T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM ve İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ JEOPARKLAR: PAMUKKALE ÖRNEĞİ UZMANLIK TEZİ. Didem ACAR

Benzer belgeler
JEOLOJİK MİRAS.

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN KARGICIK KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

UNESCO Dünya Mirası.

İZMİR İLİ, ALİAĞA İLÇESİ, ÇAKMAKLI KÖYÜ, LİMAN AMAÇLI 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DİLEK ÇAKANŞİMŞEK ŞEHİR PLANCISI

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

1972 Dünya Miras Sözleşmesi

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK HALKBİLİMİ ANABİLİM DALI

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Mayıs Düzce 1

TÜRK TURİZMİ. Necip Boz TOBB Turizm Meclisi Danışmanı

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

Unesco Anlayışı Çerçevesinde JEOPARK ve JEOLOJİK MİRAS Çalıştayı

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu 4. Türksoy Üye Devletleri UNESCO Millî Komisyonları Toplantısı 2. Kültürel ve Doğal Miras Semineri

I. ULUSAL ÜNİVERSİTELER ÇEVRE MERKEZLERİ TOPLANTISI

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

T.C. PLATO MESLEK YÜKSEKOKULU YURT DIŞI YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ KURULUŞ VE FAALİYET YÖNERGESİ

JEOLOJİ MÜHENDİSİ A- GÖREVLER

ÖĞRENCİLER AB'Yİ ÖĞRENİYOR PROJESİ 14 Nisan 2015 Kocaeli Tanıtım Konferansı BASIN DUYURUSU

MUĞLA-BODRUM-MERKEZ ESKİÇEŞME MAHALLESİ-BARDAKÇI MEVKİİ 9 PAFTA 14 ADA 70 ve 90 PARSELLER KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN MELLEÇ TURİZM MERKEZİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Burdur

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

AVRUPA MİRAS GÜNLERİ. Umut Özdemir. Kültür ve Turizm Uzmanı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar


MALİ DESTEK PROGRAMI SAMSUN

T.C. HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi

TEKİRDAĞ İLİ SÜLEYMANPAŞA İLÇESİ KARAYOLU GEÇİŞİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU PLANLAMA ALANININ TANIMI:

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 307

TÜRKİYE TURİZM PİYASALARI 2010-(Balıkesir)

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU (TKDK) DESTEKLERİ

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele

TURIZM OTEL YÖNETICILERI DERNEĞI TANITIM DOSYASI

Türkiye nin 2023 Turizm Stratejisi. Hazırlayan : Ahmet Burak Kargı

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12)

TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ

Doğal Sit Sınırlarının Sunumu ve Coğrafi Bilgi Sistemi Destekli Yönetim Altyapısının Geliştirilmesi. Dilek TEZEL CBS ve Envanter Şb.Md.V.

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

Dünyada yılda bir milyar kişi ülke değiştiriyor ve bu sayı her yıl %7 artıyor.

DENİZLİ ŞUBE. 28 Şubat 2014 tarihinde ilk yönetim kurulu toplantısında görev dağılımı yapıldı. 20 Mart 2014 te PAYEK, Jeoloi Mühendisliği

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin

TÜRKSOY ÜYESİ ÜLKELER UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLARI İKİNCİ TOPLANTISI ÇALIŞMA RAPORU

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

Yeni Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12) EKİM 2015 TARİHLERİNDE ANKARA DA YAPILACAKTIR.

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Büyükşehir Belediye Alanlarında Tabiat Varlıklarının Yönetimi

NEDİR? TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI ÖĞRENCİ TEMSİLCİLİKLERİ 4/24/2014

UNESCO Doğal Miras Alanı Statü ve Ölçütleri

içindekiler Bölüm I Planlama Sürecine İlişkin Öneriler... 15

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ARICILIK GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

Yerel yönetimler, Kamu ve Sivil toplum kurum/kuruluşları, İşletmeler, Üniversiteler, Kooperatifler, birlikler

Türkiye Denizcilik ve Lojistik

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

Sağlıklı Kentleşme, Nitelikli Yapılaşma, Kültürel, Tarihi ve Doğal Çevre Değerlerinin Korunarak Geliştirilmesi İçin

PEYZAJ MİMARLIĞI VE PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

MÜHENDİSLİK JEOLOJİ. Prof. Dr. Şükrü ERSOY SAATİ : KREDİ : 3

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14

UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLAR TÜZÜĞÜ

ATILIM ÜNİVERSİTESİ ROBOT TEKNOLOJİLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ GÖLLER YÖRESİ ARKEOLOJİ ARAŞTIRMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

MMKD Stratejik İletişim Planı Araştırma Sonuçları

... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Sağlık Turizmi - İkili İşbirliği Kapsamındaki Hastaların Koordinasyon Eğitimi ve Değerlendirme Toplantısı

Türk Cerrahi Derneği GENEL CERRAHİ ALANI İLE İLİŞKİLİ DERNEKLER TANITIM FORMU

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

KIRGIZİSTAN CUMHURİYETİ ORMANCILIK COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ TEKNOLOJİSİ

BALIKESİR-ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI 3. FAALİYET RAPORU

İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Sağlıklı Kentler ve Temiz Enerji Şube Müdürlüğü

UTEM PLANLAMA PROJE DANIŞMANLIK

SAĞLIK TURİZMİNİN YENİ YILDIZI; TÜRKİYE. Dünyada sağlık turizminin gelişmesine sebep olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;

Kültür ve Turizm Bakanlığından: İZMİR 2 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR 45.13/97 Toplantı Tarihi ve No :

YÖNETMELİK. Giresun Üniversitesinden: GİRESUN ÜNİVERSİTESİ BOTANİK BAHÇESİ VE HERBARYUM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

AKHİSAR İLÇESİ KAYALIOĞLU MAHALLESİ 18

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik

AYDIN TURİZM ÇALIŞTAYI RAPORU

ÜLKE GENELİ TRAFİK İSTATİSTİK BÜLTENİ. E m n i y e t G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü. Trafik Hizmetleri Başkanlığı

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

PLAN PROJE MÜDÜRLÜĞÜNÜN

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Transkript:

T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM ve İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ JEOPARKLAR: PAMUKKALE ÖRNEĞİ UZMANLIK TEZİ Didem ACAR Mart- 2008 ANKARA

T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM ve İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ JEOPARKLAR: PAMUKKALE ÖRNEĞİ UZMANLIK TEZİ Didem ACAR Tez Danışmanı Jeoloji Mühendisi Mukaddes BOLAT Mart- 2008 ANKARA

SINAV YETERLİK KOMİSYONUNA BEYAN Bu belge ile uzmanlık tezindeki bütün bilgileri akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplayıp sunduğumu; ayrıca, bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi beyan ederim. 18.03.2008 Didem ACAR Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı

Didem ACAR tarafından hazırlanan JEOPARKLAR: PAMUKKALE ÖRNEĞİ isimli bu tezin Uzmanlık Tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Mukaddes BOLAT ( Danışman) Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Kültür ve Turizm Uzmanı Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı ve Soyadı İmzası Başkan :.. Üye :.. Üye :.. Üye :.. Üye :.. Tarih :./ /. Bu tez, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzman Yardımcılarının Uzmanlık Tezlerini Hazırlarken Uyacakları Yazım Kuralları Yönergesiyle belirlenen tez yazım kurallarına uygundur.

ÖNSÖZ Çalışmalarımı yönlendiren, araştırmalarımda benden bilgi, öneri ve yardımlarını esirgemeyen danışmanım Sayın Mukaddes BOLAT a; arazi çalışmaları, makale ve bilgi paylaşımı konusunda bana her türlü bilgi ve desteği veren Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Ali GÖKGÖZ e; çalışmalarım sırasında benden yardım ve desteğini esirgemeyen Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Mehmet KORKMAZ a; tez hazırlama aşamasında yardımlarıyla bana destek olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ndan değerli iş arkadaşlarıma; geçici görevli olarak bulunduğum Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü nden değerli iş arkadaşlarıma ve çalışmalarım süresince hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak bana maddi ve manevi her türlü desteği veren canım anneme, babama ve sevgili eşime teşekkürü bir borç bilirim. i

