Tamil Örneği. Kimlik ve Etnik Çatışma: ANALİZ. YAZAR: Yusuf Çınar. UKAM YAYINLARI ARALIK 2015 www.ukam.org



Benzer belgeler
Devrim Öncesinde Yemen

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

Değerli S. Arabistan Cidde Uluslararası Türk Okulu

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÇATIŞMAYI DÖNÜŞTÜRME SAFHASINDA REHABİLİTASYON SÜRECİ: KUZEY İRLANDA ÖRNEĞİ

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

Cumhuriyet Halk Partisi

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

2013 ABD Hükümeti Bütçe Krizi

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Lozan Barış Antlaşması

İ Ç İ N D E K İ L E R

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Özel Bankacılık Araştırma İngiltere, Haziran 2017 Seçim Sunumu

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

Kurs Programları Hakkında

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde

İktisat Tarihi

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

KIBRIS AKADEMİK DİYALOG

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM

Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET. Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

TÜRKİYE GÜNDEM ARAŞTIRMASI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği.

Uygulanacak ekonomik politikalar, istihdam ve üretime öncelik tanımalı, politikaların temelini insan oluşturmalıdır.

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

5. İİT ÜYESİ ÜLKELER DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

İÇİNDEKİLER. YAZAR HAKKINDA... v SÖZE BAŞLARKEN...vii İÇİNDEKİLER... xv KISALTMALAR LİSTESİ...xxi GİRİŞ... 1

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Beykoz Muhtarlar Derneği'nden...

Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

1. Kavramsal Olarak Terör ve Terörizm...74 A. Tarihsel Süreç İçerisinde Değişen Anlam...76

ABD'nin bireysel silahlanmayı kontrol edememesinin 5 nedeni

ÖZGEÇMİŞ Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nın Kurduğu Hükümet Rejimi (1998)

TÜRKİYE GPS JAMMER İLE YUNAN ARAŞTIRMA GEMİLERİNİ ENGELLİYOR MU?

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

İNGİLİZ MİLLETLER TOPLULUĞU VE İNGİLTERE NİN AB ÜYELİĞİ HAKAN KARAGÖZ

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

Türkiye ve Avrupa Birliği

ANAYASA HUKUKU DERSİ

N OLACAK ŞİMDİ? BEKİR AĞIRDIR. 26 Kasım 2015

SRİ LANKA DA MÜSLÜMANLAR TOPUN AĞZINDA

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

Transkript:

UKAM YAYINLARI ARALIK 2015 www.ukam.org Kimlik ve Etnik Çatışma: Tamil Örneği YAZAR: Yusuf Çınar Uluslararası Kültürel Araştırmalar Merkezi International Cultural Research Center Navende Lêkolîna Çandeyîya Navneteweyî ANALİZ

Kimlik ve Etnik Çatışma: Tamil Örneği YAZAR: Yusuf Çınar 1 YAYINLARI www.ukam.org /UKAMIstanbul /Uluslararası Kültürel Araştırmalar Merkezi

Kimlik ve Etnik Çatışma: Tamil Örneği YAZAR: Yusuf Çınar 2 ISBN: 978-605-9173-02-5 UKAM YAYINLARI YAYIN NO: 13, ANALİZ NO: 07 KAPAK TASARIMI ve MİZANPAJ: Hamdi Alanay ULUSLARARASI KÜLTÜREL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ Maltepe Mah. Edirne Çırpıcı Yolu Sok. No: 5/2B, Mira Rezidans, Zeytinburnu, İstanbul TÜRKİYE Telefon: +90 212 247 06 82 Faks: +90 212 247 06 81 E-Posta: info@ukam.org Copyright Aralık 2015 UKAM Bu raporda yer alan görüşler bir kurum olarak UKAM ın görüşleri ile birebir örtüşmeyebilir. www.ukam.org

SUNUŞ...4 GİRİŞ...5 SRİ LANKA ADASINDA SİNHALA VE TAMİL KİMLİKLERİNİNTARİHSEL VE DİNSEL... ARKAPLANI...6 SORUNUN ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDE KOLONYAL DÖNEM...8 BAĞIMSIZLIK SONRASINDA ARTAN ETNİK ÇATIŞMALAR...9 SON BARIŞ GÖRÜŞMELERİ VE SAVAŞLA BİTEN SÜREÇ...10 SONUÇ...12 KAYNAKÇA...13 YAZAR...15 İÇİNDEKİLER 3

4 SUNUŞ Nüfusun yaklaşık %25 ni oluşturan Tamillerin kültürel ve siyasi hak talepleri, LTTE nin yok edilmesi ile ortadan kalkacak talepler değildir. Her ne kadar siyasi iktidar çevreleri çözüm sürecinin buz dolabına kaldırıldığını ifade etse de, çözüm süreci, Türkiye siyasi tarihinde bir dönem noktasını ifade eder. Türkiye, tarihinde ilk kez Kürt sorununa kapsamlı bir siyasi çözüm arayışına girmiştir. Bu bakımdan çözüme dair çabaların, önümüzdeki dönemde yeniden gündeme geleceğini söyleyebiliriz. Bu nedenle, dünyadaki farklı etnik çatışma örneklerinin ve çözüm süreçleri deneyimlerinin anlaşılması büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda, İngiltere de IRA, İspanya nın ETA, Kolombiya da FARC, Filipinler de MNLF veya MILF gibi etnik çatışmalar, barış girişimleri ve çözüm süreçlerini incelemek Türkiye nin politika yapıcılarının, sivil toplum önderlerinin ve medya mensuplarının bilgilenmesi bakımından kıymetli olduğunu düşünerek, dünyadaki farklı etnik çatışma örneklerini ve çatışma çözüm süreçlerini ele alan bir analiz dizisi başlatıyoruz. Tamil Kaplanlarının analiz edilmesi ile başlayan dizi, diğerleri ile devam edecek. Sri Lanka daki Tamil Sorunu nu ele alan bu analiz, bu konuda bir kitap çalışması da olan Yusuf Çınar tarafından kaleme alındı. Analiz, Tamil ve Sinhala etnik grupları arasındaki çatışmanın kökenlerini, tarihsel süreçteki kırılma anlarını ve bu çatışmaya kaynaklık eden etnik ve dini farklılıkları analitik bir yaklaşımla ortaya koymaktadır. Analizi okurken göreceksiniz ki, Tamil azınlık ile Sinhala çoğunluk arasındaki çatışmanın kökenleri, yaklaşık bin yıl öncesine dayanmaktadır. Bir Hint Tamil krallığı olan Chola Krallığı nın, Sri Lanka yı işgal ederek, çoğunluğu Budist olan Sinhalaları vergiye bağlaması ile başlayan ilk temas, zamanla bir etnik çatışmaya dönüşmüştür. Chola Krallığı ndan sonra da farklı Tamil krallıkları farklı dönemlerde adaya hakim olması ve sonrasındaki Portekiz, Hollanda ve İngiltere sömürgeleri adanın etnik ve dini kompozisyonunu büyük ölçüde değiştirmiştir. 1948 yılında bağımsız olan Sri Lanka, tarihsel husumetler, etnik ve dini farklılıklardan kaynaklanan çatışmalara sahne olmuştur. Sömürge dönemindeki eşitsiz iktidar ilişkileri, bağımsızlıktan sonra da devam etmiş ve Sinhalalar ve Tamiller arasındaki çatışmanın temel nedeni olmuştur. Sinhaların kontrolündeki Sri Lanka devletinin dayatmacı politikalarını kabul etmeyen Tamiller, 1976 yılında LTTE yi kurmuş ve uzun yıllar süren bir iç savaşa girişmiştir. İç savaşta yaklaşık 80 bin insan ölmüş ve 300 binden fazla insan yer değiştirmiştir. 2002 yılında Norveç önderliğindeki bir uluslararası heyetin girişimiyle, ateşkes ilan edilmiştir. Ancak taraflar daha sonra anlaşamamış ve yeni bir çatışma sürecine girilmiştir. Bu süreçte Sri Lanka hükümeti, radikal bir strateji değişikliğine giderek, LTTE yi askeri olarak yok etmeye yönelik şiddete dayalı adımlar atmıştır. Yaklaşık 13 bin kişinin ölmesine neden olan ve birçok insan hakları ihlalini barındıran bu strateji, LTTE nin askeri gücünü ortadan kaldırarak, eylem yapamaz hale getirmiştir. Ancak şunu ifade etmek gerekir ki, LTTE nin ortadan kaldırılması, sorunun kökten halledildiği anlamına gelmemektedir. Nüfusun yaklaşık %25 ni oluşturan Tamillerin kültürel ve siyasi hak talepleri, LTTE nin yok edilmesi ile ortadan kalkacak talepler değildir. Kalıcı toplumsal barış, bu hakların garanti altına alınmasına bağlıdır. LTTE nin olmaması bir çatışmasızlık ortamı oluştursa da, sorunun bittiği anlamına gelmemektedir. Bu anlamda, Eğer Sri Lanka devleti, Tamillerin eşit ve onurlu bir şekilde beraber yaşamalarını sağlayacak reformları yapmazsa, sorunun yeniden nüksedeceğini öngörmek içten bile değildir. Kısaca özetini sunduğum bu analizi, beğeni ile okuyacağınızı umuyor ve Yusuf Çınar a katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. UKAM Başkanı Prof. Dr. İlhan KAYA

