Antalya da Göçmen Kadınlar ve Yaşam Koşulları
Göç, ulusötesi göçmen anlayışı, ulusötesi sosyal alanlar, emek göçü, öğrenci, emekli göçü, transit göçmenlik, geçici ya da kısa süreli göçler, yasal ya da yasal olmayan göçler olarak birçok aktörün yer aldığı karmaşık bir olgu olarak önem taşımaktadır (İçduygu, 2010:23).
günümüzde farklı bir coğrafyada doğmak, başka bir toplumda eğitimini sürdürmek ve farklı coğrafyalarda çalışmak mümkün olabilmekte, İnsanlar hem orada hem burada (Welsch, 2009) yaşamlarıyla sınırlar arası dolaşmakta, doğumlarından ölümlerine kadar ki yaşam dönemlerinde tek bir mekânsal bağlılık yerine, yeryüzü üzerinde hareket etmektedirler.
Bunun yanında Castells in vurguladığı gibi, uluslararası göçler, işgücü dönüşümüne bağlı olarak bir artış gösterse de, sermayenin serbest akışına karşın, işgücü akışı aynı serbestliği gösterememektedir. Çünkü kurumlar, kültürler, sınırlar, vize, polis ve yabancı düşmanlığının dayattığı sınırlamalar işgücü göçü (2005:314, 323) gibi, göçmen politikalarına ve bu alandaki düzenlemelere belli kısıtlamaları da beraberinde getirmektedir.
TÜRKİYE de Göç Profili
1980 li yılların sonu itibarıyla Sermaye, mal, eğitim, bilginin dolaşımına ek olarak insan hareketliliği özellikle Sovyetler Birliği ve Doğu Blok u ülkelerinin dağılmasıyla Türkiye uluslararası göç hareketliliği bakımından giderek daha bir önem kazanmaya başlamıştır. Uzun yıllar göç veren bir ülke olarak Türkiye hem transit göç bakımından önem kazanmış hem de daimi göç alan bir ülke konumuna gelmiştir.
ANTALYA
Antalya Yabancılar Polisinden alınan istatistik bilgiye göre; Antalya da yaşayan yerleşik yabancıların (kadın ve erkek) geçerli sayısı Eylül 2009 tarihi itibarıyla toplam 32.955 dir. Bu rakam içinde 4086 kadın evlilik nedeniyle, 8981 de çalışma nedeniyle oturum belgesi almışlardır.
Antalya da ikamet alarak yaşayan göçmen kadınların ülkelere göre dağılımı: Rusya: 5350, Ukrayna:1753, Kazakistan:1489, Kırgızistan:738, Polonya:301, Belarus:234, Moldovya:490, Özbekistan:492 dir. Romanya:104, Macaristan: 76, Buna göre resmi kayıtlara göre yukarda sayılan ülkelerden gelip oturum alan toplam 11.027 kadın Antalya da yaşamaktadır (Antalya Emniyet Müdürlüğü, 2009).
Güncel veri olarak, 2014 yılında yerleşik yabancıların sayısı 40 bin üzeri, sadece 2014 yılında Rusya vatandaşı olup da İkamet alanların sayısı 8.000 bin ve üzeridir (İl Göç İdaresi Antalya).
2009-2011- Leonardo da Vinci Ortaklık projesi Globalisation and opportunities vocational education for transnational careers
Proje kapsamında eski Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa ülkelerinden Antalya ya turist ya da turizm sektöründe uzun veya kısa dönem çalışmaya gelen ve burada evlenerek veya farklı nedenlerle yerleşik yaşama geçen kadınlar araştırma grubu olarak seçilmiştir.
ALAN ARAŞTIRMASI 68 Kadınla direk görüşme yapıldı ve 4 Başlık altında toplam 28 soru soruldu. Bu görüşmeler, kadınların bir araya geldikleri, yemek, sosyal, kültürel ve dini etkinlerine (kadınlar günü, Rus-Ukrayna günleri, resim sergisi, şiir günü vs. gibi), ve derneklere gidilerek yürütülmüştür.
A- Demografik Araştırma Soruları Doğum yeri, tarihi, eğitim, medeni durum, eşinin uyruğu, çocuk, meslek,( farklı kurs ve sertifika), yabancı dil, Türkçe bilgisi, (nerde ve nasıl öğrendi, bilmiyorsa neden? B-Kaynak Ülkeye İlişkin Sorular eğitim koşulları, iş deneyimi, gündelik yaşam, ailesinde farklı göçmen deneyimleri, onlarla iletişim, gidiş geliş, Türkiye ve kendi ülkesi arasında kültürel, eğitsel farklılıklar..., C. Türkiye deki Yaşam Üzerine Sorular Türkiye ye gelme nedeni, kaç yıldır, Antalya da gündelik yaşam, kolay ve zorlukları, aile, ortamları, oturum ve çalışma izni, çalışma alanı, eğitimini aldığı meslek mi? Diploma eşdeğerlik,, iş ortamında sorunlar, kolaylıklar, gündelik ve iş yaşamında dil sorunu ve çözüm yolları, çalışmıyorsa geçimini nasıl sağlıyor, Antalya da kurumsal, bürokratik sorunlar, yabancılara yönelik danışma büroları, entegrasyon çalışmaları var mı? Buna yönelik talepleri... D. Geleceğe İlişkin Geleceğe ilişkin beklentileri, bireysel, aile, çocuk, geleceğini hangi ülke üzerinde kuruyor,(türkiye, Rusya yada başka...). Çocuğu olanlar için, çocuğun ana dil eğitimi (Türkçe, her ikisi de), çocuğun eğitimi üzerine görüşleri.
