POLICY BRIEF İSTANBUL KANALININ SİYASİ FİZİBİLİTESİ



Benzer belgeler
POLICY BRIEF BİREYSEL HAKLAR-KOLLEKTİF HAKLAR YALIM ERALP. GLOBAL POLITICAL TRENDS CENTER (GPoT) Ağustos 2010 GPoT PB #18

İÇİNDEKİLER SUNUŞ KISALTMALAR GİRİŞ 1

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001

ORTA DOĞU VE KUZEY AFRİKA DA DEĞİŞİM FIRTINASI.

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

Dr. DERYA AYDIN OKUR. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi DENİZ HUKUKUNDA

NOTİK YAYINLAR. Seyir Haritaları ve Notik Yayınlar Kataloğu. Yayım Tarihi Yayım Şekli. Stok Numarası

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

A.Ü. HUKUK FAKÜLTESİ DENİZ KAMU HUKUKU FİNAL SINAVI YANIT ANAHTARI 05 Ocak 2014; Saat: 14.30

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

AZERBAYCAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA DENİZ GEMİCİLİĞİ HAKKINDA SÖZLEŞME

facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Pratik

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK DENİZ HUKUKU VE DALLARI I) DENİZ KAMU HUKUKU. A) Deniz Devletler Umumi Hukuku. B) Deniz İdare Hukuku

Türkiye Denizcilik ve Lojistik

Montrö Boğazlar Sözleşmesi. Hazırlayan: Ö. Hakan KARAKAYA Ağustos-2018

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

İçindekiler Önsöz 7 Kısaltmalar 25 Giriş 29 BİRİNCİ BÖLÜM: ULUSLARARASI HAVA HUKUKUNUN MAHİYETİ I. ULUSLARARASI HAVA HUKUKUNUN KAPSAMI 31 A.

ULUSLARARASI HUKUK TEMEL METİNLER

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Amerikan Stratejik Yazımından...

III. ÜLKE İLE İLGİLİ UYUŞMAZLIKLARDA İLERİ SÜRÜLEN BAZI SİYASÎ ESASLAR 23

ÖZGEÇMİŞ. GAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi, Ekonomi Bölüm Başkanı

KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

a) Sicil Limanları: Liman Başkanlıklarına bağlı olan sicil limanlarını ifade eder.

ÖZGEÇMİŞ Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nın Kurduğu Hükümet Rejimi (1998)

Yrd.Doç.Dr. UTKU YAPICI

NKP

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Sayı :B.18.0.ÇYG MAYIS 2009 Konu :Yetki Devri Genelgesi

Bölüm 1 de ürün gereklilikleri ve müşteri talepleri doğrultusunda en az 3 (üç) adet alternatif tasarım ortaya konacaktır.

Onay Tarihi: 19/12/2013 Sayı: 1997

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Yrd. Doç. Dr. Kemal Çiftçi

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ. Maliye Anabilim Dalı Doktora Programı, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Dokuz Eylül Üniversitesi ( )

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 43,75. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 1,85 152,31

: Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Anabilim Dalı DERECE ALAN ÜNİVERSİTE YIL ANKARA 1993 ÜNİVERSİTESİ

YÖNETMELİK. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından: LĠMANLAR YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK

BİRİNCİ D NYA SAVAŞI

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

Tehlikeli Kimyasalların Deniz Yolu ile Taşınması Riskleri

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

LİMANLAR YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK ( T R.G.)

Kâmil SERTOĞLU Onlar İnşaat Tuzla Evleri No:19 Tuzla Mağusa. TEL İŞ-TEL

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR

AB CUSTOMS AGENCY ACADEMY

KTTO PROJE, EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

PİYASALARDA FOMC BEKLENTİSİ

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DENİZ EMNİYETİ VE GÜVENLİĞİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

Türkmenistan ata yurdumuz

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

AB CUSTOMS AGENCY ACADEMY

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Ulaşım Coğrafyası. Konu 10 Ulaşım biçimleri (Deniz ulaşımı)

TÜRKİYE CERN FIRSATINI KAÇIRDI

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

ODTÜ GELĐŞME DERGĐSĐ 219

Gemilerde bulunması gereken emniyet ve haberleşme cihazlarının kullanımı

7. Yayınlar 7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı I Türkiye (UN SDSN I Turkey) Bahar ÖZAY UN SDSN I Türkiye Direktörü Antalya, 4 Kasım 2016

GEMİ KAYNAKLI HAVA KİRLİLİĞİNİN OLUŞUMU ETKİLERİ VE AZALTILMASI. Doç. Dr. Cengiz DENİZ

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ DERS PROGRAMI (EĞİTİM PLANI) BİRİNCİ YIL. I. Yarıyıl (Güz)

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 53 İST, Gemi, deniz ve iç su taşıtları ile ilgili bazı yasal değişiklikler yapıldı.

Karadeniz Satrancında En Stratejik Hamle : Kanal İstanbul

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır.

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

TÜRKİYE DEKİ FİNANSAL KURULUŞLAR İÇİN FATCA

Gümrük Kanunu-Genel Hükümler (Amaç, Kapsam ve Temel Tanımlar) (Md.1-4) 4458 Sayılı GÜMRÜK KANUNU. 4/11/1999 tarihli ve sayılı Resmi Gazete

Türkiye'nin ilk milli uçak gemisi "TCG Anadolu" ilk kez görüntülendi

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

Yalçın AKIN AREL DENİZCİLİK

F. KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER

Yrd. Doç. Dr. Arzu ALİBABA I. ŞAHSİ BİLGİLER. Adres (İş) : Doğu Akdeniz Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Gazimagosa, KKTC

Samsun-Kavkaz Tren Feri Hattı faaliyette

Ders Kodu Dersin Adı Yarıyıl Teori Uygulama Lab Kredisi AKTS RI-801 Uluslararası Güvenlik ve Strateji

Grundtvig Öğrenme Ortaklığı Projesi CRISTAL Common References in Sustainable Training in Adult Learning

Hukuk ve Danışmanlık

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

Doğu Akdeniz de, Türk Kıta Sahanlığı Ve Münhasır Ekonomik Bölgesi Derhal İlan Edilmelidir!

DENET VERGİ DUYURU 85 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARINA GÖRE TÜRK PARASINA UYARLANACAK SÖZLEŞMELERE İLİŞKİN DAMGA VERGİSİ UYGULAMASI HAKKINDA SİRKÜLER

Yrd. Doç. Dr. Kemal Çiftçi

Türk Bayrağı ve Kolay Bayrak Mukayesesi

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

4- SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

European Gas Conference 2015 Viyana

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÜNYA BANKASI PROJELERİ DAİRESİ

Bu program akademik yılı ve sonrasında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

Transkript:

POLICY BRIEF GLOBAL POLITICAL TRENDS CENTER (GPoT) İSTANBUL KANALININ SİYASİ FİZİBİLİTESİ MENSUR AKGÜN & SYLVİA TİRYAKİ Ağustos 2011 GPoT PB no. 27 ABSTRACT Popularly referred to as the crazy project, Turkish Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan s Istanbul Canal Project has been debated vigorously upon its proposal prior to the 2011 elections in the country. While some questioned its economic and ecological feasibility, others carried the discussion towards the Project s political implications. In addition to these aspects, we, in this policy brief, discuss the Project through a historical perspective - one that also includes the dynamics of the 1936 Montreux Convention. We argue that the feasibility of the Canal Project is valid only after certain changes are made in the application of the Montreux Convention. However, this may lead to an outcome in which the signatories would question the legitimacy of the Convention under today s conditions. Giriş Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 29 Nisan günü yapılan seçim konuşmasında yer alan ve çılgın sıfatı ile anılan Karadeniz ile Marmara yı birbirine bağlayacak İstanbul Boğazı by- pass projesi pek çok soruyu ve eleştiriyi beraberinde getirdi. Kimileri projenin neden ola- bileceği ekolojik tahribattan, kimileri ise yaratabileceği rant ekonomisinin sonuç- larından söz etti. Bazıları da bu projeye ayrılması muhtemel kaynağın daha etkin bir şekilde kullanılabileceğini vurguladı. Ama Başba- kan ın açıklaması nihayetinde bir seçim vaadi olmasına rağmen, siyasi rakipleri dışında hemen herkes tarafından ciddiye alındı. Hatta kanalın geçmesi muhtemel bölgede arsa spekülasyonları dahi başladı. Ardından da Boğazların statüsü konusunda hassasiyeti olan ülkenin Ankara daki tem- silcisi beyanat verdi. Yapılacak kanal üstünde ne kadar çalışıldığını, fizibilitesinin hangi aşamada olduğunu henüz bilmiyoruz. Fakat, biz de Başbakan ın açıklamalarını ciddiye alıyoruz ve temelde İstanbul Boğazını by- pass edecek bir su yolunun inşasının yerinde bir karar olacağına, kaza riskini azaltacağına inanıyoruz. İstanbul şehrinin güvenliğini doğal olarak önemsiyoruz. Denizcilik Müsteşarlığının verilerine göre, 2010 yılında İstanbul Boğazı ndan 50.871 adet gemi geçiş yapmış. Karadeniz havzası ülkelerinin ticari kapasitelerinin artması ile bu sayının ve kaza riskinin yükseleceğini söyleyebiliriz. Ayrıca Novorossisk limanı

2 başta olmak üzere, Karadeniz kıyılarından dünya pazarlarına taşınan petrol ve diğer tehlikeli maddelerin İstanbul Boğazı ndan geçtiği göz önüne alındığında, bu yolu by- pass edecek yeni bir güzergahın açılmasının öneminin kendiliğinden ortaya çıkacağına inanıyoruz. Hemen belirtelim ki Türkiye boğazlarından geçişi düzenleyen tüzüğün, trafik ayrım şamalarının ve radar sistemlerinin (VTS) varlığına rağmen kaza riskinin ortadan kalktığını söylemek mümkün değil. Dümen kilitlenmesi, motor arızası, insan hatası gibi nedenlerle de büyük maddi zarara yol açmayan, dolayısıyla kamuoyunun dikkatinden kaçan kazalar alınan her türlü önleme karşın halen yaşanmakta. İstanbul Boğazı nın morfo- lojik özellikleri de kazalara zemin hazırlayacak nite- likte. Yine de, böylesi bir projenin hayata geçirilme- sinin doğurabileceği hu- kuki ve siyasi sonuçların dikkate alınması gerekiyor. Bu sonuçların ilk akla geleni ise müstakbel kanalın Boğazlar bölgesinden geçişi düzenleyen Montreux Sözleşmesi ni zorlayacak olması. Amaç Bilindiği gibi, 20 Temmuz 1936 da Leman Gölü kıyısındaki görkemli Montreux Palace Hotel de imzalanan ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Boğazlar Sözleşmesi nin yerini alan Montreux Boğazlar Sözleşmesi barış, savaş ve yakın bir savaş tehdidi altında ticaret ve savaş gemilerinin Boğazlar adı verilen, ama aslında Marmara Denizini de Karadeniz den Boğazlara giren ve transit geçiş yapan örneğin 10.000 net tonluk bir ticaret gemisi Türkiye ye 4.881 USD ödeme yapmak zorundadır. Bu miktarın böylesi bir kanalın inşasının ve işletmesinin finansmanı için yeterli olması - benzeri kanallardan alınan geçiş ücretleri de göz önüne alındığında - pek mümkün görünmemektedir. kapsayan geniş bir coğrafyadan geçişini düzenlemektedir. Sözleşme, özellikle barış zamanında savaş gemilerinin geçişine getirdiği kısıtlama ve bildirim yükümlülükleri ile Türkiye nin güvenliğini büyük ölçüde garanti altına almakta, Karadeniz- Akdeniz stratejik dengesinin korunmasını temin etmekte, yakın savaş tehdidi durumunda Türkiye ye önemli bir siyasi rol biçmektedir. Sözleşme nin denge kurucu anlayışı Rusya Federasyonu nun da çıkarlarına hizmet etmekte, 45.000 tonun üstündeki kıyıdaş olmayan bir savaş gücünün Karadeniz de varlık gös- termesini engellemek- tedir. Sözleşmenin çök- mesi halinde, bundan Türkiye kadar Rusya Federasyonu da zarar görecektir. Montreux Boğazlar rejim- inin çökme tehlikesi ise, 1983 den bu yana uygula- mada olan uğraksız geçiş ücretinin hesaplama yönteminin değiştirilmeye çalışılması ve bunun sonu- cunda doğabilecek itirazların Montreux rejimini çöküşe sürükleme ihtimalinden kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi; Boğazlar bölgesinden transit geçişte sağlık denetimi, fenerler ve kurtarma hizmetleri için üç çeşit vergi ve rüsum alınmaktadır. Karadeniz den Boğaz- lara giren ve transit geçiş yapan örneğin 10.000 net tonluk bir ticaret gemisi Türkiye ye 4.881 USD ödeme yapmak zorundadır. Bu miktarın böylesi bir kanalın inşasının ve işletmesinin finansmanı için yeterli olması - benzeri kanallardan alınan geçiş ücretleri de göz önüne alındığında - pek mümkün görünmemektedir.

3 Bu konu her ne kadar daha sonra yapılması şart olan detaylı ekonomik fizibilite çalışmasının ardından netlik kazanacak olsa da, eldeki veriler kanal inşaatı için uygulamanın sunduğu imkanların yeterli olmadığı yönündedir. Kaldı ki Türkiye Boğaz- larından transit geçen gemiler, bu ücretleri tüm geçiş için ödemektedirler. Başka bir deyişle, İstanbul Boğazı geçişinin maliyeti ödenen meblağın sadece bir kısmıdır. Transit geçiş iki yönlüdür, üstelik İstanbul Boğazı nın yanı sıra Çanakkale Boğazını ve Marmara Denizi ni de kapsamaktadır. Ayrıca, caydırıcı geciktirmelerin, Boğaz girişlerinde suni bekletmelerin de mümkün olmadığını, 1994 de Bakü- Ceyhan hattı için denenen sistemin başarısızlığa uğradığını en başta vurgulamamız gerekmektedir. Boğazlar geçişi Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ve meslek kuruluşları tarafından yakından takip edilmekte, trafik ayrım şemaları ve VTS sistemleri ile geçişe ilişkin gereken teknik düzenlemeler yapılmaktadır. Montreux Sözleşmesi nin ticari gemilerin geçişini düzenleyen hükümleri değişmediği takdirde caydırıcı tedbirlerin alınması yöntemiyle kanal geçişinin İstanbul Boğazı ile rekabet edebilmesi imkansıza yakındır. Türkiye açısından önemli sayılması halinde kanalın İstanbul Boğazı na alternatif kabul edilmesi, Boğaz ın doğabilecek tüm siyasi, hukuki ve ekonomik sorunlara rağmen transit geçişlere tümden kapatılması doğal olarak mümkündür. Ancak bu durumda dahi elde edilecek mali kaynak artmayacaktır. Kanalın finansmanı Biz bu kısa çalışma çerçevesinde Montreux Boğazlar Sözleşmesi Ek 1 de yer alan, ancak 1983 de uygulanmasından vazgeçilen Altın Frank üstünden ödeme yapılmasının kabulü halinde Boğaz geçişinin pahalı hale gelebileceğini, kanal geçişinin rekabetçi bir fiyatlama politikasıyla finansmanın mümkün olabileceğini vurgulamaya çalışıyoruz. geçiş ücretlerine dayandırılması halinde gündeme gelebilecek tek olasılık Montreux Boğazlar Sözleşmesi nin harfiyen uygulan- ması olacaktır. Bunun gerçekleşmesi halinde transit geçiş ücretleri kat ve kat artacak, yukarıda örneğini verdiğimiz 10.000 tonluk ticari geminin geçişi için öden- mesi gereken meblağ 4 Ağustos 2011 tarihli altın kuruna göre 59.976 USD a yükselecektir. Biz bu kısa çalışma çerçevesinde Montreux Boğazlar Sözleşmesi Ek 1 de yer alan, ancak 1983 de uygulanmasından vazgeçilen Altın Frank üstünden ödeme yapılmasının kabulü halinde Boğaz geçişinin pahalı hale gelebileceğini, kanal geçişinin rekabetçi bir fiyatlama politikasıyla finansmanın müm- kün olabileceğini vurgulamaya çalışıyoruz. Ancak bu bir fizibilite çalışması değil. Asıl hedefi İstanbul Kanalı projesi önündeki engellere dikkat çekmek ve Montreux Sözleşmesi ile kurulan ve Türkiye nin güvenlik ihtiyaçlarını karşıladığı varsayılan bir rejimin çökebileceğini gündeme getirmek. Hatırlatma İmparatorluk Türkiye si 1484 yılında Odesa yakınlarındaki Akkerman kalesini alınca, Karadeniz kıyılarının tamamında kontrolü ele geçirmiş, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçişi tüm yabancı bayraklı gemilere kapatmıştı. 1535 yılında Fransa, 1602 de ise İngiltere, İmparatorluk hakimiyetinde olan denizlerde ticaret yapma hakkı elde etmişse de, bu hak Karadeniz e geçiş için kullandırılmamıştır.

4 Bab- ı Ali 1484 den sonra yaptığı tüm anlaşmalarda kapalılık ilkesini ecdattan mevrus bir hak olarak kaydettirmiştir. Avusturya ya Pasarofça Antlaşması ile 1718 de tanınan geçiş hakkı da 1783 yılına kadar uygulamaya konmamıştır. Boğaz- ların tüm yabancı bayraklı gemilere kapalı olması prensibi ancak Rusya ile 1774 de imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması nın 11. maddesinde ticari gemilere tanınan geçiş serbestiyle değişmiştir. 1802 de Fransa ya verilen ayrıcalık, ardından İngiltere ye de tanınmış, ticaret gemilerinin geçişi için konmuş olan bayrak kısıtlaması İmparatorluk un zayıflamasına ve Karadeniz kıyılarının Rusya Çarlığı tarafından kontrol edilmeye başlanmasına paralel olarak erozyona uğramıştır. Yabancı bayraklı savaş gemilerinin geçişine ise ilk kez 1798 de Napolyon un Mısır seferi sırasında müsaade edilmiştir. Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını yöneten rejim 5 Ocak 1809 da İngiltere ile imzalanan Kale- i Sultani Antlaşması ile çok taraflı bir nitelik kazanmış, Bab- ı Ali Boğazların yabancı savaş gemilerine kapalı olacağı prensibini İngiltere ye resmen taahhüt etmiştir. Böylece Boğazlar rejimi bir iç hukuk sorunu olmaktan çıkıp devletler arası konu haline gelmiştir. Bu anlayış 1841 de Londra, 1856 da Paris, 1871 de Londra ve 1878 de Berlin de imzalanan çok taraflı bağıtlarla teyit edilmiştir. I. Dünya Savaşı ndan yenik çıkan Türkiye, 30 Ekim 1918 de Mondros limanında imzaladığı ateşkes sözleşmesinin ilk maddesiyle Boğazlarını savaş gemilerine açmış, 10 Ağustos 1920 deimzaladığı Sévres Antlaşması nın 37. maddesiyle de tam serbestlik ilkesini kabul etmiştir. 24 Temmuz 1923 de imzalanan Lozan Antlaşması na ek Boğazlar Sözleşmesi nde de genel kural olarak geçiş serbestisi benimsenmiş, savaş gemilerinin geçişine getirilen göstermelik kısıtlamalarla Türkiye nin, ama özellikle de Sovyet Rusya nın çıkarları korunmaya çalışılmıştır. Ancak Lozan Boğazlar Sözleşmesi aynı zamanda Boğazlar bölgesinin askersizleş- tirilmesini ve rejimin Türkiye yerine bir uluslararası komisyon tarafından yönetil- mesini de getirmiştir. Lozan da kurulan rejim ise 20 Temmuz 1936 tarihinde imzalanan Montreux Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir. Yeni rejimle Türkiye başta askersizleştirmek olmak üzere kaybettiği bir çok egemenlik hakkını geri kazandığı gibi, Lozan da kurulan rejim ise 20 Temmuz 1936 tarihinde imzalanan Montreux Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir. Yeni rejimle Türkiye başta askersizleştirmek olmak üzere kaybettiği bir çok egemenlik hakkını geri kazandığı gibi, güvenliğini de büyük ölçüde garanti altına almıştır. güvenliğini de büyük ölçüde garanti altına almıştır. 29 madde, dört ek ve bir protokolden oluşan Montreux Sözleşmesi birinci maddesinde imzacıların genel kural olarak geçiş serbestisi ilkesini kabul ettiklerini belirtmekte, ondan sonra gelen kısımlarında ise ticaret ve savaş gemilerinin, barış, savaş ve pek yakın savaş tehdidinde Boğazlar olarak tanımlanan bölgeden nasıl geçeceğini kayda bağlamaktadır. Ayrıca savaş gemilerinin hem bir seferde geçebilecek, hem de toplam miktarlarına getirdiği kısıtlama ile Türkiye yi Akdeniz- Karadeniz dengesinin kilit oyuncusu haline getirmiştir. Montreux Sözleşmesi nin ticari gemilerin geçişini düzenleyen kısmında kalan 2. maddesi İstanbul Kanalı projesi açısından özellikle önemlidir. Buna göre barış zamanında ticaret gemilerinin, gündüz ve gece, bayrak ve yükü ne olursa olsun, bir sonraki madde de belirlenmiş sağlık

5 kurallarına uymak koşuluyla Boğazlardan geçişte ulaşım özgürlüğünden tam olarak yararlanacakları söylenmiştir. Ayrıca bu gemilerin sözleşmenin bir numaralı ekinde belirlenen vergi ve harçlardan başka hiç bir ücret talep edilemeyeceği kayda geçirilmiştir. Kısacası bu madde var olduğu sürece Türkiye nin caydırıcı önlemlerle Boğazlarını kapatmasına, mesela petrol, gaz gibi tehlikeli yük taşıyan gemileri daha fazla ücret talep edeceği kanala yönlen- dirmesine imkan bulun- mamaktadır. Türkiye bu tür gemilerin ortaya çıkarttığı riskleri gerekçe göstererek ancak her iki su yolundan geçişte de eşit ücret alması koşuluyla inşa edeceğe kanala yönlen- direbilir. Bunun içinse İstanbul Boğazı ndan geçişte aldığı ücreti Montreux Sözleşmesi nin orijinal halinde var olan miktara yükselt- mesi, yani Altın Frank esasına dönmesi gerekmektedir. Altın Frank Montreux Sözleşmesi nin bir numaralı ekinde Boğazlar bölgesinden transit geçecek ticaret gemilerinin gidiş ve dönüşleri altı ayı geçmemesi halinde bir defaya mahsus olarak ton başına sağlık denetimi için 0,075, fener ve şamandıra hizmetleri için 800 tona kadar 0,42, 800 tondan büyük olunması halinde ise 0,21, kurtarma hizmetleri diye özetleyebilecek tüm diğer hizmetler için de 0.10 Altın Frank ödemesi karara bağlanmıştır. Türkiye 1983 yılına kadar geçiş ücretlerini tedavülden kalkmış olan bu para biriminin gerçek değerine yakın bir miktar üstünden almış, ancak 1983 yılında Merkez Kısacası bu madde [Montreux Sözleşmesi nin 2. maddesi] var olduğu sürece Türkiye nin caydırıcı önlemlerle Boğazlarını kapatmasına, mesela petrol, gaz gibi tehlikeli yük taşıyan gemileri daha fazla ücret talep edeceği kanala yönlendirmesine imkan bulunmamaktadır. Bankası nın verdiği 1 Altın Frank = 0,8063 Dolar değeri günümüze kadar sabitlen- miştir. Bu da yukarıda sözünü ettiğimiz gibi, Türkiye nin transit geçişten çok düşük bir ücret almasına yol açmaktadır. Hükümet, Ocak ayından itibaren Altın Frank esasına geri dönüleceğini söyle- mekle birlikte henüz bir teşebbüse geçmemiştir. Boğazlardan geçiş ücretinin Altın Frank üstünden alınması Montreux Sözleş- mesi nin maddeleri ve ekleri açısından bakıldığında meşrudur. Fakat Montreux Sözleş- mesi günümüzde hukuki bağlayıcı bir metin olmaktan çok Türkiye tarafından uygulanan ve uygulamadan yararlanan belli başlı aktörlerin rızasına dayanan Boğazlar rejiminin temel normlarını belirleyen bir bağıt olarak kullanılmaktadır. Türki- ye nin sözleşmenin ruhuna değil de harfine uygun bir yoruma geri dönmeye kalkması tüm rejimin çöküşünü beraberinde getirebilir. Sözleşme metninde yer alan pek çok kavram ve tanım günümüz gerçeklerini ile yansıtmamakta, sözleşmenin imzalanma- sından sonra ortaya çıkan uluslararası hukuk normlarıyla her alanda örtüşme- mektedir. Ek 1 in harfiyen yorumlanması imzacılardan birinin ya da bir kaçının tadil isteği ile ortaya çıkmasına yol açabilir. Sözleşmesi nin 29. maddesi böylesi bir değişikliğe imkan tanımaktadır. Buna göre sözleşmenin yürürlüğe girmesinden başla- yarak her beş yıllık sürenin bitmesinden üç ay önce, imzacı devletlerden herhangi biri sözleşmenin bir ya da bir kaç maddesini değiştirilmesini önerebilir.

6 Sonuç Pandoranın kutusu açıldığı anda da sözleşmenin ayakta kalmasına çok fazla imkan bulunmamaktadır. Yukarda vurgu- landığı gibi; Sözleşme nin pek çok maddesi hukuki ve teknik açıdan ömrünü doldur- muştur. Milletler Cemiyeti ne yapılan atıflardan, eklerde geçişi yasaklanan silah tiplerine kadar günümüzde anlam ifade etmeyen sözleşme, masaya yatırıldığında değişmesi kaçınılmaz olan maddeler vardır. Üstelik 28. Maddenin ikinci paragrafında Sözleşme nin 1. maddesindeki geçiş ve seyrüsefer özgürlüğü ilkesinin süresiz olduğu belirtilmiştir. Boğazlar konusunda yaptığı hukuki analizler bir klasik haline gelmiş olan Prof. Dr. Sevin Toluner e göre bu hükümle akit taraflar, Montreux düzeninin ortadan kalkması halinde, milletler arası örf ve adet hukukunun öngördüğü geçiş serbestisi ilkesini saklı tutmak niyetinde olduklarını açıklamış- lardır. Sözleşmenin 1. Maddesinde savaş ve ticaret gemileri arasında bir ayrım yapılamadığı düşünüldüğünde ise barış zamanında geçiş özgürlüğü ilkesinin Montreux nün çökmesi halinde savaş gemilerini de kapsadığı söylenebilir. Kaldı ki, 22 Ekim 1946 tarihinde Korfu Kanalı ndan geçerken Arnavutluk tarafın- dan döşenen mayınlara çarpan iki Birleşik Krallık destroyeri ile ilgili 9 Nisan 1949 tarihli kararında Uluslararası Adalet Divanı, savaş gemilerinin uluslararası su yolların- dan geçişte zararsız geçiş hakkından yararlanabileceği hükmüne varmıştır. Özetlersek; İstanbul Kanalının finansmanı var olan şartlar altında ancak Altın Frank esasına geçilmesi ile mümkün görün- mektedir. Fakat bu geçiş büyük bir olasılıkla sancılı olacak, Türkiye nin yoğun diplomatik enerjisini talep edecektir. Kanalın inşaatı ciddi bir hukuki analizi, diplomatik çabayı ve siyasi vizyonu da gerekli kılmaktadır. Bu kısa çalışma çerçevesinde gündeme getirilen ve Türkiye nin çıkarlarını koruyan Montreux Sözleşmesi nin çökme olasılığı ciddiye alınması gereken bir olasılıktır. Daha fazla bilgi için Gürpınar, A. N. (2011). Türk Boğaz- larından Geçiş Ücreti: Altın Frak "Franc Germinal". Anadolu Nümismatik Bülte- ni, 16, 3-18. [http://www.gpotcenter.org/dosyalar/ PB27_attachment_Gurpinar.pdf] Toluner, S. (1984). Milletlerarası Hukuk Dersleri: Devletin Yetkisi. İstanbul: Filiz Kitabevi. Türk Sanayicileri ve İsadamları Derneği. (1999). Türkiye - Rusya İlişkilerindeki Yapısal Sorunlar Ve Çözüm Önerileri. Yayın No. TÜSİAD- T/99-264. İstanbul: TÜSİAD. [http://www.gpotcenter.org/dosyalar/ PB27_attachment_Tusiad.pdf] Bahsi geçen görüş ve sonuçlar tamamıyla yazar(lar)a ait olup Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi (GPoT Center) veya İstanbul Kültür Üniversitesi'ni bağlamaz.

7 MENSUR AKGÜN SYLVİA TİRYAKİ Dr. Mensur Akgün Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi nin (GPoT) Direktörü dür. Kendisi ayrıca hali hazırda öğretim üyeliği yaptığı İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslarası İlişkiler Bölümü nün eski Başkanı dır. GPoT taki çalışmalarının haricinde; hali hazırda danışmanlık yaptığı Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı nın (TESEV) 2002 ile 2009 yılları arasındaki Dış Politika Programı Direktörü dür. Daha öncesinde Referans Gazetesi nde de köşe yazarlığı yapmış olan Dr. Akgün, Star Gazetesi için yazılar kaleme almaktadır. Kendisinin uluslarası ilişkiler ve Türk Dış Politikası üzerine yayınlanmış birçok çalışması vardır. Dr. Sylvia Tiryaki, Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi nin (GPoT) kurucu ortağı ve Yardımcı Direktörü dür. Kendisi ayrıca Uluslarası Hukuk ve Siyasal Düşünce üzerine dersler verdiği İstanbul Kültür Üniversitesi nin Uluslarası İlişkiler Bölümü nde Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmektedir. Kendisi 2003 ile 2008 yıllları arasında Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı nın (TESEV) Dış Politika Programı nda Kıbrıs Proje Direktörü ve Kıdemli Araştırma Görevlisi olarak çalışmıştır. Türk Dış Politikası, Kıbrıs, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Ermenistan ve Avrupa Birliği konuları kendisinin uzmanlık alanları arasındadır.

ABOUT GPoT GLOBAL POLITICAL TRENDS CENTER Global Political Trends Center (GPoT) is a nonprofit, nonpartisan research institution established under the auspices of Istanbul Kültür University in 2008. Our mission is to conduct high quality, independent and innovative research and education, acting as a link between policy- making institutions, academia, civil society and the media. The Center aims to achieve this by routinely bringing together opinion leaders, government officials and other policy- makers, analysts and members of the media from Turkey, the region and elsewhere. Our activities range from conducting projects and research that analyze the contemporary social, political and economic trends in regional and international politics and producing policy recommendations, contributing to public debate through roundtable discussions and international conferences to publishing policy briefs and monographs, among others. In accordance with its mission, GPoT Center has been active in virtually all fronts concerning not only Turkish foreign policy but the current regional and international agenda, including Turkey s European Union accession process, the Cyprus issue, NATO, the Turkish- Armenian reconciliation process, issues in the Middle East and North Africa, national and regional democratization, as well as the Arab- Israeli Conflict. CONTACT DETAILS Global Political Trends Center (GPoT) Istanbul Kültür University Atakoy Campus, Bakirkoy 34 156 Istanbul, Turkey www.gpotcenter.org info@gpotcenter.org Tel: +90 212 498 44 65 Fax: +90 212 498 44 05