TÜRKİYE ATOM ENERJİSİ KURUMU TEKNİK RAPOR. DOĞU AKDENİZ AEROSOLLERİNİN KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KISA ve UZUN DÖNEM DEĞİŞİMLERİNİN İNCELENMESİ



Benzer belgeler
DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI

ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ

ŞEHİR ATMOSFERİNDE ESER METALLERİN KURU ÇÖKELMESİ

KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

AFġĠN-ELBĠSTAN TERMĠK SANTRAL EMĠSYONLARININ BĠYOTĠK VE ABĠYOTĠK ÖĞELERDE AĞIR ELEMENT BĠRĠKĠMLERĠNĠN ARAġTIRILMASI

DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI

Mobile Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Batman

BAZI İLLER İÇİN GÜNEŞ IŞINIM ŞİDDETİ, GÜNEŞLENME SÜRESİ VE BERRAKLIK İNDEKSİNİN YENİ ÖLÇÜMLER IŞIĞINDA ANALİZİ

Ankara Atmosferinde Toplanan PM2.5 Örneklerinde n Alkan Konsantrasyon Seviyelerinin Mevsimsel Değişimlerinin Değerlendirilmesi

ASFALTİT VE ASFALTİT KÜLLERİNDE MOLİBDEN, NİKEL, VANADYUM VE TİTAN ELEMENTLERİNİN X IŞINLARI FLORESANS SPEKTROSKOPİSİ İLE TAYİNLERİ

Çalışma Ortamında Kişisel Maruziyet ve Ortam Ölçümleri

İş Hijyeni Ölçümleri ve Mevzuat

İSTANBUL BOĞAZI SU SEVİYESİ DEĞİŞİMLERİNİN MODELLENMESİ. Berna AYAT. İstanbul, Türkiye

Hava Kalitesi Ölçümleri: - Planlama - PM örnekleme ve ölçümleri - Gaz kirleticilerin ölçümleri

TÜRKİYE NİN DEĞİŞİK BÖLGELERİNDE ÖLÇÜLEN AEROSOL KOMPOZİSYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

ÇOKLU DOĞRUSAL ANALİZ YÖNTEMİYLE UÇUCU ORGANİK BİLEŞİKLERİN ATMOSFERDEKİ KONSANTRASYONLARINA ETKİ EDEN METEOROLOJİK FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ

X-IŞINI FLORESANS SPEKTROSKOPİSİ. X-ışınları spektrometresi ile numunelerin yarı kantitatif olarak içeriğinin belirlenmesi.

UYDU KAR ÜRÜNÜ VERİLERİYLE TÜRKİYE İÇİN BÖLGESEL VE MEVSİMSEL KARLA KAPLI ALAN TREND ANALİZİ

İSTANBUL ANADOLU YAKASI HAVA KİRLİLİĞİNİN PM10 ve PM2.5 AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ. Ufuk MALAK Prof.Dr. Kadir ALP

MOL KAVRAMI I. ÖRNEK 2

Kaç istasyon olması gerektiğinin, Bu istasyonların nerelerde kurulması gerektiğinin, İzlemede kullanılacak metotların

KİMYASAL ANALİZ KALİTATİF ANALİZ (NİTEL) (NİCEL) KANTİTATİF ANALİZ

TOZ ÖLÇÜMLERİ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

EGE BÖLGESİNDE TOPLANAN ATMOSFERİK PARTİKÜLER MADDENİN KİMYASAL KOMPOZİSYONU VE LİTERATÜRLE KARŞILAŞTIRILMASI

Malzeme muayene metodları

Ýsmet UYSAL Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, ÇANAKKALE,

STOKİYOMETRİ. Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi

BELİRSİZLİK HESAPLAMALARI. Halis Emre GÜNEŞ Çevre Mühendisi

Hava Kirleticilerin Atmosferde Dağılımı ve Hava Kalitesi Modellemesi P R O F. D R. A B D U R R A H M A N B A Y R A M

ESKİŞEHİR KENT MERKEZİ YANMA KAYNAKLI EMİSYON ENVANTERİ ÇALIŞMASI

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

ANKARA TEMİZ HAVA MERKEZİ HAVA KALİTEİ ÖN DEĞERLENDİRME PROJESİ

TÜRKİYE DEKİ ÇİMENTO FABRİKALARININ EMİSYON FAKTÖRLERİ. ****İTÜ, Kimya ve Metalurji Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, Maslak, İstanbul

PROJE AŞAMALARI. Kaynak Envanterinin Oluşturulması. Emisyon Yükü Hesaplamaları

Küçük ve Mikro Ölçekli Enerji Yatırımları için Hibrit Enerji Modeli

Analitik Kimya. (Metalurji ve Malzeme Mühendisliği)

KARADENİZ YAĞMUR SUYU KOMPOZİSYONUNU ETKİLEYEN KAYNAKLARIN FAKTÖR ANALİZ TEKNİĞİ İLE BELİRLENMESİ

TPAO ARAŞTIRMA MERKEZİ

Kentsel Hava Kirliliği Riski için Enverziyon Tahmini

SUDA ASKIDA KATI MADDE TAYİNİ YETERLİLİK TESTİ RAPORU TÜBİTAK ULUSAL METROLOJİ ENSTİTÜSÜ REFERANS MALZEMELER LABORATUVARI

ANTALYA ORTAM HAVASINDAKİ PM2,5 VE PM2,5-10 KAYNAKLARININ BELİRLENMESİ

SINIR TENORUNUN EKONOMİK BAKIR MİKTARI TAHMİN HASTASINA ETKİSİ

MADEN TETKİK ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİDROJEOKİMYA LABORATUVA- RINDA BAZI ANALİTİK YÖNTEMLERİN İSTATİSTİKSEL DEĞERLENDİRİLMESİ

TOPRAKTA PH TAYİNİ YETERLİLİK TESTİ RAPORU TÜBİTAK ULUSAL METROLOJİ ENSTİTÜSÜ REFERANS MALZEMELERI LABORATUVARI. Rapor No: KAR-G3RM

ORTA ANADOLU BÖLGESİNDE ATMOSFERİN KOMPOZİSYONUNUN BELİRLENMESİ

TÜBİTAK MARMARA ARAŞTIRMA MERKEZİ

ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI Atmosfer Modelleri Şube Müdürlüğü. 31 Ocak 1 Şubat 2015 tarihlerinde yaşanan TOZ TAŞINIMI. olayının değerlendirmesi

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

DOĞU AKDENİZ ATMOSFERİNDE SÜLFAT SEVİYELERİNİ ETKİLEYEN KAYNAK BÖLGELERİNİN BELİRLENMESİ

KÜTAHYA NIN KIRSAL VE KENTSEL İSTASYONLARINDAKİ PM 2.5 ÖRNEKLERİNİN RADİKAL OLUŞTURMA POTANSİYELLERİNİN İNCELENMESİ

METAL ANALİZ YÖNTEMİ (ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRE CİHAZI İLE )

X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ

Yrd.Doç.Dr. GÜRAY DOĞAN

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ANADOLU UOB PASİF ÖRNEKLEYİCİSİNİN TİCARİ PASİF ÖRNEKLEYİCİLERLE PERFORMANS KARŞILAŞTIRMA ÇALIŞMALARI

İklim ve İklim değişikliğinin belirtileri, IPCC Senaryoları ve değerlendirmeler. Bölgesel İklim Modeli ve Projeksiyonlar

TÜRKiYE DE BİR ÇİMENTO FABRİKASI İÇİN HAVA KALİTESİ MODELLEME ÇALIŞMASI

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

SUDA ph TAYİNİ YETERLİLİK TESTİ RAPORU TÜBİTAK ULUSAL METROLOJİ ENSTİTÜSÜ REFERANS MALZEMELERI LABORATUVARI. Rapor No: KAR-G3RM

1 BEÜ./ÖĞR.İŞL FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ FİZİK BÖLÜMÜ BÖLÜM KODU : 3111 HAZIRLIK SINIFI

Havacılık Meteorolojisi Ders Notları. 1. Atmosfer ve İçeriği

Büyükçekmece Gölü Havzasýnda Havanýn PM 2.5 ve PM Gruplarýnda Krom Deriþimleri

Yıldız Teknik Üniversitesi Çağdaş, Öncü, Yenilikçi

ATAŞEHİR İLÇESİ HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ DEĞERLENDİRMESİ

RGKLM-2015/02 BAL NUMUNESİ (HMF-NEM) LABORATUVARLAR ARASI KARŞILAŞTIRMA(LAK) TESTİ SONUÇ RAPORU

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi

Doğal Gypsum (CaSO 4.2H 2 O) Kristallerinin Termolüminesans (TL) Tekniği ile Tarihlendirilmesi. Canan AYDAŞ, Birol ENGİN, Talat AYDIN TAEK

KÜTAHYA DA YAŞAYAN İLKOKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARIN HAVA KİRLETİCİLERİNE KİŞİSEL MARUZ KALIMLARININ ÖN DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

İZMİR DE HAVA KİRLİLİĞİ. Prof. Dr. Abdurrahman BAYRAM

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

TÜBİTAK ULUSAL METROLOJİ ENSTİTÜSÜ REFERANS MALZEMELER LABORATUVARI. Rapor No: KAR-G3RM Koordinatör: Dr.

T.C. NECMETTĠN ERBAKAN ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK VE MĠMARLIK FAKÜLTESĠ, ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ, AKADEMĠK YILI ÖĞRETĠM PLANI / T.

