Sayı: 58 Ekim 2010 Çoruh üzerinden uçan kuşları kaçırmayın Kültür varlıklarını korumak Dünya Binyıl Kalkınma Hedefleri'ne ulaşmak için birleşti Küre Dağları Milli Parkı örnek oluyor 'Haydi Kızlar Fotoğraf Çekelim'
Çoruh üzerinden uçan kuşları kaçırmayın 1-3 Ekim arasında Doğu Anadolu Turizm Projesi (DATUR) kapsamında düzenlenen 3. Kuş Gözlem Festivali kapsamında Kafkaslar ve Anadolu arasında bir göç yolu olan Çoruh Vadisi'nde bulunan 200 üzerinde kuş türü yakından izlendi. Ankara, Ekim 2010 Türkiye nin kuzey doğusunda yer alan Çoruh Nehri dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri. Nehri çevreleyen vadi Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu nun iklim koşullarını barındırıyor ve çok fazla insan faaliyetinin olmaması sayesinde doğal güzelliklerini hala koruyor. Çeşitli hayvan ve bitki türlerine ev sahipliği yapmanın yanı sıra, Çoruh Vadisi Kafkaslar ve Anadolu arasında 200 üzerinde kuş türü için de önemli bir göç yolu oluşturuyor. Meraklılar, bu kuşları 1-3 Ekim arasında Doğu Anadolu Turizm Projesi (DATUR) kapsamında düzenlenen 3. Kuş Gözlem Festivalinde izleme fırsatını yakaladı. Üç günlük festivalde gerçekleşen aktiviteler arasında Uzundere Pehlivanlı kamp alanında Çoruh Vadisi kuşları fotoğraf gösterisi, Uzundere-Kılıçkaya geçidinde rehberler eşliğinde kuşlarının göçünün izlenmesi, kuş, bitki ve kelebek fotğrafçılığı ve gece yapılalan boz ayı gözlemi yer aldı. Çoruh Vadisi, Doğu Karadeniz dağlarındaki en önemli kuş göçü rotasını oluşturuyor. İlkbahar ve sonbaharda on binlerce yırtıcı kuş, bu bölgeden geçiyor. Vadi üstünden uçan kuşlarda özellikle 20 Ağustos 20 Ekim arasındaki sonbahar döneminde olağanüstü bir yoğunluk gözlemleniyor. Binlerce kuşu yakından izleyebilme şansı, kuş gözlemcilerince eşsiz bir deneyim olarak nitelendiriliyor. İlkbahar göçü ise Nisan ve Mayıs aylarında meydana geliyor ve öten kuşların cıvıltıları hayatta bir kere yaşanacak bir deneyim sunuyor. Doğal güzellikleri ve kültürel mirası ile ünlü olan Çoruh Vadisi ni şu ana kadar binlerce turist ziyaret etti. 2007 den beri Çoruh bölgesi kuş, kelebek ve ayı gözlem turlarına, bio-çeşitlilik meraklılarına ve trekking ve rafting severlere ev sahipliği yaparak yüksek bir turizm geliri elde etti. Aynı zamanda yerli ve yabancı turistleri ağırlamak için bölge sakinleri pansiyon işletmesi, kamp kurma teknikleri ve trekking rehberliği gibi konularda eğitim aldı. Bu eğitimler dahilinde girişimciliği teşvik etmek amacıyla Ege ve Akdeniz deki geleneksel turizm beldelerine ziyaretler düzenlendi. 2008 ylında, 21 i kadın olmak üzere 38 kişi Pansiyon Kapasitesi Geliştirme saha gezisine katıldı. Geçen sene, çoğu kadınlar tarafından işletilen 18 yeni pansiyon açıldı. Proje, pansiyon yönetimi eğitiminin yanı sıra Türkiye de birçok ilke öncülük ediyor. Örneğin, bölgenin ekolojik yapısı envanterlere dökülerek, tanıtıcı kampanyalarda kullanıldı ve bu sayede bölgeyi ziyaret eden tur sayısı arttı.
