Elektrik Mühendisliği Elektrik Makinaları Güç Sistemleri (Elektrik Tesisleri) Kontrol Sistemleri

Benzer belgeler
HABERLEŞMENIN AMACI. Haberleşme sistemleri istenilen haberleşme türüne göre tasarlanır.

BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR

İletişim Ağları Communication Networks

Mobil ve Kablosuz Ağlar (Mobile and Wireless Networks)

Data Communications. Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü. 3. Veri ve Sinyaller

EEM HABERLEŞME TEORİSİ NİĞDE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

KABLOSUZ İLETİŞİM

EET349 Analog Haberleşme Güz Dönemi. Yrd. Doç. Dr. Furkan Akar

Mobil ve Kablosuz Ağlar (Mobile and Wireless Networks)

ANALOG HABERLEŞME (GM)

Data Communications. Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü. 5. Analog veri iletimi

Taşıyıcı İşaret (carrier) Mesajın Değerlendirilmesi. Mesaj (Bilgi) Kaynağı. Alıcı. Demodulasyon. Verici. Modulasyon. Mesaj İşareti

EEM 202 DENEY 9 Ad&Soyad: No: RC DEVRELERİ-II DEĞİŞKEN BİR FREKANSTA RC DEVRELERİ (FİLTRELER)

ANALOG FİLTRELEME DENEYİ

EEM HABERLEŞME TEORİSİ NİĞDE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

Şeklinde ifade edilir. Çift yan bant modülasyonlu işaret ise aşağıdaki biçimdedir. ile çarpılırsa frekans alanında bu sinyal w o kadar kayar.

EEM HABERLEŞME TEORİSİ NİĞDE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

5. Elektriksel Büyüklüklerin Ölçülebilen Değerleri

1. LİNEER PCM KODLAMA

DENEY 3. Tek Yan Bant Modülasyonu

NİĞDE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

Veri İletimi. Toto, artık Kansas da olmadığımız yönünde bir hissim var. Judy Garland (The Wizard of Oz)

ANALOG İLETİŞİM SİSTEMLERİNDE İLETİM KAYIPLARI

DENEY FÖYÜ 4: Alternatif Akım ve Osiloskop

ELK 318 İLETİŞİM KURAMI-II

Direnç(330Ω), bobin(1mh), sığa(100nf), fonksiyon generatör, multimetre, breadboard, osiloskop. Teorik Bilgi

DENEY 3: DTMF İŞARETLERİN ÜRETİLMESİ VE ALGILANMASI

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Power Electronic Circuits (Güç Elektroniği Devreleri)

BM 403 Veri İletişimi

6. DENEY Alternatif Akım Kaynağı ve Osiloskop Cihazlarının Kullanımı

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TEMEL HABERLEŞME SİSTEMLERİ TEORİK VE UYGULAMA LABORATUVARI 3.

ANALOG MODÜLASYON BENZETİMİ

1. Darbe Genlik Modülasyonunu anlar ve bunun uygulamasını

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TEMEL HABERLEŞME SİSTEMLERİ TEORİK VE UYGULAMA LABORATUVARI 1.

DENEY 5: GENLİK KAYDIRMALI ANAHTARLAMA (ASK) TEMELLERİNİN İNCELENMESİ

ZAMAN PAYLAŞIMLI ÇOKLAMA

ANALOG HABERLEŞME Alper

MİKROİŞLEMCİ İLE A/D DÖNÜŞÜMÜ

DENEY 8: SAYISAL MODÜLASYON VE DEMODÜLASYON

EEM HABERLEŞME TEORİSİ NİĞDE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

Data Communications. Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü. 4. Sayısal veri iletimi

HAFTA 11: ÖRNEKLEME TEOREMİ SAMPLING THEOREM. İçindekiler

ELK273 Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinin Temelleri Ders 8- AC Devreler. Yard.Doç.Dr. Ahmet Özkurt.

KABLOSUZ İLETİŞİM

Bu ders boyunca, ilk önce sayısal kontrol sistemlerinin temellerini tanıtıp, daha sonra birkaç temel pratik uygulamasından bahsedeceğiz.

Sürekli-zaman İşaretlerin Ayrık İşlenmesi

1. DARBE MODÜLASYONLARI

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TEMEL HABERLEŞME SİSTEMLERİ TEORİK VE UYGULAMA LABORATUVARI 2.

Sayısal İşaret İşleme Dersi Laboratuvarı

ANALOG ELEKTRONİK - II. Opampla gerçekleştirilen bir türev alıcı (differantiator) çalışmasını ve özellikleri incelenecektir.

BÖLÜM 6 STEREO VERİCİ VE ALICILAR. 6.1 Stereo Sinyal Kodlama/Kod Çözme Teknikleri ANALOG HABERLEŞME

Bölüm 14 FSK Demodülatörleri

Bölüm 13 FSK Modülatörleri.

