BURGAZ ÖRENYERİ 2012 YILI ÇALIŞMALARI BİLİMSEL SONUÇ RAPORU

Benzer belgeler
BURGAZ KAZILARI 2008 YILI ÇALIŞMALARI

Burgaz Örenyeri 2011 Yılı Çalışmaları Bilimsel Sonuç Raporu

BURGAZ ÖRENYERİ 2013 YILI ÇALIŞMALARI BİLİMSEL SONUÇ RAPORU

Burgaz Örenyeri 2010 Yılı Çalışmaları Bilimsel Sonuç Raporu

BURGAZ KAZILARI 2007 YILI ÇALIŞMALARI

BURGAZ KAZILARI 2004 YILI ÇALIŞMALARI. Prof.Dr. Numan Tuna

Prof.Dr. Numan Tuna, Ar.Gör. Nadire Atıcı, Ar.Gör. İlham Sakarya

DASKYLEİON 2011 KAZI SEZONU ÇALIŞMALARI

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU yılı çalışmaları kapsamında aşağıda listelenen alanlarda kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir (Resim 1).

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

2011 YILI RESULOĞLU KAZISI

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

TEOS ARAŞTIRMALARI,1996

Bayraklı Höyüğü - Smyrna

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

Teos Çevre Düzenleme Projesi ve Uygulanması İle İlgili Çalışmalar:

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI

31. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI 2. CİLT

ALEXANDRIA TROAS ANTİK KENTİ 2013 YILI ÇALIŞMALARI Doç. Dr. Erhan Öztepe

ARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010)

YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ- İZMİR İN PREHİSTORİK YERLEŞİM ALANI

GÖKÇEADA-YENİBADEMLİ HÖYÜK KAZILARI 2011 YILI ÇALIŞMA RAPORU

URLA KLAZOMENAİ KAZISI, 2011 YILI ÇALIŞMALARI, SONUÇ RAPORU

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias

Urla / Klazomenai Kazıları

PANAZTEPE KAZISI. Armağan ERKANAL-ÖKTÜ

NOTION ARKEOLOJİK YÜZEY ARAŞTIRMASI, 2017

2013 YILI TRİPOLİS ANTİK KENTİ KAZI VE RESTORASYON ÇALIŞMALARI

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

HOŞAP KALESİ KAZISI

KANLITAŞ HÖYÜK (ESKİŞEHİR/İNÖNÜ) 2015 YILI KAZI ÇALIŞMALARI RAPOR

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları

KÜLLÜOBA 2008 YILI KAZI ÇALIŞMALARINA AİT RAPOR Prof. Dr. Turan EFE

ARKEOLOJİ ENSTİTÜSÜ

NOTION ARKEOLOJIK YÜZEY ARAŞTIRMASI, 2016

HİERAPOLİS KAZISI Hierapolis - Pamukkale Missione Archeologica Italiana

Küllüoba 2004 yılı Kazı Çalışmaları

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

HİERAPOLİS, ÇALIŞMALARIN RAPORU

31. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI 2. CİLT

ANTALYA KIYILARI ARKEOLOJİK SUALTI ARAŞTIRMALARI 2013

CAM ESKİÇAĞ DA CEREN BAYKAN DANİŞ BAYKAN TÜRK ESKİÇAĞ BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAYINLARI

Alaca Höyük Kazısı Kapanış Raporu

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

ANTİK DÖNEM İN EN ESKİ BİLİCİLİK MERKEZİ KLAROS

AIZANOI KAZISI 2013 T.C. ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU - AİZANOİ KUZEY NEKROPOL KAZISI VE BULUNTULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ PROJESİ

TEOS ARKEOLOJĠ KAZISI 2010 YILI KAZI RAPORU (ĠLK SEZON) Kazı ve Bilimsel AraĢtırmaların Dünü, Bugünü ve Beklentileri

MERSİN - SİLİFKE KALESİ KAZISI 2015 YILI KAZI RAPORU

The Byzantine-Era Daily Use Pottery Found in the Thermal Spring in Allianoi

2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI

TAYİNAT PROJESİ 2011 KAZI SEZONU RAPORU. [Yayın için değildir]

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

2419 ADA 45 PARSEL MİMARİ PROJE RAPORLARI

2011 YILI GÜLPINAR KAZILARI (32.YIL)

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

2003 YILI BİLGE KAGAN ANIT MEZAR KAZISI

TOPOĞRAFİK HARİTALAR VE KESİTLER

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

BURGAZ 2009 Yılı Çalışmaları

Yrd.Doç.Dr. MURAT ÇEKİLMEZ

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

Muhteşem Pullu

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

Rektörlüğüne. Sayın Rektörüm,

DÜNYA NIN EN BÜYÜK SUALTI HAZİNESİ..!

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNDE LİSANS SONRASI AKADEMİK EĞİTİM: SAYILARLA TÜRKİYE DEKİ MEVCUT DURUM

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

T.C KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NE

Zeugma Arkeoloji Projesi Yılı Zeugma Arkeoloji Çalışmaları

KANLITAŞ HÖYÜK (ESKİŞEHİR/İNÖNÜ) 2014 YILI KAZI ÇALIŞMALARI RAPOR

GÜZ YARIYILI ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ 1. ÖĞRETİM HAFTALIK DERS PROGRAMI PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA ARK131

BURSA İLİ, İNEGÖL İLÇESİ, YENİCEKÖY MAHALLESİ 4290 NUMARALI PARSEL VE 546 ADA 5,6,7 VE 8

Bugün hava nasıl olacak? 16 Şubat 2017

ÇATALHÖYÜK 2012 KAZI RAPORU ÇATALHÖYÜK ARAŞTIRMA PROJESİ

Konu: 2015 Yılı Erzurum-Erzincan İl ve İlçeleri Yüzey Araştırması Sonuç Raporu TÜRK TARİH KURUMU BAŞKANLIĞINA

AĞILKAYA (PAĞAÇ) HÖYÜĞÜ

1. GİRİŞ 1.1 AMAÇ. Şekil 1. Çalışma sahası yer bulduru haritası 1.2 KAPSAM

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

Prof.Dr. ASLI SARAÇOĞLU

Atatürk Üniveristesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi Journal of the Fine Arts Institute (GSED), Sayı/Number 34, ERZURUM 2015,

ARAŞTIRMA RAPORU. (Kod No: 2012.XXX) Uzman Cengiz Tan Tel: e-posta:

Aspendos Antik Kenti Sponsorluk Dosyası

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ ERYTHRAİ KAZISI BAŞKANLIĞI

KÜLLÜOBA 2006 YILI KAZI ÇALIŞMALARINA AİT RAPOR. Prof. Dr. Turan EFE

ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ. 1- Genel Bilgi ve Kısa Tarihçe

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE

KANLITAŞ HÖYÜK (ESKİŞEHİR/İNÖNÜ) 2017 YILI KAZI ÇALIŞMALARI RAPOR PROJE NO:BK012601

SMINTHEION/GÜLPINAR 2017 YILI KAZI VE ONARIM ÇALIŞMALARI (38.YIL)

Söyleşi DERNEĞİMİZ GENEL SEKRETERİ SONER ATEŞOĞULLARI DOMUZTEPE KAZI BAŞKANI PROF. DR. ELİZABETH CARTER İLE SÖYLEŞTİ

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ (Bağlantı Yolları Dahil)

Transkript:

BURGAZ ÖRENYERİ 2012 YILI ÇALIŞMALARI BİLİMSEL SONUÇ RAPORU 1993 yılından beri yürütülmekte olan Muğla İli, Datça İlçesi, Burgaz örenyerindeki 2012 yılı arkeolojik kazı çalışmaları Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü nün izni ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Tarihsel Çevre Değerlerini Araştırma Merkezi (TAÇDAM) ve T.C. Kültür Bakanlığı adına Prof.Dr. Numan Tuna başkanlığında gerçekleştirilmiştir. 2012 yılı çalışmaları için gerekli mali destek Kültür ve Turizm Bakanlığı, DÖSİMM bütçesinden ayrılan ödenek ile sağlanmıştır. Ayrıca Orta Doğu Teknik Üniversitesi TAÇDAM ve BAP Projeleri kapsamında Burgaz 2012 yılı çalışmaları desteklenmiştir. 2012 yılı çalışmalarında Prof.Dr. Numan Tuna başkanlığında bilim heyetine T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcisi olarak Eskişehir Koruma Kurulu ndan arkeolog Onur Yıldırım, Mersin Üniversitesi nden Dr. Elif Koparal ODTÜ TAÇDAM dan Araş.Gör. Nadire Atıcı, Araş.Gör. İlham Sakarya, Elif Yıldız (arkeolog), Sibel Öztürk (arkeolog), Tarık Satar (konservatör), ODTÜ Yerleşim Arkeolojisi Bölümü nden Araş.Gör. Volkan Demirciler, ODTÜ, Hacettepe, Ankara, Ege, Kocaeli, Muğla ve Süleyman Demirel üniversitelerinden arkeoloji, Mimarlık ve Şehir Bölge Planlama öğrencileri Ömer İbrahim İnel, Ezgi Sevimli, Evin Algül, Eylül Songül Taşkesen, Süleyman Özcan, Deniz Utku Karataş, Okan Özalp, Gökçe Kuzey, Elif Kaymaz, Damla Göre, Şelale Balambar ve Ceren Çelik katılmışlardır. Kazı, konservasyon ve belgeleme çalışmaları değişen sürelerde ortalama 30 işçi ile yürütülmüştür. 2012 yılı çalışmaları kısmen sualtında bulunan Klasik ve Hellenistik liman yapılarında da sürdürülmüştür. Sualtındaki çalışmalar Brock Üniversitesi nden Dr. Elizabeth S. Greene başkanlığındaki ekip tarafından yürütülmüştür. Sualtı arkeolojisi ekibinde Dr. Justin Leidwanger, uzman Tarah Csaszar, Troy Nowak ve Christian Wilson ile arkeoloji öğrencileri olarak Irene Soto, Anja Krieger, Molly McMeekin, Lana Radloff ve Samantha Rohrig yer almışlardır. Önceki yıllarda NE ve SE sektörlerinde yürütülen kazı çalışmaları sonucunda konut alanlarının büyük bir kısmının ortaya çıkarıldığı Burgaz yerleşiminin kamu alanlarının saptanması amacıyla 2012 yılı çalışmaları B11 tarlası olarak adlandırılan alanda yürütülmüştür (Şekil 1). 2005 yılı çalışmalarında Akropol olarak değerlendirilen yükseltinin 1

kuzeyindeki çalışmalarda ortaya çıkarılan konglomera bloklardan inşa edilmiş olan yapı ile günümüzde de tarla sınırı olarak kullanılmış olan ve Arkaik dönem sur duvarı olarak değerlendirilen duvar (D599) arasında kalan üç sektörde yürütülen çalışmalarda yaklaşık 575 m2 lik bir alanda çalışmalar yürütülmüştür (Şekil 2). Kamusal yapıların saptanması ve D599 duvarının ilk kullanım evresinin anlaşılmasına yönelik olarak üç ayrı sektörde yer alan NE.19.4.C, NE.19.4.D, NE.19.5.A, NE.19.5.D, NE.18.4.C, NE.18.4.D, NE.18.5.A, NE.18.5.B, NE.18.5.C, NE.18.5.D, NE.18.3.A, NE.18.3.B, NE.18.3.C, NE.18.3.D, NE 17.3.B, NE.17.3.C, NE.17.3.D, NE.17.2.C, NE.19.1.D, NE.18.1.C, NE.18.1.D, NE.18.2.B ve NE. 17.1.C açmalarında kazı çalışmaları yürütülmüştür. BİRİNCİ SEKTÖR: BZ.12.NE.19.5.A Açması: D599 sur duvarı kenarındaki yapılanmayı anlamak amacıyla çalışmalar yürütülmüş; kaldırılan tarım toprağı altından açmanın güneybatısında kuzeydoğugüneybatı doğrultulu uzanan Roma dönemine ait D600 duvarı ile yine bu duvarla çağdaş olup bu duvarı dik kesen D601 duvarı ortaya çıkarılmıştır. Bu iki duvar arasında kalan alanda yürütülen çalışmalarda derin bir Roma dönemi dolgusu kazılmış ve bu dolgu altından çakıllıseramikli-kumlu yer yer horasanlı Hellenistik bir düzlemin kuzeye eğimli olarak açmanın tamamına yayıldığı gözlenmiştir. Açmanın güneyinde kısmen korunan düzlem açmanın kuzeyinde kaldırılmış ve düzlemin yoğun taşlı ve kaba kaplı dolgusu kaldırılmıştır. Çalışmalar sonucunda D600 ve D601 Roma dönemi duvarları dışında herhangi bir mimari unsur gözlenmezken, açmanın tamamına yayılan güneyden kuzeye eğimli düzlemin Hellenistik dönem de olasılıkla İ.Ö. 3. yy son çeyreğinde kullanılmış olduğu anlaşılmıştır. BZ.12.NE.19.5.D Açması: D599 sur duvarı kenarındaki yapılanmayı ve duvarın ilk yapı evresini anlamaya yönelik olarak bu açmada çalışmalar yürütülmüştür. Bu açmada da kaldırılan tarım toprağı altından 19.5.A açmasında ortaya çıkarılan D600 Roma dönemi duvarının devamı ortaya çıkarılmış, duvarın açmanın ortasına kadar kesintisiz devam edip daha sonra yaklaşık 1.35m lik bir kesintiden sonra D599 sur duvarına dayandığı görülmüştür. Duvarın batı tarafında ele geçen geç Roma dönemi çatı kiremitleri bu alanın kapalı bir mekan olduğuna işaret etmekte olup, 1.35 m lik boşluğun bu kapalı mekana girişi sağlayan bir kapı aralığı olduğunu düşündürmektedir. D600 duvarının D599 sur duvarına yaslanmış olması sur duvarının geç Roma döneminde de bir yapının dış duvarı olarak kullanılmış olduğunu göstermektedir. D600 duvarı batısındaki çalışmalarda homojen Roma dönemi buluntuları 2

