Atatürk ün Çarşamba ya Gelişi



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

UYUŞTURUCU BAĞıMLıLıĞı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

SAMSUN BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANI YUSUF ZİYA YILMAZ & SAM-DER Avusturyada yaşayan Samsunlular Derneğinin

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙ ΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2006

ZARARLI ALIŞKANLIKLAR VE MADDE BAĞIMLILIĞI

BİMEKS B.B.Bodrumspor a Teknoloji Sponsoru Oldu

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Özel gereksinimli çocuklar

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

(5) Meslek Lisesi (6) İmam Hatip Lisesi (7) Ön lisans (8) Lisans

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Benimle Evlenir misin?

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

STRES ATMAYA GELDİLER, DENİZ TEMİZLİĞİ YAPTILAR

HASAN KABLI GÖREVE BAŞLADI, PERSONEL İSTİFA DİLEKÇESİ VERDİ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

MADDE BAĞIMLILIĞI SEMİNERİ (SİGARA, ALKOL KULLANIMI VE KORUNMA YOLLARI) SELÇUK ÖZTÜRK PSİKOLOJİK DANIŞMAN ve REHBER ÖĞRETMEN

ESKİ ENERJİ BAKANI SAYIN M.HİLMİ GÜLER'DEN MUHTARLAR DERNEĞİNE ZİYARET

7 den 77 ye 7TEPE PRP

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür.

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Bakan Güler, "Türkiye rüzgar enerjisinde AB ülkeleri arasında 1'inci, olacak" dedi

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

9. Sigarayı bırakma zamanı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

ARAŞTIRMANIN KAPSAMI. Saha Tarihi: 9-10 Nisan ilçe. 35 il. 200 mahalle/ köy görüşme

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

THE ENGLISH SCHOOL GİRİŞ SINAVI Süre: 1 saat ve 30 dakika

ilkokul Yeşilcan la Zararsız Teknoloji

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

Soğuk Havaların Kalp Krizine Olumsuz Etkisi


KONYA-KARAMAN YAŞAM MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRMESİ

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Örnek Tarot Okuması

A.SAĞLIK VE SAĞLIKLA İLGİLİ KAVRAMLAR B.SAĞLIĞA ETKİ EDEN ETMENLER

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME ALIŞKANLIKLARI BİLGİ FORMU

Sağlıklı nesiller için, sağlıklı balıklar büyütmek gerek

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

ZARARLI ALIŞKANLIKLAR

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Evliliğin Yazısız Kuralları!..

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Yahya Kemal Beyatlı 100. Yıl İlkokulu Gazetesi. Okulumuzdan Haberler

OSMANİYE KAHRAMANMARAŞLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNE GÖRKEMLİ AÇILIŞ.

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

Fezalar Eğitim Kurumları MSO Matematik ve Fen Bilgisi Olimpiyatı 6. SINIF AÇIKLAMALAR. Bu soru kitapçığında, çoktan seçmeli 40 soru vardır.

Sevgi evlerinde kalan kardeşlerimize konser düzenledik. Huzurevi ziyaretlerimiz ara sıra oluyor,gönül Köprüsü diye bir proje de yer alıyoruz.

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar?

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

BİRİNCİ BÖLÜM: ΤAZMA. Lütfen aşağıdaki konulardan birini seçerek, aşağı yukarı kelimelik bir kompozisyon yazınız:

Bodrum Sutopu Takımı, Başkan Kocadon u ziyaret etti

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Bu kitabın sahibi:...

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU MENEKŞELER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SULUCA ORTAOKULU 6/B SINIFI 2. DÖNEM VELİ TOPLANTI TUTANAĞI

Sanayicilerden destek

GAZİANTEP 2013 YILI KABUL EDİLEN SODES PROJELERİ LİSTESİ

MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

Nedensellik. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan

BURSA ÖZEL BİREY OKULLARI OKULA UYUM SÜRECİ BAHAR İLHAN REHBER ÖĞRETMEN

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sevgili dostum, Can dostum,

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

ALİAĞA TARİHSEL SEMBOLLERİNİ ÖNE ÇIKARIYOR!

ÜNIVERSITE BURSU VEREN KURUMLAR HANGILERIDIR? BURS SARTLARI NE...

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

18 Y A Ş Ü S T Ü B İ R E Y

ISBN :

Transkript:

