BAĞCILAR DÜNDAR UÇAR MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ TEKNOLOJİ VE MADDE BAĞIMLILIĞI
BAĞIMLILIK NEDİR? Türkiye de ve dünyada hızla tütün, alkol ve uyuşturucu madde alım oranları artmakta, maddeye başlama yaşları gittikçe düşmektedir. Diğer bağımlılıklar gibi teknoloji ve kumar bağımlılığı da kişiye, aileye ve topluma psikolojik, sosyolojik ve ekonomik zararlara yol açmaktadır. Bağımlılık kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal hayatını olumsuz etkiler. Toplumun felaketi sayılabilecek bağımlılıkları engellemek ancak iyi bir koruyucu halk sağlığı yaklaşımıyla mümkün olur. Psikiyatrik bir sendrom olan bağımlılığın tanısı için aşağıda sayılan ölçütlerin yalnızca üçünün bir arada görülmesi yeterlidir. Kullanılan maddeye tolerans gelişmesi Madde kesildiğinde ya da azaltıldığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması Madde kullanımını denetlemek ya da bırakmak için yapılan ama boşa çıkan çabalar Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman harcama Madde kullanımı nedeni ile sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin olumsuz etkilenmesi Maddenin daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması Fiziksel ya da ruhsal sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımını sürdürmek
TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI NEDİR? Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar var. Ancak kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz ve sınırsız kullanması çok ciddi zararlara sebep olabilir. İnternet ve teknoloji bağımlılığı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kişinin bağımlısı olduğu teknolojik ürüne ulaşamadığında yoksunluk yaşadığı bir durum olarak tanımlanmaktadır. Teknoloji bağımlılığının belirtileri Yalnızca birkaç dakika diyerek saatler harcamak. Çevrenizdekilere ekran karşısında geçirdiğiniz zaman hakkında yalan söylemek. Uzun süre bilgisayar kullanmaktan dolayı fiziksel sorunlardan şikâyet etmek. Anonim bir kişiliğe bürünmek, insanlarla internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaya tercih etmek. İnternete girmek için yemek öğünlerinden, derslerden ya da randevulardan ödün vermek. Bilgisayarınızın başında çok fazla zaman geçirdiğiniz için suçluluk duyuyorken bir yandan da büyük bir zevk almak ve bu iki duygular arasında gidip gelmek. Bilgisayarınızdan uzak kaldığınız zaman gergin ve boşluktaymış gibi hissetmek. Gece geç saatlere kadar bilgisayar başında kalmak. SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIK YAPAR MI? Canınız sıkılınca aklınıza gelen ilk seçenekse, gerçek hayatınızın önüne geçiyorsa, günlük hayatınız ve sorumluluklarınızı aksatmanıza sebep oluyorsa, takip ettiğiniz kişilerin gerçek yaşamları değil de paylaşımları sizin için daha önemli hale gelmişse, gerçek arkadaşlıkların yerini sanal arkadaşlıklar ve takipçiler alıyorsa, aşırı zaman alıyor ve ulaşılamadığında huzursuzluk oluşturuyorsa, sürekli birşeyler paylaşma ihtiyacı duyuyorsanız sosyal medya bağımlısı olduğunuzdan söz edilebilir.
TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞININ NEDEN OLDUĞU SORUNLAR Fiziksel şikâyetler Gözlerde yanma Boyun kaslarında ağrı ve sertleşme Beden duruşunda bozukluk Elde uyuşukluk Halsizlik Sosyal alanda Akademik başarıda düşüş Kişisel, aile ve okul sorunları Zamanı idare etmede başarısızlık Uyku bozuklukları Yemek yememe Aktivitelerde azalma İnternet arkadaşları dışında izolasyon Bağımlılığı kontrol altına alma yöntemleri Günlük internet kullanım saatlerini değiştirin. Haftalık internet kullanımı çizelgeleri hazırlayıp, uyulmasını sağlayın. Destek grupları ya da aile terapisi gibi yöntemleri hayata geçirin. Yapmayı isteyip de fırsat bulamadığı faaliyetleri bir deftere yazmasını sağlayın, internet kullanmak için yoğun istek duyduğunda yazdıklarından birini yapmasını isteyin. Çocuk ve ergenlerde bağımlılığı önleme 2 yaşından küçük çocukların internet, tv ya da bilgisayarla karşılaşması uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterlidir. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılmalıdır. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kullanım uygundur. Lise çağında da günlük 2 saat yeterlidir.
