KOKLEAR İMPLANT UYGULANAN HASTALARDA REZİDÜEL İŞİTMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KOKLEAR İMPLANT UYGULANAN HASTALARDA REZİDÜEL İŞİTMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ"

Transkript

1 T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI KOKLEAR İMPLANT UYGULANAN HASTALARDA REZİDÜEL İŞİTMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMANI Prof. Dr. Mete KIROĞLU Rasim ŞAHİN ADANA

2 T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI KOKLEAR İMPLANT UYGULANAN HASTALARDA REZİDÜEL İŞİTMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ RASİM ŞAHİN YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMANI Prof. Dr. METE KIROĞLU Tez No: ADANA i

3

4 TEŞEKKÜR Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyelerine, tezin yürütülmesinde ve yazımında büyük emeği geçen, bilimsel katkılarını esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr. Mete Kıroğlu na, büyük sabır gösteren eşim ve aileme teşekkürü bir borç bilirim. iii

5 İÇİNDEKİLER KABUL VE ONAY ii TEŞEKKÜR iii İÇİNDEKİLER iv ÇİZELGELER DİZİNİ v ÖZET vi ABSTRACT vii 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER Temporal kemik ve işitme organının anatomisi Temporal kemik anatomisi Dış kulak anatomisi Kulak kepçesi (Auricula) Dış kulak yolu Kulak zarı anatomisi Orta kulak anatomisi Östaki borusu Orta kulak kavitesi Orta kulak kemikçikleri İç kulak anatomisi İşitme organı (Cochlea) Kulak Fizyolojisi Dış kulak fizyolojisi Orta kulak fizyolojisi İç kulak fizyolojisi Koklear implantasyon Koklear İmplantasyonun Tarihçesi Koklear implantasyonda hasta seçimi Medikal değerlendirme Odyolojik değerlendirme Dil değerlendirmesi Psikolojik değerlendirme Radyolojik değerlendirme 19 iv

6 Koklear implantın parçaları Koklear implant cerrahisi Komplikasyonlar Postoperatif izlem İmplantasyon sonrası rehabilitasyon GEREÇ VE YÖNTEM BULGULAR TARTIŞMA SONUÇLAR KAYNAKLAR 52 ÖZGEÇMİŞ 56 v

7 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge1: Hastaların genel bilgileri 27 Çizelge1 Devam:Hastaların genel bilgileri devamı 28 Çizelge2: Hastaların frekanslara (Hz) göre işitme eşikleri (db) 30 Çizelge2 Devam: Hastaların frekanslara (Hz) göre işitme eşikleri (db) 31 Çizelge2 Devam: Hastaların frekanslara (Hz) göre işitme eşikleri (db) 32 Çizelge2 Devam: Hastaların frekanslara (Hz) göre işitme eşikleri (db) 33 Çizelge3:Operasyon öncesi işitme eşikleri (250 Hz) 34 Çizelge4:Operasyon öncesi işitme eşikleri (500 Hz) 34 Çizelge5:Operasyon öncesi işitme eşikleri (1000 Hz) 35 Çizelge6:Operasyon öncesi işitme eşikleri (2000 Hz) 35 Çizelge7:Operasyon öncesi işitme eşikleri (4000 Hz) 36 Çizelge8:Operasyon sonrası işitme eşikleri değişimi (250 Hz) 36 Çizelge9:Operasyon sonrası işitme eşikleri değişimi (500 Hz) 37 Çizelge10:Operasyon sonrası işitme eşikleri değişimi (1000 Hz) 37 Çizelge11:Operasyon sonrası işitme eşikleri değişimi (2000 Hz) 37 Çizelge12:Operasyon sonrası işitme eşikleri değişimi (4000 Hz) 38 Çizelge13:İmplantlı kulakta ortalama işitme eşikleri değişimi 39 Çizelge14:Operasyon sonrası karşı kulaktaki işitme eşikleri değişimi (250 Hz) 40 Çizelge15:Operasyon sonrası karşı kulaktaki işitme eşikleri değişimi (500 Hz) 40 Çizelge16:Operasyon sonrası karşı kulaktaki işitme eşikleri değişimi (1000 Hz) 41 Çizelge17:Operasyon sonrası karşı kulaktaki işitme eşikleri değişimi (2000 Hz) 41 Çizelge18:Operasyon sonrası karşı kulaktaki işitme eşikleri değişimi (4000 Hz) 41 Çizelge19:Karşı kulaktaki ortalama işitme eşikleri değişimi 42 Çizelge20: Araştırmalara göre rezidüel işitme sonuçları 47 vi

8 ÖZET Koklear İmplant Uygulanan Hastalarda Rezidüel İşitmenin Değerlendirilmesi Bu çalışmada; Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı nda 2000 ve 2004 yılları arasında koklear implant ameliyatı olan ve Çukurova Üniversitesi Halil Avcı Duyma Engelliler Merkezi nde takip edilen 37 hastanın koklear implantasyon öncesi ve sonrası yapılan implantlı ve karşı kulak saf ses testlerinin sonuçları değerlendirilerek implantasyonun rezidüel işitmeye etkisini araştırmak amaçlandı. Çalışma kapsamındaki 37 hastaya operasyondan en az 1 ay önce ve operasyondan 1 ay, 6 ay ve 1 yıl sonra olmak üzere saf ses testleri uygulandı. Operasyon sonrası yapılan testlerin aritmetik ortalamaları alınarak operasyon öncesi testlerle istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Operasyondan sonra implantlı kulakta 37 hastadan 250 Hz de 9 u (%24,3), 500 Hz de 9 u (%24,3), 1000 Hz de 8 i (%21,6), 2000 Hz de 4 ü (%10,8), ve 4000 Hz de de 4 ü (%10,8), rezidüel işitmelerini kaybettiler. Hastaların implantlı kulaklarındaki ortalama eşik ameliyat öncesi 112,02 dbhl den ameliyat sonrası 111,28 dbhl e yükseldi. Ancak bu yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunamadı. Operasyon sonrası, ortalama işitme eşikleri değerlendirildiğinde, 37 hastadan 8 inde 10 db ve üzeri (%21,6) işitme kalıntısı kaybı, 29 hastada (%78,4) ise işitmenin korunduğu saptandı. Operasyondan sonra karşı kulakta 37 hastadan 250 Hz de 20 sinin (%54), 500 Hz de 17 sinin (%45,9), 1000 Hz de 10 unun (%27), 2000 Hz de 8 inin (%21,6), ve 4000 Hz de de 7 sinin (%18,9), rezidüel işitmelerinin daha iyi olduğu saptanmıştır. Hastaların implantlı olmayan kulaklarındaki ortalama eşik, ameliyat öncesi 112,64 dbhl den ameliyat sonrası 110,20 dbhl e yükselmiştir. Değerler arasında istatistiksel analiz yapıldığında 250 Hz (p=0,002) ve 500 Hz (p=0,038) eşik değerlerindeki yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Operasyon sonrası 37 hastadan 4 ünün (%10,8) vii

9 işitmelerinin iyileştiği, 33 hastanın ise (%89,2) 10 db in altında bir değişim gösterdikleri saptanmıştır. Çalışmamızın sonucunda implant uygulanan kulaklarda rezidüel işitmenin %78,4 oranında korunduğu görülmüştür. Anahtar sözcükler: Koklear implant, Rezidüel İşitme, Saf Ses Testi viii

10 ABSTRACT Evaluation of Residual Hearing in Cochlear İmplanted Patients In this study, the effect of the cochlear implantation on residual hearing was investigated by assessing pre and post-operative pure tone test scores in implanted and contralateral ears of 37 patients who had cochlear implant operation at ENT Department in Medikal Faculty of Çukurova Üniversity between and who are followed up at Çukurova Üniversity Halil Avcı Deaf Center. Pure tone test were applied on 37 patiens who participated to the study at least 1 month before the implantation, 1 month, 6 month and 1 year after the implantation. Aritmetic means of post-operative tests were statistically compared with pre- operative test scores. After the operation, 9/37 (24,3%) patients at 250 Hz, 9/37 (24,3%) patients at 500 Hz, 8/37 (21,6%) patients at 1000 Hz, 4/37 (10,8%) patients at 2000 Hz, 4/37 (10,8%) patients at 4000 Hz, lost their residual hearing in implanted ears. Preoperative mean threshold of patients implanted ears was 112,02 dbhl and it increased up to 111,28 dbhl after operation. However this increase could not be considered as statistically meaningful. When the mean hearing thresholds were assassed after operation, It was found that residual hearing was lost 10 db and higher than 10 db in 8/37 patients (21,6%) while it was preserved in 29/37 patients (78, 4%) after operation. After the operation, a better residual hearing in the contralateral ears were observed in 20/37 patients (54%) at 250 Hz, 17/37 (45,9%) patients at 500 Hz, 10/37 (27%) patients at 1000 Hz, 8/37 (21,6%) patients at 2000 Hz and 7/37 (18,9%) patients at 4000 Hz. Pre-operative mean hearing threshold of patients contralateral ears was 112,64 dbhl and it increased up to 110,20 dbhl. When the scores were statistically analyzed, increase in the threshold scores at 250 Hz (p=0,002) and 500 Hz (p= 0,038) was considered statistically meaningful. It was found that higher level of hearing was maintained in 4/37 (10,8%) patients and a change less than 10 db was seen in 33/37 (89,2%) patients after the operation. ix

11 In conclusion, it is observed that the residual hearing in the implanted ear was conserved at a rate of 78.4%. Key Words: Cochlear İmplantation, Residual Hearing, Pure Tone Tests x

12 ettiler. 13 Koklear implant ameliyatında, elektrotları yerleştirme esnasında travmayı azaltarak 1.GİRİŞ Koklear implant, ileri ve çok ileri derecede işitme kayıplı çocukların ve yetişkinlerin rehabilitasyonunda çok önemli bir aşama kaydetmiştir. İmplant teknolojisinin gelişimiyle birlikte implantlı hastaların dinleme ve konuşma becerilerinde dikkate değer bir şekilde yükselmeler olmuştur. Son zamanlarda koklear implantlı hastaların önemli bir bölümünde açık alan konuşmalarının anlaşılması koklear implant sonrasında gerçekçi bir beklenti haline gelmiştir. Bu bulgular, işitme kalıntısı olan ve konvensiyonel işitme cihazlarından marjinal ya da az fayda sağlamış hastalara da koklear implant uygulanabilirliğini arttırmıştır. Günümüzde ameliyat endikasyonlarının genişletilmesi nedeniyle rezidüel 1, 2,3,4, 5 işitme önemli bir konu haline gelmeye başlamıştır. Koklear implant sonrası rezidüel işitme kaybı üzerine bir çok çalışma yapılmıştır. Literatür incelendiğinde operasyon sonrası hastaların çoğunda implantlı kulaklarda rezidüel 6, 7, 8, 9 işitmenin zarar gördüğü ya da daha kötüye gittiği rapor edilmektedir. Brimacambe ve arkadaşları 50 hastada 10, Rizer 7 hastada 7, Hodges ve arkadaşları da 40 hastanın yarısında (%50) anlamlı işitme kalıntısı kaybı rapor ettiler. 11 Dye ve arkadaşları 3M/House nin 6mm lik elektrotları kullanılan 20 hastanın 8 inde (%40) işitme kalıntısının kaybolduğunu rapor etti. 12 Lorens ve arkadaşları da benzer sonuçlar elde işitmeyi koruma girişimlerinde olumlu sonuçlar rapor edilmesine rağmen, 14 derin elektrot yerleştirme tekniği kullanılan geniş hasta gruplarında uzun süreli işitme korunumunun sağlanıp sağlanmadığı yönünde bir sonuç yayınlanmadı. 1 Dye ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada 20 hastadan 12 sinde (%60) kısa elektrolar kullanılarak işitme korunumunun sağlandığı rapor edildi. 12 İmplantlı kulaklarda operasyon sonrası işitme kayıpları rapor edilmesine karşın, karşı kulakta, Boggess ve arkadaşları anlamlı bir değişim olmadığını 6, Kiefer ve arkadaşları da çocuklarda anlamlı bir iyileşme olduğunu yetişkinlerde ise değişim olmadığını rapor ettiler. 1 1