olması, geçmişte kasabanın gelişimini hızlandırmıştır. 11. yy da kurulmuş olan Çarşamba da, etraftan gelip yerleşenlerin sayısının giderek artış göstermesinin sebebi ise, toprağının verimli olmasının yanı sıra Samsun a yakın olmasıdır. İlçenin tarihinde gelişmesinin hız kazandığı dönemler, 17 yy dan sonrasını kapsar. Bu dönemde, İç Anadolu ve Ege Bölgelerinden göç eden Rum ve Ermenilerin bir kısmı Çarşamba ya yerleşmişlerdir. Özellikle 1890 lı yıllarda, Çarlık Rusya daki olumsuz sosyal ve siyasi şartlar nedeniyle, Kırım ve Kafkasya dan Çarşamba Ovasına göç eden Çerkez, Gürcü ve Türklerden oluşmuş grupların bir kısmının ilçe merkezine yerleşmesiyle, şehrin gelişmesi hızlanmıştır. Tütün ekiminin ovada geniş bir alana yayılması ve de Samsun Limanıyla olan ticari ilişkilerin gelişmesiyle, Çarşamba bir ticaret şehri olma kimliğini kazanmıştır. 18. yy da önemli bir ticari gelişime sahne olan Çarşamba da, 1838 de Atatürk, harf devrimi nedeni ile 16.09.1924 tarihinde Samsuna gelişinde Çarşambaya uğramıştır. Bu esnada da 20.09.1924 tarihinde Samsun Çarşamba Demiryolunun temelini atmıştır. 24.11.1930 tarihinde Çarşambaya ikinci kez, gelen Atatürk, Türkocağında gençlerle bir sohbet toplantısı yapmıştır. Ayrılırken Çarşamba Türkocağı defterine Çarşamba Türkocağında tanıştığım gençlik, iftihara layıktır düşüncelerini yazmıştır. bugünkü Orta Mahalle de, Rumlar tarafından yapılan ve bugün hala kullanılmakta olan bir bedesten bulunmaktadır. 20 yy başlarında ise, Rum ve Ermenilerden oluşan çetelerin ayaklanması ve yörede sürekli çatışmaların hüküm sürmesi, kasabanın önemini kaybetmesine ve giderek gerilemesine neden olmuştur. I. Dünya Savaşının ardından, yörede ayaklanan Rum ve Ermeni çetelerinin Osmanlı İmparatorluğu tarafından haklı olarak engellenmesinden sonra, özellikle Doğu Karadeniz Bölgesinden gelen halkın buraya göç etmesi ve Cumhuriyet in ilan edilmesi ile Samsun a bağlı bir ilçe merkezi durumuna gelmesi, çevresi ile olan idari bağları, daha fazla güçlenmiştir. Birçok idari kurumun kurulması, Çarşamba nın gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Ancak şehrin bugünkü duruma gelmesinin en önemli sebebi ziraat ve buna bağlı olarak gelişen ticarettir. Cumhuriyetin ilanından sonra, ziraata büyük önem verilmesi ve ziraatın aletlerle yapılmaya başlanmasıyla, ovada büyük bir verim artışı olmuştur. Artan tarımsal ürünlerin işlenilmesi için kurulan gıda tesislerinden ve diğer küçük endüstriyel tesislerden de anlaşılacağı gibi, Çarşamba bu dönemde bir atılım hamlesine girmiştir. 1925 yılında Çarşamba Belediyesi kurulmuştur. Atatürk ün Çarşamba ya Gelişi İklim Tipik Orta Karadeniz iklimi hüküm sürmektedir. Yazlar serin, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık yağış ortalaması 600-700 mm dir. Yıllık sıcaklık ortalaması ise 15-17 C dir. Denizin tesiriyle yaz ve kış ayları arasında fazla bir sıcaklık farkı görülmez. Az kar yağar, en çok yağmur yağdığı dönem, Ekim ayından Aralık ayının sonuna kadardır. En sıcak aylar; Temmuz, Ağustos ayları, en soğuk aylar ise Ocak, Şubat aylarıdır. Tarım Çarşamba İlçesinin ekonomisi tarıma dayalı olup, tarla ziraatı, sebze ve meyvecilik ağırlıklıdır. İlçemizin 70.818 hektarlık yüz ölçümü içinde kullanılabilir tarım arazisi 53.098 hektardır. Kullanılabilir arazinin İlçemiz yüz ölçümüne oranı ise % 74,9 dur. Başlıca ürünler; Fındık (30.000 ton), şeker pancarı(5.752 ton), çeltik (8.000 ton), soya(6.892 ton), taze fasulye (8.330 ton), domates (211.750 ton), biber (147.905 ton), salatalık (45.520 ton), patlıcan (58.500 ton), mısır (47.710 ton), şeftali (11.200 ton), karpuz (44.250 ton), kavun (18.300 ton) ve çilek(120 ton) dır. 31

