NĠZAMETTĠN UĞUR TÜRK DĠLĠ / METĠN BĠLGĠSĠ - 1 (Notlar) Sınıf Öğretmenliği 2. Sınıflar Metin ve Edebî Metin Kavramı Metinlerin Sınıflandırılması Metin Çözümleme Yöntemi Kuram Örnek Metinler Uygulama Metinleri Ankara, 2010
Ön Bilgi. SANAT FONETĠK (ĠġĠTSEL) GÖRSEL (PLASTĠK) DRAMATĠK (RĠTMĠK) SANATLAR SANATLAR SANATLAR MÜZĠK MĠMARĠ TĠYATRO EDEBĠYAT HEYKEL DANS RESĠM SĠNEMA HAT BALE OPERA METĠN VE EDEBĠ METĠN KAVRAMI Birbirini izleyen, sıralı ve anlamlı bütünler oluģturan cümleler dizisine metin adı verilir. Bu diziliģ, rastlantısal değil, yazar tarafından belli bir mantığa dayanarak sıralanmıģ, dolayısıyla bilinç ve amaçlı cümleler bütünüdür. Bir araya gelen cümleler belli bir bağlam oluģturur. Bu bakımdan metin bir iletiģim ve bildiriģim aracıdır. Ders kitapları, kullanım kılavuzları, yönetmelikler, reklam metinleri vb. metin kavramı içinde yer alır. ÜÇ GENCİN KALBİ Bir gemici tanırım Kalbini bir limanda bırakmıģ Ya kaybolursa? Ağlar çocukluğundaki gibi Kalbini almaya gidecek hâlâ. Bir oğlan tanırım Derin yeģil gözlü Gönlü güney denizlerinin dibi Kalbi ise yerinde Birine vermeye gidecek Bir gemi arar durur Bulutlardan. Bir Ģair tanırım Onunki içler acısı Kalbini asla vermemiģ ÇalmıĢlar Kalbi eski bir efsanede saklı. Ece AYHAN Şiir, roman, öykü ve tiyatrolar edebi metin kavramı içinde yer alır.. DÜĞÜN ÇORBASI Parça eti 3 litre suyla hızlı ateģte haģlayın. Ġçine yıkayıp kabuğunu soyduğunuz ve küp küp doğradığınız havucu ekleyin. Ġnce ince doğradığınız soğanı da ilave ederek etler yumuģayana dek piģirin. Kaynama sırasında ara sıra tencerenin kapağını açıp, suyun üstüne çıkan etin köpüğünü bir kaģıkla alın. PiĢen etleri bir tabağa alın. Suyundan yarın su bardağı ayırarak kalan diğer suyu tencereye boģaltın (suyun 2 litre olması lazım) ve kaynamaya bırakın. 2 kahve fincanı unu yarım su bardağı soğuk et suyuna yedirin. Yoğurdu, yumurta sarılarını, limon suyunu da bu karıģıma ilave ederek iyice karıģtırın. Kaynamakta olan et suyuna azar azar karıģtırarak yedirin. 15 dakika ağır ateģte piģirin. Tabağa ayırdığınız etleri çorbaya ilave edin ve tuzunu ayarlayın. Margarin ile kırmızı biberi ateģte kızdırarak çorbanın üzerinde gezdirin. Kâselere koyup sıcak olarak servis yapın. Yemek tarifleri de bir metin türüdür. 2
METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI. I. GELENEKSEL SINIFLAMAYA GÖRE METİN TÜRLERİ 1. Düzyazı Türleri Düşünce yazıları: makale, fıkra (köşeyazısı), eleştiri, deneme, röportaj, mektup Yaşantıya dayalı yazılar: anı, günlük, yaşamöyküsü (biyografi), özyaşamöyküsü (otobiyografi), gezi yazısı Yaşantıya ve kurguya dayalı yazılar: roman, öykü, tiyatro. 