Taşınır Rehni 1439 TAŞINIR REHNİ

Benzer belgeler
EŞYA HUKUKU. Cilt II REHİN HUKUKU. Prof. Dr. Haluk Nami NOMER. Doç. Dr. Mehmet Serkan ERGÜNE

Dr. Aslı MAKARACI BAŞAK Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Yardımcı Doçenti. Taşınır Rehni Sözleşmesi

Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi

TESLİME BAĞLI TAŞINIR REHNİNE HAKİM OLAN İLKELER. The Dominated Principles of the Pledge on Movables with Delivery Condition

İçindekiler. Önsöz III BİRİNCİ KISIM. Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM. Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM. Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

EŞYA HUKUKU ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

EŞYA HUKUKU ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

TESLİME BAĞLI TAŞINIR REHNİ. Hazırlayan: Av. Sinan Demircioğlu. İstanbul, 2018 İÇİNDEKİLER

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

Gülen Sinem TEK Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi. Ulaşım Araçlarının İpoteği

Dr. Öğr. Üyesi Gülşah VARDAR HAMAMCIOĞLU Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Anabilim Dalı

1. Tüketici kredileri ve tüketicilerin korunması Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları ve konusu Kredi sözleşmelerinin yazılı biçimde

Türk Borçlar Hukukunda Müteselsil Kefalet Sözleşmesi

BANKA ALACAKLARININ İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİBİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM SİCİLE KAYITLI OLMAYAN GEMİLERİN REHNİ İKİNCİ BÖLÜM SİCİLE KAYITLI OLAN GEMİLERİN REHNİ BİRİNCİ KISIM

Dr. Gülşah VARDAR HAMAMCIOĞLU. Medenî Hukuk ta Tasarruf İşlemi Kavramı

TAġINIR REHNĠNDE GÜNCEL SORUNLAR Av. Hakan TOKBAŞ

Kiralananın Devri ve Sınırlı Ayni Hakka Konu Olması

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM ADİ VEDİA SÖZLEŞMESİ

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu nun Getirdiği Değişiklikler ve Yenilikler

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm

EŞYA HUKUKU. Zilyetlik Tapu Sicili Rehin Hakları Paylı Mülkiyet. Doç. Dr. Mehmet Serkan ERGÜNE. Prof. Dr. Halûk Nami NOMER

EŞYA HUKUKU. Zilyetlik Tapu Sicili Rehin Hakları. Doç. Dr. Mehmet Serkan ERGÜNE. Prof. Dr. Haluk Nami NOMER. Gözden Geçirilmiş Üçüncü Bası

Edinilmiş mal sayılan değerler:

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI BİRİNCİ BÖLÜM

KREDİLİ MEVDUAT HESABI SÖZLEŞMESİ

TİCARİ İŞLEMLERDE TAŞINIR REHNİ

İÇİNDEKİLER TABLOSU TEMİNAT KAVRAMI TEMİNAT TÜRLERİ...15 A. KİŞİSEL VE REAL TEMİNATLAR...15

ESER SÖZLEŞMESİNDE ERKEN DÖNME

TİCARİ İŞLETME REHNİ

Dr. MERVE ACUN MEKENGEÇ AYNÎ HAKLARDAN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARDA UYGULANACAK HUKUK VE YETKILI MAHKEME

PAZARLAMACILIK SÖZLEŞMELERİ

KEFALET SÖZLEŞMESİNDE GEÇERLİLİK ŞARTLARI. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği FİNANSMANA ERİŞİMDE TEMİNAT OLARAK TAŞINIR REHNİ İMKANI

KEFALET VE HESAP REHNİ ŞÖZLEŞMESİ. Kefil ve Rehin Veren (Bundan böyle Kefil ve Rehin Veren veya Kefil veya Rehin Veren olarak anılacaktır.

Yrd. Doç. Dr. SENDİ YAKUPPUR TAPU KÜTÜĞÜNE GÜVEN İLKESİ

6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU ÇERÇEVESİNDE ÖDÜNÇ SÖZLEŞMELERİ. Av. Ebru ÇAVUŞOĞLU ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Amaç Madde 1-Bu Kanunun amacı finansman sağlamaya yönelik finansal kiralamayı düzenlemektir.

TİCARET HUKUKU (HUK208U)

Y. Doç. Dr. Vural SEVEN. İzmir Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku ABD Başkanı

1. BORÇ KAVRAMI I. Borcun Konusu (Edim) II. Borcun Tarafları (Alacaklı \ Borçlu)... 21

ÖNSÖZ... vii KISALTMALAR LİSTESİ... xv GİRİŞ...1

Dr. ASLIHAN SEVİNÇ KUYUCU GEMİ FİNANSMANI SÖZLEŞMELERİ

Yrd. Doç. Dr. Gülşah VARDAR HAMAMCIOĞLU Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Anabilim Dalı

İÇİNDEKİLER BIRINCI BOLUM KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE TARIHSEL GELIŞIM

Tİ CARET HUKUKU SORU TAHMİ NLERİ

İlgili-Sorumlu. İlgili; Kendisine yersiz veya fazla ödeme yapılan gerçek ve/veya tüzel kişi ya da kişileri,

KONU: AKARYAKIT DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN BAYİ YATIRIMLARI NEDENİYLE UĞRADIKLARI ZARARLARA İLİŞKİN SEBEBSİZ ZENGİNLEŞME DAVALARI

TİCARİ İŞLEMLERDE TAŞINIR REHNİNİN TESLİME BAĞLI TAŞINIR REHNİ KURALLARINDAN AYRILAN YÖNLERİ

7099 Sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı-II

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII GİRİŞ... 1

BORÇLAR HUKUKU PRATİK ÇALIŞMALARI

Gemi Alacaklısı Hakkı ve Gemi İpoteği Hakkında 1993 Cenevre Sözleşmesi ve Yeni Türk Ticaret Kanunu

Beğenme Koşuluyla (Deneme/Muayene) Satış

6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNUNDA KİRA SÖZLEŞMESİ

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

BORÇLAR HUKUKU PRATİK ÇALIŞMALARI

Arzu GENÇ ARIDEMİR. Mirasın Açılmasından Sonra Yapılan Miras Payının Devri Sözleşmesi

GERÇEK OLMAYAN VEKÂLETSİZ İŞ GÖRME VE MENFAAT DEVRİ YAPTIRIMI

Dr. Sezer ÇABRİ Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞMELERİ

KEREM ÇELİKBOYA İstanbul Bilgi Üniversitesi Ticaret Hukuku Araştırma Görevlisi TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ

BAKIŞ MEVZUAT. KONU: Limited Şirket Pay Devirlerinde Damga Vergisi Ve Harç Uygulaması Değişikliği

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Dr. Ahmet NAR Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı TÜRK MİRAS HUKUKUNDA TENKİS

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

Taksitle Satış Sözleşmesi (TBK 253 vd.)

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü. Sayı : [I

İlgili Kanun / Madde BK/66

6098 Sayılı (Yeni) Türk Borçlar Kanunun Kira Hukuku Açısından Getirdiği Yenilik ve Değişiklikler (2 Alt Kira ve Kullanım Hakkının Devri)

KİRAYA VERENİN HAPİS HAKKI. Hazırlayan. Kağan HACIMUSTAFAOĞLU

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

KEFALET SÖZLEŞMESİNİN SONA ERME HALLERİ Tanım

Yrd. Doç. Dr. Güler GÜMÜŞSOY KARAKURT ESER SÖZLEŞMESİNDE YÜKLENİCİNİN BORCA AYKIRILIĞININ ÖNCEDEN BELLİ OLMASI

Deniz Ticareti Hukuku Cilt: II Gemilerin Eşya Hukuku

MEDENİ HUKUKUN ALT DALLARI-TİCARET HUKUKU-ULUSLARARASI ÖZEL HUKUK. Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

KİŞİLİK HAKKI İHLÂLİNDEN DOĞAN VEKÂLETSİZ İŞGÖRME

AKADEMİK YILI BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER BÜTÜNLEME SINAVI (ÇİFT NUMARALI ÖĞRENCİLER) CEVAP ANAHTARI

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür

Yeni TTK na Göre Şirket Birleşmeleri ve Bölünmeleri. Mustafa TAN E. Gelirler Başkontrolörü YMM

KONUT FİNANSMANI ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ

LİMİTED ŞİRKET MÜDÜR VE ORTAKLARININ ŞİRKET AMME BORÇLARININ ÖDENMESİNE İLİŞKİN SORUMLULUKLARI

Karşılıksız Çek için Para ve Hapis Cezası Var

DAVA ŞARTI ARABULUCULUK KAPSAMINDAKİ TİCARİ UYUŞMAZLIKLAR

Kira Sözleşmesinin Genel Hükümlere Göre Sona Ermesi (TBK m )

Özet, yaprak test, deneme sınavı ders malzemelerine ANADOLUM ekampüs Sistemin'nden ( ulaşabilirsiniz. 19.

İÇINDEKILER. Giriş EŞYA HUKUKU İLE İLGİLİ TEMEL KONU VE KAVRAMLAR

TİCARET ŞİRKETLERİNİN BİRLEŞMESİNDE TEMİNAT VE DENKLEŞTİRMELER

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ BORÇLAR HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER DERSİ KİRA SÖZLEŞMELERİ DERS NOTLARI

TÜM YÖNLERİYLE ALACAĞIN TEMLİKİ

87 Seri No.lu Gider Vergileri Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2010/48

Sorumluluğun Şartları: 1) Mülkiyetin yasal kısıtlamalara aykırı kullanılması 2) Kusur dışında haksız fiil sorumluluğunun şartları.

