17. YÜZYIL ARLERNDEN FEVZÎ DÎVÂNI



Benzer belgeler
Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 12 Summer 2010

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 12 Summer 2010

17. YÜZYIL ARLERNDEN FEVZÎ, HAYATI VE DVANI

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR)

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

GÜLEN- EBRÂR VE MA DEN- ESRÂR ADLI ESERN AR MÜNÎRÎ ÜZERNE 1 A STUDY ABOUT THE POET OF THE FLOWER GARDEN OF THE VIRTUES AND TREASURE OF MYSTERY, MUNIRI

Müşterek Şiirler Divanı

Prof. Dr. Osman HORATA TDE 471 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları

AZİZZÂDE HÜSEYİN RÂMİZ EFENDİ NİN ZÜBDETÜ L-VÂKI ÂT ADLI ESERİ NİN TAHLİL ve TENKİTLİ METNİ

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ I (BEYİTLERLE KURULANLAR)

Ergin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii ( ), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

Baleybelen Müfredatı

ETE KEMĐĞE BÜRÜNMÜŞ ŞĐĐRLER: OSMANLININ GÖRSEL ŞĐĐRLERĐ

Prof. Dr. Osman HORATA TDE 472 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları

-1- (NCELEME) Atabey KILIÇ *

1. Satı ve Daıtım lemleri " # $ "!!

-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır.

PROF. DR. MAHMUT KAPLAN HAYATI VE ESERLERİ

İslâmî Türk Edebiyatı Sempozyumu

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

Oh deyim ömrümde ilk defa Tüy gibi olayım sevincimden Ölüm düüncesi benden ırak Hep güzel eyler geçsin içimden

Bünyamin ÇALAYAN* Hasan Hüseyin DEMR** Hazret-i Peygamber in (S.A.V.) doumu bata olmak üzere

Yonca Anzerliolu, Karamanlı Ortodoks Türkler, Phoenix Yayınları, Ankara 2003, 376 s.

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9

EMEKL VAZ AHMET YILMAZ VE BR CAZET ÖRNE Yrd. Doç Dr. Ali YILMAZ

Get to know Hodja Dehhânî Through Other Poet s Poems:


SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...9 GİRİŞ... Osman Horata 11

Prof. Dr. Sabahattin KÜÇÜK

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN /4508.

Anahtar Kelimeler: Türk, klâsik, iir, tip, maddiyat.

EKEYLEMİN YAZIMI KISALTMALARIN YAZIMI

Ulusal Kredi Osmanlı Türkçesi Grameri Ön Koşullar : Bu dersin ön koşulu ya da yan koşulu bulunmamaktadır.

AKÇA, Hakan (2012). Ankara li Aızları (nceleme, Metinler, Dizin), Ankara: Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü Yayınları, XXII+672 s.

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

,$( -./(,$( 0$0$ (,$(

Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkipler Erol BAŞARA *

SULTAN VELED DİVANI (ÇEV. PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY) ŞEYDA ARISOY

17. YÜZYIL AR MEZÂKÎ YE GÖRE LEHSTAN SAVAI Muhammet KUZUBA

NOT: BU SORULAR VE CEVAPLARI SINAVA GRENLER TARAFINDAN TESPT EDLENLLERDR. EKSKKLKLER VE FARKLILIKLAR OLABLR.

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

!" # $%! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

VAK A-NÜVİS MEHMED RÂŞİD EFENDİ VE BİR TAZMİNİ. Dr.Halit Biltekin *

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

DİVAN EDEBİYATI DİVAN EDEBİYATI

17. YÜZYIL DİVAN ŞAİRLERİNDEN RIZÂYÎ NİN BİLİNMEYEN GAZELLERİ * Yrd. Doç. Dr. Hüseyin GÖNEL. Şefika YAPICI (Doktora Öğrencisi)

Türkiye de Ekonomik Aktivite çinde Yabancı Sermaye Payı

stanbul, 11 Ekim /1021

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ. Yüksek Lisans Bilimsel Hazırlık Sınıfı Dersleri. Dersin Türü. Kodu

TÜRK İSLAM EDEBİYATI

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

RAN EDEBYATI ve FRDEVS

2. Yıl / III. Dönem (Second Year Third Semester)

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

VIII. Klâsik Türk Edebiyatı Sempozyumu (Alî Emîrî Hatırasına)

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı

M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2),

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır. Çevre Düzeni Planı;10) (Deiik -

ESKİ TÜRK EDEBİYATINDA ŞEKİL VE TÜR BİLGİSİ ESKİ TÜRK EDEBİYATINDA ŞEKİL BİLGİSİ

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES

1946 BELEDYE SEÇMLER VE BU SEÇMLERDE KADIN SEÇMENLERN DURUMU. Kadir EKER ÖZET

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

BÜLTEN. KONU: Mükelleflerin zahat (Özelge) Taleplerinin Cevaplandırılmasına Dair Yönetmelik Yayınlanmıtır.

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Kaynakça da gösterilen eserlerden oluºtuðunu, bunlara atýf yapýlarak yararlanmýº olduðumu belirtir ve bunu onurumla doðrularým.

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

BEYÂNÎ [ö. 1075/1664-5] DÎVÂN. İnceleme - Metin. Fatih BAŞPINAR

10. SINIF DENEME SINAVLARI SORU DAĞILIMLARI / DİL VE ANLATIM

ORTAK KELME HAZNES KAZANDIRMADA LKÖRETM SEKZNC SINIF TÜRKÇE DERS KTAPLARININ DURUMU

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

,., 204 Kekemelik. ; u ; a m a ::.':.::r.'.i204

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye

EDEBİYAT. Celâleddîn Ergûn Çelebi GENC-NÂME HAZİNE KİTABI

divan edebiyatı Aruz ölçüsü

Adjectives in Turkish Language. . Abstract

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ Lisans Ders İçerikleri 1.Yarıyıl

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

Yeni Osmanlılar Cemiyeti Kurucularından Mehmed Âyetullah Bey Dönem-İnsan-Eser

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 4 Sayı: 16 Volume: 4 Issue: 16

TÜRK VE DÜNYA EDEBİYATINDA NAZIM BİÇİMLERİ. işledikleri konulara ve ilgili oldukları alanlara göre de nazım türlerine ayrılırlar.

LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY

Transkript:

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı 17. YÜZYIL ARLERNDEN FEVZÎ DÎVÂNI Hazırlayan: Yunus Kaplan Danıman: Prof. Dr. Turgut Karacan Doktora Tezi Samsun, 2008

KABUL VE ONAY Yunus KAPLAN tarafından hazırlanan 17. YÜZYIL ARLERNDEN FEVZÎ DÎVÂNI balıklı bu çalıma, 21/07/2008 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda baarılı bulunarak jürimiz tarafından Doktora Tezi olarak kabul edilmitir. Bakan : Prof. Dr. Ahmet MERMER Üye : Prof. Dr. Turgut KARACAN (Danıman) Üye: Yrd. Doç. Dr. Mustafa KIRCI Üye: Yrd. Doç. Dr. Bekir MAN Üye: Yrd. Doç. Dr. Salih DEMRBLEK..... Yukarıdaki imzaların adı geçen öretim üyelerine ait olduunu onaylarım. /./

BLDRM Hazırladıım tezin tamamen kendi çalımam olduunu ve her alıntıya, kullandıım baka yazarlara ait her özgün fikre kaynak gösterdiimi bildiririm. / /...

i ÖN SÖZ Arap ve Fars edebiyatlarının etkisinde gelien divan edebiyatı, 16. ve 17. yüzyıllarda en parlak dönemini yaamı ve bu yüzyıllarda birçok edebî türde yapıtlar yazan yüzlerce air yetimitir. Üzerinde çalıtıımız Divan ın sahibi Fevzî de 17. yüzyıl airlerindendir. Tezkirelerde yaamı hakkında çok az bilgi bulunan Fevzî nin bilinen tek yapıtı Divan ıdır. stanbul Kütüphanelerinde Fevzî Divanı nın üç yazma nüshası bulunmaktadır. Bunlar Millet Kütüphanesi Ali Emîrî Efendi Manzum Eserler Nu. 357, Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi Yazma Eserler Bölümü Nu. 392, Süleymaniye Kütüphanesi Hüsrev Paa Bölümü Nu. 557 de kayıtlıdır. 17. yüzyılın siyasî ve edebî görüntüsünün kısaca açıklanmasıyla balayan çalımamız, üç bölümden olumaktadır. Birinci bölümde Fevzî nin yaamı, edebî kiilii, dünya ve yaam görüü tezkirelerden ve Divan ından yola çıkılarak açıklanmaya çalııldı. kinci bölümde Divan daki nazım biçimleri, kullanılan vezinler ve uyaklar ile airin dil ve üslubu üzerinde durulurken; içerik özelliklerinden ise devrine ait bilgiler, edebî sanatlar, atasözleri ve deyimlerle tarihî kiiler üzerinde durulmutur. Üçüncü ve son bölümde, Fevzî Divanı nın yazma nüshalarının tanıtımları yapılarak transkripsiyon alfabesi ile tenkitli metne yer verilmitir. Divan daki, anlamı bilinmeyen ve dilimizde sıkça kullanılmayan sözcükleri içeren sözlük eklenmitir. Sözlük oluturulurken sözcüklerin geçtii yerler de gösterilmi, eer sözcük birden fazla yerde geçiyorsa bu yerlerden biri alınmıtır. Çalımamız, Divan da yer alan özel adlar ve yer adları dizininden sonra; elde ettiimiz bulguları özetleyen sonuç ve yararlanılan yapıtların yer aldıı kaynakçayla bitirilmitir.