SANAYİ İlçemizde sanayi tarıma dayalıdır. Bu alanda en önemli kuruluş Çarşamba Şeker Fabrikası dır. Günlük 30.000 ton pancar işleme kapasitesi mevcuttur. İlçemizde halen faaliyetine devam eden 6 adet fındık kırma, 3 adet çeltik kırma, 1 adet su ürünleri işleme tesisi, 1 adet un fabrikası ve Avrupa nın en büyük kivi bahçesi bulunmaktadır. Çarşamba nın Köyleri ve Nüfusu ÇARŞAMBA DAN KARELER TİCARET Çarşamba Ovası üzerinde kurulu olan İlçemiz, 1800 lü yıllardan beri ülkemizin en önemli tarımsal üretim merkezlerinden biri olmuştur. Bu özellik ilçemizi çok önemli bir ticaret merkezi haline getirmiştir. Tarımsal ürün ticareti yoğunluktadır. İlçemizde 12 adet banka şubesi mevcuttur. ULAŞIM Kara, hava, deniz ve tren olmak üzere her türlü ulaşım imkânlarına sahip olan ilçemiz sınırları içerisinde Uluslararası Çarşamba Havaalanı da bulunmaktadır. Çarşamba Havaalanında bulunan uluslararası kargo depolarımız da faaliyete başlamıştır. Acıklı 427,Akçaltı 239, Akçatarla 882, Akkuzulu 218, Alibeyli 1.181, Allı 660, Arımköseli 284, Aşağıdikencik 567, Aşağıdonurlu 99, Aşağıesenli 301, Aşağıkavacık 578, Aşağımusalla 574, Ataköy 1.319, Bafracalı 905, Beylerce 1.209, Beyyenice 680, Bezirgan 391, Boyacılı 273, Bölmeçayırı 641, Canlı 609,Cumhuriyet 3.433, Çatak 352, Çayvar 889, Çerçiler 298, Dalbahçe 523, Demirarslan 450, Demircili 334, Demirli 453, Denizler 483, Deyincek 532, Durakbaşı 305, Durusu 933, Eğridere 479, Eğrikum 299, Esençay 424, Gökçeçakmak 1.073, Gökçeli 457, Güldere 282, Gülören 1.003, Gülyazı 230, Güneşli 412, Hacılıçay 238, Helvacalı 729, (B) Hürriyet 1.857, Karaağaç 377, Karacalı 309,Karakaya 1.097, Karamustafalı 851,Kaydan 246, Kemer 323, Kestanepınarı 214, Kızılot 660,Kirazbucağı 358, Kocakavak 542,Koldere 320, Konukluk 522, Köklük 284, Köroğlu 580, Kumarlı 294, Kumköy 386, Kumtepe 759, Kurtahmetli 412, Kuşçulu 239, Kuşhane 590, Kürtün 1.082, Mahmutlu 258, Melik 145, Musçalı 581, Namazlı 334, Ordubaşı 517, Orduköy 502, Ovacık 570, Oymalı 496,Ömerli 484, Paşayazı 467, Sahilköy 919, Sefalı 567, Selimiye 371 Organları ÇARŞAMBA TİCARET VE SANAYİ ODASI 32 Sn, Ahmet YILMAZ ÇARŞAMBA TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI Odamızın organları olan, Yönetim Kurulu, Oda Meclisi, Meslek Komiteleri, Disiplin Kurulu, demokratik süreçle 4 yıllığına seçilirler. Faal üyelerin tamamının oylarıyla seçilen Odamız Meclisi 23 üyeden oluşmaktadır. 7 kişiden oluşan Odamız Yönetim Kurulu ve Başkanı ise Oda Meclis Üyeleri tarafından seçilmektedir. 2013 yılı Mayıs ayı içerisinde gerçekleştirilen seçimler neticesinde, Odamız Başkanlığına Sn. Ahmet YILMAZ seçilmiştir.

