Kıyı Kenar Çizgisinin Tespiti ve Uygulama Sorunları Nusret Akça



Benzer belgeler
KIYI KANUNU. Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: Kanun Numarası : Kabul Tarihi :

KIYI KANUNU. Kanun No: 3621 Kabul Tarihi : (17 Nisan 1990 tarih ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.)

17 Nisan 1990 Resmî Gazete Sayı : SAYILI KIYI KANUNU. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

Kıyı çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgiyi,

KIYI KANUNU. Amaç. (1) Bu tanım 1/7/1992 tarih ve 3830 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilmiş olup, metne işlenmiştir.

Kıyı çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgiyi,

DATÇA / BOZBURUNUN YARIMADASI İMAR PLANI VE HUKUKSAL BOYUTU

Kanun: (Değişik: /21374) tarih ve 3830 sayılı Kanun ile değişik tarih ve 3621 sayılı Kıyı Kanunudur.

KIYI KANUNU. Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı" Cilt : 2, Sayfa : 1339

HRT 3005 KENTSEL ALAN DÜZENLEMESİ Ders Notları

MEKANSAL PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Kıyı Alanları Dairesi Başkanlığı. Aydın Tibet ÜNLÜ Şehir Plancısı

Kanun Numarası : 3621 Kabul Tarihi : Yayımlandığı R. Gazete Tarih : Sayı: Yayımlandığı Düstur Tertip : 5 Cilt : 29 Sayfa: 76

Kıyı Kanunu nu Nasıl Etkiliyor?

Kıyı Alanlarının Planlanmasında Kıyı Kenar Çizgisinin Önemi

Kanun : (Değişik fıkra: 13/10/ ) 01/07/1992 tarih ve 3830 sayılı Kanun ile değişik 04/04/1990 tarih ve 3621 sayılı Kıyı Kanunudur.

SAHİL VE PLAJLARIN KULLANIMINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

KIYI KANUNUNUN UYGULANMASNA DAİR YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

AKARSU YATAKLARININ KULLANIMI İLE İLGİLİ MEVZUAT ve UYGULAMAYA İLİŞKİN ÖNERİLER

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Genel Hükümler... 1 Yasal Dayanak... 1 Amaç... 1 Kapsam... 1 Tanımlar... 1 Genel Esaslar... 5 İKİNCİ BÖLÜM...

KIYI KANUNUNUN UYGULANMASNA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Yasal Dayanak Madde 1- (Değişik: RG 13/10/ ) Bu Yönetmelik,

Resmi Gazete Tarihi: 3/8/1990 Resmi Gazete Sayısı: KIYI KANUNUNUN UYGULANMASNA DAİR YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

KIYI KANUNUNUN UYGULANMASNA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Genel Hükümler

Kıyı Kenar Çizgisi-Mülkiyet İlişkilerinin Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Belirlenmesi: Samsun Örneği

T.C. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü. - D A Ğ I T I M L I - (Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı)

Tabi ve suni göllerde Devlet Su İşleri, Genel Müdürlüğünce belirlenen maksimum su kotu kıyı çizgisini belirler.

KIYI KANUNUNUN UYGULANMASINA DAİR YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

KIYI KANUNUNUN UYGULANMASNA DAİR YÖNETMELİK ( TARİH VE SAYILI RESMİ GAZETEDEKİ DEĞİŞİKLİK İLE BİRLİKTE)

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE KIYI KENAR ÇİZGİSİ - MÜLKİYET İLİŞKİLERİNİN İNCELENMESİ

N A Z I M İ M A R P L A N I D E Ğ İ Ş İ K L İ Ğ İ

KIYI KANUNUNUN UYGULANMASINA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Genel Hükümler

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI ŞEHİR PLANLAMA MÜDÜRLÜĞÜ NE

Kaman Meslek Yüksekokulu Harita ve Kadastro Programı Öğr. Gör. Emre İNCE

TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KIYI ve DOLGU SAHASI, YOL, MEYDAN ve PARK ALANLARI YETKİ, GÖREV VE UYGULAMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

