PARA VE MALiYE POLiTiKASI DOMiNANT REJiMLERDE FiYAT BELIRLENEMElLIK PROBLEMI VE MERKEZ BANKASI BAGIMSIZLIGI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PARA VE MALiYE POLiTiKASI DOMiNANT REJiMLERDE FiYAT BELIRLENEMElLIK PROBLEMI VE MERKEZ BANKASI BAGIMSIZLIGI"

Transkript

1 EKONOMiK YAKLAŞlM 5 PARA VE MALiYE POLiTiKASI DOMiNANT REJiMLERDE FiYAT BELIRLENEMElLIK PROBLEMI VE MERKEZ BANKASI BAGIMSIZLIGI Erdinç TELATAR {*} /.GiRiŞ Maliye politikasının, spesifik olarak bütçe açıklarının, enflasyon üzerindeki etkileri geleneksel makroekonomi teorilerde yeterince vurgulanmamıştır. Monetarist yaklaşımda, para politikasının fiyat düzeyini belirleyen yegane unsur olduğu ileri sürülmektedir. Paranın miktar teorisi çerçevesinde ortaya atılan güçlü monetarist görüşte, maliye politikasının para politikası üzerinde herhangi bir etki yaratması önlenebildiği sürece, fiyat istikrarının sağlanması için maliye politikasının kontrolünün gereksiz olduğu ifade edilmektedir. Keynezyen yaklaşımda, bütçe açıklarının toplam talebi ve dolayısıyla fiyat düzeyini etkileyeceği kabul edilse de, maliye politikasının toplam talep üzerindeki etkisinin uygun şekilde yürütülen para politikası yoluyla telafi edilerek, fiyat İstİkarının sürdürülebileceği ileri sürülmektedir. IS-LM-AD analizi çerçevesinde açıklanan Keynezyen yaklaşımda merkez bankasının yapması gereken tek şey, no mi nal faiz oranlarını IS eğrisi üzerinde potansiyel üretime karşılık gelen nokta ile uyumlu olacak şekilde uyarlamaktır. Böyle bir analizde, mali istikrarsızlık merkez bankasının işini zorlaştırmakta ise de, sonuçta merkez bankası fiyat istikrarına ulaşabilmektedir. Monetarist yaklaşımın temel öngörülerini paylaşırken, rasyonel beklentiler aracılığıyla Keynezyen yaklaşımdan daha sert biçimde ayrılan Yeni Klasik yaklaşımda, toplam talebin belirleyicileri arasında maliye politikası da yer almakla birlikte, kamu açıklarının söz konusu belirleyicilerin "en az önemlisi" olduğu ileri sürülmektedir. Bütçe açıklarının toplam talebin ve fiyatların belirlenmesinde önemli bir etkiye sahip olmadığı görüşü, Barro-Ricardo veya Ricardian eşdeğerlik önermesi çerçevesinde açıklanmaktadır Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Iktisat Bölümü Öğretim Üyesi Ekonomik Yaklaşım, Cilt 10, Sayı35, Kış 1999

2 6 Erdinç TELATAR (Barro 1974, 1989). Ricardian eşdeğerlik önermesine göre, rasyonel beklentilere sahip hanehalkları devlet bütçesindeki bugünkü değişikliklerin gelecekteki sonuçlarını doğru biçimde algıladıkları sürece, özel tasarrufları ulusal tasarruf düzeyindeki değişiklikleri telafi edecek düzeyde uyarlayacaklardır. Bu sürecin sonucunda, mevcut fiyat ve faiz oranlarında hiçbir değişiklik ortaya çıkmayacaktır. Buradan hareketle, kamu açıklarının fiyat istikrarında herhangi bir bozucu etkiye yol açmaması gerektiği ileri sürülmektedir. Yukarıda açıklanan farklı teorik yaklaşımlarda, bütçe açıklarının geçici nitelik taşıdığı kabulünün yapıldığı belirtilmelidir. Bütçe açıklarının sürekli hale gelmesi durumda ise, açıkların nasıl finanse edildiği önemli bir konu haline gelmektedir. Bütçe açıklarının finansman yöntemleri, devlet bütçe kısıtı yardımıyla incelenmekte ve söz konusu kısıt para ve maliye politikaları arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Buna göre, kamu açıkları esas olarak üç yöntem ile finanse edilebilir(i) vergi gelirlerinin arttırılması veya devlet harcamalarının azaltılması, (ii) faiz getirisi olan devlet tahvillerin satışı (iç borçlanma), (iii) faiz getirisi olamayan yüksek güçlü paranın çıkarılması. I Bütçe açıklarının doğrudan merkez bankası kaynaklarına başvurularak karşılanması, sonuçta ortaya çıkacak enflasyonist etkileri nedeniyle eleştirilmektedir. İç borçlanma yoluyla finansman konusunda üzerinde durulması gereken husus, iç borçlar ile bütçe açıklarının potansiyel bir "kısır döngü" yaratma olasılığıdır. Bu konuda, borçlanmanın mutlak büyüklüğünden çok borç/nominal ulusal gelir oranı üzerinde durulmaktadır. Borç/gelir oranının vurgulanmasındaki hareket noktası, devletin borcunu geri ödeyebilme gücünün var olup olmamasının taşıdığı önemdir. Ulusal gelirin borç stokundan daha hızlı büyümesi halinde, borç/gelir oranı zaman içinde düşecek ve ciddi bir problem oluşturmayacaktır. Problem, borçların ulusal gelirden daha hızlı büyümesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu noktada, borçlanmaya yol açan bütçe açığının parçalarına ayrıştırılması yararlı olacaktır. Toplam bütçe açığı, faiz dışı açık (birinci! açık) ile faiz ödemelerinden oluşmaktadır. O halde birincil açık (fazla), devlet gelirlerinden faiz ödemeleri dışındaki giderlerin çıkarılması ile elde edilmektedir. Bütçede faiz dışı (birinci!) açık söz konusu olduğu takdirde, toplam bütçe açığı artacaktır. Bunun nedeni, bütçe açığı arttıkça borcun büyümesi ve borç büyüdükçe faiz ödemelerinin artmasıdır. Belirtilen süreç, bütçe açığıborçlanma arasındaki potansiyel kısır döngüyü ifade etmektedir. Yukarıdaki açıklamalardan hareketle, borç/gelir oranında zaman içinde ortaya çıkan artışın üç boyutu olduğu söylenebilir: (i) nominal faiz ödemelerindeki artış, (ii) faiz dışı bütçe açıklarında artış ve (iii) nominal gelirde azalış. Açıklanan ilişki reel terimlerle ifade edilirse, reel faiz oranı ne kadar yüksek, üretim artışı ne kadar düşük ise borç/gelir oranının artma olasılığı o kadar yüksektir. Birincil fazlada ortaya çıkan artış ise, söz konusu oranı düşürme eğiliminde olacaktır.

3 EKDI\IDMiK YAKLAŞlM 7 Bu noktada, bütçe açığının borç/gelir oranının sınırsız büyümesine neden olacak kadar büyük olması durumunda ne olacağı sorusu gündeme gelmektedir. Kuşkusuz, böyle bir sürecin sonsuza dek sürmesi beklenemez. Sonuçta, borç o kadar büyük bir hale gelecek, faiz ödemeleri bütçenin o kadar büyük bir kısmını oluşturacak ve yüksek reel faiz oranının büyüme üzerinde yarattığı olumsuz etkiler o kadar katlanılmaz hale gelecektir ki, bütçenin dengeleurnesi için sert bir çözüm bulunması zorunlu hale gelecektir. Çözüm yollarına ilişkin arayışlar, özel bazı vergi uygulamalarını, kamu harcamalarında kısıtlamaları ve enflasyonu gündeme getirebilir. Merkez bankası kaynaklarına başvurulması şeklinde gelişen "parasal finansman"ın sonucu olan enflasyonun bir çözüm yolu olabilme niteliği, bu şekilde, borçların reel değerinin düşürülebilecek olmasından kaynaklanmaktadır. Sargent ve Wallace (1981), devlet bütçe kısıtının bütçe açıklarının finansmanı konusundaki önemli implikasyonlarını ortaya koymaktadır. "Sevimsiz Monetarist Aritmetik" olarak isimlendirilen önermeye göre, bir açığın borçlanma yoluyla finansmanı uzun dönemde parasal finansmandan daha enflasyonist sonuçlar yaratabilecektir. Buradaki düşünce, devletin vergiler veya daha fazla borçlama yoluyla finanse ederneyeceği bir borç ve faiz yükü ile karşı karşıya gelecek olması nedeniyle, sürekli bütçe açıklarının enflasyona neden olması olmasıdır. Bu durumda devlet, ödemelerini yapmak için "para basmak" zorunda olacaktır.2 Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldığı gibi, iç borçlanma sürecinin süreklilik göstermesi, para ve maliye otoriteleri arasındaki ilişkilerin taşıdığı önemi arttırmaktadır. Leeper (1991), bir politika otoritesinin davranışlarını, karşı kaldığı kısıtlar itibariyle, aktif ve pasif olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Leeper'ın tanırnma göre, aktif bir otorite kamu borçlarının durumunu dikkate almaksızın, uygun gördüğü bir kontrol değişkenini serbestçe belirlemektedir. Pasif bir otorite ise, kamu borç şoklarına tepki verirken, davranışları özel kesimin optimizasyon davranışı ve aktif otoritenin hareketleri tarafından kısıtlanmaktadır. Leeper (1991 )'ın tanımladığı aktif otorite, bugünkü bütçe koşulları tarafından sınırianmadığı için, değişkenierin geçmiş, bugünkü veya beklenen gelecek değerlerine bağlı bir kural seçme konusunda bağımsızdır. Pasif otorite ise, hanehalkı optimizasyonu ve aktif otoritenin davranışları tarafından kısıtlandığı için, bütçeyi dengeye getirecek düzeyde vergi geliri yaratmalıdır. Dolayısıyla, pasif otoritenin izleyeceği politika kuralı, zorunlu olarak kamu borçlarının bugünkü durumuna bağlı olmaktadır. Leeper ( 1991)' ın da işaret ettiği gibi, günümüzdeki çalışmalar denge politikasını para ve maliye otoriteleri arasındaki bir "oyun"un sonucu olarak ortaya koymaktadır. Örneğin, Sargent ve Wallace'ın Ricardian rejim tanımında, para otoritesi "dominant" oyuncu, maliye otoritesi ise "izleyici" durumundadır ve bütçeyi dengeye getirmek için vergileri yükseltmektedir. Sargent ve Wallace'ın sevimsiz monetarist aritmetiği, "maliye politikasının para politikasına egemen olduğu" ve "para otoritesinin devlet tahvillerine yönelik talep tarafından yüklenen

