FARKLI KÜKÜRTLÜ GÜBRE UYGULAMALARININ VE ORANLARININ EKMEKLİK VE MAKARNALIK BUĞDAYLARIN KALİTELERİ ÜZERİNE ETKİLERİ ÖÖzet Bu çalışmada, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü tarafından 2004-2005 sezonunda deneme parsellerinde farklı kükürt kaynaklarının (kalsiyum sülfat, potasyum sülfat ve amonyum sülfat) farklı oranlarda (dekara 0, 1, 3 ve 3+Y kg olacak biçimde) kullanılmalarıyla yetiştirilen ekmeklik (Balatilla) ve makarnalık (Balcalı-2000) buğdayların fiziksel, kimyasal ve teknolojik özellikleri belirlenerek kullanılan kükürtlü gübre kaynaklarının ve oranlarının buğday örneklerinin kaliteleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, söz konusu gübre uygulamalarının buğdayların niteliklerini iyileştirme olanaklarının araştırılması amaçlanmıştır. Ekmeklik buğdayların nitelikleri üzerinde, potasyum sülfat ve amonyum sülfat gübrelerinin kullanılmasının kalsiyum sülfat gübresi kullanılmasına göre daha iyi sonuç verdiği kanısına varılmıştır. Makarnalık buğdayların nitelikleri üzerinde, her 3 gübre uygulamasının da çok etkili olmadığı, bununla birlikte potasyum sülfat gübresinin kullanıldığı denemelerde diğer gübrelere göre daha iyi sonucun alındığı belirlenmiştir. Denemelerde elde edilen bulgularla, kullanılan gübreleme düzeyleri arasında çok sağlıklı bir ilişki kurulamamıştır. Anahtar Kelimeler: Kükürt, Gübre, Ekmeklik Buğday, Makarnalık Buğday, Kalite. Halef DİZLEK 1, Halil ERDEM 2, Mehmet Sertaç ÖZER 3, Ali ALTAN 4 1 Yrd. Doç. Dr. Halef DİZLEK, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Karacaoğlan Yerleşkesi 80000 OSMANİYE, hdizlek@osmaniye.edu.tr, 0 328 8271000 / 3604, 0 506 4386825 2 Yrd. Doç. Dr. Halil ERDEM, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Taşlıçiftlik Yerleşkesi 60240 TOKAT, halil.erdem@gop.edu.tr, 0 356 2521616 / 2244 3 Doç. Dr. Mehmet Sertaç ÖZER, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü 01330 Balcalı-Sarıçam/ADANA, msozer@cu.edu.tr, 0 322 3386173 4 Prof. Dr. Ali ALTAN, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü 01330 Balcalı-Sarıçam/ADANA, merhum THE EFFECTS OF DIFFERENT SULPHUR FERTILIZER APPLICATIONS AND RATES ON BREAD AND DURUM WHEAT QUALITIES Abstract This study was carried out with the aim to determine the effects of various sources of sulphur (calcium sulphate, potassium sulphate and ammonium sulphate) at different rates (0, 1, 3 and 3+Y to be kg/ da) on physical, chemical and technological quality characteristics of bread (Balatilla) and durum (Bal- 21
Bilimsel Makale cali-2000) wheats. Wheat varieties are produced in the experimental plots of the Cukurova University Agriculture Faculty Soil Science Department. The research was conducted during 2004-2005 growing season. The effects of sulphur fertilizer sources and rates on the quality of wheat samples were examined in this study. Also, it was aimed to investigate the possibilities to improve the qualities of wheats by fertilizer applications. The use of potassium sulphate and ammonium sulphate fertilizers gave better result than the use of calcium sulphate fertilizer on quality of bread wheats was concluded. All three fertilizer applications were not very effective on quality of durum wheats, however, experiments using potassium sulphate fertilizer has yielded better result than other fertilizers. A healthy relationship between the rates of fertilizers used and the qualities of the wheats was not established according to experimental data. Key Words: Sulphur, Fertilizer, Bread Wheat, Durum Wheat, Quality. GİRİŞ İnsanların eski çağlardan bu yana tükettikleri temel gıda hammaddelerinin başında tahıllar gelmektedir (Altan, 1986). Buğday, dünyada en çok üretilen 3 tahıldan birisidir: mısır, buğday, pirinç (FAO, 2012). Bitkisel ürünler içerisinde buğday; geniş adaptasyon sınırlarına sahip olması, kolay yetiştirilmesi ve toplumların sahip oldukları beslenme alışkanlıkları nedenleriyle önemli yer tutmaktadir (Tosun ve ark., 1997). Tarımsal üretimler, kullanılan tohum kalitesi kadar kültürel işlemler ve hava koşullarından da etkilenmektedir (Ercan, 1989). Kültürel işlemler içerisinde buğday niteliklerini ıslah etmeye yönelik alınan tedbirlerde buğdayın ekmeğe işlenmesi sırasında büyük öneme sahip olan gluten (öz) proteinlerinin buğdayda yeterli düzeyde oluşması önemlidir. Çünkü ekmek hamurunun viskoelastik özelliğe sahip olmasında ve gaz tutabilme yeteneğini kazanmasında birincil derecede öneme sahip olan gluten proteinleri (=depo