BÜTÜNLEŞİK KIYI ALANLARI YÖNETİMİ

MUĞLA-BODRUM-MERKEZ ESKİÇEŞME MAHALLESİ-BARDAKÇI MEVKİİ 9 PAFTA 14 ADA 70 ve 90 PARSELLER KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 5.TOPLANTI YILI TEMMUZ AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARTVİN KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI

TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KÜTAHYAKADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ TAVŞANLI BİRİMİ HİZMET STANDARTLARI

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 5.TOPLANTI YILI EYLÜL AYI TOPLANTILARININ 3.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI EKİM AYI TOPLANTILARININ 4.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI 234 ADA 107 NOLU PARSEL

Hazırlayan: Mesut YÜKSEL

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ TOPOGRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI MART AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü Mekânsal Stratejiler ve Çevre Düzeni Planları Dairesi

T.C. İZMİR İLİ URLA BELEDİYESİ MECLİS KARARI

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2. HAFTA

BİLGİ NOTU. Adresi / Konumu

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 5.TOPLANTI YILI EKİM AYI TOPLANTILARININ 3.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

T.C. FİNİKE BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI Meclis Başkanı Meclis Katibi Meclis Katibi

Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI MART AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

KAMULAŞTIRMA VE KENTSEL ALANLARIN DÜZENLENMESİ

ÇANAKKALE İli, AYVACIK İLÇESİ, KÜÇÜKKUYU BELDESİ, HÜSEYİN TEPESİ MEVKİİ, İ17-d-18-c-4-a PAFTA, 509 ADA, 42 PARSELE AİT KONUT ALANI YAPIMI AMAÇLI

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

İMAR ve ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ

VII. KIYILAR. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları

BAŞVURUDA İSTEN İLEN BELG ELER

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU DİNİ TESİS ALANI

MECLİS KARAR KAĞIDI. Karar Tarihi : Karar Numarası :150

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel: KAPSAM

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU

KIYI KENAR ÇİZGİSİ İÇERİSİNDE KALDIĞI GEREKÇESİYLE TAPUSU İPTAL EDİLEN MALİKLERİN TAZMİNAT HAKKI

AYDIN KUŞADASI 1. NOLU TURİZM MERKEZİ 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

KADIKÖY BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPI KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN MELLEÇ TURİZM MERKEZİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

MEKANSAL PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Akhisar nüfusu (2012),Akhisar ilçe merkezi , Beldeler ( 9 adet) Köyler (86 adet) , İlçe toplam nüfusu kişidir.

T.C. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü -D A Ğ I T I M L I - GENELGE 2007/2

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar... 1 Amaç ve kapsam... 1 Dayanak... 1 Tanımlar... 1 İKİNCİ BÖLÜM...

T.C. İSTANBUL İLİ BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLÂK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE

T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI

T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI 232 ADA 15 NOLU PARSEL


T.C. BALÇOVA BELEDİYESİ MECLİS KARARI

etüdproje PLANLAMA LTD. ŞTİ.

T.C VAN İL ÖZEL İDARESİ İL GENEL MECLİS BAŞKANLIĞI

ANTALYA KENT MERKEZİ KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ

GÜRHAN SÖZER Şehir Plancısı BALIKESİR İLİ AYVALIK İLÇESİ,SAKARYA MAHALLESİ 98 PAFTA,1705 ADA,1 PARSELE AİT 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Büyükşehir Belediye Alanlarında Tabiat Varlıklarının Yönetimi

ALANSAL UYGULAMALAR sayılıafet RİSKİALTINDAKİALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN ve UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

İmar Bilgisi Ders Sorumlusu: Dr. Ümran KÖYLÜ

T.C. ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYEBAŞKANLIĞI İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Planlama Şube Müdürlüğü BAŞKANLIK MAKAMINA

T.C BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İMAR VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı. Tarih: Yer:PLN 302 Şehir Planlama Stüdyosu Saat: 13.15

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI TEMMUZ AYI TOPLANTILARININ 3.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