4 8 Erdinç TELATAR kısıtlamalar ile karşı karşıya olduğu" varsayımları üzerine kurulu bir modelden çıkmaktadır. Belirtilen varsayımlar, aktif maliye ve pasif para otoritesi davranışına karşılık gelmektedir. Çalışmamızda incelenen yeni fiyat belirleme teorisinin kurucularından Woodford (1994,1995,1996) ve Canzoneri ve Diba (1996), Leeper'ın aktif-pasif otorite ayrımı yerine "maliye politikası dominant" ve para politikası dominant" rejim ayrımını geçirmektedir. Para ve maliye otoriteleri arasındaki karşılıklı ilişkilerin oluşturduğu politika "rejimi", merkez bankasının ekonomi üzerindeki kontrol gücünü de etkilemektedir. Maliye otoritesine karşı pasif bir davranış içinde bulunan, politik olarak bağımsız fakat fonksiyonel olarak bağımsızlığı olmayan bir merkez bankası, fiyat istikrarı konusunda vekilliğe sahip olsa bile fiyat düzeyini kontrol gücüne sahip olmayabilir. Bu çalışmada, belirtilen sonuç formel olarak türetilmektedir. Kurduğumuz modelde, para politikası ve maliye politikası, dönemler arası bütçe kısıtı aracılığıyla birbirine bağlanmaktadır. Dönemler arası bütçe kısıtı, merkez bankasının transferlerinin de dahil olduğu gelecekteki fazlaların bugünkü değerinin bugünkü devlet borcunu ödeyecek durumda olması gerektiğini ifade etmektedir.3 Devletin bugünkü değer bütçe kısıtı, fiyat belirleme konusunda yapılan güncel çalışmaların odak noktasını oluşturmaktadır. Leeper (1991), Sims (1994,1998), Woodford (1994,1995,1996) ve Canzoneri, Cumby ve Diba (1998), yeni fiyat belirleme teorisinin geliştirildiği çalışmalardır. Canzoneri ve Diba (1996), yeni fiyat belirleme teorisini Avrupa Birliği çerçevesinde maliye politikası ve fiyat istikrarını analiz etmek için kullanmışlardır. Yeni fiyat belirleme teorisine göre, birincil fazla kamu borç düzeyine sistematik bir şekilde cevap vermiyorsa, fiyat düzeyi devletin borcunu ödeme gücüne sahip olma koşulunu sağlayacak şekilde, bugünkü değer bütçe kısıtı tarafından belirlenecektir. Dolayısıyla, fiyat istikrarı maliye politikasının salınımiarına tabi olacaktır. Bu durumda, merkez bankası hükümetin izlediği maliye politikasından bağımsız değildir ve bu durum merkez bankasının "fonksiyonel olarak bağımsız" olmadığını ifade etmektedir. Merkez bankası fiyatları kontrol etmek için hazineye yaptığı transferler ile çalışmak zorundadır. Kamu borçları hızla artarken, merkez bankasının transferlerinin de dahil olduğu birincil fazlada artma eğilimi ortaya çıkarsa, bugunkü değer bütçe kısıtı otomatik olarak karşılanmakta ve fiyatlar genel düzeyi maliye politikasından bağımsız belirlenmektedir. Bu koşullar altında, merkez bankası hükümetin izlediği maliye politikasından bağımsızdır ve bu durum merkez bankasının "fonksiyonel olarak bağımsız" olduğunu göstermektedir. Fonksiyonel bağımsızlığa sahip bir merkez bankası fiyatlar genel düzeyini kontrol edebilir ve fiyat istikrarının sağlanmasından sorumlu tutulabilir. Fiyatlar genel düzeyinin bugünkü değer bütçe kısıtı yardımıyla belirlendiği bir rejimde ise, merkez bankası fiyatlar genel düzeyi üzerindeki kontrolünü kaybedebilir ve fiyat istikrarı konusunda sorumlu tutulmamalıdır. Çalışmamızın ikinci ve ücüncü kısmında, yeni fiyat belirleme teorisi gözden geçirilmekte, Para Politikası Dominant ve Maliye Politikası Dominant rejimler

5 EKONOMİK YAKLAŞlM 9 tanımlanmaktadır. Dördüncü bölümde, fiyatlar düzeyinin belirlenememezlik problemi ele alınmakta ve yeni fiyat belirleme teorisinin söz konusu problemin çözümünde nasıl kullanıldığı tartışılmaktadır. Son bölümde sonuçlar tartışılmaktadır. ll. MODEL Temsili bir birey ekonomisini ele alalım. Ekonomideki bireyleri temsilen sonsuzyaşama sahip tipik bir hanehalkının aşağıda tanımlanan beklentileri içeren fayda fonksiyonunu maksimize ettğini kabul edelim. (ı) Denklemde ct, tüketim; ~' değeri sıfırla bir arasında olan indirgeme faktörü ve u, sınırlı, iki defa türevlenebilen, c' (c)> O, u'(o)=oc, ve u" (c)< O özelliklerine sahip temsili hanehalkının tercihlerini gösteren fayda fonksiyonudur.4 (1) numaralı ifadeden görüldüğü gibi, hanehalkının faydası yalnızca tüketime bağlıdır. Tüketimden elde edilen faydaya verilen ağırlığı gösteren ~ parametresinin sıfır ile bir arasında değer alması, hanehalkının bugünkü tüketime gelecekteki tüketimden daha fazla ağırlık verdiğini anlamına gelmektedir. t-döneminde var olan tüm bilgilere dayalı olarak oluşturulan koşullu beklenti operatörü "E" ile tanımlanmıştır. Hanehalkının t-dönemi için bütçe kısıtı aşağıdaki gibi yazılabilir: (2) (2) numaralı eşitliğin sağ tarafı, hanehalkının t-dönemindeki toplam varlıklarının nominal değerini göstermektedir. Toplam varlıklar, hanehalkının elinde bulunan para miktarı Mt ve tahvillerin nominal değeri Bt ile nominal gelirden oluşmaktadır. Eşitliğin sol tarafı, hanehalkının sahip olduğu toplam varlıkları ne şekilde harcadığını göstermektedir. Burada, Bt+" vadesi (t+!)-zamanında biten tahvilin t-zamanındaki piyasa değeri; it, sözkonusu tahvilin faizi; Pt, tüketim malınını fiyatı; Yt' dışsal olarak tanımlanmış geliri; 'tt, götürü vergiyi göstermektedir.5 Görüldüğü gibi, hanehalkının vergiler ödendikten sonra sahip olduğu geliri (harcanabilir gelir) tüketim ile tahvil alımı arasında paylaştırıldığı kabul edilmektedir. Hanehalkının amacı, (2) denklemi ile tanımlanan kısıt altında ct ve Bt+" değişkenlerini seçerek (1) denkleminde verilen beklentileri içeren fayda fonksiyonunu maksimize etmektir. Fayda maksimizasyonu için gerek ve yeter koşullar verilmektedir: aşağıda

6 10 Erdinç TELATAR (3) Bt+ ı Ptct Pt 'tt= Mt +Bt+ PtYt (5) ı+ it (4) lim sn Et u' (ct+n/ Bt+ı + Mt +n-,= O [ Pt+n J (6) (3), (4) ve (5) numaralı denklemler maksimizasyon için gerekli koşulları, (6) numaralı denklem ise maksimizasyon için yeterli koşul olan "transversalite" koşulunu göstermektedir. (3) numaralı denklemden elde edilen "-t'nin (4) numaralı denklemde yerine konulması ile Euler denklemi elde edilir: _ı_ =Et~t(~ )J l+ıt [ Pt+ı (7) numara ile verilen Euler denklemi, dönemlerarası (intertemporal) tüketim ilişkisini u' (ct+ı) vermektedir. Yukandaki denklemde at,=, ) u (ct olarak tanımlanmıştır. at, dönemler arası ikame oranını veya indirgeme oranını belirtmektedir. (6) numara ile verilen transversalite koşulu, 'nin tanımı kullanılarak, aşağıdaki gibi yeniden yazılabilir: (7) (8) Modelde dengenin ortaya konulması için, devletin bütçe kısıtının da sisteme dahil edilmesi gerekmektedir. Devlet bütçesinin hanehalkı bütçesi ile tutarlı olması veya analizde birlikte kullanılabilmesi için, devlet bütçe kısıtının hanehalkı başına değerler itibariyle tanımlanması uygun olmaktadır. Hanehalkı başına bütçe dengesi aşağıda verilmektedir: (9) (9) numaralı denklemin sol tarafında, devletin gelir kalemleri gösterilmektedir. Mt+ 1 - Mt, iki dönem arasında yapılan yeni para enjeksiyonlarını li.t±.ı H, devletin çıkardığı ı + ı yeni tahvillerin bugünkü değerini ve Pt'!'!, devletin vergi g~lirlerini göstermektedir.

