HAVA KİRLİLİĞİ BELİRLEMELERİNDE MODELLEME YAKLAŞIMI VE MODELLEME AŞAMASINDA KARŞILAŞILABİLECEK SORUNLAR



Benzer belgeler
Ders Notları.

TÜRKiYE DE BİR ÇİMENTO FABRİKASI İÇİN HAVA KALİTESİ MODELLEME ÇALIŞMASI

Hava Kirleticilerin Atmosferde Dağılımı ve Hava Kalitesi Modellemesi P R O F. D R. A B D U R R A H M A N B A Y R A M

PROJE AŞAMALARI. Kaynak Envanterinin Oluşturulması. Emisyon Yükü Hesaplamaları

Emisyon Envanteri ve Modelleme. İsmail ULUSOY Çevre Mühendisi Ennotes Mühendislik

Prof.Dr. Tolga ELBİR. Dokuz Eylül Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Tınaztepe Yerleşkesi, Buca/İzmir. tolga.elbir@deu.edu.

Hava Kirliliği Meteorolojisi Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM

Hava Kirliliği Modelleme Tanımlar

KOCAELİ İLİ KÖRFEZ İLÇESİ NDEKİ SANAYİ KAYNAKLI EMİSYONLARIN KENT ATMOSFERİNDEKİ DAĞILIMLARININ CALPUFF MODELİ İLE BELİRLENMESİ

Kocaeli İli Körfez İlçesi Konut Kaynaklı CO ve NO x Emisyon Dağılımlarının Farklı Modeller Yardımıyla Değerlendirilmesi

SABİT KAYNAKLARDAN YAYINLANAN HAVA KİRLETİCİLERİN DAĞILIMLARININ MODELLENMESİ

Yrd. Doç. Dr. Güray Doğan

HAVA KALİTESİ YÖNETİMİ

ESKİŞEHİR ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ NDEKİ ELEKTRİK ÜRETİM TESİSİNİN NO 2 VE CO EMİSYONLARININ ISC3-ST İLE MODELLENMESİ

METEOROLOJİK ATMOSFERİK SAYISAL MODEL İLE METEOROLOJİK VERİLERİNİN ELDE EDİLMESİ VE DAĞILIM MODELLERİNDE KULLANILMASI

I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ

İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ. xvi. xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN. BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi 3

ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ

KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

LIFE THIRD COUNTRIES (LIFE TCY)

Hava Kalitesi Ölçümleri: - Planlama - PM örnekleme ve ölçümleri - Gaz kirleticilerin ölçümleri

TUĞLA VE KİREMİT FABRİKALARININ HAVA KİRLİLİĞİNE KATKILARININ YAPAY SİNİR AĞI MODELLEMESİ İLE ARAŞTIRILMASI

KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALLERİN MEVCUT HAVA KALİTESİNE ETKİSİNİN İNCELENDİĞİ HAVA KALİTESİ DAĞILIM MODELLEMESİ RAPORU (Çanakkale, Biga-Lapseki Bölgesi)

ISCST3 VE AERMOD ATMOSFERİK DAĞILIM MODELLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ÖRNEK ÇALIŞMA: ÇAYIRHAN TERMİK SANTRALİ

Kaç istasyon olması gerektiğinin, Bu istasyonların nerelerde kurulması gerektiğinin, İzlemede kullanılacak metotların

ATAŞEHİR İLÇESİ HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ DEĞERLENDİRMESİ

Emisyon ve Hava Kalitesi Ölçüm Yöntemleri: Temel Prensipler

ESKİŞEHİR BÖLGESİNDEKİ BİR ÇİMENTO FABRİKASI EMİSYONLARININ DAĞILIMININ İNCELENMESİ

ÇOKLU DOĞRUSAL ANALİZ YÖNTEMİYLE UÇUCU ORGANİK BİLEŞİKLERİN ATMOSFERDEKİ KONSANTRASYONLARINA ETKİ EDEN METEOROLOJİK FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

HAVA KALİTESİ ÖLÇÜM NOKTASI YER SEÇİM KRİTERLERİ

1. Çevrede Kirletici Taşınımına Giriş

Kentsel Hava Kirliliği Riski için Enverziyon Tahmini

Samsun organize sanayi bölgesinde AERMOD hava kalitesi dağılım modelinin araştırılması

AERMOD VIEW HAVA DAĞILIM MODELİ TÜRKİYE ANA BAYİİ

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

Hidroloji Disiplinlerarası Bir Bilimdir

Ek 7.1: Güney Akım Açık Deniz Doğalgaz Boru Hattı ndan Kaynaklanan Atmosferik Emisyonlar Türkiye Bölümü: İnşaat ve İşletim Öncesi Aşamaları

İÇERİK. Amaç Yanma Dizel motorlardan kaynaklanan emisyonlar Dizel motor kaynaklı emisyonların insan ve çevre sağlığına etkileri Sonuç

Gürültü kaynağı verileri (2) - karayolları

ÇEV 715 Atmosferin Yapısı ve Hava Kirliliği Meteorolojisi. Özgür ZEYDAN (PhD.)

EMİSYON ÖN İZNİ VE EMİSYON İZNİ ALMAYA ESAS TEŞKİL EDECEK DÖKÜMANLARLA İLGİLİ YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Genel İlkeler

Yıldız Teknik Üniversitesi Çağdaş, Öncü, Yenilikçi

İZMİR İLİ ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ (Aliağa Bölgesi) TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

METEOROLOJİ SICAKLIK. Havacılık Meteorolojisi Şube Müdürlüğü. İbrahim ÇAMALAN Meteoroloji Mühendisi

Modern Tekniklerle Gözlemevi Yerleşkesi Yer Seçimi Çalışmaları

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İZLEME VE SU BİLGİ SİSTEMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

ATMOSFERİK FAKTÖRLERİN MERMER VE GRANİT CEPHE KAPLAMA MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ PARLAKLIK KAYBINA OLAN ETKİLERİ

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Havacılık Meteorolojisi Ders Notları. 3. Atmosferin tabakaları

VORTEX Rüzgar Enerjisi Değerlendirme Ürünleri

Genel Bilgiler FLI MAP. Koridor Tipi Çalışmalar. Geniş Alan Çalışmaları

KANLIĞI ÇEVRE. Tamamlanması ERHAN SARIOĞLU ANTALYA 05-07/10/2010 ÇEVRE İZNİ / ÇEVRE İZİN VE LİSANSI

BAZI İLLER İÇİN GÜNEŞ IŞINIM ŞİDDETİ, GÜNEŞLENME SÜRESİ VE BERRAKLIK İNDEKSİNİN YENİ ÖLÇÜMLER IŞIĞINDA ANALİZİ

KÜTAHYA DA HAVA KALİTESİ BELİRLEME ÇALIŞMALARI: EMİSYON ENVANTERİ VE HAVA KALİTESİ MODELLEME

Hava Kirliliği Araştırmaları Dergisi

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

AIR POLLUTION CONTRIBUTION OF SOME CEMENT PLANTS IN TURKEY. Ersan KALAFATOÐLU, Nuran ÖRS, Tülin GÖZMEN, Sibel SAÝN, Ýsmet MUNLAFALIOÐLU

Karadeniz ve Ortadoğu Bölgesel Ani Taşkın Erken Uyarı Projesi

Hava Kirliliği Araştırmaları Dergisi

DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI

GAZİANTEP İLİ HAVA KİRLİLİĞİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İSTANBUL DA METEOROLOJİK KOŞULLARIN VE YÜZEY OZON KONSANTRASYONLARININ MM5 VE CAM X MODELLERİ İLE SİMÜLASYONU

PHAST. Proses tehlike analizi yazılımı. Proses endüstrisinin tasarım ve işletim aşamalarının tümü için dünyanın en kapsamlı tehlike analizi yazılımı.

