C NSEL PARTNER OLAN B R HEMfi RE GRUBU LE H Ç PARTNER OLMAMIfi B R HEMfi RE GRUBUNUN C NSEL B LG ED NME YOLLARI ve C NSEL M TLER N YAYGINLI ININ KARfiILAfiTIRILMASI AMAÇ nsan n cinsel yaflam di- er yaflam alanlar ile ayr ve izole olarak düflünülemez. Bu ba lamda cinsel uyum genel uyumun bir paças olmaktad r (Sungur 2002). Cinsellik de yemek yemek, giyinmek, temizlenmek gibi ö renilmesi gereken bir konudur. Ancak toplumumuzda Anne ve Babalar kendi bilgi eksiklikleri ve/veya cinsellik konusunda konuflmaktan rahats zl k duymalar nedeniyle bu konularda çocu- un ö renme ihtiyac n karfl lamaya pek istekli de illerdir. E itim süreci de çocu- un cinsellik konusundaki ö renme ihtiyac n karfl lamaktan uzak bir noktada duruyor. Öte yandan günlük konuflmalarda, medyada, filmlerde, pornografik materyallerde cinsellikle ilgili bir çok eksik ve/veya abart l bilgi verilmektedir (Yetkin 1998). Ülkemiz d fl nda yap - lan çal flmalarda da toplumumuzdakine benzer baz abart l ve yanl fl inan fllar n oldu- u bildirilmifltir (Dhall 1995). Cinsel ifllev bozukluklar - n tek bir nedenle aç klamak zor görünmektedir. Ancak bu soruna katk s olan etkenlerden söz edilebilir. Cinsel ifllev bozukluklar nda en etkili tedavi seçene i olan biliflsel-davran flç modele göre bu tür bozukluklar ö re- Aziz Yaflan*, Faruk Gürgen** ÖZET Amaç: Bu çal flmada, bölgemizdeki insanlar n cinsel bilgileri edinme yollar n ve cinsel mitlerin yayg nl n saptamay amaçlad k. Ayr ca, cinsel deneyimin bu mitler üzerindeki etkisini araflt rd k. Yöntem: 1-30 Ekim 2003 tarihleri aras nda çal flmaya kat lmay kabul eden 105 hemflire, daha önce haz rlanan bir forma tâbi tutuldu. Bu formda ilk ve çal flma an ndaki cinsel bilgi kaynaklar seçenekli olarak sorguland. Ayr ca, formda önceden yaz lm fl olan 16 cinsel mitin do rulu u konusundaki görüflleri sorguland. Bulgular: Olgular n 53 nün düzenli bir cinsel partneri varken (CP+), 52 sinin hiç partneri olmam flt (CP-). lk cinsel bilgi kaynaklar CP(+) olgularda aile ve kitap-tv ço unlukta iken, CP(-) olgularda kitap-tv ve okul daha ço unluktayd. Çal flman n yap ld dönemdeki cinsel bilgi kaynaklar her iki grupta da kitap-tv ço unluktayd. Cinsel mitlere inanma s kl CP(+) lerde %53.73 ve CP(-) lerde %65.13 idi. En fazla kabul gören mit %89.5 ile seviflme ancak her iki taraf n orgazm olmas ile güzeldir mitiydi. En az kabul gören mit ise %14.3 ile seviflmeyi bafllatan kad n ahlaks zd r mitiydi. Tart flma: Bölgemizde en fazla cinsel bilgi edinme kayna halen kitap-tv dir. Cinsel deneyim az da olsa mitler üzerinde olumlu etki yarat rken ço u mit aktif cinsel yaflama ra men devam etmektedir. TV ve kitaplar do ru bilgilere eriflmenin kayna oldu unda cinsel mitlerin sönmesinde olumlu etki yapabilecek iken, yanl fl uygulamalar sonucunda mitlerin pekiflmesine de sebep olabilir. Sonuç: Toplumumuzda cinsel mitler yayg nd r. Bu mitlerin sönmesi için do ru cinsel bilgilerin verildi i kaynaklara ihtiyaç vard r. Anahtar Kelimeler: cinsel bilgi, cinsel mit, cinsel yaflam THE WAYS TO GET SEXUAL KNOWLEDGE AND THE COMPARISON OF THE RATE OF