DOLAŞIM SİSTEMİ ve VÜCUDUN SAVUNULMASI ÜN TE 14



Benzer belgeler
ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

Sistemin Diğer Özellikleri Atar ve toplar damarlar birbirleriyle bağlantılı olduğu için devamlıdır. Bu bağlantıyı kılcal damarlar sağlar. Kan devamlı

Şekil : Açık Dolaşım Şeması

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI

HAYVANLARDA DOLAŞIM SİSTEMLERİ. YRD. DOÇ. DR ASLI SADE MEMİŞOĞLU

1- Kulakçıklar Gevşer, Karıncıklar Kasılır :

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

İnsanda Dolaşım Sistemi ve Vücudun Savunulması

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

Bağışıklık sistemi nasıl çalışır?

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 13 a

DOLAŞIM VE VÜCUT SAVUNMASI

Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi

YGS ANAHTAR SORULAR #3

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir.

DOLAŞIM VE VÜCUDUN SAVUNULMASI AÇIK DOLAŞIM:

Bio 103 Gen. Biyo. Lab. 1

DESTEK ve HAREKET SİSTEMİ. Kemiklerin Görevleri: - Destek ve hareket sistemimiz: iskelet sistemi, eklemler ve kas sisteminden meydana gelir.

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

GENEL ÖZELLİKLER. Vücudun kendini çeşitli hastalık meydana getirici etkenlere karşı savunması immün sistem (Bağışıklık) tarafından gerçekleştirilir.


Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

BELKİDE BİYOLOJİNİN EN TEMEL KONUSU EN ZEVKLİ KONUSUNA BAŞLAYALIM ARKADAŞLAR!!!

HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

SİNİR SİSTEMLERİ. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ Beyin. Anatomik Olarak PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ His Motor

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf

Kanın Bileşenleri. Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08. Plazma :%55 Hücreler : %45. Plazmanın %90 su

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

Dolaşım Sistemi. Dolaşım sistemi, kan, kan plazması, şekilli elemanları. Dicle Aras

ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ

HAYVANSAL DOKULAR Doku Histogenez

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

FEN BİLİMLERİ TESTİ 6. SINIF

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Sindirim Sistemi

Aşağıdaki ifadelerden hangisi canlı bir hücrenin zarında gerçekleşen difüzyon olayı ile ilgili yanlış bir açıklamadır?

Kan ve kan bozuklukları ile ilgili araştırmaların yapıldığı ve tedavinin geliştirildiği bilim dalına hematoloji (kan bilim) denilir.

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

Tatlı su, deniz ve rutubetli topraklarda yaşarlar. Büyük bir kısmı insan ve diğer hayvanlarda parazittir. Bilateral simetriye sahiptirler.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #23

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

İNSANDA SİNDİRİM İnsanda sindirim sistemi; ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, pankreas, karaciğer, kalın bağırsak ve anüs olmak üzere 9

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #19

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #7

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #21

HÜCRE. Dicle Aras. Hücre bölünmesi, madde alışverişi ve metabolizması

Hayvan Yapı ve İşlevine Giriş

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

Kanın bileşimi iki kısımdan oluşur:

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

DOLAŞIM SİSTEMLERİ (27)

Besin Glikoz Zeytin Yağ. Parçalanma Yağ Ceviz Karbonhidrat. Mide Enerji Gliserol Yapıcı Onarıcı. Yemek Ekmek Deri Et, Süt, Yumurta

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Mekanik zedelenmelerde nazik olan solunum yüzeylerinin korunması

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

SINIFLAR/1.DÖNEM YAZILIYA HAZIRLIK ÇALIŞMASI-2

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir?

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

İnsanda Destek ve Hareket Sistemi

Akciğerin yapısı ve görevleri

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

A. Aşağıdaki destek ve hareket sistemi ile ilgili verilen kavram ağını uygun şekilde doldururunuz.

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

6.Sınıf. Canlılık Hücreyle Başlar Konu Testi FEN BİLİMLERİ. Test-01 I II III. Yukarıdaki şekilde bir hayvan hücresi genel kısımlarıyla modellenmiştir.

HÜCRE #6 HÜCRE İSKELET ELEMANLARI ÇEKİRDEK SELİN HOCA

Fizyoloji Nedir? 19/11/2015. FİZYOLOJİ KAVRAMI ve HÜCRE. Yaşayan organizmaların karakteristik özellikleri nelerdir?

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

ayxmaz/biyoloji Olumsuz yanıtları: Alerjiler - normalde zararsız maddelere tepki Otoimmün hastalıklar (Diyabet)(Kendi dokularını yok eder)

Bir populasyonun birey sayısı, yukarıdaki büyüme eğrisinde görüldüğü gibi, I. zaman aralığında artmış, II. zaman aralığında azalmıştır.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12

DOLAŞIM VE SAVUNMA SİSTEMİ

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi

Transkript:

DOLAŞIM SİSTEMİ ve VÜCUDUN SAVUNULMASI ÜN TE 14

Süngerlerde, sölenterelerde ve yassı solucanlarda özel bir dolaşım sistemi yoktur. Hayvanlarda dolaşım açık ve kapalı kan dolaşımı olmak üzere iki kısımda incelenir. Dola m Aç k kan dola m Kapal kan dola m 1. Açık Kan Dolaşımı : Bazı omurgasızlarda görülür. Kılcal ve bazılarında toplar yoktur. Kan sürekli lar içerisinde dolaşmaz. Damardan çıkan kan sinüs adı verilen boşluklarına dökülür. Açık kan dolaşımı sistemi yumuşakçalar ve eklembacaklılar gibi omurgasızların büyük bir kısmında görülür. Bu canlılarda hemosöl olarak adlandırılan vücut boşluklarında dolaşım sıvısı organları doğrudan sarar (yıkar) ve kan (dolaşım sıvısı) ile interstisyel sıvı (doku sıvısı) arasında ayrışma yoktur. Bu birleşik sıvıya hemolenf denir. Hayvan hareket ederken oluşan kas hareketleri hemolenf hareketini sağlar fakat sıvı akışını bir bölümden diğerine yönlendirilmesi kısıtlıdır. Kalp gevşediğinde kan açık gözenekler (por) aracılığıyla kalbe döner. Kan ak Kalp Kan ak Kalbe gelen oksijence fakir kan Vücut bo luklar na dökülen kan Hemolenf vücudun içini (hemosöl) tamamen kapsar ve tüm hücreleri sarar. Hemolenf su, inorganik tuzlar ve organik bileşiklerden oluşur. Birincil oksijen taşıyıcı molekül ise hemosiyanindir. Kılcal kan ları bulunmaz. Hemosit olarak adlandırılan hücreler hemolenfte bağımsız bir şekilde gezer ve bağışıklık sisteminde rol alırlar. Kanın lardan geçerek vücut boşluğuna aktıktan sonra toplanarak kalbe dönmesidir. Açık dolaşım derisi dikenlilerde (deniz kestanesi,deniz yıldızı vb.), eklem bacaklılarda (örümcek, arı, sinek vb.) ve yumuşakçalarda (deniz anası, istiridye, midye vb.) görülür. Salyangozda dolaşım : Kalp iki odacıklıdır. ( 1 kulakcık 1 karıncık) Kalp Atar Vücut bo luklar Kirli kan Kalp Solunum organ 365

Böceklerde kan dolaşımı: Atar ön ucu Vücut bo luklar Atar yan bölmeleri Ganglion A z Aort Kursak Tükürük bezleri Anüs Mide Ba rsak Malpighi tüpü Dolaşım sistemi, vücut boşluğunun sırt bölgesinde yer alan 7 10 bölmeli atar dan oluşur. Sırttaki atar ın arka ucu kapalı, ön ucu açıktır. Bölmelerin yanlarında delikler vardır. ¾ Böceklerin kanında solunum gazları (O2 2 ) taşınmaz. Böceklerin kanında solunum pigmenti olmaz. 2. Kapalı Kan Dolaşımı : Bazı omurgasızlarda ve omurgalıların tamamında görülür. Bütün kan ları vardır. Kan sürekli lar içerisinde dolaşır. Genel olarak metabolizmaları hızlıdır. Örn : Mürekkep balığı, halkalı solucan ve omurgalıların tamamı Atar Kalp Kan ak Toplar Organlardaki dallanm k lcal lar Toprak solucanında kan dolaşımı: S rt ana kalp görevi görür. Kalp görevi gören ara lar Kar n bölgesinde iki çift ana 366

Omurgal larda Kan Dolafl m : Bütün omurgalılarda kapalı kan dolaşımı görülür. 1) Balıklar: Kalp iki odacıklıdır. (1 kulakcık 1 karıncık) Kalplerinde sadece kirli kan bulunur. Küçük kan dolaşımı yoktur. Solungaç yaylar Kar nc k Atar Solungaçtan ç kan Kirli kan 2) Kurbağalar : Kalp 3 odacıklıdır. (2 kulakcık 1 karıncık) Temiz ve kirli kan kar nc kta karışır. Vücuda pompalanan kan karışıktır. Doku hücreleri Kulakc k Kirli kan Toplar Kirli kan Toplar Doku hücreleri Toplar Dokular Kirli kan Kar k kan Aort Sa kulakc k ah atar Kar k kan Sol kulakc k toplar ler Kar nc k 3) Sürüngenler : Kalp 3 odacıklıdır. (2 kulakcık 1 karıncık) Kalplerinde yarım perde zar var. Timsahlarda kalp 4 odacıklıdır. Kalplerinde bulunan panizza kanalından dolayı suyun içinde iken temiz ve kirli kan birbirine karışır. Toplar Dokular Kirli kan Kar k kan Aort Sa kulakc k ah atar Kar k kan Sol kulakc k toplar ler Kar nc k 367

4) Kuşlar : Kalpleri 4 odacıklıdır. Temiz ve kirli kan birbirine karışmaz. Kirli kan Dokular Üst ana toplar (Kirli kan) Alt ana toplar (Kirli kan) Sa kar nc k (Kirli kan) Aort Sa kulakc k (Kirli kan) atar (Kirli kan) Sol kulakc k () Sol kar nc k () ler toplar () 5) Memeliler : Kalpleri 4 odacıklıdır. Temiz ve kirli kan birbirine karışmaz. Dokular Üst ana toplar (Kirli kan) Alt ana toplar (Kirli kan) Sa kar nc k (Kirli kan) Aort Sa kulakc k (Kirli kan) Kirli kan atar (Kirli kan) Sol kulakc k () Sol kar nc k () ler toplar () İnsanda Dolafl m Sistemi : Kalp 4 odacıklıdır. (2 kulakcık 2 karıncık) Çizgili kaslardan oluşur. Otonom sinirlerin kontrolünde çalışır. Çalışması istem dışıdır. Kalpte laktik asit fermantasyonu görülmez. atar Üst ana toplar Sa kulakc k Alt ana toplar Sa kar nc k Aort toplar Sol kulakc k Sol kar nc k Kirli kan 368

Üst ana toplar Aort Sa kulakc k Triküsbit kapaklar Kapak lifleri Sa kar nc k Alt ana toplar atar toplar Sol kulakc k Mitral kapak Biküspit kapak Sol kar nc k Ara bölme Kalbin kasılmasına sistol, gevşemesine diastol adı verilir. Kalte bir vuru 0,85 saniyedir. Bunun 0,30 saniyesinde karıncıklar kasılır, 0,15 saniyesinde kulakçıklar kasılır, 0,40 saniyede dinlenme evresidir. Uyart Sino atrial dü üm (S.A) Kulakc klar kas l r Atrio ventriküler dü üm (A.V) His demeti Purkinje sistemi Kar nc klar kas l r Kulakcıklar ile karıncıklar birbirine ters çalışır. Sağ kulakcık kasıldığında; Üçlü kapak açılır. Sağ karıncık gevşer. Akciğer atar ı girişindeki kapak kapanır. Sağ karıncık kasıldığında; Üçlü kapak kapanır. Akciğerdeki atarı giriflindeki kapak açılır. Kirli kan akciğer atar ı ile akciğere gönderilir. Sağ kulakcık gevşer. Bu sırada oluşan emme kuvveti ile üst ve alt ana toplar dan kirli kan sağ kulakcığa dolar. Not: Sağ kulakcık kasıldığında aynı zamanda sol kulakcıkta kasılır. Sağ karıncık kasıldığında aynı zamanda sol karıncıkta kasılır. Kan basıncı: Karıncıkların kasılması ile kanın iç yüzeyinde yaptığı itme kuvvetine denir. Kan basıncı yapısal ve çevresel etkenlere bağlı olarak değişir. Nabız: Karıncıkların kasılması sırasında oluşan basınç atar da dalgalanmalara neden olur. Kalbin her bir atımı atar daki esneme hareketi sayesinde sayılabilir. Tansiyon : Kar nc klar n kas lmas sonucu olu an kan bas nc büyük tansiyonu, kar nc klar n gev emesi sonucunda ortaya ç kan kan bas nc da küçük tansiyonu gösterir. Nab z alg layan bölgeler 369