ii Divan, biçim ve içerik yönünden incelenirken; kullanılan sözcüklerin çeidi ve biçimi, deyimler ve açıklamalarla ilgili örnekler tenkitli metinlerden alınan beyitler içerisinde gösterilmitir. Bu beyitlerin ve sözcüklerin Divan daki yerleri belirtilirken dibâceye D., gazele G., kasideye K., terkib-i bende Tb., terci-i bende Tc., mersiyeye M., tahmislere Tah., tarihlere T., rubâîye R., kıt alara ise Kt. kısaltmaları kullanılmıtır. Tezin yazımında ve kullanılan kısaltmalarda Türk Dil Kurumu mla Kılavuzu esas alınmıtır. Bu çalımamda bana daima yol gösterip karılatıım güçlüklerin çözümünde deerli vakitlerini feda ederek, bana yardımcı olan Sayın Hocam Prof. Dr. Turgut KARACAN a sonsuz ükranlarımı sunarım. Yunus KAPLAN Samsun 2008

iii [KAPLAN, Yunus]. [17. Yüzyıl airlerinden Fevzî Dîvânı], [Doktora Tezi], Samsun, [2008]. ÖZ Bu çalımada, 17. yüzyıl divan airi Fevzî nin yaamı ve bilinen tek yapıtı olan Divan ı konu alınmıtır. Fevzî nin yaadıı yüzyılın siyasî, sosyal ve edebî durumunu özetleyen giriten sonra çalımamızı oluturan bölümlere geçtik. Çalımamız üç bölümden olumaktadır. Birinci bölümde Fevzî nin yaamı, edebî kiilii, dünya ve yaam görüü ile yapıtları ele alınmıtır. kinci bölümde, Fevzî nin iirleri biçim ve içerik olarak çeitli yönlerden incelenmitir. Üçüncü bölümde ise Divan ın üç yazma nüshasının karılatırılmasıyla elde edilen tenkitli metne, bilinmeyen sözcüklerin anlamını içeren sözlüe ve Divan da geçen özel adlar ve yer adları dizinine yer verilmitir. Hakkındaki bilgiler karıtırıldıı için tezkireciler tarafından aynı mahlasa sahip iki farklı air gibi düünülen Fevzî, stanbulludur. 1638 yılında domu, çeitli devlet görevlerinde bulunarak kimi seferlere de katılmıtır. 1679 yılında hac için gittii Mekke de ölmütür. Devrinin airlerinden ehrî, Fehîm ve Nef î nin iirlerine tahmis; Vecdî, Nâilî gibi airlere de nazireler yazan Fevzî, divan edebiyatının genel özelliklerini iirlerine yansıtmıtır. Yaadıı döneme ait sosyal yaam ve siyasî gelimeler hakkında da bilgiler veren Fevzî, kimi zaman Sebk-i Hindî üslûbunun özelliklerini taıyan beyit ve iirler de yazmıtır. Divan edebiyatı iir geleneine balı kalan Fevzî, zaman zaman yenilik arayılarına da girerek bunları iirlerine yansıtmıtır. Anahtar Sözcükler: 17. yüzyıl, Divan Edebiyatı, Fevzî, Divan, nceleme.

iv ABSTRACT [KAPLAN, Yunus]. [ Fevzi Divani, The Poet Of The 17th Century], [Ph. D. Dissertation], Samsun, [2008]. In this study, the subject was taken as Divan, which is the life of Fevzi, the poet of divan, and only work of his. After the introduction we summarized the political, social and literary in which century that Fevzi lived, we passed to the parts that form our study. Our study consists of three parts. In the first part his life, literary personality, world and life views and works are discussed. In the second part poets of Fevzi had been analysed in details as form and contents the conclusion. In the third part, critical text that was acquried by comparing three writing drafts, a dictionary that consists of unknown words and an index of private words and place words that take place in Divan were mentioned. Fevzi, that is thought as two different poets that have same pen-names because of the ambiguity of the knowledge about him, is from stanbul. He was born in 1638 and took on different works and went on some journeys. He died in Mekke in 1679 when he went to make the pilgrimage. Fevzi, that made verses up to five lines for the poets ehri, Fehim and Nefi, and wrote imitative poems for Vecdi and Naili, reflected the general characteristics of classical Turkish literature to his poems. Fevzi, that gave knowledge about social life and political events related to his period, sometimes wrote verses and poets that had the characteristics of Sebk-i Hindi. Fevzi, that depends on the custom of classical Turkish literature poet, sometimes looked for novelty searching and reflected this to his poems. Key Words: 17th century, Classical Turkish Literature, Fevzi, Divan, Survey.

v ÇNDEKLER ÖN SÖZ........ i ÖZ.......iii ABSTRACT... iv ÇNDEKLER.....v KISALTMALAR....viii GR..1 BÖLÜM 1 FEVZÎ NN YAAMI VE YAPITLARI......7 1. Fevzî nin Yaamı....7 2. Edebî Kiilii...16 3. Fevzî nin Dünya ve Yaam Görüü.. 29 4. Yapıtları.......32 BÖLÜM 2 FEVZÎ NN RLERNDE BÇM VE ÇERK ÖZELLKLER... 33 1. Biçim Özellikleri...33 1.1 Nazım Biçimleri..33 1.1.1 Kasideler... 33 1.1.2 Gazeller..... 34 1.1.3 Musammatlar 35 1.1.3.1 Terci-i Bentler... 36 1.1.3.2 Terkib-i Bentler.. 36 1.1.3.3 Müsemmenler 37 1.1.3.4 Tahmisler... 37 1.1.4 Tarihler. 41 1.1.5 Kıtalar... 43 1.1.6 Rubailer.... 43

vi 1.2 Vezin ve Uyak..... 44 1.2.1 Vezin....44 1.2.2 Uyak ve Redif.......50 1.3 Dil ve Üslubu........60 1.3.1 Dil Özellikleri...60 1.3.2 Üslup Özellikleri.. 71 2. çerik Özellikleri... 78 2.1 Devrine Ait Bilgiler.... 78 2.1.1 Sosyal Yaam......78 2.1.2 Tarihî Olaylar..82 2.1.3 Musiki... 84 2.2 Edebî Sanatlar...85 2.2.1 Heyecana Balı Edebî Sanatlar. 85 2.2.1.1 Mecazla lgili Anlam Sanatları 85 2.2.1.1.1 stiâre..85 2.2.1.1.2 Tebih Benzetme 92 2.2.1.1.3 Tehis Kiiletirme.....94 2.2.1.1.4 Tezat Karıtlık.... 95 2.2.1.2 Gerçek Anlam Sanatları......97 2.2.1.2.1 Hüsn-i Ta lil Güzel Yorumlama..97 2.2.1.2.2 Mübâlaa Abartma..99 2.2.1.2.3 Nidâ....... 101 2.2.1.2.4 Tecâhüli Ârif... 102 2.2.1.2.5 Tekrir....103 2.2.1.2.6 Telmih... 104 2.2.1.2.7 Tenâsüp.106 2.2.2 Düünceye Balı Edebî Sanatlar..108 2.2.2.1 Anlam Sanatları..108 2.2.2.1.1 ham..108 2.2.2.1.2 ktibâs....109 2.2.2.1.3 stifhâm. 111 2.2.2.1.4 Leff ü Ner....112

vii 2.2.2.1.5 Reddü l-acz Ale s-sadr...113 2.2.2.1.6 Sihr-i Helâl 114 2.2.2.1.7 Tevriye..115 2.2.2.2 Anlam ve Söz Sanatları..115 2.2.2.2.1 Cinas.....115 2.2.2.3 Söz Sanatları....116 2.2.2.3.1 Aliterasyon....116 2.2.2.3.2 tikak Türeme.....117 2.3 Atasözleri ve Deyimler.....117 2.4 Kiiler....... 135 2.4.1 Tarihî Kiiler.....135 2.4.1.1 Devlet Adamları..135 2.4.1.2 Sanatkârlar..137 2.4.1.3 airler.....137 2.4.2 Mitolojik ve Efsânevî Kiiler....138 2.4.3 Edebî Öykü Kahramanları.....142 2.4.4 Dinî Kiiler....143 2.5 Tasavvuf..........147 BÖLÜM 3 DVAN IN YAZMA NÜSHALARI VE TAVSFLER.....151 TRASKRPSYON ALFABES... 154 METN....155 SÖZLÜK. 358 ÖZEL ADLAR VE YER ADLARI DZN 412 SONUÇ....417 KAYNAKÇA......420 ÖZ GEÇM..425

viii KISALTMALAR age. anat. astr. bk. : Adı geçen eser : Anatomi : Astronomi : Bakınız AKM : Atatür Kültür Merkezi AÜ. : Ankara Üniversitesi C. : Cilt DTCF : Dil Tarih Corafya Fakültesi e. : Edat ed. : Edebiyat f. : Fiil fel. fiz. : Felsefe : Fizik geom. : Geometri gr. : Gramer H. : Hicri Hz. hzl. is. : Hazreti : Hazırlayan : sim M. : Millet Kütüphanesi Ali Emiri Efendi, Manzum 350 MEB mec. mm Nu. öl. : Millî Eitim Bakanlıı : Mecaz : Milimetre : Numara : Ölüm tarihi Prof. : Profesör

ix psikol. : Psikoloji s. : Sayfa S. : Süleymaniye Kütüphanesi Hüsrev Paa Bölümü, Numara 557. SÇ. : Sermet Çifter Kütüphanesi Yazma Eserler Bölümü, Numara 392. sf. tas. : Sıfat : Tasavvuf TDK : Türk Dil Kurumu TDV : Türkiye Diyanet Vakfı TTK TY. vb. Yay. zf. : Türk Tarih Kurumu : Türkçe Yazma : Ve bakası, ve bakaları, ve benzeri, ve benzerleri, ve bunun gibi. : Yayını, yayınları : Zarf zool. : Zooloji

1 GR 16. yüzyılda siyasî ve sosyal yaamda en parlak dönemini yaayan Osmanlı mparatorluu, 17. yüzyıldan itibaren duraklama dönemine girmitir. Bu duraklamayla birlikte Osmanlı mparatorluu, 17. yüzyılın ikinci yarısında en karıık ve en bunalımlı devrini yaayarak gerileme dönemine girmitir. Tahta oturan kimi padiahların çocuk yata olmaları, devlet yönetiminde kadın sultanların hâkimiyet kurmalarına sebep olmu, bu da saray içindeki siyasî entrikaları arttırarak devlet adamları arasındaki çeitli makam kavgalarına neden olmutur. Bu yüzden çou vezir ve eyhülislam, makamlarında çok az süreyle kalabilmilerdir. Gelir kaynaklarının kurumasıyla devlet, ekonomik yönden zayıflamıtır. Paranın deeri dümü, rüvet ve yolsuzluk iyice artmı, ülkenin birçok bölgesinde Celalî syanları adıyla sık sık ayaklanmalar çıkmıtır. Bunun sonucunda ülkede huzursuzluk ve karııklık ba göstermitir. IV. Murad ın padiahlıında, Veziriazam Köprülü Mehmed Paa ile olu Fazıl Ahmet Paa nın gayretleri ile bu isyanlar bastırılmı, ülke ve halk bir nebze nefes almıtır. Bu dönemde dıarıda da kimi zaferler elde edilmitir. 17. yüzyılda tahta geçen Osmanlı padiahları III. Mehmed (1595-1603), I. Ahmet (1613-1617), I. Mustafa (1617-1623), II. Osman (1617-1622), IV. Murad (1623-1640), Sultan brahim (1640-1648), IV. Mehmed (1648-1687), II. Süleyman (1687-1691), II. Ahmed (1691-1695), II. Mustafa (1695-1703) dır. Bu padiahlardan III. Mehmed Adlî, I. Ahmet Bahtî, II. Osman Fârisî ve IV. Murad da Murâdî mahlasıyla iirler yazmılardır.