yanısıra güneybatı köşede yanık toprak ve yoğun metal buluntu saptanmıştır. D600 duvarı doğusunda sürdürülen çalışmalarda 19.5.A açmasında gözlenen Hellenistik dönem düzleminin D599 duvarına yaslanır şekilde devamı ortaya çıkarılmış, düzlemin güneyden kuzeye doğru eğimli olduğu bu alanda oldukça açık bir şekilde saptanmıştır. Ortaya çıkarılan düzlemin ve D599 duvarının kullanım evrelerini anlamak amacıyla düzlem kaldırılmaya başlanmış, düzlem dolgusunda yoğun taş, kaba seramik parçaları ve deniz kabukları kullanıldığı gözlenmiştir. Düzlem blokajındaki Hellenistik dönem seramikler düzlemin İ.Ö. 3 yy da kullanıldığına işaret etmektedir. D599 sur duvarının oturduğu dolguları görmek amacıyla devam eden çalışmalarda düzlem blokajı altından gelen killi yer yer deniz kabuklu dolgu kaldırılmıştır; D599 sur duvarı kenarında dolgu içinde yumru taşların kullanıldığı gözlenmiştir. Bu dolgu içinde ele geçen İ.Ö. 5.yy 3. çeyreğine ait seramik parçaları duvarın ilk inşa evresine ait önemli veriler sağlamıştır. Bu alada sürdürülen çalışmalarda D599 duvarına yaslanan yine İ.Ö. 5.yy 3. çeyreği buluntularının gözlendiği kumlu çakıllı taşlı dolgu kaldırılmış ve 0 (sıfır) kotunda suya ulaşılmıştır. Su içinde yürütülen çalışmalar sonucunda çalışmalarda D599 duvarı dibine yerleştirilmiş büyük taşlar ortaya çıkarılmış ve duvar taşlarının -0.08m kotunda bu taşlar üzerine oturduğu gözlenmiştir. Yürütülen çalışmalar sonucunda D599 sur duvarının İ.Ö. 5.yy dolgusunun içine oturduğu ve duvarın korunan yüksekliğinin 2.85 m ve kalınlığının ise 1.70 m olduğu anlaşılmıştır (Resim 1). BZ.12.NE.18.5.B Açması: 18.5.B açmasında yürütülen çalışmalarda açmanın güneydoğu köşesinden başlayarak güneybatısına uzanan D601 duvarının devamı ile bu duvar ile köşe yapan D600 duvarının devamı açığa çıkarılmıştır. Bu duvarların sınırladığı alanda geç Roma dönemi, dolgusunda küçük yuvarlak taşların kullanılmış olduğu anlaşılan özellikle açmanın kuzeyinde tahrip olmuş kireçli bir düzlem açığa çıkarılmış (Resim 2), ve açmadaki çalışmalar sonlandırılmıştır. BZ.12.NE.18.5.C Açması: 1.8.5.C açmasında yürütülen çalışmalarda tarım toprağının hemen altından açmanın güneybatısından kuzeyine uzanan ve 18.5.B açmasındaki D601 duvarı ile köşe yapan geç Roma dönemine ait D605 duvarı ortaya çıkarılmış, bu duvarın yine 18.5.B açmasında ortaya çıkarılan kireçli düzlemi batıdan sınırladığı anlaşılmıştır D605 duvarı doğusunda devam eden çalışmalarda açmanın güneyinde kireçli düzlemle ilişkili olduğu düşünülen yaklaşık 1m çapında bir kuyuya ait çember taşları ortaya çıkarılmıştır. Bu alanda 3

derin Roma dönemi dolgusu kazılmış ve 19.5.A açmasında olduğu gibi D600 duvarı batısında kalan alanda yoğun karbon gözlenmiştir ve Roma dönemi dolgusu altından yine Hellenistik dönem düzlemine ulaşılmıştır. BZ.12.NE.18.5.D Açması: 18.5.C açmasında ortaya çıkarılan D605 duvarı batısındaki yapılanmayı görmek amacıyla 18.5.D açmasındaki çalışmalar yürütülmüştür. Üst kotlardan itibaren devam eden Roma dönemi dolgusu altından Hellenistik dönem seramiklerinin gözlendiği dolgu kazılmış, açmanın ortalarında kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu uzanan bir duvara (D607) ait taşlar ortaya çıkarılmıştır. Yaklaşık 66cm genişliğinde olan duvarın kuzeyinde ve güneyinde daha önce diğer açmalarda da gözlenen çakıllı-kumlu-taşçıklı Hellenistik dönem düzlemi gözlenmiş, duvar taşlarının kısmen düzlem altında kaldığı anlaşılmıştır. Duvarın güneyindeki çalışmalarda D607 duvarına dik olarak açmanın güneyine uzanan bir taş sırası gözlenirken (D608) D607 duvarına ait düzlem altında kalmış bazı taşları ortaya çıkarılmıştır. Olasılıkla Hellenistik düzlemden daha erken bir evreye ait olan bu duvar geç Hellenistik dönemde düzlem blokajına dahil edilmiş olmalıdır. Açmanın kuzeydoğusundaki çalışmalarda ise Hellenistik dönem düzlemine ulaşılmıştır. D607 ve D608 duvarları olarak tanımlanan taş sıralarının oturdukları dolguları anlamak amacıyla duvarların köşe yaptığı alanda yürütülen sondaj ilk olarak Hellenistik düzlemin çakıllı-kumlu- seramikli dolgusu kazılmıştır. D608 duvarının bu dolgu içine oturduğu dolayısıyla İ.Ö. 3. yy da kullanılmış olduğu anlaşılmıştır. Alt kotlarda D607 duvarına ait alt kotlardaki taşlar açığa çıkarılmış ve -0.01m kotunda taban suyuna ulaşılmış D607 duvarının İ.Ö.5 yy sonlarına ait kumlu çakıllı dolgu içine oturduğu saptanmıştır (Resim 3). Böylece İ.Ö. 5. yy sonlarında inşa edilmiş olan D607 duvarının Hellenistik dönemde iptal edilip düzlem blokajına dahil edilmiş olduğu anlaşılmıştır. BZ.12.NE.18.5.A Açması: 18.5.A açmasında yürütülen çalışmalarda yüzey toprağının hemen altından açmanın doğusunda 18.5.B açmasından devam eden D601 ile 18.5.C açmasından devam eden D605 duvarlarının birleşerek köşe yaptığı bölüm ortaya çıkarılmıştır. Kaldırılan derin Roma dönemi dolguları altından Hellenistik dönem buluntuları içeren bir dolgu gözlenmiştir. Kaldırılan bu dolgu altından yine Hellenistik dönem düzlemine ulaşılmış, ayrıca açmanın kuzeyinden güneybatısına uzanan 25 cm genişliğinde iki kenarı taş sıraları ile sınırlanan bir kanal ortaya çıkarılmıştır. Kanalın 18.5.D açmasında ortaya çıkarılan ve D608 olarak numaralandırılan taş sırasına kadar uzandığı saptanmıştır. 4

