TÜRKÇE ÖĞRETİMİ Yaklaşımlar ve Modeller Prof. Dr. F rdevs GÜNEŞ 3. Baskı
Prof. Dr. Firdevs GÜNEŞ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ YAKLAŞIMLAR VE MODELLER ISBN 978-605-364-492-7 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. 2014, Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti ye aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı, mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz. 1. Baskı: Mayıs 2013, Ankara 3. Baskı: Kasım 2014, Ankara Yayın-Proje Yönetmeni: Ayşegül Eroğlu Dizgi-Grafik Tasarım: Gülnur Öcalan Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Baskı: Baskı: Yorum Basım Yayın ve Matbaacılık Ltd. Şti İvedik Organize Sanayi Bölgesi Matbaacılar Sitesi 35.Cadde No: 36-38 06370 (0312-395 21 12) Yayıncı Sertifika No: 14749 Matbaa Sertifika No: 13651 İletişim Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA Yayınevi 0312 430 67 50-430 67 51 Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60 Dağıtım: 0312 434 54 24-434 54 08 Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60 İnternet: www.pegem.net E-ileti: pegem@pegem.net
ÖN SÖZ Son yıllarda eğitim alanındaki gelişmeler Türkçe öğretimini de etkilemiş, alandaki yaklaşım, model ve yöntemlerde önemli değişikliklere neden olmuştur. Günümüzde Türkçe öğretimi sadece dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma ve görsel sunu ile ilgili becerilerin geliştirilmesi değil aynı zamanda düşünme, anlama, sorgulama, analiz-sentez yapma, değerlendirme gibi zihinsel becerileri de geliştirme olarak anlaşılmaktadır. Bunlara ek olarak iletişim kurma, çağdaş toplumun gereklerini yerine getirme, bilinçli karar verme, öğrenmeyi sürdürme gibi becerilere de ağırlık verilmektedir. Bu anlayış 2005 yılından bu yana uygulanan Türkçe öğretim programlarında ele alınmakta ve öğrencilerde geliştirilecek temel becerilere yer verilmektedir. Kitapta Türkçemizi gelecek nesillere iyi öğretmek, öğretim üstünlüklerini ortaya koymak, beynimizin işleyişine uygun yaklaşım, yöntem ve teknikleri göstermek amacıyla bilimsel temellere ağırlık verilmektedir. Türkçe öğretiminin kavram ve tanımları, yaklaşım ve modelleri, dinleme, okuma, konuşma, yazma, görsel okuma ve sunu öğrenme alanları, anlama modelleri, kelime tanıma ve zihinsel sözlük geliştirme, zihinde yapılandırma süreçleri gibi konularda ayrıntılı bilgiler sunulmaktadır. Ayrıca her öğrenme alanında geliştirilecek dil ve zihinsel beceriler, teknikler, öğretim süreçleri ve yapılacak etkinlikler açıklanmaktadır. Son bölümde ise ekran okuma ve yazma üzerinde durulmaktadır. Kitabın alanda çalışan akademisyen, öğretmen ve öğrencilere katkı getirmesini dilerim. Prof. Dr. Firdevs GÜNEŞ Ankara 2014
İÇİNDEKİLER Ön Söz... iii İçindekiler...v 1. BÖLÜM GÜNÜMÜZ GELİŞMELERİ VE TÜRKÇEMİZ I. DÜNYA DİLLERİNDEKİ GELİŞMELER...2 a. İngilizce nin Yükselişi...4 b. İngilizce nin Etkileri...5 c. Çözüm Arayışları...6 II. TÜRKÇEMİZİN ÖĞRETİM ÜSTÜNLÜKLERİ...8 a. Ses Zenginliği...8 b. Ses-Harf İlişkisi...9 c. Kelime Tanıma... 11 d. Hece ve Kelime Türetme... 12 e. Zihinsel Sözlük... 12 f. Diğer Özellikler... 13 III. TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ GELİŞMELER... 14 a. Dil Öğretim Yaklaşımları... 14 b. Öğrenme Alanları... 14 c. Dil Edinme Yerine Dil Öğrenme... 15 d. Diğer Gelişmeler... 15
vi Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller 2. BÖLÜM KAVRAM VE TANIMLAR I. DİL VE ÖZELLİKLERİ... 21 a. Dil Nedir?... 21 b. Dilin Özellikleri... 22 c. Dilin İşlevleri... 23 d. Dil ve Kavram İlişkisi... 23 e. Dil ve Kültür İlişkisi... 24 f. Dilin Kullanım Alanları... 25 II. DİL GELİŞİMİ... 26 a. Zihin Gelişimi... 26 b. Anne Karnında Dil Gelişimi... 29 c. Dil Gelişimi Araştırmaları... 30 d. Dil Gelişiminde Annenin Rolü... 31 e. Dil Gelişiminde Ninnilerin Rolü... 32 III. DİL ÖĞRENME SÜRECİ... 34 a. Dil Nasıl Öğrenilir?... 34 b. Dil Öğrenme Koşulları... 35 c. Dil Öğrenme İlkeleri... 39 d. Dil Öğrenme Aşamaları... 40
İçindekiler vii 3. BÖLÜM YAKLAŞIM VE MODELLER I. DİL ÖĞRETİM YAKLAŞIMLARI... 43 a. Geleneksel Yaklaşımlar... 45 b. Davranışçı Yaklaşım... 46 c. Bilişsel Yaklaşım... 48 d. Yapılandırıcı Yaklaşım... 52 II. DİL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ... 62 a. Geleneksel Yöntemler... 63 b. Davranışçı Yöntemler... 65 III. DİL ÖĞRETİM MODELLERİ... 68 a. Geleneksel Modeller... 68 1. Parçadan Bütüne Modeller... 68 2. Bütünden Parçaya Modeller... 69 3. Karma Modeller... 69 b. Yapılandırıcı Modeller... 70 1. Açıklayıcı Model... 70 2. Etkileşimsel Model... 71 3. Teknikleri Öğretme Modeli... 73 4. Örnekleme Modeli... 74 IV. TÜRKÇE ÖĞRETİM UYGULAMALARI... 75 a. Yaklaşımlar... 75 b. Yöntemler... 76 c. Programlar... 78