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... ii KISALTMALAR CETVELİ... iv TABLOLAR CETVELİ... v ŞEKİLLER CETVELİ... vi GİRİŞ... 1 BÖLÜM - I JEOLOJİK MİRAS KAVRAMI 1.1. Jeolojik Miras Öğeleri... 5 1.2. Jeolojik Miras Çalışmaları ve Yasal Boyut... 7 1.2.1. Yurtdışında yapılan çalışmalar ve yasal boyut... 7 1.2.2. Ülkemizde yapılan çalışmalar ve yasal boyut... 13 1.3. Jeopark Kavramı... 16 1.4. Jeoparklarda Planlama Yaklaşımı... 19 1.5. Jeoturizm Kavramı... 21 BÖLÜM - II BİR JEOPARK ALANI OLARAK DENİZLİ, PAMUKKALE-KARAHAYIT BÖLGESİ 2.1. Denizli İlinin Beşeri ve Coğrafi Özellikleri... 23 2.1.1. Denizli ilinin konumu... 23 2.1.2. Denizli ilinin jeolojisi... 24 2.1.3. Denizli ilinin kültür ve turizm değerleri... 25 2.2. Pamukkale ve Karahayıt Termal Alanı... 27 2.2.1. Pamukkale Örenyeri nin tarihçesi... 33 2.2.1.1. Pamukkale deki antik kalıntılar... 35 2.2.2. Ulaşım... 46 2.2.3. Sosyal ve ekonomik yapı... 47 2.2.4. İmar Planı durumu... 48 2.2.4.1. 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı... 48 2.2.4.2. Pamukkale 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı... 50 2.2.4.3. Karahayıt 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı... 50 ii

2.2.4.4. Pamukkale Koruma Amaçlı İmar Planı... 51 2.2.5. Bitki örtüsü... 55 2.2.6. Arazi kullanımı... 55 2.2.7. Jeoloji... 59 2.2.7.1. Stratigrafi... 60 2.2.7.2. Paleozoyik... 61 2.2.7.3. Mermer... 61 2.2.7.4. Traverten oluşumu... 63 2.2.7.5. Yapısal jeoloji... 64 2.2.8. Su kaynakları ve hidrojeoloji... 64 2.2.8.1. Pamukkale ve Karahayıt Termal Kaynağı... 66 2.2.8.2. Kaynak Koruma Alanı... 70 2.2.8.3. Pamukkale sıcak su kaynaklarının lokasyonu... 73 2.2.8.4. Kaptaj çalışmaları... 80 BÖLÜM III PAMUKKALE ve KARAHAYIT JEOPARKI 3.1. Pamukkale ve Karahayıt ta Jeoturizm... 105 3.1.1. Jeoloji ve Kültür Turları... 106 3.1.1.1. Denizli Hareketli Günübirlik Jeoloji ve Kültür Turu... 106 3.1.1.2. Ankara Hareketli 2 Gece Konaklamalı 3 Günlük Jeoloji ve Kültür Turu... 109 3.1.1.3. Antalya Hareketli 1 Gece Konaklamalı 2 Günlük Jeoloji ve Kültür Turu... 112 3.1.1.4. Eğitim ve Bilimsel Amaçlı Tur (Yaya Güzergâhı)... 115 BÖLÜM IV SONUÇ ve ÖNERİLER KAYNAKÇA... 124 EKLER... 128 ÖZET... 140 ABSTRACT... 141 iii

KISALTMALAR CETVELİ AB BM EGN GEEAYK GPS IUCN IUGS KTVKK MTA JEMIRKO PROGEO UKAM UNESCO Avrupa Birliği Birleşmiş Milletler Avrupa Jeoparklar Ağı Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Küresel Yer Belirleme Sistemi Uluslar arası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği Uluslar arası Jeoloji Bilimleri Birliği Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Maden Tetkik Arama Jeolojik Mirası Koruma Derneği Avrupa Jeolojik Mirası Koruma Derneği Uluslar arası Karst Su Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu iv

TABLOLAR CETVELİ Tablo 2.1. Ege Bölgesindeki termal kaynak durumu... 24 Tablo 2.2. Denizli yi ziyaret eden turist sayısı... 26 v

ŞEKİLLER CETVELİ Şekil 1.1. PROGEO yapısındaki JEMIRKO nun hazırladığı Türkiye deki jeosit alanları (Anonim, 2005)... 7 Şekil 2.1. Türkiye deki jeotermal kaynak durumu (Gökgöz, 2007)... 25 Şekil 2.2. Pamukkale nin havadan görünümü (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 28 Şekil 2.3. Pamukkale ve Karahayıt Özel Çevre Koruma Bölgesi (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 30 Şekil 2.4. Kırmızısu çıkışı (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 31 Şekil 2.5. Karahayıt genel görünüm (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 31 Şekil 2.6. Karahayıt Kırmızısu çıkışında bulunan günübirlik tesisler (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 32 Şekil 2.7. Pamukkale ve Karahayıt yer bulduru haritası (Alparman ve başk., 1983)... 32 Şekil 2.8. Hierapolis Planı (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 33 Şekil 2.9. Kuzey Bizans Kapısı ndan bir görünüm (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 36 Şekil 2.10. Tarihi surlardan bir görünüm (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 37 Şekil 2.11. Müze- Hamam yapısından bir görünüm (www.pamukkale.gov.tr)... 38 Şekil 2.12. Apollon Tapınağı kalıntılarından bir görünüm (www.pamukkale.gov.tr)... 38 Şekil 2.13. Büyük Tiyatro nun genel görünümü (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 39 Şekil 2.14. Büyük Tiyatro dan genel görünüm (www.pamukkale.gov.tr)... 40 Şekil 2.15. St Philip Martyriumun genel görüntüsü (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 40 Şekil 2.16. Kiliseden bir görünüm (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 41 vi

Şekil 2.17. Travertenlerin başındaki ünlü Lahit in görünümü (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 42 Şekil 2.18. Nekropol alanından görünüm (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 42 Şekil 2.19. Agora dan bir görünüm (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 43 Şekil 2.20. Nypheum dan bir görünüm (www.pamukkale.gov.tr)... 44 Şekil 2.21. Su kanallarından bir görünüm (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 45 Şekil 2.22. Pamukkale ve Karahayıt a ulaşan anayol (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 47 Şekil 2.23. 1/25000 Pamukkale Nazım Planı (Uzel, 1991)... 49 Şekil 2.24. Kocaçukur Rekreasyon Alanı (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 56 Şekil 2.25. Pamukkale Vaziyet Planı (Anonim, 2003)... 57 Şekil 2.26. Seyir teraslar ve ahşap tuvaletler (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 58 Şekil 2.27. Seyir teraslar ve ahşap yürüyüş yolu (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 58 Şekil 2.28. Seyir teraslar ve peyzaj düzenlemesi (Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)... 59 Şekil 2.29. Pamukkale-Karahayıt Jeotermal Alanının Jeoloji Haritası (UKAM 1994; Gökgöz, 2007)... 60 Şekil 2.30. İnceleme alanının şematik hidrojeoloji kesiti (UKAM, 1994; Gökgöz, 2007)... 65 Şekil 2.31. Pamukkale Termal Kaynağı oluşum şeması (Günay ve başk., 1996)... 67 Şekil 2.32. Karahayıt Termal Alanının sondaj haritası (Gökgöz, 2007)... 68 Şekil 2.33. Karahayıt Kasabası nın hava fotoğrafı (Gökgöz, 2007)... 69 Şekil 2.34. Pamukkale kaynaklar oluşumunun şematik kesiti (Alparman ve başk.,1983)... 74 Şekil 2.35. Pamukkale jeotermal alanındaki kaynaklar (Akıllı ve Bülbül, 2006)... 75 Şekil 2.36. Pamukkale deki kaptajlı çıkışların Google Earth görünümü... 77 vii

Şekil 2.37. Çukurbağ çıkışı ve Pamukkale nin Google Earth görünümü... 78 Şekil 2.38. Pamukkale de bulunan kaynak çıkışları (Gökgöz, 2007)... 78 Şekil 2.39. Çukurbağ Kaynağı (Gökgöz, 2008)... 79 Şekil 2.40. Çukurbağ Kaynağından genel bir görünüm (Gökgöz, 2008)... 79 Şekil 2.41. Açık su kanalları (Orijinal, 2007)... 80 Şekil 2.42. Kirli kaptajlı kaynaklar (Gökgöz, A., Kişisel Arşivi)... 81 Şekil 2.43. Mumla kirletilmiş kaptajlı kaynaklar (Gökgöz, A., Kişisel Arşivi)... 82 Şekil 2.44. Kaptajlı kaynak (Orijinal, 2007)... 82 Şekil 2.45. Kaptajlı kaynaklar (Orijinal, 2007)... 83 Şekil 2.46. Alg- yosun üremesi nedeniyle travertenler üzerinde oluşan renk farklılığı (Orijinal, 2006)... 84 Şekil 2.47. Kanalların ahşap örtüyle korumaya alınması (Orijinal, 2007)... 84 Şekil 2.48. Kapaklar kırılmış kaptajlı çıkış noktası (Orijinal, 2007)... 85 Şekil 2.49. Kaptajlı çıkış noktası (Orijinal, 2007)... 85 Şekil 2.50. Korumaya alınan su kanalları (Orijinal, 2007)... 86 Şekil 3.1. Çatlaklardan (jeosit) bir görünüm (Orijinal, 2007)... 89 Şekil 3.2. Çatlaklardan (jeosit) bir görünüm (Orijinal, 2007)... 89 Şekil 3.3. Beltes çıkışı (Orijinal, 2007)... 90 Şekil 3.4. 1/1000 lik Pamukkale Jeosit Alanı Detay Paftası... 91 Şekil 3.5. Çatlaklardan (jeosit) bir görünüm (Orijinal 2007)... 92 Şekil 3.6. Çatlaklardan (jeosit) bir görünüm (Orijinal 2007)... 92 Şekil 3.7. Tarihi kalıntıların içinde bulunan çatlak (Orijinal, 2007)... 93 Şekil 3.8. Açılma çatlağı (Orijinal, 2007)... 93 Şekil 3.9. Çukurbağ kaynağı ve yanında bulunan yarık ve çatlaklar (Gökgöz, A., Kişisel Arşivi)... 94 Şekil 3.10. Çukurbağ çatlağı ve travertenlerden yapılmış sütunlar (Gökgöz, A., Kişisel Arşivi)... 94 Şekil 3.11. Açılma çatlağı, uzantısı ve termal kaynak çıkışı (Gökgöz, A, 2007)... 95 Şekil 3.12. Açılma çatlağı (Orijinal, 2007)... 95 Şekil 3.13. Travertenlerin altındaki aşınma- birikme jeositi (Orijinal, 2007)... 96 Şekil 3.14. Aşınma ve birikme sonucu oluşan jeosit (Orijinal, 2007)... 96 viii

