stanbul Üniversitesi, stanbul Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı, stanbul 2



Benzer belgeler
Nesrullah AYŞİN 1, Handan MERT 2, Nihat MERT 2, Kıvanç İRAK 3. Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ

Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ * Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Başkanlığı

Amikasin toksisitesine bağlı deneysel akut böbrek hasarı modelinde parikalsitol oksidatif DNA hasarını engelleyebilir

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Oytun Erbaş, Hüseyin Sedar Akseki, Dilek Taşkıran

Doç. Dr. Kültigin TÜRKMEN Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

Kolesterol Diyetli Farelerde Submandibular Bez Ekstrelerinin Serum Çinko Düzeyine Etkileri

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Pediatrik Nörolojik modeller

Deneysel Kontrast Nefropatisi Modelinde İndometazin yerine Tenoksikam

ALFA LİPOİK ASİT (ALA)

ADI SOYADI (Name Kasım TAKIM

Nitrik Oksit ve Solunum Sistemi Doç. Dr. Bülent GÜMÜŞEL Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

KAN BASINCI KONTROLÜNÜ İYİLEŞTİRMENİN YOLLARI. Doç. Dr. Başol Canbakan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Antianjinal ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

Diyet Önerileri ve Etkisi

Vaccinium myrtillus L. ekstresinin diyabetli sıçanlarda paraoksonaz ve lipoprotein düzeyleri

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya.

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Resüsitasyonda HİPEROKSEMİ

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

Bir ARB Olarak Olmesartan. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

XXVII. ULUSAL BİYOKİMYA KONGRESİ

YAŞA GÖRE HEDEF VE İLAÇ SEÇİMİ DEĞİŞMELİ Mİ?

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

Farklı deneysel septik şok modellerinde bulgularımız. Prof. Dr. Alper B. İskit Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı

In vivo Kan Basıncı Ölçüm Yöntemleri

Nar yaprak, meyve, kabuk ve kök gibi pek çok kısmı tedavi amacıyla kullanılan bir ağaçtır. Ayrıca son yıllarda nar çekirdek yağı da kullanılmaktadır.

ALKOLE BAĞLI OLMAYAN HEPATİK FİBROZ MODELİNDE BETAİN TEDAVİSİNİN İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

Prolidaz; Önemi ve güncel yaklaşımlar

AEROBiK VE ANAEROBiK EGZERSiZ

FİZYOLOJİ ANABİLİM DALI

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

HEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI

Nitrik Oksit Sentaz ve Nitrik Oksit Ölçüm Yöntemleri

Yrd.Doç.Dr. Sevinç AYDIN

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin

EGZERSiZ VE TROMBOSiı

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

Genç ve Yaşlıların Antihipertansif Bir İlaca Verdikleri Damar Yanıtı Farklı mıdır?

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

Sadık Yurttutan, Ramazan Özdemir, Fuat Emre Canpolat, Mehmet Yekta Öncel, Hatice Germen Ünverdi, Bülent Uysal,Ömer Erdeve, Uğur Dilmen Zekai Tahir

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Tedavide yeni başka seçenekler var mı? Doç. Dr. Özge Turhan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

RATLARDA FRUKTOZ İLE OLUŞTURULMUŞ METABOLİK SENDROM MODELİNDE ALLOPURİNOLUN BÖBREK FONKSİYONLARI ÜZERİNE KORUYUCU ETKİSİ

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI. Doç. Dr. Meltem KURUŞ Yrd.Doç. Dr. Aslı ÇETİN

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Biyoloji Akdeniz Üniversitesi Y. Lisans Fizyoloji Akdeniz Üniversitesi 2006

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Derece Alan Üniversite Yıl

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

HEMODİYALİZ HASTALARINDA KORONER ARTER KALSİFİKASYON PROGRESYONU VE OSTEOPROTEGERIN / RANKL

Fibrinolytics

PLASENTAL KAYNAKLI MEZENKİMAL KÖK HÜCRELERİNİN KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİNDE PROLİFERASYON VE APOPTOZ MEKANİZMALARINA ETKİSİ

Derece Alan Üniversite Yıl

MODELi OLARAK KISA SÜRELi YÜZME EGZERSizi*

Soru 1. Türkiye de 1 günde tüketilen ekmek miktarı kaç adettir? A) 41 milyon B) 61 milyon C) 81 milyon D) 101 milyon E) 121 milyon

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Arzu Keskin Aktan 2. Doğum Tarihi : 29/04/ Unvanı : Doktor Öğretim Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora

Bir populasyonun birey sayısı, yukarıdaki büyüme eğrisinde görüldüğü gibi, I. zaman aralığında artmış, II. zaman aralığında azalmıştır.