YÖNETMELİK KARAYOLU YAPIMI AMAÇLI KAMULAŞTIRMALARDA HAZİNE TAŞINMAZLARININ TRAMPASI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KOMİSYONLARI KURULUŞ VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BALIKESİR İLİ ERDEK İLÇESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

ÇANAKKALE İLİ, AYVACIK İLÇESİ SAHİL KÖYÜ, ÇAYMAHALLESİ MEVKİ ADA:164, PARSEL: 25 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

T.C. MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI. Sayı : E Konu :MBB Meclis Toplantısı. Sayın Meclis Üyesi;

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

Transkript:

Kıyı Kenar Çizgisinin Tespiti ve Uygulama Sorunları Nusret Akça Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü, 06430 Ankara Tel: 312-4102452 Faks: 312-2303666 E-posta: nusreta@bayindirlik.gov.tr Özet Kıyılarda kamunun kullanımına açık yeterli alanlar bırakılmasının, kıyı ekosisteminin korunmasının ve kıyı ve sahil şeridinde yapılacak planlamanın ilk adımı, kıyı kenar çizgisinin (KKÇ) doğal ve bilimsel verilere uygun bir biçimde tespit edilmesidir. Ancak tespit ve uygulama aşamasında, KKÇ Tespit Komisyonlarının yetersizliği, güncel halihazır haritaların temini, tespit ile ilgili sorunlar ile adli ve idari yargı kararları sonrasında yaşanan belirsizlikler gibi pek çok sorunlarla karşılaşılmaktadır. Giriş Dört ayrı denize kıyısı bulunan ülkemiz, kıyılarının uzunluğu, doğal, ekolojik ve turistik zenginliği bakımından Dünya nın sayılı ülkelerinden birisidir. Ancak gerek mevzuattaki eksiklikler ve sık sık yapılan değişiklikler, gerek uygulamadaki sorunlar ve gerekse denetim ve yaptırımlardaki yetersizliklerden kaynaklanan yanlış ve bilinçsiz uygulamalar nedeniyle bu zenginliğimizi gelecek nesillere aktarabilecek şekilde doğru ve bilinçli olarak kullanabildiğimizi söylemek olanaksızdır. Kıyı Mevzuatının Gelişimi KKÇ ile ilgili sorunlara geçmeden önce, ülkemizde kıyının kullanımı ile ilgili mevzuatın gelişimini genel olarak hatırlamakta yarar vardır.

Kıyının kamu malı sayılması ve özel mülkiyete konu olmaması ufak değişikliklerle günümüze dek her yasal mevzuatta yer almıştır. Osmanlı Kanunlarında genel olarak kıyıların devlet malı olduğu bilinmektedir. Cumhuriyet döneminde ise 1926 yılında kabul edilen Medeni Kanunda geçen Sahipsiz şeyler ile menfaat-ı umuma ait mallar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. ibaresi ile kıyıların herkesin kullanımına açık alanlar olduğu ilkesi benimsenmiştir. 2290 sayılı Belediye Yapı Yollar Yasasında (1933-1957) kıyı çizgisinden itibaren 10 m.lik bir alan kıyı şeridi olarak sayılmakta ve korunmakta idi. 1972 yılına kadar yürürlükte olan 6785 sayılı İmar Yasasında yapıların su kenarlarına olan uzaklıklarının yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmış ve buna göre çıkartılan tüzükte, imar planı bulunmayan yerlerde özel yapıların su kenarlarına 30 m.den daha yakın olamayacağı belirtilmiştir. Ülkemizde kıyılara özgü ilk yasal düzenleme, 6785 sayılı Yasaya 1605 sayılı Yasa ile eklenen eklenen Ek. 7. madde ve buna bağlı olarak çıkartılan ek 7. ve 8. Madde Yönetmeliği ile yapılmıştır. 1982 Anayasasının 43. maddesi ile kıyıların kamu yararına kullanımı ilkesi tescil edilmiştir. Bu madde ile; Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir. Hükmü getirilmiştir. Bu anayasa hükmü gereğince kabul edilen 3086 sayılı Kıyı Yasası 1.12.1984 tarihinde yürürlüğe girmiş, Anayasa Mahkemesinin bu kanunun bazı maddelerini iptal etmesi üzerine, yeni bir kanun çıkana kadar Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yayımlanan 110 sayılı Genelge ile uygulama yapılmıştır. Daha sonra 17 Nisan 1990 tarihinde 3621 sayılı Kıyı Kanunu kabul edilerek yürürlüğe girmiş, ancak 18.9.1991 tarihinde Anayasa Mahkemesinin bu kanunun bazı maddelerini iptal etmesi üzerine, 11 Temmuz 1992 tarihinde kabul edilen 3830 sayılı kanunla 3621 sayılı Kıyı Kanununda bazı değişiklikler yapılmıştır. Halen uygulamada bulunan mevzuat, 3830 sayılı Kanunla değişik 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile 1992 ve 1994 yıllarında yayımlanan Uygulama Yönetmelikleridir. 3621/3830 Sayılı Kıyı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliğine Genel Bir Bakış 3621/3830 sayılı Kıyı Kanununun amacı, deniz, tabii ve suni göllerle akarsu kıyıları ile deniz ve göllerin etkisinde olan ve bunların kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplumun yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esaslarını belirlemektir.