GİRİŞ Velupillai Prabhakaran tarafından 1976 yılında kurulan ve Tamil Kaplanları olarak bilinen Liberation Tigers of Tamil Eelam (LTTE), Sri Lanka da Tamillerin ayrımcılığa uğradığını gerekçe göstererek ortaya çıkmıştır. Sri Lanka adasındaki azınlık Tamiller ile çoğunluk Sinhalalar arasındaki çatışma ve gerilimler, oldukça uzun bir tarihsel geçmişe dayanmaktadır. Sri Lanka nüfusunun yaklaşık %75 i Sinahala, geri kalanı ise büyük ölçüde Tamillerden oluşmaktadır. Çoğunluğu Hindu olan Tamil azınlık ile çoğunluğu Budist olan Sinhala çoğunluk arasında etnik ve dini farklılıklara dayanan yoğun çatışmalar yaşanmıştır. İki grup arasındaki ilk çatışmalar, Sri Lanka adasını işgal eden ve bir Tamil krallığı olan Chola krallığı (MÖ 300-MS 1279) dönemine kadar gitmektedir. Sri Lanka adası, tarihsel olarak büyük ölçüde Chola krallıkları ile Sri Lanka daki Sinhala hanedanlıkları arasındaki mücadeleler ile şekillenmiştir. Sri Lanka adasının Avrupa sömürgeciliği tanışması ise adanın 1619 yılında Portekiz kontrolüne geçmesi ile başlamıştır. Daha sonra adaya gelen Hollandalılar, 1656 yılında Portekizlileri yenerek adanın kontrolünü devralmıştır. İngilizler ise adadaki en son ve en uzun soluklu sömürge imparatorluğu olmuştur. Sri Lanka adasına ilk kez 1796 yılında gelen İngilizler, adanın kontrolünü 1815 yılında tamamen ele geçirmiştir. İngiltere nin adadaki farklı etnik grupları ahenk içinde yönetmek için geliştirdiği sistem, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde adaya kısmi bir huzur getirmiştir. Bu dönem, Tamiller ve Sinhalaların çatışmadıkları bir dönem olmuştur. Ancak İngilizlerin adadan ayrılmadan önce getirdiği 1931 Donoughmore reformları, dengeleri Tamillerin aleyhine değiştirmiş ve yoğun tepkilere neden olmuştur. Sri Lanka adası 1948 yılında bağımsız olsa da, iki grup arasındaki gerilimi sona erdirmemiş, tam aksine Sinhalaların tek yanlı ve pervasız politikaları sonucunda yoğun bir çatışma dönemine girilmiştir. Bağımsızlıktan sonra Sinhalaların devlet yönetiminde Tamilleri yok sayan politikalar izlemesi, Tamillerin tepkisine neden olmuş ve ayrımcılık algısını güçlendirmiştir. Bağımsızlığı izleyen yıllarda, iki etnik grup arasındaki artan kutuplaşma, daha sonra uzun yıllar sürecek olan bir çatışmanın da zemini hazırlamıştır. Velupillai Prabhakaran tarafından 1976 yılında kurulan ve Tamil Kaplanları olarak bilinen Liberation Tigers of Tamil Eelam (LTTE), Sri Lanka da Tamillerin ayrımcılığa uğradığını gerekçe göstererek ortaya çıkmıştır. Ülkenin kuzeydoğusunda 1500 kilometrekarelik alanı kontrol eden örgüt, devlet başkanlarına suikastlar olmak üzere birçok kanlı eylemde bulunmuş ve bazı eylemlerinde uçak kullanacak düzeyde bölgesel kontrolü ele geçirmiştir. Sri Lanka da 1982-2009 arasında yaşanan iç savaşta, 80-100 bin arasında insan yaşamını yitirmiştir. Sri Lanka hükümeti, Norveç in koordinatörlüğünde 2002 yılından itibaren yürüttüğü barış görüşmelerinden sonuç alamamış ve uygulanan ateşkesi 2006 yılında sonlandırmıştır. Hükümet, 11 Eylül 2001 terör eylemleri sonrasında oluşan terör karşıtı uluslararası atmosferi de değerlendirerek, 2006 yılından itibaren önemli bir strateji değişikliğine gitmiştir. Bu stratejinin bir parçası olarak, öncellikle LTTE nin bir örgütü olarak tanınmasını sağlamıştır. Böylece bölgesel ve küresel güçlerin desteklerini de alan Sri Lanka hükümeti, LTTE ye yönelik kapsamlı askeri operasyonlar düzenlemiş ve 2009 yılında örgütü adeta yok etmiştir. 2002-2005 dönemindeki ateşkes döneminde 513 kişi, çatışmaların şiddetlendiği 2006-2009 döneminde ise yaklaşık 13000 kişi yaşamını yitirmiştir. Bu, üç yıllık kısa bir süre için oldukça yüksek bir rakamdır. Bu süreçte orantısız güç kullanan Sri Lanka hükümeti, birçok insan hakkı ihlalinde bulunmuş, uluslararası gözlemcilerin ve basın mensuplarının bölgeye girmesini engellemiş ve LTTE nin eylem yapma kapasitesini ortadan kaldırmak için neredeyse tüm militanlarını öldürmüştür. LTTE ye destek veren Tamil halkı yoğun baskılara maruz kalmıştır. Birçok insan fişlenmiş, çok sayıda tutuklamalar yapılmış ve önemli sayıda faili meçhul cinayetler yaşanmıştır. Bu çatışma sürecinde, 50 bini çocuk olmak üzere 300 binden fazla insan yerinden edilmiştir. Bütün 5