DENEY NO : 4 DENEY ADI : Darbe Genişlik Demodülatörleri

DENEY 7 Pasif Elektronik Filtreler: Direnç-Kondansatör (RC) ve Direnç-Bobin (RL) Devreleri

ELEKTRİK MOTOR SÜRÜCÜLERİ: PWM AC KIYICILAR

ANALOG İLETİŞİM. 3. Kanal ayrımı sağlar. Yani modülasyon sayesinde aynı iletim hattında birden çok bilgi yollama olanağı sağlar.

KURANPORTÖR SİSTEMİ MEHMET ŞENLENMİŞ ELEKTRONİK BAŞ MÜHENDİSİ

4.1 FM ve FzM İŞARETLERİN GÖSTERİMİ

Sayısal Filtre Tasarımı

Doç. Dr. İbrahim Altunbaş Araş. Gör. Hacı İlhan TEL 351 ANALOG HABERLEŞME Final Sınavı

İletişim Ağları Communication Networks

ELH 203 Telefon İletim ve Anahtarlama Sistemleri 3. HABERLEŞME SİSTEMLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR-3

DENEY NO : 6 DENEY ADI

EEM HABERLEŞME TEORİSİ NİĞDE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

Anahtarlama Modlu DA-AA Evirici

Şekil 3-1 Ses ve PWM işaretleri arasındaki ilişki

FAZ KİLİTLEMELİ ÇEVRİM (PLL)

İMGE İŞLEME Ders-9. İmge Sıkıştırma. Dersin web sayfası: (Yrd. Doç. Dr. M.

İşaretler ve İşaret İşleme

VERĠ HABERLEġMESĠ OSI REFERANS MODELĠ

Güç elektroniği elektrik mühendisliğinde enerji ve elektronik bilim dalları arasında bir bilim dalıdır.

ELK 318 İLETİŞİM KURAMI-II

1.GÜÇ HATLARINDA HABERLEŞME NEDİR?

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ

Fatih Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü EEM 316 Haberleşme I LAB SINAVI DARBE GENLİK MODÜLASYONU (PWM)

Deney 5 : Ayrık Filtre Tasarımı. Prof. Dr. Aydın Akan Bahattin Karakaya Umut Gündoğdu Yeşim Hekim Tanç

KABLOSUZ İLETİŞİM

Sürekli Dalga (cw) ve frekans modülasyonlu sürekli dalga (FM-CW) radarları

TRANSİSTÖRLÜ YÜKSELTEÇLERDE GERİBESLEME

ELEKTROMANYETİK DALGA TEORİSİ DERS - 5

DENEY 2: ALTERNATİF AKIM DEVRELERİNDE KONDANSATÖR VE BOBİN DAVRANIŞININ İNCELENMESİ

Sakarya Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

ALTERNATİF AKIMIN TEMEL ESASLARI

ÇEŞİTLİ ERBİYUM KATKILI FİBER YÜKSELTEÇ KONFİGÜRASYONLARI İÇİN KAZANÇ VE GÜRÜLTÜ FAKTÖRÜNÜN İNCELENMESİ

Optik Filtrelerde Performans Analizi Performance Analysis of the Optical Filters

Cihazın Bulunduğu Yer: Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü B-Blok, Enerji Verimliliği Laboratuvarı

Zaman Bölüşümlü Çoklu Erişim (TDMA)

KISIM 1 ELEKTRONİK DEVRELER (ANALİZ TASARIM - PROBLEM)

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 9. BÖLÜM ANALOG SİSTEMLER

TANIMLAYICI İSTATİSTİKLER

ADC Devrelerinde Pratik Düşünceler

BÖLÜM 3 FREKANS MODÜLASYONU

ZAMAN VE FREKANS DOMENLERİNDE ÖRNEKLEME

DENEY NO:1 SAYISAL MODÜLASYON VE DEMODÜLASYON

ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İLETİŞİM ve İLETİŞİM TEKNİĞİ DERSİ LABORATUARI

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ELEKTRONİK LABORATUVARI-II DENEY RAPORU AKTİF FİLTRELER

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 1. Hafta Ses ve Gürültü ile İlgili Temel Kavramlar

ELH 203 Telefon İletim ve Anahtarlama Sistemleri 4. HABERLEŞME SİSTEMLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR-4

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ELEKTRONİK LABORATUVARI-II DENEY RAPORU

Transkript:

Elektrik Mühendisliği Elektrik Makinaları Güç Sistemleri (Elektrik Tesisleri) Kontrol Sistemleri Elektronik Mühendisliği Devreler ve Sistemler Haberleşme Sistemleri Elektromanyetik Alanlar ve Mikrodalga Tekniği Elektronik(Yarıiletken Teknolojisi, Analog-Sayısal Elektronik, Lazer Elektroniği, Güç Elektroniği vs.) HABERLEŞME SİSTEMLERİ 1