7 EKONOMİK YAKLAŞlM 11 Denklemin sağ tarafında yer alan, dışsal olarak verilen devlet harcamalarının reel değerini göstermektedir. Hanehalkı için tanımlanan Önceden-Nakit (Cash-in-Advance) kısıtı Mt+l = Ptct şeklinde yazılabilir. Literatürde "finans kısıtı" olarak da tanımlanan "önceden nakit" kısıtının gerisindeki temel düşünce, "para ile mal ve mal ile para satın alınır, ancak mal ile mal satın alınmaz" şeklinde özetlenebilir. Başka bir deyişle, takasın olmadığı bir para ekonomisinde, mal satın alabilmek için hanehalkının elinde önceden nakit bulunması gerekmektedir. Belirli bir dönemde satın alınan malların nominal değeri, o dönem başında elde tutulan para miktarı ile sınırlıdır.6 (9) numaralı denklem ve (2) numaralı denklem birlikte ele alındığında, dengede ifadesine ulaşılmaktadır. (10) numaralı denklem, hanehalkı bütçe kısıtı ile devletin arasında bağlantı kurmaktadır. Buna göre, ekonomideki reel gelir, devlet ya da bütçe kısıtı hanehalkları (özel kesim) tarafından tüketilmektedir (yt= ct+ gt) Başka bir deyişle, toplam gelirin devlet tarafından tüketilmeyen kısmı özel kesim tarafından tüketilmektedir. (10) numaralı ifade, aynı zamanda, devlet harcamalarının finansmanı ile hanehalkının bütçe kısıtı arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Devlet harcamaları, yeni para enjekte edilmesi, tahvil satılması ve/veya vergi gelirleri ile finanse edilmektedir. Hanehalkları açısından bakıldığında, daha önce belirtildiği gibi, toplam gelirden vergiler düşüldükten sonra kalan gelir (harcanabilir gelir) tüketime veya tahvil alırnma gitmektedir. Bu durumda hanehalklarının tüketimi, devletin harcamalarını finanse ettikten sonra kalan gelir miktarına eşit olmaktadır. (lo) (9) numaralı denklemde verilen devlet bütçe kısıtı, her dönem için karşılanmalıdır. Devlet bütçe kısıtı ile hanehalkı bütçe kısıtı arasında (10) numaralı denklem ile verilen bağlantının, hanehalkının sonsuz yaşamlı olduğu varsayımı ile tutarlı olması için, zaman sonsuza giderken devlet bütçe kısıtının tüm dönemler için sağlandığını ifade eden "bugünkü değer bütçe kısıtı" nın elde edilmesi gerekmektedir: Önerme 1. Devletin bugünkü değer bütçe kısıtı aşağıdaki gibi elde edilir: ispat. (7) denklemi devletin bütçe denklemi olan (8) denkleminde yerine yazılıp, eşitliğin her iki tarafı fiyatlar genel düzeyine bölünürse,

8 12 Erdinç TELATAR (1 1) (ll) denklemi ileriye doğru itere edilerek ve (8) numaralı transversalite koşulu kullanılarak, (12) ifadesine ulaşılmaktadır. Bugünkü değer bütçe kısıtının sol tarafı, devletin t dönemindeki toplam yükümlülüklerininin reel değerini göstermektedir. Denklemin sağ tarafındaki birinci terim (st='lcgt) birincil fazlayı (merkez bankası transferleri hariç) ve ikinci terim, daha önce açıklandığı gibi, merkez bankasının maliye otoritesine yaptığı transferleri veya senyoraj gelirini ifade etmektedir. Denklemin sağ tarafında yer alan son ifade, gelecekte beklenen birincil fazlaların (merkez bankası transferleri dahil) bugünkü Mt+l lı ) değerini vermektedir. Burada ( I merkez bankasından maliye otoritesine 1-'ı +ıı yapılan transferleri veya senyoraj gelirini, TT-gt merkez bankası transferleri hariç birincil fazlayı göstermektedir. Önerme 1 'de verilen bugünkü değer bütçe kısıtının sağlanması amacıyla politika otoritesinin kullanabileceği değişkenler para arzı ve nominal faiz oranıdır. Politika otoritesinin "nominal çıpa (anchor)" olarak parasal büyüklükleri mi yoksa nominal faiz oranını mı kullanması gerektiği sorusunun yanıtı, para ve maliye politika otoritelerinin karşılıklı ilişkileri çerçevesinde belirlenen ekonomik rejimin yapısına bağlı olarak değişecektir. Aşağıda açıklanan yeni fiyat belirleme teorisi, farklı ekonomik rejimlerde nominal çıpanın ne olması gerektiği sorusunu ele almakta ve öneriler ortaya koymaktadır. lll. PARA POLiTiKASI DOMiNANT VE MALiYE POLiTiKASI DOMiNANT REJiMLER Yeni fiyat belirleme teorisi literatüründe genel fiyat düzeyinin belirlenmesi üzerine yapılan güncel araştırmalar iki denklem çerçevesinde yürütülmektedir. Birincisi, aşağıda verilen (13) numaralı denklem (13)

9 EKONOMiK YAKLAŞlM 13 ve diğeri (12) numaralı denklemde verilen devletin bugünkü değer bütçe kısıtıdır. (13) numaralı denklem, klasik Cambridge denklemidir: V, sabit kabul edilen paranın dolaşım hızını, t-döneminde kullanılan vet+ 1 dönemi başında yeni enjeksiyonlar yapılmadan önce varolan para stokunu göstermektedir. (12) numaralı devletnun bugünkü değer bütçe kısıtı, esas olarak, bugünkü ve gelecekteki fazlaların ( transferler dahil) mevcut borcu ortadan kaldırabilmesi zorunluluğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla söz konusu kısıt, devletin borcunu ödeyebilme koşulu (fiscal solvency) olarak yorumlanabilir. Birincil fazlanın (merkez bankası transferleri dahil) borç düzeyinden bağımsız bir patika izlediğini kabul edelim. (12) denklemindeki bugünkü değer bütçe kısıtının sağlanabilmesi için tek koşul, fiyat düzeyinin () mevcut borcun reel değerini bugünkü ve gelecekteki (beklenen) fazlaların bugünkü değerine eşitteyecek şekilde uyarlanmasıdır. Tanım 1. Maliye Politikası Dominant Rejim (MPDR). Birincil fazlalar kamu borç düzeyine sistematik olarak tepki vermiyor ise, fiyat düzeyi bugünkü değer bütçe kısıtı tarafından belirlenir ve bu tür rejim "Maliye Politikası Dominant Rejim" olarak isimlendirilir. Tanımdan görüldüğü gibi, MPDR' de fiyatlar genel düzeyi mali ödeme gücünün gerekleri tarafından belirlenmektedir.? Mali ödeme gücü gereklerinin karşılanması için, merkez bankasının kullanabileceği tek enstrüman, hazineye yaptığı transferler veya senyoraj geliridir. Senyoraj gelirinin yurt içi hasılaya oranı, borcun yurt içi hasılaya oranına eşit veya daha yüksek olduğu takdirde, merkez bankasının fiyatlar genel düzeyini kontrol edebileceği söylenebilir. Bununla birlikte, senyoraj oranı borç oranından daha düşük ise, merkez bankası fiyatlar genel düzeyi üzerindeki kontrolünü kaybetmekte ve fiyatlar tamamen maliye otoritesinin davranışları tarafından belirlenmektedir. Dolayısıyla, MPDR'de fiyat istikrarı merkez bankasının kontrolü dışında olabilmektedir. Bu noktada, merkez bankasının maliye otoritesi ile işbirliği yaparak, fiyatlar genel düzeyi üzerinde bir miktar kontrole sahip olabileceği belirtilmelidir. Örneğin, merkez bankası nominal faiz oranlarını yükselterek hazineye yaptığı transferleri arttırabilir. Bu durumda birincil fazla ( transferler dahil) artacak ve fiyatlar genel düzeyi düşecektir. Bununla birlikte, merkez bankasının belirtilen mekanizma aracılığıyla fiyatlar üzerinde sahip olacağı kontrol oldukça sınırlıdır ve merkez bankası maliye politikasındaki dalgalanmalar sonucu genel fiyat düzeyi üzerindeki kontrolünü kaybetmekten çekinebilir. Bu nedenle, MPDR'de merkez bankasının açıklanan yöntemi kullanmayı tercih etmeyeceği söylenebilir. Yukarıda açıklanan durumlardan hangisi geçerli olursa olsun, birincil fazlaların kamu borç düzeyi ile ilişkili olmadığı düşünöldüğü takdirde, fiyatlar genel düzeyi devletin bugünkü değer bütçe kısıtı tarafından belirlenecektir. Fiyatlar genel düzeyinin, mevcut borcun reel değerini gelecekteki fazlaların bugünkü değerine eşitleyecek şekilde