Yapılan araştırmalara göre; Yoksunluk durumu; bağımlı öğrencilerin % 74,5 inde saptanırken bağımlı olmayanların % 10,5 inde saptanmıştır. İnternette geçirdiği zamanı gizlemek için yalan söyleme; bağımlı öğrencilerin % 38 inde saptanırken, bağımlı olmayanların % 4 ünde saptanmıştır. İnternette geçirdiği zamandan suçluluk duyma, bağımlı öğrencilerin % 33 ünde saptanırken, bağımlı olmayanların % 4,3 ünde saptanmıştır. Teknoloji bağımlılığını engellemek için yapılması gerekenler; Çocuklarınızı arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirin, akran grupları içerisinde sosyalleşmesini sağlayın. Çocuklarınızı yetenek ve ilgi alanlarına uygun spor dallarına yönlendirin. Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerini destekleyin, onları bir araya getirecek aktivite planlayın. Çocuğunuzun bilgisayar kullanımını kontrol edin ve sanal ortamdaki arkadaşlarını tanıyın. Bilgisayarlarınızda güvenli internet uygulamalarının olmasına özen gösterin. Uzun süreli bilgisayar kullanan çocuğunuzu engelleyemiyorsanız mutlaka uzman yardımı alın. Bilgisayarın çocuğunuzun odasında olmasındansa, evdeki ortak kullanım alanlarından birinde bulunmasına özen gösterin. İnternet bağımlılığı; yaşları kısmen daha küçük olan çocuklarda ve ergenlerde görüldüğü için, ebeveynlerin ve okuldaki öğretmenlerin bu konuda daha otoriter olmaları gerekiyor. Aile ile çocuk arasında, internet kuralları oluşturulabilir. Örneğin, sadece hafta sonları belirli saatler arasında internet kullanımını sağlamak gibi. İnternet kullanımı, çocuğunuz için bir ödül durumuna getirilebilir; çocuğunuzun hafta içindeki okul performansına göre internet kullanıp kullanmayacağına karar verilmesi gibi. Aileler çocuklarıyla daha fazla zaman geçirmeli, özellikle yemekler birlikte yenilmeli. Teknoloji bağımlısı olmamak için yapılması gerekenler; Akıllı telefon/tablet vs. gibi aletleri çocukları teselli etmek, susturmak için asla kullanmayın. Çocukların kontrolsüz ve uzun süre internet kullanmasına izin vermeyin. Yemek ve çay saatlerinde bilgisayar başındaki çocuğa servis yapmayın, size katılmasını sağlayın. TV veya internet benzeri teknolojik alet merkezli ev düzeni kurmayın. Gençlik ve Uyuşturucu GENÇLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI Madde kullanımı ve bağımlılık çağımızın en büyük tehditlerinden birini oluşturmaya başlamıştır. Amerika ve Avrupa da yaygınlığı ciddi boyutlara varmış ve önlemi alınmaya başlanmıştır ama maalesef ülkemizde de gitgide yaygınlaşan bu tehlike gençlerimizi çok
olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Bu yüzden de bu konuda bilgi sahibi olmak madde bağımlılığını önleme ya da tedavi etme açısından çok önemlidir. Madde bağımlılığı toplum için sosyal, ekonomik, psikolojik bir çok problemi de beraberinde getirir. Bu konu bir tabu olarak görüldüğü ve fazla konuşulmadığı için de zamanında fark edilememekte, gençler bilgilendirilememekte ve yardımcı olunmakta vakit kaybedilmektedir. Kullanılan maddeler çok çeşitli olmakla beraber ülkemizde en çok kullanılan maddeler; sigara, esrar (marihuana), uçucu maddeler (tiner, Bally vs.), eroin, kokain ve haplardır. Özellikle sigaraya başlama yaşı çok düşmüş ve genç kesimde çok yaygınlaşmıştır. Yapılan araştırmalarda sigaranın ileride diğer maddelerin kullanımında bir geçiş yolu olabileceği gösterilmiştir. Bağımlılık