ACIGÖL ÜN SESSiZ ÇIĞLIKLARI ÖZET: Acıgöl; Denizli (Çardak ilçesi) ve Afyonkarahisar (Dazkırı ve Başmakçı ilçeleri) arasında yer alan, kuzeyinde Maymun dağı, güneyinde Söğüt dağı ile çevrili, Doğu-Batı doğrultulu sığ, tektonik bir göldür. Acıgöl ü besleyen büyük bir nehir yoktur. Genel olarak bakıldığında Acıgöl; batı yakasında hava alanı, doğusunda tavuk çiftlikleri, kuzeyinde fabrikalar ve anayol, güneyinde ise saz yakımları-avcılık-aşırı hayvan otlatma gibi sebeplerle dört koldan baskı altındadır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan Acıgöl Sulak Alan Stratejik Yönetim Planı çalışmaları şu an için devam etmektedir. Etkin ve uygulanabilir bir yönetim planının ortaya konularak, Acıgöl ün sürdürülebilirliğinin sağlanması tek temennimizdir. ANAHTAR KELİMELER: Acıgöl, Afyonkarahisar, ekosistem, iklim, göç. ABSTRACT: Acıgöl; It is a shallow, tectonic deposit in the east-west direction, surrounded by the Maymun Mountain in the north, and the Söğüt Mountain in the south, between Denizli (Çardak county) and Afyonkarahisar (Dazkırı and Başmakçı counties). There is no big river feeding Acıgöl. Generally speaking Acıgöl; The western side is the air field, the east is the poultry farms, the north is the factories and the main road, and the southern side is under pressure from the four corpses such as reed flocks, hunting and extreme animal grazing. The Acıgöl Wetland Strategic Management Plan initiated by the General Directorate of Nature Conservation and National Parks of the Ministry of Forestry and Water Affairs is currently underway. By presenting an effective and feasible management plan, it is our only hope to ensure the sustainability of Acıgöl. KEYWORDS: Acıgöl, Afyonkarahisar, ecosystem, climate, migration. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 5
Acıgöl; Denizli (Çardak ilçesi) ve Afyonkarahisar (Dazkırı ve Başmakçı ilçeleri) arasında yer alan, kuzeyinde Maymun dağı, güneyinde Söğüt dağı ile çevrili, Doğu-Batı doğrultulu sığ, tektonik bir göldür. Acıgöl ü besleyen büyük bir nehir yoktur. Başmakçı dan gelen ve mevsimsel olarak kuruyan Koca Çay ile Gemiş (Denizli) mahallesinden başlayıp Akpınar köyü (Afyonkarahisar) bitimine kadar gölün güneyi boyunca Söğüt dağından çıkıp gölü besleyen irili ufaklı su kaynakları gölün temel besleyicileridir. Kuraklığın aşırı olduğu yıllarda söz konusu kaynakların büyük kısmı da kurumakta ya da çok zayıflamaktadır. Acıgöl ün Ekolojik Önemi Acıgöl, Türkiye nin 61 nolu ÖBA (Önemli Bitki Alanı), AKD 021 Kodlu ÖDA (önemli doğa alanı), 25 nolu ÖKA (Önemli Kuş Alanı) olarak bilinmektedir. Türkiye nin önemli 135 sulak alanının içerisinde yer almaktadır. 1,2 Sulak alanlar, geniş besin ağı ve zengin biyolojik çeşitliliğinden dolayı en verimli ekosistemlerden biri olarak değerlendirilmektedir. Acıgöl hem tatlı hem de tuzlu su ekosistemlerine sahip, özel bir göl olmasına rağmen maalesef herhangi bir koruma statüsü altında değildir. Acıgöl bir çok kuş türüne üreme alanı olması, göçmen kuşlara konaklama imkanı sağlanması ve bazı kuş türlerine de ev sahipliği yapması nedeni ile önemli kuş alanı statüsündedir. 