proteinleri=gliadin ve glutenin) gerek elastikiyet gerekse uzayabilme niteliklerini içerdikleri kükürt (S) lü amino asitler (sistein ve sistin) sayesinde oluşturdukları molekül içi ve moleküller arası disülfit (S-S) bağlarına borçludurlar. Bu nedenle buğdayın bileşiminde yeterli miktarda S bulunması son derece önemlidir. Buğdayın uygun miktarda S içermesi için, buğdayın yetiştirildiği toprağın S içeriğinin ve bitkinin topraktan alabildiği S miktarının yeterli olması gerekmektedir (Lásztity, 1996). Özellikle son 20 yıldır yüksek verimli çeşitlerin ıslah edilmesi, bu çeşitlerin artan kuru madde verimi, buna bağlı olarak topraktan aldıkları S dahil olmak üzere diğer besin elementlerindeki artış sonucunda S yetersizliği dünyada yaygınlaşmıştır. Günümüzde buğdayın yetiştirildiği toprakların S içeriğinin az olmasından dolayı toprağa S ilavesi yapılarak buğdayın S içeriğinin arttırılması yaygın ve pratik bir uygulamadır (Erdem, 2004). Literatürde, kükürdün buğdayın büyümesi, beslenmesi, verimi ve kalite özellikleri üzerine etkilerini gösteren birçok çalışma yapılmış olmasına karşılık, ülkemizde bu nitelikte yapılmış olan çalışma sayısı çok azdır. Bu nedenle çalışmada, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü tarafından 2004-2005 sezonunda deneme parsellerinde farklı S kaynaklarının (CaSO4.2H2O, K2SO4 venh4so4) farklı oranlarda (dekara 0, 1, 3 ve 3+Y kg olacak biçimde) kullanılmalarıyla yetiştirilen ekmeklik (Balatilla) ve makarnalık (Balcalı-2000) buğdayların fiziksel, kimyasal ve teknolojik özellikleri belirlenerek kullanılan kükürtlü gübre kaynaklarının ve oranlarının buğday örneklerinin kaliteleri üzerindeki etkileri incelenmiş ve söz konusu gübre uygulamalarının buğdayların niteliklerini iyileştirme olanaklarının araştırılması amaçlanmıştır. 22
Önceki Çalışmalar Buğday cinsinin çeşitli türleri kromozom sayıları bakımından; diploid, tetraploid ve heksaploid buğdaylar olarak üç ana gruba ayrılır. Ekonomik değeri büyük olan buğday türleri tetraploid gruptan Triticum durum (makarnalık buğday-28 kromozomlu), heksaploid gruptan Triticum aestivum (ekmeklik buğday-42 kromozomlu) ve Triticum compactum (bisküvilik buğday-48 kromozomlu) dur (Kırtok, 1992). Kükürt, tüm bitkiler ve hayvanlar için gereksinim duyulan temel bir besin elementi olup; sistein, metionin, pek çok ko-enzim (biotin, ko-enzim A, tiamin gibi) ve sülfolipit gibi önemli bileşiklerin yapısında yer alır. Bunların dışında, amino asit sentezi, proteinler ve bazı ikincil metabolitlerdeki önemli rollerinden dolayı S ün ürünün kalitesi üzerinde de önemli bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Toprakta yeterli düzeyde S ün bulunması yalnızca uygun nitelikte buğday üretimi için değil, aynı zamanda tanedeki S içeren amino asitlerin (sistin, sistein ve metionin) oluşumu için de gereklidir. Genelde, daha fazla S e sahip topraklarda yetiştirilen buğdaylarda S içeren amino asitlerin konsantrasyonlarında bir artış olduğu saptanmıştır (Wrigley ve ark., 1980). Hamur oluşumunda protein molekülleri arasında başlıca kovalent (disülfit) ve kovalent olmayan bağlar (iyon, hidrojen ve Van der Waals bağları) rol oynar (Bushuk, 1998). Gluten proteinlerindeki en önemli işlevsel kovalent bağlar, yüksek enerjiye (30-100 kcal/mol) sahip olan disülfit (S-S) bağlarıdır. Molekül içi ve moleküller arası S-S bağları hamurun reolojisinde önemli rol oynarlar. Sistein ünitelerinin SH grupları sistin ünitelerinin S-S grupları ile değişim reaksiyonlarına girerek hamur reolojisinin değişmesine ve gelişmesine neden olurlar. Serbest SH gruplarının bir kısmı yoğurma ile S-S yapısına dönüşür ve hamurun gluten yapısı kuvvetlenir (Pyler, 1988; Lásztity, 1996). Tahıl unları içerisinde sadece buğday unu kuvvetli yapıda, gaz tutabilen ve hafif, havalanmış mamul ürün üretimini mümkün kılan hamur oluşturma yeteneğine sahiptir. Buğdayın sahip olduğu bu ayrıcalıklı durumdan buğday proteinlerinin, daha özgün olarak gluten proteinlerinin sorumlu olduğuna inanılmaktadır (Hoseney, 1994). Bu proteinleri diğer proteinlerden farklı ve üstün kılan en önemli özellik ise bileşiminde çapraz bağlı S-S köprülerinin yer almasıdır (Örnebro ve ark., 2000). 