EDİTÖR ZEYNEP ENGİN HAZIRLAYANLAR MELEK KÖKSALAN EBRU SÖYÜK ESİN ALPER ARALIK 2011
KASIM AYINDA NELER YAPTIK? AYIN SORUSU ARALIK AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ BRANŞ ETKİNLİKLERİ İngilizce Müzik-Orff Beden Eğitimi Bale/Modern Dans DOĞUMGÜNLERİMİZ KİTAP ÖNERİLERİ REHBERLİK BİRİMİ SEVGİ MENÜSÜ
KASIM AYINDA NELER YAPTIK? Kış uykusuna yatan hayvanlarımızı uyutmak için ağaç ev yaptık. Parmak boyalarıyla ağaçlarımızın gövdelerini boyadık
KASIM AYINDA NELER YAPTIK? 10 Kasım Atatürk ü Anma etkinlikleri için Atatürk şeridi ve proje çalışmaları yaptık Montesorri günlük yaşam becerileri kaşıklama, avuçlama ve dökme çalışmaları yaptık. Işık Üniversitesi Görsel Sanatlar Müzesi ni gezdik. Önlüklerimizi giydik, parmak boyası ile ağaç evimizi boyadık
L 1 SINIFI Tuna YAPICI: Bir şey söylemek istemezdim. Çok büyüksün sen. Levent Poyraz ONAR: Kedi beslemeyi sever misin? derdim. Zeynep Naz ALTUĞ: İyi ki varsın derdim. Fulya SİSNELİ: Teşekkür ederim derdim. Nil YAZGAN: Seni seviyorum demek isterdim. Eren YÜCE: Seninle resim yapabilir miyiz? derdim. Deniz ÇAVUŞOĞLU: Seni seviyorum Atatürk derdim. Şan KURT: Çikolata seviyor musun? diye sorardım. Yiğit ÖZTÜRK: Seninle oynayabilir miyiz? derdim. Ceylin DENİZ: Sen çok yoruldun mu? derdim. İrem AKKUŞ: Sana sarılabilir miyim? derdim Çağan DALBUDAK: Oyun oynamak ister misin? diye sorardım. Kerem ALPMEN: Beraber trene binelim mi? derdim.
L 2 SINIFI DEMİR SARIMADEN: Onunla tren oyunu oynamak isterdim. Haydi gidelim demek isterdim YAĞIZ BİNGÖL: Arabacılık oynayalım mı? derdim DEFNE YÜCEDAL: Oynamak isterdim. Parka çıkalım mı? derdim DAĞHAN KURT: Parkta oynayalım mı? derdim. Dönme dolap, kaydırak binerdik hepsine. Uçar giderdik. Sonra eve gidelim derdim. BERİL OSANMAZ: Kulağına ben seni çok seviyorum ve sana resim yapacağım derdim. RÜYA ENGİN: Atatürk e yanlış bir şey yaparsam özür dilerim derdim. Seni seviyorum derdim. ZEYNEP KÜÇÜKHÜSEYİN: Onunla oyunlar oynamak isterdim. Hayvanat bahçesine gitmek isterdim. İstinye parka gidelim mi? derdim. ÇINAR ILGAZ: Arabaya çağırırdım. Gel derdim. Okulun bahçesine giderdim, oynayalım derdim. Efe TÜMBAY: Buraya gelmesini söylerdim. CAN DÖNMEZ: Oynayalım mı? derdim. Saklambaç oynamak isterdim. İREM KAYAHAN: Atatürk olsaydı İstinye Park a gidelim mi? derdim. ARAS SABUNCU: Onu evime çağırırdım, oyuncaklarımı paylaşırdım.
ARALIK AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ AYLIK TEMAYA İLİŞKİN ETKİNLİKLER PENGUENLER Penguenler hakkında neler biliyoruz? Penguenler nerede yaşar? Penguenler uçabilir mi? Penguenler nasıl ısınır? Termometre nedir? Kutuplarda yaşayan hayvanlar nelerdir? Hayvanlar neden kış uykusuna yatar?
ARALIK AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ KAVRAMLAR FEN VE MATEMATİK *Renk kavramı (kırmızı, mavi) *İçinde miyim-dışında mıyım *Şekil kavramı (daire, kare) *Senin dairen ne renk? *Sıcak soğuk *Haydi tadına bakalım. *Uzun kısa *Buzlar eriyor *İçinde dışında OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK SOSYAL BECERİLER *Dairenin içinde yürüyelim. *Gerekli durumlarda nezaket *Karenin çizgileri üzerinden zıplayarak sözcüklerini kullanır. geçelim. *Kendisinin ve başkalarının haklarına *Kavram Çalışma sayfaları saygı gösterir. *Hangisi daha uzun?
