KERATOAKANTOM AYIRICI TANISINDA β-katenin VE SİKLİN D1 EKSPRESYONUNUN ROLÜ



Benzer belgeler
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

PROSTAT ADENOKARSİNOMLARINDA MAMMALIAN TARGET OF RAPAMYCIN (mtor) YOLAĞININ PROGNOZA ETKİSİ

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YARDIMIYLA ŞEV DURAYLILIK ANALİZLERİ * Software Aided Slope Stability Analysis*

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

Tarifname BCL2 BASKILAMA İŞLEVİYLE ANTİ-KARSİNOJENİK ETKİ GÖSTERMEYE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

Graves Hastalığında Nodül Sıklığı, Nodüllerin Ultrasonografik ve Sitopatolojik Özellikleri

VEZNE PROGRAMINDA POSTA ÜCRETİ İLE İLGİLİ YAPILAN DÜZENLEMELER (Vezne Sürüm: )

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

DERS SOSYOLOJİ KONU SOSYOLOJİNİN ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

Santral Disseksiyon. Dr. İbrahim Ali ÖZEMİR. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

3- Kayan Filament Teorisi

Endometrium Karsinomları

FOLİKÜLER TİROİD NEOPLAZİLERİNDE HBME-1, GALECTİN-3, CK19 VE CD56 İMMUNPROFİLİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI İş Sağlığı Programı

Anonim Verilerin Lenovo ile Paylaşılması. İçindekiler. Harmony

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

ÜNİTE 5 KESİKLİ RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

SÜRE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÜNİTE 1: : BİLGİ VE TEKNOLOJİ DERS SAATİ: 7

Olasılık ve İstatistik Dersinin Öğretiminde Deney ve Simülasyon

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

GÜZEL KONUŞMA VE DİKSİYON DERSİ

İçindekiler Şekiller Listesi

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 10 Kasım 2015

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

SERVİKS (RAHİM AĞZI) KANSERİ

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

ZİRVE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK ABD

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

Bunlar dışında kalan ve hizmet kolumuzu ilgilendiren konulardan;

Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

YÖNETMELİK. Hacettepe Üniversitesinden: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ KANSERDE İLERİ TEKNOLOJİLER UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

2015 OCAK ÖZEL SEKTÖR DI BORCU

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI

DERMATOZLU KÖPEKLERDE MALASSEZİA ETKENLERİNİN PREVALANSI

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

GENEL BİYOLOJİ UYGULAMALARINDA AKADEMİK BAŞARI VE KALICILIĞA CİNSİYETİN ETKİSİ

KYM454 KĠMYA MÜHENDSĠLĠĞĠ LAB-111 ATOMĠZER DENEYĠ

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Brexit ten Kim Korkar?

TÜBİTAK BİDEB YİBO ÖĞRETMENLERİ

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ

MEME KANSERLERİNDE, TÜMÖR KÖK HÜCRE BELİRTEÇLERİNİN (ALDH1, SOX2) PROGNOZ ve DİĞER PROGNOSTİK PARAMETRELER ile İLİŞKİSİ

RİSK ANALİZİ VE. İşletme Doktorası

Biyoteknoloji Yükselen Sektör. Dr.Nezih Hekim Dr.Pakize İ.Tarzi Laboratuarları İstanbul

Dr. Mustafa Melih Çulha

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

c) Genel Müdürlük: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğünü,

Transkript:

Pamukkale Tıp Dergisi Pamukkale Medical Journal KERATOAKANTOM AYIRICI TANISINDA β-katenin VE SİKLİN D1 EKSPRESYONUNUN ROLÜ β -CATENIN AND CYCLIN D1 EXPRESSION IN THE DIFFERENTIAL DIAGNOSIS OF KERATOACANTHOMA Ayşegül AkSOY ALTINBOĞA*, Neşe ÇALLI DEMİRKAN*, Metin AKBULUT*, Ferda BİR*, Nilay ŞEN TÜRK*, Nagihan YALÇIN*, İnci GÖKALAN KARA** *Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Patoloji AD. ** Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi AB Özet Keratoakantom, hızlı büyüme gösteren benign kutanöz bir tümördür. Keratoakantom, skuamöz hücreli karsinomdan her zaman histopatolojik inceleme ile kolay ayırt edilemez. Bu çalışmada, keratoakantom ve skuamöz hücreli karsinomları ayırmada yardımcı olabilecek histopatolojik kriterleri belirlemeyi ve immunohistokimyasal yöntemlerle β-katenin ve siklin D1 ekspresyonlarının ayırıcı tanıdaki yararını saptamayı amaçladık. Olgular yedi keratoakantom, yedi keratoakantom benzeri skuamöz hücreli karsinom ve on altı skuamöz hücreli karsinom olmak üzere üç grup olarak incelendi. Klinik özellikleri, lezyon süresi, çapı, ülserasyon varlığı, simetrisite gibi makroskopik bulgular ve mikroskopik bulgulara ek olarak β -katenin, siklin D1 ekspresyonu değerlendirildi. Sonuç olarak; ülser varlığı skuamöz hücreli karsinom lehine, simetrisite ise keratoakantom lehine bir bulgu olarak saptandı. Ek olarak; keratoakantom benzeri skuamöz hücreli karsinom olgularının invazyon alanında; β-kateninde membranöz ekspresyon kaybı görüldü. (Pam Tıp Derg 2008;1(3):127-131). Anahtar kelimeler: Keratoakantoma, skuamöz hücreli karsinom, β- katenin Abstract Keratoacanthoma is a benign cutaneous tumour which has rapid growth phase. Keratoacanthoma and squamous cell carcinoma are sometimes difficult to be distinguished by histopathological examination. The purpose of this study was to evaluate the reliability of some of the histopathological criteria used to make a distinction between squamous cell carcinoma and keratoacanthoma and to determine the immunohistochemical expression pattern of β-catenin and cyclin D1 between these tumours. We examined the histopathological features with the immunohistochemical findings of seven keratoacanthomas, seven squamous cell carcinoma resembling keratoacanthomas and 16 cases of well differentiated superficial spreading squamous cell carcinoma. We evaluated tumour characteristics (duration of the lesions, diameter, ulceration, symmetricity, and microscopical properties), and β-catenin, and cyclin D1 expression. In conclusion; presence of ulceration is more important in squamous cell carcinoma, the presence of symmetricity is in favour of keratoacanthoma. Additionally the loss of membranous expression of β-catenin expression at the deeper part of lesion was found in squamous cell carcinoma resembling keratoacanthoma. (Pam Med J 2008;1(3):127-131). Key words: Keratoacanthoma, squamous cell carcinoma, β-catenin. Giriş Keratoakantom (KA), hızlı büyüme gösteren benign kutanöz bir tümördür. Hızlı büyüme fazından sonra birkaç ay içinde kendiliğinden gerilemektedir. Hızlı büyüme gösterdiği dönemde skuamöz hücreli karsinom (SHK) ile karışan KA ları, konvansiyonel histopatolojik inceleme ile iyi diferansiye SHK dan ayırmak her zaman kolay değildir [1]. Diğer taraftan KA un bir SHK alt tipi olabileceği yönünde de görüşler mevcuttur. Bu yüzden her iki lezyonun patogenezine ve ayırıcı tanısına ışık tutmak amacıyla literatürde yapılan çok sayıda araştırma vardır [2-7]. KA lar arasında en çok minimal invazyon gösteren tipler SHK la karışmaktadırlar. Literatürde bazı araştırmacıların borderline (sınırda) KA ismini verdikleri bu grubun SHK ile karışan bir KA alt tipi mi yoksa bir SHK türü mü olduğu konusunda kesin görüş birliği yoktur [2]. Her iki lezyonun da tedavisi total eksizyon olduğu için biyolojik davranışları arasındaki farkı doğal seyri içinde saptama şansımız da olmamaktadır. β-katenin, hücre adezyonunda, proliferasyonunda ve diferansiyasyonunda görevli, 95-kD ağırlığında bir proteindir. Kalsiyum bağımlı hücre adezyonunun primer mediatörü olan bir transmembran proteini olan E-kaderinin sitoplazmik uzantısına bağlanır [2,5]. β Katenin mutasyonu, delesyonu veya tirozin fosforilasyonu Ayşegül Aksoy Altınboğa Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Denizli e-posta: aysegulaksoy@hotmail.com Yazının dergiye gönderilme tarihi: 04.07.2008Yazının basıma kabul tarihi: 07.11.2008

