ÇEVRE DURUM RAPORLARINDA KULLANILACAK REHBERİN ANA BAŞLIKLARI A. COĞRAFİ KAPSAM... 13 B. DOĞAL KAYNAKLAR... 21 C. HAVA (ATMOSFER VE İKLİM )...



Benzer belgeler
Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

MARDİN VALİLİĞİ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ MARDİN İLİ 2010 YILI ÇEVRE DURUM RAPORU

MARDĐN VALĐLĐĞĐ ĐL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ MARDĐN ĐL ÇEVRE DURUM RAPORU

T.C. MARDİN VALİLİĞİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ MARDİN İLİ 2011 YILI ÇEVRE DURUM RAPORU

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

380 kv Cizre Kızıltepe Enerji İletim Hattı ÇED Başvuru Dosyası

MUSTAFA ÇALIŞKAN Makina Yüksek Mühendisi EİE - Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır.

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI

BİTLİS İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? Çevre Sorunları Konu Değerlendirme Testi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği. Çevreye Duyarlı Sürdürülebilir ve Yenilenebilir Enerji Üretimi ve Kullanımı

qwertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqw ertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwer tyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwerty

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan :25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs :22

YERKÜRE VE YAPISI. Çekirdek (Ağır Küre) Manto (Ateş Küre (Magma)) Yer Kabuğu (Taş Küre) Hidrosfer (Su Küre) Atmosfer (Hava Küre)

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri,

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

Akhisar nüfusu (2012),Akhisar ilçe merkezi , Beldeler ( 9 adet) Köyler (86 adet) , İlçe toplam nüfusu kişidir.

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:


EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

Çevre İçin Tehlikeler

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum

Şehirsel Teknik Altyapı. 8. Hafta Ders tekrarı yeni eklemeler

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

Tanımlar. Bölüm Çayırlar

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

GAZİANTEP İL ÇEVRE DURUM RAPORU

SU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON-2

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

Taşların fiziksel etkiler sonucunda küçük parçalara ayrılmasına denir. Fiziksel çözülme, taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapısında herhangi

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

ANKARA VALİLİĞİ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA İL ÇEVRE DURUM RAPORU

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi

1. Nüfus değişimi ve göç

Horzumalayaka-ALAŞEHİR (MANİSA) 156 ADA 17 PARSEL DOĞAL MİNERALLİ SU ŞİŞELEME TESİSİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

MADENCİLİK VE ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ (ÇED) M.OĞUZ GÜNER Maden Mühendisi

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

Toprak oluşumu ve toprak türleri

ETÜT SAFHASI. Hazırlayan Raci SELÇUK Peyzaj Y. Mimarı

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

3.10. ÇEVRESEL SORUNLAR VE RİSK ALGISI

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

Transkript:

ÇEVRE DURUM RAPORLARINDA KULLANILACAK REHBERİN ANA BAŞLIKLARI Sayfa A. COĞRAFİ KAPSAM... 13 B. DOĞAL KAYNAKLAR... 21 C. HAVA (ATMOSFER VE İKLİM )... 31 D. SU... 46 E. TOPRAK VE ARAZİ KULLANIMI... 50 F. FLORAFAUNA VE HASSAS YÖRELER... 53 G. TURİZM... 67 H. TARIM VE HAYVANCILIK... 83 İ. MADENCİLİK... 90 J. ENERJİ... 92 K. SANAYİ VE TEKNOLOJİ...... 95 L. ALTYAPI, ULAŞIM VE HABERLEŞME..... 104 M. YERLEŞİM ALANLARI VE NÜFUS... 110 N. ATIKLAR... 120 O. GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM... 122 P. AFETLER... 125 R. SAĞLIK VE ÇEVRE... 127 S. ÇEVRE EĞİTİMİ... 134 T. ÇEVRE YÖNETİMİ VE PLANLAMA... 135 1

ÇEVRE DURUM RAPORLARINDA KULLANILACAK REHBER A. COĞRAFİ KAPSAM A.1. Giriş A.2. İl ve İlçe Sınırları A.3. İlin Coğrafi Durumu A.4. İlin Topoğrafyası ve Jeomorfolojik Durumu A.5. Jeolojik Yapı ve Stratigrafi A.5.1. Metamorfizma ve Mağmatizma A.5.2. Tektonik ve Paleocoğrafya B. DOĞAL KAYNAKLAR B.1. Enerji Kaynakları B.1.1. Güneş B.1.2. Su Gücü B.1.3. Kömür B.1.4. Doğalgaz B.1.5. Rüzgar B.1.6. Biyokütle B.1.7. Petrol B.1.8. Jeotermal Sahalar B.2. Biyolojik Çeşitlilik B.2.1. Ormanlar B.2.1.1. Odun Üretimine Ayrılan Tarım Alanları B.2.2. Çayır ve Mera B.2.3. Sulak Alanlar B.2.4. Flora B.2.5. Fauna B.2.6. Milli Parklar,Tabiat Parkları, Tabiat Anıtı, Tabiatı Koruma Alanları ve Diğer Hassas Yöreler B.3. Toprak B.4. Su Kaynakları B.4.1. İçme Suyu Kaynakları ve Barajlar B.4.2. Yeraltı Su Kaynakları B.4.3. Akarsular B.4.4. Göller ve Göletler B.5. Mineral Kaynaklar B.5.1. Sanayi Madenleri B.5.2. Metalik Madenler B.5.3. Enerji Madenleri B.5.4. Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler 2

C. HAVA (ATMOSFER VE İKLİM) C.1. İklim ve Hava C.1.1. Doğal Değişkenler C.1.1.1. Rüzgar C.1.1.2. Basınç C.1.1.3. Nem C.1.1.4. Sıcaklık C.1.1.5. Buharlaşma C.1.1.6. Yağışlar C.1.1.6.1. Yağmur C.1.1.6.2. Kar, Dolu, Sis ve Kırağı C.1.1.7. Seller C.1.1.8. Kuraklık C.1.1.9. Mikroklima C.1.2. Yapay Etmenler C.1.2.1. Plansız Kentleşme C.1.2.2. Yeşil Alanlar C.1.2.3. Isınmada Kullanılan Yakıtlar C.1.2.4. Endüstriyel Emisyonlar C.1.2.5. Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar C.2. Havayı Kirletici Gazlar ve Kaynakları C.2.1. Kükürtdioksit Konsantrasyonu ve Duman C.2.2. Partikül Madde (PM) Emisyonları C.2.3. Karbonmonoksit Emisyonları C.2.4. Azot Oksit (NOx) Emisyonları C.2.5. Hidrokarbon ve Kurşun Emisyonları C.3. Atmosferik Kirlilik C.3.1. Ozon Tabakasının İncelmesinin Etkileri C.3.2. Asit Yağışlarının Etkileri C.4. Hava Kirleticilerinin Çevreye Olan Etkileri C.4.1. Doğal Çevreye Etkileri C.4.1.1. Su Üzerindeki Etkileri C.4.1.2. Toprak Üzerine Etkileri C.4.1.3. Flora ve Fauna Üzerindeki Etkileri C.4.1.4. İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri C.4.2. Yapay Çevreye (Görüntü Kirliliği Üzerine) Etkileri D. SU D.1. Su Kaynaklarının Kullanımı D.1.1. Yeraltı Suları D.1.2. Jeotermal Kaynaklar D.1.3. Akarsular D.1.4. Göller, Göletler ve Rezervuarlar D.1.5. Denizler D.2. Doğal Drenaj Sistemleri D.3. Su Kaynaklarının Kirliliği ve Çevreye Etkileri D.3.1. Yeraltı Suları ve Kirlilik D.3.2. Akarsularda Kirlilik 3

D.3.3. Göller, Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik D.3.4. Denizlerde Kirlilik D.4. Su ve Kıyı Yönetimi, Strateji ve Politikaları D.5. Su Kaynaklarında Kirlilik Etkenleri D.5.1. Tuzluluk D.5.2. Zehirli Gazlar D.5.3. Azot ve Fosforun Yol Açtığı Kirlilik D.5.4. Ağır Metaller ve İz Elementler D.5.5. Zehirli Organik Bileşikler D.5.5.1. Siyanürler D.5.5.2. Petrol ve Türevleri D.5.5.3. Polikloro Naftalinler ve Bifeniller D.5.5.4. Pestisitler ve Su Kirliliği D.5.5.5. Gübreler ve Su Kirliliği D.5.5.6. Deterjanlar ve Su Kirliliği D.5.6. Çözünmüş Organik Maddeler D.5.7. Patojenler D.5.8. Askıda Katı Maddeler D.5.9. Radyoaktif Kirleticiler ve Su Kirliliği E. TOPRAK VE ARAZİ KULLANIMI E.1. Genel Toprak Yapısı E.2. Toprak Kirliliği E.2.1. Kimyasal Kirlenme E.2.1.1. Atmosferik Kirlenme E.2.1.2. Atıklardan Kirlenme E.2.2. Mikrobiyal Kirlenme E.3. Arazi E.3.1. Arazi Varlığı E.3.1.1. Arazi Sınıfları E.3.1.2. Kullanma Durumu E.3.2. Arazi Problemleri F. FLORAFAUNA VE HASSAS YÖRELER F.1. Ekosistem Tipleri F.1.1. Ormanlar F.1.1.1. Ormanların Ekolojik Yapısı F.1.1.2. İlin Orman Envanteri F.1.1.3. Orman Varlığının Yararları F.1.1.4. Orman Kadastro ve Mülkiyet Konuları F.1.2. Çayır ve Meralar F.1.3. Sulak Alanlar F.1.4. Diğer Alanlar (Stepler vb.) F.2. Flora F.2.1. Habitat ve Toplulukları F.2.2. Türler ve Populasyonları 4