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak

Uzm.Dr. KÜBRANUR ÜNAL ANKARA POLATLI DEVLET HASTANESİ TBD BİYOKİMYA GÜNLERİ, SİVAS KASIM

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU

Tarifname OBEZİTEYİ ÖNLEYİCİ VE TEDAVİ EDİCİ BİR KOMPOZİSYON

1. Adı Soyadı: Emel Serdaroğlu Kaşıkçı. 2. Doğum tarihi: 1975 / İstanbul. 3. Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu

PROJE SONUÇ RAPORU. Proje No: BAP -SÜF YB (AÖ)

DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI:

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

Oksijen tüketimi 1,63-2,17 ml/g/ saat /dk ml/kg / mmhg Eritrosit 7,0-12,5 x 10 6 / mm 3 Hematokrit % ,2-16,6 mg/dl L

Transkript:

DENEYSEL HİPERTANSİF SIÇANLARDA CRATAEGUS TANACETİFOLİA (ALIÇ) VE HİPEROZİT İN TÜKÜRÜK BEZİ İLE BÖBREK DOKUSU ÜZERİNE ETKİLERİ VE NİTRİK OKSİT (NO) İLE İLİŞKİSİ Prof. Dr. Hüsniye Birman, 1 Doç. Dr. Kadriye Akgün Dar, 2 Ay egül Kapucu, 2 Dr. Vakur Olgaç, 3 Ebru Gürel 2 1 stanbul Üniversitesi, stanbul Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı, stanbul 2 stanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Zooloji Anabilim Dalı, stanbul 3 stanbul Üniversitesi, stanbul Tıp Fakültesi, Onkoloji Enstitüsü, stanbul ÖZET Amaç: Bu çalışmada, Crataegus tanacetifolia (alıç) bitkisinin ve onun doğal flavonoidi olan hiperozitin, NG-nitro-L-arjinin metil ester (L-NAME) ile hipertansif yapılan sıçanların tükürük bezi ve böbrek dokusu üzerine olan etkileri ve nitrik oksit (NO) ile olan ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Çalışmamızda, 50 mg/kg L-NAME uygulanarak hipertansif yapılan hayvanlara, Crataegus tanacetifolia (100 mg/kg) ve hiperozit (6 mg/kg) gavaj yoluyla 4 hafta süreyle uygulandı. Histolojik olarak tükürük bezlerinin ve böbrek dokusunun genel yapısı incelendi ve kesitlere endoteliyal nitrik oksit sentaz (enos) ve uyarılabilir nitrik oksit sentaz (inos) uygulandı. Bulgular: Hipertansif hayvanların parotid ve submandibular tükürük bezlerinde bağ dokuda artış, seröz asinüslerin düzeninde bozulma ve açık renk boyanma, müköz asinüslerde koyu boyanma ve bazılarında parçalanma, salgı taşıyıcı kanallarda bozulma, hücrelerde vakuoller görüldü. Hiperozit uygulananlarda daha fazla olmak üzere, Crataegus uygulanan gruplarda da tükürük bezlerinin histolojik yapısının kısmen normale döndüğü tespit edildi. Hipertansif grubun submandibular bezlerinde salgı kanallarında enos reaksiyonunda artış, seröz ve müköz asinüslerde ise enos reaksiyonunda azalma vardı. Ayrıca, seröz asinüslerle bazı müköz asinüslerde ve salgı kanallarında kuvvetli inos reaksiyonu görüldü. Parotid bezi seröz asinüslerinde daha fazla olmak üzere, salgı kanallarında da inos reaksiyonu artmıştı. Crataegus ve hiperozit uygulanması, hiperozit grubunda daha fazla olmak üzere, NO reaksiyonlarını kontrole yaklaştırmıştı. L-NAME uygulanan grupta böbrek korteksinin genel yapısında bozulma, Bowman kapsülünde genişleme, interstisiyel alanlarda eritrositler görüldü. Crataegus ve özellikle hiperozit uyguladığımız grupların böbrek korteksi kontrole benzerdi. Hipertansif grubun böbrek kesitlerinde enos aktivitesinde kontrole göre azalma, inos aktivitesinde ise artış vardı. Crataegus ve hiperozit flavonoidi uygulanan grupların böbrek dokusunda ise enos aktivitesinde artış, inos aktivitesinde azalma vardı. Sonuç: L-NAME ile deneysel olarak hipertansif yapılan hayvanların tükürük bezleri ve böbrek dokusunda oluşan hasar, Crataegus tanacetifolia ve hiperozit uygulanmasıyla kısmen önlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Crataegus, hiperozit, tükürük bezi, böbrek, hipertansif sıçan. Nobel Med 2011; 7(1): 17-22 17

