Stratosferde Fotokimyasal Reaksiyonlar ve Ozon

Benzer belgeler
Prof.Dr. Mustafa ODABAŞI

Atmosfer Kimyası Neden Önemli?

Prof.Dr. Mustafa ODABAŞI

Prof.Dr. Mustafa ODABAŞI

I.10. KARBONDİOKSİT VE İKLİM Esas bileşimi CO2 olan fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu artmaktadır.

Proje Adı ASİT YAĞMURLARININ BİTKİ YAPRAKLARI ÜZERİNE ETKİSİ. Proje Grubu KARINCA. Emrah AVCI Abdullah Bayram GÜRDAL

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Sera Etkisi. Gelen güneş ışınlarının bir kısmı bulutlar tarafında bloke edilmekte. Cam tarafından tutulan ısı

Havacılık Meteorolojisi Ders Notları. 1. Atmosfer ve İçeriği

Yrd. Doç. Dr. Güray Doğan

ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

FOSİL YAKITLARIN YANMASI

Prof.Dr. Mustafa ODABAŞI

Ekosistem ve Özellikleri

Hava Kirleticileri. Hava Kirleticileri. Özgür ZEYDAN (PhD.)

KONU MOTORLARIN ÇEVREYE OLUMSUZ ETKĠLERĠ VE BU ETKĠLERĠN AZALTILMASI

İklim ve İklim değişikliğinin belirtileri, IPCC Senaryoları ve değerlendirmeler. Bölgesel İklim Modeli ve Projeksiyonlar

1. İklim Değişikliği Nedir?

KADIKÖY BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ

KĐMYA DENEYLERĐNDE AÇIĞA ÇIKAN GAZLAR KÜRESEL ISINMAYA ETKĐ EDER MĐ? Tahir Emre Gencer DERS SORUMLUSU : Prof. Dr Đnci MORGĐL

İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ. xvi. xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN. BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi 3

KĐMYA EĞĐTĐMĐNDE PROJE DESTEKLĐ DENEY UYGULAMASI GÖZDE MUTLU KĐÖ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü

Proje Adı ASİT YAĞMURLARININ BİTKİ YAPRAKLARI ÜZERİNE ETKİSİ. Proje Grubu KARINCA. Proje Grubu Üyeleri Emrah AVCI Abdullah Bayram GÜRDAL

Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliği

Karbonmonoksit (CO) Oluşumu

Bu maddelerden ekşi olan ve turnusol kâğıdını kırmızı renge dönüştürenler asit özelliği taşır. Tadı acı olan, kayganlık hissi veren ve turnusol

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

Sera Gazları ve Önemi

SIFIR KARBONDİOKSİT SALINIMI

Çevre Biyolojisi

1 SU HALDEN HALE GİRER

PROJE TABANLI DENEY UYGULAMASI

EYVAH DENEY TÜPÜMDE GAZ BĐRĐKTĐ

ÖZET. Asitler ve Bazlar ASİTLER VE BAZLAR

ARES 1-ASİTLER. MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ

Hava Kirliliği ve Kirleticiler

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İÇERİK. Amaç Yanma Dizel motorlardan kaynaklanan emisyonlar Dizel motor kaynaklı emisyonların insan ve çevre sağlığına etkileri Sonuç

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI

Yanma Kaynaklı Kirleticiler

HAMİTABAT TERMİK SANTRALI NIN ÇEVRESİNE ETKİLERİ KONUSUNDA BİR DEĞERLENDİRME. M. Doğan Kantarcı

METEOROLOJİ SICAKLIK. Havacılık Meteorolojisi Şube Müdürlüğü. İbrahim ÇAMALAN Meteoroloji Mühendisi

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN

Amerikalı Öğrencilere Liselere Geçiş Sınavında 8. Sınıf 1. Üniteden Sorulan Sorular.

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

ASİTLER- BAZLAR. Suyun kendi kendine iyonlaşmasına Suyun Otonizasyonu - Otoprotoliz adı verilir. Suda oluşan H + sadece protondur.