bir süreçtir; madde kullanan kişi gitgide kullanım sıklığını arttırmakta (çünkü artık madde merak edilen ve korkulan bir şey olmaktan çıkmıştır), eskiden etkisini hissettiği dozu yavaş yavaş az bulmakta, arttırmakta (çünkü kişinin bu maddeye karşı toleransı artmıştır, eski doz aynı etkiyi yapmamaktadır) ve madde kullanımını bıraktığı zaman ciddi yoksunluk belirtileri hissetmeye başlamaktadır (bu yoksunluk belirtileri kimi zaman çok ciddi fiziksel rahatsızlıklara yol açar, kişinin maddeyi bırakmasını çok zor hale getirir). Kimi maddelerde bağımlılık zamanla geliştiği gibi kokain, eroin ya da ecstacy gibi maddeler kişinin bünyesine göre ilk seferde bile bağımlılık yapma riski taşır. Gençlikte madde kullanımının süregelme durumu gencin çevresinde veya kendisiyle ilgili problemler olduğunu ve derhal ele alınması gerekliliğine işaret eder. UYUŞTURUCU MADDE BAĞIMLILIĞI NEDİR? Madde bağımlılığı, vücudun işlevlerini olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması, bundan dolayı zarar görüldüğü hâlde bu maddelerin kullanımının bırakılamamasıdır. Bağımlı, madde kullanımına ara verdiğinde yoksunluk belirtileri yaşar. Zamanla madde kullanım sıklığını ve dozunu artırır. Etkileri Uyuşturucu olarak kullanılan maddelerin kimyasal yapıları birbirinden farklıdır. Kullanıldıklarında merkezi sinir sisteminin farklı bölümlerini etkileyerek fiziksel ve psikolojik tahribata yol açarlar. Uyuşturucu maddelerin hiçbir güvenli kullanım şekli yoktur. Kullanan
herkes için bağımlı olma riski eşittir. Hücrelerimiz vücuda giren her maddeyi tanır ve bir daha unutmamak üzere hafızasına alır. Hücresel öğrenme süreci denen bu durum herkes için geçerlidir. Aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi normal yaşam ve davranışlarından uzaklaştırır. Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmlarına/kanamalarına sebep olur. Tüm iç organların zarar görmesine ve buna eşlik eden bir dizi hastalığa neden olur. Zehirlenmelere ve bu yolla gelen ölümlere sebep olur. Uyuşturucular, bireyin çevreye uyum yeteneğini azaltır. Bağımlı giderek aileden ve çevresinden kopararak, yalnızlaşır. Çoğu zaman bu tabloya ağır bunalımlar eşlik eder. Psikiyatrik bir sendrom olan bağımlılığın tanısı için aşağıda sayılan ölçütlerin yalnızca üçünün 12 aylık bir süreç içerisinde bir arada görülmesi yeterlidir. Kullanılan maddeye tolerans gelişmesi Madde kesildiğinde ya da azaltıldığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması Madde kullanımını denetlemek ya da bırakmak için yapılan ama boşa çıkan çabalar Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman harcama Madde kullanımı nedeni ile sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin olumsuz etkilenmesi Maddenin daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması Fiziksel ya da ruhsal sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımını sürdürmek BAĞIMLILIK RİSKİNİ ARTTIRAN ÇEVRESEL ETMENLER Ev ve Aile Ev ve aile, çocuğun gelişiminde çok önemli bir rol oynar. Çocukların aile içindeki ilk ilişkileri, daha sonra sağlıklı gelişmeleri ve madde kullanımı riskini belirleyen en önemli etmendir. Anne-babada madde kullanımı olması, suça karışmış olmaları çocuklarında madde kullanım