Şekil 3.15. Bir jeositten bir başka jeosite bakış: önde aşınma-birikme jeositi, arkada Çukurbağ kaynağı ve açılma çatlağı (Orijinal, 2007)... 97 Şekil 3.16. Aşınma- birikme jeosit alanından genel bir görünüm (Orijinal, 2007)... 97 Şekil. 3.17.Karahayıt jeositinde çöplerden dolayı oluşan yoğun metan gazı çıkışı (Orijinal, 2007)... 98 Şekil 3.18. Karahayıt jeosit alanı ve arkada Pamukkale travertenleri (Orijinal, 2007)... 99 Şekil 3.19. Karahayıt jeositinde termal suların oluşturduğu aşınma çizgileri (Orijinal, 2007)... 99 Şekil 3.20. Karahayıt jeositi alanı (Orijinal, 2007)... 100 Şekil 3.21. Karahayıt jeositinin karşısında jeolojik oluşumlu taşların çıkarıldığı traverten ocakları (Orijinal, 2007)... 100 Şekil 3.22. Karahayıt jeositinin görünümü (Google Earth)... 101 Şekil 3.23. Pamukkale, Karahayıt jeositi ve Kırmızısu çıkışı (Google Earth)... 101 Şekil 3.24. 1/25000 lik Pamukkale- Karahayıt Jeoparkı Öneri Jeoloji ve Kültür Tur Güzergâhları Paftası... 103 Şekil 3.25. Denizli Merkezli Günübirlik Öneri Tur Durak ve Güzergâhları... 108 Şekil 3.26. Ankara dan Hareketli İki Gece Konaklamalı Öneri Tur Durak ve Güzergâhları... 111 Şekil 3.27. Antalya dan Hareketli Bir Gece Konaklamak Öneri Tur Durak ve Güzergâhları... 114 Şekil 3.28. 1/5000 lik Pamukkale-Karahayıt Jeoparkı Bilimsel ve Eğitim Amaçlı Öneri Yaya Tur Güzergâhı... 116 ix

GİRİŞ Doğa, bugünkü bilgilere göre maddenin en küçük temel parçacığı olan kuvarktan, en az iki yüz milyar galaksiden oluştuğu varsayılan evrene ulaşan, tüm evrendeki cansız ve canlı her şeyin tümü olarak özetlenebilmektedir. Bu tanım, 13.7 milyar yıl önce oluşmaya başladığı tahmin edilen ve bugün de evrimine devam eden evrendeki tüm oluşumları kapsamaktadır. Bu, aynı zamanda Doğa Tarihi nin de başlangıcı sayılabilir. (Saraç ve başk., 2007). Yerküre üzerinde oluşmuş yaşam şekillerinin bıraktığı doğal miraslar evrenin evriminin anlaşılması açısından son derece önemlidir. Evrenin küçük bir öğesi olan Dünya, 4,5 milyar yıl yaşındadır. Günümüze kadar gelen süreçte, Dünya nın hem fiziki yapısında, hem de üzerinde oluşan yaşam şekillerinde sayılması imkânsız değişiklikler meydana gelmiştir (Saraç ve başk., 2007). Bu değişiklikler ancak iyi bir inceleme ve araştırma sonucunda ortaya çıkarılabilir. Bu nedenle doğal yapı ve anıtların tahrip edilmesi engellenmelidir. Bu tahribat binlerce yılda oluşagelen bu doğal yapı ve anıtların yok olmasına, jeolojik mirasın tehdit altına girmesine neden olmaktadır (Kazancı, 2001). Bu nedenle, geçmişin izlerini taşıması anlamında önemli belge ve kanıt niteliğinde olan jeolojik oluşumların tanınması, korunması ve turizm amaçlı değerlendirilmesi amacına yönelik olarak; özellikle son yıllarda sık adı duyulmaya başlanan jeopark ve jeoturizm kavramları bu tezle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Tezin bu bölümünde tezin yapılma amacı ve tezle ilgili genel bilgiler verilmiştir. 1

Birinci bölümde jeolojik miras kavramı ve öğeleri ile yurtdışında ve ülkemizde yapılan jeolojik miras çalışmalarından bahsedilmiş, jeopark ve jeoturizmin tanımı ve planlama yaklaşımları ortaya konulmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde çalışma alanı olan Denizli İli, Pamukkale - Karahayıt Bölgesi hakkında coğrafi, jeolojik, ulaşım, sosyal ve ekonomik yapı, imar planı durumu, bitki örtüsü, arazi kullanımı, su kaynakları hakkında genel bilgiler verilmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise Pamukkale- Karahayıt Jeoparkı ile ilgili genel bilgiler, alan analizleri, sonuçları ve Pamukkale- Karahayıt alanında Jeoturizm konusunda yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan öneri jeoloji ve kültür turları ile tur programları sunulmuştur. Bu çalışmalar, Ekler kısmındaki 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 lik paftalarda gösterilmiş ve çalışma desteklenmiştir. 1/1000 lik paftada, alanda jeositlerin (kırık, çatlak ve doğal çıkış) yoğunlaştığı bölge olan ve Pamukkale Jeosit Alanı olarak adlandırılan bölgenin detayı çalışılmıştır. Bu paftada, jeositlere numara verilmiş ve bu jeositleri öneri gezi güzergâhı oklarla gösterilmiştir. Alanda yapılan çalışmalar esnasında çekilen bazı fotoğraflar paftaya eklenmiş ve jeositlerin oluşum süreçleriyle ilgili bilgi de ayrıca verilmiştir. 1/5000 lik pafta Pamukkale 1. Derece Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı ile kuzeyde Kırmızısu çıkışına kadar olan bölgeyi (Pamukkale- Karahayıt Jeoparkı) içine almaktadır. Bu paftada 4. Öneri Tur olan, Bilimsel ve Eğitim Amaçlı Tur Güzergâhı çalışılmıştır. Öneri yaya yürüyüş güzergâhı ok yönünde gösterilmiştir. 1/25000 lik pafta Jeopark Alanını ve yakın çevresini içermektedir. Bu paftada Pamukkale ve Karahayıt ta Jeoturizm konusu çalışılmıştır. Öneri turlar ve güzergâhları, yollar ve durak numaralarıyla ortaya konulmuş ve fotoğraflarla desteklenmiştir. 2

Son bölüm olan, Sonuç ve Öneriler kısmında jeopark olarak önerilen alanın korunarak geliştirilmesine yönelik belirlenen görüş ve plan notları ile bağlantılı öneriler getirilmiştir. Tez çalışmasında, jeolojik miras, koruma, jeopark ve jeoturizm gibi tez konusunun temel kavramları hakkında yurtiçi, yurtdışı makaleler ve tezler titizlikle taranmış, bu çalışmanın gerçekleştirilmesine katkıda bulunabilecek doküman, şekil, fotoğraf, not ve ilgili kurumların internet siteleri incelenerek, tüm görsel, yazılı ve sözlü kaynaktan yararlanılmıştır. Konu ile ilgili yasal boyut ve bazı yurtdışı örnekleri de bulunmuş olup, bunlar da tezde bir girdi olarak değerlendirilmiştir. Özellikle bu konular hakkında çalışan kişi, kurum ve kuruluşlardan her tür bilgi ve doküman faks, elektronik posta, yazılı ve sözlü görüşmelerle elde edilmiştir. Bu kapsamda; elde edilen bilgi, belge ve bulgular çalışmanın ilk aşamasında envanter oluşturacak şekilde gruplanmış ve değerlendirilmiştir. Bu bağlamda bilgi ve bulgular öncelikle genel ve geniş kapsamda irdelenmiş, ikinci aşamada ise tezin ana konusu olan koruma- kullanma, jeopark, jeoturizm ve örnek alan olan Pamukkale ve Karahayıt ile ilgili bilgiler çalışmalara yönelik olarak gruplanıp, değerlendirilmiştir. Alan analizi için birçok defa araziye gidilmiş, çalışma alan sınırı elde edilen verilere göre belirlenmiştir. Global Positioning System; Küresel Yer Belirleme Sistemi (GPS) aleti ile tüm doğal kaynak ve kuyular ile alanın jeolojik açıdan önemini belirleyen jeosit özelliği taşıyan yerler tam ve koordinatlı olarak ortaya çıkarılmıştır. Alanda yapılan çalışmalar esnasında GPS ölçümlerinde bazı tek çıkış noktaları fay boyunca olduğundan atım doğrultusunda işaretlenmiş, noktasal olarak gösterilmemiştir. Üçüncü ve son aşamada ise bu veri ve bulgular büro çalışmasında sentez paftalarına işlenmiş, bulgular ve yorumlar sentezlenerek önerileri içeren sonuç bölümü oluşturulmuştur. 3