EFFECTS OF CRATAEGUS TANACETIFOLIA AND HYPEROSIDE ON SALIVARY GLAND AND KIDNEY TISSUE AND RELATION TO NITRIC OXIDE (NO) IN EXPERIMENTAL HYPERTENSIVE RATS ABSTRACT Objective: The purpose of this study is to investigate effects of Crataegus tanacetifolia (Tansy-leaved Thorn) and its natural flavonoid hyperoside on salivary glands and kidney tissue of the rats with L-NAME NG-nitro-Larginine methyl ester (L-NAME)-induced hypertension, with special emphasis on NO relation. Material and Method: Crataegus tanacetifolia (100 mg/kg) and hyperoside (6 mg/kg) were administered to the rats, which were rendered hypertensive by L-NAME (50 mg/kg), via oral gavage for a period of 4 weeks. Overall structure of salivary glands and kidney was histologically examined, and endothelial NOS (enos) and inducible NOS (inos) were applied to the sections. Results: An overall disruption of kidney cortex, expanded Bowman s capsule and presence of erythrocytes in interstitial spaces were observed in L-NAME applied group. Kidney cortex of Crataegus and hyperoside applied group was similar to the control. Hypertensive animals showed an increase in connective tissue, disrupted order of serous acini which were stained lighter, dark-stained mucous acini some of which were broken, disrupted ducts and vacuoles in cells in their parotid and submandibular salivary glands. Being more pronounced in hyperoside applied group, histological structure of the salivary glands was partially recovered such that it was similar to the control in the group received Crataegus. There was an increased enos reaction in submandibular salivary ducts, while the reaction was weak in serous and mucous acini in hypertensive group, in which inos reaction was quite strong in serous acini and ducts, and in some mucous acini. Furthermore, increased inos reaction was observed in the ducts of parotid gland, being more dispersed in serous acini. Crataegus and hyperoside application resulted in a NO reaction which was nearly the same as the control in the relevant group, the reaction being more dispersed with hyperoside. Hypertensive animals showed decreased enos acitivity and increased inos activity compared to the control in kidney tissue. Crataegus and hyperoside application resulted in increased enos and decreased inos activity in kidney tissue. Conclusion: Damage in salivary glands and kidney of the rats which were experimentally rendered hypertensive by L-NAME can be partially prevented with Crataegus and hyperoside application. Key Words: Crataegus, hyperoside, salivary gland, kidney, hypertensive rat Nobel Med 2011; 7(1): 17-22 GİRİŞ Türkiye de yetişen endemik Crataegus türlerinden biri olan Crataegus tanacetifolia, Orta ve Kuzey Anadolu da yaygın olarak yetişmektedir. Kimyasal yapısını, flavonoidler, prosiyanidinler, kardiyotonik aminler, triterpenler ve organik asitler ana bileşenleri oluşturur. Crataegus bitki ekstrelerinin özellikle kardiyovasküler sistem üzerine etkili olduğu bilinmekle birlikte, bu biyoaktivitede daha çok flavonoidler ve prosiyanidinlerin rol oynadığı ileri sürülmektedir. Kardiyotonik, antiaritmik, antihipertansif, antiiskemik ve hipolipidemik etkiler; Crataegus un kardiyovasküler biyoaktiviteleri arasında yer almaktadır. 1 Crataegus fraksiyonlarının pozitif inotrop ve negatif kronotrop etkili olduğu, koroner kan akımını artırdığı ve kalbin oksijen ihtiyacını azalttığı bildirilmiştir. Crataegus içeriğinde bulunan bir flavonoid olan monoasetil-viteksin rhamnozitin, in vitro çalışmalarda fosfodiesteraz inhibisyonunu gerçekleştirerek antiiskemik etki gösterdiği bildirilmiştir. 2,3 New York Heart Association (NYHA) Sınıf II kalp yetersizliği olan 88 hastaya; standardize edilmiş Crataegus meyve ekstresi (Rob 10) uygulanmış ve bu hastalarda yaşam kalitesi ve egzersiz toleransında artış görüldüğü bildirilmiştir. 4 Crataegus tanacetifolia sulu yaprak ekstresinin 50 mg/ kg dozunda intravenöz (i.v). uygulanmasıyla kan basıncında anlamlı bir azalma olduğu bildirilmiştir. 5 Başka bir çalışmada, Crataegus oxyacantha ve Crataegus monogyna türlerinden elde edilen ekstre karışımının; sıçan aortasında siklik guanozin monofosfat (cgmp) yapımını artırarak vazodilatasyona neden olduğu, hiperozit, rutin ve viteksin gibi Crataegus un flavonoid fraksiyonlarının tek başına aynı etkiyi göstermediği bildirilmiştir. Aynı çalışmada, prosiyanidin fraksiyonunun tetraetilamonyuma duyarlı potasyum (K + ) kanal aktivasyonuyla Nitrik Oksit (NO) bağımlı vazodilatasyona neden olduğu vurgulanmıştır. 6 Hiperlipidemik diyetle beslenen hayvanlarda serum total kolesterol, trigliserit ve LDL-kolesterolün arttığı, karaciğer ve aortada lipid birikimlerinin olduğu gösterilmiştir. Bu hayvanlara Crataegus ekstresi uygulandığında, artmış olan serum lipidlerinin azaldığı ve lipid birikimlerinin anlamlı derecede gerilediği 18