viii Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller 4. BÖLÜM DİNLEME I. DİNLEME VE ÖNEMİ... 79 a. Dinleme Nedir?... 79 b. Önemi... 80 II. DİNLEME ALANLARI... 82 a. İşlem Boyutu... 82 b. Etkileşim Boyutu... 83 c. Anlama Boyutu... 83 III. SÖZLÜ ANLAMA... 84 a. Sözlü Anlama Nedir?... 84 b. Sözlü Anlama Modelleri... 85 1. Süreçsel Modeller... 85 2. Etkileşimsel Model... 89 IV. SÖZLÜ ANLAMA DÜZEYLERİ... 91 a. Temel Anlama... 91 b. Yorumlayıcı Anlama... 91 c. Sorgulayıcı Anlama... 92 d. Yaratıcı Anlama... 92 V. DİNLEME ÖĞRETİMİ... 92 a. Dinlemeyi Öğrenme... 92 b. Öğretim Amaçları... 93 c. Öğretim Süreçleri... 95 d. Dinleme Teknikleri... 95 e. Süreçlere Göre Dinleme Teknikleri... 95 VI. DİNLEME BECERİLERİNİ GELİŞTİRME... 97 A. Dinleme Öncesi Aşama... 98 B. Dinleme Aşaması... 99 C. Dinleme Sonrası Aşama... 100 VII. DİNLEME TÜRLERİ VE ETKİNLİKLERİ... 100 a. Dinleme Türleri... 100 b. Dinleme Etkinlikleri... 102 VIII. DİNLEME KAZANIMLARI... 102 a. Dinleme Kurallarını Uygulama... 102 b. Dinlediğini Anlama... 102 c. Tür, Yöntem ve Tekniklere Uygun Dinleme... 103
İçindekiler ix 5. BÖLÜM KONUŞMA I. KONUŞMA VE ÖNEMİ... 105 a. Konuşma Nedir?... 105 b. Özellikleri... 106 c. Önemi... 107 II. KONUŞMA ALANLARI... 108 a. İşlem Boyutu... 108 b. Etkileşim Boyutu... 110 c. Güdüleme Boyutu... 110 III. KONUŞMA ÖĞRETİMİ... 111 a. Konuşmayı Öğrenme... 111 b. Öğretim Amaçları... 112 c. Öğretim Süreçleri... 113 d. Konuşma Teknikleri... 114 e. Süreçlere Göre Konuşma Teknikleri... 114 IV. KONUŞMA BECERİLERİNİ GELİŞTİRME... 115 a. Konuşma Öncesi Aşama... 115 b. Konuşma Aşaması... 119 c. Konuşma Sonrası Aşama... 122 V. KONUŞMA TÜRLERİ VE ETKİNLİKLERİ... 122 a. Konuşma Türleri... 123 b. Konuşma Etkinlikleri... 124 VI. KONUŞMA KAZANIMLARI... 124 a. Konuşma Kurallarını Uygulama... 124 b. Kendini Sözlü Olarak İfade Etme... 124 c. Tür, Yöntem ve Tekniklere Uygun Konuşma... 125
x Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller 6. BÖLÜM OKUMA I. OKUMA VE ÖZELLİKLERİ... 127 a. Okuma Nedir?... 128 b. Özellikleri... 129 II. OKUMA ALANLARI... 130 a. İşlem Boyutu... 130 b. Etkileşim Boyutu... 131 c. Anlama Boyutu... 131 III. OKUMA TEORİ VE MODELLERİ... 132 a.geleneksel Teoriler... 132 1. Şifreyi Çözme Teorisi... 132 2. Görsel Birleştirme Teorisi... 132 3. Kelimeyi Bütün Algılama Teorisi... 133 4. Tahmin Etme Teorisi... 135 b. Gelişimsel Modeller... 137 1. Açıklayıcı Okuma Modeli... 137 2. Etkileşimsel Okuma Modeli... 138 3. Okuma Teknikleri Modeli... 139 4. Örnekleme Modeli... 139 IV. OKUMA ÖĞRETİMİ... 140 a. Okumayı Öğrenme... 140 b. Öğretim Amaçları... 141 c. Okuma Süreçleri... 142 d. Okuma Teknikleri... 143 e. Süreçlere Göre Okuma Teknikleri... 143 V. OKUMA BECERİLERİNİ GELİŞTİRME... 146 a. Okuma Öncesi Aşama... 146 b. Okuma Aşaması... 148 c. Okuma Sonrası Aşama... 149
İçindekiler xi VI. OKUMA TÜRLERİ... 149 a. Sesli Okuma... 149 b. Sessiz Okuma... 152 c. Sorgulayıcı Okuma... 152 d. Paylaşarak Okuma... 153 e. Bağımsız Okuma... 153 VII. OKUMA KAZANIMLARI... 154 a. Okuma Kurallarını Uygulama... 154 b. Okuduğunu Anlama... 154 c. Anlam Kurma ve Söz Varlığını Zenginleştirme... 154 d. Tür,Yöntem ve Tekniklere Uygun Okuma... 155 7. BÖLÜM YAZMA I. YAZMA VE ÖNEMİ... 157 a. Yazma Nedir?... 157 b. Önemi... 158 II. YAZMA ALANLARI... 160 a. Tasarım Boyutu... 161 b. İşlem Boyutu... 161 c. Paylaşma Boyutu... 162 III. YAZMA MODELLERİ... 162 a. Schmidt Modeli (1975)... 162 b. Van Galen Modeli(1991)... 162 c. Hayes ve Flower Modeli (1980)... 163 d. Hayes Modeli (1996)... 165 IV. YAZMA ÖĞRETİMİ... 166 a. Yazmayı Öğrenme... 166 b. Öğretim Amaçları... 167
xii Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller c. Yazma Süreçleri... 168 d. Yazma Teknikleri... 170 e. Süreçlere Göre Yazma Teknikleri... 170 V. YAZMA BECERİLERİNİ GELİŞTİRME... 172 a. Yazma Öncesi Aşama... 173 b. Yazma Aşaması... 174 c. Yazma Sonrası Aşama... 176 VI. YAZMA TÜRLERİ... 176 a. Betimleyici Yazma... 176 b. Hikâye Edici Yazma... 177 c. İkna Edici Yazma... 177 d. Sorgulayıcı Yazma... 179 e. Yaratıcı Yazma... 179 f. Karşılaştırmalı Yazma... 179 g. Planlı Yazma... 179 h. Not Alma... 180 ı. İş Birliği Yaparak (Paylaşarak) Yazma... 180 i. Bağımsız Yazma... 181 j. Bitişik Eğik Yazı... 181 VI. YAZMA KAZANIMLARI... 182 a. Yazma Kurallarını Uygulama... 182 b. Kendini Yazılı Olarak İfade Etme... 182 c. Tür,Yöntem ve Tekniklere Uygun Yazma... 183