13 Operasyon sonrası implant uygulanan kulakta ve karşı kulaktaki odyolojik değişiklikler konusunda ilgili literatürde bir fikir birliğinin olmaması nedeniyle bu araştırmada konuya açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada; Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı nda 2000 ve 2004 yılları arasında koklear implant ameliyatı olan ve Çukurova Üniversitesi Halil Avcı Duyma Engelliler Merkezi nde takip edilen 37 hastanın koklear implantasyon öncesi ve sonrası yapılan implantlı ve karşı kulak saf ses testlerinin sonuçları rapor edilmiş, koklear implantın kalıntı işitmeyi etkileyip etkilemediği tartışılmıştır. 2

14 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Temporal Kemik ve İşitme Organının Anatomisi Temporal Kemik Anatomisi İşitme ve dengenin periferik organı olan kulak, temporal kemiğin içine yerleşmiştir. Temporal kemik, kafatasının yan ve alt duvarlarını oluşturur. Bu nedenle temporal kemik kafa tabanının bir parçasıdır. Parietal, sfenoid ve oksipital kemikler arasına yerleşmiştir. Temporal kemik dört ayrı parçanın birleşmesinden oluşur Skuamöz parça 2. Mastoid parça 3. Timpanik parça 4. Petröz parça Dış Kulak Anatomisi İki bölümden oluşmaktadır Kulak Kepçesi (Auricula) Başın her iki yanında bulunan kulak kepçesi, düzensiz girinti ve çıkıntılardan oluşur. Dış ve iç yüz olmak üzere iki yüzü vardır. İç yüzün en derin yeri konka auricula ismini alan çukur bir bölgedir. Konka auricula derine doğru dış kulak yolu ile devam etmektedir. Kulak kepçesi; dışarıda deri ve içte elastik kartilajdan oluşmuştur. Elastik kartilaj, kulak kepçesinin ve dış kulak yolu 1/3 dış kısmının iskeletini oluşturur. 16 3

15 Dış Kulak Yolu Kavum konka kısmından, timpan zarına kadar olan bölümdür. Erişkinlerde yaklaşık 25 mm uzunluğundadır. Kartilaj ve kemik kısımlardan oluşur. Kıkırdak parça 1/3 dış kısımdadır, 2/3 iç kısımda kemik kısım bulunur. Erişkinlerde kemik kısım daha uzundur. Çocuklarda ise timpan kemik gelişimini henüz tamamlamadığı için kartilaj segment daha uzundur. Kartilaj segmentte cilt kalındır. Cilt altı dokusunda; yağ, serümen bezleri ve kıl follikülleri yer alır. Kemik kısmında ise cilt altı dokusu giderek azalır ve timpan zara doğru tamamen kaybolur. Cilt doğrudan periosta yapışıktır. Dış kulak yolunu örten cilt dokusu, timpan zarı ile devam eder ve bunun dış yüzünü örter. Dış kulak yolu düz bir boru şeklinde değildir, timpan zarı karşıdan bakılınca görülmez. Kartilaj kısımda arkaya ve yukarıya doğru, kemik kısımda ise öne ve 15, 16 aşağıya doğru hafifçe bir eğim gösteren S şeklindedir Kulak Zarı Anatomisi Kulak zarı, dış kulak yolunun sonunda orta kulak boşluğunu, dış kulak yolundan ayıran bir perdedir. Kalınlığı 0,1 mm, uzunluğu mm ve genişliği 8-9 mm dir. Orta kulağın dış duvarının büyük bir kısmını yapar. 16 Kulak zarı; sulcus tympanicus içinde fibröz bir halka ile çevrilidir; buna annulus tympanicus adı verilir. Üst kısımda bu yapılar bulunmaz. Sulcus tympanicus içinde kalan zar kısmı gergindir; bu bölüme pars tensa adı verilmektedir. Üst kısım ise gevşektir; bu bölgeye pars flaccida adı verilir. Kulak zarının ortasında yukarıdan aşağıya ve önden arkaya doğru uzanan manibrium mallei izlenir. Malleus kemikçiğinin bu parçasının alt ucu her zaman arkaya doğrudur. Üste manibriumun üzerinde bir çentik bulunur. Buradan öne ve arkaya iki adet plika uzanır. Bu plikaların üst kısmında pars flaccida kısmı bulunur. Altında ise pars tensa yer alır. Kulak zarı konkav bir disk gibidir. Kulak zarının en çökük noktası manibrium malleinin alt ucundadır. Bu noktaya umbo adı verilir. 4

16 Yapı olarak timpan zarı 3 ayrı tabakadan oluşmaktadır. En dışta, dış kulak yolu cildi ile devam eden epitel tabakası, içte orta kulak mukozası ve ortada fibröz tabaka. Fibröz tabaka sadece pars tensa kısmında bulunur ve zarın gerginliğini sağlar. Sirküler ve radyal liflerden oluşmuştur. Sirküler lifler de: parabolik, semisirküler ve transvers liflerden oluşur. Pars flaccida bölgesinde fibröz tabaka bulunmamaktadır Orta Kulak Anatomisi Orta kulak, kulak zarı ile iç kulak arasında yerleşmiş havalı bir boşluktur. Ses dalgalarının iç kulağa iletilmesinde görev almaktadır. Ön tarafta östaki borusu vasıtası ile dış ortamla, arkada aditus ad antrum kısmı ile mastoid sellüleri ile bağlantılıdır Östaki Borusu Östaki borusu erişkinde yaklaşık 3,5 cm uzunluğundadır. Nasofarenksten orta kulak kavitesine doğru; yukarı, arkaya ve dışa doğru bir seyir izler. Üst 1/3 kısmı kemik, alt 2/3 kısmı kartilaj yapıdadır. Normalde kapalı olan östaki borusu: çiğneme, yutkunma, esneme hareketleri ile açılarak, orta kulak hava basıncının, dış atmosferik basınç ile dengelenmesini sağlar Orta Kulak Kavitesi Orta kulak düzensiz bir dikdörtgen prizma veya bikonkav bir disk şeklindedir. Ön kısmı nispeten dardır. En önde orifisi ile en arkada antrum parçası arasındaki mesafe 8 10 mm civarındadır. Orta kulak kemikçikleri ve kaslarını içerir. Orta kulak prizma gibi 6 yüzey gösterir: Dış ve iç, üst ve alt, ön ve arka. Bu duvarlar, orta kulak boşluğu düzenli bir yapı göstermediği için birbirlerine karışmıştır. Timpanik kavitenin sınırlarını şu şekilde özetleyebiliriz: 16 5

17 Tavan: Tegmen timpani adını alır ve orta fossa ile komşudur. Taban: Bulbus vena jugularis ve vena jugularis ile komşudur. Ayrıca arka kısımda stiloid çıkıntı ile komşuluğu vardır. Arka duvar: Arka kısımda mastoid ile ilişkilidir. Arka kısımda ayrıca m. stapedius ve tendonunun içinde yerleştiği eminantia pramidarum bulunur. Ön duvar: Östaki borusu ve m. tensor timpani bulunur. İç duvar: Promontoryumun yaptığı çıkıntı ile iç kulakla komşuluk gösterir. Dış duvar: Yukarıdan aşağıya doğru skutum, kulak zarı ve hipotimpanum diye üç kısma ayrılır Orta Kulak Kemikçikleri Orta kulak boşluğunda kulak zarı ile iç kulak arasında yer alan üç tane hareketli küçük kemikçik vardır. Malleus, inkus ve stapes. Bunlardan en dışta ve büyük olanı malleus, en içte ve küçük olanı ise stapestir. Kemikçikler timpan boşluğunun üst ve arka kısmında yerleşmişlerdir. Birbirleri ile az oynar eklemler yaparlar ve bir zincir meydana getirirler. Bu zincir kulak zarı ile iç kulak arasında ses titreşimlerini iletici bir rol oynarlar. Kemikçikler orta kulak boşluğuna ligamantöz bağlarla tutunurlar. Kemikçikleri orta kulağa bağlayan 4 adet bağ ve 2 kas vardır. Bağlar, malleusun, ön, dış ve üst bağları ile inkusun lig. posterior bağıdır. Kasları ise m. stapedius ve m. tensor tympani dir. M. tesor tympani: Manibrium malleinin collum kısmına yapışarak, içe doğru seyreder ve processus cochleariformis e varır. Buradan dik açı yaparak öne doğru seyreder ve tuba eustachii nin üzerinde semicanalis m. tensor tympani adlı kanala girer. Kanalı geçtikten sonra sfenoid kemiğin büyük kanadına yapışır. Ortalama 22 mm. uzunluğundadır, görevi: Manibriumu içe ve arkaya çekerek kulak zarını tespit etmektir. 5. kafa çifti tarafından innerve olur. M. stapedius: Eminentia pyramidarum un içinde bulunur. Tendon buradan çıkar ve stapes boynuna yapışır. Fasial sinirin n. stapedius dalı tarafından innerve edilir. Görevi: Stapesi arkaya çekerek, tabanı tespit etmektir. Bu şekilde yüksek 6

18 şiddetteki seslerin iç kulağa girmesi önlenmiş olur. Koruyucu görevi önemlidir. 15, İç Kulak Anatomisi İç kulak petröz kemiğin derinliğine saklanmıştır. İşitme ve denge organını barındırır. Yuvarlak ve oval pencereler yoluyla ile orta kulak ile koklear ve vestibüler aquaduktuslar yolu ile de kafa içi ile bağlantılıdır. Kemik ve zar olmak üzere iki kısımdan oluşur. Kemik kısmın çevresinde otik kapsül bulunur. Çok değişik ve ince histopatolojik yapısı nedeni ile uzun süre inceleme dışı kalmıştır. Kemik labirent vücudun en sert kemiğidir. 15 Membranöz labirent, kemik labirentin içinde bulunan içi sıvı ile dolu, çeşitli kanal ve boşluklardan oluşmaktadır. Önde bulunan ve işitme organını içeren kısma ductus cochlearis adı verilir. Denge organını içeren kısım ise semisürküler kanallar, utriculus ve sacculus tan oluşmaktadır İşitme Organı (Cochlea) Koklea, iç kulağın ön kısmında bulunan ve şekli salyangoza benzeyen bir organdır. Ortasında koni şeklinde bir kemik bulunmaktadır; buna modiolus adı verilir. Bu koninin etrafında ductus cochlearis sarılı bulunmaktadır. Yaklaşık 30 mm. uzunluğundadır. Ductus cochlearis, modiolus çevresinde 2 tam ve bir 3/4 tur yapar. Bu şekilde oluşan turlar apikal, medial ve basal tur olarak adlandırılır. Kokleanın ortasından dikey bir kesit yapılacak olur ise, modiolus tan bir kemik lamina nın kanalın içine uzandığı izlenir. Kemik lamina kanalın yarısına kadar uzanır; bunun bittiği yerden, kemiğin periostu fibroz bir tabaka ile devam eder ve karşı duvara ulaşarak kanalı iki tam parçaya böler. Bu fibröz tabakaya basiller membran adı verilmektedir. Basiller membran üzerinde kalan bölüme scala vestibuli, altta kalan kısma ise scala tympani adı verilir. Apikal turda scala vestibuli ve scala tympani birbirleri ile birleşirler. Scala vestibuli ve scala 7