Bu dersin içeriğine ilişkin bilginin önemli bir kısmı, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliğine Giriş, Avni Morgül, 2010 kitabından derlenmiştir. HABERLEŞME SİSTEMLERİ 2

HABERLEŞME SİSTEMLERİ Bir bilgiyi bir noktadan başka bir noktaya taşıyan sistemlere Haberleşme Sistemleri (Telekomünikasyon Sistemleri, İletişim Sistemleri) denir. Haberleşme, insanoğlunun hatta bitkiler de dahil olmak üzere bütün canlıların temel ihtiyaçlarından biridir. Uzak mesafelerden haberleşmek için insanlar çok eski çağlardan beri değişik yöntemler geliştirmişlerdir. Duman ve ışıkla haberleşme, posta güvercinleri, ulaklar bunlardan bazılarıdır. Bu derste sadece elektriksel ve elektronik haberleşme sistemleri incelenecektir. 3

Elektriksel haberleşme sistemleri ilk kez, 1837 yılında Samuel Morse tarafından icat edilen mors alfabesi kullanan telgraf sistemlerinin kurulmasıyla başlamıştır. Mors Alfabesi, kısa ve uzun sinyaller kullanılarak iletişimi sağlayan bir sistemdir. Mors Alfabesinde bir uzun ve bir kısa sinyal kullanılarak her harfe, her rakama ve noktalama işaretlerine karşılık gelen gruplar oluşturulmuştur. 4

5

1876 yılında ise Alexander Graham Bell ilk telefon haberleşmesini gerçekleştirmiştir. (Antonio Meucci nin Bell den bir sene önce fiziksel hatlar üzerinden uzağa ses aktarmayı başardığı, patent başvurusu yaptığı, ancak parasızlıktan başvurunun tamamlanamadığı iddia edilir.) HABERLEŞME SİSTEMLERİ, Kaynak: A. Morgül, 2010, bobiler.org. 6

1895 yılında Marconi ve Popov, ilk telsiz haberleşme sistemini geliştirdiler. Elektronik haberleşme dönemi ise, 20. yüzyılın başında ilk elektron tüpünün Lee De Forest tarafından keşfi ile başladı. Elektriksel haberleşme sistemleri telli ve telsiz olmak üzere ikiye ayrılır. Telli sistemlerde elektriksel işaret bir iletken üzerinden karşı tarafa ulaştırılır. Telsiz haberleşme sistemlerinde ise elektromanyetik alanlar bir taşıyıcı görevi görür. 7

Haberleşme sistemlerinin temellerine geçmeden önce, bu ders boyunca sık sık duyacağınız bir kavram üzerinde duralım: İşaret (Sinyal)! Haberleşme sistemlerinde bilgi taşıyabilen fiziksel büyüklüklere sinyal ya da işaret denir. Elektronik haberleşme sistemlerinde işaretler gerilim, akım veya elektromanyetik alan olabilir. 8

Sinyaller, analog ve sayısal (dijital) şeklinde sınıflandırılırlar. Analog işaretler sürekli işaretlerdir ve herhangi bir değer alabilirler. Sayısal işaretler ise belirli bazı ayrık değerler alırlar. 9

İşaretlerin Frekans Bileşenleri: Fourier Dönüşümü Elektriksel işaretler genellikle zamanla değişen işaretlerdir. Bunlar zaman içinde tekrarlanan (periyodik) ve biçimi devamlı değişen (periyodik olmayan) işaretler olarak ikiye ayrılırlar. Bazı periyodik işaretler: Sinüs Kare Dalga Üçgen Dalga Testere Dişi 10

Bazı periyodik olmayan işaretler: 11

Her ne kadar sinyalleri periyodik ve periyodik olmayan (aperiyodik) diye sınıflandırmış olsak da, 19. yüzyılın başında Jean-Baptiste Joseph Fourier, bilim dünyasına çok önemli ve kullanışlı bir teorem hediye etmiş ve evrendeki gizli bir sırrı ortaya çıkarmıştır: Dalga şekli ne olursa olsun (periyodik ya da değil), tüm sinyaller, frekansları farklı sinüsoidal sinyallerin toplamı şeklinde ifade edilebilir! 12

Zamanla değişen ve frekansı f olan herhangi bir x(t) periyodik sinyalini düşünelim. Bu x(t) sinyali şu şekilde, değişik frekanslı sinüsoidal sinyallerin toplamı şeklinde yazılabilir: A ( ) 0 cos 2 sin 2 n n 2 x t A nft B nft n1 Burada A n ve B n Fourier Katsayıları olarak adlandırılır. f ise orijinal işaretin frekansıdır. Bu eşitlikteki (nf) frekanslı sinüsoidal bileşenlere işaretin harmonik leri denir. Buradaki A n ve B n katsayıları şu şekilde hesaplanır: T 2 An x( t)cos2 nftdt n 0 T 0 T 2 Bn x( t)sin 2 nftdt n 0 T 0 13