gösterilmiştir. 7, 8 Langendorff perfüzyonu yapılan izole tavşan kalbinde koroner arter tıkanması ile akut bölgesel iskemi oluşturulduktan sonra Crataegus tan elde edilen monoasetil-viteksin rhamnozit verildiğinde miyokard iskemisinin anlamlı derecede azaldığı bildirilmiştir. 9 İn vitro çalışmalarda Crataegus monogyna nın yaprak, çiçek ve meyve ekstrelerinin flavonoid, proantosiyanidin ve fenolik asit fraksiyonlarının antioksidan aktivitede etkili olduğu gösterilmiştir. 10, 11 Crataegus monogyna ekstresinin, adenozin di-fosfat (ADP) bağımlı trombosit agregasyonunu anlamlı olarak inhibe ettiği bildirilmiştir. 12 İn vitro çalışmalarda Crataegus un flavonoid ve prosiyanidin fraksiyonlarını içeren ekstrelerinin anjiyotensin-dönüştürücü enzimi (ACE) inhibe ettiği bio-assay yöntem ile gösterilmiştir. 13 Ayrıca, Crataegus fraksiyonu olan sikloartenolün, deneysel akut inflamasyon modeli oluşturulan farelerde lökosit göçünü engellediği ve fosfolipaz A2 inhibisyonuna neden olduğu bildirilmiştir. 14 Yaptığımız bir çalışmada, literatürde geniş yer alan ve tıbbi bir tür olarak tanımlanan Crataegus monogyna türü ile Anadolu da yetişen Crataegus tanacetifolia türünün kardiyovasküler aktivitelerini karşılaştırdık. Bu çalışmamızda, her iki türün de yaprak ve çiçek ekstrelerinin kalp frekansını ve kan basıncını düşürdüğünü, meyve ekstresinin ise etkili olmadığını saptadık. 15 Bir başka çalışmamızda, Crataegus tanacetifolia yaprak ekstresinin uzun süreli (kronik) kullanımında kan kolesterol, trigliserit ve LDL düzeylerini anlamlı derecede azalttığını gördük. 16 Özellikle ekstrenin uzun süreli kullanımında, plazma K + iyon konsantrasyonunu artırdığı bildirilmiştir. 17 Anadolu da endemik yetişen Crataegus tanacetifolia türü de ülkemiz için araştırılmaya değer bir türdür ve daha ayrıntılı çalışmalarla biyoaktivitelerinin incelenmesi gerekmektedir. Crataegus tanacetifolia nın, tükürük bezlerine olan etkilerini açıklayan bir çalışmaya rastlanmamış olması nedeniyle, çalışmamızda Crataegus tanacetifolia bitkisinin ve onun doğal flavonoidi olan hiperozitin, L-NAME ile deneysel olarak hipertansif yapılan sıçanların böbrek ve tükürük bezlerinin yapısı üzerine olan etkileri ve NO ile olan ilişkisi araştırıldı. Tablo 1: Deney gruplarının sistolik arteriyel kan basıncı, ortalama arteriyel kan basıncı ve standart sapmaları Kan Basıncı Bazal 1. hafta 2. hafta Tablo 2: Kontrol ve deney gruplarında enos ve inos reaksiyonlarının gruplara göre dağılımı [az yoğundan (+) çok yoğuna doğru (++++)]. Gruplar Tükrük bezi Böbrek enos inos enos inos Kontrol +++ + ++++ + L-NAME + ++++ + +++ Crataegus ++ ++ ++ ++ Hiperozit +++ ++ +++ + 3. hafta 4. hafta OAKB Kontrol (n=8) 103 ± 5,8 105 ± 3,8 108 ± 2,4 107 ± 3,3 107 ± 4,6 L-NAME (n=8) 108 ± 5,7 124 ± 9,2 139 ± 12,7 161 ± 9,6 178 ± 10,3 L-NAME + Cr (n=6) 116 ± 8,4 138 ± 18,5 150 ± 25,0 152 ± 20,4 166 ± 11,6 L-NAME + Hp (n=6) 122 ± 9,6 131 ± 15,7 141 ± 8,4 150 ± 18,5 136 ± 15,0 *** *** p<0.001 L-NAME grubu ile karşılaştırma. : Sistolik Arteriyel Kan Basıncı, OAKB: Ortalama Arteriyel Kan Basıncı, L-NAME + Cr: L-NAME ve Crataegus uygulanan grup, L-NAME+Hp: L-NAME ve hiperozit uygulanan grup. Şekil 1. Kontrol ve deney gruplarının tükürük bezlerinin genel yapısı. Seröz bez (sb), müköz bez (mb), salgı taşıyıcı kanal (stk). HA. MATERYAL ve METOD Deneylerde 240-280 g ağırlığında erişkin erkek Wistar albino türü sıçanlar kullanıldı. Hayvanlar, Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) nden satın alınarak, ışık ve sıcaklığı uygun kafeslerde, musluk suyu ve standart yem ile beslendiler. Hayvanlarla yürütülecek deneysel çalışma ile ilgili olarak aynı enstitüden etik kurul raporu alındı. Hayvanlar, vücut ağırlıkları tespit edildikten sonra, rastlantısal olarak deney gruplarına ayrıldı. Deney 19 Grupları: 1-Kontrol grubu (n=6), 2-L-NAME grubu (n=6), 3- L-NAME+Crataegus grubu (n=6), 4- L-NAME+Hiperozit grubu (n=6) olarak oluşturuldu. Deneysel hipertansiyon modeli olarak NOS enzim inhibisyonu oluşturduğumuz çalışmamızda; enos, inos ve nnos olmak üzere üç NOS izoformunu da inhibe eden L-NAME kullanıldı. 18 Deney gruplarına 28 gün boyunca içme suyunda 0,5 g/l L-NAME (Sigma Chemical Co. St Louis USA) verildi. DENEYSEL HİPERTANSİF SIÇANLARDA CRATAEGUS TANACETİFOLİA (ALIÇ) VE HİPEROZİT İN TÜKÜRÜK BEZİ İLE BÖBREK DOKUSU ÜZERİNE ETKİLERİ VE NİTRİK OKSİT (NO) İLE İLİŞKİSİ