10 14 Erdinç TELATAR uyarlanması gerekmektedir. Özetlemek gerekirse, söz konusu rejimin maliye politikası dominant olarak adlandırılmasının temel nedeni, böyle bir rejimde fiyatlar genel düzeyinin para otoritesi tarafından değil maliye otoritesinin davranışları, başka bir deyişle mali ödeme gücü gerekleri tarafından belirleniyor olmasıdır. Tanım 2. Para Politikası Dominant Rejim (PPDR). Birincil fazla kamu borç düzeyine duyarlı ise, dolayısıyla bugünkü değer bütçe kısıtı mevcut borcun herhangi bir reel değeri için otomatik olarak sağlanıyor ise, bu tür rejime."para Politikası Dominant Rejim" adı verilir. PPDR'de fiyatlar genel düzeyi, alışılmış şekilde, para arz ve talep denklemleri tarafından belirlenmektedir. Böyle bir rejimde, merkez bankası mali ödeme gücü gereklerini dikkate almaksızın, fiyat düzeyini doğrudan kontrol edebilmektedir. PPDR'de kamu borçları artarken birincil fazlalar da artma eğiliminde olacağı için, fiyatlar genel düzeyi bugünkü değer bütçe kısıtından bağımsız olarak, (13) numaralı Cambridge denklemi ile belirlenecektir. Merkez bankası fiyat düzeyini tam olarak kontrol edebilmekte ve mali şokların fiyat istikrarı üzerinde hiçbir etkisi bulunmamaktadır. Burada esas önem taşıyan nokta, bugünkü değer bütçe kısıtının fiyat belirleme sürecine girmemesidir. Fiyat belirlenme süreci mali otoritenin ödeme gücü gereklerinden bağımsızdır ve merkez bankası bugünkü değer bütçe kısıtını dikkate almaksızın fiyat düzeyini kontrol edebilmektedir. Onerme 2. Reel borç patikası, M t+ ı+b t+ ı - Ot+ı= a (Mt+Bt - Qt' ) a<- 1 Pt+ı Pt at şeklinde belirleniyor olsun. Hedeflenen reel borç patikası Ot+ ı= )..lor, O <)..l < 1 şeklinde bir kural izliyor ise, bugünkü değer bütçe kısıtı her reel borç seviyesi için fiyattan bağımsız olarak belirlenir. İs pat. < -o.(mı+hı -.!.ı.;_j- Pı ve denklemleri (12) numaralı denklemde yerine yazılırsa,.!l aı (Mı+ ı+ H t+l -~.!.ı.._ ı l-~-(mı +Ht --Oı l+tı Pı.._ı Pı =- aıa(mı:ıhı Oı HMı:ıHı Oı) aı!lı+!lı =lı-a1 A (Mı+Hı Oı +lı-aıa)!lı Pı (14) elde edilmektedir. (14) denklemi bugünkü değer bütçe kısıtının sağ tarafında kullanılırsa,

11 1 EKONOMİK YAKLAŞlM 15 ifadesine ulaşılmaktadır. IV. GENEL FiYAT DÜZEYiNiN BELiRLENEMEZLiK PROBLEMI Literatürde, genel fiyat düzeyinin kısa dönem faiz oranları kullanılarak, bazı koşullar altında belirlenemeyeceği hususunu analiz eden çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Fiyat düzeyinin belirlenemezliği, merkez bankasının izleyeceği para politikası açısından metodolajik bazı problemler doğurabilmektedir. Fiyatlar genel düzeyinin belirlenemerne problemi üzerine yapılan geleneksel tartışmalar aşağıdaki gibi özetlenebilir: Keynezyen modelde, reel faiz oranı IS eğrisi (toplam arz eğrisi ile birlikte) tarafından belirlenirken, neoklasik modelde dönemlerarası tüketim ikamesini tanımlayan Euler denklemi tarafından belirlenmektedir. Her iki teoride de, reel faiz oranı sabit kabul edilmektedir. Reel faiz oranının aşağıdaki gibi tanımlandığını kabul edelim: (15) Merkez bankası, enflasyonu veya M2 gibi bir parasal büyüklüğü kontrol etme çabaları doğrultusunda parasal tabanı (Mt+ 1 ) belirlediği takdirde, (13) ve ( 15) numaralı denklemlerden hareketle, Pt ve it'nin eşanlı olarak belirlenmesi gerekmektedir. Fiyatlar genel düzeyi (!3) numaralı ve nominal faiz oranı (1 5) numaralı denklemler tarafından belirlendiği; başka bir deyişle, her denklemde tek bir değişken belidendiği için, fiyat belir!enme probleminin söz konusu olmadığı söylenebilir. Buna karşılık, merkez bankasının nominal faiz oranını nominal çıpa olarak kullanması durumunda, Pt belirlenemez hale gelmektedir. Bunun nedeni, (15) numaralı denklemde fiyatlar genel düzeyi (Pt) yerine

12 16 Erdinç TELATAR enflasyon oranı belirlenmesi ve bilinınediği sürece (13) numaralı denklemden Mt+l 'in belirlenmesinin mümkün olmamasıdır.8 Bu durumda, reel değişkenler belirlenmekte iken, ekonomide nominal bir çıpa bulunmamaktadır. Belirtilen probleme yönelik geleneksel tartışmalarda, devlet bütçe kısıtı üzerinde durulmadığı görülmektedir. Fiyat belirlenmesi konusunda geliştirilen yeni teorinin literatüre esas katkısı bu noktada doğmaktadır. Yukanda açıklanan MPDR'de fiyat düzeyi (12) numaralı denklem aracılığıyla belirlenebilmekte, dolayısıyla belirlenemezlik problemi söz konusu olmamaktadır. Nominal faiz oranı nominal çıpa olarak kullanıldığı takdirde, merkez bankası transferleri belirlenmekte ve (12) denkleminin sağ tarafında yer alan birincil fazlalar borcun bugünkü değerine eşlik etmemektedir. Fiyatlar genel düzeyinin (pt) mevcut borcun reel değerini bugünkü ve gelecekte beklenen fazlaların bugünkü değerine eşitleyecek şekilde uyarlanması gerekmektedir. Pt'nin (12) denklem aracılığıyla belirlenmesi ile birlikte, (13) numaralı Cambridge denklemi yardımıyla Mt+ ı belirlenebilmektedir. Bu noktada belirtilmesi gereken iki önemli husus bulunmaktadır. Birincisi, MPDR'de, (13) numara ile verilen Cambridge denkleminde yer alan dolaşım hızının faiz oranlarına karşı duyarsız olması halinde, merkez bankasınm parasal taban üzerindeki kontrolünü kaybetmesidir.9 Merkez bankası nominal faiz oranı yerine parasal tabanı belirlemeye çalışırsa, fiyat düzeyi gereğinden yüksek belirlenmiş olacaktır. İkinci olarak, PPDR'de bugünkü değer bütçe kısıtının her zaman sağlanması ve fiyat düzeyinin belirlenme sürecine katılmamas ıdır. Yukarıdaki tartışmaları özetlemek gerekirse, belirli bir faaliyet sürecinin nominal çıpa sağlayıp sağlamayacağı sorusunun yanıtı, geçerli olan ekonomik politika rejimine bağlı olmaktadır. Maliye politikasının dominant olduğu bir rejimde, merkez bankası nominal faiz oranını saptadığı takdirde fiyat düzeyi belirlenmekte; parasal tabanı saptamaya çalıştığı takdirde ise fiyatlar aşırı belirlenebilmektedir. Para politikasmın dominant olduğu bir rejimde, merkez bankası parasal tabanı saptıyorsa fiyat düzeyi belirlenmekte, nominal faiz oranını saptamaya çalıştığı takdirde ise fiyatlar genel düzeyi belirlenemez hale gelmektedir. Bu durumda, geleneksel belirlenemezlik problemi geçerliliğini sürdürmektedir. V. SONUÇ Çalışmada incelenen yeni fiyat belirleme teorisinin para politikası açısından önemli implikasyonları bulunmaktadır. Söz konusu teori, para ve maliye otoritelerinin karşılıklı ilişkileri çerçevesinde şekillenen ekonomik "rejim"in yapısını, para politikası uygulamaları açısından temel unsur olarak almaktadır. Para ve maliye politikaları arasındaki ilişkiler, devlet bugünkü değer bütçe kısıtı itibariyle ortaya konulmaktadır. Bugünkü değer bütçe kısıtı, devletin bugünkü borç stokunun bugünkü bütçe fazlası (transferler dahil) ile gelecekteki bütçe fazlalarının indirgenmiş değerinin toplarnma eşit olması gerektiğini ifade j