F.3. Fauna F.3.1. Habitat ve Toplulukları F.3.2. Türler ve Populasyonları F.3.3. Hayvan Yaşama Hakları F.3.3.1. Evcil Hayvanlar F.3.3.1.1. Sahipli Hayvanlar F.3.3.1.2. Sahipsiz Hayvanlar F.3.3.2. Nesli Tehlike Altında Olan ve Olması Muhtemel Evcil ve Yaban Hayvanlar F.3.3.3. Hayvan Hakları İhlalleri F.3.3.4. Valilikler, Belediyeler ve Gönüllü Kuruluşlarla İşbirliği F.4. Hassas Yöreler Kapsamında Olup (*) Bölümündeki Bilgilerin İsteneceği Alanlar F.4.1. Ülkemiz Mevzuatı Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar F.4.1.1. 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu nun 2. Maddesinde Tanımlanan ve Bu Kanunun 3. Maddesi Uyarınca Belirlenen Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtları ve Tabiat Koruma Alanları F.4.1.2. 3167 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu Uyarınca Çevre ve Orman Bakanlığı nca Belirlenen Yaban Hayatı Koruma Sahaları ve Yaban Hayvanı Yerleştirme Alanları F.4.1.3. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun 2. Maddesinin a Tanımlar Bendinin 1.,2.,3. ve 5. Alt Bentlerinde Kültür Varlıkları, Tabiat Varlıkları, Sit ve Koruma Alanı Olarak Tanımlanan ve Aynı Kanun ile 3386 Sayılı Kanunun (2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddelerin Eklenmesi Hakkında Kanun) İlgili Maddeleri Uyarınca Tespiti ve Tescili Yapılan Alanlar F.4.1.4. 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu Kapsamında Olan Su Ürünleri İstihsal ve Üreme Sahaları F.4.1.5. 4/9/1988 Tarihli ve 19919 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği nin 17 nci ve 1/7/1999 Tarihli ve 23742 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanan Yönetmelikle Değişik 18.,19. ve 20. Maddelerinde Tanımlanan Alanlar F.4.1.6. 2/11/1986 Tarihli ve 19269 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanan Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği nin 49. Maddesinde Tanımlanan Hassas Kirlenme Bölgeleri F.4.1.7. 2872 Sayılı Çevre Kanunu nun 9. Maddesi Uyarınca Bakanlar Kurulu Tarafından Özel Çevre Koruma Bölgeleri Olarak Tespit ve İlan Edilen Alanlar F.4.1.8. 2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu na Göre Koruma Altına Alınan Alanlar F.4.1.9. 6831 Sayılı Orman Kanunu Gereğince Orman Alanı Sayılan Yerler F.4.1.10. 3621 Sayılı Kıyı Kanunu Gereğince Yapı Yasağı Getirilen Alanlar F.4.1.11. 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Belirtilen Alanlar F.4.1.12. 4342 Sayılı Mera Kanununda Belirtilen Alanlar F.4.1.13. 30.01.2002 Tarih ve 24656 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği nde Belirtilen Alanlar F.4.2. Ülkemizin Taraf Olduğu Uluslararası Sözleşmeler Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar F.4.2.1. 20/2/1984 Tarih ve 18318 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Avrupa nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (BERN Sözleşmesi) Uyarınca Koruma Altına Alınmış Alanlardan Önemli Deniz Kaplumbağası Üreme Alanları nda Belirtilen I. ve II. Koruma Bölgeleri, Akdeniz Foku Yaşama ve Üreme Alanları 5

F.4.2.2. 12/6/1981 Tarih ve 17368 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Akdeniz in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi (Barcelona Sözleşmesi) Uyarınca Korumaya Alınan Alanlar F.4.2.2.1. 23/10/1988 Tarihli ve 19968 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanan Akdeniz de Özel Koruma Alanlarının Korunmasına Ait Protokol Gereği Ülkemizde Özel Koruma Alanı Olarak Belirlenmiş Alanlar F.4.2.2.2. 13/9/1985 Tarihli Cenova Bildirgesi Gereği Seçilmiş Birleşmiş Milletler Çevre Programı Tarafından Yayımlanmış Olan Akdeniz de Ortak Öneme Sahip 100 Kıyısal Tarihi Sit Listesinde Yer Alan Alanlar F.4.2.2.3. Cenova Deklerasyonu nun 17. Maddesinde Yer Alan Akdeniz e Has Nesli Tehlikede Olan Deniz Türlerinin Yaşama ve Beslenme Ortamı Olan Kıyısal Alanlar F.4.2.3. 14/2/1983 Tarih ve 17959 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Dünya Kültür ve Tabiat Mirasının Korunması Sözleşmesi nin 1. ve 2. Maddeleri Gereğince Kültür ve Turizm Bakanlığı Tarafından Koruma Altına Alınan Kültürel Miras ve Doğal Miras Statüsü Verilen Kültürel, Tarihi ve Doğal Alanlar F.4.2.4. 17/05/1994 Tarih ve 21937 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi (RAMSAR Sözleşmesi) Uyarınca Koruma Altına Alınmış Alanlar F.4.3. Korunması Gereken Alanlar F.4.3.1. Onaylı Çevre Düzeni Planlarında, Mevcut Özellikleri Korunacak Alan Olarak Tesbit Edilen ve Yapılaşma Yasağı Getirilen Alanlar (Tabii Karakteri Korunacak Alan, Biogenetik Rezerv Alanları, Jeotermal Alanlar vb.) F.4.3.2. Tarım Alanları: Tarımsal Kalkınma Alanları, Sulanan, Sulanması Mümkün ve Arazi Kullanma Kabiliyet Sınıfları I, II, III ve IV Olan Alanlar, Yağışa Bağlı Tarımda Kullanılan I. ve II. Sınıf ile, Özel Mahsul Plantasyon Alanlarının Tamamı F.4.3.3. Sulak Alanlar: Doğal veya Yapay, Devamlı veya Geçici, Suların Durgun veya Akıntılı, Tatlı, Acı veya Tuzlu, Denizlerin GelGit Hareketinin Çekilme Devresinde 6 Metreyi Geçmeyen Derinlikleri Kapsayan, Başta Su Kuşları Olmak Üzere Canlıların Yaşama Ortamı Olarak Önem Taşıyan Bütün Sular, Bataklık Sazlık ve Turbiyeler ile Bu Alanların Kıyı Kenar Çizgisinden İtibaren Kara Tarafına Doğru Ekolojik Açıdan Sulak Alan Kalan Yerler F.4.3.4. Göller, Akarsular, Yeraltısuyu İşletme Sahaları F.4.3.5. Bilimsel Araştırmalar İçin Önem Arzeden ve/veya Nesli Tehlikeye Düşmüş veya Düşebilir Türler ve Ülkemiz İçin Endemik Olan Türlerin Yaşama Ortamı Olan Alanlar, Biyosfer Rezervi, Biyotoplar, Biyogenetik Rezerv Alanları, Benzersiz Özelliklerdeki Jeolojik ve Jeomorfolojik Oluşumların Bulunduğu Alanlar F.4.3.6. Mesire Yerleri; 6831 Sayılı Orman Kanununa Tabi Alanlarda Halkın Rekrasyonel Kullanımını Düzenleyip, Kullanımının Doğal Yapının Tahribine Neden Olmadan Yönlendirilmesini Sağlamak Üzere Ayrılan Alanlar G. TURİZM G.1. Yörenin Turistik Değerleri G.1.1. Yörenin Doğal Değerleri G.1.1.1. Konum G.1.1.2. Fiziki Özellikler G.1.2. Kültürel Değerler G.2. Turizm Çeşitleri G.3. Turistik Altyapı 6

G.4. Turist Sayısı G.5. Turizm Ekonomisi G.6. TurizmÇevre İlişkisi H. TARIM VE HAYVANCILIK H.1. Genel Tarımsal Yapı H.2. Tarımsal Üretim H.2.1. Bitkisel Üretim H.2.1.1. Tarla Bitkileri H.2.1.1.1. Buğdaygiller H.2.1.1.2. Baklagiller H.2.1.1.3. Yem Bitkileri H.2.1.1.4. Endüstriyel Bitkiler H.2.1.2. Bahçe Bitkileri H.2.1.2.1. Meyve Üretimi H.2.1.2.2. Sebze Üretimi H.2.1.2.3. Süs Bitkileri H.2.2. Hayvansal Üretim H.2.2.1. Büyükbaş Hayvancılık H.2.2.2. Küçükbaş Hayvancılık H.2.2.3. Kümes Hayvancılığı ( Kanatlı Üretimi) H.2.2.4. Su Ürünleri H.2.2.5. Kürk Hayvancılığı H.2.2.6. Arıcılık ve İpekböcekçiliği H.3. Organik Tarım H.4. Tarımsal İşletmeler H.4.1. Kamu İşletmeleri H.4.2. Özel İşletmeler H.5. Tarımsal Faaliyetler H.5.1. Pestisit Kullanımı H.5.2. Gübre Kullanımı H.5.3. Toprak Kullanımı I. MADENCİLİK I.1. Maden Kanununa Tabi Olan Madenler ve Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler I.1.1. Sanayi Madenleri I.1.2. Metalik Madenler I.1.3. Enerji Madenleri I.1.4. Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler I.2. Madencilik Faaliyetlerinin Yapıldığı Yerlerin Özellikleri I.3. Cevher Zenginleştirme I.4. Madencilik Faaliyetlerinin Çevre Üzerine Etkileri I.5. Madencilik Faaliyetleri Sonucunda Arazi Kazanım Amacıyla Yapılan Rehabilitasyon Çalışmaları 7

