ÜLKEMİZDE ADALET NASIL İŞLİYOR?



Benzer belgeler
TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

OSMAN KAVALA DOSYASI YARGIYI YARGILAMA

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

KALEM MEVZUATI ADL108 KISA ÖZET

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ-II

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

4-) a-) Dosyalama türlerinden alfabetik dosyalama sistemini açıklayınız.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İÇİNDEKİLER. A. Bülent Gürel (Üsküdar Hakimi) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Ceza İnfaz Hukuku Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun Düzenlemesi Işığında. Yard. Doç. Dr. Fatma KARAKAŞ DOĞAN

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

2 Kasım Sayın Bakan,

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu

ÖZET. Mayıs 2018 tarihindeki duruşmalarda sona erdi ve ceza evinden çıkarıldılar: Ali Bulaç, Mehmet Özdemir ve Şahin Alpay.

Siyasi Kriterlere Uyum Amacıyla Türkiye nin Gerçekleştirdiği Mevzuat Düzenlemeleri

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212)

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

1.GRUP TARAFINDAN TESPİT EDİLEN SORUN VE SORULAR

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

2008 TÜRKİYE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİLÂNÇOSU

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX

T.C. Resmî Gazete. Kuruluş Tarihi: (7 Teşrinievvel 1336)-7 Ekim Mart 1983 PAZARTESİ KANUNLAR

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

T U T U K L A M A v e T U T U K L A M A S Ü R E L E R İ

ÇALIŞMA DÖNEMİNDE ANKARA İKK ÇALIŞMALARI

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

7536 İKİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Sorumluluklar

MALİYE BAKANLIĞI BAŞHUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ GENELGELER

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin Tarihi Gelişimi

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 31/10/ /11/2013 SAMSUN :KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER

(DRAFT COPY) DEMOKRATİK TEPKİLER REHBERİ

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

Karar No. Karar Tarihi

2004 TÜRKĐYE ĐNSAN HAKLARI ĐHLALLERĐ BĐLANÇOSU

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

Trans Olmak Suç Değildir!

MALKARA BELEDİYE BAŞKANLIĞI BASIN YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

MURAT EĞİTİM KURUMLARI

T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

CEZA YARGILAMASI KAPSAMINDA İHAM UYGULAMASINDA KLON DAVA KAVRAMI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ


CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Zülfikar TARAF- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:14292/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

: İstanbul Barosu Başkanlığı

TCK-CMK-CGTİK-PVSK ve İLGİLİ MEVZUAT

özlü bir medya kazası işledi. Yıldırı m

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ MEHMET HÜSEYİN ÇİÇEK - TÜRKİYE DAVASI AHİM 3. DAİRE

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/33 Ref: 4/33. Konu: ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN YAYINLANMIŞTIR

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

DERS ÖĞRETMENİ : SAFİNAS UĞURLU ŞENOL BIYIK

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

EK-1 ŞÜPHELİ - SANIK KARAR TAKİP FORMU... nın...tarihli ve...sayılı yazısı.

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARABULUCULUK DAİRE BAŞKANLIĞI

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI:

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri

Transkript:

ÜLKEMİZDE ADALET NASIL İŞLİYOR? - Yasal Yayın, - Yasal Dernek, - Açık Hava Toplantısı, - İnfaz Protestosu, - Amerikan Emperyalizmine karşı mücadele - KANUNSUZ BİR SUÇA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME; Yeni Tipte Örgüt Üyeliği 2005 yılında ülkemiz önemli bir ceza hukuku kanunlaştırma hareketine sahne oldu. Alanın temel yasaları olan Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu, Ceza İnfaz Kanunu ile birlikte yüzlerce kanun, tüzük ve yönetmelik elden geçirildi ve yeniden düzenlenerek yürürlüğe sokuldu. İddia; modern, özgürlükçü ve Avrupa uyum programına uygun düzenlemeler yapıldığı yönündeydi. Başta biz avukatlar olmak üzere birçok hukukçu ve akademisyenin de içinde bulunduğu uzmanlar; kanunlaştırma hareketinin bir reform değeri taşımadığına, önemli hatalar barındırdığına ve tehlikeli uygulama sonuçlarına yol açabileceğine dikkat çekti. 2005-2007 dönemi, yargısal organların temel hak ve özgürlükleri yerleşik yüksek mahkeme kararları çerçevesinde ve -aslında çok da yüksek kabul edilemeyecek- eski standartlar üzerinden okumaya devam ettiklerini düşündürecek bir hareketsizlik içerisinde geçti. Bugün, yeni bir yargısal anlayışın eşiğinde olduğumuz anlaşılmaktadır. Adli kolluk, savcılar, tutuklama incelemesi yargıçları, dava yargıçları ve mahkemelerin adeta merkezi bir karar almışçasına anayasal güvence altındaki temel hak ve özgürlükleri daraltıcı ve yerleşik uygulamadan ayrılan yargısal pratikler sergilemeye başladığı görülmektedir. Ankara da, pilot bir uygulama yapıldığı izlenimi uyandıran seri soruşturmalarla; basın açıklamaları, olaysız açık hava toplantıları, anmalar, kapalı salon etkinlikleri, protesto gösterileri, sendika ve meslek odası çalışmaları, öğrenci toplantıları soruşturma ve kovuşturma konusu edilmekte, tutuklamalar yapılmakta, bu etkinlikler bağlam ve gündemlerinden çıkarılarak TERÖR SUÇU kapsamında değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Şüpheli-sanık profili buna uygun olarak hızla değiştirilmektedir. Bugüne kadar siyasal suçların gediklisi kabul edilen üniversite öğrencilerinin yanı sıra, memurlar, sendika çalışanları, öğretmenler, mimarlar, meslek odası yöneticileri, avukatlar soruşturulmaya, tutuklu veya tutuksuz yargılanmaya başlamıştır. Panelimizde ayrıntılı olarak değerlendireceğimiz ve tamamı 2007-2008 adli dönemlerine ilişkin birçok yargısal örnekten bazı dikkat çekici notlar ekte sunulmuştur.