Olimpiyat tarihine adini yenilmez sporcu olarak yazdiran sporcumuz, milli güreşcimiz Kimdir? 1954 yılı Tokyo Japonya da Serbest stil 57 Kg da Dünya 1. 1955 yılı Barcelona İspanya da Greko-Romen stil 57 Kg da Akdeniz Oyunları 1. 1956 yılı İstanbul da Serbest Stil 62 Kg da Dünya kupası 1. 1956 yılı Melbourne Olimpiyatlarında Serbest stil 57 Kg da 1. 1957 yılı İstanbul da Serbest stil 62 Kg da Dünya 1. 1959 yılı Tahran, İran da Serbest stil 62 Kg da Dünya 1. 1960 yılı Burgaz da Serbest stil 62 Kg da Balkan 1. 1960 yılı Roma Olimpiyatlarında Serbest Stil 62 Kg da 1. Kendine has en iyi güreş teknikleri: Yerden kaldırıp ters sarma, Dana bağı dalış pozisyonuna girerken uygulamak. Uluslar arası şampiyonalarda hiç yenilgi almayan bir güreşçimizdir. Sizlere kendisiyle yapılan bir röpörtajını aktarıyoruz. Bizim sporcular hemen her dalda, işin sonuna kadar gelip sonunda pes ediyorlar. Öyle güzel karşılaşmalar yapıyorlar ki Tamam bu iş diyorsunuz sonra bir şey oluyor. Sadece güreş için söylemiyorum. Nedir bu? Şampiyonluk psikolojisine sahip olmamak mı? Tam tersine, dersine iyi çalışmamış birinin imtihana girmesine benziyor. Ben güreşirken kendime çok güvenirdim ama bu güven üstün yeteneklerim yüzünden değildi. Çok çalışıyorum diye düşünürdüm, o kadar çalışıyorum ki rakibim benden korkmalı. 56 Olimpiyatlarından döndükten sonra yine hummalı bir çalışmaya girmiştim. İsmail Hakkı Güngör dedi ki Niye kendini paralıyorsun, sen olimpiyatlardan yeni dönmedin mi? Hem de altın madalyayla? Herkes dinlenmem gerektiğini söylüyordu. Benim Dünya rakiplerim artık sadece beni yenmek için çalışıyorlar, ben daha çok çalışmazsam yenilirim dedim. Mesele bu. En zor karşılaşmanız hangisiydi? Melbourne 1956. 1956 Melbourne de 57 Kilo Kategorisinde yarışmam gerekiyor. Yani tartıya çıkacağız benim 57 kilo olmam gerekiyor ama o zamanki kilom 62. Tabii bir takım oyunu bu olimpiyatlar. Ben aslında 62 de de birinci olurum ama amaç çok madalya götürmek. 62 kiloda Bayram var. Yaşar Doğu o da altın alsın istiyor. Bana diyorlar ki Kilonu düş. Saunaya gittik, kilo düşüyoruz. Düştüm düştüm, 500 gramım kaldı. Ama mümkün değil düşemiyorum. Efsanevi Milli güresçimiz Mustafa Dağıstanlıyı tanıyalım. Milli güreşçimiz Mustafa Dağıstanlı 11 Nisan 1931 yılında Samsun un Çarşamba ilçesine bagli eski adıyla Balahur da dünya ya geldi. Güreş yaşamına 18 yaşındayken başladı. 1958 yılında milli takıma kabul edildi. Üç defa Dünya Şampiyonasını kazandı. İki altın madalyayı da Olimpiyat Oyunlarında elde etti. Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibidir. Mustafa Dağıstanlı olimpiyat tarihine adını yenilmez sporcu olarak yazdırdı. Evli 7 çocuk babasıdır. Ankara da ikamet etmektedir. 1973-1980 yıllarında Adalet Partisi Samsun Milletvekili olarak TBMM de görev yaptı. Celal Atik dedi ki: 200 gramın kaldı, ağzına bir şey koymayacaksın sabaha kadar bir şeyin kalmaz. Ben kendimi biliyorum mümkün değil olmaz bu hesap. Olmaz hocam ben biraz daha kalayım dedim. Yaşar Doğu araya girdi Adam senin yaşın kadar güreşmiş sen daha mı iyi bileceksin dedi bana. Ertesi gün ne oldu? Sabah oldu, benim dediğim doğru kiloyu düşememişim. Saunada ölüyorum. Nasıl bir stres nasıl bir sıcak. Yaşar Hoca 1000 sayıyoruz deyin, ama 3000 sayın, düşsün o kilosunu diyormuş. Benden gram ter çıkmıyor. En sonunda Celal Atik aldı havluyu benim omzuma koydu. Nasıl sert testere gibi geldi aman dedim beynim zonkluyor bana dokunma. O sırada Rusların güreşçisi beni yattığım yerde gördü ve bana masaj yaptı. Meğer Yaşar Doğu bunu görmüş ve bana çok kızmış, Hocasına dokunma diyor, elin gavuruna masaj yaptırıyor diye. Neyse sonunda ben inat ettim ve o kiloya düştüm. Maçın öncesinde ağzıma su bile koymadan güreştim. 57 kiloda altını kaptım. Yaşar Hoca müsabakadan sonra beni kucağına aldı ve dedi ki Şimdi seni affettim dedi. Kendisine gerek Milli sporumuz Güreşe ve gerek Türk sporuna göstermiş oldugu üstün başarı ve hizmetlerinden ötürü Şükranlarımızı sunarız... 33

Derneğimizin Halk ile buluşması Samdergi ekibi dergi çalışmaları süresince hemşerilerimizin vakit geçirdiği ve hemşerilerimizin sahip olduğu işletmeleri ziyaret ettik. Bu ziyaretler doğrultusunda derneğimizin halk ile buluşması köşemizde, halkımızın derneğimiz ve dergimiz hakkındaki düşünce ve görüşlerine başvurduk. Bizim halkımız, hemşerilerimizle güzel sohbetlerimiz oldu, sohbetlerle beraber onlara sorduğumuz soru ve cevapları siz kıymetli okurlarımızla Samdergi ekibi olarak paylaşmak istiyoruz. Sorularımız: 1) Sam-Der hakkında düşünce ve görüşleriniz nelerdir? Sam-Der adını duyduğunuzda, hissettikleriniz nelerdir? 2) Samder in sizler ile birlikte bu güne kadar yapmış, yapacak olduğu sosyal projeler hakkında düşüncelerinizi öğrenebilirmiyiz? 3) Sizin yaşamış olduğunuz gençlik dönemi ile şimdiki yaşadığımız dönem arasındaki farkları anlatırmısınız? 4) Gençlerimize ahlaki ve dini değerlerimizin anlam ve önemini ne kadarını aktarabiliyoruz? 5) Sam-Der den gençlerimizin yarınlarına yapılmasını istediğiniz projeler nelerdir? Sivil toplum kuruluşları insanları bir araya getirip birlikte hareket etmekte öncülük yapmaktadırlar. Bu çaba doğrultusunda hizmet veren veya vermeye çalışan derneklere teşekkür ederiz. Elektro-b-markt 34 Serkan Kaya ya Tel. 0664 18 55 510 teşekkür ederiz.