GIDA MADDELERİNDE NEM, KÜL, YAĞ VE PROTEİN TAYİNİ YETERLİLİK TESTİ RAPORU

ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ MADEN VE CEVHER HAZIRLAMA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KİMYASAL ANALİZ LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

ANTALYA DAKİ PM 10 KİRLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ISLAKLIK ÖLÇÜMLERİ. a. Metalin paslanması b. Tahtanın çürümesi c. Ekmeğin küflenmesi. Şekil 1. Malzemeler üzerindeki bozulmalar

BATI KARADENİZ AEROSOLUNUN ZAMANSAL DEĞİŞİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Proje Adı ASİT YAĞMURLARININ BİTKİ YAPRAKLARI ÜZERİNE ETKİSİ. Proje Grubu KARINCA. Emrah AVCI Abdullah Bayram GÜRDAL

X-Işınları. 1. Ders: X-ışınları hakkında genel bilgiler. Numan Akdoğan.

Elazığ'daki Hava Şartları ve Güneşlenme Şiddetinin Modellenmesi

İÇME SUYUNDA METAL TAYİNİ YETERLİLİK TESTİ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ANKARA ŞEHRİNİN HAVA KALİTESİNİN UOB LER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Atmosfer Kimyası Neden Önemli?

YEŞİLIRMAK NEHRİ İÇİN TOPLAM ORGANİK KARBON ÖNGÖRÜ MODELLERİ

Kelime anlamı ile; dışarı çıkmak, yaymak ve ihraç etmek anlamına gelmektedir.

GIDA MADDELERİNDE NEM, KÜL, YAĞ, PROTEİN ve GLÜTEN TAYİNİ YETERLİLİK TESTİ RAPORU

T.C. ATOM ENERJİSİ KOMİSYONU Ankara Nükleer Araştırma Merkezi

ENERJĐ ELDESĐNDE ORTALAMA RÜZGAR HIZI ÖLÇÜM ARALIĞI ve HELLMANN KATSAYISININ ÖNEMĐ: SÖKE ÖRNEĞĐ

DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ NDE GÖZLENEN YÜKSEK SÜLFAT DERİŞİM KAYNAKLARININ BELİRLENMESİ

SUDA PH TAYİNİ YETERLİLİK TESTİ RAPORU TÜBİTAK ULUSAL METROLOJİ ENSTİTÜSÜ REFERANS MALZEMELERI LABORATUVARI. Rapor No: KAR-G3RM

Yrd. Doç. Dr. Güray Doğan

SUDA ASKIDA KATI MADDE (AKM) TAYİNİ YETERLİLİK TESTİ RAPORU TÜBİTAK ULUSAL METROLOJİ ENSTİTÜSÜ REFERANS MALZEMELER LABORATUVARI

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :

A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES

KENTSEL HAVA KİRLETİCİLERİNE METEOROLOJİNİN ETKİSİ: KONYA ÖRNEĞİ. Gülnihal KARA

Konsantre Cevher Analizleri / Ore Grade Analysis

AKTS/ ECTS KREDĠ/ CREDITS

Paslanmaz Çelik Gövde. Yalıtım Sargısı. Katalizör Yüzey Tabakası. Egzoz Emisyonları: Su Karbondioksit Azot

Transkript:

TÜRKİYE ATOM ENERJİSİ KURUMU TEKNİK RAPOR DOĞU AKDENİZ AEROSOLLERİNİN KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KISA ve UZUN DÖNEM DEĞİŞİMLERİNİN İNCELENMESİ 2011

TÜRKİYE ATOM ENERJİSİ KURUMU 2690 sayılı kanun ile kurulmuş olan Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun ana görevi; atom enerjisinin barışçıl amaçlarla ülke yararına kullanılmasında izlenecek ulusal politikanın esaslarını ve bu konudaki plan ve programları belirlemek; ülkenin bilimsel, teknik ve ekonomik kalkınmasında atom enerjisinden yararlanılmasını mümkün kılacak her türlü araştırma, geliştirme, inceleme ve çalışmayı yapmak ve yaptırmak, bu alanda yapılacak çalışmaları koordine ve teşvik etmektir. Bu çalışma TAEKpersoneli tarafından gerçekleştirilmiş araştırma, geliştirme ve inceleme sonuçlarının paylaşımı amacıyla Teknik Rapor olarak hazırlanmış ve basılmıştır. Teknik Rapor2011/01 TürkiyeAtom Enerjisi Kurumu yayınıdır, izin alınmaksızın çoğaltılabilir. Referans verilerek kullanılabilir. TÜRKİYEATOM ENERJİSİ KURUMU Adres Tel Fax Web EskişehirYolu 9. km 06530Ankara/Türkiye +90 (312)295 87 00 +90 (312)287 87 61 www.taek.gov.tr

ÖNSÖZ Son yıllarda doğu Akdeniz ve Karadeniz atmosferlerinde yürütülen hava kirliliği çalışmaları bu bölgedeki kirlilik yükünün Batı Akdeniz'de görülenden çok dahayüksek olduğuyönünde belirtiler -vermeye başlamıştır. Eğer mevcut sınırlı verilerin gösterdiği belirtiler doğru ise, ülkemizin de tam ortasında bulunduğu Doğu Akdeniz ve Karadeniz atmosferleri Avrupa'daki en kirli bölgeler olup Avrupa'da atmosfere atılan kirleticilerin henüz bilinmeyen bir taşınım mekanizması ile Doğu Akdeniz, Anadolu ve Karadeniz bölgesine boşaltıldığını göstermektedir. Söz konusu yüksek kirlilik düzeylerinin ve buna neden olan emisyon kaynak bölgelerinin ortaya çıkartılması, ülkemizin uluslararasıplatformda savunmakta olduğu tezler açısından çok önemlidir. Yukarıda anlatılan durumun ortaya çıkartılabilmesi için verilerin hızlı, doğru ve güvenilir olarak üretilmesi ve istatistik yöntemlerle değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu verilerin üretilmesinde hızlı nükleer tekniklerden olan ve dünyada yaygın olarak Nötron Aktivasyon Analiz (INAA) veya X- Işınları Floresans (XRF) teknikleri kullanılmaktadır. Ayrıca uygulanan istatistik yöntemlerin güvenilir olabilmesi için ise yeterli sayıda -veri gerekmektedir. Halihazırda Doğu Akdeniz ve Karadeniz atmosferlerinde yapılan çalışmalarda ne ölçülen parametre sayısı ne de analiz edilen örnek sayısı kesin bir sonuca -varmak içinyeterli değildir. Bu çalışmada proje Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü (ODTU-MF-ÇMB) ile ortak olarak yürütülmüştür. Numunelerin toplanması, hazırlanması ODTÜ-MF-ÇMB tarafından yapılmış ve analizler Merkezimiz Ölçme ve Enstrumantasyon Bölümü Elementel Analiz laboratuarında bulunan Enerji Dağılımlı X- Işınları Floresans Spektrometresi(EDXRF) ile yapılmıştır. Yaklaşık 1500 hava filtresinin analizleri yapılmış ve değerlendirmelerde Mg, Al, Si, S, Cl, K, Ca, Ti, Cr, Fe, Mn, Ni, Zn, Br, Pb elementlerin sonuçları kullanılmıştır. Yapılan istatistik değerlendirmeler ile Antalya bölgesine taşınan kirleticiler, miktarı ve geldiği bölgeler; kısa, mevsimlik ve uzun dönem olarak belirlenmiştir. Aliağa bölgesi için değerlendirmeler devam etmektedir.

İÇİNDEKİLER Tablolar Dizini Şekiller Dizini Yönetici Özeti Executive Summary Kısaltmalar i ii iii iv v 1. GİRİŞ 1 2. YAPILAN ÇALIŞMALAR 3 2.1 Aerosol Örneklerinin Toplanması 3 2.2 Enerji Dağılımlı X-lşınları Floresans (EDXRF) Spektrometresi İle Kimyasal Kompozisyonun Belirlenmesi 4 2.3 Örneklerin Analize Hazırlanması 5 2.4 EDXRF Spektrometresinin Kalibrasyonu 6 2.5 EDXRF Analizleri 7 2.6 Kalite Kontrol/Kalite Güvence Parametreleri 9 2.6.1 Şahit Örnek Analizi 10 2.6.2 Tayin Sınırlarının Belirlenmesi 11 2.6.3 Tekrarlanabildik 14 2.6.4 Doğruluk 15 2.6.5 Belirsizlik Hesapları 15 3. SONUÇLAR 18 3.1 Kısa Dönem Değişimler 18

3.2 Mevsimsel Değişimler 3.3 Uzun Dönem Değişimler. 4. KAYNAKÇA

TABLOLAR DİZİNİ Tablo 1. Oxford ED-2000 XRF Spektrometresinin Özellikleri 8 Tablo 2. Analiz Sırasında Geçerli Olan Optimum Uyarma Koşulları 8 Tablo 3. EDXRF Spektrometresinde Aerosol Örnekleri için Belirlenen Tayin Sınırları 12 Tablo 4. Çalışmada Belirlenen Tayin Sınırlarının Literatür ile Karşılaştırılması 13 Tablo 5. SRM 2783 için Belirlenen Analitik Doğruluk Değerleri 15 Tablo 6. Hesaplanan Ortalama İstatiksel Belirsizlik ve Gözlem Sıklığı 17 Tablo 7. S04 2 ve Pb için Trend Analiz Sonuçları 27 i

ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1. Aerosol Örneklerinin Toplandığı Örnekleme İstasyonu 3 Şekil 2. Yüksek Hacimli Örnekleyici ve İçinde Bulunduğu Platform 4 Şekil 3. Whatman 41 Selüloz Asetat Filtrelerine Ait SEM Görüntüleri 5 Şekil 4. Örneklerin Kesilmesinde Kullanılan Kesici ve Kesilerek Analize Hazırlanmış Örnekler 6 Şekil 5. Oxford ED-2000 XRF Spektrometresi ve Numune Değiştirme Düzeneği 7 Şekil 6. EDXRF Spektrometresi Analizinde Takip Edilen Basamaklar 9 Şekil 7. Whatman 41 Selüloz Asetat Filtre Şahit Analizi 10 Şekil 8. EDXRF Spektrometresi ile Belirlenen Parametreler için Hesaplanan Kesinlik Değerleri 14 Şekil 9. Hesaplanan Ortalama İstatiksel Belirsizlik ve Gözlenme Sıklığı 18 Şekil 10. Seçilmiş Bazı Kirleticiler için Kısa Dönem Değişimler 19 Şekil 11. Seçilmiş Antropojen Kirleticilerin Mevsimsel Değişimleri 22 Şekil 12. Seçilmiş Toprak Kaynaklı Kirleticilerin Mevsimsel Değişimleri 23 Şekil 13. Seçilmiş Toprakve Antropojen Karışımı Kirleticilerin Mevsimsel Değişimi 24 Şekil 14. Deniz Kaynaklı Kirleticilerin Mevsimsel Değişimleri 25 Şekil 15. Analiz Edilen Parametrelere Ait Yaz-Kış Oranları 25 ii

YÖNETİCİ ÖZETİ 2004 yılında ODTU-MF-ÇM Bölümü ile başlatılan proje kapsamında Akdeniz Bölgesinden ülkemize taşınan kirleticilerin kaynaklarının belirlenmesi, taşınım hız ve miktarlarının bilinmesi ülkemiz için önemli bir veri olacağından ve daha önce bu tür bir verinin üretilmemesi bu çalışmanın önemini ortaya koymuştur. Bu bilgilerin elde edilmesi için doğru ve yeterli numune temini, bunların doğru analizi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla Merkezimizde bulunan hızlı, güvenilir ve hassas EDXRF spektrometresi ve "NIST 2783 Air Particles on Flitter" standardı kullanarak analizler yapılmıştır. Ülkemize taşınan kirleticilerin takibinde Antalya istasyonunda ölçülen değerlerin 1993-2001 yılları arasında kısa ve uzun dönem değişimlerinin incelenmesi ve böylece kirletici emisyonlarının kontrolü ile ilgili alınan önlemlerin ne derece etkili olduğunun tartışılmasıdır. Bu bağlamda, belirlenen kirletici konsantrasyonları kısa (günlük) dönem, mevsimsel ve uzun dönem olmak üzere üç ana başlık altında incelenmiştir. Bu çalışmada değerlendirilen kirleticilerin kısa dönem değişimlerinin çok episodik olduğu (birbirini takip eden günlerde konsantrasyonlar arasında 10-20 kat fark olduğu) söylenebilir. Kirleticilerin atmosferde kısa dönem değişimlerini belirleyen en önemli etkenlerin arasında meteorolojik faktörler (yağış gibi) ile birlikte kirletici emisyonlarının şiddetinde gözlenen değişimlerde sayılabilir. Pb konsantrasyonlarında gözlenen azalma ise aslında Avrupa'dan kaynaklı emisyonlarda Pb miktarının azalmasıyla ilişkilidir. Antropojen kirleticilerin de yaz aylarında konsantrasyon değerleri daha yüksek olduğu görülmüştür. Projenin Ege Bölgesi (İzmir-Aliağa) çalışmaları bu yıl bitirilecektir. iii

EXECUTIVE SUMMARY A collaborative study was started with the Middle East Technical University, Environmental Engineering Department in 2004 in order to determine the transport of air pollutants and their deposition rates to Eastern Mediterranean with the ultimate aim of filling the gaps in knowledge on the current status of Eastern Mediterranean air quality profile. Collection sufficient amount of representative samples, analyzes of the collected samples with high accuracy and precision and interpretation of generated data are crucial efforts. To attain this goal, EDXRF spectrometer, which is a rapid, reliable and sensitive analytical instrument, located at our center was employed in analysis of the collected samples after calibration with 'NIST 2783 Air Particles on Filter'. The effectiveness of the control strategies taken on the emissions was discussed by investigating the short and long term variations in the chemical composition of samples collected between 1993 and 2001 at Antalya station. In this context, generated data set was studied for short (daily) term, seasonal and long term variations. It has been found that short term variations in the concentrations of pollutants in short time scale are highly episodic. The concentration of measured pollutants was changed 10-20 folds in the subsequent two days. The most important factors affecting the chemical composition of pollutants in short time interval are meteorological factors such as precipitation and variations observed at the emission strength of pollutants. The declined in Pb concentrations at the Antalya station was attributed to observed decrease in Pb emissions in Europe after the introduction of leaded gasoline. Highest summer averages were reported for anthropogenic pollutants in summer months. Aegean Sea (Izmir-Aliağa) studies of the project will be completed this year. iv

KISALTMALAR SANAEM EDXRF : Sarayköy Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi : Enerji Dağılımlı X-lşınları Floresans Spektrometresi ODTÜ-MF-ÇMB : Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü SEM INAA NIST SRM <5. : Taramalı Elektron Mikroskobu : Enstrümantal Nötron Aktivasyon Analizi : National Institute Standard Technology : Standart Referans Materyal : Toplam Belirsizlik v

1. GİRİŞ Aerosoller çapları 0.001 ^m ile 100 ^m arasında değişen katı ve sıvı parçacıkların bileşiminden oluşan ve atmosferde gaz fazında hareket eden maddeler olarak tanımlanabilir (Spurny, 1999) [17]. En düşük dane aralığı atmosferde bulunan molekül ve molekül topluluklarına karşılık gelirken, en büyük parçacık çapı atmosferden yeryüzüne çok çabuk bir biçimde çökelen parçacıklara karşılık gelmektedir (Pöschl, 2005) [16]. Aerosol terimi literatürde Partikül Madde (PM) ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Aerosoller atmosfere doğal yollardan salındığı gibi, örneğin, deniz yüzeyinden atmosfere atılan deniz tuzu, rüzgârın etkisiyle yeryüzeyinden atmosfere taşınan toprak, yanardağların patlamasıyla atmosfere salınan partikül madde, yapay (insan faaliyetleri sonucu atmosfere taşınan partiküller, örneğin, termik santrallerde kömürün yakılmasına bağlı olan emisyonlar vb.) kaynaklardan da açığa çıkmaktadır. Aerosoller ister yapay ister doğal yollardan atmosfere salınsın görüş mesafesini kısaltan, her türlü yaşayan canlının sağlığı üzerinde olumsuz etki yapan, güneş ışınlarının absorblandığı bandı değiştirerek iklimi etkileyen kirleticiler olarak bilinmektedirler. Bunun yanı sıra partikül maddenin yapısında bulunan bazı elementleri kullanarak bunların atmosferdeki konsantrasyonlarını belirleyen kirletici kaynakları dasaptanabilmektedir. Örneğin, S04 2 ve Se kömürün yanması sonucu atmosfere salınan kirleticilerdir. Vanadyum petrol yanması sonucu oluşur. Kurşun atmosfere motorlu taşıtlardan salınmaktadır (Chow, 1995) [4], Bu kirleticiler iz element olarak kullanılmakta ve kaynakları çeşitli istatiksel yöntemlerle belirlenmektedir. Avrupa'da 1980'li yıllardan itibaren kirleticiler üzerinde ciddi bazı önlemler alınmış ve bunu takip eden yıllarda bazı kirletici konsantrasyonlarında azalmaların olduğu görülmüştür. Türkiye'nin gerek Doğu gerekse Batı Avrupa'dan kaynaklı hava hareketlerinin etkisi altında olduğu da bilinmektedir. Öztürk (2009) [15] 1993-2001 yılları arasında Antalya'ya ulaşan hava kütlelerini gruplandırmış ve bu zaman diliminde Batı Avrupa'yı içine alan sektörden %37 civarında bir taşınımın olduğunu bulmuştur. Dolayısı ile Antalya'da ölçülen değerler üzerinde Avrupa'dan salınan emisyonların etkisi olduğu söylenebilir. 1

Bu çalışmanın amacı Akdeniz sahilinde Antalya kırsalında kurulan istasyonda toplanan örneklerdeki mevsimsel, kısa ve uzun vadeli değişimleri belirlemektir. Bu amaçla toplanan partikül madde örnekleri Merkezimizde bulunan Enerji Dağılımlı X-lşınları Floresans Spektrometreleriyle (EDXRF) ile analiz edilmiş ve elde edilen bulgular zamansal değişimleri açısından irdelenmiştir. 2

2. YAPILAN ÇALIŞMALAR 2.1 Aerosol Örneklerinin Toplanması Bu çalışma kapsamında değerlendirilen aerosol örnekleri ODTÜ'nin Antalya'nın yaklaşık 20 km batısında, sahilde kayaç bir yapının üzerine kurulan bir istasyonda toplanmıştır. İstasyonun yeri Şekil 1'de gösterilmiştir. İstasyonda toplanan örneklerin kirletici kaynaklarından etkilenmemesi için istasyon özellikle yerleşim bölgelerinden uzak bir yerde kurulmuştur. Örnekler SIERRA-ANDERSEN Model SAUV-10H PM10 Yüksek Hacimli örnekleyici kullanılarak Whatman-41 selüloz filitreler üzerinde toplanmıştır. Örneklerin toplandığı örnekleyici ve örnekleyicinin bulunduğu düzeneğe ait görüntüler Şekil 2'de verilmiştir. Örnekleme kampanyası 1992 yılında başlamış ve 2001 yılında sona ermiştir. İstasyonda toplanan örnekler belirli aralıklarla ODTÜ Çevre Mühendisliğinde bulunan Class-100 temiz odaya gönderilmiş ve analize kadar burada saklanmıştır. Şekil 1. Aerosol Örneklerinin Toplandığı Örnekleme İstasyonu 3

