JEANNE SIAUD-FACCHIN Üstün Zekâlı Çocuğa Yardım

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "JEANNE SIAUD-FACCHIN Üstün Zekâlı Çocuğa Yardım"

Transkript

1 JEANNE SIAUD-FACCHIN Üstün Zekâlı Çocuğa Yardım

2 JEANNE SIAUD-FACCHIN 1957 yılında Avignon da doğdu. Paris X Nanterre Üniversitesi Psikoloji Bölümü nde doktora eğitimini tamamladıktan sonra çeşitli hastanelerde çalışarak çocuk ve ergen psikolojisi alanında uzmanlaştı te öğrenme bozukluklarını tedavi amacıyla, daha sonra Fransa nın pek çok şehrinde şubeleri açılan Cogito Z adlı terapi merkezini kurdu. Okulda karşılaşılan zorluklar, zekâ, başarı, meditasyon konularında eserler yayımlayan yazarın Üstün Zekâlı Çocuğa Yardım kitabı alanında referans olarak kabul ediliyor. L Enfant surdoué: L aider à grandir, l aider à réussir Éditions Odile Jacob İletişim Yayınları 2576 Psykhe 25 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2018, İstanbul DİZİ EDİTÖRÜ Bahar Siber KAPAK Suat Aysu UYGULAMA Hüsnü Abbas DÜZELTİ Bahri Özcan BASKI Ayhan Matbaası SERTİFİKA NO Mahmutbey Mahallesi, Devekaldırımı Caddesi, Gelincik Sokak, No: 6/3 Bağcılar, İstanbul Tel: Faks: CİLT Güven Mücellit SERTİFİKA NO Mahmutbey Mahallesi, Devekaldırımı Caddesi, Gelincik Sokak, Güven İş Merkezi, No: 6, Bağcılar, İstanbul, Tel: İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Binbirdirek Meydanı Sokak, İletişim Han 3, Fatih İstanbul Tel: Faks: iletisim@iletisim.com.tr web:

3 JEANNE SIAUD-FACCHIN Üstün Zekâlı Çocuğa Yardım Okulda ve Hayatta Başarılı Olması İçin Ne Yapmalı? L Enfant surdoué L aider à grandir, l aider à réussir ÇEVİREN Z. Canan Özatalay

4

5 Her çeşit Zebra ya... Bana bir şeyler öğretmiş, yardımcı olmuş, eşlik etmiş ve destek olmuş herkese, onlar kendilerini bilirler.

6

7 İÇİNDEKİLER YENİ BASKIYA ÖNSÖZ... 9 GİRİŞ...13 BİRİNCİ BÖLÜM TANIM MESELESİ...17 İKİNCİ BÖLÜM ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUĞUN KİŞİLİĞİ...25 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUĞUN DÜŞÜNME TARZI...65 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUK VE OKUL BEŞİNCİ BÖLÜM GÜNDELİK HAYATTA ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUK ALTINCI BÖLÜM ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUĞU AYIRT ETMEMİZE YARAYAN İŞARETLER YEDİNCİ BÖLÜM PSİKOLOJİK DEĞERLENDİRME...193

8 SEKİZİNCİ BÖLÜM NE DEMEK GEREKİR? DOKUZUNCU BÖLÜM ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUKTA GÖRÜLEBİLEN PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR EK PSİKOLOJİK TESTLER HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN KAYNAKÇA...269

9 YENİ BASKIYA ÖNSÖZ K itabın yeni baskısına gerçekten sevindim. Bu kitap çok sıcak ve coşkulu bir şekilde karşılandı. Ümit ettiğim gibi, ebeveynlerin küçük zebra larını daha fazla anlamasını ve onlara eşlik etmesini, eğitimcilerin bu değişik ve ilginç öğrencileri daha iyi ayırt etmesini, uzmanların tanılarını zenginleştirmesini, hatta kimilerinin, bu çocuk ve ergenlerin son derece kendine has özelliklerini keşfetmesini sağladı. Genel olarak zihniyetler azıcık değişti. Bu çocuklar daha çok tanındı, daha çok anlaşıldı, daha çok kabul edildi. Kuşkusuz kat edilecek daha çok yol var ama biraz biraz ilerleniyor. Fransız Milli Eğitim Bakanlığı nın Aralık 2009 da Resmî Gazete de yayınlanan bir tebliği, tüm eğitim kurumlarının dikkatini sınıflarda bu tür çocukların varlığına ve okul müfredatlarını onların ihtiyaçlarına uydurma gerekliliğine çekti. Özellikle de hızlandırılmış eğitim gerekli olduğunda. Bunun her zaman sonuç vermediği doğru ama elde resmî bir metnin olması, pedagoglarla konuyu tartışmak gerektiğinde daha etkili oluyor. Medya da çalışmamıza destek oldu: Bu çocuklarla ilgili pek çok yayın, röportaj ve makaleye yer veril- 9

10 di. Bu iş her zaman kuralına uygun yapılmadı, bazen sansasyon uyandırmak istendi ama hiç kuşkusuz ebeveynlerin üstün zekâlı çocukları hakkında konuşmak konusunda artık ek bir zorluk yaşamamasını sağladı. Bugün muhatapların büyük bir kısmı artık bu çocuk profilini tanıyor ve kendilerine yönelik tepkilerin şiddeti azaldı. Tümden ortadan kalkmadı, doğru ama gerçekten durum daha iyi. Bardağın dolu tarafına bakalım... Son olarak, ilk kez bu kitapta kullanmış olduğum zebra terimi daha sonra pek çok yerde kullanıldı! Büyük sürpriz! Hepsi de yan anlamlar içeren çeşitli adlandırmalar (üstün zekâlı, erken gelişmiş, zihinsel olarak erken gelişmiş, hatta halen en çok kullanılan terim olan ama çocuğun elindekini mutlaka kullanması gerektiğini zımnen ifade eden yüksek potansiyelli... Fazladan aşırı bir psikolojik yük değil midir bu?) meselesinden kurtulmak için bu çocukları üzerinde fazla düşünmeden böyle adlandırmıştım. Bugün çok sayıda blog, tartışma forumu, okul, ebeveyn, öğretmen, uzman... küçük ve büyük üstün zekâlıları nitelemek için açık bir şekilde zebra lardan bahsediyor. Bazen anlam kaymaları oluyor ama başlangıçtaki anlamdan hafifçe uzaklaşma popülerleşmeye özgü bir şey değil midir zaten? Dolayısıyla bu önsözde, benim adlandırdığım şekliyle zebra nın, gerek zihinsel gerek duygusal bakımdan bu kitapta betimlemiş olduğum kişilere denk düştüğünü ve tüm aşırı duyarlı kişiler, sağ beyinliler, özel çocuklar için kullanılmayacağını hatırlatayım. Bu baskıyla ilgili son bir söz: Bu yapıtı ve özellikle de artık kullanılmayan psikolojik testlerle ilgili bölümü güncellememe imkân veren Odile Jacob a içtenlikle teşekkür ederim! Gözden geçirilmiş bu kitap sizin için! Kalpten bağlı olduğum, kendileri için tutkuyla, coşkuyla, yaratıcılıkla mücadele ettiğim ve çırpındığım, yaşadıkları güçlükler, kimi 10

11 zaman da acılar karşısında öfkelendiğim ama ışıklı kişilikleri hep orada duran tüm bu çocuk ve ergenlerle ilgili paylaşımlarımızı ve fikir alış verişimizi sürdürmek benim açımdan çok büyük bir zevk. Bu amaçla, yakın zamanda, okulda karşılaşılan güçlüklerin tanısı ve tedavisinde uzmanlaşmış Cogito Z ile Zebra Surdoué [Üstün Zekâlı Zebra] Derneği ni kurdum. Hedef hep aynı: Mutlu ve kendini gerçekleştiren yetişkinler olabilmeleri için bu çocukların ve ergenlerin ihtiyaçlarını olabildiğince karşılamak! 11

12

13 GİRİŞ Hanımefendi, üstün zekâlı olmaktan kurtulmak isterdim. Ne demek istediğini açıklar mısın? Diyorum ki artık üstün zekâlı olmak istemiyorum, bu benim canımı sıkıyor. Canını sıkan nedir? Herkes gibi olmak istiyorum, farklı olmak istemiyorum! Ludovic, 7,5 yaşında Üstün zekâlı olmak, farklı bir sistem içinde düşünmek ve özel bir zekâ biçimine sahip olmak demektir. Ayrıca kişiliğe damgasını vuran aşırı bir hassasiyet ve duygusallıkla büyümek demektir. Muğlak terminolojiye rağmen o, fazlası olan bir çocuk ya da her şeye sahip bir deha değildir. Mitlerin hayatı zordur! Bugün üstün zekâlılardan giderek daha fazla bahsediliyor. İlgi çektikleri kadar rahatsız da eden bu farklı çocuklarla ilgili bir makale ya da program yayınlanmadan geçen tek bir ay yok. Eskiye nazaran sayıları daha fazla olmayan ama daha çok fark edilen üstün zekâlılar, Fransa da nüfusun % 2,1 ini, yani okul yaşındaki çocukların yaklaşık ini temsil ediyor. 13

14 Bununla birlikte medyatikleşmelerine, çocuklarının okulda yaşadığı güçlükler ve psikolojik zorluklar karşısında çaresiz kalan ebeveynlerin taleplerine rağmen, üstün zekâlılar psikologlar, eğitimciler, araştırmacılar tarafından pek iyi tanınmıyorlar. Eğitim sisteminde okulun, farklılığı içinde her öğrenciyle ilgilenmesi gerektiğini belirten yasa maddelerine rağmen, eğitimcilere henüz hiçbir özel eğitim verilmedi ve okullar, bu çok farklı çocukları yönetme ve başarılı olmalarını sağlamada yetersiz kaldıklarını itiraf ediyorlar. O halde, diğerleri gibi olmayan bu çocuklar kimdir? Ne hissederler? Farklılıklarını nasıl yaşarlar? Üstün zekâlıların çoğu, tıpkı üstün zekâlı olmaktan kurtulmak isteyen küçük Ludovic gibi, diğer çocukların yanı sıra yetişkinlerin de saldırıları nedeniyle büyük acı duyuyor. Farklılık rahatsız ediyor ve korkutuyor. Reddetme, en ani tepki olmayı sürdürüyor. Kimliği kabul edilmez ve saldırıya uğrarken, insan nasıl yaşayabilir ve büyüyebilir? Nasıl istikrarlı bir kimlik inşa edebilir? Neden bunca kişi büyük bir narsistik acıyla yaşıyor? Niçin onca üstün zekâlı çocuk okulda başarısız oluyor? Tanı konulmuş öğrencilerin % 45 inin sınıfta kalması ve % 20 sinin liseyi bitirememesi nasıl açıklanabilir? Zekânın ve yeteneğin bu şekilde ziyan edilmesi kabul edilebilir mi? Bu kitabın üç hedefi vardır: 14 Halen mevcut olan bilimsel ve klinik bilgileri sunmak. Üstün yetenekli çocuğun zihinsel işleyiş ve duygulanım özelliklerine olabildiğince eksiksiz bir şekilde ışık tutmak. Farklılığı açıklamak. Ebeveynlerin yanı sıra, bu çocuklarla yüz yüze gelen kişilere (eğitimciler, psikologlar, doktorlar...) onlara daha fazla yardım ve eşlik edebilmeleri için bu çocukları daha iyi anlamalarına yardımcı olmak.