ARAŞTIRMA SONUÇLARI
Mesleki ve Eğitsel Koşulları 68 kadından 45 i üniversite, 6 sı lisansüstü eğitim yapmış olup, aynı zamanda 2 kadın iki ayrı üniversite eğitimi yapmış; (Eğitim- Psikoloji, Eğitim-Ekonomi) ikinci eğitimlerini tamamlamışlardır. Lise ve meslek lisesi eğitimini tamamlayan kadınların sayısı ise 15 dir.
Araştırma grubu kadınların eğitim ve meslek alanları, pedagog/öğretmen (%26), ekonomi, işletme ve pazarlama (%14,5) hukuk(%8,7), turizm-otelcilik (4,3), psikolog (%2,9), tıp doktoru (%2,9) ve medya (%2,9) gibi çeşitlilik göstermektedir. Ayrıca, hemşire, biyolog, fizyoterapist, eczacı, akademisyen, (Dil Bilimi ) diplomat, savcı, bilgisayar mühendisi, müzisyen (koro şefi), dansçı, kütüphane ve kaynakça uzmanı gibi meslek alanları ise diğer başlığı altında yer almıştır.
Ayrıca Araştırma grubu kadınların %70 i (48 kadın) farklı alan ya da alanlarda kurslar yaparak sertifika almışlardır. Bu kurslar ise daha çok kadınların Antalya da turizm sektöründe istihdamlarını kolaylaştıracak güzellik, estetik, makyaj, masaj, dans, müzik yanında, satış ve pazarlama gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır.
Dil-Türkçe Türkçe biliyor musunuz? sorusu kadınların %70 i tarafından evet olarak yanıtlanmıştır. Ancak Türkçe bilenler ya da Türkçe konuşabilenlerin çoğunluklu olarak daha çok günlük konuşma dilinde anlaşabilmekte oldukları, buna karşın soruları anlamakta zorlandıkları deneyimlenmiştir. Özel Dil Kursu na gittiklerini belirten kadınların (%28) tamamına yakını özel dil kursunun pahalı olması nedeniyle kısa süreli bir kurs yapabildiklerini belirtmişlerdir. Eşi, eşinin ailesinden, ya da iş yerinde Türkçe öğrenenlerin sayısı çok fazla. Bürokratik, kurumsal işlerde aile, eş, komşu, tanıdıklardan yardım alınıyor.
Antalya da ikamet etmekte olan Kadınların % 67 si evli ve %59 u da çocuk sahibidir. Kadınların %59 unun eşleri Türk vatandaşı.
Ulusötesi Aile Bağları Antalya da yaşamakta olan kadınlar hem kendi ülkeleri hem de Türkiye arasında gidip gelen yaşam sürdürmektedirler. Böylece kadınların hemen hepsi aile, sosyal bağları gibi, ekonomik bakımdan da hem kendi ülkelerinde hem de Türkiye de aktif bir yaşam sürdürmekte olduklarını belirtmişlerdir. Ayrıca kadınların (% 54) yarıdan fazlasının ailelerinden en az bir kişi farklı bir ülkede yaşamaktadır.
Kadınların Türkiye ye gelme yıllarına bakıldığında göç sirkülasyonunun devam ettiği düşünülmektedir. Türkiye de ikamet süreleri: 10 yıl ve üzeri 7 kadın, 5-10 yıldır 28 kadın ve 1-4 yıldır 28 kadın)
kadınların Türkiye ye gelme nedenleri turizm sezonunda çalışmak amacıyla, turist olarak Türkiye ye yerleşen arkadaşlarını ziyaret gibi nedenlerle gelmişlerdir. Bu süreçte aşk, evlilik ve iş gibi nedenlerle kalıcı olduklarını ifade etmişlerdir.