Ör: Şekilde gösterilen kare dalganın Fourier serisini bulunuz. Genlik (V) C: Bu kare dalganın periyodu: 1 ms 1 frekansı : 1000 Hz Bu durumda Fourier katsayıları şu şekilde hesaplanır: 0.5 1 Zaman (ms) T/2 T 2 2 T A0 1cos0 dt + 0cos(0) dt 1 T T 2 0 T /2 T /2 2 1 An 1cos2nftdt sin(2 n) 0 T n 0 T /2 0 n çift ise 2 1 Bn 1sin 2nftdt 1 cos( n) 2 T n 0 n tek ise n 14

Fourier katsayıları hesaplanırsa: n=0 için A 0 =0 ve n in tüm değerleri için A n =0 olur. B n hesaplanırsa, sadece tek harmonikler için (n in tek değerleri için) B n in sıfırdan farklı olduğu görülür. B 1 =0.64, B 3 =0.21, B 5 =0.13, B 7 =0.09, olur. Bu durumda kare dalga; v( t) 0.5 0.64sin(2 1000 t) 0.21sin(2 3000 t) 0.13sin(2 5000 t)... biçiminde devam eden bir seri halinde ifade edilebilir. Sınırlı sayıda bileşen alındığında elde edilecek dalga şekilleri aşağıda gösterilmiştir. Bileşen sayısı arttıkça elde edilen dalga şekli ideal kare dalgaya yaklaşır. 15

Fiziksel dünyada harmoniklerin sayısı sonsuz yapılamaz. Pratikte belli bir frekansın üstündeki bileşenlerin genlikleri çok küçük olduğundan ihmal edilerek sıfır kabul edilir. Bu frekansa, işaretin en yüksek frekanslı bileşeni denir. Bir işaretin en yüksek frekanslı bileşeni ile en alçak frekanslı bileşeni arasındaki farka da frekans bant genişliği (bandwidth, B) adı verilir. Frekans Bant Genişliği B = f max - f min B : Frekans bant genişliği [Hz] f max : En yüksek frekans [Hz] f min : En alçak frekans [Hz] Örnek olarak insan kulağının duyduğu sesleri alırsak, en alçak frekans 20 Hz, en yüksek frekans 20 khz dir. Bu durumda duyduğumuz seslerin frekans bant genişliği B = 20000 20 = 19980 Hz olur. 17

Elektriksel işaretlerin zaman uzayında değişimleri osiloskop, frekans uzayındaki değişimleri, yani frekans tayfları (spektrumları) da spektrum analizörü adı verilen cihazlarla izlenip ölçülebilir.

İşaret Seviyeleri: Haberleşme sistemlerindeki işaretlerin seviyeleri akım, gerilim veya güç birimleri ile ölçülür. Ancak bu farklı birimler kullanıldığında işaretlerin karşılaştırılması zor olduğu gibi, çok büyük ya da çok küçük değerler söz konusu olduğunda, çok fazla rakamlı (basamaklı) sayıların kullanılması gerekebilir. Bu zorlukları aşmak için, haberleşme sistemlerinde işaretlerin seviyeleri bağıl ve logaritmik bir birim olan desibel (db) birimi ile ölçülür. Bağıl İşaret Seviyesi : S P 10log10 P0 S : İşaret Seviyesi[dB] P : İşaretin Gücü [W] N : Referans Güç [W] Bir işaretin desibel cinsinden değerini bulmak için işaret gücü bir referans değere bölünerek 10 tabanına göre logaritması alınır ve 10 ile çarpılır.

Eğer işaretin birimi güç (Watt) olarak değil de gerilim (Volt) ve akım (Amper) olarak verilirse, formülde küçük bir değişiklik yapılarak 10 yerine 20 ile çarpılır. Bağıl İşaret Seviyesi S V 20log10 V0 : S : İşaret Seviyesi[dB] P : İşaretin Gerilim Seviyesi [V] N : Referans Gerilim [V] Bağıl İşaret Seviyesi S I 20log10 I0 : S : İşaret Seviyesi[dB] P : İşaretin Akım Seviyesi [A] N : Referans Akım [A]

Sayısal (Dijital) İşaretler: Bugün elektronik sistemlerin büyük çoğunluğu sayısal olarak çalışmaktadır, zira sayısal sistemler daha güvenlidir, dış etkilerden daha az etkilenirler, sinyal kalitesi daha yüksektir. Fakat doğal olarak üretilen işaretler (ses, görüntü vs.) genellikle zamanda süreklidir (analogdur). Sayısal sistemlerin avantajlarından yararlanabilmek için yapılacak ilk iş, bu analog işaretlerin sayısal işaretlere dönüştürülmesidir. Bunun için aşağıda blok şeması verilen Analog/Sayısal Dönüştürücüler kullanılır.