riskini artırmaktadır. Çok çocukluluk, evde karmaşık bir aile yaşantısının olması, ev içi şiddet olması da gencin alkol ve madde kullanım ihtimalini artırmaktadır. Akran ve Okul Ergenlik döneminde arkadaşlar çok önemlidir. Alkol ve madde kullanan arkadaşlar, kişinin ilk alkol ve madde kullanımında etkili olmaktadır. Okul başarısızlığı ve sosyal beceri yokluğu genci daha da fazla risk altına sokmaktadır. Okul başarısızlığı ve sosyal beceri yokluğu gencin başa çıkmakta zorlandığı akademik arenadan uzaklaşmasına yol açmakta; bu, öğretmenler ve idare tarafından pekiştirilebilmektedir. Bu öğrenciler önce arka sıralara oturtulmakta, hatta okulla sorunu olan, başarı oranı düşük öğrenciler ayrı bir sınıfta toplanabilmektedir. Böylece risk altındaki gençler, risk altındaki akranlar ile biraya getirilmektedir. SENTETİK UYUŞTURUCU EXTACY NİN ZARARLARI Gençlerde maddenin kötüye kullanımına ne sebep olur? Yetersiz ya da çok aşırı ebeveyn gözetimi ve ikazı Düzensiz ve fazlasıyla ciddi disiplin Ebeveyn ve çocuk arasında iletişim ve anlayış eksikliği Madde kullanımına karşı kurallar ve beklentilerin yetersiz tanımlanması, yetersiz ifade edilmesi ve bu konuda yeterli bilgi sahibi olunmamasıdır Aile çatışması aile içi şiddet Gencin alkol ve madde kullanımını destekleyen ebeveyn tutumu, ebeveyn alkolizmi veya madde kullanımı Genetik yatkınlık
Çocuk/ Genç cinsel ve/veya fiziksel istismarı ve ihmali Gencin yaşadığı ve çözümlenmemiş travma Arkadaş grubu baskısı, grubun dışında kalma hissi. Hayır diyememek Birçok risk faktörlerine de dikkat etmek önem taşır. Bunlar: Yüksek heyecan arayışı Dürtüsel hareket etme Psikolojik sıkıntı ve problemler Duygusal dengeyi sağlamakta zorlanma Akranlarının yaygın olarak kullandığı algısı Kullanmanın az zararlı olduğunun algılanması Merak! Yardım gerektiğini nasıl anlarsınız? Aşağıdaki liste çocuğunuzun hayatını gözlemlerken size yardımcı olacaktır: Madde ve madde kullanımı teçhizatıyla ilgili fiziksel kanıt Davranış problemleri ve okulda zayıf notlar Duygusal uzaklaşma, kabuğuna çekilme, depresyon, veya yorgunluk Arkadaşlıklarda değişim veya yaşıtlardan aşırı etkilenme Düşmanca tavırlar, alınganlık, veya ev içindeki ilişkilere katılım düzeyinde değişiklik Okul sonrası ve haftasonu bulunduğu yerler hakkında yalan söyleme ve kaçamak yapmada artış Kişisel görünümüne ilgisinin düşmesi Kan çanağı gözler, gözaltı morlukları, akan burun, sık sık boğaz ağrısı, hızlı kilo kaybı gibi fiziksel değişiklikler Ruh halinde, yeme içme ve uyuma alışkanlıklarında değişiklikler Dalgınlık ve hafıza problemleri MADDE KULLANIMI NASIL ANLAŞILIR? Madde kullanımını anlamak kolay değildir. Özellikle kullanımın erken evrelerinde bunu anlamak çok daha zor olabilmektedir. Belirtilerin çoğu ergenlik dönemine özgü özelliklerle benzerlik göstermektedir. Madde kullanımına özgü belirtilerin çok az olduğuna dikkat edilmelidir. Gençte ortaya çıkan değişikliklerin başka nedenden kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılmalıdır. Madde kullanımını ayırt etmede şu yöntemler kullanılabilir: Laboratuar Tetkikleri Madde kullanımını anlamanın en kesin yolu idrar testleri ve saç testidir. İdrar testleri kullanılan maddeye göre değişmekle birlikte, ortalama son üç günde madde kullanımı olduğuna ilişkin bir bilgi verir. Saç testleri daha net sonuçlar vermekle birlikte, daha pahalı bir yöntemdir. Son üç aylık dönemde madde kullanımının varlığını tespit edebilmektedir.
