HUKUK VE PSİKİYATRİ Prof.Dr.Bengi SEMERCi
ÇOCUĞUN İHMAL VE İSTİSMARI Çocuktan sorumlu yetişkin ya da kurumlar tarafından yapılan,çocuğun cinsel, fiziksel duygusal, sosyal ve bilişsel alanda gelişimine zarar verebilecek davranışların tümüne çocuk istismarı denir. Çocuk ihmali: çocuğun sağlıklı gelişimi için sergilenmesi gereken davranışların sergilenmemesidir. Kısaca İstismarı yapılmaması gerekeni yapmak, ihmali de yapılması gerekeni yapmamak olarak tanımlayabiliriz.
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI Cinsel istismar, henüz cinsel gelişimini tamamlamamış bir çocuğun ya da ergenin, bir erişkin tarafından cinsel arzu ve gereksinimlerini karşılamak için güç kullanarak, tehdit ya da kandıma yolu ile kullanılmasıdır. İstismar edenin 18 yaş altında olduğu durumlarda ise yaş farkının 4 ün üstünde olması, küçük çocuğun zorlama ya da ikna ile cinsel haz amacı güden aktivitelerde kullanılması durumunda da cinsel istismardan söz edilir. Aynı yaş grubunda olan çocuklar arasında görülen zorlayıcı cinsel yaklaşımlar akran istismarı ya da akran zorbalığı olarak tanımlanır.
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI Cinsel istismar kapsamına; Cinsel içerikli konușma, teşhircilik, röntgencilik gibi temas içermeyen cinsel istismar Dokunma, oral-genital temas, genital bölgenin doğrudan ya da giysi üzerinden okşanması, penetrasyon olmadan sürtünme, cinsel birleşmeye teşebbüs, cinsel penetrasyon (genital ilișki, anal ilișki, objelerle penetrasyon ve parmakla penetrasyon) Çocuğa erişkin cinsel aktivitesi ya da pornografi izlettirme Fuhuş ya da pornografide kullanılması girer.
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI Çocuğun rızası olsun olmasın bu yaşantılara maruz bırakılması suçtur ve cezai yaptırımı vardır. Yeni Türk Ceza Yasası nda (TCK) yetişkinlere yönelik olarak gerçekleşen cinsel amaçlı eylemler, Cinsel Saldırı Suçu olarak adlandırılırken, çocuklara yönelik cinsel amaçlı saldırılar, Cinsel İstismar olarak adlandırılmaktadır. Erişkin kadınların 1/5 ile 2/5 i ve erişkin erkeklerin yaklaşık 1/10 u çocuklukları sırasında cinsel istismara uğramıştır. Yaşamları boyunca en az bir kez cinsel saldırıya maruz kalan ergenlerin oranını % 21 olarak bildirmiştir.
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI Cinsel istismar çoğunlukla mağdurun tanıdığı biri tarafından uygulanmaktadır. Çeşitli çalışmalarda cinsel istismarın yaklaşık %20-25 ini ensest vakaları oluşturmaktadır. Ülkemizde Trakya Üniversitesi nden yapılan araştırma sonucuna göre aile içi cinsel istismar sıklığı %1.4 dür. Erişkinlerle yaptıkları geriye dönük bir araştırmada ise çocuklukta cinsel istismar oranı %2,5 olarak bildirilmiştir. Bir başka araştırmada 4-17 yaş çocuğun %56,4 ünün kız, %43,6 sının erkek
CİNSEL İSTİSMARIN ETKİLERİ Cinsel istismarın klinik özellikleri ve çocuk üzerindeki etkileri; çocuğun istismarcı ile olan ilişkisine, istismarın şekline, süresine, şiddet kullanımına, fiziksel zararın varlığına, çocuğun yaşı ve gelişim basamağına, ruhsal özelliklerine ve travma öncesi psikolojik gelişimine bağlı olarak değişmektedir.