Kalbin yapısında dıştan içe doğru : y Perikard kalbin dış yüzünü saran zar y Miyokard kalbin çizgili kas tabakası y Endokard kalbin iç yüzeyini örten yassı epitel örtü Perikard ile miyokard arasında bulunan sıvı kalbin çalışmasını kolaylaştırır. Kalbi besleyen lara koroner lar denir. Koroner lar Aort tan oluşur. 1. Kalbin Çalışmasına Etki Eden Faktörler: Sinirler: Otonom sinirlerden sempatik sinirler kalbin çalışmasını hızlandırırken, parasempatik sinirler kalbin çalışmasını yavaşlatır. 2. Hormonlar: Adrenalin hormonu kalbin çalışmasını hızlandırır. Asetilkolin Tiroksin kalbin çalışmasını yavaşlatır. tüm metabolizmayı hızlandırır. 3. Kanın CO2 derişiminin artması kalbin çalışmasını hızlandırır. 4. Vücut sıcaklığının artması kalbin çalışmasını hızlandırırken vücut sıcaklığının azalması kalbin çalışmasını yavaşlatır. Kan Damarlar : Kan lar Atarlar K lcallar Toplarlar 1) Atar lar: Akciğer atar ı hariç, diğer bütün atar lar temiz kan taşır. Yapısı, dıştan içe doğru; ¾ Dış tabaka Bağ doku kılıfı ve elastik lifler ¾ Orta tabaka Kalın düz kas ¾ İç tabaka Yassı epitel (endotel tabaka) ¾ Kan basıncı Yüksek ¾ Kanın akış hızı Yüksek D tabaka Kal n düz kas tabakas aras ndaki elastik lifler Bazal membran Endotel tabaka Aç klama : Elestik lifler kan bas nc n n iç yüzeyine yapt bas nc azalt r, kalbin yükünü hafifletir. Atar lar ile dokular arasında madde alışverişi olmaz. Kanı kalpten götüren lardır. Atar lar vücut derinliklerinde bulunur. Bunun nedeni yaralanmalarda atar ların zarar görme riskini azaltmaktır. Atar larda yarım ay kapakları yoktur. (Akciğer ı ve Aort atar ının girişi hariç) 370

2) Toplar lar : Akciğer toplar ı hariç diğer toplar lar kirli kan taşır. Yapısı, dıştan içe doğru; D tabaka nce düz Bazal kas membran Endotel tabaka ¾ Dış tabaka Bağ doku kılıfı. ¾ Orta tabaka İnce düz kas. ¾ İç tabaka Endotel tabaka. Kan basıncı, kalbe yaklaştıkça azalır. Kan basıncının azalma nedeni; ku- Kapakç klar lakçıkların gevşemesi ile oluşan emme kuvvetidir. Kanın akış hızı kalbe yaklaştıkça artar. Kanın akış hızının artmasının nedeni; kulakçıkların gevşemesi ile oluşan emme kuvvetidir. Toplar lar ile dokular arasında madde alışverişi olmaz. Genel olarak kanı kalbe getiren lardır. Toplar larda yarım ay kapakları vardır. (Üst ana toplar ve akciğer toplar ı hariç) Kanın kalbe gelmesinde etkili olan kuvvetler: 1. 2. 3. Kan basıncından doğan itme kuvveti Kulakçıkların gevşemesi ile oluşan emme kuvveti İskelet kaslarının kasılması 4. 5. Tek yönlü açılan yarım ay kapakları Yerçekimi (kalpten üst noktalarda) 3) Kılcal Damarlar : Bazal membran Endotel tabaka Sadece endotel tabakadan oluşur. Genel olarak tek katlı yassı epitelden oluşur. Glomerulus kılcallar çift katlı epitelden oluşur. Genel olarak kılcal ların bir ucu atar a, diğer ucu toplar a bağlıdır. Glomerulus kılcalları ik atar arasındadır. Genel olarak kılcal larla dokular arasında madde alışverişi olur. Glomerulus kılcallarında sadece madde verişi olur. Doku k lcallar Glomerulus Doku atar Doku toplar Götürücü atar Getirici atar 371

Kan bas nc Kan ak h z Toplam çap Atar K lcal Toplar Damarlar Atar K lcal Toplar Damarlar Atar K lcal Toplar Damarlar Aç klama : K lcal larda atar ucundan toplar ucuna do ru kan bas nc n n azalmas dokularla madde al veri- ine imkan sa lar. Aç klama : K lcal larda kan ak h z n n yava olmas n n nedeni toplam yüzey alan n n geni olmas ndand r. Kan ak h z n n yava olmas n n sa lad avantaj dokularla madde al veri ine zaman kazand rmas d r. Kan dola m Küçük kan dola m Büyük kan dola m Ba lama Sa kar nc k Biti Sol kulakc k Ba lama Sol kar nc k Biti Sa kulakc k Kirli kan Kalp Kalp Dokular Kirli kan O 2 ve CO 2 O 2 ve CO 2 atar k lcal toplar Damarlar Doku atar Doku k lcal Doku toplar Damarlar 372