19 tympani nin içi perilenf adı verilen bir sıvı ile doludur. Scala tympani, orta kulak ve yuvarlak pencere vasıtası ile scala vestibuli ise oval pencere vasıtası ile ilişkidedir. Basiller membran, karşı tarafa yapışırken bir kalınlaşma yapar; buna ligamentum spiralis ossea adı verilir. Bu ligamanın üstünden ince bir zar ayrılır ve kanalın ortasına doğru inerek kemik lamina ile birleşir. Bu zara Reissner membran ı denir. Bu şekilde Reissner membranı, koklea kesitlerinde üçgen şeklinde görülen ductus cochlearis i oluşturur. Ductus cochlearis içinde endolenf adı verilen bir sıvı vardır. Endolenf ve perilenf arasında, reissner membranı vasıtası ile aktif transport mekanizması aracılığı ile iyon ve metabolit alışverişi mevcuttur. Endolenf ve perilenf, kokleann metabolizmasında önemlidir. Kokleada nörosensoriel hücreler basiller membran üzerinde yerleşmiştir. Bu bölüme korti organı adı verilir. Korti organında; ses titreşimleri nöroepitelial hücreler aracılığı ile elektriki potansiyeller şekline dönüşür. Bassiler memran üzerinde iki tip sensorial hücre bulunmaktadır. İç saçlı hücreler ve dış saçlı hücreler. Bunlar, üzerlerini örten tektorial membran ile temastadır. Basiller membranın en çıkıntılı olduğu yere Corti tüneli adı verilir. Bunun dış kısmında dış saçlı hücreler ve iç kısmında iç saçlı hücreler bulunmaktadır. Sayıları 5000 kadar olan iç saçlı hücreler tek sıralıdır, şiddetli uyaranlara cevap verirler. Dış saçlı hücreler ise 3 4 sıralıdır. İç kulaktaki toplam saçlı hücre sayısı arasındadır. Saçlı hücrelerin üzerinde kalınlaşan yüzey olan kütiküler plakta titrek tüyler (stereocilia) bulunmaktadır. Titrek tüyler kendi aralarında bir düzen içinde sıralanmışlardır. İç saçlı hücrelerde bu düzen, ductus cochlearise paralel, dış saçlı hücrelerde ise W veya V şeklindedir. Titrek tüyler Tektorial membran ile temastadır. Tektorial membran kemik spiral laminadan başlayarak dış saçlı hücrelerin üzerini örten ve jel kıvamında bir madde içeren yapıdır. İç saçlı hücreler ise tektorial membran içine gömülü değildirler. Kütiküllerin akustik enerji yolu ile hareketi, hücre içinde elektriki potansiyelleri değiştirmekte ve stimülasyon olmaktadır. Sensoriel hücrelerin arasında destek hücreleri bulunmaktadır. Bunlar; Dieters, Cladius, Hensen hücreleridir. 8

20 Sensoriel hücrelerin her birinin alt yüzünden sinir fibrilleri çıkar. Bu sinir lifleri kümeler oluşturarak, Habenula perforata yolu ile kemik spiral laminaya giderler ve modiolusta bulunan işitme ganglionunda sonlanırlar. Bu gangliona Spiral ganglion ismi verilir. İç ve dış titrek tüylü hücreleri innerve eden sinir lifleri, spiral ganglionda yerleşmişlerdir. Koklea üç türlü sinir lifi alır: Otonom lifler, afferent ve effrent lifler. Beyine sensoriel bilgiyi ileten afferent lifler ile beyin sapından kokleaya giden efferent lifler. Afferent liflerin %95 i iç saçlı hücreler ile temas halindedir. Otonom sinir sistemine ait liflerin koklea içinde varlığı gösterilememiştir. Ancak bu tip liflerin kan damarları, modiolus ve spiral laminada varlığı bilinmektedir. 15,16 Spiral gangliondan çıkan sinir lifleri n. cochlearis i oluştururlar. N. cochlearis içindeki sinir liflerinin büyük bir çoğunluğu afferent fibriller taşımaktadır. N. cochlearis; iç kulak yolunda, n. vestibularis ile birlikte 8. kafa çiftini oluşturur. N. statoacusticus, ponsun alt kısmında beyin sapına girerek, dorsal ve ventral koklear çekirdekler ile snaps yapar. Sinir uçlarının, koklear nucleuslarda, kokleayı yansıtan bir düzende sonlandıkları gösterilmiştir. Koklear nukleustan çıkan 2. nöranlar, orta hattı çaprazlayarak karşı taraf superior olivary kompleks te veya leminiscus laterale de sonlanır. Bir grup nöron da çaprazlaşmadan, aynı taraf superior olivary kompleks ve leminiscus laterale ye ulaşırlar. Lifler leminiscus lateraleden sonra; colliculus inferior ve medial geniculate body de sonlanır. Her iki colliculus inferior arasında bağlantılar vardır. Medial geniculate body, primer işitme merkezi olarak bilinmektedir. Kortekse doğru seyreden lifler, temporal lob Heschl Gyrusunda sonlanır. Bir kısım lifler ise ipsilateral merkezlerde sonlanır. Afferent liflere ilaveten, sayıları yaklaşık 1000 kadar olan efferent lifler de mevcuttur. Bunlar superior olivary komplekste başlar ve olivokoklear demeti oluşturur. Demetin büyük bir kısmı karşı taraf dış saçlı hücrelerde sonlanır. 15,16 9

21 2.2. Kulak Fizyolojisi Atmosferde meydana gelen ses dalgalarının kulağımız tarafından toplanmasından beyindeki merkezlerde karakter ve anlam olarak algılanmasına kadar olan süreç işitme olarak adlandırılır. İşitme sistemi geniş bir bölgeyi ilgilendirir. Dış, orta, iç kulak ile merkezi işitme yolları ve işitme merkezi bu sistemin parçalarıdır. 16 İşitme sırasında üç fonksiyon yerine getirilmektedir: İlk olarak orta kulakla ses titreşimleri iç kulak sıvılarına iletilmektedir. İkinci olarak iç kulakta frekansların periferik analizi yapılmaktadır. (Basiller membran) Üçüncü olarak da mekanik enerji, iç kulaktaki silialı hücreler tarafından elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. Sesin alınması ve işitmenin algılanması birkaç fazda gelişmektedir: Atmosferde oluşan ses dalgalarının korti organına kadar iletilmesi ses enerjisi (akustik enerji) ile sağlanan mekanik bir hadisedir. 2. Korti organına ulaşan akustik enerji, nöroepitelial hücrelerde elektrik potansiyelleri şekline dönüşür. 3. Sinir lifleri bu elektrik potansiyellerini daha yukarı merkezlere iletirler. 4. Koklear çekirdeklerden, temporal lobdaki işitme merkezine gelen uyarılar birleştirilir ve analiz edilir Dış Kulak Fizyolojisi Ses dalgasının korti organına iletilmesi sürecinde başın ve vücudun engelleyici, kulak kepçesi, dış kulak yolu ve orta kulağın yönlendirici ve şiddetlendirici etkileri vardır. Başın ses dalgalarına yaptığı engelleyici etki başın genişliğine göre değişir. Her iki kulak arasındaki uzaklık interaural mesafe başın engelleyici etkisini belirgin hale getiren önemli bir faktördür. Ses yakın kulağa göre 0,6 msn lik bir zaman farkı ile diğer kulağa ulaşabilir. Başın ses dalgalarının alınmasına yaptığı diğer bir etki de gölge etkisidir. Başın genişliğinin ses dalgalarının boyundan büyük veya küçük olması gölge etkisini ortaya çıkarır. Tiz seslerin dalga boyu başın genişliğinden küçüktür. Bu yüzden tiz sesler uzak 10

22 kulağa daha güçlükle ulaşır. Buna karşın pes seslerin dalga boyu başın genişliğinden büyüktür. Bunların yayılma doğrultusunun uzağında kalan kulağa ulaşması sorun oluşturmaz. Bu yüzden tiz seslerin yönü, pes seslere göre daha kolaylıkla saptanabilir. Kulak kepçesi, konumu ve biçimi ile çevredeki sesleri toplamaya ve yönlendirmeye yarar. Başın yönüne göre aşağı yukarı 135 derecelik bir yay içindeki bütün sesleri toplar ve dış kulak yoluna yönlendirir. Boynuza benzeyen konka ise bir megafon görevi yapar ve ses dalgalarını dış kulak yolunda yoğunlaştırır. Bu şekilde ses dalgalarının şiddetini 6 db artırdığı sanılmaktadır. Dış kulak yolu ses dalgalarını sadece yönlendirmez aynı zamanda şiddetlendirilir. Ses dalgalarının atmosferdeki yayılması ile dış kulak yolundaki yayılması birleri ile karşılaştırıldığında normal yetişkin bir insanda sesin şiddetinin arttığı ve bu artışın Hz frekansları arasında olduğu saptanmıştır. Normal yetişkin bir insanda bu şiddet artması Hz frekansları çevresinde en yüksek değerine erişmektedir frekansındaki bir ses dalgası dış kulak yolunda yaklaşık olarak db kuvvetlenmektedir. Ancak bu değerler sabit değildir; çünkü kişiden kişiye kanalın çapı ve biçimi değişmektedir. Ayrıca sesin geliş açısı da değişiklik göstermektedir Orta Kulak Fizyolojisi Ses enerjisi, dış kulak yolu vasıtasıyla kulak zarına daha yoğunlaşarak gelir. Ses dalgaları; timpan zarda titreşime yol açar. Bu titreşim, zara yapışık olan manibrium mallei vasıtası ile malleus başına ve buradan inkus başına iletilir. Malleus ve inkus linear bir aks üzerinde bir blok halinde birlikte hareket ederler. Bu hareket aksı, inkusun kısa kolu ve gövdesi ile malleusun boynu arasından geçer. Hareket bundan sonra, incudostapedial eklem vasıtası ile stapes ve oval pencereye, buradan iç kulak sıvılarına iletilir. Ancak orta kulakta bu iletim sırasında, atmosferden (gaz ortamdan), perilenfe (sıvı ortama) ses dalgalarının iletimi söz konusudur. Ses dalgaları akustik resistansı çok düşük olan 11

23 atmosferden, akustik resistansı çok yüksek olan perilenfe geçinceye kadar bir enerji kaybına uğramaktadır. Ses dalgalarının ancak 1/1000 i perilenfe geçebilmektedir. Bu ortam değişikliği sırasında 30dB işitme kaybı ortaya çıkmaktadır. Ancak; orta kulak ve kemikçikler, kendisine gelen akustik enerjiyi yaklaşık 30 db kadar yükselterek perilenfe aktarmaktadır. Bu şekilde ortam değişikliği sırasında ortaya çıkan enerji kaybı telafi edilmektedir. Bunu da şu mekanizmalar sayesinde yapmaktadır. Malleus ve inkus, ses iletimi sırasında bir manivela gibi hareket ederler ve sesi 1: 1/3 oranında yükseltirler. Bu artış yaklaşık 2,5 db dir. Orta kulağın asıl yükseltici etkisi, kulak zarı ile stapes arasındaki yüzey farkından doğmaktadır. Aralarındaki oran 55: 3,2=17 dir. Yani akustik enerji timpan zarından oval pencereye, yüzey farkından dolayı 17 kat yükselerek geçer; bu yaklaşık 25 db lik kazancı gösterir. Kemikçiklerin manivela etkisi de hesaba katıldığında, yaklaşık 27,5 db işitme kazancı oluşmaktadır. Timpan zarı titreştiği zaman ses titreşimleri pencerelere iki şekilde ulaşır. Kemikçikler yoluyla oval pencereye ve hava yoluyla yuvarlak pencereye ulaşır. Bu şekilde pencerelere ulaşan ses dalgaları arasında iletim hızının farklı olmasından dolayı faz farkı ortaya çıkar. Ses dalgaları farklı fazlarda iletildiği zaman, koklear potansiyellerin optimum seviyede olduğu tesit edilmiştir. Ses titreşimlerinin basiller membrana ulaşabilmesi için, perilenfin hareket etmesi gereklidir. Ancak stapes tabanı, titreşimi iletmek için perilenfe doğru hareket ettiği zaman, perilenfin harekete geçebilmesi için ikinci bir pencereye gerek vardır. Yuvarlak pencere membranı, stapes hareketi sırasında orta kulağa doğru bombeleşerek, perilenfe hareket imkânı sağlar İç Kulak Fizyolojisi Stapes hareketi ile başlayan ve perilenf ile iletilen mekanik dalga, basiller membranı tabandan apekse doğru hareketlendirir. Bu dalganın özelliği, amplitüdün giderek artması ve titreşimlerin belli bir bölgede maksimum 12