I.10. KARBONDİOKSİT VE İKLİM Esas bileşimi CO2 olan fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu artmaktadır.

ÇEV207 AKIŞKANLAR MEKANİĞİ KİNEMATİK-1. Y. Doç. Dr. Güray Doğan

ÇEV 4721 Çevresel Modelleme

Sistem Temel. Genel Fonksiyonlar. Sistemleri. Tam Adaptif Trafik Kontrol Sistemi ( j\iti'1)

ANKARA ŞEHRİNİN HAVA KALİTESİNİN UOB LER AÇISINDAN İNCELENMESİ

SU MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ YRD. DOÇ. DR. FATİH TOSUNOĞLU

Orman Koruma Dersi. ORMAN YANGIN DAVRANIŞI Prof. Dr. Ertuğrul BİLGİLİ Ekim 2014

ECAC Havaalanı Gürültüsü Hesaplama Metodunun Teknik Detayları Vitor Rosão

VERİ DOSYASINDA KULLANILAN KOMUTLAR

ZONGULDAK METROPOLİTEN BÖLGESİNDE HAVA KALİTESİ MODELLEMESİ

Fotovoltaik Teknoloji

OZON ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN YÖNTEM VE CİHAZLAR

KİRLİLİK YÜKÜ HESAPLAMALARI

AKARSULARDA KİRLENME KONTROLÜ İÇİN BİR DİNAMİK BENZETİM YAZILIMI

EMİSYON ENVANTERİ NASIL HAZIRLANIR

ÇEVRE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ

ADAPAZARI İLÇESİNDEKİ ENDÜSTRİYEL KAYNAKLI EMİSYONLARIN ENVANTERLENMESİ

Atmosfer Kimyası Neden Önemli?

İSTANBUL ANADOLU YAKASI HAVA KİRLİLİĞİNİN PM10 ve PM2.5 AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ. Ufuk MALAK Prof.Dr. Kadir ALP

Elçin GÜNEŞ, Ezgi AYDOĞAR

2-Emisyon Ölçüm Raporu Formatı

EK-3 NEWMONT-OVACIK ALTIN MADENİ PROJESİ KEMİCE (DÖNEK) DERESİ ÇEVİRME KANALI İÇİN TAŞKIN PİKİ HESAPLAMALARI

RÜZGAR ENERJİSİ KAYNAĞI VE BELİRSİZLİK

ESKİŞEHİR KENT MERKEZİ YANMA KAYNAKLI EMİSYON ENVANTERİ ÇALIŞMASI

EMİSYON ÖLÇÜMLERİ GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM ÖLÇÜMLERİ İMİSYON VE HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ÖLÇÜMLERİ SGS ÇEVRE

Avrupa ve Amerika da uygulanan emisyon standartlarının incelenmesi Türkiye de uygulanan egzoz gazı emisyon kontrol yönetmeliğinin incelenmesi Emisyon

1. Giriş ve çevrede kirletici taşınımı. ÇEV 3523 Çevresel Taşınım Süreçleri Doç.Dr. Alper ELÇĐ

ÖRNEK SERA GAZI EMİSYON RAPORU ÖRNEK SERA GAZI EMİSYON RAPORLARI

KENTSEL HAVA KİRLETİCİLERİNE METEOROLOJİNİN ETKİSİ: KONYA ÖRNEĞİ. Gülnihal KARA

ÇEV207 AKIŞKANLAR MEKANİĞİ KİNEMATİK-1. Y. Doç. Dr. Güray Doğan

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Endüstriyel Havalandırma

KOCAELİ İLİ YOL TOZLARINDA POLİKLORLU BİFENİL SEVİYELERİNİN BELİRLENMESİ. Demet ARSLANBAŞ* Mihriban CİVAN

Gözlemevi Yer Seçimi Amaçlıİklim Tanı Arşivlerinde Türkiye

METEOROLOJİ SOARING. İbrahim ÇAMALAN Meteoroloji Mühendisi

HAVA KALİTESİNE ETKİLERİNİN MODELLEME TEKNİĞİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ. Ferda Ulutaş TŞCFAŞ, Araştırma ve Mühendislik Müdürlüğü

Transkript:

14-17 Mayıs 2008 Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü HAVA KİRLİLİĞİ BELİRLEMELERİNDE MODELLEME YAKLAŞIMI VE MODELLEME AŞAMASINDA KARŞILAŞILABİLECEK SORUNLAR Onur DEMİRARSLAN*, Şenay ÇETİN, Savaş AYBERK Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar E-posta: onurdemirarslan@yahoo.com, Tel: 0262 3033246, Fax: 0262 3033003 ABSTRACT Air quality models can calculate transport and dispersion of pollutants or physical and chemical conversions, removal processes and concentrations at certain receptor points, mathematically. There are various scientific dispersion models and these models can model situations that are kilometers far away. For this reason dispersion models are the basis of basic applications about pollution control and improvement of air quality. But capacities of most models are limited with some factors. Truth of estimations is depended on detailed and right emission inventories and also measuring meteorological parameters and entering site parameters correctly. Estimations of model can be developed with obtaining real data for entry parameters. In this study it is aimed to investigate the modeling approach that supports clean air plans and discuss the problems of modeling stage. Key words: Air pollution, clean air plan, modeling approach ÖZET Hava kalitesi modelleri; kirleticilerin atmosferdeki taşınım ve dispersiyonunu veya kimyasal ve fiziksel dönüşümlerini, uzaklaştırılma proseslerini ve belirli alıcı noktalarındaki kirletici konsantrasyonlarını matematiksel olarak hesaplayabilmektedirler. Bilimsel olarak farklı dağılım modelleri bulunmakta olup, bu modeller emisyonların kaynağından kilometrelerce uzaklığa kadar durumlarını modelleyebilmektedir. Bu nedenle dağılım modelleri, hava kirlenmesi kontrolündeki bütün temel uygulamalara ve hava kalitesini iyileştirme çalışmalarına esas teşkil eder. Ancak birçok modelleme yönteminin kapasitesi, bazı faktörlere bağlı olarak sınırlanabilmektedir. Bu modellerin tahminlerinin doğruluğu, tüm kaynaklar için detaylı ve doğru emisyon envanterine bağlı olduğu kadar, çalışma alanında meteorolojik parametrelerin doğru ölçülmesine ve araziye yönelik parametrelerin modele doğru girilmesine de bağlıdır. Modelin tahminleri, giriş parametreleri için gerçek verilerin elde edilmesiyle geliştirilebilir. Bu çalışmada, temiz hava planları için güçlü bir destekleyici olan modelleme yaklaşımının incelenmesi ve modelleme aşamasında karşılaşılabilecek sorunların tartışılması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Hava kirliliği, temiz hava planı, modelleme yaklaşımı 1. GİRİŞ Endüstriyel veya diğer kaynaklardan meydana gelen kirleticilerin sağlık ve çevre üzerindeki etkilerini ölçebilmek ve tanımlayabilmek için hava kirliliği modelleme sistemleri kullanılabilmektedir. Birçok özelleşmiş dağılım modeli bulunmakta olup bu modeller emisyonların kaynağından kilometrelerce uzaklığa kadar değişimlerini modelleyebilmektedir. Dağılım modelleri, atmosfer olaylarını, hava kirleticilerinin atmosferdeki fiziksel ve kimyasal hareketlerini, reaksiyonlarını, bozunmalarını ve konsantrasyonlarını matematiksel olarak hesaplayabilmektedirler.

