TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ GİRİŞİMCİLİK KONUŞMASI



Benzer belgeler
ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA)

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2012

Üniversitelerin Tasarım, Ar-Ge ve İnovasyon Alanlarındaki Rolleri

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN ANTALYA SİAD KONUŞMASI

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doç. Dr. Turan EROL un

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan õn Antalya SİAD Konuşmasõ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Sayı: Haziran PARA POLĐTĐKASI KURULU TOPLANTI ÖZETĐ Toplantı Tarihi: 17 Haziran 2010

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN " 12. TEKNOLOJİ ÖDÜLLERİ ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

Sayı: Mayıs PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010

Marmara Üniversitesi Finans Sektöründe Yabancı Sermaye Sempozyumu

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI.

Makroekonomik Hedeflere Ulaşmada Rekabet Politikası ve Uygulamalarının Rolü

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1. Gün: Finlandiya Hükümetinin Strateji Araçları

T.C. Kalkınma Bakanlığı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

A.Kemal SARUHAN Selda ÖZCAN Ediz DELİHASANLAR

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

İSTANBUL EKONOMİK ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

Bölgesel Ekonomik Görünüm: AVRUPA Ekonomideki Düzelmenin Desteklenmesi Ekim Yönetici Özeti

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

Reel Sektör Risk Yönetimi

Reel Sektör Risk Yönetimi

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI ARALIK 2010

ANKARA KALKINMA AJANSI.

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Yatırım Ortamı Değerlendirme Raporu: Türkiye nin ikinci nesil reform gündeminin tasarımı

AB ne Üyelik Süreci ve. Önemi. Kerem Okumuş REC Türkiye

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN BÜYÜME SÜRECİNİN NERESİNDEYİZ BAŞLIKLI TOPLANTI KONUŞMASI. 27 Nisan 2006 Gaziantep

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI

Şirket Finansmanı ve Halka Açılmada Yeni Yol Haritası: Girişim Sermayesi ve Özel Sermaye Şirketleri Konferansı 21 Mart 2008-İstanbul

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

TÜSİAD YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE BİLGİ TOPLUMU, BİT VE İNOVASYON KOMİSYONU BAŞKANI ESİN GÜRAL ARGAT IN RAPOR TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

EKONOMİ POLİTİKALARI VE

ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Temmuz 2014

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

QNB FİNANS PORTFÖY BİRİNCİ SERBEST (DÖVİZ) FON'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

Sürdürülebilir Gelecek İçin Sürdürülebilir Enerji: Kısa ve Orta Vadeli Öneriler Rapordan Önemli Satır Başları

Başarılı Mesleki Beceri ve İstihdam Politikaları

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

Kaynak: St. Louis Fed

TÜRKİYE NİN 4 ANA SORUNU ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 11 Aralık 2015

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Yurt İçi Veri Takvimi

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI - KOSGEB KOBİ TEŞVİKLERİ PROJESİ. Mehmet Atilla Söğüt Başkan Danışmanı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 86

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Transkript:

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ GİRİŞİMCİLİK KONUŞMASI 14 Aralık 2004 Antalya