15 Herkesçe ulaşılabilir bir araç olması düşünülen bu kitabın, bu çocuklar hakkındaki bilgimizi zenginleştirmek, onlara hayatta başarılı olma şansını vermek için en uygun yollar üzerine düşünmek ve deneyimlerimizi paylaşmak amacıyla buluşmak ve görüş alışverişinde bulunmak için bir vesile olmasını da diliyorum. Bu çalışmada üzerinde durulan birçok noktanın kuşkusuz tüm çocukları ilgilendirdiğinin altını çizmek isterim. Ne var ki, üstün zekâlı çocuklar için hepsi daha şiddetlidir ve genellikle ciddi bir boyut alır. 15

16

17 BİRİNCİ BÖLÜM TANIM MESELESİ ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUK KİMDİR? Bir gösterge: Ortalamanın epey üzerinde bir IQ Üstün zekâlı çocuk, özel eyleme özelliklerinin yanı sıra, hissedilir ölçüde yüksek bir zihinsel potansiyele sahip bir çocuktur. Ancak eksiksiz bir psikolojik değerlendirme, etkili ve nesnel bir şekilde bu çocukları belirlemeye imkân verir. Standart ve geçerli kabul edilen zekâ testlerinde 130 civarında bir IQ düzeyi genellikle dikkate alınır. IQ bir zekâ ölçüsü değildir ama bir çocuğun zihinsel işleyişini aynı yaştaki bir başka çocuğunkiyle karşılaştırmaya imkân veren bir zihinsel kapasite değerlendirmesidir. Testte yüksek bir IQ sonucu elde etmek, tanı koymak için kaçınılmaz ama yetersiz bir koşuldur. Yüksek bir IQ, üstün zekâlı olma olasılığından farklı ihtimallerı ifade edebilir. IQ tanıya kılavuzluk edecek ve onu yönlendirecek ama başka etkenlerle ve klinik bulgularla tamamlanması gereken bir gösterge olarak düşünülmelidir. 17

18 130 un üzerinde bir IQ, tanıya kılavuzluk eden bir göstergedir. Sonuç tek başına bir anlam ifade etmez. Rakamsal veri yeterli değildir. Üstün zekâlı çocuk tanısı, ancak başka tamamlayıcı klinik unsurların ve araştırma verilerinin desteğiyle konabilir. Bu genel bir tanıdır. Zekâ kişiliğimizin sadece bir bileşenidir. Zekâmızla tanımlanmayız ama zihnimizin çalışma şekli kişiliğimizin tamamıyla bütünleşir ve ona özel bir renk katar. Tersinden, zekâmızın biçimi kişiliğimize damgasını vurur. Zihinsel ve duygusal bakımdan ayırt edici özellikler Üstün zekâlı bir çocukla sadece yüksek zihinsel potansiyele sahip bir çocuğu birbirine karıştırmamak için bu özelliklerin bilinmesi ve iyi anlaşılması gerekir. Üstün zekâlı çocuk, kişiliğinin bütünü içinde düşünülmelidir. 18 Zihinsel bakımdan, üstün zekâlı çocuk zekâsının özel biçimiyle diğerlerinden ayrılır. Önemli olan, nicel ölçü değil, nitel yandır. Üstün zekâlı olmak, diğerlerinden daha zeki olmak demek değil, farklı bir düşünme biçimiyle ve akıl yürütme yapısıyla hareket etmek demektir. Üstün zekâlı çocuğun zekâsı farklıdır. Bu özelliği, hem okula hem topluma uyum sağlamasını genellikle güçleştirir. Duygusal bakımdan, üstün zekâlı çocuk çevresindekilere sürekli açık, çok sayıda alıcıya sahip, aşırı duyarlı bir çocuktur. Üstün zekâlı çocuk, çevreden gelen tüm bilgileri olağanüstü bir keskinlikle algılar ve analiz eder; başkalarının duygusal durumunu büyük bir ustalıkla hissetme şaşırtıcı yeteneğine sahiptir. Adeta bir sünger olan üstün zekâlı çocuk, oldum olası, yaşaması,

19 bütünleştirmesi ve oluşturması genellikle kendisine güç gelen çok sayıda duygunun, duyumun ve bilginin tam anlamıyla saldırısı altındadır. Çocuk duygusal uyaranlarla dolu çevreyle arasına mesafe koyarak bunlardan korunmaya çalışır ve kendi duygularından kopar. Bu hareket biçimi, bu çocukların duygusal gelişimini zayıflatır ve onları psikolojik açıdan kırılgan hale getirir. Düşünce tarzının ve duygusal işleyişinin biricikliği, üstün zekâlı çocuğu karakterize eder. Üstün zekâlı çocuk, farklı bir çocuktur. Potansiyel olarak çok zengin olan zihinsel ve psikolojik kaynakların bütünüyle gelişebilmesi için, üstün zekâlı çocuğun kendisini karakterize eden bu iki eyleme biçimi içinde doğru anlaşılması gerekir. ÜSTÜN ZEKÂLI OLARAK DOĞMAK YA DA DOĞMAMAK İnsan neden üstün zekâlı olur? Burada bizi birbirimizden ayıran özelliklerin çoğu gibi, genetik olarak programlanmış bir bileşen söz konusudur. Birinin mavi gözleri, diğerinin kıvırcık saçları, bir diğerinin kalın sesi vardır... Ama dikkat! Genetik demek programlanabilir demek değildir! Bu bir ihtimal, tamamen şansa bağlı bir rastlantı yasası meselesidir. Genlerin nasıl kombine olacağı asla öngörülemez. Zekâ tarzımız, kimliğimizin bir bileşenidir ama başlangıçtaki potansiyelimiz her zaman kullanılamayabilir. Sözgelimi kusursuz bir sporcu olabilecek fizikisel yeteneğe sahip olayım, eğer kullanmazsam bu yetenek kendini göstermeyecektir. Ama sürekli antrenman yaparsam çok verimli hale gelecektir. Ama ancak potansiyelimin maksimum noktası kadar, daha ötesinde değil. Bu prensip, zekâda da aynıdır. Zekâmız, işletildiği ölçüde keskinleşir ve daha etkili hale gelir. İnsan büyük bir zekâya sahip olabilir ama onu kullanmaya- 19

20 bilir. Zihinsel performans en üst düzeye getirilebilir ama kişiyi bilgiye boğarak bir üstün zekâlı yaratmak mümkün değildir. Bu, en iyi durumda, çocuğun zengin bir bilgi hazinesine sahip olmasına imkân verir; en kötü durumda ise, ağır psikolojik bozukluklara yol açma tehlikesi vardır. Her zekânın aşılamayacak sınırları vardır. Üstün zekâlının zekâ tipi, asla dış müdahalelerle kazanılamaz. Buna ya sahipsinizdir ya da değilsinizdir, bu kadar. Üstün zekâlı olmanın sosyokültürel ortamla bir ilgisinin olmadığını da hatırlatalım. Her sosyal kategoride üstün zekâlılar görülebilir. Ama zekâya değer verilen bir ortamda zihinsel potansiyelini kullanmak daha kolaydır, eşitsizlik işte buradadır. Üstün zekânın kaynağı neden hep sorulur? Çünkü mitlerden kolay vazgeçilmez ve şu fazla ve üzerinde fikri, geri ve eksik fikrinden çok daha rahatsız edicidir. Zihinsel engelli çocukların varlığı ya da engelin genetik yapısı hiçbir zaman sorgulanmaz! Hayıflanılsa da, bu kendinden menkul ve kabul edilebilir bir şeydir. Zihinsel engelli doğulabilir ama üstün zekâ, ne büyük adaletsizlik, ne büyük sefalettir! Üstün zekâlı çocuğun farklılığını ve ona özgü güçlükleri kabul etmek, onunla ilgili basmakalıp düşünceleri adım adım değiştirmeyi sağlayacaktır. ÜSTÜN ZEKÂLI MI YOKSA ZİHİNSEL OLARAK ERKEN GELİŞMİŞ Mİ? Bu çocuklar için genellikle aynı anlamda kullanılan üstün zekâlı ya da zihinsel olarak erken gelişmiş adlandırmaları kullanılsa da, bu iki terim aynı gerçekliği karşılamaz ve aynı anlama gelmez. EGÇ şeklinde kısaltması yapılan zihinsel olarak erken gelişmiş çocuk teriminin, ideolojik ve politik olarak daha 20

21 kabul edilir olduğu için benimsendiğini akılda tutmak gerekir. Üstün zekâlı terimi, çok daha fazla yanlış inanış barındırır ve deha miti toplumsal bilinci huzursuz eder. Bununla birlikte zihinsel olarak erken gelişmiş, vaktinden önce kazanımlar elde etme ya da elde etmiş olma anlamına gelir. Erken gelişmiş çocuk, yaşına göre ileride olan çocuktur; diğer çocuklar onun düzeyine ya da kazanımlarına ancak birkaç yıl sonra ulaşacaktır. Böylece belirli bir gelişme çağına gelince ya da yetişkin olduğunda, en geridekiler en ileridekilere yetişecek, herkes yeniden aynı düzeye gelecektir. O halde zihinsel olarak erken gelişmişlikten, tıpkı erken ergenlik ya da erken konuşma gibi bahsedilebilir. Oysa üstün zekâlı çocuğu karakterize eden, diğerlerinden önde olması değil, zihinsel işleyişinin kendine has oluşu ve farklı düşünme biçimidir. 10 yaşındaki üstün zekâlı bir çocuk, 14 yaşındaki bir çocuk gibi, yani kronolojik yaşına göre dört yıl ileride düşünmez, 14 yaşındaki bir çocuğun hiçbir zaman düşünmeyeceği bir sistem içinde düşünür. Zihinsel olarak erken gelişmişlik terimi, bu çocukları anlamak açısından zararlı bir terimdir. Yaşlarının ötesinde olduklarını kabul etmek, zihinsel işleyişlerinin eşsizliğini ve onların öğrenme ve zekâ biçimlerine uygun bir pedagojiyi umursamadan, onlara diğerlerine göre daha erken bir zamanda kazanımlar elde etmeyi önermeye yol açar. Bu ayrıca, bu çocukların psiko-duygusal işleyişlerini tek başına olgunluk farkı bağlamında düşünmek anlamına gelir. Kolayca, zihinsel açıdan olgun olsa da, bu çocuğun hâlâ koca bir bebek olduğu anlaşılır! İlişkisel zorlukları ya da aşırı duygusallığı açıklamak için hemen olgunluk eksikliğinden bahsedilir. Bununla birlikte, bu hızlı basitleştirmenin aksine, üstün zekâlı çocuğun kişiliğindeki büyük zenginliği fark etmek şaşırtıcıdır. Olgunluktan bahsetmek, bir kez daha, bu çocukların kişiliğinin kendine has özelliklerinin dik- 21