ARALIK AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ YAŞAYAN DEĞERLER *Barış Şarkısı Söyle GELENEKSEL TÜRK ÇOCUK OYUNLARI *Sıcak Soğuk *Kollar Kucaklamak İçindir GELİŞİMSEL ARŞİV (PORTFOLYO) *Ayın Sorusu: *En ler Kitapçığı *Benim Çocuğum EĞİTİM RUTİNLERİ *100 Gün Etkinliği *Özel Gün Etkinlikleri *Duygu Panoları *Haftanın Günleri
ARALIK AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ ÖNEMLİ GÜN VE KUTLAMALAR *İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası (10 Aralık gününü içine alan hafta) *Yerli Malları ve Tutum Haftası (12 18 Aralık) *Yeni Yıl (31 Aralık 1 Ocak) *Diş Şenliği (5-12 Aralık) *FMV Kuruluş Yıldönümü Kutlaması (14 Aralık) GEZİ GÖZLEM ETKİNLİKLERİ *Beşiktaş Postanesi AYIN PARTİSİ *Yeni Yıl Partisi (30.12.2011) MUTFAK ETKİNLİĞİ *Mısır patlatma
İNGİLİZCE *The four seasons and clothing related to them *The Months of the Year *Actions,sounds and functions of toys *Festive crafts and games *The concept of giving presents *An action song about Santa s new clothes. *Patch unit 3 Let s go MÜZİK-ORFF Deniz TOPU adlı şarkı (Piyano eşliği ile) UZAYLILAR adlı şarkı (Ritim çalgıları ve piyano eşliği ile) Klasik müzik çalgılarının (KEMAN) tanıtılması BEDEN EĞİTİMİ *Denge çubukları üzerinde dengede yürüyüş *Cimnastik sırası üzerinde çeşitli varyasyonlarda yürüyüş ve duruşlar *Denge aleti üzerinde yardımlı yürüyüş *Trambolin aleti üzerinde sıçrama egzersizleri *Uykucu horoz oyunu BALE VE MODERN DANS *Hızlı ve yavaş müzikte ritim algılama *Modern Dans Uygulamaları *Partnerli ve tekli dönüşler
DOĞUMGÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN ARALIK AYINDA DOĞANLAR LEVENT POYRAZ ONAR RÜYA ENGİN
KELEBEKLER VE İNSANLAR ÜSTÜN DÖKMEN REMZİ KİTABEVİ Belki de en büyük özrümüz önyargılarımızdır. Üstün Dökmen, iki özürlü gencin aşk hikâyesini anlatırken okuru kendi özürlü yanlarıyla yüzleşmeye çağırıyor. Romanın konusu; Farklılıkları ve benzerlikleriyle iki kusursuz kelebeğin ve iki özürlü gencin aşk hikâyesi. Romanın sorusu; Uzun ama renksiz bir yaşam mı istersiniz, yoksa kısa ama renkli bir yaşam mı?
KEŞFEDİN GERİ DÖNÜŞÜM ALEX FRITH İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI Çöplerinizden kurtulduktan sonra neler olur? Bu sorunun cevabını öğrenmek için kitabı açın ve kulakçıkları kaldırın. Çöpün devasa bir ayrıştırma makinesinde ve çesit çesit geri dönüşüm süreçlerinde yaptığı yolculuğu takip ederek, nasıl yeni ve yararlı şeylere dönüştüğünü öğrenin.