J. ENERJİ J.1. Birincil Enerji Kaynakları J.1.1. Taşkömürü J.1.2. Linyit J.1.3. Asfaltit J.1.4. Bitümlü Şist J.1.5. Hampetrol J.1.6. Doğalgaz J.1.7. Nükleer Kaynaklar (Uranyum ve Toryum) J.1.8. Orman J.1.9. Hidrolik J.1.10. Jeotermal J.1.11. Güneş J.1.12. Rüzgar J.1.13. Biyokütle J.2. İkincil Enerji Kaynaları J.2.1. Termik Enerji J.2.2. Hidrolik Enerji J.2.3. Nükleer Enerji J.2.4. Yenilenebilir Elektrik Enerjisi Üretimi J.3. Enerji Tüketiminin Sektörlere Göre Dağılımı J.4. Enerji Tasarrufu İle İlgili Yapılan Çalışmalar K. SANAYİ VE TEKNOLOJİ K.1. İl Sanayinin Gelişimi, Yer Seçimi Süreçleri ve Bunu Etkileyen Etkenler K.2. Genel Anlamda Sanayinin Gruplandırılması K.3. Sanayinin İlçelere Göre Dağılımı K.4. Sanayi Gruplarına Göre İşyeri Sayıları ve İstihdam Durumu K.5. Sanayi Gruplarına Göre Üretim Teknolojisi ve Enerji Kullanımı K.6. Sanayiden Kaynaklanan Çevre Sorunları ve Alınan Önlemler K.6.1. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği K.6.2. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Su Kirliliği K.6.3. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Toprak Kirliliği K.6.4. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Gürültü Kirliliği K.6.5. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Atıklar K.7. Sanayi Tesislerinin Acil Durum Planı L. ALTYAPI, ULAŞIM VE HABERLEŞME L.1. Altyapı L.1.1. Temiz Su Sistemi L.1.2. Atık Su Sistemi, Kanalizasyon ve Arıtma Sistemi L.1.3. Yeşil Alanlar L.1.4. Elektrik İletim Hatları 8

L.1.5. Doğalgaz Boru Hatları L.2. Ulaşım L.2.1. Karayolları L.2.1.1. Karayolları Genel L.2.1.2. Ulaşım Planlaması L.2.1.3. Toplu Taşım Sistemleri L.2.1.4. Kent İçi Yollar L.2.1.5. Araç Sayıları L.2.2. Demiryolları L.2.2.1. Kullanılan Raylı Sistemler L.2.2.2. Taşımacılıkta Demiryolları L.2.3. Deniz, Göl ve Nehir Taşımacılığı L.2.3.1. Limanlar L.2.3.2. Taşımacılık L.2.4. Havayolları L.3. Haberleşme L.4. İlin Plan Durumu L.5. İldeki Baz İstasyonları M. YERLEŞİM ALANLARI VE NÜFUS M.1. Kentsel ve Kırsal Planlama M.1.1. Kentsel Alanlar M.1.1.1. Doğal Özelliklerin Kent Formuna Etkileri M.1.1.2. Kentsel Büyüme Deseni M.1.1.3. Planlı Kentsel Gelişme Alanları M.1.1.4. Kentsel Alanlarda Yoğunluk M.1.1.5. Kentsel Yenileme Alanları M.1.1.6. Endüstri Alanları Yer Seçimi M.1.1.7. Tarihi, Kültürel, Arkeolojik ve Turistik Özellikli Alanlar M.1.2. Kırsal Alanlar M.1.2.1. Kırsal Yerleşme Deseni M.1.2.2. Arazi Mülkiyeti M.2. Altyapı M.3. Binalar ve Yapı Çeşitleri M.3.1. Kamu Binaları M.3.2. Okullar M.3.3. Hastaneler ve Sağlık Tesisleri M.3.4. Sosyal ve Kültürel Tesisler M.3.5. Endüstriyel Yapılar M.3.6. Göçer ve Hareketli Barınaklar M.3.7. OtelMotel ve Turizm Amaçlı Diğer Yapılar M.3.8. Bürolar ve Dükkanlar M.3.9. Kırsal Alanda Yapılaşma M.3.10.Yerel Mimari Özellikler M.3.11.Bina Yapımında Kullanılan Yerel Materyaller M.4. SosyoEkonomik Yapı M.4.1. İş Alanları ve İşsizlik M.4.2. Göçler M.4.3. Göçebe İşçiler (Mevsimlik) 9

M.4.4. Kent Toprağının Mülkiyet Dağılımı M.4.5. Konut Yapım Süreçleri M.4.6. Gecekondu Islah ve Önleme Bölgeleri M.5. Yerleşim Yerlerinin Çevresel Etkileri M.5.1. Görüntü Kirliliği M.5.2. Binalarda Ses İzolasyonu M.5.3. Havaalanları ve Çevresinde Oluşturulan Gürültü Zonları M.5.4. Ticari ve Endüstriyel Gürültü M.5.5. Kentsel Atıklar M.5.6. Binalarda Isı Yalıtımı M.6. Nüfus M.6.1. Nüfusun Yıllara Göre Değişimi M.6.2. Nüfusun Yaş, Cinsiyet ve Eğitim Gruplarına Göre Dağılımı M.6.3. İl ve İlçelerin Nüfus Yoğunlukları M.6.4. Nüfus Değişim Oranı N. ATIKLAR N.1. Evsel Katı Atıklar N.2. Tehlikeli Atıklar N.3. Özel Atıklar N.3.1. Tıbbi Atıklar N.3.2. Atık Yağlar N.3.3. Bitkisel ve Hayvansal Atık Yağlar N.3.4. Pil ve Aküler N.3.5. Cips ve Diğer Yakma Fırınlarından Kaynaklanan Küller N.3.6. Tarama Çamurları N.3.7. Elektrik ve Elektronik Atıklar N.3.8. Kullanım Ömrü Bitmiş Araçlar N.4. Diğer Atıklar N.4.1. Ambalaj Atıkları N.4.2. Hayvan Kadavraları N.4.3. Mezbaha Atıkları N.5. Atık Yönetimi N.6. Katı Atıkların Miktar ve Kompozisyonu N.7. Katı Atıkların Biriktirilmesi, Toplanması, Taşınması ve Aktarma Merkezleri N.8. Atıkların Bertaraf Yöntemleri N.8.1. Katı Atıkların Depolanması N.8.2. Atıkların Yakılması N.8.3. Kompost N.9. Atıkların Geri Kazanımı ve Değerlendirmesi N.10. Atıkların Çevre Üzerindeki Etkileri O. GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM O.1. Gürültü O.1.1. Gürültü Kaynakları O.1.1.1. Trafik Gürültüsü O.1.1.2. Endüstri Gürültüsü O.1.1.3. İnşaat Gürültüsü 10

O.1.1.4. Yerleşim Alanlarında Oluşan Gürültüler O.1.1.5. Havaalanları Yakınında Oluşan Gürültü O.1.2. Gürültü ile Mücadele O.1.3. Gürültünün Çevreye Olan Etkileri O.1.3.1. Gürültünün Fiziksel Çevreye Olan Etkileri O.1.3.2. Gürültünün Sosyal Çevreye Olan Etkileri O.1.4. Gürültünün İnsanlar Üzerine Olan Etkileri O.1.4.1. Fiziksel Etkileri O.1.4.2. Fizyolojik Etkileri O.1.4.3. Psikolojik Etkileri O.1.4.4. Performans Üzerine Etkileri O.2. Titreşim P. AFETLER P.1. Doğal Afetler P.1.1. Depremler P.1.2. Heyelan ve Çığlar P.1.3. Seller P.1.4. Orman, Otlak ve Sazlık Yangınları P.1.5. Ormanlar Üzerinde Biyotik veya Abiyotik Faktörlerin Etkileri P.1.6. Fırtınalar P.2. Diğer Afetler P.2.1. Radyoaktif Maddeler P.2.2. Denize Dökülen Petrol ve Diğer Tehlikeli Atıklar P.2.3. Tehlikeli Maddeler P.3. Afetlerin Etkileri ve Yardım Tedbirleri P.3.1. Sivil Savunma Birimleri P.3.2. Yangın Kontrol ve Önleme Tedbirleri P.3.3. İlkyardım Servisleri P.3.4. Afetzedeler ve Mültecilerin Yeniden İskanı P.3.5. Tehlikeli Maddelerin Yurtiçi ve Sınırlararası Taşınımı İçin Alınan Tedbirler P.3.6. Afetler ve Büyük Endüstriyel Kazalar R. SAĞLIK VE ÇEVRE R.1. Temel Sağlık Hizmetleri R.1.1. Sağlık Kurumlarının Dağılımı R.1.2. Bulaşıcı Hastalıklar R.1.2.1. İçme, Kullanma ve Sulama Suları R.1.2.2. Denizler R.1.2.3. Zoonoz Hastalıklar R.1.3. Gıda Hijyeni R.1.4. Aşılama Çalışmaları R.1.5. Bebek Ölümleri R.1.6. Ölümlerin Hastalık, Yaş ve Cins Gruplarına Göre Dağılımı R.1.7. Aile Planlaması Çalışmaları 11