İstatistiksel analiz Veriler SPSS for Windows 10.0 istatistik paket programında değerlendirildi. Karşılaştırmalarda Kruskal Wallis, Mann Whitney u testleri kullanıldı. P<0,05 anlamlı kabul edildi. BULGULAR Tüm deney gruplarının tail-cuff metodu ile haftalık kan basıncı takibi yapıldı ve 4. haftada femoral arter kanülasyonuyla direkt kan basınçları ölçüldü (Tablo 1). Şekil 2. Tüm grupların böbrek dokularının genel yapısı. Glomerular yumak (GL),proksimal tübül (PT), distal tübül (DT).HE. Hipertansif hayvanların parotid ve submandibular tükürük bezlerinde bağ dokuda artış, seröz asinüslerin düzeninde bozulma ve açık renk boyanma, müköz asinüslerde koyu boyanma ve bazılarında parçalanma, salgı taşıyıcı kanallarda bozulma, hücrelerde vakuoller görüldü. Hiperozit uygulananlarda daha fazla olmak üzere, Crataegus uygulanan gruplarda tükürük bezlerinin histolojik yapısının kısmen normale döndüğü tespit edildi (Şekil 1). L-NAME uygulanan grupta, böbrek korteksinin genel yapısında bozulma, Bowman kapsülünde genişleme, interstisiyel alanlarda eritrositler görüldü. Crataegus ve özellikle hiperozit uyguladığımız grupların böbrek korteksi kontrole benzerdi (Şekil 2). Şekil 3. Kontrol ve deney gruplarının tükrük bezlerindeki enos reaksiyonları (kahverengi-kırmızı renkte görülmektedir). Seröz bez (sb), müköz bez (mb), salgı taşıyıcı kanal (stk). Hayvanların hipertansif oldukları, tail-cuff metodu ile kuyruklarından yapılan ölçümlerle tespit edildikten sonra, (Tablo 1) Crataegus tanacetifolia (100 mg/kg) ve hiperozit (6 mg/kg) gavaj yoluyla 4 hafta süreyle uygulandı. Hayvanlardan alınan böbrek ve tükürük bezi örnekleri rutin laboratuvar yöntemleri kullanılarak parafine gömüldü ve 4 mikron kalınlığında alınan böbrek kesitleri, Hematoksilen-Eozin (HE) ile tükürük bezi kesitleri ise, modifiye edilmiş Heidenhain s Azan (HA) boyası ile boyandı. Streptavidin-biotin kompleks (Strep ABC) immünohistokimyasal metodu19 ile enos ve inos dağılımları incelendi, immün reaksiyonlar skorlandı (Tablo 2). Ayrıca, hipertansif hayvanlardan alınan tükürük bezi ve böbrek kesitlerine immünohistokimyasal olarak enos ve inos uygulandı. Hipertansif grubun submandibular bezlerinde salgı kanallarında enos miktarında artış, seröz ve müköz asinüslerde ise enos reaksiyonunda azalma vardı (Şekil 3). Ayrıca seröz asinüslerle, bazı müköz asinüslerde ve salgı kanallarında kuvvetli inos reaksiyonu görüldü. Parotid bezi seröz asinüslerinde daha fazla olmak üzere, salgı kanallarında da inos reaksiyonu artmıştı (Şekil 4). Crataegus ve hiperozit uygulanması, hiperozit grubunda daha fazla olmak üzere, NO reaksiyonlarını kontrole yaklaştırmıştı (Şekil 3 ve 4). Hipertansif grubun böbrek kesitlerinde enos aktivitesinde kontrole göre azalma (Şekil 5), inos aktivitesinde ise artış vardı (Şekil 6). Crataegus ve hiperozit flavonoidi uygulanan grupların böbrek dokusunda ise enos aktivitesinde artış, inos aktivitesinde azalma vardı (Şekil 5 ve 6). TARTIŞMA Bu çalışmada, Crataegus tanacetifolia yaprak ekstresi ve onun içeriğindeki doğal flavonoidi olan hiperozit, deneysel hipertansiyon oluşturulan sıçanlara uzun süreli olarak uygulandı. Sıçanların böbrek ve tükürük bezlerinin yapısı ve NO tipleri üzerine olan 20