CİNSEL İSTİSMARIN ETKİLERİ Ailenin olaya tepkisi de konu üzerinde etkileyici rol oynar. Özellikle ensest yaşantısı aile birliğini ve tüm aile bireylerini tehdit eden bir kriz yaratabilmekte, krize müdahalenin iyi olmadığı durumlarda çocuğun suçlanması, dışlanması, şiddete maruz kalması riskleri ön plana çıkmaktadır. Ebeveynlerin yaşadığı olumsuz duygular, özellikle de öfke çocuğa yansıtıldığında çocukta yoğun duygusal ve davranışsal sorunlar ortaya çıkabilir. İstismar ister aile içinden ister dışından olsun istismarın açığa çıkmasının ardından çocukla olan etkileşimler çocuğun ruhsal durumunu etkiler.
CİNSEL İSTİSMARIN ETKİLERİ Cinsel istismara uğrayan çocuklarda istismarın dışa vurumu da farklılıklar gösterir, çoğu çocukta davranışsal ve dolaylı belirtiler görülür. İlk tepki olarak korku, kaygı, kaçınma, çökkünlük, öfke, kızgınlık ve uygunsuz cinsel söz ve davranışlar gözlenebilir. Gizli olmayan mastürbasyon, aşırı cinsel merak ve sık olarak özel bölgelerini gösterme gibi dışa vuran cinsel davranışlar, cinsel içerikli konuşmalar ve oyunlar birer ipucu olabilir. Cinsel konularda daha fazla ve yaşlarına uygun olmayan bilgiler ve davranışlar Korku, kabus görme, fobiler, bedensel yakınmalar ve travma sonrası stres bozukluğu gibi kaygı bozuklukları
CİNSEL İSTİSMARIN ETKİLERİ Cinsel aşırı uyarılmışlık, agresif cinsel davranışlar Özellikle ergenlerde eşcinsel temasların arttması, riskli cinsel davranışlara atılma yaşanan olaya ilişkin tekrarlayan zihinsel canlandırmalar, tekrarlayan davranışlar, korku ve kaygı tepkileri, insanlara, yaşama ve geleceğe ilişkin tutum ve düşüncelerde farklılıkların olması Cinsel istismara özgü tek bir belirti yoktur, belirtiler çocuktan çocuğa değişirken aynı çocukta gelişim ile birlikte zaman içinde de değişimler olabilir. İstismara uğrayan çocukların olası riskler düşünülerek düzenli takip altında bulundurulmaları son derece önemlidir.
CİNSEL İSTİSMARIN ETKİLERİ Çocukların istismar karşısında verdikleri tepkiler bireysel farklılıklar gösterir. İstismara uğrayan çocuk kendini suçlu ya da sorumlu hissedebilir, söylemeyi geciktirdiği için de suçluluk duyabilir, bazı çocuklar yaşadıkları bu durumu normal olarak algılamaya çalışabilirler, kimisi ise istismarcının davranışını sevgi ya da ilgi olarak değerlendirebilir. Cinsel istismarın tipi, süresi, istismarcının yakınlık derecesi, cinsiyeti, fiziksel şiddetin olup olmaması gibi etmenler klinik belirtileri ve belirtilerin şiddetini etkiler. Cinsel istismara uğrayan çocukların klinik özellikleri yaşa bağlı değişiklikler de gösterir.
