5. Çöplüklerde Ya şam ve Ölüm ÇÖPLÜKLERDE a. Su Kirliliği VE ÖLÜM



Benzer belgeler
na karşı devletlerin objektif yükümlülü ğünü öne ç ıkaran önemli bir değerlendirmedir. 5. Muğla'y ı ve Gökova Körfezi'ni Karartan Üç Termik Santral

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KEPENEKLİOĞLU VE CANPOLAT - TÜRKİYE. (Başvuru no: 35363/02) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ

Avrupa Adelet Divanı

onur kırıcı uygulama oldu ğunu kabul etmemi ştir. Sonuçta 8. madde, çevreye yönelik ağır sald ırılara karşı, "korunma

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ LEMKE- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:17381/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 5 Haziran 2007

AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ÖZEL ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 50913/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

3. Halk ı Riskler Konusunda Bilgilendirmeme

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

14 May s 2014 Çar amba Günü Saat da Yap lan Mahkeme Toplant nda Görü ülen Dosyalar ve Sonuçlar (*)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE. (Başvuru no /03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 10 Mart 2009

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

3. Rusya'da Sanayi Kirlili ğinden Kimler Sorumlu

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

VAN-TUŞBA BELEDİYE MECLİSİNİN HAZİRAN 2016 TARİHLİ KARAR ÖZETLERİ

BÖLÜM 3 : SONUÇ VE DEĞERLENDİRME BÖLÜM

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

CEZA HUKUKU. 27 aralık 1968 tarihli ve sayılı Resmî Gazetede yayınlanmış 1072 sayılı «Rulet, tilt, langırt ve benzeri oyun âlet ve makinaları

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2016 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

6331 SAYILI İSG KANUNUNA GÖRE 2016 YILINDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MEHMET SELÇUK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 13090/04 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE TOK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:37054/03, 37082/03, 37231/03 ve 37238/03 )

BAŞVURUNUN REDDİNE İLİŞKİN KARAR

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE NACARYAN VE DERYAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:19558/02 ve 27904/02 )

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZÖHRE AKYOL/TÜRKİYE (Başvuru no /03) KARAR STRAZBURG. 4 Kasım 2008

TAŞINMAZ MAL SATIŞ ŞARTNAMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ÖZET: Hüküm uyuşmazlığının varlığı için öngörülen koşullar gerçekleşmediğinden,

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

12.1 ODA TARAFINDAN AÇILAN DAVALAR VE SONUÇLARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

A V R U P A K O N S E Y Đ OF EUROPE AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ DÖRDÜNCÜ DAĐRE. (Başvuru no /99) KARAR STRAZBURG.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2, 3, 6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/6638 Karar No. 2014/11489 Tarihi:

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MUSTAFA VE ARMAĞAN AKIN/TÜRKĐYE (Başvuru no. 4694/03) STRAZBURG. 6 Nisan 2010

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

ERDEM VE EGİN - ERDEM / TÜRKİYE DAVASI (Başvuru No: 28431/06), SAYGI / TÜRKİYE DAVASI (Başvuru No: 5559/07),

ÖTVK nun 8/1. Maded Uygulamas na Yönelik Asgari Teminat Miktar %25 e Ç kar lm t r. DUYURU NO:2012/70

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi

ALMANYA DA 2011 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

FASIL 335 ARAÇLAR VE TRAFİK DÜZENLEME YASASI

T.C. D A N I Ş T A Y İdari Dava Daireleri Kurulu. Esas No:2005/374 Karar No:2007/103

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

ÜRÜN SORUMLULUK POLİÇESİ:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Türkiye Barolar Birli ğ i Ba ş kanl ığı


B.07.1.GİB.0.66/ T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelir İdaresi Başkanlığı. Seri No:2006/1

FRANSIZ CEZA USÛL KANUNUNDA YER ALAN ÜST MAHKEMELER İLE İLGİLİ HÜKÜMLER

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

YARGITAY 15. HUKUK DA RES

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

A V R U P A K O N S E Y Đ OF EUROPE AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE. Remzi BALCI/TÜRKĐYE (Başvuru no /01)

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR ŞEHRİBAN COŞKUN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası:2014/11376)

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU

YARGITAY 19. HUKUK DA RES

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Alipour ve Hosseinzadgan / Türkiye. (6909/08, 12792/08 ve 28960/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857.S.İşK/17

Transkript:

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMES İ'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN 5. Çöplüklerde Ya şam ve Ölüm ÇÖPLÜKLERDE a. Su Kirliliği VE ÖLÜM Zander/ Isveç İsveç'te kent çöplüğüne komşu taşınmazlardaki konutlar ında oturanlara, kulland ıklar ı kuyu suyuna siyaür kar ış mas ı nedeniyle kamu organlar ı tarafından ücretsiz içme suyu sağlanması kararlaştır ılmıştı. Bir süre sonra su7 daki sa ğlığa zararl ı olabilecek siyanür düzeyinin ka ğıt üzerinde yükseltilmesi nedeniyle, yöre halk ının eski kuyulardan yararlanabilecekleri varsay ınlı ile ücretsiz içme suyu verilmesi durdurulmu ştur. Bu s ırada ruhsatm ı yenilemek isteyen çöp i şleme şirketine istediği izin verilmi ş, ancak ileride olas ı su kirliliğine karşı, yörede oturanlara ücretsiz su sa ğlama yükümlülü ğü konulmu ştur. Olay, ba şvurucular yönünden, Sözle şme'nin 6/1 maddesi bağlamında, yarg ı yolu ve dava açma olanağı yönünden tartışılmıştır. Kararm seçilen bölümlerinin tam çevirisi aşağıda sunulmaktad ır: "Olgular 1. Davan ın özel koşulları 6. Isveç yurtta şı olan kart koca Bay Lennhart ve Bayan Zander, Vösterls Belediyesi s ınırlar ı içindeki Gryta'da ya şamaktadı rlar. 7. Başvurucular i96 y ı l ından bu yana diğer işlerinin yan ı s ıra, evsel ve endüstriyel at ık taşımas ı yapan Vilatmanlands Avfallsaktiebolag (VAFAB) şirketine biti şik bir ta şınmaz ın sahibidirler. VATAB, Çevre Koruma İçin Ulusal Ruhsat Kurulu'nun (koncessionsndmndenför miljöskyyd - "Ruhsat Kurulu") 1969 tarihli Çevre Koruma Yasas ı 'na (miljöskylddslagen 1969:38 7 sayil ı ve "1969 tarihli Yasa") göre yay ınladığı 1 Temmuz 1983 tarihli ilk ruhsattan bu yana söz konusu alanda atık taşıma işlerini yerine getinnek için yetkili k ı l ı nmış tı r. 227