Elbette bugün yaşananlar; Şemdinli davasından bu yana süre giden yargı-siyasal iktidarordu ilişkisinden, anayasa yargısının ve yüksek mahkemenin içerisinde bulunduğu tıkanıklıktan, kapatma davalarından, dinleme skandallarından bağımsız değildir. Kısaca yönetememe ve adalet sağlayamama krizlerinin bir dışavurumudur. Ancak belki de bütün bu popüler siyasal/yargısal sorunlar içerisinde siyasal, sendikal, mesleki ve toplumsal muhalefeti asıl ilgilendiren temel hak ve özgürlüklerde meydana getirilmeye çalışılan büyük daralmadır. Bunun açıkça bir anayasa değişikliğine, yasama faaliyetine, tüzüğe, genelgeye dayandırılmak yerine adeta yargının durumdan vazife çıkarmasına dayandırılması endişemizi artırmaktadır. Ankara da neler olmaktadır? Her ne ise; şu anda göründüğü istikamette tamamlanması, ülke geneline yayılarak yüksek yargıya onaylatılması ve yerleşik hale getirilmesi halinde nasıl bir ülkede yaşıyor olacağız? 2007 yılı Kasım ayında, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mithat SANCAR denetiminde gerçekleştirilen Türkiye Sosyal ve Ekonomik Etütler Vakfı (TESEV) araştırması kapsamında bir rapor yayınlandı. Hâkim ve savcıların, yargı faaliyetine ve çeşitli toplumsal-siyasal meselelere ilişkin yaklaşımları hakkında bilgi edinme ve fikir verme, yani yargıya egemen olan algı ve zihniyet yapıları hakkında bir yoklama yapma amacını taşıyan bu ilk çalışma, belli bir yöntem çerçevesinde hâkim ve savcılarla yapılan derinlemesine mülakat üzerine inşa edilmiştir. Bu çalışmada, Türkiye nin çeşitli kentlerinden 51 hâkim ve savcı ile derinlemesine mülakatlar gerçekleştirildi... Temel araştırma konularından birisi olarak görüşülenlere; eğer karşı karşıya geldiğini düşünürseniz Devletin çıkarlarını mı, Adaletin gereklerini mi gözetirsiniz? sorusu yöneltildi. Verilen cevaplarda, bilhassa DGM den dönüştürülen özel yetkili mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcılar yönünden çok büyük bir ekseriyetle Devletin bekasını tehlikede gören hâkim/savcının adaletten ayrılabileceği yönünde bir kanaat bulunduğu raporlanmıştır. Aynı döneme işaret eden bu tespit ve soruların cevabı birlikte düşünülmek zorundadır. 29 Haziran 2008 günü yapacağımız panelde soruşturma ve kovuşturmalarla bizzat ilgilenen avukatların görüşleri, örnek dava dosyaları ve adli/idari uygulamalar çerçevesinde bu konudaki görüşlerimizi sizlerle paylaşacağız. Ve bu hukuksuzluklara ve adaletsizliklere karşı çıkmak ve duyarlılığımızı ifade etmek için 9 Temmuz 2008 günü Ankara da Adalet Bakanlığı ile görüşmeye giden ÇHD li avukatlarla birlikte orada olacağız... Saygılarımızla. Halkın Hukuk Bürosu

2007 / 2008 ANKARA SÜRECİNİN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN ORTADAN KALDIRILMASI SONUCUNU YARATAN YENİ ÖRGÜT TANIMINDAN ÖRNEKLER I. KEPENK KAPATMA (YURT DIŞINA ASKER GÖNDERMEYE KARŞI OLMAK) İsrail in Filistin ve Lübnan a karşı yürüttüğü saldırılar uluslar arası kamuoyunda demokratik tepkilere neden olmuş ve ABD/İsrail ittifakının (BM Barış Gücü adı altında) bölge ülkelerinin bu çatışmada kendi yanlarında asker sevkini öngören çalışmaları TBMM de bir tezkereye konu edilmiştir. Ülke genelinde birçok protesto eyleminden birisi de Ankara ili Mamak İlçesi Şahintepe ve Şirintepe mahallelerinde gerçekleştirilen sembolik kepenk kapatma protestosudur. Protesto eylemine ilişkin ortada bulunan tek afiş (belge, dokuman, yazı) A/4 Protesto bildirisi (30x20 dosya kağıdına siyah beyaz fotokopi) (dosya kağıdına) siyah beyaz bir protesto metnini içermektedir ve esnaflar tarafından dükkanlarının vitrinine asılmıştır. Hiçbir örgüt adı, amblemi, imzası, sloganı bulunmayan bu protesto girişimi polis ve savcılık tarafından şu şekilde değerlendirilmektedir;

Başka bir deyişle savcılık şunu söylemektedir; Önce örgüt zorla kapattırdığı için protesto eyleminde örgüt üyesi olduğunu zannettiklerime örgüt üyeliğinden ve çalışma özgürlüğünü engellemekten ceza istiyorum, sonra çeşitli aşamalardaki ifadelerinde esnaflar kendi istekleriyle kapattıklarını söyledikleri için onlara örgüt propagandasından ceza istiyorum İŞTE YENİ DÖNEMİN HUKUKSAL AKIL YÜRÜTME BİÇİMİ BUDUR.. İstenilen ceza akıllara durgunluk vericidir. Yukarıda örneğini gösterdiğimiz imzasız tek bir protesto bildirisi için TCK 314/2, 117/1, 119/1 (13 Kere) 3713 sayılı TMK 7/2, 5, maddeleri kapsamında kişi başına yaklaşık 60 YIL HAPİS CEZASI talep edilmektedir.