Davranış Değişiklikleri Uyuşturucu/uyarıcı madde kullanan kişilerde ilk değişiklik çevrelerinde yaptıkları değişikliktir. Yeni arkadaşlar edinirler. İlk kez madde kullanımı çoğunlukla bu çevrenin içinde olmaktadır. Duygusal dalgalanmalar görülebilir. Duygulanımdaki bu iniş çıkışlar tutarlı olmadıkları izlenimi verebilir. Daha önce okul başarısı iyi olan bir öğrencinin okul başarısı giderek düşmeye başlar. Okul başarısındaki bu düşüşü umursamayabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, bu başarısızlığın ardında başka nedenlerin de olabileceğidir. Ergenlik dönemi birçok ruhsal hastalığın ilk belirtilerinin de görüldüğü bir dönemdir. Aile içi sorunlar, ruhsal rahatsızlıklar, olumsuz yaşam olayları da bu başarısızlıkta etkili olabilir. Okula devam azalır. Okula devamsızlık yaptığından çoğunlukla ailenin haberi yoktur. Genellikle arkadaşları ile birlikte okuldan kaçma görülür. Bu kritik öneme sahip bir konudur. Bu denetimsiz ve kontrolsüz yaşam toplumdışı davranışların gelişmesinde etkili olabilmektedir. Aile ile ders başarısı ve okula devam ile ilişkili yakın temas erken dönemde müdahale edilmesine olanak tanımaktadır. Her zamankinden daha fazla para harcamaya başlar. Bu paranın temini için zor kullanma veya yasadışı yollar kullanılabilir. Giysilerinde, saç modelinde değişiklikler olabilir. Kendi alt kültürünün karakteristiği olan bazı değişiklikler göze çarpabilir. Ancak giyim kuşamda ortaya çıkan değişikliklerin ergenlik dönemine özgü olduğu unutulmamalıdır. Çocuğuma madde bağımlılığından korunması için nasıl yardım edebilirim? Ebeveynlerin, çocuklarının gelişimini, bebeklikten başlayarak gençlik yılları boyunca da etkileyebilecek bir güçleri olduğunun farkında olmaları gerekir. Gençlik çağı aile hayatında yeni ve önemli bir evredir; adaptasyon sürecinde bazı problemler yaşansa da farkındalık ve iyi iletişim işleri kolaylaştıracaktır. Genç, yetişkinliğe adım atmakta, kendini sorgulamakta, kimliğini bulmaya çalışmakta ve kendinin daha farkında olduğu bir döneme girmektedir. Öngörülen değişiklikler yalnızca gence ait değildir; ebeveynlerin de gençle ilişkilerini değiştirmeye, bazı yeniliklere adapte olmaya ihtiyaçları vardır. Aile fertlerinin birbirlerini desteklemeleri, olumlu olumsuz tüm şartlarda beraber olacaklarını belirtmeleri ve sevgilerini birbirlerine ifade etmeleri çok önemlidir. Yaşam döngüsünün bu evresindeki mücadeleler konusunda, özellikle de madde denenmesi ve kullanımı ile ilgili olanlar konusunda ebeveynlerin çocuklarının hayatında aktif bir rol alması gerekmektedir. Kendilerinin de zamanında madde ile ilgili sorunları olmuş olsa bile ebeveynler çocuklarına bu konuda açık konuşmaktan çekinmemelidir. Bu konuyu çocuğumla konuşursam uyuşturucu kavramını aklına sokarım endişesi doğru değildir, tam tersi konuşulmadıkça bu konu çocukta daha fazla merak uyandıracak ve bilgisizliği yüzünden de anlık yanlış kararlar verme riski artacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken konu ebeveynin kendisinin madde bağımlılığı konusunda yeterli bilgiye önceden sahip olması gerektiğidir ki bunu çocuğuyla paylaşırken inandırıcı olsun. Ebeveynler, sigara, uyuşturucu ve alkol hakkında çocuklarına karşı sınırları çok iyi ve açık çizmelidir. Aynı zamanda çocuklarına iyi birer rol modelleri olmalıdır; çocuklarında görmek
istemedikleri davranışları kendileri yapıp sonra da yasak koymak inandırıcılıklarını azaltacaktır. Çocuklar ve gençlerin, ebeveynlerin koyduğu kural ve beklentilerin, ebeveynlerin onlara duyduğu sevgi ve iyiliklerini düşünmelerinden kaynaklandığını anlamaları önemlidir bunun için de iyi bir iletişim şarttır. Ebeveynler ayrıca, gencin arkadaşları ve sosyal aktiviteleriyle aktif olarak ilgilenmelidir; ne yapıyor, nerede, ne zaman gibi. Gençlerle kaliteli zaman geçirmek ve iyi örnek oluşturmak gereklidir. Aynı zamanda onların arkadaşlarını ve arkadaşlarının ailelerini tanımak da çok önemlidir. Uyuşturucu bağımlılığı gibi problemler gencin hayatında zaten varsa bile, ebeveynlerin ve ailelerin, gencin davranışı üzerinde