İçindekiler xiii 8. BÖLÜM GÖRSEL OKUMA VE SUNU I. GÖRSEL OKUMA VE ÖNEMİ... 185 a. Görsel Nedir?... 186 b. Görsel Okuma... 186 c. Önemi... 187 II. GÖRSEL OKUMA YAKLAŞIMLARI... 188 a. Geleneksel-Semiyolojik Yaklaşım... 188 b. Bilişsel Yaklaşım... 191 c. Psikofizyolojik-Yapılandırıcı Yaklaşım... 193 III. GÖRSEL OKUMA ÖĞRETİMİ... 196 a. Becerilerin Doğrudan Öğretimi... 196 b. Tekniklerin Açıklamalı Öğretimi... 196 c. Görsel Okuma Süreci... 197 d. Görsel Okuma Etkinlikleri... 198 IV. GÖRSEL SUNU... 200 V. GÖRSEL TÜRLERİ... 201 a. Resimler... 201 b. Grafik ve Şekiller... 202 c. Karikatürler... 204 d. Renkler... 205 VI. KAZANIMLAR... 206
xiv Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller 9. BÖLÜM ANLAMA BECERİLERİNİ GELİŞTİRME I. ANLAMA ÖĞRETİMİ... 209 a. Anlama Nedir?... 209 b. Anlama Öğretimi... 210 II. ANLAMA MODELLERİ... 212 a. Geleneksel Anlayış... 212 b. Yapılandırıcı Modeller... 212 1. Süreçsel Model... 213 2. Etkileşimsel Model... 215 III. ANLAMA SÜREÇLERİ... 218 a. Küçük Yapıları Anlama Süreçleri... 218 b. Bütünleştirme Süreçleri... 218 c. Büyük Yapıları Anlama Süreçleri... 219 d. Seçme Süreçleri... 219 IV. ANLAMA TEKNİKLERİ... 220 V. ANLAMA ÖĞRETİM MODELLERİ... 222 a. Becerilerin Doğrudan Öğretimi... 222 b. Tekniklerin Açıklamalı Öğretimi... 222 VI. ANLAMA BECERİLERİNİ GELİŞTİRME... 223 a. Küçük Yapıları Anlama Becerileri... 223 b. Büyük Yapıları Anlama Becerileri... 224 VII. ANLAMA DÜZEYLERİ... 225 a. Temel Anlama... 225 b. Yorumlayıcı Anlama... 225 c. Sorgulayıcı Anlama... 226 d. Yaratıcı Anlama... 226 VIII. ANLAMA ETKİNLİKLERİ... 226 a. Okuma Öncesi Etkinlikler... 226 b. Okuma Sırasındaki Etkinlikler... 227 c. Okuma Sonrası Etkinlikler... 227
İçindekiler xv 10. BÖLÜM ZİHİNSEL SÖZLÜK GELİŞTİRME I. KELİME TANIMA VE ÖNEMİ... 229 a. Kelime Tanıma Nedir?... 229 b. Sözlü Kelimeleri Tanıma... 231 c. Yazılı Kelimeleri Tanıma... 231 II. TEORİ VE MODELLER... 233 a. Geleneksel Teoriler... 233 b. Yapılandırıcı Modeller... 235 III. ZİHİNSEL SÖZLÜK GELİŞTİRME... 238 a. Zihinsel Sözlük Nedir?... 238 b. Nasıl Geliştirilir?... 239 c. Zihinsel Sözlüğü Zenginleştirme... 240 IV. KELİME ÖĞRENME TEKNİKLERİ... 241 a. Yeni Kelimeleri Tanıma... 242 b. Kelimelerin Anlamını Keşfetme... 243 c. Kelimenin Anlamını Metinden Bulma... 244 d. Kavram Haritası... 245 V. KELİME TANIMA ETKİNLİKLERİ... 246
xvi Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller 11. BÖLÜM METİNLE ÖĞRENME I. METİN VE ÖZELLİKLERİ... 249 a. Metin Nedir?... 249 b. Metin Türleri... 250 c. Metin Anlayışı... 251 d. Metin Öğretimi... 258 e. Metinle Öğrenme... 258 II. TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ UYGULAMALAR... 262 a. Metinle Öğrenme... 262 b. Metin Seçimi... 263 c. Metin Uzunluğu... 264 III. METİN YAPILARI VE ÖZELLİKLERİ... 265 a. Metin Yapıları... 265 b. Metinlerin Yapısal Özellikleri... 267 IV. METİN YAPILARINI KEŞFETME TEKNİKLERİ... 268 a. Metin Şemaları... 268 b. Öyküleyici Metinlerin Yapısını Keşfetme... 269 c. Bilgilendirici Metin Yapılarını Keşfetme... 270
İçindekiler xvii 12. BÖLÜM DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİ I. DİL BİLGİSİ VE TÜRLERİ... 273 a. Dil Bilgisi Nedir?... 274 b. Dil Bilgisi Türleri... 275 c. Okul Dil Bilgisi... 276 d. Yeni Dil Bilgisi... 277 e. Geleneksel ve Yeni Dil Bilgisi Farkı... 279 II. DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİ... 281 a. Önemi... 281 b. Amacı... 282 III. DİL BİLGİSİ ÖĞRETİM YAKLAŞIMLARI... 282 a. Geleneksel Yaklaşımlar... 283 b. Davranışçı Yaklaşım... 284 c. Bilişsel Yaklaşım... 284 d. Yapılandırıcı Yaklaşım... 286 IV. DİL BİLGİSİ ÖĞRETİM MODELLERİ... 288 a. Tümdengelim Modeli... 289 b. Tümevarım Modeli... 289 c. Temel İçerik... 290 V. DİL BİLGİSİ ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ... 291 a. Dil Bilgisi-Çeviri Yöntemi... 291 b. Doğrudan Öğretim Yöntemi... 292 c. Aktif Yöntem... 292 d. İşitsel-Sözel (Dinle-Konuş)Yöntem:... 292 e. Sezdirme Yöntemi... 292 f. Sezdirme Yöntemiyle Aktif Öğrenme Süreci... 294 g. Öğretmenin Rolü... 296 h. Etkinlik Hazırlama... 298 ı. Değerlendirme... 299 VI. TÜRKÇE DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİ... 299 a. Kazanımlar... 300 b. Açıklamalar... 301