SDÜ ZİRAAT FAKÜLTESİ METEOROLOJİ DERSİ

FOSİL YAKITLAR IN ÇEVREYE ZARARLARI SERA ETKİSİ VE ASİT YAĞMURLARI

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

VIA GRUBU ELEMENTLERİ

KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Hazırlayan: Serkan YUMUŞAK

ASİT-BAZ VE ph. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla Evcin Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Buca/İZMİR. Yanma. Prof.Dr. Abdurrahman BAYRAM

SU, HALDEN HALE GİRER


PROJE DESTEKLĐ DENEY UYGULAMASI. Ders Sorumlusu:Prof. Dr. Đnci Morgil

Bölüm 2 Kirletici Maddelerin Oluşumu

DÜNYANIN ATMOSFERĐ JEOLOJĐ MÜHENDĐSLĐĞĐNE GĐRĐŞ

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

Yavuz KAYMAKÇIOĞLU- Keşan İlhami Ertem Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi.

KĐMYA EĞĐTĐMĐNDE PROJE DESTEKLĐ DENEY UYGULAMALARI. Proje Hedef Sorusu : Sera Etkisi Buzulları Nasıl Eritiyor?

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

Suyun yeryüzünde, buharlaşma, yağış, yeraltına süzülme, kaynak ve akarsu olarak tekrar çıkma, bir göl veya denize akma vs gibi hareketlerine su

Havacılık Meteorolojisi Ders Notları. 3. Atmosferin tabakaları

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3

Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliği

DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir.

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ ÇALIŞMA YAPRAĞI

MEVSİMLERİN OLUŞUMU. Halil KOZANHAN EKSEN EĞİKLİĞİ DÜNYA NIN KENDİ EKSENİ ETRAFINDAKİ HAREKETİYLE GECE-GÜNDÜZ,

Bölüm 1: İklim değişikliği ve ilgili terminoloji

SU HALDEN HALE G İ RER

Toz Aktif Karbon Püskürtme İle Dioksin-Furan Giderimi

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNİTE 6 : İNSAN VE ÇEVRE

İĞİ MEVZUATI ÇERÇEVESİNDE 2011 YILINDA ANKARA'DA YAŞANAN İĞİ. Erkin ETİKE KMO Hava Kalitesi Takip Merkezi Başkanı. 12 Ocak Ankara

BÖLÜM 7. KÜRESEL ISINMA ve İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2014 YILI ANALİZ LABORATUVARI FİYAT LİSTESİ

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler.

GIDALARIN BAZI FİZİKSEL NİTELİKLERİ

ATMOSFERİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

ÖĞRENME ALANI: Canlılar ve Hayat 6.ÜNİTE: Canlılar ve Enerji ilişkileri

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

%78 Azot %21 Oksijen %1 Diğer gazlar

SU HALDEN HALE GİRER. Nazife ALTIN. Fen ve Teknoloji

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER

KARBONDĐOKSĐT DÖNGÜSÜ ARAŞTIRMALARI

Batman Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Güz

Hava Kirleticilerin Kontrolu: Toz Kontrol Sistemleri Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM

Transkript:

Stratosferde Fotokimyasal Reaksiyonlar ve Ozon Ozon tabakasının incelmesi/delinmesi Ozon tabakasının delinmesine/incelmesine yol açan bileşiklerin başlıcaları halojenli bileşiklerdir. Etkin giderme mekanizmaları olmadığı için bu bileşiklerin troposferdeki ömürleri oldukça uzundur (1-100 Yıl): Halojenli bileşiklerin stratosferdeki kaynağı troposferden düşey akımlar vasıtasıyla olan taşınımdır. 2

Stratosferde Fotokimyasal Reaksiyonlar ve Ozon Ozon tabakasının delinmesi Klorun stratosferdeki başlıca kaynakları: 3