R.2. Çevre Kirliliği ve Zararlarından Oluşan Sağlık Riskleri R.2.1. Kentsel Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri R.2.2. Su Kirliliğinin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri R.2.3. Atıkların İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri R.2.4. Gürültünün İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri R.2.5. Pestisitlerin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri R.2.6. İyonize Radyasyondan Korunma R.2.7. Baz İstasyonlarından Yayılan Radyasyonun İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri S. ÇEVRE EĞİTİMİ S.1. Kamu Kuruluşlarının Çevre Eğitimi ile İlgili Faaliyetleri S.2. Çevre İle İlgili Gönüllü Kuruluşlar ve Faaliyetleri S.2.1. Çevre Vakıfları S.2.2. Çevre Dernekleri S.2.3. Çevreyle İlgili Federasyonlar T. ÇEVRE YÖNETİMİ VE PLANLAMA T.1. Çevre Kirliliğinin ve Çevresel Tahribatın Önlenmesi T.2. Doğal Kaynakların Ekolojik Dengeler Esas Alınarak Verimli Kullanımı, Korunması ve Geliştirilmesi T.3. Ekonomik ve Sosyal Faaliyetlerin Çevrenin Taşıma Kapasitesini Aşmayacak Biçimde Planlanması T.4. Çevrenin İnsan Psikososyal İhtiyaçlarıyla Uyumunun Sağlanması T.5. Çevre Duyarlı Arazi Kullanım Planlaması T.6. Çevresel Etki Değerlendirmesi 12

A COĞRAFİK KAPSAM A1. Giriş Fırat ve Dicle arasında, Mezopotamya Bölgesinde bir dağın tepesinde kurulmuş olan Mardin, Yukarı Mezopotamya nın en eski şehirlerinden birisidir. M.Ö. 8000 öncesine kadar giden bir yerleşik geçmişe sahiptir. Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile Güneydoğunun en eski kentlerinden birisidir. M.Ö. 4500 den başlayarak klasik anlamda yerleşim gören Mardin, Subariler, Sümerler, Akadlar, Babiller, Mitaniler, Asurlular, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular, Artuklular Osmanlılar dönemine ilişkin birçok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesidir. Çoğu kaynaklarda; Mardin in gerçek adı Merdin olarak geçer. Nitekim Mardin Halkının çoğu da bugün böyle demektedirler. Bu ad, Kaleler anlamına gelir. Şehre bu adın verilmesinin nedeni, yakınında birçok kalenin bulunmasıdır. Mardin Kalesi olan Kuşlar Yuvası, Eskikale Köyünde bulunan Kal at ül Mara Kalesi ve Erdemeşt Kalesi bu adın verilmesinde etken olmuştur. Alman Arkeoloğu Baron Max Van Oppenhiem in 1911 1929 yılları arasında yaptığı kazılardan elde edilen sonuçlara göre; Subarilerin Mezopotamya da (M.Ö. 4500 3500) yaşadıklarını bu tespite sebep olarak da Sümer ve Babil katları arasında bulduğu kiremitleri göstermiştir. Ayrıca, Gırnavaz Höyüğünde 1982 yılında başlayıp 1991 yılına kadar sürdürülen arkeolojik kazı ve araştırmalar sonucunda Gırnavaz ın M.Ö. 4000 den M.Ö. 7. yy. kadar sürekli olarak yerleşim alanı olduğu anlaşılmaktadır. M.Ö. 4000 sonlarına tarihlenen Geç Uruk Devri, Gırnavaz Kalıntılarının en alt kültür tabakasını oluşturmaktadır. Bu kültür abakasının üzerinde yer alan Er hanedunlar Devri M.Ö. 3000 Yıllarına rastlar. Er hanedanlar Devri mimari tabakaları daha çok ölü gömme adetleri açısından araştırılmışve değerlendirilmiştir. Tesbit edilen mezarlarda şahsi eşya olarak metal silahlar, metal süs eşyaları, kült ve seramik kaplar ve mühür örnekleri çok sayıda tespit edilmiştir. Fırat Vadisinin doğusunda oturan bir kavim Sınar ın güneydoğusunu istila edip Ur Şehrini kendilerine başkent yapmışlardır. Hükmettikleri bölgeye de Sümer denilmiştir. Sümer Kralı M.Ö. 2850 yılındaki Lugarzerkiz Akdeniz e uzandığı seferinde Mardin i hükmü altına almıştır. Daha sonra Sümerler, Şehri Akadlara bırakmışlar. M.Ö. 2200 de Mardin Babil liler yönetimine girdi. M.Ö. 1925 te şehir Hitit Devletince işgal edildi. M.Ö. 1367 de Asurlular Mardin i topraklarına kattılar. M.Ö. 539 da Şehir Perslerin eline geçti. M.S. 249 da, İl Roma egemenliğine girmiştir. Mardin de Bizanslılar M.S. 640 yılında Hz. Ömer in Kumandanlarından Halid Bin Velid in Şehri almasına kadar varlıklarını devam ettirmişlerdir. Akabinde Şehir Emmeviler, Abbasiler ve Mervaniler hakimiyetine girdi. M.S.1089 da Mervaniler Selçuklulara yenilerek Şehri onlara teslim ettiler. Selçuklulardan sonra Artuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Şah İsmail in 13

egemenliğine girdikten sonra Mısır Seferini düzenleyen Yavuz Sultan Selim Döneminde Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır. A2. Mardin in İl ve İlçe Sınırları Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bir sınır İli olan Mardin 8891 Km2 Yüzölçümü ile Türkiye topraklarının % 1.1 lik bir kısmını oluşturur.batıda Şanlıurfa, Kuzeyde Diyarbakır, Doğuda Batman ve Şırnak, Güneyde ise Suriye Devleti ile komşu olan Mardin 37 38 Enlem ve 40 41 Bolamlar arasında yer alır. İl Merkezinin denizden yüksekliği yaklaşık 1083 metredir. Mardin İlinin İlçeleri sırayla şöyledir; Dargeçit, Derik, Kızıltepe, Mazıdağı, Midyat, Nusaybin, Ömerli, Savur ve Yeşilli dir. A.3.Mardin nin Coğrafi Durumu A3.1. DAĞLAR: Mardin İl Alanının % 52,6 sı dağlarla kaplıdır.pek yüksek olmayan bu geniş dağ kütlesi, İl topraklarının ortasında Doğu Batı istikametinde uzanır. Genellikle Kalker kaplı bu dağlar oluşum özellikleri açısından Toroslara benzerler.yörede yer yer çıkan lavların oluşturduğu seyrek yükseltilerde vardır. İl alanında Doğu Batı istikametinde uzanan bu dağlar Diyarbakır Havzası ile Suriye Çölü arasında basamaklarla yükselen bir eşik oluşturur. Suriye Çölüne egemen bir konumu olan Mardin Dağları, Mardin Ovasından yaklaşık 600 metre yükseklikte çok geniş bir kütle oluşturur. Sıranın bazı kesitlerinde yükselti 1.000 metre üzerine çıkar. Bu yükseltilerin başlıcaları, Karabaş Dağı, (1.480 m.) Dilek Dağı, (1.231 m.) Ziyaret Tepe (1.160 m.) Kalınca Tepe (1134 m.) ve Alem Dağı (1.041 m) dır. Suriye Çölü ve bu çölü kapatan bozkır kuşağında kalan Mardin Dağları genellikle çıplaktır. Büyük bölümü kalkerli olduğundan çatlaklar ve yarıklar oluşmuştur. Yüzey suları çatlaklardan dibe çekilmekte ve ancak ovalara yakın kesimlerde yüzeye yakın seviyeye çıkabilmektedir. Mardin Dağları nın; Mazıdağı, Derik, Midyat, Savur ve Nusaybin yörelerinde sokulan yüksek kesimlerde meşe ağaçlarından oluşan topluluklara rastlanır. Yörenin diğer engebelerini Mazıdağı, Abdulaziz Dağları ve Midyat Dağları teşkil eder. A3.2. PLATOLAR: Mardin de platolar, yeryüzü şekillerinin en az ağırlıklı bölümünü oluşturmaktadır. Mardin Dağlarının, özellikle kalkerli kesimleri hızla aşınarak platolara dönüşmüştür. Bu platolar 700 1.000 metre yükselti kuşağında yer alır. Kuzeyde Diyarbakır Havzasına doğru, Güneyde ise Mardin Kızıltepe ve Mardin Nusaybin Ovalarına doğru basamak basamak açılan bu platolar yer yer yüzeye çıkan lavlarla kaplıdır. 14