13 EKDI\IDMİK YAKLAŞlM 17 etmektedir. Başka bir deyişle, söz konusu kısıt, devletin mevcut borcunu ödeyebilme gücüne sahip olma koşulunu ortaya koymaktadır. Çalışmada iki farklı politika rejimi tanımlanmaktadır. Birincil fazlaların reel değerinin zaman içinde izlediği patika devletin reel borç patikasına sistematik olarak uyarianıyor ise, bu tür rejimler Para Politikası Dominant (PPDR) olarak isimlendirilmektedir. PPDR'in varlığında, fiyat belirlenmesi konusundaki geleneksel tartışmalar geçerliliğini sürdürmektedir. Birincil fazlaların reel değerinin zaman içinde izlediği patika devletin reel borç patikasına sistematik olarak uyarlanmıyor ise, bu tür rejimler Maliye Politikası Dominant (MPDR) olarak tanımlanmaktadır. MPDR'in varlığında, fiyatların belirlenmesi konusunda geliştirilen "yeni" teori gündeme gelmektedir. Yeni fiyat belirleme teorisine göre, fiyatlar genel düzeyi mali ödeme gücü gereklerini karşılayacak şekilde devletin bugünkü değer bütçe kısıtı tarafından belirlenmektedir. Yeni fiyat belirleme teorisinin merkez bankası politikaları açısından iki önemli katkısı olduğu söylenebilir. Birincisi, literatürde yoğun biçimde tartışılan merkez bankası bağımsızlığı kavramına yeni bir boyut katarak, bağımsızlığı yasal ve fonksiyonel olmak üzere iki kısımda ele almasıdır. MPDR'de, merkez bankası yasal bağımsızlığa sahip olsa bile, fonksiyonel bağımsızlığını kaybetmektedir. Bu koşullar altında, merkez bankasının modern anlamda birincil görevi kabul edilen fiyat istikrarını sağlamak konusunda sorumlu tutulamayacağı söylenebilir. Bunun nedeni, fiyatlar genel düzeyinin merkez bankası kontrolü dışında maliye otoritesinin davanışları tarafından belirleniyor olmasıdır. Yeni fiyat belirleme teorisine göre, PPDR'in varlığında, merkez bankası bağımsızlığının geleneksel olarak tartışıldığı gibi, "yasal" bağımsızlık çerçevesinde incelenmesi ve merkez bankasının fiyat istikrarının sağlanmasından sorumlu tutulması gerekmektedir. Yeni fiyat belirleme teorisinin ikinci katkısı, geleneksel fiyat belirlenemezlik problemine çözüm getirmesidir. Buna göre, merkez bankası para politikasını yürütmek açısından iki nominal çıpadan birisini seçebilir: parasal büyüklükler (para arzı, parasal taban, döviz kuru vb.) ve faiz oranı. MPDR'de merkez bankası parasal büyüklükleri hedeflediği takdirde, fiyatlar genel düzeyi aşırı belirlenmektedir. Buna karşılık PPDR'de, merkez bankası faiz oranlarını saptadığı takdirde, geleneksel fiyat düzeyi belirlenemezlik problemi ile karşı karşıya kalınmaktadır. Sonuç olarak, merkez bankasının para politikasını sağlıklı biçimde yürütebilmesi, ekonomide hangi tip rejimin varlığını sürdürdüğü konusunda bilgi sahibi olunmasını gerektirmektedir. Ekonominin hangi rejim altında işlediği tam olarak bijinınediği sürece, uygulanan para politikalarının istenilen sonuçlan doğurmayacağı söylenebilir.

14 18 Erdinç TELATAR NOTLAR 1 Belirtilen yönlemlere, ticari bankalardan piyasa değerinin altında faiz oranı ile borçlanılması (finansal baskı), dış borçlanma (Fry, 1998) ve özelleştirme de dahil edilebilir. Finansal baskı yönteminin, liberalizasyon politikaları çerçevesindeki kullanımından büyük ölçüde vazgeçilmiş olması ve dış borçların ana para ve faiz ödemelerinin sonuçta iç borçlanmaya gidilmesini gerektirebilmesi nedeniyle, ilk iki yöntemin "temel" yöntemler niteliği taşımadığı söylenebilir. Ayrıca, devlet mülkiyetinde olan ve özelleştirmeye konu olabilecek varlıkların miktarının kısıtlı olması, bu yöntemin geçici olması gerektiğini ve uzun vadeli finansman yöntemi olarak kullanılmasının mümkün olmayacağını ortaya koymaktadır. 2 Burada, Sarger ve Wallace'ın birincil açıklar üzerinde durduğu belirtilmelidir. 3 Mali piyasalarda devletin borcunu ödeyeceğine dair inanç söz konusu değil ise, devletin arzu ettiği şartlarda borçlanması mümkün olmayacaktır. 4 Fayda fonksiyonunun sınırlı olması, tüketim arttıkça elde edilen faydanın sonsuza gitmemesi koşulunu sağlamaktadır. Fayda fonksiyonunun sayılan özellikleri, mikro bazlı tüketici tercihlerinin tanımlandığı alışılagelmiş fayda fonksiyonu özellikleridir. 5 Vergilerin "götürü" olarak tanımlanması, işlemlerin kolaylaştırılması amacını taşımaktadır. Vergi tanımındaki değişiklikler analizin sonuçlarını değiştirmeyecektil 6 Lucas, önceden nakit kısıtını şu örnek ile açıklamaktadır. Ekonominin, çalışması karşılığında ücret geliri elde eden bir birey ile tek faaliyeti mal satın almak olan bir bireyden oluşan hanehalkı ile yalnızca üreticiler ile satış merkezlerinden oluştuğunu düşünelim. Her satış merkezi yalnızca bir mal satmakta ve her hanehalkı her bir maldan satın almaktadır. Ayrıca, hanehalkının gelir elde eden birimi olan birey yalnızca tek bir malın üretiminde çalışmaktadır. Bu durumda, hanehalkının tüketici biriminin bir gün içinde satın alabileceği mal miktarı, fiyatlar veri iken, hanehalkının gelir getiren biriminin daha önce kazanmış olduğu para miktarına bağlı olmaktadır. Belirtilen koşullar altında para, koordinasyonu sağlayan merkezi bir denge mekanizması (auctioneer) olmaksızın, üretim ve tüketim kararlarının birbirinden bağımsız olarak verilmesini sağlayan gerçekçi bir mekanizma olarak tanımlanmaktadır (Hoover, 1988: 127). 7 Fiyatlar genel düzeyinin bu şekilde belirlenmesi geleneksel analizlere ters düşmektedir. 8 Paranın dolaşım hızı nominal faiz oranına bağlı olduğu durumda da belirlenemezek problemi varlığını sürdürmektedir. Bu konudaki ayrıntılı tartışmalar için bkz. Woodford (1995) ve Leeper (1991). 1 j

15 EKONOMİK YAKLAŞlM 19 9 Dolaşım hızı faiz oranlarına karşı duyarlı olduğu takdirde, merkez bankasının faiz oranlarını belirleyerek dolaşım hızmı etkilernesi ve (13) numaralı denklemde 'deki değişikliklere uygun biçimde denklemin sol tarafını belirlemesi mümkün olacaktı. Bu durumda, mali ödeme gücüne sahip olunması gerekliliği, merkez bankasının parasal taban yerine nominal faiz oranını saptaması durumunda bile, nominal bir çıpa yaratınamaktadır. KAYNAKÇA BARRO, R. J., (1974), "Are government bonds net wealth?", Journal ofpolitical Economy, 59 (2): BARRO, R. J., (ı989), "Interest rate targeting", Journal of Monetary Economics, 23: CANZONERI, M. B. ve B. T. Diba, (1996), "Fiscal Constraints on Central Bank Independence and Price Stability", CPER D iscussion Paper No. ı463. CANZONERI, M. B., R. E. Cumby ve B. T. Diba, (1998), "Is the price level determined by the needs of fiscal solvency?, CEPR Discussion Paper No. ı 772. FRY, M. J., (1998), "Assessing central bank independence in developing countries: Do actions speak louder than words?", Oxford Economic Papers, 50: HOOVER, K. D., (1988), The new classical macroeconomics. A sceptical inquiry. Cambridge, MA: Basil Blackwell, Ine. LEEPER, E. M., (1991), "Equilibria under "active" and "passive" monetary and fiscal policies", Journal of Monetary Economics, 27: 129-ı47. SARGENT, T. J. ve N. Wallace, (1981), "Some unpleasant monetarist arithmetic", Federal Reserve Bank of Minneapolis Quarterly Review, Fall: ı -17. SIMS, C. A., (1994), "A simple model for study of the determination of the price level and the ın teraeti on of monetary and fiscal policy", Economic Theory, ( 4): SIMS, C. A., (1998), "Econometric implications of the government budget constraint", Journal ofeconometrics, 83: WOODFORD, M., (1994), "Monetary policy and price level determinacy in a cash-inadvance economy", Economic Theory, 4: WOODFORD, M., (1995), "Price level determinacy without control of a monetary aggragate", NBER Working Paper No

16 20 Erdinç TELATAR WOODFORD, M., (1996), "Control of the public debt: A requirement for price stability?", NBER Working Paper No ABSTRACT THE PROBLEM OF PRICE INDETERMINACY UNDER THE MONETARY AND FISCAL REGIMES AND CENTRAL BANK INDEPENDENCE Monetary policy is related to fiscal policy by an intertemporal budget constraint, which says that the present value of future surpluses (including central bank transfers) has to be ab le to pay off the current govemment debt. This present value budget constraint is at the hearth of recent research on the theory of price determination. Two types of policy regime are defined in the new theory. First is the fiscal dominant regime in w hi ch the price level is determined by the dietates of fiscal solvency. Underthis regime, the central bank could not be responsible for maintaining price stability because it does not have the "functional independence" w hi ch is necessary to control the price level independently of the dietates offiscal solvency. The second regime is called monetary dominant regime in which fiscal policy guarantees that price level is determined independently of govemment's present \'alue budget constraint. U nder this regime, the central bank could be responsible for price stability because it has the "functional independence". So, it is shownin this paper that it is very important to determine whether the regime, which is shaped by the interaction between monetary en d fiscal policy, is monetary dominant or fiscal dominant in order to analyze the monetary policy.