bu insan hakları ihlallerine rağmen Sri Lanka devleti, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası örgütlerden önemli bir yaptırıma maruz kalmamıştır. 2009 yılından beri çatışmanın yaşanmadığı ülkede, bir kısım demokratik reformlara rağmen etnik ve dini gruplar arasında ayrımcılıklar hala devem etmektedir. Gruplar arasındaki güvensizlik, toplumsal barışı barışı tesis etmenin güçlüğünü ortaya koymaktadır. 6 SRİ LANKA ADASINDA SİNHALA VE TAMİL KİMLİKLERİNİNTARİHSEL VE DİNSEL ARKAPLANI Kuzey Hindistan dan tahmini olarak 2000 yıl önce bir göç dalgası ile gelen Sinhalalar, Sri Lanka adasına yerleşmiştir. Aryan olduklarına inanılan Sinhalaların simgesi aslandır. Sinhala mitolojisi bu kavramı Kral Vijaya ya dayandırır. Bu dönemde Sinhalalar Tanrı Sumana ya inanmaktadır. Ancak 3. yüzyılda Budizm in adaya gelmesi ile birlikte, Sinhalalar Budizm inancını seçmiştir. Bugün Sri Lanka nüfusunun %70 i Budist tir. Budizm inancında mucizevi destanlar önemli bir yere sahiptir. Sinhalaların simgesi olan aslanın da böyle bir inanışla ortaya çıktığı sanılmaktadır. Tamil Kaplanları nın kullandığı kaplan simgesi ise Tamil mitolojisinde Tanrı yı ifade etmektedir (Arena, Arrigo, Bruce, 2006: 184). Bugün sayıları 70 milyonu aşan Tamiller, ağırlıklı olarak Hindistan (63 milyon), Sri Lanka (3,6 milyon) ve Malezya da (1,5 milyon) yaşamaktadır. Bu anlamda, Tamiller in büyük kısmı Hindu olsa da Müslüman ve Hıristiyan olanları da vardır. Bu bakımdan, Tamiller hem coğrafi orijin hem de inanç olarak, Budist Sinhalalardan farklıdırlar. Tamil ve Sinhalalar arasındaki ilk temasın, Chola Krallığı zamanında olduğu sanılmaktadır. Chola Krallığı, Tamiller tarafından Hindistan da kurulmuş bir krallıktır. Tamiller in adaya gelişi de Chola Krallığı döneminde olmuştur. Sinhalaları vergiye bağlayan Chola Krallığı, Budist tapınaklarını yıkmış ve böylece Budizm in etkisini zayıflatmaya çalışmıştır. Budizm in adada tekrar canlanması ise ancak 12. yüzyılda olmuştur. Bu tarihten sonra Budizm adada kök salmış ve günümüze kadar gelmiştir. Sinhala kimliğinde, Budizm önemli bir yere sahiptir. Sinhala milliyetçiliğinin önemli isimlerinden olan Janatha Vimukhthi Peramuna (JVP), Sinhalaların Budist kimliğine vurgu yapmakta ve Tamilleri işgalci olarak tanımlamaktadır (Bailey, 2007: 16). Kimlik temelli etnik ve dini çatışmalarda, geçmiş tasavvuru ve mitler önemli bir yere sahiptir (Korf, 2006:113). Mitoloji, Sinhala kimliğinde de önemli bir yer tutar. Sinhala halkının simgesi aslan, ulusal miti ise Mahavamsa dır. Mahavamsa toplumlararası Kimlik temelli etnik ve dini çatışmalarda, geçmiş tasavvuru ve mitler önemli bir yere sahiptir ilişkileri belirleyen temel güçtür. Mahavamsa anlayışına göre Sri Lanka, Sinhala halkının kutsal toprağıdır. Bu inanışa göre adada Sinhalalar dışındaki her etnik grup, işgalci olarak görülmekte ve düşman olarak görülmektedir. Sinhalalara göre Hindistan dan gelen Tamiller, işgalci oldukları gibi Budist inancına da tabi değildirler. Bu nedenle, Sinhala kolektif hafızasında düşman olarak algılanmışlardır. Tamiller ise, kendilerinin Sinhalalar dan daha eski bir topluluk olduklarını vurgulamakta ve Sri Lanka nın asıl kendi yurtları olduğunu iddia etmektedirler. Eski ihtişamlı tarihlerine dönmek isteyen Tamil milliyetçilerinin amacı, 600-1300 yılları arasında yaşamış olan Pallavas, Pandyas, Cholas krallıklarını tekrar canlandırmaktır (Spencer, 1990: 208). Sri Lanka da yaşayan yerli Tamiller, Hindistan ın güneyinden tahmini olarak 1000 yıl önce gelen Dravidyan Tamilleridir. Tamillerin büyük bölümü Hindu dinine inanırlar. Hinduizm inancında da Budizm deki gibi mitoloji önemli bir yer tutar. Hinduizm inancına göre yaradılış bir ayrışmadır. Bu nedenle, Hindu mitolojisinin temeli, tanrılarla tanrı olmayanlar arasındaki mücadeleye dayanır. Hinduizm e göre yaşamın en önemli temel unsurlarından biri, toplumsal düzen ve kurallardır (O Flaherty, 1996: 24). Düzen algısı ise koyu bir hiyerarşik anlayışa dayanmaktadır.