Şekil 2. Yüksek Hacimli Örnekleyici ve İçinde Bulunduğu Platform 2.2 Enerji Dağılımlı X-lşınları Floresans (EDXRF) Spektrometresi ile Kimyasal Kompozisyonun Belirlenmesi X-lşını floresans analiz tekniği, analiz edilecek numune içindeki elementleri bir radyasyon kaynağı ile (radyoizotop, X-lşınları Tüpü, proton, elektron,..gibi) uyartılarak karakteristik X-ışınlarının yayınlamasına ve bu ışınlarının nitelik ve nicelik olarak belirlenmesine dayanan bir yöntemdir. Merkezimizde bulunan 50 W gücündeki Enerji dağılımlı X-ışını floresans Spektrometresi (EDXRF) ile katı, toz ve sıvı formundaki jeolojik, biyolojik, arkeolojik, çevre numunelerinin Na-U arasında analizleri hızlı, doğru ve hassas olarak yapılmaktadır. Bununla beraber tahribatsız bir yöntem olması, çeşitli fiziksel ve kimyasal yapıda madde analizlerine uygun olması, analiz öncesinde numunenin hazırlanmasında diğer yöntemlere göre daha az zaman harcanması, bazı durumlarda birkaç ppm civarında tespit edebilme gücünün olması ve aynı anda pek çok elementin analizinin mümkün olması nedeniyle, bu çalışmada aerosol örneklerinin analizinde EDXRF yönteminin seçilmesinin nedenleri arasında sayılabilir. Ayrıca, analiz edilecek örneğin çok olması XRF tekniğinin tercih edilmesinde bir diğer etkendir. XRF yöntemi aerosol örneklerinin üzerinde toplandığı hava ^litrelerinin analizine ek olarak çevre ile ilgili toprak, sediment, cevher, biyolojik örnek, su vs. gibi ortamlarda bulunan kirleticilerin belirlenmesinde de kullanılmaktadır. Bu çalışma kapsamında analiz edilen iki örneğe ait SEM görüntüleri Şekil 3'de verilmiştir. Daha önce de belirtildiği gibi aerosol örnekleri Whatman-41 selüloz asetat filtreler üzerinde toplanmış olup, bu filtrelerin 4

kalınlığı 150 ^m'dir. XRF tekniğinin Teflon gibi ince filtrelerin analizinde daha uygun bir yöntem olduğu bilinmektedir. Kalın ^litrelerde numune tarafından yayımlanan karakteristik X-ışınları hem filitre materyali hem de filitre içerisinde bulunan partikül madde (aerosol) tarafından absorblandığından tekniğin hassasiyeti düşmektedir. Şekil 3. Whatman 41 Selüloz Asetat Filtrelerine Ait SEM Görüntüleri 2.3 Örneklerin Analize Hazırlanması Örneklerin XRF analizi için ön hazırlıklar ODTÜ-Müh. Fak. Çevre Müh. Bölümünde yapılmıştır. Öncelik olarak fleksiglass malzemeden bir kesme cihazı yaptırılmıştır. Kesicinin yapımında ya da örneklerin kesilmesinde metal malzeme kullanılmamasına örnekleri kirleteceği düşüncesiyle özellikle özen gösterilmiştir. Cihaz tipik delgeç düzeneğine benzemekte olup Whatman 41 selüloz asetat ^litrelerden 55 mm çapında diskler çıkartılmış ve kesilen bu parçalar önceden de-iyonize su ile yıkanıp kurutulmuş petri kaplarının içerisinde Merkezimiz Ölçme ve Enstrumantasyon Bölümü Elementel Analiz laboratuarlarında bulunan XRF spektrometreleri ile analizler yapılmıştır. Örneklerin EDXRF analizine hazırlanması Class-100 Temiz odada gerçekleştirilmiştir. Örnekleri kesme işleminde kullanılan delgeç ve kesilen örneklere ait görüntüler Şekil 4'de verilmiştir. 5

Şekil 4. Örneklerin Kesilmesinde Kullanılan Kesici ve KesilerekAnalize Hazırlanmış Örnekler 2.4 EDXRF Spektrometresinin Kalibrasyonu Bu çalışmada en büyük zorluk EDXRF spektrometresinin Whatman-41 filitreler için kalibrasyonunda yaşanmıştır. Piyasada standart selüloz asetat filitrenin bulunmaması, EDXRF spektrometresinin Whatman- 41 filtreler için kalibrasyonunu zorlaştırmıştır. Spektrometresinin kalibrasyonunu yapabilmek için ilk önce temiz Whatman-41 filitreler üzerine Merck marka standart solüsyonlar pipet edilmiştir. Ancak solüsyonların filitreler içerisine tamamen nüfuz ettiği ve bazen de ^litrelerin arkasından çıktığı görülmüştür. Bu nedenlerle spektrometrenin kalibrasyonunu gerçekleştirebilmek için daha önce INNA spektrometresi ile analiz edilmiş örneklerin kullanılmasına karar verilmiştir. Bu bağlamda 1993 yılında INNA ile analiz edilmiş 200 örnek standart filitreler ve kontrol filitreler olarak eşit iki bölüme ayrılmıştır. İlk önce 100 standart filitre EDXRF spektrometre ile analiz edilmiş ve intensite değerleri cps cinsinden bulunmuştur. Bu örneklere ait her elementin nanogram cinsinden değerleri INNA analizlerinden bilindiğinden, intensite değerleri (cps) nanogram (ng) değerlerine bölünerek her element için ortalama bir cps/ng değeri hesaplanmıştır. Ayrılan 100 kontrol filitrede standart filitreler ile aynı koşullarda EDXRF spektrometresi ile analiz edilmiştir. Kontrol filitreleri için bulunan intensite değerleri standart filitreler için hesaplanan ortalama (cps/ng) değerine bölünerek bu filitreler için nanogram değerleri bulunmuş ve bu değerler INNA sonuçları ile karşılaştırmıştır. Kontrol filitreleri için hesaplanan ve INNA analizi sonucu bulunan nanogram değerlerinin kabul edilebilir olması nedeniyle, standart filitreler için hesaplanan cps/ng değerleri, EDXRF ile analiz edilen diğer örneklerin intensite değerlerini kütleye çevirmekte kullanılmıştır. 6

2.5 EDXRF Analizleri Aerosol örneklerinin analizinde laboratuarımızda bulunan ED-2000 Oxford XRF spektrometresi kullanılmıştır. Şekil 5'de kullanılan spektrometreye ait fotoğraflar görülmektedir. Spektrometrenin teknik özellikleri Tablo 1'de verilmiştir. Spektrometre da 170 ev ayırma gücüne sahip (5.9 kev için) Si(Li) katı hal dedektörü kullanılmakta ve örneklerx-ışınları tüpünün gümüş anodundan elde edilen radyasyonla bombardıman edilmektedir. Örneklerin analizi dört farklı koşulda yapılmıştır. Analiz sırasında geçerli olan uyarılma koşulları Tablo 2'de özetlenmiştir. Çok hafif elementler (Mg, Al, Si, P, S, Cl), çelikler (Ti, Cr, Mn), katılar (K, Ca) ve orta hafif elementlerin (Fe, Ni, Cu, Zn, Br, Pb) analizinde X-ışınları tüpünden yayımlanan ışınlar farklı ^litrelerden geçtikten sonra analiz edilecek örneklerin üzerine yönlendirilmiştir. Spektrometre aynı anda 8 örneği 140 dakika da analiz edebilme özelliğine sahiptir. Bu şekilde spektrometre günde dört kez çalıştırılmış ve günde 32 örnek analiz edilmiştir. Örneklerin analizinde takip edilen prosedür Şekil 6'da verilmiştir. Her set bitiminde filtre tutucular alkol ile temizlenerek örneklerin kontamine olması önlenmiştir. Daha önce de belirtildiği gibi örnekler laboratuara petri kapları içerisinde getirilmiş ve analiz bittikten sonra yine petri kaplarının içerisine konularak ODTÜ Çevre Mühendisliği'nde bulunan Temiz Oda'ya taşınmıştır. Şekil 5. Oxford ED-2000 XRF Spektrometresi ve Numune Değiştirme Düzeneği 7

Tablo 1. Oxford ED-2000 XRF Spektrometresinin Özellikleri Spektrometrenin Bölümleri X-lşınları Tübü Değerler * Azami Güç 50W * Azami Voltaj 50 kv * Azami Akım 1000 ma Si(Li) Katı-Hal Dedektörü * Çözünürlük Gücü 160 ev * Soğutma Yöntemi Sıvı Nitrojen Örnek Tepsisi * İç Çap 47 mm * Dış Çap 50.5 mm * Kalınlık 1 mm Tablo 2. Analiz Sırasında Geçerli Olan Optimum Uyarma Koşulları Parametre 1 VLE (Çok Hafif) Tüp Voltajı (kev) Tüp Akımı (ma) Doğrudan Uyarma (Ag tip anot) Filtre Kalınlığı Analiz Süresi (s) Analiz Aralığı Elementler Mg, Al, Si, P, S, Cl 2 Solid (Katı) Koşul Numarası 3 Steel (Çelik) 4 Medium (Orta Hafif) 2.5 10 15 22.6 900 900 1000 494 Yok İnce Al Kalın Al Kalın Ag 150 100 100 100 Na - K K-Cr Cr-Fe Fe - Mo,Pb K, Ca Tİ,Cr,Mn Fe, Ni, Cu, Zn, Br,Pb 8

Şekil 6. EDXRF Analizinde Takip Edilen Basamaklar 2.6 Kalite Kontrol/Kalite Güvence Parametreleri Bu çalışma kapsamında çok fazla örnek analiz edildiğinden, Kalite Kontrol/Kalite Güvence parametrelerinin belirlenmesi önemli bir aşamadır. Bu bağlamda, arazi şahitlerinin analizi, tekrarlanabilirlik, doğrulukve belirsizliğin hesaplanmasına ve kabul edilebilir değerler elde edilmesi durumunda analize devam edilmesine özen gösterilmiştir. 9