Analog/Sayısal dönüştürme işlemi üç aşamada yapılır: Önce analog sinyal bir alçak geçiren filtreden geçirilerek, gereksiz olan yüksek frekans bileşenleri atılır. İkinci aşamada belli zaman aralıklarında işaretten örnekler alınır, bu işleme örnekleme denilir. Sonra bu örneklerin her biri ikili (binary) sayı sisteminde kodlanır. Böylece 0 ve 1 dizilerinden oluşan sayısal işaret elde edilmiş olur.

Eğer örnekleme frekansı, giriş işaretinin en yüksek frekanslı bileşeninin frekansının iki katından büyükse, orijinal analog işaret, elde edilen sayısal işaretten tekrar üretilebilir. Bu kritere Nyquist kriteri denir. Nyquist Kriteri : f s 2 f max f s : Örnekleme frekansı [Hz] f max : Analog işaretin en yüksek frekanslı bileşeninin frekansı [Hz] Nyquist kriteri sağlanmazsa, yani örnekleme sıklığı yeterince yüksek değilse, elde edilen sayısal sinyalden, orijinal analog sinyal tekrar üretilemez.

Elektriksel Filtreler (Süzgeçler) Haberleşme sistemlerinin en çok kullanılan ve vazgeçilmez ögelerinden biri de filtrelerdir. Filtreler, bir işaretteki gürültüleri ve istenmeyen bileşenleri süzerek ayıklamak için kullanılır. İdeal bir süzgeç (filtre) devresi, bir işaretin istenen frekanstaki bileşenlerini geçirir, istenmeyen frekanstaki bileşenlerini ise durdurur. Fakat bu tür bir ideal filtre devresi fiziksel olarak gerçeklenemez. Gerçek filtreler, geçirdikleri frekanstaki bileşenleri az da olsa zayıflatırlar, durdurdukları frekanstaki bileşenleri ise tamamıyla silemezler. 25

Filtreler dört ana grupta toplanırlar: 1. Alçak Geçiren (Alçak frekansları geçirir, yüksek frekansları bastırır.) 2. Yüksek Geçiren (Yüksek frekansları geçirir, alçak frekansları bastırır.) 3. Bant Geçiren (Belli bir frekans bölgesini geçirir, diğerlerini bastırır.) 4. Bant Söndüren (Belli bir frekans bölgesinin bastırır, diğerlerini geçirir.) (Bu filtrelerin R, L ve C elemanları ile fiziksel olarak nasıl gerçeklenecekleri, bu kısa tanıtımın kapsamı dışındadır) 26

İşaret kavramına ilişkin bu temel bilgilerden sonra, artık haberleşme sistemlerinin detaylarından bahsedebiliriz. 27

Bir haberleşme sisteminin üç ana bileşeni vardır: Verici, Alıcı ve Kanal. Kanal, işaretlerin bir noktadan diğerine iletilmesi esnasında geçtiği yoldur. Bu yol bir iletken kablo, bir fiber-optik kablo veya uzay olabilir. İşaretler iletim kanalı boyunca zayıflar ve bozucu etkilere maruz kalır. Bu bozucu etkilerin en önemlisi gürültü dür. Gürültü (aklınıza gelen ilk anlamından farklı olarak) işarete karışan ve onun okunabilirliğini / işlenebilirliğini azaltan bozucu etkidir. Haberleşme sistemlerinde, iletilen işaretin kalitesi genellikle İşaret/Gürültü Oranı, İGO ile ölçülür. Literatürde bu oran İngilizce Signal-to-Noise Ratio, SNR kısaltması ile veya kısaca S/N şeklinde gösterilir ve şu şekilde hesaplanır: İGO SNR 10log10 S N SNR : İşaret/Gürültü Oranı [db] S : Sinyal Gücü [W] N : Gürültü Gücü [W] 28

İşaret/Gürültü Oranı ne kadar yüksekse, işaret kalitesi o kadar iyi demektir. Örnek olarak ses sinyallerinde 60 db, görüntü sinyallerinde ise 30 db işaret gürültü oranı yeterlidir. Verici giriş işaretini kuvvetlendirerek ve özel bazı işlemlerden (kodlama, modülasyon vs.) geçirerek kanala aktarmak, işaretin kanal boyunca en az bozularak iletilmesini sağlar. Alıcı ise kanaldan gelen işareti tekrar kuvvetlendirir, süzerek gürültüden arındırır ve gerekli kod çözme işlemini yaparak orijinal işareti elde eder. Bir haberleşme sisteminde iletilen bilginin miktarı, bit adı verilen veri birimi ile ölçülür. 29