Platolarda genelde kalkerli yapı egemendir. Umumiyetle bitki örtüsünden yoksun olduğu için platolar İl Hayvancılığı açısından çok önemli değildir. Ancak Ovalara yakın platolarda dağların yüksek kesimlerinde dibe çekilen suların yüzeye çıkması ile oluşmuş zengin çayırlarla kaplı, hayvancılığa elverişli bölümlere de rastlanır. A3.3. VADİLER: İlin büyük bir bölümü dağlarla kaplı olduğundan vadiler önemli yer tutmaktadır.mardin Dağlarından kaynaklanan Dicle Irmağı nın bazı kolları ile Fırat Irmağı nın bazı kolları genellikle kalkerli il topraklarında koridorlar oluşturmuştur. Dicle Vadisi : Güneydoğu Anadolu nun Fırat Irmağı ndan sonra en önemli vadisidir. Diyarbakır Havzasını ortadan bölen bu vadi Diyarbakır Mardin, Batman İl alanlarının birleşme noktasından doğuya doğru uzanır. A3.4. OVALAR: Kızıltepe Mardin Nusaybin Ovaları; Şanlıurfa İli sınırlarında kalan Ceylanpınar Ovasının doğu uzantısı durumundaki bu ovalar bir bütün oluşturmaktadır. Büyükdere Vadisi ile Gümüş çayı Vadisinin birleşmesi ile genişleyen taban üzerinde yer alan Kızıltepe Ovası en geniş olanıdır. Uzunluğu 35 Km genişliği 20 Km civarındadır. Kızıltepe Ovasından sonra doğuya doğru Suriye sınırı boyunca takriben 90 Km uzanan düzlüklere Mardin ve Nusaybin Ovaları adı verilmektedir. Ova tabanlarının genişliği fazla olmayıp, 5 10 metre arasında değişmektedir. Geniş alanlar kaplamalarına rağmen Kızıltepe Mardin Nusaybin Ovalarında sulama imkanları son derece kısıtlıdır. Çünkü yöredeki akarsular genellikle yaz aylarında kurumaktadır. Ancak Nusaybin Ovasının bir kısmı Çağ Çağ Suyu ile sulanabilmektedir. GAP ile birlikte bu ovaların büyük bir bölümü sulamaya açılacaktır. A3.5. AKARSULAR: İlimiz sınırları içerisinde çok sayıda akarsu bulunmaktadır. Bu akarsulardan en önemlileri şunlardır; Gümüş Çayı (Zegran) : Mardin İlinin batısında, Erdem Köyü yakınlarından doğan Gümüş Suyu, önce güneydoğuya sonra güneybatıya doğru akar. Kızıltepe den geçtikten sonra batıya yönelen çay, Akdoğan (Arrade) Köyünün güneyinden Suriye Devleti sınırlarına girer. 15

Çağ Çağ Suyu : İlimiz Midyat ve Nusaybin İlçeleri arasında Dali Köyünün güneyinde iki ayrı kaynaktan çıkan Aksu (Beyazsu) ile Karasu nun birleşmesi ile Çağ Çağ Suyu oluşmaktadır. Bu su üzerinde kurulan baraj ile yörenin içme ve sulama suyu ihtiyacı temin edilmektedir. Nusaybin İlçesi sınırlarından Suriye Devleti topraklarına geçen Çağ Çağ Suyu, üzerinde kurulan baraj ile gerek sulama gerek enerji üretimi açısından önemli bir yere sahiptir. Savur Suyu (Habur Çayı) : İlimiz Savur İlçesinin Suçi Köyünden çıkmaktadır. Bu su, Savur İlçesinin hayat kaynağıdır. Çayın geçtiği yerlerdeki kavaklık ve bahçelik, bu su ile sulanmaktadır. Buğur Çayı yakınlarında bir kaynaktan doğmaktadır. : İlimiz Derik İlçesinin Buğur Köyü nün Bu suyun üzerinde kurulan Dumluca Barajı ile Derik İlçemizin tarımsal sulama ihtiyacının bir kısmını karşılamaktadır. Bu suların dışında, İlimizde bulunan akarsular şunlardır; Hınız Deresi Gülzar Deresi Sutan Şeyhmus Deresi Gurs Suyu Büyük Dere Cehennem Deresi A5. JEOLOJİK YAPI VE STRATİGRAFİ : A4.1. KAMBRİEN ve DAHA ESKİ FORMASYONLAR: Arap Blokunda bu formasyon yalnız Mardin in Derik İlçesinde Kermik, Sadan ve Telbismi de gözükmektedir. Genellikle gre, konglomera ve kırmızı renkli çapraz tabakalı kumtaşı ve şeyllerden oluşur. A4.2. KRETASE: Eosen ve paleosen formasyonlarının aşındığı yerlerde juraaltkretase kireçtaşları ile üst kretase marn ve killeri, Mardin Mazıdağı İlçesi çevresinde Kentalan, Espandika, Gercüş, Hermis, Kerbent Basenlerinde yüzleklenir.batıya gidildikçe kalınlıkları azalan kretase kireçtaşları Mardin Mazıdağı İlçesinde 400 metre kalınlıktadır. A4.3. ÜST KRETASE: (Mardin Formasyonu) 16

Genellikle Mardin ve Mazıdağı Bölgesinde üst kretase paleosen ve senoniyen kireçtaşları üzerinde 200 metre kadar kalınlıkta marnlı gre ve şeyler durumundadır. A4.4. ORTA EOSEN: (Midyat Formasyonu) Güneydoğu Anadolu Bölgesinde geniş bir trasgresyon alanına sahip olan eosen kireçtaşlarının en karakteristik gelişimi ilk defa Midyat Platosunda görüldüğünden bu eosen kireçtaşı birliğine Midyat Formasyonu adı verilmiştir. Genellikle alt düzeylerde sarımsı ve devetüyü renkte sileks modüllü stratifiye, üst düzeylerde ise açık kırmızı renkte tebeşirli ve bazen çörtlüdür. Kalınlığı yaklaşık 270 350 metre dolayındadır. Mardin Blokunda çok geniş surette yayılan eosen kalkerleri kenar kıvrımlarında açığa çıkan Midyat Kalkerleri tipinde olup, alt kesimi bol fosilli ve zengin bir Nummulit faunası içerir. Mardin Blokunda alttan yukarı başlıca üç seviyeye ayrılabilir; Masif, gri krem renginde sık dokulu kalker, Marnlı Seviye, Beyaz Tebeşirli Kalker. A4.5. NEOJEN: (Kısmen Denizel, Kısmen Karasal) Suriye sınırı boyunca alt kısımları kısmen denizel, üst kısımları karasal fasiyeste gelişmiş olan bu formasyon geniş alanlar kaplar. Alt kesimlerde miyosen kireçtaşları, paleosen ve yer yer kuvaterneri içine alan üst düzeylerde kumlu, çakıllı tabakalar bulunur. A5.1 VOLKANİZMA: Doğuda Siirt İdil, Batıda Harran Ziyaret Dağı ile sınırlanmış alanı içeren Diyarbakır Paftası hudutları dahilinde kenar kıvrımlarıyla Arap Bloku arasında büyük tektonik faylardan çıkan E f ü z i f bazalt akıntıları bölgenin başlıca volkanizma faaliyetlerinin kalıntısıdır.bunlardan en önemlisi Diyarbakır ın Güney batısındaki 7.200 Km2 lik saha dahilinde yayılan ve yüzlerce akıntı merkezlerinden gelen delikli, ojit ve polivinli bazalt akıntılardır. Ayrıca, Ramandağ ile Garzan arasındaki Kıradağ ile alanın güneyindeki Ceflana, İdi ve Cizre arasındaki bazalt akıntıları yüzlerce Km2 saha kaplarlar, Karacadağı nda mevcut kraterler pek çoktur. Bu akıntıların yaşı pleistosen dir. Cizre, İdil akıntılarının da yeni zamanlara ait oldukları ve bölgede en genç çökeltileri örttüklerinden anlaşılmaktadır. Buna karşılık, Diyarbakır çevresinde, Dicle kıyısında bazalt akıntıları üzerinde taraçaların bulunması, akıntıların daha yaşlı olduğunu götermektedir. 17