SEXUAL MYTHS IN NURSES WHO HAVE SEXUAL PARTNERS AND WHO DO NOT HAVE ABSTRACT Objective: The purpose of this study was to determine from where our population gets sexual knowledge and to determine the rate of sexual myths in our population. We also determined the effects of sexual experience on these myths. Method: A total of 105 nurses who accepted to involve the study were evaluated according to a previously prepared protocol between October 1 and October 30, 2003. In this protocol, their first and current sexual knowledge references were evaluated. In addition, their opinions about 16 sexual myths were asked. Results: Fifty-three had a regular sexual partner (CP+), while 52 had no partner at all (CP-). The first sexual knowledge references were most commonly family and books-tv in CP(+) group, while it was most frequently books-tv and school in CP(-) group. The current sexual knowledge references were most commonly books-tv in both groups. The belief rate to sexual myths was 53.73% in CP(+) group, while it was 65.13% in CP(-) group. The most frequently accepted myth was myth number 14 (89.5%) and the least commonly accepted myth was myth number 2 (14.3%). Discussion: The most frequent reference for getting sexual knowledge is still books-tv. *Psikiyatri Uz. Diyarbak r Devlet Hastanesi Psikiyatri Klini i / Tel: 0412 228 9101 / e-mail: azizyasan@yahoo.com **Psikiyatri Prof. Dicle Üniversitesi T p Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dal 72
Although sexual experience has at least some affects on sexual myths, most of the myths continue despite active sexual life. Although TV and books has significant effect on decreasing belief of myths when used in reaching correct knowledge, may increase belief of myths when used in properly. Conclusion: Unrealistic sexual myths are common in our society. There is need for qualified resources of knowledge of sexual rights for decrement of these myths. Keywords: sexual information, sexual myths, sexual life nilmifl uyumsuz davran fllard r (Kora ve Kay r 1996). Zilbergeld ilk kez 1978 y l nda toplumlarda özelikle erkekler için cinsellikle ilgili yerleflik baz cinsel mitlerin varl n vurgulam fl ve bu mitlerin cinsel ifllev bozuklu unun oluflumunda ve devam nda çok önemli bir yeri oldu unu bildirmifltir. Daha sonra bu mitler araflt rmac n n kendisi (Zilbergeld 1992) ve bu konuya ilgi göstermifl di er yazarlarca da, geniflletilmifl ve yayg n olarak her iki cins içinde kullan lmaya bafllanm flt r (Kay r 1995). Cinsel mit denildi inde kastedilen, kiflilerin cinsel konularda do ru oldu unu düflündükleri, ço u zaman abart l, yanl fl, bilimsel de eri olmayan inan fllard r (Kay r 1998). Baz toplumlarda yayg n rastlanan yanl fl inan fllar olan cinsel mitler, oluflturduklar abart l ve gerçekçi olmayan beklentiler, suçluluk ve yetersizlik hisleri, kayg ve baflar s zl k korkular yla cinsel ifllev bozukluklar na zemin haz rlamakta (De Silva ve Rodrigo 1998), bu bozukluklar n sürmesinde etkili olmakta (Yetkin 1997) ve tedavi sürecini olumsuz yönde etkileyebilmektedir (Kay r ve fiahin 2001). Ayr ca mitlerin sönmesi ile cinsel ifllev bozuklu unun tedavisinin olumlu yünde etkilendi i bildirilmifltir (Soylu ve Ünal 1999). Bat l kaynaklar cinsel sorunlar n evrensel oldu- unu varsaym fl, ancak son bilgiler bu sorunlar n kayna, ortaya konufl flekli ile ilgili kültürel faktörlerin (sosyal tutumlar, dinî inan fllar, sosyal normlar, geleneksel davran fl ve inan fllar) önemini dile getirmifltir (De Silva 1998). Özelikle kapal toplumlarda cinsellikle ilgili yanl fl bilgi ve inan fllar nesilden nesille aktar lmakta bu yanl fl bilgi ve inan fllar n sonucu ortaya ç kan cinsel ifllev bozukluklar daha yayg n olarak görülebilmektedir. Bu çal flmam zda kültürel faktörlere ba l de ifliklikler gösterebilece ini düflündü ümüz bölgedeki insanlar n cinsel bilgileri edinme yollar, cinsel mitlerin yayg nl ve cinsel deneyimin bu mitler üzerindeki etkisini araflt rd k. YÖNTEM E itim düzeyleri bak m ndan homojen bir grup oluflturmak amac yla Devlet hastanesi ve SSK hastanesinde çal flan hemflireler çal flma grubu olarak belirlendi. Bu iki hastânede çal flan hemflireler aras nda bölge özelliklerini yans tmak için yörede do up büyüyen ve e itim sürecini bölgede tamamlayan hemflireler d fl ndaki di er hemflire grubu çal flma d fl b rak ld. E itim seviyesinde denkli i sa lamak amac yla da cinsel partneri olan grupta 15 ve cinsel partneri olmayan grupta 6 üniversite mezunu hemflire çal flmaya al nmad. Böylece e itim düzeyi, sosyokültürel özellikleri ve say bak - m ndan birbirine yak n özeliklerde iki grup oluflturdu. Kriterlerimizi karfl lay p çal flmam za kat lmay kabul eden 105 hemflire 1-30 Ekim 2003 tarihleri aras nda önceden haz rlanan bir forma tâbi tutuldu. Bu form iki bölümden olufluyordu. lk bölümde yafl, cinsel partnerin olup olmad bilgileri sorgulanmas yan nda, ilk cinsel bilgi kaynaklar ve çal flma yap ld zamandaki cinsel bilgi kaynaklar seçenekli olarak sunuldu. Seçenekler âile, arkadafl, kitap-tv, okul ve di erleri fleklinde haz rland. Formun ikinci bölümünde ise Zilbergeld taraf ndan ortaya konan ve daha sonra di er yazarlarca geniflletilmifl ve yayg n olarak her iki cinste de kullan - lan mitlerden kad nlarda yayg n oldu unu düflündü- ümüz 16 cinsel mit yaz lm flt ve her mitin karfl s - na do ru yada yanl fl fleklinde iki seçenekten birini iflaretlemeleri istendi. Karfl l kl etkilenimleri önlemek için formu yaln zken doldurmalar istendi. Verecekleri bilgilerin gizli kalaca ile ilgi sözel güvencenin yan nda, formlar isimsiz olarak doldurulup kapal zarf içinde geri toplanaca anlat ld. Verilerin istatistiksel de erlendirilmesinde SPSS (Statistical Package for social Sciences) bilgisayar program yard m ile ki-kare ve student-t testi kullan ld. BULGULAR Çal flmaya kat lan olgular n 53 ünün düzenli bir cinsel partneri varken (CP+), 52 sinin hiç cinsel partneri olmam flt (CP-). Çal flmadaki CP(+) olgular n medyan yafl 28 y l (21-49 yafl), CP(-) olgular n medyan yafl 22 y l (18-27 yafl) olarak tespit ettik. lk cinsel bilgi kayna CP(+) olgularda en fazla arkadafl (%45.28) iken CP(-) olgularda