Derneğimizin Halk ile buluşması Bu bağlamda hizmet veren kendi yöre derneğimiz Sam-Der in projelerine destek veriyoruz, vermeye devam edeceğiz ve derneğimize katkı verilmesi için çevremizdeki arkadaşlarımızı aydınlatmaya daha fazla gayret göstereceğiz. Derneğimizden bizimde isteklerimiz var, oluyor ve olacaktır. İsteklerimizi Samder imize, Samdergi ekibiyle yaptığımız sohbetlerde kendilerine aktardık. Kısaca bir abimizin söyledikleri: Dernek devamlı Öğretmenlerle, Avukatlarla, Doktorlarla diyalog halinde olmalı ve derneğe çağırılmalı. Yönetimin çok seffaf olması lazım, herkese hitap etmesi lazim, bizler anne baba olarak çocuklarımıza daha fazla önem vermeliyiz, dernegimize teşfik etmeliyiz bizlere bu konuda da çok sorumluluklar düşüyor. Eskiden Viyanada bu kadar çok Türk yoktu ve bizler saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde bir araya geldiğimizde güzel sohbetler olurdu. Türkiye de aile bağları, dostluklar daha güzel, çok daha güçlü ve çat kapı kapıyı vurup ben geldim diyebilen hemşerilerimiz şu an 35

Derneğimizin Halk ile buluşması Viyana da randevülü bile aile ziyaretlerine, arkadaşlarımıza zor gidebiliyoruz dediler. Şu an Vıyanada çok kalabalıklaştık ve kimse kimseyı tanımaz hale geldi. Buna nazaran ortaya kültür çatısması, nesil farkları dediğimiz durumlar çıktı. Viyanada şu an üçüncü ve hatta ve hatta dördüncü kuşaktan bile söz edebiliriz. Biz ilk kuşak olarak çocuklarımıza daha hoş görülü yaklaşmalıyız ve onların sorunlarını anlamaya çalışmalıyız. Veliler olarak, en az haftada bir kez çocuklarımıza vakit ayırmalıyız ve çocuklarımıza öncülük yapmalıyız, onları derneklerimize ve gerekli yerlere yönlendirmeliyiz. Biz yeni nesilimize sahip çıkmazsak bir gün olur elimizde avucumuzda yeni nesil diye bir şey kalmayacak hale geliriz. Çocuklarımız kültür çatişmasıyla baş başa, doğru yolu bulmakta zorlanıyorlar ve şimdiki gençler okula gidiyoruz diye sağa sola gezmeye gidiyorlar durumlar içler acısı. Eğitim çekirdekten başlar. 36

Derneğimizin Halk ile buluşması Çocuklarımızı aile içinde eğitelim ve çocuklarımızı anlayalım onlarla dost olalım. Yeni nesilimizin temelini sağlam tutalım aynı eski zamanda olduğu gibi. Çocuklarımıza devamlı konferans vererek nasıl iyi bir vatandaş olunur nasıl iyi bir insan olunur bunları anlatmamız gerekir. Hayatın şartlarını anlatıp ilerdeki sorunları aşmak için bilgilendirmek ve başlarına neler gelebileceğini anlatmak gerekiyor. Uyuşturucu ve kötü alışkanlıktan kurtarmak için Doktorlarla, Piskologlarla ortak calışılmalı. Bu nedenle başta biz aile reislerine ve bizim katkımızla derneğimize düşen sorumluluk birbirimizi birbirimize ve çocuklarımızı birbirlerine nasıl kenetleriz onun yollarını aramalıyız. Gençlerimize faydalı Projeler üretmeli, bilinçlendirmek için konferanslar verilmeli. Gençlerimiz için bizlerinde manevi desteğiyle onların hoşca vakit geçirebilecekleri, çocuklarımızı güvenle bırakabileceğimiz bir gençlik merkezi oluşturulmalı. Gençlik merkezinin faaliyetleri arasında bizimde görmek istediklerimiz örneğin eğitici derslerin arttırılması misal okul derslerinde yardım (Nachhilfe) kursları, bunun yanında pimpon oyunu, masa tenisi olabilir yani çocukların zamanını geçirebileceği bir yer olmalı Samdergi tüm görüşleri Samder yönetim kuruluna bildirmekle görevlenmiştir ve tüm talepleriniz Samder yönetim kuruluna dergi çalışmaları sonunda rapor olarak iletilmiştir. Saygılarımızla Samdergi ekibi 37