Örneğin ölüm dahi evrenin hiyerarşisini korumak için bir araçtır (O Flaherty, 1996: 32). Hinduizm in hakim olduğu Hint toplumunda Kast Sitemi toplumsal yapının temel hiyerarşisini belirler. Bu sistemde dört sınıf vardır: 1) rahipler, 2) soylu ve savaşçılar, 3) halk, 4) işçi ve köleler. Bu hiyerarşik düzen, Tamillerin sosyal yaşamının da ana belirleyicisi ve toplumsal ilişkilerin temel düzenleyicisi olmuştur. Hindu mitolojisinin eski ve ortaçağdaki ana kaynakları, Yunanca ve Latinceye yakın bir Hint-Avrupa dili olan Sanskritçe ile kaleme alınmıştır. Bu ana kaynaklar, bir nevi tanrılar için yazılmış ilahilerin toplamı niteliğindedir. Bu ilahiler, yazıya geçirilinceye kadar rahiplerin çabası ile sözlü olarak kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Hindistan, yarım adasında hızla yayılan Hinduizm i Tamiller kendi dillerinde yeniden yorumlamıştır. Farklı bir deyişle, birçok klasik mitos Tamilce yenilenmiştir (O Flaherty, 1996: 24). Bu mitolojinin bir parçası olarak Chola Krallığı, savaşçılığın simgesi olarak kükreyen kaplanı kullanmıştır (Hashim, 2010: 3). Dolayısıyla bugün Tamillerin simgesi olan kaplan, Chola Krallığı ndan gelmektedir. Tamillerin kökenlerini dayandırdıkları Chola Krallığı, Hindistan da kurulmuştur. Hindistan daki Pandu İmparatorluğunu nu yenen Chola Krallığı, aynı zamanda Sri Lanka adasında da etkili olmuştur. Kral Udaya milattan sonra 955-964 yılları arasında Sinhala kralı olarak Chola ya karşı mücadelelerde bulunmuştur. Chola hakimiyetini önlemek için Sri Lanka adasında bulunan bütün dağınık güçler, bir çatı altında uzun yıllar Chola Krallığı na karşı mücadele etmiştir. Buna rağmen Chola Krallığı, Sri Lanka adasını vergiye bağlamış ve uzun yıllar hükmetmiştir. Hinduizm e inanan Chola Krallığı, Budizm e inanan Sinhala halkının tapınaklarını yerle bir etmiş, Budizm in yayılmasını önlemiştir. Sinhala kralı Vijayabahu (1521-1551), Chola Krallığı nı yenerek, Sri Lanka adasında Chola hâkimiyetine son vermiştir. Sinhalalar bu olayı bir çeşit bağımsızlık olarak algılarlar ve Kral Vijayabahu nun cennete gittiğine inanırlar. Tarihsel sürece bakıldığında, Tamillerin ve Sinhalaların kimliklerinde en önemli unsurlardan birinin, din olduğu görülmektedir. Hindu Chola Krallığı nın Sri Lanka adasındaki hakimiyeti, Budist Sinhalalar için dinlerinin yok olma tehlikesi olarak Tarihsel sürece bakıldığında, Tamillerin ve Sinhalaların kimliklerinde en önemli unsurlardan birinin, din olduğu görülmektedir. Hindu Chola Krallığı nın Sri Lanka adasındaki hakimiyeti, Budist Sinhalalar için dinlerinin yok olma tehlikesi olarak algılanmıştır. algılanmıştır. Nitekim Chola Krallığı döneminde Sri Lanka adasında Budizm e inananların sayısı önemli ölçüde azalmıştır (Rajapakse, 2003: 90). Dolayısıyla, Tamil hakimiyeti sadece bir yönetimsel ve iktidar olgusu olarak görülmemiş, aynı zamanda dini aidiyetler bakımından varoluşsal bir sorun olarak değerlendirilmiştir. Tamil tarihsel kimliğinin inşasında Müslümanlarla çatışma ve etkileşimlerin de etkili olduğu görülmektedir. Bu anlamda, 1675 yılında Mughal İmparatoru Ebul Muzaffer Muhyiddin Muhammad Aurangzeb (1618 1707), Tamil dini yaşamında önemli bir şahsiyet olan Guru Tegh Bahadur du öldürtmekle suçlanmıştır. Tegh Bahadur un İslam dinini benimsemeyi reddetmesi ve Keşmirlileri Müslümanlara karşı direnişe çağırması, onu Tamil kolektif belleğinde önemli bir yere oturtmuştur. Tegh Bahadur, hem dini özgürlüklerin bir simgesi hem de Tamil kimlik tasavvurunda önemli bir yer edinmiştir. Tamiller ile Müslümanlar arasındaki etkileşimlerin diğer bir yansıması da bir kısım yeni norm ve pratiklerin inşasında görülmektedir. Tamiller, bazı İslami inançları, kendi inanç ve pratiklerinin parçası yapmıştır. Örneğin İslam daki cihat anlayışı Tamiller de istishad kavramıyla temel bulmuştur. Bu bakımdan, Tamil Hinduizm indeki istishad ve şehit kavramları, Tamil Kaplanları nın örgütlenmesinde, savaş pratiğinde ve Tamil halkı nezdindeki meşrulaşmalarında çok önemli bir rol oynamıştır (Voorde, 2005: 197). Tamil kimliğinin inşasında, diğer dinler ile kurulan ilişki, bir kısım inanç ve pratiklerin enteg- 7