2 Fevzî nin airlii, IV. Mehmed (Avcı) (1648-1687) dönemine rastlar. Yedi yaında padiah olan IV. Mehmed in saltanatının ilk yılları, saray içindeki valide sultanlar ve aaların hâkimiyet mücadeleleri ile geçmitir. Onun yönetiminde içte ve dıta karııklıklar artmı, rüvet ve adam kayırma çoalmıtır. Köprülü Mehmed Paa 1656 da veziriazam olunca, ülkedeki karııklıı durdurup yönetimde sükûneti salamıtır. Bu sırada Erdel ve Girit sorunlarını çözme hazırlıındayken vefat edince yerine olu Fazıl Ahmet Paa getirilir. (1651) Babasından kalma bir güven ortamında i baına gelen Fazıl Ahmet Paa nın ilk ii, Avusturya ya sefere çıkmak olmutur. Baarılı bir savatan sonra Uyvar fethedilir. Avusturyalılar barı antlaması istemek zorunda kalırlar. Avrupa yla sorunları çözen Fazıl Ahmet Paa, Girit Seferi ne yönelir. Uzun bir kuatmadan sonra 1669 da Kandiye Kalesi nin alınmasıyla Girit fethedilir. 1672 de IV. Mehmed (Avcı), bizzat ordu baında Lehistan Seferi ne çıkararak Polonya da Kamaniçe Kalesi ni alır. Savalar sonunda yapılan Buca Antlamasıyla (1676), Podolya da ve Ukrayna da Osmanlı egemenlii devam eder. (Öztuna 1994:214-234) Fazıl Ahmet Paa nın ölümüyle (1676) veziriazamlıa Merzifonlu Kara Mustafa Paa getirilir. Kazak Hetmanı nın Osmanlı Devleti nden yüz çevirip Ruslara yanamasıyla sefere çıkan Mustafa Paa, Çehrin Kalesi ni alır. (1678) Avrupa da yeni bir fetih teebbüsüne geçen Mustafa Paa, Viyana önlerine gelerek Viyana yı kuatır. Uzun süren savalar sonunda Avusturya ile 1699 da Karlofça Antlaması imzalanır. Bu antlamadan sonra artık gerileme dönemine girilir. Siyasî ve sosyal hayatta görülen karııklık ve bozukluklara ramen edebiyat, bu devirde en güzel ve verimli biçimde geliimini sürdürür. Bu geliimin sürmesinde, padiahların ve ileri gelen devlet adamlarının sanatı ve sanatçıyı desteklemelerinin payı büyük olmutur. 16. yüzyıldan itibaren iirde mükemmellii yakalayan divan airleri, 17. yüzyıldan itibaren kendilerine; ran airlerinin yerine Fuzûlî, Bâkî,

3 Nef î gibi Türk airlerini örnek alırlar. (Mazıolu 1957:2) Kimi divan airleri, klâsik edebiyattan sıkılarak yeni arayılar içine girerler. 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sosyal ve siyasî yaamda görülen durgunluk, edebiyat alanında da kendini hissettirmeye balar. Birkaç airin dıında bu yüzyılda büyük air yetimez. Buna balı olarak yazılan edebî ürünler, daha önce yazılan ürünlere üstünlük salayacak özellikte deildir. Devrin zorbalık ve haksızlıklarına yakından tanık olan birçok air, bu yüzyılda Nâbî nin etkisinde kalarak hikemî tarzda yazarlar. Halka doruyu ve güzeli göstermeyi amaçlayan bu tarzda yazan airler, özlü iir söylemeye gayret ederler. Kimi airler de yeni ve yerli konulara yönelirler. Bu nedenle atasözü, deyim ve halk söyleyileri iire fazlaca girer. Ayrıca bu yüzyılda edebiyatımızda, Safevî baskısıyla Hindistan a kaçan airlerin gelitirdikleri Sebk-i Hindî üslûbu etkili olur. Bu akımın öncüleri Figânî, Urfi-i irâzî, Nazîrî, Tâlib-i Amûlî, Kelîm-i Kâânî, Sâib-i Tebrîzî, Feyzî-i Hindî ve evket-i Buhârî dir. Bu üslûbun özellikleri kısaca öyle özetlenebilir: iirde anlam ve düünce önem kazanır. Buna balı olarak edebî sanatların fazla kullanıldıı görülür. Ayrıca uzun tamlamaların kullanılması; karamsarlık ve derin ıstıraptan dolayı dünyadan kaçıp tasavvufa yönelme; yeni mazmun arayıına girme; dilde ve üslûpta son derece incelik ve zarafet; halk terim ve söyleyilerinin iir diline girmesi; hikmet, felsefe, öüt gibi konuların çokça ilenmesi; beyitin önem kazanması bu akımın dier özelliklerindendir. Bu üslûbun özelliklerini bu devirde hemen hemen bütün divan airlerinde görmek mümkündür. Bu yüzyılda divan iirinde Sebk-i Hindî nin gerçek temsilcileri olarak ehrî, Nailî, Neâtî, smetî ve Fehim sayılabilir. (Karacan 1997:VII)

4 Bu yüzyılda edebiyatımız, Kaldırım taları altında birer air var diyen Sâbit i haklı çıkaracak kadar air bolluu içerisindedir. Bu yüzyılda yapıtlarıyla dikkatleri çeken balıca isimler unlardır: Fâizî (öl. 1622), Ganî-zâde Nâdirî (öl. 1626), Mantıkî (öl. 1634), Nef î (öl. 1635), Nev i-zâde Atâî (öl. 1635), eyhülislam Yahya (öl. 1644), Fehîm-i Kadîm (öl. 1647), eyhülislam Bahâyî (öl. 1653), Vecdî (öl. 1660), ehrî (öl. 1660), Nâilî (ö. 1666), Neâtî (öl. 1674), Mezâkî (öl. 1676), Güftî (öl. 1677), Nâbî (öl. 1712), Sâbit (öl. 1712) 17. yüzyılın baında yetien Nef î, kaside dalında edebiyatımıza büyük bir canlılık ve yenilik getirerek ahenkli kasideler yazmayı baarmıtır. Daha yaamda iken birçok air tarafından takip edilmitir. Gazelde eyhülislam Yahya ve eyhülislam Bahâyî âıkane gazelleriyle dikkatleri üzerlerine çekerek, devrindeki birçok air tarafından çok sevilmi ve tanzir edilmilerdir. Sebk-i Hindî üslûbunun bu yüzyıldaki en güçlü temsilcilerinden olan Nâilî-i Kadîm, hikemî iir çıırını açan Nâbî, halk söyleyilerini iirlerinde sıkça kullanan Sâbit bu devrin en büyük airleridir. Edebiyatımızın son hamsesini yazan Nev i-zâde Atâyî de bu yüzyılda yetimitir. Kaside ve gazeller de yazmı olmasına ramen asıl ününü Hamse si sayesinde kazanan Atâyî, bu yüzyılın en büyük mesnevi yazarı olarak öhret bulmutur. iirde olduu gibi düzyazıda da bu yüzyılda büyük sanatkârlara rastlanır. Bunlar; tarih, biyografi, tezkire, tasavvuf, pend-nâme, akait, hikmet, kıssa, menkıbe, tercüme, seyahat-nâme, sur-nâme, müneat, ehrengiz gibi birçok türde yapıtlar vermilerdir. Süslü düzyazının en önemli temsilcilerinden olan Nergisî, zamanına kadar kullanılmamı olan Arapça, Farsça sözcük ve tamlamaları kullanarak sanatını

5 göstermitir. Bilinen en önemli yapıtı olan Hamse sini manzum-mensur karıımı yazmıtır. Nergisî ile birlikte düzyazı sahasında bu yüzyılda akla gelen ilk isim Veysî dir. O da Nergisî gibi yapıtlarını aır, adalı bir dille kaleme almıtır. Balıca yapıtları Müneat, Siyer-i Veysî, Hab-nâme-i Veysî ve ehadet-nâme-i Veysî dir. Nergisî ve Veysî nin aksine; devrin bozuklukları ve bunların sebeplerini aratırarak padiaha sunan Koçi Bey; Cihan-nümâ, Kef üz-zünûn, Fezleke gibi yapıtların sahibi Kâtip Çelebi ve Seyahat-nâme si ile büyük bir üne kavuan Evliya Çelebi yapıtlarında daha yalın ve anlaılır bir dil kullanmılardır. Yine bu yüzyılda yazılan tezkireler, en önemli manzum-mensur yapıtlar olarak dikkatleri çekmektedir. Genellikle yalın dilden uzak olan bu tezkireler ve yazarları unlardır: Riyâzu -uarâ: Riyâzî (öl. 1644), Zübdeti l-eâr: Kaf-zâde Fâizî (öl. 1620), Yümnî Tezkiresi: Yümnî (öl. 1662), Zeyl-i Zübdeti l-eâr: Seyrek-zâde Mehmed Âsım (öl. 1675), Rızâ Tezkiresi: Rızâ (öl. 1671), Terîfatü -uarâ: Güftî Ali (öl. 1677). (Levend 1998b:253) Bu yüzyılda tezkirelerden baka tarih ve biyografi alanında da önemli yapıtlar yazılmıtır. Hasan Bey-zâde, brahim Peçevî, Solak-zâde, Hoca Sadettin Efendi tarih yazarlarının baında gelirler. Bu türlerde yazılan yapıtların bazıları unlardır: Ganî-zâde Nâdirî (öl. 1626), ah-nâme, Peçevî brahim (öl.1649), Peçevî Tarihi,