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

NAKLİYE SİGORTALARI DAHİLDE İŞLEME REJİMİ HARİÇTE İŞLEME REJİMİ

Transkript:

Taşınır Rehni 1439 TAŞINIR REHNİ Cansu METE * Öz Türk Medeni Kanunu nun kabul ettiği temel ayrım taşınır rehni ve taşınmaz rehnidir. Türk Medeni Kanunu önce taşınmaz rehnini, sonra taşınır rehnini düzenlemiştir. Bu yaklaşıma göre, taşınır rehni hakkında kanunda hüküm bulunmayan hallerde taşınmaz rehnine ilişkin kuralların kıyasen uygulanacağı sonucunu doğurmaktadır. Çalışmada öncelikle taşınır rehni kavramı, konusu ile taşınır rehnine hakim olan ilkeler üzerinde durulacaktır. Daha sonra teslime bağlı taşınır rehin kavramı, kazanılması ve hükümleri ayrıntılı şekilde incelenecektir. Son olarak taşınır rehninin sona ermesi konusu ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler Taşınır rehni, Teminat, Teslime Bağlı Taşınır Rehni THE PLEDGE ON MOVABLES Abstract The basic distinction accepted by the Turkish Civil Code is the movable pledge and the immovable pledge. The Turkish Civil Code first regulated the immovable pledge, and then the movable pledge. According to this approach, the law relating to immovable pledge on movable pledges of rules * Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Özel Hukuk Yüksek Lisans Öğrencisi D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Şeref ERTAŞ a Armağan, C. 19, Özel Sayı-2017, s. 1439-1471

1440 Cansu METE in the absence of provisions are applied by analogy would result. In the study, firstly the concept of movable pledge will be emphasized on the principles that govern the movable pledge. Later, delivery attached to the concept of movable pledge, acquisition and provision will be examined in detail. Finally, the end of the movable pledge will be discussed. Keywords The pledge on movables, Assurance, The pledge with delivery condition

Taşınır Rehni 1441 GİRİŞ Alınan bir borca, krediye karşılık olarak teminat alınması, tarihsel süreç içinde hem fazla kullanılan, tercih edilen bir yöntem olarak hem de önemli bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu teminat niteliğine göre şahsi bir teminat olabileceği gibi, teslime bağlı taşınır rehninde olduğu gibi ayni bir teminat da olabilir. Teslime bağlı taşınır rehninde teminatın sağlanması, rehin konusu taşınırın rehin alacaklısına teslimi ile gerçekleşmektedir. Böyle bir durumda rehin alacaklısı, rehin konusu taşınırın zilyedi olarak bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunundaki taşınır rehnine ilişkin düzenlemeler, taşınmaz rehnine ilişkin olanlardan farklı olarak, sadece taşınabilen nesneler üzerinde değil, alacakların ve diğer hakların üzerinde rehin tesis edilmesine de olanak sağlamaktadır. Teslime bağlı taşınır rehni, Türk Medeni Kanunda düzenlenen taşınır rehni türlerindendir. Türk Medeni Kanunundaki bu rehin türüne ilişkin hükümlerin, mahiyetine uygun düştükleri ölçüde diğer taşınır rehni türleri için de tamamlayıcı hükümler olduğu kabul edilir. Bu bağlamda, çalışmamızda taşınır rehni, teslime bağlı taşınır rehni, taşınır rehninin sona ermesi konuları ele alınacaktır. 1. GENEL OLARAK TAŞINIR REHNİ KAVRAMI, KONUSU VE HAKİM OLAN İLKELER I. TAŞINIR REHNİ KAVRAMI Taşınır rehni, Türk Medeni Kanunu nun Sınırlı Ayni Haklar başlıklı ikinci kısmının üçüncü bölümünde 939 ile 972 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunkoyucunun Türk Medeni Kanununda düzenlediği üç güvence türünden biri teslime bağlı rehin diğerleri hapis hakkı ile alacaklar ve diğer haklar üzerinde rehin dir. Bu güvence türleri yanında kanun koyucu aynı üçüncü bölümde rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlarla yapılan rehin ile rehinli tahvilat ı düzenlemiştir. Taşınır rehni, bir alacağı güvence altına almak üzere bir taşınır eşya, bir hak veya bir alacak üzerine kurulan, hak sahibi alacaklıya, borç ödenmediği takdirde güvence konusunu paraya çevirtmek suretiyle alacağını tahsil etme yetkisini tanıyan bir sınırlı ayni haktır. Alacaklar ve diğer haklar

1442 Cansu METE üzerinde kurulan rehin de taşınır rehni olarak düzenlenmiştir. Ancak ayni hakkın konusunu maddi varlığa sahip nesneler oluşturabileceğinden, bunlarda teknik anlamıyla ayni hak yoktur 1. II. TAŞINIR REHNİNİN KONUSU Kanunkoyucu, Türk Medeni Kanunu nun 953 ve 954 üncü maddelerde de belirtildiği üzere taşınır rehnini düzenlerken rehin konusu olarak sadece teknik anlamdaki taşınır eşyayı esas almamış, bunun yanında taşınır rehninin bir hak veya bir alacak üzerinde de kurulabilmesine imkan yaratmıştır, fakat bu rehin türlerini düzenlerken de ağırlığı teslime bağlı rehin türüne vererek bu türle ilgili bazı genel kurallar koymuştur. Ancak, bu kurallar bir tür genel hükümler niteliğinde değildir. Teslime bağlı rehin türü hakkındaki bu kuralların, yapılarına uygun düştüğü ölçüde diğer rehin türlerine de uygulanması mümkün olmakla birlikte, taşınır rehni türlerinin tümünü yönetecek kapsama sahip bulunmadıkları söylenebilir 2. Taşınır rehninin konusu, alacağa teminat teşkil edebilecek şekilde parasal değere sahip ve dolayısıyla paraya çevrilebilecek ferden tayin edilmiş taşınır eşyadır 3. Buna karşılık, daha ziyade hatıra değerine sahip şeyler ile pasaport, sürücü belgesi, diploma gibi şeyler bu anlamda rehin hakkına konu teşkil edemezler 4. Aynı şekilde, insan vücudunun parçaları üzerinde de taşınır rehni kurulamaz. Böyle bir işlem kişilik hakkına aykırı olur 5. Tabii özellikleri itibariyle taşınır hükümlerine tabi olmayan veya kendilerine kanun gereği taşınır eşya sıfatı verilen cisimler teslimi zorunlu rehin kapsamında rehin konusu yapılamaz, örneğin gemiler taşınır eşya niteliğinde olmasına rağmen taşınır hükümleri dışında rehin edilebilmektedir. Türk Medeni Kanunu nun 762 nci maddesine göre taşınır kabul edilen doğal 1 Köprülü, Bülent/Kaneti, Selim: Sınırlı Ayni Haklar, 2. Bası, (Fakülteler Matbaası), İstanbul 1982-1983, s. 441; Oğuzman, M. Kemal/ Seliçi, Özer/Oktay-Özdemir, Saibe: Eşya Hukuku, 16. Bası, (Filiz Kitabevi), İstanbul 2013, s. 986. 2 Akıntürk, Turgut: Eşya Hukuku, ( Beta), İstanbul 2009, s. 832. 3 Esener, Turhan/ Güven, Kudret: Eşya Hukuku, 4. Baskı, Ankara 2008, s. 477. 4 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 995; Köprülü/Kaneti, s. 456. 5 Ayan, Mehmet: Eşya Hukuku III Sınırlı Ayni Haklar, 2. Baskı, (Mimoza), Konya 2000, s. 216.

Taşınır Rehni 1443 güçler, sadece tüketilmek suretiyle üzerinde hakimiyet kurulabildiğinden rehin konusu yapılamamaktadır 6. Türk Medeni Kanunu, nitelikleri itibariyle eşya sayılmaları mümkün olmayan haklar üzerinde kurulacak rehin haklarını da taşınır rehni başlığı altında düzenlemiştir 7. III. TAŞINIR REHNİNE HAKİM OLAN İLKELER Taşınmaz rehninde olduğu gibi taşınır rehninde de, bu rehin türüne egemen olan bazı ilkeler vardır. Ancak, bu ilkeler taşınır rehniyle ilgili olarak Türk Medeni Kanununda açıkça belirtilmiş değildir. Bunlar daha çok teslime bağlı rehinle ilgili hükümlerden, hatta yakın benzerlikleri dolayısıyla taşınmaz rehniyle ilgili hükümlerden çıkarılabilen, fakat bir tür genel hüküm niteliğinde olmayan temel kurallardır 8. A. Kamuya Açıklık İlkesi Kamuya açıklık ilkesinin fonksiyonu, bir taşınır üzerinde kurulmuş olan rehnin üçüncü kişilerin görebileceği biçimde ortaya çıkmasını sağlamaktır. Bu ise, ancak rehin konusu taşınırın zilyetliğinin alacaklıya veya tarafların anlaşması üzerine üçüncü bir kişiye devredilmesi suretiyle gerçekleşebilir. Türk Medeni Kanunu nun 939 uncu maddesi hükmünde Kanunda öngörülen ayrık durumlar dışında taşınırlar, ancak zilyetliğin alacaklıya devri suretiyle rehnedilebilir. şeklinde açıklanmaktadır 9. Taşınır rehni kural olarak, teslim şartıyla rehin tarzında yapılabilir. Teslimden maksat zilyetliğin fiilen nakil edilmesidir. Rehinli taşınır alacaklının zilyetliğine sokulmak suretiyle rehin kurulmuş olur. Şu halde fiili hakimiyet rehinli malı elinde bulunduran zilyedin rehin hakkını aleni kılar 10. Şu halde teslim, rehin hakkı sahibine, vasıtasız zilyetliğin kazandırılmasıdır. Zira rehin hakkı sahibi, sınırlı ayni hak sahibi sıfatıyla feri zilyettir. 6 Esener/Güven, s. 477. 7 Köprülü/Kaneti, s. 456. 8 Akıntürk, s. 835. 9 Akıntürk, s. 837. 10 Esener/Güven, s. 478.