Ba bölgesinden gelen toplar ah Üst ana toplar Alt ana toplar toplar atar Aort Karaci er Karaci er üstü toplar nce ba rsak atar Kap toplar Böbrek toplar Böbrekler Böbrek atar Aç klama : Mide, pankreas, dalak ve kal n ba rsak toplarlar da kap toplar na ba lant yapar. Aç klama : Mide, pankreas, dalak, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan gelen kirli kanın kapı topları ile karaciğere gelerek oradan alt ana toplara gelmesine portal dolaşım adı verilir. KAN DOKU : Damarlar içinde dolaşan, bazı hayvanlarda vücut boşluklarında dolaşan bazı atık maddeleri, besinleri, solunum gazlarını vücudun ihtiyacı olan maddeleri taşıyan sıvıya kan adı verilir. KAN Kan Hücreleri Alyuvarlar (Eritrositler) Akyuvarlar (Lökositler) Kan Pulcuklar (Trombositler) Plazma Kan hücreleri hariç geriye kalan s v Kan hücreleri hariç geriye kalan sıvıya plazma adı verilir. Santrifüj edilir Hormon, vitamin, antikor ve di erleri %3 Albumin, globulin, fibrinojen vb. %7 Kan al n r Tüpe konulur S E R U M Kan Plazma %55 Kan santrifüj edildi inde içerisindeki maddeler yo unluklar na göre ayr r. Kan hücreleri %45 Su % 90 Lökosit ve kan pulcuklar %1 Eritrosit %99 Kan hücreleri çökeldikten sonra geriye kalan sıvıya serum adı verilir. 373

Kanın Görevleri : Solunum gazları taşımak. Savunma yapmak. Kanayan bölgelerde kanın pıhtılaşmasını sağlamak. Kanama olmayan bölgede pıhtılaşmayı önlemek. Boşaltım atıklarını belirli sistemlere taşımak. Besin taşımak. Hormon taşımak. Isı dağıtımı yapmak. Kan Proteinlerinin Görevleri: Kan n osmotik bas ç dengesini ayarlama Kanamal bölgede kan n p ht laflmas n sa lama Vücudun savunmas nda görev alma Kan ph dengesinde görev alma Kandaki İyonların Görevleri: Osmotik denge ph dengesi Plazmada; Su Mineraller Proteinler Antikor Hormon Erimifl gazlar Glikoz Aminoasit Ya asiti Gliserol Amonyak Üre Ürik asit Vitaminler fleklinde maddeler bulunur. 1. Alyuvarlar (Eritrositler) : Embriyonik dönemde karaciğer ve dalakta üretilir. Kemikleşme başladıkça esas üretildiği yer kırmızı kemik iliğidir. ¾ 1 mm3 kanda 4,5 5,5 milyon civarında bulunur. Memeli olgun alyuvarları üretildiğinde çekirdekli ve zarlı organelleri vardır. Kana geçerken çekirdek ve zarlı organallerini kaybederler. Bu sayade daha fazla solunum gazı taşırlar. Bölünme özellikleri yoktur. Enerji ihtiyacını glikoliz yoluyla karşılarlar. Oksijenli solunum yapmazlar. Bu sayede dokulara daha çok oksijen taşınır. ¾ İçerisinde solunum pigmenti olan hemoglobin bulundururlar. Yükseklere çıkıldıkça; Atmosfer basınc azalır. Oksijen azalır. Kandaki karbondioksit artar. Kanın ph ı düşer Omurilik soğanının uyarımı artar. Dolaşım sistemi hızlanır. Nefes alış verişi artar. Nefes alma derinliği azarlıken, nefes alışveriş sıklığı artar. Kırmızı kemik iliği uyarılır. Alyuvar üretimi artar. Yaşlı alyuvarlar dalak ve karaciğerde parçalanır. Yaşlı alyuvarların parçalanması sonucu açığa çıkan demir tekrar alyuvar yapımında kullanılırken, hem grubunu oluşturan porfirin parçalanarak bilirubini oluşturur. Biluribin safranın yapısına katılır. Globin adlı proteinde parçalanarak safra yapımında kullanılır. Alyuvarlar üretiminin az olması, alyuvardaki şekil bozukluğu ya da hemoglobindeki bozukluk. ¾ Kansızlık genetiksel, demir eksikliği ve vitamin eksikliği(b 12 )'nden dolayı ortaya çıkabilir. 374

2. Akyuvarlar : Çekirdeklidir. Renksizdir. Savunmada görevlidir. ¾ 1 mm3 kanda 7 10 bin civarında bulunur. Akuvarlar Granüllü Nötrofil Bazofil Euzonofil K rm z kemik ili inde üretilir. Granülsüz Monosit Lenfosit K rm z kemik ili inde üretildikten sonra dalak, timüs bezi ve lenf bezlerinde aktif hale geçerler. Aktif hareketlerle dışına çıkabilir. Akyuvarların sayısı, alerjik durumlarda, parazitlikte, mikrobik enfeksiyonlarda artar. a) Nötrofil: Fagositoz yetenekleri fazla olan akyuvarlardır. b) Bazofil: Heparin ve histamin üretirler. Alerjik durumarda sayısı artar. Fagositoz yetenekleri yoktur. c) Euzonofil: Fagositoz yetenekleri zayıftır. Alerjik durumlarda ve parazitlikte sayısı çok artar. d) Monositler: Fagositoz yetenekleri vardır. Monositler vücuttaki savunmayı kolaylaştırmak için makrofajlara dönüşür. Bakteri enfeksiyonlar nda ve darbe alarak zarar gören dokuların temizlenmesinde görev alır. e) Lenfositler: Hücresel bağışıklığ sağlarlar. Fagositoz yetenekleri yoktur. Yoğun enfeksiyonlarda makrofajlara da dönüşerek fagositoz yaparlar. T lenfositler mikroorganizmayı tanıyarak hücresel düzeyde savunmaya katılır. B lenfositler mikroorgazimaya antikor üreterek savunma yapar. 3. Kan pulcukları: Çekirdeksizdir. Renksizdirler. Kırmızı kemik iliğindeki büyük hücrelerden kopan parçalardan oluşur. ¾ 1 mm3 kanda 300 bin civarında bulunur. ¾ Kanın pıhtılaşmasında görev alır. Kanamalı bölgede ilk gerçekleşen olay büzümesidir. Kanamalı bölgede kan pulcukları bağ dokuya ait kollegen liflere yapışarak trombosit tıkacı oluşturur. Bunun sonucunda kanayan bölgede kanama durdurulmuşsa fibrin oluşum mekenizması gerçekleşmez. Kanamalı bölgede trombosit tıkacı yeterli gelmezse fibrin oluşum mekanizması işler. 375