II. KENTSEL DÖNÜŞÜME KARŞI OLMAK (BARINMA HAKKINI SAVUNMAK) Bir başka halk tepkisi Kentsel Dönüşüm e ilişkindir. 1 Ankara da yüzbinlerce insanın barınma imkan ve ihtiyaçlarını doğrudan etkileyecek bu merkezi siyasal programa karşı hak sahipleri tarafından organize edilen ve mimar ve mühendis odaları tarafından desteklenen birçok çalışma bulunmaktadır. Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi nin de içinde bulunduğu Yıkım Karşıtı Mahalle Komisyonları çalışması kapsamında 10.000 (onbin) broşür ve onbinlerce el ilanı dağıtılmış, birçok mahalle ve kahve toplantısı, basın açıklaması düzenlenmiştir. Polis ve savcılığın her aydının görevi olan bilgi ve endişelerini halkla paylaşma pratiğine karşı tutumu kabul edilemez niteliktedir. Kuruluş amaçlarından birisini tamamen yasal sınırlarda gerçekleştirmek amacıyla Temel Haklar ve Özgürlükler Dernekleri Federasyonu tarafından hazırlanan Yıkımlar Durdurulsun isimli broşür savcılık tarafından bu şekilde nitelendirilmektedir; 1 Kentsel Dönüşüm; yerleşim bulunan büyük kent alanlarının çeşitli yollarla tasfiye edilip yeni kent rantı yaratılması amacıyla yürütülen bir merkezi/yerel yönetim politikasıdır. Yüzbinlerce insanın evlerinden edilmesi ve kentlerin yeniden yapılandırılması sonucu doğuracaktır.

Kitapçık hakkında açılmış tek bir soruşturma yahut kovuşturma bulunmamaktadır. İçeriğinde herhangi bir suç unsuru da tespit edilememiştir. Buna rağmen insanların evlerinden zaptedilmekte ve iddianame ve eklerine yasadışı silahlı örgüt üyeliği kanıtı olarak eklenmektedir. Çağrı, doğrudur, onlarca kurum, kuruluş ve halk komitesi tarafından yapılmaktadır. Ancak; bunun, gecekonduda yaşayan halkın sempatisini kazanmak çeşitli propagandaları kapsamında değerlendirilebilmesi hele ki yasadışı bir silahlı faaliyetle ilişkilendirilmesi hukuk ve akıl dışıdır.

III. YASAL DERNEK VE FEDERASYONLARA ÜYE OLMAK Kaldı ki broşürün sahibi olan Federasyon; 06.07.2005 tarihinden bu yana kesintisiz faaliyet göstermekte ve Dernekler Kanunu kapsamında tüm faaliyetleri ilgili valilik bürolarının denetimi altında yürümektedir.

IV. YASAL SÜRELİ YAYINLARI ÇIKARMAK, OKUMAK, BULUNDURMAK Emniyet tarafından yapılan arama ve zaptetme işlemlerinde sıkça adı geçen üç süreli yayın da içerisinde bulunduğumuz dönemin bir başka önemli eğilimine dikkat çekmektedir. Süreli yayınlar için öngörülmüş ISSN numarasını ve bandrolünü almış, basın savcılıkları tarafından ibraz üzerine denetim gören, sahipleri, sorumlu yazı işleri müdürleri, idare merkezleri açıkça künyelerinde yazılı bu süreli yayınlar ülke çapında dağıtılmaktadır. Birden fazla idari ve adli makamın düzenli denetiminde bulunan ülke çapında süreli yayın rejiminin hiçbir tatmin edici gerekçe ileri sürülmeksizin yasadışı silahlı faaliyet ile ilişkilendirilmesi kabul edilemez. Mevkute Beyannameleri, ister siyasal ister sanatsal nitelikte olsun süreli yayının sahip ve sorumlularına en açık ve kapsamlı ulaşma imkânını öngörürler. Haklarında herhangi bir sayı için toplatma kararı dahi verilmiş olsa; bu yayınları satın alan ve elinde bulunduranlar AİHS ve Anayasanın güvencesi altındadırlar. Ellerindeki nüsha herhangi bir suçta kullanılmamak kaydıyla zapt ve müsadere edilemez. Esasen yasal dernek ve süreli yayın faaliyetlerinin emniyet ve savcılıklar tarafından HÖC (Haklar ve Özgürlükler Cephesi) üst başlığı altında bir platform kapsamında değerlendirilmekte ve bu platform TERÖR ÖRGÜTÜ olarak gösterilmektedir.

Bugüne kadar ülkemiz sınırları içerisinde gerçekleşmiş hiçbir silahlı örgütsel faaliyeti üstlenmemiş yahut doğrudan bununla suçlanmamış bir açık platformun silahlı terör örgütü olarak önkabulu hukuksal değildir. Mahkeme, HÖC ün ne olduğunu sormamakta; amaç ve stratejisini sormaktadır. Hukuksal olarak bu mümkün müdür? Haklar ve Özgürlükler Cephesi, süreli bir yayın olan Haklar ve Özgürlükler Cephesi Bülteni okurlarının oluşturduğu bir platformdur. Bu bülten Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu tarafından tüm yasal gereklilikleri yönünden denetlenmektedir. Başka bir deyişle mahkeme yayın hayatına devam eden bir süreli yayının okurlarından oluşan soyut insan topluluğunu yasadışı silahlı örgüt olarak kabul etmektedir. Bir süreli yayının, yasadışı silahlı örgütlerin amaç ve stratejileri ile organik bağı olduğunu iddia etmek yahut bir süreli yayında yer alan yazı ve resimlerle suç işlendiğini iddia etmek başka bir şeydir, soyut ve belirsiz bir okur/izler kitlesini yasadışı silahlı örgüt ilan etmek başka bir şeydir. İkincisinin hiçbir hukuk devletinde olmaması gerektiği gibi; halen yürürlükteki mevzuatımızda da yeri bulunmamaktadır.