olumlu etkileri olabilir. NE YAPMALI? Eğer kişi maddenin etkisi altında ise onunla bu durumda konuşmanın yararı olmaz. Kendinizi hazır hissetmeden onunla konuşmayın. Açık, samimi ve inandırıcı olun, öğüt vermeyin. Genellemeler yapmaktan kaçının. Korkularınıza dayanarak konuşmayın. Onu etiketlemekten kaçının, çünkü kullanıcı olarak etiketlenen kişiye yaklaşmak çok zordur. Önyargılarınızın farkına varın ( Bunlar iflah olmaz ), böylece yanlış iletişim kurma olasılığını azaltırsınız. Kendinizi onun yerine koymayı deneyerek onun düşünce, yaşantı ve korkularını anlamaya çalışın. Uzman yardımı alması için samimi bir yaklaşımla onu ikna edin. NE YAPMAMALI? Kabullenmeme-İnkâr: Yok, benim çocuğum asla kullanmaz. Kendini ve eşini suçlama: Bu çocuk senin yüzünden böyle oldu. Biz iyi anne-baba olamadık. Hayal kırıklığı, çaresizlik duygusu: Ben seni bunun için mi yetiştirdim? Her şey bitti, artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Öfke: Benim böyle bir çocuğum olamaz! Çocuğu suçlama ve aşağılama: Senden hiçbir şey olmaz. Uç kararlar alma: Okul hayatın bitti. TEDAVİ İÇİN Madde kullanan ve tedavi olmak isteyen, bu konudaki problemlerine çözüm arayan kişi ve yakınları hastanelere bağlı Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri (AMATEM) ile psikiyatri kliniklerine başvurarak tedavi olabilirler. Hasta ve doktor işbirliğiyle yürütülen
tedavi, 2-6 hafta arasında hastanede yatarak arındırma ve bir yıl süre ile psiko-sosyal tedavi şeklinde gerçekleşmektedir. En iyi korunma yolu hiç başlamamaktır. Maddeden kurtuluş mümkün Bağımlılık düzelebilir ancak tam olarak iyileşmenin gerçekleşmesi için ciddi bir çaba ve zaman gerekmektedir. Kişinin tedavi olmayı istemesi ve kendini hazır hissetmesi en önemli aşamadır. Bu süreçte doğru iletişim ve bağımlının yaşadıklarını yakınlarıyla paylaşması önemlidir. Bağımlılık tedavisi kişiye, kullanılan maddenin cinsine ve kullanım süresine göre değişiklik gösterir. Maddeyi kişinin tek başına bırakması neredeyse imkânsızdır, muhakkak uzman yardımı alınmalıdır. ANNE-BABALARA YAPILACAK ÖNERİLER Gençlerin madde kullanmaya başlamasını önlemede anne baba ile ilişkinin önemli bir etkisi bulunmaktadır. Çocukları ile kuvvetli sevgi ilişkisi olan, doğru ve yanlışı öğreten, davranışlarına yönelik kurallar koyan ve çocuklarını gerçekten dinleyen anne-babalar, çocuklarının uygun bir aile ortamında yetişmesini sağlamış olurlar. Değerlerin Öğretilmesi Aile değerlerinizi çocuğunuza öğretmeniz, madde kullanımına hayır demesi için geçerli nedenleri olmasını sağlayacaktır. Sizin için önemli olan değerleri açık bir şekilde onunla konuşun. Dürüstlük, sorumluluk alma ve kendine güvenmenin neden önemli olduğunu ve bu değerlerin önemi hakkında onunla konuşun. Kendi davranışlarınızın çocuğunuzun değerlerinin gelişmesini etkilediğini unutmayın. Çocuklar anne-babalarının davranışlarını örnek alır ve taklit ederler. Davranışlarınızla çocuğunuzun geliştirdiği değerleri belirlersiniz. Sigara, alkol veya diğer maddeleri kullanan anne-babalar, çocuklarına da bu maddelerin kullanılabileceği mesajını vermiş olurlar. Yasal olan ve olmayan arasındaki ayırımı net bir şekilde yapmalısınız. Bir erişkinin sosyal ortamlarda kontrollü alkol alması yasalken, 18 yaşın altında alkol kullanımının yasal olmadığı hatırlanmalıdır. Kendi söz ve davranışlarınızın tutarlı olmasına dikkat edin. Çocuğunuzun sizi örnek aldığını unutmayın. Bu nedenle çocuğunuzdan beklediğiniz davranışları sizin gösterdiğinizden emin olun. Çocuğunuzun sizin aile değerlerinizi anladığından emin olun. Aileler hiç konuşmadan çocuklarının aile değerlerini anladığını düşünürler. Bu doğru değildir. Ailenin birlikte yaptığı aktiviteler olması örneğin akşam yemeğinde bir araya gelme- ve bu sırada aile değerlerini konuşmak uygun olabilir. Alkol ve Diğer Maddelere Karşı Kuralların Konması ve Bunların Uygulanması Spesifik olun. Kuralların neler olduğunu ve nedenlerini açıklayın. Nasıl bir davranış beklediğinizi nedenleri ile açıklayın. Kurallara uyulmadığı zaman sonuçlarını net bir şekilde belirleyin.