BÖLÜM I JEOLOJİK MİRAS KAVRAMI Oluşum ortam ve yaşları, yapısal ve litolojik özellikleri birbirinden farklı tektonik birliklere ait kayaların yan yana veya üst üste gelmesinden oluşan ülkemiz, jeolojik olarak büyük bir mozaik oluşturur. Bu jeolojik yapı, milyonlarca yıl süren jeomorfolojik etken ve süreçlerin etkisi altında şekillenerek; ender bulunan veya görülen, görsel güzelliği üst düzeyde, doğal anıt nitelikli jeolojik miraslara dönüşmüşlerdir. Jeolojik miras, yerkürenin jeolojik geçmişine ilişkin belge niteliğine sahip, görsel güzelliği de olabilen, kaybolması durumunda yerine konulamayacak, yok olma tehdidi altındaki her türlü jeolojik oluşumdur. Türkiye bu açıdan çok zengin bir ülkedir. Bu zenginlik toplumumuzun üzerinde yaşadığı dünyayı tanıması açısından uygun bir araç olması yanında jeopark ve jeoturizm potansiyeli dolayısıyla ekonomik önemi de büyüktür (Anonim, 2005). Jeolojik Miras kavramı Jeolojik Mirası Koruma Derneği (JEMIRKO) nin tanımına göre; önemli bilimsel veya görsel değerleri olan, doğal veya insan eliyle yok olma tehdidi altındaki jeosittir. yerkabuğunun evrimini açıklayan tipik lokaliteler, görsel yanı büyük olan jeoloji elemanları, kendisi iyi bilinen olay veya süreçlerin güzel temsilcileri çok seyrek rastlanan oluşumlar, korunmaları gereken jeolojik miras parçalarıdır (Anonim, 2005). Yerkürenin bugünden geriye doğru jeolojik açıdan izleri fosil, mineral, istif, kaya, yer şekli gibi kalmıştır. Bütün bu izler yerkürenin geçmiş evrelerini anlamaya yardımcı olmaktadır (Kazancı, 2001). 4

Dünyada, çevre koruma ve jeolojik miras ile ilgili yapılan çalışmalar ülkemize göre daha eskidir. Çevre koruma ve bilimsel çalışmaların ilk somut adımları 1992 yılında Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansında benimsenmiş, 2002 Johannesburg Zirvesinde yeniden kabul edilmiştir. Türkiye de ise jeolojik miras ile ilgili çalışmalar ve bu kavramla yerbilimcilerin tanışması oldukça yenidir. Dünyada da bilimsel toplantılarda jeolojik miras konusuna ayrılmış oturumlara ulusal ve uluslararası sempozyumlarda son birkaç yıldır rastlanmaktadır. Türkiye de bu konuda ilk adımı atan JEMIRKO 2000 yılında çalışmalarına başlamıştır (Anonim, 2001). 1.1. Jeolojik Miras Öğeleri Jeolojik yaşam sürecini gösteren ve kanıtlayan bulgular jeolojik mirasın bir parçası olan jeolojik öğe lerdir. Bu jeolojik öğeler, jeolojik açıdan önemli doğal mineral, kayaç, oluşum, sahalar, fosil yatakları, mağaralar vb. bölgelerde daha da detaylanarak ortaya çıkan; Jeosit, Jeopark, Jeoturizm gibi yeni kavramlardır. Bu kavramların tanımlarına bakılırsa (www.jemirko.org); Sit; Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent 5

ve kent kalıntıları, önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır. Jeosit; En geniş kapsamıyla güncel veya eski herhangi bir jeolojik süreci, olayı veya özelliği ifade eden mineral-fosil-kaya topluluğu, yapı, istif, yerşekli veya arazi parçasıdır. Arkeolojik veya tarihi değeri olanlar ise kültürel jeosit tir. Jeopark; Aynı ya da farklı türden jeositlerin birlikte bulunduğu, yaya gezme mesafesinden küçük olmayan alanlardır. Jeoturizm; Bilimsel, doğal miras, eğitim, ekonomik, korumacılık, ekolojik ve jeolojik açıdan yapılan bir gezi tarzıdır. Bu öğeler, jeolojik miras açısından son derece önemli ve insanlığa evrenin nasıl bir jeolojik süreçten geçtiğini gösteren en önemli belgelerdir. Yeryüzünde yaşamış ve yaşamakta olan canlı türlerinin ve gezegenimizin geçirdiği evrimin kanıtı olan jeolojik miras belgelerinin korunması da bu nedenle çok önemlidir. Bu belgelerin yok olması, bir daha yaşanması ve geri getirilmesi mümkün olmayan oluşumların kaybolmasına yol açacaktır. Böylece gezegenimizin nasıl bir süreçle günümüze geldiğine dair bilgiler de silinecektir. 6

Şekil 1.1. PROGEO yapısındaki JEMIRKO nun hazırladığı Türkiye deki jeosit alanları (Anonim, 2005) 1.2. Jeolojik Miras Çalışmaları ve Yasal Boyut Jeolojik miras, jeopark ve jeoturizm ülkemiz için yeni ama çok önemli kavramlardır. Ülkemiz gerek kültürel gerekse doğal güzellikleri açısından son derece şanslıdır. Ülkemizin hemen her bir köşesinde jeolojik miras özelliği gösteren oluşumlar vardır. 1.2.1. Yurtdışında yapılan çalışmalar ve yasal boyut Son yıllara kadar, yerel veya ulusal öneme sahip dünya mirasına yönelik uluslararası hiçbir tanım veya anlaşma mevcut değildir. Bu bakımdan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) nun jeoparkları destekleme girişimi, birçok ülke tarafından vurgulanan, yaşamın en temel tanığı olan dünya mirasının, yeryüzü şekillerinin ve jeolojik yapıların kıymetini artırmak için 7

uluslararası bir yapıya yönelik güçlü bir gereksinime yanıt vermiştir (Anonymus, 2007). Avrupa da 1988 yılında Hollanda da Yerbilimi koruma çalışma grubu kurulmuş, 1991 yılında Fransa da yapılan Digne toplantısında jeolojik miras ile ilgili yeryuvarının haklarını içeren ilk bildiri yayınlanmıştır. Avrupa Jeolojik Mirasını Koruma Derneği (PROGEO) ilk toplantısını 1993 yılında Almanya da yapmıştır. Bu toplantıda her ülkenin kendi jeolojik envanterini çıkarması kararı alınmıştır (http://www.jmo.org.tr/subeler/ calisma_raporu.php?sube=7). Jeo-envanter'in kuralları PROGEO tarafından konulmuş ve bütün Avrupa ülkelerinde jeositlerin oniki temel başlık altında toplanmasını öngörmüştür. Güneydoğu Avrupa ülkeleri için, bu temel grupları da çevreleyen Çatı Liste oluşturulmuş ve yayınlanmıştır. Çatı Liste bir bakıma, ulusal boyutta jeolojik olay ve süreçlerin ana başlıklarıdır ve jeositler bunların somut göstergeleri durumundadır. Jeosit ve jeolojik miras, salt bilimsel bilginin toplum hizmetine sunulmuş şeklidir ve bunun genişlemesi için sağlıklı jeoenvantere ihtiyaç vardır (Kazancı ve Şaroğlu, 2007). PROGEO ikinci büyük toplantısını Mayıs 1996 da Roma da yapmıştır. Bu toplantıya göre dünyanın doğal yapısının bir bütünlük içinde olduğunu, coğrafik, biyolojik, jeolojik özelliklerinin birbirine bağlı olduğu, bu nedenle de plancıların, yerbilimcilerinin, doğaseverlerin, yerbilimcilerin, müzeci ve milli parklarla ilgili çalışanların ortak hareket etmeleri, ortak projeler ve kararlar alması gerektiği belirtilmiştir (Kazancı, 2001). Çevre için Bilim ve 21. Yüzyılda Kalkınma Gündemi, 1992 de Rio de Janerio da düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı nda benimsenmiş ve 2002 Johannesburg'da Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinde yeniden kabul edilmiştir (Anonymus, 2007). 8