Güney D İ NÇ ÇOPLÜK[[RDL 8. Bu ruhsat ın öncesinde, 1979 y ı l ında çöplüğe b ı rak ılan YAŞMk atığın siyanür içerdiği saptanm ış ve bir kuyudan ç ıkan içme su- VE ÖLÜM yunun çözümü, içindeki siyan ürün aşır ı düzeyde olduğunu gösterıniştir. Vösterls Sağlık Koruma Kurulu (hiilsovtrdsnömnden, sonraki adı nıiljö-ocl ı hölsoskyddsnömnden) kuyu suyunun kullan ıln ıas ın ı yasaklam ış ve taşınmaz sahibinin, kuyu suyundaki sak ıncayla bağlantıl ı ve geçici olarak, şehir içme suyunu kullanmas ı sağlanm ış t ı r. Ekim 1983'te yap ı lan sonraki analiz, birisi başvurucunun ta şınmaz ında bulunan olmak üzere, çöplüğün yan ındaki diğer altı kuyuda da siyanürün a şır ı düzeyde oldu ğunu göstermiştir. Sonuç olarak, bu kuyulardan gelen suyun kullan ımı yasaklanm ış ve içlerinde ba şvurucunun da bulunduğu ta şınmaz sahiplerinin geçici olarak şehir içme suyunu kullann ıalan sağlanm ıştır. Bununla birlikte, Haziran 1984 tarihinde Ulusal G ıda Dairesi (livsmedelsverket) izin verilen en üst siyanür düzeyinin, litrede 0.01 mg'den 0l'ye kadar yükselebileceğini önenniştir. Sonuç olarak, belediye Şubat 1985'ten ba şlayarak, yukar ıda söz edilen ta şınmaz sahiplerine sağlanan suyu kesmi şiir. 9. VAPAB, Temmuz 1986'da, Rul ısat Kurulu'ndan verilen rulısatın yenilenmesini ve çöp dökme etkinliklerinin geni şletilmesini istemi ş tir. Başvurucular diğer mal sahipleriyle birlikte, 1969 tarihli yasan ın 5. bölümüne göre ihtiyati tedbir yoluyla konuyla ilgili mal sahiplerine ücretsiz su sağlanmas ını; önerilenfaaliyetin sular ının kirlenmesine neden olduğunu ve kirletme riskinin sürdüğünü belirterek, VAFAB' ın bir yükümlülük alt ına sokulmaks ızın bu isteğin kabul edilmemesini talep etmişlerdir. 10. Ruhsat Kurulu, 13 Mart 1987 tarihli karanyla VAFAB'ın isteğini kabul etmiş ve başvurucular ile diğer mal sahiplerinin isteğini, çöplük ve kuyular aras ında olas ı bir su bağlant ısı olmad ığı gerekçesiyle reddetmi ştir. Kurul aynca, kirlilik riski olas ıl ığına rağmen, istekte bulunanlar tarajindan önerilen bu tip bir genel tedbir üzerine, ko şullu olarak yetkilendirme yapman ın anlams ız olduğunu belirtmi ştir. 228

AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMES İ'NE GÖRE ÇEVRE YE İNSAN Diğer yandan Kurul, kuyular içindeki suyun düzenli ara- ÇÖPLÜXLFRDE l ıklarla dikkatlice analiz edilmesi ve sonuçlardan mal sahipleri- YAŞ nin bilgilendirilmesi zorunluluğunu içeren birkaç ko şulu ruhsat VE ÖLÜM belgesine eklemi ştir: Yap ılan analizler, suyun kirlenmesine çöplüğün neden olduğu ku şkusunu uyand ıracak gerekçe sunarsa, VAFAB yükümlülük alt ına girecek ve mal sahiplerine su sa ğ- lanmas ı gibi, Kent İdare Kurulu tarafından uygun say ılan bir önlemi ivedilikle alacakt ır. 11. Ba şvurucular, Hükümete yönelik olarak ruhsat için saptanan koşulların sorgulandığı bir temyiz ba şvurusunda bulunn ıu şlard ır. Hükümet, temyizin son a şamas ı nda bunları onaylanıış <aşağıda 13. paragrafa bak ınız)ve 27 Mart 1988 tarihinde temyiz istemini reddetmi ştir. (...) 13. Ruhsat Kurulu -tarafından verilen tehlikeli çevresel etkinlik için yetkilendirme karar ı, hangi ko şullarda ve hangi i ş- lenılere yönelik olduğu konusunda mutlak açıkl ık ta şımal ıdır (18. bölüm). İlgili herhangi bir kişi tarafından Hükümet'e karşı temyiz başvurusunda bulun ulabilir <48. bölüm). Ba şvurucuların temyizini reddettiği s ırada (yukarıda 11. paragrafa bak ın ız), Hükümet'in kararlarına karşı yarg ı yolu kapal ıd ır (bu noktadaki diğer ayr ıntılar için özellikle 23 Eylül 1982 tarihli Sporrong ve Lönnroth - İsveç karar ına bak ı n ız [Seri A no.52, pp.19-2o, para. 20J).1 Haziran 1988 tarihli, Kesin İdari Kararların Yargısal İncelemesi Yasas ı 'n ın yürü rlüğe girmesinden sonra, Hükümet'in birkaç yasal karar ı, Yüksek İdare Mal ıkemesi önünde itiraz edilebilir duruma gelmiştir. Bununla birlikte, Yasa geçmi şe etkili olmadığı için -Hükümet'in karar ı bağlam ında- ba şvurucular açı s ı ndan bu iç hukuk yolu kullan ı labilir olmam ış tı r. 229

6üney D İ NÇ ÇÖPLÜKtERDE Hukuk YAŞMi VE ÖLÜM L 6/l'in İhlal Edildiği İddias ı 20. Ba şvurucular söz konusu tarihte, Ruhsat Kurulu'nun 13 Mart 1987 günlü karar ın ı onaylayan 17 Mart 1988 tarihli Hükümet karar ına karşı, Isveç hukukuna göre yarg ı yolunun kapal ı olmas ından yak ı n ın ış lardı r (yukarı da 11. paragrafa bak ı n ı z). Ba şvurucular, 6.Maddenin 1.fikras ının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir. Hükümet, söz konusu yarg ılamada bu kural ın uygulanabilirliğine itiraz etmi ştir, oysa Komisyon ba şvurucular ın görüşünü onaylamıştır. A. 6. Maddenin 1.fıkras ın ın uygulanabilirliği 1. Bir "hak" üzerine bir "tart ışrna"n ın ("çekişme") olmas ı 21. Mahkeme, önceki içtihatlar ında (28 Temmuz 1990 tarihli Skörby - Isveç karar ı ve 19 Nisan 1993 tarihli Kraska - İsviçre karar ı) dile getirdiği ilkelerine göre şunları yineler: iç hukuka göre genel kabul görmü ş, hiç olmazsa tart ışılabilir alanlarda, bir "hak" üzerineki tart ışman ın (çekişme) olup olmad ığı öncelikle araşt ırılmal ıdı r. Tart ışma, mutlaka gerçek ve ciddi olmal ı; sadece hakk ın asli varlığıyla değil, ayr ıca kapsam ı ve uygulama yolu ve son olarak yarg ılama sonucu, söz konusu hak için doğrudan ve kesin olmal ıd ı r. 22. Hükümet bu davan ın, X4ahkeme'nin medeni bir hak üzerinde bir tart ışman ın (çeki şme) varl ığın ı bulgulad ığı önceki davalardan önemli aç ılardan farkl ı olduğunu ileri sünnü ştür. Bu farkl ı l ıklar ın varl ığı, böylesi çeli şik bir sonuca izin vermi ş tir. öncelikle, Mahkeme önündeki dava, ruhsat isteme yetkisine sahip bir ki şi ile yetkililer aras ındaki bir tartışma- 230

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN dan çok, kamu otoritesi taraf ından üçüncü bir ki şiye veri- ÇÖPLÜKLERDE len ruhsatla ilgilidir. YAŞAM Ustelik ba şvurucular, içme sular ın ın kirlendiği iddias ı sonucunda ta şınmazlar ımn değerinin dü ştü ğünü ve değişik s ık ıntılara katlanmak zorunda kald ıklar ı iddia etmelerine kar şın; Ta şınmaz/emmk Mahkemesi'nde tazminat davas ı açarak, 1986 tarihli yasaya göre yarg ısal incelemeyi sa ğlamak olana ğından yararlanmam ışlard ır. Bu olanak, 6. maddenin 1. paragraf ındaki zorunlulu ğu kar şılayan bir iç hukuk yoludur. Başvurucular, VAFAB' ın çöplükteki faaliyetlerinin sonucunda ortaya ç ıkan zarara kar şı bir giderinı yöntemi oluşturabilirlerdi -örne ğin ta şınmaz yitikleri için bir form olu şturmak gibi-; yukar ıda sözü edilen yasaya göre tazminat istemek için hak sahibi olabilirlerdi. Muhtemelen yasal giderlerden kaç ınmak için yada zararı kan ıtlamak zor oldu ğundan, başvurucular bunun yerine, VAFAB'a ko şullu ruhsat verilmesi amac ıyla 1969 tarihli yasaya göre, Ruhsat Kurulu'ndan ihtiyati tedbir isteminde bulunmay ı seçmişler, ancak karar, yarg ısal incelemeye tabi tutulmam ıştır. Ruhsat Kurulu'nun, ba şvurucular ın istemine ili şkin işlevi, VAFAB' ın soru şturulan faaliyeti aç ıs ından sadece değerlendirmede bulunmak; Kurul'un yetkilendirmesinin, kuyu daki suda önemli bir zarar riskine yol aç ıp açmad ığını ve istenen ko şulların yerine getirilip getirilmediğini değerlendirmektir. Hükümet, iç hukuka göre, ba şvuruculann "hakların ın" s ınırlanmasm ı içeren böyle bir riskin varl ığın ın, salt Kurul taraf ından değerlendirilmesini tartışmıştır. Hükümet'e göre; tart ışmal ı alanlar üzerine, ba şvurucular ortaya ç ıkan bir riskten korunmak için İsveç hukukuna dayanarak herhangi bir kazan ılmış hakka sahip olduklarını ya da mülkiyet haklar ını etkileyen herhangi bir riskin varl ığını ileri sürememi şlerdir. Eğer somut davada, 6. maddenin 1. f ıkras ı 1969 tarihli yasaya göre yarg ılama sürecinde uygulanabilir bulunur- VE ÖLÜM 231