24 amplitüde ulaştıktan sonra birden sönmesidir. Titreşimler enine ve boyuna olmak üzere yayılırlar. İletim dalgası basiller membran üzerinde stimulusun taşıdığı frekansa tekabül eden bölgede maksimum amplitüde ulaşır ve bu bölgeyi hareket ettirerek fibrilleri uyarır. Kokleadaki basiller membranın tabana yakın yeri ince, kısa ve gergindir. Apekse yakın yeri ise kalın, uzun ve gevşektir. Bu nedenle basiller membranın en alt kısmı en yüksek frekanslarda; en üst kısmı ise en alçak frekanslarda uyarılır. Basiller membran titreşirken, üstündeki silialı hücreler tektoriel membrana çarpıp ayrılırlar ve sonuçta uyarılan koklea kısmında ses dalgalarının mekanik enerjisi Elektro-kimyasal enerjiye dönüşür. Bu enerji de sinir impulsları doğurarak sesin 8. sinir lifleri ile merkeze iletilmesine sebep olur. Ses uyaranları taşıdıkları frekanslara göre beyindeki değişik yerlerde sonlanırlar. İşitme merkezinde de pes ve tiz seslerin alındığı yerler ayrımlaşmıştır. Yani işitme merkezi tıpkı koklea gibi özel bir tonotopisite göstermektedir. Yüksek tonlar işitme merkezinin derinliklerinde ve düşük tonlar ise yüzeylerinde sonlanır. Sesler kortekse geçtiği zaman orada önceki ses deneyimlerine göre tanınırlar. İki kulakla beyin arasındaki bağlantı çift kanallı bir sinir sistemi ile yapılır. Karışık bir yol izleyen sinirler birçok noktada koklear çekirdek, süperior oliva, colliculus inferior ve medial geniculate body den geçerler. 15, Koklear İmplantasyon Koklear implant, mekanik ses enerjisini, elektrik sinyallerine dönüştüren ve bunu doğrudan kokleaya aktararak, seslerin aktarılmasını sağlayan elektronik bir cihazdır. Bu cihazlar bileteral, çok ileri derecede sensorinöral işitme kaybı olan ve konvensiyonel işitme cihazlarından çok az yararlanan veya hiç yarar sağlayamayan hastalara uygulanmaktadır

25 Koklear İmplantın Tarihçesi İşitme sinirinin direk stimülasyonun ilk tanımlanması 1957 yılında Fransa da Djourno ve Eyries tarafından yapılmıştır. 18 Bu ilk çalışmayı, 1961 yılında ilk kez implante edilen koklear implantın ortaya çıkması için William House teşvik etmiştir. Koklear implantın gelişmesindeki diğer öncüler Simmons, Michaelson, Banfai, Chouard, Clark, Eddington ve Hochmairs dir. İlk kullanılabilen implant House tarafından geliştirilmiş tek elektrodlu, tek kanallı cihazdır ve 1973 yılında hastada kullanılmıştır. Bu cihazda elektrod 6 mm uzunluğundadır ve yuvarlak pencere yoluyla skala timpaniye yerleştirilmiştir. Bu cihaz kullanılarak 1000 den fazla implantasyon yapılmıştır. Bu tek elektrodun daha sonraki versiyonu Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından 1984 yılında erişkinler için onaylanmıştır. Bu implanta okul öncesi yaştaki ilk çocuk 1981 yılında implante edilmiştir. 19 Clark, 1978 yılında ilk çok elektrodlu, çok kanallı implantı kullanarak implantasyon yapmış ve bu cihazın yaygın klinik kullanımı, Nucleus Çok Kanallı Koklear İmplant olarak 1985 yılında başlamıştır. FDA bu cihazın kullanımını erişkinler için 1987 yılında, 2 yaş üstü çocuklar için 1990 yılında onaylamıştır. Yıllar içinde 30 dan fazla farklı implant dizaynı denenmiştir. Bu dizaynlar, Transkutanöz (sağlam deri yoluyla) veya perkütanöz (deriden protrüde edilmiş direk konnektör yoluyla) iletimi, tek veya multipl elektrodları, bu elektrodların ekstrakoklear veya intrakoklear yerleşimini ve değişik konuşma işlemleme şemalarını içermektedir. Şu anda tüm dünya üzerinde den fazla implante edilmiş hasta vardır. Halen Amerika Birleşik Devletleri nde ya ticari olarak kullanılan ya da halen klinik deneme halinde olan 3 büyük çok kanallı koklear implant üreticisi vardır (Nucleus, Clarion, Med-El). Ayrıca halen FDA onayı için klinik deneme çalışmaları devam etmekte olan tek elektrodlu bir implantın üretici firması vardır (AllHear). Koklear implantasyon yanında, elektrodlar nörofibromatozis tip 2 (NF2) olan hastalarda direkt beyin sapında koklear nukleuslar üzerine yerleştirilebilir. 20 İlk hastada tek elektrodlu sistem beyin sapına implante edilmiş, daha sonra 8 14

26 elektrodlu sistem kullanılmıştır. 21 yerleştirilen 21 elektrodu içermektedir. Son teknoloji koklear nukleuslar üzerine Koklear İmplantasyonda Hasta Seçimi Koklear implantasyon uygulaması bir ekip işidir. Bu ekipte; tıbbi değerlendirme ve koklear implant cerrahisi için kulak burun boğaz uzmanı, ameliyat öncesi odyolojik değerlendirme, ameliyat sırasında monitörizasyon, ameliyat sonrası koklear implantın programlanması ve izlenmesi için uzman odyolog, ameliyat öncesi ve sonrası bireysel eğitim, aile eğitimi ve dil gelişimin değerlendirilmesi için eğitim odyoloğu, hastaların ve ailelerinin psikolojik durumunun incelenmesi ve psikolojik destek için psikolog, hastaların nörolojik değerlendirmesi için nöroloji uzmanı ve temporal kemik radyolojisinde deneyimli bir radyoloji uzmanı gerekmektedir. Hastalar koklear implant için seçilirken; medikal, odyolojik, dil gelişimi, psikolojik ve radyolojik olarak değerlendirilmektedir Medikal Değerlendirme Hastalardan ayrıntılı bir öykü alınmalıdır. Hastalarda işitme siniri yokluğu olmadığı sürece işitme kaybına neden olan etyolojik faktörler genelde implantasyon için hasta seçiminde çok önemli değildir. Hastalardaki bileteral işitme kaybının nedenlerinden; doğum öncesi annenin geçirdiği enfeksiyonlar, kullandığı ilaçlar, doğum esnasındaki malformasyonlar, doğum sorası geçirilen viral enfeksiyonlar, ototoksik ilaç kullanımı, menenjit, kafa travması, progresif sensorinöral işitme kayıpları ve meniere hastalığı, sensorinöral işitme kaybına yol açan kronik otit enfeksiyonları ve otosklerozda da koklear implantasyon gerekebilir. Retrokoklear patolojiler koklear implantasyona kontraendikasyon oluşturur. 22 Hastalığın ne zaman başladığı da bilinmelidir. İşitme kaybı doğuştan ortaya çıkabileceği gibi sonradan da meydana gelebilir. 23 Hastalar işitme kaybının 15

27 meydana geldiği zamana göre; prelingual, perilingual ve postlingual olmak üzere üç gruba ayrılırlar. İşitme kaybı doğuştan ya da iki üç yaş içerisinde meydana gelmiş daha henüz dili öğrenememiş hastalar prelingual gruba, iki altı yaş arasında dil öğrenilirken işitmelerini kaybeden hastalar perilingual gruba, altı yaşından büyük ve dili tamamen öğrenmiş çocuk ve yetişkin hastalar da postlingual gruba girerler. İşitme kaybı dil öğrenildikten sonra oluştuğu için en iyi sonuçlar postlingual hasta grubundan alınmaktadır. 22 Koklear implanttan alınacak sonuçlarının başarılı olmasındaki nedenlerin başında hastaların işitme kaybından sonraki geçirdikleri süre çok önemlidir. Bu süre aynı zamanda koklear implant kullananların dil gelişiminde ve konuşmayı anlama becerilerindeki başarılarında önemli faktörlerdendir. İşitmeden yoksun olarak geçirilmiş uzun bir süre koklear implanttan sağlanacak yararı kısıtlayıcı bir etkendir. Prelingual hastalarda en iyi sonuçlar tanı konulduktan sonra ilk 4 5 yaş içerisinde yapılacak ameliyatla alınacağı kabul edilmektedir. Bu süreden sonra hiç işitme cihazı kullanmamış prelingual bir hasta, beyin plastisitesi tam olarak gelişmediği için koklear implantasyondan yeterince yararlanamayacaktır. Aradan uzun zaman geçmiş postlingual hastalarda, özellikle santral sinir sisteminde oluşan uzun süre işitmemeye bağlı deprivasyon sonucu alınacak yarar düşmektedir. Özellikle çocuk hastalarda koklear implant öncesi en az 6 ay işitme cihazı kullanımı yararlıdır. Bu dönemde eğitimci yoğun olarak çocuk ve ailesini bireysel terapilere alır. Bu dönem; çocuğun ve ailesinin implanta hazırlanması ve çocuğun işitme cihazlarından faydalanıp faydalanmadığının görülmesi açısından önemlidir. Ancak menenjit geçiren hastalarda iç kulakta osifikasyon başlarsa bu 6 aylık süre beklenmeden cerrahi yapılmalıdır. 22 Koklear implant uygulanacak hastalarda dış kulak yolu ve orta kulakta herhangi bir enfeksiyon olmamasına dikkat edilmelidir. Sekretuar otitis media olan hastalarda implant öncesi hastalığı tedavi yoluna gidilmelidir. Medikal tedaviye yanıt alınamazsa ventilasyon tüpü takılmalıdır. Bu tür vakalarda tüp çıkarılıp zardaki perforasyonun kapanmasından sonra implant yerleştirilebilir 16

28 ancak tüp varlığında implantasyon yapılmasının mahsurlu olmayacağını savunanlar da mevcuttur. Kronik otit olgularında implantasyon öncesinde yapılacak timpanomastoid cerrahiyle sağlıklı bir orta kulak ve timpanik membran elde edilmelidir. 22 Geçirilmiş mastoidektomi konusunda değişik görüşler vardır. 24 Bazı yazarlar iki seansta yapılmasını savunmaktadır. İlk seansta kavitedeki epiteli temizleyip, batından alınan yağla kavite obliterasyonu yapılır ve dış kulak yolu kapatılır; ikinci seansta koklear implant yerleştirilir. Diğer görüşe göre enfeksiyon yoksa, implantasyonla aynı seansta dış kulak yolu ve kavite obliterasyonu yapılarak implant takılır Odyolojik Değerlendirme Koklear implanta aday tüm hastalar, özellikle de çocuklar dikkatlice değerlendirilmelidir. Değerlendirme yapılırken öncelikli olarak şu konulara dikkat edilmelidir: Koklear implant, hastalara işitme cihazından daha fazla fayda sağlayabilecek mi? Hasta implantla sesleri ayırt etmeyi ve anlamayı öğrenebilecek mi? Sadece işiterek yeterli iletişim kurabilecek mi? Koklear implant rezidüel işitmeye zarar verebileceği için hastanın koklear implant ile, uygun olarak seçilmiş işitme cihazından daha iyi performans göstereceğinin belirlenmesi zorunludur. Değerlendirmenin aşamaları ise şu şekildedir: 23,25 1. İşitme cihazı olmaksızın işitme eşiklerinin belirlenmesi, 2. İşitme cihazıyla işitme eşiklerinin belirlenmesi, 3. İşitme cihazıyla konuşma testlerinin yapılması (yaşına uygun test bataryasıyla) 4. İmpedansmatik değerlendirme, 5. Otoakustik emisyon ve BERA (özellikle beş yaşından küçük çocuklarda) 6. Özellikle çocuklarda 6 ay süreyle işitme cihazı ile deneyim kazandırılması, 7. Promontoryum stimülasyon testi özellikle 10 yaşının üzerindeki hastalarda, 8. kraniyal sinirin etkinliği düşünülen durumlarda uygulanabilir. 17