Avrupa Konseyi 2000 yılında Floransa da Avrupa Peyzaj Sözleşmesini imzalamıştır. Bu sözleşmeye göre jeomorfoloji, peyzaj değişimlerinin dikkate alınması gereken bir bileşenidir. Dünyada jeolojik mirasın korunması ile ilgili çalışmalar hızla devam etmektedir. Jeolojik Miras terimi yeni, fakat doğal miras kavramı 1935 lere dayanmaktadır. Son yıllarda, Avrupa Birliği, Uluslar arası Jeomorfoloji Birliği tarafından da desteklenen Dünya Mirası ve Jeoçeşitlilik Bildirisini de benimsemiştir. (Anonymus, 2006). Jeopark girişimi sosyoekonomik, doğal çevrenin korunması ve kültürel kalkınma ve arasındaki karşılıklı ilişkilerin potansiyeline dikkat çekmek suretiyle Dünya Kültürel ve Doğa Mirasının Korunmasıyla ilgili 1972 anlaşmasına yeni bir boyut katmaktadır. Avrupa ülkeleri şu günlerde, tıpkı 2000'de Floransa'da Avrupa Yeryüzü Konvansiyonunun Avrupa Konseyince benimsenmesinde görüldüğü gibi yeryüzü meseleleriyle meşgul olmaktadırlar (Zouros, 2007). Avrupa Jeoparklar Ağı (EGN), 2000 yılında Avrupa Birliğinin desteği ve UNESCO ile olan ortak çalışmalar sonucunda kurulmuştur. Bu Ağın temel amacı jeo çeşitliliği korumak, halka jeolojik mirası tanıtmak ve sahanın jeolojik mirasını, öncelikli olarak jeoturizimin kalkınması yoluyla kullanarak jeopark sahasına sürdürülebilir yerel kalkınmayı getirmektir (Zouros, 2007). 2000 yılından bu tarafa Avrupa Jeoparklar Ağı Avrupa'nın farklı yerlerinden bu tür fikirleri paylaşan alanları bir araya getirmiş ve bu amaçlara ulaşmak için ortaklaşa, dinamik ve aktif bir biçimde çalışmaktadırlar (Zouros, 2007). Başlangıçta dört sahayı kapsayan ağ, 2006 yılı Temmuz ayı itibariyle 11 Avrupa ülkesinden 30 sahayı kapsayacak biçimde genişlemiştir. Ağ öncelikli olarak elektronik iletişim ile işlemektedir. Sık sık tekrarlanan işbirliği toplantıları Jeoparkların fikir ve tecrübelerini paylaşıp çok iyi pratik yapabilecekleri ortak 9

projelerin oluşturulması neticesinde Jeoparklar ortak hedefini yerine getirmek için birbirlerine destek olmaktadırlar (Zouros, 2007). Ağın işleyiş yapısı nispeten basittir, bir danışma komitesi UNESCO, Uluslar arası Jeoloji Bilimleri Birliği (IUGS) ve Uluslar arası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) temsilcilerini içeren 11 üye ve bir koordinasyon komitesinden (her Jeoparktan iki temsilci) oluşmaktadır. Ağı ilgilendiren kararlar yalnızca Koordinasyon Komitesi tarafından alınabilmektedir. Koordinasyon Komitesinin bir parçası olarak, tüm ağı uluslararası organlarda (AB, UNESCO, IUCN vs) ve yazışmalarda temsil etmek üzere seçilmiş bir EGN-Koordinatör ve bir Baş- koordinatör bulunmaktadır (Zouros, 2007). 2001 yılında Avrupa Jeoparklar Ağı, UNESCO'nun Yer Bilimleri Bölümüyle resmi bir anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşmaya göre UNESCO, ağa kendi tasdik hakkını vermiştir (Zouros 2007). Avrupa Jeoparklar Ağı üyeliği, üyeliğin gözden geçirilip değerlendirildiği tarih itibariyle üç yıllık bir süreyi kapsar. İlk değerlendirmenin yapıldığı 2004 yılından itibaren bu, tüm jeoparkların altyapı, işletme ve servis kalitelerini en yüksekte tutmaya yarayan yegâne kurum içi süreç haline gelmiştir. 2001 yılında Uluslar arası Jeomorfologlar Birliği nin içinde amacı peyzaj ve jeomorfolojik alanlarla ilgili eğitimin yanı sıra jeomorfoloji ile ilgili konuları, sorunları araştırmayı artırmak ve bu alanlarla ilgili koruma ve değerlendirme yapmayı teşvik etmek olan Jeomorfolojik Alan Çalışma Grubu kurulmuştur (Anonymus, 2006). Küresel Jeopark Ağı 2004 yılında kurulmuş olup, jeolojik mirasın korunması konusunda, ulusal ve uluslar arası girişimler ve gayri resmi organizasyonlarda UNESCO Dünya Miras Merkezi ve UNESCO İnsan ve Biyosfer Ağı ile yakın bir iletişim halindedir. Jeolojik Miras ile ilgili makale, kitap ve broşürler yayınlanmakta, 10

web sayfaları düzenlenmektedir. Avrupa ülkeleri Jeolojik Miras listesi çalışmalarını tamamlanmışlardır (Anonymus, 2006). Jeopark ve jeoturizm kavramları hem koruma hem de ekonomik açıdan gelir sağlamayı gündeme getirmektedir. Avrupa da onyedi, Çin de ise sekiz adet jeopark UNESCO tarafından tescil edilmiştir. Pek çok ülke yeni jeopark alanlarını tescil ettirmek için UNESCO ya başvurmuştur. Bir jeopark yalnızca koruma kavramına vurgu yapmaz aynı zamanda alandaki ekoturizmin gelişmesinde halk katılımına da önem verir. Böylece üç elemandan oluşur; insan, jeolojik miras kaynağı, biyolojik ve arkeolojik kalıt gibi diğer miras kaynakları (www.info.frim.gov.my.pdf). Bir jeopark alanı birkaç jeolojik anıt ve jeolojik parktan oluşur ve sosyal gelişim alanıdır. Bu sosyal alan jeolojik ve biyolojik kaynakların her ikisinin de sürdürülebilir gelişiminin devamı üzerine planlanmıştır (www.info.frim.gov.my.pdf). Jeoparklardaki faaliyetlere örnek olarak yürüyüş yollarının yapılması (rehberli veya rehbersiz), eğitim turları, okul gezileri ve jeolojik mirası daha geniş bir turizm sektörüne tanıtmak sayılabilir. Ağ, üyeler ve Avrupa Birliği Ortak Projeler fonu tarafından finanse edilmektedir (Zouros, 2007). Jeolojik çeşitlilik turistler için yeni olanaklar sunma, öneri verme ve geniş katılımcı ziyaretlere çevreyi daha iyi tanımaları için olanak sağlama potansiyeline sahiptir. Jeolojik oluşumlar, geniş jeolojik manzaraları ve fosil avcılığı, jeolojik gezintiler gibi çok çeşitli ve geniş aktiviteleri içermektedir. Jeoturizm, jeolojik çeşitlilik ve üzerini çevrelediği alanlar ve yerel topluluklar üzerinde etkilidir ve jeoturizmin sürdürülebilir olması gereklidir. 11

Yasalar ve planlamalardan, koruma ve biyolojik çeşitliliğin kaynak yönetimine kadar, jeoçeşitliliğin sürdürülebilir olması için, yasa yapıcılar, uygulayıcılar ve yerel halkın her birinin bu konu ile ilgili olması gerekmektedir. Yellowstone, Amerika Birleşik Devletleri nde jeotermal kaynakların oldukça etkileyici şekiller meydana getirdiği bir bölgedir ve bu nedenle 1872 yılında özel koruma bölgesi ve milli park ilan edilmiştir. Yine Amerika da bulunan Büyük Kanyon ve Karisbad Mağaraları da milli park olarak ilan edilince, 1948 de IUCN kurulmuştur. Bu kurum daha sonra BM nin desteğini almıştır, 1960 da da UNESCO konuyu sahiplenmiştir (Kazancı, 2004). Örnek olarak; Sırbistan-Karadağ ın doğa koruma ve jeopark işletmeciliği konusunda aktif ve etkili bir uygulama bulunmaktadır. Ülke düzeyine dağılmış tabiat alanları, jeoparklar, milli parklar, kuzey, orta, güney olarak ayrılmış üç yönetim birimi ne bağlanmıştır. Bunlar ülkemizdeki bölge müdürlükleri gibi ancak çok daha yetkili kılınmışlardır. Her bir parktaki bilimsel araştırma ve yönetim planlaması bu birimlerde yapılmakta ve yürütülmektedir. Belgrad da bulunan Bakanlığa bağlı Doğa Koruma Enstitüsü yalnızca araştırma ve yayın yapmaktan sorumludur (Anonim, 2005). 1972 de Paris te Dünya Doğal ve Kültürel Mirasının Korunması Sözleşmesi tüm dünya ülkelerince imzalanmıştır. 1991 Fransa da büyük bir konferans toplanmış ve Digne Bildirgesi yayınlanmıştır (Kazancı, 2004). Dünya Mirası nın (The World Heritage) listesinin hazırlanmaya karar verilmesi Paris Konferansı na dayanmaktadır. Bu liste; Her yıl yayınlanır, Listeye giren yerleri koruma görevi o ülkeye bırakılır, 12