etkilerinin araştırıldığı çalışmamızda, L-NAME nin neden olduğu histopatolojik bulgular, özellikle hiperozit uygulamasıyla normal değerlere dönmüştür. Ayrıca, hiperozit ile böbrek NOS aktivitesi belirgin bir artış göstermektedir. Bu bulgular, flavonoidlerin antioksidan özelliklerinden kaynaklanabilir. Hiperozitin kan basıncını düşürücü etkisinin diüretik aktivite yoluyla değil, antioksidan aktivite yoluyla NO yapımını artırarak yapabildiği düşünülmektedir. 20 Daha önce yaptığımız bir çalışmada, L-NAME ile hipertansif yapılan sıçanlara Crataegus tanacetifolia yaprak ekstresi ve onun içeriğindeki doğal flavonoidi olan hiperozitin, hipertansif sıçanların koroner damar histopatolojilerinde iyileşme yaptığı, L-NAME kullanımı ile daralan damar lümenini genişlettiği ve antihipertansif yönde etkili olduğunu bildirmiştik. Bu aktivitenin Crataegus un yaprak ekstresinden çok, bitkiden izole edilen hiperozit flavonoidi ile ortaya çıktığını saptamıştık. 20 Bu çalışmamızda da, hiperozit flavonoidi kullanılması hem L-NAME nin neden olduğu böbrek hasarını kısmen hafifletmekte hem de kan basıncını daha etkin düşürmektedir. Literatürde flavonoidlerin koruyucu etkisini ileri süren çalışmalar bulunmaktadır. 2,9 Bu olumlu sonucu, hiperozitin NO sentezini artırarak sağladığı düşünülmektedir. Çalışmamızda, üç NOS izoformunun da inhibisyonunu sağlayan L-NAME kullanılmasına rağmen, Crataegus ve hiperozit uyguladığımız gruplarda, hiperozit grubunda daha fazla olmak üzere, NOS reaksiyonlarının kontrole yakın olduğunu görmemiz, bu bulguyu desteklemektedir (Şekil 5 ve 6). Şekil 4. Tüm grupların tükrük bezlerindeki inos reaksiyonları kahverengikırmızı renkte görülmektedir. Seröz bez (sb), müköz bez (mb), salgı taşıyıcı kanal (stk). Hiperozitin koruyucu etkilerini bildiren başka çalışmalar da bulunmaktadır. Çeşitli kimyasallarla indüklenen karaciğer hasarı modelleri üzerinde yürütülen çalışmalarda karaciğerde histopatolojik olarak ortaya çıkan nekroz, yağlanma ve hepatositlerin sitoplazmasında görülen vakuolleşmeler, hiperozit uygulanmasıyla belirgin bir şekilde azalmıştır. 21 Ayrıca, Crataegus un in vitro ve in vivo antienflamatuar aktivitesi ve deneysel olarak indüklenen karaciğer hasarında iyileştirici etkisi olduğu da bildirilmektedir. 22 Çalışmamızda, deneysel hipertansif sıçanlarda böbrek ve tükürük bezlerinde L-NAME kullanımı sonucu oluşan hasarın, Crataegus tanacetifolia ve hiperozit uygulanmasıyla normale yaklaştığı görülmüştür. SONUÇ 21 Şekil 5. Kontrol ve deney gruplarının böbrek dokularında kahverengi-kırmızı renkte enos reaksiyonları. Glomerular yumak (GL),proksimal tübül (PT), distal tübül (DT). L-NAME ile birlikte Crataegus ve özellikle hiperozit uyguladığımız grupların böbrek korteksi kontrole benzerdi. L-NAME nin üç NOS izoformunu da inhibe ettiği bildirilmesine rağmen 19, çalışmamızda hiperozit flavonoidi ile bu inhibisyonun en azından böbrek dokusu için ortadan kaldırıldığı görülmektedir. Çalışmamızda, Crataegus un hiperozit flavonoidi ile böbrek dokusunda enos ve inos aktivitelerinde artış tespit ettik. Benzer şekilde, Crataegus un prosiyanidin bileşiklerinin, sıçan aortasında endotelyuma bağımlı relaksasyona neden olduğu bildirilmektedir. 6 NO yapımı, böbreklerde aşırı damar daralmasını önlemekte ve normal miktarda sodyum ve su atılmasında rol oynamaktadır. NO yapımını bloke edici ilaçlar verilmesi, böbrek damar direncini artırmaktadır. Çalışmamızda, L-NAME nin neden olduğu histopatolojik bulgular, özellikle hiperozit uygulamasıyla normal değerlere döndürülmektedir. Ayrıca, hiperozit ile böbrek NOS aktivitesi belirgin bir artış göstermektedir. DENEYSEL HİPERTANSİF SIÇANLARDA CRATAEGUS TANACETİFOLİA (ALIÇ) VE HİPEROZİT İN TÜKÜRÜK BEZİ İLE BÖBREK DOKUSU ÜZERİNE ETKİLERİ VE NİTRİK OKSİT (NO) İLE İLİŞKİSİ