29 Yapılan değerlendirmelerde erişkin ve çocuk hastalar için farkı kriterler aranmaktadır. 22 Erişkin adaylar için kriterler: Bileteral çok ileri derecede sensorinöral işitme kaybı (500, 1000, 2000 Hz işitme eşik ortalaması 95 db HL ve daha fazla) olması, bu kriter zaman geçtikçe daha 6, 7, 8, 9 yukarılara çıkmıştır. 1. İşitme cihazıyla yapılan testte özellikle 2000 ve 4000 Hz de 55 SPL nin üzerinde işitme eşiği saptanması, 3. Bilateral işitme cihazı kullanarak 65 db SPL de yapılan konuşmayı ayırt etme testinde % 30 ve altında bir skora sahip olmak. Çocuklar için kriterler: 1. Bilateral ileri veya çok ileri derecede sensorinöral işitme kaybı, 2. Bir çok cihaz için hastanın 12 aydan büyük olması, 3. Hastanın işitme cihazıyla ses deneyiminin olması, 4. İşitme cihazından çok az ya da hiç yararlanamaması, 5. Ailenin motivasyonunun ve beklentilerinin uygun olması, 6. Ailenin ameliyat öncesi ve sonrası eğitim programını izleyebilecek yapıda olması, 7. İşitme cihazıyla yapılan uygun konuşma testlerinde ve eğitiminde yeterli performans gösterememesi, 8. Medikal kontraendikasyonu olmaması Dil Değerlendirmesi Bu değerlendirme; çocuğun implantasyona uygun olup olmadığına karar vermede ve implantasyon sonrası rehabilitasyon programlarının şekillendirilmesinde önemli rol oynar. Çocuğun dil becerileri değerlendirilirken, dil gelişim testleri uygulanır. Dil gelişim testleri de alıcı dil ve ifade edici dil olmak üzere iki boyutta incelemeye yönelik olarak oluşturulmuştur. Bunlar kendi içinde farklı gelişim alanları içerir. 26 Dil gelişim testi ve içerdiği gelişim alanları şunlardır: Alıcı dilde; dikkat, kelime hazinesi, nicelik, nitelik, uzaysal, zaman 18

30 sıralama, morfoloji, söz dizimi, bütünleyici düşünme becerileri yer alır. İfade edici iletişim becerisinde; vokal gelişim, sosyal gelişim, kelime hazinesi, nicelik, nitelik, uzaysal, zaman sıralama, morfoloji, söz dizimi, bütünleyici düşünme becerileri yer alır. Uygulanan dil gelişim testinde çocuğun kronolojik yaşı dil yaşına eşitse ve normal bir formal lisan gelişimini yansıtıyorsa implantasyondan oldukça yararlanacak bir aday olduğu düşünülebilir. Eğer kronolojik yaşı ve dil-konuşma yaşı arasındaki fark 1 3 yıl arasında ise, formal dil sisteminde sorun vardır. Böyle olgular implantasyon sonrası alacakları rehabilitasyonla dil gelişimindeki açığı kapatabilirler. Kronolojik ve dil-konuşma süresi arasında 3 yıl veya daha fazla fark varsa ve formal dil gelişmemişse implantasyon kararı risklidir. Bu çocuklar, ortamdaki sesleri fark etme veya konuşma seslerinin yapılarını algılama becerisi kazanabilir, ancak daha üst seviyede işitsel algı ve formal dili kullanma becerisi kazanamaz. 22,27 Koklear implantasyon için mutlaka değerlendirilmesi gereken bir gelişim alanı da zekâdır. Genel ve sosyal zekâ, seçim kriterleri için önemlidir; çünkü dil tek başına bir anlam ifada etmez. Dünya hakkında bildiklerimizi içeren kodlardan oluşur. Dil kişiler arası ilişkiyi sağlar. Dil oluşturulduğunda dünya ve sosyal yaşamın anlamının temeli oluşturulmuş olur Psikolojik Değerlendirme Koklear implanta aday gösterilen hastanın ve ailesinin koklear implanttan beklentisinin gerçekçi bir şekilde ortaya konulması gerekir. Hastanın psikolojik olarak stabil olması ve koklear implant için istekli olması gerekir Radyolojik Değerlendirme Radyolojik inceleme, kontraendikasyon bulunan olguları ve ameliyat sırasında karşılaşılabilecek patolojileri saptamak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca hangi kulağın tercih edileceğine karar vermede rol alır. Esas inceleme 19

31 yöntemi bilgisayarlı tomogrofidir. 28 Bazı ekoller tek başına manyetik rezonans görüntüleme, 29 bazıları da her iki yöntemi birlikte kullanmaktadır. 30 Yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı temporal kemik tomogrofisi kemik yapılarla ilgili bilgiler vermektedir. Kokleanın yapısı, osifikasyon veya doğumsal malformasyonların varlığı, internal akustik kanalın boyutları, modiolusta defekt olup olmadığı görülebilir. Ameliyat sırasında cerrahın karşılaşabileceği patolojiler bu incelemeyle değerlendirilebilir. Manyetik rezonans görüntüleme iç kulak sıvıları ve internal akustik kanaldaki sinirlerle ilgili çok ayrıntılı bilgiler vermekte, ancak kemik yapılar açısından yetersiz kalmaktadır Koklear İmplantın Parçaları Koklear implant dış ve iç parçalar olmak üzere iki kısmından oluşmaktadır. 31 Dış parçalar: 1. Mikrofon. Akustik bilgileri alarak elektriksel sinyallere dönüştürür ve işlemciye aktarır. 2. Konuşma işlemcisi. Sinyali kodlayıp amplifiye ederek, iç kulak stimulasyonu için uygun hale getirir. Elektriksel uyarı daha sonra dış antene iletilir. 3. Dış anten. Gelen elektriksel uyarıyı deriden iç antene aktarır. İç parçalar: 1.İç anten. Elektrik akımını alıcı- uyarıcıya iletir. 2.Alıcı-Uyarıcı. Gelen sinyale göre ilgili elektrotların uyarılmasını sağlar. 3.Elektrot demeti. Elektriksel uyarıyı iç kulağa aktarır ve koklea içinde ilgili lokalizasyonun uyarılmasını sağlar. 20

32 Koklear İmplant Cerrahisi İlk olarak implantın hangi kulağa takılacağı belirlenmelidir. Önceleri kötü kulak tercih edilirken, sonuçların değerlendirilmesi, işitme açısından iyi kulağın tercih edilmesi gerektiğini göstermiş ve bu günümüzde kabul edilen görüş olmuştur. 17 İki tarafta da eşit özellikler varsa ve işitme kaybı farklı zamanlarda oluşmuşsa, daha kısa süreli kayıp olan kulak tercih edilmelidir. İşitme kaybı etyolojileri ve süreleri eşit olan bir hastada tek kulakta işitme cihazı kullanılmışsa hastayla birlikte karar vererek, cihaz kullanan kulağın tercih edilmesi daha uygun olacaktır. 22 Ameliyat öncesinde kulak bölgesindeki akut ve kronik enfeksiyonlar kontrol altına alınmalıdır. Saçlar aurikulanın 5 6 cm üst ve arkasına kadar tıraş edilir. Ameliyat sahası eter ve batikon ile sterilize edilir. Koklear implant cerrahisinde değişik inzisyonlar kullanılmaktadır. 23,31 Bunlar: Postauriküler C şeklinde inzisyon, uzatılmış endaural insizyon, postauriküler insizyon ve postairüküler ters U şeklindeki inzisyondur. İnzisyonu planlarken dikkat edilecek nokta, inzisyon ve implant arasında 1,5 2 cm lik bir güvenlik bırakılmasıdır. İnzisyonu planlarken her implant için mevcut modeller kullanılarak implant yatağının yeri yaklaşık olarak belirlenir. Günümüzde yaygınlaşan kulak arkası implant modelleri nedeniyle implant ön sınırı ile dış kulak kanalı arasında 4 cm lik bir mesafe bırakmak gerekmektedir. Temporal kemik korteksi açığa çıkarıldıktan sonra mastoidektomi evresine geçilir. Küçük bir mastoidektomi kavitesi oluşturulur. Kavitenin kenarları dik olacak şekilde bırakılır. Dış kulak kanalı arka duvarı inceltilmelidir. Bu işlem sırasında dış kulak kanalına açılma olursa mutlaka fasya veya kıkırdak yardımıyla onarılmalıdır. Lateral semisürküler kanal ve inkus kısa kolu bulunarak fasiyal resesin açılması için gerekli işaret noktaları ortaya konur. Her koklear implant için farklı modeller kullanılarak kemik üzerinde implanta uygun yatak hazırlanır. Yatağın ön sınırı dış kulak kanalından yaklaşık 4 21

33 cm geride olacak şekilde planlanır. Ancak mastoid emisser venin varlığı pozisyon değiştirilmesine neden olabilir. Tespit için gerekli sütür delikleri küçük bir elmas tur yardımıyla açılır. İmplantın yatağına tespiti oldukça önemlidir. İyi tespit edilmezse implant hareket edebilir ve elektrotlar zedelenebilir. İmplantın mastoid kaviteye gireceği oluk ve mastoid kavite içerisindeki tespit delikleri açılır. Fasiyal reses üste inkus kısa kolu, medialde fasiyal sinir, lateralde korda timpani arasında üçgen şeklinde bir boşluktur. Burası tur yardımıyla açılarak orta kulak boşluğuna erişilir. Fasiyal reses, inkusun lentiküler çıkıntısı, stapes ve stapedius tendonu, daha altta yuvarlak pencere nişinin kenarı görülecek şekilde hazırlanmalıdır. Kokleaya girmek için iki yol vardır. Giriş, yuvarlak pencereden ya da yuvarlak pencerenin önünden promontoryuma yapılacak kokleostomiyle olabilir. Yuvarlak pencereden girişte elektrot daha kıvrımlı bir yol izlediği için tercih edilmemektedir. Çok ince elmas uçlu turla delik açıldıktan sonra, skala timpaniye hyaluronate enjekte edip implantı kayganlaştırarak, daha az travmatik şekilde içeriye girmesi sağlanır. Daha sonra elektrot skala timpaniye itilir. Elektrot yerleştirildikten sonra, kokleostomi düzeyinde implant etrafındaki açıklık temporal kastan alınan dokuyla tamamen kapatılır. Daha sonra implant yatağına, elektrot da mastoid kavite içine tespit edilir. Ameliyat sırasında mönitörizasyonda koklear implant bilgisayar sistemine bağlanarak tek tek her elektrot için empedans, stapes refleksi ve neural response telemetry (NRT) değerlendirilir. Elektrot empedans telemetre aktif elektrotlarda voltajın ölçülmesiyle elektrot anormalliklerini göstermektedir. Kompliyans telemetre ise çevre dokunun empedansını değerlendirir. Bu iki telemetri yöntemiyle elektrot fonksiyonları hakkında bilgi edinilir. Ameliyat sırasında yapılan değerlendirmede elde edilen NRT bilgisi, özellikle çocuk hastalarda ameliyattan sonra programlama sırasında eşiğin belirlenmesi için yararlı bilgiler sağlar. Stapes refleksi ise her elektrot için 22

34 bakılarak 8 7 refleks arkını kontrol eder. Bu ark tamamlandığı zaman mikroskoptan stapedius kasının kontraksiyonları gözlenebilir. Testlerden sonra başlangıç inzisyonu fasya, temporal kas, derialtı ve deri usulüne uygun olarak kapatılır. Ameliyat sonrasında bir hafta süreyle antibiyotik verilmeli, bir Stenvers grafisiyle elektrotun intrakoklear lokalizasyonu kontrol edilmelidir Komplikasyonlar Komplikasyonlar ameliyat sırasında ve sonrasında olmak üzere iki grupta 17, 22, 31 incelenir. Ameliyat sırasında Posterior timpanotomi sırasında korda timpani veya fasiyal sinir zedelenmesi olabilir. Fasiyal sinir zedelenmesini önlemek için anatomik işaret noktalarına dikkat edilmesi ve özellikle fasiyal reses ve kokleostomi aşamalarında tur şaftının kemiği aşırı ısıtmasını önlemek için bol irigasyon kullanılması gerekmektedir. Kokleostomi açılınca beyin omurilik sıvısının fazla miktarda gelişi görülebilir. Bu daha çok doğumsal malformasyonu olan hastalarda görülen bir durumdur. Burada elektrot etrafı iyi kapatılmalı beyin omurilik sıvısı basıncını düşürmek için gerekli önlemler alınmalıdır. Ameliyat sonrasında Bu devrede hematom, enfeksiyon, inzisyonun açılması, deri flebinde nekroz ve elektrotun migrasyonu gibi komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Kanama kontrolü iyi yapıldığında ve antisepsiye uyulduğunda ilk iki komplikasyon oldukça az görülmektedir. Ameliyat sonrasında alınan Stenvers grafisinde elektrotun hipotimpanik hava hücreleri içinde veya kendi üzerine kıvrılmış olduğu görülebilir. Bu durumda en kısa süre içerisinde hasta yeniden ameliyata alınmalı ve implant uygun şekilde yerleştirilmelidir. 23

TONE BURST UYARILI İŞİTSEL BEYİNSAPI YANITLARI VE KLİNİK UYGULAMALAR

TONE BURST UYARILI İŞİTSEL BEYİNSAPI YANITLARI VE KLİNİK UYGULAMALAR T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TONE BURST UYARILI İŞİTSEL BEYİNSAPI YANITLARI VE KLİNİK UYGULAMALAR Kenan ÇETİN YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMANI Prof.