xviii Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller 13. BÖLÜM YÖNTEM VE TEKNİKLER I. ÖN BİLGİLERİ HAREKETE GEÇİRME... 303 II. AMAÇ BELİRLEME... 305 III. METNİ GÖZDEN GEÇİRME... 306 IV. TAHMİN ETME... 307 V. SORGULAMA... 309 VI. ÇIKARIM YAPMA... 311 a. Nasıl Uygulanır?... 312 b. Çıkarımlara bazı örnekler... 313 VII. TARTIŞMA... 314 VIII. SORUN ÇÖZME... 315 IX. BEYİN FIRTINASI... 316 X. ÖZETLEME... 316 XI. SORU-CEVAP... 317 XII. ANA FİKİR... 319 XIII. BENZER VE FARKLILIKLAR... 321 XIV. GÖZLEM VE İNCELEME... 321 XV. ROL OYNAMA... 322 XVI. OYUNLAR... 322 XVII. DRAMA... 323 XVIII. GÖSTERİ... 324 XIX. BALIK KILÇIĞI... 324 XX. ZİHİN HARİTASI... 325
İçindekiler xix 14. BÖLÜM ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME I. ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME... 327 a. Tanımlar... 327 b. Değerlendirme Aşamaları... 328 c. Değerlendirme Türleri... 329 II. SORULAR VE ÖZELLİKLERİ... 331 a. Sorular ve İşlevleri... 331 b. Soru Türleri ve Teknikleri... 333 c. Soru -Cevap İlişkisi... 335 d. Soru Sorma Modelleri... 336 III. TÜRKÇE ÖĞRETİMDE UYGULAMALAR... 337 a. Çoktan Seçmeli Testlerin Olumsuzlukları... 338 b. Yeni Programda Uygulama... 341
xx Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller 15. BÖLÜM OKUMA VE YAZMA ALIŞKANLIĞI I. OKUMA VE YAZMA ALIŞKANLIĞI... 355 a. Okuma ve Yazma Alışkanlığı Nedir?... 355 b. Okuma ve Yazma Alışkanlığını Geliştirme... 357 II. OKUMA ETKİNLİKLERİ... 358 a. Çocukla Konuşma... 358 b. Hikâye Okuma... 359 c. Eğlenceli Etkinlikler... 360 d. Birlikte Okuma-Yazma... 360 e. Çocukların Okumasını Dinleme... 361 f. Örnek Olma... 362 g. Okuma Saatleri Oluşturma... 362 h. Anlama Ağırlık Verme... 363 ı. Kitaplar Hakkında Konuşma... 364 i. Kitapları Birlikte İnceleme... 365 j. Okuma Sonrası Etkinlikler... 367 k. Çabaları Övme... 367 III. YAZMA ETKİNLİKLERİ... 368 a. Yazmaya Cesaretlendirme... 368 b. Rehberle Yazma... 368 c. Paylaşarak Yazma... 369 d. Bağımsız Yazma... 369 IV. KİTAP SEÇİMİ... 370 a. Kitaplar Nasıl Seçilmeli?... 370 b. Öğrencilerin Okuma İlgisi... 372 1. İlgi Türleri... 373 2. İlginin Niteliği... 373 c. Diğer Durumlar... 374
İçindekiler xxi 16. BÖLÜM EKRAN OKUMA VE YAZMA I. EKRAN OKUMA VE ÖZELLİKLERİ... 377 a. Ekran Okuma Nedir?... 377 b. Ekran Okumanın Yayılması... 378 c. Ekran Okuma ile Değişenler... 379 II. EKRANA YAZMA VE ÖZELLİKLERİ... 391 a. Yazma Alanındaki Gelişmeler... 391 b. Kalem ve Tuşlarla Yazma Arasındaki Farklılıklar... 393 c. Kalemle Yazma Öğretimi... 395 d. Kalemle Yazmanın Zihinsel Görünümü... 397 e. Klavye ve Tuşlarla Yazma Öğretimi... 399 f. Karşılaştırmalı Araştırmalar... 400 g. Ekrana Yazma... 402 KAYNAKÇA... 405
1. BÖLÜM GÜNÜMÜZ GELİŞMELERİ VE TÜRKÇEMİZ Bilgi çağını yaşayan dünyamızda eğitim bir güçtür. Dil, bu güce ulaşmanın en önemli anahtarıdır. Dil, öğrenmenin kalbi ve insan beyninin sınırsız bir becerisidir. İnsanlar bu sınırsız becerilerini kullanarak öğrenir ve kendilerini hayat boyu geliştirirler. Dil, insanların duygu, düşünce ve gözlemlerini ifade etmesine, iletişim kurmasına, çevresiyle etkileşmesine, dünya ile bütünleşmesine ve kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasına katkı sağlar. Bu nedenle dil öğretimi çok önemli olmakta, küçük yaşlardan itibaren dil ve zihinsel becerileri geliştirecek yaklaşım ve modeller üzerinde durulmaktadır. Böylece beynimizi etkili ve verimli kullanmak, yani zihinsel verimliliği artırmak, bilginin kullanımını ve üretimini kolaylaştırmak amaçlanmaktadır. Dile ve dil öğretimine ağırlık vermeyen bir ülke geleceğe kapılarını kapatmış demektir. Kalkınma için sadece sanayi ve tarımdaki gelişmeler, sağlık alanındaki ilerlemeler yeterli değildir. Dili ve zihni gelişmiş akıllı insanlar yetiştirmeden kalkınma gerçekleşmez. Akıllı insanlar olmadan da bilgi ve teknoloji üretilemez. Bilgi ve teknoloji insansız kullanılamaz, geliştirilemez. Bu durumu fark eden ülkeler düşünen, araştıran, sorgulayan ve sorun çözen bireyler yetiştirmek için dil öğretimine ağırlık vermektedir. Bu süreçte uygulanacak yeni yaklaşım, model, yöntem ve teknikler geliştirmektedirler. Ayrıca beyin araştırmalarından da yararlanmaktadırlar.
