ULUSLARARASI İBN TÜRK,



Benzer belgeler
Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İBN MEYMUN FELSEFESİNDE TANRI

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Skolastik Dönem (8-14.yy)

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Tabu diyorum çünkü bu konuda iki sınırlama var. Yasal yasaklar (5816 nolu Atatürk ü koruma yasası) ve Atatürkçülerin duyarlılığı.

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 10 (2016), ss

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

EK-3 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Abdulkuddüs BİNGÖL 2. Doğum Tarihi : 28 Mart Unvanı : Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Doktora 5.

A Tüm S ler P dir. Tümel olumlu. E Hiçbir S, P değildir. Tümel olumsuz. I Bazı S ler P dir. Tikel olumlu. O Bazı S ler P değildir.

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

FARABİ DE BEŞ TÜMEL. Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı,

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

Avrupa da Yerelleşen İslam

Kitap Tanıtımı -I. Yrd. Doç. Dr. Önder BİLGİN

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

MANASTIR TIBBI (Monastic Medicine)

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Yrd.Doç.Dr. Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

ÖĞRENCİ ANKETİ İÇİN TEST UYGULAYICISI NOTLARI YENİLİK VE EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Sultantepe Mah. Cumhuriyet Cad. Fısatıkağacı İş Merkezi, No 39/1, Üsküdar İstanbul

AYRIK YAPILAR ARŞ. GÖR. SONGÜL KARAKUŞ- FIRAT ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ YAZILIM MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ, ELAZIĞ

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

ST. THOMAS AQUİNAS Muhammet Tarakçı, İz yay. 2006, 280 s. Sadi YILMAZ *

MATÜRİDİ DE ŞER Î HÜKÜM AKIL İLİŞKİSİ *

- İslam dünyası hiçbir zaman özgün bir felsefe geleneğine sahip olmadı.

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ

e-imza Prof. Dr. Şükrü ŞENTÜRK Rektör a. Rektör Yardımcısı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK (DÖRT YIL) DERS PROGRAMI (YENİ DÜZENLEME)

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

İSLÂM ÖNCESİ FELSEFEDE VE İSLÂM FELSEFESİNDE ESKATOLOJİYE YÖNELİK BAZI TEMEL GÖRÜŞLER

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Muhammed ERKUŞ. Sefer Ekrem ÇELİKBİLEK

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

İslam siyaset düşüncesi, siyasi hayat çerçevesinde insani ve toplumsal davranışları,

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

Türkçe. Cümlede Anlam Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 52 İST, MALİYE; VADELİ ÇEKLERDE REEKONTU KABUL ETMİYOR

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

Hekim Filozoflar. Doç. Dr. İlhan İlkılıç (MD, PhD) Doç. Dr. Rainer Brömer

İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi nde Farkındalık Çalışması

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

İbn Sinâ nın Mirası, Dimitri GUTAS, der. ve çev. M.Cüneyt KAYA Klasik Yayınları, İstanbul, 2004, XXIV+214 s. Mehmet Sami BAGA *

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı Güz Dönemi Ara Sınav Takvimi

Dua edelim: I.Korintliler 1:30, Efesliler 2:10

KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ

Matematik Ve Felsefe

Question. Hıristiyanlık dini düşüncesinde değişiklik süreci nasıl idi ve hangi sebepten dolayı bu din. tahrife uğradı?

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN)

Standart Eurobarometer 76. AVRUPA BİRLİĞİ NDE KAMUOYU Sonbahar 2011 ULUSAL RAPOR TÜRKİYE

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

KATILIM BANKALARI Tespitler, Tenkitler, Teklifler

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti

Sokrates arke yi bilemeyiz, ancak kendimizi bilmeliyiz diyordu. Yüzyıllar boyunca bu düşünce birçok felsefe için ilham kaynağı oldu.

ÖZGEÇMİŞ Prof. Dr. Mehmet Sait REÇBER EĞİTİM YAYINLAR Makaleler

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK DERS PROGRAMI (İNG. KAPANDIKTAN SONRA)


Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ve Brahman bir felsefedir ve o çeşit anlamlarıyla felsefi ve edebi yazılarda kullanılır.