Detaylı

İşitme Sistemi Anatomi,Fizyolojisi ve kliniği. Dr. Serkan Orhan

İşitme Sistemi Anatomi,Fizyolojisi ve kliniği. Dr. Serkan Orhan İşitme Sistemi Anatomi,Fizyolojisi ve kliniği Dr. Serkan Orhan İŞİTME Aurikulanın topladığı ses enerjisinin kulağın çeşitli bölümlerinde değişikliğe uğradıktan sonra aksiyon potansiyelleri halinde beyine

Detaylı

KOKLEAR İMPLANT UYGULANAN HASTALARIN İŞİTSEL PERFORMANS ANALİZLERİ

KOKLEAR İMPLANT UYGULANAN HASTALARIN İŞİTSEL PERFORMANS ANALİZLERİ T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI KOKLEAR İMPLANT UYGULANAN HASTALARIN İŞİTSEL PERFORMANS ANALİZLERİ Dr. SÜLEYMAN ÖZDEMİR UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. METE

Detaylı

İŞİTME FİZYOLOJİSİ. Doç.Dr. Basra DENİZ OBAY

İŞİTME FİZYOLOJİSİ. Doç.Dr. Basra DENİZ OBAY İŞİTME FİZYOLOJİSİ Doç.Dr. Basra DENİZ OBAY kulak Kulak anatomisi Dış kulak Orta kulak İçkulak kohlea corti organı Oluşan aksiyon potansiyelini işitme korteksine ileten sinir yolları M. tensor timpani

Detaylı

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR Duyu Algılama, Tepki Verme ve Beyin Algılama beyinsel analiz tepki Sıcaklık, ışık, ses, koku duyu reseptörleri: elektriksel uyarılara dönüşür Uyarı beyin korteksindeki talamus

Detaylı

T.C. MALİYE BAKANLIĞI BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sosyal Güvenlik, İş Hukuku, Mahalli İdareler Ve Kit Dairesi

T.C. MALİYE BAKANLIĞI BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sosyal Güvenlik, İş Hukuku, Mahalli İdareler Ve Kit Dairesi T.C. MALİYE BAKANLIĞI BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Sosyal Güvenlik, İş Hukuku, Mahalli İdareler Ve Kit Dairesi (Başbakanlık İletişim Merkezi) Sayı : B.07.0.BMK.0.18.102-6115 Konu : Pil Bedeli

Detaylı

TIBBİ TERMİNOLOJİ 3 KULAĞA İLİŞKİN TERİMLER YRD. DOÇ. DR. PERİHAN ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1

TIBBİ TERMİNOLOJİ 3 KULAĞA İLİŞKİN TERİMLER YRD. DOÇ. DR. PERİHAN ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1 TIBBİ TERMİNOLOJİ 3 KULAĞA İLİŞKİN TERİMLER YRD. DOÇ. DR. PERİHAN ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1 A. Anatomik Terimler İşitme ve denge organını içinde bulunduran yapıya kulak (auris) adı verilir. Kulak dış

Detaylı

OTOAKUSTİK EMİSYONLAR. Mehmet AKŞİT, Ph.D DUYSEL Odyolojik Tanı Merkezi

OTOAKUSTİK EMİSYONLAR. Mehmet AKŞİT, Ph.D DUYSEL Odyolojik Tanı Merkezi OTOAKUSTİK EMİSYONLAR Mehmet AKŞİT, Ph.D Otoakustik Emisyonlar Thomas Gold (1948) Tüylü hücrelerin aktif elemanlar olabileceğini ve bunları aktivasyonundan emisyonların elde edilebileceğini öne sürdü.

Detaylı

İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Kaybı Fizyopatolojisi. Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı

İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Kaybı Fizyopatolojisi. Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Kaybı Fizyopatolojisi Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı Ses: Ses, dalgalar halinde yayılan bir enerjidir. Sesin oluşması için bir titreşim hareketi gerekli olup,

Detaylı

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir.

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir. İşitme engelliler İşitme duyusu İşitme duyusu, ses olarak adlandırdığımız mekanik titreşimleri ortaya çıkarabilme yeteneğidir. İşitmenin gerçekleşebilmesinde etkili ve önemli rolü olan organımız kulaktır.

Detaylı

İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Fizyopatolojisi

İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Fizyopatolojisi İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Fizyopatolojisi 15-16 Eylül 2017 İSTANBUL Dr. Şule DOKUR (MD) Halk Sağlığı Uzmanı Ses: Ses, dalgalar halinde yayılan bir enerjidir. Sesin oluşması için bir titreşim

Detaylı

Baha Bone Anchored Hearing Aid

Baha Bone Anchored Hearing Aid Baha Bone Anchored Hearing Aid Prof. Per-Ingvar Brånemark 1950 lerde mikroskop altında kemiğin iyileşmesiyle ilgili araştırmalar yaptı. Kemik iliğinin yardımıyla kemiğin kendini yenilediğini gözlemledi.

Detaylı

GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ

GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ MEKANİK DUYULAR İnsanlarda dokunma, basınç, sıcaklık ve ağrı gibi bir çok duyu bulunmaktadır. Bu duyulara mekanik duyular denir. Mekanik duyuların alınmasını sağlayan farklı

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ PROJESİ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ PROJESİ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ PROJESİ Projenin Adı: İskenderun ve Çevresinde Yaşayan İşitme Engelli Bireylere, Ailelerine ve Öğretmenlere Yönelik Değerlendirme ve Eğitim

Detaylı

Timpanogram ve Akustik Immitance Akustik Refleksler

Timpanogram ve Akustik Immitance Akustik Refleksler Timpanogram ve Akustik Refleksler Akustik Immitance ESNEKLİK (COMPLIANCE) Aynı ağırlığın bağlandığı iki yaydan kalın olanın (A) esnemeye karşı direnci yani sertliği (stiffness) daha fazlayken; ince olan

Detaylı

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem FTR 207 Kinezyoloji I Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu yrd.doç.dr. emin ulaş erdem GİRİŞ İki ya da daha fazla kemiğin pivot noktasına ya da kavşağına eklem denir. Vücudun hareketi kemiklerin bireysel

Detaylı

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır. Diğer taraftan

Detaylı

KEMİĞE İMPLANTE EDİLEBİLİR İŞİTME CİHAZI UYGULAMALARININ KLİNİK VE ODYOLOJİK SONUÇLARININ ARAŞTIRILMASI

KEMİĞE İMPLANTE EDİLEBİLİR İŞİTME CİHAZI UYGULAMALARININ KLİNİK VE ODYOLOJİK SONUÇLARININ ARAŞTIRILMASI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI ODYOLOJİ SES VE KONUŞMA BOZUKLUKLARI PROGRAMI KEMİĞE İMPLANTE EDİLEBİLİR İŞİTME CİHAZI UYGULAMALARININ KLİNİK

Detaylı

Odyolog. Bilimsel yayınlarda «odyoloji» ve «odyolog» kavramlarının kullanımı ilk 1946 yılına dayanır

Odyolog. Bilimsel yayınlarda «odyoloji» ve «odyolog» kavramlarının kullanımı ilk 1946 yılına dayanır ODYOLOJİ NEDİR? Odyoloji İşitme bilimi 1927 de ABD de işitme konuşma ile ilgili meslek sahipleri «American Academy of Speech Correction» adı altında örgütlenmişlerdir Aynı kuruluş 1947 yılında «American

Detaylı

ÜNİTE. TEMEL ANATOMİ Doç. Dr. İsmail MALKOÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER KULAK ANATOMİSİ (ORGANUM VESTIBULOCOCHLEARE)

ÜNİTE. TEMEL ANATOMİ Doç. Dr. İsmail MALKOÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER KULAK ANATOMİSİ (ORGANUM VESTIBULOCOCHLEARE) HEDEFLER İÇİNDEKİLER KULAK ANATOMİSİ (ORGANUM VESTIBULOCOCHLEARE) Kulak Anatomisi Hakkında Genel Bilgiler İşitme Yolları Anatomisi Kulak ile İlgili Terimler TEMEL ANATOMİ Doç. Dr. İsmail MALKOÇ Bu üniteyi

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder. Çeşitli duyu organlarından milyonlarca

Detaylı

OTOLOJİ SALİH BAKIR KBB NOTLARI

OTOLOJİ SALİH BAKIR KBB NOTLARI OTOLOJİ 1 KULAK ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ 2 TEMPORAL KEMİK ANATOMİSİ Temporal kemik kafatası tabanında her iki yanda birer tane olmak üzere her insanda toplam iki tanedir ve dört bölümden oluşur: Skuamöz,

Detaylı

H60 Otitis eksterna H60.0 Dış kulak apseleri H60.1 Dış kulak sellüliti H60.2 Malign otittis eksterna H60.3 Enfektif otitis eksterna, diğer

H60 Otitis eksterna H60.0 Dış kulak apseleri H60.1 Dış kulak sellüliti H60.2 Malign otittis eksterna H60.3 Enfektif otitis eksterna, diğer Dış kulak hastalıkları (H60-H62) Otitis eksterna H60 H60.0 Dış kulak apseleri Aurikula veya dış kulak yolunda vezikül Aurikula veya dış kulak yolunda karbonkül Aurikula veya dış kulak yolunda fronkül H60.1

Detaylı

10.01.2013. Görme Fizyolojisi. Dr. Sinan Canan sinancanan@gmail.com. Elektromanyetik Tayf

10.01.2013. Görme Fizyolojisi. Dr. Sinan Canan sinancanan@gmail.com. Elektromanyetik Tayf Görme Fizyolojisi Dr. Sinan Canan sinancanan@gmail.com Elektromanyetik Tayf 1 Görme Optiği Kırılma Görme Optiği Kırılma 2 Görme Optiği Odak Uzaklığı Görme Optiği Işığın gözde izlediği yol: Kornea (en yüksek

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 EKLEM 2 EKLEM Vücudumuza stresle en çok karşı karşıya kalan yapılardan biri eklemdir. Kas fonksiyonundan kaynaklanan gerilim ve gravitasyonel reaksiyonlardan kaynaklanan

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 10. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Ünite 3 Dalgalar 3. Ünite 3. Konu (Ses Dalgaları) A nın Çözümleri 1. Sesin yüksekliği, sesin frekansına bağlıdır.