2 Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller Dil öğretimi konusunda ülkemizde son yıllarda önemli gelişmeler olmuş, yeni Türkçe Öğretim Programında dille birlikte zihinsel becerileri geliştirme temel amaç olarak alınmıştır. Programda Türkçe öğretimi sadece dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma ve görsel sunu gibi dil becerilerinin geliştirilmesi değil, aynı zamanda düşünme, anlama, sıralama, sınıflama, sorgulama, ilişki kurma, eleştirme, analiz-sentez yapma ve değerlendirme gibi zihinsel becerilerinin geliştirilmesi olarak belirtilmiştir. Bu süreçte öğrencilerin Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanma, iletişim kurma, problem çözme, karar verme, öğrenmeyi yaşam boyu sürdürme gibi becerilerini geliştirmeleri beklenmektedir. Türkçe öğretiminde amaç Türkçeyi doğru, güzel ve etkili öğretmek, Türkçenin giderek gelişmesini, yayılmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktır. Türkçemizin milâttan önce dört bin yılına kadar uzanan eski ve köklü bir geçmişi vardır. Türkçe, Ural-Altay grubunda yer alan eklemeli bir dildir. Türkçe tarihi süreç içinde dünyaya yayılmış ve çeşitli dilleri etkilemiştir. Ülkemizdeki kaynaklar dünyanın çeşitli yörelerinde Türkçe konuşan iki yüz milyon insan olduğunu belirtmektedir. Uluslar arası bazı kaynaklarda ise Türkçe konuşan kişi sayısı yetmiş beş milyon veya daha farklı rakamlarla açıklanmaktadır. Bu sayı ile Türkçenin dünya dilleri arasında durumu ve geleceği nedir? Gelecek nesillere Türkçeyi iyi öğretmek için neler yapılmalıdır? Hangi yaklaşım ve modeller uygulanmalıdır? Dil alanında günümüz gelişmeleri nelerdir? I. DÜNYA DİLLERİNDEKİ GELİŞMELER UNESCO 2009 yılında dünya dillerinin durumunu gösteren Dünya Dil Atlası nı açıkladı. Dil Atlası ndaki veriler bizi karamsarlığa ve cesaretsizliğe sürükleyecek düzeydedir. Bu Atlasa göre dünyamızda 6 000 civarında dil vardır. Bu dillerin % 96 sı dünya nüfusunun % 4 ü tarafından, sadece % 3 ü ise dünya nüfusunun % 96 sı tarafından kullanılmaktadır. Yani tamamen zıt iki durum söz konusudur. Dünyamızdaki nüfusun tamamına yakını 10 dili, yarıdan fazlası ise 8 dili, yani Çince, İngilizce, Hintçe, İspanyolca, Rusça, Arapça, Portekizce ve Fransızca yı kullanmaktadır. Dünyada yaygın konuşulan dillerin çeşitli kriterlere göre bir etkililik sıralaması yapılmıştır. Buna göre ilk üç sırayı İngilizce, Fransızca ve İspanyolca almaktır. Bunu Rusça, Arapça, Çince, Almanca, Japonca, Portekizce ve Hintçe izlemektedir. Dil Atlası na göre önümüzdeki yıllarda dünyamızdaki 6000 dilin % 50 si yok olacaktır. Çeşitli araştırma ve ölçütlere göre tehlikede olan diller 5 düzeye ayrılmıştır. Bunlar ölmek üzere olan diller, durumu çok kritik olanlar, ciddî tehlikede olanlar, tehlikede olanlar ve şimdilik kullanılan diller şeklinde sıralanmıştır. Buna
Günümüz Gelişmeleri ve Türkçemiz 3 göre 2511 dilin 200 den fazlası ölmek üzere, 538 dilin durumu çok kritik, 502 dil ciddî tehlikede, 632 dil tehlikede ve 607 dil ise şimdilik kullanılır durumdadır. Bu olumsuz gelişmelerin sürmesi halinde bu yüzyılın sonunda konuşulan dillerin % 95 i yok olacaktır. Dil bilimcilere göre her yıl 10 dil ölmektedir. Bazıları ise her 15 günde bir dilin öldüğünü açıklamaktadır. Dil çeşitliliği olan bölgelerde dil ölüm oranı daha yüksektir. Ölen dillerle birlikte kültürel zenginlikler de yok olmaktadır. UNESCO Genel Müdürü Koïchiro Matsuura Dillerin ölümüyle birlikte çok sayıda kültür mirası, özlü ve değerli sözler, deyimler, şiirler, maniler, hikâyeler, atasözleri gibi toplumun önemli değerleri yok olmaktadır. Ayrıca insanlar arasındaki çeşitlilik, dünya ve doğa hakkındaki zengin bilgiler de yok olmaktadır. diyerek konun önemine dikkat çekmektedir. Bu olumsuz gelişmeler önümüzdeki yıllarda çoğu dilin kısa sürede kaybolacağı anlamına mı gelmektedir? Dil bilimciler 100. 000 kişinin konuştuğu diller için bir tehlikenin söz konusu olmayacağını tahmin etmektedir. Bir başka ifadeyle bir dili konuşan kişi sayısı 100 000 ve daha üzerinde ise o dilin yaşama şansının olduğu ifade edilmektedir. Ancak tahminler küçük dillerin tehlikede olduğunu göstermektedir. Çünkü 6000 dilin yarısını konuşan insan sayısı 10. 000 den daha azdır. Geriye kalan dilleri konuşanların sayısı ise 1000 ve daha azdır. Dünyamızda sadece 15 dili konuşanların sayısı 100. 000. 