2. Şiir-Manzume Türleri: Lirik, epik, didaktik, pastoral, satirik, dramatik II. ŞU ANDA DĠL VE ANLATIM DERS KİTAPLARINDA YAPILAN METĠNLERĠN SINIFLANDIRILMASI Sözlü Anlatım Yazılı Anlatım Öğretici Metin Sanatsal (Kurmaca) Metin Anlatmaya Bağlı Metin Göstermeye Bağlı Metin Sunum TartıĢma: Panel Forum Açık Oturum Röportaj GörüĢme(Mülakat) Söylev (Nutuk, Hitabet) Konferans Sempozyum (Bilgi ġöleni) Münazara Gazete Çevresinde GeliĢen Metinler: Makale Deneme SöyleĢi (Sohbet) Fıkra EleĢtiri (Tenkit) Röportaj Haber Yazıları KiĢisel Hayatı Konu Alan Metin Türleri Anı (Hatıra) Gezi Yazısı (Seyahatname) Biyografi (YaĢam Öyküsü), Otobiyografi Mektup Günlük (Günce) Tarihi Metinler Tasavvufi Metinler Felsefi Metinler Bilimsel Metinler Nasrettin Hoca Fıkraları Fabl Masal Halk Öyküleri Öykü (Hikâye) Mesnevi Roman ġiir Tiyatro * Öğretici Metinler Geleneksel Tiyatro: Karagöz Meddah Orta Oyunu Seyirlik Köy Oyunları Modern Tiyatro: (Oyun) Komedi Trajedi Dram Olay Çevresinde OluĢan Metinler 3
Edebî metinler dilin sanat görevine (iģlevine) dayanılarak yazılmıģ metinleridir. Edebi metinlerin belli baģlı özellikleri Ģunlardır: Dilin sanat görevine (sanatsal iģlevine) dayanılarak söylenmiģ bütün sözler edebî metin sayılır. Ġnsanların iç dünyasında zevk uyandırmak ve onları etkilemek için ortaya konulan edebi yazılardır. ġair ve yazarlar bu etkiyi gerçekleģtirmek için sözcükler üzerine yoğun ve derin anlamlar yükler. ġair ve yazarlar hayal dünyasını düģünceleriyle yoğunlaģtırır ve bunu yazıya döker. Bağlam, kendinden önceki metinlerle bağı ve çağrıģımsal, sezgisel anlam ön plandadır. Edebi metnin konusu; doğa ve toplum ile iliģkisi içinde, en geniģ anlamıyla duyan, düģünen, tasarlayan, yaģayan insandır. Yazıldığı dönemin bilimsel, felsefi, teknik ve sosyal alandaki verilerini; siyasal tartıģmaları kurmacanın olanaklarıyla değerlendirir. Edebi metinleri anlamak için sözler ve edebi tarzlar hakkında ön bilgiye sahip olunmazsa metni anlamak bazen zorlaģabilir. OluĢturulma gerekçesi; insanın anlatma, gösterme ve kendini coģku ile etme gereksinimi duymasıdır. III. YAZINSAL BOYUTLARI BAKIMINDANİ METİN TÜRLERİ ġiir Masal Destan Halk Öyküsü Mesnevi Manzum Öykü Öykü (Hikâye) Roman Karagöz Meddah Orta Oyunu Köy Seyirlik Oyunları Modern tiyatro 4
IV. AYRINTILI BİR SINIFLAMAYLA METİN TÜRLERİ 1. Yazılış amaçları açısından metin türleri: Öğretici / kullanmalık metinler Doğrudan iletiģim metinleri Yazınsal / kurgulayıcı metinler 2. İletişim açısından metin türleri: Yalın anlamlı metinler YabancılaĢtıran metinler Örtük anlamlı metinler 3. İşlevleri açısından metinler: Anlatı türü metinler( roman, öykü, anı, yaģanılan olaylarla ilgili belgesel anlatımlar) ġiirsel metinler (mani, koģuk, manzume, düzyazı Ģiir, serbest Ģiir, Ģarkı, destan ) SöyleĢimsel metinler (tiyatro anlatımı, fotoroman, çizgi film, altyazılı filimler ) Basın metinleri (röportaj, bildirge, görüģme, haber yorum, köģeyazısı, gazete, dergi Özel bilgilendirici metinler (bilimsel dergilerdeki makaleler, bilimsel kitaplar ) ĠĢlevsel metinler (kullanma kılavuzu, uyarıcı notlar, resmi iģlerde kullanılan değiģi hazır matbu belgeler, sözleģme metinleri ) Öğretici metinler ( ders kitapları, ders notu çoğaltıları ) Çözümleme ile ilgili metinler (inceleme, deneme, eleģtiri, araģtırma metinleri ) Mesleki metinler (rapor, tanıtım