Bu bulgular, flavonoidlerin antioksidan özelliklerinden kaynaklanabilir. Hiperozitin kan basıncını düşürücü etkisinin diüretik aktivite yoluyla değil, antioksidan aktivite yoluyla NO yapımını artırarak yapabildiğini düşündürmektedir. 20 Çalışmamızda NOS aktivitesinin artması, hiperozitin NO sentezini artırarak etkili olduğunu desteklemektedir. Hiperozit flavonoidi kullanılması, hem L-NAME nin neden olduğu böbrek hasarını kısmen hafifletmekte ve hem de kan basıncını daha etkin şekilde düşürmektedir. Bu sonuç, Crataegus tanacetifolia ve hiperozit in koruyucu etkilerinin olduğunu göstermektedir. Literatürde bir başka bitki flavonoidi olan quercetin in de koruyucu etkisi olduğu bildirilmektedir 2. Şekil 6. Tüm grupların böbrek dokularındaki inos reaksiyonları (kahverengikırmızı). Glomerular yumak (GL),proksimal tübül (PT), distal tübül (DT). Sonuç olarak, L-NAME ile deneysel olarak hipertansif yapılan hayvanların böbrekleri ve tükürük bezlerinde oluşan hasar, Crataegus tanacetifolia ve hiperozit uygulanmasıyla kısmen önlenmiştir. İLETİŞİM İÇİN: Prof. Dr. Hüsniye Birman İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, 34390, Çapa, İSTANBUL birmanh@istanbul.edu.tr GÖNDERDİĞİ TARİH: 28 / 07 / 2009 KABUL TARİHİ: 17 / 12 / 2009 KAYNAKLAR 1 Miller AL. Botanical influences on cardiovascular disease. Altern Med Rev 1998; 3: 422-431. 2 Duarte J, Jimenez R, O Valle F, et al. Protective effects of the flavonoid quercetin in chronic nitric oxide deficient rats. J Hypertension 2002; 20: 1843-1854. 3 Schussler M, Holzl J, Rump AF, Fricke U. Functional and antiischaemic effects of Monoacetyl-vitexinrhamnoside in different in vitro models. Gen Pharmacol 1995; 26: 1565-1570. 4 Rietbrock N, Hamel M, Hempel B, et al. Actions of standardized extracts of Crataegus berries on exercise tolerance and quality of life in patiens with congestive heart failure. Arzneimittelforschung 2001; 51: 793-798. 5 Birman H, Tamer Ş, Melikoğlu G, Meriçli AH. Hypotensive activity of Crataegus tanacetifolia. J Fac Pharm Istanbul 2001; 34: 23-26. 6 Kim SH, Kang KW, Kim KW, Kim ND. Procyanidins in Crataegus extract evoke endothelium-dependent vasorelaxation in rat aorta. Life Sci 2000; 67: 121-131. 7 Shanthi S, Parsakthy K, Deepalakshmi PD, Deveraj SN. Hypolipidemic activity of tincture of Crataegus in rats. Indian J Biochem Biophys 1994; 31: 143-146. 8 Zhang Z, Ho WKK, Huang Y, et al. Hawthorn fruit is hypolipidemic in rabbits fed a high cholesterol diet. J Nutr 2002; 132: 5-10. 