ÇAĞIMIZIN VE GENÇ LERİMİZİN BELASI KUMAR Ekonomik kriz ve işsizlik, özellikle göçmenler arasında şans oyunları oynayanların sayısının artmasına yol açıyor. Tahminlere göre Avusturyada her 3 kişiden birisi şans oyunlari oynuyor. Bunların ortalama yüzde 40 ını göçmenler oluşturuyor. Bu yüzde 40 ın içinde de Türklerin oranı oldukça yüksek. Şans oyunları bağımlısı göçmenler çoğunlukla Avusturya da doğup büyüyen ve mesleği olmayan gençler. Bir kereden birsey olmaz diye diye gençlerimizi ağına çeken bu illet geçen yıl 11 Türkiye göçmeninin intiharına sebep oldu Avusturya nın ortalama 3 milyar euro kumar borcu olduğu düşünülüyor ve uzmanlar uyarıyor çocuklarınıza sahip çıkın.. Yine de Avusturya da büyük bir ikramiye kazanmak ve hayatlarına biraz heyecan katmak için binlerce insan düzenli olarak şans oyunları oynuyor. Ne var ki, bunların arasında hayati varlıklarını tehdit edecek düzeyde şans oyunu bağımlısı olanların sayısı hiç de az değil. ALKOL BAĞIMLILIĞI GİBİ ARAŞTIR- MANIN koordinatörü Anja Kraeplin, şans oyunlarının eğlendirici ve rahatlatıcı işlevi olduğunu söyledi. Ancak bağımlılığının, insanları bütün varlıklarını yok etmeye kadar götürdüğünü hatırlatan Kraeplin, bu patolojik davranışın sebebini araştırıp ortaya çıkarmaya çalışacaklarını belirtti. Şans oyunu bağımlılığının sebebinin bilinmediğini söyleyen Kraeplin, ancak alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ile Şans oyunu bağımlılığı arasında benzerlikler olduğunu bildirdi. Hatta intiharlara kadar uzanan bir çok Kumar vakası gerçeklestigini söyledi. Yemin etti tedavi gördü SAYILARI her gün artan kumar makineleri Avrupalı ve Avusturyalı Türkleri de kendine çekip, perişan duruma düşmelerine neden oluyor. Viyana da kumar bağımlısı olan Türk kardeşlerimizden AA., tedavi de görmesine rağmen bağımlılıktan kurtulamadığını söylerken, Bu oyun makineleri çok yaygınlaştı. Her geçen gün bağımlı sayısı artıyor. Gençlerimiz bu yüzden ne meslek nede okul okuyabiliyorlar dedi. EV KİRAMI BİLE YUTUYOR Eline para geçer geçmez oyun makinesi başına koştuğunu belirten AA., Zaman geçsin diye otomatın başına oturmuştum ancak bağımlısı oldum. Ayda 2 bin euroya yakın para kazanıyorum ama elime para geçer geçmez hemen oyun makinesi salonuna koşuyorum. Evin kirasını bile oyun makinesine attığımı biliyorum. Defalarca tövbe ettim ama vazgeçemiyorum. Bu oyun makinelerini kaldırsınlar diye eylem yapıp intiharı bile düşündüm şeklinde konuştu. OTOMOBİLDE UYUYORUM Kumar makinesı bağımlısı M.O. ise defalarca bırakacağım diye sevdikleri üzerine yemin etmesine rağmen yeminini bozup oyun makinesı başına koştuğunu anlattı. Bu oyun makineleri yüzünden günlerce kahve köşelerinde, otomobil içinde yattım. Eşim ile aram açıldı ve kopma noktasına geldi. Buna rağmen kurtulamıyorum. Elime para geçince bu oyun makineleri beni mıknatıs gibi çekiyor. Çok mutsuzum ve çok üzülüyorum ancak kendime söz geçiremiyorum diye yaşadıklarını anlattı. Gelin cocuklarımıza sahip çıkalim. Unutmayın onlar bizim en büyük yatırımımız, yarınlarımız, hayat güvencemiz ne olur çocuklarımıza sahip çıkalım. 38