Sayın Rektör, değerli öğretim üyeleri, sayın konuklar, sevgili öğrenciler, değerli basın mensupları TÜSİAD adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sizlere hitap etme fırsatını bana verdiğiniz için, Akdeniz Üniversitesi nin değerli rektörü, sayın Prof. Dr. Mustafa Akaydın ın şahsında hepinize teşekkür ediyorum. 17 Aralık a üç gün kala, herkeste bir gerilim, bir bekleme hali var. Böyle zamanlarda insan sıcak gündemin dışındaki konulara odaklanmakta zorluk çekebiliyor. Oysa ne bu kadar gergin bir bekleyişin bir anlamı var, ne de Girişimcilik konusunu sıcak gündemin dışında bir konu olarak değerlendirmek mümkün. Açıklamama izin verin: Türkiye bu günküne benzer gerilimli ortamları çok yaşadı. Artık tecrübe kazanmış olmamız, konulara soğukkanlılıkla ve doğru açılardan yaklaşabilmemiz lazım. Hukuksal ve kurumsal belirleyiciliği olmayan, AB nin iç politik ihtiyaçlarından kaynaklanan söylem ve manevralarla, meselenin özüne ilişkin tavırları birbirinden ayırt edebiliyor olmamız lazım. Basına sızdırılan karar taslakları, aslında bir taktik mücadelesinin parçaları. Şunu biliyoruz ki son dakikaya kadar spekülasyonlar, taktik savaşları devam edecek. Ancak hükümet çizgisini belirlemiş durumda ve bu çizgiyi de kararlılıkla sürdürüyor. Biz de AB ile müzakerelerin başlatılmasının yolunun Komisyon un 6 Ekim 2004 tarihinde aldığı kararla açılmış olduğunu düşünüyoruz ve bu yolu kapatacak bir gelişmenin meydana gelmesini beklemiyoruz. Burada belirleyici faktör, Türkiye nin gelişmiş ülkeler arasında yer almasını sağlamak amacıyla başlattığımız değişim hamlesini sürdürebilmemizdir. Burada da girişimcilik çok önemli bir yer işgal ediyor. Bakın, neden: Türkiye ekonomisi, zorlu bir kriz ortamını geride bırakarak, önemsememiz gereken bir iyileşme çizgisi içine girdi. 2005 yılına çok az bir zaman kala, tüm olumsuz dış etkenlere rağmen, Türkiye ekonomisindeki olumlu gidişin sürmekte olduğunu söyleyebiliyoruz. Tüketimde ve yatırımda bir canlanma var. Ekonomik büyüme devam ediyor, kamu kesimi açığı ve yatırım-tasarruf açığı azalıyor. Enflasyon olumlu bir seyir izliyor, faiz oranları da bu seyri takip ediyor. Henüz yeterli olmasa da istihdamda dahi bir kıpırdanma görebiliyoruz.. Peki herhangi bir risk ya da sıkıntılı durum yok mu? Var. Birincisi, bu gelişmeler cari açıkların artmasına yol açıyor, bunun belirli bir limitin üzerine çıkması halinde, ekonomik gelişmemizi finanse etmek için borçlanmada bugün sahip olduğumuz kapasite yeterli olmayabilir. Bir finansman güçlüğüyle karşı karşıya kalabiliriz. İkincisi, ülkemizin zaten önemli bir sorunu olan işsizlik, krizle birlikte önemli bir artış gösterdi ve henüz ekonomi yeterince iş kapasitesi yaratabilme gücüne erişemedi.