Transkript:

ATATÜRK KÜLTÜRı DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZi YAYlNI, SAYI: 42 KONGRE VE SEMPOZYUM BiLDİRİLERi DiziSi, SA YI: 1 ULUSLARARASI İBN TÜRK, HAREZMİ, F ARABl, BEYRÜNİ, VE İBN SİNA SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi (ANKARA, 9:.. 12 EYLÜL 1985) ANKARA, 1990

İBN-i SİNA RAFızt MİDİR, SÜNNİ MİDİR? MONTGOMERY WATI* Çeviren: MÜBAHAT TÜRKER-KÜYEL ** Bilgisinden yararlanabileceğimiz bir eleştirmen, şu yakınlarda, bana, İbn-i Sina gibi bir adamın, görüşlerinden anlaşıldığı üzere, Arap dilinde yazılmış olan Falsafdmn vasıflan gösterilmeden, "ratızi" olmakla damgalanamayacağı telkininde bulundu. Bu telkin, üzerinde durulmaya değer birkaç ilginç noktayı ortaya koymaktadır. Ben, Falsafa ve Faldsifa terimini, Arap (ve Fars) diliyle yazılmış felsefeyi ve bu felsefeyi İbn-i Rüşd zamanına kadar yazmış filozoflan işaret etmek için kullanıyorum. Şurası açıktır ki Faldsifa, Harici, Şii veya Mutezili gibi, bir mezhep oluşturmaz. Bu mezheplerde, dini ve siyasi görüşler başlangıçta birbiriyle kanşmış durumdaydı; çünkü, Müslümanlar hem dinsel hem de siyasal bir topluluk teşkil etmekte idiler. Bu bakımdan din bilginlerinin çoğu tarafından rafizi sayılan teolojik öğretiler, aynı zamanda siyasal faaliyetin temeli idi. Ama Müslümanların çoğu bu faaliyeti takbih etmiştir. Felsefi görüşlerinden bazısını İmami Şiasını destekler mahiyette ifade ettiği için, Farab.i, bazan, şüpheyi davet etmiş ise de, ne İbn-i Sina'da ne de genellikle Faldsifdde böyle bir şey yoktur. Faldsifddeki temel görüşlerden hiçbirisinin İslam devletinin nazannda siyasi bir yanı bulunmamaktadır. Faldsifa, mezheplerden, birbiriyle sımsıkı kilidenmiş olmaktan uzakta bulunmalda ayrılır. Bu hal, Faldsifdmn çalışma tarzından da ileri gelir. Yunan tıbbının okutulduğu bir takım hastanelerde, öteki Yunan bilimleriyle Yunan felsefesinin de tedris edildiği görülmüştür. Bundan başka Me'mı1n'un Beyt ul-hikme'si örneğine göre bir takım kütüphaneler de kurulmuştur. Bu kütüphanelerden çoğu hem Yunanca kitaplardan yapılmış çevirileri, hem de Arap dilinde yazılmış felsefe konulanndaki çalışmalan ihtiva ediyordu. Eğer herhangi bir kimse Fa/safa öğrenmek istiyorsa, o kimsenin bunu özel olarak gerçekleştirmesi mümkün idi. İşte İbn-i S"ma'nın ve daha sonra Gazali'nin yapmış olduklan da bu idi. Bundan şu.. *Profesör, İngiltere. **Profesör Dr., Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarilı-Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi. Fakültesi, Felsefe