CİNSEL İSTİSMARIN ETKİLERİ 10 yaş altı: Kendi yaş ve gelişim düzeyine uygun olmayan cinsel bilgiye sahip olması Resimlerinde, oyunlarında ve davranışlarında cinsel içerikli temalar Sık ve ortalık yerde yapılan aşırı mastürbasyon Konuşmasında cinsel içerikli sözcüklerin sık kullanılması Yalnız kalmak istememe, uyku sorunları, enürezis, enkoprezis ve diğer regresif tepkiler Kendini yaralayıcı ya da risk alıcı davranışlar, dürtüsellik, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon güçlüğü Kaçınmalar (istismarcı ile aynı cinsiyetteki tanıdıklarından korku) Özellikle erkek çocuklarda daha sık olarak ateş çıkarma davranışı, hayvanlara kötü davranma Agresyon, dürtüsellik Ailede rol değişimi, erken olgunlaşma. Okul ve arkadaş ilişkisinde sorunlar,ani davranış değişiklikleri
CİNSEL İSTİSMARIN ETKİLERİ 10 yaş üstü: Büyük çocuklarda sosyal gelişim nedeniyle açık cinsel uğraşlar daha azdır Cinsel istismara uğramış ergenlerde rastgele cinsel ilişkiye girme ve tekrarlayan istismarlara maruz kalma riski vardır. Yeme bozuklukları (anoreksiya, bulimiya) Kaçıp gitme, Madde kötüye kullanımı Kendini yaralayıcı davranışlar, intihar Depresyon, sosyal geri çekilme Suça yönelme Ailede rol değişimi, erken olgunlaşma Okul ve arkadaş ilişkisinde sorunlar Ani davranış değişiklikleri Öfke kontrolünde sorun
CİNSEL İSTİSMARIN ETKİLERİ Hiç bir çocuk cinsel istismarla başa çıkabilmek üzere psikolojik açıdan hazır olamaz. Çoğu zaman cinsel istismarın fiziksel belirtileri yoktur. Ancak fiziksel belirtiler olmasa bile bazı durumlarda muayenede bir takım belirtiler bulunabilir. Olguların yarıdan fazlasında istismarcı çocuğun daha önceden tanıdığı ve güvendiği birisidir. Fiziksel şiddetin cinsel istismara eşlik etmesi, istismarın uzun süreden beri olması ve sık aralıklarla olması çocuğun daha fazla olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır. İstismarcı tarafından tehdit ve korkutma altında tutulan çocuklar şiddet içerikli ve tekrarlayan istismarlara daha fazla maruz kalmaktadırlar
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI ÇOCUKLAR GENELLİKLE CİNSEL İSTİSMARA UĞRADIKLARINI SÖYLEYEMEZLER.ÇÜNKÜ: Kendilerine inanılmayacağından korkarlar Başlarının belaya gireceğinden korkarlar İstismarcının tehditlerinden korkarlar İstismarcıyı korumak isteyebilir, sevebilir ama yaptığını sevmezler Nasıl anlatacaklarını bilemeyebilirler Cinsel davranışın yanlış olduğunu bilmeyebilirler
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI Çocukla yapılan istismar tanı görüşmeleri Fiziksel/genital muayene bulguları Çocuğun ruhsal değerlendirilmesi sonucunda multidisipliner ekip kararı ile tanı konulur. Cinsel istismar sadece bir sağlık raporu ya da yargı kararı değildir. Bireysel olarak kişinin tüm yaşamını etkileyen,izlenmesini,tedavi edilmesini ve desteklenmesini gerektiren önemli bir sosyal sorundur.
AKRAN İSTİSMARI ( ZORBALIĞI) Akran zorbalığı korkutucu, sindirici, yıldırıcı nitelikte fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet öğeleri içerir. Fiziksel olarak; Vurmak, tokat atmak, yumruklamak, tekmelemek, tırmalamak, çelmelemek, tükürmek, itmek, saç çekmek, eşyasını zorla almak, korkutmak Sözel olarak; İsim takmak, alay etmek, onurunu zedelemek, küçük düşürmek, hakaret etmek, dedikodu çıkarmak, tehdit etmek ve küfür etmek Duygusal olarak; Dışlamak, ağır işler vermek, faaliyetlere dahil etmemek, konuşmamak, yardım etmemek, yalnız bırakmak
AKRAN İSTİSMARI ( ZORBALIĞI) Zorbalığı yapabilecek çocuklar; çok küçük yaşlarda bile belirli çocuklara karşı çeteler oluşturabilmekte, sürekli uğraşacakları yeni çocukların arayışına girmektedirler. Bu rolü bırakmaları zor olmaktadır. Yükselmeyi zayıf olan öğrenciye fiziksel ya da psikolojik olarak zarar vermekle olanaklı görürler. Bu şekilde güç elde etmeyi genellikle evde öğrenmişlerdir. Çünkü evde çoğunlukla fiziksel şiddetle disiplin görmekte, şiddet içerikli filmler izlemekte, oyunlar oynamaktadırlar. Kurbanlar ise, kaygı ve çaresizlik içinde bu durumu kimseyle paylaşmamakta ve uzun süre zorbalığa maruz kalmaktadırlar.diğer çocuklar onlar yokmuş gibi davranmakta, arkalarından konuşmakta, zorbalığın şiddeti artmakta ve çocuklarla dalga geçmektedirler.
