16 sını kaplar ve alanı yetişkinlerde ~ 1.8 m²- 2 m 2, bebeklerde ~ 0.25 m²dir

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir.

Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Anahtar Kavramlar Çözelti çözücü çözünen homojen hetorojen derişik seyreltik Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Solduğumuz hava;

Detaylı

Biyogaz Temel Eğitimi

Biyogaz Temel Eğitimi Biyogaz Temel Eğitimi Sunanlar: Dursun AYDÖNER Proje Müdürü Rasim ÜNER Is Gelistime ve Pazarlama Müdürü Biyogaz Temel Eğitimi 1.Biyogaz Nedir? 2.Biyogaz Nasıl Oluşur? 3.Biyogaz Tesisi - Biyogaz Tesis Çeşitleri

Detaylı

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 ÖNEMLİ! Gıdaları insanların sağlıklarını çok ciddi şekilde etkiler. Bu nedenle, gıda üreten kişilerin temizlik kurallarına uyması çok önemlidir.

Detaylı

5.111 Ders Özeti #22 22.1. (suda) + OH. (suda)

5.111 Ders Özeti #22 22.1. (suda) + OH. (suda) 5.111 Ders Özeti #22 22.1 Asit/Baz Dengeleri Devamı (Bölümler 10 ve 11) Konular: Zayıf baz içeren dengeler, tuz çözeltilerinin ph sı ve tamponlar Çarşamba nın ders notlarından 2. Suda Baz NH 3 H 2 OH Bazın

Detaylı

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph)

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) 10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) Toprağın asitlik veya bazlık derecesinin göstergesidir Nötr veya nötral = 7.0 Asidik < 7.0 Alkali > 7.0 Bir toprağın asit veya alkali reaksiyon göstermesi toprak çözeltisindeki

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI

Detaylı

Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ

Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ PROJENİN ADI: POLİMER KATKILI ASFALT ÜRETİMİNİN ARAŞTIRILMASI Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ ( Kimya Bilim Danışmanlığı Çalıştayı Çalışması 29 Ağustos-9 Eylül 2007) Danışman: Doç.Dr. İsmet KAYA 1 PROJENİN

Detaylı

Element ve Bileşikler

Element ve Bileşikler Element ve Bileşikler Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere element denir. Bir elementi oluşturan bütün atomların

Detaylı

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri a) ELEMENTLER Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir. GENEL KİMYA 1 LABORATUARI ÇALIŞMA NOTLARI DENEY: 8 ÇÖZELTİLER Dr. Bahadır KESKİN, 2011 @ YTÜ Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir

Detaylı

2+ 2- Mg SO 4. (NH 4 ) 2 SO 4 (amonyum sülfat) bileşiğini katyon ve anyonlara ayıralım.

2+ 2- Mg SO 4. (NH 4 ) 2 SO 4 (amonyum sülfat) bileşiğini katyon ve anyonlara ayıralım. KONU: Kimyasal Tepkimeler Dersin Adı Dersin Konusu İYONİK BİLEŞİKLERİN FORMÜLLERİNİN YAZILMASI İyonik bağlı bileşiklerin formüllerini yazmak için atomların yüklerini bilmek gerekir. Bunu da daha önceki

Detaylı

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır.

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır. CANLILARDA ENERJİ Besinlerin Enerjiye Dönüşümü Besin öğeleri: Karbonhidratlar, yağlar, proteinler, vitaminler, mineraller Besin maddelerindeki bu öğelerin vücut tarafından kullanılabilmesi için sindirilmesi

Detaylı

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a) - Azotlu bileşikler Su ürünleri yetiştiricilik sistemlerinde oksijen gereksinimi karşılandığı takdirde üretimi sınırlayan ikinci faktör azotlu bileşiklerin birikimidir. Ana azotlu bileşikler; azot gazı

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ Gelişen teknoloji ile beraber birçok endüstri alanında kullanılabilecek

Detaylı

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Işık Enerjisinin Kimyasal Enerjiye Dönüştürülmesi Fotosentez, karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) atomlarını

Detaylı

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ - Kayaların ayrışması + organik maddeler - Su ve hava içerir - Bitki ve hayvanlar barındırır - Mineral maddeler TOPRAKLARI OLUŞTURAN ANA MATERYAL TİPLERİ - Toprak tipi-ana materyalin

Detaylı

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprağın Oluşumu Fiziksel Parçalanma Kimyasal Ayrışma Biyolojik Ayrışma Toprağın Doğal Yapısı Katı Kısım Sıvı Kısım ve Gaz Kısım Toprağın Katmanları

Detaylı

ASİT-BAZ VE ph. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla Evcin Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

ASİT-BAZ VE ph. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla Evcin Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006 ASİT-BAZ VE ph MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Asitler ve bazlar günlük yaşantımızda sıkça karşılaştığımız kavramlardan biridir.insanlar, her nekadar asetil salisilik asit ve

Detaylı

o Serin o Triyonin o Sistein o Metiyonin o Arjinin o Histidin

o Serin o Triyonin o Sistein o Metiyonin o Arjinin o Histidin III.PROTEİNLER Karbon,hidrojen,oksijen ve azot elementlerinden oluşmuş organik bileşiklerdir.yapısında bazen sülfür,fosfor veya demir de bulunabilir. Proteinler canlılarda en fazla bulunan organik madde

Detaylı

Bazı atomlarda proton sayısı aynı olduğu halde nötron sayısı değişiktir. Bunlara izotop denir. Şekil II.1. Bir atomun parçaları