Genel olarak bu açma ve çevresinde ele geçen demirci cüruflarının yoğunluğu göz önüne alındığında 18.5.D açmasında gözlenen D607 ve D608 duvarlarının sınırladığı mekanın olası bir metal atölyesine ait olduğu; kanalın ise atık su akaçlama amaçlı olarak kullanıldığı düşünülmektedir. BZ.12.NE.19.4.C Açması: 19.4.C açmasında yürütülen çalışmalarda yüzeyden başlayarak yaklaşık 90 cm devam eden Roma dönemi dolgusu kazılmıştır. Kaldırılan bu dolgu altından Hellenistik dönem buluntuları içeren dolgular gözlenmiş ve bu dolgular altından açmanın tamamına yayılan yer yer tahrip olmuş çakıllı kumlu sıkıştırılmış Hellenistik dönem düzlem açığa çıkarılmıştır. Ele geçen seramiklerden açma genelinde gözlemlenen düzlemin İ.Ö.3. yy son çeyreğinde kullanım görmüş olduğu anlaşılmıştır. BZ.12.NE.19.4.D Açması: 19.4.D açmasındaki çalışmalarda da yine yaklaşık 90 cm kalınlığındaki Roma Dönemi dolgusu kazılmıştır. Bu dolgu 19.5.A açmasında açığa çıkarılmış olan D601 duvarına ait düzensiz taşların devamı açmanın kuzeybatısında gözlenmiştir. Kaldırılan derin Roma dönemi dolgusu altından yine açmanın tamamına yayılan Hellenistik dönem düzlemine ulaşılmıştır. Düzlemin kullanım evrelerinin anlaşılması amacıyla açmanın batısında derinleşilmiş; düzlemin yoğun seramikli, sert bir nitelikte olduğu gözlemlenmiş ve düzlem altından çakıllı-kumlu bir dolgunun geldiği anlaşılmıştır. BZ.12.NE.18.4.C Açması: +1.86m kotundan itibaren yürütülen çalışmalarda yüzeyden itibaren devam eden Roma Hellenistik dönemlerine ait karışık dolguların kaldırılmasından sonra açmanın kuzeybatı köşesinden güneydoğuya doğru uzanan bir taş sırası gözlenmiştir; taşların sert, taşçıklı Hellenistik dönem düzlem dolgusu içerisinde akaçlamayı sağlamak amacıyla kullanılmış bir kanala ait olabileceği anlaşılmıştır (Resim 4). BZ.12.NE.18.4.D Açması: Diğer açmalardaki çalışmalarda olduğu gibi, bu açmadaki çalışmalarda da derin Roma dönemi dolgusu kazılmış ve bu dolgu altından açmanın tamamına yayılmış olan Hellenistik dönem düzlemine ulaşılmıştır. Birinci Sektör Genel Değerlendirme: NE.19.4.C, NE.19.4.D, NE.19.5.A, NE.19.5.D, NE.18.4.C, NE.18.4.D, NE.18.5.A, NE.18.5.B, NE.18.5.C ve NE.18.5.D açmalarında D599 sur duvarının yapı evreleri ve 5

çevresindeki yapılanmaları anlamak amacıyla yürütülen çalışmalar sonucunda, duvarın İ.Ö. 5. yy 3. çeyreğinde inşa edildiği anlaşılmış ve duvarın 1.70m kalınlığında, korunan yüksekliğiyle 2.85m olduğu saptanmıştır. Çalışılan bütün açmalarda saptanan ve D599 duvarına kadar yaslanan Hellenistik dönem düzleminin olası Klasik dönem tabakalanmasını tahrip etmiş olması nedeniyle duvarın Klasik dönem kullanım evreleri saptanamamıştır. Duvarın olasılıkla Hellenistik dönemde işlikler için meydan olarak kullanılan sözkonusu alanı sınırladığı düşünülmektedir. Geç Roma dönemine ait D600 duvarının D599 duvarına yaslanmış olması duvarın Roma dönemi yapılanma sürecinde 18.5.B ve 18.5.C açmalarında ortaya çıkarılan kireçli düzlem ve kuyu ile ilişkili işliğin dış duvarı olarak kullanılmış olduğunu göstermektedir. İKİNCİ SEKTÖR 2005 yılı çalışmalarında ortaya çıkarılan konglomera bloklardan inşa edilmiş olan yapının devamını anlamaya yönelik olarak NE.19.1.D, NE.18.1.C, NE.18.1.D, NE.18.2.B ve NE. 17.1.C açmalarında çalışmalar yürütülmüştür. BZ.12.NE.18.1.C Açması: 18.1.C açmasında yürütülen çalışmalarda ilk iki seviyede Hellenistik Roma dönemi karışık dolgu kazılmıştır. Kaldırılan bu karışık dolgular altından açmanın güneydoğu köşesinde Hellenistik dönem tabakası ile ilişkili olarak bir duvar (D612) ortaya çıkarılmıştır. Duvarın kuzeyinde, açmanın doğusunda yoğun kemik parçalarının ele geçtiği bir dolguda düzgün bir şekilde işlenmiş, ve olasılıkla bir heykel kaidesi olarak kullanılmış olan bir taş blok ortaya çıkarılmıştır (Resim 5). D612 duvarı kenarında yapılan çalışmalarda yoğun kaba kaplı - taşlı bir dolgu kazılmış ve duvarın İ.Ö.4. yy son çeyreğine ait bu dolgu içinde oturduğu saptanmıştır. BZ.12.NE.19.1.D Açması: 18.1.C açmasında ortaya çıkarılan Geç Klasik-Erken Hellenistik dönem yapılanmasının devamını anlamaya yönelik olarak 19.1.D açmasında yürütülen çalışmalarda açmanın güneyinde 18.1.C açmasından devam eden D612 duvarı ve bu duvarı dik kesen kuzeybatı güneydoğu doğrultulu D613 duvarı ile yine bu duvarı dik kesen bir başka duvar (D614 ) ortaya çıkarılmıştır. Açmanın kuzeydoğusundaki çalışmalarda ise D613 duvarını dik olarak kesen bir başka duvar (D615) saptanmıştır (Resim 6). D613 - D614 - D615 duvarları ile tanımlanan mekanda yürütülen çalışmalarda kısmen tahrip olan horasanlı bir taban gözlenmiştir; ele geçen buluntulara göre tabanın İ.Ö. erken 3. yy ait olduğu anlaşılmıştır. Açmanın batısında D612 ve D613 duvarları arasında kalan alanda yürütülen 6

çalışmalarda ise yoğun kaba kap parçalarından oluşan bir dolgu kazılmıştır; D612 duvarının İ.Ö. geç 4.yy a ait bu dolgu içine oturduğu gözlenmiştir. Açmanın kuzeyinde D613 ve D615 duvarları arasında kalan alanda yürütülen çalışmalarda da aynı özellikteki kaba kap parçalı dolgu saptanmış ve her iki duvarın da D612 gibi İ.Ö.4 yy son çeyreğine ait bu dolgu içine oturduğu anlaşılmıştır. BZ.12.NE.17.1.C Açması: 17.1.C açmasında yürütülen çalışmalarda kaldırılan yüzey toprağı altından açmanın doğusunda Roma dönemine ait bir kuyu ile ilişkili taşlar açığa çıkarılmıştır. 2005 yılı çalışmalarında BZ.05.SE.17.1.A ve BZ.05.NE.17.1.B açmalarında açığa çıkarılmış olan D291 duvarına ait taşların açmanın güneydoğu köşesinden geçerek 18.1.D açmasında devam ettiği anlaşılmıştır. Bu duvarın kuzeyinde yürütülen çalışmalarda duvara yaslanmış yoğun seramikli bir tesviye dolgusu tespit edilmiş, ve duvarın İ.Ö. 4. yy son çeyreğine ait olduğu saptanmıştır. Açmanın kuzeyindeki çalışmalarda Hellenistik döneme ait taşçıklı sıkıştırılmış, sert bir düzlem gözlenmiştir. BZ.12.NE.18.1.D Açması: 18.1.D açmasındaki çalışmalarda üst seviyelerde kaldırılan Roma Hellenistik dönem karışık dolguları altından açmanın güneybatısından doğusuna uzanan D291 duvarının devamı açığa çıkarılmıştır. Bu duvarın güney yüzünde 55 cm çıkıntı yapan bir paye (D623) bulunmaktadır. Açmanın güneybatısında ise D291 duvarına dik gelen kuzeybatı güneydoğu doğrultulu D624 duvarı gözlenmiştir. Açmanın kuzeydoğu köşesinde ise D291 duvarına paralel uzanan fakat büyük ölçüde tahrip olmuş olan bir başka duvar saptanmış (D625) ve duvarın kısmen Hellenistik dönem düzlemi ile örtüldüğü anlaşılmıştır (Resim 7). D291 ve D624 duvarlarının köşe yaptığı alanda yürütülen çalışmalarda yaklaşık 1.15 m derinliğe sahip, yoğun bir amphora depoziti saptanmıştır (Resim 8). İ.Ö. 4 yy amphoralarının ele geçtiği depozit içinden az sayıda ince üretim kap parçaları da görülmüştür; D291 ve D624 duvarlarının ilk yapı evresinin İ.Ö. 4. yy son çeyreğine ait olduğu anlaşılmıştır. BZ.12.NE.18.2.B Açması: 18.2.B açmasında yürütülen çalışmalarda ilk olarak Hellenistik dönem dolgular kazılmıştır; burada açmanın tamamına yayılır şekilde yer yer tahrip olmuş Hellenistik dönem düzlemi saptanmıştır. Açmanın güneybatısında derinleşildiğinde bu düzlem altından bir duvara ait taşlar (D609) ortaya çıkarılmıştır; duvarın olasılıkla Klasik döneme ait olduğu, ancak Hellenistik dönemde düzlemle örtülerek iptal edildiği anlaşılmıştır. Açmanın güneyi boyunca D609 duvarına yaslanan alanda yürütülen çalışmalarda İ.Ö. 4.yy ortası seramiklerinin gözlendiği bir dolgu kazılmış, D609 duvarının ise bu dolgu içine 7