rasyonu ile sınırlı değildir. Hatta bundan daha önemli olan, diğer inanç ve kimlikler ile kurulan karşıtlık ilişkisidir. Bu anlamda, sosyal ve bireysel yaşamı tasarlamakta oldukça önemli bir yere sahip olan Hinduizm, aynı zamanda Tamiller in Budist Sinhalalar olan ilişki biçiminde de temel belirleyicidir. Hinduizm in güçlü norm ve kuralları ile yetiştirilen genç nesiller, kimlik ve inanç pratiklerini Budizm ve Sinhala karşıtlığı üzerine inşa ederler. Bu da, kimlik çatışmalarının ve toplumsal ayrışma meselelerinin güçlü bir biçimde sonraki kuşaklara aktarılmasını sağlamaktadır (Coomaraswamy, 2000: 17). 8 SORUNUN ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİNDE KOLONYAL DÖNEM Sri Lanka adasında ilk kolonileştirme Chola egemenliği döneminde gerçekleşmiştir. Vergiye bağlanan Sri Lanka adası, uzun yıllar Chola hakimiyeti altında kalmıştır. Ancak modern sömürge döneminde adaya ilk kez gelenler Portekizlilerdir. Portekizliler adaya geldiğinde adada üç krallık mevcuttu: Kötte, Kandy ve Jaffna (Ragupathy, 1986: 9). Bunlardan Kötte ve Kandy krallıkları, bugün Sinhalaların çoğunlukta olduğu güneyde kurulmuştur. Jaffna krallığı ise bugün Tamillerin çoğunluğun yaşadığı kuzey bölgesidir (McConnel, 2008: 60). Adaya ilk kez 1505 yılında gelen Portekizlilerin adayı tamamen kontrol altına alması, ancak 1619 yılında mümkün olmuştur. Adaya sonradan gelen Hollandalılar, Portekizlileri yenerek adanın hâkimiyetini 1658 yılında ele geçirse de, onlar da adanın kontrolünü ilk kez 1796 yılında gelen İngilizlere bırakmak zorunda kalmıştır (McConnel, 2008: 60). 1815 yılında adanın kontrolünü tamamen ele geçiren İngilizler, adadaki elitlerle işbirliğine giderek adayı yönetmiştir. Bu nedenle, üst kastlara mensup Tamiller ve Sinhalalar (Goyyigama Radala, Vellala) İngiliz sömürge yönetimi döneminde konumlarını devam ettirmişlerdir (Silva, 1997: 991). İngilizler, iki etnik grubun toplumsal elitlerini de yönetim mekanizmasına dahil ederek, sadece gruplar arasında çatışmayı engellememiş, aynı zamanda muhtemel isyanları da engellemiştir (Spencer, 1990: 8). Bu anlamda, İngiliz hâkimiyetinin adaya getirdiği en kalıcı uygulamalardan biri, birbirinden ayrı yaşayan, ayrı kimliğe sahip olan Sinhalaları ve Tamilleri, Seylan adı altında bir araya getirmesidir. İngilizler, oluşturdukları sömürge düzeni ile homojen bir Seylan milleti yaratmaya çalışmıştır (McConnel, 2008: 61). Bundan dolayı, sömürge döneminde her iki etnik grup arasında önemli çatışmalar yaşanmamış ve etnik milliyetçilik büyük ölçüde dizginlenmiştir (Spencer, 1990: 19). İngiliz hâkimiyeti döneminde isyan niteliğinde başkaldırılar olmamasına rağmen, ilk azınlık sorunu 1833 yılında yasama meclisinde üye seçimi esnasında yaşanmıştır. İngilizler adaya geldiklerinde, köylüler feodal bir sistemde yaşıyordu ve bir orta sınıftan söz etmek mümkün değildi (Weerawardana, 1952: 280). Ancak İngiliz hâkimiyeti ile birlikte doktor, avukat ve tüccar gibi meslek gruplarından oluşan bir orta sınıf oluşmaya başlamıştır. Orta sınıf Tamiller ve Sinhalalar, yasama meclisinde ilk gruplaşmaların özneleri olmuştur. Hatta 1910 lu yıllarla birlikte Tamil orta sınıfı İngiliz sömürge sistemin sona ermesi yönünde bir tutum sergileyerek, bağımsızlıktan söz etmeye başlamıştır. Tamillerin bu çıkışı, aynı zamanda Sinhala orta sınıfının da tepkisine neden olmuştur. Tamillerin bu taleplerini bastırmak ve grupsal çıkarlarını kaybetmek istemeyen Sinhalalar, İngiliz sömürge yönetiminden yana bir tutum sergilediler (Weerawardana, 1952: 280). Tamillerin İngiliz yönetimine karşı olması, Sinhalaların ise İngilizler ile daha uyumlu bir politika izlemesi, sömürgeden bağımsızlığa giden yolda iki grup arasındaki dengeleri de etkilemiştir. Nitekim daha sonra 1948 yılında adadan çekilen İngilizler, Sinhalaları daha avantajlı kılacak bir geçiş süreci yürütmüştür. İngiliz sömürge döneminde, Sinhalaları öne çıkaran uygulamalar, Tamillerin tepkisini çekmiş ve gerilimlere neden olmuştur. Sri Lanka daki bu gerilim, iktidar ilişkilerini yeniden tasarlayacak bir reform talebinin yükselmesine neden olmuştur. Bu talepleri karşılamak ve çatışan grupların

bir arada uyum içinde yaşamasını sağlayacak bir anayasa yapmak üzere Donoughmore Komisyonu (1931-1947) kurulmuştur. Reform sürecinde Tamillerin temel talebi, Hindistan daki benzer bir azınlık statüsü elde etmektir (Clarance, 2001: 482). Reform taleplerinin merkezinde ise iki grubun barış içerisinde yaşamasını sağlayacak yeni bir anayasanın yapılması yer almıştır. Bu anlamda, Tamillerin demokratik eyaletlerden oluşan bir federalizm talebine İngilizler sıcak bakmamıştır. Örneğin, Sri Lanka anayasasının hazırlanmasında önemli bir rol alan Drummond Shiels, federalizmin bağımsızlığa giden yolu tetikleyeceğini savunmuştur (Clarance, 2001: 483). Bundan dolayı, İngiltere Sri Lanka da federalizme dayalı bir devletin oluşumuna onay vermemiştir. Donoughmore Komisyonu nun yapmış olduğu Anayasa ile Sri Lanka, merkeziyetçi bir ulus-devlet olarak 1948 yılında bağımsız olmuştur (Mc- Connell, 2008: 61). Sömürge döneminde iki grup arasında dengeyi gözeten İngilizler, Sri Lanka adasını Sinhalaların lehine olacak bir tarzda terk etmesi, sonraki dönemlerdeki çatışma ve ayrımcılıklarında ana kaynağı olmuştur. Sömürge döneminde iki grup arasında dengeyi gözeten İngilizler, Sri Lanka adasını Sinhalaların lehine olacak bir tarzda terk etmesi, sonraki dönemlerdeki çatışma ve ayrımcılıklarında ana kaynağı olmuştur. Sri Lanka devletinin kutuplaşmaya dayalı siyaseti, dil ve dini farklılıkları ayrımcılık nedeni yapmış ve topluluklar arasında nefreti körüklemiştir. Bu politik iklimde gerek Sinhalalar gerekse Tamiller birbirlerine düşmanca tavırlar sergileyerek, barış içerisinde yaşama olanaklarını oluşturamamıştır. Ancak Sinhalaların sayıca üstün olması, onları otomatik olarak ülke siyasetinde daha etkin kılmıştır (Spencer, 1990: 9). 1948 yılında bağımsız olan Sri Lanka, çoğunluk Sinhalalar ile azınlık olan Tamiller arasında sürekli bir gerilime sahne olmuştur ve bitmeyen bir çatışma dönemi başlamıştır. Örneğin, Sinhalaların egemen olduğu Sri Lanka hükümeti, polis gücünü büyük ölçüde Sinhalalardan oluşturmuş ve Tamilleri adeta savunmasız bırakmıştır (Bailey, 2007:22), (Ragupathy, 1986:11). Benzer politikalar, devlet bürokrasinin diğer kademelerinde de kendini göstermiştir. İki grup arasındaki ayrışmalar, zamanla binlerce kişinin ölümüne neden olan bir iç savaşa dönüşmüştür. 9 BAĞIMSIZLIK SONRASINDA ARTAN ETNİK ÇATIŞMALAR Sayıca ve etkinlik olarak üstün olan Sinhalalar, Sri Lanka nın 1948 bağımsızlığını kazanmasından sonra adeta adanın tek hâkimi haline geldiler ve Tamilleri devlet bürokrasisinden uzak tutmak için ellerinden geleni yaptılar (Krisha, 2000: 49). Bunun bir sonucu olarak, Srimavo Bandaranaike Hükümeti, 1956 yılında Sinhala dilini Sri Lanka devletinin tek resmi dili olarak kabul eden Sinhala only bill yasasını yaptı. Yasa, Tamiller tarafından kabul edilemez bulunmuş ve protesto edilmiştir (Nithiyanandam, 2000: 293). Protestoları bastırmaya çalışan Sri Lanka hükümeti, 150 kişinin ölümüne neden olan şiddet tedbirlerine başvurmuştur (McConnell, 2008: 63). Bu yasa ile Sinhalalar ve Tamiller arasındaki ayrışma daha da artmıştır. Bu süreçte, Tamil ve Sinhala etnik grupları arasındaki gerilim tam bir krize dönüşmüştür (Silva, 1997: 100). Tamil ve Sinhala grupları arasındaki gerilimler, Sri Lanka nın bağımsızlığından sonra şiddetlenerek devam etmiştir. Zaten Tamil Kaplanları (LTTE) da bu çatışma sürecinde 1976 yılında kurulmuştur. LTTE nin 1976 yılında kurulması, şiddetin dozajını artırmıştır. Sinhala milliyetçilerinin 1977, 1981, 1983 yıllarında Tamillere saldırması Tamillerin Kurbanlaştırılmasına neden olmuştur (Kearney, 1985: 258). Tamil gerillalarının 1983 yılında Sri Lanka askeri birliğine saldırması ve 13 askeri öldürmesi ile Tamil Kaplanları adlarını dünyaya duyurmuştur. Bu olayın hemen ardından 1983 Haziranı nda başlayan olaylarda Sinhalalar, Tamillere saldırmış ve 2000 Tamil i öldürmüştür (Krisha, 2000: 113). Ayrıca Tamillere yönelik büyük yağmalamalar yaşanmış ve 300 milyon dolar civarında bir maddi kayıp yaşanmıştır (Human Rights Watch, 2010: 6).