Güney DiNÇ ÇOPLUKİERDE sa, çok say ıda davac ıdan gelecek yak ınmalarda yalnız- YAŞ»A ca eylemi de ğil, olas ı zarar riskleri de ortaya konulacağı VE ÖLÜM için, çok kapsaml ı yargılama yöntemlerini uygulamak ve çevresel konularm geni ş çapl ı bir korumas ını sağlamak, devletler için bir yükümlülük ve beklenen sonuç olabilecektir. Gerçekte Hükümet bu konularla ilgilidir. Bu durum, Hükümet'in bak ış aç ıs ıyla, kamu yararm ı ve ayr ıca potansiyel olarak etkilenen arazi sahiplerinin yakla şımlarında oldu ğu gibi, bireysel yararlar ı korumayan 1969 tarihli Yasa'ya göre izlenen davadaki yarg ılama yönteminden çok daha pahal ı ve hantal olunmas ı anlamına gelebilir. Somut davada, ba şvurucular ın istedi ği kapsamda olmasa da, ihtiyati tedbirler al ınmıştır. 23. Mahkeme, ba şvurucular ın idari makamlara yapt ıkları başvurunun, 1969 tarihli Yasan ın 5. bölümüne dayand ığını dikkate ılır. Bu kural, tehlikeli çevresel faaliyetler içinde i ş yapan ya da yapma niyetinde olan ki şi üzerindeki belirli yükümlülükleri -bu yükümlülüklerin yan ı s ı ra yararlan ı cıs ı n ı n kim olduğu kesinlikle belirtil ıneksizin- ortaya koymaktad ı r. Diğer yandan, çöplüğe bitişik taşınmaz sahibi olan başvurucular ın, yürürlükteki İsveç hukukuna göre; 5. bölümdeki kurala dayanarak, VAFAB' ın izne hak kazanmak için -bir köşul olarak- belirli koruyucu önlemleri almas ı- n ın zorunlu k ıl ınmas ını Ruhsat Kurulu'ndan talep ettiklerine dikkat edilmi ştir. Ek olarak, ba şvurucular Ruhsat Kurulu'nun kararını, Hükümet nezdinde bu aç ıdan temyiz etmişlerdir. Üstelik Ruhsat Kurulu ba şvurucularm ihtiyati tedbir istemli dilekçelerini reddetmişken, görünü şte 5. bölüm temelinde 13 Mart 1987 tarihli karar ıyla VASAB'a ytikümlülük içeren ko şullu ruhsat düzerilemi ş ise de; Kent İdare Kurulu'nun gerçekçi varsay ımıyla, eğer ileride yap ılacak analizler, suyun kirlenmesine çöplüğün neden olduğu ku şkusunu uyand ıran gerekçeler sunarsa, ba şvurucularm 232

AVRUPA İ NSAN HAKLAR! SÖZLE ŞMESİ'NE GÖRE ÇEVRE VE İNSAN da içinde bulunduğu kuyu sahiplerine su sa ğlanmasma ÇÖPLÜKLERDE karar verilmiştir. YAŞMI 24. Başvun ıcular Hükümet'e yönelik ten ıyizlerinde, Kurul'un tedbirlerin mant ıks ız ve çöplükteki faaliyetler yüzünden kuyular ı n ın kirlenmesinin ku şkulu olduğuna yönelik değerlendirmesine itiraz etmi şlerdir. Yetkili makamlar ın takdir hakk ı, hem böylesi takdir hakk ını serbest b ırakmayan idare hukuku nun genel ilkeleri, hem de zararl ı etkileri düzeltici ya da önleyici zorunluluğu içeren 5. bölümün kurallar ı bakım ı ndan s ı n ı rl ı dı r. Bundan dolay ı, ba şvurucular ve Kurul'un kendi takdir hakk ı çerçevesinde VAPAB ' ın ruhsat ına iliş tirdiği koş ullar ın meşruluğunu işleyebilir duruma getiren makamlar aras ında ciddi bir anlaşmazl ık oluşmu ş tur. Bu tart ışmadan ç ıkan sonuç, kuyularmın VAFAB taraf ından kirletilmesine karşı başvurucular ın korunma yetkisinin doğrudan ve kesin oldu ğudur. Başvurucular, 6. maddenin 1. paragraf ında amaçlanan "haklar" ından birinin "s ı n ı rlama"s ını içermesi nedeniyle Htikümet'e karşı temyiz başvurusunda bulunmu şlard ır. VE ÖLÜM 2. Ba şvunıcular ın hakk ın ın "medeni bir hak" olup olmadığı 25. Hükümet, tehlikeli çevresel faaliyetler sonucunda zarar gören mülk için tazminat ödenmesini düzenleyen 1986 tarihli Yasa'n ın, çoğunlukla genel kamu yarar ına ilişkin faaliyetleri düzenleyen 1969 tarihli Yasa'dan farklı olduğunu ileri sürmü ş tür. Önceki Yasa, esasen medeni hukuk konular ı yla ilgiliyken, sonraki Yasa ağırl ıkl ı olarak kamu hukuku karakterine sahiptir. 26. Mahkeme, ba şvuruculann isteğinin doğrudan ku yular ındaki suyu içmek için kullanma ehliyeti yle ilgili oldu ğuna dikkat çeker. Bu ehliyet, arazisahiplerinin haklar ının bir yüzüdür. 6. maddenin 1.paragrafl anlam ında, mülkiyet hakk ı aç ıkça bir "medeni hak"t ır (diğerlerinin yan ı s ıra bak ınız: 7 Temmuz 233

Güney D İ NÇ ÇÖPLÜKLERDE 1989 tarihli Tre Traktörer-tsveç karar ı, Seri A noçl59, s.19, 43. YAŞMi paragraf ve 27 Kas ım 1991 tarihli Oerlemans-Hollanda karan, VE ÖLÜM Seri A, no.2l9, s.20-21, 48. paragra,f). Sonuç olarak, Hükümet'in ba şvurduğu kamu hukuku görü şüne rağmen, ba şvurucular ve Komisyon gibi Mahkeme de, konunun bir "medeni hak" olarak adland ı rıldığı görü şündedir. 3. Karar 27. Kısaca davada 6. Maddenin 1. paragrafı uygulan ır. B. 6. Maddenin 1. paragrafına uygunluk 28. Ba şvurucular, söz konusu tarihte, Isveç hukukuna göre, 13 Mart 1987 tarihli Ruhsat Kurulu'nun karar ın ı onaylayan Hükümet'in 17 Mart 1988 günlü karar ın ın bir mahkeme birafindan yeniden incelenmesi hakk ına sahip değildir ve Hükümet bu olguyu kabul etmi ştir. Bu nedenle görülen davada, 6. maddenin 7. bendi ihlal edilmiştir. " (Zander / İsveç,1993) Sözleşmenin 6/1. maddesinin ihlal edildi ğini saptayan Mahkeme, ba şvuruculara manevi tazminat olarak 30,000 Kron, ücretler ve giderler için de 145,860 Kron ödenmesini kararla ştırmış tır. Görüldüğü gibi başvurunun konusu, kent çöplüğünün doğaya ve yak ındaki ta şınmazlara verdiği zararlarm giderilmesi değildir. Olu şan çevresel yitikleri doğrudan önlemek için herhangi bir giri şim yap ılmamıştır. Tartışma, kuyulardaki suyun, ne kadar siyanürle içilebilece ğidir. izin verilebilen oran 0.01 mg iken, bir anda on kat art ırılarak M Nilgün Tortop çevirisi. 234

AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMESİ'NE GÖRE EVRE VE İ NSAN ÜYe yükseltilmi ştir. Başvuruculara kuyular ından ç ıkan ÇÜPLÜKtERDE suyu kullanamamalar ı nedeniyle çöplü ğü işleten kurulu- YAŞM şun ücretsiz su sa ğlamas ı ile sorun çözülebilecektir. Ancak VE ÖLÜM ilgili kamu birimleri bu yükümlülüklerini bile yerine getirmeden işletme ruhsatını yenilemi şlerdir. A İJ-IM, ba şvuruculann ç ıkarlar ını "medeni hak" niteli ğinde gördü ğünden, 6/1. maddenin çi ğnendi ğini kararlaştırm ıştır. Ba şvurunun bir başka önemli yanı, İsveç'in idari i şlemlere karşı yarg ı yolunu kapal ı tuttmakta direnmesidir. A İHM'nin daha önce İsveç'Ie ilgili vermi ş oldu ğu benzer konulardaki kararlar ında bu işleyi ş birkaç kez adil yarg ılanma güvencelerine ayk ır ı bulunmu ştu. Ancak Isveç, Sözle şme'nin 46/2 maddesi bağlamındaki A İHM kararlar ını yerine getirme yükümlülü ğünü ve tartışma konusu yönetsel i şlemlere karşı yarg ı yolunun açan yasa de ği şikliklerini yapmakta gecikmi şti. b. Beklenen Patlama Önery ı ldıg/türkiye Devletlerin, bireylerin sa ğl ıkl ı bir çevrede ya şama haklar ını gerçekleştirmeye yönelik yükümlülüklerini say ından kaynaklanan yitiklerin çok a ğır sonuç-saklamalalar ın ın ele al ınd ığı bir karar, Türkiye'den gelmi ştir. Devletlerin pozitif yükümlülü ğünün çok yönlü ve bir o kadar da ayrıntı l ı olarak tart ışıld ığı dava, Ümraniye çöplü ğünün patlamas ıyla ilgilidir. Bu olayda otuz dokuz ki şi ya şam ı - n ı yitirmi şti. Kazanın temel nedenleri, kurumsal ilgisizlik, iletişimsizlik ve toplumsal hizmet birimlerinin birbirlerinden kopuk çal ışmalarıyd ı. Asl ında, "çal ışmarnalar ı " sözcüğü olaya daha uygun dü şüyor. Korkunç olay ın öncesinde, beklenen felaket her yönüyle öğrenilmi ş, en üst düzeydeki tüm ilgililerin bilgisine iletilmi ş, ancak hiç bir önlem al ınmam ıştı. Irili ufakl ı tüm sorumlular ın yaptıkları tek bir şey 235

Güney D İ NÇ ÇÖPLÜKLERDE vard ı. Yakla şan kara günü beklemek. Böyle bir i şleyi şin YAM1 sözle şme karşıs ındaki hukuksal sonuçlar ını değerlendiren VE ÖLÜM "Önery ıld ız/fürkiye" kararı, Türkiye aç ısmdan yüz kıza ı;tth bir utanç belgesidir. Elden b ırak ılmadan okunmas ı gereken bir aymazl ığın öyküsüdür. Karar ın önemli buldu ğumuz bölümlerini içeren geni ş bir özetini a şa ğıya aktar ıyoruz: "A. Ümraniye Çöplüğü ve Başvııracıınun Yaşadığı Yer 10. 1970 'lerin ilk y ıllanndan bu yana, Kaz ım Karabekir 'e bitişik bir gecekondu mahallesi olan Hekimbaşı nda ev at ıkların ın toplandığı bir çöplük kullan ılmaktadır 22 Ocak 1960 'da, Orman Komisyonu 'na <'özünde Hazine 've ait olan arazinin kullan ım ı, doksan dokuz y ıllığına İstanbul Belediye Meclisi 'ne verilmiştir Vadiye yukar ıdan bakan eğimli bir arazi üzerindeki alan, yaklaşık 350.000 m2 lik biryüzeveyav ılm ış olup, 1972 'den bit yana Belediye Meclisi 'nin ve Bakanl ık organlar ın ın sorumluluğu ve yetkisi altında, Beykoz, Üsküdar; Kadıköv ve Ümraniye ilçeleri tarafından çöplük olarak kullan ılmaktadır. Çöplük kullan ılmaya başland ığı zaman, bu alanda ikamet edilmemekteydi. En yak ın yerleşim yeri yakla şık 3,5 km. uzakl ıktaydı. Yıllar ilerledikçe, çöplüğü çevreleyen alanda izinsiz gecekondular yap ılmaya başland ı. Hekin ıbaşı ile Kaz ım Karabekir'i kapsayan resmi bir haritaya göre, ba şvurucunun evi, Dereboyu Sokak ile Gerze Sokak' ın birleş tiği köşede bulunmaktad ır. Evin bir k ısm ı Belediye'ye ait çöplüğe bitişiktir ve 1978'den beri İlçe Meclisi'ne bağlı olan Belediye Başkan ı 'n ın yetkisi alt ı nda bulunmaktadı r. Ümraniye çöplüğü art ık mevcut değildir. Yerel meclis, çöplüğü toprakla kapatarak üzerine havaland ı rma boru lar ı yerleştirmiştir. Günümüzde arazi olarak kullan ımı planlanan yer, Hekinıbaşı ile Kaz ım Karabekir'deki aç ık alan gereksinimi için haz ı rlanmaktad ır. Belediye Meclisi, önceden çöplüğün bulunduğıt yere ağaçlar dikmiş, burada, spor alan lar ı olu şturmu ştur. Daha sonra burada Ün ıraniye'nin gecekondu mahallelerini olu ş- turmu ş tur. 236