Antalya da İş ve gündelik yaşam koşulları:
İş Alanında daha çok oturma izinleri olmasına karşın çalışma izinlerinin olmaması, Kadınların %61 ı çalışmadıklarını ifade ederken, sadece %35 i çalıştıklarını belirtmişlerdir. Çalışanlar ise; genellikle turizm döneminde sezon işlerinde, sekreterlik, emlak, ev işleri, çocuk bakıcılığı gibi işler yanında, dans, bale, müzik, spor merkezlerinde (bir bölümü kendilerinin kurmuş olduğu) özel kurslar verdiklerini, kışın ise evde, arkadaşları ve çevreleriyle zaman geçirdiklerini dile getirmişlerdir. Sigortasız, iş güvencesi olmadan, ücretlerini alamama vs.
Antalya da yaşamın kolaylıkları: insan ve aile ilişkilerinin sıcak olması, komşuluk, yardım severlik, iklim koşulları, ekonomik olarak daha kolay yaşam olanakları, yabancı nüfusunun çok olması, kendi ülkesinden çok sayıda arkadaşının olması ve güven duygusu, sürekli bir tatil yeri ve rahat bir kent olması, (sabah denize gidiyorum, sonra işe), sebze, meyvenin bol olması, eş bulmanın kolay olması.
Zorlukları ise: ailelerinden, arkadaşlarından uzak olmak, kültürel farklılık, anlayış farklılığı, dil problemi, yabancı olarak yasal haklarını bilmemek, (vatandaşlık, oturum izni, çalışma izni, bürokrasi, aile içi sorunlarda kimden nasıl yardım alınacağı), şehrin alt yapı sorunu, ulaşım sorunu, eşin ailesi ile birlikte oturmak (bazıları için), yabancı kadınlara bakış açısı, Yabancı bir kadın olarak sokakta yalnız gezmenin zorluğu,
eşe bağımlılık, ekonomik ve sosyal sorunlar, spor ve kültürel etkinliklerin çok sınırlı olması, Ev kirası, okul ve kreşlerin pahalı olması, iki ülke arasında gidip gelmek zorunda olmak, 3 ay periyotlarla oturum alma zorunluluğu ve oturum izni ücretlerinin yüksekliği Antalya da yaşamın zorlukları olarak ifade edilmiştir.
Gelecek Perspektifi Kadınların çoğunluğu gelecek perspektiflerini Türkiye (%71) üzerine kurmaktadırlar. Gelecek perspektifini her iki ülke (Türkiye ve kendi ülkesi) üzerine kuranların (%15) oranı da anlamlıdır. henüz bu konuda bir karara varmamış olanların oranı %9 dur.
Çocuklarının Türkiye de eğitimi devam ettirmesini isteyen kadınlar (23) buna gerekçe olarak kendilerinin Türkiye de yaşıyor olmalarını, çocuklarının Türk örf ve adetleriyle büyüdüklerini, gelecekte güven içinde kendi çevrelerinde yetişmelerini, geleceklerini ailece Türkiye üzerine kurduklarını, iklim ve çevre koşullarının da bu beklenti için yeterli bir neden olduğunu belirtmişlerdir.
Bunun yanında kadınların bir kısmı (11 kadın) çocuklarının hem Türkiye hem de kendi ülkelerinde geleceklerini kurabileceklerini bu tercihin ise, zaman, koşullar ve çocuklarının tercihi ile ortaya çıkacağı görüşünü ileri sürmüşlerdir.
Çocuklarının dil eğitimi 1. çocuklarının eğitim dillerinin (37 kadın) iki dilli olması gerektiğini belirtmektedirler. 2. Antalya da bir Rus okulu olmasına karşın, çocuklarını Türk okuluna gönderen anneler çocuklarının okulda Türkçe öğrendiklerini, 3. evde kendileri ile ana dillerinde konuştuklarını, ana dilinde kitaplar okuduklarını ve çocuklarının ana dil eğitimlerini evde kendilerinin üstlendiklerini ifade etmişlerdir. 4. Yalnızca bir kadın çalıştığı için, çocuğunu kayınvalidesinin büyüttüğünü ve çocuğun bu nedenle yalnızca Türkçe bildiğini ifade etmiş, 5. bir kadın ise çocuğunun sadece Rusça dilinde eğitim almasının doğru olacağını ifade etmiştir.
Antalya göçmenlerin yoğun olarak yerleşik bir yaşam sürdürdüğü kent olmasına karşın, hem ulusal hem de yerel yönetimler tarafından söz konusu grubu dikkate alan yasal düzenlemeler ve entegrasyon çalışmaları yetersiz, yok denecek kadar azdır.
ULUSÖTESİ AŞKLAR ULUSÖTESİ HAYATLAR- Belgesel, 20 dk. Araştırmada görüşülen kadınlardan 7 Sinin 3 ay boyunca günlük yaşamlarına kamera ile eşlik edildi AltınPortakal Film Festivalinde 2012-2013 yıllarında Özel gösterimleri Yapıldı. İstanbul Crossroad Uluslararası Kısa Film Festivali 2012, İlk 10 seçkisine girdi ve İstanbul da bir Hafta sinemalarda Gösterimi yapıldı.