Yrd. Doç. Dr. Şenay TOPUZ

Benzer belgeler
Klimakterium ve Menopoz. Araş. Gör. Uzm. Betül Mammadov

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ KADIN ÜREME SAĞLIĞI

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ

KADIN HAYATININ EVRELERİ I

MENOPOZ. Menopoz nedir?

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler

Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi. Doç. Dr.Tülin Şener

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?


E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın:

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Seksüel Siklus ve Suni Tohumlama

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ

İNFERTİLİTE NEDENLERİ. İlknur M. Gönenç

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ

86. Doğum eylemi süresince fetal başın yaptığı eksternal rotasyon hareketi hangi aşamada gerçekleşir?

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

ENERJİ METABOLİZMASI

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer

MENAPOZ DÖNEMİ MENAPOZ DÖNEM VE HORMONLAR

:30 BİYOKİMYA-MİKROBİYOLOJİ-FARMAKOLOJİ 10:30 HALK SAĞLIĞI 11:30 PATOLOJİ 13:30 İYİ HEKİMLİK UYG. 6 Hafta. Kurul Süresi: 10 saat 10 saat

Endometriozis. (Çikolata kisti)

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Yard. Doç. Dr. Vehbi Alpman KURUL SINAVI KURUL SINAVI

Dekan: Prof. Dr. Demir Budak Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten. 110 saat 10 saat

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM

GENİTAL SİKLUS Östrus Siklusu

SUNUM PLANI MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME

Adet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması;

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ÇALIŞMA KONULARI (BÖLÜM ADI ALFABETİK) (2-27 NİSAN 2018)

YAŞAM BOYU DÖNEMLERİNE GÖRE KADIN CİNSİYETİNİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR / OLAYLAR

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

GEBE OLMAYAN KADINLARDA VAJİNAL KANAMA. Dr.Müjdat ŞİMŞEK

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER

MEME KANSERİNDE YÜKSEK RİSK TANIMI

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Cinsel Kimlik Bozuklukları

ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA KADıN SAĞLıĞı. Araş. Gör. Kevser Özdemir

KADIN VE EGZERSİZ PROF. DR. ERDAL ZORBA

MENSTURASYON VE HORMONLAR

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

Kronik Hastalıklar Epidemiyolojisi (Noncommunicable Diseases) Doç. Dr. Emel ĐRGĐL

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

Üreme siklusu anomalileri. Araş. Gör. Uzm. Betül Mammadov

MEME KANSERİ VE KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2009

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

M2 S1. Üreme Sağlığı. Tanım, Üreme Hakları, Bütüncül Yaklaşım. Doç. Dr. Günay SAKA 12 Mayıs 2011

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders)

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

DÖNEM VI GRUP C 2 DERS PROGRAMI

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

GEBELİK VE MEME KANSERİ

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

MENOPOZ DÖNEMİNDE KADIN. Evren Bayraktar GÖRGEL Doç. Dr. Funda Pınar ÇAKIROĞLU

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

Jinekolojide teşhis ve muayene yöntemleri Esra Gür. Öğle tatili. Gebelikte sık karşılaşılan problemler Serkan Güçlü

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

ÇANKIRI GAZİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ İŞLETMELERDE MESLEKİ EĞİTİM YILLIK PLAN

DOĞURGANLIK BİLİNCİ GELİŞTİRME VE İNFERTİLİTE AÇISINDAN ÖNEMİ. İlknur M. Gönenç

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

Aşırı doğurganlığın anne ve çocuk sağlığına etkileri İstenmeyen gebelikler ve isteyerek düşükler

ENDOKRİN SİSTEM. Selin Hoca

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:

AİLE PLANLAMASINDA KULLANILAN YÖNTEMLER HORMONAL YÖNTEMLER- 2. Yrd. Doç. Dr. İlknur M. GÖNENÇ

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Transkript:

Yrd. Doç. Dr. Şenay TOPUZ

Kadın hayatı, kesin sınırları olmamakla birlikte belirli dönemlerde incelenebilir. Theseven ages of women Hans Baldung Grien 1544

1. Yenidoğan Dönemi: postpartum ilk 28 gün 2. Çocukluk Dönemi: 8 yaşına kadar 3. Prepüberte ve püberte dönemi: 8-15 yaş 4. Adolesan Çağ: 15-18 yaş 5. Cinsel Olgunluk Dönemi: 18-50 yaş 6. Klimakterium ve senium: 50 yaş sonraki dönem

Adölesan dönemi; fiziksel, biyokimyasal, ruhsal ve sosyal yönden hızlı büyüme, gelişme, olgunlaşma süreçleriyle çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Bu dönemde, özellikle kızlarda vücut biçimi büyük önem taşır. Dış genital organlarda ilk gelişme genellikle memelerde görülür. Bunlardan hemen sonra böbrek üstü bezinden üretilen androjen hormonlarının etkisiyle vulva ve pubik kılları, peşinden de koltuk altı kılları oluşmaya başlar.

Bu dönemin en önemli olayı menarş adı verilen ilk menstruasyon kanamasının olmasıdır. Bu dönem büyüme sürecini içerdiğinden enerji veya yeni dokuların yapımı için protein, vitamin ve minerale daha fazla ihtiyaç vardır. Adölesan dönemi hayat boyunca toplam enerji gereksiniminin en fazla olduğu dönemdir ve menstruel siklusun başlaması demir ihtiyacını artırmaktadır. Puberte döneminde hipotalamus-hipofiz hormonları etkisi ile oluşan değişikler seksüel, bedensel ve psikolojik olmak üzere üç grupta incelenir:

Seksüel Değişiklikler Bedensel Değişiklikler Psikolojik Değişiklikler

Skonder seks karakterlerinin görülmesi ve genital organlarda oluşan değişiklerdir. Bu değişiklikler şunlardır: Telarş (Telarche): Meme gelişimidir. 9-10 yaşlarından itibaren overlerden salgılanan östrojone bağlı önce meme başının bulunduğu renkli, yuvarlak bölge büyür ve memedokusu gelişmeye başlar. Ovulasyon olduktan sonra salgılanan progesteron etkisiyle memeler normal yuvarlak şeklini alır. Meme gelişimi genelde 14yaşında tamamlanır.

Pubis kıllanmasıdır. Önceleri renksiz kıllanma görülür. Kıllanmaya derideki pigmantasyon da eşlik eder.

Aksiller (koltuk altı) kıllanmasıdır. Pubis kıllarının çıkmasından sonra yaklaşık bir yıl içerisinde ilk menstruasyondan çok kısa bir süre önce görülür. Pubis ve aksiller kıllanma adrenellerden salgılanan androjenin etkisi ile meydana gelir.

İlk menstruasyon kanamasıdır. İlk menstruasyon yaşını beslenme, endokrin organlar, hastalıklar, iklim ve genetik faktörler etkileyebilir. Menarş kabaca 10-16 yaşlar arasında görülür. Erken menarş uzun süre östrojene maruz kalma ile eşanlamlı olacağından ileri yaşamda endometrial patoloji riski artar. Geç menarş olanlarda ise ovaryan veya santral hormonal bozukluk olma ihtimali yüksektir.

Menarşın ilk yıllarında menstruel dengesizlikler görülebilir. Bunun nedeni hipotalamus-hipofiz-over arasındaki dengenin kurulamamasıdır. Bu dengesizliğin bir iki yıl içinde geçmesi gerekir.

Pübertede vücut yapısında östrojene bağlı önemli değişiklikler görülür. Boyda hızlı uzama, pelviste genişleme ve kalçalarda yağ toplanması görülür. Boy uzamasının maksimum olduğu dönem telarştan iki yıl sonra ve menarştan bir yıl öncesine rastlar.