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLE ŞMES İ 'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN B. Ümraniye İlçe Meclisi 'nin Aldığı Önlemler 11.26 Mart 1989 'daki yerel seçimlerin ardından Ümraniye İlçe Meclisi, şehir gelişim plan ın ı 1: 1000 ölçeğinde değiştirmek istemiştir. Ancak, onay organları Belediye Çöplüğü 'ne çok yakın bir alanı içine aldığı için bıı planı reddetmişlerdir 4 Aralık 1989 'dan itibaren Ümraniye İlçe Meclisi, çöplük alan ın ı iyileştirmek için, toprak ve molozy ığınların ı Ümraniye 'nin gecekondu mahallelerini çevrele yen alan üzerine dökmeye başlam ışt ır Bununla birlikte Hekimbaşı 'nda oturan M C. ve A. C. adlarındaki iki kişi, 15 Aralık1989 'da, taşınmazın mülkiyetini elde etmek için İlçe Meclisi 'ne karşı, Üsküdar 4. Aslive Hukuk Mahkemesi 'nde dava açm ıştır Tarlalar ına verilen zararlardan yak ınmışlar ve çalışman ın durdurulmas ın ı istemişlerdir M C. ve A. C., başvurular ın ı desteklemek amac ıyla, 168900 vergi numaras ı alt ında 1977 'den beri emlak vergisi ödemekle yükümlü olduklar ı nı gösteren belgeler sunmuşlardır 1983 'teyetkililer M C. ve A. C. 'den yasadışı binaların bildirimi için standart bir form doldurmalarını istemişlerdir. Böylece gayrimenkııl ve arsa mülkiyet haklarının yasal açıdan belgelenmesi sağlanabilecekti (bkz. aşağıdaki 54. fıkra,). 21 Ağustos 1989 'da, bu iki kişinin isteği üzerine, Belediye Meclisi 'nin su ve kanalizasyondan sorumlu yetkilileri, evlerine savaç yerleştirme talimatı vermiştir: Aynca, elektrik faturalarının kopyalarına, sıı savaçlarından alınan okumalara göre. M C. ve A. C. 'nin kulland ıkları su için düzenli ödemeler yapt ıkları görühnektedir 12.İlçe meclisi, Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki savunmasın ı, M.C. ve A.C. 'nin talep etti ği arazinin çöplerin toplandığı yer üzerinde olduğuna, orada bulunan evin sağlık koşullarına uygun olmadığına ve tapularını n düzenlenmesi için başvuru yapma haklarının bulunmadığına dayandınnış tır. 2 Mayıs 1991 'de, Mahkeme, söz konusu arsa üzerindeki haklarının kullan ılmas ına müdahalede bulunulduğu gerekçesiyle, MC. ve A.C. 'nin istemleri doğrultusunda karar vermiştir (dava no. 1989/1088). Bununla birlikte, Yargı tay, 2 Mart 1992'de kararı bozınuştur. 22 ÇÖP LÜ KLE R D E YAŞMA VE ÖLÜM 237

Güney D İNÇ ÇÖP [Ü KLERO E VE ÖtÜ M Ekini 1992'de Asliye Hukuk Mahkemesi, Yarg ı tay'ın karar ına uyarak MC. ve A.C. 'nin davalann ı reddetmiş tir. 13. 9 Nisan 2991 'de Ümraniye İlçe Meclisi, çöplüğün ilgili yönetmeliklere, özellikle 14 Mart 7991 'deki Kat ı Atık Kontrolü Yönetn ıeliğine uygun olup olmad ığın ı saptamak amac ıyla uzman bilirki şilerin atanmas ı için, Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ba şvurmu ştur, İlçe Meclisi ayn ı zamanda, Belediye Meclisi ve çöplüğü kullanan diğer İlçe Meclisleri'nin aleyhine açmak için haz ı rlandığı tazminat davas ı n ı destekleyen bir kan ı t olmas ı açıs ından, uğradığı zararı n değerlendirilmesini istemi ş tir. Delil tespiti için yap ılan ba şvuru, 1999/76 no'lu dosya olarak i ş- leine konmu ş; 24 Nisan 1991 'de, bu amaç için bir çevre profesörü, bir tapu sicil memuru ve bir adli t ıp uzman ından olu şan uzman bilirkişi kurulu olu şturulmu ş tur. 7 May ıs 1991'de haz ırlanan bilirkişi raporuna göre, söz konusu çöplük 14 Mart 1991'deki Yönetmeliklerin 24-27, 30, 38. maddelerinde yer alan ko şullara uyınamaktad ır. Ayn ı şekilde, çöplük çevrede yaşayanlar, özellikle gecekondu mahallelerinde oturanlar için ciddi sa ğlık risklerini artt ırabilecek birçok tehlike içennektedir. Hurda y ığınlann ın elli metre yakın ında bulunan evlerle çöplüğü ay ırmak için aralannda duvar ya da çit bulunmamaktad ır. Çöplükte toplama, gübre, geri dönü şüm ve yakma sistemleri bulunmamaktad ı r. Drenaj ya da drenaj suyu ar ı tma sistemi kurulmam ış t ır. Uzmanlar, Ümraniye çöplüğünün "insanlan, hayvanlan ve çevreyi her türlü riske maruz b ı rakt ığı " sonucuna varm ışlardır. Bu bağlamda rapor, yinni civar ında bula şıc ı hastal ığın yay ılabileceğine dikkat çekerek, özellikle aşağıdaki saptamalan vurgulam ıştır: Bütün at ık toplama yerlerinde metan, karbondioksit ve hidrojen sülfat olu şmaktadır. Bu maddeler toplanmal ı ve denetim alt ında yak ılınal ıdı r. Ancak, söz konusu çöplükte bit sistem uygulanmamaktad ı r. Mtan, belli bir oranda havayla kar ış t ığında patlayabilir. At ıklar ın parçalanmas ı sonucunda ortaya ç ıkan ınetan gaz ın ın patlan ıas ın ı önlemenin hiçbir yolu yoktur. Allah korusun, çevredeki evler dü şünülürse, hasar büyük çapl ı olabilir..." 238

AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMES İ 'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NS»l 27 May ıs 1992 'de, rapor söz konusu dört İlçe Meclisi'nin ÇÖPLÜKLERDE ilgisine sunulmu ş, 7 Haziran 1991'de ise Vali bilgilendiril- YAŞM4 iniş ve kendisinden Sağlık Bakanl ığı ile Başbakanl ık Çevre VE OLUM Müsteşarl ığı 'na bilgi vermesi istenmi ş tir. 14. Kad ıköy ve Üsküdar İlçe Meclisleri ve Belediye Meclisi, s ı ras ıyla 3,5 ve 9 Haziran 1991 'de itiraz ettikleri bilirki şi raporunun iptal edilmesi için ba şvuruda bulunmu şlardı r. 15. Bununla birlikte, 18 Haziran 1991'de rapordan bilgi edinen Başbakanl ık Çevre Müsteşarl ığı, belirtilen sorunlara çözüm bulmas ı için İstanbul Valiliği'ne, Belediye Meclisi'ne ve Ümraniye İlçe Meclisi'ne önerilerde bulunmu ştur (no. 09513). 16. 27 Ağustos 1992'de, Ümraniye Belediye Ba şkan ı Şinasi Öktem, Belediye Meclisi ile kom şu ilçe ıneclislerinin at ık toplama alan ı n ı kullanmaları n ı önlemek amac ıyla geçici önlem uygulanmas ı için, Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ba şvurmu ş- tur. Özellikle, daha fazla çöp at ılmamas ını, çöplüğün kapatı lmas ı n ı ve ilçesinin uğradığı zarann tazmin edilmesini istemiştir. 3 Kas ı m 1992'de, İstanbul Belediye Mecl isi temsilcisi bu ba şvuruya itiraz etmi ştir. Temsilci, Belediye Meclisi'nin çöplü ğe giden yolları n bak ı m ı n ı yapma, hastal ıkları n ve koku ları n yay ı lmas ın ı ve köpeklerin dağı tmas ın ı önleme çabalar ı n ı vurgulayarak, çöp alan ın ı geliştirmek için özellikle bir plan olu ş turulduğunu belirtiniş tir. Çöplüğün geçici olarak kapat ılmas ı istemiyle ilgili olarak, temsilci Ümraniye İlçe Meclisi'nin kurulduğu 1987 yıl ından bu yana çöp alan ın ı tehlikeli ve zararl ı maddelerden ar ınd ırmak için hiçbir şeyyapmadığın ı iddia etmiş tir. Belediye Meclisi, gerçekten de modern standartlara uyan yeni alanlar ın geliş tirilmesi için ihale davetinde bulunmu ştur. İlk planlama sözleşmesi bir Amerikan firmas ı olan CVH2M Hill international Ltd'e verilmi ş, s ı- ras ıyla 21 Aral ık 1992 ve 17 Şubat 1993'te İstanbul'un Avrupa ve Anadolu yakalar ı için yeni alanlar tasarlanm ıştır. Projenin 1993 yı l ı içinde tamamlanmas ına karar veriln ıiş tir. 239