Türkiye de ilk kez Çoruh Vadisinin Kuşları kitabı basıldı ve 2007 yılında Kuş Gözlem Festivali düzenlendi. Bunlarla beraber, Uzundere Bağbaşı İspir Yusufeli Ayder hattı üzerinde Türkiye nin ilk dağ bisiklet rotası çizilerek haritaya işlendi. 2009 baharında, Çoruh nehrini tercih eden rafting gruplarının yüzde 200 oranında artması, Dünya Rafting Federasyonu nun 2010 Resmi Avrupa Rafting Şampiyonası na ev sahipliği yapması için Türkiye yi seçmesinde önemli bir rol oynadı. Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi, bölgesel/kırsal kalkınma stratejileriyle bir örnek oluşturmayı amaçlıyor. Doğu Anadolu Bölgesinde, özellikle Çoruh Vadisi nde tarım sektörüne alternatif olabilecek sektörler geliştirilerek bölge sakinlerinin gelirlerinin arttırılması hedefleniyor. Çoruh taki turizm aktivitelerinin gelişmesi, Doğu Anadolu bölgesinde çoğu zaman ihmal edilen diğer bölgelere bir örnek teşkil etmesi bekleniyor.
Küre Dağları Milli Parkı Avrupa'da örnek oluyor Türkiye deki toplam 41 milli parktan biri olan Küre Dağları Milli Parkı, Avrupa nın Korunan Alanlar Ağı nın (PAN) bir üyesi olmaya artık çok yakın. Ankara, Ekim 2010 Korunan Alanlar Ağı, Avrupa da bulunan ve içerdiği doğal hayat ve etkin yönetimi ile örnek gösterilen milli parklarını içeriyor. Bu parklara PAN Parks adı verilen bir sertifika veriliyor. Küre Dağları Milli Parkı nın 2011 sonunda PAN Parks sertifikası alması bekleniyor. Bu sertifikanın alınmasına giden yolda Çevre ve Orman Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Ofisi ve WWF-Türkiye nin ortaklığı, ayrıca Küresel Çevre Fonu nun (GEF) desteğiyle yürütülen Orman Koruma Alanları Yönetiminin Güçlendirilmesi Projesi nin uygulamaları etkili oldu. Proje ekibi müjdeli haberi Gürcistan ın Borjomi Karagöl Milli Parkı nda 4-8 Eylül 2010 tarihleri arasında yapılan 9. Avrupa Yabanıl Günleri Konferansı nda aldı. Bugüne kadar yapılan çalışmalarla kaydedilen gelişmeler sonucunda; Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri ve PAN Parks yöneticileri arasında Küre Dağları Milli Parkı nın 2011 yılı sonunda bu sertifikayı alma hedefine yönelik olarak mutabakata varıldı. Hedefe ulaşılması için de bir yol haritası belirlenerek iş planı yapıldı. Yol haritası 2011 yılı Ekim ayında son bulması planlanan yol haritasında saptanan iş planı, ön değerlendirmenin yapılması, Küre Dağları Milli Parkı yönetim planının hazırlanması, PAN Parks uzmanlarının ve bağımsız denetmenlerin alanı ziyaretleri, raporların hazırlanması ve resmi başvurunun yapılmasını içeriyor. PAN Parks üyelik şartlarının yerine getirme çalışmaları, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü nde 2005 yılından beri sürdürülüyor. Bu çalışmalar, doğal kaynakların daha iyi korunması, Milli Park yönetim planının hazırlanması, alan ziyaretçileri için gerekli altyapı ve organizasyonların daha iyi hale getirilebilmesi ve PAN Parks üyelik koşullarının karşılanmasını