Arkeolojik, jeolojik, coğrafik açıdan ender bulan yerler girer. Bu bildirge sonucunda ilk kez jeopark kavramı ortaya çıkmıştır. Bu kavramla da bilimsel açıdan önemli, yerkürenin oluşum hakkında bilgi veren ya da estetik özellikli jeolojik oluşumların da korunması ve planlanması gerektiği belirtilmiştir. 1.2.2. Ülkemizde yapılan çalışmalar ve yasal boyut Ülkemizde doğa koruma çalışmaları açısından 1956 yılı bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Çünkü 6831 sayılı Orman Kanunu nun 25. maddesinde ilk kez Milli Parklar tanımı geçmektedir ve böylelikle doğal anıtların korunması gerekliliği resmilik kazanmıştır (Kazancı, 2001). Jeolojik mirasın korunması amacıyla yapılan en ciddi atılım ise 1970 li yıllara denk düşmektedir. Ülkemizde jeolojik miras ile ilgili ilkyazılar, 1970 li yıllarda Yeryuvarı ve İnsan dergisinde yayınlanmıştır. Türkiye Jeoloji Kurumu üyeleri çeşitli komisyonlar kurarak koruma hakkında yazılar yazıp, paneller düzenlenmişlerdir. En önemlisi ise 1977 yılında 31. Türkiye Jeolojisi Bilimsel Kurultayı içinde düzenlenen Doğal Anıtlar Paneli dir ve MTA tarafından kitap haline getirilmiştir (Kazancı, 2001). 1983 yılında Milli Parklar Yasası Orman Kanunu ndan ayrılmış ve koruma açısından daha geniş yasal dayanak bulmuştur (Gürler, 2000). 13

1983 yılında yürürlüğe giren 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve 2872 sayılı Çevre Kanunu da doğa korumayı temel alan kanunlardır. JEMIRKO vasıtasıyla Türkiye nin ilk kez bir jeolojik miras envanteri hazırlanmıştır ve çalışmalara devam edilmektedir. Jeosit ve jeolojik miras varlığı ile bunun alansal dağılımını ifade eden jeo-envanter, koruma çalışmalarının planlanması ve jeoturizmin gelişebilmesi için çok önemli bir veri kaynağıdır. Halen JEMIRKO tarafından, üyelerin bildirimine göre yapılmış ve geliştirilmesi için çalışılan bir ön çalışma bulunmaktadır (Kazancı ve Şaroğlu, 2007). JEMIRKO tarafından yapılmakta olan bu jeosit envanterinin tamamlanması gerekmektedir. Ülkemizde jeo-envanterin yapılmasını güçleştiren iki temel husus, çok geniş alan dağılımı ile jeolojik çeşitliliğe bağlı jeosit çokluğudur. Bununla birlikte, tüm ülkenin 1/25.000 ölçekli jeolojik haritalarının tamamlanmış olması jeoenvanter için önemli kolaylıktır ve bu haritalara dayanak olan raporlar, jeo-envanter için de iyi kaynaklardır (Kazancı ve Şaroğlu, 2007). Yasal mevzuat içinde dolaylı ifadelerle değil, doğrudan açık tanımları ile ivedilikle yer almasında toplumsal yarar bulunmaktadır. Ayrıca, bugüne kadar, çoğunlukla, kültürel mirasımızın korunmasına yönelik planlamalar yapılmıştır. Bu nedenle doğal mirasın korunmasına yönelik çalışmalar zayıf kalmıştır. Çevre Yasası ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında ele alınarak, koruma ve kullanmadaki sorumlu ve yetkililer de belirlenmiş olacaktır (Anonim, 2005). Jeolojik miras, jeoturizm, jeokoruma gibi kavramlar mevzuatta halen doğal çevrenin korunması başlığı altında ele alınmaktadır. Türkiye de doğal çevrenin korunmasıyla ilgili gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak sorumlu veya ilgili kurum ve kuruluş sayısı oldukça fazladır. Bunlar içinde yerbilimcileri en çok ilgilendiren 14

Maden Tetkik Arama, Jeoloji Mühendisleri Odası, üniversiteler ve çeşitli derneklerdir. Bu kurum ve kuruluşlarda görevli olan yerbilimcilere jeolojik mirasın tanıtılması konusunda büyük görevler düşmektedir (Kuşçu ve Atilla, 2005). Ülkemizde bugün için ilan edilmiş milli park sayısına yakın bir alan, imzalanan protokol programı kapsamında Jeolojik Miras Alanı olarak jeopark başlığı altında korunmaya alınabilecek durumdadır (http://www.kesfetmekicinbak.com/doga/03589). Gökbel (Marsiyas) Vadisi Jeopark Projesi ise hâlihazırda yürütülmekte olan ilk jeopark projesidir (www.haberler.com/marsiyas-vadisine-jeopark-projesi-haberi/). Ülkemizde jeopark ve jeoturizm kavramları her ne kadar yasalarımıza henüz girmemiş olsa da, bu konularda farklı kurumların yapmakta oldukları çalışmalar vardır. Bunların başında MTA Genel Müdürlüğünün 2003 yılından beri sürdürdüğü Türkiye Milli Parklarının Jeolojisi ve Öneri Jeopark Alanlarının Belirlenmesi projesidir (Gürler, 2005). Henüz herhangi bir koruma statüsüne sahip olmayan ancak korunması ve gelecek kuşaklara ulaştırılması istenen ve gereken nadide nitelikli jeolojik yapıların bulunduğu alanların koruma altına alınmasının sağlanması ana hedefi oluşturmaktadır (Gürler, 2005). Bu proje kapsamında 2003 2004 yıllarında öneri jeopark alanı olarak Mut Miyosen Baseni çalışılmıştır. Alanın sınırları belirlenerek, alanın jeopark olmasını gerektiren jeolojik unsurlar ortaya konulmuştur. Alanda öneri olarak gezinti yolları ve manzara seyir noktaları belirlenmiş, alandaki jeolojik anıtların en iyi gözleneceği yerler dikkate alınarak jeoturizme yönelik planlama çalışmaları yapılmıştır (Gürler, 2005). 15

2003 yılında Tarihi Göreme Milli Parkı, 2004 yılında Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı nda çalışılmıştır. Bu alanlarda da jeolojik ve bilimsel unsurların ön plana çıkarılmasına yönelik çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca Konya Karapınar ve yakın çevresinde belirlenen Karapınar Öneri Jeopark Alanı nın koruma statüsü kazanabilmesi ve öncelikle Avrupa Jeopark Ağı na ve ardından da Global Jeopark Ağı na üye olabilmesi için gerekli olan çalışmalar devam etmektedir (http://www.mta.gov.tr/mta/jeoloji/faaliyet_alanlari/dogal_miras/dogal_miras.htm) MTA Genel Müdürlüğü nün 2008 yılında da sürecek Jeolojik Miras Alanları Koruma Kullanma Kriterleri Projesi ile jeolojik mirasımızın envanterinin çıkarılması çalışmaları devam edecektir. Ayrıca bu alanlar jeoloji eğitimi için birer açık laboratuvar ve jeoturizm açısından da kaynak değeri ve koruma-kullanma dengesi oluşturacaktır. 1.3. Jeopark Kavramı Yerkabuğunun evrimini açıklayan tipik lokalitelere, görsel yanı büyük olan jeoloji elemanları, kendisi iyi bilinen olay veya süreçlerin güzel temsilcileri, çok seyrek rastlanan oluşumlar, korunmaları gereken jeolojik miras parçalarıdır. Bunlar, önemli fosil yatağı, tektonik yapı, tip kesit, yer şekli, mineral topluluğu, maden yatağı, kayaç vb. olabilirler. Bunlar hem yerkürenin öğrenilmesi hem de yerbilimi eğitimi için her zaman gereklidir. Yok olmaları durumunda jeolojik evrimin bir parçası, bir kaydı silinmiş olacaktır. Bu jeoparkın elemanları korunabilir ve tanıtımları iyi yapılabilirse, uluslararası ziyaretçi çeken onlarca jeopark alanı oluşmuş olur ve böylelikle meslek turizmi için bu büyük potansiyel değerlendirilebilir (http://www.jmo.org.tr/subeler/calisma_raporu.php?sube=7). 16