Detaylı

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalp kası beyinden sonra en fazla kana gereksinim duyan organdır. Kalp kendini besleyen kanı aortadan ayrılan arterlerden alır. Bu arterlere koroner

Detaylı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a Fizyoloji PSİ 123 Hafta 8 Sinir Sisteminin Organizasyonu Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi Beyin Omurilik Periferik Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi (MSS) Oluşturan Hücreler Ara nöronlar ve motor

Detaylı

İşitme Sorunları (1)

İşitme Sorunları (1) İşitme Sorunları (1) Bu videoda bir odyologun (işitme bozukluğunu inceleyen kişi) işitme zorluğunun çeşidini tespit etmek için farklı uygulamalarını izleyebilirsiniz. Muayene/Konsültasyon: Hastanın şikayeti

Detaylı

UZMANLIK TEZİ DR. MUSTAFA ÇOLAK

UZMANLIK TEZİ DR. MUSTAFA ÇOLAK T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİMDALI PRELİNGUAL SENSÖRİNÖRAL İŞİTME KAYBI NEDENİYLE KOKLEAR İMPLANT TATBİK EDİLEN OLGULARIN KARŞI KULAĞINDA KONVANSİYONEL İŞİTME CİHAZI KULLANIMININ

Detaylı

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ - Canlı vücudunu meydana getiren hücre, doku ve organların çıplak gözle görülemeyen (mikroskopik) yapılarını inceleyen bir bilim koludur. - Histolojinin sözlük anlamı

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ölçme Değerlendirme ve Açıköğretim Kurumları Daire Başkanlığı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ölçme Değerlendirme ve Açıköğretim Kurumları Daire Başkanlığı T.C. MİLLÎ EĞİTİM BKNLIĞI EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ölçme Değerlendirme ve çıköğretim Kurumları Daire Başkanlığı KİTPÇIK TÜRÜ T.C. SĞLIK BKNLIĞI PERSONELİNİN UNVN DEĞİŞİKLİĞİ SINVI 29. GRUP:

Detaylı

MATEMATİĞİN GEREKLİLİĞİ

MATEMATİĞİN GEREKLİLİĞİ Dr. Serdar YILMAZ MEÜ Fizik Bölümü Ses dalgalarının özellikleri 2 MATEMATİĞİN GEREKLİLİĞİ Matematik, yaşamı anlatmakta kullanılır. Matematik yoluyla anlatma, yanlış anlama ve algılamayı engeller. Yaşamda

Detaylı

KRONİK OTİTİS MEDİANIN KEMİKÇİK ZİNCİR ÜZERİNE ETKİLERİ, PREOPERATİF TEMPORAL KEMİK TOMOGRAFİSİ VE OPERASYON BULGULARININ KARŞILAŞTIRILMASI

KRONİK OTİTİS MEDİANIN KEMİKÇİK ZİNCİR ÜZERİNE ETKİLERİ, PREOPERATİF TEMPORAL KEMİK TOMOGRAFİSİ VE OPERASYON BULGULARININ KARŞILAŞTIRILMASI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI HAYDARPAŞA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ II. KULAK BURUN BOĞAZ KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ PROF. DR. EROL EGELİ KRONİK OTİTİS MEDİANIN KEMİKÇİK ZİNCİR ÜZERİNE ETKİLERİ, PREOPERATİF

Detaylı

Yüz Felci (Fasiyal Palsi)

Yüz Felci (Fasiyal Palsi) Yüz Felci (Fasiyal Palsi) Yüz Felci Ne Demektir: Yüz hareketlerini (dudak, yanak, kaş,göz çevresi) yapmamızı yüz siniri (fasial sinir) aracılığı ile sağlarız. Beyinden gelen hareket emirlerini yüz siniri,

Detaylı

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Özet: Göğüs duvarı anatomisi Kesitsel anatomi Varyasyonel görünümler Toraks

Detaylı

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri KALP FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Seçgin SÖYÜNCÜ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2009 Kalp Fonksiyonları Kan damarları yoluyla oksijeni ve barsaklarda emilen besin maddelerini dokulara iletir

Detaylı

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN KAS FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Uyarılabilen dokular herhangi bir uyarıya karşı hücre zarlarının elektriksel özelliğini değiştirerek aksiyon potansiyeli oluşturup, iletebilme özelliği göstermektedir.

Detaylı

KULAK ANATOMİSİ KAYIPLARI. Prof Dr İrfan Devranoğlu

KULAK ANATOMİSİ KAYIPLARI. Prof Dr İrfan Devranoğlu KULAK ANATOMİSİ FİZYOLOJİSİ VE İŞİTME KAYIPLARI Prof Dr İrfan Devranoğlu Ses: İşitme organını uyarıp, beyinde ses duyumu oluşturabilen nitelik ve nicelikteki fizik etkenlere ses enerjisi-akustik enerji

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ. Duyusal olarak elde edilen bilgiler beyne (yada tam tersi) nasıl gider?

SİNİR SİSTEMİ. Duyusal olarak elde edilen bilgiler beyne (yada tam tersi) nasıl gider? SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ Descartes- İnsan vücudu bilimsel olarak (doğal yasalarla) açıklanabilecek bir hayvan makinesidir Bu makineyi araştıran, beyin ve davranış arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Lokomotor sistemi oluşturan yapılar içinde en fazla stres altında kalan kıkırdaktır. Eklem kıkırdağı; 1) Kan damarlarından, 2) Lenf kanallarından, 3) Sinirlerden yoksundur.

Detaylı

VÜCUT KİTLE İNDEKSİNİN ORTA KULAK REZONANS FREKANSINA ETKİSİ

VÜCUT KİTLE İNDEKSİNİN ORTA KULAK REZONANS FREKANSINA ETKİSİ T.C. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI ODYOLOJİ, KONUŞMA ve SES BOZUKLUKLARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI VÜCUT KİTLE İNDEKSİNİN ORTA KULAK REZONANS FREKANSINA ETKİSİ

Detaylı

KABLOSUZ YEREL ALAN AĞLARINDAN KAYNAKLANAN ELEKTROMANYETİK ALANIN, İŞİTME ÜZERİNE ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI DR. HASAN YILMAZ T.C.

KABLOSUZ YEREL ALAN AĞLARINDAN KAYNAKLANAN ELEKTROMANYETİK ALANIN, İŞİTME ÜZERİNE ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI DR. HASAN YILMAZ T.C. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İSTANBUL OKMEYDANI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KULAK-BURUN-BOĞAZ KLİNİĞİ ŞEF: DOÇ. DR. İLHAN TOPALOĞLU KABLOSUZ YEREL ALAN AĞLARINDAN KAYNAKLANAN ELEKTROMANYETİK ALANIN, İŞİTME

Detaylı

ODYOLOJİ DE KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR

ODYOLOJİ DE KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR ODYOLOJİ DE KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR Özet: İşitme kaybı tanısının konulması, işitme kayıplı bireylere cihaz uygulanması ve uygun rehabilitatif yaklaşım konusunda yönlendirilmesi açısından Odyoloji biliminin

Detaylı

EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller. Uzm Dr Pınar Gelener

EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller. Uzm Dr Pınar Gelener EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller Uzm Dr Pınar Gelener Genel Bilgiler Sinir ve kas hücreleri elektrik üretebilen, dışarıdan elektrik ile uyarılabilen ve elektriği iletebilen dokulardır

Detaylı

YAŞA BAĞLI İŞİTME KAYIPLARINDA İŞİTME CİHAZI KULLANIMININ İŞİTSEL ALGI VE YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNE ETKİLERİ

YAŞA BAĞLI İŞİTME KAYIPLARINDA İŞİTME CİHAZI KULLANIMININ İŞİTSEL ALGI VE YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNE ETKİLERİ T.C. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI ODYOLOJİ, KONUŞMA VE SES BOZUKLUKLARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YAŞA BAĞLI İŞİTME KAYIPLARINDA İŞİTME CİHAZI KULLANIMININ

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN KAS (MUSCLE) Hareket sisteminin aktif elemanları kaslardır. Kasın Latincesi, küçük fare anlamına gelen Musculus sözcüğüdür.

Detaylı

UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ

UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ Ses maddesel ortamdan oluşan periyodik dalgalanmalardır. Sıkışma ve genleşme periyodları vardır. Bu nedenle ses enerjisinin iletilmesi için madde ortamına gereksinim vardır. Havada

Detaylı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Doğal seyir & Prognoz Tedavi edilmezse uzun dönemde ekstremite

Detaylı

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI Prof. Dr. HALDUN İPLİKÇİOĞLU İmplant vakaları neden sınıflandırılmalıdır? İmplantoloji yüksek düzeyde bilgi ve deneyim gerektiren bir alandır. Bu konuda çalışmalar

Detaylı

Ünite. Dalgalar. 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları

Ünite. Dalgalar. 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları 7 Ünite Dalgalar 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları SES DALGALARI 3 Test 1 Çözümleri 3. 1. Verilen üç özellik ses dalgalarına aittir. Ay'da hava, yani maddesel bir ortam olmadığından sesi

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 COLUMNA VERTEBRALİS 2 COLUMNA VERTEBRALİS 1) Columna vertebralis pelvis üzerine merkezi olarak oturmuş bir sütuna benzer ve destek vazifesi görerek vücudun dik durmasını

Detaylı

KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kasların regenerasyon yeteneği yok denecek kadar azdır. Hasar gören kas dokusunun yerini bağ dokusu doldurur.

KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kasların regenerasyon yeteneği yok denecek kadar azdır. Hasar gören kas dokusunun yerini bağ dokusu doldurur. KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER Canlılığın belirtisi olarak kabul edilen hareket canlıların sabit yer veya cisimlere göre yer ve durumunu değiştirmesidir. İnsanlarda hareket bir sistemin işlevidir. Bu işlevi

Detaylı

T.C SAĞLIK BAKANLIĞI ŞİŞLİ ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ I.KULAK-BURUN-BOĞAZ VE BAŞ-BOYUN CERRAHİSİ KLİNİĞİ ŞEF: DOÇ. DR.

T.C SAĞLIK BAKANLIĞI ŞİŞLİ ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ I.KULAK-BURUN-BOĞAZ VE BAŞ-BOYUN CERRAHİSİ KLİNİĞİ ŞEF: DOÇ. DR. T.C SAĞLIK BAKANLIĞI ŞİŞLİ ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ I.KULAK-BURUN-BOĞAZ VE BAŞ-BOYUN CERRAHİSİ KLİNİĞİ ŞEF: DOÇ. DR. SUAT TURGUT KOBAYLARDA DEHİDRASYONUN İÇ KULAK ÜZERİNE ETKİSİNİN DİSTORSİYON

Detaylı

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan oluşur. Bu kemik ve kıkırdak yapılar toraks kafesini

Detaylı

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI KBB-001: KBB Ab.D. KBB nin temelleri Teorik Dersleri KBB-002: KBB Ab.D. Seminer, Makale ve Olgu tartışması saati KBB-003: KBB Ab.D. KBB

Detaylı

GÜRÜLTÜDEN KORUNMA. http://www.isguvenligirehberi.com/

GÜRÜLTÜDEN KORUNMA. http://www.isguvenligirehberi.com/ GÜRÜLTÜDEN KORUNMA SES VE GÜRÜLTÜ SES GÜRÜLTÜ Havada dalgalar şeklinde hareket eden titreşimler İnsan kulağına hoş ve uyumlu gelen titreşimler İstenmeyen, rahatsız edici ve işitme sistemi için tehlikeli

Detaylı

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ ANABİLİM DALI

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ ANABİLİM DALI T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ ANABİLİM DALI Kliniğimizde Koklear İmplant Ameliyatı Olmuş Hastaların İmplant Yaşına Göre İşitsel Performanslarının

Detaylı

GUİNEA PİGLERDE TOPİKAL RİFAMİSİN UYGULANIMININ OLASI OTOTOKSİK ETKİSİNİN ELEKTROFİZYOLOJİK VE ULTRASTRÜKTÜREL OLARAK ARAŞTIRILMASI

GUİNEA PİGLERDE TOPİKAL RİFAMİSİN UYGULANIMININ OLASI OTOTOKSİK ETKİSİNİN ELEKTROFİZYOLOJİK VE ULTRASTRÜKTÜREL OLARAK ARAŞTIRILMASI T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Prof. Dr. Muhsin KOTEN GUİNEA PİGLERDE TOPİKAL RİFAMİSİN UYGULANIMININ OLASI OTOTOKSİK ETKİSİNİN ELEKTROFİZYOLOJİK

Detaylı

Santral (merkezi) sinir sistemi

Santral (merkezi) sinir sistemi Santral (merkezi) sinir sistemi 1 2 Beyin birçok dokunun kontrollerini üstlenmiştir. Çalışması hakkında hala yeterli veri edinemediğimiz beyin, hafıza ve karar verme organı olarak kabul edilir. Sadece

Detaylı

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ ANEURYSM (ANEVRİZMA) Arteriyel sistemindeki lokalize bir bölgeye kan birikmesi sonucu şişmesine Anevrizma denir Gerçek Anevrizma : Anevrizma kesesinde Arteriyel duvarların üç katmanını kapsayan Anevrizma

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE 1 TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE GİRİŞ : Bir yaralı, hasta ya da kazazedeye ilk yardım yapabilmek ya da herhangi bir yardımda bulunabilmek için, öncelikle gerekenlerin doğru yapılabilmesi için, insan

Detaylı

TEBLĠĞ Sosyal Güvenlik Kurumundan: 2008 YILI SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ

TEBLĠĞ Sosyal Güvenlik Kurumundan: 2008 YILI SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ 31 Aralık 2008 ÇARġAMBA Resmî Gazete Sayı : 27097 (7Mükerrer) 2008 YILI SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA ĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR 29/9/2008 tarihli ve 27012 sayılı birinci mükerrer Resmi