Keratoakantoma tanısında beta-katenin sonucu intersellüler adezyon bozulur ve neoplastik fenotip ortaya çıkar [8-12]. Bunlara ek olarak β-katenin Wnt sinyal yolunda rol alır ve Tcf-lef ailesinin DNA ya bağlanan proteinleri ile kompleksler oluşturarak transkripsiyonu aktive eder [6-8]. β- Katenin-Tcf kompleksi de tümör hücre proliferasyonunda önemli rol oynayan cmyc ve siklin D1 i aktive eder [6]. Hücre siklus regülatörü olan siklin D1 de malignite ayırımında kullanılan parametrelerden biridir. Artmış siklin D1 düzeyi, hücrede sıkıca kontrol edilen proliferasyon ve diferansiyasyon arasındaki dengeye zarar vermektedir. Bu nedenle deride kanser gelişiminde rolü değerlendirildiğinde, kanser progresyonundan çok erken değişikliklerden sorumlu olduğu düşünülmektedir [13]. Buradan yola çıkarak olgularımızı morfolojik olarak tekrar tartışmayı ve anti-aktif-katenin monoklonal antikoruyla tümör hücre proliferasyonunda beklenen katenin ekspresyon kaybını, anti-siklin D1 antikoru ile artmış ekspresyonu araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem Bu çalışmada; Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı arşivinde yer alan, 16 sı yüzeyel yayılım gösteren SHK ve 14 ü KA tanısı almış 30 olgu araştırıldı. Olgulara ait Hematoksilen-Eosin (H&E) boyalı preparatlar, seri kesitler alındıktan sonra iki patolog tarafından yeniden değerlendirildi. İlk tanısı KA olan olgular, bu değerlendirme sonucunda ikiye ayrıldı ve minimal invazyon varlığına göre klasik KA ve keratoakantom benzeri skuamöz hücreli karsinom (KABSHK) olarak gruplandırıldı. On dört KA un 7 si klasik KA, 7 si KABSHK olarak sınıflandı. Oluşan üç grup kendi aralarında; yaş, cinsiyet, lezyon gelişme süreleri gibi klinik bilgileri, makroskobik ve mikroskobik özellikleri, β-katenin ve siklin D1 boyanma paternleri açısından kıyaslandı. Klinik ve Histopatolojik Değerlendirme Simetrik, ortalarında keratin içeren kubbe şeklinde yüzeyden kabarık ve lezyon tabanında kesinlikle invazyon içermeyen olgular klasik KA olarak, klasik KA görüntüsü yanı sıra lezyonun derininde küçük infiltratif skuamöz hücre adaları içeren olgular da KABSHK olarak sınıflandırıldı (Resim 1 ve 2). Ayrıca kontrol grup olarak 16 yüzeyel yayılım gösteren iyi diferansiye SHK olgusu çalışmaya alındı. Olgularda; lezyonun süresi ve ülserasyon gibi makroskobik özellikler ve simetrisite, santral keratin krater, bazaloid dejenerasyon, koilositoz, diskeratoz, akantoz ve intraepitelyal polimorfonükleer lökositler gibi mikroskopik 128 parametreler değerlendirildi. Değerlendirme, kör olarak; ilk tanı bilinmeksizin iki patolog tarafından yapıldı. Resim 1. KA olgusunda simetrisite ve krater görünümünde hiperkeratinizasyon (H&EX100). Resim 2. KABSCC olgusunda bozulmuş simetrisite (H&EX100). Boyama ve Değerlendirilmesi β- katenin antikoru (Upstate, anti-aktif katenin, klon 8E7) 1/100 konsantrasyonda, siklin D1 antikoru (Neomarker klon SP4) ise 1/100 konsantrasyonda kullanıldı. Boyama işlemi otomatik immün boyama cihazında (Ventana Benchmark) tamamlandı. Lezyona komşu normal epidermis ve deri ekleri pozitif internal kontrol olarak kullanıldı. değerlendirme her bir lezyonun merkezinde ve derininde (karsinomlarda invazyon alanında) olmak üzere iki farklı alanda değerlendirildi. β- katenin ekspresyonu membranöz boyanma paterni dikkate alınarak incelendi. Güçlü homojen boyanma şiddetli, homojenlikte azalma orta, fokal heterojen boyanma zayıf olarak değerlendirildi (14). Daha sonra orta ve şiddetli boyanmalar pozitif kabul edildi. Zayıf boyanmalar ve boyanmada tam kayıp, negatif olarak kabul edildi. KABSHK grubundan bir olguda, β-katenin immünohistokimyasal boyama sırasında dokuda dökülme olduğu için değerlendirilemedi.