Bilimsel olarak farklı dağılım modelleri vardır ve bunların birbirine karşı birtakım üstünlükleri ve dezavantajları bulunmaktadır. Modelleme yönteminin kapasitesi, bazı faktörlere bağlı olarak sınırlanabilmektedir (1). Bu çalışmada modelleme yaklaşımının incelenmesi ve modelleme aşamasında karşılaşılabilecek sorunların tartışılması amaçlanmıştır. 2. HAVA KİRLİLİĞİ MODELLERİ Hava kirliliği dağılım modellemeleri uygulanırken, hava kirleticilerinin atmosfer içerisinde dağılımının nasıl olduğu, matematiksel olarak simüle edilebilmektedir. Burada yapılan işlem, geliştirilen bilgisayar programları ile kirleticilerin matematiksel eşitliklerinin ve algoritmaların çözülmesidir. Tüm bunları yaparken kaynak bilgileri, meteorolojik parametreler, yeryüzü şekilleri gibi parametreler de kullanılmaktadır. 2.1. Kirletici Gazların Yayılımı Herhangi bir kaynaktan meydana gelen kirletici gazlar, rüzgarla beraber hareket etmekte ve atmosfer içerisinde yükselmektedir. Eğer bir kaynaktan yayılan duman gözlemlenirse ince bir katman halinde yayıldığı anlaşılmaktadır. İçerisinde kirletici gazların olduğu bu dumanın yayılma hızı ve yönü bölgenin yerel meteorolojik koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir (1). Kirleticilerin atmosferdeki taşınımına, dağılımına ve seyrelmesine; emisyon veya kaynak özellikleri, kirletici maddelerin yapısı, meteorolojik özellikler, arazi etkisi ve antropojenik yapılar gibi faktörler etki etmektedir. 2.1.1. Kaynak Özellikleri Birçok endüstriyel gaz kirleticiler bir bacadan veya bir kanal içerisinden dikey olarak atmosfere salınmaktadır. Kirletici gazların akımı böylelikle atmosfere karışmaktadır. Atmosfere bir kaynaktan çıkan kirleticilerin akımına Plume akım adı verilmektedir. Plume, kirletici gazların kütlesi anlamında da kullanılabilir. Rüzgar sayesinde kirletici gazlar hakim rüzgar yönünde hareket etmektedir. Plume çıkışı başladığı zaman baca gazları kıvrımlı veya düz bir şekil almakta ve hakim rüzgar yönünde hareket etmektedirler. Böylelikle baca gazları atmosfer içerisinde karışmakta ve seyrelmeye başlamaktadır. Gazlar artan hava kütlesinin içerisinde seyreldikten sonra yaş veya kuru birikimle toprağa ulaşmaktadır. Plume şeklinde ilk yükselme, gazın ataletine göre bacadan çıktığı zaman görülmekte ve gaz hava içerisinde yüzmektedir. Dikey yükselmeye gazın yoğunluğu ve kütlesi doğrudan etki etmektedir. Gazın havadaki yüzmesine ise gazın bağıl yoğunluğu, gazı çevreleyen hava ve gazın çıkıştaki ilk sıcaklığı önemli derecede etkili olmaktadır. Çıkış yoğunluğunun ve sıcaklığının artması Plume yükselmesini de arttırmaktadır. Plume yükselmesinde fiziksel baca yüksekliği ile beraber efektif baca yüksekliği de etkendir. Baca yüksekliği ve deşarj durumları, yer seviyesindeki konsantrasyonların proporsiyonel kütle akışı için zaman periyotlarındaki ölçüm tahminlerinde etkili olmaktadır (2). Hava kirleticilerin dağılımlarında 3 tip Plume bulunmaktadır. Bunlar: Yüzen Plume : Plume akımının havadan daha hafif olduğu durumlarda görülmektedir. Kirletici gazın, çevresini saran havaya göre sıcaklığının daha yüksek yoğunluğunun ise 323

daha düşük olduğu durumlarda meydana gelmektedir. Bir başka akım çeşidinde ise sıcaklık havayla eşit ancak molekül ağırlığı havaya göre daha düşüktür. Yoğun Plume: Plume akımı havadan daha ağır olduğu durumlarda görülür. Çünkü akımın yoğunluğu kendisini saran hava kütlesinden daha fazladır. Ayrıca havadan daha ağır molekül ağırlığına sahip CO 2 gibi gazlar bu sınıf akıma girmektedir. Sıcaklıkları kendilerini çevreleyen havadan daha az olabilmektedir. Pasif ve Nötral Plume: Akımın yoğunluğu ve sıcaklığı hava ile aynı olduğu durumlarda rastlanılacak bir durumdur (3). Tüm bunların yanında hava kirleticilerin dağılımında kaynağın çeşitleri de etkili olmaktadır. Noktasal, çizgisel, alansal ve hacimsel kaynaklar modellemelerde en yaygın ele alınan kaynak çeşitleridir. Noktasal Kaynaklar: Noktasal kaynaklar kirleticilerin tekbir yerden atmosfere yayıldığı kaynak çeşididir. Noktasal kaynaklar yer seviyesinde veya yer seviyesinden yüksekte de olabilmektedir (2). Noktasal kaynaklar olarak fırınlar, bacalar ve menfezler sayılabilir ve burada modelleme için kullanılan parametreler, emisyon oranı, baca yükseklikleri, emisyon çıkış oranları ve yoğunlukları ile çıkış sıcaklıklarıdır. Çizgisel Kaynaklar: Kirleticilerin yayıldığı, tek boyutlu kaynaklardır. Trafikten kaynaklanan emisyonlar bu kaynağa en iyi örnektir. Alansal Kaynaklar: Burada kirleticiler iki boyutlu bir kaynaktan atmosfere yayılmaktadır. Örnek olarak orman yangınları, uçucu bileşenlerin depolandığı tanklar sayılabilir. Bu kaynaklardan çıkan kirleticiler için sadece birkaç modelleme kullanılabilmektedir. Diğer modelleme sistemleri ise alanları çoklu poligonlara bölerek bunu gerçekleştirebilmektedir. Modelleme için gerekiş parametreler ise şöyle sıralanabilir: Alan-emisyon oranı, kaynağın yer seviyesinden yüksekliği. Hacimsel Kaynaklar: Modellemede kullanılan hacimsel kaynak çeşitleri endüstri tipine göre çeşitlilik göstermekte olup, yapıların çatıları, çoklu menfezler, konveyör bantları, yollar, yük taşıyan araçların döküm noktaları ve depolama sahaları sayılabilir. Hacimsel kaynakların modellemesinde birçok farklı parametreye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu parametreler, emisyon oranları, kaynağın yer seviyesinden yüksekliği, kaynağın yanal ölçümleri ile dikey boyutlarıdır. Hacimsel kaynağın yüksekliği genelde merkez noktasının yer seviyesine olan yüksekliği ölçülerek bulunmaktadır. Hacimsel kaynaklarda kirleticiler üç boyutlu kaynaktan yayılmaktadırlar. Aslında alansal kaynaklar ile benzer özellikler taşımaktadırlar. 2.1.2. Meteorolojik Koşullar Bir kaynaktan çıkan kirleticilerin atmosferdeki dağılımları rüzgar hızı ve yönü, sıcaklık, güneş ışığı oranı, bulutluluk ve yağışlılık gibi meteorolojik koşullara bağlı olarak değişkenlik göstermektedir: 324