22 kate alınmasını gölgeleyen ve gerçek kimliklerini maskeleyen zamansal bir farka neden olur. Daha da vahimi, bize, asla kim olduğunu bilmeden üstün zekâlı çocuğu anladığımız yanılsamasını yaşatır. Onun açısından, çevresindekilerin problemi anladıklarını sanmalarına rağmen aslında bunun çok uzağında olmaları tam bir tuzaktır. Güçlükleri anladığını sanan çevre tarafından hiç anlaşılamamasının yol açtığı yalnızlık genellikle çok sancılıdır. Bu, çocukla ilgili ona hiç uymayabilecek kararlar alınmasına yol açabilir. Üstün zekâlı terimi de bir o kadar talihsizdir çünkü etimolojik yapısı diğerlerinden daha fazla olma, diğerlerinden fazla zekâya/yeteneğe sahip olma ve bunun bir hediye (gift) olması fikrini içerir. Üstün zekâlı (surdoué) terimi, daha fazla zekâ/yetenek bahşedilmiş olanlar için kullanılan, Anglosakson gifted ya da supergifted teriminin çevirisidir. Kanada da yeni surdouement (üstün zekâlılık) sözcüğü giderek daha fazla kullanılıyor. Kimleri de hâlâ, yüksek IQ lu çocuktan ya da yüksek potansiyelli çocuktan bahsediyorlar. Tartışma tersinden tıpatıp aynıdır: Geri zekâlı çocuklardan bahsetmek kötü görülür ve kimi hassasiyetlere ters düşer. Bu yüzden, zihinsel geriliği olan çocuk, zekâ geriliği olan çocuk ya da zihinsel engelli çocuk denmesi tercih edilir. Mental gecikme 1 adlandırması da yanlıştır çünkü bu çocuk, birkaç yıl sonra diğerleriyle aynı düzeye ulaşacağı bir gecikme içinde değildir, bu düzey farkını asla kapatamayacaktır. Aynı öğrenme yöntemleri kullanılarak diğerleriyle aynı kazanımları sağlaması istenirse, bu çocuğa kendi yeteneklerini geliştirme imkânı verilmemiş olur. Geri zekâlı çocuk, kendisine onun öğrenme temposuna uygun bir eğitim 1 Türkçeye zekâ geriliği olarak çevrilen terimin birebir çevirisi zihinsel olarak gecikmiş, geride kalmış şeklindedir ç.n. 22

23 sunulduğu taktirde, öğrenmede yol kat edebilir. Bu çocukları her ne pahasına olursa olsun standart bir müfredata dahil etmeyi istemek, her tür ilerlemeyi kesin olarak engelleme tehlikesini göze almaktır. Eğitimleri, zihinsel işleyişlerinin özgünlüğe uygun olmalıdır. Üstün zekâlı çocuklar için de aynı şey söz konusudur. Farklılıklar bizi sağır, kör, geri zekâlı ya da üstün zekâlı demek yerine işitme engelli, görme engelli, zihinsel engelli, zihinsel olarak erken gelişmiş dedirtecek kadar çok mu korkutuyor? NEDEN ÜNLÜ YETENEKLERİMİZDEN BAHSETMEYECEĞİM? Özel bir alanda dışa vurulan yetenek, kabiliyet ile duygusal ve zihinsel boyutlarda, tamamen kendine has bir kişiliği içeren üstün zekâlı kavramını birbirine karıştırmamak için. Mozart bir müzik dehasıydı ama acaba üstün zekâlı bir çocuk muydu? Deha ve üstün zekâlı kavramlarını birleştirmemek için: Deha sözcüğü neredeyse büyüleyici bir efsanevi çağrışıma sahiptir, normun istisnası, eşsiz bir varlıktır. Einstein bir dâhiydi ama bir üstün zekâlı ile karıştırılıyor olabilir mi? Kaldı ki, çok tuhaf bir paradoksla, dil gibi kimi alanlarda zihinsel olarak geriydi! Stereotipleri önlemek ve çekici olduğu kadar indirgemeci de olan mitler yoluyla imajlarını zedelememek gereken bu farklı çocuklara özel bir anlaşılma zemini açmak için. O halde çözüm nedir? Belki en basit çözüm, farklılıkları olduğu gibi kabullenmek ve bu farklılıkların neleri kapsadığını olabildiğince açık bir şekilde belirlemektir. Bir sözcüğün ilk amacı, ötekiyle iletişim kurmaktır ve herkes bir kavramın kapsamını iyi bir şekilde anlıyorsa, ideolojik tereddütlerden kolayca vazgeçilebilir. 23

24 Bugün bazılarımızın yaptığı gibi, onlara ZEBRA demeye karar versek! Sınıflarda kuş beyinliler, katır gibi inatçılar, tilki gibi kurnazlar, saksağan gibi gevezeler, balık gibi sessizler ve sınıf birincileri olan inekler zaten vardır. O halde neden zebra gibi üstün zekâlılar da olmasın? Zebra, insanoğlunun evcilleştiremediği tek yabani hayvan değil midir? Çizgili derisi, ışık ve gölgelerden yararlanarak daha iyi gizlenebilmesine ama ardından çizgileriyle savananın diğer tüm hayvanlarından ayrılıp, bir anda tüm ihtişamıyla ortaya çıkmasına yol açmaz mı? Zaten sıra dışı, orijinal kişiler için de zebra demez miyiz? Zebra olmak, zebra çocuğa sahip olmak, zebralarla aynı sınıfta olmak... Zebra, tıpkı diğer hayvanlardan ayrılan ama yine de birçoğuyla uyum içinde yaşayan steplerdeki zebra gibi, bu farklı çocuklar için hem imgesel olarak uygun hem de sıcak bir adlandırma değil mi? Bu konuya devam edeceğiz... Zihinsel açıdan erken gelişmiş olmak, kimi alanlarda diğerlerinden önde olmak demektir. Üstün zekâlı olmak, farklı bir zihinsel işleyişe ve özel bir kişiliğe sahip olmak demektir. Üstün zekâlı çocuk, genellikle kimi alanlarda erken yol kat eder (dil, yürüme, okuma) ama her zaman böyle değildir ve gelişiminde ona yardım ve eşlik etmek için üzerinde durulması gereken şey erken gelişmişliği değil, zihinsel işleyiş tarzıdır. Üstün zekâlı çocuk bir zebradır! 24

25 İKİNCİ BÖLÜM ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUĞUN KİŞİLİĞİ Üstün zekâlı çocuklar, psikoduygusal bakımdan tartışma götürmez bir şekilde ortak özelliklere sahiptir. Kuşkusuz hepsini de birbirinin aynı çocuklar gibi düşünmemek gerekir. Hiç de böyle değildir! Ama bu çocuklar farklı bir zekâ biçimine sahip oldukları gibi, gözle görülür ayırt edici duygusal özelliklere de sahiplerdir. Burada temel yapının, yani çocuğun üzerinde şekilleneceği duygusal alanın örgütlenişinin söz konusu olduğunu anlamak gerekir. DUYGUSAL ÖZELLİKLER Kişilik özelliklerinden... eğitime Hepimiz doğduğumuz andan itibaren, gelecekteki kişiliğimizin temelini oluşturacak duygusal yapıya, kalıtsal farklılıklara sahibizdir. Bu çocuk hakkında kolaylıkla, oldum olası açık yürekliydi, duygusaldı ya da duyarlıydı denebilir. Her 25

26 birey içinde büyüdüğü aile ortamına, dahil olduğu sosyokültürel çevreye, birlikte olduğu kişilere, vs. göre şekillenir. Ama yaşam deneyimleri, temeldeki psikolojik yapımıza göre farklı bir anlam alır. Bir durum, her birimiz için kişiliğimize bağlı olarak farklı yaşanır, anlaşılır ve hissedilir ve bu durum karşısında aynı tepkiyi vermeyiz. Yaşanan olayın etkisi her bireyde aynı öneme, aynı ağırlığa sahip olmaz. Aynı aile içinde, aynı ebeveynler tarafından aynı sosyoeğitsel normlarla büyütülmelerine rağmen, iki çocuğun ne kadar farklı karaktere sahip olduğu sık gözlemlenir. Gerçekte ebeveynler çocuklarının her birine karşı aynı değildirler, aralarında bir uyum oluşur: Hemen sözünü geri alan bir çocukla, karşı çıkan bir çocuk aynı şekilde azarlanmaz; fiziki temas arayışında olan bir çocukla her tür yakınlaşma girişiminden kaçan çocuğa aynı şefkat gösterilmez; atılgan bir çocuğu yüreklendirmek gerekmezken çekingen ve içine kapanık bir çocuk teşvik edilir. Kısacası, çocuk ebeveyni, ebeveyn çocuğu yaratır. Çocuklarımızın her birine aynı şekilde davrandığımıza inanmak aldatıcıdır! Zaten her birini de farklı bir şekilde severiz! Çocuk ise bir durumda, ilgili durumun gerçek duygusal yoğunluğuyla alakalı değil, hissettiği şeyle alakalı bir duygulanım devreye sokar. Örneğin, iki kız kardeş aynı olayla ilgili aynı anıya sahip olmazlar, onu aynı şekilde algılamaz, aynı şekilde yaşamazlar. Tüm yaşadıklarımız, durumun tümüyle kişisel algısı ile olguların nesnelliği arasında ince bir simyadır. Tartışmasız bir gerçeklik yoktur, öznel ve son derece kişisel gerçeklikler mozaiği vardır. Üstün zekâlı çocuk için de böyledir: Doğumla getirdiği duygusal özellikleri, sonraki psikolojik gelişiminin tamamına renk verecektir. 26

27 Üstün zekâlı çocuğun psikoduygusal yapısının ana özelliği, kişiliğinin üzerinde yükseleceği duygusal temelin gücü ve sağlamlığıdır. Duygusal alan istilacıdır ve işleyişinin tüm yüzlerine sızar. Klişeleşmiş akıl odaklı imajının aksine, üstün zekâlı çocuk öylesine duygusaldır ki, kendini korumak için savunma mekanizmaları ve stratejilerini devreye sokar. Çocuk, bu aşırı duygusallığa mesafe koymak ihtiyacı içinde kimliğini oluşturur. Söz konusu aralıksız duygusal saldırıdan ötürü, çocuk kişiliğini bu sürekli duygusal akından korunacak şekilde şekillendirirken, sonuç olarak duygusuzlaşmış gibi görünen bir kişilik ortaya çıkabilir. Aşırı duyarlılık Aşırı duyarlılık tüm üstün zekâlı çocuklarda görülür. Çocuk tarafından yapılan ayarlamalara, yani çocuğun bu duyarlılığı yönetme, dengeleme, dozunu ayarlama kapasitesine bağlı olarak daha az ya da daha çok sezilebilir. Aşırı duyarlılık, imkân verdiği çevreyi algılama keskinliğiyle bir artıdır ama aynı zamanda bir duygusal incinme ve acı kaynağıdır. Sürekli duygusal çevresine, duygu dünyasına odaklı olan üstün zekâlı çocuk, durmadan duygusal mesajların saldırısına, duyusal bilgilerin bombardımanına maruz kalır. Abartılı bir duyusal algı Çevreye aşırı duyarlılık, abartılı bir duyusal algılamadan ileri gelir. Üstün zekâlı çocuk, dünyayı tüm duyuları açık olarak algılar. Verimli ve yüksek bir duyu kapasitesine sahiptir. 27