000 u geçmektedir. Bunlar Çince, İngilizce, Hintçe, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Arapça, Portekizce, Almanca, Japonca, İtalyanca gibi diller olmaktadır. Diğer taraftan büyük dillerin küçük dillerin ölümünden sorumlu olduğu belirtilmektedir. Bu konuda UNESCO Dil Atlası nın yöneticisi Christopher Moseley, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca gibi diller, diğer dillerin ölümünün sorumlusudur. demektedir. (UNESCO, 2009). Bu açıklama çoğu dil için kaybolma tehlikesinin sürdüğünü göstermektedir. Dünyamızda bu güne kadar 30 000 kadar dil doğmuş ve bunların çoğu hiç iz bırakmadan kaybolmuştur. Eskiden dillerin çok olması hızlı ve kolay iletişim, bilimsel gelişmeleri ve bilgileri paylaşma, sanayileşme vb. açısından sorun olarak görülüyordu. Dillerin çok ve çeşitli olması bilgilerin yayılmasına ve fırsat eşitliğine engel olduğu, ülke çapında tek dilin ideal olduğu dile getiriliyordu. Hatta 19. yy sonunda evrensel dil fikri doğmuş ve Esperanto oluşturulmuştu. Bu anlayış Avrupa nın sömürgeleştirme çalışmalarında da hakimdi. Sömürgeleştirme çalışmaları sonrasında dünyamızda konuşulan dillerin % 15 i yok oldu. Afrika da çok sayıda dil kayboldu. Avustralya da konuşulan 250 dilden 20 si kaldı. Brezilya da konuşulan yaklaşık 540 dilin üçte biri yok oldu. Bunların yerini büyük diller aldı. Kısaca dillerin ölümü yeni bir olay değidir, eski yıllardan bu yana sürmektedir. Günümüzde dillerin ölümü daha hızlı olmaktadır. Ancak bu süreç sömürgeleştirme çalışmalarıyla değil internet aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Dünya-
4 Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller mızdaki uluslar arası finans pazarları, haberleşmeler, eğitim, iletişim, bilgi ve belgelerin paylaşılması elektronik araçlarla ve internetle yürütülmektedir. Bu durum küçük diller için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Çünkü dünyamızdaki dillerin % 90 ı internette yer almamaktadır. İnternet üzerinde yer almayan ve kullanılmayan bir dil modern dünyada yok sayılmaktadır (UNESCO 2009, Bjeljac-Babic, Roland, Breton, 2000). Bir başka ifadeyle bilgi teknolojileri ve internet insanları kendi dillerini bir kenara bırakarak büyük dilleri kullanmaya zorlamaktadır. Böylece internet yeni bir sömürge aracı olmaktadır. Eskiden olduğu gibi kilometrelerce uzaktaki ülkelere gitmek yerine bilgisayar başında dünyanın her yerine ulaşılmaktadır. Bu durum büyük dillerin yayılmasına, internette yer almayan küçük dillerin ise hızla yok olmasına neden olmaktadır. a. İngilizce nin Yükselişi Günümüzde büyük diller arasında en çok İngilizce konuşulmaktadır. İnsanlığın yarısı İngilizce yi konuşmaktadır. İngilizce hızla yayılmakta ve dünya dili olma yolunda ilerlemektedir. İngilizce çok mükemmel bir dil olduğundan dolayı yayılmamaktadır. Tam tersine bu dili konuşanların bilimsel, teknolojik ve ekonomik üstünlükleri, insanları bu dili öğrenmeye zorlamaktadır. İngilizce ilk kez 1919 yılında Versailles anlaşması ile diplomasiye girmiştir. Birinci Dünya Savaşına kadar Fransızca uluslar arası düzeyde kullanılan en önemli dildi. Amerikan Başkanı Woodrow Wilson, Versailles anlaşmasının bir örneğinin İngilizce yazılmasını istedi. Bu anlaşmadan sonra Amerikalılar ve İngilizler diplomaside İngilizce yi tercih ettiler. Bu anlaşmayla birlikte İngilizce genişlemeye Fransızca da önemini kaybetmeye başladı. İngilizce kısa sürede ekonomi, eğitim, iletişim, medya gibi alanlarda kullanılmaya başlandı. İkinci Dünya Savaşında Almanca nın sorunlar yaşaması İngilizce ye ilgiyi iyice artırdı. Daha sonraki yıllarda ekonomik ve bilimsel gelişmeler İngilizce nin yayılmasını hızlandırdı ve çoğu insan kendi dili yerine İngilizce yi kullanmaya başladı. O yıllarda bu durumun dünyamızdaki ekonomik, politik, kültürel, eğitimsel vb. gelişmeler açısından yararlı olacağı söylendi. Hatta İngilizce konuşmanın diğer dilleri yok etmeyeceği, tam tersine daha geniş bir gelecek oluşturmada etkili bir araç olacağı belirtildi (Ammon, 2001, Bjeljac-Babic, Roland, Breton, 2000). Ancak sonraki yıllarda öne sürülen bu durumlar gerçekleşmedi. Uluslar arası politik, sosyal, ekonomik ve eğitim toplantıları, kişiler ve gruplar arasındaki raporlar vb. hep İngilizce yazıldı. Çoğu ülkede yönetici atama, yurt dışı görevlendirme, akademik yükseltme, yayın yapma gibi işlemlerde İngilizce kullanma becerileri ölçüt olarak alındı. İngilizce bu şekilde derinden, ustaca ve sistemli bir şekilde dünyanın her yerinde yayılmaya başladı. İngilizce diğer dünya dilleriyle sessiz bir