1995 ve 1996 yıllarında İngiltere de sert ekmeklik buğdayla gerçekleştirilen 7 tarla denemesinin 4 ünde toprağa yapılan S uygulamasının ekmeğin hacminde artışa yol açtığı saptanmıştır (Zhao ve ark., 1999b). Aynı çalışmada bitkinin tane verimindeki artışın S ün dekara 2 kg olacak şekilde verildiği uygulamaya kadar devam etmiş olmasına karşılık somun hacmindeki artışın dekara 10 kg S verilen uygulamaya kadar devam ettiği bulunmuştur. S uygulamasının somun hacminde meydana getirdiği artışın Almanya da yapılan bir başka çalışmada (Schnug ve ark., 1993) da görüldüğü; toprağa uygulanan S miktarının 4.6 kg/da olması durumunda ekmek hacminde % 6 artış olduğu saptanmıştır. Ekmeklik buğdayların niteliklerini iyileştirmek amacıyla yapılan bir çalışmada (Kettlewell ve ark., 1998), topraktaki S ve azot (N) konsantrasyonunun artmasının hamurun uzamasını arttırdığı, amonyum sülfat uygulamasının element halindeki S uygulamasına göre buğdayın S konsantrasyonunu daha fazla arttırdığı belirlenmiştir. S yetersizliğinin yalnızca verimi değil bitkilerin kalitatif özelliklerini de kötüleştirdiği bilinmektedir. Örneğin, S yetersizliği buğday unundaki jel protein miktarında azalmaya neden olmaktadır. Ayrıca, toprakta S miktarının 23
Bilimsel Makale az olması buğday tanesindeki protein formunda olmayan N konsantrasyonunda ve S içeriği düşük olan gluten proteinlerinin sentezinde artışa yol açtığı belirlenmiştir. S yetersizliğinin tanelerin büyüklüğünde önemli düzeyde azalmaya (Zhao ve ark., 1999a), buğdayların ekmeklik ve makarnalık kalitesinde ise gerilemeye neden olduğu (Kettlewell ve ark., 1998) bildirilmiştir. Buğdayda S yetersizliği, buğday tanesindeki protein ve amino asitlerin konsantrasyonlarını azaltmakla kalmamakta aynı zamanda buğday ununun ekmeklik kalitesini de olumsuz etkilemektedir. Erdem in (2004) bildirdiğine göre, Moss ve ark. (1983), S bakımından fakir topraklarda yetiştirilen buğdayların unundan hazırlanan hamurların elastikiyetinin azaldığını, uzamaya karşı gösterdikleri direncin ise arttığını saptamışlar ve bu olumsuz karakterlerin genellikle ekmek hacminin azalmasına neden olduğunu bildirmişlerdir. MATERYAL VE METOT Materyal Çalışmada materyal olarak 2 farklı buğday örneği (Balattila ekmeklik buğdayı ve Balcalı 2000 makarnalık buğdayı) kullanılmıştır. Araştırma, tesadüf parselleri deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi (ÇÜZF) Döner Sermaye İşletmeleri arazisinde 09.11.2004 tarihinde kurulmuştur. Buğdaylara taban gübresi olarak dekara 8 kg fosfor (P2O5 = Triple Süper Fosfat) ve 8 kg Amonyum Nitrat (NH4NO3) ekimle birlikte verilmiştir. Ayrıca 02.02.2005 ve 22.02.2005 tarihlerinde dekara 4 er kg azot uygulaması (NH4NO3) yapılarak toplam azot 16 kg a tamamlanmıştır. ÇÜZF Döner Sermaye arazisinde yer alan topraklarda, birçok noktada, ÇÜZF Toprak Bölümü tarafından S analizi yapılmıştır. Araştırmaya konu olan denemenin kurulduğu bölgenin S içeriğinin tüm parseller içerisinde en düşük değerlere sahip olmasından dolayı deneme bu parseller üzerinde kurulmuştur. Çalışmanın yürütüldüğü toprakta yapılan S analizi sonuçlarına göre; 0 cm (yeryüzünde görünen parça) ile 20 cm derinlik arasındaki toprağın S içeriği 10.9 mg/kg toprak, 20 cm ile 40 cm derinlik arasındaki toprağın S içeriği ise 13.4 mg/kg toprak olarak bulunmuştur. Oysa toprağın S içeriğinin yeterli olabilmesi için söz konusu değerlerin 18 mg S/kg toprak olması gerektiği bildirilmektedir. Bu nedenle yani araştırmanın yürütüldüğü parsellerde toprağın S içeriği yetersiz olduğu için toprağa S ilavesi yapılmıştır. Aksi takdirde toprağın S içeriğinin yeterli olması durumunda toprağa yapılacak S ilavesinin bitkide (buğdayda) S zehirlenmesine yol açacağı bildirilmektedir. Kükürt kaynakları olarak kalsiyum sülfat (CaSO4.2H2O), potasyum sülfat (K2SO4) ve amonyum sülfat (NH4SO4) gübreleri kullanılmıştır. Kükürtlü gübrelerin ekmeklik ve makarnalık buğdayların kaliteleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla söz konusu gübreler dekara 0 (kontrol), 1 ve 3 kg olacak şekilde uygulanmışlardır. Bu uygulamalar buğdayların ekilmesiyle birlikte, toz halinde, el ile her parsele uygulanmak suretiyle yapılmıştır. 3 + Y parsellerine ise; dekara 3 kg kükürt uygulaması yukarıda belirtildiği biçimde yapılmış ve buna ilave olarak 4 farklı dönemde yapraktan sıvı şekilde sırt motoru ile püskürterek %1 K2SO4 uygulaması yapılmıştır. Bu uygulamaların tarihleri ise; 1) Kardeşlenme Dönemi = 05.03.2005, 2) Sapa Kalkma Dönemi = 14.03.2005, 3) Sapa Kalkma Sonu = 25.03.2005 ve 4) Başaklanma Başlangıcı = 05.04.2005. Denemeye alınan buğday örnekleri 10.06.2005 tarihinde biçerdöver ile hasat edilmişlerdir. Örnekler, sonuçların izlenmesinde kolaylık sağlaması amacıyla dekara ilave edilen S miktarını belirten kodlama sistemi kullanılarak 24