Detaylı

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İÇ KULAK ANOMALİSİZ KOKLEAR İMPLANTLI ÇOCUKLARDA ELEKTRİKSEL UYARILMIŞ İŞİTSEL BEYİNSAPI POTANSİYELLERİ VE İŞİTSEL AKSİYON POTANSİYELLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Detaylı

Adım adım Koklear implantasyon. Çünkü ses önemlidir

Adım adım Koklear implantasyon. Çünkü ses önemlidir Adım adım Koklear implantasyon Çünkü ses önemlidir İçindekiler Giriş... 3 İşitme duyusu nasıl çalışır?... 4 İşitme kaybının tipleri... 5 Koklear implant nedir?... 6 Koklear implant nasıl çalışır?... 7

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media)

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media) Orta Kulak İltihabı (Otitis Media) Orta Kulak Neresidir : Kulak; Dış, Orta ve İç kulak olmak üzere 3 kısma ayrılarak incelenir.dış kulak yolunun sonunda kulak zarı bulunur. Kulak zarı dış ve orta kulağı

Detaylı

Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi. Prof.Dr.Nurselen TOYGAR

Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi. Prof.Dr.Nurselen TOYGAR Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi Prof.Dr.Nurselen TOYGAR Çiğneme Kasları Masseter İç pterigoid Dış pterigoid Temporal Suprahyoid kaslar digastrik, geniohyoid ve stylohyoid Çeneyi Kapatan Kaslar Masseter

Detaylı

ORGANUM VESTİBULOCOCHLEARE İŞİTME VE DENGE ORGANI AURİS-KULAK. Prof. Dr. S. Ayda DEMİRANT

ORGANUM VESTİBULOCOCHLEARE İŞİTME VE DENGE ORGANI AURİS-KULAK. Prof. Dr. S. Ayda DEMİRANT ORGANUM VESTİBULOCOCHLEARE İŞİTME VE DENGE ORGANI AURİS-KULAK Prof. Dr. S. Ayda DEMİRANT Kulak yaşadığımız ortamdan ses dalgalarını toplayıp, bu dalgaların meydana getirdiği uyartıları işitme merkezine

Detaylı

DENEYSEL İNTRATİMPANİK STEROİD

DENEYSEL İNTRATİMPANİK STEROİD T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Doç. Dr. Recep YAĞIZ DENEYSEL İNTRATİMPANİK STEROİD UYGULAMASININ KOKLEA FONKSİYONLARI ÜZERİNE ETKİSİNİN ELEKTROFİZYOLOJİK

Detaylı

C Seviyesinin Objektif Tanımı

C Seviyesinin Objektif Tanımı C Seviyesinin Objektif Tanımı Odyoloji Tanı Merkezi - İstanbul Objektif Testlerle Belirlenmeye Çalışılan Parametreler Aktif elektrot sayısı Uyarım hızı T/C Seviyesi Güvenli uyarım sınırı Program modu T/C

Detaylı

VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI. 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar)

VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI. 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar) VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar) 1)BAŞ a)yüz b)kranium (Kafatası) 2) GÖVDE a)toraks (Göğüs kafesi) b)karın 3) EKSTREMİTELER a)üst ekstremiteler b)alt ekstremiteler

Detaylı

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ Biyoloji dersinden 8.sınıflar için Belediye Yarışması TOPLAM PUAN 100 Çözümler 1. Verilen resimde insan vücuduna bulunan dokuz tane organik sistem gösterilmiştir. Her birinin

Detaylı

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM III TEMEL YAŞAM DESTEĞİ

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM III TEMEL YAŞAM DESTEĞİ Sağlık Bülteni İLK YARDIM ODTÜ G. V. ÖZEL MERSİN İLKÖĞRETİM OKULU Ocak 2014 SOLUNUM ve KALP DURMASI NEDİR? BÖLÜM III TEMEL YAŞAM DESTEĞİ Solunum durması: Solunum hareketleri durunca, vücuda yaşamak için

Detaylı

Ses Dalgaları. Test 1 in Çözümleri

Ses Dalgaları. Test 1 in Çözümleri 34 Ses Dalgaları 1 Test 1 in Çözümleri 3. 1. 1 Y I. Sonar II. Termal kamera 2 Z 3 Sesin yüksekliği ile sesin frekansı aynı kavramlardır. Titreşen bir telin frekansı, telin gerginliği ile doğru orantılıdır.

Detaylı

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde Artroskopi nedir? Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde çeşitli tedavileri uyguladıkları bir cerrahi prosedürdür. Artroskopi sözcüğü latince arthro (eklem)

Detaylı

KULAK HİSTOLOJİSİ ve GELİŞİMİ

KULAK HİSTOLOJİSİ ve GELİŞİMİ KULAK HİSTOLOJİSİ ve GELİŞİMİ Kulak üç kısımdan oluşur: 1. Dış Kulak: Kulak kepçesi ve dış kulak yolu 2. Orta Kulak 3. İç Kulak Kulak Kepçesi Her tarafı deri ile örtülüdür Temelinde elastik kıkırdak

Detaylı

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ Yazar Ad 145 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma işitme organında da görülür ve bu arada işitme duyusu da gün geçtikçe zayıflar. Yaşlılığa bağlı olarak gelişen

Detaylı

ÖN ÇÖKTÜRME HAVUZU DİZAYN KRİTERLERİ

ÖN ÇÖKTÜRME HAVUZU DİZAYN KRİTERLERİ ÖN ÇÖKTÜRME HAVUZU DİZAYN KRİTERLERİ Ön çöktürme havuzlarında normal şartlarda BOİ 5 in % 30 40 ı, askıda katıların ise % 50 70 i giderilmektedir. Ön çöktürme havuzunun dizaynındaki amaç, stabil (havuzda

Detaylı

CORTEX CEREBRİDEKİ MERKEZLER. Prof.Dr.E.Savaş HATİPOĞLU

CORTEX CEREBRİDEKİ MERKEZLER. Prof.Dr.E.Savaş HATİPOĞLU CORTEX CEREBRİDEKİ MERKEZLER Prof.Dr.E.Savaş HATİPOĞLU Cortex cerebri Duyu bölgeleri ;duyuların alındığı bölgeler Motor bölgeler ; hareketlerin istek doğrultusunda başlatıldığı veya sonlandırıldığı bölgeler

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ölçme Değerlendirme ve Açıköğretim Kurumları Daire Başkanlığı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ölçme Değerlendirme ve Açıköğretim Kurumları Daire Başkanlığı T.C. MİLLÎ EĞİTİM BKNLIĞI EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ölçme Değerlendirme ve çıköğretim Kurumları Daire Başkanlığı KİTPÇIK TÜRÜ T.C. SĞLIK BKNLIĞI PERSONELİNİN UNVN DEĞİŞİKLİĞİ SINVI 25. GRUP:

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI Canlılar hayatsal faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için ATP ye ihtiyaç duyarlar. ATP yi ise besinlerden sağlarlar. Bu nedenle

Detaylı

DUYSEL İŞİTME DÜNYASI

DUYSEL İŞİTME DÜNYASI DUYSEL İŞİTME DÜNYASI KLİNİK ODYOLOJİDE MASKELEME YÖNTEMLERİ Klinik odyolojide maskeleme, uygulanması koşullara bağlı olarak değişkenlik gösteren bir yöntemdir. Doğru uygulanmadığında test Dr.Mehmet Akşit,

Detaylı

Columna vertebralis (omurga); vücudun arka ve orta kısmında yer alır, kemikten ve kıkırdaktan oluşur ve içinde omuriliği barındırır.

Columna vertebralis (omurga); vücudun arka ve orta kısmında yer alır, kemikten ve kıkırdaktan oluşur ve içinde omuriliği barındırır. Columna vertebralis (omurga); vücudun arka ve orta kısmında yer alır, kemikten ve kıkırdaktan oluşur ve içinde omuriliği barındırır. İskeletin önemli bir bölümüdür ve temel eksenidir. Sırt boyunca uzanır

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI DR.SADİ KONUK EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ KLİNİĞİ ŞEF: A.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI DR.SADİ KONUK EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ KLİNİĞİ ŞEF: A. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI DR.SADİ KONUK EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ KLİNİĞİ ŞEF: A.Okan GÜRSEL BENİGN PAROKSİSMAL POZİSYONEL VERTİGO TEDAVİSİNDE EPLEY MANEVRASININ

Detaylı

Dr. Ayşin Çetiner Kale

Dr. Ayşin Çetiner Kale Dr. Ayşin Çetiner Kale N. Accessorius (XI) ÖVE lifler (brankiyal motor) içeren n. accessorius, radix cranialis ve radix spinalis olmak üzere iki kısımdan oluşur. Radix cranialis, nucleus ambiguus'un kaudal

Detaylı

Duysal Sistemlerin Genel Özellikleri, Duysal Reseptörler. Dr. Ersin O. Koylu E. Ü. Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı

Duysal Sistemlerin Genel Özellikleri, Duysal Reseptörler. Dr. Ersin O. Koylu E. Ü. Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Duysal Sistemlerin Genel Özellikleri, Duysal Reseptörler Dr. Ersin O. Koylu E. Ü. Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Bir Hint Hikayesi: Altı Kör Adam ve Fil DUYSAL UYARAN DUYSAL UYARANIN SİNİR SİNYALLERİNE

Detaylı

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan oluşur. Bu kemik ve kıkırdak yapılar toraks kafesini

Detaylı

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi) OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi) Otonom sinir sitemi iki alt kısma ayrılır: 1. Sempatik sinir sistemi 2. Parasempatik sinir sistemi Sempatik ve parasempatik sistemin terminal nöronları gangliyonlarda

Detaylı

Şaşılık cerrahisi onam formu

Şaşılık cerrahisi onam formu Göz kaymasının düzeltilmesi hasta açısından isteğe bağlı yapılan bir cerrahi o lup zorunlu değildir. Şaşı doğan bebeklerde en iyi düzeltme zamanı 6 ay ile 18 ay arasındadır. Erken yapılan cerrahi iki gözün

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez II.Hayvansal Dokular Hayvanların embriyonik gelişimi sırasında Ektoderm, Mezoderm ve Endoderm denilen 3 farklı gelişme tabakası (=germ tabakası) bulunur. Bütün hayvansal dokular bu yapılardan ve bu yapıların

Detaylı

SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bi

SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bi SES FĠZĠĞĠ SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bir ortama ihtiyaç duymazlar ve boşlukta da

Detaylı

Kulağın anatomik yapısı ÇEVRE FAKTÖRLERĐNĐN. iş yerinde çevre faktörleri. klima aydınlatma gürültü mekanik titreşimler ve zararlı maddeler

Kulağın anatomik yapısı ÇEVRE FAKTÖRLERĐNĐN. iş yerinde çevre faktörleri. klima aydınlatma gürültü mekanik titreşimler ve zararlı maddeler ÇEVRE FAKTÖRLERĐNĐN ĐŞ YAŞAMINA ETKĐSĐ iş yerinde çevre faktörleri klima aydınlatma gürültü mekanik titreşimler ve zararlı maddeler MAK4091 Ergonomi 1 Ses; SES elastik bir ortam olan havada, mekanik titreşimlerden

Detaylı

ÇOKLU FREKANS TİMPANOMETRİ ÖLÇÜMLERİNİN UÇUCULARDA VE UÇUCU ADAYLARINDA KARŞILAŞTIRILMASI

ÇOKLU FREKANS TİMPANOMETRİ ÖLÇÜMLERİNİN UÇUCULARDA VE UÇUCU ADAYLARINDA KARŞILAŞTIRILMASI T.C. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI ODYOLOJİ VE KONUŞMA SES BOZUKLUKLARI BÖLÜMÜ ÇOKLU FREKANS TİMPANOMETRİ ÖLÇÜMLERİNİN UÇUCULARDA VE UÇUCU ADAYLARINDA

Detaylı

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir!

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! On5yirmi5.com Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! Mevsim değişimlerinde geniz akıntısı, burnunuzda tıkanıklılık ve bağ ağrılarınızdan şikayetiniz varsa, üst solunum yolu enfeksiyonlarınız 10

Detaylı