2.6.1 Şahit Örnek Analizi Whatman-41 için her açılan kutudan en az bir filtre örneklerde olduğu gibi bir gece sabit nem odasında şartlandırıldıktan sonra araziye gönderilmiştir. Numune toplanan örneklerden farklı olarak şahit arazi örneklerinden hava sadece 5 dakika boyunca geçirilmiştir. Daha sonra bu örnekte polietilen poşetler içerisinde Ankara ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü'nde bulunan Temiz Oda'ya gönderilmeden önce diğer örneklerle beraber buzdolabında tutulmuştur. Şahit örnek analizi filitrenin kendisinden ya da örnekleyiciden kaynaklanabilecek herhangi bir kirleticinin belirlenmesinde kullanılmıştır. Şekil 7'de EDXRF ile analiz Element Şekil 7. Whatman 41 Selüloz Asetat Filtre Şahit Analizi Şekil 7'de belirtilen elementlere ek olarak, numunelerin toplandığı ^litrelerde Cl, Br ve Mg da ölçülmüştür. Analiz edilen 30 arazi şahidinin sadece bir tanesinde Si ölçülmesi bu örneğin Si açısından kirlendiğini göstermektedir. Bu elementlere ek olarak, P ve Cu elementlerinin arazi şahitlerinde yüksek miktarlarda olduğu görülmüştür. Bakır'ın örneklerin toplanmasında kullanılan Yüksek Hacimli örnekleyiciden kaynaklandığı, P ise Whatman-41 filitrenin kendisinden kaynaklandığı söylenebilir. Bu nedenle Cu ve P örnekler için kirletici olduğu düşünülmüş ve iki element analiz sonuçlarının değerlendirilmesine katılmamıştır. 10

2.6.2 Tayin Sınırlarının Belirlenmesi Bir spektrometrenin tayin sınırı bilinen bir güven aralığında spektrometrenin ölçebildiği en küçük değer olarak bilinmektedir. Bu çalışmada tayin sınırının belirlenmesinde International Union of Applied and Pure Chemistry (IUPAC) tarafından kullanılan yöntem takip edilmiş ve tayin sınırı hesabı aşağıda verilen eşitlik kullanılarak kullanılmıştır (Tiwari vd., 2005) [18]. Bu eşitlikte; m t Nb = Kalibrasyon eğrisinin eğimi (cps/konsantrasyon) = Sayma süresi (saniye) = Background intensite değeri (cps), olarak geçmektedir. Daha önce bu raporda belirtildiği gibi EDXRF spektrometrenin kalibrasyonunda INNA sonuçları kullanılmıştır. Bu nedenle bu eşitlikte geçen Background intensite değeri (Nb) standart filitreler için oluşturulan INNA-XRF eğrilerinin kesişim değeri olarak alınmıştır. Her element için kullanılan sayma süreleri de Tablo 2'de verilmiştir. Analiz edilen örnekler için bulunan tayin sınırları (TS) Tablo 3'de sunulmuştur. Analitik teknikler için hesaplanan tayin sınırları spektrometreden spektrometreye değişebildiği gibi, aynı spektrometre için de tüpün çalışma süresine göre de değişebilmektedir. Ama bu çalışmada EDXRF spektrometresinin kalibrasyonu için farklı bir yöntem kullanıldığından, EDXRF için hesaplanan tayin sınırları literatürde verilen diğer değerlerle karşılaştırılmış ve sonuçlar Tablo 4'de verilmiştir. Tablo 4'den de görülebileceği gibi tayin sınırları hem birim alanda hem de ^litrelerden geçen hava miktarı için hesaplanmıştır. Tayin sınırları örneklerin toplanmasında kullanılan ^litrelerin yapıldığı malzemelerin farklı olması, örneklerde toplanan partikül madde miktarlarının farklı olması ve kullanılan EDXRF spektrometrelerinin özelliklerine bağlı olarak farklı olması nedeniyle çalışmadan çalışmaya değişiklik göstermektedir. Ancak Tablo 4'den de görülebileceği gibi bu çalışma ve karşılaştırmada kullanılan diğer çalışmalar tarafından belirlenen değerlerin birbirinden çok farklı olmadıkları söylenebilir. 11

Tablo 3. EDXRF Spektrometresinin Aerosol Örnekleri için Belirlenen Tayin Sınırları Analyte m (eğim) (cps/ng) Ib (Kesişim) (cps) R 2 (Korelasyon Katsayısı) TS (ng) TS (ng m 3 ) TS (ng cm 2 ) Al 0.0012 9.27 0.6562 621.49 6.87 35.82 Fe 0.0107 54.99 0.7515 207.91 2.30 11.98 Pb 0.0065 5.16 0.3072 105.04 1.16 6.05 Ni 0.0036 0.66 0.4637 67.70 0.75 3.90 Br 0.0087 7.37 0.7786 93.61 1.04 5.40 K 0.0028 58.07 0.4202 666.64 7.37 38.42 Mn 0.0025 0.57 0.5709 90.60 1.00 5.22 Cl 0.0104 168.59 0.9075 306.09 3.39 17.64 S 0.0062 643.51 0.8114 1002.22 11.08 57.77 Zn 0.0100 3.96 0.5090 59.70 0.66 3.44 Ti 0.0049 3.70 0.6619 117.77 1.30 6.79 Cr 0.0059 3.02 0.3200 88.36 0.98 5.09 Ca 0.0046 5.15 0.9182 148 1.64 8.53 12

Tablo 4. Çalışmada Belirlenen Tayin Sınırlarının Literatür ile Karşılaştırılması Parametre Bu Çalışma (ngrrr 3 ) Louie vd., 2005 [13] (ngrrr 3 ) Ladsberger ve Creatchman, 1999 (ngrrr 3 ) Valkovic vd., 1996 [17] (ngırr 3 ) Bu Çalışma (ngcırr 2 ) Lindgern vd., 2005 [12] (ng cm 2 ) Haupt vd., [8] 1997 (ng cm 2 ) Bennet vd., [1] 2005 (ng cm 2 ) Al 6.87 0.48 5 NA 35.82 NA 108.7 NA Fe 2.30 0.7 0.7 1 11.98 1.3 41.9 1.8 Pb 1.16 1.4 1 1 6.05 0.92 11.1 1.3 Br 1.04 0.5 0.5 NA 5.40 0.62 1.5 0.88 K 7.37 2.9 3 16 38.42 15 NA 20 Mn 1 0.8 0.8 1 5.22 2.5 11.3 3.5 Cl 3.39 4.8 5 NA 17.64 40 12.8 57 S 11.08 2.4 2 NA 57.77 90 33.2 130 Zn 0.66 0.5 0.5 0.7 3.44 0.89 62.8 1.3 Ti 1.30 1.4 2 3 6.79 5.1 NA 7.2 Cr 0.98 0.9 1 NA 5.09 2.1 18.6 NA Ni 0.75 0.4-1 3.90 1.2 7.6 1.7 Ca 1.64 2.2 2 NA 8.53 8 NA 11

2.6.3 Tekrarlanabilirlik EDXRF performansının günden güne nasıl değiştiğini anlayabilmek için gün içerisinde analiz edilen beş örnek saklanmış ve bir sonraki gün analiz edilen örneklerle beraber yeniden analiz edilmiştir. Ayrıca spektrometrenin kalibrasyonunda kullanılan 5 adet standart filtrede günlük olarak analiz edilmiş ve elde edilen sonuçlar için tekrarlanabilirlik kontrol edilmiştir. Tekrarlanabildiğin % 10'un altında olması durumunda, o günkü örnekler yeniden analiz edilmiştir. Bu şekilde bütün analizler boyunca tekrarlanabildiğin % 10 değerinin altında olması sağlanmıştır. Şekil 8 EDXRF kalibrasyonunda kullanılan bir standart filitreye ait % relatif standard sapma değerini göstermektedir. Bilindiği gibi bu parametre analitik hesaplarda tekrarlanabilirlik ya da kesinliğin belirlenmesinde kullanılmaktadır. Şekil 8'den de açıkça görülebileceği gibi EDXRF tarafından belirlenen parametreler için % relatif standard sapma değeri % 10'un altındadır. Bu nedenle EDXRF'in tekrarlanabilirliğinin kabul edilebilir olduğu söylenebilir. Mg Al Si P S Cl K Ca Ti Cr Fe Mn Ni Cu Zn Br Pb Element Şekil 8. EDXRF ile Belirlenen Parametreler için Hesaplanan Kesinlik Değerleri 14