6 Solak-zâde Mehmed Hemdemî (öl. 1657), Solak-zâde Tarihi. Mustafa Naîmâ (öl. 1716), Naîmâ Tarihi.

7 BÖLÜM 1 FEVZÎ NN YAAMI VE YAPITLARI Fevzî nin Yaamı 17. yüzyılda yaamı olan Fevzî nin yaamı hakkında elimizdeki bilgiler son derece sınırlıdır. Tezkireler (Safâyî, eyhî Mehmed, Beli), 17. yüzyıla ait Fevzî adında iki airden söz eder. Bu tezkireler arasında Fevzî mahlaslı ilk air ile ilgili en geni bilgiyi Safâyî ve eyhî Mehmed verir. Safâyî, Tezkire-i Safâyî adını taıyan tezkiresinde Fevzî hakkında u bilgileri verir:!"#$%&'(!)!*+v &, "- +. &!&,' & &. &/ 0 #! 1 2 3 4 &, # /&. 3&&! ) 5 16 # & v 3 01 &! &- 2 #. & 1 * + (Safâyî 210a) 1 Fevzî için eyhî Mehmed ise Vakâyi ü l-fudâlâ adlı tezkiresinde u bilgilere yer verir: v " 7 %&,3 )!78 & 0 '! +19 v ' 33 ++5 1 6 # 14 &- 2 # (eyhî Mehmed 1989:685) 1 Ayrıca bk. s. 15.

8 Verilen bu bilgilere göre Fevzî lerden ilki Bosnalı olup asıl adı Mehmed dir. lim tahsili için stanbul a gelip Üsküdar a yerlemitir. Bir müddet sonra saray kâtibi olmu, ömrünün sonuna doru bu görevinden ayrılmıtır. eyh Selâmi Efendi den el aldıktan sonra, bir müddet burada hizmet edip tarikat âdâbını örenmitir. H. 1084 (1673) te vefat etmitir. Tezkirelerde adı geçen Fevzî mahlaslı airlerden ikincisi hakkında Safâyî u bilgileri verir: %&*,' + "#!6 :&v0 "&"# ;+-! 1 "& + + <"- +- 0'3 *,30! **# v!# v0#.# + ++ (Safâyî 211a) Beli ise; stanbul <="&;+ >33+ # (!- v # der. (Beli 1999:328) Verilen bu bilgilere göre Fevzî lerden ikincisi stanbullu olup asıl adı Hacı Mehmed Aa dır. IV. Mehmed in vezirlerinden Musahip Mustafa Paa nın nedimi olan Fevzî, H. 1090 (1679) da hac için Mekke ye gitmi ve orada vefat etmitir. Mekke ye gömülmütür. Tezkirelerde Fevzî mahlaslı, iki farklı airden söz ediliyorsa da bu airlerin iirlerine verilen örnekler, üzerinde çalıtıımız divan nüshalarında bulunmaktadır. Bu da airin yaamı hakkındaki bilgilerin tezkireciler tarafından karıtırıldıını göstermektedir. Örnein Safâyî; üzerinde çalıtıımız Divan ın yazma nüshalarında yer alan aaıdaki gazel ve beyitleri, tezkiresinde Bosnalı Fevzî nin iirlerine örnek gösterir:

9? ( & & -0 @ &'- & -0 A, - + 0 # &1+39 & -0 7 $ 1- :'( 1-!+ & & -0 :'+- ( 110# 7 0$13 & -0 6! 0$ +, B (2 -! & -0 A 0! C 3 * (, & -0 DBEFG (('"3 & 7 ( &#+ & <$( ( $H B & (0"#&. & I&. "'#+,0,- <& &!'+&- & 6 &-A 0! (2 A /0,30&DBJKLG

10, 0#-! +.&H 6 -& 1-3'0.&H 3 &#01! - 3 M, #+.&H 6 &,1-( $ +( &1-&3&.&HDBJFG 7'01 H +.0 @'& &(0 N40 1& 0 7.+ 0 "0 < #'.+0 && &0-3,0DBOLG P&+ # ("&'0 Q 1'+ 0 &'0 B2 & + ((2- & "'0DBJEOG (Safâyî 210b), Aynı biçimde, u beyitleri de stanbullu Mehmed Fevzî nin iirine örnek göstermitir: 6+&-$3 & 0 0 + # &

11 %! & & 0-?. +, &DBEOG (Safâyî 210b) Beli, Nuhbetü l-âsâr Li-Zeyl-i Zübdeti l-e âr adlı tezkiresinde; üzerinde çalıtıımız Divan daki 19. ve 124. gazellere ait aaıdaki beyitleri Bosnalı Fevzî nin iirine örnek verirken; 3 &#01! - 3 M, #+.&H 6 &,1-( $ +( &1-&3&.&HDBJFG (('"3 & 7 ( &#+ &DBJKLRJG Divan daki 35. gazele ait olan u beyti de stanbullu Mehmed Aa nın iirine örnek vermekle yetinmitir: %! & & 0-?. +, &DBEORKG (Beli 1999:327-328) Nuhbetü l-âsâr da, Divan daki 34. gazelin ilk iki beytiyle anlam, vezin ve uyak bakımından aynı olan, farklı bir gazelden alınma iki beyit dikkati çekmektedir: 3'0 '# 6 &3# <$, 0+ &.-&&( + # DBELRJKG

12 7++( # 6!+',+# && (+.3 ++,& + # (Beli 1999:328) Nuhbetü l-âsâr da bunların dıında Bosnalı Fevzî ye ait gösterilen, ancak üzerinde çalıtıımız Divan nüshalarında bulunmayan iki beyit daha bulunmaktadır: %+ 3 & 0&0&3, # @, +( 0"&' +#! -& (Beli 1999:328) Bu beyitler, büyük bir olasılıkla bugüne kadar ele geçmeyen farklı bir nüshadan alınmı olmalıdır. Biz de bütün çalımalarımıza ramen böyle bir nüshaya ulaamadık. Divan ın yazma nüshaları üzerinde yaptıımız çalıma sonunda, iki farklı aire aitmi gibi gösterilen iir örneklerinin, aslında stanbullu Mehmed Aa a ait olduu anlaılmaktadır. Tezkirecilerin airimiz hakkında verdii bilgilerin tutarsızlık göstermesinin sebebi, ya tezkirecilerin airi yeterince tanımamalarından kaynaklanmaktadır ya da tezkirecilerin air hakkında elde ettikleri bilgiler tutarsızlık göstermektedir. Tezkirelerde iki Fevzî hakkında verilen bilgiler arasındaki en önemli ayırım, doum yerlerinin farklı gösterilmesidir. Tezkirelerde Fevzî lerden ilki Bosnalı, ikincisi de stanbullu olarak gösterilmitir. Ancak Bosnalı olarak gösterilen

13 Mehmed Fevzî nin de stanbul a gelerek buraya yerletii verilen bilgiler arasındadır. (Safâyî 210a-211a) Buradan hareketle, Fevzî nin Bosna da doup stanbul a yerletii veya doum yerinin Bosna ve stanbul olarak karıtırıldıı düünülebilir. Fevzî nin doum tarihi ile ilgili tezkirelerde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. airin doum tarihi, Divan da kendisinin doumuna ve sakal bırakmasına düürdüü Kendi Melid ü Lihyeme Tarihdür balııyla yazdıı tarih manzumesinden anlaılmaktadır: S1 + + ( - 1 D?TRKOG Beytinde / ü / sözcüklerinin ebced hesabında karılıı H. 1048-1070 (1638-1660) dır. Buna göre Fevzî nin 1638 yılında doduu, 1660 yılında da sakal bıraktıı düünülebilir. airin, kayınatası Meâmî Abdullatif Efendi nin ölümüne düürdüü tarih manzumeinden evli olduu anlaılmaktadır. Çehrin Seferi dönüünde, ailesinin ebadan öldüünü örenir. Bu olay üzerine düürdüü tarih manzumesinde verdii bilgilerin dıında, ailesi hakkında elimizde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır: ; (!" (, 7/# -(, 711 & -(, &,

14 7, & U//0, - # / <, 7,- (+3.-, #,,$,D?VVTTG Buna göre airin ailesi, kendisi Çehrin Seferi ndeyken vebadan ölmü ve geriye on yedi aylık bir olu kalmıtır. Fazıl Ahmet Paa için yazdıı kasideye bakarak Fevzî nin, zeamet sahibi olduunu ve Fazıl Ahmet Paa dan kâtiplik istediini örenmekteyiz: 0- & - & 2 ( - -1 &DMKWG Tezkirelerin verdikleri bilgilere göre (Safâyî 210a, eyhî Mehmed 1989:685, Tuman 2001:792) ve airin Sun ı-zâde Efendi nin eyhülislam olmasıyla Ebussuud Efendi nin fetvalarını yazmakla görevlendirilmesine düürdüü tarih manzumesine bakılarak, onun kâtiplik isteinin yerine getirildii görülür. airin ister istemez bu görevi yürüttüünü bu tarih manzumesinden anlıyoruz:? # &# (,.& 3! +?1$&"0&, A 00&& &(D?VTTG

15 Fevzî, ayrıca Çehrin gibi seferlere katılarak devlet hizmetinde bulunmutur. airin bu sefere niçin katıldıına ilikin elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Fevzî nin ölüm tarihi de tezkirelerde iki farklı kii olarak deerlendirildii için tutarlılık göstermez. Safâyî, Bosnalı Fevzî nin ölüm tarihi hakkında bilgi verirken; &- 2 #.&1*+Xdiyerek; B "('+3 A 0"& 8'( JYZLDJ[WEG kim tarafından yazıldıı belli olmayan 1673 yılını veren yukarıdaki tarih beytini verir. Aynı tarih beyti, eyhî Mehmed Efendi nin Vakâyiü l-fudalâ adlı yapıtında da bulunmaktadır. (eyhî Mehmed 1989:685) stanbullu olarak gösterilen Mehmed Fevzî nin ölüm tarihi ise tezkirelerde H. 1090 (1679) olarak verilir. (Safâyî 211a, Beli 1999:328, Tuman 2001:792) Ölüm tarihleri arasında gerçee en yakın olanı stanbullu Mehmed Aa olarak gösterilen Fevzî nin H. 1090 (1679) olarak verilen ölüm tarihidir. Çünkü Divan da Fevzî nin H. 1089 (1678) yılındaki Çehrin Seferi münasebetiyle yazdıı tarih manzumesi, onun düürdüü son tarihtir: 7,- (+3.-, #,,$, 7 A 01 :##, DJYZFJ[WZGD?VVTTRO[G Bu da bizlere Fevzî nin 1678 den sonra öldüünü göstermektedir.