1444 Cansu METE Vasıtasız zilyetliğin devri ise eşyanın bizzat verilmesi suretiyle olabileceği gibi maddi hakimiyeti kurmaya yarayan vasıtanın teslimi suretiyle de yapılabilir 11 (anahtarın tesliminde olduğu gibi). Zilyetliğin teslimsiz kazanılması yolları da teslim hükmü doğurabilir, kısa elden teslim, havale yoluyla teslim, eşyayı temsil eden senetlerin teslimi, taşınır rehninde teslim mecburiyetini sağlamakta başvurulabilen yollardır 12. Örneğin bir kimseye okumak için ödünç verdiği kitabı, ondan aldığı borç için rehin veren şahıs kitabın zilyetliğini kısa elden teslim suretiyle devretmiş olur. Taşınır rehninde teslim yerine geçmeyen tek zilyetliğin devri hali hükmen teslimdir. Türk Medeni Kanunu nun 939 uncu maddesinin son fıkrası hükmüne göre taşınır, fiilen yalnız rehnedenin hakimiyetinde kaldığı sürece, rehinli alacaklı için rehin hakkı doğmaz. Rehin hakkının mevcut olduğu sürede, borçlu, rehinli alacaklının rızası ile rehin verilen taşınırın dolaysız zilyedi durumuna geldiği takdirde rehin hakkının hükümleri askıdadır. Teslim şartından kaçınmak için taraflar hükmen teslim yoluyla mülkiyeti karşı tarafa geçirir, fakat önceki malikin özel bir sebebe dayanarak dolaysız zilyet olarak kalmasını sağlarlarsa, Türk Medeni Kanunu nun 766 ncı maddesi bu halde mülkiyetin naklinin sonuç doğurmayacağını kabul etmiştir 13. Rehin verenin dolaysız zilyetliğine son verilmesi şartı, bu kişiden alacağı bulunan üçüncü kişilere, borçlunun zilyetliğinde bulunan mallar üzerinde bir rehin yükü bulunmadığı garantisini verir 14. Rehnin kurulması için rehnedilen taşınır üzerindeki dolaysız zilyetliğin alacaklıya devredilmesi şartı, üçüncü kişiler yanında alacağı rehinle güvence altına alınmış olan alacaklıyı da korur; çünkü bu şart, malikin alacaklıyı zarara uğratabilecek şekilde rehin konusu taşınır üzerine fiili ve hukuki tasarruflarda bulunmasına engel olur 15. Kanımızca zilyetliğin devri bazı sakıncaları doğurmaktadır. Alacaklının dolaysız zilyet olması nedeniyle rehin veren borçlu, taşınırı kullanamamak- 11 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 73. 12 Esener/Güven, s. 478. 13 Oğuzman/ Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 993. 14 Gürsoy, Kemal T./Eren, Fikret/Cansel, Erol: Türk Eşya Hukuku, (Sevinç Matbaası), Ankara 1978 s. 1164; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 993. 15 Serozan, Rona: Taşınır Eşya Hukuku, İstanbul 2002, s. 274.

Taşınır Rehni 1445 tadır. Bu sebeple de gelir elde ederek borcunu ödeyememektedir. İktisadi hayatı olumsuz etkileyen zilyetlik devri şartından ödün verildiği görülmektedir. Teslimsiz ve sicilli taşınır rehninin yaygınlaşması bunun bir sonucudur. B. Belirlilik İlkesi Belirlilik ilkesi bir yandan rehin konusu, bir yandan da güvence altına alınacak olan alacak bakımından söz konusu olur. 1. Rehin Konusu Bakımından Taşınır rehnine konu olan taşınırın ferden tayin edilmiş olması gerekir 16. Başka bir deyişle taşınır rehninin konusu, belirlenmiş olan bir taşınır mal, hayvan, alacak veya haktır 17. Teslime bağlı rehinde teslim şart olduğundan, rehnin konusu belirlenmeden zilyetliğin devrinin söz konusu olamayacağı açıktır 18. Teslim şartı olmadan sicile tescille kurulan hayvan rehninde, 24.8.1965 tarih ve 6/5165 sayılı Hayvan Rehni Tüzüğü nün 13. maddesine göre rehin konusu hayvanlar sicile değeri, nev i, cinsiyeti, ve özel alametleri (soy, yaş, renk gibi sair belirtici nitelikler) gösterilmek suretiyle ayrı ayrı kaydedilir. Bu halde rehin konusu hayvan ferdileştirilerek sicile kaydedilmektedir 19. Taşınır rehninin konusunun belirlenmiş olması gerektiğinin önemi, kendisini bir kişinin malvarlığının veya malvarlığının bir bölümünün bir tek işlemle rehnedilememesinde gösterir 20. Rehin sözleşmesinde taşınırın ferdileştirilmesi zorunlu değildir, belirlenebilir olması yeterlidir 21. Belirlilik, tasarruf işlemi aşamasında önem kazanır. Zira taşınırın en geç zilyetliğin devri esnasında ferdileştirilmesi zorunludur. 16 Akıntürk, s. 839. 17 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 995. 18 Köprülü/Kaneti, s. 469; Serozan, s. 343. 19 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 995; Akıntürk, s. 839; Esener/Güven, s. 480. 20 Cansel, Erol: Türk Menkul Rehni Hukuku Teslim Şartlı Menkul Rehni, Ankara 1967, s. 21; Köprülü/Kaneti, s. 468; Ergüne, M. Serkan: Hukukumuzda Taşınır Rehninin Özellikle Teslime Bağlı Taşınır Rehninin Kuruluşu, İstanbul 2002, s. 188. 21 Köprülü/Kaneti, s. 469; Ergüne, s. 116; Cansel, s. 61-62.

1446 Cansu METE Bütünleyici parça olan taşınırlar asıl eşyadan bağımsız olarak rehnedilemezler. Doğal ürünler asıl şeyden ayrılıncaya kadar onun bütünleyici parçasıdır. (TMK. m.947/f.2) Aynı esas rehnin paraya çevrilmesi esnasında asıldan ayrılmamış olan doğal ürünlerin teminatın kapsamı içinde olmasında da geçerlidir.(tmk. m.947/f.3) Ancak aksi kararlaştırılabilir. Eklenti ise tarafların anlaşmasıyla asıl şeyden ayrı olarak rehnedilebilir 22. Toplu halde bulunan eşya ( bir evin mobilyaları, bir eşya deposu gibi) rehin sözleşmesine konu olabilir. Eşya birliğindeki taşınırların hepsi için tek bir rehin sözleşmesi yapılabilir. Ancak tasarruf aşamasında eşya birliğindeki her taşınır için ayrı ayrı tasarruf işlemi (ayni sözleşme + zilyetliğin devri) yapılmalıdır 23. Bu durum belirlilik ilkesinin bir sonucudur. Paylı mülkiyet rejiminde, paydaşlardan her biri kendi hissesini başkasına rehnedebilir. (TMK. m.688/f.3) Ancak paylı mülkiyet hissesi üzerinde kurulacak rehin hakkının niteliği doktrinde tartışmalıdır. Cansel ile Esener ve Güven e göre 24 paylı mülkiyet hissesi teslime bağlı taşınır rehni hükümlerine göre rehnedilir. Bu takdirde paylı mülkiyetin konusu taşınırın bütünüyle alacaklıya tesliminin şart olduğu ve aksine bir anlaşma yoksa paydaşların oybirliğiyle karar alınması gerektiğini belirtirler. Ergüne ise 25 paylı mülkiyet hissesinin mal değil hak olduğunu ve haklar üzerindeki rehne göre rehin hakkının kurulması gerektiğini ifade etmiştir. 2. Alacak Bakımından Teslime bağlı taşınır rehni, alacağa bağlı bir haktır. Genel olarak rehin sözleşmesinin konusu bir para alacağıdır. Para dışında verme, yapma edimi alacaklıları ile tasfiye alacaklıları da rehinle teminat altına alınabilirler 26. Taşınmaz rehninde rehin kurulması anında alacağın miktarının gösterilmesi 22 Cansel, s. 58-59. 23 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 996; Köprülü/Kaneti, s. 469; Ergüne, s. 183. 24 Cansel, s. 62-63; Esener/Güven, s. 431. 25 Ergüne, s.185. 26 Kağıtcıoğlu, Mutlu: Teslime Bağlı Taşınır Rehnine Hakim Olan İlkeler, TAAD, Sayı: 10, Yıl: 3, Temmuz 2012, s. 243.