HABERLEŞME SİSTEMLERİNİN ELEMANLARI Haberleşme sistemlerinin elemanlarına biraz daha yakından bakarsak, verci ve alıcının elektronik devrelerden oluştuğu görülür. Bunların tasarımı ve iyileştirilmesi mühendislerin görevidir. Buna karşılık kanal, işaretin iletildiği ortam olduğundan, kanalın parametreleri her zaman tasarımcı mühendis tarafından belirlenemeyebilir. Örnek olarak eğere ortam hava ise, bu ortamın sinyali zayıflatma miktarı, sinyale eklediği gürültü kontrol edilemez ve çoğu zaman değişkendir. Haberleşme sistem tasarımcısı, en kötü koşullarda bile sistemin çalışacağını garanti etmelidir. Ancak kablo ve fiber-optik kanallarının parametreleri oldukça sabittir ve tasarımcı tarafından belirlenebilir. Şimdi haberleşme sistemlerinin elemanlarına biraz daha detaylı bakalım: 30

KANAL Kanal, işaretlerin bir noktadan diğerine iletilmesi esnasında geçtiği yoldur. Bu yol bir iletken kablo, bir fiber-optik kablo veya uzay olabilir. Ne çeşit olursa olsun, kanalın işaret üzerinde yaptığı etkiler şu şekilde özetlenebilir: 1. İşareti zayıflatır 2. İşarete gürültü ve başka istenmeyen sinyaller ekler 3. İşareti geciktirir. İşaret gücünün kanal boyunca zayıflaması genellikle giriş gücünün çıkış gücüne oranı olarak tanımlanır ve genellikle logaritmik olarak desibel (db) cinsinden ölçülür: Kanal Zayıflatması : L P V 10 log10 PA L : Kanal Zayıflatması [db] P V : Verici çıkış gücü [W] P A : Alıcı giriş gücü [W] 31

Ör: Bir haberleşme sisteminde kanal zayıflatması 100 db ise, alıcıda 1 μw gücünde bir sinyal elde edebilmek için, verici gücü ne kadar olmalıdır? C: Kanal Zayıflatması : L V 10log10 PA 60 10 log P 110 V 10 6 P V 1 W P 32

VERİCİ Verici, giriş işaretini kanala en uygun hale getirmek (yani kanalda en az bozularak iletimini sağlamak) ve güçlendirmek için kullanılır. Bu iş için giriş işaretine aşağıdaki işlemleri uygular: 33

1. Giriş işaretini süzer. 2. İşareti kuvvetlendirir. 3. Gerekiyorsa, işaretin kanal boyunca mümkün olduğunca az bozulması için kipleme (modülasyon) yapar. Bu işlem için bir osilatöre ihtiyaç duyar. 4. Yüksek frekanslı işareti kuvvetlendirir ve işareti kanala uygular. 34

ALICI Alıcı, kanaldan gelen zayıflamış ve bozulmuş işaretten giriş işaretini tekrar elde etme görevi yapar. Bu iş için aşağıdaki işlemleri uygular: 1. Kanaldan gelen işaretini süzer. 2. İşareti kuvvetlendirir. 3. Gerekiyorsa, işaretin frekansını değiştirir. 4. Eğer işaret kiplenmişse, kip çözme (demodülasyon) yapar. 35

KİPLEME (MODÜLASYON) Haberleşme sistemlerinde genellikle işaretler, olduğu gibi (orijinal formunda) iletilmez. Çünkü bu durumda işaret çok çabuk zayıflar ve bozulur. İşareti, iletim kanalından en az etkilenecek şekilde kipleme (modülasyon) işlemi uygulanır. Kiplemeyi işareti, kanalın özelliklerine uydurma işlemi olarak da tanımlayabiliriz. Örnek olarak ses işaretini ele alalım. İki kişinin sesle doğrudan iletişim kurabilmesi için aralarındaki mesafenin en fazla birkaç on metre olması gerekir. Eğer tamamen sessiz bir ortamda, örneğin yüksek bir dağda bu mesafe birkaç yüz metreye çıkabilir. Buna karşılık kalabalık bir ortamda, örneğin bir partide ancak birkaç metre mesafeden iletişim kurulabilir. Ancak ses sinyali kipleme işlemi vasıtasıyla yüksek frekanslı bir taşıyıcı olarak elektromanyetik dalgaya bindirilirse yüzlerde hatta binlerce kilometre mesafeden iletişim kurulabilir. 36