Kıyı Çizgisi: Deniz, göl ve akarsularda, suyun taşkın durumları dışında kara parçasına değdiği noktaların birleşmesinden oluşan meteorolojik olaylara göre değişen doğal çizgidir.tabii ve suni göllerde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce belirlenen maksimum su kotu kıyı çizgisini belirler. Kıyı Kenar Çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsuların, alçak basık kıyı özelliği gösteren kesimlerinde kıyı çizgisinden sonra kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu kumsal ve kıyı kumullarından oluşan kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık ve benzeri alanların doğal sınırı; dar-yüksek kıyı özelliği gösteren yerlerde ise şev ya da falezin üst sınırıdır. Kıyı: Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan alandır.

a-dar-yüksek Kıyı: Plaj ya da abrozyon platformu olmayan veya çok dar olan şev veya falezle son bulan kıyılardır.

b-alçak-basık Kıyı: Kıyı çizgisinden sonra da devam eden kıyı hareketlerinin oluşturduğu plaj, hareketli ve sabit kumulları da içeren kıyı kordonu lagün gölü, lagün alanları, sazlık, bataklık ile kumluk, çakıllık, taşlık ve kayalık alanları içeren kıyılardır. Sahil Şeridi: Kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alandır. a-sahil Şeridinin Birinci Bölümü: KKÇ nden itibaren kara yönünde 50 metre genişliğindeki alan olup, sadece açık alanlar, yeşil alan, gezinti alanları, çocuk bahçesi ve rekreaktif kullanımlar ve yaya yolu olarak kullanılabilecek alanlardır. b-sahil Şeridinin ikinci Bölümü: Sahil şeridinin birinci bölümünden itibaren, kara yönünde en az 50 metre genişliğindeki alan olup, toplumun yararlanmasına açık, günübirlik turizm yapı ve tesisleri, taşıt yolları, açık otoparklar ve arıtma tesislerinin yapılabileceği alanlardır. -Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanlar olup, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyıda yapı yapılamaz, duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı

yapılamaz, kum-çakıl vs. alınamaz. Kıyılara moloz, toprak, cüruf, çöp gibi atıklar dökülemez. Kıyı bölgesinde ancak uygulama imar planı kararı ile; iskele, liman, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener, çekek yeri, kayıkhane, tuzla, dalyan, tuzla, tafsiye ve pompaj istasyonları gibi kıyının kamu yararına kullanımını sağlamaya ve kıyıyı korumaya yönelik altyapı ve tesisler ile kıyıda yapılması zorunlu olan tersane ve su ürünleri tesisleri gibi yapı ve tesisler yapılabilir ve bunlar amaçları dışında kullanılamazlar. -Kıyı ve sahil şeridinden yararlanmada öncelikle kamu yayarı gözetilir. -Deniz ve göl kıyıları ve sahil şeritleri ile Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde belirtilen akarsulara ait kıyılarda planlama ve uygulama yapılmadan önce KKÇ nin tespit edilerek onaylanması zorunludur. -Valiliklerin KKÇ ni yıllık programlar dahilinde süratle tamamlamaları esastır. -Özel veya tüzel kişilerce talep edilmesi halinde KKÇ nin üç ay içinde tespit edilmesi gerekmektedir. -Valiliklerce oluşturulan KKÇ Tespit Komisyonlarının arazi ve büro çalışmaları sonucu belirledikleri KKÇ, 1/1000 ölçekli halihazır haritalara aktararak (Valilik programında ise 1/5000 lik haritalar kullanılabilir.) gerekli bilgi ve belgelerle birlikte Valilik uygun görüşü de alınarak onaylanmak üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığına gönderilir. Bakanlığın ilgili biriminde değerlendirilen tespitler, gerekirse komisyon üyeleri ile birlikte yerinde incelendikten sonra onaya sunulur veya varsa eksik ve yanlışlıkları tamamlanmak üzere ilgili Valiliğe iade edilir. -Deniz, göl ve akarsularda kamu yararının gerektirdiği hallerde uygulama imar planı kararı ile ekolojik denge de göz önünde bulundurularak doldurma veya kurutma yoluyla arazi kazanılabilir. Bu alanlarda yukarıda belirtilen, kıyıda yapılabilecek yapılar ile park, yeşil alan, açık otopark, çocuk bahçeleri gibi teknik ve sosyal altyapı tesisleri yapılabilir. KKÇ nin yeri, doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilmesi halinde değişmez. Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonlarının Oluşumu K.K.Ç. tespit komisyonları aşağıda belirtilen ve kamu görevlisi olması zorunlu olan beş meslek grubunun her birinden en az bir kişinin katılımı ve ilgili Valiliğin onayı ile oluşur.

a-yer Bilimci (Jeoloji Mühendisi, Jeolog veya Jeomorfolog): Bölgenin ve incelenen arazinin jeolojik ve jeomorfolojik incelemesini yapar. Zeminin özelliklerini ve oluşum şartlarını ortaya koyarak su hareketlerinin kara yönündeki etkisinin sınırlarını tespit etmeye çalışır. b-ziraat Mühendisi: İncelenen arazinin genel olarak florasını belirler. Su hareketlerinin etkin olduğu yerler ile diğer yerler arasındaki bitki örtüsü değişimi ve farkını, tatlı ve tuzlu su etkisinde yetişebilen bitki türlerini, zeminin tarımsal niteliğini ve topraklaşma sınırını tespit ederek bu zeminde yetişebilen bitki türlerini belirler ve su hareketlerinin etkisinin sınırlarını tespit etmeye çalışır. c-harita Mühendisi: KKÇ. nin tespitinde kullanılacak halihazır haritanın arazinin güncel durumunu yansıtıp yansıtmadığını belirleyerek K.K.Ç. için arazide belirlenen kırık noktaların ölçümü ile harita üzerine aktarılması işleminin yapılmasını ve bunun kontrolünü sağlar. d-miimar veya Şehir Plancısı: Gerek arazi incelemelerinde gerekse büro çalışmalarında fiilen bulunarak, konuları ile ilgili görüşleri doğrultusunda KKÇ tespitlerine katılır. e-inşaat Mühendisi: Gerek arazi incelemelerinde gerekse büro çalışmalarında fiilen bulunarak, konuları ile ilgili görüşleri doğrultusunda KKÇ tespitlerine katılır. Kıyı Kenar Çizgisi Tespitinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Dar-yüksek kıyılarda kıyı kenar çizgisi falez veya şevin üst sınırından geçirilebileceği için fazla bir tereddüt söz konusu değildir. Ancak şev ve falez duraysız ise hızlı gerileme söz konusu ise ya da gerisinde kumluk, sazlık, bataklık, lagün gibi oluşumlar varsa bu durumlar ve oluşumlar gözetilerek kıyı kenar çizgisi daha geriden tespit edilmelidir. Alçak-basık kıyılarda kıyı kenar çizgisi tespiti yapılırken denizel malzemenin dalga, akıntı ve ikincil olarak da rüzgarla taşınarak depolandığı bu çökelme ortamları kıyıda bırakılmalıdır. Bu ortamların kara yönünde bulunabilen lagün veya sazlık-