P ht olu umu P ht la ma faktörü faktörü Trombositler Fibrin Eritrositler Kanamal bölge Heparini nötralize eder. Kan pulcuklar hava ile temas edince parçalan r. Tromboplastin Fibrinojen (Pasif protein) Trombojen (Protrombin) Ca +2 ve K vitamini Trombin Pasif enzim Aktif enzim Fibrin 376

Starling Hipotezi : Dokularla kılcal lar arasındaki madde alışverişini açıklar. Kan basıncı: Kanın içinden dışına doğru yapt itme kuvvetidir. Protein osmotik basıncı: Kanda bulunan bazı proteinlerin (albumin globulin) meydana getirdiği emme kuvvetidir. Genel olarak kanda proteinler homojen dağıldığı için protein osmotik basıncı sabit kabul edilir. Protein osmotik bas nc Atar K lcal Toplar Damarlar Ödem: Doku sıvısının artmasına denir. Lenf k lcal Atar ucu KB > POB KB = POB K lcal KB < POB Toplar ucu Doku s v Doku hücreleri Lenf k lcal K lcal lardan doku s v s na do ru madde geçmesinde etkili olan faktörler; )) Kan bas nc )) Doku s v s osmotik bas nc )) Difüzyon )) Aktif tafl ma )) Ekzositoz )) Os moz Doku s v s ndan k lcal a do ru madde geçmesinde etkili olan faktörler; )) Protein osmotik bas nc Osmoz )) )) )) ) Difüzyon Aktif tafl ma ) End ositoz 377

Kan bas nc (40 mmhg) Kan bas nc na ba l dokulara madde ç k h z Protein osmotik bas nc na ba l k lcallara madde giri h z Protein osmotik bas nc (25 mmhg) Atar ucu K lcal ucu Toplar ucu Atar K lcal Toplar D Atar K lcal Toplar D Soru : Kan basıncı kılcal boyunca atar ucundaki gibi olsaydı, nasıl bir değişme olması beklenirdi? Yorum I Sürekli doku sıvısına madde çıkışı olması beklenirdi. Doku sıvısının artmasına bağlı olarak ödem oluşurdu. Doku sıvısını azaltmak için lenf kılcallarına geçen doku sıvısı artardı. Soru : Kan basıncı kılcal boyunca toplar ucundaki gibi olsaydı, nasıl bir değişme olması beklenirdi? Yorum II Doku sıvısı azalır, lenf kılcallarına geçen doku s v s azal r, doku hücrelerine yeterli besin gelmezdi. Soru : Kılcal boyunca protein osmotik basıncı artsaydı nasıl bir değişme olması beklenirdi? Yorum III Kılcal dan doku sıvısına madde çıkışı azalır, doku sıvısından kılcal a madde girişi artardı. Doku sıvısından lenf kılcallarına sıvı geçişi azalırdı. Soru : Kılcal boyunca protein osmotik basıncı azalsaydı, nasıl bir değişme olması beklenirdi? Yorum IV Kılcal dan doku sıvısına madde geçişi artardı. Doku sıvısının artmasına bağlı ödem oluşurdu. Doku sıvısının lenf kılcallarına geçişi artardı. Soru : Doku sıvısının osmotik basıncı artsaydı nasıl bir değişme olması beklenirdi? Yorum V Doku sıvısının emme kuvvetinin artmasından dolayı kılcal dan doku sıvısına madde geçişi artardı. Buna bağlı olarak ödem oluşurdu. Doku sıvısının artmasından dolayı lenf kılcallarına doku sıvısı geçişi artardı. Soru : Lenf kılcalları tıkansaydı nasıl bir neğişme olması beklenirdi? Yorum VI Doku sıvısı artar, ödem oluşur, ince bağırsaktan emilen ADEK vitaminlerinde, yağ asitleri ve gliserolde azalma olurdu. Doku sıvısına kan basıncının etkisiyle çıkan küçük proteinlerin kan dolaşımına dönüşünde aksamalar olurdu. 378

Lenf Dolafl m Sistemi : Omurgalılarda kan dolaşım sisteminin yanında bir de lenf dolaşım sistemi vardır. (köpek balıklarında yok) Lenf Köprücük alt toplar toplar Lenf s v s Lenf k lcal Üst ana toplar Atar ucu K lcal Lenf k lcal Lenf s v s Toplar ucu Doku s v Doku hücreleri Lenf dolaşım sistemi tek yönlüdür. Lenf dolaşım sisteminde atar yoktur. Lenf kılcallarının bir ucu lenf toplar larına bağlı diğer ucu kapalıdır. Kapalı olan uçları doku sıvısıyla bağlantı yapar. Lenf kılcallarının geçirgenliği kan dolaşım sisteminin kılcallarına göre fazladır. ¾ Kan ı içinden, doku sıvısına doğru alyuvar kan pulcu u fibrinojen gibi yapılar çıkamaz. Kar n bölgesindeki lenf lar Lenf dügümü Timüs bezi Appendiks Bademcik Lenf Gö üs kanal Lenf dü ümü Dalak Lenf dü ümü Gö üs kanal Üst ana toplar Alt ana toplar Karaci er üstü toplar Karaci er Lenf dü ümü Sol köprücük alt toplar Gö üs kanal Peke san c Lenf dü ümleri Lenf dü ümü Kap toplar Lenf Lenf Atar k lcal Toplar k lcal Lenf k lcallar 1. 2. 3. 4. Lenf Sisteminin Görevleri : Savunma. Doku sıvısının fazlasını tekrar kan dolaşım sistemine katma. Kan basıncının etkisiyle doku sıvısına çıkan küçük proteinleri tekrar kan dolaşımına katma. nce bağırsaktan emilen yağ asitleri ve gliserolü kan dolaşım sistemine katar. 379