232 MONTGOMERY WATI sonuç doğdu: Ortada bir türlü öğretimin devamına dayanan Falsafa okullan mevcut olmadı. Bununla birlikte felsefeyle ilgilenen bir grup insanın, tartışmak için, muntazaın surette bir araya geldiklerini de duyuyoruz. Böyle bir grup insan da Abft Süleyman al-mantiqi'nin etrafında bulunuyordu. Bu yüzden Faldsifa tek bir okul veya grup değildi, bir fertler demeti idi. Onlar için, felsefe, bir çeşit "merak" konusu idi. İbn-i Sina'nın zamanında, çekirdeğini Fıkh'ın oluşturduğu bir standart İslami eğitim gelişti; ama, programında çok çeşitli öğrenim dallan bulunmasına rağmen, bunların arasında felsefe ve "ulftm-u dabile" yoktu. Bunun anlamı şudur: Sünni ulemanın çoğunluğu Falsafa hakkında ya azıcık bir şey biliyordu veya hiçbir şey bilmiyordu. Kelamcıların bazısı, herhalde, temin edebildiideri bir iki kitabı okuyordu; öyle görünüyor ki Cuveyni'nin, GazB.li'yi Falsafdyı tahsile teşvik ettiğinde, bu konuyu kafi derecede bildiği anlaşılıyor. Falsafa hakkında biraz bilgisi olanlar bile, felsefeyi açıktan açığa eleştirrnek için kendilerini herhalde uzman sayıyorlardı. Netice itibanyla,. Gazati "Tahô.füt al-falô.sifa"sım yazıncaya kadar, ortada, Sünni ulemanın, her ne kadar onların çoğu Falsafdyı tasvip etmiyorlar idi ise de, Falsafdnın bir. rafızilik olduğu hakkında ilan edilmiş bir şeyleri bulunmuyordu. İbn-i Sina, şüphesiz, kendisinin bir Müslüman, belki de iyi bir Müslüman olduğunu düşünmüştür; yoksa kötü bir Müslüman olduğunu düşünmemiştir. O, standart bir Müslüman eğitimi görmüştür. Kur'an'ı hıfz etmiş, Fıkıh tahsil etmiştir. Öyle anlaşılmaktadır ki, o, ulema arasında yaygın görüşün bazı ifade ediliş tarzlannın, normal Müslümanlara bildirilmediğinden haberdardı. Çünkü, normal Müslüman en ince ifade şekillerini anlamıyor, sadece onlan birbirine karıştırıyordu. Kendi görüşleri bakımından,. o, herhalde, İslami görüşlerin kendi felsefesi açısından yapılmış yorumlarını, din açısından mahzurlu olmayan. yorumlar olduğunu düşünüyordu. (Bu yorumlar, şüphesiz sınırlandırılmıştı.) Bütün bunlara rağmen, onun genel durumu, Farabi'ninkine benziyordu; ve Farabi bid'a ile itharn edilmemiştir. GazB.li, İbn-i Sina'nın ve öteki Faldsifdnın düşüncelerini incelemeye başladığında, İbn-i Sina öleli yarım yüzyıldan fazla olmuştu. Gazati girdiği "Ulftm-u Dabile"nin yeni dünyasına tamamen hayran kalmıştı. O, şu görüşü kabul etmişti: Bu bilimlerin ihtiva etmiş olduğu şeylerin çoğu Müslüman dini ile mükemmel surette bağdaşabilir. O, özellikle Aristo'nun mantığının İlabiyat gibi bir konuya uygulanabilir olduğunu

İBN-İ SINA RAFIZI MİDİR, SÜNNI MİDİR? 233 görmekten dolayı heyecanlanmıştı. Faldsifdnın görüşleri hakkındaki anlayışı "Maqiisid al-fa/iisifa"da kendini göstermektedir. Orada, bu görüşleri, üstadane bir şekilde özetlemiş ve daha ziyade İbn-i Sina'nın görüşlerine dayanmıştır. Bu arada Gazan, birçok noktalarda Faliisifdnın, Eşarici ilahiyatçıların ve, gerçekte, birçok sünni ulemanın düşündükleri gibi, islama karşıt olduğu fikrine de varmıştır; ve, Maqdsid'inin ardından bu düşünceleri dikkatli bir eleştiriyle eleştirmiş olduğu "Tahiifüt a/-faliisifa"sı, yani, "Filozofların Tutarsızlığı" gelmiştir. Başlık onun Faliisifdnın delillerinden çoğunun, üzerinde durolan noktanın. isbatından uzak bulunulduğuna ve onların tutarsızlıklarını ortaya koyduğuna.inandığını gösterir. Onun daha sonra kendi hayat hikayesi hakkında kaleme almış olduğu "Munqid" inde, Fa/iisifdyı eleştirmiş olduğu yirmi noktadan on yedi tanesinin "bid'at", üç tanesinin "küfr" olduğunu söylemiştir. On yedi noktadan üçü Faliisifdnın göksel kürelerinin hareketi ve onların canlı oldukları hakkındaki görüşlerine ilişkindir. Bundan daha fazlasını söylemeye ihtiyaç yoktur. Ötekilerin çoğu, Tanrı'nın tabiatına ilişkindir. Fa/iisifa, Tanrı'nın sıfatları veya mahiyeti olduğunu kabul etmez. Onlar cins ve ayrımın Tanrı'ya uygulanamayacağını söylerler. Bu bakımdan, Faliisifdnin durumu, Mu'tezile'ninkine benzemez. Bu da Gazilli'nin bu noktalarda onların "rafızi" veya "münkir" oldukları bakkındaki hükmünün temelini şüpheye düşürür. Bununla birlikte mutlak surette basit olan bu Tanrı anlayışı normal Müslümanın, aslında da, birçok Sünni ulemanın, inançıarın:.. dan çok uzaktır. Tanrı'nın, tasvibi imkansız olan bu tür kavranışı arasmda öyle biri vardır ki insanın mönkir olmakla vasıflandırılmasma sebep olur. O da Tanrı'nın yalnız küllileri bilip ama cüz'ileri bilmemesidir. Miiminlerirf: içinde bulundukları herhangi bir zamandan cüz'i şartları bilmiyorsa, Tann, onlann dualarına icabet etmez. Oysa bütün Müslümanların inançları bazı özel durumlarda, Bedr savaşmda olduğu gibi, Tanrı'nın dualara icabetidir. Başka kelimelerle, İbn-i Sina'nın tasavvur etmiş olduğu Tanrı, insan hayatına, Kur'an'da vahy edilmiş olan Tanrı'dan daha uzak bulunmaktadır. Bir kişiyi mönkir ilan eden ikinci görüş bedenler için ölümden sonra 5ir dirilme olmayıp, sadece ruhların teşahhusudur. Bu da, eğer, aşağı yukarı, harfiyyen, manasma bakılırsa, açıkça, Kur'an'da tasvir edilen cennet ve cehenneme aykındır. Nitekim, normal Müslüman öyle yapar. Tasvirlerin, ne harfiyyen ne metafizik olarak değil de biliikeyf olarak anlaşılması