Aksi takdirde Lübnan a Asker Gönderme Tezkeresine Karşı çıkma ; Kentsel Dönüşüme Karşı çıkma gibi muhalefet pratiklerinde olduğu gibi Aşure Günü düzenleme gibi sosyal/kültürel etkinliklere de yasadışı silahlı örgüt eylemi vasıflandırması yapılarak dava dosyalarına kanıt olarak konmasına izin vermiş olursunuz. Haklar ve Özgürlükler Cephesi nin örneğin 6. Filo nun ülkemizi döneminde yürütülmüş protesto etkinliklerini sahiplendiği belirtilmektedir;

V. AMERİKAN EMPERYALİZMİNE KARŞI OLMAK VE MÜCADELE ETMEK Yine, bu oluşum tarafından Ortak Düşman Amerikadır adı altında yürütülen kampanyanın, önemli bir kanıt olarak sıkça dosya delilleri arasında sayıldığını görüyoruz; Görüldüğü gibi; söylenen HÖC faaliyetinin yasadışı veya silahlı olması değil, kampanyanın bir başka anti-emperyalist kampanya ile paralellik göstermesidir. Yasadışı silahlı örgütle aynı fikirde olmak şeklinde özetlenebilecek bu suçlamanın siyasal/sosyal ve ekonomik alanlarda ileri sürdüğümüz görüşlerin hangi yasadışı silahlı örgütlerin görüşleri ile paralellik taşıdığına dikkat etmemiz gerektiğini söylediği anlaşılmaktadır. Bu, Anayasal güvence altında bulunan ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin hiçbir hukuksal dayanağı bulunmaksızın fiilen sınırlanması hatta ortadan kaldırılmasıdır. Bir siyasal görüşü yasadışı yapan ne söylediği değil bunu yasadışı silahlı faaliyet yolu ile söyleyip söylemediğidir. HÖC de açıkça ve kanıtları gösterilerek bununla suçlanmadığı sürece anayasanın şemsiyesi altındadır.

VI. MARŞ SÖYLEMEK, VB. Aynı hukuk dışı akıl yürütme biçimi; yıllardır söylenegelen anonim marşların örgüt tarafından bestelendiğini öne sürebilmektedir. Böylece marş söyleme de silahlı örgüt faaliyeti kapsamına alınmaktadır. Söz konusu marşların radyo ve televizyondan defalarca dinletiliyor olması, kültür bakanlığından bandrol almış albümlerde piyasada satılıyor olmasını dikkate almamak kabul edilemez. ki bunda zorlanılmamaktadır; Bu durumda marşlara ilişkin bir de silahlı örgüt amaç ve faaliyeti tasarlamak gerekir Bir kısmı neredeyse 40 yıldır sokaklarda söylenen, diğerleri bandrol almış açık ve rahat bir biçimde piyasada satılan albümlerde yer almış şarkıların örgüt tarafından mensuplarına motivasyon olsun diye besteletildiğini öne sürmek içerisinde bulunduğumuz dönemin temel haklar ve özgürlüklerin sınırlanması eğiliminde hangi noktaya kadar ilerlediğini göstermektedir. Aslında özellikle 1971 devrimci yükselmesinin, yıllar sonra tekrar ciddi bir biçimde yasaklama/toplatma/suçlama eğilimine konu olması dikkat çekici bulunmalıdır. Aralarında askeri cunta dönemlerinin de bulunduğu birçok yıl aralığında hakkında adli işlem yapılmaktan vazgeçilmiş, bugün televizyon dizilerine ve tartışma programlarına konu edilen bu döneme ilişkin tarihsel/siyasal çalışmalar ve anma etkinliklerinin, bugün doğrudan yasadışı silahlı örgüt faaliyeti kapsamına alınması kabul edilemez.

VII. MAHİR ÇAYAN OKUMAK, KİTAPLARINI VE RESİMLERİNİ EVDE BULUNDURMAK, CHE GUAVERA VE DENİZ GEZMİŞ RESMİ BULUNDURMAK Örneğin, Mahir ÇAYAN ın yazılarından derlenerek birçok farklı yayınevi tarafından defalarca basılmış olan TOPLU YAZILAR isimli kitabın, zaptetme ve müsadere konusu yapılması bu tutumun bir sonucudur. Bu işler yapılırken dayanak olarak 1979 tarihinde verilen bir toplatma kararının gösteriliyor olması daha da ilginçtir. Bu tarihten sonra ülkede anayasal düzen değişmiş, Anayasa, TCK, CMUK lağvedilmiş, basın kanunu yeniden düzenlenmiş ancak 30 yıllık bu kararın aniden yeniden hatırlanmasına engel olunamamıştır. Bunun hukuksal bir davranış olmadığı konusundaki yoğun eleştiriler, kitabın bir baskısına yakın tarihli ve yeni bir toplatma kararı çıkarılmasına da yol açmıştır. Ancak fark edilmesi gereken şudur; bu kitap insanların evinden toplatma yahut yasaklama kararı bulunduğu için zapt edilmemektedir. Tam tersi, insanların evinden zapt edilmesine hukuksal bir açıklama bulabilmek niyetiyle yargı kararları oluşturulmaktadır.. Sadece Bütün Yazılar değil, Mahir ÇAYAN fotoğrafları da yeni sürecin en önemli yasadışı silahlı örgüt faaliyeti kanıtlarından sayılmaktadır. Bu fotoğraflar onlarca yıldır rahatlıkla basılıp satılıyorken

bugün dava dosyalarına girmeye başlamasının hukuksal anlamı üzerinde düşünmek önemli bir zorunluluktur. Elkoyma konusunda polise tanınan hareket sahası kabul edilemez ölçüde genişlemiştir. Aşağıda görülen el koyma tutanağı içeriğinin tamamı sahibine iade edildiği halde hakkında yasadışı silahlı örgüt üyeliği suçlaması ile dava açılmasında bir sakınca görülmemiştir. Toplatma ve yasaklama kararı bulunmadığını biraz kitapçı gezen her ortalama lise mezunun bilebileceği LENİN külliyatına ne amaçla el konulduğu belirsizdir. Bir arama ve el koyma tutanağında hiçbir suç unsuru bulunmadığı ve hepsi sahibine iade edildiği halde yasadışı silahlı örgüt faaliyetine kanıt olarak tutanağın dosyaya sunulması da aynı akıl yürütmenin devamıdır.