Güney D İ NÇ ÇÜPLÜKLERDE 17. Bu işlemler ask ıda iken, Ümraniye İlçe Meclisi, 15 May ıs YAŞMk 1993'ten itibaren çöp dökülmesine izin verilmeyece ğini İstanbul VE ÖLÜM Büyük şehir Belediye Ba şkan ı 'na bildirmiştir. C Kaza 18. 28 Nisan 1993 sabah ı 11 sularında çöp alan ında bir metan gaz ı patlamas ı meydana gelmiştir. Yığma sonucu ortaya ç ı- kan bas ınçtan kaynaklanan kayman ın ardından, at ıklar çöp y ığın ından kopmu ş ve başvui-ana ait konutun da içinde bulunduğ u, çöplüğün kurulduğu vadinin taban ına yerleşmi ş on civar ında gecekondunun üzerine kaym ıştı r. Kazada otuz dokuz kişi yaşam ını yitirmi ş tir." Yukar ıdaki anlatım!arın da ortaya koydu ğu gibi, tüm uyarı ve giri şimlere kar şın gereken önlemler al ınmadığı için beklenen olay gerçekle şn ıiştir. Başvurucular, AIHS'nin 2, 8 ve 13. maddeleri ile! Numaral ı Protokol'ün 1. Maddesi'ne dayanarak, İstanbul, Ümraniye'deki Belediye'ye ait çöplükte meydana gelen metan gaz ı patlamas ı sonucu ya şamlarını yitiren yak ınlarının ölümlerinden ve malvarl ıklarınm büyük zararlar görmesinden yere! organlar ı.n sorumlu olduğunu ileri sürmü şlerdir. Ba şvurucular ayrıca, davalar ıyla ilgili yerel i şlemlerin, A İHS'nin 6. maddesinde yer alan hakkaniyet ve uygun süre gereklerine uymad ığından yak ınmışlard ır. Mahkeme bu aşamadan sonra, Türkiye'de iz!enen hukuksal giri şimleri ve al ınan sonuçlar ı değerlendirmiştir. Mahkeme'nin saptamalarına göre: "23. 14 May ıs 1993'te Cumhuriyet Savc ısı, baz ı kaza mağdurlar ını n ve tan ıklar ının ifadesini dinlemi ş tir. 18 May ıs 1993 'te uzman bilirki şi kurulu, Cumhuriyet Savc ıs ı 'n ın istediği raporu sunmu ştur. Bilirkişiler raporlarında öncelikle, bölgenin 1:5000 ölçeğinde naz ı m imar plan ın ı n olmad ığı n ı, 1:1000 ölçeğindeki uygulama imar plan ı n ı n onaylanmadığı n ı ve yığı n altı nda kalan evlerden çoğunun asl ında kentsel planlann kapsadığı alan ın d ı- 240

AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN şında, çöp alan ının uzak bir kenannda bulunduğunu belirtn ıiş- ÇOPLÜKLERDE tir. Uzmanlar, -zaten sabit olmayan zemini etkileyen- kayrnan ın YAŞM hem çöplüğün içindeki gaz ın yığılma bas ıncı ile, hem de gaz ın VE ÖLUM patlamas ı ile aç ıklanabileceğini belirtmişlerdir. Uzmanlar, ilgili yönetınelikler uyar ı nca yerel yetkililerin yükümlülüklerini ve görevlerini yineleyerek, kazan ın sorumluluğunun a şağıdaki gf bi payla ş tı nimas ı gerektiği son ucuna varm ışlardı r: (i) Çöplüğün kurulduğu 1970 y ı l ında var olan ve o zamandan bu yana daha da kötü hal alan teknik sorunlar ın önlenmesi için yeterince erken harekete geçmediği için ya da 3030 say ı l ı kanun uyar ınca söz konusu ilçe meclislerine altern at ıf çöp toplama alan ı göstermediği için İstanbul Belediye Meclisi 2/8; (ü) 20814 say ı l ı Yönetmeliklerin aksine, logo metre geni ş- liğinde yerleşime kapal ı bir tampon bölge b ı rak ınadan geliştinne plan ı uyguladığı için; alan ı yasaya ayk ı rı yerleş im yerlerinin yap ılmas ına cazip bir hale getirerek 7 May ıs 1991 'deki bilirkişi raporuna rağmen bu evlerin in şa edilmesini önlemek için hiçbir önlem almad ığı için Ümraniye İlçe Meclisi 2/8; (ili) çöp yığın larına yak ı n bir yere yerle şerek aile üyelerini tehlikeye attığı için gecekondu sakinleri 1/8; (iz') Katı Atik Kontrolü Yönetmeliğine uygun olarak çöplüğü kontrol etmediği için Çevre Bakanl ığı 1/8. (v) kaçak yap ı la şmayla ilgili olarak birçok kez af çıkararak bu tür yerleşimlerin yayılmas ın ı teşvik ettiği ve ev sahiplerine tapu verdiği için Hükümet 1/8 sorumlu bulunmu ştur." Sonraki a şamalar, yukar ıdaki saptamalara uygun olarak geli şmiştir. Tefti ş Kurulu Başkan ı'nın görevlendirdiği bilirki şilerin 9 Temmuz 1993 günlü raporlar ında, Cumhuriyet Savc ısı'nın raporlar ında, ayn ı kamu görevlilerinin sorumlulukları aç ıkça vurgulanm ıştır. A İHM'nin karar ında, bu gelişmelerin ışığı alt ında al ınan önlemlerden kendisinin 241

Güney D İ NÇ ÇÖFLÜKLERDE haberdar edilmesini talep ettiğini belirten Belediye Ba şkan ı YAŞMk Nurettin Sözen'in a şa ğıdaki yan ıtlar ına değinilmektedir: VE ÖLÜM "Belediye meclisimiz, 1993'ün sonuna kadar, eski alanların mümkün olabilecek en az zararl ı biçimde kullan ılmas ını sağlamak için gerekli önlemleri alm ış, şimdiye kadar ülkemizde giri şilen en büyük ve en modern tesislerden birinin in şas ı için bütün haz ı rl ıkları tan ıamlam ışt ı r. Ayrı ca, gerekli şartlara uygun geçici bir atık toplama alan ı kuruyoruz. Bunun yan ı s ıra, [ömürlerinin son unda olan] eski alanlarda yen ile ştirme çal ışmaları devam ediyor. K ısacas ı, geçtiğimiz üç y ıl içinde, belediye meclisimiz at ık problemiyle ciddi bir biçimde ilgilenmi ştir... (ve] şu an çal ışmalar devam etmektedir."... "33. 4 Nisan 1996'da ç ıkan bir kararda Ceza Mahkemesi, bu savunmalar ın ın as ıls ız olduğunu göz önüne alarak iki belediye başkan ı n ı suçlu bulmu ş tur. Yarg ı çlar, kararları n ı özellikle 29 Nisan 7993 ve 9 Temmuz 7993 tarihleri aras ı nda yap ılan kapsamlı cezq soru ş turınaları sı rasında elde edin ilen kan ı tlara dayand ırm ıştır (bkz. yukar ıdaki 19 ve 28. Maddeler). 30 Kas ım 1995'te ç ıkan bir karardan, söz konusu makamların her birine dü şen yükümlülük pay ın ı belirlerken, yarg ı çlar ın Cumhuriyet Savc ısı 'n ın talebi üzerine bu konu üzerine haz ı rlanan ve 18 May ıs 1993'ten itibaren elde mevcut olan bilirki şi raporundaki bulgulan tereddüt etmeksizin onaylam ış olduklar ı anlaşılmaktadır (bkz. yukar ıdaki 23. madde). Bilirki şi raporundan haberdar olmalar ına rağmen, iki san ık uygun koruyucu önlemler almam ışlardır. Kalabal ığa ateş eden bir kişinin insanlar ın öleceğini bilmesi gerektiği ve sonradan öldürme niyetinde olmad ığın ı iddia edemeyeceği gibi, bu davada san ıklar görevlerini ihmal etme niyetinde olmad ıklar ını iddia edemezler. Bununla beraber, bütün sorumluluk onlara ait değildir. Diğerleri gibi onlar da görevlerini ihmal etmi şlerdir. Bu davada as ıl yanl ış, bir yamaç üzerine kurulmu ş olan çöplüğün alt k ısm ı na evler yapılmas ıd ı r. Olaydan, bu gecekondularda ya şayanlar da sorumludur. Bu ki şilerin, çöp yığının ın bir gün başların ı n üstüne göçeceğinin ve hasara.uğrayacaklar ı n ı n ay ı rdı nda olmaları gerekiyordu. Çölüğün elli 242

AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMES İ 'NE GÖRE ÇEVRE VE İNSAN metre uzağına ev yapmamalar ı gerekiyordu. Pervas ızl ıkların ı ÇÖPLÜKLERDF ya şamlar ıyla ödediler. VE ÖLÜM 34. Ceza Mal ıkemesi, Sözen ile Okte ın'i Ceza Kanunu'nun 230. Maddesi uyar ı nca asgari (üç ay) hapis ve 160.000 TL para cezas ına çarpt ı r ın ış t ı r. Daire, 647 say ı l ı Kanun'un 4(1) Maddesi ı yar ınca, hapis cezalarını para cezas ına çevirmiş ve sonuç olarak para cezas ı 610.000 TL ol ınu ş tur. San ıkların tekrar suç i şlemeyeceğinden en ıin olduktan sonra, Mahkeme ayn ı Kanun'un 6. Maddesi'ne uygun olarak cezalar ı n uygulanmas ın ı erteleıniş tir. Yarg ı tay, 10 Kas ım 1997'de verdiği bir kararla Yerel Ma/ ıkeme'nin karar ı n ı onayla ın ış t ı r. 36. Başvurucu, görünü şte bu dava işle ınlerinin hiç birinden bilgilendiril ınemi ş ya da idari sorgulama birimlerinin ve ceza mahkemelerinin hiç birinde ıfade vermemiş; /ıiçbir mahkeme kararı başvurucunun istemlerini karşı lamam ış t ı r." A İHM karar ı çok uzundur. Bu nedenle karardaki ar ı- lat ımlardan aktard ığımız yukar ıdaki saptamalardan sonra, Mahkeme'nin kendi gerekçelerini de a şağıda belirtiyoruz: "126. Ba şvurucu ilk olarak, ıneskenin üzerinde in şa edildiği ve 28 Nisan 1993'e kadar bu şekilde işgal ettiği araziye ilişkin olarak, i şlemleri başlattığın ı ve ta şı nmaz ın tapusunu almas ın ın önünde hiçbir engel bulunmadığım belirtn ıiştir. Ancak Mal ıkeme'nin bu spekülat ıfsav ı kabul etmesi mümkün değildir. Asl ında, tarafların herhangi bir ayrıntı l ı bilgi sunmadığı göz önüne al ındığında, Mahken ıe'nin, Kaz ım Karabekir bölgesinin, Heki ınbaşı bölgesinin aksine (bkz. yukar ıdaki 11. paragrafi, gecekondu-rehabilitas yün plan ına dahil olup olmad ığını; ba şvuran ın söz konusu tarihte işgal etmi ş olduğu kamu arazisinin tapusunu alabilmek için şehir planlan ıas ı yönetmeliği uyarınca gerekli resmi ko şullar ı yerine getirip getirmediğini (bkz. yukarıdaki 54. paragrafi belirlemesi mümkün olmam ış tır. Her koşulda, ba şvuran hiçbir zaman bu yönde idari bir ad ım at ınadığını kabul etmi ş- tir. Bu koşullar alt ında AlI-fM, ba şvuran ı n bir gün söz konusu araziyi devraln ıa beklentisinin mahkemelerde kabul edilebilecek 243

Güney D İNÇ ÇÜPLÜKİERDE temellere sahip olduğunu, dolay ıs ıyla A İHM'nin içtihatlar ı uya- YAŞMk r ı nca bağıms ız bir 'mülk' oluşturduğunu kabul edemez ( ECo- VE ÖLÜM pecky/slovakya [BDJ, say ı 44912/98, Ş 25-26, A İLEM 2004-...). Kadastro Yasas ı (3402 say ılı Yasa) uyar ınca devri ve fiili i şgal yoluyla elde edilmesi mümkün olmayan kamuya ait arazilerin tapusunu almas ı n ı sağlayacak hiçbir hüküm bulunman ıaktadı r. Hükümet burada, spor alanlar ı olu şturmu ştur. 127. Yukarıda anlatılanlara karşın, ba şvurucunun konutuna ili şkin farkl ı değerlendirmeler söz konusudur. Bu bağlamda, AİHM'nin, yukar ı da belirtilen ve başvuran ı n davran ış ları n ı n Devlet makamlar ı tarajindan ho ş görüldüğü sonucuna varmas ın ı sağlayan nedenlere (bkz. yukar ıdaki 105. ve 106. paragraflar) gönderme yap ılmas ı yeterli olacaktı r. Bu nedenler, 1 No. 'lu Protokol'ün 1. maddesi bağlam ında geçerlidir. Ba şvurucu ile akrabalarının, meskenleri ve ta şınabilir mallarında bir mülkiyet beklentisine sahip oldu ğunun yetkili makamlar tarafindan defacto olarak kabul edildiği yarg ısın ı desteklemektedir" A İHM'nin değerlendirmelerinde öncelikle Sözle şme' nin ya şama hakk ım koruyan 2. maddesi ele al ınmakla birlikte, bu gerekçelerin ihal saptanan bütün maddeler için geçerli oldu ğu belirtilmi ştir. Mahkeme, çok ayr ıntıl ı kararmda, objektif sorumluluk gerekçelerini vurgulad ıktan sonra: "1. 1. Başvurucunun dokuz yak ının ın kazayla ölümünü önleyecek gerekli tedbirlerin al ınmamas ı nedeniyle, A İHS'nin 2. maddesinin özü bak ım ından ihlal edildiğine, oybirliğiyle; 2. 2. Yaşama hakk ının kanun tarafindan yeterince korunamamas ı nedeniyle, A İHS'nin 2. maddesinin yöntem aç ıs ından ihlal edildiğine, bire karşı on alt ı oyla; 3. 3. 1 Numaral ı Protokol'ün 1. maddesinin ihlal edildiğine, ikiye karşı on beş oyla; 244

-c AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMES İ 'NE GÖRE ÇEVRE VE insan ÇORÜKİİ RDE 4. 4. 2. maddenin özü yönünden yap ılan yak ınmaya ilişkin olarak A İHS'nin 13. maddesinin ihlal edildiğine, ikiye karşı on YAŞ VE OÜM beş oyla; 5. 5. 1 Numaral ı Protokol'ün 1. maddesine dayand ırılan yak ınmaya ili şkin olarak A İHS'nin 13. maddesinin ihlal edildiğine, ikiye karşı on beş oyla, 6. AİHS madde 6/7 veya madde 8 çerçevesinde ele al ınacak ayr ı bir konu bulunmad ığına oybirliğiyle," karar vermi ştir.67 (Önery ıld ız/türkiye,2004) Karar gerekçelerinde de üzerinde duruldu ğu gibi, A İHM, Türkiye'deki kamu yöneticilerinin yargıç ve say ılar ın yapmalar ı ge ıikenleri yapmıştır. Değerlendirmelerini genellikle ulusal hukuka dayand ırmışt ır. En önemlisi de, Türkiye'deki, giderek cezalarıd ınlmama ayr ıcalığına dönü şen yargılanmama ba ğışıklığmı, en ölümcül sonuçlar ı veren kamusal suçlara salman cezalar ın yetersizliğini, vurdumduymazl ığı, aymazl ığı, çok somut bir biçimde önümüze koymuştur. Mahkeme'ye göre, bu davada yürütüldü ğü biçimiyle, ceza hukuku alan ında izlenen yol, tam ve etkin değildir. Dolay ıs ıyla uygun bir giderim yöntemi say ılamaz. Yeterli hukuksal denetimin yap ılmad ığın ı ortaya koyan karar üzerine, benzer olaylar ın yinelenmemesi için ne gibi önlemler al ındığı bilinmemektedir. Ulusal yargı yerlerinin kesinleşmiş kararlan ile "suçlu" bulunan kişilerin bu olaylardan sonra milletvekilli ğine kadar uzanan görevler üstlendikleri ammsanırsa, ülkemizde yeterince siyasal denetimin de yap ılmadığı kolayl ıkla görülebilmektedir 67 w.w.w.edb.adalet.govtr. 245