28 28 Görme Üstün zekâlı çocuk bir sürü detayı şaşırtıcı bir kesinlikle görür. Bir sahneyi oluşturan pek çok ayrıntıyı fark edebilir. Bir yüzdeki ya da giyimdeki detayları fark edebilir ve bunları, bu şekilde detaylandırdığı kişiye dair tahliline dahil eder. Bunlar genellikle araştırıcı ve delici bakışları olan çocuklardır. Bakışları bazen rahatsız eder, hatta endişelendirir. Üstün zekâlı çocuğun titiz ve hızlı araştırmasından elde ettiği bilgi ve verileri görmek, diğerleri açısından endişe vericidir. Çoğu zaman bu bilgiler bizim gözümüzden kaçar ve çocuğun neden o veya bu yorumu yaptığını, neden o veya bu davranışı sergilediğini anlayamayız. Elimizde bunu açıklayabilecek hiçbir ipucu yoktur. 5 yaşındaki Léo, ebeveynleri ve babasının bir arkadaşı ile birlikte kayalıklardadır. Babasının arkadaşına şöyle der: Deniz ayakkabılarını giymeliydin! Neden? diye sorar şaşıran bu arkadaş çünkü herkes yalınayaktır. Léo açıklar: Geçen seferki gibi canın acıyabilir. Gerçekten de aynı yerde üç yıl önce bu adamın kayanın birinde tırnağı kopmuştur. Léo o zaman sadece 2 yaşındadır ama bunu hatırlayan, bu sebeple kaygılanan tek kişidir! Duyma Üstün zekâlı çocuk çok geniş frekansta sesleri duyar ve aynı anda birçok ses kaynağını dinleyebilir. Çok sayıda kaynaktan gelen çeşitli bilgileri aynı anda alabilir. Üstün zekâlı bir çocuk televizyonun sesini dinlerken, aynı anda sokaktan geçmekte olan ambulansın geçme nedeni üzerinde düşünüp, aileden birinin yaptığı telefon konuşmasına kulak verip, ebeveynleri arasındaki sohbeti büyük bir dikkatle takip edebilir. Kuşkusuz aynı zamanda üst kattaki komşunun evinden gelen oldukça hafif, alışılmamış gürültüyü de algılayacak ve evin diğer ucundaki

29 odasında açık duran radyoyu kapatması gerektiğini düşünecektir. Beklenenin aksine, bu çocuğa üst üste gelen bu sesli bilgilerin herhangi birinin içeriği hakkında soru sorarsanız, en ufak bir veriyi atlamadan onu size söyleyebilir. Koku Üstün zekâlı çocuğun koku alma kapasitesi, çok sayıda kokuyu ayırt etmesini sağlar. Koku duyusu, çevreyi algılama ve analiz etmede insanın en az kullandığı duyudur. İlkel ve içgüdüsel kabul edilen bir duyu olarak, görme ve duyma gibi daha asil ve daha güvenilir kabul edilen organlar tarafından yerinden edilmiştir. Üstün zekâlı çocuk, çevreyi algılamada koku alma kapasitesini muhafaza etmiş gibidir. Sadece bir kokunun varlığını fark etmekle kalmaz, ki bu koku zar zor algılanabilirdir, ayrıca ona anlam da verir. Oysa koku duyusunun başlıca özelliklerinden biri, bir kokuyu adlandırmada yaşadığımız büyük güçlüktür. Kokuyu tanıdığımızı biliriz ama onun hangisi olduğunu seçmek ve adlandırmak çok zor bir iştir. 2 yaşındaki Hugo küvetinde oynar. Annesi, evin diğer ucunda hıyar salatası yapar. Hıyarın bariz özel bir kokusu yoktur. Ne var ki, annesi banyoya geldiğinde, Hugo sevinçle bağırır: Anne! Öğle yemeği için hıyar salatası yapmışsın, harika! 2,5 yaşındaki Juliette halıda oyun oynar. Önünde çeşitli renklerde küçük kavanozlar vardır ve bakkalcılık oynar. Herhangi bir çocuk için kavanozların renkleri, içinde hangi hayalî yiyeceğin bulunduğunu ayırt edecekleri olağan ipucu olacaktır. Juliette ise her kavanozu koklar ve renge hiç bakmadan, hangi ürünün söz konusu olduğunu koklayarak tahmin etmeye çalışır. 29

30 4 yaşındaki Marc asansöre biner ve vaftiz babası evde mi diye sorar. Babasının şaşkın ve sorgulayan bakışları karşısında, tespitini gerekçelendirir: Asansör onun parfümü kokuyor! Tat Üstün zekâlı çocuk çok yakın tatları birbirinden ayırt edip tahmin edebilir. İki duyu sıkı sıkıya birbirine bağlı olduğundan, tat alma kapasitesi koku alma kapasitesiyle aynıdır. Bunlar genellikle lezzet uzmanı çocuklardır, çocuklar tarafından nadiren yenen yiyeceklerin ne olduğunu tahmin edebilirler. Üstün zekâlı çocuk, keskin bir tadı olan baharatlardan keyif alabilir. Kuşkusuz tüm üstün zekâlı çocuklar lezzet uzmanı değildir ama küçük yaşlardan itibaren çeşitli lezzetlere açık hale getirilmeleri halinde çoğu zaman buna yatkındırlar. Dokunma Nihayet üstün zekâlı çocuğun dokunsal uyaranlara tepki verme kapasitesi çok yüksektir. Onun açısından diğerleriyle önemli bir sözsüz iletişim kaynağı olan fiziki teması sever ve arar. Diğerlerine dokunmak, nesnelere dokunmak, dünyayı algılamasını tamamlayan bir bilgi kaynağıdır. Fiziki temas ihtiyacı genellikle çok yüksektir ve duygusal dengesi için vazgeçilmezdir. AİLE İÇİNDE KÜÇÜK DENEYLER Üstün zekâlı çocuğun tüm duyularının bu istisnai algısı, gündelik yaşamda uygulanacak basit deneylerle test edilebilir: Resimler: Çocuğunuza çok sayıda detay bulunan bir resim gösterin. Bir dakika boyunca resme bakmasını ve sonra resmi kapatmasını söyleyin. Sonra resimde görmüş olduğu nesne ve unsurları hatırlayabildiği kadarıyla saymasını isteyin. 30

31 Sesler: Birlikte iki üç dakika boyunca gözlerinizi kapatıp çevrenizdeki gürültülere yoğunlaşmayı deneyin. Ardından çocuğunuza neler duyduğunu sorun ve kendi algıladıklarınızla karşılaştırın. Kokular: Gözlerinizi kapayıp gündelik yaşamdaki kokuları seçmeye çalışın: besinler, bitkiler, nesneler... Sonra da performansları karşılaştırın! Dokunma: Gözleri kapayıp bilindik ya da yabancı bir nesneyi tahmin etmeye çalışmak, eğlenceli bir deneydir. Üstün zekâlı çocuk, nesnenin doğasını anlamak için genelde elle daha az muayeneye ihtiyaç duyar. Her an her şeyi hissetmek Hiperestezi adı verilen bu aşırı duyarlılık, üstün zekâlı çocuğun dünya algısını ciddi ölçüde genişletir ve duyarlılığını kışkırtır. O, nicel ve nitel olarak çoğumuz için algılanamaz olan bir sürü şeyi hisseder. Ayrıca duyusal bilgi çok hızlı bir şekilde işlenir. Bilgiler üstün zekâlı çocuğun beynine çok daha hızlı ulaşır. Daha fazla sayıda duyusal veri, belirgin ölçüde daha kısa bir sürede işlenir. Bunun sonucunda duyguları da daha şiddetli bir hal alır. Üstün zekâlı çocuk çevresindeki en küçük değişikliğe, bazen aşırı görülebilecek bir yoğunlukla tepki verir. Küçücük detayları görme, en ufak mırıltıları duyma, en geçici kokuları alma, en küçük sıcaklık değişikliğini algılama kapasitesi, duygusal tetiklenmenin diğerlerinden çok daha erken, genellikle kimse daha küçücük bir şey bile hissetmezken başlamasına neden olur. Üstün zekâlı çocuk, kimse bir tehlike sezmezken kaygılanabilir ya da kimseyi heyecanlandırmayan bir durumda coşkulanabilir. Ama yine hiperesteziden ötürü, başkalarından 31

32 biraz daha fazla korkabilir ya da heyecanlanabilir de. Ve çevresi, bu duygusal coşkuyu genellikle abartılı ve yersiz bulup reddeder, eleştirir, hatta kınar. Aşırı duygululuğu kolayca çocuğun başına kakılır! 32 5 yaşındaki Olivier bir akşam anlaşılmaz bir şekilde birden ağlamaya başlar. Annesi sorunca, Paul dedeyi düşünüyorum, der. O gün, büyükbabasının ölümünün birinci yıl dönümüdür! Oysa ailede kimse bundan bahsetmemiştir. Üstün zekâlı çocuğun duyguları mutlaktır ve pek alışılmadık bir şiddettedir. Sevdi mi, eksiksiz, mutlak, bozulmaz bir şekilde sever. Tüm varlığıyla bu aşka kendini verir. Kendini adadığı varlığı savunmak için her şeye hazırdır, her şeye girişmeye, her şeye cüret etmeye amadedir. Ama kendisini hayal kırıklığına uğratan, daha da kötüsü yaralayan kişiye yönelik kini de sert olacaktır. Üstün zekâlı çocuk için yara uzun süre kapanmaz ve ötekinin kötülüğünün ya da saldırganlığının nedenini anlamaya çalıştıkça, yaranın kapanması daha da güçleşir. Genellikle bu ona o kadar saçma görünür ki, karşılık olarak kendisi de saldırganlık hisseder. Kontrol etmekte zorlanacağı ve bize aşırı ve açıklanamaz gibi görünen şiddet dolu davranışların kaynağı olabilecek bir saldırganlıktır bu. Duygusal algıların gücü ve şiddeti, diğerleriyle olan ilişkilerine çok özel bir renk verir. Bunun sonucunda, kendisi için çok sancılı, çevresindekiler için yaşanması çok zor bir aşırı alınganlık ortaya çıkar. Her şey ona dokunur ve genellikle onu incitir. Ne kadar önemsiz olursa olsun, küçücük bir uyarının onda yol açabileceği etkiye dikkat etmek gerekir. Bu, çocuk tarafından az çok bastırılan, sizin ise anlamakta ve yatıştırmakta zorlanacağınız bir duygusal afeti tetikleyecektir.

33 Dürtüsel tepkiler şiddetli ve şaşırtıcı olabilir. Gürültülü ve kontrolsüz bir öfke görülebilir. Bu çocuğun her şeyi böylesi bir yoğunlukla hissettiğini kavrayınca, bu alınganlığı anlamamak mümkün müdür? Bir anne görüşmede 8 yaşındaki kızının öfkesinin nasıl aniden patlak verdiğini ve kendisine göre açıklanamaz olduğunu anlatır. Her an bir öfke patlamasından korkuyorum. Asla neden olduğunu bilmiyorum. Patlamasından korktuğum için kızımla konuşmaktan kaçınır oldum. Artık neredeyse hiç konuşmuyoruz. Bu gerçekten çok zor çünkü ikimiz de acı çekiyoruz. Adalet duygusu Üstün zekâlı çocuk haksızlığa da çok duyarlıdır. Çevreyi keskin bir şekilde algılayışı, en küçük bir haksızlığı kavramasına, başkaları tarafından genellikle fark edilmeyen durumları anlamasına yol açar. Hakikat arayışı mutlak bir gerekliliğe dönüşür. 7 yaşındaki Marianne öğretmenine gider: Konuşan Alex değil, Julien di! Öğretmen çocuğa kendisini ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokmamasını söyler. Çocuk ısrar eder: Ama yanıldığınızı görüyorum, sesleri neredeyse aynı. Öğretmen kızlarının saygısızlığını şikâyet etmek için ebeveynleri çağırır. Adalet duygusu üstün zekâlı çocuğu genellikle, kaynağı her zaman kendisinin olmadığı güç durumlara sürükler. Hakikat üstün zekâlı çocuk için duygulanım ve düşünme kapasitesinin ayrılmaz bir parametresidir. 33