içeriyor. Bu süreci desteklemek amacıyla yürütülen ve UNDP Türkiye ofisinin de katkıda bulunduğu Orman Koruma Alanları Yönetiminin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında bir de Milli Park için Uzun Devreli Gelişme Planı hazırlandı. Plan kapsamında, sürdürülebilir bir turizm stratejisi ve ziyaretçi yönetim planı hazırlanıyor, ayrıca alan ziyaretçileri için gerekli altyapı geliştiriliyor. Gerekli kriterler Kısa adı PAN (Protected Area Network) olan Korunan Alanlar Ağı, WWF ve Molecaten Group tarafından kuruldu. Bu kapsamdaki parkların en az on bin hektar yabanıl alanı bulunması; yönetim planı, sürdürülebilir turizm stratejisi ve ziyaretçi yönetim planına sahip olması ve bölgede yerel iş ortaklıklarının kurulması gibi beş ana kriteri yerine getirmiş olması gerekiyor. Bu sertifikaya sahip parklar, Avrupa çapında ziyaretçilere iyi korunmuş bir doğal alan ve yüksek kalitede hizmet sunan ve bağımsız denetimle sertifikalanmış milli parklardan oluşan korunan alanlar ağında yer alıyor. PIMS: 1988 Orman Koruma Alanları Yönetiminin Güçlendirilmesi projesi, Küresel Çevre Fonu nun (GEF) finansal desteği, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından ortaklaşa yürütülüyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF Türkiye), AGM ve ORKÖY de katkıda bulunuyor. Proje, Küre Dağları Milli Parkı ve tampon bölgesinde, doğa koruma ve sürdürülebilir kaynak yönetimini güçlendirmeyi ve burada geliştirdiği modeli Türkiye de belirlenen diğer sekiz "sıcak nokta"ya aktarmayı hedefliyor.
Kültür varlıklarını korumak Doğal ve kültürel zenginliklerinden yararlanarak Kars ilinde turizm sektörünü harekete geçirmek ve kültürel miras bilincini kuvvetlendirmek üzere çalışan Doğu Anadolu da Kültür Turizmi İçin İttifaklar Birleşmiş Milletler Ortak Programı kapsamında UNESCO işbirliğiyle yeni bir çalışma gerçekleştirildi. Ankara, Ekim 2010 BM Ortak Programı nın ulusal ortağı Kültür ve Turizm Bakanlığı halkı bilinçlendirmek ve kültür varlıklarının korunması konusunda mevcut koruma mevzuatına ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla yedi farklı konuyu içeren broşürden oluşan bir set hazırladı. Broşürler; müzeler, sponsorluk ve teşvik, kazılar, kaçakçılık, onarım yardımı, katkı payı, yasal süreçler konularında temel bilgileri içeriyor. BM Ortak Programı kapsamında olmakla beraber ulusal seviyede bir hedef kitleye yönelik olarak hazırlanan ve basımı tamamlanan broşürlerde ; müzeler ve tarihi eserler hakkında bilinmesi gerekenler, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı, tarihi eser bulmaya yönelik kazılar, kültür varlıklarının onarımına yardım sağlanması, nasıl başvuruda bulunulabileceği, tarih eser bulunması halinde ne yapılması gerektiği ve kültür varlıklarının korunmasına yönelik olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı nın sağladığı destekler ele alınan başlıca konuları oluşturuyor. Dağıtımı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılacak olan broşürlere çok yakında Bakanlığın internet sayfasının yanı sıra BM Ortak Programı nın web sayfasından da erişilebilecek. "Doğu Anadolu da Kültür Turizmi İçin İttifaklar" Birleşmiş Milletler Ortak Programı finansmanı İspanya Hükümeti nin sağladığı Binyıl Kalkınma Hedefleri Fonu yla destekleniyor. Ulusal ortağı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı olan Ortak Program da yer alan Birleşmiş Milletler kuruluşları ise UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı), UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü), UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) ve UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü).