bataklık gibi oluşumlar da varsa bu oluşumlar da kıyıda bırakılmalıdır. Bu ortamların kara yönünde bulunan ırmak taşkın ovaları ya da alüvyal kıyı ovaları tamamen karasal alanlar olup kıyı kenar çizgisinin sahil yönünde kalması gereken çökelme ortamlarıdır. Kıyı kenar çizgisi tespitine konu olmayan akarsuların, deniz, tabii ve suni göllerle birleştiği yerlerde, kıyı kenar çizgisi deniz, tabii ve suni göl kıyı kenar çizgisi olarak tespit edilir. Kıyı kenar çizgisi tespitine konu olmayan akarsuların, denizle birleştiği alanlarda oluşan tatlı tuzlu su karışımlı haliç benzeri alanlarda kıyı kenar çizgisi tespit edilirken bu oluşumlar da kıyıda bırakılmaktadır. Göllerde kıyı kenar çizgisi tespit edilirken, tespitten önce göle ait maksimum su seviyesinin bilinmesi ve bu seviye kıyı çizgisi olarak kabul edildikten sonra, bunun kara yönünde bulunabilecek kumluk, taşlık, sazlık, bataklık gibi alanlarda kıyıda bırakılacak şekilde kıyı kenar çizgisi tespiti yapılması gerekir. Akarsularda, her iki kıyıda bulunan doğal setleri içine alacak şekilde tespit yapılmalıdır.menderesli akarsularda aşındırma ve yatak değiştirme çok olduğundan, kullanılan halihazır haritanın mevcut durumu yansıtmasına dikkat edilmelidir. Bu tür akarsularda eski yatak kıyı içine alınmalıdır. Ancak nehrin çok eski devirlerde aktığı, bugün alüvyal düzlük olup, üzerinde toprak gelişmiş ve bitkilerle kaplı alanlar kıyı dışında bırakılmalıdır. Akarsuların yağışlı mevsimlerde yüksek debi ile aktığı hallerde su altında kalan alanlar, altı tarımsal ve bitki yetişmiş toprak olsa da kıyıda bırakılmalıdır. Yazın yapılan tespitlerde kıyı dışında bırakılan bu tür alanlar, yılın bazı zamanlarında ve aylarca akarsu akış yatağı durumunda olabilmektedir. Bu nedenle nehirlerde yapılacak kıyı kenar çizgisi tespitleri yıllar itibarı ile yağış rejimi göz önünde tutularak yapılmalıdır. Nehir kıyılarındaki kum ocaklarında çoğunlukla nehir yatağını değiştirecek boyutta kum alımları yapılmaktadır. Bu tür kum ocakları tümüyle kıyıda bırakılmalıdır. KKÇ.Tespit Komisyonu Tutanakları -Tutanağın giriş bölümünde tespitin yapıldığı yer il, ilçe, ve mahal belirtilerek tam olarak yazılmalıdır. -Tespitin hangi deniz, göl ve nehir kıyısına ait olduğu açıkça belirtilmelidir. -Tespitin yapıldığı pafta, ölçek ve numaraları bir numaralı kırık noktasından veya incelemenin başlangıcından itibaren sıra ile tek tek yazılmalıdır. -Yerbilimci ve Ziraat Mühendisi, incelemeler sonucu elde ettikleri bulguları tutanakta ayrı başlıklar altında anlatmalıdır.