Günümüz Gelişmeleri ve Türkçemiz 5 savaşa girdi. Bu dil savaşı çok az hissettirildi ve dünya gündemine hiç getirilmedi. Dikkatler hep askerî, diplomatik, politik, ekonomik güçlere ve savaşlara çekildi. Böylece İngilizce dil savaşlarından olumlu sonuçlar aldı ve savaşın galibi oldu. Günümüzde büyük dünya kuruluşlarının, uluslar arası toplulukların, diplomasinin, uluslar arası kongrelerin, toplantıların, yayınların, üniversitelerin ortak dili İngilizce dir. Çoğu ülkede ilköğretimden itibaren zorunlu dil olarak öğretilmektedir. Artık İngilizce yabancı dil olmaktan çıkmış çoğu ülkede anadil olmuştur. Avrupa Birliğinin dili de İngilizce olma yolundadır. Bu durum resmî belge ve raporların yazımında açıkça ortaya çıkmaktadır. Avrupa Birliğinin 1997 yılı resmî belgelerinin % 45 İngilizce, % 40 Fransızca iken, 2002 yılında İngilizce nin % 57 ye yükseldiği, Fransızca nın ise % 29 a düştüğü görülmektedir. Almanca kullanımı %5, diğer dillerin kullanımı ise % 9 olmuştur. Benzer gelişmeler resmi yayınlarda da söz konusudur. Avrupa Birliğinin 1997 yılı yayınlarının % 41 İngilizce, % 42 Fransızca iken, 2002 yılında İngilizce yayınların % 73 e yükseldiği, Fransızca yayınların ise % 18 e düştüğü görülmektedir (Rapport au Parlement 2003). Görüldüğü gibi İngilizce sürekli yayılmakta ve her alanda öne çıkmaktadır. b. İngilizce nin Etkileri İngilizce nin yayılması, dünya dili olma yolunda ilerlemesi ve dünyamızda tek dilin kullanılması insanlığı nasıl etkiyecektir? Çoğu ülkede yazar, araştırmacı, dil bilimci, ve eğitimciler bu durumu sorgulamaya başlamıştır. Tek dile doğru ilerlemenin sonuçlarının gelecekte çok ağır olacağı düşünülmektedir. Eğer dünyamızda tek dil olursa bundan önce zihinlerimiz etkilenecektir. Yani tek tip düşünen, anlayan, sorgulayan, düşünceleri ve bakış açıları tek tip hale gelmiş insan toplulukları ortaya çıkacaktır. Doğuştan gelen farklılıkların, düşünme ve yaratıcılıkların önemli bir bölümü kaybolacaktır. Bunun yanında dillerin ölümüyle birlikte insanlık tarihinin önemli bir bölümü de yok olacaktır. Diller insanlar arasında sadece iletişim aracı değildir. Diller, aynı zamanda konuşanların dünya görüşünü, düşüncelerini, bilgiyi kullanma biçimlerini de içermektedir. Bu nedenle farklı diller farklı kültürlerin bir yansımasıdır. Dilin ölmesi kültürün de ölmesidir. Dünya toplumunu tek bir dili, kültürü ve yaşam biçimini kabul etmeye zorlamak, diğer düşünceleri dikkate almamak veya reddetmek demektir. Dünyayı hakim topluluğun dili ve görüşlerine hapsetmek demektir. İngilizce nin yükselişi diğer dilleri tehdit etmekte ve etkilemektedir. İngilizce bütün dilleri dış ve iç olmak üzere iki yönden eritmektedir. Birincisi çok sayıda kişi ana dili yerine İngilizce yi öğrenmekte ve kullanmaktadır. Çoğu ülkede öğrenciler ana dilleri yerine İngilizce yi tercih etmektedirler. Böylece diğer dilleri kullanan sayısı düşmektedir. İkincisi İngilizce öğrenenler diğer dillere ihtiyaç duymadan her türlü bilgiyi bulabilmektedir. Bu kişiler İngilizce kullanan topluklarla iletişim
6 Türkçe Öğretimi Yaklaşımlar ve Modeller kurmakta ve diğer dillerden uzaklaşmaktadır. Böylece eğitim ticaret, teknoloji vb. her alanda İngilizce bilgilerle verilen bakış açılarına sahip olmaktadırlar. Yani İngilizce bireylerin sadece dillerini değil zihinlerini de ele geçirmektedir (Ammon, 2001, Bjeljac-Babic, Roland, Breton, 2000). Diğer taraftan bilgi ve teknolojik araçlarla her dile çok sayıda İngilizce kelime girmektedir. Bu durum internet aracılığıyla da desteklenmektedir. İnternet dil savaşında ikili vuran bir silah gibidir. Çünkü internette bilgilerin büyük bir bölümü İngilizce sunulmaktadır. İnternet kullananların da büyük bir bölümü İngilizce yi tercih etmektedirler. UNESCO nun yayınladığı İletişim ve Dünya Bilgi Raporu na göre, dünyamızda internet kullanıcılarının % 58 i İngilizce yi kullanmaktadır. Bunu % 8, 7 ile İspanyolca, % 8, 6 ile Almanca, %7, 9 ile Japonca ve % 3, 7 ile Fransızca kullananlar izlemektedir. Bu durum Web sayfaları üzerinde yapılan araştırmada iyice netleşmekte, tarama yapanların % 81 i İngilizce, % 4 ü Almanca, % 2 si Japonca ve Fransızca, % 1 i İspanyolca yı kullanmaktadır. Web sayfalarında tarama yapılan diğer dillerin toplamı ise sadece % 8 olmaktadır(unesco 2000, 2009, Bjeljac-Babic, Roland, Breton, 2000). Bu yolla çok sayıda İngilizce kelime diğer dillere girmektedir. İngilizce nin dil yapısı, kelimeleri, dil kuralları, ses yapısı, yazım biçimi, dil bilgisi ve kullanım biçimleri de bütün dilleri etkilemektedir. Çeşitli