Stratosferde Fotokimyasal Reaksiyonlar ve Ozon Ozon tabakasının delinmesi Bromun stratosferdeki başlıca kaynakları: 4

Ozon tabakasının yoğunluğunun yıllara göre değişimi 5

Stratosferde Fotokimyasal Reaksiyonlar ve Ozon Ozon tabakasının delinmesi 6

Stratosferde Fotokimyasal Reaksiyonlar ve Ozon Ozon tabakasının delinmesi Halojen radikalleri organik bileşiklerin fotolizi ile açığa çıkar: Klor ve brom çevrimleri ozonu tüketir: 7

Stratosferde Fotokimyasal Reaksiyonlar ve Ozon Ozon tabakasının delinmesi Klor ve brom çevrimleri ozonu tüketir: 8

Stratosferde Fotokimyasal Reaksiyonlar ve Ozon Ozon tabakasının delinmesi Polar Stratosferik Bulutlar (PSC): Stratosferde su buharı az olmasına rağmen kutuplardaki düşük sıcaklıklarda yoğuşarak PSC leri oluşturabilmektedir. Bu bulutlar, halojen içeren türleri, ozon tüketen aktif türlere dönüştüren ortamlardır. Bu nedenle kutuplardaki ozon deliğinin nedeni oldukları düşünülmektedir. 9

Stratosferde Fotokimyasal Reaksiyonlar ve Ozon Ozon tabakasının delinmesi ClO ve O 3 konsantrasyonlarının enlemlere göre değişimi. 10

Asit çökelmesi Asit Yağışları SO x ve NO x ler atmosferde gaz fazda ve sulu fazda oksitlenerek sülfürik asit (H 2 SO 4 ) ve nitrik asit (HNO 3 ) oluştururlar. Organik maddelerin de oksidasyonu ile organik asitler (formik-hcooh ve asetik asit-ch 3 COOH gibi) oluşabilir. Bu reaksiyonlar sonucu oluşan asitler atmosferde gaz, partikül ve sulu fazda bulunabilirler. Bu asidik türler atmosferden kuru ve yaş çökelme gibi mekanizmalarla uzaklaştırılıp yeryüzüne taşınırlar. Bu prosese genel olarak asit çökelmesi adı verilir. 12

Asit Yağışları Asit çökelmesi Asidik kirleticilerin yağış yoluyla çökelmesi asit yağmuru olarak adlandırılır. Asit çökelmesi, asit yağmuru, asidik gaz ve partiküllerin kuru çökelmesi ve sis damlacıklarının çökelmesi gibi prosesleri kapsar. Ancak tarihsel olarak araştırmalar yağmur suyunun bileşimi üzerinde odaklandığı için tüm proses asit yağmurları olarak adlandırılmıştır. 13

Problemin tanımı Asit Yağışları Başka hiçbir kirleticinin bulunmadığı bir atmosferdeki yağmur damlasının ph ı atmosferdeki karbon dioksitin (350 ppm) çözünmesi nedeniyle 5.6 civarındadır. Ancak daha önce sözü edilen asidik türlerin de çözünmesiyle yağmur suyunun ph ı bu değerin altına inebilir. Bu nedenle bir yağışın asidik olarak tanımlanması için ph ının 5.6 dan düşük olması gerekir. 14

Asit Yağışları Yağış asiditesinin küresel dağılımı 15

Asit Yağışları Problemin tanımı Dünyada, yağış için ölçülen ph değerlerinin 3.8-6.3 arasında değiştiği görülmektedir. Dünyanın bir çok yerinde yağış ph ının 6 dan büyük olduğu gözlenmektedir. Bu da yağışın gerçekte alkali olduğunu göstermektedir. Bunun nedeni çöl tozlarında bulunan alkali türlerin yağıştaki asidi nötralize etmesidir. Okyanuslar üzerinde ve antropojenik kaynaklardan çok uzak noktalarda, asidik ve çok asidik yağışlara rastlanılmaktadır. NH 3 ve CaCO 3 gibi bazik türlerin bulunmaması durumunda, doğal kaynaklardan yayınlanan asidik kirleticilerin yağmur suyu ph ını 5.0 civarına indirebileceği öne sürülmüştür. 16