Taşınır Rehni 1447 zorunluluğu vardır. Teslime bağlı taşınır rehninde ise rehnin paraya çevrilmesi anında alacağın parayla ifade edilmesi yeterlidir 27. Şarta bağlı ve ileride doğacak alacakların da taşınır rehniyle teminat altına alınması mümkündür. Fakat teminat altına alınmak istenen alacağın belirlenebilmesi gereklidir. Bir alacaklı lehine ileride doğabilecek bütün alacaklar için bir rehin kurulması, aşırı bağlılık yaratarak kişilik haklarına tecavüz teşkil edeceği düşüncesiyle kabul edilmemektedir 28. İleride doğacak borçlar için yapılmış rehin sözleşmelerinin geçerli olması için alacağı doğuran hukuki ilişkinin ve alacağın miktarının belirlenmiş veya birtakım sınırlandırmalar yapılarak belirlenebilir kılınmış olması aranmaktadır 29. Aynı şekilde icra takibine konu yapılamayacakları için ahlaki bir borç taahhüdünden, evlendirme tellallığından, kumar ve bahisten doğan alacaklar rehinle teminat alınamazlar 30. Türk Borçlar Kanunu nun 159 uncu maddesinde de ifade edildiği üzere zamanaşımına uğramış bir alacak için taşınır rehni kurulabilir. Zira, borçlu zamanaşımı def ini ileri sürmediği takdirde mahkeme kendiliğinden nazara alamaz 31. C. Güvenin Korunması İlkesi Teslime bağlı taşınır rehinde rehin hakkının doğması için, taraflar arasında rehin sözleşmesinin kurulmuş olması gerekli, fakat yeterli değildir; rehin konusu taşınırın dolaysız zilyetliğinin teslim yoluyla rehin alan alacaklıya veya tarafların anlaştığı bir güvenilir kişiye geçirilmesi de gereklidir 32. Teslime bağlı taşınır rehninde rehin verenin (malikin veya temsilcisinin) tasarruf yetkisi aranır. Aksi halde rehin hakkı doğmaz 33. Türk Medeni Kanunu nun 939 uncu maddesinin 2 nci fıkrası hükmüne göre Rehnedende tasarrufta bulunma yetkisi olmasa bile, rehin konusu taşınıra iyi niyetle 27 Ertaş, Şeref: Eşya Hukuku, 10. Baskı, (Barış Yayınları Fakülteler Kitabevi), İzmir 2012, s. 570. 28 Serozan, s. 344; Cansel, s. 22; Köprülü/Kaneti, s. 471; Ergüne, s. 144; Oğuzman/ Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 997. 29 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 997. 30 Ayan, s. 219. 31 Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1101. 32 Akıntürk, s. 841. 33 Kağıtcıoğlu, s. 244.

1448 Cansu METE zilyet olan kimse, zilyetlik hükümlerine göre edinimi korunduğu ölçüde rehin hakkı kazanır. diyerek iyiniyetli alacaklının korunacağını belirtmiştir. Bu hüküm zilyetlik karinesine güvenerek kazanılan ayni hakkın korunmasını genel olarak düzenleyen TMK m.988 hükmünün özel bir uygulamasıdır 34. TMK m.988 ve TMK m.939/f.2 yi birlikte ele aldığımızda iyiniyetle rehin hakkının kazanılabilmesi için birtakım şartların arandığını görebiliriz : Rehin hakkının kazanılması için, rehin konusu taşınırı rehin veren kimsenin emin sıfatıyla zilyet olması gerekir. Bunun anlamı malikin elinden rızası dışında çıkan taşınırlar üzerinde bu ilkeye göre rehin hakkı kurulamayacağıdır 35. Rehin alan kişinin, rehin anlaşması yapıldığı sırada iyiniyetli olması, yani rehin verenin taşınır üzerinde tasarrufta bulunmaya hakkı olmadığını bilmemesi ya da bilemeyecek durumda olmasıdır. Rehin alacaklısı kişideki iyiniyetin, rehin konusu eşyayı teslim alırken bulunması yeterli olup; sonradan gerçeğin öğrenilmesi rehin anlaşmasının geçerliliğini etkilemez 36. Rehin olarak verilmek istenen taşınırın, malikin elinden rızası olmadan çıkmış olması halinde, üçüncü kişi iyi niyetle bu taşınır üzerinde rehin hakkı kazanamaz (TMK m.989). Ancak para ve hamile yazılı senetler üzerinde, bunlar malikin elinden ister rızası ile, ister rızası olmadan çıkmış olsun, iyiniyetle rehin hakkı kazanılması mümkündür. (TMK m.990) 37. Bir taşınırın zilyedinden bir kişisel hak kazanılması TMK m.988 in kapsamı dışında kalır. Fakat kişisel hak sahibinin hapis hakkı varsa, TMK m.950/f.2 bu açıdan kişisel hak sahibinin hapis hakkını korumaktadır. Alacaklı, iyi niyetli olmak şartıyla, kendisine teslim edilen borçludan başka bir kişiye ait eşyalar üzerinde hapis hakkı kazanır 38. 34 Oğuzman/ Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 994; Ergüne, s. 164; Serozan, s. 344. 35 Tuna, Burcu Ece: Menkul Rehninin Paraya Çevrilmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 2008, s. 6. 36 Öğütçü, Tahir/Doğrusöz, Edip: Rehin Hukuku, Ankara 1982, s. 73; Uyar, Talih: Rehnin Paraya Çevrilmesi, 2. Bası, Manisa 1992, s. 28. 37 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 995; Ayrıntılı bilgi için bkz. 73 ve 74 numaralı atıflar. 38 Karahasan, Mustafa Reşit: Yeni Türk Medeni Kanunu Eşya Hukuku, Cilt 1-2, Arıkan, İstanbul 2007, s. 271.

Taşınır Rehni 1449 D. Güvencenin Bölünmezliği İlkesi Güvencenin bölünmezliği ya da rehin hakkının bölünmezliği ilkesi, hem rehin hakkının sağladığı güvencenin bütün olduğunu, yani hem rehnedilen taşınırın tamamının alacağın güvencesi oluşturduğunu, hem de alacağın tamamının güvence altına alınmış bulunduğunu ifade eder 39. Bölünmezlik ilkesi, rehnin konusu olan taşınır bakımından da, güvence altına alınan alacak bakımından da önemlidir. 1. Rehin Konusu Bakımından Güvencenin kapsamına her şeyden önce rehnin konusunu oluşturan taşınır mal, hayvan, alacak veya hak girer. Paylı mülkiyete tabi bir taşınırda paydaş, payı üzerinde rehin kurarsa güvencenin kapsamına bu pay girer 40. Güvencenin kapsamına rehnin konusu taşınırın bütünleyici parçaları ile eklentileri de girer. (TMK m.947/f.1) Eklentilerin tarafların anlaşması ile teminatın kapsamından çıkarılması mümkündür. Bütünleyici parçalar üzerinde bağımsız olarak rehin kurulamaz. Sonradan eklenen bütünleyici parçalar rehnin kapsamına dahil olmaz. Bütünleyici parça aslından ayrılmışsa bunun, rehinli alacaklının zilyetliğinde bulunduğu sürece teminatın kapsamına dahil olacağı kabul edilmelidir 41. Paraya çevirmeden önce doğal ürünler asıldan ayrılırlarsa, teminata dahil olmazlar ve bunların malike geri verilmesi gerekir. (TMK m.947/f.2) Fakat taraflar anlaşarak, asıldan ayrılan doğal ürünlerin teminatın kapsamına dahil olacağını kabul edebilirler 42. Taşınır rehninde hukuki ürünlerin teminatın kapsamına dahil olup olmadıkları hakkında kanunda bir hüküm yoktur. Genel olarak hukuki ürünlerin teminat kapsamı değerlendirilemeyecekleri kabul edilir 43. Taşınmaz rehninde ise rehinli taşınmazın kiraya verilmesi halinde taşınmazın hukuksal ürün mahiyetinde olan kira bedelleri, Türk Medeni Kanunu madde 863 39 Akıntürk, s. 840. 40 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 998. 41 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 998; Akıntürk, s. 840. 42 Köprülü/Kaneti, s. 457. 43 Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1172; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 999; Köprülü/ Kaneti, s. 457.