2 Kuş gözlemcileri için uygun bir kuş gözlem alanıdır. Ayrıca nesli kritik düzeyde tehlike altında olan bir dişli sazancık (Aphanius transgrediens) türünü de barındırmaktadır. Bu endemik balık türü yıllar öncesinde Acıgöl ü besleyen 20-25 adet tatlı su kaynağının birçoğunda yaşarken, gelinen noktada, sadece bir kaç kaynakta yaşam savaşı verdiği tespit edilmiştir.3 Yine Saponaria halophila (tuzcul sabun otu) nesli küresel ölçüde tehlike altında endemik ve tuzcul bir bitki olup, Acıgöl ün tuzcul steplerinde yetişmektedir. 2 Gölün Ekonomik Değeri Göl çevresindeki insan faaliyetlerinin başında tarım, hayvancılık ve sazcılık gelir. Yüksek sodyum sülfat oranıyla Tuz Gölü nden sonra Türkiye nin en tuzlu ikinci gölüdür. Bu özelliğinden dolayı gölün batı ve kuzeyinde tuz ve sodyum sülfat havuzları ile üretim yapan 3 şirket (Alkim, Sodaş ve Otuzbir Kimya) yer almaktadır. Gölden çıkartılan Sodyum Sülfat başta deterjan olmak üzere kağıt, cam, tekstil boyama ve çeşitli kimyasal maddelerin üretiminde kullanılmaktadır. Bu ürünler ile Acıgöl, yerel halk ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Habitatların harman olduğu yer Göl çevresinde; geniş alanlar kaplayan ve nadir bitkiler içeren tuzcul düzlükler, hafif tuzlu bataklık, tuzlu göl aynası, Orta Anadolu tipi ova bozkırları ve tarım alanları bulunur. Alan, hem sulak alan olması hem de çevresindeki bozkırların Orta Anadolu bozkır ekosisteminde görülen bitki türlerinin batı sınırını oluşturması bakımından büyük önem taşımaktadır. Tuzlu göl, tuzcul bozkırlar, tuzlu bataklıklar ve çamur düzlükleri, sazlıklar, tatlı su kaynakları göl havzasının temel habitatlarıdır. Hem acı ve hem de tatlı su ekosistemlerini ve canlı çeşitliliğini bünyesinde barındırır. Acıgöl de tatlı su girişlerinin olduğu noktalarda sazlıklar yer almaktadır. Bu sazlıklar, kuşların üreme alanı olarak kullanılma potansiyeline sahip en önemli habitatlardan birisidir. Tatlı su girişlerinin olduğu noktalarda göl doğrultusunda bataklık alanlar bulunmaktadır. Bataklıklar omurgasız canlılar, böcekler için önemli habitatlardır. Tuzcul Stepler Tatlı su kaynaklarının giriş yaptığı bölgeler dışında, gölün güneydoğu ve batı kesimlerinde tuzcul stepler bulunmaktadır. Kuşlar açısından önemli beslenme alanlarıdır. Acıgöl ün varlığını Tehdit Eden Unsurlar: Genel olarak bakıldığında Acıgöl; batı yakasında hava alanı, doğusunda tavuk çiftlikleri, kuzeyinde fabrikalar ve anayol, güneyinde ise saz yakımları-avcılık-aşırı hayvan otlatma gibi sebeplerle dört koldan baskı altındadır. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 6
Su Kaynaklarının Kuruması ve Su Hacminin Düşmesi Küresel ısınma tüm dünya genelinde olduğu gibi, Acıgöl ü de tehdit etmektedir. Göl çevresindeki yerleşim birimlerinin artması gölü besleyen su kaynakları kullanımını artırmış, vahşi sulama ve bilinçsiz tarım uygulamaları da göl varlığı için risk oluşturmuştur. Göl çevresinde yerleşen soda fabrikalarının dönemsel su kullanım faaliyetleri de göl için düşündürücü eylemlerdir. Ancak fabrikaların bölge kalkınmasındaki rolü göz önüne alındığında faaliyetlerine devam etmeleri gerektiği görülmektedir. Fabrikaların iklim değişiklikleri ile yağış durumuna paralel olarak, kontrollü üretim yapmaları ve artık büyümemeleri gölün sürdürülebilirliği için önemlidir. Göl Çevresindeki Tarım ve Hayvancılık Faaliyetleri Göl çevresinde tarım arazileri bulunmakta ve yoğun hayvancılık faaliyetleri yapılmaktadır. Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde bilinçsizce kullanılan kimyasallar gölün ekosistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Fare mücadelesi için tarlalarda kullanılan kimyasallar fareleri zehirlerken o fareleri tüketen yırtıcılar da dolaylı yollardan zehirlenmektedir. Oysaki bölgede fare popülasyonu arttıkça yırtıcı popülasyonu da artmakta ve ekolojik sistem kendi kendini düzenlemektedir. Hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı ve Türkiye nin yumurta borsası olarak anılan Başmakçı ilçesinde faaliyet gösteren yumurta işletmeleri atıklarını (tavuk gübresi, ölü tavuklar, bozuk yumurtalar) gölün doğu kıyısına kontrolsüz bir biçimde boşaltmaktadır. Bu atık yığınlarında bulunan antibiyotikler, zehir ve ilaçlar, zararlı organizmalar yağmur suları ve benzeri doğa etkenleriyle göl suyuna doğrudan karışmakta, çevreye dağılmaktadır. Bölgede depolama sistemlerinin ve ölü hayvan çukurlarının kuralına uygun olarak yapılandırılması ve kontrol altına alınması acil ihtiyaçlardandır. Özellikle vahşice etrafa atılan hayvan Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 7
ölüleri yaban hayvanları tarafından parçalanmakta, ilaçlı etleri tüketen yırtıcılar ise bünyelerinde biriktirdikleri ilaç kalıntılarından zehirlenmekte ve doğayı zehirlemektedirler. Bilinçsiz Hayvan Otlatma Acıgöl ün güney kesimleri (Akpınar ve Gemiş) gölün tatlı su kaynakları ile beslendiği ve biyolojik çeşitliliğin yüksek olduğu alanlardır. Bu bölgede küçük ve büyükbaş hayvan sürüleri kontrolsüz bir biçimde göl sazlıklarında otlatılmaktadır. Kontrolsüz otlatmalar sazlıklarda üreyen ya da beslenen kuş türleri üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Bölgede otlatma planının yapılması ve kontrollü hale dönüştürülmesi elzemdir. Saz Yakımı ve Kesimi Yine gölün güney kesiminde kuşların ve küçük memelilerin ürediği sazlık alan maalesef her yıl kış ve ilkbahar aylarında yakılmaktadır. Sazlık alanı otlak olarak kullanmak ve sürülerine taze sürgün yedirmek isteyen çobanlar ile avlarını daha kolay yakalamak amacındaki avcıların sazlık alanları yakarak bölgeye müdahale ettikleri bilinmektedir. Oysa sazlık alanların yanması ile birlikte o alanı kullanan bir çok canlı da yanmakta, yok olmaktadır. Üreme sezonu öncesi yapılan bu katliam, alanı yuva için kullanan kuşları yuvasız bırakmakta, üremelerini engellemektedir. Saz kesimi yoğun olmamakla birlikte ağılların üzerlerini örtmek amacı ile bilinçsiz yapılmaktadır. Saz kesimi konusunda yöre halkı bilinçlendirilmeli, sazın yerini tutabilecek alternatif materyaller konusunda yönlendirme yapılmalıdır. Avcılık Yıllar önce Acıgöl, Flamingoların Türkiye de ürediği 5 üreme alanından birisi iken, son 15-20 yıldır Flamingolar bölgede üremekten vazgeçmişlerdir. Son yıllara kadar sayıları azalarak da olsa alanda üreyen turna (Grus grus) artık sadece göç zamanlarında ve az sayıda görülebilmektedir. Kocagöz (Burhinus oedicnemus), akça cılıbıt (Charadrius alexandrinus), uzunbacak (Himantopus himantopus), ince gagalı martı (Larus genei), kılıçgaga (Recurvirosta avosetta), gülen sumru (Sterna nilotica), angıt (Tadorna ferruginea), suna (Tadorna tadorna) ve mahmuzlu kız kuşu ( Vanellus spinosus) alanda önemli sayıda üreyen kuşlardan bazılarıdır. Ancak anılan tüm türlerin popülasyonu global ölçekte hızla azalmaktadır. Türkiye önemli iki kuş göç yolu rotasının üzerinde yer almaktadır. bu durum da göçmen kuşların yoğun olarak ülkemiz üzerinden geçmeleri ve uygun sulak alanlarda konaklamaları