Güney DiNÇ ÇÖPLÜKİ ERDE c. Felaketin Serpintileri YŞM VEÖ[ÜM Osman Yağcı ve Diğerleri/Türkiye A İHM'nin bu tür karalar ının ard ından, uyu şmazl ığın temelindeki ayn ı olaylardan kaynaklanan yeni ba şvurular da gelebiirnektedir. Ümraniye'deki Hekimba şı Çöp Toplama alan ında 28 Nisan 1993 günü gerçekle şen metan gaz ı patlamas ının neden oldu ğu toprak kaymas ı sonucunda 39 kişinin ya şamlar ını yitirdiği, bölge halk ından birço ğunun yaralandığı yukar ıda belirtilmişti. Olaylar s ıras ında aileleri ile birlikte çöplük yak ınındaki gecekonduda oturan Osman Yağc ı, Lütfullah Acar ve Cemil Özwrk ad ındaki ki şiler de, patlama sonucunda e şlerini ve çocuklar ın ı yitirmi şlerdi. Yakınmac ılaröncelikle içhukuk yollar ı içinde yitiklerini gidermeye çalışm ışlard ır. İstanbul İdare Mahkemeleri'nde açtıkları tam yarg ı davalar ı sonucunda istemlerinin bir bölümü kabul edilmi ştir. İdare Mahkemesi, her ba şvurucuya 1U.000.OQO Türk Liras ı maddi tazminat ve 100.000.000 Türk Liras ı manevi tazminat ödenmesini kararla şt ırmış tır. Olaylann meydana geldi ği dönemde bu tutarlar s ıras ıyla 208. -ve 2.077- Euro de ğerinde bulunuyordu. Gerçekten çok büyük yitiklere u ğrayan ba şvurucular için öngörülen giderimler son derecede anlams ız kal ıyordu. Bu sonucu yeterli görmemeleri nedeniyle A İHM'ne ba şvurdular. A İHM genellikle parasal konularda ulusal organlar ın değerlendirmelerine çok fazla kar ışmamaktad ır. Bu gibi olaylarda, en do ğru saptamay ı yerel yargıçların yapaca ğı görü şündedir. Tazminatlar ülkelerin genel ekonomik dengeleri ile bağlantılı konulard ır. Strasbourg yarg ıçlar ı kendilerinin bu ko şullar ın çok uzağmda bulunduklar ını kararlar ında s ık s ık vurgulamaktad ırlar. Ancak büyük oranda Önery ıld ız/türkiye karar ı ile örtü şen bu olayda Mahkeme, özellikle iki gerekçe üzerinde yo ğunlaşmıştır. Birincisi, olaylardan sorumlu bulunan yöneticilerle ilgili yönetsel soruşturman ın ve ceza davas ın ın izlediği süreçtir. Onca 246

AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLEŞMES İ'NE GÖRE ÇEVRE VE İNSAN ki şinin ölümünden sorumlu bulunan saruklar ın her birine ÇÖP1ÜKLFRDE İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi TCK'n ın 230. maddesi YAŞ uyar ınca 9.70 Euro'nun kar şılığı olan 610.000 TL tutar ında VEOLUM para cezas ı vermi ştir. Önery ıld ız kararında belirtildi ği gibi bu cezalar da ertelenmişti. İkinci etken de ba şvurucular için kararlaştırılan parasal giderimlerin anlams ızl ığı idi. Üye devletleri küçümseyen söylemlerden kaç ınan mahkeme, olay ın anlams ızl ığın ı vurgulamak için gerek para cezas ın ın, gerekse giderimlerin Euro karşıl ıkların ı belirtmekle yetinmi ş, başkaca bir yorum yapmam ışt ır. Mahkeme ayr ıca kararlaştır ılan yetersiz giderimlerin ba şvuruculara ödendi ğine ilişkin dosyada herhangi bir bilginin yer almad ığın ı da karar ında yazmıştır. Kısaca belirtmek gerekirse, bu olayda, Türkiye'de ne suçlular cezaland ır ılm ış olmaktad ır, ne de yakınlar ın ı yitiren ki şilere sorumlu kamu birimlerince bir tazminat ödenmi ştir. Bu saptamalardan yola ç ıkan Mahkeme, A İHS'nin 2., 6/1., 8., 13. ve 1 No'lu Ek Protokol'ün 1. maddelerine dayanan ba şvuruyu kabul edilir bulmuştur. Sonraki a şamada Hükümet ile ba şvurucular aras ında dostçaçözümanla şmas ı bağıtlanmış vetürkhükümeti'rıin, ba şvurucular ın eşlerini, çocuklarm ı ve mülklerini yitirmelerine neden olan dava ko şullarından dolay ı duyduğu üzüntüyü belirterek, - Lütfullah Acar ve hayatta kalan iki çocu ğuna maddi ve manevi tazminat olarak 15.000 Euro, masraf ve harcamalar için 1.000 Euro; - Osman Yağc ı'ya maddi ve manevi tazminat olarak 17.500 Euro, masraf ve harcamalar için 1.000 Euro; - Cemil Öztürk'e maddi ve manevi tazminat olarak 26.000 Euro, masraf ve harcamalar için 1.000 Euro ödemesi öngörülmü ştür. 247

Güney D İ NÇ ÇOPÜKLEROE Bu çözümü sözle şme ve eki protokollerde tan ımlanan YAŞMk insan haklar ına sayg ı ilkesine uygun bulan AIHM, uzla ş- VE Ö[ÜM may ı onaylanıış ve ba şvurunun işlemden kald ırılmas ına oybirliği ile karar vermi ştir.68 (Osman Ya ğc ı ve Diğerleri/Türkiye, 2007) DOĞAL AFETlER 6. Doğal Afetler Kar şısında Devletin Sorumlulu ğu KARŞ ISINDA Buda yeva ve Diğerleri/Rusya DEVLET İ N SORUMLU U ĞU Kuzey Kafkasya'da bulunan Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, tektonik bir bölge üzerinde kurulmu ştur. Rusya'n ın en zengin maden yataklarm ın bu yörede bulunmas ı nedeniyle, metal ve kimya sanayi alanlar ında çok gelişmiş bir ülkedir. Ayr ıca besin üretimi ve ormanc ıl ık Kabardey- Balkar' ın önemli ekonomik etkinlikleri aras ındad ır. Aşağıda özetlenecek dava ile ili şkilendirilebilece ği için, Elbruz dağında dağc ıl ık ve kayak sporları yap ıld ığın ı, geli şmiş düzeyde seramik üretimi gerçekle ştirildiğini belirtmekte yarar bulunuyor. Ba şvurucular Khalimat Budayeva, Fatima Atmurzayeva, Raya Shogenova, Nina Khakhlova, Andrey Shishkin ve Irina Shishkina, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'ndeki Tyrnauz, kasabas ında yaşamaktad ırlar. Kasaba, ülkenin güney s ınırım oluşturan Büyük Kafkasya S ıradağları'n ın en yüksek doruklar ındaki Elbruz da ğın ın yak ınında kurulmuştur. Tümü Rus yurtta şı olan ba şvuruculardan Bayan Shogenova ise, Ba şkent Nalchik'te oturmaktad ır. Belgelere yans ıyan bilgilere göre, 1937 y ılından bu yana, her y ıl, özellikle yaz aylannda, bölgede, çamur seli olu şmaktad ır. Yarg ıtay Başkanlığı http://www.yargitay.gov.ft/ Dışişleri Bakanl ı - ğı Çok Tarafl ı Siyasi i şler Genel Müdürlü ğü taraf ından yap ılan çevinden özetlenmi ştir. 248