Pamukkale Tıp Dergisi 2008;1(3):127-131. ALTINBOĞA. ve ark. Siklin D1 immünohistokimyasal boyası, her bir lezyon içinde nükleer boyanmalar sayılarak değerlendirildi; %25 ve altı zayıf boyanma, %2550 arası orta şiddette boyanma, %51 ve üstü şiddetli boyanma olarak kabul edildi. Gruplar çapraz tablo oluşturularak karşılaştırıldı ve bazı alt grup sayıları beşten az olduğu için istatistiksel test yapılmaksızın sıklık yüzdeleri hesaplandı. Bulgular Olgular, yaşları 45 ile 80 arasında değişen (ortalama 54,7) 20 erkek, 10 kadın hastadan oluşuyordu. Ortalama beş yıllık izlem sonrası olguların hiç birinde metastaz ya da rekürens saptanmadı. SHK grubunda ülserasyon %100 oranında ve KA grubunda simetrisite %85 oranında olmak üzere daha sık olarak bulundu (Tablo 1). Diğer histopatolojik kriterler arasında olan santral keratin krater, intraepitelyal polimorfonükleer abse, bazaloid dejenerasyon, koilositoz benzeri hücre, diskeratoz ve akantoz gibi parametrelerde gruplar arasında bir farklılık göstermedi. inceleme sonucunda, KA ların tamamında (%100), SHK ların 10/16 sında (%62.5) ve KABSHK ların 5/6 sında (%83.3) lezyonun santralinde β-katenin membranöz paternde pozitif saptandı. Ancak lezyon periferinde β-katenin membranöz pozitifliği KA ların 6/7 sinde (%85.7), SHK ların 5/16 sında (%31.3), KA benzeri SHK ların 1/6 sında (%16.7) mevcuttu. Karsinom gruplarında KA grubuna oranla lezyon derinliğinde β-katenin ekspresyon kaybı yüksekti (Tablo 2) (Resim 3A,B). Resim 3A. KA olgusunda diffüz β-katenin ekspresyonu. Resim 3B. KABSCC olgusunda lezyon derinliğinde βkatenin ekspresyon kaybı (H&EX200). Siklin D1 ekspresyonları ise lezyon santrali ve periferinde sırayla, KA için %71.5 ve %71.5, KABSHK için % 62.5 ve %71.5, SHK için % 62.5 ve % 31.3 değerlerindeydi. İstatistiksel olarak siklin D1 ekspresyonu açısından gruplar arasında anlamlı sonuç bulunmadı (Tablo 3). Tartışma KA ve SHK lar; klinik davranışları ve histopatolojik özellikleri ile ayırımı her zaman kolay olmayan ve farklı prognoza sahip iki tümöral lezyondur. Benign tümör olmasına karşın KA lar hızlı büyüme özelliğine sahip oldukları için, SHK gibi total eksizyon ile tedavi edilmektedir. Doğal gelişim süreci bu nedenle tamamlanamayan KA ların etyopatogenezi de tam olarak bilinmemektedir [2,7]. Bu yüzden iki lezyon arasında ayırıcı tanıyı ve etyopatogenezi kolaylaştırabilmek için birçok araştırma yapılmıştır. Cribier ve ark. nın morfolojik özelliklere dayanarak yaptığı bir araştırmada; ayırıcı tanıda tek bir histopatolojik kriterden çok; lezyon kenar özellikleri, ülserasyon varlığı ve sitonükleer atipi gibi birden çok kriterin malignite lehine önemli bulgular olduğu bildirilmektedir [1]. Histopatolojik olarak santral keratin içeren ekzoendofitik lezyon, kenarlarda epitel dudakları varlığı, keratinositlerin geniş soluk sitoplazmaya sahip olması, lezyon içi intraepitelyal apse varlığı, anaplazi yokluğu, tümör ve stroma arası keskin sınır varlığı, stromada desmoplazinin olmaması KA lehine bulgular iken, keratin krater içermeksizin özellikle endofitik büyüme paterni, sıklıkla ülserasyon varlığı, intraepitelyal apselerin nadirliği, anaplazinin sık olması, tümör ve stroma arasında sınırın belirgin olmaması ve stromada desmoplazi varlığı ise SHK lehine bulgular olarak kabul edilmektedir [4]. Diğer taraftan desmoglein 1 ve 2, E-kaderin, alfa, beta ve gama-kateninler, anjiyotensin tip-1 reseptör ve telomeraz aktivitesi gibi daha ileri tekniklerin de ayırıcı tanıdaki rolü araştırılmıştır [2,3,4]. İnvolukrin, keratin 1 ve 10 az diferansiye skuamöz hücreli karsinomda negatif iken iyi 129