oturduğu görülmüştür. Bu alanda görülen yan yana dik bir şekilde yerleştirilmiş ve üstten tıraşlanmış izlenimi veren amphora dipleri bu alanda Hellenistik dönemde bir tahribat olduğunu göstermektedir. Erken evrelere ait tabakalanmayı anlamaya yönelik olarak aynı alanda yürütülen sondaj çalışmalarında ilk aşamada İ.Ö.4.yy başına ait bir dolgu kazılmıştır. Bu dolgu altından ise kumlu bir dolgu gözlenmiş, ve bu dolgudan İ.Ö. 5 yy 3. çeyreğine ait buluntular ele geçmiştir. Bu kumlu dolgu altından gelen çakıllı-kumlu dolguda ise İ.Ö.geç 6 erken 5. yy a ait seramikler saptanmıştır. Bu alanda yürütülen çalışmalarda +0.14m kotunda taban suyuna ulaşılmıştır; su altında yürütülen çalışmalarda daha erken evreye ait tabakalanma gözlenmemiş ve çalışmalar -0.64 kotunda sonlandırılmıştır (Resim 9). Bu açmada yürütülen çalışmalar sonucunda, bu alandaki tabakalanma ile ilgili önemli veriler elde edilmiştir. Ele geçen buluntulara göre, en erken tabaka İ.Ö. Geç 6.- Erken 5. yy a ait olup çalışmaların kısıtlı bir alanda yürütülmüş olması nedeniyle, bu dönem ile ilişkili mimari yapılanma saptanamamıştır. Bu alanda saptanan 2. evre ise İ.Ö. 5.yy 3. çeyreğine aittir. İ.Ö 4.yy başına ait buluntuların ele geçtiği dolgular ise 3. bir evreye işaret etmektedir. 4. Evre olarak tanımlayabileceğimiz evre, D609 duvarı ile ilişkili olup İ.Ö. 4.yy ortasına tarihlenmektedir. Bu alandaki son evre, Hellenistik dönem başında D609 duvarının tahrip edilip Hellenistik dönem düzlem blokajına dahil edildiği dönem için tanımlanmaktadır. 18.1.C, 18.1.D, 17.1.C, 18.2.B ve 19.1.D açmalarında yürütülen çalışmalar sonucunda, ortaya çıkarılan duvarlarla ilişkili dolgulardan ele geçen bulgulara göre; 2005 yılı çalışmalarında 17.1.B açmasında görülen ve İ.Ö. 4.yy son çeyreğine ait olan D291 duvarı kuzeyinde kalan alanda İ.Ö. 4.yy 3. çeyreğinde bir tesviye çalışması yapıldığı söylenebilir. Bu alandaki yapılanmanın kuzeyinde de -yine sur duvarı kenarında birçok açmada gözlendiği gibi- Hellenistik dönem düzlemleri saptanmıştır. Bu alanda belirlenen mekanların işlevleri hususunda henüz kesin bir değerlendirme yapılamamıştır, ancak bu yapıların Geç Klasik- Erken Hellenistik dönem de kullanım görmüş olasılıkla depolama alanları olabileceği düşünülmektedir. ÜÇÜNCÜ SEKTÖR 2005 yılı çalışmalarında ortaya çıkarılan konglomera bloklardan inşa edilmiş olan yapı ile D599 sur duvarı arasında kalan alandaki arkeolojik yapılanmayı anlamak amacıyla 18.3.A, 18.3.B, 18.3.C, 18.3.D, 17.3.B, 17.3.C, 17.3.D ve 17.2.C açmalarında çalışılmıştır. 8

BZ.12.NE.18.3.A Açması: 18.3.A açmasında yürütülen çalışmalarda ilk seviyelerden itibaren mimari öğe barındırmayan Hellenistik döneme ait oldukça derin dolgular kazılmıştır. Kaldırılan bu dolgular altından açmanın kuzeybatısında 50 cm genişliğinde D602 duvarı ile bu duvarla köşe yapıp kuzey-güney doğrultulu uzanan D603 duvarı ortaya çıkarılmıştır. İki duvarın devamları tahrip olmuş durumda olup, duvarların Erken Hellenistik dönemde kullanım gördükleri saptanmıştır. Duvarların doğusunda kalan alanda yürütülen çalışmalarda açmanın geneline yayılır şekilde Hellenistik döneme ait bir düzlem gözlenmiştir; kısmen kaldırılan düzlem altında açmanın güneybatısında kuzey-güney D604 duvarı, ve bu duvar ile köşe yapan doğu-batı doğrultulu kısmen tahrip olmuş olan D606 duvarı açığa çıkarılmıştır. Erken evreye ait bu duvarların Hellenistik dönemde tahrip edilmiş ve düzlem tarafından örtülerek iptal edildiği anlaşılmıştır (Resim 10). D603 duvarı ile D604 duvarları arasındaki alanda yürütülen çalışmalarda yoğun Hellenistik dönem tahribi gözlenmiş ve duvarların erken kullanım evreleri saptanamamıştır. BZ.12.NE.18.3.B Açması: 18.3.A açmasındaki çalışmalarla paralel olarak yürütülen çalışmalarda yine yüzeyden itibaren mimari öğe içermeyen derin Hellenistik dönem dolgusu kazılmıştır. Kaldırılan bu dolgu altından açmanın güneybatı köşesinde doğu-batı genişliği 1 m olan oldukça düz bir taş ortaya çıkarılmış ve bu düzgün blok taşın açmanın tamamına yayılan Hellenistik dönem düzlemi içine oturduğu anlaşılmıştır. BZ.12.NE.18.3.C Açması: 18.3.C açmasındaki çalışmalarda da kaldırılan Hellenistik dönem dolguları altından açmanın geneline yayılır şekilde, 18.3.B açmasında kuzeybatıda ortaya çıkarılan çakıllı-taşlı düzlemin devamı ortaya çıkarılmıştır; düzlemin kuzeybatıda Roma Döneminde tahrip edildiği saptanmıştır. Açmanın güneydoğusunda kısmen kaldırılan düzlem altından herhangi bir mimari unsura rastlanmamıştır. BZ.12.NE.18.3.D Açması: 18.3.D açmasında yürütülen çalışmalarda ilk olarak açmanın batısında doğu-batı doğrultulu, güneyi işlenmiş T biçimli oldukça düzgün kesimli bir taş blok ortaya çıkarılmıştır. Olasılıkla devşirme bir blok olan bu taşın alt kotlardaki olası yapılanmasını görmek amacıyla devam eden çalışmalarda yaklaşık 75 cm genişliğinde 4 adet taş blok saptanmıştır (Resim 11). Bu taş sırasının kuzeyindeki çalışmalarda taş sırasına yaslanan çakıllı-taşlı-seramikli düzlem gözlenmiştir. Oldukça büyük ve düzgün işlenmiş blok taşlar konut yapısından ziyade, olasılıkla bu alanda yer alan kamusal bir yapının kuzey sınırını belirleyen duvarına ait euthyteria blokları olarak değerlendirilmiştir. 9