'Haydi Kızlar Fotoğraf Çekelim' British Council tarafından Türkiye de iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla "İklim Değişikliğini Yakala" konulu bir fotoğraf yarışması düzenlendi. Ankara, Ekim 2010 28 Eylül 2010 da İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi nde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, Seyhan Havzası'nda İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programı tarafından desteklenen Haydi Kızlar Fotoğraf Çekelim projesi kapsamında çekilen fotoğraflar da sergilendi. Haydi Kızlar Fotoğraf Çekelim projesi, Niğde de yaşayan ilköğretim öğrencisi kız çocuklarının ve onların aracılığı ile ailelerinin, iklim değişikliğine uyum ve çevre konularında bilinçlenmelerini, daha sonra da bilgilerini nesilden nesile aktarmalarını hedefleyen bir farkındalık projesi. Seyhan Havzası nda yer alan Niğde nin Çamardı ilçesinde gerçekleştirilen proje kapsamında 7-14 yaşları arasında, yöredeki köylerde yaşayan, gelir seviyesi düşük ailelerin başarılı 25 kız çocuğuna havzanın her geçen gün değişen çehresini ve iklim değişikliğinin etkilerini fark edip belgelemeleri için fotoğrafçılık eğitimi verildi. Seyhan Havzası nda yaşayan kız çocuklarının eylem çağrısı olarak nitelendirilen bu proje ile iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratılırken, aynı zamanda geleceğin fotoğrafçıları da yetiştirilmiş oldu. Kendilerini doğanın bir parçası olarak gören kızlar Aladağlar daki Cimbar Vadisi, Maden Boğazı, Kazıklıali Vadisi, Emli Vadisi ve Büyük Mangırcı Vadisi ndeki iklim değişikliğine vizörden bakarak, daha dikkatle gözlemliyor. Yarışmanın jüri üyesi olan ve aynı zamanda Türkiye'nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi BM Ortak Programı kapsamında Seyhan Havzası nda iklim değişikliğine uyumun belgeselini çeken Coşkun Aral; iklim değişikliği gibi evrensel konuları 7-14 yaş grubu kızların, kısa sürede minik makinalarıyla fotoğraf dilini kullanarak anlatmalarının çok önemli olduğunu belirtti. Türkiye nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi BM Ortak Programı kapsamında 2009 yılında başlatılan Seyhan Havzası nda İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programı ile iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak, olumlu etkilerden azami düzeyde faydalanmak ve Binyıl Kalkınma Hedefleri ne ulaşılmasını güvence altına almak hedefleniyor. Hibe programı ile, Seyhan Havzası nda yaşayanların ve kurumların iklim değişikliğine uyum kapasitelerini geliştirecek, 12 si Adana da, 4 ü Kayseri de ve 2 si Niğde de olmak üzere toplam 18 proje destekleniyor. Projeler, uzun vadede iklim değişikliğine uyum konusunda kapasite geliştirmeyi ve farkındalık yaratmayı amaçlarken, doğru tarım tekniklerinin geliştirilmesini, gıda güvenliğinin sağlanmasını, taşkın risklerinin belirlenmesini, alternatif sulama tekniklerinin kullanımını ve deniz seviyesinin yükselmesinin engellenmesini hedefliyor.
Dünya Binyıl Kalkınma Hedefleri'ne ulaşmak için birleşti 20-22 Eylül 2010 da New York ta düzenlenen Üst Düzey Genel Kurul Toplantısı nın kapanışında konuşan BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Zirve, dünyaca kabul edilen 2015 yılına kadar Binyıl Kalkınma Hedefleri ne ulaşma arayışlarımız için sağlam bir temel oluşturdu dedi. Ankara, Ekim 2010 Zirve, yoksulluk karşıtı sekiz hedefi önceden belirlenen 2015 tarihine kadar gerçekleştirmek için küresel bir eylem planının benimsenmesi ile kadın ve çocuk sağlığı konusunda önemli taahhütlerin yerine getirilmesinin yanı sıra, yoksulluk, açlık ve hastalıkla savaşmak için yeni girişimlerin açıklanması ile son buldu. UNDP nin resmi üst düzey yan etkinliği ise Binyıl Kalkınma Hedefleri ne giden yolda ilerlemenin