Keratoakantoma tanısında beta-katenin diferansiye skuamöz hücreli karsinom ve keratoakantomda pozitif boyandığı için asıl ayırıcı tanının zor olduğu bu iki grupta çok yararlı gibi görünmemektedir [5]. Apopitozis açısından yapılan bir araştırmada anti-p2x7 nin skuamöz hücreli karsinomu keratoakantomdan ayırt etmede yararlı bir parametre olduğu bildirilmektedir [6]. Biz çalışmamızda; morfolojik parametreler arasından ülserasyonu SHK larda, simetrisiteyi KA larda daha sık saptadık. KABSHK grubunda ise ülserasyon hiç izlenmezken, simetrisite 7 olgunun 4 ünde kaybolmuştu. Bu sonuç tanısı zor olan bu grupta simetrisite özelliğinin çok yararlı olmadığını düşündürdü. KA için daha sık beklenen intraepitelyal polimorfonükleer mikroapse odakları ve başka bir çalışmada belirtilen keratoz, akantoz gibi bulgular bu çalışmada iki lezyon arasında anlamlı bir farklılık göstermedi [1]. Her bir grupta, lezyonun santralinde membranöz β-katenin ekspresyonu immünohistokimyasal olarak güçlüydü. Ancak KABSHK ve SHK da, lezyonun derininde β-katenin ekspresyonu azalmakta idi. Bir başka çalışmada KA lara kıyasla, skuamöz hücreli karsinomalarda β- katenin ekspresyonu anormal olarak saptanmıştır [2]. Yine literatürde yer alan 2 ayrı çalışmada, KA lara kıyasla SHK larda β-katenin ekspresyonunu belirgin azalmış olarak bulunmuştur [6,8]. Hem bizim çalışmamızın sonuçları, hem de literatürde yer alan diğer çalışmalar göstermektedir ki; lezyon derininde membranöz β-katenin ekspresyon kaybı, KA ve KABSHK ları ayırmada yardımcı olabilir. Papadavid ve ark.l; borderline KA benzeri skuamöz hücreli karsinom ve az diferransiye skuamöz hücreli karsinomlarda β-katenin ekspresyonunun benzer şekilde azaldığını saptamışlardır [2]. Bizim çalışmamızda ise KABSHK ile ayırıcı tanı problemi olan iyi diferansiye skuamöz hücreli karsinom karşılaştırılmıştır ve bu iki grupta β-katenin ekspresyonu farklı bulunmuştur. Burnworth ve ark. hem KA larda hem de SHK larda siklin D1 in artmış ekspresyonunu bildirmişlerdir [13]. Bu çalışmada, her üç grupta siklin D1 artmış ekspresyonu mevcut olmakla birlikte, gruplar arasında ne lezyonun santralinde ne de periferinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmadı. Sonuç Sonuç olarak KABSHK ile SHK ayırıcı tanısında, lezyon derinliğindeki invazyon odağında β- katenin ekspresyon kaybının; KA ile SHK ayırıcı tanısında ise ülserasyon, simetrisite gibi makroskobik bulguların önemli olduğu görüldü. Ancak bu sonuçların yaygın olarak kullanılabilmesi için daha geniş olgu gruplarında doğrulanması gerekmektedir. Tablo 1. KA, KABSHK ve SHK larda ülserasyon ve simetrisitenin dağılımı Tümör tipi KA n=7 KABSHK n=7 SHK n=16 Ülserasyon 6 (%85.7) 7 (%100) 16 (%100) Simetrisite 5 (%71) 3 (%42.9) 1 (%6.3) KA: keratoakantom, KABSHK: kerataoakantom benzeri skuamöz hücreli karsinom, SHK:skuamöz hücreli karsinom Tablo 2. KA, KABSHK ve SHK larda lezyonun santral ve periferinde membranöz β-kateninin ekspresyonu Santralde ekspresyon n(%) Periferde ekspresyon n(%) var yok var yok KA n=7 7 (100) 0 6 (85.7) 1 (14.3) KABSHK n=6 5 (83.3) 1 (16.7) 1 (16.7) 5 (83.3) SHK n=16 10 (62.5) 6 (37.5) 5 (31.3) 11 (68.8) KA: keratoakantom, KABSHK: kerataoakantom benzeri skuamöz hücreli karsinom, SHK:skuamöz hücreli karsinom Tablo 3. KA, KABSHK ve SHK larda lezyon santral ve periferinde Siklin D1 ekspresyonu Santralde Siklin D1 n(%) Periferde Siklin D1 n(%) Hafif Orta Şiddetli Hafif Orta Şiddetli KA n=7 2 (28.6) 3 (42.9) 2 (28.6) 2 (28.6) 3 (42.9) 2 (28.6) KABSHK n=7 2 (28.6) 4 (57.1) 1 (14.3) 2 (28.6) 3 (42.9) 2 (28.6) SHK n=16 6 (37.5) 8 (50) 2 (12.5) 11 (68.8) 3 (18.8) 2 (12.5) KA: keratoakantom, KABSHK: kerataoakantom benzeri skuamöz hücreli karsinom, SHK:skuamöz hücreli karsinom 130