yazısı, mahkeme tutanağı, polis kaydı, bilgilendirici yazıla,, imza sirküleri, kurum içi yazıģmalar ) HaberleĢme metinleri (mektuplar ) Uyarıcı yazılar, panolar, pankartlar, bildiriler, afiģler, el ilanları, reklamlar, fanzinler ) BildiriĢimdeki iģlevleri bakımından metinler (ileti metinleri, mektup iģlevli metinleri, üst/hiper metinler, web metinleri, ilan metinleri, reklam metinleri, sınav metinleri ) 4. Yaş gruplarına göre metinleri: çocuk metinleri, gençlik metinleri, yetişkin metinleri 5
V. SÖZEL ANLATIM BİÇİMLERİ/TÜRLERİ İmlerin (işaretlerin) düşünceleri, duyguları, olguları ya da olayları bildirmeyi sağlayacak düzende bütünleştirilmesine anlatım denir. Sözel anlatım ise, imlerin sözcüklerden oluştuğu anlatımdır. Her sözel anlatım, gerçekliğin, dil aracılığıyla yeniden yaratılması ya da düzenlenmesidir. Söylenilenin ya da yazılanın doğru olmaması, bunu değiştirmez. Böyle bir durumda, anlatım, doğruyu değil ama, anlatımı yapanın gerçeğini canlandırır. İster doğru olsun, ister yanlış; her anlatım bir yaratmadır. Kişi, anlatım yoluyla, tek oluşunu aşarak kendini gerçekleştirir; verdiği iletiyle duygularını, düşüncelerini, tanıklıklarını başkalarında üretir. Demek ki, anlatımda amaç, iletidir. Diğer bir deyişle, amaç, anlatımın içeriğindedir. Tümce kurmak, sözel anlatımı var etmenin biricik yoludur. Tümcenin uzunluğunu ya da kısalığını belirleyen, iletilmesine gereksinilenin çokluğu, azlığı ya da genişliği, darlığıdır. Tümce, sözel anlatım birimidir. Sözel anlatım, yedi ana kümede incelenir: 1. İLETİ ARACI YÖNÜNDEN 1.1. Sözlü Anlatım: Söylemeye dayalı anlatımdır. Belirgin özellikleri; anlık gereksinimlere göre düzenlenmeleri, doğaçtan (=irticalen) gerçekleştirilmeleri, geniş kapsamlılık taşıyabilmeleri ve kişinin kendi kendine konuşma biçiminde oluşturulmamışsa eğer, karşılıklılık gerektirmeleridir. Bu özelliklerinden dolayı, sağır-dilsiz imleriyle konuşma da, bu anlatım ürü içinde ele alınır. 1.2. Yazılı Anlatım: Görselliğe dayalı, kalıcılığı amaçlayan, geniş kapsamlılık taşıyabilen, iletisi uzun erimli (=menzilli) anlatımlardır. Yazılı anlatımın gereci, yazıdır. Bu, Sümerlerin yazıya ilk geçiş dönemlerinde olduğu gibi biçimçizimsel, Çinlilerin günümüzde de kullanmayı sürdürdükleri gibi düşünçizimsel (=ideogramik) ya da yüzyıllardan beri yaygın kullanımın gerçekleştirildiği gibi abecesel (=alfabetik) yazı olabilir. Yazı, çeşitli alanlara özgü bilgilerin, gelecek kuşaklara sözlü anlatımla sağlanamayacak boyutlarda- aktarılmasına ve çağları aşan kalıcılığa kavuşturulmasına olanak verir. 1.3. Haberleşmeyle Kısıtlı Anlatım: Yalnızca, haber vermenin amaçlandığı, daha değişik gereksinimlerin karşılanmasında yetersiz anlatımlardır. Tamtamla, dumanla, düdük ya da boruyla gerçekleştirilen anlatımlar, bu türdendir. 