hızlandırılmasına odaklandı. Binyıl Kalkınma Hedefleri Hızlandırma Çerçevesi nın (MAF) başarıyla uygulandığı pilot ülkeler olan Kolombiya, Lao Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Togo nun başkanları etkinlikte konuşarak kaydadeğer deneyimlerini ve ülkelerinde edinilen dersleri paylaştılar. UNDP Başkanı Helen Clark, önümüzdeki yıllarda UNDP nin zirveden sonra da ülkelerin Binyıl Kalkınma Hedefleri ne ulaşmalarının hızlandırılmasında merkezi bir rol oynayacağını anlatırken Şimdi ülkelerin Binyıl Kalkınma Hedefleri ne ulaşmalarını hızlandırmak için harekete geçmemiz gerekiyor. Bunu yapmak için dünya liderlerinin Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirve sinde ortaya koyduğu kararlılıktan yararlanmalıyız dedi. Üç gün süren zirvenin Sözleri Tutmak: Binyıl Kalkınma Hedefleri ne ulaşmak için birleşmek isimli sonuç belgesi dünya liderlerinin Binyıl Kalkınma Hedefleri ni yerine getirmekteki kararlılığını bir kez daha gözler önüne sererken 2015 e kadar hedeflere ulasmak için somut bir eylem planı oluşturuyor. Son 10 senede elde edilen başarılar ve öğrenilen derslere dayanan belge, her sekiz hedefte ilerleme kaydetmek için tüm paydaşların atması gereken adımlari ayrıntılandırıyor. Belge, ekonomik ve finansal krizler nedeniyle gerilemeler olmasına rağmen, yoksullukla mücadelede, okul kayıt oranlarının artmasında, birçok ülkede sağlık koşullarının iyileştirilmesinde olağanüstü ilerleme kaydedildiğini ve hedeflerin ulaşılabilir olduğunu bildiriyor. Kadın ve çocuk sağlığı alanlarında ilerlemeyi hızlandırmak için, gelişmekte olan ülkeler ve gelişmiş ülkelerin devlet başkanları ile özel sektör, dernekler, uluslararası örgütler, sivil toplum ve araştırma kurumları, önümüzdeki beş sene boyunca 40 milyar doları aşan kaynak aktaracaklarını taahhüt ettiler. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Kimoon un öncülüğünde başlatılan ve dünya çapında bir çalışma olan Kadın ve Çocuk Sağlığı için Küresel Stratejisi, 16 milyondan fazla kadın ve çocuğun hayatını kurtarma, istenmeyen 33 milyon gebeliği önleme, 120 milyon çocuğu zatüreden, 88 milyon çocuğu yetersiz beslenmeden kaynaklanan büyüme problemlerinden koruma, sıtma ve
HIV/AIDS gibi ölümcül hastalıkların kontrol altına alınması, ve kadın ve çocukların nitelikli sağlık tesisleri ve sağlık personeline erişimini artırma potansiyeli var. Genel Sekreter Ban Ki-moon, uluslararası toplumun kadın ve çocukların hayatlarını kurtarmak için nelerin işe yaradığını bildiğini ve kadın ve çocukların Binyıl Kalkınma Hedefleri nin tümü için kritik önem taşıdığını belirtti ve Bugün çoktandır ihtiyaç duyduğumuz türden bir liderliğe şahit oluyoruz dedi. Genel Sekreter in taahhüt edilen 40 milyar doları aşkın kaynak listesi ve Kadın ve Çocuk Sağlığı için Küresel Stratejisi için www.un.org/sg/globalstrategysitesini ziyaret edebilirsiniz. Buna ek olarak, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi tarafından düzenlenen Özel Sektör Forumu nda hükümetler, uluslararası kurluşlar, ortaklar ve iş dünyası temsilcileri de sekiz hedefin her biri için önemli taahhütlerde bulundu. Dünya Bankası gibi kalkınma ortaklarının yanı sıra, Monster.com, Dell, UPS, ExxonMobil gibi özel sektör temsilcileri, ve Kore Cumhuriyeti, Şili, Kanada, Fransa, Trinidad ve Tobago, Amerika Birleşik Devletleri hükümetleri ile Avrupa Birliği Binyıl Kalkınma Hedefleri ne ulaşmak için yardımları artırma sözü verdi. Örneğin Hindistan da, LifeSpring Hastaneleri 82.000 kadına aileleri ile beraber kaliteli sağlık hizmeti sağlama taahhütünde bulunurken, Belçika ise 2011 de İstanbul da gerçekleşecek En Az Gelişmiş Ülkeler Birleşmiş Milletler Konferansı için 400.000 Avro luk yardımda bulunacağını açıkladı.