16 KEdebî Kiilii Fevzî nin edebî kiilii hakkında tezkirelerde ve edebiyat tarihlerinde pek bilgi bulunmamaktadır. Safâyî, Fevzî hakkında deerlendirmede bulunurken, onun çou iirinin Vecdî ye nazire olduunu söyler. (Safâyî 210b) Safâyî, ayrıca air hakkında nazm ü inâda vü kayd ü imlâda kesb-i mahâret ile asrun uarâsından (Safâyî 210a) diyerek onun nazım ve nesirdeki baarısından söz eder. Safâyî dıında tezkireciler onun airlii üzerinde bir ey söylemezler. Ancak, Fevzî kendi gazellerinde airlii üzerine birtakım deerlendirmelerde bulunurken, gazel sahasında benzeri olmayan yeni tarzların kendisine ait olduunu iddia eder. Hatta ehrin gazel söyleyenlerini sınava çekecek kadar bu konuda yetkindir: U!'0 6-0+-(&A 01+0 0DBWJRWG \0 00 A 0!1"'" \0 ('+, ( &&DB[YROG Safâyî, her ne kadar Fevzî nin iirlerinin Vecdî ye nazire olduunu söyleyip onun gazellerine nazire olan iki gazelini örnek verse de Vecdî: P#(2 +-0, & ',3 +#+ & (Mermer 2002:125) Fevzî: (('"3 & 7 ( &#+ &DBJKLRJG

17 Vecdî: ]'#+ 3'+ & -0 $ + & -0 (Mermer 2002:90) Fevzî:? ( & & -0 @ &'- & -0 DBEFRJG bu, Fevzî nin tamamen Vecdî nin etkisinde kaldıını göstermez. Çünkü Divan da dört gazel dıında Vecdî ye nazire olan gazel bulunmamaktadır. Nâilî Divanı nda da bu dört gazelle; uyak, redif ve vezni aynı olan gazeller bulunmaktadır: Vecdî: N ', -+&"+ 01+ (2+ 1A,&"+ (Mermer 2002:102) Fevzî: &3' -+&"+ 3'3'! 1A,&"+DBW[RJG Nâilî:! & 5 &"+ A "3' = & &&"+ (pekten 1990:231)

18 Vecdî: 7v-0# ' ^0 0 v.+ (Mermer 2002:113) Fevzî : <, _ 0#-& 3' ' DBJYFRJG Nâilî: Nav!" 0&&.& (pekten 1990:259) Vecdî: B 03 v ++. @ v -,$. (Mermer 2002:124) Fevzî: U&,-.. M, &+ &, 3- &$.DBJKYRJG Nâilî: C3' 3 -.. N$&.&&, +&. (pekten 1990:276) Vecdî: 5& 2, 1 '0 N 0'0 (Mermer 2002:132)

19 Fevzî: 6. 0'0 B, 0 0 &'0 DBW[REG Nâilî: N+'1&.(2+ # '0 &($+0 &'0 (pekten 1990:308) Fevzî, bir gazelinde Nâilî ye ustaca bir nazire yazdıından söz ederek Sebk-i Hindî den dolayı onun izinden gitmenin zor olduunu, ancak yazdıklarının ondan aaı kalmadıını söylemitir: Fevzî: A 0! 0 2 * 2 2 3 DBJKZR[G Nâilî:,'+,0, +&2 2 2 3 (pekten 1990:301) Divan da yine, Nâilî ye nazire olan baka gazellere de rastlıyoruz: Nâilî: 6'0 100 ( 7, +0 ( (pekten 1990:279)

20 Fevzî: 6 (1# & 0 (?,0 ( DBJJKRJG Fevzî, Nâilî ye yazdıı bu nazirelerin dıında onun ölümü üzerine de bir tarih düürmütür. 2 Bu da Fevzî nin Nâilî nin etkisinde kaldıını gösteren bir baka örnektir. Fevzî nin kimi gazellerinin, kendisi ile aynı yüzyılda yaayan Mezâkî nin (öl. 1676) gazelleriyle benzerlikleri dikkatleri çekmektedir: Fevzî: 7'01 H +.0 @'& &(0DBOLRJG Mezâkî: N&! 30.+&(0 D JFFJ`EEFG Fevzî: &3' -+&"+ 3'3'! 1A,&"+DBW[RJG Mezâkî: N,&& +&"+ M&,' ( '1A,&"+ D JFFJ`EEFG 2 Bk. T. XVII s. 347. Ayrıca bu tarih, Nâilî Divanı nda airin ölümüne düürülen tarihlere ve Resimli Türk Edebiyatı Tarihi nde Nâilî nin ölüm tarihine örnek olarak gösterilmitir. Bk. Haluk pekten. 1990. Nâilî Divanı. Ankara: Akça Yay. s. 13, Nihat Sami Banarlı. 1998. Resimli Türk Edebiyatı Tarihi. stanbul: MEB Yay. C. II, s. 663.

21 Fevzî: (('"3 & 7 ( &#+ &DBJKLRJG Mezâkî: B & 0+ & 0 & 7 &"" # & D JFFJ`OYWG Fevzî yi etkileyen airlerden biri de yine 17. yüzyılda yaamı olan Nef î dir. Fevzî, Nef î nin bir gazeline tahmiste bulunurken;?<:a6%\<@_ %\<@_%Aa %Aa # # # # T _ &3&1+ 0 M 3 0, B0 & ( + (,#.0 +'& O(' +'1 3 & 20( TT <3 & 3" # 0&(0! 0# 5 -*,(# B2-+# # $ +&1 1# O<3 &+3 &+'3 &(

22 TTT 3 (& #.+- 3 # + 00-0 3.0+,-$ ++ & 7 (3"(3.0 0 O,+(2 #0 TC N '& + :1+ 31! && &( 0 ( & 0 & + OQ0- &&2 & C B2- A 0+,+- # 83' + + "-, # % + #* 3"$& #?,$.,3 # O&&.& + & Nef î nin iki gazeline de nazire yazmıtır: Nef î: &2 00( $1'+0 < 1 (&!3'+1'+0 (Akku 1993:305) Fevzî: P' & 3"#( $1'+0 1(&!3'+1'+0DB[LRJG

23 Nef î: N#,M& + M ++"3 (Akku 1993:299) Fevzî: N#,M& 0 M, "3 DBLWREG Fevzî yi Nâilî, Vecdî ve Nef î nin dıında etkileyen airler arasında; birer gazeline tahmis yazdıı Fehîm-i Kadîm ve Bosnalı Alaeddin Sâbit in yetitirdii ehrî bulunmaktadır. (Karacan 1997:28) Divan airleri, sahip oldukları geleneksel yazım biçeminden ayrılmadıkları için sahip oldukları sanat gücüne, yazdıkları iirlerde deinmilerdir. airlerin kendilerini övdükleri alanların baında airlikteki yetenekleri gelir. Bu yeteneklerini ya telmih yoluyla ya da dorudan okuyucularına iletmilerdir. Fevzî de bu gelenee uyarak, özellikle gazellerinin kimi beyitlerinde zaman zaman kendini över. Fevzî, airlikteki kudretini ve baarısını anlatırken, klâsik iir gelenei içerisinde iirinin ve kendine özgü anlatım biçiminin herkesçe kabul gördüünü iddia etmektedir: _ &"#+- # &' ( $+ Q A 0" 20( &&$-DBFJROG 17. yüzyılda ran edebiyatında eskiye oranla büyük airler yetimez. Türk airler, bu yüzyılda kendilerinden önce yetimi olan Fuzûlî, Bâkî, Nef î yi kendilerine örnek alırken, yazmı oldukları iirlerle övünmekten de geri kalmazlar.