34 34 İçerideki ve dışarıdaki korkular Üstün zekâlı çocuk sıklıkla korkan bir çocuktur. Yaşadığı sürekli duygusal etkinlik ve çabuk kavrayış, genellikle şiddetli, çeşitli korkulara yol açar. Bu korkular içsel ya da dışsal tehlike sezgileri olabilir. Dışsal korkular, hep pusuda olan duyularıyla ilişkilidir. Bunlar, kaygı verici en küçük sinyali yakalayan gerçek birer radardır. Üstün zekâlı çocuk çevresinde olanlara karşı hep hipervijilans (aşırı derecede tetikte olma) durumu içindedir. Dünya her zaman potansiyel bir risk barındırdığından nadiren huzurlu olan üstün zekâlı çocuk, enerjisinin önemli bir kısmını sürekli tetikte olmaya harcar. Nadiren kendini bırakır ve genellikle kendinden başkasına güvenmez. İçsel korkular daha derin, daha arkaik ve daha kaygı vericidir. Bunlar çocuğun doğumundan itibaren yaşadığı tüm duyusal deneyimlerden ileri gelir. Aşırı duyarlılığı, en derinlerine işleyen bu deneyimlere, yoğunluk, güç, hatta şiddet katar. Bunlar, içeriği kaybolmuş basit duygusal izler olabileceği gibi, tüm duruluğunu ve canlılığını korumuş olan yaşam kesitleri de olabilir. Çocukluk anıları, üstün zekâlı çocukta hep çok eskilere uzanır. Çok ender olmakla birlikte, bebeklik veya küçük çocukluk çağına ait olayları bile hatırlayabilir. Genellikle çok net bir hatıraya sahiptir ve onun duygusal yükünü, ağırlığını muhafaza eder. Üstün zekâlı çocuğun iç dünyası, kesişen ve üst üste binen çeşitli algılardan, duygulardan, duyulardan oluşan bir mozaik barındırır. Her yeni duygusal deneyim, bu içsel duygu kaynaşmasıyla etkileşim içinde yaşanır, değerlendirilir,

35 hissedilir. Duygu dünyamız ne kadar zenginse, duygularımız da o kadar yoğun, o kadar canlı, o kadar sık yaşanır. Üstün zekâlı çocuk böylece, dünyayla uyumunu alt üst edebilecek derin kaygıların ortaya çıkması korkusuyla yaşar. Bu içsel duygu dünyasının gücü onu endişelendirir çünkü yaşayacağı şeye bağlı olarak, içsel korkularından birinin aniden canlanmasının onu kaygılandırabileceğini bilir. Kurttan korkuyorum! Şaşırtıcı bir biçimde, üstün zekâlı çocuğun bize tümüyle mantıksız görünen korkuları olabilir. Dünyanın işleyişini doymaz bir merakla inceleyen, kusursuz bir mantıkla akıl yürüten bir çocuğun, kurttan ya da cadılardan korktuğunu ve uyumak için ışığı açık bırakmak istediğini hayal etmek güçtür. Bununla birlikte, çocuklara özgü karanlık ve öcü korkusu, üstün zekâlı çocuklarda sık gözlemlenir. Ayrıca bu korkular, diğer çocukların çoğunun çocukluk korkularını aştıkları bir çağa kadar sürer. Zihinsel kavrayış ve çözümleme kapasitelerinin, mantıksız korkuları yatıştırmaya hiçbir yardımının olmadığı ve zekânın hiç de her şeye kadir olmadığı böylece çok açık görülüyor. (Hâlâ ışık açık uyumaya devam ettiğini itiraf eden) üstün zekâlı bir yetişkin, çocukluğuyla ilgili şunları anlatır: Küçükken akşam kalkmaya cesaret edemiyordum çünkü yatağımın altında, yere basarsam ayaklarımı kapmaya hazır timsahların saklandığına inanıyordum. Kuşkusuz bunun mümkün olmadığını biliyordum ama yine de bu korkudan kurtulamıyordum! Bu korkuma gülebilmek için bir sürü zamanımı timsahların yaşamını araştırarak geçiriyordum ama nafile! Kimi akşamlar çok korkuyordum ve bundan annemle babama bahsetmeye cesaret edemiyordum. Bunu çok komik bulacaklarını düşünüyordum. 35

36 Özetleyelim Üstün zekâlı çocuğun duygulanımı çok zengin ve yoğundur. Duygusal akın süreklidir ve kişiliğin tümünü istila eder. Üstün zekâlı çocukta, duygu her an her yerde mevcuttur. Zihinsel işleyişte de duygusal müdahale görülebilir. Üstün zekâlı çocuğun aşırı duyarlılığı ve aşırı hassasiyeti, yani duyularının tamamının abartılı gelişmesi, bu duygusal aşırı yükü kısmen açıklar. Üstün zekâlı çocuk tam bir duygusal süngerdir. Aşırı duyarlı, ani tepkiler veren bir çocuktur. Üstün zekâlı çocuk havadan nem kapar: Duygusal koruma olmaksızın en küçük duygusal durumu algılar ve tepki verir. Üstün zekâlı çocuk sürekli tetiktedir. Üstün zekâlı çocuğun duygusal gelişimiyle ilgili hususlar Duygusal bakımdan kırılganlık Aşırı hassasiyet, çevresinde olup biteni örnek bir keskinlik ve büyük bir ustalıkla hissetmesine yol açar. Ve bu aşırı duyarlılık onu kırılganlaştırır. Sık sık hissedilen büyük bir duygusal yalnızlık hissi Bize yoğun bir zevk veren hoş şeyleri diğerlerinin görmemesini ya da duymamasını anlamak nasıl mümkündür? Bir olay karşısında hissettiğimiz neşe ya da korkunun başkaları tarafından paylaşılmadığını ve paylaşılabilir olmadığını anlamak nasıl mümkündür? Diğerleri bir şey hissetmemiş görünürken, insan tuhaf ya da deli olmadığını nasıl düşünebilir? Kendisi hakkında şüphe, yaşam tecrübelerinde üstün zekâlı çocuğa eşlik eder. 36

37 Kırılgan bir çocuk Duygu dünyasının yoğunluğu, gücü ve zenginliği duygusal alım gücünü şiddetlendirir. Üstün zekâlı çocuk kırılgan bir çocuktur. Altıncı his: Empati Psikologlar tarafından sık kullanılan bu terim, ötekinin duygusal durumunu hissetme, yani onu gerçekten anlama imkânını, hissettiklerini paylaşma kapasitesini tanımlar. Empati, ötekine uymayı, samimi bir şekilde onunla iletişim kurmayı sağlar. Empati, birine karşı duyulan pozitif bir duygu olan sempatiden başka bir şeydir. Üstün zekâlı çocuk, bu empati kapasitesine sahiptir. Büyük bir incelikle, ötekinin duygu durumunu hisseder ve buna hemen tepki verir. Ötekinin yaşadığı en küçük duyguyu algılar. Hatta bazen bir duyguyu, ilgili kişi tam olarak farkına varmamışken ya da bu kişi onu reddederken ya da hissetmek istemezken yakalar. Üstün zekâlı çocuğun ötekinin duygusunu algılaması içgüdüseldir. Hayvani algıya benzetilebilir. Gerçekten de bir köpek, insanların korkusunu sezer ve bu korku karşısında saldırganlaşabilir. Bir başka hayvan, fırtınanın yaklaştığına işaret eden davranışlar sergileyebilir. Aynı şekilde üstün zekâlı çocuk da, daha en ufak bir tartışma patlak vermeden, iki kişi arasında bir kavganın çıkacağını anlar. Bu durumda öngördüğü şeye tepki verir ama kimse tepkisine anlam veremez. Manon o gün okulda sessizdir. Öğretmenin üzgün olduğunu sezmiştir. Diğer öğrenciler açısından o gün sıradan bir gündür. François nın babası eve döner ve herkesi öper. Yemekte her zamanki gibi günün nasıl geçtiğini anlatır. Ama François kaygılıdır. Ba- 37

38 basının zor bir gün geçirmiş olduğunu ve ciddi bir problemin söz konusu olduğunu anlar. Babası bundan bahsetmese bile, François bunu bilir ve babası için sessizce acı çeker. Bu duyguyu bir tek o yaşar. Ne annesi ne de kardeşleri en ufak bir şey fark etmiştir. Empati her zaman bir müttefik midir? Üstün zekâlı çocukların belirgin bir özelliği olan empati, ötekilerle içten bir iletişime ve anlayışa imkân veren olağanüstü bir niteliktir. Ama empatinin aynı zamanda pek çok zararlı ve bazen gündelik hayatta başa çıkılması güç etkileri de vardır. Duygusal açıdan sürekli aktif olan üstün zekâlı çocuk, ötekindeki en küçük duygusal değişimi emer. Diğerleriyle duygusal ilişkide kaygısızlık ona yabancı bir duygudur. Bununla birlikte, ötekinin duygularını hep anlamamak ve kendininkilere odaklanmak daha dinlendiricidir. Kendini ortaya koymak ve sürekli çevredeki insanların ne hissettiğine odaklanmamak için bir miktar egoizm gereklidir. Çocuğun psikolojik yapısı için en ağır sonuçlardan biri, beklenti kaygısı, yani bir şeyden önce yaşanan anksiyetedir. 38 Artık yapamıyorum! Onlara daha fazla dayanamıyorum! İki yıldır Mathieu nün anne ve babasının kavgaları artmıştır. Aralarındaki ses tonu düzenli olarak yükselmekte ve daha kötüsü, saldırgan küçük göndermeler konuşmalarına sızmaktadır. Mathieu fiziki ve psikolojik olarak bitkin düşmüştür. Çünkü onların yanındayken, daha patlak vermeden kavganın gelmekte olduğunu, düşmanlıkların belirdiğini sezer. O zaman mümkün olan her stratejiye başvurur: anne ya da babasının dikkatini üzerine çekmek, ilgiyi başka yöne çekecek bir konuşma başlatmak, azarlanmak ve böylece saldırganlığın farklı bir şekilde dışa vurulmasını sağlamak için bir saçmalık yapmak... Ama Mathieu anne ve baba-

39 sıyla sakin bir zaman geçiremez. Hep güvensizdir, hep tetiktedir ve bir gerilim hissettiği anda araya girer. Bugün Mathieu de depresyon işaretleri görülürken, anne ve babası arasındaki problemden bahsetmiş olduğu ağabeyi durumun vahametinden endişe etmez ve bundan etkilenmiş görünmez. Beklenti kaygısı, duygu düzeyi her zaman yüksek ve duyuları her zaman açık olan üstün zekâlı çocuğu duygusal olarak kırılganlaştırır. Bu empati kapasitelerinin, üstün zekâlıların feromonları algılama kapasitesiyle bir bağı olması mümkündür. Feromonlar, salgıladığımız, fiziki ve duygusal durumumuz hakkında bilgi veren kokulu hormon salgılarıdır. Biz bu salgıların farkında değilizdir ve hepimiz bunları aynı keskinlikle algılamayız. Üstün zekâlı çocukların çok gelişmiş koku alma kapasitesi muhtemelen, diğerlerinin duygularını görülmemiş bir algılama yeteneğine dair bir varsayımdır. Zihin açıklığı Aşırı keskin ve her zaman tetikte duyularıyla, son derece verimli bir zihinsel kapasiteye, şeylerin ve kişilerin işleyişine ilişkin yüksek bir kavrayışa sahip üstün zekâlı çocuk, dünyaya kusursuz bir kavrayıcılıkla bakar. Maksimuma ulaşmış zihin açıklığı, bu çocukların zihinsel yapısını ciddi ölçüde kırılganlaştıran sürekli bir yaygın anksiyetenin kaynağıdır. Zihin açıklığı, her tür boş vermeye engeldir. Çocuk, çevrenin duygusal nüfuzundan ve ona anlam verme ihtiyacından kurtulamaz. Hep tetiktedir. Şeylerin sürekli analiz edilmesiyle birleşen duygusal aşırı hareketlilik, psişik kaynaklar için tüketici bir süreçtir. 39