Asit Yağışları Problemin tanımı Bu nedenle bir yağışın asidik olarak tanımlanması için ph ının 5.6 dan düşük olması gerekir tanımının 5.0 dan düşük olması gerekir şeklinde düzeltilmesi uygundur. Sadece yağış ph ının ölçülmesi asit yağışlarının nedenlerinin anlaşılması, doğal veya antropojenik olduklarının belirlenmesi için yeterli değildir. Bunun için yağışın kimyasal bileşiminin de belirlenmesi gerekir. Bazı uzak bölgelerde organik asitlerin de yağışın asiditesine önemli ölçüde (%50 den fazla) katkıda bulunabildiği gösterilmiştir. 17

Asit yağışı verileri ve trendler Uzak bölgeler: 18

Asit yağışı verileri ve trendler Avrupa daki yağışların ph dağılımları: 19

Kuzey Amerika daki yağışların ph dağılımları: 20

Kuzey Amerika daki yağışların ph dağılımları: 21

Tarihsel eğilimler: ÇİN Asit yağışlarındaki eğilimler genel olarak azot oksit ve kükürt dioksit emisyonlarındaki değişimler (artış veya azalmalar) ile paralellik göstermektedir. 22

Tarihsel eğilimler Kuzey Avrupa (SO 2 çökelmesi, ton/yıl) 23

Asit çökelmesinin etkileri 24

Asit çökelmesinin etkileri (1) Yüzeysel suların asitleşmesi ve bunun sonucu sucul ekosistemlerin zarar görmesi. Ca +2, Mg +2, Na + ve K + gibi katyonların göl sularında ve çevre topraklarında düşük konsantrasyonlarda olması durumunda göller asit yağışlarından çok daha fazla etkilenmektedir. 25

Asit çökelmesinin etkileri (2) Malzeme ve binaların (aynı zamanda tarihi eserlerin) zarar görmesi. (3) Ormanlar ve bitki örtüsünün zarar görmesi. 26

Sis damlacıklarının asit çökelmesindeki önemi Sis damlacıkları, yağmur suyu ve bulutlardaki su damlacıklarından çok daha fazla asidik olabilir. Yağışın nispeten az olduğu bazı bölgelerde sisin toplam asit çökelmesinde önemli bir payının olduğu gösterilmiştir. Yağmur suyu, bulut damlacıkları ve sis damlacıklarındaki anyon ve katyon konsantrasyonları (µeq/l) 27

Kuru ve yaş asit çökelmesinin relatif önemleri Genellikle yaş çökelmenin kuru çökelmeye kıyasla daha hızlı bir proses olduğu düşünülmektedir. Ancak kuru çökelme çok daha uzun sürelerde devam eder (yağışın olmadığı zamanlar). Bu nedenle yıllık bazda toplam çökelme göz önüne alındığında kuru çökelme de ıslak çökelme kadar hatta bazı durumlarda ondan daha önemli olabilir. SO 2 çökelmesi ile ilgili yapılan çalışmalar kuru çökelmenin havadaki konsantrasyonun yüksek olduğu kaynağa yakın bölgelerde baskın olduğunu, kaynaktan uzak bölgelerde ise yaş çökelme kadar önemli olduğunu göstermiştir. 28