10 Sinhalaların bu saldırgan tavrı, Tamillerin LTTE e olan halk desteğini artırmıştır. Tamil ve Sinhala grupları arasındaki gerilimler, Sri Lanka nın bağımsızlığından sonra şiddetlenerek devam etmiştir. Zaten Tamil Kaplanları (LTTE) da bu çatışma sürecinde 1976 yılında kurulmuştur. Artan çatışmanın kendisine de yansıyacağından endişelenen Hindistan, taraflara arabuluculuk teklifinde bulunmuştur. Hindistan, Sri Lanka Hükümeti nin onayı ile ateşkesi denetlemek amacıyla yaklaşık 10 bin askerini adaya göndermiştir. Hindistan ın arabuluculuğu ile iki taraf arasında 29 Haziran 1987 de barış antlaşması imzalanmıştır. Fakat barış ortamı, taraflar arasındaki çatışmaları sonlandıramamıştır. Tamil Kaplanlarının hâkim oldukları bölgelerde bağımsızlıkta ısrar etmeleri, barış görüşmelerini çıkmaza sokmuştur. Barış görüşmelerine rağmen çatışmaların devam etmesi, Hindistan ın 1990 da askerlerini bölgeden çekmesine neden olmuştur. Hindistan, bu süreçte yaklaşık bin askerini kaybetmiştir. 1995 yılında Sri Lanka Cumhurbaşkanı Çandırika Kumaratunga, kapsamlı bir barış planı hazırlayarak, bunu kamuoyuna duyurmuştur. Bu plana göre; 1) Tamillere özerklik tanınacak, 2) Sri Lanka federal bir yönetime kavuşacak ve 3) kuzey ve kuzeydoğu bölgelerindeki sekiz eyaletin yönetimi Tamillere verilecekti. Anayasada bir kısım değişiklikleri de öngören barış planı muhalefetin şiddetli tepkisinden dolayı maalesef hayata geçirilememiştir. Bu barış girişimlerinden sonuç alınamaması, çatışma sürecinin devam etmesine neden olmuştur. Yeni çatışma sürecinde Çin ve Pakistan ın Sri Lanka hükümetinden yana tavır almaları sonucunda, Tamil örgütü ciddi kayıplar vermiştir. 11 Eylül 2001 terör saldırılarından sonra, uluslararası kamuoyunda oluşan terör karşıtı iklimi değerlendiren Sri Lanka hükümeti, yoğun bir diplomasi yaparak, Tamil Kaplanları nın ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin terör örgütleri listesine girmesini sağlamıştır. Uluslararası camiada ortamın kendi aleyhine dönmeye başladığını gören Tamil Kaplanları, bağımsızlık isteklerinden vazgeçip özerklik talep ettiklerini açıklamıştır. Bu bağlamda örgüt 2001 yılında tek taraflı eylemsizlik ilan edip sorunun müzakere ve diyalogla çözülmesinden yana olduğunu açıklamıştır. SON BARIŞ GÖRÜŞMELERİ VE SAVAŞLA BİTEN SÜREÇ Daha önce örgütle her türlü görüşmeye karşı çıkan Ranil Vikran Singhe liderliğindeki Milli Birlik Partisi, 5 Aralık 2001 yılında yapılan seçimler sırasında, sorunu müzakere ve diyalogla çözeceğine dair seçim beyannamesi yayımlamıştır. Sri Lanka hükümetinin sorunu barışçıl yollarda çözme arzusunun bir sonucu olarak, 2002 yılında Norveç in arabuluculuğu ile LTTE ve Sri Lanka hükümeti arasında bir ateşkes antlaşması imzalanmıştır. Ateşkesten sonra barış görüşmeleri başlamış ve hükümet Tamillerin yaşadığı bölgelere uygulanan ekonomik ambargoyu kaldırmıştır. Hükümet, ayrıca yerinden edilen Tamillerin geri dönüşü için bir kısım politikalar geliştirmiştir (Linden, 2009: 12). Görüşmeler sonucunda taraflar, ülkede federal bir yapının oluşturulması üzerine anlaşmıştır. Ayrıca taraflar arasında ilk kez tutsak değişimi yaşanmış ve hükümetin örgüte uyguladığı ambargo kaldırılmıştır. Yapılan anlaşma, cumhurbaşkanı ve muhalefet partilerinin tepkisine neden olmuştur. Muhalefet, ateşkesin imzalanmasını eleştirmiştir. LTTE ise hükümetin attığı adımları yetersiz bulmuş ve bu adımların 20 yıldır süren savaşın yıkıcı etkilerini telafi edecek düzeyde olmadığını belirtmiştir. Barış görüşmeleri tarafların katı tutumundan dolayı tıkanmış ve Tamil temsilcileri, 2003 yılında görüşmelerden çekilmiştir (Linden, 2009: 12). Tarafların katı tutumu, Norveç in arabuluculuk görevini askıya almasına ve çatışmaların tekrar başlamasına neden olmuştur. Tamil Kaplanları, 1 Kasım 2003 te bir bildirge yayımlayarak kalıcı barışın sağlanması için nelerin yapılması gerektiğini açıklamıştır:

1. Örgütün hâkim olduğu bölgelerde Tamiller tarafından geçici bir devlet kurulacak. 2. Geçiş döneminde kuzeydoğu bölgelerinde özerk bir yönetim oluşturulacak. 3. Geçiş dönemi 5 yıl sürecek, sürecin sonunda bölgede genel seçimler yapılacak ve bağımsız insan hakları komisyonu oluşturulacak. Örgütün bu önerisi hükümet tarafından kabul edilmemiştir. Bunun sonucunda iki taraf arasındaki çatışmalar şiddetlenerek devam etmiştir. LTTE ve hükümet güçleri arasında çatışma devam ederken, 2004 Aralık ayında Güney Asya ülkelerinde büyük kayıplara neden olan bir tsunami felaketi yaşamıştır. Felaket sonucunda 35 bin kişi ölmüş, 600 bin kişi yerinden olmuş ve milyarlarca dolarlık maddi kayıplar yaşanmıştır. Tamil gerillaları kontrolündeki kuzeydoğu bölgelerinde de 20 bin kişi ölmüş, binlerce insan yaralanmış ve büyük bir maddi yıkım yaşanmıştır. Dolayısıyla 2004 yılındaki tsunami felaketi, LT- TE yi de zayıflatmıştır. Ocak 2005 e gelindiğinde, örgüt içinde fikir ayrılıkları yaşanmaya başlamıştır. Sri Lanka hükümeti ile sürdürülen görüşmelerden sonuç alınamamasından dolayı, doğu bölgesi komutanı Albay Karuna Amman, emrindeki yaklaşık 6.000 militanıyla birlikte örgütten ayrılmıştır. Yaşanan bölünme, örgütü hem insan gücü hem de motivasyon açısından olumsuz yönde etkilemiştir. Bu arada 2005 yılında, Sri Lanka dışişleri bakanı Lakshman Kadirganar suikast sonucu öldürülmüştür. LTTE bu saldırıda sorumluluğu üstlenmemiştir (Research Paper, 2009: 13). Ancak Sri Lanka hükümeti, yapılan her türlü şiddet faaliyetini LTTE nin yaptığını iddia etmiş, uluslararası toplumu arkasına almaya başarmıştır. 17 Kasım 2005 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini Mahinda Rajapaksa kazanmıştır. Tamiller, bu seçimi boykot etmiştir. Bölünmeden sonra zayıflayan örgüte karşı Sri Lanka hükümeti, her türlü uzlaşma girişimini rafa kaldırarak, LTTE yi yok edecek bir dizi politikalar izlemiştir. LTTE yi izole etmeye ve şiddete dayalı Sri Lanka politikası, çok sayıda insan hakları ihlalini de beraberinde getirmiştir. Sri Lanka hükümeti öncelikle 2006 sonu itibariyle ateşkese resmen son vermiştir. Çatışmaların şiddetlenmesi sonucunda, ülkedeki birçok sivil toplum kuruluşu ve demokratik kitle hareketleri bir araya gelerek I.P.R.S. adında bir barış inisiyatifi oluşturmuştur. Şiddetin sona ermesi, anayasanın bir an önce değiştirilmesi, azınlık haklarının korunması gibi talepleri dile getiren bu girişim, aşırı milliyetçilerin baskı ve propagandaları sonucunda başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Barış görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması, benzeri görülmemiş yeni bir şiddet ve çatışma sürecini beraberinde getirmiştir. İki tarafta birbirine mümkün olan en büyük kayıpları vermek üzere, hazırlıklar ve eylemler yapmıştır. Bu bağlamda, Tamil militanları 28 Nisan 2007 de Sri Lanka nın başkenti Colombo ya bir hava saldırısı düzenlemiştir. LTTE yok ederek sorunu çözmek isteyen Sri Lanka hükümeti ise 2007-2008 yılında orduya ayrılan bütçeyi %45 artırmış, Sri Lanka ordusunun kapasitesini 50 bin kişiden 160 bin kişiye çıkartarak, LTTE yi yok edecek bir operasyon süreci başlatmıştır (Research Paper, 2009: 18). Sri Lanka hükümeti Tamil örgütünün merkezi konumundaki yerleri ele geçirmiştir. Bu yerlerin kaybedilmesi, Tamil örgütü için sonun başlangıcı olmuştur. Şubat 2009 da Sri Lanka ordusu, LTTE yi 30 kilometrekarelik dar bir alana sıkıştırmıştır. Her ne kadar örgüt liderleri, 17 Nisan 2009 da eylemsizlik çağrısı yapmış olsa da; bu çağrı, hükümet tarafından kabul edilmemiştir. Hükümet yetkilileri örgüte, 24 saat içinde koşulsuz silah bırakma ve teslim olma çağrısı yapmıştır. Geri adam atmayan Sri Lanka hükümeti LTTE lideri Velupillai Prabhakaran dahil tüm örgüt üyelerini öldürerek operasyonları sonuçlandırmıştır (Research Paper, 2009: 22). LTTE militanlarının tamamına yakınının bu kuşatmada öldürülmesi ile 30 yıldır süren iç savaş son bulmuştur. Daha önce örgütün hâkim olduğu bölgeye giren Sri Lanka ordusu, Tamillerin yaşadığı yerleri yakıp yıkmıştır. Bu süreçte çok sayıda insan yaşamını yitirmiş, faili meçhul olduğu sanılan çok sayıda kayıplar yaşanmış ve 300 bin kişi yerinden olmuştur. Hükümet güçleri, militanların kaçma tehlikesi olduğunu öne sürerek uluslararası gözlemcilerin, gazetecilerin ve yardım kuru- 11

luşların bölgeye girmesine izin vermemiştir. Uluslararası basına sızan haberler ve fotoğraflar, savaşta ve cephe arkasında büyük bir insanlık dramının yaşandığını göstermiştir (Internaotinal Crisis Group Asia Report, 2009: 23). Yaşanan çatışmalar sonucunda bugüne kadar 85 bin kişi yaşamını kaybederken, yüzbinlerce insan yerinden edilmiş ve milyarca dolarlık maddi kayıplar yaşanmıştır. Sri Lanka hükümeti sorunu müzakere ve uzlaşma ile değil, LTTE militanlarının tamamına yakınını öldürerek çözme yoluna gitmiştir. Bu yöntemin soruna kalıcı bir çözüm getirip Yaşanan çatışmalar sonucunda bugüne kadar 85 bin kişi yaşamını kaybederken, yüzbinlerce insan yerinden edilmiş ve milyarca dolarlık maddi kayıplar yaşanmıştır. getirmediğini ise zaman gösterecek. Bu yoğun şiddet döneminden sonra 2010 yılında gidilen seçimlerde Rajavarothiam Sampanthan liderliğindeki Tamil Ulusal Birlik partisi (TNA) 225 sandalyeli Sri Lanka parlamentosunda %2,9 oy alarak, 14 vekil ile temsil olanağı elde etmiştir. Bir önceki seçimlere göre oylarında yaklaşık %3,9 luk bir düşüş parti, daha önce 22 olan vekil sayısında 8 vekillik bir kayıp yaşamıştır. Mahinda Rajapaksa liderliğindeki Birleşik Halkların Özgürlük İttifakı partisi (UPFA) ise bir önceki seçimlere göre oyunu %14,7 artırarak 144 milletvekili ile tek başına iktidar olmuştur. 2015 seçimlerinde ise tablo biraz değişmiştir. Bu seçimlerde TNA oylarını %1,72 artırarak vekil sayısını 16 ya çıkarmıştır. Rajapaksa yerine Maithripala Sirisena liderliğinde seçimlere giden UPFA ise yaklaşık %18 lik bir oy kaybı yaşayarak, vekil sayısını 95 e düşürmüş ve iktidarı kaybetmiştir. 12 SONUÇ Sri Lanka hem etnik hem de dini olarak farklı gruplardan oluşmaktadır. Sri Lanka nüfusunun %70 Budist, %13 ü Hindu, %10 u Müslüman ve %7 si Hıristiyanlardan oluşmaktadır. Sinhalalar büyük ölçüde Budisttir ve nüfusun yaklaşık %75 ini oluşturmaktadır. Nüfusun geri kalanını ise Tamiller oluşturmaktadır. Dolayısıyla her ne kadar LTTE militanları ortadan kaldırılsa da, hala ülke nüfusunun önemli bir kısmını Tamiller oluşturmaktadır. Bu nedenle, uzun bir tarihsel geçmişe ve önemli dini, etnik ve kültürel farklılıklara dayanan Tamil ve Sinhala çatışması, LTTE militanlarının yok edilmesi ile çözülecek gibi gözükmemektir. Sri Lanka devletinin LTTE militanlarını öldürerek eylem yapma kabiliyetini yok etmesi, Tamillerin kimlik ve hak mücadelelerini yok etmeyecektir. Etnik/dini farklılıkların ve buna dair taleplerin yok edilmesi, ancak tüm Tamillerin yok edilmesi ile mümkündür. Mevcut mecliste 16 vekil ile temsil edilen Tamillerin yeniden şiddete dönmemesi, Sri Lanka devletinin ayrımcı politikaları terk ederek, çoğulcu politikalara dönmesine ve Tamillerin kimliklerini tanıyarak kültürel ve siyasi haklarını teminat altına almasına bağlıdır. Ayrımcı politikalara devam eden Sri Lanka devleti ve Budist milliyetçilerin Tamillere yönelik saldırıları, Tamilleri yabancılaştırmakta ve sorunun tekrardan canlanacağına işaret etmektedir.