1450 Cansu METE gereği rehnin kapsamına dahildir. Türk Medeni Kanunu 789 uncu maddesinin 2 inci fıkrası gereği rehnin kapsamına sigorta tazminatı da girmektedir. Taşınır rehninde ise sigorta tazminatı gibi rehinli taşınırın yerini tutan kaim değerlerin durumu tartışmalıdır. Bunların teminat kapsamına gireceğini kabul edenler olduğu gibi 44, kapsam dışında olduğunu ifade edenler de vardır 45. Kapsam dışında olduğunu ifade edenler, hukuki ürünler gibi rehnin konusu yerine geçen kaim değerlerin de bütünleyici parça olmadıklarından teminatın kapsamına giremeyeceklerini, bu şekilde ivaz karşılığı taşınırdan yararlanmanın malike ait olması gerektiği, bu konularla ilgili kanunda açık bir hüküm olmadığını savunmaktadırlar. Kanımızca rehnin güvence amacı daraltıldığı için taşınmaz rehni hükümleri doğrultusunda sigorta tazminatı gibi kaim değerlerin teminat kapsamına girdiğini kabul etmek daha isabetlidir. Taşınır rehninin konusunun cins borcu olması durumunda gerçek bir rehnin söz konusu olup olmadığı konusu doktrinde tartışılmamıştır. Verme borcunun konusu olan edim özellikleriyle, ayırıcı unsurlarıyla belirlenmiş bir şey ise parça borcundan; borcun konusu ferden değil de sadece cinsi belirtilmek suretiyle miktar olarak belirlenmişse cins borcundan söz edilir. Bazen cins borcu, o cinsten olmakla birlikte belirli bir stok için de borçlanılmış olabilir. Burada sınırlı cins borcundan söz edilir. Taşınır rehnine konu olan taşınırın da ferden tayin edilmiş olması gerekir. Bu sebeple kanımızca taşınır rehninin konusunun parça borcu ve sınırlı cins borcu olması durumunda gerçek bir rehin söz konusu olacaktır. 44 Köprülü ve Kaneti ye göre rehin hakkı nesnenin değerini yükümleyen bir ayni hak olduğuna göre nesnenin değer eksilmesinin ya da yok olmasının yerine geçen bütün kaim değerlerin, ayrıca özel bir kanun hükmü gerekmeksizin, teminatın kapsamına girdiği görüşü daha isabetlidir. (s. 457); Ayan a göre Açık bir kanun hükmü mevcut olmadığı için, rehin konusu şey yerine ikame edilen haksız fiil ve sigorta tazminatı gibi değerlerin durumu tartışmalıdır. Belki, taşınmaz rehnine paralel olarak teminatın konusu içinde yer alacaklarını söylemek amaca daha uygun düşebilir. ( s. 220-221); Esener ve Güven e göre Taşınırın yerine geçen sigorta tazminatının, kanunda açık bir hüküm bulunmadığından rehnin kapsamına dahil olmayacağı kabul edilse de bu yargı bizce rehnin güvence amacını daraltması nedeniyle isabetli değildir. (s. 482). 45 Oğuzman/Seliçi/Oktay- Özdemir, s. 998-999.

Taşınır Rehni 1451 2. Alacak Bakımından Teslime bağlı taşınır rehni, alacağın bütünü ile teminat teşkil eder. Alacaklı, alacağını elde edinceye kadar rehin konusu taşınırı veya onun bir bölümünü geri vermekten kaçınabilir. (TMK m.944/f.2) Borçlu kısmen ödemede bulunsa da, rehin konusun kısmen geri verilmesini talep edemez 46. Taşınır, aynı borçlunun birden fazla borcu için rehnedilebilir. Bu borçlardan birinin de ödenmesi rehinli taşınırın geri verilmesini gerektirmez 47. Ancak taraflar aksini kararlaştırabilir. Teminat altına alınan alacağın kapsamına öncelikle asıl (ana) alacak girer (TMK m.946/f.2). Asıl alacaktan başka sözleşme faizi, gecikme faizi, takip ve mahkeme masrafları da teminat kapsamındadır. Alacağın ifa edilmemesinden doğan tazminat alacağı ile borcun yerine getirilmemesi halinde ödenmesi kararlaştırılmış cezai şartın teminattan yararlanacağı genel olarak kabul edilmektedir 48. E. Öncelik İlkesi Aynı taşınır veya hak üzerinde, aynı anda birden fazla rehin hakkı kurulabilir. Böyle bir durumda, taşınmaz rehninden farklı olarak, rehin hakları arasında sıra (öncelik-sonralık ilişkisi) kuruluş tarihlerine göre belirlenir 49. Yani, daha önce kurulmuş olan bir rehin hakkı daha sonra kurulmuş olan bir rehin hakkına tercih edilmiştir 50. Türk Medeni Kanunu nun 948 inci maddesine göre Aynı taşınır üzerinde birden çok rehin hakkı bulunduğu takdirde, alacaklılara rehin haklarının sırasına göre ödeme yapılır. Rehin hakkının sırası kuruluş tarihine göre belirlenir. Bu belirleme özellikle rehnin paraya çevrilmesi halinde, satış bedelinin alacaklılar arasında paylaştırılmasında önem kazanır. Nitekim rehnin paraya çevrilmesinden elde edilen meblağdan ilk önce sıra itibariyle önde bulunan rehinli alacaklının alacağı 46 Kağıtcıoğlu, s. 246. 47 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1000. 48 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1000; Ayan, s. 221-222. 49 Ayan, s. 224. 50 Esener/Güven, s. 483; Öncelik ilkesi deyimi için bkz., Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1168-1169; Köprülü/Kaneti, s. 473.

1452 Cansu METE ödenir, geriye bir miktar kalırsa sonra ikinci sıradaki rehinli alacaklının alacağı ödenir ve meblağ bitinceye kadar sıradaki rehinli alacaklıların alacakları ödenir 51. Daha önce kurulmuş bir rehin sona ererse, bir boşluk doğmaz. Sonra gelen rehin hakları kendiliğinden sıra itibariyle ilerler 52. Rehnin kuruluş tarihi, rehin hakkının varlığı için gerekli bütün şartların gerçekleştiği andır. Rehnin kuruluş anı, teslim şartlı taşınır rehninde ve hamile yazılı kıymetli evrakta, zilyetliğin geçirilmesinin tamamlandığı, hakların ve alacakların rehnindeyse hakkın doğumu için gerekli işlemlerden en sonuncusunun yapıldığı, hapis hakkında şartlarının gerçekleştiği, hayvan rehninde sicile yazım anıdır 53. İleride doğacak alacakları teminat altına almak için kurulan rehnin sırası da rehin sözleşmesinin yapılma tarihine göre tayin olunur. İleride doğacak alacağın doğduğu tarih, rehnin sırasının tayininde rol oynamaz 54. Kanuni sıra düzeni, taşınır üzerinde ayni hak sahiplerinin anlaşması ile değiştirilebilir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu nun 939 uncu maddesinin 2 nci fıkrası ve 988 inci maddesinde de belirtildiği gibi bir üçüncü kişi, rehin konusu taşınır üzerinde daha önce kurulmuş bir rehin hakkı bulunduğunu bilmeden ve bilmesi gerekmeden iyiniyetle bir sınırlı ayni hak kazanırsa, bu sınırlı ayni hak daha önce kurulan rehinden sıra itibariyle önce gelir. F. Alacağa Bağlılık (Fer ilik) İlkesi Taşınır rehninin söz konusu olabilmesi için, güvence altına alınması istenen bir alacağın mevcut olması şarttır, zira taşınır rehni de, taşınmaz rehni gibi alacağa bağlı fer i bir haktır 55. Fer ilikten anlaşılması gereken, rehin hakkının bir alacağın varlığına sıkı surette bağlı olması, ancak bir alacakla doğabilmesi, alacağın sona ermesiyle birlikte de ortadan kalkmasıdır 56. 51 Akıntürk, s. 842. 52 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1001; Ayan, s. 225; Serozan, s. 281. 53 Köprülü/Kaneti, s. 474. 54 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1001. 55 Akıntürk, s. 836; Cansel, s. 27; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1167; Oğuzman/Seliçi/ Oktay-Özdemir, s. 991; Serozan, s. 337. 56 Akıntürk, s. 836.

Taşınır Rehni 1453 Alacak geçerli olmalıdır. Alacağın geçersizliği ilke olarak, rehin hakkının varlık ve geçerliliğine engel olur 57. Taşınır rehninin tek amacı ilişkin olduğu alacağa yeterli teminat sağlamaktır. Bu nedenle o, mutlak anlamıyla alacağa bağlı fer i bir haktır 58. Yani taşınır rehinleri bakımından fer ilik ilkesi geçerlidir 59. Doğumu, geçerli bir alacağın varlığına tabidir. Alacak hiç mevcut değilse 60 veya geçersizse, eşyanın teslimine rağmen rehin hakkı doğmaz 61. Doktrinde ileride doğacak veya şarta bağlı alacakları garanti altına almak için taşınır rehninin kurulup kurulamayacağı tartışmalıdır. Kanımızca ileride doğması beklenen alacaklar ve şarta bağlı alacaklar için taşınır rehni kurmak mümkün olmalıdır. Çünkü alacak doğuncaya kadar taşınır rehninin şekli bir varlığı olacak ve rehin alacağın doğumu ile birlikte hüküm ifade edecektir. Türk Borçlar Kanunu 189 uncu maddesinin 1 inci fıkrası hükmüne göre Alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer. Yani rehinli alacağın devri halinde, alacağa bağlı olarak rehin hakları da yeni alacaklıya geçmektedir. Taşınır rehninin alacaktan bağımsız olarak devri imkanı yoktur 62. Taşınır rehni, taşınmaz rehninde olduğu alacağın zamanaşımına uğramasını engellemez (TBK m.159). Ancak, alacağın zamanaşımına uğramış olması, mevcut rehni sona erdirmez; alacaklı bu durumda da rehnin paraya çevrilmesi yoluna giderek alacağını tahsil edebilir 63. TBK m.127/f.1 e göre alacaklıya ifada bulunan üçüncü kişinin başkasının borcu için rehnedilen bir şeyi rehinden kurtardığı ve bu şey üzerinde 57 Köprülü/Kaneti, s. 464. 58 Ayan, s. 215. 59 Köprülü/Kaneti, s.464. 60 Doktrinde, doğması beklenen (müstakbel) alacaklar veya şarta bağlı alacaklar için de taşınır rehni kurulabileceği kabul edilmektedir. Alacağa bağlılık kuralı nedeniyle, alacak doğuncaya kadar taşınır rehninin şekli bir varlığı vardır. Buna rağmen kurulan taşınır rehninin sırası, rehnin kurulması tarihine göre tayin edilir. Alacağın doğum tarihi bu hususta rol oynamaz. Bkz. Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1095-1096; Oğuzman/Seliçi/ Oktay-Özdemir, s. 991. 61 Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1095; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 991. 62 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 992. 63 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 992; Ertaş, s. 567.