araştırma sonuçları İngilizce konuşma biçiminin çoğu dilde yeni kelime ve terimleri oluşturduğunu göstermektedir. Bunlara franglais, japlish, denglish, yani Fransız İngilizce si, Japon İngilizce si, Alman İngilizce si denilmektedir. Çünkü bunlar ne İngilizce ye ne Almanca ya ne Fransızca ya ve ne de Japonca ya benzemektedir. Bu dillerde tartışmalı kullanımları ortaya çıkarmaktadır. Eskiden başka dillerden gelen kelimeler küçük değişikliklere neden olurdu. Ancak son yıllarda çoğu dilde gerçek anlamda karışıklıklar ortaya çıkmaya başlamıştır. İngilizce nin diğer dilleri içten öldürmesi sorunu çoğu ülkede ele alınmaktadır. Almanya da bunun için çeşitli kurum ve kuruluşlar oluşturulmuş, dışarıdan gelen kelimelerle Almanca nın bozulmaması için çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. İngilizce den gelen kelimelere Almanca derin kodlar konularak değiştirilmektedir. Ancak tüm çabalara rağmen İngilizce kelimeler belli olmakta ve çoğu Alman tarafından reddedilmektedir. Bu durum diğer dillerde de görülmekte, bilgi teknolojisi alanında İngilizce terimler giderek çoğalmaktadır. c. Çözüm Arayışları Son yıllarda dünyamızda bu çok karmaşık dil sorunlarına ve İngilizce nin yükselişine karşı çözümler aranmaktadır. Bu durum çoğu ülkede tartışılmakta ve sorgulanmaktadır. Yazarlar, araştırmacılar, dil bilimciler, eğitimciler gibi çok sayıda uzman dünyamızda İngilizce nin tek dil olmasının sonuçlarının gelecekte çok
Günümüz Gelişmeleri ve Türkçemiz 7 ağır olacağını açıklamaktadır. Bu açıklamalar iki soruyu gündeme getirmektedir. Birincisi dünyamızdaki büyük ve ulusal diller İngilizce ye karşı nasıl ayakta kalacaktır? İkincisi yok olma tehlikesi içindeki diller için neler yapılacaktır? Tek dil baskısı Avrupa ülkelerini harekete geçirmiş ve bir dizi çalışma başlatılmıştır. Bu konu 1999 yılı UNESCO Genel Konferansı nda gündeme gelmiş ve çok dilli eğitim ile dil çeşitliliği önerilmiştir. Ayrıca uluslar arası dil politikaları oluşturulmuştur. Dil politikalarında bütün toplumlarda üç dilliliği harekete geçirmek ve başarmak temel amaç olarak alınmıştır. Daha sonra 2001 yılında Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve UNESCO nun katılımıyla Avrupa Dilleri Yılı düzenlenmiştir. Dünyanın her yerinde büyük dil projelerinin başlatılması kararlaştırılmıştır. Her bireyin önce anadil, buna yakın bir dil ve uluslar arası bir dil olmak üzere üç dili öğrenmesi önerilmiştir (Poth, 2000). Bu öneri bazı ülkelerde kabul görmüş bazılarında da çeşitli eleştirilere neden olmuştur. Bazı yazarlar ve araştırmacılar bunu uygulamanın zor olduğunu öne sürmektedir. Bazıları da Avrupa Birliğini kuran ülkelerin Almanya ve Fransa olduğunu bu nedenle resmi belgelerde sadece Almanca ve Fransızca nın kullanılması gerektiğini dile getirmektedir. Bazıları ise üç dilli olmanın gerekli olduğunu, ancak üç dili öğrenme çabalarının öğrenciye ek zihinsel yük getireceği, sonraki yıllarda ise öğrenilen bu dillerden daha az önemli olanların terk edileceği, belirtmektedir (Ammon, 2001). Üç dili öğrenme konusunda çeşitli çalışma ve projeler yürütülmektedir. Avrupa Birliği dil çeşitliliğine cevap verecek bazı projeler başlatmıştır. Bu projelerde Avrupa nın zihinsel yönden gelişmiş bir toplum olması için üye ülkelerin eğitim sistemlerinin temel ve öncelikli görevi, geniş öğrenci kitlelerine çeşitli dilleri öğrenmeleri için yardım etmek, dil öğrenme becerilerini geliştirmektir. denilmektedir. Ayrıca Avrupa dil politikasına göre Bir öğrenci ana dili dışında yaşayan dillerden en az ikisini öğrenmelidir. görüşleri ileri sürülmektedir. Bu amaçla Avrupa da Eurom4, Galatea, EuroCom gibi projeler uygulamaya konulmuştur. Aynı aileden bir veya iki dilde ya da çeşitli dillerde okuma becerileri ile dinleme becerilerini geliştirme amaçlanmaktadır. Dil öğrenme sürecinde büyük ve ek çabalardan kaçınma, öğrencilerin bildikleri dil becerilerinden hareket etme, onları değerlendirme, İnterneti öğrenme aracı olarak kullanma, Internet üzerinden bütün grup yayınlarına ağırlık verme ve bilgi paylaşımını artırma gibi çalışmalar yapılmaktadır (Klein, 1999-2002). Görüldüğü gibi Avrupa Birliği İngilizce baskısına karşı çeşitli önlemler almaya çalışmaktadır. Bu önlemler henüz uygulama aşamasındadır. Üç dilli eğitimin uygulandığı ve gerçekleştirildiği bir ülke söz konusu değildir. Bu dil politikalarını uygularken diğer dünya dillerinin durumu ne olacaktır? Bu süreçte Türkçemizin durumu ve geleceği ne olacaktır?