Çok alçak frekanslı sinyallerin (örneğin ses) çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu olaya "kipleme" denir. Radyo ve televizyon yayınlarında sesin, radyo ve televizyon frekanslarıyla taşınması, kiplemenin iyi bir örneği ve uygulamasıdır. Kiplemenin tersine de kip çözümü denir. Kip çözümü, kiplenmiş ses ve taşıyıcı frekansın ayrıştırılmasıdır. 37

Taşıyıcı olarak genellikle sinüsoidal bir işaret kullanılır. Bu taşıyıcının parametrelerinden biri, gönderilmek istenen işaretin genliği ile orantılı olarak değiştirilir. Değiştirilen parametreye göre kiplemeye ad konulur. Sinüsoidal bir taşıyıcı gerilim, en genel halde aşağıdaki formda yazılabilir: v ( t) Acos 2 f t 0 0 A : Genlik f 0 : Taşıyıcı frekansı : Faz Bu ifadede A, f 0 ve olmak üzere, üç ana değiştirilebilir parametre vardır. Bu durumda üç temel kipleme yapılabilir: Genlik Kiplemesi (Amplitude Modulation) Frekans Kiplemesi (Frequency Modulation) Faz Kiplemesi (Phase Modulation) 38

a) Genlik Modülasyonu (Amplitude Modulation, A-M): Taşıyıcı sinyal genliğinin bilgi sinyalinin frekans ve genliğine bağlı olarak değiştirilmesidir. b) Frekans Modülasyonu (Frequency Modulation, F-M): Taşıyıcı sinyal frekansının, bilgi sinyalinin frekans ve genliğine bağlı olarak değiştirilmesidir. c) Faz Modülasyonu (Phase Modulation, P-M): Taşıyıcı sinyal fazının, bilgi sinyalinin frekans ve genliğine bağlı olarak değiştirilmesidir. 39

ÇOĞULLAMA (MULTIPLEXING) Haberleşme sistemlerinde her kullanıcıya ayrı bir kanal vermek genellikle mümkün olmaz. Çünkü kullanılabilecek kanal sayısı sınırlıdır. Bu durumda kanalın birden fazla kullanıcı tarafından paylaşılması gerekir. Bu işleme çoğullama (multiplexing) denir. Çoğullama üç farklı şekilde yapılabilir: Zaman Bölüşümlü Çoğullama Frekans Bölüşümlü Çoğullama Kod Bölüşümlü Çoğullama 40

Zaman Bölüşümlü Çoğullama: Zaman bölüşümlü çoğullama daha çok sayısal işaretler için kullanılır. Çoğullamanın uygulanması için her kullanıcının işaretinden çok kısa süreli örnekler alınır. Bu örnekler sırayla gönderilir. Birinci zaman diliminde ilk işaretin ilk örneği, ikinci zaman diliminde ikinci işaretin ilk örneği gönderilir ve bütün kullanıcılar bitene kadar bu şekilde devam edilir. 41

Bütün kullanıcıların ilk örnekleri gönderildikten sonra, tekrar her bir kullanıcının işaretinden ikinci örnekler alınır, gönderilir ve işlem bu şekilde sürer. Eğer Nyquist Kriteri ni sağlayacak kadar yeterince sık örnek alınmışsa ( f s > 2f max ) alıcı tarafta bu örnekler birleştirilerek orijinal işaretler elde edilir. 42

Eğer bir kanaldan n tane işaret aynı anda iletilecekse, ve bir işaret için örnekleme frekansı f s, örnekleme periyodu T s =1/f s ise, kanaldan iletilen toplam örnek sıklığı f ST =n f s ve her bir işarete ayrılan zaman dilimi T ST =T s /n olur. 43

Ör: Bir telefon hattından 5 abone yaralanacaktır. Telefon konuşmasında en yüksek frekanslı bileşen 3 khz ile sınırlandırılmıştır. Buna göre; a) Uygun örnekleme frekansı ve örnekleme periyodu ne olmalıdır? b) Toplam örnekleme periyodu içinde her bir aboneye ne kadar süre ayrılacaktır? c) Toplam 5 abone için kanaldan iletilen işaretin örnek sıklığı ne kadardır? C: a) Nyquist kuralına göre f s > 2f max olmalıdır. Bu durumda örnekleme frekansı 2 3=6 khz değerinden büyük olmalıdır. f s =8 khz uygun bir örnekleme frekansı olarak seçilebilir. Bu durumda örnekleme periyodu T s =1/f s =1/(8 103)=125 μs olur. b) Eğer aynı kanaldan 5 kullanıcı yaralanacaksa, her bir kullanıcı için T ST =T s /n =125/5=25 μs zaman ayrılacaktır. c) Çoğullanmış işaretin örnek sıklığı f ST =n f s =5 8=40 khz olacaktır. 44