Genç kız püberte döneminde çocukluktan olgunluk dönemine geçmektir. Bu yaşlarda agresif, duyarlı veya aşırı duygusal olabilir. Çevre ve ailenin ilgi ve desteği psikolojik belirtilerin azalmasına yardım eder. Pübertenin 8 yaşından önce ortaya çıkmasına puberte prekoks (erken puberte) adı verilir. Puberte prekoks idiyopatik, serabral, ovarial veya sürrenal kaynaklı olabilir. 16 yaşına kadar sekonder seks karakterleri ve menarşın oluşmamasına püberte tarda (geç püberte) adı verilir. Hipotalamus-hipofiz-over arasındaki ilişkinin bozukluğu, üreme organlarında hipoplazi, metabolizma hastalıkları ve enfeksiyon gibi nedenlere bağlı olabilir.

Doğurganlık dönemi olarak adlandırılan bu dönemin başlangıç yaşı ortalama 19 dur. Ülkemizde sosyokültürel etmenler göz önünde bulundurularak bu yaş 15 olarak kabul edilmektedir. 15-45 yaş arasında yer alan bu dönem yaklaşık 30 yılı yani kadının en üretken ve aktif olduğu yılları kapsar. Bu dönemde 400-500 kadar ovulasyon meydana gelir. Bu dönemde follikül oluşması, ovulasyon, korpus luteum oluşumu ve menstruasyon düzenli olarak devam eder. Gebeliğin ve emzikliliğin yaşandığı bu dönemde besin gereksinimi de artar. Bunun karşılanamadığı durumlarda da anemi, diş çürükleri, guatr, osteomalasia gibi hastalıkların ortaya çıkması kolaylaşacaktır.

Gebelik, doğum, doğum sonu komplikasyonlar İstenmeyen gebelikler İsteyerek düşükler Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar Kansızlık / beslenme bozukluğu Cinsel taciz / istismar Cinsiyet temelli şiddet Hizmetlerden mahrum bırakılma Anne ölümü Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının yapılması

Emziklilik döneminde enerji ve besin ihtiyacının giderilmediği durumlarda annenin sağlığı bozulur, süt verimi düşer ve dolayısıyla bebek anne sütünden mahrum kalır. Kalsiyumun (Ca+) karşılanamaması sadece gebelik ve emziklilik dönemlerinde değil ileri dönemlerde de Ca+ depolarının erken boşalmasına neden olarak menopoz ve osteoporoz için risk oluşturur.

Cinsel olgunluk devresinin sona ermesinden sonra bu döneme geçilir. Bu geçiş, belli belirsiz meydana gelir. Klimakterium dönemi yaklaşık 45 yaş civarında başlar ve menopozdan sonraki belli bir süreyi de içine alarak yaşlılık dönemi kabul edilen 65 yaş sınırına kadar devam eder. Klimakterium (climacterium) Yunanca bir kelime olup merdiven basamağı anlamına gelen "klimkterikoz" kelimesinden türetilmiştir.

Bu dönem, kadın yaşamının üretkenlik (reprodüktif) dönemi ile yaşlılık dönemi arasında yer alan, overdeki morfolojik ve fonksiyonel değişimlere bağlı olarak hormonal dengenin farklılaşması sonucu ortaya çıkan semptomlar ile karakterize bir geçiş dönemidir ve kadın hayatında önemli bir aşamayı tanımlar. Çeşitli fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişikliklerin ortaya çıktığı bu dönemde en önemli olay menstruasyonun daimi olarak kesilmesi yani menopozdur.