BZ.12.NE.17.3.C Açması: 18.3.D açmasında ortaya çıkarılan büyük blok taşların batı yönünde devamını görmek, ve olası kamu yapısını tanımlayabilmek amacıyla yürütülen çalışmalarda, ilk olarak açmanın güneybatısında kuzey-güney doğrultulu 53 cm genişliğinde D611 duvarı ortaya çıkarılmıştır. Açmanın kuzeyinde ise 18.3.D açmasında gözlenen düzgün büyük blok taşların devamı açmanın batı sınırına kadar kesintisiz devamı gözlenmiş (D630), D611 duvarının bu blok taşlar üzerine oturduğu gözlenmiştir. Blok taşların kuzeyindeki çalışmalarda 18.3.D açmasının kuzeyinde ortaya çıkarılan çakıllı-taşlı-seramikli düzlemin devamı saptanmıştır (Resim 12). D611 duvarı doğusundaki çalışmalarda duvara yaslanan horasan taban açığa çıkarılmıştır; kısmen kaldırılan taban altından İ.Ö. Erken 5. yy seramikleri gözlenmiş, ve D611 duvarının bu dolgu içine oturduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, çalışmalarda ortaya çıkarılan bulgular doğrultusunda 18.3.D ve 17.3.C açmalarındaki temel bloklarının ve 17.3.C açmasındaki D611 duvarının ilk yapım evresinin İ.Ö. Erken 5. yy olduğu anlaşılmış, ve bu duvarların Helenistik Dönem ilk çeyreğinde de kullanım gördüğü saptanmıştır. 18.3.D açmasındaki temel blokları üzerindeki T biçimli taşın ise olası kamusal yapıya girişi sağlayan krepis bloğu olabileceği düşünülmektedir. BZ.12.NE.17.3.B Açması: 18.3.A açmasının batısında ortaya çıkarılan doğu-batı doğrultulu D602 ve 17.3.C. açmasında ortaya çıkarılan kuzey-güney doğrultulu D611 duvarlarının devamlarını görmek ve duvarların tanımladıkları mekanı anlamak amacıyla 17.3.B açmasında çalışmalar yürütülmüştür. Yürütülen çalışmalarda öncelikle 17.3.C açmasının batısında ortaya çıkarılmış olan kuzey-güney doğrultulu D611 duvarının devamı açığa çıkarılmıştır. D611 duvarının doğusunda yürütülen çalışmalarda bu duvara paralel olarak uzanan ve doğuya doğru köşe yapıp 18.3.A açmasındaki D602 duvarı ile birleşen D617 duvarı gözlenmiştir. Açmanın doğusunda D617 ve D602 duvarları arasında kalan alanda yürütülen çalışmalarda çakıllıhorosanlı bir taban ortaya çıkarılırken duvarların İ.Ö. Geç 6.yy dolgusu üzerine oturan iç mekan duvarları olduğu anlaşılmıştır (Resim 13). D611 duvarı ile D617 duvarı arasındaki alanda yürütülen çalışmalarda ise 17.3.B açmasında gözlenen horasanlı tabanın devamı saptanmıştır. Doğuda ortaya çıkarılan D617 duvarının güneyde bir başka duvar ile (D626) köşe yapıp doğuya döndüğü belirlenmiştir. 10

18.3.A, 18.3.B. 18.3.C, 18.3.D, 17.3.C, 17.3.B açmalarında yapılan çalışmalar sonucunda etrafı sert çakıllı düzlemlerle çevrili, konut mimarisinden farklı, koridorlu bir mimariye sahip kamusal amaçlı olduğunu düşündüğümüz bir yapı açığa çıkarılmıştır. Kuzeyden iri temel bloklarla çevrili yapının İ.Ö. Erken 5. yy da inşa edildiği, ve İ.Ö. 3. yy ilk çeyreğinde de kullanım gördüğü düşünülmektedir. Yapıyı batıdan sınırlayan 50 cm genişliğindeki D611 duvarının İ.Ö. Erken 5. yy da kullanılıp daha sonra yükseltilerek Helenistik dönem ilk çeyreğinde kullanım gördüğü anlaşılmıştır. Doğu sınırı net olarak belirlenememiş olan yapının içinde kuzeyinde 2.50m ve batısında 1.50m genişliğinde koridorların bulunduğu; kuzeyden D602 duvarı, güneyden D626 duvarı, batıdan D617 duvarı ve doğudan D603 duvarı ile tanımlı, doğu-batı genişliği 2,72 m, kuzey güney genişliği 3,52 m olan dikdörtgen bir iç mekan bulunmaktadır. Yapıya girişin ise kuzeyden, 18.3.D açmasında ortaya çıkarılan T biçimli taştan olduğu düşünülmektedir. BZ.12.NE.17.2.C Açması: 17.3.B açmasında ortaya çıkarılan kuzey güney doğrultulu D611 duvarının devamını ve ortaya çıkarılmış olan kamusal yapının güney sınırının belirlenmesine yönelik olarak çalışmalar yürütülmüştür. Kaldırılan yüzey toprağı altından açmanın güneybatı köşesinde güneybatı-kuzeydoğu doğrultulu Roma dönemi D622 duvarı ortaya çıkarılmıştır. Alt kotlarda yürütülen çalışmalar sonucunda açmanın batısında kuzey-güney doğrultulu, güneyde D622 duvarı altına doğru uzanan 50 cm genişliğinde D627 saptanmıştır; bu duvarın 17.3.B açmasındaki D611 duvarı ile aynı doğrultuda, ancak aynı eksende olmadığı gözlenmiştir. Açmanın doğusuna doğru genişleyen çalışmalarda çakıllı-horasanlı bir taban açığa çıkarılmış ve tabanın doğuda ortaya çıkarılan kuzey-güney doğrultulu D628 duvarı ile sınırlandığı anlaşılmıştır. D628 duvarının doğusunda yürütülen çalışmalarda ise duvarın doğuya köşe yaptığı belirlenmiş ve doğu-batı doğrultulu D629 duvarı saptanmıştır. D627 ve D628 duvarları arasında kalan alanda yürütülen çalışmalarda duvarların yoğun çakıllı dolgu üzerine oturduğu belirlenmiştir (Resim 14). 17.3.C açmasında yapılan çalışmalar sonucunda, kuzeyde taş bloklarla, batıda D611 duvarı, güneyde D626 duvarı ve doğuda D603 duvarı ile sınırlı kamu yapısının güneyinde, ikinci bir kamu yapısı olduğunu düşündürün duvarlar ortaya çıkarılmıştır. İki yapıyı ayıran duvarın, diğer duvarlara göre daha geniş olması nedeniyle, doğu-batı doğrultulu D626 duvarı olduğu düşünülmektedir. Kuzey-güney doğrultulu D627 ve buna paralel D628 duvarları arasındaki 2.40m genişlik bu ikinci yapıda da koridorlu bir yapılanmanın varlığına işaret etmektedir. 11