24 Fevzî de sahip olduu airlik kudreti sayesinde airlerin kendisini kıskandıını büyük bir gururla söyler. Çünkü onun ünü Irak, Arap, Rum ve Acem i sarmı durumdadır: &'3,-3 & A 0T<&I'<3 DBJJLROG Fevzî; özellikle kimi iirlerinin makta beyitlerinde, iirleri ve airlii hakkında düüncelerini açıklamıtır. O, klâsik divan söyleyiini birçok çadaı airde olduu gibi beenmez ve yeni arayılar içine girer. Bu konuda da anlamlı, yeni iirler söylediini ifade eder. iir sahasında alıılmı köhne tarzları beenmemesine aılmamasını söylerken, kendisini mana Musa sı olarak görür. Eski iir tarzını beenmez, onların yazım tarzından kaçar: 6+ 2, /A 01 ' 30 &-DBKROG Eski tarz yazım biçeminden söz etmek istemeyen Fevzî, yeni bir çıır açtıını; yeni airlerin kendisini takip etmelerini ister. Aynı zamanda yeni tarzda usta olarak kendini görmektedir. Fakat kimsenin bu tarza ilgi göstermediini söylemektedir: A 0 + 3 + Q3 &+- (# DBLYROG Yaratıcılıkta ve söz söylemede rakibinin olmadıını düünür: 0 + ( 30 0 (! A 0(&&"+DBW[R[G

25 Fevzî büyüleyici, anlamlı iirler yazmaktaki amacının iir yazmaya yeni balayanlara öncülük etmek olduunu söyler: M & -...0+ A 00DBL[R[G 17. yüzyılda, kimi airler klâsik edebiyatın idealine ters düerler ve yenilik arayıına girerler. Nâbî ve Sâbit bu yenilik arayıının öncüsü olurlar. Nâbî, hikemî tarzda yazarak bütün airleri etkilerken, Sâbit ise halk söyleyilerini ve konuma dilindeki sözcük, atasözü ve deyimleri iire sokarak yerlilik peinde koar. Ayrıca halk içindeki öyküleri divan yazımına sokar. Dere-nâme ve Berbernâme mesnevileri, halkın içinden alınma konuları ilemektedir. Bu mesneviler, konu bakımından her ne kadar amiyane olmakla beraber halka özgüdür. Bu yüzyıldan sonra bütün airler, bu iki airi kendilerine örnek almılardır. Fevzî de iirde yenilik arayıına girer. Hikemî tarzda rakibinin olmadıını düünür:?b40a 0&0 A 7 30'00DBKFROG 30 3 A 0 8! "+, &DBJYR[G Fevzî, anlam ile yenilii bütünletirmi bu ikisini âdeta iirinin vazgeçilmez özellii olarak görmütür. Ona göre anlamlı ve yeni sözler söylemekteki yaratılıını, baka airlerde görmek olanaksızdır: 6 &-A 0! (2 A /0,30&DBJKLROG

26 Mana ülkesine kimsenin rabet etmediini söyleyen Fevzî, mülket-i icaz ı kavgasız aldıını söyleyerek kendisindeki doal yetenee vurguda bulunur: A 0 00 30&(&3 DBJYFRWG Fevzî nin dünya gelinine cevher saçmasına aılmamalıdır. Çünkü onun hazinesi, mana mücevherleriyle doludur: _*H ',, & B,!&0( 3 0DB[FREG Fevzî ye göre iir etkileyici olmalıdır. iirlerinin en önemli özelliklerinden biri de anlamının yanında, büyüleyici bir söylenilerinin olmasıdır: <00+,30& # ]&A 0" DBEKROG 61A 0, >'.3-30DB[WR[G Ancak, Fevzî nin yaratılıtan gelen bu tarzını bilmeyenler, onun yeni tarzını ve nükteli sözlerini de anlayamazlar: @ (&A 0 1&! 0& 0 (DBJKKRZG Fevzî, iirleriyle övünür ve bunları mucizevî bir biçimde söylediine inanır. iirleri, hastalar için âdeta bir ilaçtır: 5 a A 0 $ ( #& 0DB[FROG

27 Fevzî, airlii hakkında deerlendirmelerde bulunurken kendini hazır-cevap, suhan-dan, kand-furû, tûtî, üstad olarak nitelendirerek övünür: H +$ 0?(3 A 0/3 &DBJJRWG M 1"0 %.A 01 &HDBJZROG N #'+ #'+1A 0 7 $ & # 3 ( DBLWROG ]'&+'1-A 0"#,&2 ' & &+ ( DBFYRWG A 0! 0 2 * 2 2 3 DBJKZR[G Sözlerinin bo olmadıını, anlam dolu olduunu söyledii zamanlar da olur: '1+ 8 &0..+D?&JTTTROG Mazmunların güzellerinin tabiatında toplandıını söylerken, bu durumuyla tabîatının feyz kâânesi gibi olduunu söyler: ]&0 3+'1 / ]&A 0(&1 + # /DBWFROG Hatta iirinin felein kubbesinde duyulmasıyla birlikte, eskiden gezegenlerin sultanı olarak kabul edilen Güne gezegeninin çalgıcısı Nâhid i Zühre (Levend 1984a:204) bile artık hiç kimsenin dikkate almadıını söyler:

28 +- A 0 && $1,0('+ ( &,DBJEFROG Fevzî, terkib-i bent biçiminde yazmı olduu bir na tının 7. bendinde sözümdür sözcüünü redif olarak kullanmıtır. Burada sözlerinin ilâhî bir ilhamın ürünü olduunu söylerken yazdıklarını; ekere, gühere, imee, meyveye ve tavusa benzetir. Hatta, sözlerinin birer iksir olduunu iddia eder: U + (, 20 I.& #( + 20 B 0 1"'?.(,, 20 ' # + 20 62 'I 8 0,! 20 &'1", & 1 HH 20 %,, @&,1& 20 ]'# +#/ ^ &+ 20 ; 0(,&,+#, ( ]&! 20

29 S(2 1& + 20D?&KVTTG 3. Fevzî nin Dünya ve Yaam Görüü Divan airlerimizin dünyaya ve yaama bakıı genellikle karamsardır. nsan bu dünyada yaadıı sürece eziyet ve sıkıntı görür. nsanın bu sıkıntıların önüne geçmesi olanaksızdır. Çünkü bu dünyaya gönderilmeden önce burada yaayacakları, alınyazısı olarak belirlenmitir. Kaderlerindeki bu olumsuzlukların önüne geçemeyen airlerimiz, sık sık felekten ve talihten ikâyet ederek yaama karı teslimiyetçi ve karamsar bir yaklaım içine girmilerdir. Yaama karı takınılan bu karamsar yaklaım, Fevzî nin yazmı olduu iirlerde de kendini gösterir. Fevzî de talihinden ikâyetçi olmu, emellerinin daima tersine döndüünü ifade etmitir: M!+! 3 & Q +, & 0A 00&(2- S1 2, &DIKLG Gerçek anlamda gökyüzü demek olan felek; mecazî olarak da ans, zamane, baht, talih gibi anlamlarda da kullanılır. Felek, aire o kadar çok zulüm etmitir ki Ferhad ile irin bile ondan bu kadar zulüm görmemitir: 6 &- (-1& H % 0 A, 15 D?VTTRWG nsanlar bu dünyaya sıkıntı çekmeye gelmilerdir. Bu sıkıntılar nedeniyle devamlı sızlanırlar. Bu yüzden bu dünyada mutluluk aramak bounadır:

30 *(-, &,* + 0 A 0"'"DBJEJROG air, sadece arap içildii bahar mevsiminde mutlu olup dertlerini unutur: 1 ((((& 3 \ + (2-0(+ DBOFREG Ancak bu mutluluu uzun sürmez. Çünkü felek ona bu mutluluu çok görüp yıldızını tersine çevirerek onu üzecektir: * &0 7 $1 3 c(' DBOKROG Felein yaptıkları karısında ona seslenerek sitem eden Fevzî, yaptıklarının böyle devam etmeyeceini, sonunda onun da devrinin biteceini söyler: d &, ( +- $1 ^1A 0(&3DBJJFROG Felek, her ne kadar bugün için onu üzse de hesap gününde felekten bunun hesabının sorulacaını söyler: (.'&$10,, >/'/+ # 2 DBJJJRLG Kimi zaman bu dünyanın vefasızlıından usanan air, tasavvufî bir edayla dünya nimetlerinden ve makam sevdasından vazgeçerek felee karı umursamaz bir tavır takınır: Q 1&-010 01..0 e"",-&&dbjjyrwg

31 A + ( +! & 3 S "& DBJJYROG Bu dünyanın geçici olduunu bilen air, teselliyi Tanrı ya sıınmakta görüp insana yük olan bu dünyanın sıkıntılarından kurtulmak ister: 6 1!. 3, 0-.1& &0,. + A (- 2( 3' 1(2 D?TRJFKYG N +3,1 1& M.. "'"1 DBLWRKG I!&, (2 A 0 & &&& D?TRJG Her airde olduu gibi Fevzî de sonunda Tanrı nın cömertliine ve baılayıcılıına inanır, onun yardımına sıınır. Tanrı nın yardımının her an gelebileceini ümit ederek sıkıntılarının geçeceini düünür: \ A 0 <, ++ A/ # D?TRKEG Sonuç olarak Fevzî, dier airler gibi dünyada sıkıntı çekip talihinden ikâyetçi olsa da; teselliyi kaderine boyun emekte ve tanrısal akta bulmu, sonunda dünyanın nimetlerinden vazgeçerek teselliyi az çok tasavvufu benimsemekte bulmutur.

32 4. Yapıtları Yaptıımız aratırmalar ve incelediimiz kaynaklara göre Fevzî nin, Divan ı dıında bilinen yapıtı bulunmamaktadır. Ancak, Sun ı-zâde Efendi nin eyhülislam olmasıyla Ebussuud Efendi nin fetvalarını yazmakla görevlendirildii, airin bu görevlendirmeye düürdüü tarihten anlaılmaktadır:? # &# (,.& 3! +?1$&"0&, A 00&& &(D?VTTG Bu görevlendirme sonucunda, Fevzî nin Ebussuud Efendi nin fetvalarıyla ilgili bir yapıtının olabilecei düünülebilir.

33 BÖLÜM 2 FEVZÎ NN RLERNDE BÇM VE ÇERK ÖZELLKLER 1. Biçim Özellikleri 1.1. Nazım Biçimleri Hacimli olmayan Fevzî Divanı nda; mensur 1 dibace, 1 terci-i bent, 3 terkib-i bent, 1 musammat kaside, 1 müsemmen, 3 tahmis, 6 sı Farsça 145 gazel, 22 tarih, 5 i Farsça 28 rubaî ve 3 kıt a bulunmaktadır. Sadece S. nüshasında bulunan dibace yarımdır. Bu önsözün Fevzî tarafından mı yoksa bakası tarafından mı yazıldıını bilmiyoruz. Ayrıca bu önsöz, iir ve air hakkında herhangi bir hüküm de taımamaktadır. 3 1.1.1. Kasideler Divan da iki kaside bulunmaktadır. Birinci kaside musammattır. Veziriazam Fazıl Ahmet Paa için yazılmı bir methiye olup 31 beyittir. Aruzun # ## # vezniyle yazılan kaside, olur rediflidir. Klâsik bir kaside biçimindedir. Tegazzül beyti olmayan kasidenin nesib bölümüne; \3 &1 && e, $& DMJG beytiyle balayan air, 7&,& & 4 9 DM[G beytiyle de methiyeye balayarak bu bölümde Fazıl Ahmet Paa nın savaçı kiiliini, cesaretini ve cömertliini över. 3 Bk. s. 155.