Mahir ÇAYAN ile birlikte birçok alışageldiğimiz isme ait fotoğrafın da silahlı örgüt faaliyeti kapsamına alınması dikkat çekicidir. Yine son derece dikkat çekici tanımlara rastlanılmaktadır. Kendisi hakkında hiçbir mahkeme hükmü bulunmadığı halde, gözaltında işkence yapılarak öldürüldüğü mahkeme kararı ile sabit olan ve işkence faili polis amir ve memurlarının bugün bu suçtan kaynaklanan cezanın infazını yatmak için cezaevinde bulunduğu Birtan ALTINBAŞ tan ve yine hakkında herhangi bir soruşturma ve kovuşturma bulunmaksızın kolluk tarafından silahla vurularak öldürülen Mehmet Akif DALCI hakkında yapılan tespit hiçbir hukuksal metinde yer alması mümkün olmayacak şekildedir;

VIII. ETKİNLİK DAVETİYELERİ BULUNDURMAK, GECE VE TOPLANTILARA GİTMEK, POLİS TARAFINDAN YASADIŞI FİŞ KAYDI TUTULMAK, SOL YUMRUĞUNU KALDIRMAK VB. Esasen ev aramasında herhangi bir suç unsuru bulunmaması yahut katılınan etkinlikte suç teşkil edecek herhangi bir davranışta bulunulmaması birbirini izleyen seri soruşturmalarda hangisi tutarsa mantığıyla dosyaya konulmaktadır. Aynı kişi için birbirini izleyen iki ayrı soruşturmada bu durum rahatlıkla fark edilebilmektedir. Aramada suç unsuru yok ama etkinlikte slogan var! Etkinlikte slogan yok ama aramada suç unsuru var! Peki bulunan suç unsurları nedir? Yasal dergiler sayılmazsa bunlar etkinlik davetiyeleri, kaset kapakları, film gösterimi çağrısı vb. faaliyetler ile açık alanda dağıtılmış bildirilerdir. Doğrudan yasadışı silahlı örgüt üyeliği ile bağlantı kurulan ve tutuklama sebebi olarak gösterilen soruşturma sonuçları bunlardır. Örgütsel Doküman adı verilen kategori sadece hukuk sınırlarını değil akıl sınırlarını da zorlar hale getirilmiştir. Örneğin üniversite öğrencisi şüpheliye ait Okul Öğrenci İnternet Girişi şifresi, formatı ve sonundaki tr ibaresi nedeniyle kolaylıkla tanınabildiği halde, bugün dosyasında el yazması şifreli örgüt notu olarak delil listesindedir.

Şüphelilere dair eski tarihli yargılamaların, beraat bile edilmiş olsa kovuşturma ve soruşturma sayılarının dosyalara kanıt olarak konulması alışkanlık haline getirilmiştir. Bir insanın bir fiil nedeniyle kaç kere yargılanması mümkündür? Mükerrer yargılama ve derdestlik yasağı adı altında hukukumuzda önemli bir yer tutan bu kuralın yok sayılmaya başlanması endişe vericidir. Yukarıdaki örnekte herhangi bir yasadışı örgüt adı geçmeksizin Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanması süren şüphelinin bu kovuşturması PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına tertip edilen gösteri şeklinde tanımlanmaktadır. Yine tamamen yasadışı tutulan istihbarat notu adı altında hazırlandığı için hukuksal bir niteliğe yahut dayanağa ihtiyaç duymayan POLİS NOTLARI nın dosyalara karışmaya başladığı görülmektedir.

Şüpheli hakkında daha önce yapılmış bütün adli işlemler savcının bilgisine sunulmakla kalmamış, dava dosyasına da arşiv tetkiki adı altında sokulmuştur. Çarpıcı olan, hiçbir biçimde iddianame ile öne sürülmeyen bir suçlamanın da burada öne sürülüyor olmasıdır; Ne anlama geldiği belli olmamakla birlikte İdilcan Sorumlusu ibaresinin Örgütsel Durumu sekmesinin karşısına yazıldığı görülmektedir. Ev araması ve etkinlikte attığı öne sürülen sloganların tutuklanmaya veya silahlı örgüt faaliyetine dayanak yapılamayacağından çekinen emniyetin, şüpheliye bir de örgütsel durum yakıştırmayı uygun bulduğu anlaşılmaktadır. Dosyanın bu bölüm dışında hiçbir yerinde ne suçlama ne de kanıt olarak İdilcan Sorumluluğu diye bir kategori veya ibare bulunmamaktadır. Yasadışı silahlı örgüt üyeliğine kanıt olarak gösterilen tutum ve fiiller gelecekte karşılaşmamız ihtimali bulunan tehlikenin bir başka göstergesidir. Sol elin yumruk şeklinde havaya kaldırılmasını silahlı örgüt üyeliği kanıtı olarak dosyalara sunmak daha ciddi bir kanıta dayanamamanın eksikliği ile ilgili kabul edilmelidir.

IX. MEZAR YAPTIRMAK, MEZAR ZİYARETİ YAPMAK VB. Aynı nitelikte bir başka dosya; hiçbir örgütsel bağ, kanıt bulamadan ve örgütsel bir ilişki tarif etmeden örgüt üyeliği cezası istemenin mümkün olduğunu hatta bunun bizzat dosya savcısı tarafından söylenebildiğini göstermektedir. Başka bir delil bulunamadığında HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI DAVRANMAK ve her ne demekse NORMAL VATANDAŞ gibi davranmamak yasadışı silahlı örgüt üyeliğinin kanıtı olarak öne sürülmektedir. Tabii herhalde sadece hayatın değil ölümün de olağan akışı bulunduğu için bir mezartaşının sökülerek adliye emanetindeki çuvalda delil olarak tutulması kimse tarafından yadırganmamaktadır. Bütün bunların gerçek hukuksal işlem ve soruşturma unsurları olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

X. CEZAEVİNDEN MEKTUP ALMAK, TAKVİM ALMAK, EVİNE ASMAK VB. Bir başka yasadışı silahlı örgüt faaliyeti tasavvuru cezaevine ilişkindir. Ankara 1 No lu F Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu nda tutulan bir grup tutuklu ve hükümlü tarafından hazırlanarak cezaevi idaresince denetlendikten sonra; GÖRÜLMÜŞTÜR onayı verilerek dışarıya çıkan takvimi bulundurmak, dosyalara kanıt olarak sunulmaktadır.

XI. İNFAZLARA KARŞI ÇIKMAK, PROTESTO ETMEK Mutlaka değerlendirilmesi gereken önemli bir kategori de kolluğun silah kullanma sınırını aşıp-aşmadığına ilişkin tartışmanın veya başka bir deyişle kolluğun silahlı çatışma olduğunu öne sürdüğü bir olayın gerçekte yargısız infaz olup olmadığına ilişkin araştırma yürütülmesinin ancak kamuoyu baskısı ile mümkün olduğudur. Aynı dönem içerisinde farklı kentlerde meydana gelen Festus OKEY, Feyzullah ETE, Baran TURSUN, Bülent KARATAŞ örnek olaylarının bize gösterdiği bu konuda ısrarcı bir kamuoyu yaratılmadığı takdirde kolluk hakkındaki soruşturmanın etkisiz kaldığıdır. Yine Birtan ALTINBAŞ dosyasının 15 yıla varan hikayesi ancak çok ciddi bir mücadele ile sorumluların cezalandırılabildiğini hepimize göstermiştir. 10 Aralık 2007 tarihinde Ankara da meydana gelen ve Kevser MIRZAK ın ölümü ile sonuçlanan ev baskınının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle gerek Yüksel Caddesinde yetkilileri göreve çağıran ve kolluk eylemini protesto eden basın açıklamasının gerekse MIRZAK ın mezarına yapılan n yasadışı silahlı örgüt üyeliği ile ilişkilendirilmesi de bu nedenle yersiz ve amacını aşmış durumdadır. ölü olarak ele geçirilmeyi protesto etmek diye tanımlanan şey kolluğun silah kullanma yetkisinin sınırlarının aşıldığı eleştirisidir. Bu ısrara rağmen bugüne kadar bu konuda yapılmış tek işlem, protestocuların yasadışı silahlı örgüt üyeliğinden tutuklanması ve yargılanması olmuştur. Yukarıda kısaca birtakım belirgin örneklerini göstermeye çalıştığımız yeni dönem yargısal eğilim ; Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (Adli Kolluk), Ankara Cumhuriyet Başsavclığı (CMK 250 Maddesi ile yetkili savcılık) ve Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250 Maddesi ile yetkili mahkeme) belgelerine dayanmaktadır. Bu soruşturma ve kovuşturmalar; Ankara 11. Ağır Ceza Mah. 2008/169 E. (8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Mitingi) (17 sanıklı);

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi 2008 90 E. (Kevser MIRZAK a ilişkin yargısız infaz protestosu) (14 Sanık); Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi 2007/87 E. (Lübnan a asker gönderme tezkeresine karşı protesto/kepenk indirme) (20 sanık); Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi 2007/82 E. (Mezar Yaptırma) (2 Sanık); Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı (CMK 250 Madde ile yetkili) 2008/260 Sor. (10 Şüpheli) Seçilen inceleme alanına genel bir bakışla; bazı kişilerin aynı takvim yılı içerisinde üç ayrı soruşturmaya muhatap kılındıkları, çeşitli sürelerle tutuklu kaldıkları ve halen tutuklu bulundukları görülmektedir. Örnek olarak seçilen Ankara merkezli seri soruşturma ve kovuşturmalara ilişkin bazı istatistiksel değerlendirmeler ekte sunulmuştur. (EK-1) Dava dosyaları ve şüpheli kayıtları ekte sunulmuştur. (EK-2) Her ne kadar bu çalışma Ankara merkezli soruşturma ve yargılamalar dikkate alınarak hazırlanmışsa da bu yargısal eğilimin hızla tüm ülkede görünür hale geldiği vurgulanmalıdır. Adana ilinde aynı gerekçelerle, Kevser MIRZAK ın öldürülmesinin protesto edildiği basın açıklamasına ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mitingine katılma suçlamasıyla, seri soruşturma ve yargılamalar açılmıştır. Ağır ceza tehdidi altında ve tutuklu sürdürülen yargılamalara devam edilmektedir. Yine Sivas ilinde Amerikan karşıtlığı temalı karikatür sergisi açmak suçlamasını içinde barındıran ve 4 üniversite öğrencisinin hâlihazırda tutuklu bulunduğu bir soruşturma bulunmaktadır. Bu yargısal pratiğin yakın zamanda başkaca ve bol sayıda yeni örnekle karşımıza çıkabileceğinden endişelenmek yersiz değildir. Yasadışı silahlı örgüt üyeliğini düzenleyen TCK 314/2 maddesi 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasının F Tipi yüksek güvenlikli (hücre) cezaevlerinde tecrit altında çekilmesini öngörmektedir. Burada saydığımız ölçütlerin yaratacağı yeni tip örgüt üyeliğinin yüzlerce muhalefet temsilcisinin önüne koyduğu ceza budur. Bizler, siyasal ve toplumsal muhalefetin avukatları olarak böyle bir saldırının bugün buradan başlayarak hep birlikte göğüslenmesi ve geri püskürtülmesi gerektiğine inanıyoruz. Aksi takdirde mevcut anayasal hak ve özgürlüklerin bu ölçüde tırpanlanmasına razı olanların, sadece siyasal faaliyetlerini değil, sosyal, kültürel ve sanatsal birikimlerini de kaybetmeyi göze almaları gerekir. Temel Hak ve Özgürlüklerimiz için mücadeleye çağırıyoruz. Saygılarımızla.

EK-2 İSİM YAŞ MESLEK SUÇLAMA İÇİN GÖZALTI CEZANIN SOYİSİM GÖSTERİLEN NEDEN TARİHİ ÜST SINIRI 1 Bilgehan 1989 Üni.Öğrenci 8 Mart Dünya 25.03.2008 TCK 314/2 KARPAT Emekçi TMK 7/2 Kadınlar Günü 28.03.2008 22 Etkinliğine tarihinden katılmak Fotoğraf itibaren taşımak Slogan tutuklu atmak 2 Tuncer 1984 İşçi 8 Mart Dünya 25.03.2008 TCK 314/2 GÜMÜŞ Emekçi TMK 7/2 Kadınlar Günü 28.03.2008 22 Etkinliğine tarihinden katılmak Fotoğraf itibaren taşımak Slogan tutuklu atmak 3 Erdinç 1981 Üni.Öğrenci 8 Mart Dünya 25.03.2008 TCK 314/2 EROĞLU Emekçi TMK 7/2 Kadınlar Günü 28.03.2008 22 Etkinliğine tarihinden katılmak Fotoğraf itibaren taşımak Slogan tutuklu atmak 4 Murat 1981 Üni.Öğrenci 8 Mart Dünya 25.03.2008 TCK 314/2 KORKUT Emekçi TMK 7/2 Kadınlar Günü 28.03.2008 22 Etkinliğine tarihinden katılmak Fotoğraf itibaren taşımak Slogan tutuklu atmak 5 Didem 1986 Üni. 8 Mart Dünya 25.03.2008 TCK 314/2 AKMAN Öğrencisi Emekçi TMK 7/2 Kadınlar Günü 28.03.2008 22 Etkinliğine tarihinden katılmak Fotoğraf itibaren taşımak Slogan tutuklu atmak 6 Alev 1981 Mimar 8 Mart Dünya 25.03.2008 TCK 314/2 ŞAHİN Emekçi TMK 7/2 Kadınlar Günü 28.03.2008 22 Etkinliğine katılmak Fotoğraf 20.06.2008 taşımak Slogan Adli atmak Kontrol 7 Funda TOSUN 1984 Öğretmen 8 Mart Dünya 25.03.2008 TCK 314/2 Emekçi TMK 7/2

Kadınlar Günü 28.03.2008 22 Etkinliğine katılmak Fotoğraf 20.06.2008 taşımak Slogan Adli atmak Kontrol 8 Ezgi ŞAHİN 1980 Öğretmen 8 Mart Dünya Emekçi 25.03.2008 TCK 314/2 Kadınlar Günü 28.03.2008 Etkinliğine katılmak Fotoğraf taşımak Slogan atmak 20.06.2008 Adli Kontrol 9 Gültaç 1984 Memur 8 Mart Dünya 25.03.2008 TCK 314/2 HARMANCI Emekçi Kadınlar Günü 28.03.2008 Etkinliğine katılmak Fotoğraf taşımak Slogan atmak 20.06.2008 Adli Kontrol 10 H.Bünyamin 1977 Öğretmen 25.03.2008- TCK 314/2 KELEŞ 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Etkinliğine katılmak Fotoğraf taşımak Slogan atmak 28.03.2008 Adli Kontrol 11 Berna 1989 Üni. 8 Mart Dünya 25.03.2008- TCK 314/2 YILMAZ Öğrencisi Emekçi 28.03.2008 Kadınlar Günü Adli Etkinliğine katılmak Fotoğraf taşımak Slogan atmak Kontrol 12 Meliha 1987 Üni. 8 Mart Dünya 25.03.2008- TCK 314/2 KULU Öğrencisi Emekçi 28.03.2008 Kadınlar Günü Adli Etkinliğine katılmak Fotoğraf taşımak Slogan atmak Kontrol 13 M.Şahan 1989 Üni.Öğrencisi 8 Mart Dünya 25.03.2008- TCK 314/2 UYANIK Emekçi 28.03.2008 Kadınlar Günü Adli Etkinliğine katılmak Fotoğraf taşımak Slogan atmak Kontrol 14 Bayram 1979 İşci 8 Mart Dünya 25.03.2008- TCK 314/2 DALYAN Emekçi 28.03.2008 Kadınlar Günü Adli Etkinliğine katılmak Kontrol

Fotoğraf taşımak Slogan atmak 15 İ.Cengiz 1977 Esnaf 8 Mart Dünya 25.03.2008- TCK 314/2 MUMCU Emekçi Kadınlar Günü Etkinliğine katılmak Fotoğraf taşımak Slogan atmak 28.03.2008 Adli Kontrol 16 Ebru 1981 Üni. 8 Mart Dünya 25.03.2008- TCK 314/2 GÜRLER Öğrencisi Emekçi 28.03.2008 Kadınlar Günü Adli Etkinliğine katılmak Fotoğraf taşımak Slogan atmak Kontrol 17 Elif 1982 Turizmci 8 Mart Dünya 25.03.2008- TCK 314/2 ATAR Emekçi 28.03.2008 Kadınlar Günü Adli Etkinliğine katılmak Fotoğraf taşımak Slogan atmak Kontrol 1 Utku AYKAR 1989 Lise öğrencisi Yargısız İnfaz Protestosu Mezar 08.01.2008 11.01.2008 tarihinden itibaren tutuklu TCK 314/2 2 Umut 1981 Üni.Öğrencisi Yargısız İnfaz 08.01.2008 TCK 314/2 ŞENER Protestosu Mezar 11.01.2008 tarihinden itibaren tutuklu 3 Eray 1984 Üni.Öğrencisi Yargısız İnfaz 08.01.2008 TCK 314/2 DESTEGÜL Protestosu Mezar 11.01.2008 tarihinden itibaren tutuklu 4 Meryem 1971 Sendikacı Yargısız İnfaz 08.01.2008 TCK 314/2 ÖZSÖĞÜT (SES MYK) Protestosu Mezar 5 İbrahim AKIN 1979 İşsiz Yargısız İnfaz Protestosu Mezar 11.01.2008 tarihinden itibaren tutuklu 08.01.2008 11.01.2008 TCK 314/2