BZ.12.NE.17.3.D Açması: 18.3.D ve 17.3.C açmalarında ortaya çıkarılan temel bloklarının batıya doğru devam edip etmediğini belirlemek amacıyla bu açmada çalışmalar yürütülmüştür. Kaldırılan tarım toprağı altından açmanın kuzeybatı köşesinde Roma dönemine ait kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu uzanan D618 duvarı ile bu duvarın güneyinde yine bu duvara paralel uzanan D619 duvarı ortaya çıkarılmıştır. Alt kotlardaki çalışmalarda açmanın güneybatısında doğu-batı doğrultulu bir duvar gözlenmiş (D620) ve duvarın güneye köşe yaptığı belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda kuzey-güney doğrultulu D621 duvarı ortaya çıkarılmış, iki duvarın da İ.Ö. Erken 5. yy yapı evresine ait oldukları anlaşılmıştır. D621 duvarı doğusundaki çalışmalarda 17.3.C açmasının kuzeyinde gözlenmiş olan sert çakıllı düzlemin devamı açmanın doğusunu kapsar bir şekilde saptanmıştır. 17.3.C açmasından devam eden büyük temel blokların doğrultusunda yürütülen çalışmalarda blokların batıya devam etmediği, ve altta yoğun kumlu bir dolgu içine oturduğu belirlenmiştir. 17.3.D açmasındaki çalışmalar sonucunda açmanın güneybatısında ortaya çıkarılmış olan Klasik dönem D620 ve D621 duvarlarının olasılıkla üçüncü bir kamusal yapıya ait duvarlar olduğu anlaşılmıştır (Resim 15). 18.3.A, 18.3.B, 18.3.C, 18.3.D, 17.3.B, 17.3.C, 17.3.D ve 17.2.C açmalarındaki çalışmalar sonucunda 3 yapıya ait olduğu düşünülen mimari öğeler ortaya çıkarılmıştır. Yapılar, konut mimarisinden farklı olduğu için kamusal amaçlı kullanılmış oldukları düşünülmektedir. Üçüncü sektördeki alanın kuzeyinde bulunan yapı en görkemlisidir. Etrafı sert çakıllı düzlemlerle çevrili, konut mimarisinden farklı, koridorlu bir mimari düzenlemeye sahip yapının, İ.Ö. Erken 5. yy dan İ.Ö. 3. yy ilk çeyreğine kadar kullanım gördüğü düşünülmektedir. Yapıyı batıdan sınırlayan D611 duvarının İ.Ö. Erken 5. yy da kullanılıp daha sonra yükseltilerek, Helenistik dönem ilk çeyreğinde de kullanıldığı düşünülmektedir. Taş temel blokların doğuda devamı korunmamış olmasına karşın, kuzey-güney doğrultulu uzandığı varsayılarak yapının dış sınırları belirlenmiştir. Sınırları belirlenen yapının içinde kuzeyden D602 duvarı, güneyden D626 duvarı, batıdan D617 duvarı ve doğudan D603 duvarı ile sınırlı, dikdörtgen bir iç mekan bulunmaktadır. Bu yapının güneyinde ikinci yapı olarak belirlediğimiz başka bir kamusal yapının duvarları ortaya çıkarılmıştır. İki yapıyı ayıran duvarın diğer duvarlara göre daha geniş olması nedeniyle doğu-batı doğrultulu D626 duvarı olduğu düşünülmektedir. Kuzey-güney doğrultulu D627 duvarı ve buna paralel D628 arasında diğer yapıda olduğu gibi 2,40 m genişliğinde bir koridor olduğu düşünülmektedir. Bu koridorda İ.Ö. 4. yy ın ilk yarısından 12

İ.Ö.4. yy 3. çeyreğine kadar duvarlarla beraber yükseltilerek kullanıldığı düşünülen tabanlar ortaya çıkarılmıştır. Kuzeyden taş temel bloklarıyla çevrili yapının batısında, İ.Ö. 4. yy ilk yarısında kullanıldığı düşünülen D620 ve D621 duvarları bu alandaki üçüncü yapının varlığını göstermektedir. Bu yapıya ait elde edilen bulgular iki duvarla sınırlı kaldığı için yapının boyutları ve düzenlemesi hakkında değerlendirme yapılması olası değildir. 2012 yılı kazı sezonunda NE sektörü B11 tarlasında yürütülen çalışmalarda elde edilen sonuçlara göre, alanın kuzeyinde bulunan D599 sur duvarının erken yapı evresinin 2005 yılı çalışmalarında güney kesimde ortaya çıkarılmış olan konglomera bloklardan inşa edilmiş yapı kompleksi ile çağdaş olup, İ.Ö. 5.yy üçüncü çeyreğine ait olduğu anlaşılmıştır. Bu iki yapılanma arasında kalan alanda Hellenistik dönem de kullanım gören konglomera bloklu yapı komleksinin devamında, olasılıkla depolama alanları olarak kullanılmış yapılara ait duvarlar saptanmıştır. Bu yapıların kuzeyinde, sur duvarı ile konglomera blokların ortasında bulunan alanda erken yapı evreleri İ.Ö. 5.yy başı olup Hellenistik dönem de kısmen tahrip edilmiş ve kısmen kullanılmış olası 3 kamu yapısına ait duvarlar saptanmıştır (Resim 16). Bu yapıların kullanım amacı tam olarak anlaşılamamıştır. Önümüzdeki yıllarda yapılacak olan kazı ve araştırmalar daha açıklayıcı veriler sağlayacaktır. Bu kamu yapılarının doğusu ve kuzeyinin, D599 sur duvarına yaslanacak şekilde, Hellenistik dönemde bir düzlem ile çevrelendiği, olasılıkla meydan olarak kullanılmış olabileceği düşünülmektedir. SUALTI ÇALIŞMALARI: 2012 yılı çalışmaları 2011 yılında başlatılan L1 ve L4 limanları üzerindeki sualtı belgeleme çalışmalarına devam edilmiştir. Ayrıca L2 ve L3 liman yapılanmalarının belgeleme çalışmalarına başlanmış, görülebilen kalıntıların haritalanması ve fotoğraflanması tamamlanmıştır. L2 ve L3 limanlarındaki çalışmalarda, Geç Klasik döneme tarihlenen kent savunma duvarları ile ilişkili görülen liman kalıntılarından L2 limanındaki iki kule, güney ve kuzey deniz duvarları belgelenmiştir. L3 limanına ait kalıntılar yüzeyde daha az korunduğu için belgeleme sınırlı kalmıştır, ancak gelecekte yapılması düşünülen probing yöntemi ile yüzeyaltı kalıntıların belgelenmesi olanaklı hale gelecektir. 2012 yılı çalışmalarının yoğunluğu L1 limanında seçilen iki açmada water dredge yöntemi ile yapılan kazılar üzerine olmuştur. Birinci açma L1 limanı mendireği üzerinde bulunan 2x2 13