1454 Cansu METE mülkiyet veya başka bir ayni hakkı bulunduğu takdirde ifası ölçüsünde alacaklının haklarına halef olmaktadır. Yani söz konusu halefiyet halinde borcu ödeyen üçüncü kişi, alacağa bağlı olarak taşınır rehnini kazanmaktadır. Borcun nakli halinde ise taşınır rehni devam eder. Ancak rehin, borçludan başka bir üçüncü kişi tarafından kurulmuş ise, TBK m.198/f.2 ye göre rehin veren üçüncü kişinin ve kefilin sorumluluklarının devam etmesi için bu kişilerin yazılı olarak rıza göstermeleri aranmıştır. Rehin veren kişi borcun nakline muvafakat etmezse, artık taşınır rehni sona erer 64. G. Diğer İlkeler 1. Talilik İlkesi Taşınır rehni alacağın bir fer idir. Alacak herhangi nedenle sukut ederse rehin hakkı da son bulur. Alacak muaccel olduğu takdirde, rehin hakkı rehinli taşınırı paraya çevirme yetkisi verir. Buna talilik ilkesi denir 65. 2. İllilik İlkesi Medeni Kanun taşınır rehninin teslimle (taşınır zilyetliğinin geçirilmesi ile) kurulacağını ifade etmekle beraber, bu tasarruf işleminin geçerli bir taahhüt işlemine (rehin sözleşmesine) dayanması gerektiğine dair bir açıklık taşımamaktadır. Bu sorun gerek doktrinde gerek içtihatlarda tartışmalıdır. Üstün görüş, taşınır mülkiyetinin devrinin illi olduğu; taşınmazın mülkiyetinin nakli için nasıl geçerli bir taahhüt işlemi gerekiyorsa taşınır mülkiyetinin geçirilmesinde de başka bir çözüm için sebep olmadığı şeklindedir. Buna paralel olarak, taşınır rehninin kuruluşunun illi olduğu; tasarruf işleminin geçerli bir taahhüt işlemine dayanmak mecburiyetinde bulunduğu kabul edilmektedir 66. Taşınır rehninin kazanılmasında hukuki sebebin gerekliliği taşınmaz rehninde olduğu kadar önem arz etmez. Zira taşınır rehni üzerinde ayni 64 Köprülü/Kaneti, s. 465; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 992. 65 Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1167. 66 Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1168.

Taşınır Rehni 1455 hakkın kazanılması noktasında soyutluk (mücerretlik) görüşü de savunulmaktadır. Bu görüş esas alınacak olursa, geçerli bir hukuki sebep (örneğin rehin sözleşmesi) olmasa bile, rehin kurmak için anlaşarak taşınır muhataba verilirse, muhatap rehin hakkını elde edecektir. Ancak hukuki sebebi geçersiz olduğu için, rehin alan sebepsiz zenginleşen konumuna gelir ve ona karşı sebepsiz zenginleşme davası açılabilecektir. Ancak tıpkı taşınmazlarda olduğu gibi taşınırlar üzerinde ayni hak kazanımlarının sebebe bağlı olduğu kabul edilecek olursa, taşınırı teslim alan rehin hakkını kazanmış olmayacaktır. Haliyle ona karşı taşınırın sahibi istihkak davası açabilecektir 67. Kanımızca taşınırlar üzerinde ayni hak kazanımlarının sebebe bağlı olmadığını kabul etmek gerekir. Çünkü diğer türlü sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulama alanı daralacaktır. 3. Teslim Şartlı Rehin İlkesi Kanuni istisnalar dışında bir taşınır ancak teslim şartıyla rehnedilebilir. Rehin veren rehinli malı fiilen ve hasren kendi yedinde bulundurdukça, rehin alan için rehin hakkı sabit olmaz denmek suretiyle Kanun bu kuralı doğrulamaktadır. Buna, teslim şartlı rehin ilkesi denir 68. Kanımızca bu ilke teslim şartlı rehnin özelliğinden yola çıkılarak oluşturulmuş olup ayrı bir ilke olarak söz edilmiştir. Ayrıca kamuya açıklık ilkesinde teslim ile ilgili yaptığımız açıklamaların tekrarı niteliğinde olduğundan sadece tanım vermeyi uygun görüyoruz. 4. Lex Commissoria İlkesi Borç muaccel hale geldikten sonra, rehin veren, rehin konusu malı rehinli alacaklıya ifa yerini tutan eda veya ödemeyi hedef tutan eda olarak verebilir. Buna karşılık borç henüz muaccel hale gelmeden önce, borç ödenmediği takdirde rehin konusu taşınırın mülkiyetinin rehinli alacaklıya geçeceği hakkında yapılan anlaşmalar geçersizdir (TMK m. 949). Bu yasağa Lex Commissoria yasağı denilmektedir. Kanun bu yasakla rehin vereni, henüz borcun muaccel hale gelmesinden önce, borcun ödenmemesi ihtimalini, 67 Ergüne, s. 102; Acar, Faruk: Rehin Hukuku Dersleri, (Vedat Kitapçılık), İstanbul 2015, s. 178-179. 68 Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1169.

1456 Cansu METE sonuçta taşınırların paraya çevrilebileceğini düşünmeden kolaylıkla böyle bir anlaşmayı kabul etmesi tehlikesine karşı korumuştur 69. 2. TESLİME BAĞLI TAŞINIR REHNİ KAVRAMI, KAZANILMASI VE HÜKÜMLERİ IV. TESLİME BAĞLI TAŞINIR REHNİ KAVRAMI Bir taşınır rehni üzerinde kural olarak rehin hakkı, teslime bağlı rehin şeklinde tesis olunabilir. (TMK m.939/f.1) Teslime bağlı taşınır rehni, rehnin konusu taşınır eşyanın dolaysız zilyetliğinin rehinli alacaklıya veya bir güvenilir üçüncü kişiye verilmesi suretiyle kurulan iradi taşınır rehni çeşididir 70. Rehinli alacaklı taşınır üzerinde bir sınırlı ayni hak elde eder. Bu hak, taşınırın değerine ilişkindir ve borç ödenmediği takdirde rehinli alacaklıya rehni paraya çevirterek alacağını tahsil yetkisi verir 71. Teslime bağlı taşınır rehninin konusunu, sadece parayla ölçülebilen bir değeri olan teknik anlamda taşınır eşyalar, yani toprağa bağlı olmayan, kendi gücüyle ya da dıştan gelen etkenlerle bir yerden başka bir yere içeriğinde ve biçiminde değişikliğe uğramadan gidebilen, götürülebilen ve taşınabilen maddi mallar oluşturur. Bu tanıma girmeyen, bu nitelikte olmayan, örneğin pasaport, diploma, ticari defterler, mektuplar, nüfus cüzdanı gibi şeyler teslime bağlı rehin sözleşmesinin konusunu oluşturmaz 72. Esener ve Güven e göre manevi değeri olmakla beraber, ticari değere sahip bu tür taşınırların da rehin edilmesi mümkün görülmelidir. Kanımızca da ünlü bir kişinin yazdığı mektup, hatıra defteri gibi manevi değere sahip taşınırlar, ilgi duyanlar için parasal bir anlam ifade ettiğinden rehin verilmesi uygundur. Tüketilebilen taşınırların da rehin verilmesi mümkündür. Kural olarak rehinli alacaklı, rehin edileni alacağını geri aldığı taktirde hak sahibine iade etmek zorundadır. Fakat, tüketilebilen eşyanın iadesi zorluk arz eder: malın muhafazası, değerinin düşmesi gibi rizikolar nedeniyle taraflar rehinli alacaklının aynı cins ve vasıfta taşınırın iadesi için anlaşırlar. Buna usulsüz 69 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1007. 70 Cansel, s. 11; Köprülü/Kaneti, s. 477. 71 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1002. 72 Akıntürk, s. 843.

Taşınır Rehni 1457 rehin denir 73. Hamiline yazılı kıymetli evrak ve para usulsüz rehnin konusunu oluşturan eşyalardır. Para, muhafaza içinde verilmemek kaydıyla, teslim edilince alacaklının mal varlığına karışır. Alacaklı bunu kullanabilir ve iade zamanında aldığı miktarı borçlanır 74. Rehni verenin mutlaka şahsen borçlu olması gerekmez. Başkasının borcu için bir kimse kendi malı üzerinde alacaklı lehine rehin kurabilir 75. Ayrıca rehnin, para alacakları dışında diğer edim yükümlülükleri için de kurulması mümkün olabilecektir. Bununla birlikte alacağın miktar olarak kesin şekilde belirlenmiş olması gerekmemektedir. Alacağın belirlenebilir olması yeterlidir. Ancak her halükarda, alacak hukuken geçerli bir alacak olmalıdır 76. V. TESLİME BAĞLI REHİN HAKKININ KAZANILMASI Teslime bağlı taşınır rehninin hukuki sebebi kural olarak rehin sözleşmesidir 77. Teslim şartlı taşınır rehninin kurulmasında birbirini izleyen birincisi borçlanma işlemi, ikincisi tasarruf işlemi niteliğini taşıyan iki aşama vardır 78. Tasarruf işleminin hukuki sebebini oluşturan borçlandırıcı işlem, kural olarak, malike taşınır rehni kurma borcunu yükleyen bir rehin sözleşmesidir 79. Bu sözleşme salt borçlandırıcı nitelikte olup bağımsız olabileceği gibi, başka bir borç sözleşmesinin içinde de yer alabilir. 80. Teslim şartlı rehin sözleşmesinin geçerliliği herhangi bir şekle tabi değildir. Yazılı veya sözlü olabilir. Rehin sözleşmesi rızai sözleşme olması bakımından rehin konusu malın alacaklıya teslim edilmesi gerekmez 81. Taşınır rehni kaynağını ölüme bağlı bir tasarrufta da bulabilir; bir vasiyetname veya bir miras sözleşmesi bir taşınır rehni kurma borcu yükleyebilir. Taşınır rehni kurma borcu 73 Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1173. 74 Cansel, s. 64. 75 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1002. 76 Ayan, s. 229. 77 Ergüne, s. 102, Davran, Bülent: Rehin Hukuku Dersleri, İstanbul 1972, s. 80. 78 Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1170. 79 Akıntürk, s. 844. 80 Köprülü/Kaneti, s. 478. 81 Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1170; Köprülü/Kaneti, s. 478.