ifade edilmişlerdir (CaSO4-0 Balcalı, CaSO4-1 Balcalı, CaSO4-3 Balcalı ve CaSO4-3+Y Balcalı gibi). Hasat edilen buğday kitlelerini temsil edecek şekilde örnek alma yöntemine (TS ISO 13690; TSE, 2003a) uygun olarak her çeşitten yaklaşık 7 şer kg örnek alınmıştır. Buğday örneklerinin 1 kg lık kısımları fiziksel ve kimyasal analizlerde kullanılmak üzere ayrılmıştır. Geriye kalan 6 kg lık buğday örnekleri AACC Metot 26-95 (AACC, 2000) e göre tavlanmıştır. Soğuk tavlama uygulanan ekmeklik ve makarnalık buğday örneklerinin nem miktarı, sırasıyla %16 ve %17 olacak şekilde ayarlanmıştır. 24 saat süre ile tavlanan buğday örnekleri, altı valsli laboratuar tipi bir un değirmeninde (Yücebaş Makine Tavlı Buğday Öğütme Değirmeni) öğütülerek un haline getirilmiştir. Analiz Metotları Buğday örneklerinin fiziksel özelliklerinin belirlenebilmesi amacıyla; tane sertliği, bin tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı, irilik ve homojenlik analizleri (Uluöz, 1965) yapılmıştır. Buğday kırmalarında nem, kül ve ham protein analizleri sırası ile; AACC Metot 44-19, AACC Metot 08-01 ve AACC Metot 46-09 (2000) a göre yapılmıştır. Un analizlerinde, materyal kısmında belirtilen laboratuar tipi değirmende belirli randımanda (%60-65) öğütülen ve kepek içermeyen Tip 650 ekmeklik buğday unu ayarındaki un numuneleri kullanılmıştır. Unların teknolojik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla; yaş ve kuru gluten miktarları (AACC Metot 38-10, 2000), gluten indeks (AACC Metot 38-12, 2000), Zeleny sedimantasyon (AACC Metot 56-60, 2000), gecikmeli sedimantasyon (Greenaway ve ark., 1965), düşme sayısı (AACC Metot 56-81B, 2000), farinogram (AACC Metot 54-21, 2000) ve ekstensogram (AACC Metot 54-10, 2000) değerleri belirlenmiştir. Hammadde miktarının sınırlı olmasından dolayı farinograf ve ekstensograf analizleri 2, diğer analizler ise 3 er kez yinelenmiştir. Araştırmada ölçülen tüm özelliklere ilişkin elde edilen veriler, SAS istatistik enstitüsünce geliştirilen ve aynı adı taşıyan istatistik paket programı ile (The SAS System for Windows v6.12; SAS Institute, 1982) Duncan çoklu karşılaştırma testine tabi tutulmuştur. Ekmeklik ve makarnalık buğdaylar bir arada değil, kendi içlerinde istatistiksel değerlendirmeye alınmıştır. ARAŞTIRMA BULGULARI Denemelerde analizleri yapılan farklı buğday örneklerinin bazı fiziksel niteliklerine ilişkin ortalama ölçüm sonuçları Çizelge 1 3 de verilmiştir. Yapılan incelemelerde ekmeklik buğdayların yumuşak tane yapısına, makarnalık buğdayların ise dönme tane yapısına sahip oldukları belirlenmiştir (Çizelge 1). Ekmeklik ve makarnalık buğdaylarda farklı gübre uygulamalarının ve oranlarının tanelerin sertlik-yumuşaklık değerleri üzerine etkileri önemli (p<0.01) ancak anlamsız bulunmuştur. 25
Bilimsel Makale Çizelge 1. Buğday Örneklerinin Sertlik-Yumuşaklık Değerlerine İlişkin Ortalama Veriler. (1) Çizelgede aynı sütunda yer alan ekmeklik buğdaylarda ve aynı sütunda yer alan makarnalık buğdaylarda aynı harfle gösterilen değerler arasındaki farklar 0.01 güven sınırına göre önemsizdir. Çizelge 2 nin incelenmesiyle, ekmeklik buğdaylarda potasyum sülfat gübresinin değişik düzeylerde kullanılmasının bu gübrenin kullanılmamasına göre örneklerin bin tane ağırlığını etkilemediği (p>0.01), kalsiyum sülfat ve amonyum sülfat gübrelerinin kullanılmasıyla bin tane ağırlık değerlerinin azaldığı (p<0.01) saptanmıştır. Makarnalık buğdaylarda ise, kalsiyum sülfat gübresinin kullanılmasının kullanılmamasına göre buğdayların bin tane ağırlığını azalttığı (p<0.01), potasyum sülfat ve amonyum sülfat gübrelerinin bin tane ağırlık değerlerine belirgin bir etkilerinin olmadığı saptanmıştır. 26
Çizelge 2. Buğday Örneklerinin Bin Tane ve Hektolitre Ağırlıklarına İlişkin Ortalama Veriler. (1) Kuru madde üzerinden. (2) Derecelendirme, buğdayların hektolitre ağırlıklarına göre yapılmıştır. (3) Çizelgede aynı sütunda yer alan ekmeklik buğdaylarda ve aynı sütunda yer alan makarnalık buğdaylarda aynı harfle gösterilen değerler arasındaki farklar 0.01 güven sınırına göre önemsizdir. Hektolitre ağırlığına ait çizelgenin (Çizelge 2) incelenmesiyle de görülebileceği gibi, kalsiyum sülfat gübresinin ekmeklik ve makarnalık buğdaylarda kullanılması, kullanılmamasına göre buğdayların hektolitre ağırlığını düşürmüştür. Potasyum sülfat gübresinin dekara 1 ve 3 kg olacak şekilde kullanılması ekmeklik buğdayların hektolitre ağırlığını etkilememiş, dekara 3 kg + Y uygulaması ise hektolitre ağırlığını azaltmıştır. Bu gübrenin makarnalık buğdaylara uygulanması hektolitre ağırlığını olumlu yönde etkilemiştir (Hektolitre ağırlığı aynı kalmış ya da artış göstermiştir.). Amonyum sülfat gübresinin, ekmeklik buğdaylarda dekara 1 ve 3 kg uygulanması buğdayların hektolitre ağırlığını azaltmış, makarnalık buğdaylarda ise dekara 3 kg uygulanması hektolitre ağırlığını arttırmıştır (p<0.01). TS 2974 buğday standardında belirtilen hektolitre değerlerine göre, analizi yapılan 12 ekmeklik buğday örneğinin tümünün derece dışı buğday olduğu, 27