m boyutlarında 7 birimde 28 m2 alanda en fazla 1.3m derinliğe ulaşılan sualtı kazıları gerçekleşmiştir (Resim 17). Buradan toplanan tüm çanak-çömlek parçaları tip, hamur ve diğer özellikleri itibarıyla belgelenmiş, diagnostik olanlar tarihleme amacı ile seçilmiştir. Antik mendireğin güney kenarında yoğunluk kazanan seramik buluntular çoğunlukla Geç Klasik ve Erken Hellenistik döneme tarihlenmektedir. Düzensiz iri blokların altında in-situ mendirek duvarının yüzeyden daha derin bir seviyede yer aldığını göstermiştir (Resim 18). İlk gözlemlere göre, L1 limanı güney mendireği kent savunma sistemi ile bağlantılı gözükmektedir; L4 limanına uzanan duvarların yapım tekniği ve malzemenin farklı olduğu anlaşılmaktadır. Deniz duvarına ait in-situ bloklara göre deniz seviyesinin antik döneme göre 0.6-0.8m yükselmiş olduğunu göstermektedir. İkinci açma 2x2m boyutlarında L1 limanı ortalarında sığ derinlikte olan bir noktada (yaklaşık 0.3-0.5m) limanın sedimantasyon yapısını ve tabakalaşmasını incelemeye yönelik yapılmıştır. Poseidonia otlarının temizlenmesinden sonra, yaklaşık 0.5m dolgu kazılarak İ.Ö. 5. yy dan İ.S. 18. yüzyıla kadar uzanan çanak-çömlek örneklerinin karışık toplanabildiği tabakalar incelenmiştir. L1 limanı dışında yapılan sualtı yüzey araştırması sırasında Akropolis kıyısında gemi bağlama taşının bulunması bu kıyının da sakin havalarda gemilerin barınabildiğini göstermiştir. L4 limanı kıyısı ve sığ sualtı bölümlerinde liman kalıntılarının ayrıntılı planı için çalışmalara devam edilmiştir. Denizin sert havalarda aşındırdığı kıyı boyunca dolia birimlerinin belgelenmesi yapılmıştır (Resim 19). Sualtında bulunan apsisli bir yapı kalıntısının belgelenmesi de yapılmıştır. L4 limanı kuzey mendireği yakınlarında 3-4m. derinlikte bulunan Geç Roma batığı üzerinde de çalışma fırsatı olmuştur. LR1ve LR2/LR13 amphora parçalarının tanımlanabildiği bu batık buluntularının yerel Knidos üretimleri ile karşılaştırılması sonucunda ulaşılacak yeni bilgiler Doğu Akdeniz ticareti hakkında bildiklerimizi genişletmesi beklenmektedir. ÇEVRE DÜZENLEME, RESTORASYON-KONSERVASYON ve ARKEOBOTANİK ÇALIŞMALARI 2011 yılı kazı sezonunda metal, seramik, cam ve pişmiş toprak objelerin konservasyonu ve önceki yıllara ait konservasyonu yarım kalmış objelerin yeniden konservasyonu yapılmıştır. 14

Bu kapsamda toplam 406 adet objenin konservasyonu yapılmıştır. Bu buluntulardan Müzelik eser niteliğinde olan 46 adeti Marmaris Müzesi ne teslim edilmiştir. Diğerleri etütlük buluntular listesi tutanağı ile Kazıevi Deposu nda koruma altına alınmıştır. 2012 yılı kazı sezonunda gerçekleştirilen arkeo-botanik çalışmalarında öncelikle 2012 kazı sezonu sırasında alınan 16 adet toprak örneğinden 14 tanesi, ve 2008 yılından kalan 2 adet ve 2009 yılından kalan 1 adet toprak örneği suda yüzdürme yöntemi ile Light Fraction (Hafif Kalıntı) ve Heavy Residue (Ağır Çökelti) olmak üzere iki gruba ayrıştırılmıştır. Diğer 2012 sezonuna ait iki örnekten birinin miktarının az olması, diğerinin ise daha kırılgan içeriğe sahip olmasından ötürü Yerleşim Arkeolojisi Çevresel Arkeoloji Araştırma Laboratuvarı nda incelenmek üzere müdahale edilmemiştir. Suda yüzdürme işleminin tamamlanmasının ardından ayrıştırılan malzemelerden hafif kalıntıların (LF) tamamı ve ağır çökeltilerden (HR) 2 tanesi tasnif edilmiştir. 2009 yılında ayrıştırılmış fakat tasnifi yapılmamış 2 adet ağır çökelti örneği, ve 2010 yılında ayrıştırılmış 73 adet ağır çökeltinin 20 tanesinin tasnif işlemi gerçekleştirilmiştir. Toplamda 42 adet örnek poşeti üzerinde tasnif işlemi gerçekleştirilmiştir (25 HR, 17 LF). Her bir ağır çökelti örneğinin ¼ i detaylı olarak, ¾ ü ise hızlı olarak incelenmiştir. Bu yöntem sayesinde kısıtlı zaman dilimi içerisinde daha fazla örneğin içeriği hakkında bilgi edinilmiştir. Örneklerin hızlı incelemesi yapılan ¾ lük kısımları poşetlenerek ileride yapılabilecek çalışmalar için saklanmıştır. 2010 yılından kalan Ağır çökelti örneklerinden 53 adedinin bir sonraki kazı sezonunda çalışılmak üzere kazı evinde bırakılmıştır. Tasnifi yapılan malzemelerin (35 adet) yanısıra, 13 adet 2010 yılı malzemesi ve 15 adet 2012 yılı malzemesi ODTÜ Arkeoloji laboratuvarında çalışılmak üzere seçilmiştir. Kazıevi deposunda bulunan etüdlük ve diğer buluntuların rafları büyük ölçüde yeniden düzenlenmesi ve listelenmesi 2011 yılı kazı sezonunda başlatılmış idi. 2012 yılı sezonunda Burgaz kazıevinde bulunan tüm etütlük ve diğer örneklerin (çanak-çömlek, kemik, toprak, metal) bulunduğu rafların düzenlenmesi ve listelenmesi tamamlanmıştır. Ayrıca, taş buluntular için ayrı bir mekanda raf düzenlemesi yapılarak koruma altına alınmıştır. 15

L1 limanı bitişiği B11 tarlası olarak bilinen alanda önceki yıllarda ve 2012 yılında kazılan açmaların çevre düzenlemesi için kazı ve yüzey tarım topraklarının atılması sağlanmış ve örenyeri nin doğal görünümünün korunması sağlanmıştır. Farklı yıllarda kazılan alanların tümü bütünleşik olarak dikenli tel çitler ile çevrilerek koruma altına alınmıştır. Önceki yıllarda kazılan alanların bozulan çitleri (SW ve NE sektörleri) her yıl olduğu gibi onarılmıştır. 2012 yılı örenyeri düzenleme çalışmaları kapsamında örenyeri bilgi levhaları (Türkçe ve İngilizce) güney konut sektöründe (geniş alanlar kazılmış olduğu için) güncellenmiş (Resim 20), genel bilgi levhaları ise sadece girişte yenilenmiştir; ayrıca iki noktada (L2 limanı ve Akropol) genel bilgi levhası yerleştirilmiştir (Resim 21). 05.10.2012 Prof.Dr. Numan Tuna 16

17

18

Resim 1 Resim 2 19

Resim 3 Resim 4 20

Resim 5 Resim 6 21

Resim 7 Resim 8 22

Resim 9 Resim 10 23

Resim 11 Resim 12 24

Resim 13 Resim 14 25

Resim 15 Resim 16 26

Resim 17 Resim 18 27

Resim 19 Resim 20 28

Resim 21 29