Asidik türlerin oluşum prosesleri SO x lerin kaynak-alıcı ilişkileri. 29

Asidik türlerin oluşum prosesleri NO x lerin nitrik asit oluşturması: 30

İklim ve Atmosferin Kimyasal Bileşimi İklim: Havanın uygun bir zaman periyodundaki ortalama davranışı anlamına gelir. Uygun zaman periyodunun tanımı çok açık değildir. Çok kısa periyotlar yıldan yıla oluşan değişiklikleri, çok uzun periyotlar ise iklim değişiminin kendisini maskeleyebilir. Bu sakıncaları gidermek için 30 yıllık bir ortalama alma süresi yeterli kabul edilmiştir. En temel iklim değişkeni yeryüzünün yüzey sıcaklığıdır. Ancak yağış miktarı ve sıklığı da parametre olarak kullanılmaktadır. Yeryüzü tarafından uzaya yayınlanan ışınımın %80 kadarı 7-13 µm aralığındaki dalgaboyuna sahiptir. CO 2 haricindeki sera gazları (O 3, CH 4, N 2 O, kloroflorokarbonlar) bu dalgaboyu aralığındaki ışınımları güçlü bir şekilde absorblarlar. CO 2 ise 15 µm civarındaki ışınımları absorblar. Absorblanan bu ışınımlar atmosferin ısınmasına neden olur (sera etkisi). 32

İklim ve Atmosferin Kimyasal Bileşimi İklim zamansal ve makansal olarak değişim gösterir. Antropojenik olarak oluşan iklim değişikliğini ayırt edebilmenin yolu bunu doğal olarak oluşan iklim değişikliğinden ayıracak bir sinyal bulmaktır. Sera gazlarının ve partikül maddelerin etkisi sorgulanamayacak kadar açık ise de iklim değişikliği etrafındaki tartışmaların nedeni yukarıda sözü edilen sinyali ortaya çıkarmanın zorluğundan kaynaklanmaktadır. Bunun başlıca nedenlerinden birisi de sera gazlarının yanısıra partiküllerin de ışınımı absorblayarak veya yansıtarak, bulutluluğu ve bulutların yansıtma özelliklerini değiştirerek iklimi etkilemesidir. Kuzey yarıküredeki endüstrileşmiş bölgelerdeki partiküllerin soğutma etkisinin sera gazlarının ısıtma etkisini maskelediğine dair kanıtlar vardır. 33

Global sıcaklığın tarihsel değişimi (Şekildeki yeşil üçgenler önemli volkanik aktiviteleri göstermektedir) 34

Global sıcaklığın tarihsel değişimi 35

Global sıcaklığın tarihsel değişimi 36

Global sıcaklığın tarihsel değişimi 37

Güneş ışınımının tarihsel değişimi Güneş lekelerinin sayısı ve sonuçta ışınım yıldan yıla değişmektedir. 38

İklim ile ilişkili doğal ve antropojenik etkilerde son dört yüz yıldır gözlenen eğilimler 39

Işınım etkisi Işınım etkisi (radiative forcing), yeryüzünün toplam ışınım dengesinde değişikliğe neden olan etki (CO 2 ve aerosoller gibi) olarak adlandırılabilir. 40

Işınım etkisi Direkt Işınım etkisi (direct radiative forcing), yeryüzünün toplam ışınım dengesini doğrudan etkiler. Örnek: Atmosfere CO 2 eklenmesinin kızılötesi ışınımı absorblaması ve ısınmaya yolaçması. İndirekt ışınım etkisi ise, iklim sistemindeki bileşenlerden birisini değiştirerek dolaylı olarak etkili olur. Örneğin, atmosferdeki aerosollerin artışı içlerindeki su damlacıkları daha küçük olan bulutların artmasına neden olur. Bu bulutlar normal bulutlar kadar yağış oluşturmadıkları için atmosferde daha uzun süre kalırlar ve ışınımın absorblanması veya yansıtılmasına neden olurlar. 41

Global yıllık ortalama Işınım etkileri 42

Global yıllık ortalama Işınım etkileri Sera gazları (halokarbonlar, CO 2, N 2 O, CH 4 ) (+) Stratosferik ozon (O 3 ) (-) Troposferik ozon (O 3 ) (+) Sülfat (aerosolleri) (-) Fosil yakıtların yakılması (OC-organik karbon (-) ve BC-elementel karbon içeren partiküller (+) (FF) Biyomas yakılması (BB) (-) Mineral partiküller (+) veya (-) Troposferik aerosoller (-) Havacılık faaliyetleri (uçak egzozları) (+) Arazi kullanımı (-) Güneşten kaynaklanan etkiler (+) 43