Rüzgara bağlı uzaklık incelendiğinde gazların deşarj noktasından gidebileceği maksimum uzaklık kirletici gazların atmosfer içerisindeki maksimum çözünürlüğüne bağlı olarak değiştiği görülmektedir. Kaynaktan ne kadar çok uzaklaşırsa, yer seviyesindeki kirletici konsantrasyonları o miktarda azalmaktadır. Hakim rüzgar yönü Plume akımının yönünü de belirlemektedir. Rüzgarın hızı Plume akımına etki etmektedir. Hızlı bir rüzgarda Plume akımı da hızlı olacaktır. Ayrıca seyrelme oranı da artacaktır (2). Rüzgar hızının etkileri iki farklı grupta anlatılabilir: Artan rüzgar hızı Plume yükselmesini azaltacak böylece yer seviyesindeki konsantrasyonlar artacaktır. Artan rüzgar hızı atmosferdeki karışımı arttıracak böylece yer seviyesindeki konsantrasyonlar azalacaktır. Atmosfer yapı olarak kararsız olup değişkenlik gösterebilmektedir. Kararsız olduğu durumlarda atmosferin üst katmanlarına doğru birçok karışım görülebilmektedir. Bu durum özellikle güçlü güneş ışığının ve rüzgarın olduğu zamanlarda meydana gelmektedir. Böyle bir koşulda kirleticiler hızla yayılmaktadır. Geceleri ise kararlı bir yapı sergilenir. Bunun sonucu olarak da kirleticilerin yayılımı yavaşlamaktadır. Atmosferde oluşan türbülanslar, kirleticilerin çözünürlüklerinde ve taşınımlarında en önemli etkendir. Atmosfer ne kadar kararsız bir yapı sergiliyorsa gazların çözünmesi de o kadar fazla olur. Kararlılık sınıflandırması değişken meteorolojik durumlar göz önüne alınarak geliştirilmiştir. Buradaki meteorolojik koşullar, rüzgar hızı, güneş radyasyonu (gün boyunca) ve bulutluluktur. 1950 lerde Pasquill ve Gifford atmosferin bu durumunu Tablo 1 de görüldüğü gibi sınıflandırmışlardır (1). Tablo 1. Pasquill ve Gifford Kararlılık Sınıflandırması (1). Pasquill Kararlılık Tür 10 m Yükseklikteki Rüzgar Hızı(m/dk) ve Bulutluluk Sınıflandırması A Çok Kararsız Gündüz, güneşli, rüzgar hızı < 3 m/dk, ortalama güneşli, < 2 m/dk rüzgar hızı B Kararsız Gündüz, güçlü güneş ışığı, rüzgar hızı 3-5 m/dk, ortalama güneşli, 2-4 m/dk veya zayıf güneş, rüzgar hızı <2 m/dk C Hafif Kararsız Gündüz, güçlü güneş, rüzgar >5 m/dk, ortalama güneşli rüzgar4-5m/dk, zayıf güneş rüzgar 2-5 m/dk D Nötr Gece veya gündüz, bulutlu, Gündüz güçlü güneş, rüzgar >5,5 m/dk Gece rüzgar > 5m/dk, bulutluluk %50 den fazla E Hafif Kararlı Gece, hafif bulutlu, rüzgar <3m/dk F Kararlı Gece, bulutluluk <%50, rüzgar <3m/dk 325

2.2. Modelleme Metodolojisi Modelleme metodolojisine bakıldığında 5 adet dağılım modeli olduğu görülmektedir. 2.2.1. Kutu (Box) Modellemesi Kirleticilerin modellemesinde kullanılan en basit modelleme çeşididir. Hava akımı bir kutu şeklinde varsayılmaktadır. Kutu modellemesi temel olarak kütle korunumunu baz almaktadır. Bu modelleme de atmosfer bir kutu olarak düşünülürse, kutu içerisindeki hava kirleticilerin dağılımını, fiziksel ve kimyasal reaksiyonlarını hesaplayabilmektedir. Ayrıca kutu modellemesi ile basit olarak meteorolojik olaylar ve bu olayların kirleticiler üzerindeki dağılımının etkisini de hesaplayabilmektedir. Kutu içerisinde gazlar ve belirlenemeyen kirleticiler üniform olarak dağıldığı ve homojen bir şekilde karıştığı kabul edilmektedir. Kutu modellemesinin bir avantajı, atmosfer olaylarının basitleştirilmiş olması ve kutu içerisindeki partikül ve gaz kirleticilerinin atmosferin tamamında yapılan modellemeden daha iyi sonuçlar vermesidir. Böylece kirleticilerin yerel hareketlerine bakılmaksızın, kirleticilerin formasyonları simüle edilebilmektedir. Bu sonuca dayanarak kutu modellemesi bölgelere bağlı olarak değişebilen meteorolojik durumlara bağlı kalmaksızın kirleticilerin hareketleri hakkında fikir edinebilmesini sağlamaktadır. Kirletici konsantrasyonları, kutu içerisinde her yerde aynıdır. Yukarıdaki tüm bu varsayımlar modellemeyi basit ve çok sınırlı hale getirmektedir. 2.2.2. Gauss Modellemesi Bu modelleme çeşidi en yaygın kullanılan ve en eski modelleme çeşididir (4). Kirleticilerin Gaussian dağılım eşitliği ile dağıldığı varsayılmakta ve dağılımın normal olduğu kabul edilmektedir. Bu modelleme genelde dağılımın devamlı olduğu durumlar ile kaynaktan yer seviyesine veya daha üst seviyelerdeki kirletici konsantrasyonların tahmininde kullanılmaktadır. Tüm bunların yanında puff dağılımı denilen ve devamlılık göstermeyen durumların tahmininde de kullanılmaktadır (3). Atmosferdeki NO x ve SO x lerin durumu, ayrıca ozon, partikül maddeler ve aerosollerin konsantrasyonları eksponansiyel hesaplar ile hesaplanabilmektedir. Gauss modelinde kirleticilerin adversiyonu ve difüzyonu incelenebilmekte ve kirleticilerin yaş ve kuru depozisyonları ile hızlı kimyasal reaksiyonları gözlenebilmektedir. Gauss modellemesinin dezavantajlarından biri, düşük rüzgar hızlarında emisyon kaynağının 100 m daha yakınlarında modellemenin yapılamayışıdır. 2.2.3. Lagrangian Modellemesi Lagrangian modellemesi daha çok kutu modellemesine benzemekte, kirletici konsantrasyonlarını yine bir kutu içerisinde kabul ederek hesaplayabilmektedir. Bu modellemede gazların yoğunluk farklarından meydana gelen konsantrasyon farklarını, rüzgara bağlı türbülansları ve moleküler difüzyonu da hesaplayabilmektedir. Bunların yanı sıra karalı olmayan meteorolojik durumlar ve dalgalanma özelliği gösteren rüzgar yönleri ve hızları Lagrangian ile çözülebilmektedir (3). 326