2. BİÇİM YÖNÜNDEN 2.1. Düzdeyişsel (=Nesir) Anlatım: İstenileni, düşünüldüğü gibi ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak iletme amacıyla oluşturulmuş anlatımdır. Ölçü, uyak gibi anımsatma kolaylıkları barındırmaması, kavrayışta tutulmasını güçleştirdiği için, yazında (=edebiyatta) kullanılması, yazılı ürünlerin oluşturulmasıyla olanaklılık kazanmıştır. Ek Bilgi: Düzyazı Türleri: a. Düşünce yazıları: makale, fıkra (köģeyazısı), eleģtiri, deneme, röportaj. b. Yaşantıya dayalı yazılar: anı, günlük, yaģamöyküsü (biyografi), özyaģamöyküsü (otobiyografi), gezi yazısı, mektup. c. Yaşantıya ve kurguya dayalı yazılar: roman, öykü, tiyatro. 2.2. Koşuk (=Nazım) Anlatım: Amaçlananı, uyum ve dizem (=ritim) sağlayacak kuruluşta iletmenin gerçekleştirildiği anlatımdır. İletideki etkinin arttırılması; sözlerin ölçüye göre sıralanması, ses yinelemeleri ve benzeşmelerinden yararlanılması nedeniyledir. Sağlanılmasına çalışılan ses yapısının zorunlu kıldığı durumlarda, dil kurallarına uygun olmayan söyleyişlere de 6
başvurulduğu görülebilir. Koşuk birimi, dizedir. Bu, yargı içeren bir bütünlük değil, ses ve uyumdan kaynaklanan bir yapılama gerecidir. UYARI: Koşuk kavramı şiir le karıştırılmamalıdır. Koşuğun bir anlatım biçimi olmasına karşın, şiir, bu anlatım yoluyla erişilen yazınsal düzeydir. Şiir, koşuğun, yazınsal yapıt niteliğine kavuşturulmuş özellikte bulunanıdır. Ek Bilgi: Şiir Türleri: lirik, epik, pastoral, dramatik, didaktik, satirik. 3. SUNUŞ YÖNÜNDEN 3.1. Düz Anlatım: duygulardan çok düşünceleri iletmede başvurulan anlatımdır. Sözcüklerin gerçek anlamlarından yararlanılması ve genelde, kurallı tümcelerin yeğlenmesi, ayırt edilmesini sağlayan özellikleridir. Duygu iletme amaçlanılarak kullanıldığında bile, sözcükleri, gerçek anlamlarının dışına taşmaz. 3.2. Değişmece Anlatım: Değişmece (=mecaz) anlamlı sözcük içeren anlatımlardır. Düşünce iletme amacıyla kullanıldığında bile, duygusal bir ayırtı (=nüans) barındırır. Bu anlatımda, devrik tümcelerden çokça yararlanılır. 4. YAKLAŞIM YÖNÜNDEN 4.1. Öznel (=Sübjektif) Anlatım: Gerçekliğin kişisel yaklaşımla, kişinin duygusal eğilimlerini yansıtacak biçimde sunulmasıdır. Tombul gövdesi, çocuğu son derece sevimli kılıyordu. tümcesi öznel anlatıma örnek oluşturur. 4.2. Nesnel (=Objektif) Anlatım: Varlıkların ya da olayların özelliklerini, değişikdeğerlendirmelere yol açmayacak kesinlikteki anlatımdır. Tartışmaya yol açmayacak kesinlikteki nesnel anlatım, birimlere dayandırılır. Yukarıdaki örnek tümce, Çocuk, 24 kilodur. kuruluşuna kavuşturulursa, anlatım, nesnel içerik kazanır. Bununla birlikte, söz konusu anlatımlar görelilik taşıyabilir. Bir söyleyiş, diğerine göre daha öznel ya da nesnel olabilir. Sözgelimi, Evin sıvaları dökülmüş, duvarları çatlamıştı. tümcesi, Evin görünüşü korkunçtu. söyleyişine göre daha nesneldir. Ancak, görelilik taşısın ya da taşımasın, her nesnel anlatım, kanıtlanabilir özellik taşır. 