BİRLEŞTİRİLMİŞ PSİKOTERAPİ Jeffrey J. MAGNAVITA, PhD, ABPP
Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları: 49 Birleştirilmiş Psikoterapi Jeffrey J. Magnavita ISBN 978-605-5548-55-1 Copyright Özak Yayınevi (Psikoterapi Enstitüsü) Tüm hakları saklıdır. Yayıncının izni olmaksızın tümüyle veya kısmen yayımlanamaz, kısmen de olsa çoğaltılamaz ve elektronik ortamlarda yayımlanamaz. Birinci baskı: Aralık 2011 Editör: Dr. Tahir Özakkaş Çeviren ve Yayıma Hazırlayan: Menekşe Arık Baskı: İklim Ofset Nişanca Mah. Arpacı Hayrettin Sok. No:21 Eyüp/İstanbul Tel: 0212 577 77 45 www.iklimmatbaa.com PSİKOTERAPİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ARAŞTIRMA SAĞLIK ORGANİZASYON VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ. Eğitim ve Kongre Merkezi: Bayramoğlu Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Caddesi Mehtap Koyu Sitesi No285 Darıca-İZMİT Tel : 0262 653 6699 Fax : 0262 653 6698 Merkez: Bağdat Caddesi İmrençer Apartmanı No: 540/8 Bostancı- İSTANBUL / TÜRKİYE Tel : 0216 464 3119 Fax : 0216 464 3102 www.psikoterapi.com - www.psikoterapi.org - www.hipnoz.com ii
BİRLEŞTİRİLMİŞ PSİKOTERAPİ 4 5 Haziran 2011 Psikoterapi Enstitüsü iii
SUNUŞ Psikoterapide ilk entegrasyon isteklerinin ifade edilmesinden bu yana, birleştirme aşamasına girebilecek teknik ve kuramsal bilgilerin birikmesi tam bir yüzyıl sürmüştür. Bu süre zarfında, odada kullanılacak teknik sayısı bir hayli artmış, teknik sayısının artması da farklı kuramlara dayanan terapi formlarını birbirine yaklaştırmıştır. Bu mevcut durum, terapistleri entegrasyon imkanlarını araştırmaya cezbediyor. Psikoterapi dünyası bir yandan bölük-pörçük bir görünüm arz ediyor, bir yandan da ortak ve benzer tekniklere, hatta farklı isimde kullanılan aynı tekniklere şahit oluyor. Bu görünüm, psikoterapi entegrasyonunun, birkaç adet fazla cüretkar adamın giriştiği bir maceradan çok, doğal bir trend olduğunu gösteriyor. Eskiden farklı terapi dünyaları, gizli birer tarikat gibiydi. Üyeler tarafından kutsanmış farklı bir dil kullanılmaya çalışılır, eğer bilinen bir teknik, kurama dahil edilecekse, ona mutlaka farklı bir isim verilirdi. Bunun anlaşılır sebepleri vardır. O teknik, o çerçeve içinde artık farklı bir mahiyet kazanmıştır. Gelgelelim, yüzyıldır süregelen bu trend hem bir zenginlik, hem de görünür bir karmaşaya yol açmış durumda. Bu durumun, yeni yola çıkan bir terapist adayının isini çok kolaylaştırdığı söylenebilir mi? Psikoterapi alanındaki entegrasyon çabaları "insan ı, donuk bir yapı veya kapalı ve sinirli bir sistem olarak değil, acık bir sistem olarak ele almayı gerekli kılar. Tekniğe karşı iliksi ön plana çıkarılmalıdır. Ferenczi ye göre değişimin ana maddesi terapötik ilişkinin kalitesidir. Sullivan a göre de kendilik ilişkisel alan da yerleşmiştir, hastanın zihninde değil. Bu yeni bakış açısı, patolojiyi bireydeki bozuk yapıların üzerine değil, aradaki ilişkinin üzerine inşa etmektedir. İlişkisel bir ortak zemin üzerine genel sistemler teorisi nin prensiplerine göre inşa edilecek bir entegrasyon, barındırdığı imkanlar açısından heyecan veriyor. Çünkü bu bakış açısı, terapistin v
zaten kullandığı kişilik kuramı ve gelişimsel psikopatoloji gibi yaklaşımlara açık olduğu gibi, afektif ve kognitif sinirbilim, ekoloji ve kültürel antropoloji gibi günümüzün hızla ilerleyen alanlarına da kendisini açık tutmakta. Bu sayede daha dışsal (çevresel), eğitimsel, daha destekleyici, ilişkisel, daha kulturele açık ve ortodoks bilimi de yanına çekmiş, akademi ile barışık olan bu yaklaşım daha çok gelecek vaat ediyor. Çünkü bu alanlardan elde edilecek sayısız bilimsel veri klinikte kullandığımız müdahalelere dönüştürülebiliyor ve teşhis kategorilerinin olgunlaşmasında kullanılabiliyor. Böylece, çok uzun yıllar boyunca açlığını çektiği bilimsel kanıta dayalı verilerle, psikoterapi sanatı salt kurgusal bir alan olmaktan çıkarak, bilimler tasnifindeki yerini almaya hazırlanıyor. Bu kadar çok disiplinlerarasi perspektifi bir arada tutabilmek için, elbette bu alanın çok sağlam bir kanıt temeli olması gerekir. Psikoterapilerin birleştirilmesine karşı en büyük direnç kuramların sterilite arzularından kaynaklanır. Çünkü kuramlar sınırları kutsarlar ve farklı ve genellikle de uzlaşmaz prensipler üzerine inşa edilirler. Bu nedenle kuramsal yönelim, entegrasyonu, imkansız görebilir. Buradaki ana nokta sudur: Elimizde kusursuz isleyen teoriler var ve bizim sorunumuz onları odada yetkinlikle ve kusursuz bir bicimde uygulayamamak midir? Yoksa, teoriler odada olup biten ve çoğunlukla da sözsüz (nonverbal) ve afekt üzerinden gerçekleşen "ilişki yi umutsuzca öngörmeye çalışan doğrusal ve indirgemeci yapılar midir? Bu konuda sekter bir tutum takınmadan, yani ne Appoloncu bir tarzda formu kutsayarak ne de Dionisoscu amorf bir özgürlüğü tercih ederek düşündüğümüzde, entegrasyonun ikinci anlayışın doğal bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz. Bu toplantıda entegrasyon çabalarının öncülerinden birini dinleme şansını bize verdiği için Psikoterapi Enstitüsü ne, göğüslediği fedakarlıklar için ne kadar teşekkür etsek azdır. vi
vii Ahmet ÇORAK, M.D., Ph.D.
İÇİNDEKİLER SUNUŞ... v ATÖLYE ÇALIŞMASI PROGRAMI... 10 POWER POINT SUNUM Birleştirilmiş Psikoterapi... 12 VİDEO GÖSTERİMLERİ Vaka Sunumları... 106 BİRLEŞTİRİLMİŞ PSİKOTERAPİ PROJESİ Hakkında... 138 Jeffrey J. MAGNAVITA Hakkında... 140 viii
ATÖLYE ÇALIŞMASI PROGRAMI 4 Haziran 09:00 10:30 Birleştirilmiş Psikoterapinin Tanımlanması 10:30 11:00 Kahve Arası 11:00 12:30 Birleştirilmiş Psikoterapinin Evrimi 12:30 14:00 Öğle Yemeği 14:00 15:30 Yakınsama Kanıtlarının Ana Hatları 15:30 16:00 Kahve Arası 16:00 17:30 Birleştirilmiş Çerçevenin Oluşturulması 5 Haziran 09:00 10:30 Teorik Kurgular & İlkeler 10:30 11:00 Kahve Arası 11:00 12:30 Teşhis ve Örüntüleri Tanıma 12:30 14:00 Öğle Yemeği 14:00 15:30 Dört Alan Düzeyi 15:30 16:00 Kahve Arası 16:00 17:30 Tedavi Planlama ve Biçimlendirme 10
POWER POINT SUNUM Birleştirilmiş (Unified) Psikoterapi
14
Sunum 15
16 BİRLEŞTİRİLMİŞ PSİKOTERAPİ
Sunum 17
18 BİRLEŞTİRİLMİŞ PSİKOTERAPİ
Sunum 19
20 BİRLEŞTİRİLMİŞ PSİKOTERAPİ
Sunum 21