2.6.4 Doğruluk EDXRF ile yapılan ölçümlerin analitik doğruluğu National Institute of Standards and Technologies (NIST)'den alınan SRM 2783 ile kontrol edilmiştir. Bu standard partikül maddenin Teflon tipi filtre üzerine toplanması ile elde edilmiş ve nicel analiz sonuçları da standardın sertifikasında verilmiştir. SRM 2783 EDXRF ile örneklerin toplandığı ^litrelerle aynı koşullar altında analiz edilmiş ve sonuçlar Tablo 5'de verilmiştir. Tablo 5. SRM 2783 için Belirlenen Analitik Doğruluk Değerleri SRM 2783 Onaylanmış Değer (ng) Ölçülen Değer (ng) Bağıl Hata Avg. SD Avg. SD (%) Si 58600 1600 59500 1550 1.54 S 1050 260 915 165 12.86 K 5280 520 4902 570 7.16 Cr 135 25 146 28 8.15 Mn 320 12 315 20 1.56 Al 23210 530 19580 670 15.64 Zn 1790 130 1609 123 10.11 Fe 26500 1600 30310 1890 14.38 Ca 13200 1700 14990 1650 13.56 Ti 1490 240 1685 270 13.09 Pb 317 54 320 38 0.95 Tablo 4'den de görüldüğü gibi en büyük bağıl hata % 15.64 ile Al için ve en düşük bağıl hata da % 0.95 ile Pb için bulunmuştur. Analiz edilen diğer parametrelere ait bağıl hatalar bu iki değer arasında değişmektedir. Hesaplanan bağıl hata değerlerinin % 20'nin altında olması analitik doğruluğun kabul edilebilir seviyede olduğunu göstermektedir. 2.6.5 Belirsizlik Hesapları Bevington, P.R., (1969) [2] bir analizde toplam belirsizliği her bir bileşenin kareleri toplamının karekökü olarak tanımlamıştır. EDXRF sonuçları için toplam belirsizlik örneklerden geçen hava miktarının hesaplanması, örneklerin tartılması, spektrometrenin kalibrasyonu ve EDXRF analizinde bulunan belirsizliklerin toplamı olarak düşünülmüş ve toplam belirsizlik hesabında aşağıda verilen eşitlik kullanılmıştır: 15

a? = cra 2 + a c 2 +avo,+ a W (2) Bu eşitlikte: at a a CTc = toplam belirsizlik = analitik belirsizlik = kaibrasyondan kaynaklanan belirsizlik CTvoI = örneklerden geçen hava miktarının hesaplanmasından kaynaklanan belirsizlik CTw = örneklerin tartılmasından kaynaklanan belirsizlik Braziewicz vd. (2004) [3] yaptıkları bir çalışmada Si (Li) detektörünün belirsizliğini % 4 olarak belirtmiştir. Ancak bu çalışmada belirsizlik count değerlerinin standard sapma değerlerinin ortalama count değerlerine bölünmesiyle her element için hesaplanmıştır. Brom ve Cl değerleri dışındaki elementler için kalibrasyon belirsizliği SRM 2783 analizi için hesaplanan bağıl hata değerleri kullanılarak elde edilmiştir. Brom ve Cl için kalibrasyon belirsizliği % 5 olarak kabul edilmiştir. Örneklerin tartımından kaynaklanan belirsizlik ise % 5 olarak kabul edilmiştir. Bu çalışmakapsamındaedxrfanalizleriiçinhesaplananbelirsizlikdeğerleri Tablo 6'da verilmiştir. Nikel dışındaki elementler için hesaplanan toplam belirsizlik değerinin % 20 ve % 20'nin altında olduğu görülmektedir. Bu nedenle ölçüm sonuçlarının güvenilir bir veri seti elde etmek için kabul edilebilir olduğu söylenebilir. 16

Tablo 6. Hesaplanan Ortalama İstatiksel Belirsizlik ve Gözlem Sıklığı Element Gözlenme Sıklığı % Ortalama İstatiksel Belirsizlik % Mg 79.19 8.97 Al 99.62 7.86 Si 37.19 7.54 S 99.96 19.37 Cl 23.88 8.66 K 99.96 13.61 Ca 99.13 13.08 Ti 99.77 17.51 Cr 19.03 20.44 Fe 98.94 9.43 Mn 95.03 9.50 Ni 76.69 52.74 Zn 49.81 10.41 Br 96.85 8.66 Pb 77.26 13.82 Örneklerde belirlenen elementlerin örneklerde gözlenme sıklığı bu elementler için hesaplanan belirsizliğe karşı Şekil 9'da gösterilmiştir. Bu şekilden de açıkça görülebileceği gibi Zn, Cl ve Cr için örneklerde gözlenme sıklığı % 60'ın altında bulunmaktadır. Nikel için ortalama belirsizlik % 50'nin üzerindedir. Bu dört element için bundan sonra yapılacak istatiksel değerlendirmelerde ve verilerin yorumlanmasında daha dikkatli olmak gerekmektedir. 17

100-80 - Mg pb Ni 60 - Zn 40-20 - Cl Cr 0 0 10 20 30 40 50 60 Ortalama İstatiksel Belirsizlik (%) Şekil 9. Hesaplanan Ortalama İstatiksel Belirsizlik ve Gözlenme Sıklığı 3. Sonuçlar Bu çalışmanın amacı Ülkemize taşınan kirleticilerin takibinde Antalya istasyonunda ölçülen değerlerin 1993-2001 yılları arasında kısa ve uzun değişimlerinin incelenmesi ve böylece kirletici emisyonlarının kontrolü ile ilgili alınan önlemlerin ne derece etkili olduğunun tartışılmasıdır. Bu bağlamda, belirlenen kirletici konsantrasyonları kısa (günlük) dönem, mevsimsel ve uzun dönem olmak üzere üç ana başlık altında incelenmiştir. 3.1 Kısa Dönem Değişimler Kirleticilerin kısa dönem değişimleri yağış gibi birtakım meteorolojik parametrelerin yanı sıra bu kirleticileri atmosfere salan kirletici kaynaklarının emisyon miktarlarına bağlı olarak değişmektedir. Seçilmiş kirleticilerden S04 2 ", Cl ve Al'un kısa dönem değişimleri Şekil 10'da verilmiştir. 18

Şekil 10. Seçilmiş Bazı Kirleticiler için Kısa Dönem Değişimler 19

Şekil 10'dan da görülebileceği gibi kirletici konsantrasyonları kısa dönemde çok büyük değişimler göstermektedir. Antropojen elementlerin toprak ve deniz tuzu kökenli elementlere kıyasla kısa dönemde daha az değişim gösterdiği Öztürk (2009) tarafından da belirtilmiştir. Araştırmacı 1993-2001 yılları arasında antropojen kökenli iyonlardan S04 2 " için 54 episod kaydetmiştir. Episod günlerinde S04 2 'a ait konsantrasyon değerlerinin geometrik ortalama olan 6.5 jg m 3 'den yaklaşık olarak 30 jg m 3 'e çıktığı bulunmuştur. Sülfat için belirlenen bu episodlardan 52 tanesi yaz aylarında ve sadece 2 tanesi kış aylarında kaydedilmiştir. Antalya istasyonu kırsal bir bölgede kurulduğundan antropojen kaynaklı element ve iyonlar bölgeye daha çok uzun mesafeli taşınım ile ulaşmaktadır. Dolayısı ile bu kirleticilerin istasyonda ölçülen konsantrasyonlarını etkileyen en önemli faktör yağıştır. Uzun mesafeli taşınım sırasında bu kirleticiler yaş ve kuru çökelme ile atmosferden yıkanmaktadır. Yağış olaylarının bölgede kış aylarında daha çok görülmesi kış için kaydedilen episod sayısının neden daha az olduğunu açıklamaktadır. Şekil 10'da deniz tuzundan kaynaklı elementlerden Cl'un kısa dönem değişimi gösterilmiştir. Yine Öztürk (2009) [15] tarafından Antalya istasyonunda toplanan örneklerde 1993-2001 yılları arasında Cl için toplam 140 episod gözlenmiştir. Bu episodlardan 73 tanesi kış mevsiminde 67 tanesi de yaz mevsiminde kaydedilmiştir. Yaz ve kış mevsimlerinde gözlenen episod sayılarında çok fazla fark olmamasına rağmen, yaz ve kış episodlarına ait ortalama değerlerin birbirinden önemli derecede farklı olduğu görülmüştür. Yaz episod konsantrasyonlarının ortalama değerinin 4.7 jg m 3 olduğu buna karşın kış episodlarına karşılık gelen değerin 8.4 ^g m 3 olduğu bulunmuştur. Sodyum, Cl ve Br gibi elementler deniz yüzeyinden rüzgârla atmosfere taşınmaktadır. Kış aylarında rüzgârın şiddetinin yaza oranla fazla olması kış aylarında daha çok episod gözlenmesini açıklamaktadır. Toprak kökenli elementlerden Al'un kısa dönem değişimi de Şekil 10'da verilmiştir. Antalya istasyonunda ölçülen toprak kaynaklı elementlerin Sahra tozu ve yerel toprak olmak üzere iki farklı kaynağı bulunmaktadır. Toprak rüzgârın etkisiyle atmosfere taşındığı için bu mekanizmanın toprağın kuru olduğu yaz aylarında daha etkili olduğu söylenebilir. Dolayısıyla toprak kaynaklı elementlere ait yaz episodlarının kış episodlarına göre daha sık gözlenmesi beklenmektedir. Öztürk (2009) [15] Sahra ve yerel kaynaklı episodlarının aylara göre değişimlerini incelemiş, yerel topraktan kaynaklanan episodların Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında daha sık olduğunu buna karşın Sahra tozu episodu olarak adlandırılan episodların Şubat, Mart, Ekim ve Kasım aylarında sıklığının arttığını bulmuştur. 20