Tutarlı olun. Çocuğunuzun alkol veya madde kullanmaması konusundaki kuralların her yerde geçerli olduğundan emin olun. Makul olun. Uygunsuz bir şekilde aşırı kısıtlama ve katı kurallar konması da kuralların uygulanmasını imkansız hale getirir. Çocuğunuzun yaşına uygun olarak kuralların yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Alkol ve Maddeler Hakkında Bilgi Sahibi Olma Anne-babalar alkol ve madde hakkında bilgi sahibi olurlarsa, çocuklarına doğru bilgi verebilirler. Bu konuda konuşmaya hazır olmak anne-babanın da kendini güvende hissetmesini sağlayacaktır. Doğru bilgiyi ailede ve okulda alabileceğini unutmayın. Çocuğunuzla Konuşma ve Onu Dinleme İyi bir dinleyici olun. Çocuğunuzun sizinle sorunlarını konuşabilmesini sağlayın. Size söylediği şeyleri dikkatle dinleyin, öfkenizi kontrol edin. Eğer çocuğunuz sizinle konuşmuyorsa, onunla sohbet etmek için siz girişimde bulunun. Hassas konularda da konuşabileceğinizi hissettirin. Gençler kendileri için önemli konularda ailelerinden bilgi alabileceklerine güvenmek isterler. Ödüllendirin. Yalnız yanlışlar üstünde odaklanmayın, iyi yaptığı şeyleri de fark edin. Çocuğunuzu ödüllendirmeniz onların kendilerine ve kararlarına güvenmelerini sağlar. Burada kastedilen ödüllendirme sözel ödüllendirmedir, yani çocuğunuzun davranışlarını veya kararlarını takdir ettiğinizi söylemenizdir. Açık mesajlar verin. Doğru davranışlarınızla model olun. Çocuğunuzdan beklediğiniz dürüstlük, ahlaklı olmak gibi davranışları kendiniz gösterdiğinizden emin olun. İletişim Dikkatle dinleyin Sözünü kesmeyin Çocuğunuz konuşurken kendi söyleyeceğinizi hazırlamakla meşgul olmayın Çocuğunuzun sözünün bittiğinden emin olana kadar bekleyin İyi bir gözlemci olun Çocuğunuzun yüz ifadesi ve vücut dilini anlayın. Çocuğunuz sinirli ve rahatsız mı, yoksa rahat mı gözüküyor? Cevap verin Şunu yapmalısın, senin yerinde olsam veya ben senin yaşındayken ile başlayan cümleler yerine onu anlamaya çalıştığınızı ifade etmeniz daha doğrudur. Eğer çocuğunuz size duymak istemediğiniz şeyler söylüyorsa, sakın bunları duymamazlık etmeyin. Her durum için çocuğunuza önerilerde bulunmayın. Bunun yerine anlattığı şeylerin altındaki duyguyu anlamaya çalışın. Çocuğunuzun ne demek istediğini anladığınızdan emin olun Madde Bağımlılığı ile İlgili Seçilen Videolar
KAYNAKÇA https://www.yesilay.org.tr/tr/bagimlilik/teknoloji-bagimliligi http://lise.tbm.org.tr/teknoloji-bagimliligi http://www.dbe.com.tr/cocukvegenc/tr/psikoloji-konulari/genclerde-maddebagimliligi/?gclid=cnvl78ppnnycfcsy0wodqngngg https://www.yesilay.org.tr/tr/bagimlilik/madde-bagimliligi http://www.yedam.org.tr/madde-bagimliligi/