34 A 0 +,, -0. 8 --&*# DMJFG Beytiyle fahriyeye balayan Fevzî, zeamet sahibi olduu hâlde kâtiplik istediini dile getirir. Dua bölümüne ise; A 003 H0 & H DMKFG diyerek balar ve M &'+ ]' 7+ 3,1f 3,DMEJG beytiyle de kasidesini tamamlar. kinci kaside ise Kandiye nin fethi ile ilgili tarih manzumesidir. A A A A ezniyle yazılmıtır. Kasideye, Fazıl Ahmet Paa yı ömekle balayan air, Kandiye Kalesi ni ve yapılan savaı canlı bir biçimde anlattıktan sonra, 22. ve 30. beyitler arası Fazıl Ahmet Paa ya dua edip A 01"H U -# "&D?VCTTTREEG beytiyle Kandiye nin fethi olan H. 1080 tarihini düürmütür. 1.1.2. Gazeller Altısı Farsça olmak üzere Divan daki 145 gazelin 103 ü be beyitlik, 19 u altı beyitlik, 16 sı yedi beyitlik, 3 ü sekiz beyitlik, 3 ü dokuz beyitlik ve 1 i de on dört beyitliktir. Bu gazellerden sadece biri (89. gazel) müzeyyel gazel biçimindedir. Ayrıca tarihlerin içinde gazel nazım biçimiyde yazılmı 3 adet tarih bulunmaktadır.

35 Kesin bir kural olmamakla birlikte divan edebiyatında gazeller; genellikle 5, 7, 9, 11 gibi tek sayılı beyitlerle yazılmıtır. Bu genel eilimin aksine Fevzî; 19 u altı, 3 ü sekiz, 1 i de on dört beyitli olmak üzere çift sayılı beyitlerden oluan gazeller de yazmıtır. air, Divan da; biri dıında (89. gazel) bütün gazellerinde mahlasını makta beytinde kullanmıtır. Gazellerde genellikle airin mahlasının geçtii beyitten sonra yazılan beyitlerde birileri övülür. Bunlar genellikle müzeyyel gazel biçimindedir. Fevzî de 89. gazelde, mahlasını söyledikten sonraki yazdıı sekiz beyitte sevgiliyi övmütür. Divan edebiyatında airler, gazellerini elifbaya göre dizelerin son sözcüklerinin son harfine göre sıralayıp, her harften en az bir gazel yazarak bu harflerle mürettep divan oluturmaya çalımılardır. Fevzî Divanı nda da Arap alfabesine göre her harften gazeller vardır. Harflere göre gazel sayılarının daılımı u biçimdedir: Elif () 7, be () 5, te () 5, se () 3, ha ( ) 2, hı () 1, dal () 3, Zel () l1, ra () 34, Ze () 11, sin () 1, ın () 4, sad () 1, dad () 1, tı () 1, za () 1, ayn () 1, ayn () 1, fe () 1, kaf () 2, kef () 11, lam () 2, mim () 10, nun () 14, vav () 1, he () 10, ye () 5. Fevzî nin yazmı olduu gazellerin çounda âıkane konular ilenmi olmakla birlikte kimi zaman bu gazellerde rindane, tasavvufî ve hikemî düüncelerin de ilendii görülmektedir. 1.1.3. Musammatlar Divan da musammat biçiminde yazılmı; 1 i terci-i bent, 3 ü terkib-i bent, 1 i müsemmen ve 3 ü tahmis olmak üzere sekiz adet manzume bulunmaktadır.

36 1.1.3.1. Terci-i Bentler Divan da Terci-i Bend Der-Na t-i Gül-i Gülzâr-ı Risâlet-i Muhammed Li l- Mustafa adını taıyan bir adet terci-i bent bulunmaktadır. Hz. Muhammed övgüsü için yazılmı bir na t olan bu terci-i bent, Divan da dibaceden sonra gelmektedir. #' #A ' vezniyle yazılan bu na t, onar beyitlik on bentten olumaktadır. Kimi zaman Türkçe sözcüklerle uyak yapan air, kimi zaman da uzun redifler kullanmıtır. 4 Her bent sonunda $ C (&(+ + # beytini yineleyerek klâsik terci-i bent biçimine uymutur. 5 Bu terci-i bent, tamamen tasavvufî anlayıla; bolca benzetme ve telmihler kullanılarak içten bir dille yazılmıtır. 1.1.3.2. Terkib-i Bentler Fevzî Dianı nda üç adet terkib-i bent bulunmaktadır. lk iki terkib-i bent, Hz. Muhammed için yazılmı bir na ttir. Bunlardan ilki; Terkib-i Bent Der-Na t-i Hazret-i Risâlet-Penâh Muhammed Habîbu llâh Salla llâhu Aleyhi ve Sellem balıklı ve dokuzar beyitlik dokuz bentten olumaktadır. Terkib-i Bent Der-Na t-i Efzal-i Halku llâh Muhammed ül Arabî Aleyhe Efzalü s-salâvât Be-Vasıta-i Sâkî-nâme vü Fahriye-i ayr balıını taıyan ikinci terkib-i bent ise onar beyitlik dokuz bentten olumaktadır. 4 Daha geni bilgi için bk. s. 63-66. 5 Bakınız s. 156-167.

37 Her iki terkib-i bent de #' #A ' vezniyle yazılmıtır. Her bent kendi içinde uyaklanmıtır. air, kimi zaman Türkçe sözcüklerle uyak yapmıtır. kinci terkib-i bentin dokuzuncu bentinde de kendi mahlasını redif olarak kullanmıtır. # # # # veznindeki üçüncü terkib-i bent ise Râi-zâde Vehbî Ahmet Çelebi için mersiye biçiminde yazılmı olup, sekizer beyitlik yedi bentten olumaktadır. 1.1.3.3. Müsemmenler Dian da bir müsemmen bulunmaktadır. Terci-i Bend-i Müsemmen Der-Hitâb-ı Mahbûb-ı Sîmîn-Beden balıklı müsemmen, terci-i bent biçimindedir ve sekizer dizelik be bentten olumaktadır. Müsemmen, #' # A ' vezniyle yazılmıtır. iirde yinelenen? &.#&& 6 -+ # beyti, ilk bentle uyaklıdır. 1.1.3.4. Tahmisler Fevzî Divanı nda üç adet tahmise rastlamaktayız. air bu tahmisleri kendisi ile aynı yüzyılda yaayan ehrî, Fehîm-i Kadîm 6 ve Nefî nin birer gazeline 7 yazmıtır. Fevzî bu tahmisleri, bu airlerden aldıı iirlerin beyitlerinin önüne üç dize ekleyerek yapmıtır. 6 Bu gazel için ayrıca bakınız: Tahir Üzgör. 1991. Fehîm-i Kadîm, Hayatı, Sanatı, Dîvân ı ve Metnin Bugünkü Türkçesi. Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu AKM Yay. s. 632. 7 Bu gazel, Nef î Divanı nda Der Medh-i Vezîr-i Azam Merhum lyas Paa adlı kasidenin tegazzül kısmında bulunmaktadır. Ayrıca bk. Metin Akku. 1993. Nef î Divanı. Ankara: Akça Yay. s. 203.

38?<:a6%\<@_ %\<@_%58Ia %58Ia # # # # T &&,! + 0 6, &'3'& 7 (. 0, ), -(&(0 OI, &, 1 TT $1.-, 0 0 +$0 6!('+! #., 0 <3 &, +,0'-! 0 OB +, 0 + 0 TTT <$( +,! 7 (+,&& 1+0 6!.. 3.# 7( &&, & O0(00 &0 0, TC <3 & & + ( M& 00 + + 7 ('++ " -" ( 0, 0& H O?33! 1 0

39 C Q A 0,$11 M - 4 + <$(+.3,. ""&(((. ON(0$ 5, &0?<8a6%\<@_ %\<@_%A8a %A8a%^ %^ei^7 ei^7 AAAA T 7 --3(('+&'- ^&"$- +1&'- 6 &-1-& ((&'- ; -(3 -$ +1f&'- O - #'& 03&'- TT + ( '+- (,'+1-!'+-,3 &- 1' 1'+- 5 1 -&3'+- OM & &/&'- TTT ^,..# - $ $ -& ;1+0-1 -& I + - & -& (,# *, -& OC 1".0 &'-

40 TC?& - &&(&( #.?&(1-! +'0 :+ + + & - & OS +1'-+&'- C B 1'+A 030& 0(# ]'-& $, 3 &A, 0 & ON4 (#&'-?<:a6%\<@_ %\<@_%Aa %Aa # # # # T _ &3&1+ 0 M 3 0, B0 & ( + (,#.0 +'& O(' +'1 3 & 20( TT <3 & 3" # 0&(0! 0# 5 -*,(# B2-+# # $ +&1 1# O<3 &+3 &+'3 &(

41 TTT 3 (& #.+- 3 # + 00-0 3.0+,-$ ++ & 7 (3"(3.0 0 O,+(2 #0 TC N '& + :1+ 31! && &( 0 ( & 0 & + OQ0- &&2 & C B2- A 0+,+- # 83' + + "-, # % + #* 3"$& #?,$.,3 # &&.& + & 1.1.4. Tarihler Divan da 22 adet tarih manzumesi bulunmaktadır. Bu 22 tarihten; Kandiye Fethi ne düürüleni kasidedir. Kürekçibaı-zâde Abdullah Çelebi nin Hattı na düürüleni, Râi-zâde Ahmet Çelebi nin efatına yazılanı ve Çehrin Seferi dönüüne yazılanı gazel; dierleri ise kıt a nazım biçimiyle yazılmıtır. Bunlar, düürüldüü tarihlere göre sıralanmıtır. aban Dede-zâde Yahya Çelebi nin Hattı na yazdıı tarih ile Hz. Mevlana yı ziyareti sırasında Abdulhalim Çelebi nin oullarının sünnetine düürdüü tarih ise Farsça dır. Fevzî, air Nâilî nin ölümüne