UYUŞTURUCU BATAĞINA DÜŞEN GENÇLERiMiZ Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan 2011 yılı Avusturya uyuşturucu raporu ülkedeki uyuşturucu, alkol ve sigara kullanımında tehlike çanlarının çaldığını ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıl otopsi sonucu ölüm sebebi uyuşturucu, hap ve aşırı kullanımı olduğu belirlenen kişi sayısı 177 oldu. 15 yaş grubu gençlerin yüzde 14 ü hayatında en az bir kez esrar kullandı. Bu rakam 17 yaş grubu gençlerde yüzde 27 lere yükseliyor. Esrar kullanımının yaş ilerledikçe arttığı görülürken alkol kullanımının daha yaygın olduğu görülüyor. Vorarlberg eyaletinde 18-25 yaş grubu gençlerle yapılan bir ankete göre katılan gençlerin tamamı hayatlarında en az bir kez alkol kullandıklarını belirtiyorlar. Sigara kullanımı ise aynı yaş grubunda yüzde 75 olarak ortaya çıkıyor. Esrar kullanımı yüzde 60 gibi korkunç boyutlara ulaşırken araştırma 34 bin kişinin bağımlı olduğunu ortaya koyuyor. Uyuşturucu bağımlısı olup tedavi görenlerin sayısı Avusturya da uyuşturucu sorununun hangi boyutlara ulaştığını ortaya koyuyor. 2002 yılında tedavi görenlerin sayısı 4.883 iken bu rakam 2011 yılında 16 bin 782 ye ulaştı. Özellikle esrar kullanımına ilişkin bu maddenin bağımlılık yapmadığı ve zararsız olduğu gibi iddialarla gençler kullanıma özendiriliyor. Devlet destekli uyuşturucu bagimliligi.com sitesinde bu iddiaları çürüten açıklamalar yer alıyor. Esrarın alındıktan bir hafta sonra bile, etken maddenin % 50 si bedende bulunduğu, esrar kullanımını takiben kişinin reflekslerinin bozulduğu, araba kullanamadığı, dikkat gerektirecek işleri yapamadığı belirtiliyor. Esrarın sigara ile karıştırıldığında beş kat daha fazla akciğer kanserine neden olduğu bazı araştırmacılar tarafından gösterildiğine vurgu yapan site, esrarın ruhsal bağımlılık yaptığını ortaya koyuyor. Esrar bir geçiş maddesi uzmanlar esrar kullanan kişilerin ileride diğer maddelere Uyuşturucu kişiyi ölüme sürükleyen bir alışkanlıktır. alışabileceği ve onları kullanmaya başlayabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubesi esrarı şöyle tanımlıyor: Esrar, hint keneviri bitkisinden elde edilir. Esrar, değişen oranlarda kenevir bitkisinin çiçek veren tomurcuklu tepelerinden, sap ve yapraklarından, toz, plaka ve sıvı şeklinde hazırlanır. Esrar aktif maddeleri dişi ve erkek bitkinin her tarafında en çok reçine, çiçek ve yapraklarda bulunur. Tohumda bulunmaz. Kenevir bitkisi yaklaşık 400 madde sentezler. Bunların %60 ı kannabinoid yapılıdır. Esrar tütüne ya da tömbekiye karıştırılarak sigara veya nargile şeklinde içilebilir. Bir esrar sigarası en etkili tütün sigarasından daha çok kansere neden olan aktif maddeler içerir. Bazen bal, reçel veya lokuma konularak yutulabilir. Sıvısı damara ya da deri altına enjekte edilebilir. Halüsinasyonlar, afrodizyak, uyutucu ve ağrı kesici etkilere sahiptir. ALIŞMA DÖNEMi : Uyuşturucu maddeyle ilk tanışma dönemidir. Bu dönemde yalancı bir dünyaya dalarak keyif alma duygusu ön plana çıkar. Kişi kararsızdır, uyuşturucuya başlamamak için direnir. İstediği zaman uyuşturucuyu bırakacağını düşünür. Vücutta kalıcı bir fiziksel hasar yoktur.gerekli tıbbi yardım yapılırsa kolaylıkla uyuşturucuyu bırakabilir.kişilerde yersiz davranışlar, aşırı neşe ve durgunluk, dalgınlık, unutkanlık arkadaşlardan ayrılarak yeni gruplara katılma gibi değişiklikler uyuşturucu kullanmaya başladığının belirtileridir. DOYMA DÖNEMi: Bu dönemde kişi yaşantısını devam ettirebilmek için uyuşturucu maddeyi kullanmak zorundadır.artık keyif alma ihtiyacı yoktur.maddenin yoksunluğunda büyük sıkıntı ve problemler doğmaktadır.görme bulanıklığı, göz bebeklerinde küçülme, ağız kuruluğu, ellerde titreme, nabız ve solunum sayısında azalma,tansiyon düşüklüğü, kabızlık, hafızada zayıflama, ruhsal durgunluk, dikkatsizlik, irade ve kişilik kaybı, halüsinasyonlar vardır. Karaciğer, kalp, solunum ve sindirim sisteminde hasarlar ortaya çıkmaktadır. Bağımlının gittikçe daha fazla miktarda maddeye ihtiyacı olmaktadır. Bu dönemdeki bağımlıyı kurtarmak için ciddi bir tedavi gereklidir. DÜSKÜNLÜK DÖNEMi: Bu dönemde organlarda ağır hasarlar ve ruhsal çöküntü görülür. Kalp ve solunum problemleri, karaciğer hastalıkları ortaya çıkar. Aşrı zayıflama, kusma, kalp ve solunum yetmezliği görülür. Bağımlının hastalıklara karşı direnci azalır. Zatürre hepatit(sarılık) AIDS gibi hastalıklar meydana gelir. Beyin hasarı, kişilik kaybı, ağır ruhsal problemler ortaya çıkar. Kişi kendine bakamaz ve yardıma muhtaç hale gelir. Madde bulabilmek için her yolu dener, hatta suç işleyebilir. Yaşantısını devam ettirebilmek için aldığı uyuşturucu miktarını arttırmak zorundadır. Uyuşturucu kullanımında aşırı doz alımına bağlı olarak zehirlenme ve ölüm olayı görülebilir.aşırı doz alındığında başlangıçta huzursuzluk, sesli ve ışıklı uyarıcılara karşı aşırı tepki görülür. Halüsinasyonlar, terleme, bulantı ve kas krampları meydana gelir. İdrar ve dışkı kontrölü kaybolur. Solunum düzensizleşir.kalp atımı ve kan basıncı düşer. Titremelerle baygınlık, koma ve ölüm meydana gelir. Uyuşturucu bağımlılığı erken dönemde yakalanıp tedavi edilemez ise kişiyi ölüme sürükleyen bir alışkanlıktır. 39