Üçüncüsü, yabancı sermayenin de yerli sermayenin de yatırıma çekilebilmesi, dolayısıyla yeni iş alanları yaratılabilmesi için gerekli ortam oluşturulamadı. 2005 den itibaren meydana gelmesi ihtimali üzerinde durduğumuz finansman açıklarının sağlıklı biçimde kapanmasının tek yolu, doğrudan yatırım yapmak üzere, ülkeye önemli miktarlarda yabancı sermaye çekebilmek. İşsizliğin çözümünün de yatırımlar yoluyla yeni iş alanlarının yaratılması olduğunu biliyoruz. Yabancı sermayeye gerekli güven ortamını ve cazibeyi sağlayacak faktörler dünya koşullarında bir vergi sistemi, bürokratik engellerden arındırılmış bir yatırım ortamı, ekonomik istikrar, siyasi istikrar ve bunları güvence altına alan bir faktör olarak Avrupa Birliği ile tam üyelik yolunun açık olması. Aslında bir yumağın içinde dolaşıyoruz ve dönüp dolaşıp aynı noktalardan geçiyoruz. Girişimcilik, bu yumaktaki iplerden birisi. Bu ipi çekip biraz daha yakından bakarsak, şunu görüyoruz: Gelecek on yılda, Türkiye de, geçmişe kıyasla daha fazla kişinin işgücü piyasasına girmesi bekleniyor. Özellikle kadın nüfusumuzun daha geniş bir kesiminin işgücü piyasasına katılacağı, tarım sektöründen gelen işgücünün de artacağı hesaplanıyor. Sosyal güvenlik sisteminin artan açıklarını dengelemek için kaçınılmaz olarak erken emekliliğin sona erdirilmesinin de işgücü arzını artırıcı bir etken olacağı düşünülüyor. İşgücü piyasasındaki bu genişleme ancak yeni yatırımlarla emilebilir. Bu yatırımları kim yapacak? Bugün, kısa dönemli nisbi bir iyileşme gözlense de, kamu açıkları öyle boyutlara ulaşmış durumda ki., kamunun istihdam yaratması hemen hemen imkansız. Ya da daha doğru bir deyişle, istihdam açığını kamu sektörü eliyle kapamaya kalkarsak, bu bize altından kalkamayacağımız yeni yükler getirir. Bu tespitlerin pratik sonucu şudur: İşsizlik oranının aşağı çekilebilmesi için, yerli ve yabancı özel sektör tarafından yılda 700.000 in üzerinde net istihdam sağlanması gerekmektedir. Koşulları ne kadar iyileştirirsek iyileştirelim, bu rakama sadece yabancı sermaye yatırımlarıyla ulaşmamız mümkün değildir. Yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmaları, elbette, yurt içindeki girişimciyi yeni yatırımlara yöneltme amacını da taşımak zorundadır. Bir ülkede iş sahalarını yaratanlar girişimcilerdir. Bizim gibi işgücüne katılan nüfusu sürekli artan ülkelerde, her geçen gün daha fazla girişimciye ihtiyaç duyulmaktadır. Araştırmalar, girişimcilerin, ekonomik büyümeye olumlu katkıda bulunduğunu, girişimci sayılarını yüksek oranlarda artırabilen ülkelerin işsizlikte de daha büyük oranda düşüşler sağladığını göstermektedir. Yeni girişimler, piyasadaki rekabet baskısını artırarak, diğer firmaları, etkinliklerini iyileştirmeye ya da yeniliklere yönelmeye zorlar. Girişimciler piyasa ekonomisinin temel unsurudur ve elde ettikleri başarılar topluma zenginlik ve yeni iş olanakları, tüketicilere de tercih çeşitliliği sağlar. Girişimcilik ayrıca kişiye kendi potansiyelini ortaya koyma ve toplumdaki potansiyelleri değerlendirme olanağını verir. Girişimcilik, sadece Türkiye nin değil, bütün dünyanın yakından ilgilendiği bir konudur. Bunun en belirgin göstergesi Avrupa Birliği nin oluşturduğu Lizbon Stratejisi dir. Avrupa Birliği Lizbon Stratejisi nin ana