Jeomorfolojik değerler her zaman ayırdedici özelliklerinden dolayı ilgi uyandırsa da, bu ilgi yalnızca bundan değil kültürel, bilimsel, eğitimsel ve jeoçeşitlilik gibi açılardan da ilgi çekmektedir. Jeoparklar, jeoturizmin gelişmesi sürecinde, jeopark topluluklarının (komunite) sürdürülebilir gelişimi ile ilişkilendirilen jeositlerin devlet tarafından değer biçilmesinde uygun bir konsept oluşturmaktadır (Anonymus, 2006). Jeoparklar aynı veya farklı türden çok sayıda jeosit ve jeolojik miras barındıran mekânlardır. Jeopark kavramı başta jeolojik miras niteliğindeki öğeler olmak üzere, tüm doğal ve kültürel mirasın korumaya alındığı, bu yapılırken de sosyoekonomik kalkınmanın amaçlandığı, sınırları belirlenebilen bölgedir (Yılmaz, 2002). Kazancı (2007) ya göre, jeositler aynı zamanda birer jeolojik belgedir. Bu zengin potansiyele sahip çıkılması ve jeolojik mirasın yok olmaması için jeoparkların kurulması gerekmektedir. Jeolojik olaylar sonucu ortaya çıkan doğal güzellikleriyle, sayılı ülkelerden biri olan Türkiye, önemli bir jeopark potansiyeline sahiptir, ancak pek çok jeolojik miras alanı henüz tam anlamıyla keşfedilmemiştir. Gürler (2007) e göre, Anadolu sahip olduğu jeolojik değerler nedeni ile adeta büyük bir jeoloji parkıdır. Maden Tetkik ve Arama Müdürlüğü (MTA), Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Doğa ve Çevre Derneği tarafından Türkiye Jeolojik Miras Alanları Ulusal Envanteri Projesi çerçevesinde bir protokol imzalanmış ve bu protokolle ülkemizdeki jeolojik miras alanları belirlenerek, koruma altına alınacaktır. Bu sayede, Türkiye den nadir özellikteki birkaç jeolojik miras alanı koruma statüsüne kavuşturularak, UNESCO nun Küresel Jeopark Ağı na dahil edilebilmesi sağlanmaya çalışılacaktır (http://www.kesfetmekicinbak.com/doga/03589). 17

Jeolojik mirasın korunabilmesine olanak sağlayacak jeoparkların kurulabilmesi için yasal düzenleme yapılması gerekmektedir. Jeoparkların kurulmasının ardından alışveriş merkezi, altyapı ve yol gibi birtakım hizmetler bölgeye kazandırılabilecektir (http://www.kesfetmekicinbak.com/doga/03589). Bu yolla elde edilecek turizm geliri de toplumsal kalkınmaya hizmet edebilecek ve böylece yatırımın istihdam açısından da büyük katkı sağlayacaktır. Jeoparkların kurulmasıyla arazi yapısının da tahrip edilmesinin önüne geçilebilecektir (http://www.forumgazetesi.com/haber_detay.asp?haber_id=14415). Bu faaliyetin yürütülebilmesi için yeterli sayıda ve kalitede, korunmakta olan jeosit ve jeolojik miras öğelerinin bulunması gerekir. Aslında birer korunan doğa alanı olan Milli Park kavramı kuruluş ve işleyişleri bakımından daha çok biyolojik çeşitliliği esas aldığından, bu alanların jeolojik özellikleri ve jeosit varlığı kısmen geri planda kalmaktadır. Ancak bu alanlar da büyük turizm potansiyeli taşımaktadır. Bu nedenle jeositler, jeolojik miras alanları ve dolayısıyla jeoparklar yasalarımızda yer almalı ve ülkemizde çok sayıda bulunan alanlar, bu statülere ulaşmalıdır (Suludere ve başk., 2007). Belirli bir jeolojik önemi olan sitler doğal anıt olarak korunmalı ve sit müzesi veya jeopark olarak kültüre ve eğitime açılmalıdır (Saraç ve başk., 2007). Ülkemizde çoğunlukla önce turizm sonra koruma kavramı düşünülmektedir. Ancak jeopark statüsünde önce koruma sonra turizm gelmektedir. Jeopark alanlarının önce belirlenmesi, bu alanlardaki jeositlerin korunması gerekmekte daha sonra turizm amaçlı kullanıma açılması gerekmektedir (Suludere ve başk., 2007). Ülkemizin Jeolojik Anıtları nın kayıtlarının derlenmesi ve envanter çalışmalarının başlatılmasına ve giderek artan koruma çabalarına katkı sağlanabilecektir. Ayrıca bu alanlar, Avrupa ülkelerindeki örneklerde olduğu gibi jeoloji eğitimi açısından bir açık laboratuar, hem de Jeoturizm için iyi bir doğal kaynak değeri temsil edecektir. 18

Jeoparkların önemi şu şekilde sıralanabilir; Bilimsel yönü: Alanların oluşum şekli ve süreci alanın bilimsel yönünün varlığının bir nedeni durumundadır. Bu alanlarda bilimsel çalışmalar rahatlıkla yapılabilir ve alanlar eğitim amaçlı kullanılabilirler. Belge niteliği: Jeopark alanlarında bulunan oluşumlar, şekli ve süresi itibariyle belge niteliği taşımakta ve dünyanın geçirmiş olduğu evrimi göstermektedir. Turizm niteliği: Bu alanlar, ilgi çekici ve gezilip görülmesi gereken yerler olduğundan potansiyel turizm alanıdırlar. Tanıtım niteliği: Belge niteliği taşıyan bu alanların ve dolayısıyla şehrin yerel ve ulusal ölçekte tanıtılması ve ilanı açısından önemlidir. Doğal çeşitlilik: Bu alanlar doğal ve kültürel miras açısından zengin ve korunması gereken yerlerdir. 1.4. Jeoparklarda Planlama Yaklaşımı Jeopark planlamasında uygulanması gereken yaklaşım ve göz önünde bulundurulması gereken bazı kriterler vardır. Bunlar kısaca şöyle sıralanabilir (Yılmaz, 2002); 1. Jeopark planlaması multidisipliner bir çalışmayı gerektirir. Özellikle jeoloji mühendisi, şehir plancısı, peyzaj mimarı, sosyal bilimler meslek disiplinlerinin de içinde bulunduğu bir planlama grubunun birlikte çalışmaları verimli olacaktır. 2. Jeoloji iki açıdan önemlidir. Birincisi, sınırlayan bir etkendir. Alan planlarken jeolojik oluşumlara zarar vermemek, koruma- kullanma dengesini çok iyi 19

ayarlayabilmek için yönlendiricidir. Ayrıca alanda yapılacak düzenleme yada birimlerin yer seçiminde yine yol gösterici olacaktır. İkinci olarak alanı tanıtmak açısından önemlidir. Jeolojik anıtları, doğal oluşumları ziyaretçilere çok iyi bir şekilde anlatmak, neden koruma sorusunun cevabını çok iyi irdelemek gereklidir. Yöre halkının da konuyu sahiplenmesi için konuyu çok iyi anlayıp, öğrenmesi gereklidir. 3. Alanın tanıtımı çok iyi yapılmalıdır, planlama kriterlerinin başında bu konu gelmelidir. 4. Alan, yerel bölgesel ekonomik gelişmeyi jeoturizm yoluyla sağlayacak kadar geniş bir alan olmalıdır. 5. Bilimsel açıdan önemli, seyrek rastlanan ya da estetik değeri yüksek, jeolojik miras niteliğindeki alanları kapsamalıdır. Bunlarla beraber bölgede bulunan arkeolojik, ekolojik, tarihsel açıdan önemli diğer yerleri de öğeleri olarak kabul etmelidir. 6. Bölgede bulunan tüm bu arkeolojik, tarihi, kültürel ve jeolojik öğeler birbirleriyle ilişkilendirilmeli, bölgeye gelecek turistlerin bilgilenmesini sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. 7. Yürüyüş, gezinti yolları ve manzara seyir noktaları belirlenmeli, farklı öğelere ulaşım sağlanmalı, gerekli bilgilendirme panoları, bilimsel özellikleri anlatan levhalar yerleştirilmeli, broşürler, ilgili müzeler kurulmalı, rehberler de ziyaretçilere eşlik etmelidir. 8. Jeoparklar tıpkı milli parklar gibi bir koruma statüsüne sahiptir. Yurtdışında yönetimleri belediyelere aittir. Ülkemizde ise yasalara girdiğinde hangi düzeyde korunacağı belirlenmiş olacaktır. 20