1458 Cansu METE yükleyen ölüme bağlı tasarruflar, şekil yönünden kendilerine özgü kurallara tabidir 82. Rehin hakkının ayni bir hak olarak doğabilmesi için yapılması gereken ikinci işlem, rehin konusu taşınır üzerindeki dolaysız zilyetliğin alacaklıya devredilmesi, başka bir deyişle malikin rehin konusu üzerindeki dolaysız zilyetliğine son verilmesi, zilyetliğin onun elinden alınmasıdır 83. Türk Medeni Kanunu, bu rehin türüne teslime bağlı rehin adını vermiş olduğu halde, 939 uncu maddesinin metninde teslimden değil, açıkça zilyetliğin devrinden söz etmektedir. Dolaysız zilyetliğin alacaklıya mutlaka taşınırı fiilen teslim etmek suretiyle devredilmesi şart değildir. Bunu, hükmen teslim dışında zilyetliğin her türlü devri şeklinde anlaşılması daha doğru olur 84. Taşınır rehninin kurulmasının zilyetliğin havalesi yoluyla devri de mümkündür 85. Bunun haricinde rehin maksadıyla, dolaysız zilyetliğin devri, mal üzerinde hakimiyeti sağlayan araçların teslimi ile de olabilir. Rehinli alacaklı, rehin konusu malın esasen zilyedi durumunda bulunuyorsa, teslime bağlı rehnin kurulması kısa elden teslim yoluyla gerçekleştirilebilir 86. Dolaysız zilyetliğin devriyle teslime bağlı rehin hakkını kurabilmesi için, zilyetliği devredenin tasarruf yetkisine sahip olması gereklidir. Malik, kural olarak tasarruf yetkisine sahiptir. Ancak tasarruf yetkisini kısıtlayan bir sebep varsa, malik, alacaklı lehine taşınır üzerinde rehin kuramaz. Üçüncü kişiler, kural olarak bir temsil yetkisine sahip olmadıkça rehin kuramazlar. Ancak TMK m.939/f.2 tasarruf yetkisi bulunmayan bir kişiden rehin hakkının kazanılabilmesi imkanını tanımıştır. Bu hükme göre, rehin hakkını kazanmak isteyen alacaklı iyiniyetli ise ve zilyetlik hükümleri kazanmasını koruyorsa, tasarruf yetkisi bulunmayan bir kimseden rehin hakkının kazanılması mümkündür. Bu hüküm taşınır rehninde güvenin korunması prensibini gerçekleştirmektedir 87. Tarafların anlaşmasıyla, zilyetliğin güvenilir bir üçüncü kişiye devredilmesi tarzında da teslime bağlı rehin kurulması müm- 82 Köprülü/Kaneti, s. 479. 83 Akıntürk, s. 845. 84 Köprülü/Kaneti, s. 482. 85 Cansel, s. 106; Serozan, s. 339. 86 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1004. 87 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1005.

Taşınır Rehni 1459 kündür. Ancak üçüncü kişinin ya sözleşmede belirlenmiş olması ya da belirleme hakkının rehin alanda olması gerekir ki, rehin verenin rehin konusu üzerinde tasarrufu kalkmış olsun 88. Rehin konusu taşınır üzerinde bir art rehin kurulması için, rehin veren ile rehin hakkını kazanan alacaklı arasında ayni sözleşme söz konusu olacaktır. Art rehnin kurulmasında özellik, zilyetliğin devrinin zilyetliğin havalesi yoluyla mümkün olabilmesidir 89. Bu halde art rehinli alacaklı, taşınırda bir dolaylı zilyetlik elde etmekte, dolaysız zilyetlik ise önce gelen rehinli alacaklıda kalmaktadır. Önce gelen rehinli alacaklı, sonra gelen bakımından başkası için zilyet durumundadır. TMK m.941 e göre, zilyetliğin havalesi için rehin veren tarafından ilk rehinli alacaklıya yapılacak bildirim ihbarname, yazılı şekle tabidir 90. Bu şekil, bir art rehin hakkının kurulabilmesi için geçerlilik şartıdır. İhbarın ilk rehinli alacaklıya varmasıyla art rehin kurulmuş olur ve sırası bu tarihe göre tayin olunur. TMK m.941 e göre ihbar, ilk rehinli alacaklının alacağını tahsil edince rehin konusu malı art rehinli alacaklıya teslim etmesi gereğini içerir 91. 3. TESLİME BAĞLI REHNİN HÜKÜMLERİ VE SONA ERMESİ VI. TESLİME BAĞLI REHNİN HÜKÜMLERİ A. Rehinli Alacaklının Hakları Teslime bağlı rehinden alacaklı lehine doğan haklar paraya çevirme hakkı, zilyet olma hakkı ve masrafları isteme hakkı ndan ibarettir. 1. Paraya Çevirme Hakkı Alacaklının en önemli ve en başta gelen hakkı, muaccel olan borç ödenmediği takdirde, alacağının güvencesini oluşturan rehin konusu taşınırın paraya çevrilmesi isteminde bulunarak, elde edilen bedelden alacağını önce- 88 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1006. 89 Cansel, s. 181; Köprülü/Kaneti, s. 482. 90 Köprülü/Kaneti, s. 484. 91 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1006.

1460 Cansu METE likle tahsil etmektir. Türk Medeni Kanunu nun 946 ncı maddesi alacağını tamamen elde edememiş olan alacaklıya, zilyetliğinde bulunan rehin konusunu paraya çevirtme ve satış bedelinden maddenin ikinci fıkrasında anılan fer ileriyle birlikte alacağını alma hakkını verir 92. Paraya çevirme kural olarak icra makamları vasıtasıyla gerçekleştirilir (İİK m.45, 145-153) 93. Ancak doktrin ve içtihatlar tarafların, icra vasıtasıyla malı paraya çevirebilme imkanını bertaraf etmeksizin, rehinli alacaklının kendisinin taşınır malı satarak alacağını tahsil edebilmesi hususunda anlaşmalarına cevaz vermektedir 94. Rehinli alacaklının anlaşmada öngörülen özel satım şartlarına uyması, bu tür özel satım şartlar öngörülmemişse, dürüstlük kuralları çerçevesinde rehin verenin haklı menfaatlerini gözetmesi gerekir; bu ilkelere aykırılık, rehin verenin bu yüzden uğradığı zararı giderme borcu yükler 95. Yani rehinli alacaklı rehin konusu malı alacağını karşılayacak miktarda satabilir, bunu aşan satış dürüstlük kurallarıyla bağdaşmaz. Borç muaccel hale geldikten sonra, rehin veren, rehin konusu malı rehinli alacaklıya ifa yerini tutan eda veya ödemeyi hedef tutan eda olarak verebilir 96. Buna karşılık, borcun muacceliyet kazanmasından önce yapılan ve borç zamanında ifa edilmediği taktirde rehin konusu şeyin mülkiyetinin kendiliğinden alacaklıya geçeceğini öngören anlaşmalar geçersizdir. Yani, Lex Commissoria yasağı teslime bağlı taşınır rehni bakımından da söz konusudur 97. Kanun bu yasakla rehin vereni, henüz borcun muaccel hale gelmesinden önce, borcun ödenmemesi ihtimalini, sonuçta taşınırların paraya çevrilebileceğini düşünmeden kolaylıkla böyle bir anlaşmayı kabul etmesi tehlikesine karşı korumuştur. Borç muaccel hale geldikten sonra, bu tehlike söz konusu değildir. Muaccel borcu ödemeyen borçlu rehin konusu taşınırın her an paraya çevrilmesi durumu ile karşı karşıyadır. İcra yerine serbest satışa ilişkin anlaşmaya da ancak muacceliyetten sonra cevaz vermek doğru olur 98. 92 Akıntürk, s. 847. 93 Ayan, s. 235. 94 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1007. 95 Köprülü/Kaneti, s. 463; Cansel, s. 237. 96 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1007. 97 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1007; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1109-1110; Esener/Güven, s. 231. 98 Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1110; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1008.