tarihinden itibaren tutuklu 6 Can 1987 Öğrenci Yargısız İnfaz 08.01.2008 TCK 314/2 BİLEN Protestosu Mezar 11.01.2008 22.02.2008 7 Çiğdem 1989 Üni.Öğrencisi Yargısız İnfaz 08.01.2008 TCK 314/2 YAKŞİ Protestosu Mezar 11.01.2008 22.02.2008 8 Murat 1981 Üni.Öğrencisi Yargısız İnfaz 08.01.2008 TCK 314/2 KORKUT Protestosu Mezar 9 Ebru GÜRLER 1981 Üni.Öğrencisi Yargısız İnfaz Protestosu Mezar 11.01.2008 22.02.2008 08.01.2008 11.01.2008 22.02.2008 TCK 314/2 10 Didem 1986 Üni.Öğrencisi Yargısız İnfaz 08.01.2008 TCK 314/2 AKMAN Protestosu Mezar 11.01.2008 22.02.2008 11 Erdinç 1981 Üni.Öğrencisi Yargısız İnfaz 08.01.2008 TCK 314/2 EROĞLU Protestosu Mezar 11.01.2008 22.02.2008 12 EVRİM 1985 Üni.Öğrencisi Yargısız İnfaz 08.01.2008 TCK 314/2 YÜCEL Protestosu Mezar 11.01.2008 22.02.2008 13 Bilgehan 1989 Üni.Öğrencisi Yargısız İnfaz 08.01.2008- TCK 314/2 KARPAT Protestosu Mezar 11.01.2008 14 Sadık 1990 Öğrenci Yargısız İnfaz 08.01.2008- TCK 314/2

ŞENBABA Protestosu Mezar 11.01.2008 1 Ali Sinan 1975 Üni. Mahir Çayan 27.05.2008 TCK 314/2 ÇAĞLAR Öğrencisi anması Mezar 29.05.2008 2 İ.Cengiz 1977 Esnaf Mahir Çayan 27.05.2008 TCK 314/2 MUMCU anması Mezar 29.05.2008 3 HASAN 1979 Esnaf Mahir Çayan 27.05.2008 TCK 314/2 KARAPINAR anması Mezar 29.05.2008 4 CELAL 1989 Öğrenci Mahir Çayan 27.05.2008 TCK 314/2 ELMACI anması Mezar 29.05.2008 5 SADIK 1990 Öğrenci Mahir Çayan 27.05.2008 TCK 314/2 ŞENBABA anması Mezar 29.05.2008 6 BAHTİYAR 1987 Öğrenci Mahir Çayan 27.05.2008 TCK 314/2 DOĞRUYOL anması Mezar 29.05.2008 7 SAYİM 1985 Öğrenci Mahir Çayan 27.05.2008 TCK 314/2 BALKAYA anması Mezar 8 ONUR YILDIZ 1986 Öğrenci Mahir Çayan anması Mezar Kontrol Adli 27.05.2008 Adli Kontrol TCK 314/2 9 ORKUN 1987 Öğrenci Mahir Çayan 27.05.2008 TCK 314/2 HUYLU anması Mezar Adli Kontrol 10 İSMAİL ÖZMEN 1974 Gazeteci Mahir Çayan anması Mezar 04.06.2008 05.06.2008 1 Gazel GÜZEL 1985 Üni. Öğrenci Mezar Yaptırma 22.09.2007 23.09.2007 12.02.2008 TCK 314/2 2 Günay 1983 Üni. Öğrenci Mezar Yaptırma 22.09.2007 TCK 314/2

ÖZARSLAN 23.09.2007 15.01.2008 1 Abdullah ÖZGÜN 2 Hasan KARAPINAR 3. Nurcan TEMEL 4. Erdinç EROĞLU 5. Eray DESTEGÜL 6. Ali Sinan ÇAĞLAR 1980 Üni. Öğrenci Kepenk Kapatma 28.08.2006 25.04.2007 1979 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 25.04.2007 1982 Üni. Öğrenci Kepenk Kapatma 28.08.2006 25.04.2007 1981 Üni. Öğrenci Kepenk Kapatma 28.08.2006 25.04.2007 1984 Üni. Öğrenci Kepenk Kapatma 28.08.2006 25.04.2007 1975 Üni. Öğrenci Kepenk Kapatma 28.08.2006 25.04.2007 7. Anıl GÜLAY 1989 Öğrenci Kepenk Kapatma 28.08.2006 Salıverme 8. Tülay ŞENSOY 1987 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 Salıverme 9. Şakir SEÇER 1971 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 TCK 314/2 TCK 117/1 TCK 119/1 (13 Kere) TCK 314/2 TCK 117/1 TCK 119/1 (13 Kere) TCK 314/2 TCK 117/1 TCK 119/1 (13 Kere) TCK 314/2 TCK 117/1 TCK 119/1 (13 Kere) TCK 314/2 TCK 117/1 TCK 119/1 (13 Kere) TCK 314/2 TCK 117/1 TCK 119/1 (13 Kere) TCK 314/2 TCK 117/1 TCK 119/1 TCK 314/2 TCK 117/1 TCK 119/1 3713 7/2

Salıverme 10 Hasan GÜNER 1980 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 3713 7/2 Salıverme 11. Caner AKBAL 1985 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 3713 7/2 Salıverme 12. Burak ÜNEŞ 1987 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 3713 7/2 Salıverme 13. Olcay KILCI 1982 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 3713 7/2 Salıverme 14. Haydar 1954 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 3713 7/2 HÖKELEK Salıverme 15. Seyit KESKİN 1971 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 3713 7/2 Salıverme 16. Çetin 1982 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 3713 7/2 BAYKAN Salıverme 17. Nermin BAKIR 1974 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 3713 7/2 Salıverme 18. Rıza 1943 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 3713 7/2 ÇUKURLUÖZ Salıverme 19. Metin YAKAR 1962 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 3713 7/2 Salıverme 20. İlyas KILIÇ 1944 Esnaf Kepenk Kapatma 28.08.2006 Salıverme 3713 7/2