Mutlu bir aile olmak büyük sorumluluk ister 40 Güzel bir duygudur bir kadının anne olmak istemesi, güzel bir duygudur. Bir erkeğin baba olmak istemesi güzel bir duygudur. Tabiki ikisininde en doğal hakkı. Doğanın kanunudur Anne ve Baba olmak.dedikya hepsi güzel bir duygu. Şunu sakın unutmayalım! Baba ve Anne olmak istiyoruz amma velakin bu aşamaya gelmeden önce bir çift olarak bir çok aşamalardan geçiyorsunuz ve geçmeyede devam edeceksiniz. Anne ve Baba olmadan önce sağlam temeller atarak mutlu bir yuva kurmalısınız ki ileride doğacak olan çocuk veya çocuklarınıza güzel bir gelecek sunabilmelisiniz. Mutlu bir evlilik nasıl olur diye soruyorsunuz şu an! İnsanın dünyaya geliş sebeblerinden biriside dünyaya bir can vermektir. Bazılarımız bildiğimiz gibi eski usulden (görücü usulü) ile ve bazılarımız birbirlerini severek evleniyorlar. Görücü usulüyle evlenenler öncelikle saygıyı sonra birbirlerini sevmeyi öğreniyorlar. Ailenin gücü birbirlerini saymak ve sevmekten geliyor. Birde birbirlerini severek evlenenler var. Adı üstünde seviyorlar birbirlerini ve saygıyı sonradan öğreniyorlar. İkiside mutlu bir evliliğe giden bir yol olabilir. Mutlu bir evliliğe giden yolun bir çok yan etkenleri vardır. Etkenlerden bazıları çiftlerin annesi ve babası kısaca aileleridir. Ailelerin bir çift üzerinde büyük rolü, etkeni vardır, bir çok kişi ve kişiler yok deseler bile bu doğrudur çünkü söylemekten çekinirler. Erkek için kadının ailesi büyük bir sorun iştirak etmemektedir. Bunun sebebide erkek kadının ailesini çok sık görmez ve gördüğü zamanda saygıda kusur etmez. Fakat erkeğin kendi ailesi kadın için sorun olabiliyor. Bir çoğunuz bu tarz sorunlar yaşamış veya yaşıyorsunuzdur. Dedim ya her şeyin çözümü saygı. Saygı olduğu taktirde çözülmeyecek sorun yoktur. Şöyle bir düşünelim! Siz akrabalarınızdan biriyle anlaşamıyorsunuz nedendir bilinmez ama akrabalarınızdan biri sizinle olan herşeyi beyinize anlatıyor ve huzurunuz kaçıyor. Dedim ya şöyle bir düşünelim. Sizce çözüm nedir? Çözüm aslında çok kolay değil ama yolları vardır. Tavsiyelerden bir tanesi saygı çerçevesi içerisinde sorunları konuşarak çözmektir. Eğer ailelerinizle sorunlarınız var ise erkek olsun yada kadın olsun ailesi ile mesafeyi korumalı ve eşini ailesine karşı kollamalı. Eğer bunu yapmazsa sıkıntılar bitmez ve sürmeye devam eder. Mutlu bir yuva kurabilmek sağlam bir nesil yetiştirmek zor olur. Ailelerin sorunu yok ise mutlu bir evlilik için bir sıfır önde başlarsınız. Bunlarlada tabiki bitmiyor. Mutlu bir aile olmak büyük sorumluluktur. Mutlu bir aile olabilmek için çiftlere verebileceğimiz bir kaç tüyolardan bazıları şunlardır. 1) Birbirinizi sayın (Saygınızı hiç yitirmeyin). 2) Birbirinizi sevin (Sevginiz bir ömür boyu sürsün). 3) Birbirinize güvenin (Eğer güven olursa beynınız de soru işaretleri olmaz). 4) Yastığa başınızı hiç küs koymayınız (Bir yatağa birlikte baş koyduğunuzda gün boyu ne yaşanırsa yaşansın uyumaya gittiğinizde yastığa başınızı koyduğunuzda hiç küs olmayın ki sevginiz ve birbirinize olan saygınız hiç ama hiç azalmasın). 5) Birbirinize destek olunuz ( Türk erkeği eve geldiğinde eringeç olur ve her şeyin hazır önüne gelmesini ister. Bu tarzdan artık Türk erkeği uyanmalı hayatın müşterek olduğunu anlamalı sadece eve para getirmeyle olmuyor ve elinden geldiği kadar eşine destek olmalı). 6) Birbirinize sevginizi gösterin bunu sadece içinizde yaşamayın. 7) Kim dışardan eve gelirse gelsin birbirinize hoş geldin deyiniz. 8) İşe gideni gitmeyen sabah evden yol etsin, güle güle hayırlı işler desin( yada ikiside çalışıyor ise sonra evden ayrılan önce evden ayrılanı yol etsinki birbirlerine ne kadar değer verdiklerini göstersinler). 9) Kendinize zaman ayırın (o ayırdığınız zamanda ki zaman içerisinde birbirinize özleminiz artsın ki birbirinizi ne kadar çok sevdiğinizi unutmayın). 10) Birbirinize zaman ayırın ( Günboyu olan bitenleri yorumlayın ). Dedim ya mutlu evliliğin yolları çoktur ve bu insanların yapısına ve karakterlerine göre değişir. Anne ve babaların mutlulukları genellikle çocuklarıyla pekişir ve güçlenir. Mutlu bir evliliği herkes kendi oluşturur ve kendi yıkar. Yan etkenleri ne kadar çok veya ne olursa olsun HERŞEY SİZİN ELİNİZDE ÇÜNKÜ GÜÇ SİZDE siz Anne ve Babalar da. Y.Ö.