1. 2. 3. 4. Lenf sıvısının kalbe gelmesinde etkili olan kuvvetler : Sağ kulakcığın gevşemesi ile oluşan emme kuvveti. Lenf toplar larındaki yarım ay kapakları. İskelet kaslarının kasılması. Kalpten üst noktada yer çekimi kuvveti. VÜCUT SAVUNMASI : Bir hayvanın kendisini hava, besin ve sulardaki tehlikeli olabilecek virüs, bakteri ve diğer patojenler gibi istilacılardan koruması aynı zamanda, ileride kansere dönüşebilecek anormal vücut hücrelerini de yok etmesi gerekmektedir. Bu tehditlere karşı koymak amacıyla birbiriyle bağlantılı üç savunma hattı evrimleşmiştir. Bunlardan iki tanesi özgül olmayan savunma, diğer bir tanesi ise mikroorganizmalara karşı oluşturulan bağışıklıktır. Sağlığa zararlı canlılara, patojen ve kimyasal maddelere antijen, vücudun bu tür maddelere karşı kendisini savunmasına ve tepki göstermesine bağışıklık denir. Bağışıklık sistemini meydana getiren organlar: a) Dalak: Karın boşluğunun sol üst tarafında, diyaframın altında bulunur. Temel görevi; kanı süzmek, lenfosit ve monosit üretmektir. Embriyonik dönemde kan yapım yeridir. Yaşlı alyuvarları, kan pulcuklarını fagosite eden hücrelere sahiptir. b) Bademcikler: Yutak duvarına gömülmüş haldedir. Solunum ve sindirim yoluyla vücuda giren mikroplara karşı savunma oluşturur. c) Mukuza içi düğümleri: Sindirim kanalı, nefes borusu, yemek borusu gibi yerlerde lenf dokusu kümecikleri bulunur. d) Kırmızı kemik iliği: Retiküler hücrelerle karaciğerdeki kupfer hücreleri birlikte Retikula endoteliyal sistemi oluşturur. Bu sistem fagosite etme, antikor üretme gibi faaliyetlerle vücudu savunur. e) Timüs bezi: Bağ dokudan yapılmıştır. Bölmeli yapıya sahiptir. Timüs bezi bölmelerinde retiküler hücreler ve lenfositler bulunur. Timüs bezi doğumdan hemen önce ve sonrasında lenfositleri aktifleştirir. Timüs bezi 25 yaşından sonra körelir. BA IfiIKLIK ÇEfi TLER : 1. Spesifik Olmayan Dış Savunma: a) Birinci Savunma Hattı : Deri, müküz zarlar, epitel doku ve bu yapılar n salgılar ndan oluşur. Deri ve müküz zarlar, patojenlere karşı kimyasal savunma yaparlar. Örneğin; yağ ve ter bezlerinin salgıları deri ph ını mikropların yerleşmesini engelleyecek ölçüde asidik yaparlar. Mikropların girmesini, yerleşmesini engelleyen diğer etkenlerde dış taraftaki epitel yüzeylerini sürekli yıkayan tükürük, göz yaşı ve müküz salgılardır. Mukus, müküz zarlarca salgılanan az akışkan bir sıvı olup, içinde mikropları ve diğer maddeleri hapseder. Mide asitide sindirim yoluyla gelen mikroorganizmalara karşı öldürücü etki yapar. b) İkinci Savunma Hattı : Spesifik olmayan ikinci savunma vücudun iç tarafındadır. 1. Fagositoz yapan akyuvarlar ve katil akyuvarlardan oluşur. Katil akyuvarlar hücre zarını lizozim enzimleri ile zayıflatarak hücre içine su ve mineral girişini artırarak hücrenin parçalanmasına neden olur. 380

2. Yangısal tepki: Bir dokuya karşı gerçekleşen fiziksel zarar ya da mikroorganizmaların girmesi o bölgede bir yangısal tepkiye (inflamasyon) yol açar. Yaralı bölgede atar ların genişlemesi ve toplar ların daralması ile yaralı bölgede kan hacmi artırılır. Kanla dolan kılcallardan dokulara sıvı çıkışı artar. Bu olay ödeme neden olur. Yangısal tepki kimyasal uyarılarla başlar. Bu uyarıların bazıları, istilacı organizmanın kendisince de oluşturulur. Histamin gibi diğer maddeler, doku zedelenmesine tepki olarak vücut hücreleri tarafından salgılanır. Histamin kılcal lardaki geçirgenliği ve genişliği artırır. Artan kan akımı ve geçirgenliği kan pıhtılaştırıcı unsurların yaralı bölgeye ulaşmasını kolaylaştırır. Artan bölgesel kan akımı ve kılcal geçirgenliği, fagositik hücrelerin kandan yaralı dokuya göç etmelerini kolaylaştırır. 3. Antimikrobiyal Proteinler : Özgül olmayan savunmada görev yapan bir grup protein, mikroplara ya doğrudan saldırarak ya da üremelerini durdurarak etki gösterirler. Gözyaşında, tükürükte ve müküz salgılarda bulunan antimikrobiyal enzim içeren lizozomlar bulunur. Mikropların parçalanmasında bir dizi tepkimeyi sağlayan diğer antimikrobiyal etkenler, 20 serum proteinden oluşur ve kompleman sistem olarak adlandırılır. Açıklama : Mikrobik durumlarda vücut sıcaklığının artması; Mikropların fagositozini kolaylaştırır. Mikropların üremesini yavaşlatır. Doku onarımını hızlandırır. 2) Özgül Ba fl kl k (Edinilmiş Bağışıklık) : Savunmanın üçüncü hattını oluşturur. bazı mikroorganizmaları, değişime uğramış vücut hücrelerini, toksinleri ve yabancı molekülleri tanıyan bağışıklık sistemi hücrelerince oluşturulur. Bu savunma hattından akyuvar çeşitlerinden olan lenfostler görev alır. Lenfositlerin hastalık yapıcı mikroorganizmalara karşı oluşturduğu savunma sistemini içerir. Omurgalılarda B ve T lenfositleri olmak üzere iki temel lenfosit vardır. Lenfositler dalak, lenf sistemi ve timüste üretilir. B ve T lenfositleri farklı tip antijenler üzerinde özelleşmişlerdir. Fakat birbirini tamamlayan savunma sistemi oluştururlar. Bir antijenin bağışık bir cevap oluşturmasının bir yolu, B lenfositlerini antikor adı verilen proteinleri salgılamaları için uyarmaktır. B ve T lenfositlerinin özgül antijenleri tanımaları plazma zarlarındaki antijen reseptörleri ile olur. Bu reseptörler yabancı antijenlerle herhangi bir temas olmadan önce üretilmektedir. Vücudumuza bir mikroorganizma girdiğinde, mikrobun antijenlerinden biri tarafından bir lenfositin uyarılması, lenfositi faaliyete geçirir. Faaliyete geçen lenfosit bölünür ve farklılaşır. Bölünen lenfositten iki hücre grubu oluşur. Bir grup aynı antijene karşı savaşan kısa yaşamlı efektör hücrelerden, diğer bir grupta uzun yaşamlı aynı antijene özgül reseptör taşıyan hafıza hücrelerinden oluşur. Bu antijen güdümlü lenfosit gruplaşmaya, klonal seçilme olarak adlandırılır. Klonal seçilimde özgül reseptörüne bağlanan her antijen, vücuttaki lenfosit grubundan bir bölümünü uyarmakta ve bunun sonucunda antijene karşı savaşacak ve onları hafızaya kaydedecek binlerce hücre oluşur. Vücut bir antijenle ilk kez karşılaştığında lenfositlerin seçici çoğalma ve farklılaşması, birincil bağışık tepkinin oluşmasına neden olur. Birincil bağışıklık oluşurken B ve T lenfositleri antikor oluşturan ve plazma hücreleri olarak adlandırılan B efektör hücrelerini ve T efektör hücrelerini oluşturur. Birey iyileştikten sonra tekrar aynı antijenle karşılaşınca ikincil bağışıkl k ad verilen tepki oluşur. 381