AKRAN İSTİSMARI ( ZORBALIĞI) Zorbalığı yenmenin en etkin yolu güç kaynağını durdurmaktır. Ama etkilerini iyileştirmek uzun sürer. Zorbalığa uğrayan çocuklar güven ilişkisi kurmakta zorluk çekerler. Başkalarına olduğu gibi, kendilerine de güvenleri azdır. Bu durumu erken dönemde durdurmak çok önemlidir. Çocuklar durumu paylaştıklarında ailelerinin kendini suçlayacağından korkar. Zorbalığı durdurmak,çocuğu desteklemek, güç kazanmasını sağlamak gerekir.
SİBER ZORBALIK Birinin internet hesabını kullanmak,bozmak Şiddet ve nefret içeren mesaj,mail gönderme İnternet ortamında bir kişiye ilişkin olumsuz yazıları,görüntüleri paylaşama,pornografiye maruz kalma ya da pornografik görüntü vermeye zorlanma.
DUYGUSAL İHMAL VE İSTİSMAR Çocuğun duygusal bütünlüğünü ve gelişimini zedeleyen her tür eylem ya da eylemsizlik UNICEF e göre çocuğun nitelik, kapasite ve arzularının sürekli olarak kötülenmesi, sosyal ilişkiden yoksun bırakılması, çocuğun sürekli olarak insanüstü güçlerle, sosyal açıdan ağır zararlar verme ya da terk etme ile tehdit edilmesi, yaşına ve gücüne uygun olmayan isteklerde bulunulması ve çocuğun topluma aykırı düşen çocuk bakım ve yöntemleri ile yetiştirilmesi duygusal istismardır.
DUYGUSAL İHMAL VE İSTİSMAR Duygusal ihmal: Dışlama, önemsememe, yok sayma, temel gereksinimlerini karşılamama, ilgisiz olma, duygusal karşılıktan mahrum bırakma, pozitif duygulanım göstermeme, uygun olmayan davranışlara duyarsız kalma, korumama, çocuğun, akranlarıyla ya da yetişkinlerle iletişim ve etkileşimi için fırsat yaratmama Duygusal istismar: Aşağılama, ad takma, azarlama, alay etme, suçlama, düşmanca davranma, uygun olmayan davranışlara teşvik etme ya da yönlendirme, tehdit içeren davranışlar, gözdağı vererek disiplin, yaralama/ölümle tehdit, sıra dışı davranışlara maruz bırakma, özkıyımla tehdit, evlilik içi şiddet, suçlama, terketme, çocuğun, akranlarıyla ya da yetişkinlerle iletişim ve etkileşimini engellemek, izole etmek, hapsetme, uygunsuz sorumluluk yüklemek, yaşa uygun sosyalleşmenin engellenmesi, çocukla rolleri (sorumlulukları) değişme
DUYGUSAL İHMAL VE İSTİSMAR Ekonomik, sosyal ve eğitim seviyesi gözetmeden her kesimde var Fiziksel ya da cinsel istismara göre saptanması çok daha zor Sık görünür, çoğu kez fiziksel istismar ile birliktedir. Çocuğun ruhsal ve sosyal gelişimini, eğitimini, fiziksel gelişimini olumsuz etkileyen bir durumdur. Özellikle çocuğun yakınları tarafından yapıldığı için akla getirilmesi önemli Özellikle çocukla çalışan (öğretmen,hemşire,doktor,hakim,savcı,kolluk) kişilerin bu konuda bilgisi olması önemlidir.