Bilimsel Makale makarnalık buğdayların ise 6 sının 2. derece, 4 ünün 3. derece makarnalık buğday olduğu kalan 2 sinin ise derece dışı buğday olduğu saptanmıştır (TSE, 2003b; Çizelge 2). 2.8 mm ve 2.5 mm elekler üzerinde kalan buğday kitleleri göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede (Çizelge 3), kalsiyum sülfat gübresinin ekmeklik buğdayların iriliklerini azalttığı, makarnalık buğdayların iriliğini etkilemediği; potasyum sülfat gübresinin dekara 1 ve 3 kg uygulamalarında ekmeklik ve makarnalık buğdayların iriliklerini etkilemediği ancak dekara 3 kg + Y uygulamasında ise buğday örneklerinin iriliklerini azalttığı (p<0.01); amonyum sülfat gübresinin ise ekmeklik buğdayların iriliklerini azalttığı buna karşılık makarnalık buğdayların irilik değerlerinde artışa yol açtığı belirlenmiştir. 28
Çizelge 3. Buğday Örneklerinin İrilik ve Homojenlik Değerlerine İlişkin Ortalama Veriler (%). (1) Birbirini izleyen iki elek üzerinde kalan buğdayların toplamının tüm buğday kitlesinin %75 inden daha fazla olduğunu ifade eder. (2) Çizelgede aynı sütunda yer alan ekmeklik buğdaylarda ve aynı sütunda yer alan makarnalık buğdaylarda aynı harfle gösterilen değerler arasındaki farklar 0.01 güven sınırına göre önemsizdir. 29
Bilimsel Makale Tavlama sırasında buğdaylara verilmesi gereken su miktarını hesaplamak amacıyla buğday kırmalarında yapılan nem analizine ait ortalama ölçüm sonuçları Çizelge 4 de verilmiştir. Buğday örneklerinin nem içerikleri arasındaki farklılıkların istatistiksel açıdan önemli (p<0.01) olduğu, ancak kullanılan gübreler ve bunların kullanılma düzeyleri ile ilişkili olmadığı düşünülmektedir. Çizelge 4. Buğday Örneklerinin Ortalama Nem, Kül ve Ham Protein İçerikleri (%). (1) Kuru madde üzerinden. (2) Çizelgede aynı sütunda yer alan ekmeklik buğdaylarda ve aynı sütunda yer alan makarnalık buğdaylarda aynı harfle gösterilen değerler arasındaki farklar 0.01 güven sınırına göre önemsizdir. Ekmeklik buğdayların kül içerikleri %1.81 ile %1.97, makarnalık buğdayların kül içerikleri ise %1.93 ile %2.22 arasında değişmiştir (Çizelge 4). Gübre uygulamalarının ekmeklik ve makarnalık buğdayların kül içeriklerinde meydana getirdiği değişiklikler istatistiksel açıdan önemli olmasına karşın anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Ekmeklik buğdaylarda kalsiyum sülfat gübresi uygulamalarının tümünün buğdayların protein içeriklerini arttırdığı (p<0.01), diğer gübre uygulamalarının ise buğdayların ham protein değerleri üzerindeki etkilerinin önemli ancak anlamsız olduğu belirlenmiştir. Makarnalık buğdaylarda kalsiyum sülfatın dekara 1 kg uygulanmasının buğdayların 30
ham protein içeriklerini arttırdığı, dekara 3 kg + Y uygulanmasının ise buğdayların ham protein içeriğini azalttığı saptanmıştır. Potasyum sülfatın dekara 1 kg uygulanması buğdayların protein içeriğini arttırmış, diğer uygulama oranları ise protein içeriğini etkilememiştir. Amonyum sülfatın dekara 1 kg uygulanması buğdayların protein içeriklerinde bir farklılık oluşturmamış, buna karşılık dekara 3 kg ve 3 kg + Y uygulamaları ise protein içeriğinde önemli düzeyde (p<0.01) azalmaya neden olmuştur (Çizelge 4). Buğday örneklerinin öğütülmesi ile elde edilen unlara uygulanan teknolojik analizlere ait ortalama ölçüm sonuçları Çizelge 5 7 de verilmiştir. Çizelge 5 in incelenmesiyle de görülebileceği gibi, kullanılan kükürtlü gübrelerin ve bunların farklı düzeylerde kullanılma oranlarının ekmeklik ve makarnalık buğdayların yaş gluten miktarında sınırlı ölçülerde değişiklik yaptığı belirlenmiştir. Çizelge 5. Buğday Örneklerinden Elde Edilen Unların Bazı Teknolojik Özelliklerine İlişkin Ortalama Değerler. (1) %14 nem esasına göre düzeltilmiştir. (2) Çizelgede aynı sütunda yer alan ekmeklik buğdaylarda ve aynı sütunda yer alan makarnalık buğdaylarda aynı harfle gösterilen değerler arasındaki farklar 0.01 güven sınırına göre önemsizdir. 31