9 Schussler M, Holzl J, Rump AF, Fricke U. Functional and antiischaemic effects of Monoacetyl-vitexinrhamnoside in different in vitro models. Gen Pharmacol 1995; 26: 1565-1570. 10 Bahorun T, Trotin F, Pommery J, Vasseur J, Pinkas M. Antioxidant activities Crataegus monogyna extracts. Planta Med 1994; 60: 323-328. 11 Bahorun T, Gressier B, Trotin F, et al. Oxygen species scavenging activity of phenolic extracts from hawthorn fresh plant organs and pharmaceutical preparations. Arzneimittelforschung 1996; 46: 1086-1089. 12 Rogers KL, Grice ID, Griffiths LR. Inhibition of platelet aggregation and 5-HT release by extracts of Australian plants used traditionally as headache treatments. Eur J Pharm Sci 2000; 9: 355-363. 13 Lacaille-Dubois MA, Franck U, Wagner H. Search for potential angiotensin converting enzyme (ACE)-inhibitors from plants. Phytomedicine 2001; 8: 47-52. 14 Ahumada C, Saenz T, Garcia D, et al. The effects of a triterpene fraction isolated from Crataegus monogyna Jacq. on different acute inflammation models in rats and mice. Leucocyte migration and phospholipase A2 inhibition. J Pharm Pharmacol 1997; 49: 329-331. 15 Tamer Ş, Birman H, Melikoğlu G, Meriçli AH. The Comperative Investigation of the leaf, flower and fruit extracts of Crataegus tanacetifolia and the medicinal species C. monogyna on their effects on the cardiovascular system. Acta Pharmaceutica Turcica 1999; 41: 117-119. 16 Birman H. The effects of Crataegus tanacaetifolia leaves extract on blood biochemistry. Acta Pharmaceutica Turcica 2001; 43: 147-150. 17 Birman H, Salmayenli N, Melikoğlu G, Meriçli AH. Effects of Crataegus tanacetifolia extract on total body ion concentration in normal Rats. Acta Pharmaceutica Turcica 2003; 45: 213-217. 18 Zatz R, Baylis C. Chronic nitric oxide inhibition model six years on. Hypertension 1998; 32: 958-964. 19 Mitchell JA, Kohlhaas KL, Sorrentino R, et al. Induction by endotoxinof nitric oxide synthase in the rat mesentery: lack of effect on action of vasoconsrictors. Br J Pharmacol 1993; 109: 265-270. 20 Çelebi-Koçyıldız, Z, Birman H, Olgaç V, et al. Crataegus tanacetifolia leaf extract prevents L-NAME-induced hypertension in rats: A morphological study. Phytotherapy Research 2006; 20: 66-70. 21 Wu LL, Yang XB, Huang ZM, Liu HZ, Wu GX. In vivo and in vitro antiviral activity of hyperoside extracted from Abelmoschus manihot (L) medik. Acta Pharmacologica Sinica 2007; 28: 404-409. 22 Kao ES, Wang CJ, Lin WL, et al. Anti-inflammatory potential of flavonoid contents from dried fruit of Crataegus pinnatifida in vitro and in vivo. J Agric Food Chem 2005; 5: 430-436. 22