40 Çevremizdeki varlıklara karşı zihnin açık olması, kaygı kaynağıdır. Üstün zekâlı çocuk diğerlerinin kırılganlığını sezer, acılarını, zayıflıklarını hisseder. Çocukken, tam aksine yetişkinlerin güçlü olduğunu, bizi koruyabileceklerini, bizim kaygılarımızı yatıştırabileceklerini, yaralarımızı sarabileceklerini hissetme ihtiyacı duyarız. Psikolojik açıdan daha güçlü kabul edilen bu yetişkinler, çocuk tarafından genellikle kendisinden daha kırılgan kişiler olarak algılanırsa, çocuk nasıl sakin bir şekilde büyüyebilir? Kendi korkuları olduğu hissedilen yetişkinlerle çocuk kendini nasıl güvende hissedebilir? Kırılgan olduğunu anladığı birine nasıl sırtını dayayabilir? Buna karşılık, üstün zekâlı çocuk, sağlamlığını ve zayıflıklarını aşma kapasitesini hissedeceği bir yetişkine sınırsız bir sevgi, bir tutku duyacaktır. Bu yetişkin onun için gerçek bir kahraman olacaktır. ÖZET Üstün zekâlı çocuk, tüm gelişimine renk verecek ve üzerlerine kimliğini inşa edeceği duygusal özelliklere sahiptir. Bunlar temel verilerdir. Aşırı duyarlılık Çocuğun tüm duyuları had safhada çalışır (hiperestezi) ve çevresinde olan her şeyi olağanüstü bir keskinlikle algılar. Çocuk sürekli çevreden gelen duyusal bilgilerin bombardımanı altındadır. Duygu süngeri, Duygusal kırılganlık, Ciddi alınganlık. 40

41 Empati Çocuk, büyük bir ustalıkla diğerlerinin duygu durumunu hisseder. Diğerleri tarafından algılanmayan, bazen ilgili kişinin kendisinin bile daha farkına varmadığı duyguları algılar. Gelişkin bir ötekiyle iletişim kurma ve anlama kapasitesi, Beklenti kaygısı. Zihin açıklığı Zihinsel kavrayış ile aşırı duygusal algı yeteneğinin birleşmesi, üstün zekâlı çocuğun çevresine karşı zihin açıklığı içinde olmasını sağlar. Dünyanın keskin bir şekilde, derinlemesine kavranışı, Duygusal hipervijilans, Sürekli gerilim, boş verememe. Üstün zekâlı çocuğun duygulanımının özgünlüğü, onun psikolojik gelişiminin hem gücü hem zayıflığıdır. Bu özellikler üstün zekâlı çocukların hepsinde ortaktır ve tanı unsurlarını oluştururlar. Duygusal benzersizlikler, üstün zekâlı çocuğun kişiliğinde zihinsel benzersizlikler kadar önemlidir. ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUK KİMLİĞİNİ NASIL İNŞA EDER? Kimliğini, kendini inşa etmek, temel psikolojik süreçlerden biridir; kişiliğimizin tamamının ve belki de yaşamımızın tamamının üzerinde yükseleceği kaidedir. Her birimizin bir bünyesi, doğumdan itibaren mevcut olan bir duygusal yapısı vardır ve hepimiz çevreyle karşılaşınca farklı tepki verir, farklı hareket ederiz. Bunlar, kimliğimizi oluşturan kurucu mekanizmalar, psikolojik gelişimimizin aktif bileşenleri, psikodinamik süreçlerdir. İzlenecek süreçler, yaşayacağımız durumlara ve karşılaşmalara göre 41

42 aynı olmayacaktır. Bu süreçler gelişimimiz için zorunlu pozitif boyutlar içerirler ama kimi koşullarda, negatif, hatta patolojik hale gelebilirler. Ama ister olumlu ister olumsuz yönden olsun, psikodinamik süreçler, temel duygusal kişiliğimize göre farklı şekillerde ilerler. Dolayısıyla üstün zekâlı çocukta, benzersiz duygusal özellikler, psikodinamik süreçlerin üzerinde işleyeceği temeli oluşturur. Duygusal kırılganlığı kimliğinin gelişimine nüfuz edecek, duygularının yoğunluğu yolunu belirleyecektir. Öz imgenin inşası Kendilik, öz imge, kendilik tasarımı, özsaygı çokça kullanılan başlıca psikolojik kavramlardandır. Kendi olma, olduğu gibi olma, kendini kabul etme meselesi çok önemli kabul edilir. Kendin ol, der Nietzsche nin önermesi. Kendilik nedir? Bizim için esas olan, onca bahsedilen şu kendilik nasıl tanımlanabilir? Kendilik, deneyimlenen, yaşanan bir şeydir. Soyut bir veri, kuramsal bir yapı söz konusu değildir. Kendilik, kimliğimizin somut çekirdeğini, olduğumuz kişinin temelini temsil eder. Kimliğimiz üç aşamada oluşur: Kendiliğin ortaya çıkışı, kendilik hissi. Öz imgenin inşası. Özsaygının gelişimi. 42

43 Peki, kimlik nedir? Hem hep aynı olma, istikrarlı bir kimlik çekirdeğine sahip olma hem de farklı olma, yani değişebilme ve yaşamın farklı olaylarına uyum sağlama, ayrıca gelişmeyi belirleyen farklı olgunlaşma evrelerinden geçme imkânıdır. Kimlik, farklı olmakla birlikte hep aynı olmaktır. Kendilik bilincinin ortaya çıkışı Bebek başlangıçta tam bir kendilik bilincine sahip değildir. Farklı duyusal deneyimlere bağlı olarak birbirinden kopuk kendilik kısımları, parçaları hisseder. Örneğin süt emerken, bebek ağız çevresinde dokunma, koku ve tat duyumu alır ve onun açısından, kendisine zevk veren meme ya da biberon, ağzının bir uzantısıdır. Nesne, bedensel duyuma dahil olur. Bebek kendi bedeniyle, temas içinde olduğu annesinin bedeni arasında da fark görmez. İkisi bir bütündür. Ardından yavaş yavaş bu farklı kısımlar bir araya gelir ve kendilik bilincinin ilk ortaya çıkışına tanık olunur. Bebek ben olan ile ben olmayan arasındaki sınırları sezmeye başlar. Bu, bütünleşmiş, genel bir kendilik bilincinin ilk ortaya çıkışıdır. Aynı zamanda, kendiliğin tüm ortaya çıkışı, bebekle duygusal etkileşim içinde olan annenin bakışında meydana gelir. Kendilik annenin gözlerinde, mimiklerinde, yüz ifadelerinde, sesinin tınısında, bebeğe ilettiği, adım adım ona var olma bilinci veren duygusal mesajlarında yansır. Anne, bebeğin ilk aynasıdır. Muğlak bir kendilik hissinden, diğerlerinden ayrı bir var olma bilinci edinmesine kadar, kendiliğin ortaya çıkışının başlıca evreleri bunlardır. 43

44 Öz imge inşası ve kendilik tasarımı Kendine dair bir imaja sahip olmak, kendini tasavvur etmeye, olunan kişinin, olunduğu sanılan kişinin bir imajını oluşturmaya muktedir olunduğu anlamına gelir. Öz imge, kendilik duygusu, dış dünyanın beklentileri ve ben idealleri arasındaki çatışmanın sonucudur: Kendimle ilgili hissettiğim şey hakkında dışarısı bana ne gönderiyor? Bu benim sahip olduğum kendime dair imaja uyuyor mu? Ayrıca kendimle ilgili idealime, umduğuma uyuyor mu? Öz imge, diğerleriyle çatışmada da şekillenir: Kendimi diğerleri gibi hissettiren nedir ve diğerlerinden farkımı gösteren nedir? Son olarak, öz imge inşasının temel bir boyutu, öncelikle yakın aile çevresinde ardından da sosyal çevrede ve özellikle de okul ortamında diğerlerinin bana bakışıyla ve bana ilettikleri kimliğime dair mesajlarla ilgilidir. ÇOCUKLARIMIZA GÖNDERDİĞİMİZ MESAJLARA DİKKAT EDELİM: ONLAR KİMLİKLERİNİ OLUŞTURUYORLAR! Yaşamımız boyunca kimliğimize ilişkin mesajlar alırız. Erken çocuklukta, bu mesajların doğası öz imge gelişimi açısından belirleyicidir. Bir çocuğa söylediklerimize azami dikkat göstermemiz gerekir: Yetişkin olarak çoğu zaman mesajlarımızın nereye gittiğini ve bunun önemini fark edemiyoruz. Yetişkin kafamızda, mesajlarımızın çocuğun bütününe yönelmediğini biliyoruz. Örneğin Yaramazlık ediyorsun, diyen bir ebeveyn, çocuğun belirli bir davranışı ya da bir durumu ile ilgili olarak memnuniyetsizliğini dile getirir. Ama çocuk bunu kendisini tanımlayan, kimliğine ilişkin genel bir mesaj olarak algılar, yani kendisinin bir bütün olarak kötü olduğunu düşünür. Bu bilgiyi kendisiyle ilgili bir gerçeklik, kendisinin oldukça negatif bir imajı olarak alır. 44

JEANNE SIAUD-FACCHIN Üstün Zekâlı Çocuğa Yardım

JEANNE SIAUD-FACCHIN Üstün Zekâlı Çocuğa Yardım JEANNE SIAUD-FACCHIN Üstün Zekâlı Çocuğa Yardım JEANNE SIAUD-FACCHIN 1957 yılında Avignon da doğdu. Paris X Nanterre Üniversitesi Psikoloji Bölümü nde doktora eğitimini tamamladıktan sonra çeşitli hastanelerde

Detaylı

CHRISTOPHE ANDRÉ - FRANÇOIS LELORD Kendine Saygı

CHRISTOPHE ANDRÉ - FRANÇOIS LELORD Kendine Saygı CHRISTOPHE ANDRÉ - FRANÇOIS LELORD Kendine Saygı CHRISTOPHE ANDRÉ 1956 yılında Montpellier de doğdu. Halen Paris teki Sainte- Anne Hastanesi nde psikiyatrist olarak çalışıyor ve uzmanlık alanı olan anksiyete

Detaylı

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz. Çocuklar, yetişkinler gibi kaygılanabilir ve stres yaşayabilirler. Ölüm, hastalık, boşanma, taşınma gibi hayat değişimleriyle başa çıkmaya ek olarak özgüven ve aidiyet duygularıyla mücadele ederler. Herkes

Detaylı

KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR

KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR Korku, yaşamın olağan ve doğal bir parçası, kızgınlık, sevinç ya da üzüntü gibi bir duygudur. Korku insanların görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri

Detaylı

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Duygu ile ilgili alanyazında araştırmacıların, biyolojik temelli olan, diğer hayvanlarla paylaşılan, tüm kültürlerde görülen ve evrensel

Detaylı

Bilişsel Gelişimle İlgili Kavramlar

Bilişsel Gelişimle İlgili Kavramlar Bilişsel gelişimi anlayabilmek için gizil güç, yetenek, algı, dikkat, kavram oluşturma, belek ve hatırlama gücü, akıl yürütme ve problem çözme ile yaratıcılık kavramlarının açıklaması gerekir. Gizil Güç:

Detaylı

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp Kayıp, yaşam döngüsünün her evresinde yaşanır. bağımsızlık kaybı ilişki kaybı, sağlık kaybı, iş kaybı, ekonomik kayıp, evcil hayvan kaybı, organ

Detaylı

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları 1. Ay : İşte geldim, buradayım! 3. Ay : Harika bir oyuncağım var: Ellerim! 6. Ay : Ben bir enerji küpüyüm! 9. Ay : Güvenlik önlemlerini artırdınız mı? Emekliyorum! 12. Ay : Yürüyorum! Bağımsızım, Mutluyum,

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

Duygusal Zekaya Önem Verin!