Sonuç olarak bu çalışmada değerlendirilen kirleticilerin kısa dönem değişimlerinin çok episodik olduğu (birbirini takip eden günlerde konsantrasyonlar arasında 10-20 kat fark olduğu) söylenebilir. Kirleticilerin atmosferde kısa dönem değişimlerini belirleyen en önemli etkenlerin arasında meteorolojik faktörler (yağış gibi) ile birlikte kirletici emisyonlarının şiddetinde gözlenen değişimlerde sayılabilir. 3.2 Mevsimsel Değişimler Atmosferde bulunan birçok kirletici konsantrasyonun mevsimsel değişimler gösterdiği söylenebilir. Bu değişimleri belirleyen en önemli meteorolojik parametre daha önce de belirtildiği gibi yağıştır. Bunun yanı sıra atmosferde güneş enerjisinin etkisiyle atmosfere salınan birincil kirleticilerinfotokimyasal bazı tepkimeleregirmesiyleoluşan ikincil kirleticiler de bulunmaktadır. Örneğin, S04 2 " atmosfere daha çok yanma prosesleri sonucu salınan S02'in fotokimyasal bazı tepkimeler geçirmesi sonucunda oluşmaktadır. Bu nedenle, fotokimyasal tepkimelerle atmosferde oluşan kirletici konsantrasyonlarının yaz aylarında kış aylarına oranla dahayüksek olması beklenmektedir. Uzun mesafeli taşınan bir çok kirletici, kış aylarında atmosferden yağışla daha sık yıkandıklarından bu tür kirleticilerde de yine bariz yaz ve kış konsantrasyon farkları bulunmaktadır. Bu çalışmada ölçülen parametrelerin mevsimsel değişimleri 4 farklı grupta incelenmiştir. Birinci grupta atmosfere insan faaliyetleri sonucu salınan kirleticilerden S04 2 " ve Pb bulunmaktadır. Bu iki kirleticiye ait mevsimsel değişimler Şekil 11'de sunulmuştur. Bu şekilden açıkça görülebileceği gibi bu iki kirleticiye ait konsantrasyon değerlerinin Nisan- Eylül ayları arasında arttığı, Ocak-Mart ve Ekim-Aralık ayları arasında ise azaldığı söylenebilir. Sülfatın bu çalışmada gözlenen mevsimsel değişimi daha önce literatürde gerçekleştirilen birçok çalışma tarafından da ortaya konulmuştur (Kouyoumdjian and Saliba; (2005) [9]. Antropojen kaynaklı kirleticilerde olduğu gibi toprak kaynaklı kirleticiler için de çok açık bir mevsimsel değişim olduğu Şekil 12'de görülmektedir. Kalsiyum, Al, Fe ve Ti gibi elementlerin konsantrasyon değerleri gerek lokal toprakta gerekse Akdeniz'e Kuzey Afrika'dan taşınan tozda bol miktarda bulunmaktadır. Dolayısı ile toprağın kuru olduğu Nisan-Eylül ayları arasında bu kirleticilerin konsantrasyonlarının arttığı ve Temmuz- Ağustos aylarında en yüksek seviyeye ulaştığı görülmektedir. Bu kirleticiler toprağın yapısında rüzgarın etkisiyle atmosfere taşınmakta ve böylece yaz konsantrasyon değerlerinde yazın artış görülmektedir. 21

Toprak ve antropojen kaynaklı kirleticilere ait mevsimsel değişimler Şekil 13'de sunulmuştur. Bu grupta bulunan elementlerden Cr ve Ni hem lokal toprağın yapısında bulunmakta (Kubilay ve Saydam, 1995; [10] vd., 2003) hem de atmosfere kalhanelerden ve çelik üretimi faaliyetlerinden salınmaktadır. Bu grupta bulunan dört elementte diğer antropojen ve toprak kaynaklı kirleticilerde olduğu gibi kış mevsiminde azalan yaz mevsiminde artan bir eğilim göstermektedir. Bu kirleticilerin atmosferde mevsimsel değişimlerini etkileyen en önemli parametre yağıştır. Yağış hem atmosferde bulunan parçacıkları yıkamakta ve bunlara bağlı olan elementlerin konsantrasyon değerlerini değiştirmekte hem de toprağı ıslattığı için parçacıkların atmosfere taşınmasını önlemektedir. co E W40000 o 30000 IA O 1=20000 D IA O 10000 0 co E w 60 "ı= 50 o 40 Ü 30 o 20 o * 10 0 OckSub Mcr Nis May Haz Tem Agu Eyl Ekm Kas Ark Ay Şekil 11. Seçilmiş Antropojen Kirleticilerin Mevsimsel Değişimleri 22

Şekil 12. Seçilmiş Toprak Kaynaklı Kirleticilerin Mevsimsel Değişimleri

0 Oca Sub A/ter Ms May Haz TemAgu Eyl Ekm Kas Ark Ay 0 Ock Sub Mcr Nis A/tay Haz TemAgu Eyl Ekm Kas Ark Ay 0 Ock Sub A/ter Ms May Haz TemAgu Eyl Ekm Kas Ark 0 Ock Sub Mcr Ms May Haz TemAgu Eyl Ekm Kas Ark Ay Ay Şekil 13. Seçilmiş Toprak ve Antropojen Karışımı Kirleticilerin Mevsimsel Değişimi

Şekil 14. Deniz Kaynaklı Kirleticilerin Mevsimsel Değişimleri

Mevsimsel değişimleri incelenen elementlerden son grupta deniz yüzeyinden atmosfere taşınan deniz tuzunun yapısında bulunan kirleticiler yer almaktadır. Bu elementlerden K ve Mg hem toprak kaynaklı parçacıkların yapısında hem de deniz tuzunda bulunmaktadır. Bu nedenle bu iki elementte Cl ve Br dan farklı olarak yaz konsantrasyonlarında artış buna karşın kış konsantrasyonlarında bir azalmanın olduğu görülmektedir. Diğer bir deyişle bu iki elementin toprak kaynağının deniz tuzu kaynağına göre atmosferde konsantrasyonları belirlemede daha baskın olduğu söylenebilir. Buna karşın, Cl Şekil 14'de görüldüğü gibi Ocak-Şubat ve Kasım-Aralık aylarında daha yüksek konsantrasyonlarda ölçülürken yaz aylarında konsantrasyonlar düşmüştür. Daha önce de belirtildiği gibi kış aylarında rüzgarın şiddetinin daha yüksek olması ve buna bağlı olarak deniz yüzeyinden daha fazla tuzun atmosfere taşınması Na ve Cl gibi elementlerde kış ayları konsantrasyonlarının yaza nazaran daha yüksek olmasına sebep olmaktadır. Brom de Cl gibi deniz tuzundan kaynaklı bir element olmasına karşın bu elementin atmosferde ölçülen konsantrasyonlarına katkıda bulunan bazı antropojen kaynaklarda bulunmaktadır. Örneğin, Br'un kömürve petrolün yakılması takım antropojen faaliyetler sonucu atmosfere salındığını belirtmiştir. Bu nedende kış aylarında deniz tuzundan kaynaklanan Br daha yüksek konsantrasyonlarda ölçülürken, yaz aylarında özellikle Temmuz-Ağustos da yanmadan kaynaklı Br'un daha baskın olduğu söylenebilir. Bu çalışmada değerlendirilen kirleticilere ait yaz konsantrasyonlarının ortanca değerleri kış konsantrasyonlarının ortanca değerlerine bölünerek Şekil 15 oluşturulmuştur. Şekil 15. Analiz Edilen Parametrelere Ait Yaz-Kış Oranları Beklenildiği gibi toprak kaynaklı elementler için bu oranın 1'in üstünde olduğu hatta Fe, Al ve Ti gibi elementlerde 3'ün üzerinde olduğu görülmektedir. Antropojen kirleticilerin de yaz aylarında konsantrasyon değerleri daha yüksek olduğundan bu kirleticilere ait ortalama da 1'in üzerindedir. Sadece Cl için hesaplanan değer 1'in altında bulunmaktadır. 26

Bu daha önce de açıklandığı gibi bu elementin atmosferde konsantrasyonunu belirleyen taşınım mekanizmasının kış mevsiminde daha etkin olmasından kaynaklanmaktadır. 3.3 Uzun Dönem Değişimler Kirleticilerin uzun dönem değişimleri Mevsimlik Mann Kendall testi ile incelenmiştir. Bu raporda sadece antropojen kirleticilerden S04 2 " ve Pb ait sonuçlar verilecektir. Mevsimsel Kendall testi ile ilgili ayrıntılı bilgi Gilbert (1987) [6] tarafından verilmiş olup bu test parametrik olmayan yani kirletici konsantrasyonlarının herhangi bir dağılıma uymasını gerektirmeyen bir yöntemdir. Mevsimsel Kendall testinde kirleticilerin zamanla azalan ya da artan bir eğilime sahip oldukları hipotezi kirletici konsantrasyonlarında herhangi bir eğilimin olmadığını öneren alternatif teze karşı araştırmacının kabul ettiği belirli bir anlam derecesinde test edilir. Bu testte hesaplanan "z" değeri standart standart normal dağılım tablosundan elde edilen değerle karşılaştırılır. Eğer hesaplanan mutlak "z" değeri standart değerden büyükse bir eğilimin (trendin) olduğu kabul edilir. Eğer "z" negatif bir değere sahipse azalan bir trendin olduğunu, pozitif ise artan bir eğilimin (trendin) olduğu söylenebilir. Kirletici konsantrasyonlarının birim zamandaki değişimleri de yine parametrik olmayan Sen'in trend eğim metodu adı verilen ve veri setindeki eksik değerlerden ve ekstrem (outlier) verilerden etkilenmeyen bir yöntemle hesaplanmıştır. Sülfat ve Pb için hesaplanan Mevsimlik Kendall testi ve Sen'in trend eğilim metodu değerleri Tablo 7'de verilmiştir. Tablo 7. S04 2 " ve Pb için Trend Analiz Sonuçları Mevsimlik Mann Kendal Testi Önem Seviyesi? = 0.05 Sen'in Eğim Trend Metodu ng/m 3 /yıl TREND S04 2 - -1.582 1.96-140.57 - Pb -4.747 1.96-1.11 1 Tablo 7'den de görülebileceği gibi S04 2 " ve Pb konsantrasyonlarında zamanla herhangi bir azalış ya da artışın olup olmadığı % 5 anlam seviyesinde test edilmiştir. Sülfat için hesaplanan Mevsimlik Mann Kendall "z" değeri (1.582) normal dağılım tablosundan elde edilen "z kritik" değerinden (1.96) küçük olduğu için % 95 güven aralığında 1993-2001 yılları arasında S04 2 " konsantrasyonunda herhangi bir değişimin olmadığı söylenebilir. Buna karşın Pb için hesaplanan mutlak Mevsimlik Mann Kendall "z" değeri (4.747) normal dağılım tablosundan elde edilen 27