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE

Detaylı

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 1. Maliye Politikası ve Dışlama Etkisi...2 A. Uyumlu Maliye ve Para Politikaları...4 2. Para Arzı ve Açık Piyasa İşlemleri...5 3. Klasik Para ve Faiz

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6 1. LM eğrisini oluşturan noktalar neyi ifade etmektedir? LM eğrisinin nasıl elde edildiğini grafik yardımıyla açıklayınız. 2. Para talebinin gelir esnekliği artarsa LM eğrisi nasıl değişir? Grafik yardımıyla

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları Para Teorisi ve Politikası Ders Notları A. YASEMIN YALTA TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ AÇIK DERS MALZEMELERİ PROJESİ SÜRÜM 1.0 (EKİM 2011) İçindekiler 1 Paranın Tanımı ve İşlevleri 1 1.1 Para Tanımı..............................

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR SORULAR 1- Genişletici maliye politikası uygulanması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir? A) Dışlama etkisi B) Para yanılsaması

Detaylı

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model 1 Toplam Talep Toplam Talebin Elde Edilmesi 2 Para Politikası AD Eğrisi 3 4 Eğrisi Toplam Talep Toplam Talebin Elde Edilmesi Keynes (1936), The General Theory of Employment, Interest, and Money Toplam

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

Ayrım I. Genel Çerçeve 1 İçindekiler Önsöz İçindekiler Ayrım I. Genel Çerçeve 1 Bölüm 1. Makro Ekonomiye Giriş 3 1.1. Ekonominin Tanımlanması ve Bir Bilim Olarak Ekonomi 4 1.2. Ekonomi Teorisi ve Politikası 5 1.3. Makro Ekonomi

Detaylı

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç) PARA ARZI Dar tanımlı para arzı dolaşımdaki nakit ile bankacılık sisteminde vadesiz mevduatların toplamından oluşmakta, geniş tanımlı para arzı ise bu toplama bankacılık sistemindeki vadeli mevduatların

Detaylı

ÖZET. SOYU Esra. İkiz Açık ve Türkiye Uygulaması ( ), Yüksek Lisans Tezi, Çorum, 2012.

ÖZET. SOYU Esra. İkiz Açık ve Türkiye Uygulaması ( ), Yüksek Lisans Tezi, Çorum, 2012. ÖZET SOYU Esra. İkiz Açık ve Türkiye Uygulaması (1995-2010), Yüksek Lisans Tezi, Çorum, 2012. Ödemeler bilançosunun ilk başlığı cari işlemler hesabıdır. Bu hesap içinde en önemli alt başlık da ticaret

Detaylı

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) 1- Bir ekonomide işsizlik ve istihdamdaki değişimler iktisatta hangi alan içinde incelenmektedir? a) Mikro b) Makro c) Para d) Yatırım e) Milli Gelir

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

Ö N S Ö Z...vü KISALTMALAR... xxv SİMGELER...xxvii GRAFİK LİSTESİ...xvü TABLO LİSTESİ... *xi KUTU LİSTESİ...xxiv

Ö N S Ö Z...vü KISALTMALAR... xxv SİMGELER...xxvii GRAFİK LİSTESİ...xvü TABLO LİSTESİ... *xi KUTU LİSTESİ...xxiv İÇİNDEKİLER Ö N S Ö Z...vü KISALTMALAR... xxv SİMGELER...xxvii GRAFİK LİSTESİ...xvü TABLO LİSTESİ... *xi KUTU LİSTESİ...xxiv ioöfüm i. s ir iş...3 1.1 Potansiyel Büyüme Hızı ve Para Politikası...4 1.2

Detaylı

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR 11 1.1. İktisat Biliminin Temel Kavramları 12 1.1.1.İhtiyaç, Mal ve Fayda 12 1.1.2.İktisadi Faaliyetler 14 1.1.3.Üretim Faktörleri 18 1.1.4.Bölüşüm

Detaylı

Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli

Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli 11. Hafta Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli Para piyasasının dengede olduğu (reel para arzının, reel para talebine eşit olduğu) faiz ve reel gelir düzeylerini gösteren eğriye, LM eğrisi

Detaylı

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII BİRİNCİ BÖLÜM Makro İktisat 1. MAKRO İKTİSATIN ANLAMI... 1 2. MAKRO İKTİSATTA KARAR BİRİMLERİ (SEKTÖRLER)... 2 3. MAKRO İKTİSATTA PİYASA

Detaylı

-MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006)

-MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006) -MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006) A) Artar, çünkü bireyler gelirlerinin daha büyük bir kısmını ödünç vermek ister. B) Artar, çünkü

Detaylı

1. Yatırımın Faiz Esnekliği

1. Yatırımın Faiz Esnekliği DERS NOTU 08 YATIRIMIN FAİZ ESNEKLİĞİ, PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ, TOPLAM TALEP (AD) EĞRİSİNİN ELDE EDİLİŞİ Bugünki dersin içeriği: 1. YATIRIMIN FAİZ ESNEKLİĞİ... 1 2. PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ

Detaylı

Maliye Politikası ve Bütçe

Maliye Politikası ve Bütçe Maliye Politikası ve Bütçe Giriş Bütçe ve kamu borcu arasındaki ilişki Bütçe açıklarının, vergi indirimlerinin ve artan kamu harcamalarının kısa veuzun dönem ekonomik etkileri Devlet Bütçesi Bütçe dengesi

Detaylı

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI BÖLÜM 10 TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI IS-LM Modelinin Oluşturulması Klasik teori 1929 ekonomik krizine çare üretemedi Teoriye göre çıktı, faktör arzına ve teknolojiye bağlıydı Bunlar ise

Detaylı

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS A. ANALZ A.. Analizi (Mal Piyasası) (Investment aving) (atırım Tasarruf) Eğrisi, faiz oranları ile gelir düzeyi arasındaki ilişkiyi gösterir. Analizin bu kısmında yatırımları I = I bi olarak ifade edeceğiz.

Detaylı

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden 1. Her arz kendi talebini yaratır. şeklindeki Say Yasasını aşağıdaki iktisatçılardan hangisi kabul etmiştir? A İKTİSAT 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli

Detaylı

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI 1. BÖLÜM Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ İktisadın cevap bulmaya çalıştığı temel amaçlarını aşağıdaki sorular ile özetleyebiliriz; Hangi mallar/hizmetler ne miktarda üretilmelidir? Hangi

Detaylı

Sayı: 2006-34 26 Mayıs 2006. Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006

Sayı: 2006-34 26 Mayıs 2006. Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006 Sayı: 2006-34 26 Mayıs 2006 PARA POLİTİKASI KURULU DEĞERLENDİRMELERİ ÖZETİ Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006 1. Para Politikası Kurulu (Kurul), kararlarını enflasyonun orta vadeli hedeflerle uyumlu olmasını

Detaylı

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE Sevinç Karakoç Raziye Akyıldırım Yasemin Ağdaş Duygu Çırak NELER ANLATILACAK? FİYAT İSTİKRARI NEDİR? FİYAT İSTİKRARININ YARARLARI NELERDİR? TÜRKİYE DE FİYAT İSTİKRARI Bir toplumu

Detaylı

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ SORU 1: Aşağıdakilerden hangisi/hangileri tüm dünyada görülen artan işsizlik oranını açıklamaktadır? I. İşsizlik yardımı miktarının arttırılması II. Sendikalaşma oranında azalma III. İşgücü piyasında etkin

Detaylı

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması BOCUTOĞLU 109 yemek pişirirken yağı, salçayı, soğanı, eti, sebzeyi, suyu aynı anda tencereye doldurmaz; birinci adımda yağı ve salçayı hafifçe kızartır, ikinci adımda soğanı ve eti ilave ederek pişirmeye

Detaylı

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: IS-LM-BP Grafikleri B. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: B.1. Sabit kur rejimi ve sınırsız sermaye hareketliliği durumunda para politikasının etkinliğini

Detaylı

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği:

IS-LM-BP Grafikleri. A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: IS-LM-BP Grafikleri A. Sabit kur rejimi ve tam (sınırsız) sermaye hareketliliği altında politikaların etkinliği: A.1. Sabit kur rejimi, sınırlı sermaye hareketliliği ve BP nin eğimi, LM in eğiminden düşükken

Detaylı

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ 1.Makro İktisat Nedir?...1 2. Makro İktisat Ne İle Uğraşır?... 4 3. Başlıca Makro İktisat Okulları...5 3.1.Klasik Makro İktisat

Detaylı

REEL DÖVİZ KURU TEORİ VE UYGULAMA, KUR-ENFLASYON İLİŞKİSİ VE CARİ AÇIK

REEL DÖVİZ KURU TEORİ VE UYGULAMA, KUR-ENFLASYON İLİŞKİSİ VE CARİ AÇIK REEL DÖVİZ KURU TEORİ VE UYGULAMA, KUR-ENFLASYON İLİŞKİSİ VE CARİ AÇIK Doç. Dr. Cevdet Akçay 15 Haziran 2004 İstanbul Hilton Oteli Nominal Döviz Kuru Reel Döviz Kuru E = E TL/$ q = q TL/$ R Nominal Faiz

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu ünite tamamlandığında; Alternatif yöntemleri kullanarak IS eğrisini elde edebileceğiz IS eğrisinin eğiminin hangi faktörlere bağlı olduğunu ifade edebileceğiz

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

Bölüm 1. Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz?