2.2.4. Eularian Modelleme Eularian modellemenin mantığı Lagrangian modellemeye benzemekle birlikte daha fazla kutuya sahiptir. Eularian modellemenin Lagrangian modellemeye göre en önemli üstünlüğü hesaplamaları üç boyutlu olarak yapmasıdır (5). Bu modeldeki varsayım, kirleticilerin hava kutusu adı verilen ve özel hacme sahip bir kutuda üniform olarak dağılmasıdır. Bu kutu Eulerian modellemede yer yüzüne sabitlenmiştir (6). Eularian kutu modellemesi tek kutu ve çoklu kutu modelleme tipleri içermektedir. Tek kutu modellemede belirli bir bölgedeki emisyon kaynağı bütün kutuyu kaplamaktadır. Dikey yönde, yerden inversiyonun görüldüğü katmana göre sınırlandırılmıştır. Çoklu kutu modellemede, modelleme alanı kutu matriksi tarafından kaplanmıştır. Bu durum konsantrasyonların uzamsal dağılımını gözlemeye izin vermektedir. Tipik bir çoklu modelde kutu ölçekleri yatay düzleme eşitlenmiştir. Konsantrasyonlar her bir kutuda üniform olarak dağılmışlardır. Kutular arasındaki taşınım adveksiyonla oluşmakta, dikey taşınım ve difüzyon ihmal edilmektedir. 2.2.5. Yoğun Gaz Modellemesi Bu modellemede kirletici gazların daha yoğun olduğu durumlarda kullanılmaktadır (3). 2.3. Hava Kirliliği Dağılım Modelleri Hava kirliliğinin dağılım modellemesi oldukça karışık işlem gerektirmektedir. Kirleticilerin atmosferdeki taşınımları ve dağılımları hem meteorolojik koşullara hem de kuru-yaş depozisyon ve kirleticilerin kimyasal reaksiyonlarıyla gerçekleşmektedir. Böylelikle kirleticilerin atmosferdeki dağılımları, kirleticilerin özelliklerine, meteorolojiye, emisyon kaynağına ve yeryüzü koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Fiziksel ve matematiksel modellemeler, hava kirliliğinin dağılımının açıklanmasında kullanılan yöntemlerdir. Fiziksel modellemeler, küçük ölçekli rüzgar tünelleri ve yağmur simülatörlerinde atmosferik şartlar yerine getirilerek uygulanmaktadır. Matematiksel modellemeler ise hem simülasyon hem de istatiksel veriler kullanılarak yapılmaktadır. Deneysel modellemeler geçmiş hava kirliliği kayıtlarına dayanmaktadır. Matematiksel modellemede, atmosferdeki fiziksel ve kimyasal olayların matematiksel olarak ifade edilmesidir. Buradaki matematiksel eşitlikler kütle korunumu, momentum, enerji, su ve madde korunum kanunlarına göre düzenlenmektedir (6). Birçok modelleme yöntemlerinin kapasiteleri, avantaj-dezavantajlarına veya kullandıkları ekipmanlarla sınırlanmıştır. Modelleme yöntemlerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür: Reseptör Modeller: Bu tip modelleme sistemlerinde konsantrasyon ölçümleri, konsantrasyon eğrileri ve sektör analizi gibi veriler kullanılmaktadır. Fiziksel Modeller: Bu tip modelleme sistemlerinde rüzgar tüneli gibi simülasyon teknikleri kullanılarak laboratuar örneklemeleri yapılmaktadır. İstatiksel Modellemeler: Bu tip modellemelerde ise hava kalitesi ve meteorolojik koşullar arasındaki ilişkiler baz alınmaktadır. Burada kullanılan her iki değişkenlerin veri arşivleridir. 327