"z kritik" değerinden (1.96) büyük olduğu için Pb konsantrasyonunda bir trendin olduğu ve hesaplanan değerin negatif olması da bu trendin azalan bir trend olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada S04 2 " konsantrasyonunda uzun dönem bir değişim bulunmamasına rağmen, Avrupa Çevre Ajansı Türkiye'de ölçülen asidik parametrelerden S04 2 " ve NO 3 " iyonlarının 1990-2002 yılları arasında % 66 arttığını belirtmiştir (Avrupa Çevre Ajansı, 2005). Bilindiği Türkiye'de kurşunsuz benzin kullanımına 2002 yılından önce geçilmiş ve kurşun içeren benzin kullanımı da 2002 yılında yasaklanmıştır. Antalya istasyonuna gelen hava kütlelerinin bu çalışma süresince % 37'lik bir oranla Batı Avrupa'dan kaynaklandığı bulunmuştur (Öztürk, 2009) [15]. Bu nedenle, bu çalışmada Pb konsantrasyonlarında gözlenen azalma aslında Avrupa'dan kaynaklı emisyonlarda Pb miktarının azalmasıyla ilişkilidir. 28

KAYNAKÇA 1- Bennet, C., Jonsson, P., Lindgren, E.S., 2005. "Concentrations and Sources of Trace Elements in Particulate Air Pollution, Dar es Salam, Tanzania, studied by EDXRF", X-Ray Spectrometry 34,1-6 2- Bevington, P.R., 1969. "Data Reduction and Error Analysis for the Physical Sciencens". Mc Graw Hill Book Company, pp.99 3- Braziewicz, J., Kownacka, L., Majewska, U., Korman, A., 2004. "Elemental Concentrations in the Tropospheric and Lower Stratospheric Air in Northeastern Region Of Poland". Atmospheric Environment 38, 1989-1996 4- Chow, J.C., 1995. "Measurement Methods to Determine Compliance with Ambient Air Quality Standards for Suspended Particles". Journal of Air & Waste Management Association 45: 320-382 5- European Environment Agency, 2005. "European Environment, State and 0utlook2005", State and Environment Report No:1/2005 6- Gilbert, R.O., 1987. "Statistical Methods for Environmental Pollution Monitoring". John Wiley & Sons Inc., ISBN 0-471-28878-0 7- Güvenç N, Alagha O, Tuncel G, 2003. Investigation of soil multielement composition in Antalya, Turkey Environment International, 29 (5), 631-640 8- Haupt, O., Linnow, K., Harmel, R., Schaefer, C., Dannecker, W., 1997. "Qualitative X-Ray Anlysis of Emitted Aerosol Particles from Incineration Plants Sampled on Quartz Fibre Filters". X-Ray Spectrometry, 26, 79-84 9- Kouyoumdjian, H., and Saliba, N. A., 2006. "Mass concentration and ion composition of coarse and fine particles in an urban area in Beirut: effect of calcium carbonate on the absorption of nitric and sulfuric acids and the depletion of chloride". Atmospheric Chemistry and Physics 6, 1865-1877 29

10-Kubilay, N., and Saydam, A.C., 1995. "Trace Elements in Atmospheric Particulates Over the Eastern Mediterranean; Concentrations, Sources and Temporal Variability". Atmospheric Environment 29(17), 2289-2300 11-Landsberger, S. and Creatchman, M., 1999. "Elemental Analysis of Airborne Particles". Advances in Environmental, Industrial and Process Control Technologies, Volume 1, Gordon and Breach Science Publishers, ISBN 90-5699-627-4 12-Lindgern, E.S., Henriksson, D., Therning, P., Laursen, J., and Pind, N., 2006. "Possible Indicators for biomass burning in a small Swedish city studied by energy dispersive X-ray Fluorescence (EDXRF) spectrometry". X-Ray Spectrometry, 35, 19-26 13-Louie, P.K.K., Chow, J.C., Chen, L.W. A., Watson, J.G. Leung, G., Sin, D.W.M., 2005. PM2.5 chemical composition in Hong Kong:urban and regional variations, Science of the Total Environment 338, 267-281 14-Marenco, F., Bonasoni, P., Calzolari, F., Ceriani, M., Chiari, M., Cristofanelli, P., D' Alessandro, A., Fermo, P., Lucarelli, F., Mazzei, F., Nava, S., Piazzalunga, A., Prati, P., Valli, 15-G., Vecchi, R., 2006. Characterization of atmospheric aerosols at Monte Cimone, Italy, during summer 2004: source apportionment and transport mechanisms. Journal ofgeophysical Research 111, D24202. doi:10.1029/ 2006JD007145. 16-Öztürk, F., 2009. Ph.D. Thesis, Middle East Technical University, Environmental Engineering Department, Ankara, Turkey 17-Pöschl, U., 2005. "Atmospheric Aerosols: Composition, Transformation, Climate and Health Effects". Atmospheric Chemistry International Edition 44: 7520-7540 18-Spurny, K.R., 1999. Analytical Chemistry of Aerosols, ISBN: 1-56670- 040-X, Lewis Publishers, Washington D.C 19-Tiwari, M.K., Singh, A.K., and Sawhney, K.J.S, 2005. Analytical Sciences 21, 143-147 20-Valkovic, V., Dargie, M., Jaksic, M., Markowicz, A., Tajani, A., Valkovic, O., 1996. "X-ray emission spectroscopy applied for bulk and individual analysis of airborne particulates". Nuclear Instruments and Methods in Physics Research B 113, 363-367 30

YAYIN BİLGİ FORMU Rapor Bilgileri 2.Rapor Başlığı DOĞU AKDENİZ AEROSOLLERİNİN KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KISA ve UZUN DÖNEM DEĞİŞİMLERİNİN İNCELENMESİ 4. Yazarlar I.Yayın Yılı/No 2011/01 3.Yayın Kurulu Tarih (Gün/Ay/Yıl)-No 21.10.2009-5 5-Yayın Türü Dr. Abdullah ZARARSIZ, Dr. Fatma ÖZTÜRK, 6. Çalışmayı Yapan Birim Rıdvan KIRMAZ, Prof. Dr. Gürdal TUNCEL Dr. Yakup KALAYCI, Teknik Rapor SANAM, Ölçüm ve Enstrumantasyon Bölümü 7. Destekleyen veya Ortak Çalışılan Kuruluşlar ODTÜ-Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü 8. Özet 2004 yılında ODTU-MF-ÇM Bölümü ile başlatılan proje kapsamında Akdeniz Bölgesinden ülkemize taşınan kirleticilerin kaynaklarının belirlenmesi, taşınım hız ve miktarlarının bilinmesi ülkemiz için önemli bir veri olacağından ve daha önce bu tür bir verinin üretilmemesi bu çalışmanın önemini ortaya koymuştur. Bu bilgilerin elde edilmesi için doğru ve yeterli numune temini, bunların doğru analizi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla Merkezimizde bulunan hızlı, güvenilir ve hassas EDXRF spektrometresi ve "NIST 2783 Air Particles on Flitter" standardı kullanarak analizler yapılmıştır. Ülkemize taşınan kirleticilerin takibinde Antalya istasyonunda ölçülen değerlerin 1993 2001 yılları arasında kısa ve uzun değişimlerinin incelenmesi ve böylece kirletici emisyonlarının kontrolü ile ilgili alınan önlemlerin ne derece etkili olduğunun tartışılmasıdır. Bu bağlamda, belirlenen kirletici konsantrasyonları kısa (günlük) dönem, mevsimsel ve uzun dönem olmak üzere üç ana başlık altında incelenmiştir. Bu çalışmada değerlendirilen kirleticilerin kısa dönem değişimlerinin çok episodik olduğu (birbirini takip eden günlerde konsantrasyonlar arasında 10-20 kat fark olduğu) söylenebilir. Kirleticilerin atmosferde kısa dönem değişimlerini belirleyen en önemli etkenlerin arasında meteorolojik faktörler (yağış gibi) ile birlikte kirletici emisyonlarının şiddetinde gözlenen değişimlerde sayılabilir. Pb konsantrasyonlarında gözlenen azalma ise aslında Avrupa'dan kaynaklı emisyonlarda Pb miktarının azalmasıyla ilişkilidir. Antropojen kirleticilerin de yaz aylarında konsantrasyon değerleri daha yüksek olduğu görülmüştür. Projenin Eğe Bölgesi (İzmir-Aliağa) çalışmaları bu yıl bitirilecektir. 9. Anahtar Kelimeler XRF Spektrometresi, Analiz, Hava Filtresi, Faktör Analizi 10. Gizlilik Derecesi Tasnif Dışı GİZLİLİK DERECELERİ TASNİF DIŞI (UNCLASSIFIED): İçerdiği konu itibarıyla, gizlilik dereceli bilgi taşımayan, ancak devlet hizmetiyle ilgili bilgileri içeren evrak, belge ve mesajlara verilen en düşük gizlilik derecesidir. HİZMETE ÖZEL (RESTRICTED): İçerdiği konu itibarıyla, gizlilik dereceli konular dışında olan, ancak güvenlik işlemine ihtiyaç gösteren ve devlet hizmetine özel bilgileri içeren evrak, belge ve mesajlara verilen gizlilik derecesidir. ÖZEL (CONFIDENTIAL): İçerdiği konu itibarıyla, izinsiz olarak açıklandığı takdirde, milli menfaatleri olumsuz yönde etkileyecek evrak, belge ve mesajlara verilen gizlilik derecesidir. GİZLİ (SECRET): İzinsiz açıklandığı takdirde, milli güvenliği, milli prestij ve menfaatleri ciddi ve önemli bir şekilde zedeleyecek olan evrak, belge ve mesajlara verilen gizlilik derecesidir.