aile (%34.61) idi. Her iki grupta da ilk cinsel bilgi kayna en az okul seçene i oldu unu saptad k. Çal flmaya ald - m z olgulara âit ilk cinsel bilgileri alma kaynaklar tabloda sunulmufltur (Tablo 1). lk cinsel bilgileri alma kaynaklar bak m ndan CP(+) gruptaki arkadafl seçene i CP(-) gruptaki arkadafl seçene inden anlaml derecede daha fazla bulundu (p<0.05). Çal flman n yap ld dönemdeki cinsel bilgi kaynaklar hem CP(+) olgularda hem de CP(-) olgularda en fazla kitap-tv olarak tesbit edildi (CP(+):%73.38, CP(-):%90.38). Her iki grupta da okul ve âile çal flman n yap ld dönemde deneklerimizin hiçbirinde cinsel bilgi edinme kayna olmad saptand. Çal flman n yap ld döneme âit cinsel bilgi kaynaklar tabloda sunulmufltur (Tablo 2). Cinsel mitlerin ço unun her iki grupta da yüksek oranda kabul gördü ünü saptad k. Olgulara âit cinsel mitleri onaylama oranlar tabloda sunulmufl- 73
Tablo 1. lk cinsel bilgileri alma kaynaklar tur (Tablo 3). Çal flmam zdaki olgular n bütün cinsel mitleri ortalama onaylama oran %60 olarak tesbit edildi. Bu oran CP(+) olgularda %53.73 iken CP(-) olgularda %65.14 idi. Her iki grubun toplam cinsel miti onaylama oran en fazla 94 olgu (%89.52) ile seviflme ancak her iki taraf n orgazm olmas ile güzeldir ve 82 olgu (%78.09) ile k zl k zar y rt l nca ac verir mitleri idi. En az kabûl gören mit ise 15 olgu (%14.28) ile seviflmeyi bafllatan kad n ahlâks zd r miti ve 33 olgu (%31.42) ile cinsel eylemi dâima erkek bafllatmal d r mitiydi. CP(+) olan grupta Cinsellik içgüdüseldir, ö renilemez, cinsel eylemi dâima erkek bafllatmal d r, cinsel fantezi kurmak ahlak d fl ve sadakâtsizce bir davran flt r, mitlerinin onaylanma oranlar CP(-) olanlara göre anlaml derecede daha düflük olarak tespit edildi (p<0.05). Sertleflmifl penis iyi seviflmenin anahtar d r miti ise CP(-) olan grupta, CP(+) gruba göre anlaml derecede daha az oranda onaylama göstermiflti (p<0.05). Di er mitler aç s ndan her iki grup aras nda anlaml bir fark bulunmad (p>0.05). TARTIfiMA CP(+) CP(-) Toplam (n=53) (n=52) (n=105) Âile 11 (20.74) 18 (34.61) 29 (27.61) Okul 6 (11.32) 12 (23.07) 18 (17.14) Arkadaş 24 (45.28) a 7 (13.46) b 31 (29.52) Kitap-TV 12 (22.64) 15 (28.84) 27 (25.71) a X b (p<0.01) Tablo 2. Çal flma an ndaki cinsel bilgileri edinme kaynaklar CP(+) CP(-) Toplam (n=53) (n=52) (n=10) Âile 0 (0) 0 (0) 0 (0) Okul 0 (0) 0 (0) 0 (0) Arkadaş 19 (35.84) a 5 (9.61) b 24 (22.85) Kitap-TV 39 (73.58) 47 (90.38) 86 (81.90) a x b (p<0.05) nsanlar ilk cinsel bilgilerini genelde aile, arkadafl gibi yak nlar ndaki insanlardan ve kitap-tv, video, gazete-dergi gibi yaz l -görsel yay n organlar ndan edinirler. Ye (1990), Çin de yapt çal flmada ergenlerin ço unun ilk cinsel bilgilerini annelerinden daha az s kl kta da arkadafllar ndan edindiklerini bildirmifltir. Ayn çal flmada menstürasyon ve hâmilelikle ilgili sorulara da deneklerinin yaklafl k yar s do ru sonuç vermemifltir. Bankowski ergenlerin 13-19 yafllar aras nda cinsel bilgileri edinme ihtiyac hissetti ini rapor etmifltir (2000). Çal flmam zdaki olgulardan CP(+) olan grubun