Frekans Bölüşümlü Çoğullama: Frekans bölüşümlü çoğullama sisteminde her kullanıcıya ayrı bir frekans bölgesi ayrılır. Bu bölgelere kanal denir. Her kanal, frekans tayfında belli bir bölgeyi işgal eder. İşaretleri, farklı frekans bölgelerine ötelemek için orijinal işaretin frekansı değiştirilmelidir. Bu da kipleme ile sağlanır. Her kullanıcının işareti, birbirinden farklı taşıyıcılarla kiplenir. Böylece frekans tayfında farklı yerlere taşınarak birbirine karışmadan iletilir. Alıcı tarafta uygun filtre devreleri kullanılarak işaretler birbirinden ayrılır ve kip çözülerek giriş işaretleri elde edilir. 45

Kullanılan filtreler ideal olmadığı için, işaretlerin birbirinden ayrılabilmesi için her kullanıcıya ayrılan frekans bölgeleri (B) arasında bir miktar boşluk (K) bırakılmalıdır. Bu boşluğa koruma bandı (guardband) denir. Her birinin frekans bant genişliği B olan n adet işaret, genlik kiplemesi kullanılarak çoğullanacaksa toplam frekans bant genişliği TB n( f K) olur. max 46

Ör: Bir telefon hattından 5 abone yaralanacaktır. Telefon konuşmasında en yüksek frekanslı bileşen 3 khz ile sınırlandırılmıştır, koruma bandı ise 0.5 khz olarak belirlenmiştir. Buna göre; a) Her aboneye kaç khz lik bant genişliği ayırmak gerekir? b) Kipleme için gerekli taşıyıcı frekansı ne olmalıdır? c) Toplam frekans bant genişliği ne kadar olur? C: a) İşaretin en yüksek frekansı 3 khz olduğuna göre B=f max =3 khz dir. Bu durumda her bir aboneye ayrılacak bant genişliği BG=B+K=3+0.5=3.5 khz dir. b) İki taşıyıcı arasında BG=3.5 khz mesafe bulunması gerektiğine göre, 5 tane kullanıcı için taşıyıcıların frekansı sırasıyla şu şekilde şeçilebilir: f 1 =0 khz, f 2 =3.5 khz, f 3 =7 khz, f 4 =10.5 khz, f 5 =14 khz. TB n( f K) 5 (3 0.5) 17.5 khz. c) max 47

Kod Bölüşümlü Çoğullama: Kod bölüşümlü çoğullama sadece sayısal haberleşme sistemlerinde kullanılır. Farklı girişler için farklı kodlar kullanılarak işaretlerin karışmadan aynı kanaldan iletilmesi sağlanır. Bu sistemde hem zaman, hem de frekans çoğullaması birlikte kullanılır. 48

SAYISAL HABERLEŞME SİSTEMLERİ Günümüzde haberleşme sistemleri artık tamamen sayısal haberleşme sistemlerine dönüşmüştür. Prensip olarak sayısal ve analog haberleşme sistemleri aynıdır. Aradaki fark, sayısal haberleşme sistemlerinde giriş işaretlerinin önce sayısal olarak kodlanarak bitler (0 ve 1 ler) halinde iletilmesidir. Bu yüzden sayısal haberleşme sistemleri gürültü ve bozucu etkilerden daha az etkilenirler. Ayrıca bazı özel teknikler kullanılarak, iletilmesi gereken bit sayısı, dolayısıyla gerekli frekans bant genişliği büyük ölçüde azaltılabilir. Bu sayede analog yayın yapan bir TV kanalı yerine, aynı frekans bandına sayısal yayın yapan 4 ila 10 adet TV kanalı yerleştirilebilir. 49

Sayısal haberleşme sistemlerinde de kipleme işlemi genlik, frekans veya faz kiplemelerinden birisi veya herhangi ikisi kullanılarak yapılır. Analog haberleşme sistemlerinden farklı olarak, sayısal haberleşme sistemlerinde bu 3 tür kipleme, farklı bazı sayısal yöntemler kullanılarak yapılır. Bu yöntemler, bu kısa tanıtımın kapsamı dışındadır. 50

ÖZET Bir bilgiyi bir noktadan başka bir noktaya ileten sistemlere haberleşme sistemleri denir. Bir haberleşme sisteminin Verici, Alıcı ve Kanal olmak üzere üç ana bileşeni vardır. İşareti, iletim kanalından en az etkilenecek şekilde iletebilmek için kipleme (modülasyon) işlemi uygulanır. Bu işlem sinüs biçimli taşıyıcı işaretin genlik, frekans veya fazı değiştirilerek yapılır. Bu yüzden genlik frekans ve faz kiplemesi olmak üzere üç temel kipleme yöntemi vardır. Kipleme işlemi analog veya sayısal olarak yapılabilir. Modern haberleşme sistemlerinde sayısal kipleme giderek daha yaygın olarak kullanılmaktadır. 51