REHBERLİK BİRİMİ Geçen ay yazdığımız bültende; bağlanma, hazırbulunuşluk ve gelişim özellikleri üzerine konuştuk. Bu ayki bültenimizde devamı niteliğinde sayılan bir durum hakkında konuşacağız; ÇOCUĞUMUN GELİŞİMİNDE BEN NE YAPABİLİRİM?. Bu birikimli süreçle ilgili birkaç noktaya değinmeye çalışacağız. Okulöncesi çocuğun düşünceleri daha çok gereksinimlerine, dürtülerine yani haz ilkesine bağlıdır. İstediğine, istediği yerde ve anda sahip olmak ister, ertelenmesine katlanamaz. Engellenmeye dayanma gücü yetersizdir. Erteleyebilme davranışı, öğrenme yaşantısıyla ilgilidir. Bu süreci, gözlemleyerek, taklit ederek çocuk yaşantısına yansıtmayı öğrenir. Çocuğun süperegosu ( ahlak gelişimi) olan Bizler çocuğun davranışını erteleyebilmesine, davranıştan alacağı hazzı öteleyebilmesine ya da yerine başka bir objeyi ya da nesneyi koyabilmesine yardımcı olmalıyız. Her türlü isteğimizin olamayacağını öğrenen Bizler, çocuklara da her şeyin her an olamayacağını sebatla gösterebilmeliyiz. Çocuğa, her gün alınan bir oyuncakla duyulan haz, birkaç gün bekledikten sonra alınan oyuncakla alınan haz arasındaki farkı, çocuğunuz gözlerinde görürsünüz. Doğumgünü kutlamasının heyecanı gibi, o gün gelmeden kutlama yapılmaz, ya da hediye alınmaz, her hediye o gün içindir, anımsadığınızda, o heyecanın tatlı birikintisi beklediğiniz günle de ilgilidir. Ertelemeyi söyleyerek değil, göstererek ya da yaşatarak öğretebiliriz. Keza okul yıllarında olan çocuğumuz, bu durumu istemesek de yaşamaya başlamıştır. Artık, sıraya girme, parmak kaldırarak konuş, etkinlik sırasını bekle gibi hayatına yeni davranışlar girmiştir. Bu davranışların hepsi hazzı ertelemekle ilgilidir ve bu insan yaşantısında çok önemli bir dönüm noktasıdır. Erteleyebilmek, bekleyebilmektir.
REHBERLİK BİRİMİ Hayatımızda reddedilme korkuları, ayrılık kaygıları, bağlanma süreçlerimiz önemli bir döngü oluşturur. Bu döngü o kadar güçlüdür ki hemen hemen her ailevi kararlarda ön plana çıkar. Çocuğuma zarar gelmesin! Yeter ki O üzülmesin, ya Ben yanında olamazsam! Ya Ben yanında olmadığımda Ona bir şey olursa sorularıyla her an mücadele eder Ebeveyn. Öyle ki yeni doğan bir çocuk uzun bir süre tek başına hayatını devam ettirmekten yoksundur. Her türlü durum için anne ya da ya da anne yerine geçen birine bağlıdır. Bu bağlılık güçlüdür. En önemli durum ise bağlılığın bağlanmaya dönüşüp ayrılık vaktinin geldiğini kabul etmektir. Ayrıca sadece bilmekle değil eylemle bunu gösterebilmek gerekir ancak zordur. Çocuğun da artık kendince de olsa bir şeyler yapabileceğini, bunları yaparken de fazlasıyla mutlu olabileceğini kabul etmek güçtür. Yaşantısından bir örnek verelim; emekleme döneminde olan bir çocuk, yürüyebilme davranışını kazanabilmesi için araştırmalara göre yaklaşık olarak 200 kere düşmektedir. Bu 200 düşüş bir engel değil gerekliliktir. Ayrılma da böyledir. Aile kabul etmelidir ki, çocuk kendi başına bir bireydir ve yapabilme potansiyeliyle yapabilme arasında gidip gelmeli, mücadele etmeli, düştüğünde kalkmayı öğrenmelidir. Çocuğun gelişim ödevlerini yerine getirebilmesi için öncelikle bizim bekleyebilme davranışımızı geliştirmemiz gerekir. Sabırla beklemeliyiz. Yeteri kadar zor olan bu davranış, günümüz koşullarında daha da zor hale gelmektedir. Her türlü şeyi yetiştirme kaygısıyla her şeye yetebileceğimizi umarak çocuklarımızı da bir şeylere yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu yetişme kaygısı o kadar yoğun oluyor ki, çocuğumun adına ben yaparım eylemine dönüşüyor. Bu da çocuğumuzun potansiyelini düşürüyor, yapabileceklerini, yetişemem kaygısıyla yapmıyor.