A5.2. TEKTONİKVE PALEOCOĞRAFYA: Bölge sınırlarında başlıca tektonik karakterler şöyle özetlenebilir; Bitlis Masifinin güneyinde ardı ardına gelen eden zoojen ve pelajik kalker, marn ve arjilli serilerle detritik gre çökelleri binlerce metre kalınlıkta birbiri üzerine yığılmıştır. Bu muazzam yığılma çökelme havzasının devamlı surette çökmesi ile mümkün olabilmiştir. Çökeller arasında tespit edilen gre, konglomera ve hafif diskordanslar daha kuzeydeki metamorfik hareketlerine tabi olarak litolojik değişiklikleri meydana getirmiştir. Kıvrık sisitemlerinin ekseriya antiklinal şeklinde oluşması bölgeye çok karakteristik bir bünye arz eder. Mardin Bloku nun kuzeyinde uzanan subsidans havzasında birbirini takip eden yönleri önce NW SE, daha sonra batıya doğru SW NE istikametini kenar kıvrımlarının ekserisi monoklinal sistemde antiklinal ve senklinallerden ibarettir. Kenar kıvrımlarının yön değiştirmelerinin sebebi daha kuzeyde bu kıvrımları doğuran Bitlis Masifinin virgasyonundan ileri gelmektedir. Aynı zamanda virgasyonun diğer bir sebebini ön ülke rolünde olan Arap Blokunun eperon ve girintilerinde aramak gerekir. Kenar kıvrımları biri doğuda Cilo Dağlarında, diğeri bölgemizin hemen kuzeyinde Hacertun Dağında önemli eksen yükselmeleri sayesinde bölgenin en derin kesintilerini görmek mümkündür. Bu iki yükselim arasındaki sahada, geniş bir senklinal depresyonu mevcuttur. Dipten gelen dikey hareketlerin rijit kalker tabakalarını yükselim bölgelerinde kademeleştirdiği Körkandil, Hacertun Dağ, Cudi ve Katimehenk Dağlarında tespit edilmiştir. Epirojenik hareketlerin en bariz örnekleri bölgemizde Espandika, Kentalan ve Garzan istikametinde görülmektedir. Antiklinallerin kırılma yönlerindeki faylar çok derinlere kadar iner. Kentalan ve Sadak antiklinali kuzey cephelerinde faylarla sınırlanmış ve hatta Kentalan antiklinali kısmen kuzeye itilmiş dip kıvrımsı arz eder. Güneye gittikçe antiklinaller daha domumsu olup, fay tesirleri azalır. Gercüş antiklinalinin güney flankındaki fay sistemi doğuya doğru büyür. Hermis ve Kerbent antiklinallerini sınırladıktan sonra Fındık Dağı antiklinalinden Cudi Dağı bindirmesine vasıl olur.gene epirojenik hareketlerin tesirleri aynı antiklinallerde dubl deversmanla kendini göstermektedir.kentalan ve Garzan antiklinalleri aslında aynı eksenli bir kıvrım sistemi olup, Kurtalan nın güney batısında N S istikametinde bir fayla birbirinden ayrılmış ve Kentalan antiklinali kuzeye Reşan Dağı üzerine bindirmesine rağmen, Garzan güneye devrik bir antiklinal meydana getirmiştir. Kenar kıvrımlarının Siirt in güney doğusunda çok sıkışmış ve fazlaca falyanmış ve hatta senklinallerinin çoğunun yatık birer izoklinal şekil almasına karşılık Diyarbakır Ovası etrafında antiklinal eksenlerin birbirinden uzaklaşarak yelpazevari yayılmalar teşkil ettikleri görülür. Siirt in güney doğusundaki 18

sıkışmalar güneydeki Arap Platformunun çok yakın ve muhtemelen Diclenin hemen güneyinden geçtiğine işaret etmektedir. Diyarbakır Ovasında yapılan gravimetrik jeofizik haritası, Arap Platformunun Diyarbakır Ovasının altına girdiğini ve böylelikle kıvrım sistemlerinin yelpazevari ayrılmalar yaptığını göstermektedir. Özellikle Arap Platformunun Karacadağı etrafında bir yükselim gösterdiği, bu eski blokun İran dan ve Irak tan gelen sübsidans havzası ile sınırlarındaki fraktürlerden çıkan genç akıntılardan anlaşılır. Keza, Tektek Dağlarının batısında Harran Ovasında bulunan N S doğrultulu faylar ve eosen kalkerlerinin bu yönde faylanmaları Arap Platformu ile ilgilidir. Sübsidans havzasının güney hudutları muhtemelen Mardin Bloku denilen Savur, Nusaybin hattında geçmekte ve kuzeye doğru tedrici olarak inmektedir.idil Nusaybin arasındaki Bazalt Kraterleri de bu hattı işaret etmektedir. Mardin Bloku nun güneyinde Cebeli Sincar, Cebeli Abdulaziz, Toualabba istikametinde Arap Platformu içinde diğer bir sillon belirtmektedir. Böylece Karacadağın etrafında Arap Platformu nun bir eperon yaptığı görülür. Ön çukurların etrafına giren bu eski masif çıkıntısı bütün bölgedeki bu kenar kıvrımlarının yön değiştirmelerine sebep olmuştur. Mardin Bloku nun kuzeyinde uzanan Cizre Diyarbakır sübsidans havzası Devonienden pliosene kadar devamlı bir çökelme gösterir. Bu çökelme kuzeybatı yönünde incelmektedir. Güneydoğuya doğru çökellerin genel bir kalınlaşma arzetmesi Raman da, Kentalan da, Gercüş te masif kalkerler içinde yapılan sondajlarla ve nihayet Harbol ve Hacertun Dağı kesitlerinin karşılaştıılması ile kafi derecede izah edilmiş olmaktadır. Sübsidans Havzası nın Arap Platformu ile temas zonlarında en son paroksizma hareketleri dolayısıyla oluşan fraktürlerden çıkan bazalt lavları, bu havzanın güney sınırlarını meydana getirmektedir. Güneyde Mardin Bloku, sübsidans havzasına nazaran değişik bir tektonik bünye arz etmektedir. Arap Platformu nun yükselim noktalarından birini teşkil eden bu blok üzerinden Üst Paleozik ve Alt Mesozoik transgresyonları ulaşmamıştır. Gerçekten, Mardin antiklinalinin incelenmesiyle bu durum daha iyi anlaşılır. Mardin antiklinali güneyde ani olarak fay hattı ile ovada sınırlanmıştır. Bu fay, batıya doğru yürüyerek Mesozoik kalkerlerinin parçalanmasına ve nihayet Derik te substratumu teşkil eden eski paleozoik bünyelerin aflöre etmesine neden olur. Bu fay boyunca birçok genç akıntı merkezleri görülmektedir. Derik kesiti de Alt ve Orta Kambrien tabakaları ile Algonkiene ait olan eski efüziflerin üzerine kretase masif kalkerleri açılı diskordansla oturmuşlardır. Kambrien Formasyonlarının doğrultuları NE SW olmasına mukabil, örtü tabakalarını teşkil eden Mesozoik ve Tersiyer Formasyonlarının doğrultuları E W istikametlidir. 19

Paleozoik serilerinin kıvrımlanma yönlerinin Alpin Plisman yönlerinden farklı olması, eski Huronien masifinin çok önce karakterini kazandığına Karacadağ bazalt akıntılarının güneydoğu ucunda aflöre eden bu eski paleozoik silsilenin bütün Karacadağ çevresinde ve Tektek Dağları Tersiyer Tabakaları altında mevcut olduğuna delil olduğu gibi, bu bölgede Tersiyer Denizinin değişik çökelleride buna işarettir. Arap Bloku nun batı hudutları üzerindeki Tersier ve Üst Mesozoik çökelleri, hemen hemen horizontal denecek derecede az dalgalıdır. Epirojenik hareketler Arap Bloku nun batı hatlarında Tektek Dağlarında rijit blok faylanmalara kadar tezahür eder. Kenar kıvrımlarında mevcut devamlı çökel ve muhtelif derin seksiyonlarının mukayesesi sayesinde bölgenin jeolojik tarihçesini oldukça sağlıklı çizmek mümkündür. Mardin Jeoloji Haritası EK2 de gösterilmiştir. Türkiye nin Depremsellik Haritası EK3 te gösterilmiş olup, Mardin bu haritaya göre 3. derecede deprem bölgesi içinde yer almaktadır. 20

KAYNAKLAR : Mardin Valiliği Yaşayan Tarih MARDİN (2002) DSİ Gen Müd.Etüt ve Plan Daire Bşk GAP (2002) Tarım İl Müdürlüğü (2002) Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü (2002) İl Çevre ve Orman Müdürlüğü (2002) Çevre Koruma Vakfı (2002) B1. ENERJİ KAYNAKLARI B1.1. GÜNEŞ ENERJİSİ: BDOĞAL KAYNAKLAR İlimizde 2000 yılı periyodunda Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Mardin Meteoroloji İstasyon Müdürlüğünden alınan bilgilere göre Mardin in en fazla güneş ışığına maruz kaldığı aylar; Haziran, Temmuz ve Ağustos Aylarıdır. Mardin de 2000 yılı periyodunda güneş ışınları şiddetinin yıllık ortalaması 315.4 Cal/cm2Gün olarak belirlenmiştir. B1.2. SU ENERJİSİ: İlimiz Nusaybin İlçesinde Çağ çağ Suyu üzerinde kurulan Çağ çağ 111 Hidroelektrik Santralinde toplam 50.000 Kw/yıl elektrik enerjisi üretilmektedir. Ayrıca Etüt Progromında yer alan Çağ çağ 1 ve Çağ çağ 11 Hidroelektrik Santralleri nin devreye girmesiyle 4 Mw. Güçlü 33 Gwh./yıl elektrik enerjisi üretilecektir. B1.3. KÖMÜR: Mardin İli sınırları dahilinde kömür rezervi bulunmamaktadır. B1.4. DOĞAL GAZ: İlimiz Nusaybin İlçesinde doğal gaz rezervi bulunmakta olup, açılan 56 adet kuyudan günlük 35.000 m3 doğal gaz üretilmektedir. B1.5. RÜZGAR: 21