Duygusal Zekaya Önem Verin! Duygusal Zekaya Önem Verin! Çocuğunuz öfkeli, hırçın ve kavgacıysa, duygusal zekâsının düşük olabileceği hiç aklınıza geldi mi? Peki, neden yüksek IQ'lu çocuklar ortalama IQ'ya sahip arkadaşlarına göre

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος PLATON Kratylos PLATON (Atina, MÖ 427/428 - MÖ 347), antik Yunan filozofu ve Batı dünyasındaki ilk yüksek öğretim kurumu olarak kabul edilen Atina Akademisi nin kurucusudur. Hocası Sokrates, en ünlü öğrencileri

Detaylı

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ. İLETİŞİM ve SÜRECİ

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ. İLETİŞİM ve SÜRECİ ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ İLETİŞİM ve SÜRECİ İletişim Nedir? İletişim, yaşamımızın sesi soluğu olmakla birlikte, kendimizi özgürce ve bütünüyle ifade etme sanatıdır. İletişim hem iş, hem de özel hayatımızda

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma

Detaylı

WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair

WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair WILHELM SCHMID 1953 te Almanya da Bavyera-Süebya (Schwaben) bölgesinde doğdu. Berlin, Paris ve Tübingen de felsefe eğitimi aldı. Çeşitli Alman üniversitelerinde

Detaylı

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö 0-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ KÜÇÜK ADIMLAR ANAOKULU Mehmet Gökay İÇEL. Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği

Detaylı

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 İçindekiler Giriş Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 Kafamızın içindeki bariyer Hiçbir şeyi hak etmediğini sanan kadın Yanlış bir hayata çakılıp kalan adam

Detaylı

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI REYHAN SAĞLAM ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ BILIŞ NE DEMEKTIR? Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir. Bilişsel gelişim neleri kapsar?

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI

ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI Çevredeki nesneleri ve olayları, tanıma, kavrama ve anlama, etiketleme ve tepki vermeye hazırlanma gibi işlemlerdir. ALGI Duyu organlarıyla gelen bilginin anlamlandırılmasıdır.

Detaylı

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak Öfkenin Gerçek Nedeni Ne? ÖFKE kıskançlık, üzüntü, merak,

Detaylı

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli anne babalar; Her insan, yaşamını sürdürmek ve gelişmek için başka insanlara ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçları karşılamak için arkadaşlık ilişkileri, sosyal alandaki en önemli

Detaylı

İTHAF... 3 İÇİNDEKİLER... 4 TABLO LİSTESİ ŞEKİL LİSTESİ ÖNSÖZ GİRİŞ...

İTHAF... 3 İÇİNDEKİLER... 4 TABLO LİSTESİ ŞEKİL LİSTESİ ÖNSÖZ GİRİŞ... İÇİNDEKİLER İTHAF... 3 İÇİNDEKİLER... 4 TABLO LİSTESİ... 13 ŞEKİL LİSTESİ... 13 ÖNSÖZ... 14 GİRİŞ... 18 Ebeveynlerin Önemi... 18 Üstün Yetenekli Çocuğun Ebeveyni Olmak Benzersiz Bir Deneyimdir 19 Üstün

Detaylı

PDR ÇALIŞMALARIMIZ. 3. Sayı / Şubat - Mart 2016 ŞUBAT AYI ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ ŞUBAT AYI. sayfa 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ. 2 de. sayfa.

PDR ÇALIŞMALARIMIZ. 3. Sayı / Şubat - Mart 2016 ŞUBAT AYI ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ ŞUBAT AYI. sayfa 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ. 2 de. sayfa. ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ sayfa 2 de PDR ÇALIŞMALARIMIZ 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ sayfa 4 te ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ Sınıflarımızda Ben Yapabilirim etkinliğini uyguladık. Etkinlikte; öğrencilerimizin

Detaylı

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Çocukları günlük bakımcıya veya kreşe gidecek olan vede başlamış olan ebeveynlere Århus Kommune Børn og Unge Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Tyrkisk, Türkçe 9-14 aylık çocuklar hakkında durum ve

Detaylı

ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU. PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ

ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU. PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ Erken çocukluk dönemi fiziksel, duygusal, zihinsel, davranışsal ve iletişimsel temel becerilerin ve

Detaylı

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT)

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT) 02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş ljelinek@uke.de HOŞGELDİNİZ Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT) D-MCT: Uzay Pozisyonu Günün Konusu Davranış Hafıza Depresyon Denken Duyguların

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Tiedot turkiksi DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

Detaylı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların büyük bir bölümünde duyusal uyaranlara karşı abnormal tepki (örn. aşırı hassasiyet ya da tepkisizlik) gözlemlenmektedir. Yaygın

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 9

REHBERLİK VE İLETİŞİM 9 REHBERLİK VE İLETİŞİM 9 Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com İletişim Süreci KAYNAK Kodlama MESAJ Kod Açma ALICI KANAL Geri Besleme KANAL Sözsüz İletişim Sözsüz İletişimde Alan Başka

Detaylı

Twi$er: @acarbaltas @BaltasBilgievi

Twi$er: @acarbaltas @BaltasBilgievi Twi$er: @acarbaltas @BaltasBilgievi REKABETE HAZIRLIK KENDİ YILDIZINI YAKALAMAK Prof. Dr. Acar Baltaş Psikolog 28 Şubat 2014 MOTİVASYON Davranışa enerji ve yön veren, harekete geçiren güç Davranışı tetikleme

Detaylı

İLETİŞİM. Prof.Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

İLETİŞİM. Prof.Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı İLETİŞİM Prof.Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Sunum Planı İletişim tanımı Sözlü iletişim Sözsüz iletişim Aktif dinleme Empati Açık iletişim İletişim

Detaylı

CANLILAR VE YAŞAM BEŞ DUYUMUZ DUYU ORGANLARI VE GÖREVLERİ

CANLILAR VE YAŞAM BEŞ DUYUMUZ DUYU ORGANLARI VE GÖREVLERİ CANLILAR VE YAŞAM 2. ÜNİTE BEŞ DUYUMUZ DUYU ORGANLARI VE GÖREVLERİ DUYU ORGANLARININ TEMEL GÖREVLERİ GÖZ: Görme Organımız Göz, cisimlerin şeklini, rengini ve büyüklüğünü kısacası görüntüsünü algılamamızı

Detaylı

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen

Detaylı

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları 2013 / 2014 SAYI: 17 Haftanın Bazı Başlıkları Çocukla İyi Zaman Geçirmenin 10 Yolu VI. Geleneksel Piyano Resitali Miniklere Anlamlı Hediye Okul Küçük Erkek Basketbol Takımı mızdan Başarı Çocukla İyi Zaman

Detaylı

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Anne babalar için çocuklarının ilk kelimelerini duymak heyecan verici bir deneyimdir. Duyduğu yeni kelimeleri

Detaylı

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Huriye Tak Uzman Klinik Psikolog Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi Sağlık ve Psikososyal Destek Programı Asistanı İÇERİK

Detaylı

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak OYUN VE ÇOCUK Oyun oynamak çocukluk çağına özgü psikolojik, fizyolojik ve sosyal içerikli bir olgudur. Oyun hem zihinsel gelişimin aynası olan hem sosyal becerilerin öğrenildiği hem de duygusal boşalımın

Detaylı

ÖĞRENCİ GÖZLEM VE DEĞERLENDİRME RAPORU

ÖĞRENCİ GÖZLEM VE DEĞERLENDİRME RAPORU ÖĞRENCİ GÖZLEM VE DEĞERLENDİRME RAPORU PSİKOMOTOR GELİŞİM: RİTME UYGUN DANS ETME GİBİ KABA MOTOR BECERİLERİNDE BAŞARILI. JİMNASTİK DERSLERİNDE İSTEKLİ VE DAYANIKLILIĞI ARTIŞ GÖSTERİYOR. YUVARLAK ÇİZME,

Detaylı

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ VELİ BÜLTENİ MAYIS -2012 ÇOCUK VE KİTAP "EĞİTİM YAŞAM İÇİNDİR" 2 ÇOCUK VE KİTAP Önceleri çocuk için kitap bir oyuncaktır.

Detaylı

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kimlik Bilgileri 53 yaşında, Kadın Evli 3 çocuğu var Ev hanımı Eşiyle Ankara da yaşıyor Yakınmaları

Detaylı

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Rüyalar genellikle en saçma göründüklerinde en derindedir. Sigmund Freud Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Anksiyete: kendinize kötü bir şey olacağını ve

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ

OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ ŞUBAT 2015 Bu teklif Özel Nun İlkokulu için 2015-2106 Eğitim- Öğretim Yılı nda okula başvuran okul öncesi

Detaylı

KİŞİLİK GELİŞİMİ. Carl Rogers & Abraham Maslow

KİŞİLİK GELİŞİMİ. Carl Rogers & Abraham Maslow KİŞİLİK GELİŞİMİ Carl Rogers & Abraham Maslow 1 CARL R. ROGERS(1902 1987) 2 CARL ROGERS IN YAŞAMI Illinois de 8 Ocak 1902 de katı dini görüşleri olan çiftçi bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldi.

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Information på turkiska DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite

Detaylı

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ 1 Sevgili Velilerimiz; İstanbul Üniversitesi Vakfı Adıgüzel İlkokulu/Ortaokulu Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi olarak bu postamızda Çocuklarda Benlik Saygısı

Detaylı

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ 1 Düşüncelerini, duygularını rahat ifade edebilen, Çevresiyle olumlu ilişkiler kurabilen, Kendine güvenen, Öğrenmeye istekli, Mutlu, başarılı çocuklar yetiştirelim.

Detaylı

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU OKUL KORKUSU Her yıl milyonlarca çocuk okula başlayıp, neşeyle devam ederken

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız? sağlık (/saglik) Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız? 04.10.2016 Salı 13:11 3 0 Uzman Psikolog Özge Genlik aşık olduğumuz kişiyi neden unutamadığımızı anlattı Aşık olduğumuz kişiyi unutmak yerine anlamlandırmamız

Detaylı

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK 10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK İnsanoğlu yaşam boyu farklı gelişme dönemleri yaşar. Çocukları daha iyi tanımak için onların içinde bulundukları gelişme döneminin özelliklerinin bilinmesi aileyi rahatlatır,

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN DEHB başlıca 3 alanda bozulmayı içerir: 1) Dikkat eksikliği 2) Hiperaktivite 3) Dürtüsellik Dikkat eksikliği

Detaylı

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? REHBERLİK SERVİSİ Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? OKULA GİTTİĞİNİZ İLK GÜNÜ HATIRLIYOR MUSUNUZ? Hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor. Bu başlangıç hem onun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin

Detaylı

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Çocukları çocuk bakım evi yolunda olan ebeveynlere Århus Kommune Børn og Unge Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Tyrkisk, Türkçe 2-3 yaşındaki çocuk hakkında durum ve gelişim görüşmesi Çocuk bakım

Detaylı

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sınıf Nedir? Ders yapılır Yaşanır Zaman geçirilir Oyun oynanır Sınıf, bireysel ya da grupla öğrenme yaşantılarının gerçekleştiği

Detaylı

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Hasan Kalyoncu Üniversitesi 2016 www.gunescocuk.com NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR

Detaylı

ÖZEL BİLGİ KÖPRÜSÜ MONTESSORİ ANAOKULU

ÖZEL BİLGİ KÖPRÜSÜ MONTESSORİ ANAOKULU ÖZEL BİLGİ KÖPRÜSÜ MONTESSORİ ANAOKULU REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ -MAYIS AYI VELİ BÜLTENİ- OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ÇOCUK VE TELEVİZYON OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ÇOCUK VE TELEVİZYON Televizyonun kullanım

Detaylı

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ 3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ GELİŞİM NEDİR? Gelişim, Çocuğun hareket etmeyi, Düşünmeyi, Hissetmeyi, Başkalarıyla ilişki kurmayı öğrendiği, ileriye doğru giden bir değişim sürecidir. Gelişim ana rahminde

Detaylı

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, hareket halindeki enerjidir. Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, insanın yaşam kalitesini belirleyen en önemli kaynaktır.