REHBERLİK BİRİMİ ÇOCUĞUN DUYGULANIMI Çocuk duygulanımı dışa denetimsiz olarak yansır. Neşe, öfke, üzüntü, kıskançlık gibi duygular davranışlarında gözlenir. Duygulanım, bastırma ve yalıtım düzenekleri ile gizlenemez ve doğrudan doğruya çocuğun gereksinimlerine ve engellemelerine bağlıdır. Bir duygudan ötekine geçiş hızlıdır. Çocuklarda çökkünlük, taşkınlık, öfke gibi duygusal tepkiler uzun süreli de olabilir. Bazen çocuklar içinde bulundukları duygusal durumu davranışlarında, bazıları oyunlarında, resimlerinde veya projektif testlerde gösterirler. Uzun sürekli bu tür duygu durumları için yardım almakta fayda vardır. Bilinmelidir ki, her çocuk kendi yaşına ve gelişim dönemine göre tepki verir. 2 yaşındaki çocuğun sünnete olan tepkisiyle, 5 yaşındaki çocuğun tepkisi aynı olmamaktadır. 2 yaşındaki çocuk, sünnet olmadan önce tepki göstermezken ( sadece sünnet olurken duyduğu acıya yönelik tepki gösterir ) 5 yaşındaki çocuk sünnetten önce kendini güçsüz, yalnız hissedebilir, bunu ceza olarak algılayabilir. Yetişkinlerin çocuğun duygularını anlamaya yönelik gösterilen çaba burada önemlidir ve çocukların duygularını yetişkinlere açabileceğini bilmesi gerekir. Çocuğa alan açılmalı ve istediğinde Onu dinleyen biri var mesajını almalıdır. Burada öğretici ya da süperego olmak ikinci plandadır önemli olan duyguları yaşamasına fırsat vermektir. Yorumlanmasına, öğretime ( Öğreneceği zaman merak ettiği zamandır, o zaman öğretici kimliğe bürünebiliriz), sorgulanmaya O an ihtiyaç duymuyordur sadece dinlenilmeye ihtiyacı vardır. İleride duygularını paylaşıp sorunların üstesinden gelmesini istiyorsak, Onun duygularının önemli olduğunu şu zaman diliminde gösterebilmemiz gerekir. DEDİĞİMİZ GİBİ; HER ÇOCUK BÜYÜR, YETER Kİ ÖNÜNDE DURMAYALIM!
SEVGİ MENÜSÜ Uyandığınızda günaydın diyerek birbirinizi öpmenin sihrine inanın. Beraberce hiç gitmediğiniz bir yere, semte kısa bir süre yürüyün ve orası ile ilgili konuşun. Okulda göster-anlat etkinliğinde ne gördüğünü sorun ve o şeyi size anlatmasını isteyin. Beraberce evde mutfak günü belirleyip çeşitli yemek tariflerini birlikte uygulayın. Seni Seviyorum demek için istediğiniz davranışları yapmasını beklemeyin. Her zaman sevdiğinizi ifade etmenin bir yolunu bulun. Büyükler konuşurken, çocuklar ASLA konuşmaz demeyin. Birbirini dinlemek önemlidir, aynı anda konuşursak senin söyleyeceğin önemli ve güzel şeyleri anlamayabilirim diyebilirsiniz. Bundan böyle her ay çocuğunuz için bir kitap alın ve bunu AYIN KİTABI olarak tanımlayın (Her ay bültenimizde yer alan kitap Önerilerinden faydalanabilirsiniz.) Ayın kitabını okuyun resimlerini inceleyin. Kitapta en çok hoşuna giden ya da hiç Onunla ilgili bir işe başlamadan önce mutlaka hazırlık süresi verin. Hadi yıkanıyorsun yerine beş dakika sonra yıkanmak üzere hazır olmanı istiyorum deyin. hoşlanmadığı şeyi sorun. Ekmek çeşitlerindeki benzerliklere ve farklılıklara dikkat çekin; şekil, tat, yüzeyi, boyutu, dilimleri, inceliği, kalınlığı gibi. Size zor gelen şeyler varsa bunları eşinize ve çocuğunuza dile getirin. Bu hem birbirinizi tanımak, hem de çocuğun kendine zor gelen şeylerin doğallığını anlaması için gereklidir. Bana bir ağaç çiz deyin. Rengine ve şekline müdahale etmeyin. Daha sonra doğadaki ağaçları inceleyin. Çevrede ne kadar çok ve değişik ağaçlar olduğuna dikkatini çekin. Onun için ilgi çekici olacaktır. Bir olayı, bir kişiyi, bir eşyayı ya da bir yeri size TARİF ETMESİNİ isteyin. Bunun için anlat, söyle, açıkla, tarif et ifadelerini kullanabilirsiniz. Anlaşılmak çocuğunuza güven verecektir. Aileniz için sizi temsil eden bir amblem hazırlayın. Bunun sizin ailenize ait olduğunu sık sık tekrarlayın. İsterseniz kapınıza asın. Ambleminizi biz de görmek isteriz, okula gönderebilirsiniz. Senin fikrin benim için çok önemli...konusunda ne düşündüğünü merak ediyorum diyerek farklı konularda düşünceler üretmesini sağlayın. Aile Etkileşim Programı Prof. Dr. Belma TUĞRUL
Mutlu Yıllar