Klimakterium ve menopoz kelimeleri birbirine karıştırılmaktadır. Klimakterium, cinsel olgunluk döneminden yaşlılık döneminin (senium) başlamasına kadar olan dönem içerisinde kadının son âdetini gördükten sonra yaşlılık dönemine (senium'a) uzanan devredir. Klimakterium'un başlama zamanına kadının evli, bekar, tek eşli (nullipar) veya çok eşli (multipar) oluşunun ve koitusların azlığı veya çokluğunun etkisi yoktur. Eğer klimakterium ile ilgili şikâyetler, kadının erken hayat devresinde başlarsa erken klimakterium; daha geç (55-60) yaşlarında başlarsa geç klimakterium denir. Klimakterium ile başlayan ovarial folliküllerdeki azalma ile beraber östrojen üretimi düşer. Ovarial folliküllerin tamamen tükenmesi ile östrojen salgılanması durur ve overlerde atrofi görülür. Sonuçta üreme siklusu ortadan kalkar ve menopoz ortaya çıkar.

Menopoz sözcüğü, Yunanca mens (ay) ve pause (durmak) sözcüklerinden türetilmiştir. WHO menopozu, overlerin foliküler aktivitelerini yitirmeleri sonucu menstruasyonun kalıcı sonlanımı olarak tanımlanmıştır. Dünya genelinde eski çağlardan bu yana menopozun başlama yaşının ırksal özelliklerle ve çevresel faktörlerle değişmediği kabul edilmekte ve 45-55 yaş olarak bildirilmektedir. Buna karşılık ülkemizde yapılan çalışmalar, Türk kadının da menopoz başlangıç yaşının 46-48 arasında bulunduğunu göstermektedir.

Premenopoz: İlk semptomların görüldüğü klimakterium, başlangıçtan menopoza kadar geçen süredir. Bu dönemde, ovariumlar artık eski çalışma gücünü yavaş yavaş kaybeder. Menstruel siklus düzeni kaybolur ve fertilite şansı düşer. Düzensiz sikluslar birkaç ay veya birkaç yıl sürebilir. Menopoz: En son âdet kanamasının görülmesidir. Postmenopoz: Menopozdan yaşlılık dönemine kadar geçen süredir. Bu da ortalama olarak menopozdan sonraki 6-8 yıllık süreyi kapsar. Bir kadının postmenopozda olabilmesi için 12 aylık amenore periyodunu tamamlamış olması gerekir. Kişide artık yaşlılığa bağlı olarak organik hastalıklar görülür.

Natürel (Doğal) Menopoz: Erken Menopoz: Cerrahi Menopoz:

Natürel (Doğal) Menopoz: Folliküllerin tükenmesi ile ortaya çıkan fizyolojik durumdur.

Erken Menopoz: Doğal menopoza girme yaşı 40 yaşın altında ise bu duruma "erken menopoz" ya da "prematür over yetmezliği" denilir. Doğal menopozlu kadınların da % 1-4 kadarını oluşturur. Erken menopozun etiyolojisi hakkında henüz kesin bir sonuca varılmamakla birlikte genetik olarak X kromozomundaki değişimler sorumlu tutulmaktadır. Erken menopoz; idiyopatik (sebebi belli olmayan nedenler), otoimmun hastalıklar, radyasyon ve kemoterapi, enfeksiyonlar, çevresel faktörler, kürtaj ve düşükler, sık gebelik, uzun süre emzirme, ciddi şişmanlık, hipotroidizm, ooferektomi gibi çeşitli nedenlerle oluşabilir. İdiyopatik nedenler en sık görülenidir.

Cerrahi Menopoz: Bazı operasyonlar normal zamandan önce menopoza girişe neden olur veya yaşı ne olursa olsun âdet görmekte olan bir kadının overleri herhangi bir nedenle çıkarılırsa bu durumda "cerrahi menopoz" olgusu ortaya çıkar. Ayrıca radyasyon tedavileri sırasında over fonksiyonları kalıcı bir şekilde kaybolabilir. Kanser kemoterapisi uygulamalarında meydana gelen fonksiyon kayıpları ise geri dönüşümlüdür.