2.3.1. Hava Kalitesi Dağılım Modelleri ve Uygulamaları Genel olarak dağılım modelleri üç grupta incelenmektedir: Screening (Tarama Modeller) Refined (Rafine Modeller) Advanced (Gelişmiş Modeller) (7). Hava modelleme sistemleri atmosferdeki kirleticilerin matematiksel olarak açıklanabilmeleri için kullanılmaktadır. En çok kullanılan dağılım modellemeleri, kararlı hal (stady-state), doğrusal (straight-line), Gaussian Plume modellerdir. Bu modellemeler, modelleme alanındaki saatlik meteorolojik koşullara bağlı olarak kirletici konsantrasyonların durumlarını hesaplayabilmektedir. Bu koşullar genelde varsayımsaldır, bunun nedeni değişken rüzgar durumları, karmaşık yağış çeşitlerinin gözlenebilmesidir. Karmaşık akımlar için ise bir seri Puff modelleme sistemleri uygulanmaktadır. Screening: Screening modeller, konsantrasyonların en zor hallerinin tahminlerini kolaylaştırmak ve çabuklaştırmak için kullanılmaktadır. Bu modelleme sistemi diğerleri gibi saatlik meteorolojik verilere ihtiyaç duyulmamakta ancak meteorolojik durumların farklı kombinasyonlarına gerek duymaktadır. Screening modelleme bu farklı konsantrasyon durumları ele alınarak hesaplama yapabilmektedir. Refined: Refined modelleme, atmosferik prosesler için daha çok detay içermektedir. Bunun yanında daha fazla veri girişlerine ihtiyaç duymaktadır (fiziksel ve matematiksel veriler). Bir başka değişle bu modelleme sistemi ile yapılan tahminlerin gerçekliği screen ile yapılan tahminlerden daha fazladır. Model verileri ise şu bilgileri içermektedir: Arazi yapısı, kullanıcı tanımlı reseptör, saatlik meteorolojik veriler. Bu tip veriler emisyon kaynağının çevresinden alınmaktadır. Ayrıca emisyon kaynağındaki saatlik değişikliklerde veri olarak girilmektedir. Böylece reseptör alanındaki kirleticilerin saatlik durumları da incelenebilmektedir. Çıktı verilerinde ise kısa-dönem (saatlik) ve uzun dönem (günlük, mevsimlik, yıllık) ortalama konsantrasyonlar olabilmektedir. Bu veriler her bir reseptör noktası için ayrı ayrı alınabilmektedir. Böylelikle konsantrasyonlarındaki yer ve zaman farklılıkları gözlemlenebilmektedir. Advanced: Bu modelleme sisteminde meteorolojik durumların, emisyonların ve kimyasalların kapsamlı verileri bulunmaktadır. Böylece veriler diğer modelleme sistemlerindeki verilere göre daha geniştir. 2.3.1.1. Screening Modeller 2.3.1.1.1. Screen 3 Screen 3 tek kaynaklı, Gaussian Plume modelleme sistemidir. Screen 3 modelleme programı genellikle tek bir kaynaktan yayılan ve yer seviyesinde maksimum konsantrasyona sahip olan kirleticiler için kullanılmaktadır (8). Genellikle noktasal, alansal ve hacimsel kaynaklardaki maksimum konsantrasyon tahminlerini yapabilmektedir. Screen 3, yapısal akım, uzak kaynak-yakın kaynak ve açık alev gibi farklı efektleri hesaplayabilmektedir. Basit alansal kaynaklar da Screen 3 ile modellenebilmektedir. Ayrıca bu modelleme ile, baca yüksekliğinden düşük tepeleri olan arazilerde 24 saatlik ortalama konsantrasyon, baca yüksekliklerinden daha yüksek olan tepelere sahip 328

arazilerde sıkışmış emisyonlar da hesaplanabilmektedir (7). Screen 3 sistemi modelleme yaparken aşağıdaki parametrelere ihtiyaç duymaktadır: Emisyon Oranı (g/s) Baca Yüksekliği (m) Baca Çapı (m) Kirleticinin Yoğunluğu (m/s) veya Akış Oranı (ACFM, m 3 /s) Gaz Çıkış Sıcaklığı ( o K) Atmosfer Sıcaklığı ( o K) (9). Modelin kullanıldığı alanlar: Tek kaynak, alansal, hacimsel kaynaklar, Noktasal kaynaktaki yapı etkisi (tek yapı), Yapılardan kaynaklanan boşluk etkisi, Açık alev, Kaynaktan 50 km den daha az taşınımlar (7). Baca yüksekliklerinden daha yüksek olan tepeler için Screen 3, 24 saatlik maksimum konsantrasyonu hesaplayabilmektedir. Daha alçak tepelere sahip olan yüzey yapıları için saatlik maksimum konsantrasyon hesaplamaları yapabilmektedir. 2.3.1.1.2. ISC-PRIME/S ISC-PRIME/S modelleme programı Industrial Source Complex, Short-Term modellemesi (ISCST) ile PRIME (Plume Rise Model Enhancements) modellemesinin birlikte uygulanmış halidir. PRIME algoritması yapılardan kaynaklanan aşağı akım etkisini de tahmin edebilmektedir. Bu modelleme sistemi doğrusal, kararlı hal, Gaussian Plume modellemesidir. ISC-PRIME modelleme sistemi, birçok emisyon kaynağında rahatlıkla kullanılabilmektedir. Bu kaynaklar arasında noktasal, hacimsel, alansal ve açık maden ocakları olabilmektedir. Çizgisel kaynakların modellemesi ise hacimsel kaynakların veya alansal kaynakların seri halde sıralanmış olarak kabul edilmesiyle yapılabilmektedir. Emisyon oranları modelleme periyotları boyunca aylık, mevsimlik, günlük veya diğer periyotlar şeklinde düşünülebilir. Modellemede büyük partiküllerin hareketlerini (kuru depozisyon) inceleyen algoritmalar bulunmaktadır. Ayrıca gaz ve partiküllerin yaş depozisyonu da hesaplanabilmektedir. Tüm bunların yanında binalardan kaynaklanan aşağı akım etkisi de hesaplanabilmektedir. Screening modda saatlik maksimum konsantrasyonların bulunabilmesi amacıyla meteorolojik durumların matriksleri kullanılabilmektedir. ISC-PRIME/S, SCREEN 3 ten daha esnek kullanım alanına sahiptir. Bunun nedeni bu programın farklı kaynak ve tiplere sahip olması, yapı etkisi, partikül depozisyonu, yükseltilerdeki saatlik maksimum konsantrasyonların hesabı sayılabilir. 329

Modelin kullanıldığı alanlar: Yapısız, tek veya çok yapılı kompleks endüstriyel kaynaklar, Kaynaktan 50 km ve daha az taşınım Arazi yükseltileri için saatlik konsantrasyon tahminleri, Partikül depozisyonları 2.3.1.2. Refined Modeller 2.3.1.2.1. ISC-PRIME ISC-PRIME ile ISC-PRIME/S arasında teknik bir farklılık bulunmamaktadır. Ancak ISC- PRIME, meteorolojik durumların saatlik ölçüm verilerine gereksinim duymaktadır. Saatlik meteorolojik verilerle, ISC-PRIME farklı ortalama periyotlarında çevresel konsantrasyonlar bulunabilmektedir. ISC-PRIME, EPA nın önerdiği modellemeler arasında bulunmamakta olup ISCST3 ün ilk versiyonlarına dayanmaktadır. Ancak PRIME algoritması EPA tarafından onaylanmıştır (7). Modelin kullanıldığı alanlar: Kompleks ve endüstriyel kaynaklar, Sabit veya zamana göre değişen emisyonlar, 1 saatten 1 yıllığa kadar ortalama zaman periyotları, Emisyonların kaynaktan 50 km ye kadar taşınımları, Arazi yapıları için konsantrasyon tahminleri, Partikül birikimi (Ancak hacimsel kaynaklar için tavsiye edilmemektedir) (7). 2.3.1.2.2. RTDM 3.2. Engebeli Arazi Dağılım Modeli (The Rough Terrain Diffusion Model RTDM 3.2) doğrusal, kararlı hal, Gaussian, Plume modelidir. Yer seviyesindeki konsantrasyonların tahmini için dizayn edilmiştir. Kırsal alanlarda ve baca yüksekliğinden büyük arazi yapılarında uygulanabilmektedir. Bu teknik özellikler ISC-PRIME modelleme sisteminden daha etkilidir. Kırsal alanlardaki reseptörlerde konsantrasyon tahminlerinin yapılabilmesi için programın saatlik verilere ihtiyacı vardır. Ancak yapı etkisi, alansal ve hacimsel kaynaklar incelenememektedir. Bunun yanında emisyon kaynağındaki saatlik değişiklikler gözlenebilmektedir. RTDM 2005 yılında EPA tarafından arazilerdeki emisyonların tahmininde kullanılması için tavsiye edilmiş bir modelleme sistemidir (7). Modelin kullanıldığı alanlar: Yapıların etkisi olmadan, tekli veya çoklu noktasal kaynaklar, Baca yüksekliklerinden fazla yüksekliği olan araziler, Emisyonların kaynaklarından 50 km ye kadar taşınım tahminleri (Ancak 15 km tavsiye edilir), Sabit veya değişken emisyonlar (7). 330