5. AKTARIM YÖNÜNDEN 5.1. Doğrudan Anlatım: İki türü vardır: a. Kişinin, duygularını, düşüncelerini, tanıklıklarını doğrudan kendinsin dile getirdiği anlatımdır. Korku, bilgisizliğin yaygınlaştırıcısıdır. tümcesi, doğrudan anlatım özelliği taşımaktadır. b. Öte yandan, alıntı içeren tümceler de, alıntılanan bölüm, oluşturuşundaki özellikleri koruduğu için doğrudan anlatım kapsamında ele alınır: O da, Korku, bilgisizliğin yaygınlaştırıcısıdır. Sözünü geçerliliğine inananlardandı. söyleyişinde, alıntılı doğrudan anlatım söz konusudur. 5.2. Dolaylı Anlatım: Birisine ilişkin tümcenin, başka birisi tarafından, bağımsız yapısına son verilerek dile getirdiği anlatımdır. Korkunun, bilgisizliğin yaygınlaştırıcısı olduğu sözünün geçerliliğine inananlardandı. tümcesindeki gibi alıntı doğrudan anlatımın içleşikliği (=kaynaşıklığı), dolaylı yapıda girişik yapıya dönüşür. 6. AMAÇ YÖNÜNDEN 6.1. Açıklayıcı Anlatım: Bilgilendirmenin amaçlandığı anlatımdır. Üzerinde durulan konuya ilgili çeşitli soruların yanıtlanmasına dayanır. Açıklama üç yolla yapılır: 6.1.1. Tanımlama: Açıklamanın en yalın yoludur. Bir kavramı, kendisinden daha geniş kapsamlı bir kavramın içine, ayırt edilmesini sağlayıcı özellikleriyle yerleştirmeye tanımlama denir. Sözgelimi, 7
İnsan, ikincil aletler yapabilen ve düşünen hayvandır. belirlemesi, insanı, ikincil aletler yapabilme ve düşünme ayırt ediliş özellikleriyle hayvan kavramı içinde ele aldığından, tanımdır. 6.1.2. Betimsel açıklama: Betimleme yoluyla bilgi edindirmenin amaçlandığı açıklamalardır. Bir silahın özellikleri, bir düzeneğin (=makinenin) bölümleri üzerine yazılmış yazılar, ilaç prospektüsleri (=tanıtmalıkları) ve satış ilanları betimsel açıklama örneğidir. 6.1.3. Öyküleyimsel açıklama: Betimsel açıklamadan ve işlem anlatımı düzeyinde öykülemeden yararlanılarak oluşturulmuş açıklamalardır. Örnekleme, benzerlik ve karşıtlamalar, yer yer başvurulan anlatım yollarıdır. Yemek tarifleri, çeşitli aygıtların (=cihazların) kullanım açıklamaları ve parçaların birbirine eklenmesiyle bir bütün oluşturmanın amaçlandığı değişik oyunların tanıtıcı yazıları bu küme içinde ele alınır. * Köşeyazısı (=fıkra) deşilmeme (=makale), deneme, eleştiri, geziyazısı, röportaj, inceleme gibi türler, açıklayıcı anlatımın kullanıldığı yazılardır. 6.2. Tartışmacı Anlatım: Üzerinde durulan konuyla ilgili kanı, düşünüş ve davranışların etkilenilerek değiştirilmesinin amaçlandığı anlatımdır. Böylelikle, okurun ya da dinleyicinin tutumunun, belirlenen doğrultuda yönlendirilmesine çalışılır. Bir yargıyı, bir düşünceyi çürütme, değiştirme amacı güdüldüğünde başvurulur. Ortaya atılan önerme ister olumlu, ister olumsuz olsun, olasılık barındırmaz açıklıkta ve tek yanlılık özelliğinde bulunmamalıdır. Kaynak gösterilerek, karşılaştırmalardan yararlanılarak, karşıt görüşler çıkış noktası alınarak, örneklendirmelere başvurularak, neden-sonuç ilişkisi kurularak düşünce üretmeye ve üretilen düşüncenin kanıtlanmasına dayandırılır. Tanımlama, tanıklama yapılır. Köşeyazısı (=fıkra), deşimleme (=makale), deneme ve röportaj tartışmacı anlatımdan yoğun biçimde yararlanılan türlerdir. Açık oturumlar ve paneller de, söz konusu anlatın sergilendiği