Doğuştan Gelen Bağışıklık Sitemi Yanıt özgül değil Bulunana hızlıca en büyük düzeyde yanıt verilir Hücre aracılı ve humoral bileşenler Bağışıklık belleği bulunmaz Neredeyse yaşamdaki bütün canlı şekillerinde bulunur Edinilmiş Bağışıklık Sitemi Patojen ve antijene özgül yanıt verilir Bulunmayla yanıt arasında gecikme vardır Hücre aracılı ve humoral bileşenler Bağışıklık belleği oluşturulur Sadece Gerçekçenelilerde bulunur Antijen antikor reaksiyonları : 1.Aglitünasyon: Antikorun antijenle birleşerek, antijeni pasifize etmesidir. 2.Prepitasyon (Çökelme): Antikorun antijeni çökeltmesi. 3.Nötrleşme: Antikor antijenin zehirli kısmını kapatarak zarar vermesini önler. 4.Eritme: Antikor hücresel antijene bağlandıktan sonra hücre zarını eritir. 5.Bütünleşme Sistemi: Antijen antikor kompleksi oluştuktan sonra, sitoplazmada pasif halde bulunan bu sistem aktifleşerek ortamdaki patojenleri yok eder. Açıklama: Lenfositler ilk üretildiklerinde birbirlerinin aynısıdır. Daha sonra gelişimlerini yaptıkları yere göre B ve T lenfositlere dönüşürler. B hücreleri kemik iliğinde, T hücreleri timüs bezinde olgunlaşır. Açıklama: Bağışıklık sistemi antijenlere karşı iki tür cevap verir. Bunlar humorol ve hücresel cevaplardır. a) Humoral Bağışıklık: ¾ B lenfositlerin antikor üretmesi sonucu oluşturulan tepkidir. T lenfositlerde de humoral cevap verme özelliği vardır. Humoral bağışıklık denmesinin nedeni bu antikorların kan plazması ve lenf içerisinde bulunmasıdır. B lenfositleri doğrudan antijenler tarafından uyarılıp bir kısmı hafıza hücrelerine dönüşürken bir kısmı da plazma hücrelerine dönüşerek antikor üretir. B lenfositlerinin ürettikleri antikorlar; y lgm Antijenle ilk karşılaşmada sentezlenen antikordur. Antijenleri çökeltme özelliğine sahiptir. y lgg Kan ve lenf sıvısındaki mikroorganizmalara ve toksinlere karşı koruma sağlar. Plasentadan bebeğe geçen antikor çeşitidir. y lga Bir çok vücut salgısında bulunan temel antikordur. y lgd Plazma hücrelerinin lenfositlere dönüşümünü sağlar. y lge Alerjik reaksiyonların başlamasında etkilidir. b) Hücresel Bağışıklık: T lenfositler, vücut hücreleri içine girmiş bakteri, virüs, mantar, protozoa ve parazit solucanlara karşı etkindir. Ba kl k Do u tan kazan lan Kal tsald r. Ömür boyu sürer. Aktif ba kl k sa lar. (Aktif ba kl n olu abilmesi için antijene kar antikor üretilmelidir.) Örnek : Zenciler sar humma hastal na yakalanmazlar. 382 Sonradan kazan lan Kal tsal de ildir. Uzun süreli ve k sa süreli olanlar var. Aktif ve pasif ba kl k kazand ranlar var.