İlimizde rüzgara dalı Enerji Santralleri kurulabilecek durumdadır. Rüzgar Enerjisine dayalı Santrallerin kurulabilmesi için kabul gören 6 m/sec nin üzerinde rüzgar esmektedir. B1.6. BİYOGAZBİYOMAS: İlimizin kırsal kesimlerinde yaygın bir şekilde tezek kullanılmaktadır. B1.7. PETROL: İlimiz sınırlarında petrol rezervi bulunmamaktadır. Ancak, TPAO tarafından Nusaybin İlçesi kuzeyindeki dağlık bölgede sismik çalışmalarına başlanacaktır. B1.8.JEOTERMAL SAHALAR: İlimiz sınırları dahilinde jeotermal sahaları bulunmamaktadır. B2. FLORA FAUNA: B2.1. ORMANLAR: Mardin İli ormanlarının genel görünüşü aşağıdaki gibidir; Normal Baltalık : 11.104 Ha. Bozuk Baltalık : 102.238 Ha. Toplam Ormanlık Saha : 113.342 Ha. Açık Saha Toplam Genel Saha : 753.399 Ha. : 866.741 Ha. B2.2. ÇAYIR ve MERA: Toplam 866.741 Hektar olan İlimizde çayır ve meraların kapladığı alan 115.447 Hektardır. B2.3. SULAK ALANLAR: İlimizde Mevcut göletlerle ilgili bilgiler aşağıda tablo şeklinde verilmiştir; 22

B2.3. GÖLETLER İLÇELER GÖLET ADI NUSAYBİN MAZIDAĞI DERİK DERİK DERİK DERİK Çağ çağ Barajı Etibank Temizleme Göleti Şerifbaba Göleti Yıldız Göleti Künreş Göleti Dumluca Göleti B2.4. ENDEMİK BİTKİLER: ALANI(Da.) 130 160 540 719,5.. GÖLET AÇILIŞ TARİHİ 1968 1988 1988 1983 1995 1995 Kaynak : DSİ 1999 İlimizde bu konuda ayrıntılı bir bilgi elde edilmemiş olup, Siirt İli sınırlarında yayılış gösteren 10 adet lokal endemik bitkilerdir. Bunlar; 1Allium armenioides 2Allium wendelboanum 3Centaurea davisii Yabani Soğan Yabani Soğan Peygamber Çiçeği 4Cicer reticulatum Yabani Nohut 5Eremopoa mardinensis. 6Fumaria boissieri Şahtere 7İris nectarifera var. Mardinensis Süsen 8İris nectarifera var. Nectarifera Süsen 9İsatis mardinensis Çivit Otu 10Stachys baytopiorum Karabaş B2.5. FAUNA ve ENDEMİK HAYVANLAR: İlimiz faunası ile ilgili bilgiler Flora ve Fauna bölümünde verilmiştir. Endemik türlerle ilgili bilgi elde edilememiştir. B2.6. MİLLİ PARKLAR, TABİAT PARKLARI, TABİAT ANITI VE TABİATI KORUMA ALANLARI: İlimizde Milli Parklar, Tabiatı Koruma Alanları, Tabiat Parkları gibi koruma alanları bulunmamaktadır. B3. TOPRAK B3.1. ALÜVYAL TOPRAKLAR: 23

Bu topraklar akarsular tarafından taşınıp depolanan materyaller üzerinde oluşan genç topraklardır. Mineral bileşimleri akarsu havzasının titolojik bileşimi ile jeolojik periyotlarda yer alan toprak gelişimi sırasındaki erozyon ve birikme devirlerine bağlı olup, heterojendir. Profillerinde horizonlaşma hiç yok ya da çok az belirgindir. Buna karşılık değişik özellikte katlar görülüp, çoğu yukarı arazilerden yıkanan kireççe zengin topraklardır. Toprak yüzeyi nemli ve organik maddece zengindir. İyi bir drenaj olduğundan yüzey hatları çabuk kurur. Üzerlerindeki bitki örtüsü iklime bağlıdır. Bulundukları iklime uyabilen her türlü kültür bitkisinin yetiştirilmesine elverişli ve üretken topraklardır. B3.2. KOLÜVYAL TOPRAKLAR: Genellikle dik eğimlerin eteklerinde ve vadi ağızlarında yer alırlar. Yer çekimi, toprak kayması, yüzey akışı ve yan derelerle taşınarak biriken materyaller üzerinde oluşmuş genç topraklardır. Ayrıca, bakımından daha çok çevredeki yukarı arazi topraklarına benzerlersede de ana materyalde dereceleme ya hiç yok ya da yetersizdir. Profilde yağışın veya yüzey akışının yoğunluğuna ve eğim derecesine göre değişik parça büyüklüğünü içeren katlar görülür. Bu katlar alüvyal topraklarda görüldüğü gibi birbirine paralel durumunda olmayıp düzensizdir. Dik eğimliler ve ağızlarında bulunanlar çoğunlukla az topraklı olup, Kabataş ve molozları içerirler. Yüzey akış hızının azaldığı oranda parçaların çapları küçülür. Eğimin çok azaldığı yerlerde parçacıklardaki küçülme alüvyon parçaları düzeyine geldiğinden bu gibi yerlerde kolüvyal topraklar geçişli olarak alüvyal topraklara karışır. Bunlarda eğim tek tip olup, materyalin geldiği yöne doğru artmaktadır. Arasıra taşkına maruz kalırlarsa da eğim ve bünye nedeniyle drenajları iyidir. Tuzluluk ve sodiklik gibi sorunları bulunmamaktadır. B3.3. KAHVERENGİ ORMAN TOPRAKLARI: Kahverengi Orman Toprakları kireççe zengin ana madde üzerinde oluşur. Bu toprakların profilleri A(B)C şeklinde olup, horizonlar birbirine tedricen geçiş yapar. A horizonu çok gelişmiş veya granüler bir yapıya sahiptir. Reaksiyonu genellikle kalevi bazen de nötrdür. B horizonunun rengi açık kahverengi ile kırmızı arasında değişir. Reaksiyonu A horizonundaki gibidir. Yapı granüler veya yuvarlak köşeli bloktur. Çok az miktarda kil birikmesi olabilir. Horizonun aşapı kısımlarında Ca Co bulunur. Kahverengi Orman Toprakları genellikle geniş yapraklı orman örtüsü altında oluşur. Bunlarda etkili olan toprak oluşum işlemleri kalsifikasyon ve biraz da 24

podzollaşmadır. Drenajları iyidir. Çoğunlukla orman veya otlak olarak kullanılırlar. Tarıma alınmış alanların verimleri iyidir. B3.4. KİREÇSİZ KAHVERENGİ ORMAN TOPRAKLARI: A(B)C Profilli topraklardır. A Horizonu iyi oluşmuş gözenekli bir yapısı vardır. (B) horizonu zayıf oluşmuştur. Kahverengi veya koyu kahverengi, granürler veya yuvarlak köşeli blok yapıdadır. (B) horizonunda kil birikimi yok veya çok azdır. Horizon sınırları geçişli ve tedricidir. Kireçsiz kahverengi orman toprakları genellikle yaprağını döken orman örtüsü altında oluşur. B3.5. KAHVERENGİ TOPRAKLAR: Çeşitli ana maddelerden oluşan ABC Profilli topraklardır. Oluşumlarında kalsifikasyon rol oynar. Bu işlem sonucu profillerinden çok miktarda kalsiyum bulunur. Erozyona uğrayanlarında A ve C horizonları görülür. Doğal drenajları iyidir. Al horizonu kahverengi veya girimsi kahverengi 1015 cm, kalınlığında ve granüler yapıdadır. Organik madde içeriği ortadadır. Reaksiyonu nötr ve kalevidir. B horizonu açık kahverengiden koyu kahverengiye değişir. Kaba yuvarlak köşeli blok yapıdadır. Bu horizon tedrici olarak soluk kahverengi veya grimsi çok kireçli ana maddeye geçiş yapar. Kahverengi topraklarda bütün profil kireçlidir. B horizonunun altında beyazımsı ve çoğunlukla sertleşmiş kireç birikme katı yer alır. Bunun altında bir jips birikme katı vardır. Bu topraklar yazın uzun periyotlar kuru kalır ve bu periyotlarda kimyasal ve biyolojik etkinlikler yavaştır. B3.6. KİREÇSİZ KAHVERENGİ TOPRAKLAR: A(B)C profilli topraklardır. A horizonu kahverengi, kırmızımsı kahverengi, grimsi kahverengi, yumuşak kıvamda veya biraz sıkıdır. B horizonu daha ağır bünyeli, daha sert kahverengi veya kırmızımsı kahverengidir. B horizonunun normal olarak kireci yıkanmıştır. Fakat nötr veya kalevidir. A dan B ye geçiş tedricidir. 25

Kireçsiz kahverengi topraklar sit ana madde üzerinde olduğu kadar kireç taşı üzerinde de oluşabilir. Doğal bitki örtüsü çalı ve otlar ile yaprağını döken ormandır. Doğal drenajları iyidir. B3.7. KIRMIZIMSI KAHVERENGİ TOPRAKLAR: Solunum rengi hariç, hemen hemen diğer bütün özellikleri kahverengi toprakların aynı veya benzeridir. A horizonu tipik olarak kırmızımsı kahverengi veya kırmızı olup, yumuşak kıvamdadır. B horizonu kırmızı veya kırmızımsı kahverengi, daha ağır bünyeli ve oldukça sıkıdır. B horizonunun atında kalsiyum karbonat birikme horizonu bulunur. Beyazımsı renkli olan bu horizon yumuşak veya çimentolaşmış olabilir. Kırmızımsı kahverengi topraklar çeşitli ana maddeler üzerinde oluşur. Doğal bitki örtüsü uzunca otlar veya çalılardır. Doğal drenajları iyidir. B3.8. BAZALTİK TOPRAKLAR: Bu toprakların özellikleri bir dereceye kadar benzer iklim koşullarında kireç taşı üzerinde oluşmuş topraklarınkine benzemektedir. Bu topraklar genellikle orta ve derin veya sığdır. Ağır killi topraklardır. Profilleri iyi gelişmemiştir. A horizonunun yapısı granürlerden bloka kadar değişir. B horizonu genellikle daha ağır bünyeli ve blok yapılıdır. Bazalit topraklarda genellikle kireç bulunmaz, reaksiyon nötr ile orta kalevi arasında değişmektedir. Fiziksel özellikleri kötü olduğundan verimleri düşüktür. B3.9. ÇIPLAK KAYA ve MOLOZLAR: Üzerinde toprak örtüsü bulunmayan parçalanmamış veya kısmen parçalanmış sert kaya ve taşlarla kaplı sahalardır. Genellikle bitki örtüsünden yoksundurlar. Bazen arasında toprak bulunan kaya çatlaklarında veya topraklı küçük cephelerde yetişen çok seyrek orman ağaçları çalı ve otlar bulunabilir. B3.10. IRMAK TAŞKIN YATAKLARI: 26