Taşınır Rehni 1461 2. Zilyet Olma Hakkı Rehinli alacaklının, teslime bağlı rehnin doğal sonucu olarak, alacağının güvencesini oluşturan taşınırın dolaysız zilyetliğine sahip olma hakkı vardır. Rehinli alacaklı, rehin konusu malın zilyedi olduğundan zilyetlik davalarından (TMK m.982), rehin hakkı sahibi olarak da ayni hakkını koruyan davalardan (kıyasen TMK m.683) yararlanır 99. 3. Masrafları İsteme Hakkı Rehinli alacaklı, rehin konusu taşınırın korunması için yapmış olduğu masrafları vedia (saklama) sözleşmesi hükümlerine (TBK m.561), bakımı için yaptığı masrafları vekaletsiz iş görme hükümlerine (TBK m.529) kıyasen talep edebilir 100. B. Rehinli Alacaklının Borçları 1. Malı Muhafaza Etmek ve Malın Korunması İçin Gerekli Tedbirleri Alma Borcu Rehnedilen menkul malın doğrudan doğruya zilyedi olan rehinli alacaklı, rehin konusu menkul malın korunması ve muhafazası için gerekli tedbirleri almalıdır. Rehin alanın muhafaza etme ve malın korunması için gerekli tedbirleri alma borcu, TMK m.945 te açıkça belirtilmemekle birlikte dolaylı olarak ifade edilmektedir. Söz konusu hükme göre alacaklı, rehinli taşınırın kaybolması, yok olması veya değerinin azalması yüzünden meydana gelen zararlardan kusuru olmaksızın doğduğunu ispat etmedikçe sorumludur. 101. Rehin alanın, rehinli taşınırı muhafaza edilmek üzere bir üçüncü şahsa(örnek olarak bankaya) tevdi etmesi durumunda, rehin alanın muhafaza ve koruma borcu bulunmamaktadır. Rehinli taşınıra alacaklının kusuru ile 99 Köprülü/Kaneti, s. 493; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 1103-1104; Oğuzman/Seliçi/Oktay- Özdemir, s. 1008. 100 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1008; Cansel, s. 169. 101 Doğrusöz, Hanife: Türk Hukukunda Teslim Koşullu Menkul Rehninde Rehin Alanın Sorumluluğu, MÜHF-HAD, C. 14, S. 3, s. 253.

1462 Cansu METE zarar gelmesi durumunda, rehinli malın alacaklının zilyetliğinde olması veya üçüncü bir şahısta bulunması, alacaklıyı sorumluluktan kurtarmaz 102. TMK m.945 te alacaklının özen borcunun sınırları açıkça belirtilmemektedir. Bu durumda doktrinde, alacaklının muhafaza borcuna ilişkin olarak vedia hükümlerinin kıyasen uygulanabileceği belirtilmektedir. Diğer yandan her iki sözleşme mahiyetleri itibariyle farklıdır. Vedia sözleşmesinde, vedia alan bakımından muhafaza borcu asli bir borçtur. Oysaki rehin alan malı muhafaza etmek üzere değil, alacağın teminatı olarak almaktadır. Vedia veren, malın muhafazasını bizzat vedia alandan talep edebilirken, rehin alan malı muhafaza edilmek üzere bir üçüncü şahsa tevdi edebilir. Dolayısıyla, her iki sözleşme arasında kıyas yapılırken, vedia sözleşmesinde muhafaza borcunda vedia verenin menfaati, rehin ilişkisinde ise, rehin alanın teminattan beklediği fayda göz önünde tutulmalıdır 103. Ayrıca rehinli alacaklının muhafaza borcunun kapsamının belirlenmesinde, intifa hakkı sahibinin intifa konusu taşınırı saklama ve koruması ile ilgili hükümler de (TMK m.812 vd.) kıyasen uygulanabilir 104. Rehinli alacaklı, saklama ve koruma yükümlülüğüne aykırı davranması dolayısıyla rehin konusu malın telef ve yok olmasından veya değerinin azalmasından sorumlu tutulmuştur. Sorumluluktan kurtulmak için rehinli alacaklı, kusursuzluğunu ispat etmek zorundadır. (TMK m.945/f.1) 2. Mal Üzerinde Tasarruf Etmeme Borcu Rehin hakkı alacaklıya tasarruf etme yetkisi vermez. Tasarruf yetkisi maliktedir 105. TMK m.942, rehinli alacaklının, taşınırı, rehin verenin rızası olmadan rehnedemeyeceğini ifade etmiştir. Fakat tasarruf yetkisinin olmayışı yalnız rehin bakımından değildir. Rehinli alacaklı rehin konusu malı başka birisine devredemeyeceği gibi, üzerinde bir intifa hakkı da kuramaz. TMK m. 942 nin anlamı malikin izni ile rehinli alacaklının malı kendi adına rehnedebileceğidir. Bu halde üçüncü kişinin rehin hakkı öncelik kazanır. 102 Cansel, s. 167. 103 Oğuzman/Seliçi/Oktay- Özdemir, s. 1008; Cansel, s. 166. 104 Köprülü/Kaneti, s. 495; Cansel, s. 166; Oğuzman/Seliçi/Oktay- Özdemir, s. 1008. 105 Doğrusöz, s. 257.

Taşınır Rehni 1463 Üçüncü kişi bu rehni paraya çevirterek alacağını elde ettiği ölçüde malikin kendi rehinli alacaklısına olan borcu da sona erer. Üçüncü kişinin alacağını elde etmesinden sonra geriye bir şey kalırsa, bu malikin alacaklısının alacağının karşılanmayan kısmına tahsis edilir 106. Rehinli alacaklı, rehin konusu taşınır üzerinde tasarruf etmeme borcunu ihlal eder ve rehin verenin zarara uğramasına neden olursa, kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın bu zararı tazminle mükellef olur (TMK m.945/ f.2) 107. 3. Malı Kullanmama ve Semerelerinden Yararlanmama Borcu TMK m.947 e göre, rehinli alacaklı kural olarak rehin konusu malı kullanma ve semerelerinden yararlanma yetkisine sahip değildir. Rehinli alacaklı, doğal ürünler asıldan ayrılınca, onları malike geri vermekle yükümlüdür. Fakat taraflar, rehinli alacaklıya malı kullanma ve malın ürünlerinden yararlanma yetkisi tanıyabilirler 108. Rehin alanın rehin konusundan yararlanabileceği kararlaştırılmışsa, yararlanmalı rehin hakkının varlığından bahsedilir 109. Rehinli alacaklı, kullanma ve yararlanma yasağına aykırı davranışla rehin verenin zararına sebep olmuşsa, zararı tazminle yükümlüdür 110. 4. Eşyayı İade Borcu Rehin hakkının sona ermesi halinde, rehinli alacaklı rehin konusu malı hak sahibine geri vermekle yükümlüdür (TMK m.944). Rehin alacaklısının iade borcunun doğabilmesi için alacağın tamamen ödenmesi veya başka bir şekilde sona ermesi gerekmektedir 111. Bu şart gerçekleşmedikçe, örneğin borcun kısmen yerine getirilmiş olması halinde geri verme söz konusu olamaz. Nitekim TMK m.944/f.2 uyarınca alacaklı, alacağını tamamen almadıkça rehinli taşınırı veya onun bir kısmını geri vermek zorunda değildir 112. 106 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1009. 107 Köprülü/Kaneti, s.497; Cansel, s. 169. 108 Köprülü/Kaneti, s.457; Cansel, s. 169. 109 Köprülü/Kaneti, s. 495. 110 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1009. 111 Doğrusöz, s. 260. 112 Akıntürk, s. 849.

1464 Cansu METE Rehin konusu taşınır, kural olarak, rehin verene geri verilir. Rehin veren de kural olarak maliktir. Taşınır üzerinde bir art rehin kurulmuşsa, taşınırın rehin verene değil, art rehinli alacaklıya verilmesi gereklidir (TMK m.941) 113. Rehinli alacaklı, koruma ve bakım masrafları dolayısıyla rehin konusu mal üzerinde hapis hakkını kullanabilir (TMK m.950 vd.). Rehinli alacaklı, yaptığı lüks masrafların sonucu rehin konusu malda meydana gelen ekleri, zararsızca ayırma imkanı varsa, bunları ayırıp alabilme hakkına sahiptir 114. VII. TAŞINIR REHNİNİN SONA ERMESİ A. Alacağın Sona Ermesiyle Rehin Hakkının Sona Ermesi Borcun sona ermesine bağlanan sonuç bakımından temel kural TBK m.131/f.1 de düzenlenmiştir. Buna göre Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur. Görüldüğü üzere alacağa bağlı hak ve borçlar, alacak son bulduğu takdirde kendiliğinden (yasa gereği) sona ermektedir 115. Alacağın kısmen ifa edilmiş olması rehin hakkının sona ermesini sağlamaz. Rehin verilen şey bölünebilir olsa bile, rehinli alacaklı şeyi iadeden kaçabilir 116 (TMK m.944/f.2). B. Alacağın Zamanaşımına Uğraması Alacağın zamanaşımına uğraması alacağı ortadan kaldıran veya sona erdiren bir sebep değildir. Zamanaşımı bir hak düşürücü süre değildir. Zamanaşımı sadece alacağın talep edilebilirliğini defi savunması sebebiyle engeller 117. 113 Akıntürk, s. 849; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1010; Ayan, s. 237-238. 114 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s. 1010; Köprülü/Kaneti, s. 497; Cansel, s. 169; Ayan, s. 238. 115 Acar, s. 209. 116 Acar, s. 209. 117 Acar, s. 210.