konuşma düzenleri olarak karşımıza çıkar. Not: Tartışmacı anlatım, inandırıcılığı ve kanıtlayıcılığı esas aldığı için, nesnel olması gerekirken, bazı kaynaklar, bence, bana göre gibi öznel sözler içeren anlatımlar da tartışmacı anlatımın söylemi olarak gösterir. Bu söylem, aslında, tartışmadan çok bir sohbet dili, görüş alışverişi içerir. Bununla birlikte, dil bu özellikleri taşırken, bir yandan da içerikte doğruluk, dolayısıyla kanıtlayıcılık varsa, böyle anlatımlar da tartışmacı anlatım sayılabilir. 6.3. Betimleyici (=Tasvir) Anlatım: Görme, işitme, dokunma, koklama, tatma organlarıyla edinilmiş izlenimleri, sözcüklerle duyumsanır kılmaya yönelik anlatımdır. Bir anlamda, sözcüklerle resim çizme mantığı söz konusudur. okurun, dinleyenin duyularına ve imgelemine seslenme söz konusudur. Betimlemede başarı, ayrıntıların seçimiyle ilgilidir. Başlıca üç tür betimlemeden söz edilebilir: 6.3.1. İzlenimsel betimleme: Varlıklara ilişkin ayrıntılardan bir bölümünü, sözcükler aracılığıyla görüntülemenin amaçlandığı anlatımdır. 6.3.2. Bilgilendirimsel betimleme: Varlıkların, ayırt edilmelerini sağlayıcı özelliklerinin, okura ya da dinleyiciye bilgi kazandırılması gözetilerek aktarıldığı anlatımdır. İzlenimsel betimlemeden ayrımı, özel değil, genel; öznel değil, nesnel içerik taşımasıdır. 6.3.3. Ruhsal betimleme: kişilerin iç dünyalarıyla, duygu ve düşünceleriyle ilgili betimlemenin yapıldığı anlatımdır. * Betimleyici anlatımın kullanıldığı yazı türlerinden başlıcaları; roman, öykü, geziyazısı ve röportajdır. 6.4. Öyküleyici Anlatım: Olaylardaki gelişmelerin ve değişmelerin izletilmesinin amaçlandığı anlatımdır. Olay içinde yaşatmak, anlatılanı eylem içinde vermek ve göstermek esastır. Anlatıcı, gözlemci ya da yaşayan kişi olabilir. Neyin nasıl oluştuğunun, dinleyicinin ya da okurun 8
kavrayımında canlandırılmasını, yeniden yaratılmasını sağlar. Ne oldu, ne oluyor? ya da Nasıl oldu, nasıl oluyor? sorularının yanıtı veriliyor mantığı söz konusudur. Roman, öykü, yaşamöyküsü, geziyazısı, yararlanıldığı türlerdir. İki türü vardır: 6.4.1. Sanatsal öyküleme: Kurmaca esasına dayanan sanat metinlerinde yapılan öykülemedir. 6.4.2. Açılayıcı öyküleme: Gerçekliği aktarmayı amaçlayan metinlerdeki öykülemedir. NOT: Metinler, amaç bakımından daha ayrıntılı ele alındığında aşağıdaki gibi türlere de ayrılarak da incelenir: Öyküleyici Betimleyici CoĢku ve heyecana bağlı Destansı Emredici Açıklayıcı TartıĢmacı Kanıtlayıcı DüĢsel (fantastik) Gelecekten söz eden Söylemeye bağlı Mizahî 7. KANITLAMA YOLU YÖNÜNDEN 7.1. Tümevarım (Özelden Genele): Önce ayrıntı, özel yargı ya da bilgiler verilip bunların toplamı, bileşimi sonucu asıl yargıya varma yöntemine dayalı anlatımdır. 7.2. Tümdengelim (Genelden Özele): Genel düşüncenin önce verilip sonra ayrıntıya, yardımcı düşüncelere, kanıtlara yer vermeye dayalı anlatımdır. 7.3. Sonuçsuz Bırakma (Analoji): Asıl sonucun, yargının okura ya da dinleyene bırakılması yöntemine dayana anlatımdır. 9