-Çok sayıda paftada yer alan tespitler söz konusu olduğunda bu bilgiler pafta bazında değil incelenen arazi bazında verilmelidir. -Komisyon üyelerinin ortak görüşü olan kıyı kenar çizgisinin yeri ve bunun gerekçeleri ile ne tür zemin yapısı ve bitki örtüsünün kıyıda veya sahilde bırakıldığı ayrıntılı olarak izah edilmelidir. -Tespitin başlangıç ve bitim noktalarında kıyı kenar çizgisinin çakıştığı (varsa) eski onanlı çizginin onay tarihi belirtilmelidir. -Tutanağın düzenlendiği tarih yazılmalı ve her bir komisyon üyesi tarafından ayrı ayrı imzalanmalıdır. Halihazır Haritalar -Halihazır haritalar büyük ölçekli harita yapım yönetmeliğine uygun olmalıdır. -Halihazır haritaların çoğunluğunun onay tarihi çok eski olduğundan gerekli durumlarda kıyı kenar çizgisi tespitinden önce haritalar güncelleştirilerek revize edilmelidir. -Ayrıca ilave ve revize edilen bu haritalar ilgili idarece yeniden onanmalıdır. -Gerek valiliklerce gerekse belediyelerce onanan halihazır haritaların kontrol edildiğine dair bir harita mühendisinin onayı gerekmektedir. -Aynı bölgeye ait kıyı kenar çizgisi tespitlerinin işlendiği halihazır harita paftaları aynı koordinat sistemine göre açılmalıdır. -Halihazır haritaların muhtemel kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde en az 200 m.lik alanı göstermesi, 200 m.lik alan pafta sınırında bitiyor ise yan paftasının da bilgi paftası olarak Bakanlığa gönderilmesi gerekmektedir. -Kıyı kenar çizgisi tespiti talep üzerine yapılmış ise halihazır harita üzerinde talep konusu taşınmazların mülkiyet sınırları da gösterilmelidir. -Kıyı kenar çizgisine ait kırık noktalar numaralandırılarak bu noktalara ait yükseklik değerleri de ölçü çizelgesinde belirtilmelidir.

-Pafta üzerindeki eski onanlı kıyı kenar çizgisine ait aktarmaların doğruluğu valiliklerce onanmalıdır. Ayrıca eski onanlı pafta örnekleri bilgi için gönderilmelidir. -Tespite konu pafta içerisinde eskiden yapılmış kısmi onamalar var ise bu durum pafta üzerinde belirtilmelidir. -Tespite konu pafta sınırında eski onanlı kıyı kenar çizgisi varsa bu eski onanlı kıyı kenar çizgilerin onanma tarihi pafta kenarına yazılmalıdır. -Tespit edilen kıyı kenar çizgisi 1/25.000 ölçekli harita üzerinde şematik olarak gösterilmelidir. -Onaya gönderilen pafta sayısı birden fazla ise kıyı çizgisi ve kıyı kenar çizgisinin konumunu yansıtan pafta indeksi oluşturulmalıdır. -İmkan dahilinde kıyı kenar çizgisi tespiti yapılan alanın fotoğrafları çekilmelidir. Tespit ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar -Birçok İl de KKÇ Tespit Komisyonu üyelerinin yeterli bilgi ve donanıma sahip olmamaları nedeniyle KKÇ nin yeri, yanlış olarak belirlenebilmekte, bazen mülkiyet sınırları da dikkate alınarak kıyıda kalması gereken oluşumlar kıyı dışında ya da kıyı dışında bırakılması gereken oluşumlar kıyıda bırakılacak şekilde tespitler yapılabilmektedir. -Değişik İllerin Tespit Komisyonları arasında veya aynı İlin farklı kişilerden oluşan komisyonları arasında bazen tespit bakımından bir davranış birliği görülmemekte, benzer jeolojik ve jeomorfolojik yapıdaki kıyılarda birbirinden çok farklı tespitler yapılabilmektedir. -Maddi olanaksızlıklardan dolayı halihazır haritaların temin edilememesi ve Valiliklerin yoğun iş yükü nedeniyle yıllık tespit programları yapılamamakta ya da uygulanamamaktadır. -Bazı alçak-basık karakterli kıyılarda, çok geniş hareketli ve sabit kumul alanlarını veya sazlık bataklık türü oluşumları mevzuat gereği kıyıda bırakacak biçimde tespit yapılması gerektiğinden, binlerce metre genişliğindeki alanların kıyıda bırakılması gerekmekte ve bu durum planlama, uygulama ve mülkiyetle ilgili birçok soruna yol açmaktadır.