Genetik Faktörler Genital Faktörler Pisişik Faktörler Fiziki ve Çevresel Faktörler Sigara Kullanımı Genel Sağlık Durumu Sosyal Faktörler

Genetik Faktörler Menopoza girme yaşı, menopozdan etkilenme gibi konularda genetik faktörler önemlidir. Bir aileye mensup kadınların hemen hemen aynı yaşlarda menopoza girdiği görülmektedir. Genital Faktörler Menopozun ortaya çıkmasında over fonksiyonlarındaki dengenin önemli rolü vardır. Düzensiz âdet gören kadınlar, düzenli âdet görenlere kıyasla daha erken menopoza girmektedir. Bunun dışında doğurganlık durumu, menarş yaşı, hormonal kontraseptif kullanımı, iki yıldan uzun emzirme gibi faktörlerin menopoz yaşını etkileyebileceği bilinmektedir.

Pisişik Faktörler Pisişik travmalar menopozun ortaya çıkışını hızlandıran etmenlerden sayılmaktadır. Savaş, göç, deprem gibi toplumsal olaylardan ya da uzun süren hapishane hayatından sonra âdetten ani ve erken kesilmeler ortaya çıkabilmektedir. Fiziki ve Çevresel Faktörler Soğuk iklimlerde yaşayanlar, sosyokültürel nedenlerden dolayı ağır ve zor şartlar altında çalışan kadınlar daha erken yaşta menopoza girebilmektedir. Çevre kirliliği, radyasyon, yüksek rakımda yaşamın erken menopoza neden olabileceği bildirilmektedir.

Sigara Kullanımı Bugün pek çok hastalığın oluşumunda primer rol oynayan sigara, menopozda da etkin role sahiptir. Yoğun sigara içenler, içmeyenlere oranla ortalama 1,5-2 yıl daha erken menopoza girebilmektedir. Genel Sağlık Durumu Ağır metabolik hastalıklar, genetik bozukluklar, enfeksiyon hastalıkları, kemoterapi ve radyoterapi kullanımının da menopoz yaşını etkilediği bildirilmektedir. Vücut yağ kitlesinin östrojen üretimindeki rolü nedeniyle zayıf kadınlarda menopoz biraz daha erken olabilmektedir. Doymuş yağların tüketiminin yüksek olması östrojen düzeyini arttırırken doymamış yağların etkisi azdır ancak en önemli nokta toplam yağ tüketimidir.

Sosyal Faktörler Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'da yapılan bazı araştırmalarda kırsal ve geleneksel toplumlarda menopoz yaşının 1-1,5 yıl daha erken olduğu gözlenmiştir. Irk, eğitim, evlilik yaşamı, sosyal sınıf, köy ya da kentte yaşama gibi sosyal faktörlerin menopoz yaşı üzerine etkileri vardır.

Yaşlılık organizmanın geriye dönüşü olmayan bir şekilde yıpranması ve işlevlerinin bozulmaya başlaması şeklinde tanımlamaktadır. Doku ve hücrelerdeki yaşlanma dikkate alınarak 64 yaş ve daha yukarı yaştaki bireylerin yaşlılık döneminde oldukları kabul edilir. Bu dönemin daha sağlıklı ve daha mutlu geçmesi için bu yaş grubunda bulunan bireylerin beslenmelerine önem vermeleri gereklidir.

Yaşlıların çoğunluğunda (%65'i) kronik hastalıklardan bir ya da birkaçının bulunduğu bir gerçektir. Bu dönemde öncelikle hastalıklara uygun beslenme yoluna gidilmeli, doktor veya uzmanlarca verilmiş bir diyet varsa mutlaka uyulmalıdır.

Yaşlılıkta bazal metabolizmanın yavaşlaması, fiziksel hareketliliğin azalması gibi nedenlerle enerji harcaması düşer. Buna karşın protein ihtiyacı değişmez ancak bu ihtiyacın kaliteli proteinlerden karşılanması önerilmektedir. Yaşlılık döneminin önemli hastalıklarından olan koroner-arter hastalıkları (KAH) için risk oluşturabilecek diyetteki yağ miktarı ve çeşidine de dikkat etmek gerekir.