Bilimsel Makale Ekmeklik buğdayların kuru gluten içerikleri %7.11 ile %8.4 arasında, makarnalık buğdayların kuru gluten içerikleri ise %7.78 ile %8.92 arasında değişmiştir (Çizelge 5). Ekmeklik buğdaylara potasyum sülfat uygulaması buğdayların kuru gluten içeriklerinde önemli miktarda (p<0.01) artışa neden olmuştur. Gluten indeks değerlerinin incelenmesiyle (Çizelge 5); denemelerde kullanılan farklı düzeylerdeki gübreler ile örneklerin gluten indeks değerleri arasında anlamlı bir ilişki kurulamamıştır. Örneklerin hemen tamamının gluten kalitelerinin iyi olduğu görülmüştür. Kalsiyum sülfat uygulamasının ekmeklik buğday unlarının sedimantasyon değerlerinde bir farklılık yaratmadığı (p>0.01), buna karşılık makarnalık buğday unlarında dekara 1 kg ve 3 kg + Y uygulamalarında sedimantasyon değerlerinde azalmaya neden olduğu belirlenmiştir (Çizelge 5). Potasyum sülfat gübresi ekmeklik ve makarnalık buğday unlarının sedimantasyon değerlerinde bir miktar artışa yol açmıştır. Amonyum sülfat gübresi, ekmeklik buğday unlarında dekara 1 kg ve 3 kg + Y uygulamalarında sedimantasyon değerlerini arttırmış, makarnalık buğday unlarında ise dekara 3 kg uygulanmasında sedimantasyon değerini azaltmış, 3 kg + Y uygulamasında ise sedimantasyon değerini arttırmıştır (p<0.01). Çizelge 5 de verilen gecikmeli sedimantasyon değerlerine ilişkin bulguların incelenmesiyle, ekmeklik ve makarnalık buğday örneklerinin denemelerde kullanılan gübre uygulamalarından ve oranlarından bağımsız olarak süne ve/ya da kımıl tarla zararlılarının etkilerine maruz kalmadıkları belirlenmiştir. Sedimantasyon değerlerinde olduğu gibi gecikmeli sedimantasyon değerlerinde de, hem ekmeklik hem de makarnalık buğdaylarda, kontrol örneklerine göre en iyi artış sağlayan değerleri potasyum sülfatlı gübrelerin kullanıldığı uygulamalar vermiştir. Ekmeklik buğdayların düşme sayısı değerleri 248 ile 291 s, makarnalık buğdayların düşme sayısı değerleri ise 455 ile 559 s arasında değişmiştir (Çizelge 5). Örnekler arasında ekmeklik buğday unlarının düşme sayısı değerleri, unların amilaz aktivitesince yeterli olarak kabul edildikleri 250 ±25 s değerine yakın bulunmuştur. Beklenildiği gibi, genel olarak, farklı düzeylerde uygulanan kükürtlü gübrelerin, buğday unlarının düşme sayısı değerleri üzerindeki etkileri önemsiz (p>0.01) bulunmuştur. Çizelge 6 da verilen farinogram değerlerinin incelenmesiyle de görülebileceği gibi, en yüksek su absorbsiyon değerlerinin Balcalı 2000 buğdayının unlarında (%67.5, %67.1 ve %66.2), en düşük su absorbsiyon değerlerinin ise Balattila örneğinde olduğu (%52.5, %52.7 ve %53.5) belirlenmiştir. 32
Çizelge 6. Buğday Örneklerinden Elde Edilen Unların Farinogram Değerleri. (1) Brabander Ünitesi. (2) Çizelgede aynı sütunda yer alan ekmeklik buğdaylarda ve aynı sütunda yer alan makarnalık buğdaylarda aynı harfle gösterilen değerler arasındaki farklar 0.01 güven sınırına göre önemsizdir. Her ne kadar istatistiksel olarak örnekler arasında münferit farklılıklar olmuşsa da denemelerde kullanılan gübre uygulamalarının unların su absorbsiyonları üzerinde anlamlı ve önemli bir etkisi belirlenememiştir. Bu istatistiksel farklılıkların, bilinmeyen hatalardan kaynaklanan sapmalardan meydana geldiği düşünülmektedir. 33
Bilimsel Makale Kalsiyum sülfat gübresinin ekmeklik ve makarnalık buğday unlarının stabilite süreleri üzerindeki etkisi önemsiz (p>0.01) bulunmuştur. Potasyum sülfat gübresinin ekmeklik buğday unlarının stabilite değerleri üzerine etkisi olumlu, makarnalık buğday unlarının stabilite değerleri üzerine etkisi ise olumsuz bulunmuştur. Amonyum sülfatın dekara 1 kg, 3 kg ve 3 kg + Y düzeylerinde kullanılması makarnalık buğdayların stabilite değerlerini azaltmış, dekara 1 kg ve 3 kg uygulanması ekmeklik buğday unlarının stabilite değerlerini etkilememiş, dekara 3 kg + Y uygulanması ise stabilite süresini önemli düzeyde (p<0.01) azaltmıştır. Kullanılan kükürtlü gübrelerin ve bunların kullanılma düzeylerinin makarnalık buğday unlarının yoğurma tolerans sayısı değerleri üzerine etkisi önemsiz (p>0.01) bulunmuştur. Ekmeklik buğday unlarında da benzer bir etki söz konusudur. Ancak kalsiyum sülfatın dekara 3 kg uygulanması yoğurma tolerans sayısını arttırmış, potasyum sülfat gübresinin dekara 1 kg uygulanması ise yoğurma tolerans sayısını azaltmıştır. Farinografik özelliklerin bir arada incelenmesiyle (Çizelge 6), kükürtlü gübre uygulamalarının ekmeklik ve makarnalık buğdayların gelişme süreleri, yoğurma tolerans sayıları ve yumuşama derecesi değerleri üzerindeki