-Kıyıda kalan mülkiyetle ilgili olarak Maliye Bakanlığınca tapu iptali ve ka l davaları açılmakta ve bu mülkiyetlerin kamulaştırılması veya herhangi bir şekilde tazmini söz konusu olamamaktadır. Bu durum ise Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve İdari Yargı nezdinde çok yoğun bir KKÇ değişikliği talebine yol açmaktadır. -İdari Yargının KKÇ iptalini parsel bazında yapması durumunda yapılan yeni tespitin mevcut onaylı KKÇ ile çakıştırılması doğal verilere göre zor olmaktadır. -İdari ve Adli Mahkemelerce görev verilen bilirkişiler, çoğu zaman Kıyı Kanununda sayılan meslek gruplarından eksik olmakta, ayrıca bilgi ve deneyim eksikliklerinden dolayı tespitle ilgili olarak bilimsel kriterlere uygun olmayan görüşler verebilmektedirler. -Adli Mahkemelerde kıyıda kalan taşınmazların tapu iptalleri ile ilgili davalar karara bağlanmadan önce mevcut onaylı KKÇ ne göre değil, Mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişinin görüşü olan KKÇ ne göre hüküm verilmektedir. Bilirkişinin farklı bir KKÇ önermesi durumunda biri mülkiyet hukuku yönünden, diğeri ise imar uygulamaları yönünden geçerli olan iki farklı KKÇ nin varlığı gündeme gelmektedir. -Adli Yargının tapu iptal istemini reddetmesi durumunda, ilgililerince KKÇ nin yargı kararına esas olan bilirkişi görüşü doğrultusunda değiştirilmesi Bayındırlık ve İskan Bakanlığından talep edilmektedir. Bu durumda yargı kararının yerine getirilmesi bakımından tapunun iptal edilmemesinin yeterli olup olmadığı ve KKÇ nin de yeniden tespitinin gerekip gerekmediği konusunda tereddütler oluşmaktadır. - Yargıtay, 3261 sayılı Kıyı Kanununun uygulanmaya başlanmasından önceki dönemlerde (17 Nisan 1990) onaylanan KKÇ leri nin 3621 sayılı kanun hükümlerine göre yeniden tespitinin gerektiği şeklindeki kararlar almıştır. Ülke genelinde 1990 öncesi onaylanan KKÇ. tespitleri %50 den fazla bir oran teşkil etmekte ve taşınmazları kıyıda kalan çok sayıda kişi bu kararları emsal göstererek yeniden KKÇ tespiti talep etmektedir. Bu taleplerin değerlendirilmesinde tereddütler oluşmaktadır. Sonuç Yukarıda belirtilen sorun ve aksaklıkların giderilebilmesi, varsa Kıyı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliğinden gelen eksikliklerin ortaya konması, kıyılarımızın korunması, kıyı kenar çizgisinin doğal ve bilimsel kriterlere uygun olarak tespit edilmesi, verimli, sürekli ve uygulanabilir bir kıyı planlamasının yapılabilmesi konularında yeni fikirler ve öneriler getirilerek bunların uygulanması yolunda önemli

adımlar atılabilmesi için, uygulayıcı kuruluş olan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile başta Kıyı Alanları Türkiye Milli Komitesi olmak üzere üniversitelerimiz, ilgili meslek odalarımız ve sivil toplum örgütlerimiz arasında etkin bir işbirliği ve bilgi alışverişinin ivedilikle sağlanması gerekmektedir. Referanslar Eke, F.(1995) Kıyı Mevzuatının Gelişimi ve Planlama, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü, Yayın No:77, Ankara. Ozaner, F.S.(1993) Uluslararası Göksu Deltası Çevre Kalkınma Semineri Bildiri Metinleri, sayfa 37. Ketin, İ.(1982) Genel Jeoloji, Cilt-2, Sayfa 216, İTÜ Maden Fakültesi Yayınları, İstanbul.