'Dünyada Bir Gün' 10 Ekim 2010 da dünyanın her yerinden kaydı Dünyada Bir Gün (One Day on Earth) projesine katılacak olanlar, daha önce benzeri görülmemiş 24 saatlik bir video çekecek. Ankara, Ekim 2010 Cep telefonu kullanan gençlerden, Oscar ödüllü belgesel yapımcılarına kadar tüm katılımcılar, yüksek çözünürlüklü kameraları kullanarak dünyayı kendi perspektiflerinden filme çekecekler. Dünyada Bir Gün projesi ile ortaklık kuran Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), projeyi, düşük bant aralığına sahip 100 ülkedeki katılımcılara ulaştırarak, girişimin tamamiyle küresel olmasını sağladı. Her geçen gün artan üye sayısıyla Dünyada bir Gün projesinde, şu anda 190 ın üzerinde ülkeden binlerce film yapımcısı ve vatandaş temsil ediliyor. Her gün yaşanan başarı, trajedi, umut ve korkuyu belgeleyecek olan bu eşsiz kolaj, bir sonraki sene uzun metrajlı bir belgesel olarak yayımlanacak. Bunun yanında projenin parçası olarak çekilen film aranabilir, yenilikçi bir çevrimiçi arşiv sayesinde herkes tarafından izlenebilecek. Kaydedilen malzeme, küresel toplumun karşılaştığı başlıca sorunların bazılarını sergileyen bir veri tabanı oluşturarak paha biçilemez bir kaynağa dönüştürülecek. UNDP Saha Ofisleri, bant aralığı düşük olan yerlerden video verisi toplamak dahil, yerel ve bölgesel düzeyde destek sağlayacak. Dünyada Bir Gün tarafından dağıtılacak 120 yüksek çözünürlüklü kamera ile UNDP saha çalışanları, Afganistan, Küba, Haiti, Ruanda, Sudan ve Uruguay gibi pek çok farklı ülkede projeye doğrudan katılma fırsatı yakalayacak. UNDP çalışanları kendi çalışmalarını, çalışma arkadaşlarını ve topluluklarını filme çekerek, kuruluşun hayati önem taşıyan kalkınma çalışmalarına ve bu çalışmaların insanların hayatındaki etkilerine ışık tutacak. 2015 e kadar Binyıl Kalkınma Hedefleri ne ulaşmak için geri sayımın devam ettiği şu günlerde Dünyada Bir Gün vesilesiyle yapacakları katkı, hedeflere ulaşmakta karşılaştıkları zorlukların ve engellerin de altını çizecek. UNDP İletişim Direktörü Stéphane Dujarric, Binyıl Kalkınma Hedefleri nin sadece soyut hedefler olmadığını, hedeflerin yoksulluğu azaltarak, kadınları güçlendirerek, eğitim, sağlık, temiz su ve sağlık hizmetlerine erişim sağlayarak insanların hayatını iyileştirmeyi amaçladığını söyledi. Dujarric Dünyada Bir Gün projesi, bu konuları uluslararası toplumla kişileştirmek ve küresel farkındalığı artırmak için önemli bir fırsat sunuyor dedi. Dünyada Bir Gün aynı zamanda medya okuryazarlığı konusunda dağıtılacak ücretsiz dijital eğitim kitleriyle 64 ülkede 450.000 öğrenciye ulaşacak. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF), BM Kamuyu Bilgilendirme Birimi ve 70 ülkedeki 320 üniversite arasında bağlantı kuran BM Akademik Etki programı da projeye katkıda bulunacak. İnsanların yüksek kalitede videolarını yükleyip paylaştıkları bir video paylaşım sitesi olan Vimeo, Dünyada Bir Gün arşivini barındıracak bant aralığını sunacak ve projeyi 4 milyonun üzerinde kayıtlı kullanıcının oluşturduğu çevrimiçi
topluluğa tanıtacak. [BAGLANTILAR]