Pamukkale Tıp Dergisi 2008;1(3):127-131. ALTINBOĞA. ve ark. Kaynaklar 1. Cribier B, Asch P, Grosshans E. Differentiating squamous cell carcinoma from keratoacanthoma using histopathological criteria. Is it possible? A study of 296 cases. Dermatology 1999;199:208-212. 2. Papadavid E, Pignatelli M, Zakynthinos S, et al. The potantial role of abnormal E-cadherin and alfa, beta, gama-catenin immunoreactivity in the determination of the biological behaviour of keratoacanthoma. Br J Dermatol 2001;145:582-89. 3. Takeda H, Kondo S. Differences between squamous cell carcinoma and keratoacanthoma in angiotensin type-1 receptor expression. Am J Pathol 2001;158:1633-37. 4. Putti T, Teh M, Lee Y. Biological behavior of keratoacanthoma and squamous cell carcinoma: telomerase activity and COX-2 as potential markers. Modern Pathol 2004;17:468-75. 5. Ichikawa E,Ohnishi T, Watanabe S. Expression of keratin and involucrin in keratoacanthoma: an immunohistochemical aid to diagnosis. J Dermatol Sci 2004; 34:115-7. 6. Slater M, Barden J A. Differentiating keratoacanthoma from squamous cell carcinoma by the use of apoptotic and cell adhesion markers. Histopathology 2005; 47: 170 78. 7. Elders J. Lever s Histopathology of Skin, 8th ed. Lippincott-Raven: Philadelphia, NY, 1997. 8. Doglioni C, Piccinin S, Demontis S et al. Alterations of beta-catenin pathway in non-melanoma skin tumors: loss of alpha-abc nuclear reactivity correlates with the presence of beta-catenin gene mutation. Am J Pathol. 2003;163:2277-87. 9. Fukumaru K, Yoshii N, Kanzaki T, Kanekura T. Immunohistochemical comparison of beta-catenin expression by human normal epidermis and epidermal tumors. J Dermatol. 2007;34:746-53. 10. Grabsch H, Takeno S, Noguchi T, Hommel G, Gabbert HE, Mueller W. Different patterns of beta-catenin expression in gastric carcinomas: relationship with clinicopathological parameters and prognostic outcome. Histopathology. 2001;39:141-49. 11. Yamazaki F, Aragane Y, Kawada A, Tezuka T. Immunohistochemical detection for nuclear beta-catenin in sporadic basal cell carcinoma. Br J Dermatol 2001;145:771-7. 12. Tataroglu C, Karabacak T, Apa DD. Beta-catenin and CD44 expression in keratoacanthoma and squamous cell carcinoma of the skin. Tumori 2007;93:284-89. 13. Burnworth B, Arendt S, Muffler S et all. The multi-step process of human skin carcinogenesis: a role for p53, cyclin D1, htert, p16, and TSP-1. Eur J Cell Biol 2007;86:763-80. 14. Lyakhovitsky A, Barzilai A, Fogel M, Trau H, Huszar M. Expression of e-cadherin and beta-catenin in cutaneous squamous cell carcinoma and its precursors. Am J Dermatopathol 2004; 26:372-78. 131