ekseni, rekabet gücünü artırmak için, araştırma geliştirme ve yenilikçiliği teşvik ederek ve insana yatırım yaparak bilgiye dayalı bir ekonomiye ve topluma geçişi hızlandırmaktır. Stratejinin önemle üzerinde durduğu alt başlıklardan biri yenilikçi işletmelerin, özellikle de küçük ve orta boy işletmelerin kurulması ve gelişmesi için elverişli bir ortam yaratılmasıdır. Lizbon Stratejisi nde işletmelerin rekabet gücünün ve dinamizminin; yatırımların, yeniliğin ve girişimciliğin önünü açan, düzenleyici bir ortamın varlığı ile doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekilmektedir. Şimdi bir an için burada duralım ve Avrupa için geçerli olan faktörlerin Türkiye ile ilişkisini gözden geçirelim. Yeni yatırımlara ihtiylacımız var mı? Var. Yeni girişimcilere ihtiyacımız var mı? Evet, var. Yatırımların, girişimciliğin, yeniliklerin önü açık mı? Hayır, değil. Nasıl değil? Her şeyden önce Türkiye deki vergi sistemi yatırımcı için, girişimci için caydırıcıdır. Ücretler üzerinde çok büyük bir vergi yükü bulunmaktadır. Genel olarak vergi oranları sanayinin rekabet gücünü olumsuz etkileyecek seviyededir. Yüksek vergi oranları ve istihdam üzerindeki vergi yükünün yüksekliği, kayıt dışı ekonomiyi özendirmektedir. Büyük boyutlara ulaşan kayıt dışı ekonomi, yarattığı haksız rekabetle özellikle yabancı yatırımcı için caydırıcı etkide bulunmaktadır. Girişimcinin en önemli ihtiyaçlarından biri olan finansman konusunda ciddi sorunlar mevcuttur. Kullanılabilir kaynakların büyük kısmını verdiği yüksek faizle kamu kesimi çekmektedir. Ekonomide istikrar kalıcı olarak sağlanmadan, vadeler uzayıp faizler iyice düşmeden, küçük ve orta boy işletmelerin kaynak sorununu çözmek zor olacaktır. Makroekonomik istikrar sağlanırken, - Kamu kesimi küçültülerek özellikle ekonomi üzerindeki yükün azaltılması, - Rekabeti ve yeni piyasaların gelişimini engelleyici düzenlemelerin kaldırılması, - Çalışma hayatını düzenleyen mevzuatın esneklik ilkesine göre reforma tabi tutulması, - Girişimciliğe hak ettiği önemin verilmesi ve girişimcilik ruhunun teşvik edilmesi, - Girişimcilerin aldıkları risk ve ödüllerin hükümet politikaları ile yeniden düzenlenmesi, - Risk sermayesi kurumunun geliştirilmesi, - Bilimsel gelişmelerin ekonomik faaliyete yansıyabilmesi için gerekli önlemlerin alınması girişimciliğin önünün açılması için atılabilecek başlıca adımlardır. Türk sanayinin girişimcilik gücünün artması AB üyeliğine hazırlanan Türkiye nin üyelik sonrasında AB ye uyumunun kolaylaşması açısından da büyük önem taşımaktadır. Ekonomik performans ölçütü olarak kişi başına düşen gelir düzeyi ve istihdam oranı esas alındığında, AB ölçülerine yaklaşabilmemiz için gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha yenilikçi ve üretken olmamız gerektiği açıktır.

Türkiye nin yapısal dönüşümünü tamamlaması ve orta vadeli yeni bir büyüme stratejisine girmesi, özel sektörün ekonomideki ağırlığının artırılması anlamına gelmektedir. Önümüzdeki dönemde yatırım ve üretim yapacak, istihdam yaratacak olan kesim, yerli ve yabancı özel sektör yatırımcılarıdır. Bunlar arasında, yaratıcı ve yenilikçi bir yaklaşımla, istihdam/teknoloji dengesini iyi kuran küçük ve orta boy işletmeler kritik bir öneme sahiptir. Bu tür işletmelerin ortaya çıkması, girişimciliğin geliştirilmesine ve yatırım ortamının iyileştirilmesine bağlıdır. Yukarıda sıraladığımız yatırımı caydırıcı etkenler ortadan kalkarsa gerek küçük ve orta boy, gerekse büyük boy yatırımlar için elverişli ve önümüzdeki üç yılda ortalama % 5 lik büyüme hedefinin yakalanması için gerekli bir ortam doğacaktır. Kuşkusuz, bütün bunları akıllı bir strateji çerçevesinde gerçekleştirmeliyiz. Türkiye, hızlı büyümesini, sanayide sektörel öncelikleri, tarımda mevcut dinamikleri ve değişim ihtiyaçlarını dikkate alarak; bölgesel gelişmede denge, gelir dağılımında adalet gibi faktörleri hesaba katarak yönlendirmelidir. Değerli Konuklar, Sanayiye dayalı bir refah toplumu ve buna uygun bir siyasal ve sosyal gelişme çizgisi yaratmak istiyorsak, çok yönlü düşünmek, başımızı kaldırıp ileriye bakarak, yapımıza ve hedeflerimize uygun bir gelişme stratejisi belirlemeliyiz. Girişimcilğin özendirilmesi bu stratejinin merkezinde yer alması gereken konulardan biridir. Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor, hepinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum.