YETİŞTİRME YURDUNDA VE ANA-BABA YANıNDA KALAN ÖGRENCİLERİN KAYGı DÜZEYLERİ



Benzer belgeler
JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI

İLKOKUL ÇOCUKLARI İÇİN UYUMSAL DAVRANIŞ ÖLÇEĞİ BİR GEÇERLİK - GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI*

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

İÇİNDEKİLER REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMADA ÖLÇME ARAÇLARININ KULLANIM

Psiko- Sosyal Destek Hizmetleri. Prof. Dr. Orhan Derman Rektör Danışmanı

Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü

AKŞEHİR ŞEHİT ÖZDEN ÇINAR MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI

VARYANS ANALİZİ (ANOVA)

ÇOCUK HAKLARI VE YOKSULLUK Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Faks

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI, MEDİKO-SOSYAL SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR İŞLERİ DAİRESİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIFÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ EĞİTİM BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Bölge Uzmanı Nihai Form

SAĞLIK YÜKSEKOKULU BİRİNCİ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN KLİNİK UYGULAMAYA İLİŞKİN KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ*

Dilşad Koloğlugil 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden mezun oldu.

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI. ÖĞRENCİ MEMNUNİYET ANKETİ SONUÇ RAPORU (15-20 Haziran 2017)

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

DEVAMSIZLIĞA KARŞI SÜREKLİ BAŞARI İÇİN AİLE ZİYARETLERİ

Erken çocukluk eğitim dalı; okul öncesi eğitim programı hazırlama, öz bakım becerileri, yetersizlik türleri ve kaynaştırma, oyunu gelişim alanları ve

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

Ulusal Eğitim Derneği Cumartesi Konferansları

ORTAÖĞRETİME ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDE "MESLEK BİLGİSİ" BAKIMINDAN FEN-EDEBİYAT VE EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN ETKİLİLİĞİ

BEDENSEL ENGELLİLİK ve DİNİ BAŞA ÇIKMA. Yrd. Dr. Mustafa Naci KULA

2017-LİSANS YERLEŞTİRME SINAVLARI (2017-LYS) SONUÇLARI

SINIF OKUTAN BRANŞ ÖĞRETMENLERİNİN ALAN VE MESLEK BİLGİLERİNİN YETERLİK DÜZEYİ

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI, MEDİKO-SOSYAL SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR İŞLERİ DAİRESİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

BİR ÖRNEKLEM İÇİN T TESTİ İLİŞKİSİZ ÖRNEKLEMLER İÇİN T-TESTİ

ANKARA İLİNDEKİ LİSE 4. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÜNİVERSİTE VE MESLEK SEÇİMLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü SAĞLIK MESLEK LİSELERİ REHBERLİK HİZMETLERİ YÖNERGESİ

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

LİSE SON SINIF ÖĞRENCİLERİNDE DURUMLUK VE SÜREKLİ ANKSİYETE DÜZEYİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER*

9-12 YAŞ ÇOCUKLARININ KAYGI DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ (A Study On The Chıldren Anxıety Levels Accordıng To Some Varıables)

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

T.C. OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ OSMANİYE MESLEK YÜKSEKOKULU ÇOCUK BAKIMI VE GENÇLİK HİZMETLERİ BÖLÜMÜ ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI

Eğitim Fakültesi Dergisi. Endüstri Meslek Lisesi Öğrencilerinin Yetenek İlgi ve Değerleri İle Okudukları Bölümler Arasındaki İlişki

T. C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Sinop

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

Bilişim Teknolojilerine Pedagojik Bir Yaklaşım. Mehmet AKSÜT Mega Eğitim Danışmanlık Songül ATEŞ Uşak üniversitesi Hayriye UĞURLU Uşak üniversitesi

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

7. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ. Abdullah ATLİ

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

BAŞBAKANLıK SOSYAL HİzlVIETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU GENEL MÜDÜRLÜ(;Ü İLE KİMSESİz ÇOCUKLARı KORUMA DERNEGİ ARASINDAKİ İŞBİRLİGİ PROTOKOLÜ

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

SOSYAL HİZMET UZMANI (SOSYAL ÇALIŞMACI)

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ DANIŞMANLIĞI YÖNERGESİ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

ÇALIŞAN ve ÖĞRENCİ MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI SONUÇLARI

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ Güz Yarıyılı Anabilim / Bilim Dalları - Lisansüstü Öğrenci Kontenjanları

ULUSLARARASI AVRASYA SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ Yıl:2, Sayı:4 EYLÜL 2011

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

MESLEĞİN GENEL TANITIMI

SOSYAL HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU KANUNU. Kanun Numarası : Kabul Tarihi : 24/5/1983

REHBER ÖĞRETMEN (PSİKOLOJİK DANIŞMAN)

PROBLEME DAYALI ÖĞRENİM MODELİNİN HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİN SAĞLIĞI GELİŞTİRME DAVRANIŞLARINA ETKİSİ

Rehberlik bir süreçtir. Bir anda olup biten bir iş değildir. Etkili sonuçlar alabilmek için belli bir süre gereklidir.

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

PSİKOLOG TANIM A- GÖREVLER

"GENEL MÜOÜRLÜK" Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünü ( SHÇEK),

T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYELERİNİN ÖĞRENCİNİN DURUMUNU İZLEME FORMU AİLE BİLGİLERİ.

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKTA TEMEL İHTİYAÇLAR KURS PROGRAMI

ÇOCUK GELİŞİMİ ALANI GENEL BİLGİLER

ÖN SÖZ I ÖN SÖZ II ÖN SÖZ II BÖLÜM: ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALAN TANITIMI

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

SOSYAL DUVARLARI YIKALIM DOĞRU SÖZLÜK. #dogrusozluk

T.C. KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SOSYAL HİZMET VE SOSYAL YARDIM YÖNETMELİĞİ

BİYOİSTATİSTİK Tek Örneklem ve İki Örneklem Hipotez Testleri Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

LİSE ÖĞRENCİLERİNDEKİ PSİKOPATOLOJİK BELİRTİLERİN CİNSİYET VE SINIF DEĞİŞKENLERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ ÖZET

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

ELGİNKAN VAKFI BURSU DUYURUSU

Eğitim, bireyin gelişmesi, hayatındaki rol ve görevleri en iyi şekilde yerine getirmesi için ihtiyacı olan tutum ve davranışları kazandırma

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven

FİZİK BÖLÜMÜ Bahar YY. Bölüm Koordinatörü:

ÜNİVERSİTEDE KULLANILAN TERİMLER

T.C. KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı

T.C. KONYA MERAM BELEDİYESİ ÇOCUK KORUMA EVLERİNİN KURULUŞ, İŞLEYİŞ, USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı. Sayın Milletvekili, konusunda kamuoyunda bilinç oluşturmaya gayret etmekteyiz.

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

BAŞBAKANLıK SOSYAL HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU GENEL MÜDÜRLÜGÜ İLE KARDEŞ KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLAR.DERNEGİ ARASINDAKİ İŞBİRLİGİ PROTOKOLÜ

T.C. İZMİR TORBALI BELEDİYESİ ÇOCUK KONUK EVİ NİN KURULUŞ, İŞLEYİŞ, USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Ortalamaların karşılaştırılması

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA

İhmal ve İstismara Uğrayan Çocuklar ve Müdahale Yaklaşımları. SHU Tülin KUŞGÖZOĞLU Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi Derneği ANKARA- 2011

Transkript:

YETİŞTİRME YURDUNDA VE ANA-BABA YANıNDA KALAN ÖGRENCİLERİN KAYGı DÜZEYLERİ Dr. Mesut BAŞ("') GİRİŞ Bu araştırmada, yetiştirme yurdundaki korunmaya muhtaç çocuklar ilc anababasıyla ailesinde kalan ortaokul kız öğrencilerinin durumluk ve sürekli kaygı düzeyleri, karşılaştırmalıolarak incelenmiştir. Bugün yetiştirme yurtlarında ve ailelerde, çocukların barınma, beslenme ve giyim gibi fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmasına daha çok özen gösterilmektedir. Okullarda ise zihinsel gelişimin ön planda yer aldığı söylenebilir. Çağdaş eğitimde, öğrencilerin kişisel, sosyal ve ruhsal gelişimlerine daha çok önem verilmektedir. Yani kişilik hizmetleri önem kazanmaktadır. Bu hizmetler arasında öğrencilerin kaygılarını azaltıp, kişisel gelişimgereksinmesini karşılamada özellikle psikolojik danışma ve rehberliğin önemli bir yeri olduğu bilinmektedir. Grupla Psikolojik Danışmanın Bireylerin Kaygı ve Uyum Düzeyleri Üzerindeki Etkisini araştıran Baş (1984) öğrencilerin kaygılarının azaldığını, kişisel ve sosyal uyumlarının arttığını saptamıştır. 50. Yıl Yenimahalle Yetiştirme Yurdunda, Yatağını Islatan Çocuklarla Bireysel Psikolojik Danışma Uygulaması yapan Baş (1977), 12 yaşındaki gece yatağını aynı - ("') Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi. 281 --- - 50. Yıl Yenimahalle Yetiştirme Yurdunda duygusal nedenlerle 7-12 yaş arasındaki 250 korunmaya muhtaç erkek çocuktan 65 kişinin geceleri yataklarını ıslattığı saptanmıştır (Baş, 1976). Aynı yurtta, Yatağını Islatan Çocuklarla Grupla Psikolojik Danışma Uygulaması yapan Baş (1977), yaşları 9 ve 10 olan erkek çocuklara yatağım gece sık ıslatan (hergün ya da iki günde bir) ve seyrek (haftada bir ya da iki kez) ıslatanlardan eşlcştirerek birer deney ve birer kontrol grupları oluşturulmuştur. Yatağını sık ve seyrek ıslatan deney grubu ile ayrı ayrı 1.12.1976-31.1.1977 tarihleri arasında iki ay süre ilc haftada üçer defa (Pazartesi-Çarşamba- Cuma günleri) grupla pisikolojik danışma yapılmıştır. Sonuçta, deney gruplarındaki çocukların kontrol gruplarındakilere oranla gece yatağını sık ıslatanlarda yüzde 22 ve seyrek ıslatanlarda yüzde 43 azalma gözlenmiştir. --~-~_._-_.._-

sıklıkta ıslatan çocukları eşleştirerek deney ve kontrol gruplarına ayırmıştır. Deney grubu ile 1 Nisan 1977-1 Haziran 1977 tarihleriarasında haftada bir olmak üzere sekiz hafta süreyle bireysel psikolojik danışma yapmıştır. Sonuçta deney grubundaki çocukların kontrol grubundakilere oranla gece yatagını ıslatmada yüzde 38 azalma gözlenmiştir. Gazi Kız Yetiştirme Yurdunda, Psikolojik Danışma ya da Oyun Terapisinin Gece Yatagını Islatan 7-12 Yaş Arası Kız Çocuklar Üzerine Etkisi'ni araştıran Baş (1981) 12 yaşındaki gece yatagını ıslatan 16 kız çocugu altını ıslatma sıklıgına göre eşleştirilerek deney ve kontrol gruplarına ayrılmıştır. Deney grubu ile 16 Ekim - 15 Aralık 1981 tarihleri arasında haftada iki kez (Salı-Cuma günleri, Saat: 10.00-11.00) psikolojik danışma ya da oyun terapisi yapılmıştır. Sonuçta, deney grubundaki çocukların kontrol grubundakilere oranla gece yatagını ıslatmadaki azalma 0.05 düzeyinde önemli bulunmuştur. Araştırılan bu konu ile dolaylı olarak ilgili bazı incelemeler yapılmıştır. Anne Yoksunlugunun Etkilerini inceleyenyanbastı (1971) yetiştirme yurdunda kalan korunmaya muhtaç ögrenciler ile anne ve babalarıyla ailesinde yaşayan ögrencileri karşılaştırmış ve yurtta kalanların okul başarısı ve yetenekler açısından geri olduklarını saptamıştır. Korunmaya Muhtaç Çocukların Gelişim ve Uyum Sorunlarını araştıran'bıyık1ı (1976) korunmaya muhtaç çocuklar ile aynı illerde yatılı okullarda ögrenim gören çocukları karşılaştırmışve korunmaya muhtaç çocukları uyumsuz davranışlar ve okul başarısızlıklarının daha yogun oldugunu saptamıştır. Korunmaya Muhtaç Gençlerin Sorunları ve Yetiştirme Yurtlarıyla' ilgili araştırmasında Cılga (1989) yetiştirme yurtlarındaki gençlerin, disipline dayalı bir anlayışla, yetiştiricilere baglı ve toplumsal çevreden soyutlanmış olarak yetişmekte ole duklarını ve toplumsallaşma olanaklarının yetersizligini saptamıştır. Ailesi yanında yetişen gençlerin ise, daha hoşgörülü ve bagımsız olarak yetiştikleri, toplumsallaşma olanaklarının yetiştirme yurtlarına göre daha yeterli koşulları içerdigini belirtmiştir. PROBLEM Bu araştırmanın amacı, yetiştirme yurdunda kalan korunmaya muhtaç ve ortaokulda okuyan kız ögrenciler ile ana-babasıyla ailesinde yaşayaiı ve aynı sınıflara devam eden kız ögrencilerin durumluk (State) ve sürekli (Trait) kaygı düzeylerini karşılaştırmalı olarak incelemektir. SA YIL TlLAR Bu araştırma için kabul edilmiş sayıltılar şunlardır: ı. Ögrencilerin durumluk ve sürekli kaygı düzeyleri birbirinden farklıdır. 2. Ögrenciler bilgi toplama araçlarındaki soruları, durumlarını gerçekçi olarak yansıtacak şekilde cevaplandırmışlardır. 282 -

TANıMLAR Araştırmada kullanılan temel kavram ve terimlerin tanımları aşagıdaki gibi anlaşılmıştır. Yetiştirme yurdan ve korunmaya muhtaç çocuk, yürürlükte bulunann 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununda (Resmi Gazete, 18059; 27 Mayıs 1983) şöyle ifade edilmiştir: Yetiştirme Yurtlan: "Yetiştirme Yurtları"; 13-18 yaş arası korunmaya muhtaç çocukları korumak, bakmak ve bir iş veya meslek sahibi edilmeleri ve topluma yararlı kişiler olarak yetişmelerini saglamakla görevli ve yükümlü olan yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Korunmaya Muhtaç Çocuk: "Korunmaya Muhtaç Çocuk"; beden, ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede <;>lup; ana veya babasız, ana ve babasız; ana veya babası veya her ikisi de belli olmayan; ana veya babası veya her ikisi tarafından terkedilen; ana veya babası tarafından ihmal edilip; fuhuş, dilencilik, alkollü içkileri ~eya uyuşturucu maddeleri kullanma gibi her türlü sosyal tehlikelere ve kötü alışkanlıklara karşı kavunmasız bırakılan ve başıboşluga sürüklenençocugu ifade etmektedir. Durumluk Kaygı (State Anxiety): Durumluk kaygı, bireyin içinde bulund~ustresli durumdandolayı hissettigi subjektif korkudur. Stres yogunsa durumluk kaygı düzeyinde yükselme, stres ortadan kalkınca, düşme olur. Sürekli Kaygı (Trait Anxiety): Objektif kriterlere göre nötr olan durumlarınbirey tarafından tehlikeli ve özünü tehdit edici (küçültücü) olarak algılanması sonucu oluşan hoşnutsuzluk ve mutsuzluk duygusudur. YÖNTEM Kişiler, 1988-1989 ögretim yılında Ankara Gazi Çiftligi Lisesi'ninortaokull., 2. ve 3. sınıflarında okuyan kız ögrencilcrden seçilmiştir. Örnekleme, ana ve babasıyla birlikte yaşayan 74 ve Gazi Kız Yetiştirme Yurdunda kalan ve aynı sınıflarda okuyan 74 olmak üzere toplam 148 kız ögrencialınmıştır. Bu ögrcncilerin kaygı düzeyleri durumlukve sürekli kaygı envanteri ilc saptanmıştır. 283 -- ---

Örnekleme alınan Yetiştirme Yurdunda ve ailesiyle birlikte kalan ortaokul öğrencilerinin sınıf düzeylerine göre dağılımı Tablo l'de verilmiştir. Tablo 1 Yetiştirme Yurdunda ve Ana-Baba Yanında Kalan Kız Öğrencilerin Sınıf Düzeylerine Göre Dağılımı Sınıflar Yurtta kalan Ailede kalan Toplam, Birinci 27 27 54 İkinci 17 17 34 Üçüncü 30 30 60 TOPLAM 74 74 148 Tablo 1 de görüldüğü gibi, yetiştirme yurdunda ve ana-babasıyla kalan ve ortaokul 1., 2. ve 3. sınıflarına devam eden kız öğrencilerin sayısı birinci sınıf ta 2Tşer; ikinci sınıfj.a ltşer ve üçüncü sınıf ta 30'ar kişi olmak üzere toplam 148 öğrencidir. BİLGİ TOPLAMA ARAÇLARı Bu araştırmada kaygı düzeyini saptamak için Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri (State- Trait Anxiety Inventory) kullanılmıştır. Ortaokul veya lise öğrencilerinin ve normal yetişkinlerin kaygı düzeylerini saptamak için kullanılan ve homojen 40 maddeden oluşan DSKE iki ayrı ölçekten meydana. gelmiştir: Durumluk kaygı ölçeğinin (Staı Form TX-I) 20 maddesi bireyin o anda nasıl hissettiğine göre kendini tanımladığı durumluk kaygıyı ölçer. Bireyin durumluk, yani o anda içinde bulunduğu kaygı düzeyini ölçmektedir. S ürekli kaygı ölçeğinin (Staj Form TX-2) 20 maddesi ise bireylerin genellikle nasıl hissettiklerine göre kendilerini tanımladıkları sürekli kaygıyı ölçer. Bireyin genellikle sürekli olarak içinde bulunduğu kaygı düzeyini ölçmektedir. VERİLERİN ANALİzİ Yetiştirme yurdundave ana-babayanındakalan öğrencilere kaygı envanteri uygulanmıştır. Aldıkları test puanları ayn ayrı sınıflandırılmıştır. Kaygı envanterinden alınan alt ölçeklere ilişkin puanların bilgi işlernde analizi yapılmıştır. Ortalamalar arası farkın istatistiksel açıdan önemli olup olmadığı t testiyle yoklanmıştır. Bu karşılaştırmalarda manidarlık düzeyinin saptanmasında hata payı 0.05 olarak kabul edilmiştir. Verilerin analizlerinden elde edilen sonuçlar "Bulgular" bölümünde tablolar halinde sunulmuştur. 284 --~

BULGULAR Araştırmada elde edilen bulgular, aşa~ıda sunulmuştur. Yetiştirme yurdunda ve ana-baba yanında kalan farklı sınıf düzeyindeki kız ö~rencilerin yaş; durumluk ve sürekli kaygı puanlarının ortalamaları karşılaştırılmıştır. 1. Yurtta ve Ailesi Yanında I\.alan Öğrencilerin Yaşları: Yetiştirme yurdunda ve ailesiyle birlikte yaşayan ortaokulı., 2. ve 3. sınıf ö~rencileri yaşları yönünden karşılaştırılmışve buna ilişkin ortalama, standartsapma ve t de~erleritablo 2'de verilmiştir. Tablo 2 Yetiştirme Yurdunda ve Ana-Baba Yanında Kalan Öğrencilerin Yaş Ortalamaları Standart Sapmaları vet Değeri n X s t Önemlilik Düzeyi Yurtta Kalan 74 14.31 3.7 Ailesiyle Kalan 74 12.58 1.32 Önemli 3.78 0.001 Tablo 2'de görüldü~ü gibi, yetiştirme yurdunda kalan ö~rencilerin yaş ortalaması, ana-babasıyla kalan öğrencilerden daha yüksektir. Gruplar arasındaki ortalama farkın önemli olup olmadığı t tesıfyle kontrol edilmiş ve ailesiyle kalanhır lehine ortalama fark 0.001 düzeyinde anlamlı bulunmuşıur. 2. Yurtta ve Ailesi Yanında Kalan öğrencilerin Durumluk Kaygı Düzeyleri: Yetişıirme yurdunda ve ailesiyle birlikıe kalan kız ö~rencilcrin durumluk kaygı puanları karşılaşıırılmış ve buna ilişkin ortalamalar, standart sapmalar ve l değeri. Tablo 3'te verilmiştir. Tablo 3 Yetiştirme Yurdunda ve Ana-Baba Yanında Kalan öğrencilerin Durumluk Kaygı Puanlarmm ortalamaları Standart Sapm_aları ve t Değeri n X s t Önemlilik Düzeyi Yurtta Kalan 74 42.73 9.02 Ailesiyle Kalan 74 35.95 7.24 Önemli 5.59 0.001 285

Tablo 3'te görüldügü gibi, yetiştinne yurdunda kalan ve ana-babasıyla kalan ögrenelierin durumlukkaygı puan ortalamalarıailesi yanında kalan ögrenciler lehine bir farklılık göstennektedir. Ortalamalar arasındaki farkın önem kontrolü t testiyle yapılmış ve ana-babasıyla kalan ögrenciler lehine olan ortalama fark 0.001 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. 3. Yurtta ve Ailesi Yanında Kalan Ögreneilerin Sürekli Kaygı Düzeyleri: Yetiştirme yurdundave ailesiyle birlikte kalan kız ögrencilerin sürekli kaygı puanları karşılaştınlmış ve buna ilişkin ortalamalar, standart sapmalar ve t degeri Tablo'4 te verilmiştir. Tablo 4 Yetiştirme Yurdunda ve Ana-Baba yanında Kalan Ögreneilerin Sürekli Kaygı Puanlarının Ortalamaları Standart Sapmaları ve t Degeri n X- s t Önemlilik Düzeyi Y urttakalan 74 44.37 10.06 Ailesi yle Kalan 74 39.55 8.4 Önemsiz 3.06 0.001 Tablo 4'te görüidügü gibi, yetiştirme yurdunda kalan ögrencilerin süreklikaygı puan ortalamaları aile yanında kalanlardan daha yüksek görülmekte ise de ortalamalar t testiyle edildiginde anlamlı bulunmamıştır. T ARTIŞMA VE YORUM Araştırma bulgularıyla ilgili tartışma ve yorumlar aşagıda sunulmuştur. Bin denence olarak yetiştirme yurdunda yaşayan ögrencilerin yaşları ile durumluk ve sürekli kaygılarının ana-babasıyla yaşayan ögrencilerden daha yüksek olacagı düşünülmüştü. Araştırmada elde edilen bulgular bu denenceyi destekler nitelikte bulunmuştur. ligili bazı araştırmalar da bu sonucu destekler niteliktedir. Yetiştirme yurdunda kalan ögrencilerin yaşları, ailesiyle kalan ögrencilerden daha büyük bulunmuştur. Bunun birçok nedeni olabilir. Bunlardan piri, yurtta kalan ögrencilerin ihmal edilmiş, korunmaya alınmış çocuklar oluşudur. Zamanında yaşıtlarıyla beraber okula gidememiş olabilir. Ya da okumaya güdülenmedigi, aile ve çevre tarafından cesaretlendirme, teşvik ve yeterince destek bulamadıgı içiiı sınıflarda kalarak yaşları sınıf arkadaşlarından daha büyük olabilir. Yörükogıu ve ark. (1968) yuva çocuklarının bedensel ve ruhsal gelişim açısından ana ve babasıyla yaşayan çocuklara göre dahageride kaldıktannı belirtmiştir. 286 -- - ---~_.- ~ --

Gökçe (1971) yetiştirme yurdunda kalan korunmaya muhtaç çocukların güvensizlik duygulan, korkular ve insan ilişkilerinde olumsuzluklar oldugunu vurgulamışur. Yanbastı (1971) yetiştirme yurdundakalan korunmaya muhtaç ögreneilerin okul başarısı ve yetenekler açısından ailesiyle yaşayan ögreneilere oranla geri olduklarını vurgulamışur. Ünlü (1987) korunmaya muhtaç çocukların kendine güven, inanç ve meslek sahibi olmaya yönelik amaçlarda yaşıtlarındandaha geri oldugunubelirtmiştir. Baş (1977) yetiştirme yurdundakalan ögreneileriiı, ailesiyle yaşayan ögreneilere oranla daha kaygılı ve gece yataklarını daha sık ıslattıklarını belirtmiştir. Yetiştirme yurdunda ve ana-baba yanında yaşayan ögreneilerin kaygı puan ortalamaları sınıf düzeylerine göre de kıyaslanmış ve ailesiyle yaşayanlar lehine farklı bulunmuştur. VAR Gl VE ÖNERtLER Bu bölümde araştırmadan elde edilen bulgulara dayalı olarak ulaşılan yargı ve öneriler aşagıda belirtilmiştir. Araştırmada ortaya çıkan bulguların ışıgı altında, yetiştirme yurtlarında kalan korunmaya muhtaç ortaokul ögreneilerinin (a) yaşlarının, (b) durumluk kaygılarının, (c) sürekli kaygılarının; ana-babasıyla ailesinde yaşayanlara oranla daha fazla oldugu bulunmuştur. - ÖNERtLER Bu araşurma sonundaaşagıdaki öneriler getirilebilir: 1. Türkiye'de yetiştirme yurtlarında kalan tüm korunmaya muhtaç çocukların kişisel, duygusal ve sosyal sorunları başta olmak üzere çeşitli sorunları saptanabilir. Bu saptamayı, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlügü, her 11'devalilige baglı Koruma Birlikleri ve araşurınaeılarişbirligi yaparak gerçekleştirebilir. 2. Her yetiştirme yurdundabireysel ve grupla veya oyun terapiyi iyi bilen psikolog ve psikolojik danışmadan mezun olanların atanarak hizmete alınmaları bunlann görev tanım ve yetkilerinin belirlenmesi gerekir. 3. Üniversitelerin, psikoloji, psikolojik danışma ve rehberlik ve çocuk saglıgı ve Egitimi bölümündeki ögretim elemanları, yetiştirme yurtlarındaki çocukların sonınlarına egilmeli ve Yurtta çalışanlarla işbirligi yapmalıdır. 4. Yetiştirme yurtlarındaçalışan personel hizmeteiçiegitimden geçirilebilir. 5. Yetiştirme yurtlarında çalışan görevlitüm personel takım halinde ve işbirligi yaparak çalışmalıdır. Yurtlara atananpersonel titizlikle seçilmelidir. 6. Yetiştirme yurdunda çocukların sorunlarıyla ilgili olarak araştırma ve uygulama yapacak ögretim elemanlarınakolaylık saglanmalıdır. 287

KAYNAKLAR Baş, Mesut. "Yatağını Islatan Çocuklarla Bireysel Psikolojik Danışma Uygulaması İle ilgili Araştırma." Yayınlanmamış Bir Araştırma, Ankara, 1977. Baş, Mesut. "Yatağını Islatan Çocuklarla Grupla Psikolojik Danışma Uygulaması." Yaymlanmamış Bir Araştırma, Ankara, 1977. Baş, Mesut. "Psikolojik Danışma ya da Oyun Terapinin'Gece Yatağını Islatan 7-12 Yaş Arası Kız Çocuklar Üzerine Etkisi." Yaymlanmamış Bir Araştırma, Ankara, 1981. Bıyıklı, Latife. "Korunmaya Muhtaç Çocukların Gelişim ve Uyum Sorunları." Yayınlanmamış Doktora Tezi. Ankara Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, 1976. Cı1ga, İbrahim. Korunmaya Muhtaç Gençlerin Sorunları ve Yetiştirme Yurtları. T. C. Başbakanlık-Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Gençlik Hiimetlen Daire Başkanlığı. Ankara, 1989. Gökçe, Birsen. Memleketimizde Cumhuriyet Devrinde Kimsesiz Çocuklar Sorunu İle İlgili Tutumun Sosyolojik Mukayeseli Tahlil ve İzahı. S.S.Y.B. Sosyal Hizmetler Genel Mudürlüğü, Ankara, 1971. Öner, N. ve Lecompte, A. Durumluk/Sürekli Kaygı Envanteri El Kitabı. Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul, 1983. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu (2828), Resmi Gazete 27 Mayıs, 19.B3. Yanbastı, Gülgün. "Anne Yoksunluğunun Etkileri." Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Psikoloji Kürsüsü, 1971. Yörükoğlu, Atalay. ve Ark. "Yuva -Çocuklarında Ruh ve Beden Gelişmesi ve Özellikleri." Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, (ll: 2-3 (1968), s. 70-78.. 288 ---------------