çal flma an ndaki yafl ortalamas dikkate al nd nda (CP(+) olgular n yafl ortalamas 28 y l) ilk ergenlik y llar olan 10-15 y l öncesine kadar bölgemizde ergenlerin ilk cinsel bilgilerini arkadafl ve âile üyelerinden ald klar söylenebilir. CP(-) olan grubun çal flma an ndaki yafl ortalamas (CP(-) olgular n yafl ortalamas 22 y l) göz önüne al nd nda ise 7-8 y l öncesinde çal flmaya al nan grubun ilk cinsel bilgi kaynaklar n n en fazla aile ve kitap-tv oldu unu söylemek mümkündür. Saptad m z bu bulgular fl nda, ilk cinsel bilgi kaynaklar ndan TV-kitap, son 7-8 y ld r olgular - m zda arkadafl kayna seçene inin yerini alm fl gibi görünmektedir. Okullar n, e itim sürecinde ergenlerin ilk sa l kl cinsel bilgilerini alabilecekleri kaynaklardan biri olabilecekken, çal flmam zda henüz ön plâna ç kmad n belirledik. Çal flma yapt m z s radaki cinsel bilgi kaynaklar n n her iki grupta da en fazla kitap- TV olarak saptanmas, kitle iletiflim araçlar n n toplumun cinsel bilgileri ö renme konusundaki etkinli ini göstermesi aç s ndan önemliydi. Buna ra men, son zamanlarda cinsel bilgi edinme kayna olabilecek birkaç yay n olsa da, ihtiyac karfl layacak düzeyde de ildir (Polonsky 1997, Cole 1998). Hafner, yapt araflt rmada ergenlerin sa l kl cinsel e itime ihtiyaç duyduklar n, bu e itim ile ergenlerin korunma yöntemlerini s k kullan r hale geldi ini rapor etmifltir. Hafner, ayn çal flmas nda cinsel e itim ile ergenlerin ilk cinsel iliflki s ras nda özerlerinde bask his etmemifllerdir. Ayr ca cinsel deneyimi olan ergenlerin deneyimi olmayanlara göre özsayg lar n n daha yüksek oldu unu bildirmifltir (1993). Literatürdeki di er çal flmalarla karfl laflt rd - m zda, çal flmam zda cinsel mitlere inanma oran daha yüksek bulundu. Kora ve kay r cinsel mitleri onaylama oran n %52.4 olarak tesbit etmifllerdir (Kora 1996). Çal flmam zda cinsel mitlerin daha yüksek kabûl görme nedeninin yörenin kapal bir toplum olmas n n getirdi i yanl fl bilgi ve inan fllar n cinsel bilgi edinme kaynaklar na ba l olarak nesilden nesille de iflikli e u ramadan aktar lmas ndan kaynaklanabilir. Çal flmam zda her iki grubun tümünde en fazla tesbit etti imiz Seviflme ancak her iki taraf n birlikte orgazm olmas ile güzeldir mitiydi. Motavall ve arkadafllar n n üç grup kad n n evli kad n n cinsel inan fl ve yaflant lar n n de erlendirmesi çal flmalar nda da bu mitin en yüksek puan ald n bildir- 74
Tablo 3. Cinsel mitlerin kabûl görme oranlar Mit CİNSEL MİTLER CP(+) CP(-) Toplam NO. (n=53) (n=52) (n=105) 1 Erkek cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır 41 (77.35) 38 (73.07) 79 (75.23) 2 Sevişmeyi başlatan kadın ahlâksızdır 4 (7.54) 11 (21.15) 15 (14.28) 3 Cinsellik ve sevişme cinsel birleşmeyle sonuçlanmalıdır 35 (66.03) 44 (84.61) 79 (75.23) 4 Cinsel eylemi dâima erkek başlatmalıdır 4 (7.54) a 29 (55.76) b 33 (31.42) 5 Cinsellik içgüdüseldir, öğrenilemez 33 (62.26) c 43 (82.69) d 76 (72.38) 6 Mastürbasyon zararlıdır 27 (50.94) 35 (67.30) 62 (59.04) 7 Sertleşmiş penis iyi sevişmenin anahtarıdır 37 (69.81) p 28 (53.84) q 65 (61.90) 8 Oral yola