etkilerinin önemli olmadığı (p>0.01), su absorbsiyonu ve stabilite süresi değerleri üzerindeki etkilerinin ise önemli ancak anlamsız olduğu görülmüştür. Ekstensogram değerlerine ilişkin bulgular Çizelge 7 de verilmiştir. Kullanılan gübrelerin ekmeklik ve makarnalık buğdayların hamur dirençleri üzerindeki etkileri, genel olarak, önemsiz (p>0.01) bulunmuştur. Ekmeklik buğdaylarda, R5 değerlerinde olduğu gibi, dekara 1 ve 3 kg kalsiyum sülfat uygulanması hamur direnci değerini azaltmış, diğer uygulamaların ise hamur direnci üzerindeki etkileri kontrol örneklerine göre bir farklılık yaratmamıştır. Makarnalık buğdaylarda dekara 3 kg + Y potasyum sülfat uygulaması hamur direnci değerini arttırmış, diğer uygulamalar ise önemli bir farklılığın (p<0.01) oluşmasına neden olmamıştır (Çizelge 7). Hamurların uzama yeteneği değerlerinin incelenmesiyle, ekmeklik buğdaylarda dekara 3 kg + Y potasyum sülfat uygulanmasının, makarnalık buğdaylarda ise tüm potasyum sülfat uygulamalarının hamurların uzama yeteneklerini arttırdığı (p<0.01), diğer uygulamaların ise hamurların uzama yetenekleri üzerindeki etkilerinin önemsiz (p>0.01) olduğu belirlenmiştir. Enerji değerlerinin incelenmesiyle (Çizelge 7), amonyum sülfat gübresinin ekmeklik buğdaylarda dekara 3 kg + Y, makarnalık buğdaylarda ise dekara 0 kg uygulandığı denemelerde hamurların enerji değerini arttırdığı, ancak bu artışın anlamsız olduğu, bunların dışında kalan gerek ekmeklik gerekse makarnalık buğdaylara ait söz konusu ölçüm sonuçları üzerinde denemelerde kullanılan kükürtlü gübre uygulamalarının ve bunların farklı oranlarda kullanılmasının bir etkisinin olmadığı (p>0.01) belirlenmiştir. 34
Çizelge 7. Buğday Örneklerinden Elde Edilen Unların Ekstensogram Değerleri. (1) Brabander Ünitesi. (2) Çizelgede aynı sütunda yer alan ekmeklik buğdaylarda ve aynı sütunda yer alan makarnalık buğdaylarda aynı harfle gösterilen değerler arasındaki farklar 0.01 güven sınırına göre önemsizdir. Ekstensogram değerlerinin birlikte incelenmesiyle (Çizelge 7), amonyum sülfat gübresinin ekmeklik ve makarnalık buğdayların, kalsiyum sülfat gübresinin ise makarnalık buğdayların ekstensogram değerlerini etkilemedikleri belirlenmiştir. Kullanılan kükürtlü gübreler içerisinde en etkili gübrenin potasyum sülfat olduğu ve bunun makarnalık buğdayların direnç, uzama yeteneği değerlerini arttırdığı, buna karşılık ekmeklik buğdayların direnç değerlerini azalttığı ancak uzama yeteneklerini arttırdığı kanısına varılmıştır. TARTIŞMA VE SONUÇ Çalışmadan elde edilen bulguların (Çizelge 1 7) bir arada irdelenmesi, değerlendirilmesi ve diğer araştırıcıların bulgularıyla karşılaştırılmasıyla aşağıdaki görüş ve sonuçlara varılmıştır: 35
Bilimsel Makale Kullanılan kükürtlü gübre uygulamalarının ekmeklik ve makarnalık buğday örneklerinin kimyasal ve teknolojik özellikleri üzerindeki etkilerinden net sonuçlar alınamadığı saptanmıştır. Bununla birlikte araştırmada kullanılan kükürtlü gübre uygulamalarından buğdayların nitelikleri üzerine en fazla etkili olanının potasyum sülfat olduğu kanısına varılmıştır. İstatistiksel olarak örnekler arasında bazı münferit farklılıklar olmuşsa da denemelerde kullanılan gübre uygulamalarının buğdayların nitelikleri üzerinde anlamlı ve önemli etkileri belirlenememiştir. Sedimantasyon ve farinogram değerlerinin birlikte incelenmesiyle (Çizelge 5 ve 6); analizi yapılan unlar içerisinde kuvvetli nitelikte örnek olmadığı, örneklerin genelinin zayıf, bir kısmının ise orta kuvvetli yapıda olduğu belirlenmiştir (Özkaya ve Kahveci, 1990; Anon., 2000). Protein miktarı ve kalitesi ile hamurun reolojik özellikleri (farinografik ve ekstensografik ölçümler) arasında pozitif bir ilişkinin olduğunu bildiren araştırıcıların (Bushuk ve ark., 1968; Primard ve ark., 1991) bulguları ile çalışmada elde edilen bulgular arasında ancak belirli ölçülerde benzer bir ilişki kurmak mümkün olmuştur (Çizelge 4 7). Çalışmadan elde edilen bulgular kısaca şöyle özetlenebilir: - Denemelerde kullanılan kükürtlü gübre uygulamalarının buğdayların teknik değer ölçütleri üzerinde net ve anlamlı bir etkilerinin olmadığı saptanmıştır. - Ekmeklik buğdayların nitelikleri üzerinde, potasyum sülfat ve amonyum sülfat gübrelerinin kullanılmasının kalsiyum sülfat gübresi kullanılmasına göre daha iyi sonuç verdiği kanısına varılmıştır. - Makarnalık buğdayların nitelikleri üzerinde, her 3 gübre uygulamasının da çok etkili olmadığı, bununla birlikte potasyum sülfat gübresinin kullanıldığı denemelerde diğer gübrelere göre daha iyi sonucun alındığı belirlenmiştir. - Denemelerde elde edilen bulgularla, kullanılan gübreleme düzeyleri arasında çok sağlıklı bir ilişki kurulamamıştır. KAYNAKLAR AACC, 2000. Method 08-01, Method 26-95, Method 38-10, Method 38-12, Method 44-19, Method 46-09, Method 54-10, Method 54-21, Method 56-60, Method 56-81B. The Association: St. Paul, MN, U.S.A. ALTAN, A., 1986. Tahıl İşleme Teknolojisi. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ofset Atölyesi, Adana, 107 sayfa. ANONYMOUS, 2000. Kanada Buğday Komisyonu Raporu, http://www.cgc.ca BUSHUK, W., 1998. Interactions in Wheat Doughs. Chapter:1. Interactions: The Keys to Cereal Quality Kitabı (Editörler R. J. HAMER ve R. C. HOSENEY), American Association of Cereal Chemists, Inc. St. Paul, Minnesota, U.S.A., page 1-16. BUSHUK, W.,BRIGES, K. G., and SHEBESKI, L. H., 1968. Protein Quantity and Quality as Factors in the Evaluation of Bread Wheats. Canadian Journal of Plant Science, 49:113-122. ERCAN, R., 1989. Bazı Ekmeklik Buğday Çeşidlerinin Kalitesi. Gıda Dergisi, 14(4):219-228. ERDEM, H., 2004. Farklı Bölge Topraklarında Kükürt Uygulamasının Buğdayın Kuru Madde Verimi Üzerine Olan Etkisinin Sera Koşullarında Belirlenmesi. Ç. Ü. Yüksek Lisans Tezi, Adana, 75 sayfa. FAO, 2012. Food Agricultural Organisation. http://faostat.fao.org/site/567/default.aspx#ancor (Erişim:04.06.2012). 36
GREENAWAY, W., NEUSTADT, M. H., and ZELENY, L., 1965. Communication to the Editor: A Test for Stink Bug Damage in Wheat. Cereal Chemistry, 42(6):577-579. HOSENEY, R. C., 1994. Principles of Cereal Science and Technology. American Association of Cereal Chemists, Inc. St. Paul, Minnesota, U.S.A., 378 page. KETTLEWELL, P. S., GRIFFITHS, M. W., HOCKING, T. J., and WALLINGTON, D. J., 1998. Dependence of Wheat Dough Extensibility on Flour Sulphur and Nitrogen Concentrations and the Influence of Foliar- Applied Sulphur and Nitrogen Fertilisers. Journal of Cereal Science, 28(1998):15-23. KIRTOK, Y., 1992. Genel Tarla Bitkileri. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ofset Atölyesi, Adana, 114 sayfa. LĀSZTITY, R., 1996. The Chemistry of Cereal Proteins. CRC Press, U.S.A., 328 page. MOSS, H. J., RANDALL, P. J., and WRIGLEY, C. W., 1983. Alteration to Grain, Flour and Dough Quality in Three Wheat Types with Variation in Soil Sulfur Supply. Journal of Cereal Science, 1:255-264. ÖRNEBRO, J., NYLANDER, T., and ELIASSON, A. C., 2000. Interfacial Behaviour of Wheat Proteins. Journal of Cereal Science, 31(2000):195-221. ÖZKAYA, H., ve KAHVECİ, B., 1990. Tahıl ve Ürünleri Analiz Yöntemleri. Gıda Teknolojisi Derneği Yayınları, Ankara, 152 sayfa. PRIMARD, S., GRAYBOSCH, R., PETERSON, C. J., and LEE, J. H., 1991. Relationships Between Gluten Protein Composition and Quality Characteristics in Four Populations of High-Protein, Hard Red Winter Wheat. Cereal Chemistry, 68(4):305-312. PYLER, E. J., 1988. Baking Science and Technology. Sosland Publishing Company, U.S.A., 1345 pages. SAS Institute, 1982. SAS User s Guide to Statistical Analyses. SAS Institute, Inc. Raleigh, NC. SCHNUG, E., HANEKLAUS, S., and MURPHY, S., 1993. Impact of Sulphur Supply on the Baking Quality of Wheat. Aspects Appl. Biol. 36, pages 337-345. TOSUN, M., DEMİR, İ., YÜCE, S., ve SEVER, C., 1997. Buğdayda Proteinin Kullanımı. Türkiye 2. Tarla Bitkileri Kongresi Bildiri Kitabı, Samsun, 713 sayfa. TSE, 2003a. Tahıllar, Baklagiller ve Öğütülmüş Ürünleri-Sabit Yığınlardan Numune Alma. TS ISO 13690, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara. TSE, 2003b. Buğday. TS 2974, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara. ULUÖZ, M., 1965. Buğday, Un ve Ekmek Analiz Metodları. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ofset Tesisleri, İzmir, 91 sayfa. WRIGLEY, C. W., Du CROS, D. L., ARCHER, M. J., DOWNIE, P. G., and ROXBURGH, C. M., 1980. The Sulfur Content of Wheat Endosperm Proteins and its Relevance to Grain Quality. Australian Journal of Plant Physiology 7:755-766. ZHAO, F. J., HAWKESFORD, M. J., and MCGRATH, S. P., 1999a. Sulphur Assimilation and Effects on Yield and Quality of Wheat. Journal of Cereal Science, 30(1999):1-17. ZHAO, F. J., SALMON, S. E., WITHERS, P. J. A., MONAGHAN, J. M., EVANS, E. J., SHEWRY, P. R., and MCGRATH, S. P., 1999b. Variation in the Breadmaking Quality and Rheological Properties of Wheat in Relation to Sulphur Nutrition under Field Conditions. Journal of Cereal Science, 30(1999):19-31. 37