2.3.1.2.3. AERMOD AERMOD, doğrusal, kararlı hal Plume modellemesidir. AERMOD Modelleme sistemi, birçok farklı kaynak tipinde uygulanabilmektedir. Örnek olarak noktasal, hacimsel ve alansal kaynak tipleri verilebilmektedir. Çizgisel kaynaklar ise bir dizi hacimsel kaynak olarak veya uzatılmış alansal kaynak olarak düşünülerek modellenebilir (10). ISC-PRIME modellemesinin birkaç yönden gelişmiş biçimi olup katman sınırı teorisini içermektedir. AERMOD biraz Gaussian Plume karakteristiğine sahiptir. Bundan başka yeni veya kararlı haldeki dağılım durumları, Plume yükselmesi ve batmazlık, yükselen inversiyon içerisindeki nüfuz, kaynaktaki yüzey seviyesi, rüzgarların dikey profili, türbülans ve ısı, arazi efekti gibi gelişmiş algoritmaları da bünyesinde barındırabilmektedir. Ayrıca PRIME yapı etkilerini de içermektedir. AERMOD programının performansı, arazi yapısına ve farklılık gösteren emisyon kaynaklarına göre değişiklik gösterebilmektedir. Yüksek konsantrasyonlarda gerçeğe yakın sonuçlar verebilmektedir. Tüm ortalama zaman periyotları ve tüm durumlar için AERMOD modelleme performansı ISC-PRIME dan çok iyidir (7). AERMOD modelleme sistemi, iki işlemciden oluşmaktadır. Bunlar, arazi bilgisi için AERMAD ve meteorolojik veriler için AERMET. AERMOD, bazı kaynak tipleri için tasarlanmıştır. Bu kaynak tipleri, çoklu noktasal kaynak, alansal, çizgisel ve hacimsel kaynak, yapılar, konsantrasyonlar ve depozisyondur. Çizgisel kaynak ise bir dizi hacimsel kaynak veya alansal kaynak olarak düşünülebilir. Modelin kullanıldığı alanlar: Kompleks endüstriyel kaynaklar (tek veya çoklu noktasal kaynak, alansal, çizgisel, hacimsel kaynaklar), ancak burada yapılar ve yapılardan kaynaklanan etkiler kullanılmamaktadır. Gaz ve partikül birikimi, Sabit ve değişken emisyonlar, Kırsal ve yerleşim alanları, Kaynaktan 50 km ye kadar taşınım, Tüm arazi yapısına göre konsantrasyon tahmini (7). 2.3.1.2.4. CALPUFF/CALPUFF-ISC CALPUFF modelleme programı, kararlı olmayan durumlar da zaman ve bölgeye göre değişen meteorolojik koşullar içerisinde kirleticilerin taşınımlarını, kimyasal dönüşümlerini ve giderimlerini simule etmekte kullanılan Gaussian Puff modellemesidir (12). Özel olarak ele aldığı durumlar, yapılardan kaynaklanan türbülans, inversiyon içerisindeki Plume dağılım, duman, kıyısal etkileşim efekti, araziye yayılım, durgun durumlar ve dönüşüm efektleri (kirleticilerin yaş ve kuru depozisyonla ayrıca kimyasal reaksiyonlarla giderimi) dir. Bu özelliklerin yanında kaynağın hemen yanı başından (onlarca metre) yüzlerce kilometreye kadar olan taşınımlarını modelleyebilmektedir (7). Ayrıca CALPUFF modelleme programı ile amonyak, hidrojen sülfit ve koku yapıcı kimyasalların yüzeydeki konsantrasyonlarını da modelleyebilmektedir (11). 331

CALPUFF modelleme sistemi; CALMET (meteorolojik modelleme), CALPUFF (modelleme), CALPOST (çıktıların analizi) olmak üzere üç alt modelleme sistemini kapsamaktadır. CALPUFF modelleme sistemi için gerekli olan meteorolojik veriler CALMET tarafından sağlanmaktadır. CALMET rüzgar alanı tanımlama modellemesi de içermektedir. Ayrıca bu modellemede, eğim akımları, vadi akımları, arazinin engelleyici etkisi, kinematik etkisi (tepe üzerindeki akımların hızlanışı), göl ve deniz meltemlerinin sirkülasyonları gibi özellikleri de içermektedir. Tüm bunların yanında CALMET yüzeysel ve üst meteorolojik verilere de ihtiyaç duymaktadır (7). CALPUFF farklılık gösteren konsantrasyonlar, yaş ve kuru depozisyonlar ve görünebilir parametreler gibi durumlar için genelleştirilmiştir. Program sayesinde bir seri Puff ve devamlı Plume tanımlanabilmekte, deformasyonlar ve bölünmüş rüzgar alanları incelenebilmektedir. Tüm bunların yanında, doğrusal hatlı, Gaussian Plume modelleme de içermekte olup, rüzgarların yavaş veya hiç olmadığı durumlarda da modelleme yapılabilmektedir. Modellemenin kullanıldığı alanlar: Yerel alanlarda taşınımın ve dağılımın olduğu karmaşık akım istasyonları (<50 km) 50~200 km arası uzun mesafeli taşınım, Karmaşık, kararlı olmayan meteorolojik durumlar, karmaşık arazi yapısı, kıyısal alanlardaki karmaşık akımlar (zaman ve yere göre farklılık gösterebilen rüzgar ve türbülans alanları), Detaylı meteorolojik ve jeofiziksel girdiler, Depozisyonların olduğu uzun mesafeli taşınımlar (>50 km), Partikül maddelerin uzun mesafeli taşınımları (>50 km), Çoklu kaynaklar ( noktasal, alansal ve çizgisel) (7). Tablo 2. Hava Kirliliği Modellemeleri ve Kullanıldığı Alanlar (7). Screening Refined ARAZİ (Tepelerin Yükseklikleri Baca Yüksekliklerinden Fazla) Saatlik Meteorolojik Veri Çoklu Baca Alansal, Çizgisel, Hacimsel Kaynak Değişken Emisyon Oranı Kimyasal Dönüşüm Yapı Etkisi SCREEN 3 ISC-PRIME/S Plume Gözlenebilirliği Durgun Durumlar Depozisyon (Gaz,Partikül) Asit Depozisyonu (Sülfat, Nitrat) Kıyısal Efektler Bölgesel Hava Modellemesi Uzun Mesafeli Taşınım (>50 km) ISC-PRIME AERMOD CALPUFF CALPUFF/ISC RTDM 3.2 Karayolu Emisyonları Ağır Gazlar Alev Yoğuşma (sis) 3. MODELLEME AŞAMASINDA KARŞILAŞILABİLECEK SORUNLAR Türkiye şartlarında modelle çalışmasının yapılması aşamasında bazı sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Bu sorunlar çözümü mümkün olmayan sorunlar olmamakla birlikte, çalışmaya başlandığında göz önünde bulundurulmasında yararlı olacak konulardır. 332