Detaylı

BEDEN ALGISININ GELİŞİMİ

BEDEN ALGISININ GELİŞİMİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI ÖZEL Dr. NATUK BİRKAN İLKOKULU VE ORTAOKULU 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 1. SINIF VELİ BÜLTENİ BEDEN ALGISININ GELİŞİMİ Beden algısı, bireyin kendi bedeninin nasıl göründüğü ve başka

Detaylı

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ 8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ ÇOCUKLARIMIZIN GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİNİ BİLMEK NE

Detaylı

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2 ÇOCUKLAR İÇİN ÇOKLU ZEKÂ GÖZLEM FORMU Öğrencinin Adı Soyadı: Cinsiyeti: Tarih: Sınıfı: Lütfen formda yer alan her ifadenin sizin için ne derece uygun olup olmadığını aşağıdaki beşli dereceleme ölçeği üzerinde

Detaylı

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve ışık düzenlerinin değiştirilmesi ile bazı öğrencilerin

Detaylı

Bilgilendirme Toplantısı Boşanma ve Çocuk

Bilgilendirme Toplantısı Boşanma ve Çocuk 11.03.2016 Bilgilendirme Toplantısı Boşanma ve Çocuk Cemre Soysal Uzman Klinik Psikolog Boşanma kararına doğru.. Boşanma çocukların başına gelebilecek en sarsıcı olaylardan biridir. Çocukların değişikliklere

Detaylı

ORİON EĞİTİM VAKFI ÖZEL PİRİ REİS OKULLARI PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ NİSAN AYI VELİ BÜLTENİ 2016 ÇOCUKLA ETKİLİ İLETİŞİM

ORİON EĞİTİM VAKFI ÖZEL PİRİ REİS OKULLARI PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ NİSAN AYI VELİ BÜLTENİ 2016 ÇOCUKLA ETKİLİ İLETİŞİM ORİON EĞİTİM VAKFI ÖZEL PİRİ REİS OKULLARI PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ NİSAN AYI VELİ BÜLTENİ 2016 ÇOCUKLA ETKİLİ İLETİŞİM Sağlıklı iletişim, çocuğun ruhsal gelişimi açısından büyük önem taşır.

Detaylı

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder?

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder? Sağlık Dairesi Bilgilendiriyor. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder? ÿ Demans nasıl tedavi edilebilir? ÿ Ne gibi önlem

Detaylı

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ Tanımı Görme yetersizliği, görme gücünün kısmen ya da tamamen yetersizliğinden dolayı bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

Detaylı

1. Bir süre için hayatınızdaki iyi şeylerin artık olmadığını varsayın.

1. Bir süre için hayatınızdaki iyi şeylerin artık olmadığını varsayın. MUTLULUĞU ARTTIRMAK İÇIN BILIMIN KANITLADIĞI ON BASIT FAALIYET Bilimsel çalışmaların sonuçlarına kulak verdiğimizde mutluluğunuzu arttırmak için yol gösterebilirler. Aşağıdaki faaliyetleri 10 gün düzenli

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçerken biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden geliştiği bireyselleştiği, toplumsallaştığı

Detaylı

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Bağımlılık-Bağımsızlık Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Yemedim yedirdim, içmedim içirdim, saçımı süpürge ettim Peki iyi mi ettim? Bağımlılık Bağımsızlık Bağlılık Bağımsızlık Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya

Detaylı

TÜLİN KOZİKOĞLU - UĞUR ALTUN Mıstık, seni anlamıyoruz! Noktalama İşaretlerinin Öyküsü

TÜLİN KOZİKOĞLU - UĞUR ALTUN Mıstık, seni anlamıyoruz! Noktalama İşaretlerinin Öyküsü TÜLİN KOZİKOĞLU - UĞUR ALTUN Mıstık, seni anlamıyoruz! Noktalama İşaretlerinin Öyküsü TÜLİN KOZİKOĞLU 1990 yılında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü nden mezun olduktan sonra ABD de Duquesne Üniversitesi

Detaylı

Korkuları pekiştirmeden duygulara saygı duymak Dr. Clark Goldstein

Korkuları pekiştirmeden duygulara saygı duymak Dr. Clark Goldstein Korkuları pekiştirmeden duygulara saygı duymak Dr. Clark Goldstein Söz konusu kronik olarak kaygılı bir çocuk olduğunda, en iyimser anne babalar bile çocuğunun acı çekmesini istemediklerinden, olumsuz

Detaylı

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR Akıl Oyunları çocukların ve yetişkinlerin strateji geliştirme, planlama, mantık yürütmemantıksal bütünleme, görsel-uzamsal düşünme, yaratıcılık, dikkat - konsantrasyon, hafıza

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu PDR BÜLTENİ Sayı:8 Bülten Tarihi: Mart 2016 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu Kardeş Kıskançlığı ve Çözüm Yolları Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI İZMİT RAHMİ SEYMEN YERLEŞKESİ 2017-18 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI STRES YÖNETİMİ VELİ BÜLTENİ Sayın Velimiz; Stres ile mücadele her gelişim dönemi için önemlidir. Fakat özellikle ergenlik

Detaylı

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ PDR Bülteni 2017-2018 Sayı: 07 ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ Ana - babaların çocukla olan iletişimi; çocuğun gelişmesini belirlemede etkilidir. Davranış ve karakteri etkiler. Vicdan

Detaylı

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM DRAMA İLE İLGİLİ TERİMLER VE ÇOCUKLARLA DRAMANIN TARİHÇESİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM DRAMA İLE İLGİLİ TERİMLER VE ÇOCUKLARLA DRAMANIN TARİHÇESİ İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM DRAMA İLE İLGİLİ TERİMLER VE ÇOCUKLARLA DRAMANIN TARİHÇESİ Psikodrama... 4 Yaratıcı Drama... 4 Eğitici Drama... 4 Drama Oyunu... 5 Drama... 5 EĞİTİCİ DRAMANIN TANIMI... 6 ÇOCUKLARLA

Detaylı

3. SINIF 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

3. SINIF 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı 3. SINIF 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ 2017-2018 Öğretim Yılı DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA Düşünceleri, duyguları, doğayı, kültürü, inançları, değerleri keşfetme ve ifade etme yollarını sorgulama;

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM. ÖN SÖZ... xiii ÖZET... xvi TEŞEKKÜR... xvi İÇİNDEKİLER... xix GİRİŞ xix

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM. ÖN SÖZ... xiii ÖZET... xvi TEŞEKKÜR... xvi İÇİNDEKİLER... xix GİRİŞ xix İÇİNDEKİLER Editörün Sunuşu... viii Teşekkür... ix Türkçe Basıma Ön Söz... x 3. Türkçe Basıma Ön Söz... xi ÖN SÖZ... xiii ÖZET... xvi TEŞEKKÜR... xvi İÇİNDEKİLER... xix BİRİNCİ KISIM DUYGUSAL OKURYAZARLIK...

Detaylı

Bir İlişkide Çözülmenin Evreleri

Bir İlişkide Çözülmenin Evreleri Bir İlişkide Çözülmenin Evreleri Bir ilişkinin nasıl dağıldığı sorusu, neden dağıldığı sorusuyla ilişkili fakat, onunla aynı şey değildir. Duck (1984) ilişki dağılması, evresinden ve onları izleyen yeniden

Detaylı

HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ 2017-2018 Eğitim - Öğretim Yılı DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA: Düşünceleri, duyguları, doğayı, kültürü, inançları, değerleri keşfetme ve ifade

Detaylı

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Çocuğun kas gelişimini sağlayan, enerjisinin boşalmasına yol açan oyun, arkadaşları ile iletişimi ve işbirliğini de sağlayarak onun dünyasını biçimlendirir. Piaget e göre oyun, çocuğun

Detaylı

T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü BÜLTEN. Ayın Konusu

T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü BÜLTEN. Ayın Konusu T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü NİSAN Ayın Konusu FARKLILIKLARLA YAŞAMAK İÇİNDEKİLER 1. FARKLILIKLARA SAYGI DUYMA 2. EMPATĠ

Detaylı

EVLİLİK ÇATIŞMASI VE ÇOCUK

EVLİLİK ÇATIŞMASI VE ÇOCUK EVLİLİK ÇATIŞMASI VE ÇOCUK Evlilik çatışması özellikle aile stresinin yüksek olduğu; *Düşük sosyoekonamik düzeydeki *Psikolojik tedavi gören çocuğun olduğu *Anne ya da babanın psikolojik sorunlarının olduğu

Detaylı

ÖZEL PİRİ REİS OKULLARI PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ OCAK AYI BÜLTENİ KARDEŞ İLİŞKİLERİ VE KARDEŞ KISKANÇLIĞI

ÖZEL PİRİ REİS OKULLARI PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ OCAK AYI BÜLTENİ KARDEŞ İLİŞKİLERİ VE KARDEŞ KISKANÇLIĞI ÖZEL PİRİ REİS OKULLARI 2016-2017 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ OCAK AYI BÜLTENİ KARDEŞ İLİŞKİLERİ VE KARDEŞ KISKANÇLIĞI Kardeş bağı, insanların çoğu için yaşamlarındaki en uzun süreli ilişkidir.

Detaylı

ÇOCUĞUNUZUN İŞİTMESİ NORMAL Mİ?

ÇOCUĞUNUZUN İŞİTMESİ NORMAL Mİ? ÇOCUĞUNUZUN İŞİTMESİ NORMAL Mİ? Cerrahi Servisler İnsanlar duyuları aracılığı ile dış dünyayı algılar, ruhsal, zihinsel, sosyal gelişimini sağlar. Duyulardan birinin eksikliği, algılamanın bütünlüğünü

Detaylı

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav? Uzm Psk. Nuray ÖZBEN AVŞAR ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav? Çocuklar hızla büyüyor, çocukluk dönemini bitirip ilk erişkinlik olan ergenlik dönemine adımlarını atıyorlar. Ergenlik çağında fiziksel

Detaylı

DİKKAT KONTROLLERİ SİSTEMLERİ

DİKKAT KONTROLLERİ SİSTEMLERİ DİKKAT KONTROLLERİ SİSTEMLERİ Pek çok çocuk dikkat kontrolleriyle ilgili sorunlar yaşamasına rağmen, her bir çocuk bu konuda zayıf ve güçlü yanlarının oluşturduğu birbirinden farklı değişik modellere sahip

Detaylı

Suriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat

Suriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat Suriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat Ezgi İçöz, MA 24 Haziran 14 Salı Tammam Azam Inside Outside Project: Gazeteci ve fotoğrafçılar ile çalışmak Motivasyon farklılıkları ve etik Çalışma süresi

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ Her insan, yaşamını

Detaylı