Sonradan Kazanılan Bağışıklık: a) Hastalık geçirilerek kazanılan: b) Aşı ile kazanılan : c) Serum ile kazanılan: Aktif bağışıklık sağlar. Sağlam insana yapılır. Hasta insana uygulanır. Kalıtsal değildir. Kişiye zayıflatılmış ya da öl- Hazır antikor içerir Ömür boyu uzun süreli ya dürülmüş mikrop verilir. Pasif bağışıklık sağlar da kısa süreli olabilir. Amaç; Kişide birincil bağı- Kısa sürelidir. şıkl k tepkisini oluşturarak Tedavi amaçl d r. kişiyi ikincil tepkiye hazır tut- Serum eldesinde at eşek maktır. sığır gibi hayvanlar kullanılır. Aktif bağışıklık sağlar Uzun sürelidir. Koruma amaçl d r. Kandaki antikor düzeyi kincil tepki lgili antijen At E ek S r Toplardan kan al n r. Birincil tepki Zaman Serum Santrifüj X virüsü ile ilk kar la ma X virüsü ile ikinci kez kar la rsa P ht Açıklama : Kazanılan bağışıklığın aktif olabilmesi için mikroorganizmaya ya da toksine karşı antikoru kişinin üretmesi gerekir. Açıklama : Alerjik reaksiyona yol açan antijenlere alerjen denir. Açıklama : Bağışıklık sistemi vücut dokularını bazen antijen gibi algılayarak bu dokulara karşı antikor oluşturur ve savaşmaya başlar. Bunun sonucunda da bazı hastalıklar ortaya çıkar. Bu hastalıklara otoimmün hastalıklar denir. 383

Açıklama : Otoimmün hastalıklara örnek verilebilecekler; Tip1 Diabet : Günde dört defa insülin almanız gereken, ömür boyu süren bir diyabet hastalığı türüdür. Multiplesikleroz : Bilinen ismi ile ms hastalığıdır. En küçük sinir hücresi olan nöronların üzerinde bulunan miyelin kılıfın zarar görmesi ile başlayan bir hastalıktır. Beyin ve omurilik çevresinde plaklaşmalar oluşturarak hastanın konuşma, anlama, görme, karşılaştırma gibi yaşamsal fonksiyonlarını durma noktasına getirir. Aplastik Anemi : Kırmızı kemik iliğinde alyuvar üretiminde kayba neden olan bir hastalıktır. Romatoit Atrit (Eklem iltihabı): Vücudun bağışıklık sisteminin eklemlerimizi çevreleyen doku olan eklem zarı bölgelerine saldırması sonucu ortaya çıkar. Çölyak Hastalığı : Bağırsaklardaki sindirimi sağlaya, villus denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıylada sindirilmiş besinlerin emilmesini engelleyen sindirim sistemi hastalığıdır. Not: Anneden plasenta yoluyla embriyoya ya da emzirme döneminde süt yoluyla bebeğe antikor geçmeside pasif bağışıklık sağlar. Açıklama: Anne karnındaki bebekte bağışıklık sistemi gelişmemiştir. Doğuma yakın bir sürede aktifleşmeye başlar, 13 14 yaşlarında en güçlü hale gelir. 25 yaşından sonra zayıflamaya başlar. Ba kl k sistemi 13 15 25 30 Ya Virüsler: Virüsler sınıflandırma içinde incelenmek istenirse, moneraler aleminin en ilkel üyesi olarak incelenir. Yapısı: protein kılıf ve katılım maddesi. Kalıtım maddesi DNA ya da RNA Hücre zarı yok Sitoplazma yok Organelleri yok Bu nedenlerden dolayı cansız kabul edilirler. ATP üretimi yok Canlı dışında kristalize Uygun canlı hücre içinde çoğalırlar. Kalıtım maddesi var. Mutasyona uğrarlar. Bu nedenlerden dolayı canl kabul edilirler. 384

Virüsler Bakteriyel Bitkisel Hayvansal Virüslerin enzim sistemi yoktur. Fakat gireceği hücreyi delici enzimi vardır. Virüslere antibiyotikler etki etmezler. Nedeni: Sitoplazmaların n olmaması Ribozomların olmaması Hücre içinde çoğalmaları Virüslerin neden olduğu bazı hastalıklar; Kuduz, Sarılık, Grip, Kızamık, Çiçek, AIDS şeklindedir. Virüslere karşı üretilen savunma maddelerine interferon denir. Virüsün gireceği hücrenin zar yüzeyindeki reseptörlerle, virüs uyumlu olursa, ilgili hücreye girebilir. AIDS virüsleri (HIV), makrofajları, T ve B lenfositleri etkileyerek çalışmalarını baskılar. Bu nedenle diğer hastalıklara karşı bağışıklık sistemi zayıflar. Kırım kongo kanamalı ateşine sebep olan Nairovirüs bağışıklık sistemine ve hücrelerine zarar verir. Kendine karşı antikor oluşumunu engeller. Nairovirüs pıhtılaşmayı sağalayan trombositlerin sayısının azalmasına neden olduğundan dolayı kanamalar görülür. Larva I. konakta beslenir Larva yumurtadan çıkar Larva yeni konak arar I. Konak Beslenen larva toprağa düşer Yumurtalar Beslenen dişi erişkin kene toprağa düşer III. Konak Larva nimfe dönüşür Dişi erişkin kene III. konağa yapışır ve beslenir II. Konak Nimf II. konağa yapışır ve beslenir Nimf erişkin keneye dönüşür 385

H1N1 (Domuz grip virüsü) solunum yollarını etkileyerek zatüreye neden olur. Bakteri içinde çoğalan virüslere faj ya da bakteriyofaj denir. Bakteri Kuyruk Ba Bakteriyofaj Protein k l f DNA Delici enzim 1. Faj bakteriye tutunur. 2. Fajın kuyruk kısmındaki enzimle bakterinin hücre çeperi ve zarı delinir. 3. Faj DNA sı hücre için aktarılır. 4. Faj DNA sı bakteri DNA sını kontrolü altına alır. 5. Faj DNA sı bakteriye ait nükleotidleri kendi şifresine göre dizerek, kendisine ait yeni DNA lar oluşturur. 6. Faj DNA sı kendine özel mrna sentezlettirir. 7. Faj a ait protein sentezlenir. 8. Faj DNA ları protein kılıflar içine alınır. 9. Bakteri hücresi parçalanır. Sinir sistemi hücrelerinde doğal olarak üretilen proteinlerin yapısını değiştirerek hastalık yapma özelliği kazanan proteinlere piron adı verilir. İnsan ve büyükbaş hayvanlarda görülen deli dana hastalığına neden olur. 386