Bazı atomlarda proton sayısı aynı olduğu halde nötron sayısı değişiktir. Bunlara izotop denir. Şekil II.1. Bir atomun parçaları 8 II. MİNERALLER II.1. Element ve Atom Elementlerin en ufak parçasına atom denir. Atomlar, proton, nötron ve elektron gibi taneciklerden oluşur (Şekil II.1). Elektron negatif, proton pozitif elektrik yüküne

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

- Bioanalytic; Biyokimya otoanalizörleri için test kitleri üretimi,

- Bioanalytic; Biyokimya otoanalizörleri için test kitleri üretimi, Testonic kitleri Colin Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Tarafından üretilmektedir. Colin Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. - Colin; Tekstil yardımcı kimyasalları üretimi http://www.colin.com.tr - Vilso; Endüstriyel

Detaylı

AMİNLER SEKONDER AMİN

AMİNLER SEKONDER AMİN AMİNLER (ALKİLLENMİŞ AMONYAK) AMİNLER (RNH 2 )PRİMER AMİN TERSİYER AMİN(R 3 N) SEKONDER AMİN R 2 NH Aminler Alkillenmiş Amonyak olarak tanımlanır. Azot Atomuna bağlı 2 tane H atomu varsa(bir tane alkil

Detaylı

EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR

EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR KĐMYA ĐLE ĐLĐŞKĐSĐ ve GÜNLÜK HAYATLA ĐLĐŞKĐSĐ ŞEKERĐN ÇAYDA YA DA BAŞKA BĐR SIVIDA KARIŞTIRILDIĞINDA KAYBOLMASI, KĐMYADA ÇÖZÜNME OLGUSUYLA AÇIKLANABĐLĐR.

Detaylı

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir.

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. Her maddenin bir kütlesi vardır ve bu tartılarak bulunur. Ayrıca her

Detaylı

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI Canlılarda Enerji Besinlerin Enerjiye Dönüşümü İnsanların gün boyunca hareketlerinin devamını, hastalanınca iyileşmelerini, fizyolojik ve psikolojik tepkilerinin devamlılığını

Detaylı

Her madde atomlardan oluşur

Her madde atomlardan oluşur 2 Yaşamın kimyası Figure 2.1 Helyum Atomu Çekirdek Her madde atomlardan oluşur 2.1 Atom yapısı - madde özelliği Elektron göz ardı edilebilir kütle; eksi yük Çekirdek: Protonlar kütlesi var; artı yük Nötronlar

Detaylı

ASİTLER- BAZLAR. Suyun kendi kendine iyonlaşmasına Suyun Otonizasyonu - Otoprotoliz adı verilir. Suda oluşan H + sadece protondur.

ASİTLER- BAZLAR. Suyun kendi kendine iyonlaşmasına Suyun Otonizasyonu - Otoprotoliz adı verilir. Suda oluşan H + sadece protondur. ASİTLER- BAZLAR SUYUN OTONİZASYONU: Suyun kendi kendine iyonlaşmasına Suyun Otonizasyonu - Otoprotoliz adı verilir. Suda oluşan H + sadece protondur. H 2 O (S) H + (suda) + OH - (Suda) H 2 O (S) + H +

Detaylı

2. GRUP KATYONLARI. As +3, As +5, Sb +3, Sb +5, Sn +2, Cu +2, Hg +2, Pb +2, Cd +2, Bi +3

2. GRUP KATYONLARI. As +3, As +5, Sb +3, Sb +5, Sn +2, Cu +2, Hg +2, Pb +2, Cd +2, Bi +3 2. GRUP KATYONLARI As +3, As +5, Sb +3, Sb +5, Sn +2, Cu +2, Hg +2, Pb +2, Cd +2, Bi +3 Bu grup katyonları 0.3M HCl li ortamda H 2 S ile sülfürleri şeklinde çökerler. Ortamın asit konsantrasyonunun 0.3M

Detaylı

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER Biyokimyanın tanımı yaşamın temel kimyası ile ilgilenen bilim dalı (Bios, Yunancada yaşam demektir.) canlı sistemin yapısını ve fonksiyonlarını kimyasal

Detaylı

Selüloz, sentetik ve diğer elyaflarda kullanılabilen HAFİF KATYONİK YUMUŞATICI. Quenter Amonyum tuzu. Yağ asidi esteri ve Özel karışım

Selüloz, sentetik ve diğer elyaflarda kullanılabilen HAFİF KATYONİK YUMUŞATICI. Quenter Amonyum tuzu. Yağ asidi esteri ve Özel karışım EK 18 HF 15 EK 25 HSY 20 kullanılabilen yumuşak tutum veren HİDROFİL yumuşak tutum veren Yüksek HİDROFİL esteri ve Özel karışım Özel karışım İyonik Yapısı Hafif Katyonik Katyonik Hafif Katyonik Hafif katyonik

Detaylı

ELEMENT Aynı tür atomlardan oluşmuş saf maddelere element denir. ELEMENTLERİN ÖZELLİKLERİ 1. Aynı tür atomlardan oluşurlar. 2. Saf ve homojendirler.

ELEMENT Aynı tür atomlardan oluşmuş saf maddelere element denir. ELEMENTLERİN ÖZELLİKLERİ 1. Aynı tür atomlardan oluşurlar. 2. Saf ve homojendirler. SAF MADDE: Aynı cins atom ya da moleküllerden oluşmuş maddelere, saf medde ÖR. Elementler saf maddelerdir. Çünkü; hepsi aynı cins atomlardan oluşmuşlardır. Bileşikler saf maddelerdir. Çünkü; hepsi aynı

Detaylı