42 de Güzîde-i uarâ-yı Rum Nâilî Çelebi nin Fevtine Tarihdür balııyla bir tarih düürmütür 8. Bu tarihlerin 7 si be, 3 ü üç, 2 si dört, 1 i iki, 1 i altı, 1 i yedi, 1 i dokuz, 1 i on bir, 1 i on üç, 1 i on dokuz, 1 i yirmi, 1 i yirmi dört, 1 i de otuz üç beyitliktir. Fevzî bu tarihlerden ilkini, kendi doumuna ve sakal bırakmasına yazmıtır. air bu tarihte; çektii sıkıntılara, çevresinde ve sosyal yaamda gördüü birçok olumsuzlua dikkat çekerek bunları eletirmitir. 9 Dier tarihlerden 10 u vefat, 1 i çeme yapımı, 3 ü hat yazımı, 1 i kitabe yazımı, 1 i sünnet düünü, 1 i evlenme, 1 i fetva, 2 si Kandiye Kalesi nin Fethi 10 ve biri de Kamaniçe Kalesi nin Fethi üzerine yazılmıtır. Fevzî, kendi doumuna ve sakal bırakmasına / /X sözcükleriyle; Minkârî-zâde Yahya Efendi nin fetvasına da + 1X sözcüüyle tarih düürmütür. 11 Kadirîler eyhi Muslihiddin Efendi nin ve Atpazarlı Hüsameddin Çelebi nin vefatına ise ta miyeli tarih düürmütür. Her iki tarih de birer eksiklidir. 12 Râi-zâde Vehbî Ahmed Çelebi nin vefatına ve Kamaniçe Kalesi nin fethine ise lafzen tarih düürmütür. 13 8 Bk. s. 339. 9 Bu tarih manzumesi, Milli Kütüphane Türkçe Yazmalar, Mecmu a-i E âr 2997/1 nolu eserin 43b sayfasında da bulunmaktadır. 10 Bk. s. 340-344. 11 Bk. s. 319, 334. 12 Bk. s. 324, 325. 13 Bk. s. 329, 344.

43 air, bunların dıında kalan tarihleri tam tarih olarak düürmütür. 15. tarih manzumesindeki tarih beytinin her iki dizesi ise 1073 tarihini vermektedir. 14 Kıt a biçimindeki B0,#;+0 <& -6'?,,?, balıklı tarih manzumesi, rubaî vezinlerinden ikisi birden; M #' # #A ' #' # #A kullanılarak yazılmıtır. 1.1.5. Kıt alar Fevzî Dianı nda gazellerden sonra 21 kıt a bulunmaktadır. Bunlardan 18 i tarihtir. lk kıt a, Fevzî nin kendi sakal bırakmasına ve doumuna düürdüü tarihtir. Sonraki kıt alar, tarih sırasına göre sıralanmıtır. Üç kıt a ise tarih dıında yazılmı olup bunlardan bir tanesi Farsça dır. Bu kıt alar, Dian da rubaîlerin içinde yer almaktadır. 1.1.6. Rubaîler Divan daki 28 rubaînin birisi gazellerden önce yazılmıtır. Dier rubaîler ise sadece S. nüshasında bulunmakta olup tarihlerden sonra yazılmıtır. Bu rubaîlerden altısı Farsça yazılmıtır. Geleneksel olarak rubaîlerde mahlas kullanılmamasına karın Fevzî, on bir rubaîde mahlasını kullanmıtır. Divan da yer alan 28 rubaî ahreb kalıplarıyla yazılmı olup, hepsinde aaxa uyak düzeni kullanılmıtır. 14 Bk. s. 337.

44 1.2. Vezin ve Uyak 1.2.1. Vezin Klâsik Edebiyatta ezin aruzdur. Fevzî de bu gelenee uyarak bütün manzumelerini aruz vezniyle yazmıtır. air, sık kullanılan vezinleri tercih ederken kimi zaman az kullanılan vezinleri de denedii olmutur. Divan da aruzun yirmi deiik kalıbı kullanılmıtır. airin kullandıı vezinler ve iir sayıları öyledir: VEZNLER Musammat Kaside Gazel Tarih # # # # 3 40 2 Kıt a #' # #A ' 24 2 #A #A 21 1 AAAA 1 15 4 A A A A 13 6 #'A #A 14 1 #A #A 4 # ## # 1 3 #' #A ' 4 #' # #' # 3 AAA 1 1 # # # # 1 1 # #A ' 2 #'A #'A 2 # # 2

45 A A A 1 A #A 2 #' # #A 1 1 1 # A# A 1 air, divan edebiyatında sıkça kullanılmayan; # # # # aruz kalıbıyla dört manzume yazmıtır: B $ 3 &, 3- U""(2-, DBEWRJG 1 (((& 3 \ + (2-0(+ DBOFREG 6 (1# & 0 (?,0 ( DBJJKRJG \3 &1 && e, $& ' DMTRJG Rubaî vezinlerinden olan #' # #A ile bir gazel 9 - + (, -(- 93 &1+ H -(-(G. 97/1) yazan air, ayrıca kıt a biçimindeki Güzelhisârî Mustafa Paa-zâde Abdi Beyü- Sûr-ı Teehhülüne Târihdür balıklı tarih manzumesini de rubaî vezinlerinden ikisini birden (M #' # #A ' #' # #AG kullanarak yazmıtır:

46 QI&& '3&+3, (M #' # #A 'G M&3'! D #' # #AG QI&& '3&+3, M&3'! D?VTTTRJKG Dört tef ilesi olan vezinlerle yazılan manzumelerde dizeler, iki anlamlı parçaya bölünebilecek özelliktedir: N3( (," S'+ H D?VVROG D # # # #G \3 &1 && e, $& ' DMTRJG D# ## #G U, 0& ( $.3# & 0&(& DBEWROG D# ## #G A 01 0 39 Q,3'.+DBOFROG D# ## #G Aruzu kullanmada genel anlamda baarılı olan Fevzî, Arapça-Farsça sözcükleri çok kullanmı olmakla birlikte; kalıplamı olan vezinlerde aslında bir kusur olarak da görülen imale ve zihafa dümekten kurtulamamıtır. Genellikle Türkçe

47 sözcük ve eklerle, Arapça ve Farsça sözcüklerle yapılan tamlamaların tamlama eklerinde imale yapmıtır: 7,1f,+3, ' A +1"1'+ 20(, 0 &DBZ[REG 3 &U A,2 0 ""3& 2 DBJJJRJG. + & ('-.0& +,0, 1+ DBJY[RKG 9 - # 1# ( 0-1#DBZLRJG # 3 - -! &0 N&0 "++ 0 DBOYRJG 00 "&# &( %+ 0 @, ('+ + 0'DTRKG M-&.1 (+ 1 M-(0#, 0+..DTTRLG #'011$ +0 M&- &-, &,&'3 /, &DBJYRKG 3 "#',, M013 3 &-&"+DBW[RLG

48 & + &0- +'1 5,.0 1'0- +'1DBKERJG maleye göre zihafı daha az kullanmıtır:? ( & & -0 @ &' '- & -0 DBEFRJG? ++&.0 I (1 +0&0DB[[REG B2 & + ((2- & "'0DBJEORKG 1 &0+# / ]'& ', &M DMKYG Kimi yerlerde rezm, hüsn, asl, lütf ve dehr sözcükleri vezne uyması için imale-i memdûd yapılarak 1,5 hece okunmaktadır: S +-(&. 0 + + # DBJLREG "&& 3 N, 3 %&6D?VCTTTRJYG 3 - & ' 1" 70 +1 D?CTROG 5 # # _ & + 3# D?3VRLG

49 $"0& && P, (2 &0DB[KREG air, kimi sözcükleri de vezne uydurmak için sözcüklerin ilk harfi olan elifleri düürüp kasr yaparak kullanmıtır: Efsane/Fesâne; -'/!,- A "& DBJKOREG stanbul / Sitanbul; $ # +&,' B $ +,' 5 ( 3,, Q,'0'&6&,' DIKEG skender / Sikender; S6,! P&,' &01+ +/DB[RLG Eflâtun / Felâtun:?40A 0&0 A 7 30'00DBKFROG Fevzî, birçok yerde kimi sözcükleri vezne uydurmak için iki sözcüün bir araya gelmesiyle oluan birlemeye bavurmutur. 15 15 Bk. s. 63.

50 1.2.2. Uyak ve Redif 17. yüzyılda divan airleri, uyaın göze hitap etmesi anlayıına uymaya devam etmekle birlikte bu kuralları zorlamaktan geri durmamılardır. Yenilik ve yerlilik arayıları, airleri uyak ve rediflerde zorlamalara götürmütür. Fevzî, klâsik uyak anlayıındaki uyaın göze hitap etmesi kuralına uymutur. Bunun sonucunda da Arap alfabesine göre biçim itibariyle son harflerinin yazılıları aynı olan, Türkçe ve Arapça sözcüklerle uyak yapmaktan kaçınmamıtır. Aaıdaki beyitlerde, Arapça beyân ve Türkçe kan sözcüklerindeki son iki harf aynı yazıldıı için uyak olarak kullanılmıtır: :1 + >#b(& + @#".0 6 3 +DBOORKG Aaıdaki beyitlerde ise Türkçe belirtme durum eki ile Arapça nispet î si, yazılıları aynı olduu için redif olarak kullanılmıtır: ^+'&#,.0 - <3+.0 - % 11- #43.0 -DBFEG Yine aaıdaki beyitlerde Türkçe üçüncü tekil kii iyelik ekindeki y harfi ile Arapça hazîne sözcüünün ikinci hecesindeki y harfi ile uyak yapılmıtır: 7.!&0 0 0 &? 00 &+