Çeşitli sera gazlarının küresel ısınma potansiyelleri 44

Sera gazları: Konsantrasyonları (abundance), atmosferde kalış süreleri (lifetime) ve küresel ısınma potansiyelleri (GWP) 45

Sera gazları: Konsantrasyonları (abundance), atmosferde kalış süreleri (lifetime) ve küresel ısınma potansiyelleri (GWP) (devam) 46

Atmosfer Kimyası ve İklim Değişimi İklim değişimi atmosfer kimyasını da değiştirmektedir. Atmosfer kimyasında oluşan değişiklikler de iklim değişimine neden olabilmektedir. Örneğin küresel ısınma atmosferdeki su buharını arttırmaktadır. Bu da bir çok kimyasal proses sonucu OH konsantrasyonlarının değişimine veya kendisi de bir sera gazı olan troposferik ozon konsantrasyonlarının değişimine neden olabilir. İklim değişimi atmosferdeki çevrimlerde rol alan reaktif türleri etkileyen (kaynak veya azaltma şeklinde) biyolojik aktiviteleri de değiştirebilir. 47

Bulutların Işınım Etkisindeki Rolü Genel olarak yüksek bulutlar sera etkisi yaratarak yeryüzünün ısınmasına neden olurlar. Alçak bulutlar ise güneşten gelen ışınımı yansıtarak soğumaya neden olurlar. Bulutların ortalama net etkisi ise soğuma şeklinde gerçekleşir. 48

Partiküllerin İklim Değişimindeki Rolü Partiküller, ışınımı doğrudan (yansıtarak veya absorblayarak) veya dolaylı olarak (bulut oluşumunu değiştirerek) etkileyebilirler. Partiküllerin doğrudan ışınıma etkisinin büyüklüğü bulunulan enleme (ışınım geliş açısı), partiküllerin özelliklerine (boyutları, konsantrasyonları ve optik özelliklerine) bağlıdır. Partiküller radyasyonu hem absorblayabilir hem de dağıtabilir. Bu durum partiküllerin içerikleriyle ilişkilidir. Örneğin amonyum sülfat partikülleri ışınımı absorblarken, is partikülleri kısmen absorblayabilir. 49

Partiküllerin İklim Değişimindeki Rolü Atmosferdeki partiküllerin bileşimleri bu iki tip aerosolün karışımından oluşur. Hangi tür daha baskın ise net etki o yönde olabilir. 50

Partiküllerin İklim Değişimindeki Rolü Uzaya olan ışınımı absorblayan sera gazlarının aksine partiküller, ışınımı iki yönde etkileyebilirler (yansıtarak veya absorblayarak). 1 mikrondan küçük partiküller gelen ışınımı dağıtma konusunda oldukça etkindirler (soğutma etkisi). 51

Partiküllerin İklim Değişimindeki Rolü Farklı çaplara sahip olmaları nedeniyle mineral partikülleri (çöl tozu gibi) hem absorblama (kızıl ötesi ışınım bandında) hem de dağıtma/yansıtma etkisi (görünür ışınım bandında) yaratabilirler. Ancak net etki soğuma şeklinde gerçekleşir. Sera gazlarının atmosferdeki konsantrasyonları nispeten üniform olmasına rağmen, partiküllerin tür ve konsantrasyonları önemli bir yerel dağılım gösterir. Örneğin endüstriyel bölgeler üzerinde sülfat partikülleri, orman yangınları nedeniyle ormanlık alanlarda organik aerosoller hakim olabilir. Bu nedenlerle partiküllerin iklim değişimi üzerindeki etkileri de yerel değişiklikler gösterebilir. 52

Global yıllık ortalama Işınım etkileri 53