Modelin giriş verilerinden biri olan kirletici kaynakları belirlerken, tüm kaynakları özellikle küçük tesisleri karakterize etmek oldukça zordur. Ne yazık ki, kayıtlarda yer almayan küçük tesisler bulunabilmektedir. Bunlar tek tek belirlenip katkı payları belirlenmediğinde, giriş verilerinin hassasiyeti azalmaktadır. Ülkemizde istatistiki veriler yetersizdir. Mevcut verileri derleyip toparlamak ise oldukça zordur. İstatistiki verilerin yetersiz olması ve mevcut verileri derleyip toparlamanın zor olması daha fazla emek, daha fazla zaman ve daha fazla para harcanmasına neden olmaktadır. Ne yazık ki, emisyonların hesaplanmasında kullanılacak Türkiye şartları için hazırlanmış emisyon faktörleri bulunmamaktadır. Bu tür çalışmalarda genellikle, Amerika ve Avrupa da çalışma koşullarına bağlı olarak sektörden sektöre az ya da çok farklılıklar içeren US Environmental Protection Agency (USEPA) ve CORINAIR (CITEPA) gibi emisyon faktörleri kullanılmaktadır. Bu tür çalışmalarda bu faktörlerin kullanımının yerine Türkiye deki çalışma koşullarına göre belirlenmiş Türk emisyon faktörlerinin kullanımı sonuçlar açısından daha güvenilir olacaktır. Ancak Türkiye için bu faktörler henüz oluşturulmadığından bu mümkün değildir. Model için uygun meteoroloji dosyasının elde edilmesinde aksaklıklar olabilmektedir. Modeller saatlik bazda veri kullanmaktadır. Meteoroloji istasyonu tarafından kaydedilen bulut yükseklikleri ve yağış ölçümleri ise günlüktür. Bu verilerin saatlik değerlere dönüştürülmesi, modelin istediği meteorolojik dosyanın oluşturulmasında dezavantaj olabilmektedir. Trafik koşullarının emisyon payında yeterince yansıtılamaması ayrı bir sorundur. Örneğin trafik sıkışıklığının sık görüldüğü ana yol kavşaklarındaki trafik koşulları, emisyon faktörü aracılığıyla hesaplamalarda emisyon payında yeterince yansıtılamamaktadır. Ülkemizde dijital haritaların elde edilmesinde sıkıntılar yaşanabilmektedir. Dijital harita elde edilemediğinde, modelde düz arazi seçeneğinin kullanılmasına bağlı olarak yer seviyesindeki emisyonların binalardan ve diğer yükseltilerden olası etkilenimi model sonuçlarına gerektiği gibi yansımayabilmektedir. 4. SONUÇ Modelleme yöntemi temiz hava planları için güçlü bir destekleyicidir. Bu yöntem ile mevcut kirletici kaynakların yaydığı kirleticilerin ne şekilde dağılacağı saptanabildiği gibi, henüz plan veya proje aşamasında olan tesislerin kurulacakları yörede ne gibi bir hava kalitesi bozulmasına sebep olacakları da belirlenebilir. Böylece tesisin o bölgede kurulup kurulmayacağı veya alternatifleri değerlendirilebilir. Ancak birçok modelleme yönteminin kapasitesi, bazı faktörlere bağlı olarak sınırlanabilmektedir. Bu modellerin tahminlerinin doğruluğu, tüm kaynaklar için detaylı ve doğru emisyon envanterine bağlı olduğu kadar, çalışma alanında meteorolojik parametrelerin doğru ölçülmesine ve araziye yönelik parametrelerin modele doğru girilmesine de bağlıdır. Modelin tahminleri, ancak giriş parametreleri için gerçek verilerin elde edilmesiyle geliştirilebilir. 333

KAYNAKLAR 1. Environment Agency of UK, Guide to Air Quality, [online], http://www.environment-agency.gov.uk/commondata/acrobat/guide_to_air_quality_ 810298.pdf (Ziyaret Tarihi: 01.05.2008). 2. Air Quality Management Information System For Urban and Industrial Applications, Air Quality Modelling, [online], http://www.ess.co.at/air-eia/lectures/ L001.html, (Ziyaret Tarihi : 28.04.2008). 3. Air Pollution Dispersion Terminology, [online], http://en.wikipedia.org/air_pollution_ dispersion_terminology, (Ziyaret Tarihi: 28.04.2008). 4. Bosanquet, C.H. and Pearson, J.L. The spread of smoke and gases from chimney, Trans. Faraday Soc., 32:1249. 5. Features of Dispersion Models publication of the European Union Joint Research Centre (JRC).[online], http://rem.jrc.cec.eu.int/etex/37.htm.(ziyaret Tarihi:01.05.2008) 6. Markiewicz, M., Modelling of the Air Pollution Dispersion [online], http://manhaz.cyf.gov.pl, (Ziyaret Tarihi: 25.04.2008). 7. British Columbia Ministry of Environment, Environmental Protection Division, Environmental Quality Branch, Air Protection Section, Guidelines for Air Quality Dispersion Modelling in British Columbia, [online], http://www.env.bc.ca/air/ airquality/pdfs/aq_disp_model_06.pdf, (Ziyaret Tarihi: 25.04.2008). 8. U.S. EPA Models, Models, Documentation, And Guidelines, [online], http://www.lakes-environmental.com/lakeepa1.html#screen3, (Ziyaret Tarihi: 01.05.2008). 9. U.S. Environmental Protection Agency, SCREEN3 Model User's Guide, Office of Air Quality Planning and Standards Emissions, Monitoring, and Analysis Division Research, [online], http://www.lakes-environmental.com/lakeepa1.html#screen3, (Ziyaret Tarihi: 01.05.2008). 10. User's Guıde For The Ams/Epa Regulatory Model Aermod, EPA-454/B-03-001, [online], http://www.deq.state.mi.us/documents/deq-aqd-aqe_aermodug.pdf, (Ziyaret Tarihi: 02.05.2008). 11. Dispersion Modelling, [online], http://www.iowadnr.com/air/afo/files/section4.pdf, (Ziyaret Tarihi: 02.05.2008). 12. Model Formulation and User s Guide For the CALPUFF Dispersion Model, [online], http://www.arb.ca.gov/research/apr/past/a025-2a.pdf, (Ziyaret Tarihi: 02.05.2008). 334