Arena, Michael P., Arrigo, Bruce A. (2006). The terrorist Identity Explaining the Terrorists Threat. Newyork and London: New York University Press. Bailey David Paul (2007). Rampant Lions: The Buddhist Response to Violence İn Sri Lanka. Lampda Alpha Journal.Volume: 37, ss. 12-22. Clarance, William (2001), Woolf and Bandaranaike: the Ironies of Federalism in Sri Lanka, The Political Quarterly, 480-484. Coomaraswamy, Ananda (2000).Hinduizm ve Budizm, (Çeviren: İsmail Taşpınar).İstanbul: Kaknüs Yayınları. Elections in Sri Lanka 2015 Parliamentary Elections, (Erişim Tarihi: 01.10.2015), http:/www.ifes. org/sites /default/files/2015_ifes_sri_lanka_parlimentary_elections_faq_final_2.pdf, s. 1-8. International Crisis Group Asia Report (16 April 2009).Development Assistance and Conflict in Sri Lanka: Lessons From The Eastern ProvinceAsia Report. N 165,s. 21. -----------(28 November 2006). Sri Lanka: The Failure of the Peace Process. No: Asia Report 124. -----------(November 2007).Sri Lanka:Sinhala Nationalism and the Elusive Southern Consensus. Asia Report No. 141. -----------(Feb.2008). Sri Lanka s Return to War:Limiting the Damage,Asia. Report No: 146. -----------(Apr. 2009).Development Assistance and Conflict in Sri Lanka: Lessons from the Eastern Province.Asia Report No: 165. -----------(11.01.2010). Update Briefing. Asia Briefing No: 99, Brussels. OFlaherty, Wendy Doniger (1996). Hindu Mitolojisi (Çeviren: Kudret Emiroğlu). Ankara: İmge Kitapevi. Kearney, N. Robert (Spring, 1983). The Political Party System in Sri Lanka. Political Science Quarterly, Vol. 98, No. 1 ss. 898-917. Krisha, Sankaran (2001). Postcolonial Insecurities India, Sri Lanka, and the Question of Nationhood, Borderlines, Volume 15, Miversity of Minnesota Press. Korf, Benedict, (2005). Rethinking the Greed Grievance Nexus: Property Rights and the Political Economy of War in Sri Lanka. 2005 Journal of Peace Research, vol. 42, no. 2, pp. 201 217. --------, (2006). Functions of Violence Revisited: Greed, Pride and Grievance in Sri Lanka s Civil War. Progress in Development Studies 6, No:2, ss. 109-122. Linden, Josh (Spring 2009). After the Tigers: Moving Beyond the Legacy Violence in Sri Lanka. Michigan Journal of Public Affairs, Volume: 6, ss. 1-30. McConnell, Deirdre, (March 2008). The Tamil Peoples Right to Self Determination. Cambrige Review of International, Vol. 21, Number 1.,ss. 60-75. Ragupathy, P. (February 1986).Tamil Social Formation in Sri Lanka: A Historicial Outline.Institute Of Research and Development. USA. Rajapakse, Ruwan (2003).Concise Mahavamsa. History of Buddhism in Sri Lanka, Sri Lanka. Research Paper 09/51 (5 June 2009). War and Peace in Sri Lanka. ss. 1-80. Spencer Jonathan (ed) (1990).Sri Lanka History and the Roots of Conflict. Newyork: Routledge Sri Lanka s Presidential Election: Risks and Opportunities Crisis Group Asia Briefing, N 145, 9 December 2014, s. 2-3. Sri Lanka da eski devlet başkanı Rajapaske seçimi kaybetti, http:/www.haberturk.com/dunya/ haber/1117315-sri-lankada-eski-devlet-baskani-rajapaske-secimi-kaybetti, Erişim Tarihi: 01.10.2015. KAYNAKÇA 13

Silva, Purnaka, L. De (1997). The Growth of Tamil Paramilary Nationalism:Sinhala Chauvanism and Tamil Responses. South Asia, Volume: XX, Special Issue, ss. 97-117. Voorde Cecile Van de(may.2005). Sri Lankan Terrorism: assessing and Responding to the threat of the Liberation Tigers of Tamil Eelam.Police andresearch,vol. 6, No. 2,ss. 181-199. Weerawardana, I.D.S.,(Sep. 1952). Minority Problems in Seylan.Pasific Affairs, Vol. 25, No. 3, ss. 278-287. KAYNAKÇA 14

Yusuf Çınar Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü nde doktora öğrencisi olan Yusuf Çınar, 1986 yılında Karaman ın Ermenek ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ermenek te tamamladı. Lisans öğrenimini 2009 yılında Kırıkkale Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü nde tamamladı. 2010 yılında Bitlis Eren Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Anabilim Dalı nda Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı. Tamil Sorunu adlı bir kitabı bulunan Çınar, Uluslararası İlişkilerin Temel Kavramları adlı kitabın da editörlüğünü yapmıştır. Ulusal ve Uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunan, Çınar, Konya merkezli Uluslararası Stratejik Bakış Enstitüsü (International Institute for Strategic Outlook, www. strategicoutlook.org) adlı düşünce kuruluşunun başkanlığını yapmaktadır. YAZAR 15

ULUSLARARASI KÜLTÜREL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ UKAM YAYINLARI ARALIK 2015 Maltepe Mah. Edirne Çırpıcı Sok. No: 5 / 2B Mira Rezidans Zeytinburnu, İSTANBUL Tel: +90 212 2470682 Faks: +90 212 2470681 info@ukam.org www.ukam.org UKAM YAYINLARI ARALIK 2015