anlamına gelir. Türkiye de 135 önemli sulak alanların sadece 14 ü Ramsar sözleşmesi kapsamında koruma statüsü altındadır. Oysa tehdit altındaki nesilleri koruyabilmenin tek yolu daha fazla sulak alanın koruma statüsü altına alınması ile mümkün olabilecektir. Bu anlamda Acıgöl hem tatlı hem tuzlu su ekosistemlerini bünyesinde barındırdığından ve birçok canlıya ev sahipliği yaptığından koruma altına alınması gereken önemli bir sulak alandır. Bir zamanlar Flamingoların bu alanda üremesi ama artık sadece konaklıyor olmaları, sayıları gün geçtikçe azalan kuş türlerinin bu gölde üremeleri, konaklamaları, endemik ve nadide bir balık türü olan Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 8
dişli sazancık ın tüm dünya genelinde sadece Acıgöl ün güneyindeki birkaç tatlı su kaynağında yer alması, göl çevresinde küresel ölçekte tehdit altında bulunan tuzcul bitkilerin bulunması, yine küresel ölçekte yok olma tehdidi altındaki saz kedisinin (ölüsü fotoğraflanmıştır) bölgede yaşama ihtimali gölün yaban hayatı geliştirme sahası olarak belirlenmesi ve ava süresiz kapatılması gerektiğini düşündürmektedir. Kaçak avcılık ülke genelinde büyük bir problem iken Acıgöl ün ava tamamen kapatılması en azından kuşların nefes alabilecekleri bir alan oluşturulması ve biyoçeşitliliğin sürdürülebilmesi için önemlidir. Sonuç olarak Acıgöl için acil yapılması önerilen faaliyetler şunlardır; Göl çevresinde yerleşen soda fabrikalarının üretim kapasiteleri Acıgöl ün su kapasitesi durumuna göre kısıtlanmalı ve büyümeleri engellenmelidir. Alan, gerek göç yolları üzerinde bulunması, gerek barındırdığı hassas pek çok canlı türü ve habitatı göz önüne alındığında, av faaliyetlerine kesintisiz ve ivedi olarak kapatılmalıdır. Gölü besleyen kaynak sularının kontrollü kullanımı sağlanmalı ve gölün beslenmesi engellenmemelidir. Tarımda ürün çeşitliliği az su tüketen bitkiler şekline dönüştürülerek su tüketimi kısıtlanmalıdır. Vahşi sulamadan vazgeçilmeli, damla sulama yöntemleri tercih edilmelidir. Göl çevresinde tarımda bilinçli uygulamalar yapılmalı, kimyasal kullanımı kontrol altına alınmalıdır. Hayvancılık işletmelerinin atıklarının kontrollü depolanması sağlanmalıdır. Sulak alan kapsamında değerlendirilen kısımlarda otlatma kontrollü yapılmalı, otlatma planı düzenlenmelidir. Saz yakımı ve kesimi engellenmelidir. Yöre halkına gölün sürdürülebilirliği ve önemi hususunda eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan Acıgöl Sulak Alan Stratejik Yönetim Planı çalışmaları şu an için devam etmektedir. Etkin ve uygulanabilir bir yönetim planının ortaya konularak, Acıgöl ün sürdürülebilirliğinin sağlanması tek temennimizdir. Acıgöl ün sessiz çığlıklarına kulak verelim... Başka bir #Acıgöl# daha yok... Fotoğraf ve bilgi desteği için Okan Koçyiğit e teşekkür ederim. Kaynaklar 1. Kandır E. Hesna Acıgöl ün Pembe Gezginleri; Flamingolar Dergi Ayrıntı, Eylül 2013, Cilt:1, Sayı:6, s.13-16 2. Eken, G., Bozdoğan, M., İsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D.T., Lise, Y. (editörler) 2006, Türkiyenin Önemli Doğa Alanları, Doğa Derneği. 3. Uyan U. 2014, Acıgöl de bir endemik, Röportaj: Baran Yoğurtçuoğlu, AKD Bülteni, Şubat 2014, Sayı 2, www.akdenizkoruma.org.tr, Erişim tarihi: 30 Ekim 2016, https://www. academia.edu/6240256/ac%c4%- B1g%C3%B6lde_Bir_Endemik Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 9