234 MONTGOMERY WATI gerektiğine inamlmış olsa bile, "açıkça, nasd olduğu söylenmedikçe" -bu cümleyi bazı Kelamcılar telaffuz etmiştir-, hüküm, hii.la, bir Müslüman'ın itirazlarına maruz demektir. Hüküm, insan hakkında ikinci bir görüş ihtiva eder: Bu hükme göre beden insana has değildir, ona yamanmıştır; oysa İslilıni görüşe göre beden, insanın özsel bir parçasıdır. Bu ikinci görüş bedenin kötü bir şey olduğu fikriyle ve bedenin insanın hayatın mükemmel sadeliğinden zevk almasını engelleyen meyelaruarının kaynağı olduğu fikri ile bağlanır. Küfr'e ilişkin üçüncü nokta, evrenin ezeli olduğu fikridir. Bu da Tanrı'nın evrenin yaratıcısı olduğunu söyleyen isiilmi görüşle çelişir; öyle ki, eğer, Tanrı evreni yaratınamışsa hiç onu her yönden denetleyebilir mi? Bu üçüncü nokta, öyle görünüyor ki, insan bedenine ilişkin olan ikinci nokta ile bağlıdır. Her iki halde de fiziksel ve maddi olan, manevi veya ruhi olan bir şeyin, insan ruhunun veya Tanrı'nın, karşısına konmaktadır. Bazı araştırıcılar, hatta, öyle ileri giderler ki, bu iki hüküm, eski İranhların İyi ve Kötü ikiciliğinin bir dirilişidir, derler. Bu telkin ister isabetli, isterse isabetsiz olsun, şurası açıktır ki, Gazan'nin, bu üç son noktada, İbn-i S"ına'nın ve öteki Falasifdnın, İslam inancına aykırı düşen görüşler ileri sürdüklerini söylemesi meşrulaşmış oluyor. Not: Tartışmadan Sonra Düşülen Kayıt: Eğer, dinleyiciler arasından bazdan için, "Rfifı.zi" kelimesinin anlamım açıklamayı gerçekleştirebilseydinı, fikrinıi, bir parça tadil etmek isterdini. "Rfifı.zi" kelimesini, tam teknik anlamda, Sünni ulemadan olup, irikadı temsil eden başlıca kitle tarafından sapık telakki edilen görüşlere sahip olan kimseyi kasteden anlamda kullandım. Yoksa İbn-i S"ına'nın otoritesini herhangi bir şekilde küçültıneyi telkin etmiş değilim. Tam tersine, ben, İbn-i Sina'nın, değil sadece İslam düşüncesine, ama, aym zamanda, bütün insanlığa da önemli katkıda bulunmuş olduğunu düşünmekteyim.