9. Yerel halkın da planlamaya katılımı sağlanmalıdır. Halk, bölgeye özgü birtakım ürünleri üreterek ve satarak yeni iş olanakları elde edecektir. Yaşam kalitesi artar, ekonomi gelişir, büyük ölçüde göç önlenir, kendi bölgesine sahip çıkar, yerel kimlik de böylece güçlenmiş olacaktır. 10. Alanda yapılacak her türlü kullanım (örneğin mağaralar ve yeraltı kaynaklarında aydınlatma) oluşumlara zarar vermeyecek şekilde kullanılmalıdır. Özetle jeopark oluşturulurken üç amaç gözetilmelidir. Bunlar şu şekilde özetlenebilir; Geniş halk kitlelerinin yer bilimi ve çevre konularında eğitiminin sağlanması, Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması, Jeolojik mirasın gelecek kuşaklar için korunmaya alınması. 1.5. Jeoturizm Kavramı Dünya Turizm Örgütü nün çeşitli araştırma sonuçlarına göre, dünya turizminde görülen gelişmeler çerçevesinde, tüketicilerin (turistler) yenilik ve çeşitlilik istekleri artmış, alternatif turizm türlerine ilgi çoğalmıştır. Bu nedenle, doğal, sosyal ve kültürel mirası koruyan ve geliştiren turizm sektöründe özgünlük istekleri giderek önem kazanmıştır. Bu bakımdan ülkemizin, doğal ve kültürel değerleri, ya da kaynakları daha bozulmamış, kitle turizminin baskısı altında henüz fazla ezilmemiş bir destinasyondur (Koçman ve Koçman, 2005). Günümüzde dinlenme, sağlık, heyecan ve eğlenceye dayalı turizm alanındaki gelişmelere bir de eğitimsel-bilimsel öğeli turizm eklenmiştir. Çünkü eğitimöğretim düzeyinin yükselmesi ile birlikte beklentiler de artmıştır. Araştırmak, anlamak, öğrenmek, deneyim kazanmak ve sorgulamak üzere bilim tutkunları çok 21

değişik konular çerçevesinde; örneğin jeoloji, jeomorfoloji, doğa tarihi, çevre, astronomi, tıp, arkeoloji ve kültür konularında bir araya gelerek toplantılar, konferanslar, kongreler, inceleme ve uygulama gezileri düzenlemektedirler. Dolayısıyla, insanların yenilik ve çeşitlilik istekleri artmış ve yeni turizm ürünlerine ilgi çoğalmıştır. Bu kapsamda, ülkelerin doğal ve kültürel değerleri büyük önem taşımakta, özel ilgi alanları ve yöreleri turizm ağırlıklı değerlendirilmektedir. Bu özel ilgi alanlarından biri, doğal çevrenin coğrafi karakteri üzerine odaklanan jeoturizm eğilimidir (Koçman ve Koçman, 2005). Jeolojik Miras Alanları, günümüzde alternatif turizmin temelini oluşturan jeoturizmin de merkezi haline gelmektedir. Jeoturizm, doğa korumacılığı ile doğa eğitiminin de yapılabildiği ve bununla birlikte bundan ekonomik gelir sağlanabildiği için son yıllarda hızla yaygınlaşan bir sosyal faaliyet türüdür. Bu faaliyetin yapılabilmesi yeterli sayı ve kalitede, koruma altına alınmış jeosit ve jeolojik miras öğelerinin bulunması gerekir. (Suludere ve başk., 2007). Jeoturizmde jeolojik yapı, jeomorfolojik özellikler, kıyılar, göller, kanyonlar, jeotermal kaynaklar, endemik bitkiler ve diğer doğal anıtlar özel ilgi odaklarını oluşturmaktadır. Jeoturizm yeni bir eğilimdir ve eğitimsel-bilimsel turizmde yeni bir boyuttur (Ersoy, 2004). Bununla birlikte, ülkelerin veya yörelerin arkeolojik, tarihsel ve kültürel değerleri jeoturizm odaklarıyla entegre edilerek turizm daha da özendirici kılınmaktadır (Koçman ve Koçman, 2005). 22

BÖLÜM II BİR JEOPARK ALANI OLARAK DENİZLİ, PAMUKKALE- KARAHAYIT BÖLGESİ Bu bölümde çalışma alanı olarak seçilen Denizli, Pamukkale- Karahayıt Bölgesi hakkında bilgi verilecektir. 2.1. Denizli İlinin Beşeri ve Coğrafi Özellikleri Denizli İli Ege Bölgesinin İzmir den sonra 2. büyük şehridir. Beşeri ve coğrafi açıdan şehrin durumu diğer bölümlerde anlatılacaktır. 2.1.1. Denizli ilinin konumu Denizli ili, Anadolu yarımadasının güneybatısında, Ege bölgesinin güneydoğusunda bulunarak, Ege-İç Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit teşkil etmektedir. Çameli, Kale ve Beyağaç ilçeleri Akdeniz; Sarayköy, kısmen Buldan ve Denizli merkez ilçesinin Çürüksu Vadisi Ege, diğer ilçeleri ile İç Anadolu Bölgesi iklimine dâhil olmaktadır. Sınır itibariyle doğudan Burdur, Isparta, Afyon ve batıdan Aydın, Manisa, kuzeyden Uşak, güneyden ise Muğla illeri ile komşu bulunmaktadır. 23

Denizli ili kara, demir ve havayolu ulaşımı olanaklarına sahiptir. Denizli iki ayrı karayolu ile İzmir e bağlanmıştır. Bunlardan biri Manisa üzerinden, diğeri Aydın üzerinden kurulan bağlantılardır. Denizli-Aydın-İzmir karayolunu izleyen demiryolu da kentin, Ege Bölgesinin en büyük kenti İzmir ile bağlantısını sağlamaktadır. Denizli nin Ankara ile karayolu bağlantısı Afyon üzerinden, demiryolu bağlantısı ise, Afyon-Kütahya-Eskişehir üzerinden kurulmuştur (www.pamukkale.gov.tr). 2.1.2. Denizli ilinin jeolojisi Denizli ili konumu itibariyle, Türkiye deki jeotermal sahaların, mevcut potansiyellerine göre bölgesel dağılım oranın % 77,4 ile en yüksek değerle olduğu Ege Bölgesinde bulunmasının da bir avantajını yaşamaktadır. İldeki jeotermal alanlar % 15.5 i, termal kaynak sayısı da 23 ile % 7.9 u oluşturmaktadır. Termal kaynaklardan elektrik üretimi, ısınma, kaplıca tedavisi ve seracılık amacıyla yararlanılmaktadır (Tablo 2.1. ve Şekil 2.1.). Tablo 2.1. Ege Bölgesindeki termal kaynak durumu (Gökgöz, 2007) İl Jeotermal alanlar Termal kay. Sayısı Sıcaklıklar ( C) Başlıca Kullanımlar % Adet % Kaynak Sondaj Elk. Kent Kaplıca Sera Üret. ısıt. Afyon 8.9 39 13.3 30-71 50-98 + + + Aydın 17.8 30 10.2 40-74 30-232 + + + Denizli 15.5 23 7.9 29-100 25-242 + + + + İzmir 13.3 81 27.6 32-86 56-140 + + + Kütahya 13.3 45 15.4 33-98 58-163 + + + Manisa 11.1 36 12.3 30-89 64-168 + + + Muğla 9 17 5.8 32-42 35 + + Uşak 11.1 22 7.5 25-44 40-72 + + TOPLAM 100 293 100 24

BULGARIA GREECE EDİRNE TEKİRDAĞ İSTANBUL BLACK NORTHERN ANATOLIAN FAULT Havza SEA TRABZON N GEORGIA KARS ARMENIA LESBOS AEGEAN SEA İZMİR AYDIN BURSA ESKİŞEHİR Kızıdere KÜTAHYA Pamukkale DENİZLİ ANTALYA AFYON MEDITERRANEAN SEA ANKARA KONYA YOZGAT NEVŞEHİR KIRŞEHİR KAYSERİ MERSİN HATAY Elbistan SİVAS SYRIA 0 50 100 km SCALE EASTERN ANATOLIAN FAULT ERZURUM ERZİNCAN DİYARBAKIR AĞRI VAN IRAQ IRAN EXPLANATIAON Important geothermal fields Thermal and mineral waters U. Tertiary-Quaternary volcanics U. Tertiary-Quaternary volcaneous Major faults Major strike slipe faults Main thrust and boundary faults Şimşek 2000 Şekil 2.1. Türkiye deki jeotermal kaynak durumu (Gökgöz, 2007) 2.1.3. Denizli ilinin kültür ve turizm değerleri Ege bölgesinin ikinci büyük kenti olan Denizli; tekstil, ticaret, sanayi sektörleri yanında özellikle UNESCO tarafından da koruma altına alınan Pamukkale sayesinde turizm sektöründe de önemli bir merkez haline gelmiştir. Turizm açısından önemli bir güzergâhta yer alan Denizli, Afrodisias a komşu olup, Colossae, Tripolis, Hierapolis ve Laodikya gibi antik şehirleri, beyaz ve kırmızı renkli travertenleri, termal tesisleri olan bir şehirdir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, Çardak Beylerli, Buldan Yenicekent-Bölmekaya, Sarayköy İlçesinde Tekkeköy, İnsuyu, Babacık ve Kızıldere Bölgesi, Akköy İlçesi Gölemezli Bölgesi 2006/11354 sayılı karar ile 16 Aralık 2006 tarihinde Termal Turizm Merkezi ilan edilmiştir (www.pamukkale.gov.tr). Denizli de turizm belgeli, merkezde 1.581 yataklı 15 tesis, Pamukkale ve Karahayıt yöresinde 3.355 yataklı 9 tesis ayrıca belediye belgeli 8.411 yataklı 186 25