cinsel ilişki pis bir eylemdir 35 (66.03) 45 (86.53) 80 (76.19) 9 Cinsel birleşme insanı yorar 26 (49.05) 32 (61.53) 58 (55.23) 10 Cinsel fantezi kurmak ahlâk dışı ve sadakatsiz bir davranıştır 10 (18.86) e 31 (59.61) f 41 (39.04) 11 Kadınlarda orgazm cinsel birleşme ile sağlanmalıdır 32 (60.37) 34 (65.38) 66 (62.85) 12 Kızlık zarı yırtılınca acı verir 39 (73.58) 43 (82.69) 82 (78.09) 13 Erkek cinsel organının ebatları cinsel açıdan önemlidir 29 (54.71) 33 (63.46) 62 (59.04) 14 Sevişme ancak iki tarafın orgazm olması ile güzeldir 49 (92.45) 45 (86.53) 94 (89.52) 15 Erkek veya kadın sevişmeye hayır diyemez 31 (58.49) 28 (53.84) 59 (56.19) 16 Erkeğin penisi sertleştiğinde en yakın zamanda boşalmalıdır 21 (39.62) g 36 (69.23) h 57 (54.28) CP(+): (+)ea x bf (p<0.01), cf x dg (p<0.05). CP(-): q x p (p<0.05) mifllerdir (Motovall ve ark. 1991). Bu mitin en yüksek puan almas nda Motavall ve arkadafllar n n bildirdikleri olmas istenene özlem den kaynaklanabilece i gibi, TV nin cinsel bilgi kayna olarak kullan ld nda yanl fl uygulamalar sonucunda mitlerin pekiflmesindeki etkisinden de kaynaklanabilir. Kang, Korede ki ergenlerin problemleri ile ilgili bir makalesinde cinselli in abart l teflhiri ile ergenlerin olumsuz yünde etkilendi ini bildirmifltir (1990). Olgular m zda ikinci en yüksek puan k zl k zar y rt l nca ac verir miti ald n saptad k. Bu mitin yayg nl ile toplumumuzdaki kad nlarda en s k cinsel ifllev bozuklu u baflvuru sebebi olan vajinismus paralellik göstermektedir (Kay r 1998, Sungur 2001). Bu da cinsel mitlerin cinsel fonksiyon bozuklu unun nedenleri üzerindeki etkisini göstermesi aç s ndan önemliydi. Çal flmam zda CP(+) olgularda, CP(-) olgulara göre 4 mitte onaylama oranlar nda istatistiksel olarak anlaml azalma saptad k. Di er mitlerin yayg nl nda anlaml bir de ifliklik tespit etmedik. Bu sonuç ile aktif cinsel deneyimin bâz cinsel mitlerin sönmesinde katk s oldu u söylenebilir. Ancak, ço u mitler özerinde anlaml bir de ifliklik yapmad n tesbit ettik. Bu sonuç ile sa l kl ve do ru kaynaklardan cinsellikle ilgili bilgiler ö renilmeden aktif cinsel yaflama ra men ço u cinsel mitlerin sönmedi i söylenebilir. Aktif cinsel deneyim yanl fl ve abart l beklentilere ba l olarak bâzen de cinsel mitlerin üzerinde pekifltirici etkiler yapabilmektedir. Çal flmam zda CP(+) olgularda sertleflmifl penis iyi seviflmenin anahtar d r miti CP(-) olgulara göre anlaml derecede daha yayg n olarak bulundu. CP(+) olan olgular, partnerlerinde penisin sertleflmesi ile ortaya ç kan seviflme iste i, partnerlerinde penisin sertleflmedi i durumlarda ise seviflme iste inin olmad n gözlemleyerek bu miti pekifltirmifl olabilirler. SONUÇ Toplumumuz halen sa l kl ve yeterli cinsel bilgi kaynaklar ndan yoksundur. Yanl fl ve abart l mesajlar n al nd cinsel bilgi kaynaklar na ba l olarak cinsel mitler toplumumuzda halen yayg n olarak görülmektedir. Çal flmam zda bulunan ikinci en yayg n mit ile ülkemizdeki kad nlarda en s k cinsel ifllev bozuklu una ba l baflvuru sebebi aras ndaki iliflki, cinsel mitlerin cinsel ifllev bozukluklar ndaki yerinin anlafl lmas için önemliydi. Sa l kl cinsel bilgilenme olmadan aktif cinsel yaflam n olmas bâz mitlerin sönmesinde etkileri olsa bile, cinsel mitlerin 75