Bölüm 1. Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz? Bölüm 1 Para, Banka ve Finansal Piyasaları Neden Öğrenmeliyiz? DR. HÜLYA ÜNLÜ 1-2 Sunumlar bilgi amaçlıdır. Tek başına yeterli değildir. Sunumlarda kullanılan Birincil Kaynak Mishkin in Kitabıdır. Finansal

Detaylı

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir BÖLÜM 5 Açık Ekonomi Açık Ekonomi Önceki bölümlerde kapalı ekonomi varsayımı yaptık Bu varsayımı terk ediyoruz çünkü ekonomilerin çoğu dışa açıktır. Kapalı ve açık ekonomiler arasındaki fark açık ekonomide

Detaylı

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2 Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3 Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4 Bankacılık Sektörü ve Banka Yönetimi ÜNİTE:5 1 Para Arzının Belirlenmesi ve

Detaylı

İÇİNDEKİLER III. Önsöz

İÇİNDEKİLER III. Önsöz İÇİNDEKİLER Önsöz BİRİNCİ BÖLÜM PARA, EKONOMİ VE FİNANSAL SİSTEM 1.1.Paranın Doğuşu 1.2.Para ve Ekonomi 1.3. Finansal Sistem 1.3.1. Finansal Sistemin Tanımı Ve Yapısı 1.3.2. Finansal Sistemin Temel Fonksiyonları

Detaylı

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Ekonomide Uzun Dönem Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler zengin bazı ülkeler fakir? Bilgin Bari İktisat Politikası 2 Bilgin Bari İktisat Politikası 3 Bilgin Bari İktisat Politikası 4 Bilgin

Detaylı

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

2018/1. Dönem Deneme Sınavı. 1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı

Detaylı

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir)

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir) DERS NOTU 4 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI (3) Dersin içeriği:. AÇIK BİR EKONOMİDE DENGE ÇIKTI (GELİR)... A. DENGE İÇİN SIZINTILAR/ENJEKSİYONLAR YAKLAŞIMI... 5 B. DEVLET HARCAMALARI ÇARPANI... 7 C. DIŞ

Detaylı

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 23.Uluslararası Finans Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 23.Uluslararası Finans 23.1.Dış Ödemeler

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI. Dersin Kodu

DERS ÖĞRETİM PLANI. Dersin Kodu Dersin Adı Dersin Kodu DERS ÖĞRETİM PLANI Dersin Türü (Zorunlu, Seçmeli) Dersin Seviyesi (Ön Lisans, Lisans, Yüksek Lisans, Doktora) Dersin AKTS Kredisi 5 Haftalık Ders Saati 4 Haftalık Uygulama Saati

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR SORULAR 1- Değişimi yapılan finansal aracın hemen teslim edildiği ve ödemenin hemen yapıldığı piyasalar hangisidir? A) Birincil Piyasa B) İkincil Piyasa C) Organize Piyasa D) Tezgahüstü Piyasa E) Spot

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir)

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir) IKTI 2 Mayıs 24 DERS NOTU 5 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI (3) Dersin içeriği:. AÇIK BİR EKONOMİDE DENGE ÇIKTI (GELİR)... A. DENGE İÇİN SIZINTILAR/ENJEKSİYONLAR YAKLAŞIMI... 5 B. DEVLET HARCAMALARI ÇARPANI...

Detaylı

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Dışa açık bir ekonomide ekonomi politikalarını ve çeşitli şokların etkilerini inceleyebilmek için IS-LM modelinin kapalı ekonomi için geliştirilen versiyonu yeterli

Detaylı

[AI= Aggregate Income (Toplam Gelir); AE: Aggregate Expenditure (Toplam Harcama)]

[AI= Aggregate Income (Toplam Gelir); AE: Aggregate Expenditure (Toplam Harcama)] 88 BÖLÜM 5: TOPLAM GELİR-TOPLAM HARCAMA MODELİ (KEYNESYEN MODEL) Bölüm 4 te Toplam Talep-Toplam Arz modelini (AD-AS modeli) inceledik. Bölüm 5 te ise Toplam Gelir-Toplam Harcama modelini (AI-AE modeli)

Detaylı

Modern Konjonktür Teorileri ve İktisat Politikası

Modern Konjonktür Teorileri ve İktisat Politikası Modern Konjonktür Teorileri ve İktisat Politikası Giriş Modern konjonktür teorileri : - Reel iş ÇevrimleriTeorisi - Yeni Keynesyen Model Modern konjonktür teorileri iktisat politikası analizlerine neler

Detaylı

TEORİDE VE UYGULAMADA MALİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: BİR REHBER * FISCAL SUSTAINABILITY IN THEORY AND PRACTICE: A HANDBOOK

TEORİDE VE UYGULAMADA MALİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: BİR REHBER * FISCAL SUSTAINABILITY IN THEORY AND PRACTICE: A HANDBOOK Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi (16) 2008, 139-144 TEORİDE VE UYGULAMADA MALİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: BİR REHBER * FISCAL SUSTAINABILITY IN THEORY AND PRACTICE: A HANDBOOK Editör :Craig Burnside Basım :The World Bank,

Detaylı

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. 68 MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir. Mikroiktisat küçük ekonomik birimler (hanehalkı, firmalar ve piyasalar) ile

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( ) ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (2014-2016) I- Dünya Ekonomisine İlişkin Öngörüler Orta Vadeli Program ın (OVP) global makroekonomik çerçevesi oluşturulurken, 2014-2016 döneminde; küresel büyümenin

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir.

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir. 1 BÖLÜM 8: HASILA VE FİYAT DÜZEYİ: ALTERNATİF MAKRO MODELLER Bu bölümde AD ve farklı AS eğrileri birlikte ele alınarak farklı makro modellerde P ve Y düzeylerinin nasıl belirlendiği incelenecektir. 8.1

Detaylı

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI 1 PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI Para Politikasının Amaçları 2 1. Fiyat İstikrarı: Enflasyonu yıllık yüzde 1-2 seviyelerinde devam ettirmek. TCMB nin şu an izlediği politika enflasyon

Detaylı

3. BÖLÜM DÖVİZ PİYASASI

3. BÖLÜM DÖVİZ PİYASASI 3. BÖLÜM DÖVİZ PİYASASI Döviz: yabancı ülke paraları ve para yerine geçen yabancı banka havaleleri, ödeme emirleri, döviz poliçeleri gibi tüm ödeme araçlarına döviz denir. Efektif: Nakit yabancı banknotlara(kağıt)

Detaylı

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi Finansal Đstikrar ve Makroekonomik Etkileşim F. Gülçin Özkan York Üniversitesi 1 Finansal kriz tanımı üzerinde hemfikir olunan bir tanım bulunmamakla birlikte, reel sektör etkisinin derecesi önemli bir

Detaylı

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI 1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim

Detaylı

Avrupa da Para Politikası ve Maliye Politikaları İlişkisi Üzerine Bir Değerlendirme*

Avrupa da Para Politikası ve Maliye Politikaları İlişkisi Üzerine Bir Değerlendirme* 81 Avrupa da Para Politikası ve Maliye Politikaları İlişkisi Üzerine Bir Değerlendirme* Özet Evrim İMER-ERTUNGA 1 Avrupa Merkez Bankası para politikasını belirlemede bağımsız hareket etmektedir. Ancak

Detaylı

DERS İÇERİĞİ. Para-Banka Teori ve Politikası. Zorunlu DERS HEDEFİ

DERS İÇERİĞİ. Para-Banka Teori ve Politikası. Zorunlu DERS HEDEFİ DERS İÇERİĞİ Ders Adı Ders Türü Para-Banka Teori ve Politikası Zorunlu DERS HEDEFİ Para-Banka Teori ve Politikası dersini alan öğrenciler aşağıdaki becerileri kazanacaktır: Paranın tanımı, fonksiyonları

Detaylı

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir)

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir) IKTI 02 20 Mart, 202 DERS NOTU 04 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI - III Bugünki dersin içeriği:. AÇIK BİR EKONOMİDE DENGE ÇIKTI (GELİR)... A. DENGE İÇİN SIZINTILAR/ENJEKSİYONLAR YAKLAŞIMI... 5 B. DEVLET

Detaylı

15.433 YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

15.433 YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003 15.433 YATIRIM Ders 19: Menkul Kıymet Analizi Bahar 2003 Giriş Piyasada gözlemlediğimiz fiyatlar nasıl açıklanır? Etkin bir piyasada, fiyat kamuya açık olan tüm bilgileri yansıtır. Piyasa bilgisini piyasa

Detaylı

Para talebi ekonomik bireylerinin yanlarında bulundurmak istedikleri para miktarıdır. Ekonomik bireylerin para talebine tesir eden iki neden vardır;

Para talebi ekonomik bireylerinin yanlarında bulundurmak istedikleri para miktarıdır. Ekonomik bireylerin para talebine tesir eden iki neden vardır; B.E.A. Para Piyasaları (Finans Piyasaları): Ekonomide mal-hizmet piyasalarının yanında para piyasaları bulunmaktadır. Bu piyasanın amacı mal piyasasının (reel veya üretim piyasaları) ihtiyaç duyduğu ihtiyaçları

Detaylı

Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından

Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından 3.Ders Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından önemli unsurlardır. Spor endüstrisi içerisinde yer

Detaylı

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar İşlenecek Konular Finansal piyasalar ve kurumların önemi Tasarrufların şirketlere akışı Finansal piyasaların ve aracıların fonksiyonları Değer maksimizasyonu

