ORTA ASYA. I. Coğrafi Konumu ve Sınırları



Benzer belgeler
Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

DERS 1. Bölge Sınırlarını Tespiti

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM


Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

COG 446 RUSYA Hafta 2. Rusya: Makro Bir Perspektif

Finlandiya nın Tarihçesi

ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR

Kanada Kalkanı Kanada Kalkanı. Kıyı Dağları. Kanada Kalkanı. Kıyı Ovaları. Örtülü Platform. Büyük Ovalar İç Düzlükler. Dağ ve Havzalar Kuşağı

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

Dünya'da Görülen Đklim Tipleri

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

AKÇADAĞ KEPEZ LİSESİ-HACI OSMAN DERELİ-COĞRAFYA ÖĞRETMENİ İKLİM TİPLERİ

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

Test. Beşeri Yapı BÖLÜM 7

Büyük İklim Tipleri COĞRAFYA DERSİ PERFORMANS ÖDEVİ. Doruk Aksel Anil

TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: km2 NÜFUSU: RESMİ DİLİ: İngilizce

1. İnsan etkisi dışında, kendiliğinden oluşan her unsur doğayı oluşturmaktadır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bir doğal unsurdur?

KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Büyük İklim Tipleri. Ata Yavuzer 9- A Coğrafya Performans Ödevi. Bu çalışma Bilgi ve İletişim Teknolojileri dersinde hazırlanmıştır.

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

Başlıca Kıyı Tipleri, Özellikleri ve Oluşum Süreçleri

YERYÜZÜNDE YAŞAM. Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

ÖĞRENME ALANI: İNSANLAR, YERLER VE ÇEVRELER

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler

FRANSA. Turizm,Ulaşım,Sanayi.

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR

PARALEL VE MERİDYENLER

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

(Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki Değişimin Toz Fırtınaları ile İlişkisi

İKLİM TİPLERİ VE BİTKİ ÖRTÜSÜ ÇALIŞMA TESTİ

Toprak oluşumu ve toprak türleri

3. Hafta (12 16 Ekim) Hoş Geldiniz

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

ÖZEL EGE LİSESİ TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

4) Yükselti ve engebenin kısa mesafelerde farklılık gösterdiği yörelerde iklim çeşitliliği fazladır.

Test. Coğrafi Konum BÖLÜM 3

Doðal Unsurlar I - Ýklimin Etkisi Doðal Unsurlar II - Yerþekillerinin Etkisi Dünya'nýn Þekli ve Sonuçlarý

Dünyanın meşhur su kanalı ve boğazları

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

Taşların fiziksel etkiler sonucunda küçük parçalara ayrılmasına denir. Fiziksel çözülme, taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapısında herhangi

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

İklim---S I C A K L I K

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır.

Nüfusu. Tarım ve Hayvancılık Sanayi. Coğrafi Konumu. Turizm Ulaşım. Yer Şekilleri. İklimi

DERS II ORTADOĞU DEVLETLERĠNE GENEL BAKIġ

Klimatoloji Ve Meteoroloji. Prof.Dr. Hasan TATLI

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir.

4. Aşağıda verilen basınç merkezlerinden hangisi Güney

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

Harita Okuma ve Yorumlama. Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil

TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

B- Türkiye de iklim elemanları

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz

Seçvan Havzasının batı, Tibet platosunun doğu kenarını oluşturan dağların en yüksek zirvesi 7590 m erişen Minyak Gonkkar

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

Transkript:

ORTA ASYA I. Coğrafi Konumu ve Sınırları I.1.-Orta Asyanın Matematik Konumu Asya kıtasının ortalarında etrafı genelde yüksek dağlarla çevrelenmiş ve kapalı havza karakterinin ağır bastığı bölgeye Orta Asya denir. Kuzeyinde Sibirya, doğusunda Çin, güneyinde Himalaya dağları ve Hindistan, batısında Hazar denizi, Ural dağları ve Avrupa kıtasının yeraldığı Orta Asyanın coğrafi kordinatlarına göz attığımızda şu özellikler dikkatimizi çeker: Orta Asyanın kuzey sınırlarından 55º N paraleli geçer. Burası yaklaşık olarak Novosibirsk şehri üzerinden geçen enleme tekabül eder. Güney sınırı ise 27 º N enlemine kadar iner. Bu enlem Himalaya dağları üzerinden geçen enlemdir. Doğu sınırı 124 º E meridyenine kadar uzanır ki burası Yablonoy dağlarının doğu ucudur. Orta Asya batıda 52º E meridyenine ulaşır ki burası Hazar denizinin orta kesimleridir. 1.1.1.Orta Asyanın sınırları Orta Asyanın batı sınırının önemli bir kısmını Hazar denizi oluşturur. Hazar denizinde sınır orta çizgiden geçer. Böylece Hazar denizinin Asya ve Avrupa kıtaları arasında bölüşülmüş bir deniz olduğu anlaşılır. Hazar denizi Orta Asyanın batı sınırının tamamını oluşturamaz. Bu sebeple Asya ile Avrupa kıtası arasındaki sınırın bir kısmı olan Ural nehri aynı zamanda Orta Asyanın da batı sınırı olarak kabul edilir. (Daha kuzeyde Ural dağları üzerinde 55ºN kuzey paralelinde Orta Asyanın batı sınırının son bulduğunu kabul edebiliriz. Orta Asyanın batı sınırları açısından üzerinde durulması gereken en önemli özelliklerden biri, Avrupa kıtasına açık oluşu, Avrupa kıtası ile arasında aşılmaz coğrafi engellerin bulunmamasıdır. Durumu tarihi coğrafya açısından etüd edersek, Orta Asya halklarının (Turaniler, Ariler) gerek ilk ve gerekse orta çağlarda rahatlıkla Avrupa kıtasına geçebilme ve göçedebilme imkanlarının bulunduğunu anlarız. Mesela Hazar denizi gemiler vasıtasıyla geçilerek karşı kıyıdaki Kafkasya bölgesine ulaşılabiliyordu (Hazar denizinin doğu ve batı kıyılarında karşılıklı iskeleler konumundaki Bakü ve Kızılsu (Krasnovodsk, Türkmenbaşı), ortalama doğu-batı mesafesi 300 km). Hazar denizinde denizcilik tarihinin en az Karadenizdeki kadar eskilere uzandığı bilinmektedir. Orta Asya ile Avrupa arasındaki geçişleri kolaylaştıran diğer bir alan Hazar denizinin kuzey kıyıları ile Ural dağlarının güney etekleri arasında kalan bölgedir. Buraya tarihi bir ad olarak kavimler kapısı denilmektedir. Bu bölge fiziki coğrafya olarak düzlüklerden ve step bitki örtüsünden oluşmuş olan bir bölgedir. Geçişleri engelleyecek önemli coğrafi oluşum yoktur.

Ural ve Volga nehirleri Orta Asyadan gelen halkların göçlerini hiçbir zaman durduramamıştır. Orta Asya atlı kavimleri (Hunlar, Peçenekler, Kıpçaklar, Oğuzlar, Avarlar, Moğollar) yüzbinlerce kişiden oluşmuş olan topluluklar halinde Kavimler kapısından geçerek Karadenizin kuzeyindeki step bölgelerine yayılmışlardır. Hatta bu kavimler hep batıya giderek Baltık kıyılarına ve Almanya ovalarına kadar inmişler ve belki de çok daha önceki dönemlerde Britanya adalarına bile geçmişlerdir. Biz tarihin her döneminde Doğu ve Orta Avrupanın Orta Asyadan gelen kavimler göçlerinden her bakımdan (dil, din, ırk) etkilendiğini biliyoruz. Bu nedenle Bazı medeniyet tarihçileri Avrupayı Akdeniz Avrupası ve Avrasya olarak ikiye ayırmışlardır. Avrasya Alp dağlarının kuzeyinde kalan ve orta Asya ile bir bütünlük arzeden çok geniş coğrafi bölgedir. Önceki paragraflarda da belirtilmiş olduğu gibi Orta Asyanın kuzeyinde Sibirya adı verilen coğrafi bölge yeralır. Sibiryanın, Orta Asya ile olan sınırında da bir belirsizlik ve açıklık göze çarpar. Buralarda her iki bölgeyi birbirinden ayıran önemli coğrafi engeller ve yüksek dağlar yoktur. Sibirya ile orta Asyanın sınırı vejetasyon kuşaklarına göre saptanmaya çalışılmıştır. Bir çok coğrafyacı, tayga adı verilen ibreli ormanların güney sınırını, Sibirya ile Orta Asyayı ayıran sınır olarak kabul etme eğilimindedir. Batı sibiryada tayga-step sınırı yaklaşık olarak 55 º N paraleli boyunca uzanmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır ki Tayganın güneyinde Ural dağları ile Obinin İrtiş kolu arasında uzanmakta olan stepler (İşim, Baraba, Kulunda) nemli stepler karakterindedirler ve bu sahalar açık havza niteliğinde olup Obinin kolları olan Tobol, İşim ve İrtiş akarsuları tarafından akaçlanmaktadırlar. Yani kısacası fiziki coğrafya itibariyle orta Asya ile pek benzerlikleri bulunmamaktadır. Fakat tarihi coğrafya açısından bu stepler, Orta Asya kökenli ve Kazak adı verilen Türk boylarının vatanları olduğu için Orta asyanın sınırları içine dahil edilmişlerdir. Bugünkü Kazakistan- Rusya sınırı ise söz konusu steplerin önemli bir bölümünü Rusya federasyonuna bırakmış durumdadır. Aslında yukarda adı geçen stepler, kazakların anayurduna dahil olduğu için Kazakistan sınırları içinde olmalıydı. Tarihi coğrafya sürecinde Kazakistan eşiği adı verilen yükseltilerin kuzeyinde ve tayganın güneyinde bulunan bu nemli stepler Sibir Hanlığının (1582 de yıkıldı) toprakları idi. 1700 lü yılların ortalarından itibaren Rus çarlığınca işgal edilmiş ve buralara kaleler kurulmuştur (Tyumen, Omsk, Novosibirsk) daha sonra bu arazi, çernozyum türü verimli topraklara sahip olduğundan dolayı tarıma açılmış ve yerleşilmiş, kaleler şehir haline gelmiştir. Bu sırada çok önemli miktarda rus ve alman kökenli nüfus bu bölgelere getirilip yerleştirilerek buraları kolonize edilmiştir. 50-55 kuzey paralelleri arasında uzanan Kazakistan stepleri, batıdan doğuya doğru iki bölüm halinde ele alınabilir.

1.1.1.1-İşim stepleri. bu stepler Ural dağları ile İrtiş ırmağı arasında uzanan çok geniş steplerdir. Söz konusu step alanının merkezi kısmından İşim nehri geçtiği için bu adla anılmaktadır. İşim stepleri yaklaşık 500 000 km ² lik bir alan kaplayan adeta uçsuz bucaksız denecek derecede geniş steplerdir. İşim stepleri günümüzde Kazakistan ve Rusya arasında siyasal olarak bölüşülmüştür. Kuzey kesimi Rusyaya aittir. İşim steplerinin alanı jeomorfolojik olarak yapısal bir düzlüktür. Yani Batı Sibirya ovasının bir parçasıdır. Ovanın temelinde mesozoik katmanları yeralır. Ruslar XVII. Yüzyıl başlarından itibaren bu stepleri göçebe Kazakların elinden alarak kolonize etmişler ve tarıma açmışlardır. Çünkü İşim steplerinin toprak türü çernozyumlardır. (karatopraklar). Günümüzde Kazakistanın başkenti olan Astana (Akmolinsk, Zelinograd, Akmola) İşim steplerinde ve Obinin İşim kolu kenarında kurulmuş olan bir yerleşmedir. İşim steplerindeki diğer önemli şehirler İrtiş kenarındaki Omsk ile Tobol kıyısındaki Kurgandır. Her iki şehir de Rusya Federasyonuna aittir. 1.1.1.2-Baraba stepleri: Kuzey Kazakistan steplerinin doğu bölümünü teşkil eder. Bu step alanı İrtişin doğusunda kalır, güneyde Altay dağlarının eteklerine, doğuda yukarı Obiye kadar devam eder. Bu step alanı yaklaşık 217 000 km² kadar bir yüzölçümüne sahiptir. Kazakistan ve Rusya arasında paylaşılmıştır. Daha önce de belirtilmiş olduğu gibi bu stepler Tatar adı verilen Türk topluluklarının (Kırgız, Kazak) vatanıdır. Baraba steplerinin Altay dağlarına komşu olan kesimine Kulunda stepleri adı verilir. Kulunda stepleri Baraba steplerine göre kurakçıldır. Halbuki Baraba stepleri yer yer ağaç topluluklarının (çoğunlukla huş, betula cinsinden) mevcut olduğu ağaçlı stepler karakterindedir. Her iki step sahasında topraklar çernozyum tipindedir. Gerek Kulunda ve gerekse Baraba steplerinde yerel kapalı havzalar karakterinde tuzlu göller bulunur. Kulunda stepinde bulunan gölün adı da Kulunda gölüdür. En derin yeri 4 m kadar olan gölün yüzölçümü 768 km² dir. Baraba stepinde ise Çanı gölü yeralır. En derin yeri 10 m kadar olan bu tuzlu gölün, yüzölçümü 2500 km ² kadardır. Günümüzde önemli tarım sahaları olan Baraba steplerinde XVIII. Yüzyıl başlarından itibaren Ruslar tarafından bir çok şehirler kurulmuştur. Bunlardan bir Pavlodar kentidir (500 000 ) İrtiş nehri kıyısına kurulmuş olan bu şehir Kazakistana aittir. Baraba steplerinde ise Novosibirsk kenti yeralır. Novosibirsk kenti de yukarı Obi kenarında kurulmuştur.

Baraba stepleri Kuzey Kazakistan steplerini dünyanın en uzun ve önemli demiryollarından biri kateteder. Bu 9288 km uzunluğundaki Transsibirya demiryoludur. 1891-1905 yılları arasında inşa edilmiştir. Moskovadan başlayan bu demiryolu kuzey stepleri bölgesindeki Tyumen-Omsk ve Novosibirsk şehirlerinden geçer. Pasifik Okyanusu kıyısındaki Vladivostok limanında son bulur. Rusyanın Kuzey Asyaya egemen olmasını sağlayan bu demiryolu daha sonraki yıllarda tali hatlarla çevresindeki bir çok yerleşmeye bağlanmıştır.

Şekil : Kazakistanın Semey (Semipalatinsk) şehrinde bir camii. Aslında Orta Asya ile batı Sibiryayı ayıran jeomorfolojik sınır Kazakistan eşiği adı verilen yükseltilerdir. Tayga ile Kazakistan eşiği arasındaki saha bir geçiş sahasıdır. Obi havzasının yukarı kesimine tekabül eden stepler sahası beşeri bakımdan orta Asya sayılır. Bunun nedenleri daha önce açıklanmıştır. Kazakistan eşiği ile Ural dağları arasında yeralan ve batı sibiryayı Aral havzasına bağlayan kuzey güney doğrultulu depresyon (Turgay kapısı) kuzey Kazakistan step topluluklarının kullandığı doğal bir yol konumunda idi. Kazakistan eşiğinin kuzey eteklerindeki nemli stepleri batıya doğru takiben Turgay çukurluğuna ulaşan bu tarihi yol, aynı zamanda doğu Orta Asyayı doğu Avrupaya açan bir yoldu. Orta Asyanın Batı Sibirya ile olan kuzey sınırında, kuzey Kazakistan steplerinin doğu ucunda orta Asya atlı kavimlerinin kullandığı tarihi bir yol güzergahı daha vardır. Burası yukarı İrtiş vadisidir. Yukarı İrtiş vadisi Çungaryayı kuzey Kazakistan steplerine açan doğal bir yol güzergahıdır. Bu doğal yol aynı zamanda Doğu ve Batı Orta Asyayı da birbirine

bağlamaktadır. Bilindiği gibi Çungarya adı verilen geniş depresyon batı kenarında bulunan birkaç doğal geçit vasıtasıyla güney ve kuzey Kazakistan steplerine yani batı Orta Asyaya açılmaktadır. Bu geçiş noktalarına Çungarya Kapıları adı verilmektedir ki bunlardan biri de yukarda açıklanmış olan yukarı İrtiş vadisidir. Yukarı İrtiş vadisi İlk ve orta çağda Hunlar, Göktürler ve Moğollar tarafından çok sık olarak kullanılmış olan doğal ve tarihi bir yol güzergahıdır. Moğolistan- Çungarya-yukarı İrtiş vadisi- kuzey Kazakistan stepleri- Turgay kapısı yolunu izleyen atlı Orta Asya kavimleri Ural dağlarının güney ucundan dolanarak Hazar denizinin kuzeyindeki Kavimler kapısından Karadeniz kuzeyindeki pontik stepler bölgesine ulaşıyorlardı. Tarih çağları boyunca step alanında toplanan bu kavimler zaman zaman doğu Avrupadan orta Avrupaya geçişler yapmışlar, Baltık kıyılarına kadar gelmişlerdir. Doğu Avrupanın yerli halklarıyla karışan ve kaynaşan bu atlı göçebeler etnogeneze maruz kalarak yeni ve yakın çağların Kazak adı verilen toplulukları olarak karşımıza çıkmışlardır. Günümüzde ise bunlar bugünkü Ukrayna halkını oluşturmaktadırlar. Orta Asyanın kuzey sınırı Altay dağlarının batı ucundan itibaren doğuya doğru Altayların kuzey kanadını takiben Sayan (Soyon) dağlarına (Batı ve doğu Sayan dağları) ulaşır. Çizilen bu sınıra göre Yukarı Yenisey havzası (Küçük yenisey) Orta Asyanın sınırları içinde kalmaktadır. Burası açık bir havzadır. Ormanlarla örtülü dağlara ve bol su kaynaklarına sahip bir alan olması itibariyle Orta Asyanın genel tabii özelliklerinden farklı özelliklere sahiptir. Bununla beraber bu tali havzanın halkları tarihi gelişim süreci itibariyle orta Asya halklarıyla yakın ilişkilere sahip olduklarından dolayı havza orta Asyanın sınırları içinde bırakılmıştır. Yukarı Yenisey havzası idari olarak Rusya Federasyonuna bağlı özerk bir cumhuriyettir (Tannu Özerk Cumhuriyeti, yönetim merkezi Kızıl). Orta Asya ile Orta Sibirya arasındaki sınır Sayan (Soyon) dağlarından doğuya doğru Baykal gölünün güneyinden geçer. Baykal gölünü güneyden çevreleyen dağlara Baykal güneyi dağları (Kamar Daban dağları ve Barguzin dağları) adını veriyoruz. Sınır daha doğuda Yablonoy dağlarını takibeder ve bu dağların kuzeydoğu ucunda doğu Asya sınır ile birleşir. Çizilen bu sınırlar Rusya Federasyonuna bağlı Buryat Özerk Cumhuriyeti dışta bırakırken., Çita ilinin güney doğu bölümü Orta Asyaya dahil eder. Orta Asyanın kuzey sınırı çizilirken ağırlıklı olarak doğal bitki örtüsü göz önüne alınmıştır. Stepin sona erip tayganın başladığı sınır, Orta Asyanın da sınırı olarak kabul edilmiştir. Kuzey Altaylar, Batı ve doğu Sayanlar, Baykal güneyi dağları ve Yablonoy dağları iğne yapraklı ağaç topluluklarının görülmeye başladığı dağlardır. Ormanlar bu dağların genellikle kuzey yamaçlarında ve 1500 m den başlamakta ve 2000 m ye kadar yükselmektedirler. Bu rakımın üzerindeki kuşak alpin zondur. Alpin zon daima yeşil çayırlar zonudur ve 2500 m ye kadar

yükselir ve bu zonun üzerinde de daimi kar ve buzullar katı yeralır. Güney Sibirya dağları adı verilen bu dağların kuzeyinde yeralan Abakan havzası gibi bazı havzalarda stepler yer alsa bile bu alanlar orta Asyaya dahil değildirler. Ancak beşeri ilişkiler ve tarihi süreç göz önüne alındığında batı ve orta Sibirya ile orta Asyanın her bakımdan birbirini tamamladığı dikkat çeker. Bilhassa batı Sibiryanın güneyi, Altay dağları bölgesi, Tannu ülkesi, Buryat ülkesi ve Baykal gölü bölgesi, Çita bölgesi Türk ve Moğollarla akraba bir çok topluluğun yaşadığı bölgelerdir. (Altaylı, Tuva, Hakas, Buryat, Moğol ) Altay Türkleri Altay dağları bölgesinde yaşarlar. Günümüzde bu bölge Rusyaya bağlı özerk bir cumhuriyettir. Bu özerk devletin başşehri Gorno-Altaysk kentidir. Hakaslar, eskiden Abakan Türkleri olarak bilinen topluluktur. Günümüzde, Hakaslar Rusya Federasyonuna bağlı özerk bir cumhuriyet olan Hakasyada yaşamaktadırlar. Bu ülke Tannu Tuvanın kuzey komşusudur. Hakasyanın başkenti Abakan şehridir. Tannu Tuva özerk cumhuriyetinden daha önce bahsedilmişti. Daha doğuda Baykal gölü güney kenarında Buryat özerk cumhuriyeti bulunur. Buryatlar Moğollarla akraba bir kavimdir. Buryat Cumhuriyetinin başkenti Ulan Ude kentidir. Bu şehir transsibirya demiryolu üzerinde yeralır. Baykal gölünün kuzeybatı kenarında buluna Irkutsk şehrine kadar gelen demiryolu, gölün güneybatı kenarını dolaşarak Ulan Udeye ulaşır. Transsibirya demiryolu buradan doğuya doğru devam ederek Çita şehrine gelir. İkinci dünya savaşından önce Mançuryanın Harbin şehri üzerinden Vladivostok limanına ulaşan demiryolu, Rus-Çin münasebetlerinin bozulması üzerine, Amur nehrini takibeden yeni demiryolu tamamiyle Rus arazisininden geçen uzun ve dolaşık bir hat ile Habarovsk kenti üzerinden Vladivostok limanına ulaşmaktadır Yablonoy dağlarının güneyindeki bölge yani Şilka ve Onon havzası Moğol yurdudur. Moğol yurdunun doğu hududu Büyük Hingan (Kingan) dağlarına kadar uzanır. Bu dağlardan doğuya doğru olan bölge, bir doğu Asya kavmi olan Mançuların yurdudur. Orta Asyanın doğu sınırı Büyük Kingan (Hingan) dağlarının Yablonoy dağları ile kesiştiği noktadan başlar ve bu dağları takiben güneye doğru uzanır. Büyük kingan dağlarının batısında kalan alan Moğolların yurdudur ve tartışmasız bir şekilde orta asyaya dahildir. Buna karşılık Büyük kingan dağlarının doğusu Mançuryadır ve Mançu adı verilen milletin yurdudur. Günümüz Çini siyasal olarak Kingan dağlarını batıya doğru aşmış ve Moğolların yurdunun bir kısmını işgal ederek buraları İç Moğolistan özerk bölgesi adıyla kendine bağlamıştır. Kabaca kuzey güney doğrultusunda uzanan Büyük Kingan dağlarını Pekin yakınlarına kadar takibetmek mümkündür. Pekin yakınlarında orta asyanın denize (Pasifik okyanusu-peçili körfezi) çok yaklaştığı görülür. Pekinin batısında Büyük Kingan dağlarından Kuzey Çin Platolarına geçilir. İki jeomorfolojik ünite arasında yeralan bir geçitten kuzey çini

Moğolistana bağlayan tarihi bir yol geçer. Bu yol Moğolistan içlerine kadar uzanır. Bu yol hem bir ticaret hem de bir savaş yoludur. İç Asya halklarının (Hunlar) bu yolu kullanarak Çini istila ettikleri ve Pekini (Beijing) ele geçirdikleri tarihi belgelerle sabittir. Pekinin batısında yeralan Kuzey çin platosuna ait jeomorfolojik engellerin Çini iç Asyalıların istilalarından koruyamaması sebebiyle Çinliler, Çin seddi adı verilen ve kilometrelerce uzanan yüksek ve sağlam, savunma amaçlı bir duvar inşa etmişlerdir. Bu duvar kuzey Çin platolarının kuzeydoğu kenarından başlayıp, güneybatıya doğru binlerce kilometre boyunca uzanır. Duvarın tüm amacı iç asya halkının akınlarını uzaklarda keserek pekin geçidini, pekini ve çini istilalardan korumaktır. Çin ovasının batısında, Pekin ile Hoang Ho nehri arasındaş kabaca kuzey-güney doğrultusunda uzanan yüksekliklere Kuzey Çin Platosu adı verilir. Yukardaki satırlarda Büyük Kingan dağları ile Kuzey Çin Platosu arasındaki bir gedikten tarihi Çin- Orta Asya yolunun geçtiği belirtilmişti. Kuzey Çin Platoları adı verilen yükseklikler jeolojij ve jeomorfolojik bakımlardan adeta Büyük Kingan dağlarının bir devamı gibidir. Her iki yerşekli de kabaca kuzey-güney doğrultusunda uzanır. Orta Asya ile Doğu Asya arasında bir sınır teşkil eden Kuzey Çin platosunda yükseklikler bazen 2800m ye ulaşır. Kuzey Çin Platosunun doğusunda Çin ovası yeralır. Batısında ise Ordos Bozkırı adı verilen kurak stepler bölgesi vardır. Kuzey Çin Platosunun güney kenarını Hoang Ho nehri (Sarı ırmak) derin bir boğazla yararak Çin Ovasına geçer. Tibet Platosunun doğusundan doğan Hoang Ho nehrini Peçili körfezine dökülünceye kadar çizdiği güzergah çok ilginçtir. Anahatlarıyla önce kuzeye doğru akan akan bu nehir daha sonra yönünü doğuya çevirir, sonra Kuzey Çin Platosunun güneye doğru akar ve keskin bir dirsek yaparak yine doğuya yönelir, Kuzey Çin platosunu bir boğazla yararak Kuzey Çin ovasına açılır ve kuzeydoğu yönünde bir müddet devam ettikten sonra Şantung yarımadasının kuzeyinde Peçili körfezine dökülür (uzunluğu 4845 km). Böylece Hoang Ho nehri yukarı ve orta mecralarında Orta Asyayı ilgilendiren bir akarsu olarak ortaya çıkar. Hoang Ho nehrinin mecrasının çizdiği ters U şeklinin arasında kalan bölgeye Ordos bozkırı adı verilir. Bozkırın güney sınırını Hoang Ho ya karışan Vey ırmağı (Wey Ho) olarak alacak olursak. Yüzölçümü yaklaşık olarak 200 000 km ² olarak kabul edilebilir. Orta Asyanın doğal bir ünitesi olan Ordos bozkırı monoton bir bölge olmayıp jeomorfolojik bakımdan farklılıklara sahip bir sahadır. Ordos Bozkırının kuzeyinde çöl şartları hakimdir. Yağışlar 200 mm civarındadır. Fiziki olarak da yer yer kumullara rastlanılmaktadır. Bozkırın güney kesimi ise löss depolarından oluşmuş bir alandır. Bu lös depoları kuzeyden gobi çölü üzerinden güneye doğru esen rüzgarların taşıdıkları çöl tozlarının birikmesiyle oluşmuştur. Lösler bitki

besin maddelerince çok zengin, sarımtrak renkli depolardır. Kalınlıkları bazı kesimlerde 400 m yi bulabilir. Lösler bu sebeple en verimli tarım toprakları olarak kabul edilirler. Hoang Ho nehri güzergahı boyunca lös depoları içinden geçtiği için bunları aşındırmakta ve taşımaktadır. Bazı araştımalara göre nehrin 1 m³ suyu 40 kg kadar lös orijinli sediment ihtiva etmektedir. Çünkü lösler gevşek depolardır. Ordos bozkırı siyasal coğrafya bakımından daima mücadeleye sahne olmuş bir mekândır. M.Ö 300 lü yıllarda bu bölgeye hakim olabilmek için Hunlarla Çinlilerin mücadele ettiklerine dair tarihi belgelerde bilgiler vardır (Gumilev 2002). Daha önceki paragraflara açıklandığı gibi Hoang Ho yayının çevrelediği ve Ordos Bozkırı adı verilen saha Orta Asyanın fiziki sınırları dahilindedir. Ordos bozkırının halkı da Çin kökenli değil, orta Asya kökenli insanlardır (Moğollar).. Fakat stratejik önemi büyük olduğundan tarih boyunca Çin bu bölgeye hakim olmak istemiştir. Ordos bölgesinin stratejik önemi iki sebepten kaynaklanır. Birincisi Çine giden yolları kontrol eden bir bölge olmasından kaynaklanır. Daha önceki paragraflarda açıklandığı gibi Orta Asyanın doğu kesimi binlerce yıl Orta Asya kökenli halklarla Çinin mücadelesine sahne olmuştur. Çinliler yerleşik ve ziraatla uğraşan (sedanter) bir toplumdu. Halbuki Orta Asya halkları ise göçebe hayvancıydılar (nomad). Tarih boyunca çeşitli sebeplerle göçebe Orta Asya milletlerinin (Türkler, Moğollar), yerleşik ve zengin Çine,organize akınlar yaptığı, çini yağmalayıp tahrip ettiği bilinmektedir. Çinliler, hareketli, hızlı ve iyi ok atan göçebe süvarilerle başa çıkmakta zorluk çekince, ülkelerini korumak amacıyla yüksek ve kalın bir duvar inşa etmişlerdir (M.Ö. 300 lü yıllarda). Yaklaşık 6000 km kadar uzunluğa sahip bu görkemli duvara Çin Seddi adı verilir. Çin seddi Pekin (Beijing) kentinin kuzey kesimlerinden başlayıp kabaca batıya doğru, Nanşan dağlarının batı ucuna kadar ulaşır. Bu sağlam, yüksek ve kalın duvarlar tarih içinde Hunlar, Göktürklüler ve Çengiz Han tarafından bir çok kere aşılmıştır. Çin seddinin bir parçasıda Ordos Bozkırından geçer ve bölgeyi adeta ikiye böler. Çin seddi yapılmadan önce kalabalık Orta Asya göçebeleri Hoang Ho nehrini rahatlıkla geçerek Ordos bölgesine giriyorlar ve güneye doğru inerek Vey nehri vadisini yoluyla Çin ovasına ulaşıyorlardı. Çin seddinin yapılması Göçebe akınlarını Ordos bozkırında oyaladı veya durdurdu. Böylece Çin anavatanı Orta Asya kavimlerinin ani istilalarına karşı kısmen korumuş oldu.

Şekil : Çin Seddi (inşası M.Ö. 300). Yükseklik 6 m, genişlik 7 m, uzunluk 6000 km. Çine olan Hun akınlarını durdurmak amacıyla inşa edilmiştir. Ordos bozkırının ikinci stratejik önemi verimli ziraat topraklarına sahip olmasından ileri gelir. Lös araziler Ordos bölgesinin güney kesimleridir. Kuzey ise bir yarı çöl veya çöl dür. Çin seddi Ordos bölgesinin çöl kısmını dışta bırakırken, lös topraklarının bulunduğu kesimi içeriye dahil etmiştir. Günümüzde de Ordos bölgesinin çöl olan kuzey kısmı İç Moğolistan özerk bölgesinin sınırları içindedir. Halbuki lös topraklarının bulunduğu verimli arazi Çinin Şensi (Shaanxi) vilayetidir. Kuzey Çin Platosu (veya dağları) güney ucunda başka bir jeomorfolojik üniteyle kesişir. Bu jeomorfolojik ünite Çin-Ling (Qinling) veya Üstün dağlarıdr. Önceden de belirtildiği gibi kuzey çin platosu kabaca kuzey-güney doğrultusunda uzanırken, Çin-Ling dağları kabaca doğu-batı doğrultusunda uzanır. Çin Ling dağları da Orta Asya ile doğu Asya arasında sınır teşkil eden dağlardır. Yani fiziki olarak bu dağların kuzeyinde kalan arazi Orta Asyaya ait sayılır. Çin Ling dağları doğu batı doğrultusunda yaklaşık 1000 km kadar uzanır. En yüksek zirvesi 3767 m ye ulaşır (Taibai Shan). Aslında Çin Ling dağlarını jeolojik ve jeomorfolojik olarak Karanlık dağlarının bir uzantısı olarak kabul etmek mümkündür. Hatta bu silsile doğuya doğru Funyu dağları ve Hvayyang dağları adı altında takibedirlirler. Yangçe nehrine kadar Çin Ling dağları sadece Orta Asya ve doğu Asyayı ayıran bir sınır değil aynı zamanda bir iklim sınırı ve Çin ülkesini de kuzey ve güney çin olmak üzere iki ayıran doğal bir sınır olarak

kabul edilebilir. Çin Ling dağlarının kuzeyinde kurak bir karasal iklim hüküm sürerken güneyde nemli bir subtropikal iklim başlar. Çine mahsus bir memeli türü olan Panda bu dağlardam itibaren güneye doğru görünmeye başlar. Yine Mesozoikten günümüze gelebilmiş. endemik bir ağaç türü olan Gingko biloba nın vatanı bu dağlardır. Şekil: Mesozoik zamandan kalma endemik ağaç türü olan Gingko biloba nın dal ve yaprakları. Bu ağaç kışın yapraklarını döker, ilkbaharda yeşerir. Kendine özgü çiçekleri ve meyvaları vardır. *