sünmesinde yeterli olmamaktad r. Toplumumuzda yayg n olan mitlerin sönmesi, daha sa l kl ve doyumlu bir cinsel yaflam için, cinsel bilgilerin zaman nda ve do ru kaynaklardan bireylere aktar lmas ile mümkündür. Bu nedenle, sa l kl ve yeterli cinsel bilgilerin verildi i kaynaklara ihtiyaç vard r. KAYNAKLAR Bunkovski SB (2000) Note to sexuality: popular culture is your friend. SIECUS Rep; 28: 27-28. Cole JA (1998) Cinsellikle ilgili merak ettikleriniz. Sorular ve yan tlar Aksan E (çeviren). 1. bask. stanbul: Sistem yay nc l k, 7-14. Dhall A (1995) Adolescence: myths and misconceptions. Health Millions; 21: 35-38. Haffner DW (1993) Toward a new paradigm on adolescent sexual health. SIECUS Rep; 21: 26-30. Kang BS (1990) Adolescent s sexual problems in Korea. Integration; 24: 33-36. Kay r A (1995) Cinsellik ve cinsel ifllev bozukluklar, Adam E, Tükel RM, Yaz c O (editörler) Psikiyatri 1. Bask. stanbul: stanbul Üniversitesi Yay nevi, 228-239. Kay r A (1998) Cinsellik kuram ve cinsel mitler Yetkin N, ncesu C (editörler) Cinsel fllev Bozukluklar Monograf serisi, 1. Bask. stanbul: 1: 30-34. Kay r A, fiahin D, Özdemir Ö (2001) Cinsel tedavilerde karfl lafl lan dirençlerin dinamikleri, 37. Ulusal psikiyatri kongresi özet kitab, 30. Kora K, Kay r A (1996) Cinsel roller ve cinsel mitler. Düflünen adam; 2: 255-258. Motovolli M, Yücel B, Kay r A, Üçok A (1991) Üç grup evli kad n n cinsel inan fl ve yaflant lar n n de erlendirilmesi. Nöropsikiyatri arflivi; 28: 94-97. Polonsky DC (1997) cinsellik hakk nda konuflamad klar - m z. Tümer G (çeviren). 1. Bask. Ankara: HYB yay nc - l k, 4-11. De Silva P, Rodrigo W (1998) Sex therapy in Sri Lanka-development, problems and prospects. Int Rev Psychiatry; 7: 241-246. Soylu ML, Ünal M (1999) Cinsel ifllev bozukluklar nda genel sa alt m ilkeleri. Arfliv Kaynak Tarama Dergisi; 1: 72-89. Sungur MZ (2002) liflkiler ve cinsellik. 4. Ulusal cinsel ifllev bozuklular kongresi özet kitab, 48. Sungur MZ (2002) Birleflemeyen çiftler. 4. Ulusal cinsel ifllev bozukluklar kongresi özet kitab, 61. fiimflek F, Özdemir Ö, ncesu S, Özkardefl S (2002) Cinsel ifllev bozuklu u merkezine baflvuran hastalar n sosyodemografik ve klinik özelikleri. 4. Ulusal Cinsel ifllev bozuklu u kongresi özet kitab, 42. Ye G (1990) Sex-mental of adolescence. China Popul Res Leads; 9: 1-2. Yetkin N, ncesu C (1997) Cinsel ifllev bozukluklar poliklini ine baflvuran olgular n de erlendirilmesi. 33. Ulusal psikiyatri kongresi sunum ve özet kitab, 147. Yetkin N (1998) Cinsel öykü alma ve cinsel ifllevin de erlendirilmesi. Yetkin N, ncesu C (editörler) Cinsel fllev Bozukluklar Monograf Serisi. 1. Bask. stanbul: 1: 27-29. Zilbergelde B (1992) The man belind the broken penis: social and psychological determinants of erectile failure. Rosen RC, Liblum SR, editors. Erectile Disorders: Assessment and Treatment. 1. Edition. London: The Guild ford Press, 27-55. 76