Detaylı

MALİYE POLİTİKASI KISA ÖZET KOLAYAOF

MALİYE POLİTİKASI KISA ÖZET KOLAYAOF MALİYE POLİTİKASI KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sahife gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Sayfa 2 1. Ünite Maliye Politikası: Kavramlar, Etkinliği ve Sınırları

Detaylı

SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR

SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR

Detaylı

B. Sermaye stoğunun durağan durum değerini bulunuz. C. Bu ekonomi için altın kural sermaye stoğu ne kadardır?

B. Sermaye stoğunun durağan durum değerini bulunuz. C. Bu ekonomi için altın kural sermaye stoğu ne kadardır? A.Ü. SBE 2015-2016 Bahar Dönemi Makro İktisat - II Çalışma Soruları - 2 1. Nüfus artışı veya teknolojik ilerlemenin olmadığı Solow Modeli nde bazı parametreler şu şekilde olsun: s = 0.2(tasarruf oranı)

Detaylı

N VE PARA ARZININ ÖZELL

N VE PARA ARZININ ÖZELL PARANIN MAKRO EKONOMİDEKİ ROLÜ 1-PARA TALEBİ, PARA ARZI VE FAİZ HADDİ (KEYNESYEN FAİZ TEORİSİ) Klasik ve neoklasik ekonomistlerce öne sürülen faiz teorisinde, faiz haddi, tasarruf arzı ve yatırım talebinin

Detaylı

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ HAZIRLAYAN 21.05.2014 RAPOR Doç. Dr. Binhan Elif YILMAZ Araş.Gör. Sinan ATAER 1. KAMU FİNANSMANI Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi, 2013 yılı sonunda 18.849 milyon TL açık

Detaylı

KAMU TERCİHİ 2 1. POLİTİK PİYASA

KAMU TERCİHİ 2 1. POLİTİK PİYASA KAMU TERCİHİ 2 1. POLİTİK PİYASA 2 1.1. POLİTİKACI VE SEÇMENLERİN DAVRANIŞI 3 1.1.1. Kamu Malları 3 1.1.2. Dışsallıklar 3 1.2. ÇIKAR GRUPLARI VE YENİDEN BÖLÜŞÜM 4 1.2.1. Ortanca Seçmen Kuramı 4 1.3. GELİRİN

Detaylı

Dengede; sızıntılar ve enjeksiyonlar eşit olacaktır:

Dengede; sızıntılar ve enjeksiyonlar eşit olacaktır: Sızıntılar: Harcama akımından çıkanlar olup, kapalı ekonomide tasarruflar (S) ve vergilerden (TA) oluşmaktadır. Enjeksiyonlar: Harcama akımına yapılan ilaveler olup, kapalı bir ekonomide yatırımlar (I),

Detaylı

1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ

1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ 11 1.1. Makro Ekonomi Biliminde Yöntem 12 1.2. Kavramsal Çerçeve 13 1.3. Makro Ekonomi Bilimi Literatürü 16 1.3. 1. Klasik Makro Ekonomi Bilimi

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu bölümde faiz oranlarının belirlenmesi ile faizin denge milli gelir düzeyinin belirlenmesi üzerindeki rolü incelenecektir. IS LM modeli, İngiliz iktisatçılar John

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 40 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya Deniz Bayram 1 DenizBank

Detaylı

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI Soru KPSS 2001 Otonom tüketim harcamalarının artması aşağıdakilerin hangisine neden olur? a) Denge üretim düzeyinin artmasına, LM eğrisinin sağa doğru kaymasına b) Denge üretim

Detaylı

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar Yatırım (Sermaye Bütçelemesi) ve Finanslama Kararları Şirket Nedir? Finansal Yönetici Kimdir? Şirketin Amaçları Finansal piyasalar ve kurumların

Detaylı

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014 6. Kamu Maliyesi 214 yılının ilk yarısı itibarıyla bütçe performansı, özellikle faiz dışı harcamalarda gözlenen yüksek artışın ve yılın ikinci çeyreğinde belirginleşen iç talebe dayalı vergilerdeki yavaşlamanın

Detaylı

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ GAZİ ERÇEL BAŞKAN TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI 6. Uluslararası Finans ve Ekonomi Forumu VİYANA, 9 KASIM 2000 Euro ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak üzere, bu

Detaylı

Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü. ENM 307 Mühendislik Ekonomisi. Ders Sorumlusu: Prof. Dr. Zülal GÜNGÖR

Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü. ENM 307 Mühendislik Ekonomisi. Ders Sorumlusu: Prof. Dr. Zülal GÜNGÖR Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü ENM 307 Mühendislik Ekonomisi Ders Sorumlusu: Prof. Dr. Zülal GÜNGÖR Oda No:850 Telefon: 231 74 00/2850 E-mail: zulal@mmf.gazi.edu.tr Gazi Üniversitesi Endüstri

Detaylı

EKONOMİ SORULARI VE CEVAPLARI

EKONOMİ SORULARI VE CEVAPLARI EKONOMİ SORULARI VE CEVAPLARI SORU 1: Aşağıdakilerden hangisi, marjinal maliyet düzeyini etkilemeden, oluşturulan yeni fiyat düzeyi ile monopolün sosyal maliyetini gidermeye yönelik bir politikadır? A)

Detaylı

2015/1.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL YÖNETİM 29 Mart 2015-Pazar 17:00

2015/1.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL YÖNETİM 29 Mart 2015-Pazar 17:00 2015/1.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL YÖNETİM 29 2015-Pazar 17:00 SORULAR SORU 1: Bark Ltd. Şirketi bir ticari şirket olup tanesini 60 liradan aldığı A malını 100 liradan satmaktadır.

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ'NDE ENFLASYONİST SÜREÇTE BASKIN OTORİTE TESPİTİNE İLİŞKİN UYGULAMALI ÇALIŞMA

TÜRKİYE EKONOMİSİ'NDE ENFLASYONİST SÜREÇTE BASKIN OTORİTE TESPİTİNE İLİŞKİN UYGULAMALI ÇALIŞMA Ekonomik Yaklaşım, Cilt: 18, Sayı: 65, ss. 59-70 TÜRKİYE EKONOMİSİ'NDE ENFLASYONİST SÜREÇTE BASKIN OTORİTE TESPİTİNE İLİŞKİN UYGULAMALI ÇALIŞMA Fatma DAVARCIOĞLU ÖZAKTAŞ* Özet 1980'li yıllarda, para arzı-enflasyon

Detaylı

FİNANSAL YÖNETİM. Finansal Planlama Nedir?

FİNANSAL YÖNETİM. Finansal Planlama Nedir? FİNANSAL YÖNETİM FİNANSAL PLANLAMA Yrd.Doç.Dr. Serkan ÇANKAYA Finansal analiz işletmenin geçmişe dönük verilerine dayanmaktaydı ancak finansal planlama ise geleceğe yönelik hareket biçimini belirlemeyi

Detaylı

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 20.Para Teorisi ve Politikası Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 20.1.Para Teorisi Para miktarındaki

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MAKRO İKTİSAT TEORİSİ MAK214 4 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MAKRO İKTİSAT TEORİSİ MAK214 4 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MAKRO İKTİSAT TEORİSİ MAK214 4 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi

Detaylı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı 13 Ekim 2011 Malatya KÜRESEL KRİZ ORTAMINA NASIL GELİNDİ? Net Bugünkü Değer Yöntemi Varlık fiyatlarının indirgenmiş nakit akımları (Net

Detaylı

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI IS ve LM eğrilerinin kesiştiği nokta milli geliri belirliyor. Birinin kayması kısa dönem dengeyi değiştiriyordu. Maliye politikası Hükümet harcamaları artışı IS eğrisi sağa

Detaylı

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2 SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2 1. SERMAYE, YATIRIM VE TASARRUF 2 1.1. SERMAYE VE YATIRIM 2 1.2. TASARRUF VE PORTFÖY TERCİHİ 2 1.3. SERMAYE PİYASASI 3 2. SERMAYE TALEBİ 3 2.1. YATIRIMIN NET BUGÜNKÜ

Detaylı

EKONOMİ SINAVI SORULARI-WEB

EKONOMİ SINAVI SORULARI-WEB EKONOMİ SINAVI SORULARI-WEB SORU 1 Gayri Safi Milli Hasılanın (GSMH) hesaplanmasında mal ve hizmetlerin değerleme kriteri aşağıdaki seçeneklerden hangisinde verilmiştir? A) Girdi maliyetiyle B) Karlılık

Detaylı

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER 4.bölüm EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI 1.Kaynak Dağılımında Etkinlik:

Detaylı

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi FİNANS VE MAKROEKONOMİ Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Krizler ve Ekonomi Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme Finansal Sistemin İşleyişi Doğrudan Finansman : Fon akışı finansal aracı kullanılmadan

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 28 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

PARA VE BANKA I.BÖLÜM. PARANIN TEMEL KAVRAMLARI ve TARİHSEL GELİŞİMİ

PARA VE BANKA I.BÖLÜM. PARANIN TEMEL KAVRAMLARI ve TARİHSEL GELİŞİMİ PARA VE BANKA I.BÖLÜM PARANIN TEMEL KAVRAMLARI ve TARİHSEL GELİŞİMİ Paranın Tanımı:Parayı en basit anlamıyla tanımlayacak olursak Bir toplumun ödeme aracı olarak kabul ettiği, herkes tarafından kullanılan

Detaylı