Akarsuların normal yatakları dışında feyezan halinde iken yayıldıkları alanlardır. Denelikle kumlu, çakıllı ve molozlu malzeme ile kaplıdırlar. Taşkın suları ile sık sık yıkanmaya maruz kaldıklarından toprak materyali ihtiva etmezler ve bu nedenle arazi tipi olarak nitelendirilirler. Tarıma elverişli olmadıkları gibi üzerinde doğal bitki örtüsü de yoktur. Büyük Toprak Gruplarının İlçelere Göre Dağılımı Aşağıda Çıkarılmıştır; Büyük Toprak Gruplarının İlçelere Göre Dağılımı (Ha.) Tablo : B3.10 Büyük Toprak Grubu Alüvyal Topraklar Kalüvyal Topraklar Kahverengi Orman Toprakları Kireçsiz Kahverengi Orm. Topr. Kırmızı Kahverengi Topraklar Bazaltik Toptaklar Irmak Taşkın Yatakları Çıplak Kaya İ L Ç E L E R Merkez Derik Kızıltepe Mazıdağı Midyat Nusaybin Ömerli Savur TOP. 1.131 52 19.76 2.362 4.091 2 4.521 3.012 3.945 19.866 3.881 3.06 5.88 43.377 54.902 28.313 3.348 37.602 79.803 52.309 4.208 50.793 316.27 8 1.325 1.085 2.689 23.238 28.337 36.262 63.631 106.78 1 14.956 49.566 52.133 728 3.285 367.34 2 42.962 42.967 18 18 ve Molozları 6.190 2.233 2.486 1.927 6.336 3.774 230 1.768 24.944 Su Yüzeyi 10 10 Yerleşim 539 138 637 138 343 63 35 1.893 TOPLAM 104.87 0 138.36 7 123.95 3 82.328 156.00 8 112.10 7 8.293 103.33 1 Kaynak : Orman İşletme Müdürlüğü 2000 829.25 7 B4. SU KAYNAKLARI B4.1. İÇME SUYU KAYNAKLARI VE BARAJLARI: 27

Nusaybin İlçesi Çağ çağ Suyu üzerinde kurulan Çağ çağ Barajı İlimizde yapılan ilk yapay su birikintisidir. Nusaybin İlçesine yaklaşık 30 Km lik bir alanda yöre halkının rağbet ettiği bir mesire alanı oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra Regülatür Piknik Sahası mevcut olup, yaklaşık 130 Dekarlık bir alandır. Bu Piknik Sahası Nusaybin halkının sıcak geçen yaz aylarında dinlendikleri alanlardan bir tanesini oluşturmaktadır. Nusaybin İlçesinin can damarını oluşturan Çağ çağ barajı içme suyu, tarım sulaması ve enerji üretiminde kullanılmaktadır. Ayrıca, İlimizde Mazıdağı İlçesinde Etibank Temizlik Göleti bulunmakta olup, 160 Dekarlık bir alana sahiptir. Bunun yanı sıra Derik İlçesinde Şerif Baba Göleti (540 Da.), Yıldız Göleti (719 Da.), Künreş Göleti ve Dumluca Göletleri bulunmaktadır. B4.2. YER ALTI SU KAYNAKLARI : İlimiz Kızıltepe İlçesinin kuzey ve kuzeybatısında 3.000 dekarlık bir alanda yer altı suyu rezervi bulunmuş olup, bu suyun toplam rezervi 13x10 6 m 3 /yıl olarak saptanmıştır. Bu yer altı suyu havzasında açılan yaklaşık 1.500 adet derin kuyu ile tarım arazileri sulaması ve içme suyu olarak kullanılmaktadır. Söz konusu yer altı suyu Kızıltepe Ovasında sığ derinlikler halinde olup, su yüzeylerinin rejimi tamamen yerel özelliklere bağlıdır. Yer altı suyun beslenmesi genellikle yağıştan ve yüzeysel akıştan yer altına sızma ile, boşalım ise kaynaklar, yüzeysel su akışı besleme ve yapay çekim ile oluşmaktadır. B4.3. AKARSULAR : İlimizin en önemli akarsuyu Çağ çağ Deresidir. Çağ çağ Deresi Nusaybin İlçemizin sınırlarında olup, Karasu ile Beyazsu adındaki iki koldan oluşmaktadır. Karasu (Mahsari Deresi) kolu Tahtakeraş dağlarının eteklerinde Hırbeşimrik, Maserti, Görik Köylerinin etrafındaki küçük dereciklerin birleşmesiyle meydana gelir. Güney Doğuya doğru akarak Sakecli, Mikri ve Havadin Köylerinin batısından geçerek Zevaran sırtları mevkiinde Beyazsu (Bismar) ile birleşir. Karasu Kolu Beyazsu kavşağına kadar sarfiyatı 2,4 3,0 m 3 /sn oranında değişen menbalarla beslenir. Beyazsu Kolu Tefi köyü sırtlarından Batuş ve Haldah köylerinin küçük dereciklerin birleşmesiyle meydana gelir. Güneydoğuya doğru akarak sarfiyatı 56 m3 /sn civarından olan Beyazsu pınarları ile beslenir ve Güney ve Batıya doğru yönelerek Karasu ile birleşir. 28

Karasu ile Beyazsu birleştikten sonra Çağ çağ (Bunizra Çayı) adı altında güneye doğru dar bir vadi içinde akarak Gürün Köyü civarında 1968 yılında faaliyete geçen Çağ çağ Hidroelektrik Santralinde enerji oluşturduktan sonra sağ ve sol ana kanallarla Nusaybin Ovası nın 6.900 Hektarlık alanının sulamasını sağlamaktadır. Çağ çağ Suyu Güneye doğru akışına devam ederek Nusaybin Ovasını katettikten sonra Nusaybin İlçesi nin batısından Türkiye Topraklarını terk eder. Çağ çağ Suyu Türkiye Topraklarını terk ettikten sonra sağ ve solundan ufak kollar alarak güneyde Hasseç mevkiinde Ceylanpınar İlçesi civarında başlayan Habur Kolu ile birleşir ve Habur adı ile Deyrizoz Kasabası nın güneyinde Fırat Nehrine Katılmaktadır. Nusaybin Çağ çağ Suyu minimum 8 m 3 /Sn, maksimum kapasite 12 m 3 /Sn olarak kabul edilmektedir. İstikrarlı bir sudur. Nisan ayından itibaren Mayıs ayı sonuna kadar artmaya devam eder. Haziran ayından itibaren azalmaya başlar. Ağustos ayında minimum sarfiyata düşer. Yağışlara bağlı olarak Ocak ayından itibaren artmaya başlar. Suyun kalitesi C 2 S 1 dir. Nusaybin Çağ çağ Deresinin kat ettiği dar vadi Nusaybin e yaklaşık 30 Km lik bir alanda yöre halkının rağbet ettiği bir mesire alanı oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra Regülatör Piknik Sahası mevcut olup, yaklaşık 130 dekarlık bir alandır. Bu Piknik Sahası Nusaybin Halkı nın sıcak geçen yaz aylarında dinlendikleri alanlardan bir tanesini oluşturmaktadır. Nusaybin İlçesi nin can damarını oluşturan Çağ çağ Suyu, sulama ve içme suyu dışında aynı zamanda enerji üretiminde de kullanılmaktadır. Bu nedenle 1968 yılında işletmeye açılan Nusaybin Çağ çağ Hidroelektrik Santrali nin su kaynağını oluşturmaktadır. Santral 3 üniteden oluşmaktadır. Her ünite 4.8 MW gücünde olup, tesisin kurulu gücü 3x4.8 = 14.40 MW tır. Ortalama yıllık üretimi ilk başlarda 42 GWh olmakla beraber suyun durumuna göre azalmaktadır. Şu anda 1999 yılı üretimi 32 GWh düzeyindedir. Santral ilk inşa edildiği yıllarda nüfusa bağlı olarak Nusaybin ve çevresine yeterli gelmekle beraber şu anda artan nüfus ve enerji ihtiyacını karşılayamayarak sadece Nusaybin İlçesi nin çok az bir kısmının enerji ihtiyacını karşılayabilmektedir. B4.4. GÖLLER : İlimizde doğal göl bulunmamaktadır. Fakat akarsuların üzerinde yapılmış bir baraj ile 4 adet gölet bulunmaktadır. 29